generique stromectol ivermectine ivermectine lopinavir ritonavir kaletra cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » *** NAMAZ PLATFORMU *** » Cuma Namazı...

önceki konu   diğer konu
6 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Cuma Namazı...
575 Mesaj -
Cuma toplanmak anlamýndadýr. Dini kavram olarak ise Cuma haftanýn ayný adla anýlan özel bir gününde, öðle namazý yerine, öðle namazýnýn vakti içinde Cuma namazý adý ile bilinen özel bir namazýn toplu halde kýlýnmasý için bütün Müslümanlarýn camilerde veya Cuma namazý kýlýnabilinen yerlerde toplanmasýdýr.
Cuma namazý yalnýz cemaatle kýlýnýr. Yalnýz baþýna Cuma namazý kýlmak caiz deðildir. Sadece cemaatle kýlýnacaðý içinde buna Cuma namazý adý verilmiþtir. (1)

CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMÝ VE FAZÝLETÝ

Cuma günü Müslümanlarýn haftalýk bayram günüdür. Bu mübarek günde Müslümanlar mabetleri olan camilerde toplanýr. Okunacak olan hutbeleri can kulaðý ile dinleyip bunlardan yararlanýr, bilgilerini arttýrýrlar. Hep birlikte Cuma namazýný kýlarlar, namazdan sonra birbirlerini hal ve hatýrlarýný sorarlar ve tekrar normal günlük iþlerine dönerler.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyh ve Sellem'den Cuma günü ve Cuma namazýnýn fazileti hakkýnda pek çok hadis nakledilmiþtir. Bu hadislerden bazýlarý þunlardýr.
"Bir kimse Cuma günü boy abdesti alýr elinden geldiði kadar temizlenir saç ve sakalýnýn bakýmýný özel yaðlarla yaðlayýp tarar ve ya evindeki kokulardan süründükten sonra Cami ye gider. Fakat orada yan yana oturan iki kimsenin arasýný açmaz, sonra yüce Allah kendisine taktir ettiði kadar namaz kýlar daha sonra imam hutbeye baþlayýnca onu sessiz ce dinlerse o Cuma ve öteki Cuma arasýnda ki günahlarý baðýþlanýr."agla2)

* * *
“Cuma gününde bir vakit vardýr ki þayet bir Müslüman namaz kýlarken o vakte rastlarsa Allah'tan bir þey isterse Allah ona dilediðini mutlaka verir."agla3)

* * *
Cuma günü beden temizliði yapmak boy abdesti almak güzel ve temiz elbiseler giymek baþka þeylerle uðraþmayýp erkence camiye gitmek 2 rekât tahiyyetül (mescid namazýgöz kırpma kýlmak ve kehf Suresini okumak veya dinlemek müstehaptýr.


CUMA NAMAZININ HÜKMÜ

Cuma namazý ilave bir namaz olmayýp öðle namazýnýn yerine geçen bir namazdýr. Bu namaz þartlarýný taþýyan kimselere farz ý ayn'dýr. Bu namazýn farz olduðu kitap sünnet ve icma ile sabittir.
Kuran–ý Kerimde: "Ey iman edenler, Cuma günü namaza çaðýrýldýðý (ezan okunduðu) zaman hemen Allah'ý anmaya (zikretmeye) koþun ve alýþveriþi býrakýn bilesiniz ki bu sizin için daha hayýrlýdýr. Namaz kýlýnýnca yeryüzüne daðýlýn Allah'ýn lütfünden isteyin Allah'ý çok zikredin umulur ki kurtuluþa erersiniz."agla4) buyrulur.
Bu ayet Cuma namazýnýn farz olduðunun açýk bir delilidir. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'de pek çok hadislerinde Cumanýn önem ve faziletini açýklamýþ ayrýca bunun farz olduðunu vurgulamýþtýr. Nitekim Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "Cuma Namazlarýný önemsemeyerek üç hafta Cuma namazý kýlmayan kimsenin kalbini yüce Allah mühürler."agla5)
Kâinatýn Efendisi buyurdular ki:
"Bazý kimseler Cuma namazlarýný terk etmekten ya vazgeçerler veya Allah onlarýn kalplerini mühürlerde gafiller den olurlar."agla6) Anlamýnda ki Hadislerin de hiçbir özrü ve mazereti bulunmadan Cuma namazýný kýlmayan kiþinin kalbinin mühürleneceði belirtilmiþtir. Böyle bir ceza ancak farzýn terkinde söz konusu olabilir.
Ýslam âlimleri Cuma namazýnýn farz olduðunda ittifak etmiþlerdir. Ancak Cuma namazýnýn sýhhat, geçerlilik þartlarý hususunda farklý görüþler ileri sürmüþlerdir.(7)


CUMA NAMAZININ FARZ OLMASININ ÞARTLARI

1)Erkek olmak: Cuma namazý þartlarý bulunan beldede bir engeli bulunmayan Müslüman erkeklere farz olur. Kadýnlar ise Cuma namazýna katýlýp katýlmama konusunda serbest býrakýlmýþtýr. Ancak Cuma namazýna katýlýp cemaatle kýlarlarsa bu yeterli olup öðle namazýný kýlmalarý gerekmez.(8)
2) Hür olmak: Fýkýhçýlarýn büyük çoðununa göre hürriyetini kaybetmiþ köle ve esirler Cuma namazýna gitmeleri mümkün olmayabilir. Ceza evlerindeki hükümlülerin durumu da böyledir. Ancak bu sayýlanlarýn Cuma namazý kýlacaklarý ortam meydana getirilirse kýlacaklarý namaz öðle için yeterli olur.
3)Mukim olmak: Yolcuya Cuma namaz ý farz deðildir. Çünkü o yolda ve gittiði yerlerde genel olarak güçlüklerle karþýlaþýr, eþyasýný koyacak yer bulamaz veya yol arkadaþlarýný kaybedebilir.
4)Cuma namazýna engel olacaktýr özrün bulunmamasý:
Cuma namazýna engel olacak özürleri þu maddeler halinde sýralayabiliriz.
a)Hastalýk: Namaz a gidince hastalýðýn artmasýndan veya uzamasýndan korkan kimselere Cuma namazý farz olmaz yürümekten aciz bulunan çok yaþlý kimselerle, Cuma namazý için mescide gittiði takdirde hastalýða idrar geleceðinden korkan hasta bakýcý içinde ayný hüküm geçerlidir. (9)
b)Körlük ve kötürümlük: Ýmam Ebu Yusuf, Ýmam Muhammed ve Hambelilere göre kendisini Cuma namazýna götürecek biri bulunan köre Cuma namazý farzdýr. Âlimlerin çoðunluðuna göre ise körlere Cuma namazý farz deðildir. Kendisini Cuma namazýna götürecek birisi bulunmayan köre ittifakla Cuma namazý farz deðildir. Ayaklarý felç olmuþ veya kesilmiþ kimselerle yatalak hastalara Cuma namazý farz deðildir.
c)Uygun olmayan hava ve yol þartlarý: Cuma namazýna gittiði takdirde kiþinin önemli ölçüde zarara veya sýkýntýya uðramasýna yol açacak çok þiddetli yaðmur, kar, aþýrý sýcak ve soðuðun bulunmasý durumunda Cuma namazý hükümlülüðü düþer.
d)Korku: Cuma namazýna gittiði takdirde malý, caný veya ýrz ý tehlikeye düþecek olan kimselere Cuma namazý farz olmaz.(10)

CUMA NAMAZININ SAHÝH OLMASININ ÞARTLARI

1–Cuma namazý kýlýnacak yerin þehir veya þehir hükmünde olmasý: þehrin hizmetlerinde kullanýlan ve þehrin dýþ çevresinde bulunan yerlerde þehir hükmüne girerler. Aslýnda köylerde Cuma namaz ý kýlmak vacib deðilse de yaz, kýþ en az kýrk kiþinin oturmakta olduðu köyler yine þehir hükmüne baðlanarak buralarda da Cuma namazýnýn kýlýnmasý sahih kabul edilmiþtir. Bir Camiye cemaat sýðamadýðý takdirde o beldede ki diðer camilerde Cuma namaz ý kýlýnabilir.
Bir idarecisi ile de müftü ve hâkimi bulunan þehir diye tarif edilir. Hac mevsiminde ''Mina'' da Cuma namaz ý mukim olan imam tarafýndan kýldýrýlabilir. Ancak Arafat'ta Cuma namaz ý yoktur. Yani hacýlarýn Arafat'ta bulunduðu gün Cumaya denk gelirse orada Cuma namaz ý kýlýnmaz öðle vaktinde öðle ile ikindi namaz ý beraber kýlýnýr.
Ýslam ahkâmýnýn uygulanmadýðý yerlerde Müslümanlar bir araya gelerek içlerinden birine iman tayin edip Cuma namazýný kýlabilirler.


