stromectol kaletra kaletra lopinavir ritonavir fluvoxamine cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

79 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (4): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: İSLAM COĞRAFYASINI BUGÜNKÜ ACI TABLOLARA TAŞIYAN ETKENLER
selman8 su an offline selman8  
İSLAM COĞRAFYASINI BUGÜNKÜ ACI TABLOLARA TAŞIYAN ETKENLER
90 Mesaj -
Sebepsiz sonuç olmaz. Efendimiz zamanýnda zaten var olan fitnenin, Efendimizden sonra önü açýlan dere yataðý misali olacaðý zaten ayetlerden de anlaþýlacaðý gibi bellidir.

Burda kesinlikle anlaþýlmasý gereken en can alýcý nokta ise Ýslam coðrafyasýnýn vaadedilen zamana kadar kesinlikle iniþ çýkýþlarla ve kýyamete yakýn dönemlerde dahada artarak fitneyle aðýr sýnavlardan geçeceðidir.

Ýslam'ýn son dönemine kadar gelen tabloya damgasýný vuran Kuran'ý yaþam dýþýna iten etkenler nelerdir onlarý baþlýklar altýnda incelemek gerekiyor.

1- Yalan hadisler.

2- Aslýnda dinde olmayan Ruhban sýnýfýný körü körüne Allah'ýn temsilcisi kabul etmek.Alim yaftasý vurulmuþ uydurma alimlerin Peygamberin mirasçýsý olarak kabul edilmesi.

3- Peygamber'in sünneti diye dine sokulan sayýsýz saçmalýk.

4- Semavi dinlerin asýl kitaplarýnda bile olmayan yalanlarýn bunlar Allah'tandýr denilerek Ýslam'a yamanmasý ve þamanizmden kalma alýþkanlýklarýn dinselleþtirilmesi.

5- Onbir kuþak Peygamber evladýný kesip zehirleyen Emevi ve Abbasi zalimlerinin kendi saltanatlarýný korumak için üçyüz küsur yýl dine soktuklarý binlerce hezeyan.

6- Kuran'a iftira edilerek herbiri anne veya anne adayý olan kadýnlarýn cahil býrakýlmasý.

7- Kuran bir kenara býrakýlarak ilmihal, tefsir, ilim kitabý (Evliyaya ait olmayan)diye yazýlmýþ ne olduðu belirsiz sayýsýz kitabýn Ýslam diye kaynak alýnmasý.

8- Peygamberleri dahi putlaþtýrmaktan sakýnýnýz diyen Allah kelamýný örterek binlerce yalanla oluþturulan Peygamber tiplemelerini put haline getirmek.

9- Ýslam'ýn bir güzel ahlak rehberi, muazzam bir yol gösterici olduðu gerçeðini yok sayarak, þekil ve biçimler içinde Allah'ýn rýzasýna ulaþtýracaðý zannedilen arap geleneklerinin din diye kabul edilmesi.

10- Efendimiz, dört halife hatta Emevi zalimleri zamanýnda bile olmayan, Abbasiler zamanýnda ortaya atýlan mezhepler.

11- Ýbadetlerin Allah'ýn rýzasýna uygun yapýlmadýðýnda sahibine hem dünya hem ahiret için yalnýzca felaket getireceði gerçeði.

12- Allah'ýn adýný anan her insaný (özelllikle dini ve siyasi liderleri) doðru ve iyi insan kabul etmek ve peþlerinden gitmek yanlýþý.

13- Peygamber'in mirasçýlarýnýn (alimler) Ehlibeyt ve Evliya olduðunu bilmemek.

14- Çaðdaþlýðý, kadýný üryan gezdirmek zanneden zihniyetle, yine kadýný yürüyen çadýr haline getirmeyi cihad zannedenlerin gerçek Ýslam'ý anlayamayýþý.


Bu tespitlere baþka ilaveler de yapmak mümkün.

Gönderme Tarihi: 29.01.2008 - 12:41
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çanlar kimin için çalıyor yada bu sala kimin için ????
selman8 su an offline selman8  
Bilenler ve bildiğini zannedenler....
90 Mesaj -
Farandag kardeþim sen Ýslamý bildiðini zannettiðin için benim bilgimi kendi dar pencerenden yok ve yanlýþ görmüþsün, görüyorsun bu gayet normaldir.

Ýslam akýl ve gönül dinidir. Allah yolunda inananlarda dahi küfür ve inkar olacaktýr, bunu irade eden Kurandýr. Yalnýzca Allah'a inanmayanlarýn küfürde olduðunu zannetmek derin bir cehaletten baþka hiç bir þey deðildir.

Benim ilim ve bilgi kaynaðým Kuran'dýr, Ehlullahtýr. Ruhban taifesi yada Emevi çarpýklýklarý deðil.Ve apaçýk AYNEL YAKÝN derecesinde ilim sahibiyim diyede istemediðim halde izahatte dahi bulundum ki hakkýmda yanlýþ zan ve günaha girmeyin diye.

Þimdi sana burda edep erkan dahilinde anlayacaðýn dilden cevap vereceðim. Dilerim pek çok kere yapýldýðý gibi "Körlerle saðýrlar birbirlerini aðýrlar" muhabbeti baskýn çýkýp bana haksýzlýk edilmez.
Haksýzlýk yapanýda, yalan söyleyenide kendimde dahil þimdiden Allah'a havale ediyorum.

Ne diyor Zümer suresi 9, Allah'ýn seçkin kullarýnýn bir vasfýný açýkça söyledikten sonra "Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olurmu"

Bana Darvin ile ilgili verdiðin örneðe bak.Ben ne zaman atamýn maymun olduðunu söyledim ? Benim burcu burcu Allah kokan uyarýlarýmla senin ne alaka olduðu belli olmayan misalinin ne benzerliði var ? Neden Hak söyleyene kezzap þiþesiyle saldýrmak yolunu seçiyorsun. Var olduðunu söylediðin bilgi ve ilminle cevap versene.

ÝSLAM'DA ÞEKÝLCÝLÝK VE BÝÇÝMCÝLÝK YOKTUR...

O kadar çok gerçekçi noktalara deðindimki.Tahmin etmeme raðmen bütün bu gerçekleri görmemezlikten gelip seni hýrçýnlaþtýran þeyi sen kendin söyle.
Ya da ben kendi tabirimle anlatayým. Birilerinin onun uðruna iktidara parti bile getirdikleri simge için herhalde deðilmi ???

Merak etme, uzun sürmeyecek zamanda, Allah'ýn bu ülkeye de atacaðý dayaklarýn muhatabý simge (sebeplerin temsilcisi) yine ayný olacak, diðer sebeplerse ancak peþinde kuyruk.

Dayak diye ifade ediyorum ama, genelde bütün Ýslam ülkeleri üzerinde zaten bir haçlý kuþatmasý var. Haçlý pisliði, dayak diye ifade etmek istediðim, Ýslam coðrafyasýnýn kan revan olan bölgeleri oluyor.

Ýspat istiyorsan, kadýnýn örtünmesi konusunda en ileri uçlara vardýðý Ýslam coðrafyasýnýn haline bak.Hepsinin üzerine haçlý pisliði yaðmýyormu ??? Henüz yaðmayanlarda sýrasýný bekliyor. Malüm taife yüzünden, ülkemizde bu sýrasýný bekleyenler arasýnda maalesef.

Kadýnýn örtünmesiyle ilgili ifrat nerde varsa, orda geri kalmýþlýkta o derece mevcut demektir.

Ýslam coðrafyasýnýn bu ibret dolu hali, en son ve en mükemmel dini (Ýslam'ýgöz kırpma, ona ait olmayan din dýþýlýklarýn içine gömmenin, Allah katýndan pay biçilen aðýr ve kahýrlý bedelleridir.

Sanýlmasýnki ben türban takan bacýlarýmýza karþýyým. Hayýr. Ben o örtüleri ve bacýlarýmýzýn maðduriyetini kullanýp, sömürüp rant elde eden, ülkenin rejimini yok etmek için her türlü yolu deneyenlere karþýyým.Yoksa kim ne isterse örtünür, hesabý görecek olan Allah'týr.

Her iki kadýndan biri deðilde her üç kadýndan ikisi dahi o örtüleri örtünse bu onlarýn doðru yolda olduðunu, hak olaný yaptýðýný ispatlamaz.Kuran ve Allah'ýn Resulü senin söylediðinin tam tersini söylüyor farandag kardeþim.
Aþaðýda verdiðim ayetleri ve hadisi incelersen ne demek istediðimi daha iyi anlarsýn.

Fussilet suresi, 40 : Ayetlerimiz konusunda çarpýtma yapanlar, (Anlam saptýranlar, eðri ile doðruyu birbirine katanlar) bize gizli kalmazlar. Öyleyse ateþin içine býrakýlan mý daha hayýrlýdýr yoksa kýyamet günü güvenle gelen mi? Siz dilediðinizi yapýn. Çünkü O yaptýklarýnýzý gerçekten görendir.

Enam suresi, 53 : Fakat onlar iþlerini aralarýnda parçalayýp çeþitli zübürlere/kutsallaþtýrýlmýþ hizip kitaplarýna ayýrdýlar. Her hizip, yalnýz kendi yanýndakiyle sevinip övünmektedir.

Hadis; Ümmetim benden sonra yetmiþüç fýrkaya ayrýlýr, bir teki hariç mütebakisi cehennemliktir.



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 29.01.2008 - 12:06 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 29.01.2008 - 10:57
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Görmeyeleim önden sonu.
selman8 su an offline selman8  
Ulusalcı dalgayı böylemi aşacaksınız?
90 Mesaj -

Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Yazý Tarihi: 28/01/2008


Ulusalcý dalgayý böylemi aþacaksýnýz?

Mahir Kaynak, “Yanlýþ adresler” baþlýklý yazýsýnda istihbaratçý birikimine dayanarak önemli bilgiler verdi. Ben bu bilgilerin bazýlarýný dikkatinize sunuyorum:
-Bir örgüt, karþý olduðu örgütün suçlanmasýný saðlayacak eylemler yapar, zaten bunu kabule hazýr olan kamuoyu hemen ileri sürülen iddiayý kabul eder.
-Bazen baþlangýçta böyle bir örgüt olmasa bile hayali bir örgüt yaratýlarak eylemlere onun imzasý atýlýr. Burada hâkim olan düþünce þudur: Amaç toplumu belli bir yönde þartlandýrmaksa, örgütün varlýðýnýn ya da yokluðunun, baþlangýçtaki hedefinin anlamý yoktur. Operasyonu yapan güç bu örgütün arkasýna saklanarak istediði sonuçlarý elde eder.
-Önce terör yoluyla sonuç almak isteyenlerin düþünce yapýsýný analiz etmek gerekir. Benim bugüne kadar vardýðým sonuç, bu güçlerin diyalektik düþündüðü ve çatýþmanýn her iki tarafýný da kontrol ettiðidir. Yani birbirine karþýt olarak düþündüðümüz örgütler tek bir gücün kontrolünde olabilir. Bu çatýþmadan iki türlü sonuç beklenebilir: Ya taraflardan birinin temsil ettiði intibaý yaratýlan örgüt bahane edilerek o siyasi yapý çökertilir ya da onlarýn çatýþmasýný bastýran üçüncü bir güç egemen olur. Bu örneklerin hepsi ülkemizde yaþanmýþtýr. 12 Eylül çatýþan güçleri bahane ederek egemen olan ve kimsenin aklýnda bile geçmeyen iktisadi bir programý uygulatan güçtür.

* * *

Ben de bunlara ilaveten Aczimendiler, Kalkancý ve Fadime Þahin olaylarýný hatýrlatmak istiyorum. Bir ara bütün televizyonlar bu konularda yayýn yapýyordu. Çünkü 28 Þubat sürecini baþlatmak için bir bahane gerekiyordu! Sonuçta ne oldu? Anadolu sermayesi çökertildi!
Son yýllarda yükselen milliyetçi-ulusalcý dayanýþmasý özellikle ABD’nin istemediði bir durumdu. Nitekim ABD Büyükelçisi Edelman, her iki kanattaki gençlik liderleri ile görüþerek durumu kontrol etmek istedi, baþaramadý. Kanaat önderleri ile görüþmek istediler, olmadý. Sonunda iþi ABD’de oturan zata havale ettiler. O da “ulusalcý dalgayý aþacaðýz, bu birleþme kemiksizdir” gibi laflar etti ve cemaatini bu yönde harekete geçirdi. Onlar da baþaramadý. Kendisi papa ile hahamlarla, papazlarla iþbirliði yaparken kemikli bir iþ yapýyordu!
Geriye ne kalýyordu. Her iki fikir grubunun içine, kýþkýrtýcý insanlar yerleþtirerek onlarýn þahsýnda fikri küçük düþürmek!
Yasal faaliyet gösteren fikir gruplarý bunlarý aralarýna almayýnca, bu sefer kendileri kýþkýrtýcý istihbarat ekipleri kurdular. Bunlara darbe kýþkýrtýcýlýðý yaptýrdýlar. Yine baþaramadýlar. Milliyetçiler zaten kontrol altýnda pasifize edilmiþti. Oraya sýzmalarýna lüzum yoktu. Ulusalcýlar ise kontrolsüzdü.
Sonunda, bir istihbarat operasyonu ile ulusalcý olduklarý bilinen insanlarý, geçmiþte suça bulaþmýþ insanlarla birlikte ayný kaba koymayý baþardýlar.
Bir baþka deðerlendirme ise þöyle:
“Bir kýsmý örgütsüz, bir kýsmý bu tür tertiplere sürekli imkân saðlayan insanlarýn arasýna birkaç kýþkýrtýcý ajan koyacaksýn, suç ve suçlu imal edeceksin, sonra büyük gümbürtü koparacaksýn, ama hedefin de bu etkisiz insanlar deðil, Türkiye’nin millî güçleri olacak!”

* * *


Demek ki hiçbir þey bize sunulduðu gibi deðildir. Operasyon içinde operasyon vardýr. Hedef, Türk Milleti’nin direnç gücünü kýrmaktýr. Fakat bunu tarih boyunca hiçbir güç baþaramadý! Yine baþaramayacaklar! Kazanan Türk Milleti olacak!

