*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 830 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 29. Nisan 2024 - 01:47

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

31 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

Gönderen

Mesaj

Konudaki Mesajlar: VUSLAT

	vuslat32

85 Mesaj -

vuslat vuslat
vuslat
tek
özlemim
vuslat
beni
ona
kavuþturan
þey
vuslat
baþka birþey yazmama gerek varmý
zaten
nikim
VUSLAT.......................................
..............................................
AMA EN KISA ZAMANDA OKUYACAÐIM ÝÇÝNDE VUSLAT OLAN HERÞEY GÜZELDÝR EMÝNÝM............

Gönderme Tarihi: 04.11.2005 - 00:31

Konudaki Mesajlar: ÖLÜ KUŞ

	vuslat32

ÖLÜ KUŞ

85 Mesaj -

Dagin birinde bir bilge kisi yasarmis.

Herkes tarafindan sayilir sevilirmis.

Gençlerden biri,

bilgenin bilgeligini kabul etmeyip

maskesini düsürmek istemis ve bir plan kurmus.

Küçük bir kusu iki avucunun arasina yerlestirmis

ve bilgeye sormus:

"Söyle bilge, avuçlarimin arasindaki bu kus ölü mu diri mi?"

Bilge söyle bir bakmis ve demis ki,

"Evlat! Ölü desem avuçlarini açip kusu uçuracaksin,

diri desem sýkýp öldüreceksin.

Ellerinde yasam ve ölümü birlikte tutuyorsun,

gel bu karari bana verdirme, kendin ver!"

Gönderme Tarihi: 26.10.2005 - 01:16

Konudaki Mesajlar: YAPILAN İYİLİKLER KONUŞULMAMALIDIR

	vuslat32

YAPILAN İYİLİKLER KONUŞULMAMALIDIR

85 Mesaj -

YAPILAN ÝYÝLÝKLER KONUÞULMAMALIDIR
Vaktiyle bulundugu küçük yerde geçim sikintisi çeken dürüst ve temiz yaratilisli genç bir adam, bir gün memleketine çok uzakta bulunan bir sehir merkezine giderek is bulup çalismaya, kendine yeni bir hayat düzeni kurmaya karar verdi Bu niyetle vakit kaybetmeden hazirlanip yola koyuldu Genç adam bu yolculugu sirasinda yorum ve açiklamasi kendisi için imkânsiz olan bir takim olaylarla karsilasti

Bunlardan biri suydu: Bazi kimseler bir tarlaya bugday ekiyorlar, ekilen bugdaylar hemen yetisip olgunlasiyor, onlar da hiç vakit kaybetmeden hasat ediyorlar, sonra bunlari atese verip yakiyorlardi

Ikinci olarak suna sahit olmustu: Bir adam büyük bir tasi kaldirmaya çalisiyor, kaldiramiyor; ama bu tasa bir tane daha ekleyince kaldirabiliyor, bir üçüncüyü ekleyince daha da rahat kaldirabiliyordu

Sahit oldugu bir baska olay da su idi: Bir adam bir koyuna binmis, onun üzerine birkaç kisi daha binmis kosturuyorlar, arkalarindan birileri de onlara yetismek için çabaliyor ama yetisemiyorlardi

Adam bunlarla kafasi Karismis birhalde uzun yolculugun nasil geçtigini anlamadan sehrin kapisina geldi Burada nurani bir ihtiyar kendisini durdurup nereden geldigini, niçin geldigini yolculugun nasil geçtigini sordu Adam herseyi anlatti ve yolda karsilastigi alisilmamis hadiseleri de serüvenine eklemeyi unutmadi Bunun üzerine ihtiyar bu genç adama rastladigi olaylari bir bir açikladi:

\"Senin yolda ilk rastladigin bugday ekip hemen hasat eden ve sonra atese verip yakan insanlar, iyilik edip de onu sagda solda konusarak degerini sifira indiren insanlari simgeler

Tas kaldirmaya çalisan kimse de sunu anlatir: Insana ilk isledigi günah agir gelir, onun altinda ezilir Ama ona tevbe etmeden baska günahlar islemeye devam ederse artik o günahlar ona hafif gelmeye baslar

Koyun ve ona binenlere gelince, koyun cennet hayvanidir Sirtindakileri cennete tasimaktadir Koyuna ilk defa binen alimlerdir Ondan sonra binenler her siniftan müminlerdir Bunlara yetismek için kosanlar ise inançsizlardir

Gönderme Tarihi: 26.10.2005 - 01:01

Konudaki Mesajlar: şehitler ölmez

	vuslat32

şehitler ölmez

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Gözü Yaþarmayan Ýzlemesin....

Karlý daðlarda bizlerin rahatý için en kutsal deðerlerini, canlarý seve seve
veren aziz þehtilerimizin hatýrasýný yaþatmak için aþaðýdaki linki
sevdiklerinize gönderiniz..

