ivermectine budesonide hydroxychloroquine generique kaletra generique kaletra voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

52 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Paskalya (Ostern): Diriliş Bayramı
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Paskalya (Ostern): Diriliş Bayramı
61 Mesaj -
Paskalya (almanca Ostern, ingilizce Eastern) hristiyan kiliseleri tarafýndan, Ýncil’de anlatýldýðý gibi, Ýsa’nýn ölümden sonra yeniden dirildiði gün olarak anýlýr. Hristiyanlarýn en önemli bayram ve anma günleridir. Diðer hristiyan bayramlarýnda olduðu gibi bu bayrama da kültürel motifler karýþmýþtýr: Paskalya tavþaný ve paskalya yumurtasý gibi.

Paskalya Bayramýnýn Anlamý
Paskalya bayramý 1091 yýlýndan beri batý kiliseleri tarafýndan perhiz Çarþambasý’ndan (külçarþambasýgöz kırpma baþlayýp 40 gün sürer. Bu 40 gün, Ýsrail halkýnýn çöllerde 40 yýl dolaþmasýný, Ýsa’nýn çölde 40 gün oruç tutmasýný hatýrlatýr. 1091’den beri pazar günleri oruçtan hariç tutulduðu için, ''Karsamstag''dan *(paskalyadan önceki Cumartesi) önce tam 46 gün eder. Kefaret zamaný, günlük deyiþle paskalya orucu, ''Karsamstag''da biter. Yani tam olarak Paskalyapazarýnýn arife günü, ki yahudi, hristiyan ve islam geleneklerine göre günler arife ile baþlar. (Paskalya gecesi þenliði Paskalya pazarýnýn bir parçasýdýr. )


Paskalyadan önceki son haftaya Karwoche (woche:hafta, kar: (eski almancada) þikayet, üzüntü, matem) denir. Bu hafta, hristiyanlarýn Ýsa’nýn Kudüs’e geldiði gün olarak kutladýklarý ''Palm pazarý''ndan baþlar. ''Gründonnerstag'' günü (Yeþil Perþembe demek ama bazý bölgelerde ''Kirli Perþembe'' deniyor. Buradaki yeþil renk anlamý taþýmaz, eski almancadaki ''greinen'' yani þimdiki “weinen” aðlamak sözcüðünden gelir) hristiyanlar Ýsa’nýn inananlarla yediði son akþam yemeðini anarlar. Bir sonraki gün olan matem-cumasý (karfreitag) Ýsa’nýn çarmýha gerildiði düþünülür; cumartesi mezarda sessizlik; üçüncü gün olan Paskalya pazarý da Ýncil’e göre Ýsa’nýn dirilip öðrencilerine göründüðü gündür.



Tevratta hatýrlanmasý emredilen pesah ve hamursuz ekmek günleri hristiyanlýkta farklý bir boyut kazanmýþ ama bayram olmasý aynen kalmýþtýr. Ayrýca pesahten önceki 40 gün ve pesahtan sonraki 50 gün uygulamalarý da hristiyanlýða uyarlanmýþtýr. Pesahtan 50 gün sonra Musa'ya Tora/Tevrat'ýn verilmesi, paskalyadan 50 gün sonra Ýsa'nýn göðe yükselmesi Pentakost/Pfingsten (ellinci gün) kutlamasýyla da benzerlik gösterir.

Abbas'ýn oðlu Abdullah (Allah onlardan razý olsun) rivayet ediyor:

Peygamberimiz (Allah'ýn selamý O'nun üzerine olsun) Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaþayan yahudilerin oruçlu olduklarýný öðrendi.

“Bu ne orucudur?” diye sordu.

Yahudiler,
“Bugün Allah’ýn Musa’yý düþmanlarýndan kurtardýðý, Firavun’u boðdurduðu gündür. Musa efendimiz þükür olarak bugün oruç tutmuþtur” dediler.

Bunun üzerine Resulullah ta,
“Biz, Musa’nýn sünnetini uygulamaya sizden daha çok yakýn ve hak sahibiyiz” buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasýný da emretti. (Ebû Dâvud, Savm: 64)

Yukardaki hadiste yahudilerin sözünü ettiði gün ('günler' olarak ta anlaþýlabilir), israioðullarýnýn Mýsýr'dan çýktýklarý Pesah günün hemen ardýndan gelen gün veya günlerdir. Peygamber efendimizin o günleri yad etmeye sahip çýkmasý bize de yol gösterici olmasý gerekiyor. Ýmanlý israiloðullarýný Mýsýr esaretinden türlü mucizelerle kurtaran Allah, hepimizin Allah'ý, onlara önderlik yapan Musa hepimizin peygamberi. Dolayýsýyla bu günleri anmak ve kutlamak ''teslimiyet dininin'' bir parçasý olsa gerektir.

Köþe yazýmýzda da belirttiðimiz gibi, hz. Ýsa'nýn öðrencileriyle yediði son akþam yemeði ve takip eden saatlerde yaþananlar, hristiyanlar için önemli olduðu kadar biz müslümanlar için de çok büyük deðer taþýyor. Bize göre içinde bazý sýrlarýn da saklý bulunduðu bu günler, Rabbimizin kudretini ve takdirini görme açýsýndan da önem taþýyorlar. Perþembeyi cumaya baðlayan gece, ki artýk o gece cumaya aittir, bizde haftalýk bir bayram olmuþtur. Birçok önemli olayýn Muharrem ayýnýn 10'una tevafuk etmesi gibi Ýbrani takvimin 15 Nisan'ýnda (türkçe Nisan ayý ismini burdan almakla birlikte takvimsel olarak farklýdýr) ve takip eden günlerde de dindarlar açýsýndan önemli olaylar meydana gelmiþtir. Bunlarýn farkýnda olan müslümanlarýn, bu günlere ve bu bayramlara kayýtsýz kalmasý düþünülemeyeceði gibi, bizim dýþýmýzda cereyan eden, sadece yahudi ve hristiyanlarýn kutsal günleri olarak ta bakýlmamalýdýr.

Bu düþüncelerle, yahudi, hristiyan ve müslümanlarýn bu mübarek günleri kutlu olsun, bu günler ortak mirasa sahip bu din mensubu insanlarýn bilinçlenmesine ve bütün dünyaya barýþýn hakim olmasýna vesile olsun.


AbdulKADÝR Ramazanoðlu
Gönderme Tarihi: 10.04.2009 - 19:26
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Tesettürsüzlük Evlılık Engelıdır..., sız ne dersınız?
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Bu konuda iki hususa dikkat çekmek istiyorum:

1.Tesettürsüzlükle açýk-saçýklýðý ayýrmak gerekiyor. Fýkhen baþý açýk kadýn tesettürsüzdür ama üstad Sevket Eygi'nin belirttiði düþüncelere sahip deðildir. Hatta bir kýsmý birçok sözümona tesettürlüden daha mütevazi va daha kapalý giyinirler. Kendilerini korurlar. Tesettürün dejenere edilmesi sonucunda bazý müslüman gençler artýk, evlenecekleri bayanýn tesettürlü olmamasýný bile istiyorlar.

2.Etrafýmýza þöyle bir baktýðýmýzda yazýda sözü edilen evlenmeyen gençlerin birçoðunun muhafazakar ve dindar kesimden olduðunu görürüz. Kýzlar/kadýnlar tesettürlüdür. Onlarýn tesettürlü olmalarýnýn erken evlenmelerinde hiçbir fonksiyonu yoktur. Öðrencilik veya kariyer durumlarý varsa bilerek evlenmemektedirler. Evlenmek isteyenler de bir türlü kendilerine denk bir aday bulamamaktadýrlar.

Özet olarak, toplumdaki açýk-saçýklýk birçok günahýn sebebi olduðu gibi aile kurmanýn da önünde bir engeldir. Ama açýk saçýklýkla tesettürsüzlüðü ayýrmak gerekiyor. Ve eesettürlülerin de erken evlenmediðini, erken evlenenlerin de kolayca boþandýklarýný görmek gerekiyor.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 07.10.2008 - 22:32 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 07.10.2008 - 22:29
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dinler arası haksız rekabet
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Dinler arası haksız rekabet
61 Mesaj -
Rabbimize ne kadar þükretsek azdýr ki, bizi bir Ramazan ayýna daha kavuþturdu. Yoðun bir þekilde arýnmamýz, temizlenmemiz ve gidiþatýmýzý gözden geçirmemiz için bir fýrsat daha verdi. Bu vesileyle müslüman kardeþlerin Ramazan ayýný kutlar, hakkýyla deðerlendirmelerini dilerim.

Dün ilk teravihimizi kýldýk. Namazdan önce, imam efendinin vaazýndan nasihat aldýk. Ýmam efendi çok önceden baþýndan geçmiþ bir olayý anlattý:

Ramazan ayýnda oruçlu olduklarý birgün mola yaparlarken, hocanýn hiçbirþey yeyip içmemesi iþ arkadaþlarýndan birinin dikkatini çekmiþ ve sebebini sormuþ. Hoca, oruçlu olduðunu söyleyince arkadaþý, bunun ne demek olduðunu ve ne kadar süreyle yeyip içmeyeceðini sormuþ. Ýþ arkadaþý duyduklarý karþýsýnda daha da þaþýrmýþ ve ''böyle bir zorunluluðu kim koyuyor'' diye tekrar sormuþ. Hoca ''Allah'' deyince itirazý basmýþ, ''yok olamaz, Tanrý böyle birþey emretmiþ olamaz.''