Gönderme Tarihi: 28.01.2008 - 10:21
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çanlar kimin için çalıyor yada bu sala kimin için ????
selman8 su an offline selman8  
ÜLKENİN İSTİKBALİ VE İSTİKLALİ İÇİN ÇARE NEDİR ????????
90 Mesaj -
ÜLKENÝN ÝSTÝKBALÝ VE ÝSTÝKLALÝ ÝÇÝN ÇARE NEDÝR ????????

Ülkede ekonomik ve siyasi sorunlar gýrtlaða dayanmýþken cambaza bak oyununun tüm versiyonlarý, halkýn gözünden eþiðine gelinen felaketleri saklamak için tam gaz ileri sürülüyor.
Bugün gelinen sürecin ülkeyi kurtuluþa götürmesini ummak, düzlüðe çýkaracaðýna inanmak en azýndan safdilliktir.

Ne yazýktýr ki ülke büyük bir kaosa doðru sürüklenirken tehlikeli kutuplaþmalarda sýrf siyasi emeller için bilinçsizce týrmandýrýlmaktadýr.Vatanýný seven insanlar bu amaçla hareket ediyoruz yaftasýyla hareket eden bir kaç çapulcunun iðrenç iþleriyle aþaðýlanmaya ve pasifize edilmeye çalýþýlmaktadýr.

Hatýrlatýrým. Kurtuluþ savaþýnda bu ülkenin baðýmsýzlýðý için savaþanlara muhalefet eden, hatta kurþun sýkan yine bu vatanýn sömürgecilere uymuþ evlatlarý, daha sonra cumhuriyet kurulduðunda bunun ezikliðiyle yaþadýlar. Kendilerine Allah katýndan ne pay biçildiðide din gününde önlerine konur tabi.
Bilmem anlatabildimmi ??

Osmanlýnýn sonunda da durum aynýydý. Allah ülkeyi o duruma getirenleri giderip büyük bir kurtuluþ savaþýyla birlikte yepyeni kadrolarla Cumhuriyeti irade etti.

Þayet bu ülke insaný tarihin bu son Osmanlý sayfasýný gerektiði bilseydi, eminim ülke bu gün tekrar geldiði ayný sürece taþýnmazdý..

Allah teslimiyeti ve koyun sürüsü gibi olmayý asla kabul etmez. Bu gidiþata bir yerde dur der.
Ülkenin bugün geldiði ve gittikçe daha kötüye giden hali Osmanlýnýn son döneminin bir aynasýdýr.

Bir ünlü iþadamýmýzýn dediði gibi bizim en büyük problemlerimizden biri kazandýðýmýzdan fazla harcýyor olmamýzdýr. Bu özellik felaketi getiren nedenlerin en baþýnda gelir. Yani tüketimde ipin ucunu kaçýrmak hem fertleri mahveder hem milletleri.

Ben sadece iþi tamamýyla rayýndan çýkaran bu hükümetide eleþtirmiyorum.
Bundan önceki hükümetlerinde bunlar kadar olmasa bile hatalarý çok büyük.

Peki ne yapýlmalýydý, yada ne yapmalý, neler yapýlabilir.

Toplam borcun 420 milyar dolara dayandýðý, ihracatýn asla ithalatý karþýlamadýðý bir ekonomi ve ülke batmaya iflas etmeye mahkümdur.

O nedenle durumun aciliyetine göre ülkeler böyle durumlarda ÝMF ye rest çekip faizleri ödemeyi reddetmek ve ana paralarýda bir takvim dahilinde ödemeyi dayatabilirler. Bunu bizim durumumuza yakýn bir çok ülke girdikleri bataklýktan kurtulmak için yaptýlar ve baþarýlýda oldular. Fakat bu iþ zordur ve yan tesirlerine ve bazý rahatsýz edici durumlara katlanmak mecburiyeti vardýr.

Tabi bu kadarý yeterli deðil. Onsekiz ay sonrasýnýn gýda ihtiyacýný bile taksite baðlamýþ olan bir tüketim hastasý toplumu bu feci alýþkanlýðýndan durumun vahametini çok iyi anlatarak kurtarmak lazýmdýr.
Özellikle dýþarýya oluk gibi para akan kalemlerde (araba ve akaryakýt)bir millet þuuruyla yerli üretim ve tüketimi ön plana geçirmek þarttýr.

400 milyon lira aylýk alýp (18 ay taksitle)1.5 milyarlýk cep telefonu alan üç çocuklu bir aile reisi bile devlet tarafýndan bilinçlendirilmediði için ülkesinin felaketine kendi çapýnda katkýda bulunma durumunda kalmaktadýr.

Eþya düþkünlüðünün benim tabirimle EÞYA PERESTLÝÐÝN tavana vurduðu bugünki ortamda bu dediklerimi yapmak zordur. Fakat baþka hiç bir yolda yoktur.

Bugün malüm iktidarýn bütün çarpýk özelleþtirme, babalar gibi satma furyasýna raðmen, tablodaki facia gittikçe büyümekte, yerinde dahi durmamaktadýr.Bunu çok iyi görmek ve deðerlendirmek gerekmektedir.

Az kazanýp çok harcayarak yaþayabilmek ve bunu sonsuza kadar sürdürmek hem fertler hemde milletler için asla mümkün deðildir.
Bu þekilde yaþamanýn sonu fertler içinde milletler içinde sonu bataklýk olan bir yoldur.

Alacaklýlar daim tepenizde olur. Özgürlüðünüz kýsýtlanýr yada ortadan kalkar. Dahasý insan gibi yaþama fýrsatýnýda kaybedersiniz. Bunun açýklamasýda bir kaç günlük saltanat için buna mahküm olmayý kabullenmek anlamýna gelen bilinçsiz olarak yaþamak demektir.

Bunun dýþýnda ülkenin yeraltý ve yerüstü kaynaklarý üzerindeki EMPERYALÝST zincirler kýrýlýp çok iyi deðerlendirilmelidir.

Ümitsizliði en baþta Allah kabul etmez. Oysa AKP ve ona destek veren insanlarýmýzdan ben kendi kulaðýmla iþiterek þahit oldum. Resmen nerdeyse ülkeyi satmaktan baþka çare yok anlamýnda hezeyanlar çok yaygýn vaziyette.

Nerde kaldý Allah'ýn hükmü. Nerde kaldý din iman. Allah sýkýya gelince en deðerli varlýðýnýz vatanýnýzý satýnmý diyor ? Nerde kaldý akýl, fikir, vatan ve millet olma ve güçlü olma hür olma kavramlarý ?
Ekonomisi baðýmsýzlýðýný kaybetmiþ ülkeler siyasetende baðýmsýzlýklarýný kaybederler. Artýk böyle bir ülke parçalanmayada mahkümdur.

Fakat birde þu gerçek var ki. Ancak yalnýz vatanýný düþünerek siyasete atýlmýþ olanlar kendilerinin istikbalini düþünmeden bu zor yola baþ koyabilirler. Atatürk ve mücadele arkadaþlarý gibi.
Ki ona, bugün hala, din adýna cehaleti kullanan (cehaletleri nedeniyle) soytarýlara uyup din düþmaný diyenler maalesef hiçde az deðil.

Yoksa AKP gibi "ülkenin tamamýný on yýlda nasýl satarýzda ülkenin feci halini saklarýz ve bu þekilde kendi menfaatlerimizi, istikbalimizi de garantiye almýþ oluruz." zihniyetiyle hareket ederler.

Elbetteki kendi menfaatlerini ön planda tutan siyasi kadrolar, milletin acý gerçeði duyduklarýnda kendilerine sýrt dönecekleri endiþesini taþýdýklarý için, cesaretleri olmadýðý için, milletin kendilerini silip atmasý riskini asla göze almazlar, alamazlar.

Yalnýz malüm taifenin çok yanlýþ hesaplar yaptýðý nokta þudur. Bu ülkeyi babalar gibi pazarlama iþine Allah'ýn sonsuza kadar fýrsat vereceðine inanmak çok aðýr gaflet ve delalet içinde bulunmak demektir.

Bir yerde artýk Allah katýndan yeter denip balyoz o zümrenin üzerine indirilir. Ülkenin tamamýda bundan zarar görür.Tabi bu sebeplerle olur. Allah gökyüzünden yumruk indirmez haþa.
Þüphesiz aðýr bedellerin sonundada alemlerin Rab'bi düþtüðü yerden bu ülkeyi kaldýrýp tekrar doðru yolu bulmasý için fýrsatlar verir.



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 27.01.2008 - 11:09 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 27.01.2008 - 11:08
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ATATURK-BATI TRAKYA
selman8 su an offline selman8  
ATATURK-BATI TRAKYA
90 Mesaj -
ATATURK-BATI TRAKYA

GAZÝ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BATI TRAKYA POLÝTÝKASI NE ÝDÝ?

18 Haziran 1919
Mustafa Kemal'in Amasya'dan, Edirne'deki Kolordu Komutani Cafer Tayyar'a, Anadolu Milli Mücadelesi ile birlikte çalismalarini istemesi.
"Anadolu ve Trakya'daki tüm cemiyetleri birlestirmek ve Anadolu ve Rumeli vilayetleri delegelerinden kuvvetli bir merkezi heyet teskil etmek kararlastirilmistir. Bu heyet Sivas'ta toplanacaktir. Istanbul'da iken Trakya Cemiyeti üyeleriyle görüsmüstüm. Simdi zamani geldi. Derhal teskilat yapsinlar ve buraya bir iki delege göndersinler. Bunlar gelinceye kadar beni vekil tayin etsinler."


23 Ekim 1919
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
"Bati Trakya'nin siyasi gelecegi hakkinda yabancilarla yapilacak temaslarda uyanik davranilmalidir. Esas olarak, Osmanli Devleti'nin 1914'teki hududunda hiçbir sekilde degisiklik kabul etmemek ve Bati Trakya'nin kismen veya bütünüyle Osmanli devletine katilmasini söz konusu etmemek gereklidir. Bati Trakya'da bagimsiz bir Islam Hükümeti kurulmasi vaadi ile, Meriç dogusundaki bir kismin, örnegin Midye - Enez hattina kadar olan kismin dahi buna katilmasi teklifine aldanmak uygun degildir."
Nutuk, Belge 288

24- 25 Ekim 1919
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
"Asil maksadimiz, memleketi parçalanmaktan kurtarmak ve istiklâlini saglamaktir. Ingiltere ve onunla isbirligi yapan Fransa bu gayemizin gerçeklesmesine engel olmaktadirlar. Bulgarlar da, bu devletlerden sikayetçidirler. Bu iki devletin himayesini gören Rumlara karsi girisecekleri hareketlerde basarili olmalarini isteriz. Bu bakimdan, Bulgarlarla iliski kurulmasi ve devam ettirilmesi uygundur."
Nutuk, Belge 289

11 Kasim 1919
Heyet-i Temsiliye Karari-Sivas
"Bati Trakya için oradaki dindaslarimizin Wilson prensiplerine dayanarak kendiliklerinden haklarini talep ve tarafimizdan icap eden yardim tarzinin en uygunu oldugu, Bati Trakya parçasinin yabanci sömürgesi olmaya katiyen razi olmamasi ve Meriç'in dogusu ile birlestirilerek bagimsiz bir hükümet tesisi ise Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin esaslarina aykiri oldugu gibi, bu sekil Edirne vilayetinin de kaybina sebep olacagindan, katiyen çekinilmesi."
11 Kasim 1919
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
" En önemli mesele, bu topraklarda (Bati Trakya) ezici nüfus çogunlugunu olusturan Türklerin kesinlikle hiçbir yabanci idaresi ve himayesine yönelmemeleridir. Ilk adim olarak bagimsizlik veya muhtariyetlerini kazanmaya çalismalidirlar...(Bati Trakyalilar) ancak Wilson prensiplerini ileri sürerek ve milli birliklerine ve milli teskilatlarina dayanarak bagimsizliklarina ulasabilirler. Barisin imzasindan sonra ortaya çikacak duruma göre ana vatana katilma firsati göz önüne alinabilir."
Nutuk, Belge 296
"Trakya - Pasaeli Cemiyeti'nin siyasi programi, mütareke imzaladigi gün, hududumuz içinde kalmis olan Meriç'in dogusunu (Dogu Trakya), Türk vataninin ayrilmaz bir parçasi oldugunu kabul etmek ve bu anlayisla savunmak olmalidir."
Nutuk, Belge 296

11 Kasim 1919
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
"Bati Trakya'nin tamamen Türklerin elinde bir bütün olarak kalmasi ve uygun zaman ve firsatta ana vatana katilmasi hepimizin tek gayesidir. Bu sebeple bu aziz parçanin hiçbir sebep ve bahane ile yabanci müstemlekesi olmaya razi olmamasi esastir... Müdafaai Hukuk Cemiyeti, mütareke zamanindaki hududu esas kabul etmis oldugundan, Meriç'in batisini resmi bir lisanla söyleyemez. Bu sebeple amacin gerçeklestirilmesi için en birinci çare, Bati Trakya'da ezici çogunlugu olusturan dindas ve irkdaslarimizin milli teskilatlarini gelistirip, Wilson prensiplerine dayanarak hukuklarini istemeleri ve elde etmeye çalismalaridir. Yabanci isgaline kesinlikle riza gösterilmemesi ana kosuldur."
Nutuk, Belge 294

13 Kasim 1919
Heyet-i Temsiliye Karari-Sivas
"Bati Trakya'nin kendi dahilinde meydana getirilerek mutlak birlik ve mükemmel teskilat ile emek nail olmasi"






08 Aralik 1919
Heyet-i Temsiliye Karari-Sivas
"Bati Trakya'nin Bulgarlara birakilan kisminda ihtilâl ile Bulgarlari atmanin uygun görülmedigi."

28 Ocak 1920
Misak-i Milli'nin kabulü
"Madde 3 - Türkiye barisina birakilan Bati Trakya hukuki durumunun belirlenmesi, halkinin özgürce katilacagi halk oylamasi ile olmalidir."