Onlar bizim rahatýmýz ülkemizin bekasý için þehit oldular. Bizde þehitlerimizi
unutturmayacaðýz. Gözü yaþarmayan aþaðýdaki linki izlemesin...©

http://www.sehitlerolmez.com/animasyon.php?ani=1

Gönderme Tarihi: 26.10.2005 - 00:33

Konudaki Mesajlar: ORUÇ VE ÇOCUK

	vuslat32

ORUÇ VE ÇOCUK

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Oruç ve Çocuk

Ramazan; oruç ayý… Oruç, senede bir defa, bir aylýk süre zarfýnda bütün Müslüman alemine misafir olmasýndan dolayý evleri, sokaklarý, çarþý-pazarý, hasýlý bütün günlük hayatý deðiþtiriverir. Bu tatlý ve telaþeli deðiþimin büyükler kadar çocuklar da farkýndadýr ve sevinçle karþýlarlar Ramazaný. Çocuklar, iftarý, sahuru, orucu, teravihi, Kur’an’ý ile Ramazaný severler.
Ramazanýn bütün toplumu saran coþkusunu ve farklý havasýný hisseden çocuk, bu atmosferin içinde görmek ister kendini. Sahur telaþesi, iftar hazýrlýklarý, koþuþturmalar çocuk için zahmetsiz bir eðlencedir. Çocuk için oruç; açlýðýn zorluðu içinde kendini ispat etme mutluluðudur. Ramazanda çocuklar tarafýndan, hiçbir dýþ baský olmadan, açlýða raðmen sabretmenin büyüklüðü, görülmeyen ama her türlü güzelliði bahþeden Yaratýcý öðrenilir ve yaþanýr. Oruç tutan çocuk daha bir büyümüþtür artýk, sanki bir ay boyunca oruç tutan “büyükler” kategorisine dahil oluvermiþtir.
Açlýða dayanmak zordur ve çocuk bu zorluðu dener Ramazanda, hem de hiçbir zorlama olmadan… Hatta çoðunlukla onlar büyükleri zorlar, oruç tutabilmek adýna. Önce merakla gözlemler çocuk, gün boyu, akþam ezanýna kadar bir þey yemez-içmez büyükler.. sonra akþam ezanýna yakýn mutfaklar canlanýr, aile toplanýr, kimi zaman misafirler katýlýr sofraya, kimi zaman baþka sofralara misafir gidilir… ve gecenin bir vakti, evde yine bir telaþ, mutfak yine hareketlenmiþtir. Aile büyükleri sofradadýr. Öðrenir ki, bu deðiþiklikler “oruç tutabilmek” adýnadýr. O da “oruç tutmak” ister. Büyükler kýyamaz genellikle, “sen küçüksün, acýkýrsýn, susarsýn…”, “hem sana farz deðil, sonra tutarsýn…” gibi pek çok yolu denerler çocuðu ikna için.

“Peki, oruç tutmayý denemenin çocuk için týbbi açýdan zararý olabilir mi?”

Çocuk doktorlarýna göre; “eðer çocuk çok zayýf deðilse, kan þekerinde bir problem yoksa, oruç tutmayý denemesi halinde saðlýðý olumsuz yönde etkilenmeyecekse, çocuk saðlýðý açýsýndan bir sakýncasý yok oruç tutmayý denemenin”. Bünyesi çok zayýf olan çocuklarda, açlýk ile birlikte, kan þekeri düþüklüðü, aþýrý bitkinlik, uyku hali olabiliyor. Kilosu yaþýna göre normal olan çocuklar da ise oruç tutmak, genellikle bir sorun oluþturmuyor. 7, 8, 9 yaþýndan itibaren eðer çocuk kendisi oruç tutmayý denemek isterse büyüklerin, çocuðun saðlýðýný düþünerek, bunu engellemesine gerek yok.

“Çocuðunuz oruç tutmak isterse”

Ramazanýn geliþiyle birlikte, çocuðunuz oruç tutmayý isterse, önce yarým günlük bir oruç ile denemesine izin verin. Sizinle birlikte sahur ve iftar coþkusunu o da tatsýn. Zorlanýrsa zaten kendisi bunu size belirtecektir. Eðer denemeleri sonucunda bünyesi olumsuz bir tepki vermezse, saðlýðý normalse, oruç tutmaya devam etmek isterse ona engel olmayýn. Orucun zevkini yaþamasýna yardýmcý olun.
Güzel ahlakýn günlük hayatýn neredeyse her anýna yayýldýðý güzide bir mevsimdir Ramazan ve çocuk muhayyilesinde coþkuyla yaþanýrsa, iþte o zaman gelecekte “Ahh o eski Ramazanlar!” diye hasretle anýlmaktadýr.