Hoca bu hatýrasýný ''iman olmazsa bu tür ibadetlerin mahiyeti ve zorunluluðu anlaþýlamaz'' sadedinde anlatmýþtý. Ýçimden ayaða kalkýp, ''hocam, biraz tevrat ve incil okusaydýnýz bizdeki orucun benzerinin, iþ arkadaþýnýzýn ait olduðu kültürde de olduðunu bilir ve onun bilgisizliðini yüzüne vurabilirdiniz'' demek geçti ama cemaat bu tür müdahalelere pek alýþýk olmadýðýndan vazgeçtim.

Öyle deðil mi ama? Bizim dýþýmýzdakiler tarafýndan yadýrgandýðýmýz her dini görevimizi, ''evet, bu sadece bizde var, bizim Tanrýmýz böyle uçuk þeyler emreder biz de aynen uygularýz'' edasýyla savunmaya geçiyoruz. Halbuki, kitabýmýz Kur'an'ýn kendinden önceki kitabýn onaylayýcýsý ve devamý olduðunu, peygamberimiz hz. Muhammed(S)'in de kendinden önceki peygamberlerin devamý olduðunu bilsek, bu devamlýlýðýn getirdiði ortak noktalarý görsek, açýklamalarýmýz ve savunmalarýmýz daha tutarlý olmaz mý?

''De ki; ey kendilerine kitap verilenler! Yalnýzca Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilene inandýðýmýz için mi bizden hoþlanmýyorsunuz? Oysa çoðunuz yoldan çýkmýþ kimselersiniz.'' (Maide 59)

Yani bu ne demek?

Peygamberimiz ve onun aðzýndan müslümanlar diyor ki; ''biz, bizim kitabýmýzýn ve sizin kitabýnýzýn gereklerini yapýyoruz. Ýkisini gönderen Allah'a inanýp O'nun emirlerine teslim oluyoruz. Sizse ayrým yapýyor, bizim yaptýðýmýz ibadetler sanki sizde yokmuþ gibi davranýyorsunuz. Ýbadetlerin içini boþaltýyor, kavramlara farklý anlamlar yüklüyorsunuz. Sadece kendi kitabýnýzda bulduklarýnýzý uygulayacaðýnýzý söylüyor, vahyin devamlýlýðýna set çekiyorsunuz. Biz sizin yaptýklarýnýzý yapmayýnca da bizi sevmiyorsunuz.''


Ne yazýk ki, günümüz müslümanlarý da vahiylerin arasýný ayýrmakla kitap ehliyle ayný yolu takip ediyor. Öyle olunca, kur'an sadece müslümanlarýn, tevrat yahudilerin, incil de hristiyanlarýn malý olup çýkýyor. Herbirinin ayrý inanç sistemi, herbirinin farklý ibadet þekilleri varmýþ gibi kabul ediliyor. Bunda þikayet edilecek ne var diyebilirsiniz. ''Herkes dilediðini seçip onu uygular ve doðru yolda olduðunu düþünerek mutlu bir hayat sürebilir.''


Durum o kadar basit deðil maalesef. Olmadýðý halde varmýþ gibi gösterilen çeliþkiler, olmadýðý halde saðlanmaya çalýþýlan üstünlükler, bir hiç uðruna çýkartýlan çekiþmeler, birçoklarýnýn kafasýný karýþtýrýyor. Kutsal kitaplarý anlamada ve yorumlamada yapýlan tahrifler sonucu insanlarýn araþtýrmaya girmesi ve gerçek dine yönelmesi elbette sevindirici bir durumdur. Ama kafa karýþýklýklarý dinin ana kaynaklarýnda görülen çeliþkilerden dolayý olmasýndan daha çok, uygulamadaki tutarsýzlýklar ve dini anlayýþtaki aþýrýlýklar nedeniyle oluþuyor.

Bu söylediklerime iki örnek verirsem ne demek istediðim daha iyi anlaþýlacaktýr. Aktüel bir ibadet olan orucu ele alalým. Hristiyan websitelerine bakýp oruç hakkýnda bilgi almak isterseniz, kýsa bir giriþten sonra, orucun yemek içmekten vazgeçmek olmadýðýndan, asýl orucun ruhsal geliþimi saðlamaya yönelikduygusal ve düþünsel kötü düþüncelerden uzak durmak olduðundan bahsedildiðini görürsünüz. Bunu okuyan okuyucu, hristiyanlýkta, islamda olduðu gibi gece yarýsý baþlayýp gün batýmý biten, yeme-içme ve cinsel iliþkiden uzak durma ile belirlenmiþ bir oruç þeklinin olmadýðý izlenimine kapýlýr. Ama yazýnýn devamý okunduðunda, hristiyanlýktaki orucun hiç te islamdaki oruçtan pek farklý olmadýðýný hayretle görülmüþ olur. Ayný þekilde islamdaki orucun asýl amacýný okuyan bir hristiyan, amacýn sadece kuru bir açlýk ve susuzlukla sýnýrlý kalmadýðýný, neticede en kabul gören orucun, oruçluyken, Allah'tan baþka herþeyi zihinden silmek demek olduðunu görür ve kendi anlayýþýndaki ile farklýlýk göstermediðini anlar.

Diðer bir örnek, cihad konusu. Ýslam karþýtý çevrelerin sýk sýk dillerine doladýðý ve ýsrarla ''savaþ'' manasýnda kullandýklarý cihad aslýnda, Allah yolunda mal ve canla sarfedilen her türlü gayretin adýdýr. Bu tarife göre Allah yolunda savaþ ta cihadýn bir dalý olmuþ olur ama cihad demek sadece kutsal savaþ demek deðildir. Cihadýn bu geniþ anlamýyla bile diðer iki dinde de aynen var olduðu görülür. Tevratý okuduðumuzda en þiddetli savaþ sahnelerine ve Allah'ýn, ortak koþanlarý israiloðullarýnýn nasýl cezalandýrmalarý gerektiðine dair verdiði direktifleri ayrýntýlý biçimde görebiliriz. Ýncili okuduðumuzda da cihadýn savaþ boyutu çok fazla göze batmasa da hz. Ýsa'nýn ''barýþ deðil kýlç getirdim'', ''kardeþle kardeþin arasýný ayýrmaya geldim'' dediðini görebiliriz. Yuhanna'nýn Vahy kitabýnda ise adýna Armagedon da denilen kýyamet savaþlarýný ayrýntýlý biçimde okuyabiliriz. Ki bu savaþlarýn baþkumandaný Ýnsanoðlu Ýsa'dýr. Ayrýca bir hristiyan arkadaþýn tespitiyle dediði gibi, hristiyanlýkta Tanrý=Ýsa ise, tevrtattaki savaþ ayetlerinin sahibi de yine Ýsa olmuþ olur. Bütün bu gerçeklere raðmen, savaþ konusu açýldýðýnda hristiyan arkadaþlarýn çoðunluðunun konunun ortasýndan baþladýðýný görürüz. Yani, Tanrý sevgidir, savaþ yasaktýr gibi...

Buna benzer tavýrlar elbette müslümanlar için de geçerlidir. Konu oruçsa, ''hristiyanlýk ve yahudilikte bizdekinin ayný oruç farz olduðu halde, onlar kitaplarýný deðiþtirdikleri için orucun da içi boþaltýlmýþ, kafalarýna göre kolay oruçlar icad etmiþlerdir'' þeklinde desteksiz iddialar ortaya atýlýr. Açýp kutsal kitabý okusa, oruçla ilgili onlarca ayetin hala yer aldýðýný görecektir. Savaþ konusunda ise farklý bir deðerlendirme sözkonusudur bizim cenahta. Tevrattaki þiddet içerikli ayetlerden dolayý yahudilik tam bir soykýrým ve kan emici dinidir. Hristiyanlýk ise her ne kadar yüzyýllarca süren haçlý savaþlarýnýn müsebbibi ise de incil ayetleri, düþmana bile karþýlýk vermemeyi tavsiye ettiðinden iyice aslýndan uzaklaþtýrýlmýþtýr... gibi düþünceler hakimdir.

Örnekleri çoðaltýp hangi konuya baksak, ya özde ya da içerikte ayný olduklarýný görürüz. Ama maksat tartýþmak ve karalamak olunca benzerliklerin çeliþkilere dönüþtüðünü görüyoruz.. Dinler arasý bu haksýz rekabet ortamý ne yazýkki insanlarýn aslýnda bütün dinlere olan güvenini sarsýyor. Ýçinde bir yaratýcý inancý kök salmýþ insanlar bu sarsýlmayý baþka dinlere yönelerek aþmaya çalýþýyorlar. Ýnancý yüzeysel olanlar ise savrulup gidiyor, inançsýzlýðýn kucaðýna düþüyor. Bu tehlikeyi görüp horoz dövüþtürür gibi dinleri dövüþtürenlere engel olmak adýna gayret edecek saðduyulu dindarlara ihtiyacýmýz var diye düþünüyorum.

Bence her din içinde aþýrýya kaçan düþünceler ve gereksiz üstünlük taslamalar ya kutsal kitaplarý hiç okumamaktan ya da birbirlerinden baðimsýz olarak okumaktan kaynaklanýyor. Netice de, birbirine zýt inanç ve amel þekilleri ve farklý tanrýlarýagla!) olan üç tane apayrý din karþýmýza çýkýyor. Bu anlayýþ hakim olunca da, birinde aradýðýný bulamayan, diðerinde bulacaðýný sanýp din deðiþtiriyor veya çareyi üzerinde bulunduðu dini terketmekte buluyor.

Bundan 15-20 yýl önceye kadar iletiþim aðý bu kadar geliþmiþ olmadýðý için lehte veya aleyhte olabilecek bilgilere bu kadar kolay ulaþýlamýyordu. Çaðýmýz bilgi ve internet çaðý olarak, her türlü bilgiyi bir týklamayla gözünüz önüne getiriyor. Bunun faydalarý bir yana, zararlarý da yok deðil. Her türlü, fýsk, küfür, isyan kokan düþünceler, kafalarý karýþtýran sorular, yaldýzlý sözlerle gerçek gibi gösterilen yalanlar... Hepsi önünüzde. Ýnancýnýzdan duyduðunuz ufak bir þüphe karþýsýnda, sizin bu þüphenize þüphe katacak, ve siz bu þüphelerle boðuþurken size yardýmcýagla!) olacak çok arkadaþ bulursunuz. Bulduðunuz bu arkadaþ çevresine göre siz de akýntýya kapýlýp beraber yolalmaya baþlarsýnýz.