03 Subat 1920
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi
"Dogu ve Bati Trakya'nin bir mülki birlik içinde ifade ve ilani dogru degildir. Dogu Trakya, itiraz ve münakasa götürmez bir sekilde Türk vataninin bir parçasidir. Bati Trakya ise, bir baris antlasmasi ile vaktiyle birakilmis bir vatan parçasidir. Dogu ve Bati Trakya'nin israrla birligini iddia etmek, Dogu Trakya üzerinde de, bazi yabanci iddialarina sebep olabilir. Dogu Trakya üzerine, hiçbir münakasa gündeme getirilmemelidir."
Nutuk, Belge 251 a,b.

Eylül 1920
Mustafa Kemal'in, Yunan isgali üzerine faaliyeti duran Trakya-Pasaeli Cemiyeti'nin Ankara'ya gelen üyelerine, bazi kosullarla yeniden faaliyete geçmelerine izin vermesi.
Bati ve Dogu Trakya'da, Yunan isgal kuvvetlerine karsi, Bulgaristan'da, gerektiginde harekete geçilmek üzere teskilat kurulmasi ve bu amaçla ayni zamanda Istanbul'da da çalisilmasi, bu faaliyetin Ankara'daki Genelkurmay Baskanligi'nin talimatina göre yürütülmesi.
Dogu Trakya'nin Türk vataninin ayrilmaz bir parçasi oldugu ve üzerinde hiçbir tartisma olmayacagi; Bati Trakya'ya ise plebisite dayanilarak muhtariyet veya bagimsizlik kazandirilmasi.
Bati Trakya'daki Yunan kuvvetlerini yerlerinde tutacak ve ugrastiracak faaliyette bulunulmasi.

17 Ocak 1921
Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
United Telgraph muhabirine demeç:
"...Ezici bir Türk çogunluguna sahip olan Bati Trakya'ya gelince, bu bölgenin gelecegini tayin için halk oyuna basvurulmasini kabul ederiz."

26 Eylül 1922 Mustafa Kemal'in Bati Trakya Politikasi.
Dail Mail muhabirine Izmir'de demeç:
"Avrupa'da Meriç hududu hattindan fazla bir istegimiz yoktur."

Kasim 1922
"Yugoslavya Krali Aleksandr'in , Türkiye'ye, Yunanistan'a karsi ikili anlasma önerisi; Yunanistan'in maglup ve perisan durumundan yararlanilarak Yugoslavya'nin Yunan Makedonyasini, Türkiye'nin Bati Trakya'yi isgalini öngören önerinin Mustafa Kemal tarafindan reddedilmesi."

Kasim 1922
Mustafa Kemal'e yapilan öneri
"Karsimizda kuvvet namina bir sey kalmamistir. Büyük devletlerin de artik bizim islerimizle fazla mesgul olmaya niyetleri olmadigi görülüyor. Dolayisiyla firsattan istifade ederek Bati Trakya'ya girelim ve Selanik'e kadar yürüyelim."
Mustafa Kemal'in Yaniti: " Arkadaslar! Zafere ulasmak için insan kudret ve takatinin son haddine geldigimiz alem bilmese bile bizim hiçbir zaman unutmamamiz lazimdir. Fakat ben bunun üzerinde fazla duramiyacagim. Size baska bir sey hatirlatacagim . Bilirsiniz ki biz, ise baslarken davamizi "Milli Misak" adi altinda toplamis ve aleme ilan etmistik. Bu ilan, dünyaya karsi bir taahüd mahiyetindedir. Daha ilk adimda verdigimiz sözü tutmamis bir heyet vaziyetine giremeyiz. Asla hatirdan çikarmamalisiniz; bizimen büyük kuvvetimizi, bugün de yarin da dürüst, açik bir siyaset ve sözlerimize baglilik teskil edecektir.

22 Kasim 1922
Lozan Baris görüsmelerinde Türk heyetinin;
Dogu Trakya hududunun 1914'teki hudut olarak belirlenmesini (Meriç batisi, Karaagaç, Dimetoka, Sofulu bölgelerinin Türkiye'ye verilmesini);
Bati Trakya'nin gelecegi için halkin oyuna basvurulmasini, istemesi.Görüsmelerde her iki istek de kabul ettirilemez

16 Ocak 1923
Mustafa Kemalin Bati Trakya politikasi
Istanbul gazetecileri ile Izmit görüsmesinde :
"...Bence Makedonya'dan, Bati Trakya'dan bütün Türkleri buraya getirmek lazimdir. Ve bir daha Avrupa seferi yaparak, oralara gitmeyi düsünmemeliyiz."

24 Temmuz 1923
Lozan Baris Antlasmasi'nin imzalanmasi
Ankara Hükümeti tarafindan Lozan'a giden Türk heyetine verilen direktif:
Dogu Trakya'da 1914 hududunun elde edilmesine çalisilacaktir.
Bati Trakya için Misak-i Milli'nin ilgili maddesi (plebisit ile geleceginin belirlenmesi) gerçeklestirilecektir. Antlasmanin bölge ilgili sonuçlari:
Bati Trakya Yunanistan'a birakilir.
Türkiye'ye Meriç Nehri'nin batisindan sadece Karaagaç verilir. Daha önce Meriç Nehrinin 2 km. dogusundan geçen hudut nehrin talveg hattina kaydirilir.
Bati Trakya'daki Türkler, Türkiye ile Yunanistan arasinda yapilacak nüfus mübadelesinin disinda tutulur. Ancak görüsmelerde, Mesta - Karasu ile Meriç Nehri arasi Bati Trakya olarak kabul edildiginden, Mesta ile Ustruma Nehirleri arasinda kalan Kavala, Drama, Serez bölgelerindeki Türkler mübadeleye tabi olur ve Türkiye'ye giderler.

Gönderme Tarihi: 27.01.2008 - 10:45
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çanlar kimin için çalıyor yada bu sala kimin için ????
selman8 su an offline selman8  
İki kişiden biri....
90 Mesaj -
Vedat YENERER
info@internetajans.com
Yazý Tarihi: 27/01/2008

Ýki kiþiden biri!..

Ýnternet müthiþ bir buluþ. Kimsenin konuþamadýðý her þey bu dünyada bir bir konuþuluyor ve maskeler düþürülüyor. Bakýn internet dünyasýnda nelerin hesabý soruluyor:
Sokaklarda çöp bidonlarýný karýþtýrarak karnýný doyuran her iki insandan biri halinden memnunsa.
Her iki çiftçiden biri “anasýný da alýp gidiyorsa...”
Her iki fýndýk üreticisinden biri ayaklandýlar diye kendilerine dayak attýranlara teþekkür ediyorsa.
Devlete vergi ödeyen her iki isçiden biri bu vergilerinin Anadolu takýmlarýna futbolcu transferinde kullanýlmasýna razýysa..
Boþ zamanlarýnda iþportacýlýk yapan her iki memurdan biri mutluysa.
Her iki þehit torunundan biri atalarýnýn dedelerinin kanlarýyla sulanmýþ bu topraklarýn Barzani’ye peþkeþ çekilmesinden rahatsýzlýk duymuyorsa.
Her iki komþumuzdan biri AKP karþýtlýðýnýn din karþýtlýðý olduðunu düþünüyorsa,
Çocuklarýmýzýn geleceðini þekillendiren her iki öðretmenden biri AKP’nin icraatlarýný onaylýyorsa,
Oðlu iþsiz olan her iki babadan biri “benim oðlum da iþsiz kalýversin” diyorsa.
Evladýný askere gönderen her iki kiþiden biri “askerlik yan gelip yatma yeri deðil” diye düþünüyorsa.
Her iki arkadaþýmýzdan biri “hem laik hem müslüman olunmaz” diyorsa.
Ülke halkýnýn yarýsý þimdiye kadar cumhurbaþkanlýðý yapan 10 kiþinin “dindar olmadýðý” konusunda hemfikirse.
Her iki vergi mükellefinden biri yabancý sermayenin sýfýr vergiyle faiz kazanmasýndan mutluluk duyuyorsa.
Parasý olmadýðý için özel dershanelere gidemeyen ve dolayýsýyla üniversiteye giremeyen her iki gençten biri baþbakanýn oðlunun bursla ABD’de okumasýndan gurur duyuyorsa.
Üniversiteyi bitirmiþ boþta gezen her iki issizden biri baþbakanýn oðlunun 500.000 dolarcýk peþinatla aldýðý gemicikten rahatsýzlýk duymuyorsa.
403 YTL kazanan her iki asgari ücretlinin biri Baþbakan’ýn 40.000 dolarlýk saat takmasýný doðru buluyorsa,
Yeni doðum yapan her iki anneden biri bebeðinin dünyaya 5.534 dolar borçlu gelmesinden þikayetçi deðilse.
Sokakta gezen her iki kadýndan biri “mal” olmayý içine sindiriyorsa.
Ýþine arabasýyla giden her iki kiþiden biri “dünyanýn en pahalý benzinini kullandýðý” için mutluysa.
Borsada parasý olmayan her iki insandan biri “borsa yükseliyor demek ki ekonomi iyiye gidiyor” diyebiliyorsa.
Her iki emekliden biri maaþýný alabilmek için sabahýn beþinde kuyruða girmekte bir sorun görmüyorsa.
Teröre 12.000 þehit, 20.000 yaralý vermiþ ülke vatandaþlarýnýn yarýsý terörist baþýnýn “saygýdeðer” olduðu konusunda hemfikirse.
Kurtuluþ savaþý vererek küllerinden yeniden doðan, ümmetten ulus yaratan bir ecdadýn her iki evladýndan biri, bölgedeki idealleri uðruna ABD’nin empoze etmeye çalýþtýðý “ýlýmlý Ýslam devleti” modelinde bir sakýnca görmüyorsa.
Her iki kiþiden biri “þeyinin þey edilmesini” seviyorsa.
Her iki kiþiden biri önüne 4-5 yýlda bir atýlan makarnayla fasulyeye oyunu, ülkesini, çoluk çocuðunun geleceðini satmaktan utanmýyorsa.
10 Kasým törenlerine katýlan her iki kiþiden biri “sap gibi ayakta durmayý gereksiz” buluyorsa.
Her iki kadýndan biri “baþ derisinde çýkan ve adýna saç denen tüylerin erkekleri tahrik ettiðini ve örtülmesi gerektiðini, aksi halde dinsiz olunacaðýný” düþünüyorsa.
AKP sayesinde tatlý para kazanan, milyar dolarlýk vergi kýyaðý geçilen her iki holding patronundan biri “Cumhuriyet döneminin sonu gelmiþtir, laik sistem çökmüþtür ve onu kesinlikle deðiþtirmek istiyoruz” diyen kiþiyi Cumhurbaþkaný olarak görmek istiyorsa.
Deðerli okurlar, biz ne yapalým?
Mücadelemize nasýl devam edelim? Ýnsanlara doðruyu nasýl gösterelim?
Hani onurunuz, hani gururunuz, hani maðrur ve güçlü Türk halký? Neredesiniz? Nereye saklandýnýz? Ha bir torba pirince satmýþsýnýz, ha bir kaç milyar dolara ne fark eder?
Atatürk’ün, silah arkadaþlarýnýn, günde bir tas, þekersiz üzüm hoþafýyla Çanakkale’yi geçilmez kýlan dedelerin torunlarý deðil misiniz siz?
Genç Kubilay’ýn baþýný kesenlerin torunlarýna ve temsil ettikleri ideolojiye ülkeyi nasýl teslim ediyorsunuz.?

Gönderme Tarihi: 27.01.2008 - 10:42
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çanlar kimin için çalıyor yada bu sala kimin için ????
selman8 su an offline selman8  
Çanlar kimin için çalıyor yada bu sala kimin için ????
90 Mesaj -
Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Yazý Tarihi: 27/01/2008

Çanlar kimin için çalýyor veya bu salâ kimin için!

Ýnsanlýðý felaketten felakete sürükleyen küresel kapitalizm, sonunda baþaþaðý yuvarlanmaya baþladý. Kýzýlderililer, “Son ýrmak kuruduðunda, son aðaç yok olduðunda, son balýk öldüðünde; beyaz adam paranýn yenmeyen bir þey olduðunu anlayacak” demiþti, iþte bu öngörü gerçek oluyor. Kapitalizm, yeryüzünde her þeyi kirletti. Artýk insanlar yediklerinden, içtiklerinden, soluduklarýndan kanser oluyor!
Baþka bir Kýzýlderili sözü þöyledir:
“Üç barýþ vardýr: Birinci barýþ, en önemli barýþtýr. Ýnsan ruhundadýr o. Ýnsan, kâinatla ve kâinatýn bütün güçleri ile olan iliþkisini, beraberliðini fark ettiðinde, kâinatýn merkezinde Büyük Ruh’un durduðunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduðunu fark ettiðinde birinci barýþ saðlanmýþtýr. Bu gerçek barýþtýr, diðerleri sadece bunun akisleridir. Ýkinci barýþ iki fert arasýnda olan barýþtýr. Üçüncü barýþ ise iki millet arasýnda yapýlýr. Fakat hepsinden önce, anlamalýsýnýz ki ’gerçek barýþ’dediðim birinci barýþ, insanýn ruhundaki barýþ yoksa ne fertler ne de milletler arasýnda barýþ olabilir.”