“Daha küçüðüm, Allah daha çok sevap yazar diye”

Þeyda, ailesi ve çevresi tarafýndan yaþýna göre hep zayýf olarak nitelendirilen bir çocuk… Þeyda, þu an 12 yaþýnda. Ýlk defa oruç tutmayý istediðinde, babasý “kýzým, sen daha küçüksün” demiþ. Sahura kalkmak istemiþ, ailesi kýyamamýþ ve kaldýrmamýþ, belki de unutmuþ gibi yapmýþlar… Ama o pes etmemiþ!

Þeyda ile sohbetimizden bazý bölümleri aynen aktarmak istiyorum:
-“Þeyda, oruç tutmaya baþladýn mý?”
-“Evet baþladým, Ramazanda tutuyorum.”
-“Ýlk orucunu ne zaman tuttun, kaç yaþýndaydýn?”
-“10 yaþýndaydým.”
-“Anlatýr mýsýn, nasýl oruç tuttun, neler yaptýn?”
-“Oruç tutmak istediðimde, sahura kaldýrmadýlar beni küçüðüm, zayýfým diye… Ben de öðlen okula gitmeden önce kahvaltýmý yaptým. Sonra okulda hiçbir þey yemedim. O gün ilk defa öyle oruç tuttum.”
-“Peki, oruç tuttuðunda zorlandýn mý?”
-“Ýlk günler biraz zorlandým. Baþým dönüyor gibi olmuþtu. Ama 3-4 gün sonra alýþtým.”
-“Akþama doðru ne hissetmiþtin ilk zamanlar?”
-“Yemek yiyeceðim için heyecanlanýyordum.”
-“Neden oruç tutmak istemiþtin?”
-“Daha küçüðüm, Allah daha çok sevap yazar diye düþünmüþtüm.”

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 01:46

Konudaki Mesajlar: YILIN FIKRASI

	vuslat32

YILIN FIKRASI

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Adamýn biri Washington'da caddede arabasýyla giderken,ilerde trafiðin týkanmýþ olduðunu görür. Merakla arabayý durdurup iner ve o sýrada elinde kaðýt kalemle bir adam ona yaklaþýr. Adam merakla sorar ; -Hayýrdýr arkadaþ ? Ne oluyor burda ? Adam cevap verir ; -Hiç sorma ya bizim baþkan Bush'u teröristler rehin almýþ,500 milyon dolar istiyorlar,verilmezse benzin döküp yakacaklarmýþ. Adam þaþýrmýþ þekilde tekrar sorar ; -Hadi ya ! Peki sen ne yapýyorsun kaðýt kalemle ? -Ben de yardým topluyorum iþte,baþkan için...Sen de vermek ister misin ? Adam elini cebine atýp sormuþ ; -Öyle mi ? Peki millet ne kadar veriyor ortalama ? -Valla hiç belli olmuyo..5-10 litre arasý deðiþiyo...

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 01:22

Konudaki Mesajlar: çocuğu olanlar lütfen okusun

	vuslat32

85 Mesaj -

ÇOCUKLARIMIZI BU TUZAKLARDAN NASIL KORUYACAÐIZ ÝÞÝMÝZ ÇOK ZOR

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 01:18

Konudaki Mesajlar:

ÇOCUK İSTEYENLER Bİ DAHA DÜŞÜNÜN !!!

	vuslat32

85 Mesaj -

SEN COCUÐUNLA OLAN SINAVI DEÐÝL ÞÝKAYETLERÝNÝ BELÝRTMÝÞSÝN ÇOCUK KADAR GÜZEL BÝRÞEY VARMI DÜNYADA ÇOCUÐU OLMAYANA BU SORUYU YÖNELT BAK GÖRECEKSÝN KÝMSE HALÝNDEN ÞÝKAYETCÝ DEÐÝL

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 01:10

Konudaki Mesajlar: çocuğu olanlar lütfen okusun

	vuslat32

çocuğu olanlar lütfen okusun

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

*ÇOCUKLARI OLAN OKUSUN LÜTFEN...!

-Anne ve Babalarýn dikkatine....!

-Baþýmýzdan geçen kötü bir olayý sizinle paylaþmak ve sizlerinde
nedenleri hakkýnda dikkatli olmanýz konusunda uyarmak istedim.

-12 Eylül sabahý 10 yaþýndaki oðlum yataðýndan kalktýktan 10
dakika sonra lavabo'nun önünde kriz geçirdi. Yerde vucudu kaskatý iken
titremelerle birlikte, göz bebekleri kayboldu, nefes zorluðu, aðýzda
köpürmeler. Hemen acile kaldýrýldý. Yapýlan tastlerden sonra konulan teþhis sara (epilepsi) idi.

-Ýlaç tedavisine baþlandý. Daha þoku üzerimizden atamadan 9 gün sonra 21 Eylül sabahý 07:00 de oðlum benim yanýmda yatakta iken yine kriz geçirdi.