* * *
2–Devlet baþkanýnýn bulunmasý veya baþkanýnýn görevlendireceði bir hatibin bulunmasý: Cuma namazlarý ancak bu hizmette görevlendirilmiþ hatipler tarafýndan eda edilir. Eðer yetkili bir kimseden izin almak imkâný olmazsa cemaat toplanarak aralarýndan birini imam seçip Cuma namazýný kýlarlarsa caiz olur.
Hutbeye verilen izin Cuma namazýný izin sayýldýðý gibi Cuma namazýný kýldýrmaya verilen izinde hutbeyi okumaya izin sayýlýr.

* * *
3–Öðle vaktinin girmiþ olmasý: Cuma namazý öðle vaktinden önce kýlýnmadýðý gibi öðle vaktinden sonra da kýlýnamaz.

* * *
4–Cuma namazý kýlýnacak olan cami'nin herkese açýk olmasý: Belirli kimseleri içine alýp kapýlarý kilitlenen bir camide Cuma namazý sahih olmaz.

* * *
5–Ýmamdan baþka en az üç erkek cemaatin bulunmasý: Kadýnlarla çocuklar Cuma cemaatin den sayýlmazlar. Ýmam hutbe okurken bir kiþi dinler de namaza baþlarken iki erkek daha gelirse Cuma sahih olur. Seferi olan erkeklerle, kölelerle ve hastalarla cemaat tamamlanabilir. Dilsiz erkeklerde cemaatten sayýlýr.
Ýmama uyduktan sonra mevcut üç cemaatin ikisi veya hepsi imam birinci rekâtýn secdesini yapmadan önce ayrýlýrlar imam öðle namazýný kýlar. Þayet imam birinci rekâtý secde ile kayýtlandýktan sonra ayrýlmýþ olurlarsa imam Cuma namazýný tamamlar.
6– Cuma namazýndan önce hutbe okunmasý: Hutbesiz Cuma namazý olmadýðý gibi, vakitten önce veya namazdan sonra da hutbe okumak sureti ile Cuma sahih olmaz vakit girdikten sonra namazdan önce hutbenin okunmuþ olmasý þarttýr.

CUMA HUTBESÝ

Cuma hutbesi farzdýr ve bu hutbenin farzlarý da ikidir.
1–Vaktin bulunmasý: Hutbe öðle vakti girdikten sonra ve Cuma namazýndan önce okunur. Bu vakit içerisinde okunmasý farzdýr. Öðle vaktinden önce veya Cuma namazýndan sonra okunmasý caiz deðildir.
2–Allah–u Teala'yý zikretmek yahut onu tesbih etmek veya hamd etmek: Bunlar hutbe kasdý ile yapýlmalýdýr. Aksýrma arkasýnda yapýlan hamd hutbenin farzý yerine geçmez. Hatip tek baþýna hutbe okuyup cemaat bulunmamasý yahut cemaatin kadýnlardan ibaret olmasý halinde hutbe sahih olmaz. Ancak bir erkek dinleyicinin bulunmasý ile hutbe sahih olur. Fakat namazý kýlarken üç erkeðin bulunmasý þarttýr. Hutbe okunurken camide bulunan bir veya daha çok kimseler uykuya dalsalar veya hatibin sözlerini duymasalar hutbe sahih olur.(11)

HUTBENÝN SÜNNETLERÝ

1–Hatibin, hutbe için minbere kolayca ve kimseye eziyet etmeden çýkabilmesi için minbere yakýn bir yerde bulunmasý, cumanýn ilk sünnetini minberin önünde kýlmasý, böyle yapamamasý yani mihrapta veya minbere uzak bir yerde kýlmasý mekruhtur.
2–Hatib in minbere çýktýktan sonra cemaat e dönük olarak oturmasý ve okunacak olan ezan ý bu þekilde dinlemesi...
3–Ezanýn hatibin huzurunda okunmasý...
4–Hatibin ezandan sonra kalkýp her iki hutbeyi ayakta okumasý. (Hutbenin ayakta okunmasýnýn vacip olduðu yönünde de görüþ bulunmaktadýr.)
5–Hutbe okurken hatibin yüzünün cemaate dönük olmasý...
6–Hutbeye gizlice euzu çektikten sonra sesli olarak Allah'a hamd ve sena ile baþlamasý...
7–Kelime–i þahadet okunmasý ve Hazreti Peygambere salâvat getirmesi...
8–Müslümanlara nasihatta bulunmasý...
9–Euzu ile Kur'an dan bir ayet okumasý...
10–Hutbeyi iki bölüm halinde yapmasý ve iki hutbe arasýnda kýsa bir sure ortalama üç okunacak kadar oturmasý
11–Ýkinci hutbeye de birincide olduðu gibi Allah'a hamd ederek ve Hazreti Peygambere salâvat getirerek baþlamasý
12–Ýkinci hutbede müminleri af ve maðfiret etmesi onlara afiyet ve esenlik vermesi ve onlarý muzaffer kýlmasý için Allah'a dua etmesi...
13–Ýkinci hutbeyi birinciye göre daha alçak sesle okumasý...
14–Hutbeyi kýsa tutmasý...
15–Hutbeyi cemaatin iþitebileceði bir sesle okumasý...
16–Abdestli olmasý ve avret yerlerinin örtülü bulunmasý bunlarýn vacip olduðu da söylenmiþtir.
17–Hutbeden sonra namaz için kamet getirilmesi...
18–Hatibin hutbeyi bir kýlýç, yay veya bastona dayanarak okumasý...
19–Cuma namazýný hutbeyi okuyan kiþinin kýldýrmasý Hanefi mezhebinde hutbenin sünnetleri olarak kabul edilen birçok husus þafi mezhebinde hutbenin sahih olmasýnýn þartý olarak görülür.(12)

HUTBEDE YAPILMAMASI GEREKEN ÞEYLER

Hutbe okunurken gerek hatip gerekse cemaat tarafýndan yapýlmasý uygun olmayan hatta yapýlmamasý gereken bazý hususlarda vardýr. Önemi dolayýsý ile bunlarý þöylece özetleyebiliriz.
1–Hutbe okunurken konuþmak, namaz kýlmak, selam vermek, selam almak ve dua
etmek gibi hutbeyi dinlemekten alýkoyacak bir þeyle uðraþmak.
2–Hutbe okunurken saða sola fazla sallanmak.
3–Hutbeyi çok uzatýp namazý kýsaltmak. Bunun aksini yapmaya yani hutbeyi kýsa tutmaya namazý da uzatmaya özen göstermelidir.
4–Ýkinci hutbedeki dualarý cemaatin istemeyeceði derecede sessiz okumak. Birinci hutbeye oranla ikinci hutbede sesi biraz alçaltmak sünnettir. Fakat bu sesin tamamen kesilmesi anlamýnda deðildir.
5–Hutbede hulefa–i raþidini överken aþýrýlýða kaçmak. Aslýnda hutbede büyük sahabelerin isimlerini anýp onlarý övmek ne sünnettir nede müstahaptýr. Ancak her türlü gönül ayrýlýklarýný ortadan kaldýrmak bakýmýndan son zamanlarda hutbede sahabeyi anlak sakýncalý görülmemiþtir. Fakat her þeyde olduðu gibi bu konu da aþýrýlýða gitmek doðru deðildir.
6–Hutbe okunurken cemaat arasýnda dolaþýp yardým toplamak. Bu da ibadet esnasýnda ibadet ile ilgili olmayan bir þeyin yapýlmasý anlamýndadýr ve doðru deðildir.