* * *

Kazaklarýn ünlü þair ve düþünürü Muhtar Þahanov, bu durumu bize þöyle anlatmýþtý:
“Bugün, karþýlaþtýðý felaketler karþýsýnda, üç temel dine karþý soðuk durmasýný göz önüne alýrsak, insanlýðýn bunalýmdan çýkmasý nasýl mümkün olabilir? Bugünkü uluslararasý serbest pazar dedikleri sistemi kuran insanlar, öyle deðiþimlere sebep olmuþlar ki, insanlýk adýna olumlu hangi deðer varsa hepsini mahvetmiþler. Her þeyi düþünmüþler ama dini unutmuþlar. Onlar insan ruhunun, insan gözünün ihtiyaçlarýna göre deðil, devletin zenginliðini saðlayacak ihtiyaçlara göre modeller geliþtirmiþler ve dinin bütün insanlýðýn mutluluðunu esas alan ruhunu bir tarafa býrakmýþlar. Ben yakýnlarda George Soros ile görüþtüm. Biliyorsunuz dünyanýn en zengin adamlarýndan biri. Kendisine, ’Bugünkü servetini 100’e katlasan, 1000’e katlasan ne olur, insanlýðýn ortak kültürü mahvedildikten sonra. Ýnsanoðlu, günde en fazla bir kilo et yiyebilir bir kilo da votka içebilir. Ama varlýðý seven adam, tiranlarýn zamanýnda durmasý gerektiði gibi zamanýnda durmayý bilmelidir. Durmazlarsa, büyük yýkýmlara yol açarlar...’dedim...
Zamanýnda durmazlarsa ne olur? Devlet sahibi olmak, yani zengin olmak deniz suyuna benzer. Denizin ortasýnda kalmýþ da susuzluktan kývranýrken ne kadar canýn su istese o kadar deniz suyu içersin. Ýçtikçe içersin ve sonunda ölürsün. Bugünkü serbest pazar ekonomisi, iþte buna yol açýyor; insanlýðý öldürüyor.
Eski Yunan ve Roma’dan sonra demokrasiyle ilgili birçok konseptler geliþti, ancak görüyorum ki bu gidiþle gerçek demokrasi dünyada hiçbir zaman gerçekleþmeyecek. Çünkü insan demokratlaþmadan önce ruhen çok yükseklere çýkmalýdýr, cemiyet de bununla birlikte çok yükseklere çýkmalýdýr. Onun için biz gerçek demokrasiyi düþünmeliyiz. Demokrasi, bugün, çalma çýrpma ve hýrsýzlýk rejimi oldu...
Dinlere bakacak olursak, Allah’a giden yollar insanlýk için ayrý ayrýdýr, her din kendi yolunun doðru yol olduðunu göstermeye çalýþýr ama hepsinin amacý, kendi yolundan gidenleri Allah’a yakýnlaþtýrmaktýr. Yani kendilerinin Allah’a yakýn olduðunu göstermeye çalýþýrlar. Bence bu yakýnlýk kendilerine hiçbir hayýr veya üstünlük getirecek deðildir.
Ben bugünkü pazar ekonomisi sonucu uygulanan saldýrganlýktan, bütün insanlýðýn korunmasý gerektiðini düþünüyorum. Dinler, kuruluþ amaçlarýna hizmet etmiyor bugün, siyasete hizmet ediyor. Din, bugün politikanýn özü olmuþ.”

* * *


Týpký türban meselesinde olduðu gibi deðil mi? Peki ama insanlarý kandýranlar, Allah’ý da kandýrabileceklerini mi düþünüyor?
Ayrýca ülkesini satanlar da kendilerini “Serbest pazar ekonomisine uyum saðlýyoruz” diye savunuyor.

Gönderme Tarihi: 27.01.2008 - 10:39
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çılgın Türk'ten Kurtuluş Savaşı sırları
selman8 su an offline selman8  
Çılgın Türk'ten Kurtuluş Savaşı sırları
90 Mesaj -
Çýlgýn Türk'ten Kurtuluþ Savaþý sýrlarý

--------------------------------------------------------------------------------

Büyük Taarruz’un gizli hazýrlýk planý
Yunan’ý Anadolu’dan söküp atmaya kararlý olan Mustafa Kemal, düþmana son darbeyi vurmadan önce sýrdaþý Behiç Bey’e emir verdi: “Tam 100 bin askerin trenlerle yerini deðiþtirip Afyon’ýn güneyine kaydýr. Onlarýn ruhu bile duymasýn”
30 Temmuz günü Yunan Yüksek Komiseri Stergiadis Ege’de Ýyonya Özerk Bölgesi Devleti’ni ilan etti.
Dört gün sonra da Londra’da Avam Kamarasý’nda Llyod George Yunanistan’ý ve Ýyonya Devleti’ni destekleyen bir konuþma yaptý. Bu haber Yunan gazetelerinde çýktýðýnda Yunanistan’da sevinç gösterileri yapýldý.
6 Aðustos 1922 günü “Le Temps” gazetesi de Llyod George’un demecini yayýmladý:
“Ýzmir ilinde artýk Türk egemenliði kurulamaz.”
7 Aðustos günü Vahdettin, Ýngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold ile görüþtü ve Ankara yönetiminin ve milli ordunun yok edilmesi için Ýstanbul Hükümeti’nin desteklenmesini istedi.
9 Aðustos 1922 günü Ali Kemal gazetesinde, “Yunanlýlarý denize dökmek bir rüya idi, hülya oldu. Vaatlere raðmen Eskiþehir bile kurtarýlamadý,” diye yazdý.
13 Aðustos’ta Genelkurmay Baþkaný Fevzi Paþa, karargâhý ile beraber sessizce cepheye geçti.
Mustafa Kemal:
Kimse duymasýn
Genelkurmay Baþkanlýðý karargâhý olan tren.
14 Aðustos’ta Behiç Bey’in aylardýr her tertibi alarak hazýrlandýðý büyük sevkýyatlar baþladý. Demiryolcular tarafýndan birlikler güneye ve cepheye doðru süratle kaydýrýlmaya baþlandý. Tam 100.000 asker trenlerle yer deðiþtirip Afyon’un güneyine kaydýrýldý. Behiç Bey bu geniþ ve çok ayrýntýlý sevkýyatlara o kadar iyi hazýrlanmýþtý ki, Yunanlýlarýn ruhu bile duymadý.
Behiç Bey bir yandan bu sevkýyatlarý baþarý ile gerçekleþtirirken diðer taraftan da Osmaniye Meydanýekber hattýnýn tamirini tamamlamaya çalýþýyordu.
Fakat eldeki raylar yetmeyeceðinden Ankara-Polatlý arasýndaki lokomotif ve vagonlarý diðer tarafa aldýktan sonra, 90 km’lik rayý kaldýrarak her türlü önlemini alýyordu. Çünkü Yunan geri çekilirken ilk iþ demiryolu hattýný harap edecekti, Behiç bey’in de derhal bunu tamir etmesi gerekiyordu.
Behiç Bey Fevzi Paþa ile görüþtü ve 15 Aðustos’ta Adapazarý Ýþletmesi’ne “Harp telgrafýdýr” baþlýklý, þifreli bir telgraf gönderdi. Telgrafta Behiç Bey, Lefke-Bilecik arasýndaki cebire ve bulonlarýn (somunlarýn) derhal sökülüp kendisine gönderilmesi talimatýný veriyordu.
17 Aðustos’ta öðleden sonra aþaðýdan bir gürültü duyan Behiç Bey’in odasýna apansýz Mustafa Kemal girdi ve, “Gizli geldim, burada kalacaðým, kimse duymasýn,” dedi.
Halbuki Ankara Ajansý o akþam Mustafa Kemal Paþa’nýn bir çaya davetli olduðunu bildiriyordu. Gazi biraz rahatsýzdý. Ýki gün Behiç Bey’in evinde kaldý.
Sonra Garp Cephesi Karargâhý’nýn bulunduðu Akþehir’e gitti. Yine geldi, yine gitti. Bu gidiþ geliþler hep geceleri ve gizli oluyordu.
Mustafa Kemal Paþa Behiç Bey’e,
“Aldýðým haberleri yan yana koydum; artýk düþmaný memleketten çýkarmak zamaný geldiðine karar verdim,” dedi.
Mustafa Kemal Paþa ile Behiç Bey hangi cepheye ne zaman, ne kadar asker sevkýyatý yapýlacaðýnýn çalýþmasýný yaptý.
Mustafa Kemal Paþa da, Fevzi Paþa gibi muvaffak olunduðu takdirde, kaçan Yunan’ý kovalamak ve vatandan kovmak için demiryolcularýn çok süratli çalýþarak düþmanýn tahrip edeceði yollarý ve köprüleri tamir etmesinin gerekeceðini söyledi. Hem düþman kovalanacaktý hem de takviye kuvvet gerekebilirdi, ama özellikle cephane takviyesi çok önemliydi.
Behiç Bey,
“Aylar öncesinden tüm imkânsýzlýklara raðmen gereken her tertibatý aldým ve hatýrlarsanýz daha önce size Ýstanbul’dan gizli getirdiðim bazý malzemelerden bahsetmiþtim, bu malzemelerin varlýðýný, gereksiz yere kullaným olabilir maksadý ile tüm kumandanlardan sakladým. Anladýðým kadarý ile bunlarýn kullaným vakti gelmiþtir. “Biz þimendiferciler hazýrýz Paþam,” dedi.
Çay partisine geldiler
taarruz emrini aldýlar
Mustafa Kemal Paþa iki gün kaldýðý Behiç Bey’in evinden ayrýlarak tekrar Akþehir’e gitti.
18 Aðustos 1922 günü Ali Kemal gazetesinde bir yazý yazdý:
“Milli Hâkimiyeti TBMM deðil, ancak hilafet ve saltanat temsil edebilir.”
19 Aðustos 1922 günü Yunan ordusunu yanýltmak amacý ile Ortanca’ya sevk edilen bir Türk Birliði Ortanca’ya taarruz etti.
20 Aðustos 1922 günü Ankara’da basýlan Hâkimiyet-i Milliye gazetesi yanýltýcý bir haber yayýmladý:
“M. Kemal Paþa, 21 Aðustos Pazartesi öðleden sonra, saat dörtte, Çankaya’daki köþklerinde, þehrimiz siyasi ileri gelenlerine bir çay ziyafeti verecektir.”
Oysa ki 20 Aðustos gecesi saat 23.00’te Mustafa Kemal Paþa Akþehir’de ordu kumandanlarý ile bir toplantýya baþladý. Mustafa Kemal Paþa bu toplantýya mareþal üniformasý ile katýldý ve taarruz emrini verdi.
21 Aðustos 1922 günü Behiç Bey Garp Cephesi’nin Büyük Çobanlar-Afyon hattýnýn onarýlmasý ile ilgili bir sorusuna cevap yazdý:
“Azami faaliyetle asgari zamanda temin edileceðini zatý âlilerine katiyen vaat ederim.”
Kadýnlarýmýz saðolsun Paþam!
Behiç Bey bu sözü vermiþti, ama büyük bir problem vardý. Toplamý 3.000 ton tutan Çobanlar-Afyon arasý ray ve traverslerinin 1.100 tonu Azari istasyonu ile Çay istasyonu arasýnda bulunmakta, 600 tonu Azari dekovil hattýnda döþeli olarak bulunmakta, geri kalan 1.300 ton da Konya’nýn doðusundaki hatlarda bulunmaktaydý.
Ýnanýlmaz sýklýkta yapýlmakta olan askeri sevkýyatlar arasýnda ancak bu iþ için günde bir tren yapýlabilecekti.
Bunun da anlamý þu demekti: Onarým bölgesine günde 225 tondan daha fazla taþýma yapýlmasý teknik olarak mümkün deðildi.
Bu da büyük taarruz için hayati olan hat teknik olarak 15 günden önce yapýlamayacak demek oluyordu.
Bir problem daha vardý. Baþkumandan Mustafa Kemal Paþa Behiç Bey’e bir telgraf gönderip sordu.
“O bölgede eli silah tutan 13 yaþýndan yukarý herkesi silah altýna aldýk, bu onarýmý nasýl yapacaksýnýz?”
Behiç Bey kýsa bir cevap yazdý:
“Kadýnlarýmýz sað olsun Paþam.”
Büyük taarruza sadece 6 gün kalmýþtý.
Ordumuz þayet taarruzda baþarýlý olursa, Ordu Ýzmir’e doðru ilerlerken ikmal trenlerinin silah, cephane ve erzaðý geciktirmesi kesin zaferi etkileyebilirdi.
Behiç Bey Garp Cephesi’ne gönderdiði bu yazýnýn bir kopyasýný ayný gün, 6. Þube mühendisi Emin Avni Bey’e gönderdi ve þunu ilave etti:
“Gece gündüz çalýþýlmasý gereði dolayýsý ile, elimizde 3.000 mum kuvvetinde bir elektrik dinamosu var. Bununla ve bundan baþka meþale ve karpit lambasý yardýmý ile gece çalýþmalarý düzene konulabilir. Ordunun ilerlemesi demiryoluna baðlý olduðundan Afyon’a 15 günden önce ulaþmamýz lazýmdýr.”
Türk ordusu 23 Aðustos 1922 günü Yunan ordusunu þaþýrtmak için Bilecik’in doðusuna hücum etti.