-Ýlk müdaheleyi yaptýktan
sonra bu sefer Fakülteye gittik. Orada da yeniden tetkikler yapýldý.
Teþhis ayný idi. Bizdeki belirtilere göre 8-14 yaþýndaki çocuklarda
görülebilen bir sara çeþidi imiþ. Kullanýlan ilaç 20-21 gün sonra beyne
ulaþtýðý için, beyin henüz ilaçtan fayda görmeye baþlamamýþ idi.

-Araþtýrmalarýmýza göre ve bu konuda en iyisi olduðunu öðrendiðimiz
Fakültedeki profesör'den ( Mehmet Okan) randevu almýþtýk. Dün
yapýlan görüþme ve muayeneden sonra hocanýn bize (sizlere de) dikkat
etmemiz gereken konular þunlar idi.

-Epilepsi'yi tetikleyen unsurlar 50 Hertz TV' ve Monitörlerdeki
resim kaymalarýný çocuk beyni daha kolay algýlayayýp, beyin,
istem dýþý bu atlamalarý takip ettiði için yoruluyormuþ.

-Yorulan beyin daha sonra bir
boþalma isteðiyle vucuda nöbet geçirtiyormuþ. Bu nedenle mümkünse 50 Hertz
üzerindeki cihaz kullanýmý. (Avrupa'da 60 Hertz altýnda TV üretilmesi
yasaklanmýþ.) Oðlum bu yaz hemen hemen her gün saatlerce 50 hertz olan

-TV'de playstation ve yanýndaki Bilgisayar'da oyun oynadý. Bir çok
arkadaþýmýn çocuðu, yeðeni de ayný durumda olduðu için bu maili
hazýrlayarak uyarmak istedim.

-Tetiklemeyi yapan diðer bir unsur "kafein" yani Kola. Profesör
çocuklarýn beyni için kolanýn çok zararlý olduðunu belirtti.
Kafeinli içeceklerden özellikle kola ve enerji içeceklerinden çocuklarý
uzak tutun dedi.

-Tetiklemeyi yapan bir diðer unsur da yanýp sönen ýþýklar, yani
disko ýþýklarý. Bu ýþýklarý evde karanlýkta veya loþ ýþýkta izlenilen Tv
veya bilgisayar olunlarý oluþturuyor. Tv' yi en az 3 metre ve
aydýnlýk ortamda izlenmesini ve özellikle söyledi hoca. Bilgisayarý ise
günde en fazla 20 dakika ile sýnýrladý.

-Son nöbetten sonra en az 2 yýl sürekli (kontrollü göz kırpma

ilaç
kullanýmý ile sorunun epeyce giderilebileceðini ve 14 yaþýndan
sonra %96 oranýnda bir daha nöbet geçirilmeyeceðini belirtti.

ALINTI

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son vuslat32 tarafından, 24.10.2005 - 01:02 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 01:01

Konudaki Mesajlar:

ÇOCUK İSTEYENLER Bİ DAHA DÜŞÜNÜN !!!

	vuslat32

85 Mesaj -

kardeþim çocuðun yok herhalde çocuk rabbimin insanlara verdiði en güzel sýnav rabbim bu sýnavý baþarýyla geçmemizi eyler inþallah

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 00:55

Konudaki Mesajlar: evladınızı satmayı düşündünüzmü

	vuslat32

evladınızı satmayı düşündünüzmü

85 Mesaj -

Hiç Müslüman kardeþinin ihtiyacýný gidermek için evladýnýzý satmayý düþündünüz mü?
--------------------------------------------------------------------------------

Selamün aleyküm

Hiç Müslüman kardeþinin ihtiyacýný gidermek için evladýnýzý satmayý düþündünüz mü? Belki ilk defa böyle bir soruyla karþýlaþýyorsunuz.Ama bunu yapmak isteyen insanlarý okudum.

Bu insanlar þimdi çok zor günler geçiriyor.Bahsettiðim insanlar PAKÝSTAN halký.

Balkan savaþý sýrasýnda oluk oluk müslüman türk kaný akarken kilometrelerce uzaktaki pakistan halkýnýn evlattlarý sanki ölüyordu.Osmanlýya yardým için sandýklar açýlmýþ hemde kendilerinin ingiliz iþgalinde olmalarýna raðmen.Orada görevli bir ingiliz bir olayý þöyle anlatýr:"Osmanlý için yardým sandýklarý kurulmuþ ve herkes neyi var neyi yoksa getiriyordu. Bir ara kalabalýkta bir hareketlenme oldu.Fakir bir kadýn kucaðýnda bebeðiyle saða sola seslenerek YOK MU ALLAH RIZASI ÝÇÝN ÞU BEBEÐÝ SATIN ALIPTA BEDELÝNÝ OSAMANLI YA YARDIM OLARAK GÖNDEREYÝM??? Bunun üzerine bir hayýr sever gereken bedeli o kadýn adýna ödedi ve bebeði annesine geri verdi."

Trablusgarb savaþýnda DÜÞMANIN CEBÝNE BÝR KURUÞ GÝRMEMELÝ diyerek italyan mallarýný boykot etmiþler ve bu boykot italyan hükümetine yýllýðý 5 milyon sterline patlamýþtýr.