Peki, bu manzara kendiliðinden mi oluþmuþtur? En son ve en mükemmel dine sahip olduðunu iddia edip te bunu pratikte ispat edemeyen bizler suçlu deðil miyiz? Batý ülkelerinde, araþtýrmaya baðlý olarak bilinçli bir islamlaþma varken, ve bu durum batý ülkelerini panikatak sendromuna sokup islamlaþmayý önlemek için çareler ararken, doðu ülkelerindeki bu kopmanýn sebebi ya da sebepleri nedir? Hiç üzerinde düþündük mü? Yoksa ''bizim dinimiz bir tanedir, terkeden ya akýlsýzdýr ya ahmaktýr, giden gitsin, kalan saðlar bize yeter'' mi diyoruz?

Þunu tekrar belirtelim ki; yeryüzünde halife kýlýnan bir insanýn ateist ve dinsiz olmasýndansa hristiyan ve yahudi olmasýný hatta belki, budist ve hindu olmasýný tercih ederiz. Ve bu insanlar, bu dinlere tanrý tanýmazlýktan ve dinsizlikten gelmiþlerse takdir ederiz. Ama fýtratýn diðer ve aslýnda ilahi dinlerin tek adý olan islamdan diðerlerine geçiþ yapýyorsa burda bir gariplik sözkonusudur. Bu garipliðin sorumluluðu birazcýk ta bize aittir demektir.

Bir benzetme yapacak olursak, dünya bir okul, insanlýk ta bir öðrenci. Yahudilik, bu öðrencilerin bitirdiði ilköðretim bölümü, hristiyanlýk orta öðretim ve islam, yüksek öðrenim kurumlarýdýr. Ortaöðrenimden ilköðretime dönmek veya düþmek nasýl yadýrganýrsa, yükseköðrenimden ortaöðrenime dönmek veya düþmek te o derece yadýrganýr. Yukarda sorduðumuz soruyu bu benzetmeye baðlý olarak tekrar soralým:

Batýda insanlar bu ilerlemeyi doðru bir þekilde baþarýrken, bizde, neden tersine dönmeler görülmektedir?

Hemen teravih öncesi tanýþtýðým Cengiz kardeþ (isim deðiþtirilmiþtir), yüreði yanýk bir þekilde soruyordu: ''Yýllardýr kandýrýldýk mý, yaþ 32, ömrümü boþa geçirmiþim, gidiþim nereye, doðru hangisi?...''

Kendisine uzanacak bir dost eli, içinde kopan fýrtýnalardan tutup kurtaracak bir cankurtaran yeleði arayýþý içinde birkaç siteye üye olmuþ. Birisi de bizim site. Üye olduðum hristiyan siteden hemen bir özel mesaj atýp yardým istemiþ. Hemen irtibata geçtik, konuþtuk, dertleþtik. Yýllardýr yanlýþ bir yolda yürüdüðü izlenimine kapýlmýþ. Þimdiya kadar kendini ait gördüðü müslümanlýðýn kendine birþey kazandýrmadýðýný düþünüyor ve öbür dünyada kendisinin neyi beklediðinden emin deðil. Müslüman olanlarýn kurtulacaðýna dair kesin görüþ onu tatmin etmiyor ve arayýþ içine giriyor. Hristiyanlýk hakkýnda bilgilenmek istiyormuþ... Konuþmamýzýn bel kemiðini, yukardan beri anlatmaya çalýþtýðým konu oluþturdu. ''Birþeylerin eksik olduðunu sandýðýmýz hususlar aslýnda kendi dinimizde vardýr da biz görememiþizdir.. Onun için acele karar vermeden önce ait olduðu dinin iyice bir tetkik edilmesi þarttýr.''

Cengiz kardeþle yaptýðýmýz sohbetin etkisinden teravih boyunca kurtulamadým. Davudi sesli imamýmýzýn okuduðu ayetlerin de etkisiyle aðlamaklý oldum. O ve onun gibi nice kardeþimizin yeni arayýþlara girmesinin sorumluluðunu kendimizde buldum. Ve dünyaya verdiðimiz önem kadar dinimize önem vermediðimiz için BÝZÝ suçladým.

Namazda olmama raðmen onu ve Sibel kardeþi (isim deðiþtirilmiþtir) düþündüm. Sibel kardeþle de, ayný hristiyan sitesinde tanýþtýk. O da namazlý niyazlý bir geçmiþin ardýndan hristiyanlýða merak salmýþ. Sebebi ise, yaptýðý ibadetlerden haz almamak ve hristiyanlarý sevecen bulmak...

Yaptýðýmýz ibadetlerden haz almamak hepimizin ortak sorunu olsa gerektir. Zira anlamadan okuduðumuz ayetler ve yaptýðýmýz dualar zamanla rutin hale geliyor ve ilk alýna tat alýnmaz oluyor. Bu da özellikle namazýn ruhunu yakalaymamaktan kaynaklanýyor sanýrým. Zira namazýn mirac olmasý gerekiyor. Namazda dünyadan uzaklaþýp içimize bir yolculuk gerçekleþtirmek, dolayýsýyla Rabbimize ulaþmak gerekiyor. Her namazýmýzda olmasa bile namazlarýmýz bu þuurla kýlýnmasý gerekiyor. Ama kýlamýyoruz. Bundan dinimiz mi sorumlu? Dinin kaynaðý Kur'an, namaz nasýl kýlýnýrsa mirac olurmuþ hepsini açýklamýþ. Namazý bir beden eðitimi gibi ve aceleyle kýlmamýzý istemiyor hiçbir zaman. Kur'aný dura dura ve anlayarak okumamýz belirtiliyor. Bunlarýn hiçbirini yapmýyor ve þikayet ediyorsak birde baþka arayýþlara giriyorsak pireye kýzýp yorganý yakýyoruz demektir.

Tabi Sibel kardeþin sorunu tamamen farklýydý. Okuduðunu anlayamamaktan kaynaklanmýyor. Namaz esnasýnda aykýrý vesveselerin beyne hücum etmesi dolayýsýyla namaza adapte olamamak diyebiliriz onun sorununa. Bunun çaresi de yine Kur'an okumak olacaktýr. Ama Kur'an'ýn sadece kendine iman edenler için bir þifa kaynaðý olmasýndan dolayý, kafasýndaki þüphelerden arýnýp okumasý gerekiyor. Bu anlamda biraz giriftlik var durumunda. Ama gerek Ramazanýn bereketi ve gerekse Rabbimize açtýðýmýz eller ve gönüller hürmetine zoru baþaracaðýndan eminim.

Böylesi durumlarda Allahu Teala'nýn Adl ismi gönüllerimize su serpiyor. Zira biliyoruz ki O, kullarýna zulmetmez. Cezalandýrmasý misliyle, ödüllendirmesi katlarýyladýr. Ýsteyene istediðini vermekte veya hakedene hakettiðini vermekte kulunun kalbine bakar. Ýbrahim(S) selim bir kalple gelmiþti ve onu hakettiðinin fazlasýyla ödüllendirdi, bütün inananlara önder yaptý. Biz de kalbimizi barýþ ve esenliðe açýk tutar, selametimiz için çalýþýrsak, arada bir tökezlememiz hatta düþmemiz, bizi yolumuzdan döndüremeyecek, ödülümüzü hakkettiðimizden fazlasýyla alabileceðiz Allah'ýn izniyle.


Abdulkadir Ramazanoðlu
Gönderme Tarihi: 06.09.2008 - 00:10
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Hanımlar, lütfen üniversite okumayalım artık!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Hanımlar, lütfen üniversite okumayalım artık!
61 Mesaj -
Yazar : Dilek Cengiz

Hanýmlar,lutfen Universite okumayalim artik!.. „Basörtusu Zulmü“ diye ifade edilen bizim ülkemize yakismis ve yapismis zulüm cesidini sagir sultan bile duydu sanirim.. Kendimden yola cikarak bu yaramiza parmak basmak istiyorum.Daha ÖYS varken, bizi tek bir seye sartlanmislardi. „kazanmak“ Lise iki ve ucuncu sinifta doya doya gezip eglendigimi bilmem. Iki-üc saatlik uyku ile gunduz okul, aksamlari dershane derken gecenin bir yarisi eve gelip aksam yemegini ancak yiyebilirdim. Sonra bir kac saat uyku ile seher vakti kac soru cözebildim, kac netim var, kac konuya ne kadar calistim vs gibi bir de cetele tutardim bir cok arkadasim gibi. Haftasonlarimiz seviye tesbit ve deneme sinavlari ile gecerdi ve ya etudlerle. Tek Hedefimiz „Universite Kazanmak“..Hocalarimiz bize „Citayi yuksek tutun“ telkininde bulunurdu hep..Bir reklamda da dendigi gibi „Daha fazlasini iste!..“ diye motive ederlerdi..Onlar kendi basarilarinin reklami pesindeymis ama biz tabi bunu bile göremeyecek kadar körduk o zamanlar..Sinav sonucum geldiginde nasil sevindigimi hic unutmam..Bekledigimden yuksek bir puanla kazanmistim Muhendislik Fakultesini..Aileme karsi mahcup degildim!..Emekler, harcanan paralar bosa gitmemisti..Aldigim burslarin hakkini vermistim..Ama bizi yönlendiren falan yoktu!..Sonrasini hic dusunmedim. Iyi bir bölum kazanmak marifetti ve kazanmistim..Gurbete gidecektim ve okuyacaktim..Idealisttim nasilsa!..Bilime zerre kadar deger vermeyen bir ulkede „bilim insani“ olacaktim!..Akademik kariyer yapacak, ulkemin gurur kaynagi olacaktim!..Ne zahmetlerle bitti okul!.. Bittiginde elimdeki Diplomanin her kapiyi acacigini saniyordum. Zar zor gecen staj dönemleri aslinda gelecegin habercisiydi. O zamanlar sahibi dindar sirketlerimize, holdinglerimize de guveniyorduk. Inancli insanlara istihdam alanlari vardi artik nasilsa!..Tabi, kocaman bir hayal kirikligi ile karsilasmamiz gec olmadi..Fakultemizin cesitli bölumlerindeki yirmi bayandan altisi kapaliydi basladigimizda ama bittiginde bir cogu yollarda dökuldu kaldi. Okurken örtusunden vazgecmeyen, „bosa mi okudum“ diye calismak icin vazgecti.
Ailelerin „bir suru para döktuk seni okutmak icin“ baskilari, ailesi yerine örtusunu secen bir cok bacim, hic tanimadan etmeden inancli gördukleri genclere kendilerini atip , bir cesit kacis evlilikleri yaptilar.