--------------------------------------------------------------------------------

Dedemin baþardýðý demiryolu mucizesi
Mustafa Kemal’in emriyle demiryollarýnýn
baþýna geçen Behiç Bey, asker, cephane ve erzak naklinde büyük bir baþarý gösterdi
TORUNU Emir Kývýrcýk, dedesi Behiç Erkin’i anlatýrken o dönemin hüznünü, sevincini, heyecanýný yaþýyor. 40’lý yaþlarýn baþýnda Mustafa Kemal Atatürk tarafýndan TCDD’nin baþýna geçirilen ve Kurtuluþ Savaþý’nýn lojistik baþarýsýnýn sahibi Behiç Bey, ayný zamanda yazýþmalarýn bile Fransýzca olduðu, gayrimüslimlerin yönettiði demiryollarýnýn baþýna geçen de ilk Türk olma özelliðini taþýyor. Torun Kývýrcýk ile söyleþimize devam ediyoruz.
l Biz tarih kitaplarýnda Kurtuluþ Savaþý denilince hep cepheleri gördük. Ama bir savaþýn kazanýlmasýnda lojistik destek de çok önemli deðil mi?
Aynen! 1800’lerin sonunda Ruslarýn bir sözü var: “Savaþýn kazanýlmasýnýn yüzde 50’si lojistiðinin baþarýlý olmasýdýr” Cephede ne kadar komutanýn iyi olursa olsun o cepheye gerekli lojistiði, sevkiyatlarý saðlayamazsan, askeri, askerin kurmay heyetini, cephaneyi, takviye cephaneyi, askerin gýdasýný getiremezsen savaþ kazanýlmaz. Doðu cephesinde ölenlerin çoðu açlýktan ve donmaktan þehit öldü. Çoðumuz Doðu Cephesi olarak Sarýkamýþ’ý biliriz. Ama Doðu Cephesi’nde 600 bin kayýp var. Bunun sadece 90 bini Sarýkamýþ. Geri kalan 510 bini kimse konuþmuyor. Doðu Cephesi büyük bir felakettir.
l Dedeniz Behiç Erkin, TCDD’nin baþýna gelince kurtuluþ haritasýnda ne deðiþti?
Bu baþlýbaþýna bir baþarý! Demiryollarýnýn baþýna geçmesi, bir devrim. Bir Türk’ün demiryollarýna geçmesi çok büyük devrim.
l Kaç yaþýndaydý?
40’lý yaþlarýnýn baþýndaydý. Þimdi, Osmanlý’da 1850’lerin sonunda demiryolu serüveni baþladý. 1920’ye kadar bir kez bile Türkler, ne iþletmede ne de idarede yer aldýlar. Hep gayrimüslimler ve yabancý imtiyazlar yönetti. Ýþletme lisaný bile Fransýzcaydý. Anadolu’da iki istasyon arasýnda, Akþehir ile Konya arasýnda yazýþma yapýlsa Fransýzca yapýlýyordu! Ve istasyon çalýþanlarýnýn tamamý, gayrimüslimdi. Biz Türkler sadece ray döþemede ve makaslarda iþçi olarak. Türkler, ne idarede ne de yönetimde yeralmamýþtý. Dolayýsýyla bir Türk’ün demiryollarýnýn baþýna geçmesi baþlýbaþýna bir devrimdir. Osmanlý’da askeri açýdan demiryollarý üzerine yazýlmýþ tek bir eser yok!
l Savaþýn kazanýlmasýndaki mucize neydi?
O zamanýn þartlarýný bilirseniz Behiç Bey’in gerçekleþtirdiði tam bir mucizedir. Elinizde sadece 21 lokomotif ve 200 küsur vagon var. Siz 200 bin kiþilik orduyu, düþmanýn devamlý tahrip ettiði köprüleri, söktüðü raylarý yokluk içinde tamir ederek savaþa hazýrlanabiliyorsunuz. Demiryolu teknolojisi yok. Kazan tahrip oluyor. Tamir edemiyorsunuz. Çünkü onun yerine Almanya’dan, Fransa’dan yeni mal geliyor.
Seçkin kitapçýlarda
YAZAR Emir Kývýrcýk, GOA Yayýnlarýndan çýkan “Cepheye Giden Yol” da dedesi Atatürk’ün yakýn arkadaþý, sýrdaþý Behiç Erkin’in hayatýný anlatýyor. Türkiye’de millileþtirme çabalarýna imza atan, MÝT’in fikir babasý, TCDD’nin kurucusu Behiç Erkin ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün birlikte Kurtuluþ Savaþý’nýn kazanýlmasýna imza attýklarýný belirten Kývýrcýk, kitabý için yoðun arþiv çalýþmasýnda bulunduðunu söylüyor. Kütüphanenizde bulunmasý gereken bu kitabý, tüm seçkin kitapçýlardan elde edebilirsiniz.

Yarýn:Düþman nasýl püskürtüldü? Atatürk’ün çok özel mektuplarý...

Gülçin Günay

Gönderme Tarihi: 27.01.2008 - 10:31
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Görmeyeleim önden sonu.
selman8 su an offline selman8  
Kim ne kadar Atatürk'çü kim ne kadar kuvva'cı.
90 Mesaj -
Bunlarýn Hangisi Kuvvacý?

Sami GÖKÇE
samigokce@mynet.com

Ben bu Ergenekon Operasyonuna çok taktým.

Taktýðým bir baþka konu da operasyonun gazetelere servis biçimi.

Neredeyse gazete, internet siteleri ve bazý televizyonlar (Kanal B hariçgöz kırpma gözaltýna alýnanlarý “Kuva-i Milliyeci” veya “Ulusalcý” olarak verdi.

Müthiþ bir dezenformasyon söz konusu.

Medyadaki kiralýk kalemler ülkenin geleceði ile oynuyorlar…

Sorarým size, bunlarýn hangisi ulusalcý? Veya “Kuvvacý”?

Ulusunu milletini seven insan, yasadýþý iþlerle uðraþýr mý?

Ulusunu vatanýný seven insan uyuþturucu kaçakçýlýðý yapar mý?

Masum insanlarý öldürür mü?

Soygun yapar mý?

Þantaj yapar mý?

Ve ulusunu, ülkesini seven medya tam da böyle bir dönemde yayýn yasaðýna raðmen gözaltý operasyonunu “servis” edilmiþ þekliyle günlerce manþetine taþýr mý?

Size bir þey söyleyeyim sevgili okurlar:

Baþbakan ne kadar Atatürkçü ise, bu operasyonda gözaltýna alýnanlar da o kadar “Ulusalcý” veya “Kuvvacý” dýr.

Gönderme Tarihi: 26.01.2008 - 10:57
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Balat'ta ikinci Vatikan...
selman8 su an offline selman8  
Balat'ta ikinci Vatikan...
90 Mesaj -
Yorum sizlerin kardeþlerim.

Kalýn saðlýcakla...

Balat'ta ikinci vatikan

Balat'ta ikinci vatikan
“Patrikhane din devleti peþinde” diyenleri paranoya ile suçlayanlarýn maskesi düþtü.

Davos toplantýlarýna katýlmak üzere Ýsviçre’ye hareketinden önce Atatürk Havaalaný’nda açýklama yapan Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan, Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis’in Türkiye ziyaretinde AB üyeliði için þart koþtuðu “ekümeniklik” konusunda tarihi itirafta bulundu.

Papazdan devlet baþkaný...
BaBaCan, Ortodokslarýn aralarýnda anlaþarak Rum Fener Patrikhanesinin bir “Papalýk” haline gelmesi halinde tanýnýp tanýnmayacaðýna iliþkin soru üzerine, “Uzun vadeli baktýðýmýzda belki bizim de biraz daha farklý bakmamýz, biraz daha bu konularý tam olarak düþünmemizi gerektirecek bir konudur” dedi.

***

Patrikhane
fesat yuvasýdýr
Bir fesad ve hiyanet ocaðý olan ve memleketimize nifak tohumlarý eken, uyuþmazlýklar yaratan, Hýristiyan hemþehrilerimizin huzur ve refahý için de uðursuzluða ve felakete sebeb olan Rum Patrikhanesi’ni artýk topraklarýmýz üzerinde býrakamayýz. Bu fesat ocaðýnýn hakiki yeri, Yunanistan deðil midir?
M. Kemal Atatürk

***

Papaz Bartho, AKP’yi dize getirdi
Atatürk’ün “Fesat ve ihanet yuvasý” olarak nitelendirdiði patrikhanenin papazý Bartholomeos, iktidarýn teslimiyetçi tutumundan faydalanarak devlet kuracak.

Babacan’dan tarihi itiraf
Babacan, Patrikhane’nin “Papalýk” haline gelmesi halinde tanýnýp tanýnmayacaðýna iliþkin soruya verdiði cevapla Balat’ýn ikinci Vatikan olacaðýnýn sinyalini verdi.



Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan’ýn “ekümeniklik” konusunda yaptýðý açýklamalar, yýllardýr “Patrikhane din devleti peþinde” diyen vatanseverleri paranoya ile suçlayanlarýn maskesini düþürdü. Davos toplantýlarýna katýlmak üzere Ýsviçre’ye hareketinden önce Atatürk Havaalaný’nda gazetecilerin sorularýný cevaplayan Ali Babacan, Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis’in Türkiye ziyaretinde AB üyeliði için þart koþtuðu “ekümeniklik” konusunda tarihi itirafta bulundu.

Baþbakan’a atýf yaptý
Babacan, Ortodokslarýn aralarýnda anlaþarak Rum Fener Patrikhanesinin bir “Papalýk” haline gelmesi halinde Türkiye tarafýndan tanýnýp tanýnmayacaðýna iliþkin bir soru üzerine Baþbakan Erdoðan’ýn açýk bir biçimde bu konunun Hýristiyan, Ortodoks dünyasýnýn kendi içinde çözüme ulaþtýrmasý gereken “önemli” bir konu olduðunu söylediðini hatýrlattý. Babacan þöyle konuþtu:
Uzun vadeli baktýðýmýzda...

“Aslýnda þöyle uzun vadeli baktýðýmýzda Türkiye’nin ve Ýstanbul’un pozisyonunu dikkate aldýðýmýzda da belki bizim de biraz daha farklý bakmamýz, biraz daha bu konularý tam olarak düþünmemizi gerektirecek bir konudur. Dolaysýyla bu kuþkusuz konuþulacaktýr, tartýþýlacaktýr. Önemli olan uzun vadede Türkiye’nin, Ýstanbul’un dünyadaki pozisyondur. Türkiye’nin gücüdür. Türkiye’ye neler güç katar? Türkiye’nin gücünden neler bazý þeyler götürür? Onu çok dikkatle hesap etmek gerekir.”




25/01/2008 23:30 YENÝÇAÐ

Gönderme Tarihi: 26.01.2008 - 10:49
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yunan'ı ABD kışkırtıyor.
selman8 su an offline selman8  
Yunan'ı ABD kışkırtıyor.
90 Mesaj -
Ýsmail ÇETÝN-YENÝ MESAJ

Yüzyýllardýr süren Yunan’ýn kuyruk acýsý son zamanlarda kendini fazlaca göstermeye baþladý.
Her zeminde Ülkemizi taciz etmeye baþladý. Her gün bir tacizle karþýlaþmaktayýz. Gazeteleri bir gün açýyoruz. Türk jetlerine Ege’de Yunan tacizi! Baþka bir gün Kardak’ta Yunan tacizi! Bir gün karasularýmýzý ihlal ediyorlar. Bir gün uçaklarýmýzý taciz ediyorlar. Sadece Ocak ayýnda Yunanistan’a ait uçaklarýn eðitim uçuþu yapan Türk uçaklarýna gerçekleþtirdikleri taciz sayýsý 22’ye ulaþmýþ. Bu arada, 7 Aralýk’tan bugüne kadar Kardak kayalýklarý bölgesinde meydana gelen ihlal sayýsý 40’a yükselmiþ.
Ýnsanýn aklýna hemen þu soru geliyor? Üfürsek uçup gidecek olan Yunan, acaba taciz konusunda hýzýný neden arttýrdý?
Ýktidara, “sizin her konuda yanýnýzdayýz” diyen ABD, aslýnda her ortamda arkadan vuruyor. Terör konusunda anlýk istihbarat veriyorum diyen ABD, aslýnda o istihbaratý PKK terör örgütüne veriyor. Burada tavþana kaç, tazýya tut oyunu oynanýyor.
Yunanistan’ýn Ülkemizi her ortamda taciz etmesinin sebebi de ABD’nin “sen Türkiye’yi yýprat” demesinden kaynaklanmaktadýr.
BOP hayali ile yaþayacaksýn, ardýndan bu bölgedeki ülkelere dostluktan bahsedeceksin! Kargalar dahi güler. BOP, Türkiye merkezli Ortadoðu’yu yok etme projesidir. Bu projede nihai hedef Türkiye’dir.
Yýllarca ülkemizi PKK ile yýpratmaya çalýþan ABD, zaman zaman ara figüranlar ortaya çýkararak her platformda Türkiye’nin nihai hedef olduðunu iþaret etmektedir. Anlayana!
Ýktidarýn “müttefikimiz” dediði ABD, içten ülkemizi fethettiðinden dolayý artýk dýþtan da her taraftan ülkemizi abluka altýna almaya çalýþmaktadýr.
Kýsaca Yunan’ýn ülkemize tacizlerinin son zamanlarda arttýrmasýnýn sebebi, ABD’den aldýðý sinyallerden kaynaklanmaktýr.
ABD; PKK terör örgütü ile bizi yýllarca yýpratmaya çalýþtý. Þimdilerde Ýran’la karþý karþýya getirmeye çalýþýyor. Diðer taraftan Ermeni oyunu, bir taraftan da Yunaný üstümüze sürerek yazdýðý senaryoyu oynamaktadýr.
Yunanistan’ýn ülkemizi taciz edecek ne gücü vardýr, ne cesareti vardýr. Ama kuyruk acýsý olduðu ortadadýr.
Bu fitilini bilen ABD Yunaný ateþlemektedir. 1 ayda Yunanýn Kardak kayalýklarý bölgesinde meydana gelen ihlal sayýsý 40’a yükselmiþ, Türk uçaklarýna ulaþan taciz sayýsý da 22’ye ulaþmýþ. Bu fýrsatýn Yunan’a verilmemesi gerekirdi. Burada acý olan da iktidardan hiç ses çýkmamasýdýr.
Kýsaca; ABD, iktidara her zaman sað gösterip sol vurmaktadýr. Ýktidar da “ABD bizim müttefikimiz” demekle bile bile lades demektedir. Ýnsaný düþündüren Ülkemizin düþtüðü durumdur.

Gönderme Tarihi: 25.01.2008 - 11:09
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Görmeyeleim önden sonu.
selman8 su an offline selman8  
Görmeyelim önden sonu.
90 Mesaj -
Yargý süreci bitmeden ortaya çýkan akýl almaz yaygaralara bir gazete köþe yazarýnýn haklý isyanýný veriyorum aþaðýda.
Hele bir süreç tamamlansýn. Kimin ne olduðu ne yaptýðý apaçýk ortaya konsun biraz sabredelim bekleyelim.Bu ülkede bu iktidar döneminde haksýz yere hapse atýlan ve basýnda akýl almaz suçlamalarla suçlanan ve gururuna yediremediði için intihar eden onurlu insanlarda var maalesef.Sonrada suçsuz olduðu yargý tarafýndan ortaya konulan.

Karalamak bu kadar kolay olmamalý.Bir çetenin yada bir çapulcu grubunun yaptýklarý çirkin iþler güçlü ve anlamlý kavramlarý aþaðýlamak için bu kadar rahat kullanýlmamalý.
Bu ülke hepimizin. Hiç bir kiþinin yada zümrenin deðil.
Unutmayalým kaybedersek hepimiz kayederiz, bir kýsmýmýz deðil.
Bu ülke çökerse enkazýn altýnda hep birlikte kalýrýz, bir kýsmýmýz deðil.

Kalýn saðlýcakla...