93 Harbinde BÝZÝM TÜRKLERE YARDIN ETMEMÝZ FARZDIR YERYÜZÜNDE ÝSALAMÝYET BU ÞEKÝLDE HAYSÝYETLÝ ÝSE BU TÜRKLER SAYESÝNDEDÝR demiþler ve o zamanýn muazzam deðerde olan 125000 Osmanlý Lirasý yardým toplamýþlardýr. Birde Ayný seneler 2 milyona yakýn insan kýtlýk ve açlýktan ölünce bu para daha deðerli oluyor.

KARDEÞLERÝM SÝZCE ARTIK BÝRÝKEN BORCUMUZU ÖDEME VAKTÝMÝZ GELMEDÝ MÝ????

Gönderme Tarihi: 24.10.2005 - 00:50

Konudaki Mesajlar:

NERELİYİZ ARKADAŞLAR

	vuslat32

85 Mesaj -

incitas kardeþ erzincanýn neresinden

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son vuslat32 tarafından, 19.10.2005 - 23:17 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 19.10.2005 - 23:16

Konudaki Mesajlar: ibret alınacak hadise

	vuslat32

ibret alınacak hadise

85 Mesaj -

ÝBRET ALINACAK BÝR HADÝSE DÝKKATLE OKUYUN
Aþaðýdaki hadise, kanser uzmaný Dr. Haluk NURBAKÝ’nin hatýralarýndan alýnmýþ,tebliðin ehemmiyetini gösteren önemli bir vakâ dýr

Kanser hastanesinde baþhekimken Serap adýnda bir genç haným hastam vardý.Bu hastam göðüs kanserine yakalanmýþ ve tedavi için yurt dýþýna gitmek istemesine raðmen,bazý formaliteler nedeniyle o imkaný bulamamýþtýr.Serap’ý özel bir alakayla bizzat ben tedavi altýna aldým.Ve kýsa bir süre sonra da Allah’ýn izniyle iyileþtiðini gördüm.Ancak Serapýn’da bütün diðer kanserliler gibi ilk beþ yýllýk zamaný çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
Bir iþ kadýný olan Serap, 4 yýl kadar sonra bir ihale için Ýzmir ‘e gitmek istedi.Kýþ aylarýnda olduðumuz için uçakla gitmesi þartýyla kabul ettim.Maalesef bilet bulamamýþ ve benden habersiz bindiði otobüsün kaza geçirmesi üzerine altý saat kadar mahsur kalmýþ.Dönüþünden kýsa bir müddet sonra kanser kemik ve akciðerine yayýldý.Serap bacak kemiklerindeki metastaz sebebiyle yürüyemez hale gelirken, hastalýðýn akciðerdeki tezahürü yüzünden devamlý oksijen cihazý kullanýyor ve söylediði her kelimeden sonra,aðzýný o cihaza yapýþtýrarak nefes almak zorunda kalýyordu.Evine gittiðim gün,yine güçlükle konuþarak ;
- ‘’Doktor Bey ‘’ dedi.’’Ben size dargýným.’’
- ‘’Niçin ? diye sordum.
- ‘’Siz… dindar... bir insanmýþsýnýz… niçin... bana… da, Allah’ý… ölümü… ahreti… anlatmýyorsunuz ?
Dini inançlarýnýn çok zayýf olduðunu bildiðim için bu teklif karþýsýnda oldukça þaþýrmýþtým. O’nu üzmemeye çalýþarak;
- Doktora ulaþmak kolaydýr, dedim.Parayý bastýrdýndý mý istediðine tedavi olursun.Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalýsýn.!
Konuþmaya mecali olmadýðýndan ;
- ‘’Ben o isteði duyuyorum! Manasýnda baþýný salladý.Artýk ümitsiz bir týbbi tedavinin yaný sýra,ebedi hayatýn ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz baþlamýþ ve son günlerini yaþayan Serap için bu dersler ‘’hýzlandýrmalý öðretime dönmüþtü.anlattýðým iman hakikatlerini bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatýna bir hafta kala ;
- ‘’Doktor bey ‘’ dedi.Ben… ölürken… ne… söylemeliyim ?
- ‘’Senin durumun çok özel’’ dedim.’’Kelime-i þahadet sana uzun gelir. O aný fark edince Hazreti Muhammet sana yeter !
O haliyle tebessüm ederek,yine baþýný saldý.Çok ýzdýrabý olduðu için Serap’a sürekli morfin yapýyor ve onu uyutmaya çalýþýyorduk.
Ben bir iþ seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim.Dönüþümde annesi telefon ederek ;
- ‘’Serap bir haftadýr morfin yaptýrmýyor’’ dedi.’’Sabahlara kadar inliyor ve çok ýzdýrap çekiyor’’
Hemen eve gittim ve iðne yaptýrmamasýnýn sebebini sordum.Aldýðým cevabý hala unutamýyor ve hatýrladýkça ürperiyorum.
-‘’ Ya morfin tesiriyle ölüme uykuda yakalanýr ve son nefeste ‘’Muhammed’’ diyemezsem !’’
Ýþte Serap böyle bir hanýmdý.Bu arada benden istihareye yatmamý ve eðer birkaç gün daha ömrü varsa,son günü uyanýk kalacak þekilde morfin yaptýrýlmamasýný rica etti.Ben,hiç adetim olmadýðý halde Cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattým ve Serap’ýn acizliði hürmetine olacak ki,Salý gününe kadar yaþayacaðýna dair iþaret sezdim.Ertesi gün, ona ;
-‘’Hiç korkma !’’ dedim.Ýðneyi vurdurabilirsin’’
Ve Serap,bir veda vasfý taþýyan bu görüþmemizde son cümlelerini de dile getirdi:
-‘’Doktor Bey Azrail bana nasýl görünecek ?’’
-‘’Kýzým…’’ dedim.’’ O bir Melek deðil mi ? Hiç merak etme,sana yakýþýklý bir prens gibi gelecektir.’’
Salý günü Serap’ýn aðýrlaþtýðý haberini alýnca,hemen eve gittim.Ancak vefatýna yetiþememiþtim.ailesi tam manasýyla periþandý.Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir haným akrabasý ayaktaydý ve beni görünce yanýma gelerek:
-‘’ Doktor bey!.. biliyor musunuz ?,bu evde biraz önce bir mucize yaþandý! Dedi ve devam etti.
-‘’Serap,bir saat kadar önce oksijen cihazýný attý ve ‘’yataktan kalkmasý imkansýz’’ denmesine raðmen kalkarak abdest ald,iki rekat Namaz kýldý.Bütün ev halký hayretten dönüp kaldýk.Ve kelime-i þahadet getirerek yataðýna uzandý.Size de selam söyledi ve ekledi.
-‘’Doktor Bey’e söyleyin, O alem, onun anlattýklarýndan da güzelmiþ…