Ve daha bir cok degisik sonuclara sahit olduk.Evlilik ve cocuklarimla ögrendim ki, bizler „anne“ olmayi hic hesaba katmamisiz. Iyi bir es olmayi, anneligi hafife almisiz. Teoride guvenmisiz kendimize, „bu kadar sey basardim“ bu ne ki demisiz.Yasadiklarimin sonucunda meseleyi degerlendirmeme gelirsek..Su sorunun cevabini cok aradim mesela:- Bir kiz nicin okur? Neden okutulur? Her seye ragmen okumali midir?Simdilerde yaygin görus su, „ kendi ayaklari uzerinde durmak“ Cok sinir oldugum bir cumledir bu!..Bir kadin neden „kendi ayaklari uzerinde“ durmalidir..Yani ekonomik baglamda kimseye muhtac olmamali anlami cikiyor burdan.„Evlendigimde esimle anlasamaz ve bosanirsam, ve ya esim vefat ederse, ortada kalirsam, belli bir yastan sonra temizlige mi gideyim, kötu yola mi duseyim, dunyanin binbir turlu hali var, diploma altin bilezik, dursun bir kösede“ Mantik bu..Daha evlenmeden artik esler birbirine guvenemiyor. O kadar deforme olmus ki toplumsal ahlak, evlenmeden ayriligin planlari yapiliyor. Istatiklere bakilinca maalesef haksiz da olunmadigi göruluyor. Burda erkeklerinde payi buyuk. Inancli dahi olsa, vuran, kiran, döven, terkeden erkekler bu guvensizligin nedeni!.Peki bunlari kim yetistiriyor?„Anne“ ler!.. Iste tam burda bir kisir döngunun basladigina sahit oluyoruz. Ayrica, simdiki genclerimiz „donanimli“ esler istiyorlar. Iyi dolma sarsin, guzel yemek yapsin, tertipli, duzenli olsun, kendine baksin, namazini kilsin,bilgisayardan anlasin,gundemi takip edecek kadar entellektuel olsun, oturup iki laf ederken ilmi paylasimda bulunacak kadar birikimi olsun vs. Vs. Kizlarimizda ayni sekilde namazinda, helal kazancli, arada romantik, el ele dolasmaktan utanmayan, arada sinemaya göturecek kadar dusunceli vs. vs esler istiyorlar. Bu durumda Universite okumayan kizimiz , Universite mezunu talibi karsisinda „ezik“ hissediyor kendini..Okuyan kizlarimizda da erkeklerin en cok elestirdigi kendine asiri guven olsa gerek..Bizim mentalitemizde de erkeklerimize bu agir geliyor.. Okul bittiginde evlilikle calisma hayatini surdurmek zaten cok zor. Hele bir de anne olmussaniz anneli-babali bir yetiminiz var evde demektir.Esiniz ve ya cevrenizde destek degilse bunu yurutmek zaten daha da zorlasir. Örtulu bir bayanin is bulmasi artik mucize.Modern tesetturlu denilen bir sekilde dahi giyinseniz, bir misyonu ifade eden basörtunuzle sizi ise almalari icin sizden baska secenekleri olmayacak kadar isinizde uzman olmaniz gerekir ki bu da zaten okul bitirmekle olmaz. Deneyimlerinize bakarlar. Bu örtu sorununun ciddi yasandigi ulkemizde de böyle, yasadigim Almanya`da da ayni sekilde.. Hal böyle iken..Artik Universite okumayalim Hanimlar!..Birilerinin uzerimizden rant elde etmesine, birilerinin iyi ya da kötu siyaset yapmasina firsat vermeyelim. Kendimizi elbette yetistirelim. Dosyalarda bekleyecek bir Diploma icin emek vermeye, göz tuketmeye, öz tuketmeye, göz yasi dökmeye gerek yok. Bu noktada gucu yeten samimi abilerimize, kardeslerimize de görev dusuyor.
Gönderme Tarihi: 24.08.2008 - 00:35
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ''İçinizden evli olmayanları evlendirin!''
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
''İçinizden evli olmayanları evlendirin!''
61 Mesaj -
Geçen hafta iki genci daha evlendirdik. Tam ifade edecek olursak nikahlarýný kýydýk. Tanýþmalarý veya aralarýný yapmak için herhangibir fonksiyonumuz olmadý. Birçok gençte olduðu gibi onlar da kendi iþlerini kendileri halledip, tanýþmýþlar, kaynaþmýþlar ve evlenmeye karar vermiþler. Bize sadece nikahlarýný kýymak düþtü.

Kýydýðýmýz bu nikah diðerlerinden çok farklýydý ve sorumluluðu daha da aðýrdý. Þimdiye kadar kýydýðýmýz nikahlarda evliliðe engel teþkil edecek bir durum yoktu. Taraflar anlaþmýþlar ve aileleri de buna rýza göstermiþlerdi.

Bu nikahta ise bir kaçýrma olayý sözkonusuydu ve gençleri hiç tanýmýyordum. Muhammed kardeþ durumu izah edip ''hemen geldikleri gece nikahlarýný kýyalým'' dediðinde aceleye getirmek istemedim. Çünkü adý ister imam nikahý olsun ister belediye nikahý, bence ikisinin de iþlevi aynýydý ve kýz ve erkeði ayný derecede eþ yapýyordu. Resmen tanýnmasa bile dini nikah ta en az resmi nikah kadar ciddiye alýnmalý ve saðlam kýyýlmalýydý. Onun için ilkönce bu sorumluluðu almak istemedim. Ama, þimdiye kadar savunduðum fikirlerim beni cesaretlendirdi. Olayý bütün ayrýntýlarýyla öðrendikten ve gençlerin samimiyetinden emin olduktan sonra nikah kýymamýzýn hiçbir sakýncasý olmayacaðýný hatta bir zorunluluk olacaðýný düþündüm.

Gonca ve Seyfettin kardeþler (isimler deðiþtirilmiþtir) bir ortak arkadaþlarý aracýlýðýyla internet ortamýnda tanýþmýþlar. Dört ay içinde tanýþýklýklarý aþka dönüþmüþ ve sevmiþler birbirlerini. Her ailede olduðu gibi, Gonca'nýn ailesinde de annesi, daha ilk günlerden bu tanýþýklýktan haberdar olmuþ ve itiraz etmemiþ. Ama zamanla tavrý deðiþmiþ ve kýzýný vazgeçirmeye çalýþmýþ. ''Babalar en son duyar'' sözü gereðince baba en son duymuþ tabi.

Seyfettin, ikamet ettiði þehirden kalkýp kýzýn ailesine kendini takdim etmiþ ve ciddiyetini ortaya koymuþ. Buna raðmen kýzýn ailesi evliliklerine sýcak bakmamýþlar. Gençler de çareyi kendi yöntemlerine baþvurmak ta bulmuþlar.

Gençlerin söylediðine göre, Gonca'nýn ailesinin karþý çýkýþ sebeplerinden en önemlileri, Seyfettin'i yeterince tanýmamalarý ve onun baþka þehirde yaþamasýymýþ. Benim tam da böylesi durumlarda savunduðum þey, gençlerin kaçarak ta olsa evlenmeleridir. Bir fikri teoride savunmakla pratikte savunmak arasýnda büyük bir fark olabiliyor bazen. Ben de bu farký yaþadým kýsa bir süre için. ''Savunduðum þey gerçek olmuþ, ne güzel iþte'' deyip hemen gençlerin nikahýný kýymamýz gerekirken, sakin kafayla düþünmeyi ve olayý irdelemeyi tercih ettim. Sonuçta, gençlerle görüþüp bir karara varmayý uygun gördüm.
Emaneten kaldýklarý eve gittiðimizde, gençlerin tedirginlikleri ve heyecanlarý her hallerinden belli oluyordu. Buna raðmen, bu maceraya sýrf gençliklerinin geçici birer hevesi olsun diye atýlmadýklarý da hemen farkediliyordu. Bunu farkettiðim için ve gençlere biraz moral olsun diye kendilerini tebrik ettim. Ama bu evlilikte ne kadar ciddi olduklarýný ölçmek için de, sözü uzattýkça uzattým. Ortada normal olmayan bir birliktelik ve bu anormalliðin beraberinde getirdiði zorluklar vardý. Her ikisinin de bu zorluklara katlanýp katlanamayacaklarýný da anlamam gerekiyordu. Özellikle Seyfettin kardeþ, aldýðý emanetin ve yüklendiði yükün ne kadar bilincindeydi anlamam gerekiyordu. Sohbetimizin sonunda kalbim mutmain oldu ve gençlerin ciddiyetinden emin oldum. Allah'ýn emri ve Rasulü'nün sünneti gereði nikahlarýný kýydýk, dualarýmýzý ettik. Rabbim onlarý sözlerine sadýk kýlsýn ve hayat arkadaþlýklarý cennette de devam etsin.