Rýza Zelyut
Ergenekon'a gücünüz yetmez
--------------------------------------------------------------------------------


Gazetelere bir bakýn...
Zil takmýþ oynuyorlar.
'Ergenekon Operasyonu' adý altýnda derin devlet çökertilmiþ imiþ...Ýstanbul'da 33 kiþi, terör örgütü kurduklarý iddiasýyla gözaltýna alýndý ya; bu yaygara ondan.
Ýþi derin devlete baðlamaya çalýþanlar; derin devletin ne olduðunu bilmeyecek kadar cahiller... Derin devlet; her devletteki resmi bir yapýlanmadýr; bu kadarýný yazalým; yeter.
Türkiye'de milliyetçi olmak suç haline getirildi. Türk demek, bayraktan söz etmek sizin cani gibi gösterilmenize yol açýyor. Hrant Dink'i vuran çocuðun eline de Türk bayraðý sýrf bu yüzden verildi. Türk kimliðini karalamak için. Son operasyonun içyüzünü bilmiyorum ama milliyetçi muhalefeti susturmak eðiliminin bir gösterisi gibi geliyor bana. Gözaltýna alýnan emekli general Veli Küçük üzerinden silahlý kuvvetleri; Avukat Kemal Kerinçsiz üzerinden de milliyetçilerin haklarýný savunanlarý kötülüyorlar. Fethullahçý gazetelere bir bakýn; nasýl da mutluluk çýðlýðý atýyorlar. Fethullah Gülen, dünyayý sömüren Batýlý holdinglerin Davos toplantýsýnda övülürken, içeride de holdingçi medya ile Fethullahçý basýn ayný biçimde davranýyor.
Fakat kimse gerçek darbeci Kenan Evren'den hesap sormaya kalkýþmýyor. Bütün çaba iþi tarihimizin sembolü Ergenekon'a baðlayarak milletimizi karalamak yönündedir.

TÜRKLÜÐÜN SEMBOLÜ
Ergenekon; tarihe Türk adýyla geçen büyük milletin ortaya çýktýðý bir vadi olarak kabul edilir.
Son kitabým olan 'YABANCI KAYNAKLARA GÖRE TÜRK KÝMLÝÐÝ' büyük ölçüde bu olaylarý anlatýyor.
Ergenekon, 'dik yamaç' anlamýna geliyor. Söylenceye göre; Türkler burada bir diþi kurttan türemiþler ve demir daðý eriterek daðlar içinden yeryüzüne yayýlmýþlardýr.
Türklerin yaradýlýþ efsanesinin doðduðu çevre olan Ergenekon, gerçek bir coðrafi alandýr.
Bugün; Rusya, Moðolistan, Çin ve Kazakistan'ýn sýnýrlarýnýn birleþtiði daðlýk bölge; Ergenekon'un bulunduðu yerdir.
Bu bölgenin doðusu-batýsý, kuzeyi-güneyi binlerce sene Türklerin egemenliðinde kalmýþtýr. 1 milyonluk Türk, 55 milyonluk Çin'in ordularýný tepelemiþ; Ergenekon'u vermemiþtir.
Ergenekon Türk milletinin varoluþunun simgesidir. Bu simgeyi; beþ on kiþinin kurduðu söylenen örgütle eþ göstermek; tarihimize yapýlmýþ en büyük saygýsýzlýklardan birisidir.
Yine; bu saldýrýn bir parçasý da gözaltýndakileri, 'Kýzýl Elma' ideolojisi ile bir gösterme yalaný ve karalamasýdýr.
Kýzýl Elma, Türk milletinin dünyaya egemen olma güdüsünü ve düþüncesini ifade eden bir ideolojik kavramdýr. Kýzýl Elma ideolojisi, Fatih Sultan Mehmet'in Ýstanbul'u fethetmesini yaratan ideolojidir. Bu ideoloji, Batý Roma'yý bile ele geçirme hareketi olarak örgütlenmiþ ve Türk ordularý bu yüzden Ýtalya'ya kadar ulaþmýþlardýr.
Ýþte o sýralarda Avrupalý; Türk'ü kötü gösteren bir propaganda çalýþmasý baþlatmýþ; kilisenin önderliðindeki bu çalýþma ile Avrupa halký Türklere karþý direnmesini öðrenmiþtir.
Türk'ün Kýzýl Elma'sýna Avrupalý Megali Ýdea (Büyük Yunanistan) ile karþýlýk vermiþ; bunu da Yunanistan eliyle hayata geçirmiþtir. Bunun amacý; Yunanistan milliyetçilerini kullanarak Bizans Ýmparatorluðu'nu yeniden yaratmak ve elbette ki Türkleri Anadolu'dan atmaktýr. Geçen gün Türkiye'ye gelen Yunanistan Baþbakaný Kostas'ýn isteklerine bir bakýn. Megali Ýdea'nýn temel þartlarýný dayattýðýný göreceksiniz. Buna þu Fethullalhçý ve yeni liberal çýkarcý aydýnlardan tek eleþtiri geldi mi? Gelmez, gelmez...
Kýzýl Elma'ya karþý çýkanlar, Türklerin Ýstanbul'u fethetmesini hala kabul etmeyen Avrupalýlar ile bunlarýn içimizdeki uzantýsý hain grubudur.
Ne yazýk ki bu grubun bir ayaðýný tarikatçiler, bir ayaðýný da liberal demokrat denen kesim oluþturuyor.
Ve gazeteleri, televizyonlarý da büyük ölçüde bunlar yönlendiriyorlar.
Bunlarýn yalanlarýný ve yanlýþlarýný da biz ortaya çýkartýyoruz.
Allah izin verirse; çýkartmaya da devam edeceðiz...



Mesaj 4 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 25.01.2008 - 12:07 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 25.01.2008 - 11:02
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Balayı dönemi bitmiş olabilir.
selman8 su an offline selman8  
Olabilecekler olmaya başladı.
90 Mesaj -
Olabilecekler olmaya baþladý!


Ýktisatçý Mustafa Sönmez, global krizin Türkiye’ye etkisinin kaçýnýlmaz olduðunu söyledi.


Sönmez, “Bu kadar dünya ekonomisi ile bütünleþmiþ bir ekonominin, dünyadaki resesyondan etkilenmemesi mümkün deðil ve olmayacaktýr. Olabilecekler, olmaya baþlamýþtýr zaten. Borsadaki yabancý yatýrýmcýlar, satýp çýkma eðilimlerini iyice belirtmiþlerdir. Bu, TL’den dövize geçiþleri hýzlandýrabilir ve kur ani çýkýþlar gösterebilir. Merkez Bankasý döviz rezervleri ani dalgalanmalarý düzenleyemezse olabilecekleri düþünmek bile istemezsiniz” dedi.

Mustafa Sönmez, global dalgalanmanýn Türkiye’ye etkisine iliþkin yaptýðý deðerlendirmede, dünyanýn global bir köy haline geldiðini zaman vurguyla söyleyenlerin, krizin bulaþýcýlýðý söz konusu olduðunda, “Bize ulaþmaz, bizi etkilemez” türü yavan ve desteksiz reaksiyonlar verdiklerini söyledi. Bunlarýn baþýnda Baþbakaný Tayyip Erdoðan ve bakanlarýn geldiðine dikkat çeken Sönmez, “Bir tür global karanlýkta korkmadýðýný belirtmek için ýslýk çalma çocukluðuna benzeyen bu tavýr, derece derece birçok ülkede var. ABD’deki hapþýrmanýn kendilerini nezle etmeyeceðini sanan AB, anýnda resesyonun etkisi altýna girdi.
Ýddia, yükselen Çin, Hindistan gibi pazarlarýn, bu dönemin ayakta kalan ve direnen ülkeleri olacaðý” diye konuþtu.

Türkiye’nin son 7 yýlda, dünya ekonomisi ile dýþ ticaret hacmini 265 milyar dolarýn üstüne çýkardýðýný, yüzde 63 özel kesime ait olan dýþ borç stokunun 250 milyar dolara yaklaþtýðýna dikkat çeken Sönmez, doðrudan yabancý sermaye ve sýcak para giriþleri yýllýk 45 milyar dolarý bulduðunu ve ekonomi bu dýþ kaynak girerse büyüdüðünü, girmezse küçüldüðünü kaydetti. Borsada yabancýlar yüzde 70’e yakýn pay sahibi olduðunu anýmsatan Sönmez, Türk sermayedarlarýnýn dýþ yatýrýmlarý 12 milyar dolara ulaþtýðýný, Türkiye’nin, dýþ ticaretinin yarýsýndan fazlasýný AB’ye odaklamýþ durumda olduðuna da iþaret etti.

Sönmez, þunlarý kaydetti:

“Bu kadar dünya ekonomisi ile bütünleþmiþ bir ekonominin, dünyadaki resesyondan etkilenmemesi mümkün deðil ve olmayacaktýr. Karanlýkta ýslýk çalmakla da korkulardan kurtulmak mümkün deðildir. Olabilecekler, olmaya baþlamýþtýr zaten. Borsadaki yabancý yatýrýmcýlar, satýp çýkma eðilimlerini iyice belirtmiþlerdir. Bu, TL’den dövize geçiþleri hýzlandýrabilir ve kur ani çýkýþlar gösterebilir. Merkez Bankasý döviz rezervleri ani dalgalanmalarý düzenleyemezse olabilecekleri düþünmek bile istemezsiniz. Dünyadaki resesyonla yaþanacak küçülme, haliyle ihracata talebi azaltýr, sýcak para çýkýþý ve gelmesi beklenen doðrudan yabancý sermayenin gelmemesi halinde Türkiye’de 2008 için umulan yüzde 5 büyüme hayal olur. Bu hem aile gelirlerinin azalmasýna yol açar hem iþsizliðe tüy diker.”

“GERÇEK KAYIP ÇALIÞAN VE ÇALIÞMAYANDA OLUR”

Sönmez, böylesi dönemlerde gerçek kaybý çalýþan, çalýþamayan kesimler verdiðini kaydederek, AKP iktidarýnýn olasý ciddi bir çalkantýda B planý olmadýðýnýn da anlaþýldýðýný söyledi.

“BÝZE NASIL BÝR ÞEY OLMAYACAÐI PEK ANLATILMIYOR”

Dünya ekonomisinin üçte birini oluþturan Amerika resesyona girmiþken, onunla iç içe olan AB‘denin de resesyonun ayak sesleri hýzla duyulduðunu belirten Sönmez, “Global karanlýkta ýslýk çalarak, baþlarýný türban teranesine gömenlere beklenen çýkýþý, biraz geç de olsa, TÜSÝAD yaptý. TÜSÝAD Baþkaný, Hükümete, kazýn ayaðýnýn hiç de öyle olmadýðýný nihayet hatýrlattý. AKP iktidarý iþine gelince dünya ekonomisi ile ne kadar bütünleþildiðini böbürlenerek ifade edenlerden, ama konu kriz, dalgalanma, resesyon olunca bu kadar bütünleþik ekonominin bunun nasýl dýþýnda kalacaðý, ‘bize nasýl bir þey olmayacaðý’ pek anlatýlamýyor. Oysa bize çok þey olur bu çalkantýda” deðerlendirmesi yaptý.

ANKA
25 Ocak 2008 09:30

Gönderme Tarihi: 25.01.2008 - 10:49
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Balayı dönemi bitmiş olabilir.
selman8 su an offline selman8  
Balayı dönemi bitmiş olabilir.
90 Mesaj -
Balayý dönemi bitmiþ olabilir!
24/01/2008 09:38:25

ARKA PLAN / Mehmet Uður Civelek

Bir süredir finansal piyasalarda etkisini sürdüren beklenti bozulmasý ve buna baðlý olarak riskten kaçýnma eðiliminin, hafta baþýnda paniðe dönüþtüðüne tanýk olduk. Sermaye piyasalarýnda risk primleri yükseldi, menkul kýymet deðerlerindeki yüksek oranlý gerileme nedeniyle büyük kapýylar yaþandý; döviz piyasalarýnda yaþanan dalgalanmada ise en çok kredi kullanýmý olan dolar ve Japon Yeni gibi paralarýn diðerlerine karþý deðer kazandýðý gözlendi. Sonuçta bilançolar bozuldu, ipotek senetlerindeki zararlarýn bir kaç katý boyutunda ek kayýplar yazýldý; Bir önceki haftanýn kapanýþýna göre birikmiþ kayýplar bir kaç katýna yükseldi ve finansal kýrýlganlýk olaðan dýþý boyutlara týrmandý.

Pazartesi günü Asya'da baþlayan çalkantý sýrayla tüm piyasalarý etkiledi; ABD kapalý olduðu için olumsuzluk oradaki vadeli iþlemlere yansýyarak sýnýrlý kaldý. Salý günü ise Asya'da sermaye piyasalarýndaki panik ataðýn büyüdüðü fakat döviz piyasalarýnýn kýsmen durgunlaþtýðý gözlendi; Avrupa açýlýþý da oldukça kötü idi, ancak daha sonra kýsmi bir toparlama gözlendi. Salt bu geliþmelere bakarak, ileride yaþanacaklar konusunda bir öngörüde bulunmak zor, ama dikkate alýnmasý gereken önemli detaylar var.

Hafta baþýnda devreye giren ve süratle yayýlan olumsuz havanýn baþlamasýnda "Hedge Fon" olarak bilinen oyuncularýn etkili olduðunu düþünebiliriz; zira döviz piyasasýndaki eðilimler onlarýn etkili olduðu kanaatini güçlendiriyor. ABD ekonomisi kötüye giderken ve AB baþta olmak üzere diðer önemli piyasalarda faiz düþüþ beklentisi mevcut deðil iken dolarýn neden güçlendiði önemli idi... Faiz düþüþlerinin yaný sýra ABD'de açýklanan mali paketin yeterli olmayacaðýný gören Hedge fon olarak bilinen bu agresif oyuncular ya baþlarýnýn çaresine bakmak ya da böyle yaparak kendi durumlarýný birilerine hatýrlatmak zorunda kaldýlar. Onlarýn risklerini azaltmak üzere sermaye piyasalarýnda satýþa geçmesi, kullandýklarý kredileri azaltmak üzere dolar ve Japon Yeni almaya baþlamasý, beklenmedik bir anda ciddi bir hareket yarattý ve panik ataðýn en önemli nedeni oldu. Baþka bir deyiþle, eðer bu fonlar baþlarýnýn çaresine bakmak üzere risklerini azaltmaya baþlamak yerine bir süre daha beklemeyi tercih etse idi bu dalgalanma yaþanmayabilir ve paniðe dönüþmeyebilirdi.