Gönderme Tarihi: 16.10.2005 - 01:17

Konudaki Mesajlar: GÜZELLİKLERE BAKIN

	vuslat32

GÜZELLİKLERE BAKIN

85 Mesaj -

------------------------------------------------ARKADAÞLAR ÇOK GÜZEL RESÝMLER VAR FAKAT YAYINLAYAMIYORUM YARDIM EDÝN--------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son vuslat32 tarafından, 16.10.2005 - 00:39 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 16.10.2005 - 00:36

Konudaki Mesajlar: OKUYUN

	vuslat32

85 Mesaj -

bence ne olusa olsun öncelik babadýr babanýn bedduasýný alma derim evlilikte aile kararý çok önemli benim için allah kolaylýk versin niþanlansanda evlensende babanla görüþmeyince için rahat etmez diye düþünüyorum her zaman evlenilir baba herzaman bulunmaz 15 yýl oldu ben babamý kaybettim keþke ben evlenirken yanýmda olsaydý saðlýcakla kal

Gönderme Tarihi: 12.10.2005 - 23:44

Konudaki Mesajlar: beyaz yalanlar ne kadar doğru

	vuslat32

beyaz yalanlar ne kadar doğru

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Anneciðim nereye gidiyorsun?

—Doktora gidiyorum yavrum, sen burada kalacaksýn, yoksa sana ‘cýss’ yaparlar.

KÜÇÜK ÇOCUK, DOKTORA GÝTMEKTENSE evde kalmayý ‘tercih etmiþ’ ve annesi alýþveriþi yalnýz yapabileceði bir fýrsat bulmuþtu. Çýkarken anne kýzkardeþine ne kadar süre dýþarýda kalacaðýný, nereye gideceðini fýsýldýyordu, telaþlýydý. Çocuðunun kendisini duyduðunun farkýna varmadý, çocuk da hissettirmedi ve hiç sesini çýkarmadý.

Anne bu beyaz yalanlardan ötürü kendisini çok huzurlu hissediyordu. Hem rahat gezmeye gidebiliyor, hem de çocuðunu aðlatmamýþ oluyordu.

Doktora gitmeler ve buna benzer durumlar devam etti.

Bir defasýnda anne telefonda konuþurken doðru olmayan birþeyler söylemiþ, ve çocuk dayanamayýp “Neden doðruyu söylemiyorsun anne?” demiþti. Annenin cevabý hazýrdý: “Evladým, bazen doðrularý söylememek gerekebilir, tabiî ki yalan söylemek çok yanlýþ birþey, ama bu farklý bir durum. Sen sakýn yalan söyleme, olur mu yavrum.”

Bu ve bunun gibi diyaloglar maalesef yakýn ve uzak çevremizde sýkça þahit olduklarýmýzdan...