CUMA NAMAZININ REKAT SAYISI VE KILINIÞ ÞEKLÝ

1–Cuma namazýnýn rekât sayýsý. Cuma namazýnýn rekât sayýsý öðle namazýnýn rekât sayýsý kadardýr. Ancak farz ve sünnet rekatlarýnýn sayýsý bakýmýndan biri diðerinden farklýdýr. Buna göre Cuma namazý sýra ile:
a–Dört rekat sünnet.
b–Ýki rekat farz.
c–Dört rekat son sünnet.
Cuma namazý toplam 10 rekâttýr.
2–Cuma namazýnýn kýlýnýþ þekli. Cuma namazýnýn kýlýnýþ þekli diðer farz ve sünnet namazlarýn kýlýnýþ þekli gibidir mesela:
a–Cumanýn dört rekatlýk ilk sünneti týpký öðle namazýnýn dört rekatý ilk sünneti gibi kýlýnýr.
b–Cuma'nýn iki rekat farzý týpký iki rekatlýk farz namazý gibi ve daima imamla kýlýndýðý için hep sesli kýraatle kýlýnýr.
c– Cuma'nýn dört rekat son sünneti ise; yine cumanýn ilk sünneti gibi kýlýnýr. Yalnýz niyetler durumuna göre "Cuma'nýn ilk sünneti" "Cuma'nýn farzý" veya "son sünneti" þeklinde deðiþir.

CUMA GÜNÜNE HAS OLAN UYGUN DAVRANIÞLAR

Diðer günlerden farklý olarak Müslüman'ýn Cuma gününde yapmasý uygun olan bazý davranýþlarý vardýr. Bunlara "Cumanýn adabý" denilebilir. Bazý görüþlere göre ise bunlar sünnettir.
1–Cuma günü gusletmek.
2–Cuma günü týrnaklarý kesip temizlemek
3–Cuma namazýna giderken güzel kokular sürünmek.
4–Cuma namazýna giderken temiz bir elbise giyinmek. Giyilen bu elbisenin mutlaka yeni olmasý þart deðildir. Fakat önemli olan onun temiz olmasýdýr.
Ýslam dini Müslüman'ýn her zaman temiz olmasýný diðer insanlarýn nefretini doðuracak, nefretini görüntü ve davranýþlardan sakýnmasýný emreder. Özellikle cemaatin içinde cami gibi kutsal bir yerde namaz kýlmak zorunda olan bina ve toplum içindeki nezaket kurallarýna daha uygun olur.

ZUHRÝ AHÝR NAMAZI

Zuhr–i ahir namazý son öðle namazý demektir. Cuma namazý öðle namaz'ýnýn vaktinde kýlýnýp, onun yerini tuttuðuna göre ayrýca böyle bir namaz kýlmanýn anlamý ve Ýslam'daki yeri nedir?
Hazreti Peygamber'den ve ilk dönemden gelen rivayetler arasýnda zuhr–i ahir namaz'ý diye bir namazdan söz edilmez. Bu namaz Cuma'nýn sýhhat þartlarýný özellikle Cuma namazýnýn yerleþim biriminde bir tek mescitte kýlýnmasý þartýnýn þehir ve kasabalarýn nüfusunun artmasý yüzünden gerçekleþmemesi ve bir þehirde birçok yerde Cuma namaz'ý kýlma zorunluluðunun ortaya çýkmasýyla gündeme gelmiþ bir namazdýr. Fýkýhçýlarýn bu konuda ki görüþ ayrýlýðý yüzünden Cuma namaz'ý kýlýndýktan sonra zuhr–i ahir adý ile dört rekâtlý bir namazýn kýlýnmasý bazý fýkýhçýlar tarafýndan güzel görünmüþtür.

* * *
Zuhr–i ahir namazý Cuma namazýnýn arkasýndan kýlýnan dört rekât sünnetten sonra kýlýnýr ve öðle "vaktine yetiþip henüz üzerinden düþmeyen son öðle namazýna" diye niyet edilip dört rekât olarak kýlýnýr. Zuhr–i ahir–i kýlan kiþi zuhr–i ahir–in üç ve dördüncü rekatlarýnda fatihadan sonra zamlý sure okunup okumamakta serbesttir. Yani dilerse okur dilemezse okumaz.

* * *
Hanefi mezhebinde fatihaya esas olan mezhep görüþüne göre zorluðu ortadan kaldýrmak için bir þehirde birden fazla yerde Cuma namazý kýlýnabilir. Çünkü büyük þehirlerde tüm cemaatte tek cami de toplamak imkâný kalmamýþtýr. Aksi halde büyük güçlükler doðar ve Cumaya geleceklerin yolu çok uzatýlmýþ olur.

* * *
Yukarýdaki sebeplerden ötürü zühr–i ahir namazýnýn kýlýnmasý bir çok Âlim tarafýndan güzel görülmüþtür, hatta þafi fýkýhçýlarýndan pek çoklarý da bunu uygun bulmuþlardýr.(13)



DÝPNOTLAR:
1–Ýslam Ýlmihali M. Varlý s,131
2–Buhari Cuma 6, 19
3–Buhari Cuma 3 Müslim Cuma 15
4–el–Cuma 62/9–10
5–Ebu Davut Salat 204 Tirmizi Cuma 4
6–Müslim Cuma 40
7–Ýslam Ýlmihali Marmara Ýlahiyat Vakfý s, 382
8–Ýbni Abidin c–1 s, 591
9–Fethul Kadir c–1 s, 417
10–Delilleri ile Ýslam Ýlmihali Hamdi Döndüren s, 390
11–Ýslam Fýkhý veya Hukuku Ali Zikri Yavuz s, 208
12–Ýlmihal Ýsan s, 302
13–Delilleri ile Ýslam Ýlmihali H.Döndüren s, 402



EsSelam Aleykum...
Gönderen: 24.08.2007 - 11:22
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tevhit06 su an offline tevhit06  
cuma namazı ve zuhr-i ahir
2 Mesaj
Zuhuri ahir


Hicrî 5. asýrdan bu yana yalnýz Türkiye’de uygulanan, baþka Ýslam âleminin bilmediði, bilmek de istemedikleri “zuhr-u âhir ” denen, ALLÂH’ýn emri, Hazret-i Resûlullâh’ýn sünneti ile hiç ilgisi olmayan, Moðol istilâlarýnýn hüküm sürdüðü bir zamanda Konya’da ihdas edilen ek ibâdet usûlü ki, namaz deðildir. Hükümet ve devletin olmadýðý yerde, ulü’l-emrin icra edilmediði yer -ki, darü’l-harptir- darü’l-harpte ise cuma namazý kýlýnmaz, diye uyduruk fetva verenler, zamanýmýza kadar..