Ortadaki tablo benim açimdan gerçekten tebrik edilecek cinstendi. Ortada karþýlýklý duyulan bir sevgi vardý ve bu sevgiyi sonsuza kadar yaþamak isteyen iki genç. Bu hedefi gerçekleþtirmenin önünde ne ailelerinin gereksiz þartlarýný, ne ayrý þehirlerde yaþamalarýný ne de þartlarýn elveriþsiz olmasýný birer engel olarak görmemiþler ve evlenmeye karar vermiþler. Birçoklarýnýn benzeri þartlar karþýsýnda yýlgýnlýk gösterdiði ve ''biz ayrýlmalýyýz'' þarkýsýný söylediði bir zamanda cesaret gösterip sevgilerine sadakat göstermiþler. Tebrik edilmez mi?

Bu tabloyu birçoðunuzun 'bir delilik, gençlik hevesi, cahillik'' gibi vasýflarla anacaðýndan eminim. Haklý da olabilirsiniz. Bu bir bakýþ açýsý farký. Benim baktýðým yerden görünen manzara çok vahim. Özellikle kadýn-erkek ayrýþmasýný en koyu biçimde uygulayan dindar kesimde kýz ve erkeklerin sadece tanýþmasý büyük bir muamma. Diðer kesimlerde tanýþmak sorun deðil ama tanýþmanýn ardýndan gelen güven ve sevgi sorunu had safhada. Ailelerin sonu gelmeyen istekleri, gençlerin eðitim ve kariyer sevdasý, eþ adaylarýnda aradýklarý mükemmeliyet þartlarý, evlilikleri zorlaþtýrdýkça zorlaþtýrmýþ durumda. Evliliði geciktiren veya evlenmekten korkan gençler, sanal dünyanýn da katkýlarýyla kolayca günaha giriyor, en sonunda zinaya düþmekten de kendilerini koruyamýyorlar. Nefsin arzularý dindar veya seküler farký gözetmiyor ne yazýk ki. Fýtratýn bir gereði olarak herkesimi cezbediyor. Be cezbeyi Rabbimizin isteði doðrultusunda meþru bir þekilde rayýna oturtmanýn en kestirme yolu elbette evliliktir. Hem de ertelemeden. Evlilik dýþý iliþkilerin körüklendiði ve buna baðlý olarak sosyal dengenin bozulduðu batý dünyasýnýn hali gözümüzün önünde duruyorken, onlarýn gittiði yolu takip etmek akýl sahiplerine göre deðil ama yapýlan da bu na yazýk ki. Sadece ben, son bir yýldýr o zamana kadar nikahsýz yaþayan üç türk çiftinin nikahýný kýydým. Hocalarýn kýydýðý veya hiç nikah endiþesi taþýmadan yaþayanlarý da düþünürsek, ortada korkunç bir dejenerasyon/yozlaþma var demektir. Anadolu insanýnýn bu tür beraberliklerine ve namazlý niyazlý, tesettürlü kadýnlý-erkekli müslümanlarýn düþtükleri vahim durumlara þahit oldukça kahrolmamak elde deðil.

Bu yozlaþmadan ve vahim durumlardan kurtulmanýn reçetesi de yine yüce hayat kitabýmýzda yer alýyor elbette. Ama o reçeteyi okuyup ilaç diye içecek çok az müslüman var günümüzde.

Ýþte Nur suresi 32. ayet bu reçetelerden sadece biri:
''Ýçinizden evli olmayanlarý .... evlendirin.''

Allah onlardan razý olsun, imamlarýmýz, alimlerimiz kendi zamanlarýnýn þartlarý içinde bu ayetleri yorumlamýþlar. Günümüzdeki azgýnlýðý ve sapkýnlýðý görselerdi, ''nafile ibadetleri evlenmekten daha üstün'' gören alimlerimiz bu görüþlerinde ýsrar etmezlerdi sanýrým. Anne-babalarýn bir hiç uðruna çocuklarýnýn evlenmesine engel olduklarýný görselerdi ''velinin izni olmadan kýyýlan nikah geçersizdir'' diyen alimlerimiz bu düþüncelerini tekrar bir gözden geçirirlerdi sanýrým.

Gerçi günümüzde de ayný görüþlere sahip olan alimler mevcut. Böylesi bir ortamda Ýmam Ebu Hanife'nin azamlýðý/büyüklüðü bir kere daha ortaya çýkýyor bence. Diðer üç mezhebin aksine Ebu Hanife, nikah için velinin izninine gerek olmadýðýný savunmuþ. Sayýn Abdulaziz Bayýndýr hocaya göre onun bu ictihadý kýz kaçýrmalarýnýn bir sebebi olduðundan kabul edilemez olarak deðerlendiriliyor ama saðlam delilleri olan bir fetva istismar ediliyor diye reddedilmesi pek mantýklý görünmüyor. Reddetmek yerine istismar yollarýnýn kapatýlmasý gerekir diye düþünüyorum.

Günümüz þartlarýna göre yukardaki ayetten birkaç ders çýkarmak istersek, tefsirlerde yazýlanlara ek olarak þunlarý yazabiliriz:
- Evlenecek yaþa gelmiþ çocuklarý olan veliler vakit geçirmeden onlarý evlendirmenin yollarýna bakmalýlar. Özellikle kýz babalarý gelenekteki anlayýþýn tersine kýzlarý için ugun bir eþ adayý arayabilmeliler.
- Karþý cinsleri günaha sevkedecek birliktelikleri önlemekle beraber, meþru tanýþmalara aracý olmalýyýz. Bu aracýlýk gerek gerçek hayatta olsun, gerekse internet ortamýnda olsun farketmez. Taraflarýn birbirlerine konuyu açmalarýnýn zorluðu düsünülürse bu aracýlýðýn önemi daha da iyi anlaþýlýr. Tabi ki bu tür aracýlýklar baþtan savma ve gayri ciddi deðil, islami bir þuurla yapýlmalý.
- Evlenmek için baþta maddi olmak üzere sýkýntýlarý olanlara destek olmalýyýz. Evliliklerin önündeki en büyük sýkýntýnýn maliyet olduðu düþünülürse, bu tür yardýmýn ne kadar hayati öneme sahip olduðu görülecektir. Ayrýca ailelerin de gereksiz harcamalarý kýsarak karþý tarafa dolaylý bir maddi destek vermesi mümkündür.
- Evlilikleri zorlaþtýran her türlü etkene karþý toplum olarak mücadele etmeliyiz.
Bir de, gerek etrafýnda gördüðü mutsuz evlikler dolayýsýyla, gerekse bir önceki mutsuz evliliði dolayýsýyla evlenmekten korkan bekar ve ayrýlmýþlar ordusu var ki, bunlarýn da bir þekilde ikna edilmesi gerekiyor.

Gonca ve Seyfettin kardeþlerin nikahýný kýydýktan birkaç gün sonra Gonca kýzýmýzýn amcasýyla konuþmamýz icabetti ve konuþtuk. Kendileri için çok zor bir durum olduðunu ifade etti ki, kesinlikle haklýdýr. Kendisine gençlerin belki acele ettiklerini ama buna ailenin sebep olduðunu söyledim. Buna raðmen kýz evi olarak ortada ailenin baþýný yere eðdirecek bir durum olmadýðýný, gençlerin nikahlarýný vakit geçirmeden meþru bir þekilde kýydýðýmýzý, dolayýsýyla artýk evlenip eþ olduklarýný belirttim.
''Bundan sonra yapýlmasý gerekenin, ailenin durumu kabul etmesi ve bir düðünle olayýn tatlýya baðlanmasýdýr'' fikrinde karar kýldýk. Bu fikrimizi uygulamaya koyabilirsek ''nikahta keramet vardýr'' atasözümüzün gerçekleþtiðine hep beraber þahit olacaðýz ÝnþaAllah.

Abdulkadir Ramazanoðlu
Gönderme Tarihi: 06.08.2008 - 21:02
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Efendimiz'in selamı ile kapandım!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Nacla Nazýr açýldý
:(
http://www.turkei.net/news_detail.php?id=30020


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 01.08.2008 - 21:02 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 01.08.2008 - 21:01
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ravdayla aşkınız nasıl basladı?
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
RE: ravdayla aşkınız nasıl basladı?
61 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý der_ya

RAVDA ýsmýylede gönullere ýlýk býr yaz yagmuru gýbý yagan ve içlerý ferahlatan ve kýrlenmýs sanal alemýn içinde temýz kalabýlen tek adres beným için...



Aþk gözü kör edermiþ, der_ya kardeþ bunu birkez daha ispat etmiþ.sevinçli
Ravda'nýn yeri ayrý olabilir ama sanal alemde temiz yayýn yapan birçok site ve forum var. Onlara haksýzlýk etmeyelim deðil mi? Hatta bizim sitemiz hem adýyla hem de yayýnýyla sadece ''temiz yaþam''ý savunuyor ve propagandasýný yapýyor.sevinçli
'Ravda' ile bizimki aþk deðil dostluk, birkaç yýldýr da devam ediyor. Ýlkeli ve kucaklayýcý yayýný devam ettikçe bu dostluðumuz da devam eder umuyorum.
'Ravda' aþýklarýna sevgiler selamlar...