Anne, herþeyden önce, küçüklerin zihince hiç de küçük olmadýðýný unutuyor ve en önemli kavramlardan biri olan ‘güven’i saðlamak yerine, kendisine inanýlmayan, sözü doðru olmayan bir insan profili çiziyor. “Çocuðumun o saat aðlamamasý mý daha mühim, yoksa doðruluk anlayýþýnýn sarsýlmasý mý?’’ gibi muhasebeler yapýlmýyor. Tüm bunlara raðmen, anne bir de kendini ‘iyi’ hissedebiliyor.

Ýnsanlar bu tutumlarýyla beyaz kaldýklarýný düþünürlerken, farkýnda olmadan yüreklerine kara lekeler sýçratýyorlar. Kendinizi düþünün: Size yalan söylenmesini kabul edebilir misiniz? Size bir defa yalan söylemiþ bir kimsenin bundan sonraki sözlerine tümüyle güvenebilir misiniz?

Kalbimiz eðer yalan söylememek hakikatine ermiþse, artýk bu eylemden nefret eder hale gelmiþsek, Allah’tan korktuðumuz için, hakka girmemek için ve emin bir insan olmak için yalan söylemiyorsak, iþte o zaman fark ederiz, beyaz yalanlarýn hiç de beyaz olmadýðýný...

Bizler doðruluðu, el-Emîn olan Efendimizden (a.s.m.) öðrendik. Çocuklara yalan söylemenin diðer yalanlardan farklý olmadýðýný da ondan (a.s.m.) öðrendik.

Hem bizler de çocuk deðil miydik? ‘Ben’ diye baþlayarak anlattýðýmýz hadiseler çocukluðumuzu da kaplamýyor mu? Bir çocuk, yetiþkin bir insan kadar kýymet görmeli. Bir aðaca fidanken hassasiyet göstermesek, saðlam bir þekilde aðaç halini alabilir mi? Öyleyse insanýn ruhaniyetini de doðrulukla beslemek, bir insan dünyaya gözlerini açtýðýndan itibaren ona böyle davranmak gerekmiyor mu?

Biz insandan bahsediyoruz. Allah Resulü (a.s.m.) ise, býrakýn insanlarý, hayvanlara karþý dahi emin olduðunu bize yaþantýsýyla gösteriyor.

Bir sahabenin, atýný yanýna getirmek için sanki elinde atýn yiyebileceði birþey varmýþ gibi davranmasý onu (a.s.m.) öyle rahatsýz ediyor ki, bu sahabiyi yanýna çaðýrýp yaptýðýnýn yanlýþ olduðunu bildiriyor. (Buhârî, Ýman, 24; Müslim, Ýman, 107)

Günümüzde ise yalan etiketlenip, süslenip insanlara sunuluyor, bunun bir adý bazen mazeret oluyor, bazen küçük yalan, beyaz yalan, bazen ise eksik söylemek oluyor.

—Neden dersine çalýþmadýn?

“Hastaydým öðretmenim.”

—Çocuklar sizin sýnav kaðýtlarýnýz birbirine benziyor.

“Hocam, biz birlikte çalýþmýþtýk.”

—Tekin Bey, neden geç kaldýnýz?

“Kusura bakmayýn efendim, bindiðim otobüsün lastiði patladý.”

Zayýf not korkusuyla uydurulan mazeretler, geç kalýndýðýnda patron ile kötü olmamak için söylenen ‘beyaz’ yalanlar, bilgi bencilliði durumlarýnda ‘bilmiyor’ gibi davranmalar..

Bunlar artýk öyle doðal karþýlanýyor ki, söylemeyenlerin ayýplandýðý görülüyor. Suçunu itiraf eden mahkum yadýrganýyor. Mazeret uydurmayanlara þaþkýn gözüyle bakýlýyor.

Ondört asýr öncesinden günümüzü aydýnlatan Asr-ý Saadet’e bakalým: Onlar böyle þeyler yaþamadýlar mý?

Muhakkak yaþadýlar..

Sahabilerden Ka’b b. Malik’e de (r.a.) zor durumda kaldýðý bir an mazeret bulmasý teklif edildi, fakat o büyük insan gerçekte söyleyecek bir mazereti olmadýðý için, doðrularý olduðu gibi söylüyor. Davranýþý sahabilerce ve Efendimizce (a.s.m.) hoþ karþýlanmadýðý için dýþlanýyor, acý çekiyor, buna raðmen doðruluðundan ödün vermiyor. Bir müddet sonra, o ve kendisiyle ayný durumda olan iki arkadaþý hakkýnda, affedildiklerine dair âyet nazil oluyor (bkz. Tevbe sûresi, 9:118). Doðruluk, Ka’b b. Malik’in kurtuluþu oluyor.