Hedge fonlar

Söz konusu fonlar hem taþýdýklarý risk düzeyi hem de iþlem kapasiteleri açýsýndan finansal piyasalarýn en büyük oyuncularý olarak biliniyor. Sahip olduklarý ve yönettikleri kaynaklarýn 50 katý, 100 katý oranýnda risk alýp büyük hacimli krediler kullanýyorlar. Ayrýca hem sermaye hem de türev piyasalarda çok aktifler; iþlem hacimlerinin yaklaþýk yüzde 30'unu bu fonlarýn iþlemleri oluþturuyor. "Carry trade" olarak bilinen pozisyonlarýn arkasýnda çoðunlukla onlar var. 2006 yýlýnda yaþanan dalgalanma sonrasýnda küresel eðilimleri yönlendirenler ile bu fonlarýn çýkarlarý yeniden çatýþmaya baþladý ve bu gerçek büyük ölçüde ihmal edildi. Sorunlar aðýrlaþtýkça sýkýntý büyüdü.

Hedge fonlar özellikle dolar ve Japon Yeni cinsinden büyük kredi kullanýyor ve bunlarý deðiþik ülkelerin sermaye piyasalarýna veya spekülatif türev pozisyonlara yatýrýyorlar. Örneðin hem sermaye piyasalarýndaki büyük hacimli pozisyonlara ek olarak altýn-petrol-buðday gibi emtialarda alýþ yönünde çok büyük risk taþýyorlar. Spekülatif olarak aþýrýya kaçma eðilimleri fiyat istikrarýný tehdit ederek onlarý merkez bankalarý ile karþý karþýya getiriyor ve çözümü zor sorunlar yaratabiliyor.

Fakat bu saatten sonra ne onlarsýz ne de onlarla olmuyor. Devre dýþý býrakmak üzere harekete geçseniz sistem çökecek, desteklemeye ve korumaya çalýþsanýz gücünüz yetmeyecek ve üstelik sorunlar daha büyük bir hýzla aðýrlaþýyor olacak. Yaklaþýk 20 yýldýr tartýþýlan bu konuya radikal bir çözüm üretilmediði için sorun çok büyük bir açmaza dönüþtü. 11 Eylül 2001 sonrasýnda bu fonlar ile küresel eðilimleri yönlendirenlerin yaþadýðý balayý dönemi 2006'ya kadar devam etti. 2006 ikinci çeyrek dönemde yaþanan dalgalanma ile birlikte sorunlar açýða çýktý ve sýkýntý büyüdü. Bu hafta içinde ise savaþa dönüþme potansiyeli yoðun bir þekilde hissedildi. Belli ki faiz indirimleri ve mali paket, hedge fonlarýn beklentisini karþýlamamýþ ve talepleri karþýlanmaz ise baþlarýnýn çaresine bakacaklarý mesajýný çok güçlü bir þekilde vermek zorunda kalmýþlar.

Sonuç

Yukarýda özetlemeye çalýþtýðýmýz sorunun piyasa mekanýzmasý içinde çözümü yok. Tansiyon yükselebilir veya dalgalanabilir, sorun ve dengesizlikler de aðýrlaþmaya devam eder. Bu durum yalnýz küresel ekonomiyi deðil sosyal ve siyasi dengeleri de deðiþtirebilir, geçen hafta sonuna göre sorunlar ve birikmiþ kayýplar bir kaç kat arttý, baþka bir deyiþle "pandora'nýn kutusu" açýldý; balayý dönemi bitti, günü kurtarma yaklaþýmlarýnýn iflas etmeye baþladýðý bir aþamaya gelindi. Bu durumun Türkiye'ye yansýmasý büyüyememek yaný sýra artan enflasyon ve iþsizlik þeklinde olacak.

Herkesin þu gerçeði unutmamasýnda yarar var ufukta daha önce yaþamadýðýmýz türden bir belirsizlik var. Bugünden tedbirli olmak adýna ne gerekiyorsa yapýn, bu konuda kararlý olun, sonradan aðlamanýn bir faydasý olamayacak!..

Gönderme Tarihi: 25.01.2008 - 10:41
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Böyle yargı düşman başına! (katiller, caniler tek tek serbest bırakılıyor)
selman8 su an offline selman8  
Tehlikeleri ve boyutlarını anlamak yada anlayamamak.
90 Mesaj -
Yada kendi fikirlerine göre tercihlerde bulunup ülke için en büyük tehlikeleri yok saymak yada hafife almak.

Yargý bu hükümetten öncede problemleri olan bir kurumlar topluluðuydu. Þimdi kendi görüþlerine uymuyor diye onu devamlý topa tutanlar nasýl yaparda yargýyý tamamen siyasetin peyki haline getiririz hesabý peþindeler.Yani yargýyý aksak ama baðýmsýz halinden alýp tamamen kendi taraflarýna çekmenin planlarý içindeler.Kaþ yapma bahanesi ile göz çýkarmak diye buna denir herhalde.


Daha fazla yazmadan, benim görüþümü aynen yansýtan bir internet yazarýnýn yazýsýný aynen aktarýyorum.Lütfen okuyun.Sonrada inceleyip araþtýrýn.

Kalýn saðlýcakla..




BÜYÜK KRÝZ UYARISI!


Çok büyük bir ekonomik kriz geliyor…



Türkiye AB tarafýndan yavaþ yavaþ bölünmeye doðru sürükleniyor…



ABD yakýnda Ýran’a saldýracak, saldýrýda Türkiye’yi de yanýna almanýn planý içerisinde…



Ýsrail Güneydoðu’da topraklarýmýzdan yer kapma çabasýnda…



Ücretliler aðlýyor…



Esnaf kan aðlýyor…



Çiftçiler periþan…



Emekliler sürünüyor…



Ýþ çevrelerinde þikayetler baþladý…



Ýþadamlarý fabrikalarýný yurt dýþýna taþýyor..



Fabrikalar kapanýyor…



On binlerce iþçi iþten çýkarýlýyor…



Ýþsiz sayýsý 12 milyonu buldu…



Bütün illerde ihaleleri AKP’liler alýyor…



Güneydoðu’da durum ciddi…



Yargý baðýmsýz deðil…


RAKAMLAR KÖTÜ

Ýçinde bulunduðumuz þu günlerde, ülke basýnýnda yer alan haberlerden bazýlarý böyle. Þimdi söyler misiniz, bu haberlerin hangisi iç açýcý ve geleceðe dönük Türk insanýna umut veriyor? Bir baþka tanýmlama ile söz konusu haberlerin hangisi gerçeði yansýtmýyor?


“Büyük ekonomik kriz geliyor…” Kim söylüyor bunu? Ankara Ticaret Odasý



(ATO) Yönetim Kurulu Baþkaný Sinan Aygün. Nerede söylüyor? Ýstanbul Üniversitesi Ýktisat Fakültesi Maliye Kulübü tarafýndan düzenlenen Maliye Kongresin’de söylüyor. Nasýl söylüyor? Ýþte þu cümlelerle:



“Ýþsizlik oranlarý, cari açýk, büyüme rakamlarý, sanayi üretimi, iç ve dýþ borçlar gibi rakamlara bakýldýðýnda tablo hiç iç acýcý deðil.



RAKAMLAR ÖNCE KÝ KRÝZLERDEN DAHA KÖTÜ. ÇOK BÜYÜK BÝR KRÝZ GELÝYOR BUNUN ALTINDA ZOR KALKARIZ!”


Bu açýklama karþýsýnda, “yok caným nereden çýkarýyorsunuz böyle þeyleri, hiç olacak þey mi?” diye kesin konuþabilecek bir babayiðit ortaya çýkabilir mi? Çýkamaz. Daha doðrusu çýkabilecek ve inandýrabilecek bir dayanaðý olamaz. Olaya iyimser açýdan bakan okurlarýmýz adýna küçük bir deðerlendirme yapalým. Belki denebilecek ki, ortada makro deðerde de olsa iyileþmeye doðru giden durum söz konusu. Nedir iyi olanlar? Enflasyon düþtü, büyüme neredeyse rekor seviyede, faizler indi, ihracat arttý, fert baþýna milli gelir 5 bin dolarý aþtý, yabancý sermaye giriþi arttý ve artmaya da devam ediyor ve Borsa endeksi 45 binler seviyesine yükseldi…


Peki, böylesi pembe çizgilerle çerçevelenmiþ “muhteþem tablo” karþýsýnda vatandaþ ne alemde? Ýnsanlarýmýzýn yaþam durumu ve geleceðe bakýþ açýsýndan mevcut fotoðrafý nasýl? Hangi orta sýnýf sayýlan kesimin gelirinde ve yaþam düzeyinde artýþ ve yükseliþ oldu? Ortada bir gariplik yok mu? Madem her þey çok iyi gidiyor, vatandaþ “Bu iyi gidiþi(!)” neden bir türlü kendi yaþamýnda hissetmiyor? Hele bir düþünün!


BAÞBAKAN BORSA ÝLE NEDEN ÖVÜNMÜYOR?


Gelelim iþin bir baþka yönüne.


Siz son aylarda hiç Baþbakan Tayip Erdoðan’ýn borsanýn endeks olarak bunca yükseliþine karþýn, “Bakýn Borsa endeksi rekorlar kýrarak yükseliyor” diye övündüðünü gördünüz mü? Bu konu da tek kelime söylemiyor. Söylemiyor, çünkü borsa yükseliþinin içi hava dolu bir balon þiþmesi olduðunu biliyor. Yabancýlarýn aþýrý rant saðlama amacýyla borsaya soktuklarý sýcak para, misafir paradýr. Yabancý sermaye yatýrýmý ile ilgisi yoktur. Bir anda “hadi eyvallah Türkiye ben gidiyorum” der ve gidebilir. O zaman da ekonomi bir günde karaya otururur, her þey alt üst olur!


Hangi yabancý sermaye gelip de ülkemizde topraktan yeni bir fabrika inþa etti ve þu kadar istihdam saðlayarak üretime geçti? Yatýrým fabrikayla, tesisle, projeyle ve istihdamla olur. Memleketin çalýþan, üreten deðerli fabrikalarýný ucuza kapatarak satýn almanýn adý, yabancý sermaye deðildir!


YARGI BAÐIMSIZ DEÐÝL

Yargýnýn baðýmlý, adaletin ipotekli olduðu bir ülkede, ülke yönetiminden övgü ve baþarýyla söz edebilir misiniz?



Ülkenin en yüksek birkaç yargý organýndan biri olan Danýþtay’ýn yeni emekli olmuþ bir baþkanýnýn, Sayýn Ender Çetinkaya’nýn aðzýndan, “Yargýnýn baðýmsýz olmadýðý” gerçeðini somut bir biçimde öðreniyoruz. (Hürriyet- 4 Nisan 2006) Bildiðimiz bu acý gerçeði, ültimatom gibi bir yüksek yargý organýnýn baþkanýndan açýkça duymuþ olmamýz, açýkçasý hepimizi sarsýyor! Demek ülkemizde gerçekten de yargý baðýmsýz deðilmiþ! Yazýk!..


Sevgili okurlar

Felaket tellallýðý yapmýyoruz. Ülkede yaþanan, ancak hükümet edenler tarafýndan kulaða hoþ gelen cilalý sözlerle gizlenmeye çalýþýlan özellikle ekonomik yönlü acý gerçekleri dile getirmeye çalýþýyoruz. Rakamlar ve tablo ortada! Ekonomik kriz, gidiþata ve mevcut duruma baktýðýnýzda uzak olasýlýk deðil…


Dýþarýdan gelen sýcak para desteði ile ayakta duran ekonomiye, hiçbir ülkede güven duyulmaz. Özellikle Borsa’da acý sürprizlerle karþýlaþmalarý için, küçük yatýrýmcýyý buradan önemle uyarýyoruz. Ailenizin, çocuklarýnýzýn geleceðini riske etmeyin. Bizden hatýrlatmasý!...


BURHAN ÖZBEY

burhanaozbey@yahoo.com



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 19.01.2008 - 11:52 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 19.01.2008 - 11:52
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dedem Sebatay Sevi'nin Sülalesinden
selman8 su an offline selman8  
İslam şartlanmışlığı ve akıl dışılığı reddeder.
90 Mesaj -
Evrensel kardeþim benim alnýmda arap yazsa kabul etmeyeceðini söylüyorsun. Buna hiç þaþýrmadým, þaþýrmam. Çünkü Ýslam deyince onbir kuþak ilim merkezi ve Allahýn velisi peygamber evladýný sistematik bir þekilde yok eden Emevi ve Abbasi zihniyetinin yaklaþýk üçyüz yýl baskýyla oturttuðu Kuranýn dininin tasfiye edildiði din anlayýþlarý Ýslamýda, araplarýda Emevi þablonu ile tanýtýr oldu.

Ha unutmadan ben araplarla ilgili geçmiþimi çok nadir söylerim ve Türklüðümle övünürüm, geçmiþimde kalan atamýn araplýðýyla deðil.

Efendimizin hoþgörü, merhamet ve her türlü insani deðerle olgunlaþtýrdýðý yaþama soktuðu din anlayýþý ortadan yok oldu.Ýþte Evrensel kardeþim bu Ýslamý dünyaya olmadýðý gibi tanýtan düþüncenin bir ferdi olarak senin, beni kabulün olan hiç bir yere oturtman mümkün deðil. Bunu senden beklememde zaten.

Haçlý ülkelerinde yaratýlmýþlarýn en hayýrlýsýnýn bile terörist olarak gösterildiði, tüm Ýslam dünyasýna terörist diye bakýldýðý dinini anlamaktan uzak daha doðrusu Emevi din anlayýþýnýn hakim kýlýndýðý din anlayýþlarý deðilde nedir. Mevlananýn Yunusun tüm dünyada kabul gördüðünü ve sevildiðini düþündüðümüzde nuru olduklarý Efendimizin böyle yanlýþ tanýnmasýnda sebepler nelerdir ?