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 31.07.2008 - 01:21 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 31.07.2008 - 01:17
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Siz hiç 'mirac'a çıktınız mı?
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Siz hiç 'mirac'a çıktınız mı?
61 Mesaj -
Sevgili Peygamberimizin(S) yaþadýðý isra ve mirac olayý, sadece tarihi bir hakikat olarak deðil, doðrudan bizleri de ilgilendirmesi açýsýndan önem arzediyor. O nedenle, geleneksel olarak kutlanýlan kandil geceleri içerisinde mirac gecesi Kadir gecesinden sonra en önemli gecedir kanaatindeyim. Tebrikleþmeye de yine Kadir gecesinden sonra en layýk gecedir. O halde, geceniz kutlu, ibadetleriniz mirac olsun...


Bu geceyi ihya ederken, biryandan bizzat Rasullulllah'ýn(S) yaþadýðý tecrübeyi yadedecek, diðer yandan da bu tecrübenin bizim hayatýmýzdaki yansýmalarýný tefekkür edeceðiz. Bu tefekkür sayesinde bizler de olasý miracýmýzý yaþamak için var gücümüzle çalýþacaðýz. Peki nasýl yaþayacaðýz miracýmýzý, nasýl çýkacaðýz miraca, ya da, yatay olarak deðil de dikey olarak nasýl yükseleceðiz? Bütün bu sorularýn cevabý hayat kitabýmýzda, ondaki birkaç çekirdek ayette veriliyor. Ondan önce bir uzmana kulak verelim ve istifade edelim.


'' ''Namaz mü'minin miracýdýr.''

Bu hadisten, idraki aþan ruhani bir müþahedenin ayrýntýlarýna iliþkin tüm yorum ve ihtilaflarýn ötesinde, Allah Rasûlü'nün miracýný nasýl okumamýz gerektiði de anlaþýlmaktadýr. Her namaz, özünde bir mirac potansiyeli taþýr. Mümin namaza yönelirken, ilahi bir randevuya yetiþme titizliðini göstermelidir.
Mümin insan, tüm namazlarýný bir yolculuðun duraklarý bilmelidir. Her namaz, insan ruhunun bu ulvi yolculuðunda alýnan yeni bir mesafe olmalýdýr. Mümin her namazla biraz daha yücelmeli, biraz daha insanlaþmalý, imanýn izzet ve onurunu biraz daha artýrmalýdýr. Unutmayalým; Ýsra 1'deki "esrâ", "insanlýk, þeref, onur" anlamýna gelen "serv" mastarýndan türemiþtir.
Kur'an'daki namaz emirlerinin, neden yalýn halde "Sallû" diye deðil de, "Ekimu's-Salat" (Namazý ikame edin) þeklinde geldiði þimdi daha iyi anlaþýlmýyor mu? Ekâme; yamuk bir þeyi doðrultmak, yatýk bir þeyi kaldýrmak, bükük bir þeyi dikmek, yýkýk bir þeyi yapmak, bozuk bir þeyi tamir etmek, düþük bir þeyi yüceltmektir. Yani, ikame edilmiþ bir namaz, "isra"dýr.
Bu emir, "Namaz sancaðýný düþürmeyin, imanýn belini doðrultun, dinin binasýný yapýn, ibadetin istikametini düzeltin, insanlýk þeref ve onurunu ayaða kaldýrýn" anlamlarýný barýndýrýr.
Her namaz, bir namaz için kýlýnýr; mirac olan o namaza ermek için kýlýnýr.''
(Mustafa Ýslamoðlu)




Demekki miracýn sýrrý namazda. Her hali namaz olan Peygamberimizin(S) miracýna karþýlýk bizim de namazlarýmýzda mirac imkanýmýz var demekki. Namaz kýlmayanlar ne kadar büyük bir nimeti teptiklerini tahmin bile edemezler. Ama namaz kýlanlar da bu konuda pek baþarýlý sayýlmazlar. Yani, namaz kýlanlarýn da pek miracý gerçekleþtirdikleri söylenemez. Ýstisnalarý hariç tabi. Onun için yukardaki sorumuza hep birlikte ''hayýr, henüz hiç miraca çýkmadýk'' diyebiliriz ne yazýk ki. Ama ümidimizi kaybetmemeliyiz. Madem ki bu potansiyel bizde var, gerçekleþtirmek için de ihtimalimiz var demektir.



''Kelime-i þehâdetten sonra, “Ýslam”ýn ikinci þartý Mirac‘týr!..
Birincide, “Allah”ýn varlýðýna Tekliðine, Ahadiyetine, O’nun dýþýnda baþkaca bir varlýk olmadýðýna þehâdet ettin, tasdik ettin ya; þimdi artýk bu tasdikin neticesi olarak da Mirac yapýp Allah’a vâsýl olmak durumundasýn!..
Onun için de Ýslâm’ýn ikinci þartý Mirac”týr.
Burada þunu diyebilirsiniz:
-Biz Ýslâm’ýn ikinci þartý olarak “namaz”ý biliriz..Nereden çýktý Mirac”..?
Doðru bilirsiniz!..Ama, o “Namaz” da “Mirac”týr!.
Çünkü Hz.Rasûlullah buyuruyor ki:
“Namaz, mü’minin mirac ýdýr”
Böyle olduðuna göre, demek ki gaye, hedef mirac , namaz araç!..''
(Ahmed Hulusi)



Madem mirac islamýn ikinci þartýymýþ ve bunun aracý da namaz mýþ, o halde mirac hedefine ulaþmak için nasýl bir namaz kýlmamýz gerektiði üzerinde yoðunlaþmamýz gerekiyor. Sadece namaz kýlanlardan deðil, namazý ikame edenlerden olmanýn yollarýný araþtýrmamýz gerekiyor.

Bilinen namaz hocasý kitaplarýndan hariç, 'namaz bilinçlendirme' konulu altmýþa yakýn kitap yayýnlanmýþ son zamanlarda. Bu sevindirici bir rakam olmakla birlikte, namaz konusunda eksiklerimizi ele vermesi açýsýndan üzücü bir rakam. Demekki, ümmet olarak namazlarýmýzý hakkýyla ikame edemiyoruz, bu konuda eksiðimiz çok.

Namazlarýmýzý gereði gibi ikame edemeyiþimizi, iki ayete baktýðýmýzda daha iyi anlayabiliriz.


''Dediler; 'ya Þuayb! Atalarýmýzýn taptýklarýný terketmemizi veya mallarýmýzda dilediðimizi yapmamamýzý sana namazýn mý emrediyor? Herhalde sen çok uslu, akýllsýn(!)' '' (Hud 87)
Bu ve bunun öncesindeki ayetlerden hemen anlaþýlan; hz.Þuayb(S) öyle bir namaz kýlmaktadýr ki, bu namaz onu, toplumdaki inanç ve ahlak sapkýnlýklarýna karþý koymaya itiyor, toplumu ýslaha sevkediyor, inkarcýlarýn elebaþýlarýyla kavgalý hale getiriyor.

Namazýn hz. Þuayb(S)'daki bu tezahürü, namazýn dýþa dönük bir fonksiyonu. Bir de içe dönük fonsiyonu var ki, onu da Ankebut suresinden öðreniyoruz.


''Sana Kitap'tan vahyolunaný güzel güzel oku ve namazý ikame et. Þüphesiz namaz, her türlü çirkinlikten ve kötülükten alýkoyar. Allah'ýn zikri ise daha büyüktür ve Allah ne iþlerseniz bilir'' (Ankebut 45)


Burdan öðreniyoruz ki, namazýn bir engelleyici boyutu var. Namazlarýmýzda Allah'ý hatýrlamamýz, ve O'nun da bizi hatýrladýðýný ve gördüðünü bilmemiz, gün boyu bir kalkan vazifesi görüyor. Ya da görmesi gerekiyor. Gün boyu kýldýðýmýz namazlarýmýzda ne kadar huþuyu yakalayabilirsek, kalkanýmýz da o kadar saðlam demektir.


Bu iki ayet ýþýðýnda namazlarýmýzý bir kontrolden geçirelim. Namazlarýmýz, bizi 'etliye sütlüye karýþmayan' biri mi yapýyor, yoksa peygamberî bir þahsiyet mi yapýyor? Fuhþiyatýn, çirkinliðin ve edepsizliðin açýðýndan gizlisinden alýkoyuyor mu, yoksa namazlý halimizle namazsýz halimiz arasýnda hiçbir fark olmuyor mu?



Bu mirac gecesinde bunlar üzerine yoðunlaþalým. Kutlamalarýmýzda, namazlarýmýzýn 'mirac' olabilmesi için birbirimize dua edelim.

Abdulkadir Ramazanoðlu


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 29.07.2008 - 01:59 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 29.07.2008 - 01:52
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Teşekkürler Sayın Hakim Hanım
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Açýklama için teþekkürler.
Yazýmda da belirttiðim gibi, olayýn arka planý ve hakimin niyeti veya artniyeti bizi ilk planda ilgilendirmemeli. Bence sonuç önemlidir ve müslümanlarýn bu tür olaylarý kendi lehlerine çevirebilecek arayýþlara girmeleri gerekir.
Gönderme Tarihi: 23.03.2007 - 17:10
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: BüTüN iSRaiL SeVeR DoSTLaRiMiZa TeSeKKüR
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Soda Club markalý soda ve asitli içecek yapma cihazý da %100 bir Ýsrail yapýmýdýr. Ýlgilenenlerin dikkatine sunulur.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 24.03.2007 - 23:09 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 23.03.2007 - 16:57
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Teşekkürler Sayın Hakim Hanım
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Teşekkürler Sayın Hakim Hanım
61 Mesaj -
Teþekkürler Sayýn Hakim Haným!