“Ýslam’da yeri olmayan namaz” demeye hicap ediyorum, çünkü namazýn iki kaynaðý vardýr: 1: Kitap, 2: Sünnet. Baþka kaynak aranmaz. Beþ vakit namazdaki farzlar, Cumâ namazý için de geçerli olup, hutbesiz Cumâ namazý geçerli deðildir. Bayram namazlarýnda hutbe sünnettir. Okunmasa da namaz tamamdýr.

Sünnetleri hafife almayasýn. Kur’ân’da belirtilmemiþ, Peygamber Efendimiz’in ibâdet ve amellerinde görülen hallerin cümlesine sünnet deriz. Sünnetleri emr-i ilâhînin dýþýnda görme. Kur’ân’da sarih olarak görülmediði için sünnettir. Ýcmâ, kýyas edilleyi þeriye namaz için geçerli deðildir.

Rabbýmýzýn lütuf ve ihsâný olan en büyük bayram olarak belirtilen Cumâ günü, âyet ve hadisle ifâde edilen öðle vaktinde Cumâ namazý.. Hutbede bulunarak imam efendiye uyup iki rekat farzý kýlan kiþinin ALLÂH’ýn emrine göre cumâsý tamamdýr. Sünnetlerini de mezhebine tâbi olunan imam efendinin içtihâdýna göre kýlmaktýr. Çünkü imam efendilerimizin aralarýnda sünnetlere dâir içtihat farklýlýklarý vardýr. Hepsi de geçerli olup, cumânýn sýhhatýna halel getirmez.

Ýmâm-ý A’zam Hazretleri hicri 75 senesinde dünyâya teþrif ettiler. 150 senesinde irtihal eylediler. Makamlarý cennet olsun. Kendileri tâbiînden olup, ashâbýn yaþlýlarý ile görüþtüler. Ve îzah ettiler:

“Hazret-i Resûlullah (s.a.v) Efendimiz mescide gelmeden önce dört rekat sünnet kýlar, mescide geldiklerinde hutbe îrad ederlerdi. Ýki rekat cumânýn farzýný cemaate kýldýrýr, hâne-yi saâdetlerine gider, dört rekat da orada sünnet kýlarlardý.”

Ýmâm-ý A’zam Hazretleri bu türlü beyan ve içtihat etmiþlerdir.

Ýmâm Þâfiî Hazretleri, Ýmâm-ý A’zam Hazretleri’nden sonra dünyâya teþrif ettiler. Cumânýn sünneti hakkýnda buyurdular ki :

“Cumâdan evvel iki rekat, cumâdan sonra da iki rekat Hazret-i Resûlullâh’ (s.a.v.) sünnet kýlardý.”

Ýmâm Mâlik ve Ýmâm Hanbel hazretlerinin içtihatlarý da :

“Cumâya gelmeden evvel Hazret-i Resûlullah (s.a.v.) iki rekat namaz kýlar, farzdan sonra baþka namaz kýlmazdý.” þeklindedir. ALLAH cümlesinden râzý olsun.

Cumâ Sûresi’nde de müsta’celiyyet vardýr : “ALLÂH’ýn zikrinden sonra yeryüzüne yayýlýnýz, rýzýklarýnýzý arayýnýz.” On altý rekatlý hiç bir mezhep yoktur. Dikkat edilirse, yalnýz sünnet üzerinde ihtilaf deðil, içtihat deðiþikliði vardýr. Kimsenin namaza rekat ilâve etmesi uygun olmayýp, hatâdýr.

Bâzý kimseler çok ibâdet ve tâatla çok kazanacaðýný zannederler. Her þeyin ifrâtý yasaklanmýþtýr. Misâl olarak, seferde olan dört rekatlý farz namazlarý iki rekat kýlmayý Hazret-i ALLAH emrediyor. Fazla kýlarsan ne olur? Âsî olursun, emr-i ilâhîye karþý geldiðin için. “Hiç fazla namaz kýldý diye insaný döverler mi? Fazla mal göz mü çýkarýr?” gibi sözlerle emr-i ilâhîyi basit bir hâdise gibi gösterip günâha girme. “Zuhr-u âhir” diye bir namaz yoktur. Ýslamiyette þüpheli ibâdet olmaz.þüpheli ibadete sýhhatlidir diye kimse cevaz veremez Evham, rûhî hastalýktýr. Namaz husûsunda ilham ve rüyâ ile de amel edilmez. Sahîh-i Buharî’nin (Tecrîd-i sarîh Tercümesi) üçüncü cildinde Cumâ bahsinde bildirildiðine göre, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz hutbe îrad edip, buyurdular ki : “Cumâ size kýyâmete kadar farz kýlýndý. Ýster âdil imam, ister zâlim imam zamânýnda olsun, kim ki, Cumâ namazýný sebepsiz yere terk ederse, iki elim yakasýndadýr. ALLAH iþini rast getirmesin.. onun Ne namazý vardýr, ne orucu, ne haccý, ne de zekatý... Vaktâ ki, tövbe ve istiðfar etmiþ ola.”

Büyük fýkýh âlimi Ýbn-i Nuceym buyururlar ki :

“Zuhr-u âhir kýlan kiþi ilim yoksunudur.”

Kütüb-i sitte’den olan Sünen-i Dârekutnî Tercümesi, 2. Cilt sahîfe 10’da þöyle ifâde olunur:

“Zuhr-u âhir kýlan þüphesiz günahkardýr.”

Diyânet Ýþleri Baþkanlýðý da Þerîat-i Muhammedî’de 92 hurâfa ve bidat tespit etti. Ama umûma îlânýndan çekindiler. Fakat ben bu listenin bir nüshasýný elde ettim ve çoðaltýp, daðýttým. Bidat ve hurafalarýn baþýna yazmýþlar, zuhr-u âhir diye bir namazýn olmadýðýný. Merhum cennet-mekan Hamdi Akseki buyuruyor ki :

“Ýmam efendilerimizin cumânýn sýhhati ve vücûbu hakkýndaki ihtilaflarý “muhtelefun fîh”tir (kesin olmayan, ihtilaflý konulardandýr). Cumânýn farziyetine te’sir edici deðildir. Þöyle ki, Cumânýn vücûbunun sýhhati hakkýnda ictihâdî ihtilaflar musallînin (namaz kýlanýn) daha mutmain olmasý içindir. Hiç bir içtihat cumânýn farziyetini bozmaz. Nitekim öyle olmuþtur.”

Türkiye’den baþka Ýslam ülkelerinde zuhr-u âhir diye bir þey bilmezler. Çünkü kesinlikle yoktur. Bir namazýn iâdesi farzýn terkinden îcap eder. Vâcibin terkinden, farzýn te’hirinden sehiv (yanýlma) secdesi lâzým gelir. Hazret-i ALLAH Türk milletini de bu gibi anlamsýz ibâdetlerden kurtarsýn.Amin.

H.Galip KUÞCUOÐLU
Gönderen: 12.06.2008 - 15:25
Bu Mesaji Bildir   tevhit06 üyenin diger mesajlarini ara tevhit06 üyenin Profiline bak tevhit06 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
TuRaNCi_85 su an offline TuRaNCi_85  
3 Mesaj
Esselam Aleyküm
Bilgilendirdiðiniz için teþekkür ederim. Cuma Namazý Genelde Kütahya 10 Rekat kýlýnýr Zükr-i Ahr diye namaz kilanlar var ama geneli 10 rekattir

Gönderen: 26.08.2008 - 20:57
Bu Mesaji Bildir   TuRaNCi_85 üyenin diger mesajlarini ara TuRaNCi_85 üyenin Profiline bak TuRaNCi_85 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
Deðerli Kardeþimiz;

Cuma namazýnýn hikmetleriden birisi de Müslümanlarýn birlik ve beraberliklerini temin etmek, birbirleriyle olan baðlarýný daha da kuvvetlendirmektir. Bu hikmetten dolayýdýr ki, Ýslâmýn ilk devirlerindeki ulemâ, Müslümanlarýn ayrý ayrý câmilerde Cuma namazý kýlmalarýna razý olmamýþ; bulunduklarý yerleþim merkezinde birden fazla cami bulunsa da Cuma namazýný bütün Müslümanlarýn tek câmide kýlmalarýný istemiþlerdir.