Doðruyu kim söylerse söylesin onu bu haktýr diye kabul eder hatta gerektiði yerde söylerim. Bakýn Muhammed Ýkbal Ýslam dünyasýnýn geldiði hal için nasýl acý bir yorum yapýyor. "Bugün Ýslam'ý temsil ettiði söylenen milletlerin dünyaya itiraf etmek zorunda olduklarý bir gerçek vardýr. O da biz Ýslamý temsil etmiyoruz demektir"
M.A.Ersoy dan bir baþka ibret kafiye "Nebiye atfen binlerce herze uydurdun, yýktýnda dini mübini yeni bir din kurdun"
Bir baþka adýný hatýrlayamadýðým Ýslami düþünürde þöyle diyor "Bugün Ýslam dünyasýnýn en büyük sorunu Ýslamý bilmemek ve bundan dahada kötüsü bilmediðinide bilmemektir" diyor. Bu deðerli sözlerin sahiplerinin yanlýþ bulduðum çok sözleri olmakla birlikte iþte bu gerçeklerinide aynen kabul ediyorum ve yansýtýyorum.

Bugün Ýslam dünyasýnýn halininin Allah katýnda ne ifade ettiðini anlayabilmek için þu tespitlerin cevaplarýnýn mutlaka akýl ve mantýk dairesinde cevaplanmasý gerekiyor.
*Neden Ýslam dünyasýnýn ve özellikle þeriat dindarlýk adýna görüntülerin haykýrýþlarýn olduðu kýsýmlarýnýn üzerlerine aralýksýz haçlý pisliði yaðýyor ?
*Neden tüm Ýslam dünyasý tam bir haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?
*Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek Ýslam ülkesi yok ?
*Neden Ýslam ülkelerinin özellikle din özellikleri öne çýkmýþ kýsýmlarýnda mezhep, kardeþ kavgalarý kan þiddet bitmiyor huzur yok ?
Bunlar Kuran'ý yaþamýn dýþýna çýkarmýþ olmanýn kahýrlý gazablarýndan baþka neyi ifade edebilir ?
Oysa Allah doðru yolda olan fert ve milletlere huzur, barýþ ve yükseliþ vaadediyor.

Kalýn saðlýcakla...



Mesaj 5 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 13.01.2008 - 10:47 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 12.01.2008 - 12:11
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dedem Sebatay Sevi'nin Sülalesinden
selman8 su an offline selman8  
Türk olmak nedir ???
90 Mesaj -
Evrensel kardeþim çok güzel bir noktaya parmak bastýn. Aslýnda senin mevzu yazýyý aktarýrken zihninden geçenlerin içinde bu son kimlik meselesinide taþýdýðýný ve vurgulamaya çalýþtýðýnýda düþündüm. Fakat apaçýk bir söylem gelmedikçe bu anlamda bir þey yazmak istemedim.

Þimdi yeri geldi hazýr kardeþimiz bu konuya deðinmiþken Türk olmanýn ne demek olduðunu bunun nasýl vasýflarý taþýmayý gerektiðini özetle biraz anlatmaya çalýþalým.

Osmanlý hükümdarlarýndan baþlayalým örnek vermeye. Kanuni Sultan Süleyman bir rus kýzýyla yani sonradan adý Hürrem Sultan olan bir gayrimüslim kýzla evlenmiþti. Böyle bir çok padiþahýn gayrimüslimden müslüman edilmiþ kýzlarla evlendiði bilinen gerçektir.

Peki bu durumda hiç karýþmamýþ bir padiþah soyu düþünecek olursak yalnýzca Kanuni'nin bu evliliðinin dahi iþin özünü bozacaðý bir gerçek deðilmidir. Bu durumda bu padiþahlar nedir soy olarak bir Türkmü yoksa kýrma bir soymu.Bu karýþma onlarýn türklük kavramýný zedelermi ?

Peki ya yüzyýllar boyu süren Yeniçeri ocaðýna devþirme olarak gayrimüslim tebadan alýnan ve müslüman edilip sonrada müslüman türk kýzlarla evlenip çoðalan yüzbinlerce insaný ve onlarýn soylarýný bu anlamda nereye koyacaksýnýz ?
Ýþi bu anlamda düþündüðünüzde yüzde yüz türk olanlarý tespit etme gibi bir imkanýnýz olabilirmi ? Olsa ne ifade eder, neye yarar ?

Bakýn kendimden bir örnek vereyim türklük kavramý için.Benim dedemin dedesi ailesiyle birlikte Osmanlý döneminde Filistin'den göçerek karadeniz bölgesine gelmiþ yerleþmiþler. Burada bölge halkýyla karýþýp arapçayý bile tamamen unutmuþlar. Þimdi bana sorsanýz bütün yüreðimle derimki hiç kimse benden daha Türk ve hiç kimse benden daha vatansever olamaz.

Bilhassa Osmanlýnýn son döneminde çok acý örnekleri var. Yüzdeyüz türk diye bilinen nice hemde tanýnmýþ simalar vataný kurtaranlar deðilde mandacýlar, iþgalciler yanýnda yer aldýlar. Bununlada kalmayýp vataný koruyanlarý arkadan vurdular.Vataný kurtaranlar sadece dýþ güçlerle deðil iþte türk olduðunu söyleyen bu vatanýn kaný bozuk bu sefil evlatlarýylada mücadele ettiler.

Çanakkale savaþýndan iki ibret örneðide kýsaca buraya aktarmak istiyorum. Rum kökenli bir tabip subayýmýz büyük yararlar gösterdikten sonra çarpýþmalar esnasýnda aðýr yaralanýr. Artýk ölüm onun için çok yakýndýr. Etrafýndakilere söylediði þu son isteðini ben her düþündüðümde gözlerim dolar. "Sakýn beni (defnederken) sizinkilerden ayýrmayýn. Yoksa hakkýmý helal etmem"
Ayný Çanakkale savaþýnda arap kökenli askerlerde vardý ve kayýtlarla sabittir. Bunlarýn hepsi bir tek kurþun bile atmadan firar etmiþtir.

Þimdi türklük nedir müslümanlýk nedir vatan kavramý nedir bir daha düþünelim derim hepinize.
Vatanýný yüreðiyle sevmeyen onu sahiplenmeyen bu bilince sahip olmayan genleri v.s. özellikleriyle fiziken tam türk olsa ne deðeri var ?
Birde kimliði soy geçmiþi karýþýk olup hatta farklý inanýþa sahip olup bu vataný özü gibi seven insan için bu türk soyu özelliði taþýmamak ne engel ifade eder ?

ABD de kim gerçek amerikalý ? Adamlar dünyaya ipotek koyup yönlendiriyorlar.Oysa o topraklarýn gerçek sahipleri kýzýlderililer.Bu örnektede düþünülmesi gereken ve beni doðrulayan bir ibret yokmu ?

Çoðunuz bilirsiniz arap ve ingiliz atlarý çoðaltýlýrken soylarý ve özellikleri bozulmasýn diye mutlak ayný ve saðlam soydan üreme saðlanýr.
Bu soy ve cins koruma iþi hayvanlar için ne kadar doðalsa insanlar için düþünüldüðünde ise o kadar yanlýþtýr. En baþta Allah kelamý soy ve boy kavramlarýna dayanmayý ve bu anlamda üstünlük dayatmayý reddediyor.

Ýþte Atatürk ulus devlet kavramýnýn bu nedenle gerekliliðini tespit edip onu azimle oturtmaya çalýþtý.Yoksa halkýn içinde bazý zümreler kafatasçýlýk mücadelesine saplanýp ülkeyi mahvetsin diye deðil.

Kalýn saðlýcakla....



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 11.01.2008 - 12:57 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 11.01.2008 - 10:45
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dedem Sebatay Sevi'nin Sülalesinden
selman8 su an offline selman8  
Fikir ne ise zikirde odur (3)
90 Mesaj -
RÜZGAR kardeþim yorumlarýmda ve yazýlarýmda kimseyi incitmek maksadým olmadýðý gibi daha aðýr kokular duymadýðým bir mevzuya kolay kolay girmem, böyle bir yazýya dahi cevap vermem

Ne demek istediðimi kýsaca anlatmaya çalýþayým. Sizler site yönetimi olarak elinizden geldiði kadar apaçýk Atatürk düþmanlýðý kusan yazýlara izin vermiyorsunuz. Yada bir çatýþma olduðunda fitnenin alevlenmesini önlüyorsunuz. Bunun için sizleri takdir ettiðimi gönül rahatlýðýyla söyleyebilirim.

Fakat ben internette farklý sitelerde pek çok yerde kontrolun hak getire olduðu pek çok yorum, eleþtiri okudum. Bunlarýn içinde Atatürke iftira için üretilmiþ, yada gerçeðine bire bin katýlmýþ yada gerçeði tamamen saptýrýlmýþ akýl almaz tüyleri diken diken edecek o kadar çok iftira dolu hezeyan okudum ki. Ýster istemez bunlarýn daha yumuþak ve takiyye yoluyla ortaya atýlanlarýný gördüðümde bu haksýzlýklara karþý bende bir tepki ve üzüntü oluþuyor.

Diyeceksiniz ki peki burada bu kadar normal bir üsluba yakýn yazýlan yazýlara cevap veriyorsunuzda onlara neden cevap vermiyorsunuz ? Yada onlarada cevap veriyormusunuz ? Hayýr kesinlikle cevap vermiyorum, dahil olmuyorum. Bir þeyde fayda görürsem bunu yaparým. Oysa Atatürke pislik atmaya çalýþanlara karþý cevap verenlerin normal yazýlarýna dahi bu kin nefret sahibi Atatürk düþmanlarý anýnda en aðýr hakaret ve en aðýr küfürlerle, iðrenç aþaðýlýk iftiralarla karþýlýk veriyorlar.Ve bir örnekle anlatacak olursak bu iðrenç tablolar özellikle son beþ yýl içinde ülke toplam borcunun katlandýðý gibi katlanmýþ vaziyette.

Bu yazdýklarým ýþýðýnda RÜZGAR kardeþim diyorumki sen farklý bir düþüncedeysen bunu kabullenirim, olabilir derim. Fakat benim endiþe ve üzüntüme sebep olan çirkin tablolarý senin gibi istisna olarak farklý düþünen insanlar deðiþtiremez.

Kalýn saðlýcakla.....



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 10.01.2008 - 12:23 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 10.01.2008 - 11:03
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dedem Sebatay Sevi'nin Sülalesinden
selman8 su an offline selman8  
RE: Ne demiştim işte ispatı.
90 Mesaj -
Yukarda söylediðim tüm sözlerin doðruluðunu istemedende olsa onayladýðý için Evrensel kardeþimize teþekkür ediyorum.Takiyye ile birþeyler anlatmaya çalýþanlar ve apaçýk söyleyenler sanýrým ortada. Ne demek istediðimi anlamak isteyen kardeþlerim taraflarýn tüm yazýlarýna þöyle bir göz gezdirsinler yeterli olacaktýr.

Atatürk karþýtlýðýnýn, düþmanlýðýnýn ve ona haksýz yakýþtýrmalarda bulunmanýn hiç bir deðeri olmayan kavramlar yakýþtýrmanýn bunlardan medet ummanýn bu ülkeye ve insanýna hiç bir þey kazandýrmadýðýný ve kazandýrmayacaðýný aksine tekrar bir kurtuluþ savaþý imtihaný için yol açacaðýný hep birlikte göreceðiz.

Bekleyin sabredin, ayak sesleride geliyor zaten.Tüm ekonomik ve siyasi verileri iyi takip ediniz. Osmanlýda böyle kuþatýlmýþtý. Osmanlýnýn sonuda benzer bir ortamda patlak vermiþti.
Ve þunuda iyi düþünelim Allah büyük yanlýþlara saparsa ancak milletleri kahýr ve gazabla imtihan eder. Sonunda tertemiz birileriyle kurtuluþa taþýsada bu böyle.

Kalýn saðlýcakla...


Alıntı
Orijýnalý Evrensel

Cemil Ipekci'yi ben tabrik ederim, kutlarim.

Cunku Sabataycilar kolay kolay hatta hic, asla 'Ben Sabatayistim' demez, bunu gizli gizli yuruturler.

Gorunuste onlar 'en iyi Turk(!)cudur, en iyi vatansever(!)dir, ulusalcidir, Kuvvacidir'

Bu tur desifre edici, ezber bozucu yazilar, makaleler elbetteki takiyyecileri, gorundugu gibi olmayanlari rahatsiz edecektir.




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 09.01.2008 - 23:29 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 09.01.2008 - 23:22
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dedem Sebatay Sevi'nin Sülalesinden
selman8 su an offline selman8  
Fikir ne ise zikirde odur (2)
90 Mesaj -
Rüzgar kardeþim ayný yazýyý orjinalinden kopya ile bende aþaðýda yapýþtýrdým, rengine bakarmýsýnýz ? Siz ayný vurgulamayý istemezseniz, üzerinde oynamazsanýz düz yazý olarak çýkýyor yapýþtýrdýðýnýz yazý.

Söylemek istediðimde bu zaten. Yazýnýn orjinalini yazanda buraya aktaran kardeþimde ayný düþünceleri paylaþýyorlar. Bir taþla ayný kuþlarý vurmada hem fikirler. O nedenle gazetede mavi burada kardeþimin kopyaladýðý kýrmýzý olmuþ bu benim vardýðým sonucu deðiþtirmiyor..
-------------------------------------------------------------------
"Ben Sabetayist deðilim. Ama Sabetay Sevi’nin sülalesinden gelmeyim, Selanikli’yim. 1480’de dönmüþler." Cemil Ýpekçi'den ilginç açýklamalar.
--------------------------------------------------------------------

Kalýn saðlýcakla.....



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son selman8 tarafından, 09.01.2008 - 12:21 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 09.01.2008 - 12:20
selman8 üyenin diger mesajlarini ara selman8 üyenin Profiline bak selman8 özel mesaj arzu etmiyor selman8 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (4): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 897 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67099 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.