Haberi duydunuz mu bilmiyorum. Bir Alman hakim haným, Fas kökenli Alman bir kadýnýn, kocasýnýn kendisini dövdüðünü iddia ederek açtýðý boþanma davasýný reddetti. Hakimin gerekçesi: ''Çiftin ait olduðu Kültürel çevreye göre, kadýnýn kocasý tarafýndan döverek cezalandýrýlmasý olaðan bir durum ve kocanýn buna hakký var.''
Gazete bu fikre bir ekleme yapýyor ve hakimin bu kararýnýn Kur'an kaynaklý olduðunu belirtiyor.
Þimdi bu haber üzerine pek çok yorum yapýlabilinir. Vatandaþlar arsýnda ayrýmcýlýk yapýldýðýndan tutun hukuk kurallarýnýn keyfi olarak iþletildiðine kadar eleþtiri yöneltilebilinir. Hatta birçok müslüman bile bu karara karþý çýkýp ''olamaz böyle birþey, kabul edilemez'' diyecektir. Müslüman olmayanlar, haberde de görüldüðü gibi olayý Alman hukukuna Kur'an'ýn müdahalesi olarak deðerlendirip karþý çýkacaklardýr ki, kabul edilebilr bir gerekçedir laik bir sistem için. Müslümanlarýn karþý çýkmasý ise, böyle bir kararla, kamuoyunda zaten yanlýþ yansýtýlan islamýn daha da yanlýþ anlaþýlmasýnýn körükleneceði düþüncesinden kaynaklanýyor. Her iki kesimin de bu tezlerini savunacak argümanlarý var kesinlikle. Ben müslümanlar cenahýna dönüp ordan bakmak istiyorum habere ve karara. Kadýnýn mal gibi dövülmesine, hele hele olur olmaz sebeplerle dövülmesine hiçbir akl-ý selim müslüman evet demez. Kabul, Peygamber efendimiz(S) de hiçbir þekilde eþlerini döverek cezalandýrmamýþ veya terbiye etmemiþ. Peki ama o kapý gibi Kur'an ayetini ne yapacaðýz? Zamana ve zemine göre yahudi alimlerinin Allah'ýn muhkem ayetlerini eðip-büktükleri gibi bizler de mi eðip-bükeceðiz? Yoksa, ''hernekadar çaðdaþ toplumlara hatta ben müslümaným diyen kadýn ve erkeklere anlatmasý güç olsa da, serkeþlik yapan bir kadýn dövülmesi, kendinden önce diðer cezalandýrma yöntemlerinin uygulanmasýndan sonra baþvurulabilecek kur'ani bir cezalandýrma yöntemidir'' mi diyeceðiz.

...>>>>> devamý için
http://temiz_yasam.sitemynet.com/Temiz_Yasam/id1.htm


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 23.03.2007 - 17:11 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 23.03.2007 - 16:32
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: tv lerdeki ahlak dışı görüntülere savaşa var mısınız!!!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
http://www.temizyasam.net/?page=icerik&action=konular&id=34

http://temiz_yasam.sitemynet.com/Temiz_Yasam/id10.htm

http://www.temizyasam.net/?page=icerik&action=konular&id=34

http://temizyasam.kayyo.com//forumum/viewtopic.php?p=203#203


sayfalarýna da eklendi.
Gönderme Tarihi: 10.02.2007 - 15:41
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kur'an Okumaları....
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
A temiz kardeþim, eklemelerinizi beðenmediðimi nerden çýkardýnýz ki? Bilakis o sayfaya ben de ekleme yaptým. Arada bir yapmaya da devam edeceðim inþallah.
Aynen ben de önce emeklemek sonra yürümek... diyorum. Sanýrým emeklemenin tarifinde anlaþamýyoruz. Bence emeklemek, bir müslümanýn kendi hayat kitabý olan Kur'an'ý anladýðý dilde okumuþ olmasýdýr, namazlý niyazlý olmasýdýr, kýzsa tesettürlü olmasýdýr v.s. Bunlarý hiç yapmadan bunlarýn dýþýnda þeylere yönelmesi ancak yürümek ve koþmak olarak deðerlendirilebilinir. Bu þekilde nice yürüyen ve koþan kardeþlerimiz var ki, namazlý, tesettürlü, ders halkalarýnda, islami hizmetlerde, hayatýnda bir kere olsun Kitab'ýný anlayarak okumamýþ. Bu hepimizin ayýbý deðilmidir sizce? Bu kitap bizden davacý olmazmý? Piyasadaki binbir çeþit islam anlayýþýnýn kaynaðý da okumamak deðil midir?
Karþýsýnda bir bal kavanozu olupta ondan yemeyen insanlar olmuþuz, birileri yanýmýza gelip balýn faziletlerinden, þifasýndan, tadýndan bahsediyor, bizde onun anlattýklarýyla balý baþkalarýna tarif ve tavsiye ediyoruz.
KARDEÞLERE DÝYORUM KÝ, GELÝN, FATÝHA'DAN BAÞLAYIP NAS'TA BÝTÝRMEK ÜZERE KÝTABINIZI BÝR KERE OKUYUN, RABBÝNÝZ'ÝN HÝTABINA BÝZZAT MUHATAP OLUN, KONULARIN ÝÞLENÝÞ ÞEKLÝNE, HER SAYFADA HATTA HER BÝRKAÇ AYETTE SÝZÝ BAÞKA YERLERE ALIP GÖTÜRMESÝNE DÝKKAT EDÝN, RABBÝNÝZ'ÝN MÜJDELERÝNE, AZARLAMALARINA VE CEZALANDIRMALARINA BÝZZAT ÞAHÝTLÝK EDÝN, O'NUN BÝZÝM MUTLULUÐUMUZ ÝÇÝN BELÝRLEDÝÐÝ KURALLARINI BÝZZAT DUYARAK UYGULAYIN, ANLAYAMADIÐINIZ YERLERÝ BÝLENLERE SORARAK ANLAYIN. SONRA DA BU DERYAYA DALIP ÇIKMIÞ BÝRÝ OLARAK ÝNSANLARA DERYAYI UZUN UZUN ANLATIN, BALI ANLATIN. HATTA ANLATMAYIN, BAÞKALARINI DA BU DERYAYA DALDIRIN, BALDAN TATTIRIN.
Ben bunu sadece burda demiyorum... Madem burda kimsenin böyle bir hedefi yok bana bu konuda bu forumda susmak düþer temiz kardeþim. Herkesin eline zorla kitabý tutuþturup okutacak imkanýmýz yokki sanal dünyada.
Beni üzen, ayný sancýyý çeken birkaç kardeþinde bu konuya ilgisiz kalmasýdýr. Bu þekliyle çaðrýmý sahiplenselerdi ve öncülüðünü yapsalardý 5-10 kardeþimizin Kur'anla tanýþmasýna ve haþir-neþir olmasýna vesile olabilirlerdi diye düþünüyorum.
Gönderme Tarihi: 06.02.2007 - 19:41
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: tv lerdeki ahlak dışı görüntülere savaşa var mısınız!!!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
RE: El Cevap (iyi oku).....Emredersin Aaabi!!!
61 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý erdal58

Eðer bu iþi yapanlar ibrahim soluklu olsalardý onun gibi dertli onun gibi allah aþkýyla yanýp tutuþsaydýlar onlara su taþýyacak karýncayý burda aramazlardý arkadaþým.Siz hele bir ibrahim olun Allah o karýncalarý size yollýyacaktýr merak etmeyin hatta siz yardým istemeden o sizin yardýmýnýza koþacaktýr..



Baþlýðýndan tut son noktasýna kadar saygýsýzlýk ve ukelalýk kokuyor bu yazýnýn. Sen baþkasýna iyi oku diye emrederken kendini unutur musun delikanlý?
Benim yazýmda ''Ýbrahim'' bir sembol. Allah'a layýkýyla kul olmak isteyenlerin adýdýr Ýbrahim ve az da olsa toplumda zaten vardýr ''Ýbrahim''. Yani temiz yaþayan toplumun mecazi adý olarak kullandým ''Ýbrahim''i. Onu yakan ateþse, ahlaksýzlýklar, çirkinlikler, isyanlar ve inançsýzlýklardýr. Karýnca misali su taþýmak ta, bunlarla elinden geldiðince mücadele etmek, hatta en nihayetinde yok olmalarý için çalýþmaktýr.
Gönderme Tarihi: 05.02.2007 - 21:27
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: YA RABBİM CANIM YANIYOR,RUHUM ACIYOR,BOĞULUYORUM
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Ayný þeylerden þikayetçiyiz... Ve birþeyler yapmak istiyoruz... O halde þuradaki ''teklif''e bir göz atýn derim. http://temiz_yasam.sitemynet.com/Temiz_Yasam/id7.htm

Bereketli çalýþmalarda buluþmak üzere...

Gönderme Tarihi: 05.02.2007 - 20:59
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: tv lerdeki ahlak dışı görüntülere savaşa var mısınız!!!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
GEREK ADRESÝ VERÝLEN DÝÐER FORUMLARDA GEREKSE BURDA BAKIYORUM DA GENÇLER HEP ÝÞÝN LAFINDA... KOPYALA-YAPIÞTIR METOTLARIYLA EN ÝYÝ KULLUÐU YAPTIÐINI SANIYORLAR. ÝÞÝ LAFTAN KURTARIP AMELE DÖKMEK ÝSTEYENLER OLUNCA DA HEMEN ELEÞTÝRÝ VE ÜMÝT KIRMALAR. YAPMAYIN BÖYLE! HERKES KAFASINA GÖRE BÝR ''DOÐRU'' BELÝRLEMÝÞ GÝDÝYOR. BIRAKIN DA BU ÇÝRKÝNLÝKLERLE BU ÞEKÝLDE MÜCADELE ETMEYÝ DOÐRU BULANLAR BÝLDÝKLERÝNÝ YAPSINLAR. YAPIYORLAR ZATEN, SÝZ ELEÞTÝRDÝNÝZ DÝYE VEYA BOÞA EMEK SARFETMEK DEDÝNÝZ DÝYE BUNDAN VAZGEÇECEK DEÐÝLLER. AMA BÝR KARINCA MÝSALÝ ÝBRAHÝMÝ YAKAN ATEÞE SU TAÞIYABÝLMEKSE AMAÇ, KARINCANIN ÜMÝDÝNÝ KIRMAYIN.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ramazanoglu tarafından, 05.02.2007 - 16:57 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 05.02.2007 - 16:55
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KARUN UN HAZİNELERİ...
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Ben de hem genel kültür olarak bilgimiz olsun diye, hem de benzerlikler görülsün diye ayný konunun Tevrat verziyonunu alýntýlýyorum:

7 Levi oðlu Kehat oðlu Yishar oðlu Korah(KARUN), Ruben soyundan Eliavoðullarý`ndan Datan, Aviram ve Pelet oðlu On toplulukça seçilen, tanýnmýþ iki yüz elli Ýsrailli önderle birlikte Musa`ya baþkaldýrdý.