Ancak zamanla Müslümanlarýn sayýsý arttý. Yerleþim merkezlerinin nüfusu kalabalýklaþtý. Neticede bir köyde veya þehirde bulunan Müslümanlarýn bir câmide Cuma namazý kýlmalarý imkânsýz hâle geldi. Müslümanlar ayrý yerleþim merkezinde de yaþasalar, farklý câmilerde kýlmak zorunda kaldýlar.

Bu durum âlimler arasýnda farklý içtihadlara sebep oldu. Baâzý âlimler, ayný þehirde farklý yerlerde Cuma namazýnýn kýlýnamayacaðýný, “Bir þehirde iki veya daha fazla yerde Cuma namazý kýlýnmýþ ise, iftitah tekbirini önce getiren cemaatin Cuma’sý sahihtir” ifadeleriyle belirtmiþlerdir.1

Fakat, Ýmam Muhammed, bir rivâyete göre Ýmam-ý Âzam’ýn görüþlerinden hareket eden daha sonraki ulemâdan Ýmam Serahsî baþta olmak üzere birçok âlim, Cuma namazýnýn bir þehirde bulunan her câmide kýlýnabileceðine dâir fetva vermiþlerdir.2 Meselâ Ýmam Serahsî þöyle der:

“Ebû Hanife’nin mezhebinden sahih rivâyete göre, bir þehrin bir veya daha fazla mescidinde Cuma namazýný kýlmak câizdir. Biz bununla amel ederiz.”

Ýbni Âbidin’in bu husustaki görüþü de þöyledir:

“Cuma namazýnýn muhakkak surette, sadece bir yerde kýlýnmasý lâzýmdýr denilirse, bunda açýk güçlük vardýr. Çünkü bu durumda Cuma’ya gelenlerin pek çoðunun uzun yol yürümesini gerektirir. Halbuki, çeþitli yerlerde Cuma namazýnýn kýlýnamayacaðýna dâir delil yoktur. Bilâkis zaruret meselesi böyle bir þartýn bulunmamasýný gerektirir. Hususan þehir büyük olursa böyle bir þart bahis mevzuu olamaz.”3

Diðer taraftan, bu içtihadî bir mesele olduundan, Ýmam Þâfiî Hazretleri Baðdat’da birden fazla câmide Cuma namazýnýn kýlýndýðýný gördüðü halde buna itiraz etmemiþtir.

Evet, tek bir câmide Cuma namazý kýlmanýn mümkün olmadýðýný, farklý câmilerde de Cuma namazý kýlmanýn câiz olduðunu söyleyen âlimlerin görüþü daha aðýrlýktadýr. Zâten fetvâ da bu görüþe göredir. Bugün bizler bu fetvhaya göre âmel etmekteyiz.

Buna göre, esas itibariyle Cuma namazýndan ayrý olarak zuhr-i âhir adýnda bir namazýn kýlýnmasýna lüzum kalmamaktadýr. Fakat bu husustaki içtihad farklýlýðýný da göz önüne alarak Cuma namazýnýn dört rekât son sünnetinden sonra zuhr-i âhir adýyla dört rekât daha namaz kýlýnmaktadýr. Buna da þöyle niyet edilmektedir:

“Niyet ettim zuhr-i âhir namazýný kýlmaya” veya “Vaktinde yetiþip henüz üzerimden düþmeyen son öðle namazýný kýlmaya niyet ettim.”

Bu namaz öðle namazýnýn farzý gibi kýlýnabileceði gibi, dört rekâtlýk bir sünnet gibi de kýlýnabilir. Böyle bir namazýn kýlýnmasýna da þu husus gerekçe olarak gösterilmektedir:

“Þayet Cuma namazý sahih olmamýþ ise bu dört rekât ile o günün öðle namazý kýlýnmýþ olur.”

Bununla beraber, Cuma namazýnýn farzýndan ayrý olarak zuhr-i âhir adýnda bir namazýn kýlýnacaðýna dair bir rivayet ne Ýmam Âzam’dan, ne Ýmam Muhammed ve Ýmam Ebû Yusuf’tan rivayet edilmiþ deðildir.

Bu namaz kýlýnacak olsa dahi, daha önce kazaya kalmýþ bir öðle namazýnýn farzýna niyet edilerek kýlýnýr.

1. Þurunbillali ve Ebu’l-Zeyd eþ-Þiblî. el-Miftâh Þerhu Nûru’l-Ýzah. s. 98.
2. el-Feteva’l-Hindiyye, 1:145.
3. Ýbni Âbidin, 1:541.

Mehmed Paksu Ýbadet HayatýmýzDeðerli Kardeþimiz;

Cuma namazýnýn hikmetleriden birisi de Müslümanlarýn birlik ve beraberliklerini temin etmek, birbirleriyle olan baðlarýný daha da kuvvetlendirmektir. Bu hikmetten dolayýdýr ki, Ýslâmýn ilk devirlerindeki ulemâ, Müslümanlarýn ayrý ayrý câmilerde Cuma namazý kýlmalarýna razý olmamýþ; bulunduklarý yerleþim merkezinde birden fazla cami bulunsa da Cuma namazýný bütün Müslümanlarýn tek câmide kýlmalarýný istemiþlerdir.

Ancak zamanla Müslümanlarýn sayýsý arttý. Yerleþim merkezlerinin nüfusu kalabalýklaþtý. Neticede bir köyde veya þehirde bulunan Müslümanlarýn bir câmide Cuma namazý kýlmalarý imkânsýz hâle geldi. Müslümanlar ayrý yerleþim merkezinde de yaþasalar, farklý câmilerde kýlmak zorunda kaldýlar.

Bu durum âlimler arasýnda farklý içtihadlara sebep oldu. Baâzý âlimler, ayný þehirde farklý yerlerde Cuma namazýnýn kýlýnamayacaðýný, “Bir þehirde iki veya daha fazla yerde Cuma namazý kýlýnmýþ ise, iftitah tekbirini önce getiren cemaatin Cuma’sý sahihtir” ifadeleriyle belirtmiþlerdir.1

Fakat, Ýmam Muhammed, bir rivâyete göre Ýmam-ý Âzam’ýn görüþlerinden hareket eden daha sonraki ulemâdan Ýmam Serahsî baþta olmak üzere birçok âlim, Cuma namazýnýn bir þehirde bulunan her câmide kýlýnabileceðine dâir fetva vermiþlerdir.2 Meselâ Ýmam Serahsî þöyle der:

“Ebû Hanife’nin mezhebinden sahih rivâyete göre, bir þehrin bir veya daha fazla mescidinde Cuma namazýný kýlmak câizdir. Biz bununla amel ederiz.”

Ýbni Âbidin’in bu husustaki görüþü de þöyledir:

“Cuma namazýnýn muhakkak surette, sadece bir yerde kýlýnmasý lâzýmdýr denilirse, bunda açýk güçlük vardýr. Çünkü bu durumda Cuma’ya gelenlerin pek çoðunun uzun yol yürümesini gerektirir. Halbuki, çeþitli yerlerde Cuma namazýnýn kýlýnamayacaðýna dâir delil yoktur. Bilâkis zaruret meselesi böyle bir þartýn bulunmamasýný gerektirir. Hususan þehir büyük olursa böyle bir þart bahis mevzuu olamaz.”3

Diðer taraftan, bu içtihadî bir mesele olduundan, Ýmam Þâfiî Hazretleri Baðdat’da birden fazla câmide Cuma namazýnýn kýlýndýðýný gördüðü halde buna itiraz etmemiþtir.