Herþeye raðmen emin olabilmek, þaka bile olsa yalan söylememek, dosdoðru olmak ve el-Emîn olan Hz. Muhammed’e (a.s.m.) yaraþýr bir ümmet olmak... Hepsi bizim elimizde. Beyaz yalanlara müsaade etmemek de, yalanlarý doðrularla yer deðiþtirip yüreðimizi bembeyaz etmek de

Gönderme Tarihi: 12.10.2005 - 00:12

Konudaki Mesajlar: bir gencin gördüğü gariplikler

	vuslat32

bir gencin gördüğü gariplikler

85 Mesaj -

Bir gencin gördüðü gariplikler

Vaktiyle bulunduðu küçük yerde geçim sýkýntýsý çeken dürüst ve temiz yaratýlýþlý genç bir adam bir gün memleketine çok uzakta bulunan bir þehir merkezine giderek iþ bulup çalýþmaya, kendine yeni bir hayat düzeni kurmaya karar verdi.

Bu niyetle vakit kaybetmeden hazýrlanýp yola koyuldu. Genç adam, bu yolculuðu sýrasýnda izahý kendisi için imkansýz birtakým olaylarla karþýlaþtý:

Bazý kimseler bu tarlaya buðday ekiyorlar, hasat ediyorlar, sonra da bunlarý ateþe verip yakýyorlar. Ýkinci olarak bir adam gördü. Büyük bir taþý kaldýrmaya çalýþýyor, kaldýramýyor; ama bu taþa bir tane daha ekleyince kaldýrabiliyor, bir üçüncüyü ekleyince de daha da rahat kaldýrabiliyor.3’üncüsü de þu idi: Bir adam koyuna binmiþ, onun üzerine birkaç kiþi daha binmiþ koþturuyorlar, arkalarýndan birileri de onlara yetiþmek için çabalýyor; ama yetiþemiyordu.

Adam bunlarla kafasý karýþmýþ bir halde uzun yolculuðun nasýl geçtiðini anlamadan þehrin kapýsýna geldi. Burada nurani bir ihtiyar kendisini durdurup nereden geldiðini, niçin geldiðini, yolculuðunun nasýl geçtiðini sordu. Adam her þeyi anlattý ve yolda karþýlaþtýðý alýþýlmamýþ hadiseleri de serüvenine eklemeyi unutmadý. Bunun üzerine ihtiyar, bu genç adama rastladýðý olaylarý bir bir açýkladý:

“Senin yolda ilk rastladýðýn buðday ekip hemen hasat eden ve sonra ateþe verip yakan insanlar, iyilik edip de onu saðda solda konuþarak deðerini sýfýra indiren insanlarý simgeler.

“Taþ kaldýrmaya çalýþan kimse de þunu anlatýr: Ýnsana ilk iþlediði günah aðýr gelir, onun altýnda ezilir. Ama tövbe etmeden baþka günahlar iþlemeye devam ederse günahlar ona hafif gelmeye baþlar.

“Koyun ve ona binenlere gelince... Koyun cennet hayvanýdýr, sýrtýndakileri cennete taþýmaktadýr. Koyuna ilk defa binenler alimlerdir, ondan sonra binenler her sýnýftan müminlerdir. Bunlara yetiþmek için koþanlar ise inanmayanlardýr.”

Gönderme Tarihi: 12.10.2005 - 00:06

Konudaki Mesajlar: hırsız

	vuslat32

hırsız

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Behlul Dana Hazretleri evini soyan hirsizlari
kabirde beklermis. Ona sormuslar "ya Behlul, gece gunduz bu
kabirde ne yaparsin?"
"Evimi soyan hirsizi beklerim"
"Hirsizin burda ne isi var"
"Bir gun buraya yolu dusecek, tabut icinde gelecek,
onu beklerim cunku kacamiyacagi tek yer burasidir"
demis.

Selam hidayete tabi olanlara...

Gönderme Tarihi: 11.10.2005 - 01:48

Konudaki Mesajlar: mezar taşı

	vuslat32

mezar taşı

85 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Behlül Dane´ye biri sorar:
Oðlum öldü mezar taþýna ne yazdýrayým?
Behlül Dane þu cavabý verir:Sunu yazdýr:

Dün altýnda olan çimenler,
bu gün üstünde yeþerdi,
ey yolcu anlaki,
þu toprak,
günahtan gayri her þeyi örter...

Selam ve dua ile

Gönderme Tarihi: 11.10.2005 - 01:48

Konudaki Mesajlar: GÖZTEPE PARKI'NIN İNŞAATA AÇILMASINI ONAYLIYOR MUSUNUZ?

	vuslat32

85 Mesaj -

ÇOCCUKLARINI EYLENDÝRÝRKEN NAMAZININ GEÇTÝÐÝNÝ BÝR MESCÝT OLSA HÝÇ FENA OLMAZ OKADAR ÝSRAF YAPILAN BÝR ÜLKEDE YAÞIYORUZKÝ VARSIN BÝRKEZDE CAMÝ YAPIMINA KULLANSINLAR

Gönderme Tarihi: 08.10.2005 - 01:07

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 830 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.56079 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.