8 Sonra (Musa) Korah`la yandaþlarýna þöyle dedi: ''Sabah RAB kimin kendisine ait olduðunu, kimin kutsal olduðunu açýklayacak ve o kiþiyi huzuruna çaðýracak. RAB seçeceði kiþiyi huzuruna çaðýracak.


9 Ey Korah ve yandaþlarý, kendinize buhurdanlar alýn.''


10 Musa Korah`la konuþmasýný þöyle sürdürdü: ''Ey Levililer, beni dinleyin!


11 Ey Korah, senin ve yandaþlarýnýn böyle toplanmasý RAB`be karþý gelmektir. Harun kim ki, ona dil uzatýyorsunuz?''


12 Sonra Korah`a, ''Yarýn sen ve bütün yandaþlarýn -sen de, onlar da- RAB`bin önünde bulunmak için gelin'' dedi, ''Harun da gelsin.''


13 Korah bütün topluluðu Musa`yla Harun`un karþýsýnda Buluþma Çadýrý`nýn giriþ bölümünde toplayýnca, RAB`bin görkemi bütün topluluða göründü.


14 RAB Musa`ya, ''Topluluða söyle, Korah`ýn, Datan`ýn, Aviram`ýn çadýrlarýndan uzaklaþsýnlar'' dedi.


15 Bunun üzerine topluluk Korah, Datan ve Aviram`ýn çadýrlarýndan uzaklaþtý. Datan`la Aviram çýkýp karýlarý, küçük büyük çocuklarýyla birlikte çadýrlarýnýn önünde durdular.


16 Musa konuþmasýný bitirir bitirmez Korah, Datan ve Aviram`ýn altýndaki yer yarýldý.


17 Yer yarýldý, onlarý, ailelerini, Korah`ýn adamlarýyla mallarýný yuttu.

(Tevrat)
Gönderme Tarihi: 04.02.2007 - 17:38
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: tv lerdeki ahlak dışı görüntülere savaşa var mısınız!!!
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
61 Mesaj -
Kardeþim, bu ne muhteþem duadýr böyle... Bütün zerrelerimle AAAMÝÝÝÝN diyorum. agla agla
Rabbim de sizi ''gir cennetime'' dediði kullarýndan eylesin.
Gönderme Tarihi: 04.02.2007 - 16:54
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kıyamet koptuktan sonra medya yorumları...
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
Kıyamet koptuktan sonra medya yorumları...
61 Mesaj -
Sabah : Biz Öldük!

Anadolu ajansý : Kýyamet koptu (A.A)

Zaman : Biz demiþtik, böyle olacagý belliydi!

Dünya Gazetesi : IMKB' de endeks bir daha
yükselmeyecek.

Vakit : Laiklerden hesap sorulacak

Hafta Sonu : Ayhan Iþýk ile Hülya Avþar gizlice
buluþtular

Erkekçe : Ayýn hurisi

Fanatik Gazetesi : Bu maçýn galibi yok!

Cumhuriyet : Sonunda Ata'mýza kavuþtuk.

Bilim Teknik : Evren hakkýnda bütün
bilmediklerimiz...

Oyun dergisi : Game Over

Elle : Yargý gününde anýnda 10 kilo verin!

Para : Kýyametten kâr yapmanýn 100 yolu

Star Gazetesi : Þok! Kandýrýldýk, Þeytan aslýnda
iyiymiþ!

Milli Gazete : Adil düzene geçiþ kanlý oldu.

Aktüel : Mahþer günü yanýnýzda olmasý gereken 2
þey: Sevaplar ve Isýya dayanýklý elbise

Auto Show : Sýrat köprüsünde saniyede 100 km ye
ulaþan son model arabalar

Arena Ugur Dündar : Cennete rüþvetle kaçak giren
günahkarlarýn tüyler ürperten dosyasi

Hürriyet Ertugrul Özkök : Ýyimserligi elden
býrakmayalým, hiç olmazsa cehennemde ýsýnmak için yakýt parasý yok!

Milliyet Meral Tamer : Zebaniler, delik kazanlarýn
üreticisini Seytan'a þikayet etti.

Radikal : Yeni dosyayý açýyoruz: Yeþil itiraf
ediyor. Aslýnda kýyametten Susurluk çetesi sorumlu.

Show TV Reha Muhtar : Sayýn Zebani, kazanlarýn
yanýnda terlemiyor musunuz?

ATV Hakan Aygün : Mahþer yerinde Fordculuk çok
yaygýn,izliyorsunuz sayýn seyirciler, býyýklý bey, nasýl arka saflarda
çalýþýyor...

Kanal 6 : Ýzliyorsunuz sayýn seyirciler,kazanlarýn
içi bir volkan gibi, insanlar baðrýþ çaðrýþ yanýyor, kýzarýyor...

Baþbakanlýk Basýn ve Halkla Ýliþkiler Dairesi
Baþkanlýðý : Devletimiz, bütün yaralarý saracaktýr.

(''Temiz Yaþam Forum'' dan ''Aydoðdu''ya teþekkürler)
Gönderme Tarihi: 04.02.2007 - 16:18
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kur'an Okumaları....
Ramazanoglu su an offline Ramazanoglu  
RE: Kur’an’a Saygımız Nasıl Olacak?
61 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý NurBahcesi


Her müslümanýn evinde Kur’an-ý Kerim bulunduðuna göre bu ulvi kitaba karþý daima hörmetli bulunmamýz gerekir. Kütübhanemizin en yüksek yerinde temiz bir örtüye sarmak suretiyle muhafaza etmeliyiz. Okuyacaðýmýz zaman büyük bir saygý ile açmalýyýz ve öyle okumalýyýz.



''NurBahçesi'' kardeþ, eklemen için teþekkürler. Ben de diyorum ki, kütüphanemizin en yüksek yerinde, temiz bir örtüye sarýlmýþ Mushaf'ýmýz olsun, ama elimizin altýnda, baþucumuzda hatta çocuklarýn bile kolayca alýp karýþtýrabileceði yakýnlýkta da meallerimiz olsun.


SOMUT OLARAK; ''EVET BEN, ÞU GÜNDEN BAÞLAMAK ÜZERE ÞU SÜRE ÝÇÝNDE BAÞTAN SONA BÝR KUR'AN MEALÝNÝ OKUYUP BÝTÝRECEÐÝM'' DÝYECEK KARDEÞLER YAZARSA TEÞVÝK EDÝCÝ OLACAKTIR SANIRIM.
Gönderme Tarihi: 04.02.2007 - 00:19
Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara Ramazanoglu üyenin Profiline bak Ramazanoglu üyeye özel mesaj gönder Ramazanoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 645 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ambulans64 (60), salihbayram (52), opel (54), islamci_genc (37), celal1974 (50), savage41xxx (52), LAZPARATOR61 (45), kral29 (35), siseyna (43), demir_kralll (33), yepremreha (47), YA_rab (31), zompur (54), ALMILA_GÜL (56), Mystigue (53), kecmk (53), akpinar61 (59), aqabe (60), agenc24 (52), y.erkek (52), internet22 (41), kutsalsavasc&ya.. (37), karindas (45), sehadet_61 (46), Serdar_ (44), bahtiyar28 (54), maun (42), bayramsalih (52), arifünal (64), HANCEREN (55), mecruh (45), MuSLimaNKa (34), bilalkale (50), DeLiCaN (944), veysel setdibi (62), tilli (51), erzurumlunet (46), sema_ihl (38), cemre (52), m.kara (58), yyunuss (39), x_X_x (41), Muhammed1968 (57), hçerçi (72), lcd (47), fatihreis (39), Baharayyildiz (40), haci_nl (47), cemil (46), yakupakyuz (60), gazikoc58 (51), Ankebut57 (45), L a V i N i a (40), sofu_23 (51), Beyaz dilek&cce.. (40), tabu (50), sümbül (37), yakupalan (45), Alperen Eren (46), HikmetSagir (81), YaSaX (44), Barnabas (39), islamasevdal&ya.. (38), ilyas1970 (54), criminalist (52), Ayhan-61 (58), nurayaz (30), mörscher (58), basmuharrir (58), Goodmanx (57), mahmut1968 (56), djnefret (41), karadeniz krali (54), ayseli (58), cengo06 (62), yasarerkek (52), hz.ömer (37), ismailxxx (46), tayyarozbak (40), karamurat1 (51), sari_kiz (38), kaslim (42), ayyildiz_70 (34), The Mediterrane.. (53), bahadir (50), ~TUTI~ (37), dostahasret (43), Selinnurx (56), apocalyptica (45), markat (46), derlerkahin (46), isa dogan (50), EROL AKBULUT (56), Yaseminnur (37), sehadet_aski (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61187 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.