Evet, tek bir câmide Cuma namazý kýlmanýn mümkün olmadýðýný, farklý câmilerde de Cuma namazý kýlmanýn câiz olduðunu söyleyen âlimlerin görüþü daha aðýrlýktadýr. Zâten fetvâ da bu görüþe göredir. Bugün bizler bu fetvhaya göre âmel etmekteyiz.

Buna göre, esas itibariyle Cuma namazýndan ayrý olarak zuhr-i âhir adýnda bir namazýn kýlýnmasýna lüzum kalmamaktadýr. Fakat bu husustaki içtihad farklýlýðýný da göz önüne alarak Cuma namazýnýn dört rekât son sünnetinden sonra zuhr-i âhir adýyla dört rekât daha namaz kýlýnmaktadýr. Buna da þöyle niyet edilmektedir:

“Niyet ettim zuhr-i âhir namazýný kýlmaya” veya “Vaktinde yetiþip henüz üzerimden düþmeyen son öðle namazýný kýlmaya niyet ettim.”

Bu namaz öðle namazýnýn farzý gibi kýlýnabileceði gibi, dört rekâtlýk bir sünnet gibi de kýlýnabilir. Böyle bir namazýn kýlýnmasýna da þu husus gerekçe olarak gösterilmektedir:

“Þayet Cuma namazý sahih olmamýþ ise bu dört rekât ile o günün öðle namazý kýlýnmýþ olur.”

Bununla beraber, Cuma namazýnýn farzýndan ayrý olarak zuhr-i âhir adýnda bir namazýn kýlýnacaðýna dair bir rivayet ne Ýmam Âzam’dan, ne Ýmam Muhammed ve Ýmam Ebû Yusuf’tan rivayet edilmiþ deðildir.

Bu namaz kýlýnacak olsa dahi, daha önce kazaya kalmýþ bir öðle namazýnýn farzýna niyet edilerek kýlýnýr.

1. Þurunbillali ve Ebu’l-Zeyd eþ-Þiblî. el-Miftâh Þerhu Nûru’l-Ýzah. s. 98.
2. el-Feteva’l-Hindiyye, 1:145.
3. Ýbni Âbidin, 1:541.

Mehmed Paksu Ýbadet Hayatýmýz





Gönderen: 27.08.2008 - 00:41
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
II. ZUHR-Ý AHÝR (Son Öðle) NAMAZI

Son öðle namazý anlamýna gelen Zuhr-i âhir namazý, bir kýsým Ýslâm bilginleri tarafýndan, Cuma namazýnýn sahih olmamasý ihtimaline binaen, ihtiyaten kýlýnmasý öngörülen o günkü öðle namazýdýr.

Sýhhat þartlarýndaki ihtilaf sebebiyle Cuma namazýnýn geçerli olmamasý ihtimalinden hareketle zuhr-i ahir namazýnýn kýlýnmasýnýn gerektiðini ileri sürenler olduðu gibi, buna karþý çýkanlar da olmuþtur.

A. Zuhr-i Ahir Namazýnýn Gerekliliðini Ýleri Sürenlerin Delilleri

Zuhr-i ahir namazýnýn gerekliliðini ileri sürenlerin hareket noktasý, bir yerleþim biriminde birden fazla camide Cuma namazýnýn sahih olmamasý ihtimalidir. Bunlara göre, bir zorunluluk bulunmadýkça, bir yerleþim yerinde sadece bir yerde Cuma namazý kýlýnýr. Ýhtiyaç yokken, birden fazla yerde kýlýnmasý halinde, namaza ilk baþlayanlarýn Cuma namazlarý sahih olur, diðerlerininki olmaz. Bu durumda diðerlerinin öðle namazýný kýlmalarý gerekir. Cuma namazýný hangisinin önce kýlýndýðýnýn tespit edilememesi durumunda ise, ihtiyaten hepsinin öðle namazýný kýlmalarý bir çözüm olarak öngörülmüþtür. Bu görüþlerini de, Cuma namazýnýn toplanmak ve hutbe irat etmek için meþru kýlýndýðý gerekçesine ve Hz. Peygamber ve hulefa-i raþidîn döneminde tek bir yerde Cuma kýlýndýðýna dayandýrmaktadýrlar (Þirbînî, Muðnî’l-Muhtâc, I/544; Nevevî, el-Mecmû’, IV/451-452; Sahnûn, el-Müdevvene, I/277-278; Ýbn Kudâme, el-Muðnî, III/212; Hurâþî, Þerhu Muhtasari Halîl, II/74-75).

B. Zuhr-i Ahirin Kýlýnmamasý Gerektiðini Ýleri Sürenlerin Delilleri

Zuhr-i ahir namazýnýn kýlýnmasýna karþý çýkanlar, þüpheyle yapýlan ibadetin geçerli olmayacaðý düþüncesinden hareketle, bu namazýn kýlýnmamasý gerektiðini söylemiþlerdir. Bunlara göre, þüpheyle ibadet makbul deðildir. Bu itibarla, “belki Cuma namazý sahih olmamýþtýr” diye zuhr-i ahir kýlmak doðru olmaz. Ayrýca zuhr-i ahir kýlýnmasý gerektiðini ileri sürmek, halkýn gözünde, Cuma namazýnýn farz olmayýp, öðle namazýnýn farz olduðu ya da bir vakitte ikisinin de farz olduðu zannýný uyandýrýr. Ýbn Nüceym, Alaü’d-din Haskefî, Cemaleddin el-Kasimî, Mehmet Zihni Efendi gibi bilginler bu görüþtedirler (Ýbn Nüceym, el-Bahru’r-Râik, II/154-155; Ýbn Abidîn, Reddü’l-Muhtâr, I/536; Cemalettin el-Kasýmî, Islahu’l-Mesâcid, s.50; Mehmet Zihni Efendi, Nimet-i Ýslâm, 439-440).

Bir kýsým alimler ise, Hz. Peygamber, sahabe ve tabiîn döneminde böyle bir namaz bulunmadýðýndan hareketle, zuhr-i ahir kýlmayý bidat kabul etmiþlerdir (Azim Abâdî, Avnü’l-Ma’bûd, III/397,406; Reþid Rýza, Fetâvâ, I/199-200,301-305; III/941; IV/1551, 1591; VI/2521).

C. Delillerin Deðerlendirilmesi

Zuhr-i ahirle ilgili olarak taraflarýn ileri sürdükleri görüþlerin delilleri göz önünde bulundurulduðunda, bu namazý kýlmanýn gerekli olmadýðý anlaþýlmaktadýr. Þöyle ki, Hz. Peygamber zamanýnda Cuma namazýnýn sadece bir yerde kýlýnmýþ olmasý, bir yerleþim biriminde birden fazla yerde Cuma namazý kýlýnamayacaðý anlamýna gelmez. Zira o dönemde böyle bir ihtiyaç söz konusu deðildi. Ayrýca yeni inen ayetleri Hz. Peygamber’in aðzýndan iþitme iþtiyaký içinde bulunan sahabenin, baþka bir yerde Cuma namazý kýlmalarýný düþünmek mümkün deðildir.

Bir yerleþim biriminde bir yerde Cuma namazý kýlýnmamasý sebebiyle Cumanýn sahih olmayacaðýný söyleyen müçtehitlerin tamamý, ihtiyaç halinde birden fazla yerde cumanýn kýlýnabileceðini kabul etmiþlerdir. Nitekim, Ýmam Þafiî Baðdat’a gittiðinde birden fazla yerde Cuma namazý kýlýndýðýný gördüðü halde, buna karþý çýkmamýþtýr (Nevevî, Mecmû, IV/452; Þirbînî, Muðni’l-Muhtâc, I/544). Günümüzde ise, çoðunlukla bir yerleþim biriminde tek camide Cuma namazý kýlýnmasý mümkün olmadýðýndan birden fazla yerde Cuma namazý kýlýnmasý kaçýnýlmaz olmuþtur.

Ýbadetlerde aslolan, kabul edilmesidir. Hz. Peygamber Yüce Allâh’ýn, “Ben kulumun benim hakkýmdaki zannýna göre muamele ederim.” buyurduðunu bildirmektedir (Müslim, Zikir, 1; Tirmizî, Zühd, 51). Baþka bir hadislerinde de, “Ameller niyetlere göredir.” buyurmuþlardýr (Buharî, Bed’ü’l-vahy, 1). Bu itibarla Cuma namazýnýn kabul olunacaðýna inanarak kýlýnmasý ve bunda þüpheye düþülmemesi gerekir.

Diðer taraftan zuhr-i ahir namazýnýn ihtiyat sebebiyle kýlýndýðýný ileri sürmek, saðlam bir temele dayanmamaktadýr. Zira, ihtiyat iki delilden kuvvetli olaný tercih etmektir. Halbuki, Cuma namazýnýn farz olduðunu ifade eden ayet ve hadislere karþý, birden fazla yerde kýlýnmasýnýn caiz olmayacaðý konusunda bir delil bulunmamaktadýr. Bir yerde kýlýnmasý þartýný ileri sürenlerin, ihtiyaç bulunduðunda kýlýnabileceðini belirtmeleri de bunu göstermektedir. Kaldý ki Kur’an-ý Kerim’de, “Allâh bir kimseyi ancak gücünün yettiði þeyle yükümlü kýlar” (Bakara 2/286); “Allâh dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi.” (Hac 22/78) buyrulmaktadýr.

Diðer taraftan ihtiyat, bir faydaya dayalý olmalýdýr. Oysa, zuhr-i ahirin kýlýnmasý gerektiðini söylemek, insanlarýn Cuma’dan sonra kýlýnacak sünneti terk etmelerine sebep olmaktadýr. Farzdan sonra sünnet namazdan baþka bir namaz olmadýðý anlatýlýr ve uygulama da buna göre olursa, bu sünneti yerine getirenlerin sayýsý artacaktýr. Asýl ihtiyat, Allâh ve Rasulü Müslüman’larý ne ile sorumlu kýlmýþ ise onlarý yerine getirmek, buna bir þeyi ilave etmemektir.

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/ka...?id=28&sorgu=1



Gönderen: 27.08.2008 - 00:43
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -

Cumanýn Edasýnýn Þartlarý Cumanýn edasý için þu altý þart vardýr: 1) Cuma namazýný bulunulan yerdeki idarecinin veya onun göstereceði kimsenin kýldýrmasýdýr. Þöyle ki: Cuma namazýný en büyük idareci veya onun izni ile diðer bir þahýs kýldýrmalýdýr. Ýdareci veya onun görevlendirdiði bir þahýs bulunmayan bir yerde, müslüman cemaatýn tayini ile içlerinden biri cuma namazýný kýldýrabilir. Ýslam hükümlerinin uygulanmadýðý (daru'l-harb gibi) yerlerde cuma namazý böyle kýlýnýr. 2) Hutbe okumaya izin, namaz kýldýrmaya da izindir. Aksi de böyledir. Bu her iki görevi yapmaya yetkili olan zat, bir özür olsun, olmasýn, yerine baþkasýný tayin edebilir. Baþkasýný tayin için kendisine yetki verilmemiþ olsa da yine yapabilir. Fakat hatibin huzurunda izin almaksýzýn baþkasýnýn hatiblik görevini yapmasý caiz deðildir. 3) Genel izindir. Belli bir yerde müslümanlarýn toplanýp cuma namazýný kýlmalarý için idareci tarafýndan müsaade edilmiþ olmalýdýr. Bazý þahýslara özel bir þekilde tayin edilen ve kapýsý baþkalarýna kapatýlan yerlerde cuma namazýný kýlmak caiz olmaz. Fakat mabedin kapýsý açýk býrakýlarak insanlarýn girmesine izin verildiði takdirde, baþkalarý gelmemiþ olsa da, cuma namazlarý sahih olur. 4) Vaktin devamýdýr. Þöyle ki: Cuma namazýný kýlabilmek için öðle vakti devam etmek üzere olmalýdýr. Bu vakit çýktý mý, artýk cuma namazýný kýlmak veya kaza etmek caiz olmaz. O günün öðle namazý da kýlýnmamýþ ise, yalnýz onu kaza etmek gerekir. Daha cuma namazý kýlýnmakta iken vakit çýkacak olsa, yeniden öðle namazýný kaza olarak kýlmak gerekir. (Ýmam Malik'e göre, cuma namazý öðle vakti çýktýktan sonra da kýlýnabilir. Ýmam Ahmed'den bir rivayete göre de, cuma namazý zeval vaktinden önce de kýlýnabilir.) 5) Cemaat bulunmasýdýr. Þöyle ki: Cuma namazý için cemaatýn en az mikdarý, imamdan baþka üç kiþidir. Ýmam Ebû Yusuf'a göre, imamdan baþka iki kiþidir. (Ýmam Malik'den bir rivayete göre otuz, Ýmam Þafiî ile Ýmam Ahmed'in mezheblerine göre de kýrk kiþidir.) Cemaatýn aklý yerinde ve erkek olmasý ve en az bu üç kiþinin birinci secdeye kadar hazýr bulunmasý da Ýmam-ý Azam'a göre þarttýr. Buna göre yalnýz kadýnlarýn veya çocuklarýn cemaatiyle veya birinci secdeden önce daðýlýp da azýnlýkta kalan cemaatle cuma namazý kýlýnamaz. Cemaatýn huzuru, iki Ýmama göre tahrimeye kadar þarttýr. Ýmam Züfer'e göre, hiç olmazsa ka'dede teþehhüd mikdarý duruncaya kadar cemaatýn hazýr bulunmasý þarttýr. Cemaat bundan önce daðýlacak olsa, geriyc kalan bir veya iki kiþinin öðle namazýný kýlmasý gerekir. Cemaatýn mukim veya hür olmalarý þart deðildir. Öyle ki, misafir veya köle olan bir müslüman cuma namazýný kýldýrabilir. 6) Cumanýn farz olan namazýndan önce hutbe okumaktýr. Þöyle ki: Vaktin girmesinden sonra mevcut cemaatýn huzurunda bir hutbe okunmasý gerekir. Bunun içindir ki, hutbe okunurken cemaat bulunmayýp da sonradan namazda bulunacak olsalar, namazlarý caiz olmaz. * Cemaatin hutbeyi iþitmesi þart deðildir. Sadece hazýr bulunmalarý yeterlidir. Hutbe esnasýnda bir mükellef erkeðin, misafir olsa dahi, bulunmasý yeterli görülmektedir. Cuma hutbesinin rüknü, Ýmamý Azam'a göre, Allah'ý zikirden ibarettir. Onun için hutbe niyeti ile yalnýz: "Elhamdü lillah" yahut "Sübhanallah" yahut "La ilahe illalah" denilecek olsa, yeterli olur. Ýki Ýmama (Ýmam Ebû Yusuf ve Ýmam Muhammed'e) göre, hutbe denilecek derecede uzunca bir zikirden ibarettir. Bunun en az olan derecesi, Tahiyyat mikdarý hamd ve Salavat ile müslümanlara duadýr. * Hutbenin vacibleri, hatibin taharet üzere bulunmasý, avret sayýlan yerlerin örtülü olmasý ve hutbeyi ayakta okumasýdýr. Hutbenin sünnetleri de, hutbeyi iki kýsma ayýrmak ve bunlar arasýnda bir tesbih veya üç ayet okunacak kadar bir zaman oturmaktýr. Bu bakýmdan buna iki hutbe denir. Bu iki hutbeden her biri hamdi, kelime-i þehadeti, salât ve selâmý kapsamalý. Birinci hutbe, bir ayetin okunmasý ile insanlara öðüt vermeyi, ikinci hutbe de müslümanlara duayý kapsamalýdýr. Ayrýca imamýn sesi, ikinci hutbede olan birinci hutbedekinden daha hafif olmalýdýr. Ýþte bunlar hutbenin sünnetlerindendir. * Her iki hutbeyi uzatmamak da sünnettir. Hatta hutbeyi "Hücurat" süresi ile "Büruc" süresine kadar olan sürelerin herhangi birinden uzunca okumak, özellikle kýþ mevsiminde, mekruhtur. Cemaatý býktýrmak uygun deðildir. Cemaatýn acele görülecek iþleri olabilir. Onlarý camide fazla tutmak, cuma namazlarýna devamlarýna engel olacaðýndan yersiz bir iþ olur. Hatib olan þahýs bunlarý düþünmelidir. Sözlerinin sonu, önceki sözleri unutturacak ve kýymetten düþürecek þekilde hutbesi uzun olmamalýdýr. Hutbenin kýsa ve cemaata faydalý bir tarzda hazýrlanmasý, hatibin ehliyet ve faziletine delildir. Bu konudaki bir hadisi þerifin anlamý þöyledir: "Namazýnýn uzun, hutbesinin kýsa olmasý bir kimsenin anlayýþlý bir din alimi olduðunun alametidir. Artýk namazý (cemaata aðýr gelmeyecek þekilde) uzatýnýz, hutbeyi de kýsa okuyunuz. Gerçekten bazý sözler, sihir gibi kalbleri etkiler" Ýþte böylece hutbeler, belâgat ve mana bakýmýndan ruhlarý kazanacak bir halde bulunmalýdýr. Ashabý kiramdan (Câbir bin Semüre'den) rivayet edildiðine göre, Peygamber efendimizin namazý da, hutbesi de orta bir halde idi. Çok kýsa ve çok uzun olmaktan beri idi. * Hatib, ezan okunup tamamlanýncaya kadar minberde oturur. Sonra ayaða kalkar. Sonra gizlice "Euzü" çekerek aþikâra hamd ve sena'da bulunur. Hutbesini cemaata karþý söyler. Savaþla alýnmýþ bir beldede hatib sol elinde tutacaðý bir kýlýca dayanarak hutbesini okur. Bu durum Ýslamýn gücünü, Ýslam mücahidlerinin dayandýklarý kuvveti hatýrlatýr. Milletin kahramanlýðýný arttýrýr. Hutbe bitince ikamet yapýlýr. Bunlar da hutbenin sünnetlerindendir. Hatibin hutbe sünnetlerini gözetmemesi veya dünyalýk konuþmalarda bulunmasý mekruhtur. 7) Cuma namazýnýn bir beldede veya belde hükmünde bulunan bir yerde kýlýnmasýdýr. Beldeden maksad, valisi, hakimi, yollarý ve mahalleleri bulunan herhangi bir þehirdir. Bu beldeye bitiþik olup asker toplamak, at baðlamak, silah atmak, cenaze namazý kýlmak, ölüleri gömmek gibi beldenin ihtiyaçlan için hazýrlanmýþ olan yerler de, belde hükmündedir. Bu yerlere "Fina-i belde" denilir. Onun için bir belde camilerinde cuma namazý kýlýnabileceði gibi, böyle yerlerde de kýlýnabilir. Önceleri þehirlerin dýþýnda böyle namaz kýlma yerleri (Musallâgöz kırpma vardý. Halk cuma ve bayram günlerinde orada toplanarak namazlarýný kýlarlardý. Böylece beraberliklerini, güçlerini ve hakka olan baðlýlýklarýný göstermeye çalýþýrlardý. Öyle ki, Ýmamý Azam'a göre, bir beldede yalnýz bir camide veya bir Musallâ'da cuma namazý kýlýnýr, birkaç camide kýlýnmaz. Fakat Ýmam Muhammed ve Ýmamý Azam'dan diðer bir rivayete göre cuma namazý, bir beldede bulunan birçok camilerde kýlýnabilir. Doðru olan da budur. Uygulama da böyle yapýlmaktadýr. Ýmam Ebû Yusuf'dan bir rivayete göre, þehirde ancak iki yerde cuma namazý kýlýnabilir. Diðer bir rivayete göre de, aralarýnda bir ýrmak bulunmadýkça iki yerde de cuma namazý kýlýnmaz. Cuma namazýnýn birçok camide kýlýnmasýný caiz görmeyenlere göre, bir beldede kýlýnan birçok cuma namazlarýndan hangisine daha önce tekbir alýnarak baþlanmýþsa o namaz sahih olur, diðerleri olmaz. Ýþte böyle bir ihtilaftan kurtulabilmek içindir ki, cumanýn dört rekat son sünnetinden sonra "Zühri ahîr" adý ile dört rekat namaz daha kýlýnmaktadýr. Þöyle ki: "Vaktine yetiþip henüz üzerimdcn düþmeyen son öðle namazýna" diye niyet edilir ve tam öðle namazýnýn dört rekat farzý veya dört rekat sünneti gibi, dört rekat namaz kýlýnýr. Daha iyisi sünnet namazý þeklinde kýlmaktýr. Çünkü cuma namazý sahih olmamýþsa, bu dört rekat ile o günün öðle namazý kýlýnmýþ olur. Bu namazýn son iki rekatýna ilave edilen sure ve ayetler, farzýn sýhhatine zarar vermez. Eðer cuma namazý sahih olmuþsa, bu dört rekat kazaya kalmýþ bir öðle namazý yerine geçer. Kazaya kalmýþ böyle bir namaz bulunmayýnca da nafile bir namaz olur. Sonuç: Bu þekilde namaz kýlýnmasý ihtiyata uygun olduðundan, alimlerin çoðu tarafýndan güzel görülmüþtür. Þafiî alimlerinden bir çoklarý da bunu uygun görmektedirler. Çünkü Ýmam Þafiî'ye göre de, bir beldede ilk kýlýnmaya baþlanan cuma namazý geçerlidir, diðer cuma namazlarý sahih olmaz. O halde cuma namazýna daha sonra baþlamýþ olanlarýn öðle namazýný kýlmalarý gerekir. Bununla beraber bu uygulama bir içtihad meselesi olduðundan Ýmam Þafiî Hazretleri, Baðdad'da birçok camide cuma namazýnýn kýlýndýðýný gördüðü halde buna itiraz etmemiþtir.


Gönderen: 27.08.2008 - 01:11
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 604 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilkser (43), gorkem yildiz (37), akky (39), HAKAN KÜCÜK (51), feride orhan (56), ME10 (47), MDMETIN (39), deniz-19 (37), avni kamzeli (43), asteroit (49), erdem (), Webcam_M (54), sel14tr (44), icalim (53), ilyas.fr (46), maneviyat (46), Ý.TEKGÜL (55), vgozukara (42), EMRULLAH (39), artvinli (59), emineyzc (48), looder (56), Cheetah (34), Keje (43), sahmeran28 (50), meto54 (63), selmani fahrisi (40), alonewolf (47), ibocan2 (42), chocuq87_54 (37), KaRaGoZLuM (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59748 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.