dexamethasone fluvoxamine chloroquine fluvoxamine generique kaletra 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Kadın kocasına saygıyla yükümlüdür

önceki konu   diğer konu
15 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hamide su an offline hamide  
Kadın kocasına saygıyla yükümlüdür
88 Mesaj -
Eþlerin akrabalarýyla olan iliþkileri hakkýnda yanlýþ bilgiler var. Hangi kuralýn nerede ve kimin için geçerli olduðunu bilmiyoruz.

Söz geliþi, “Gelin kocasýnýn anne ve babasýna hizmet etmek, saygý göstermek zorunda deðil” sözü çok yanlýþ anlaþýlýyor. Buradaki zorunluluk, “hukukî” zorunluluktur; yoksa dinî ve vicdanî zorunluluk deðildir. Kadýn, kocasýna itaat etmek, isteklerini yapmakla yükümlüdür

Öncelikle, “Bizim küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygý duymayan bizden deðildir” þeklinde hadis var. Býrakýn eþinizin anne ve babasýný, hiç tanýmadýðýnýz bir Müslüman büyüðünüze bile yardýmcý olmak zorundasýnýz.

“Bir kimse, kendisi için istediðini mü’min kardeþi için de istemedikçe, tam iman etmiþ olmaz”, “Size yapýlmasýný istemediðiniz bir þeyi, mü’min kardeþinize de yapmayýn”, “Komþusu aç iken tok yatan bizden deðildir”, “Müslüman, elinden ve dilinden diðer Müslümanlarýn selâmette olduðu kimsedir” gibi sayýsýz hadisi hepiniz bilirsiniz.

Acaba bunlar içinde, “Ancak eþinizin anne babasý ve akrabalarý hariç” diye bir hüküm var mý?

Yok! Aksine, hiç tanýmadýðýnýz bir Müslüman için geçerli olan kurallar, eþinizin anne babasý için çok daha geçerli ve önemlidir.

Hem erkek olsun kadýn olsun, eþinizi memnun etmek zorundasýnýz. Karþýlýklý olarak birbirinizi memnun edeceksiniz ki, hakkýnýzý birbirinize helâl edebilesiniz.

Acaba hangi kadýn, kendi anne ve babasýna hürmet etmeyen bir erkeðe hakkýný helâl edebilir?

Hangi erkek, kendi anne ve babasýna saygý göstermeyen bir hanýmdan memnun olabilir?

Her þeye raðmen helâllik alsanýz bile, size karþý kalbi kýrgýn ve buruk olacaktýr. Eþinizi mutlu etmek istemez misiniz?
Gönderen: 04.01.2010 - 17:27
Bu Mesaji Bildir   hamide üyenin diger mesajlarini ara hamide üyenin Profiline bak hamide üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
ANA-BABA RIZASI = ALLAH RIZASI
922 Mesaj -
ANA-BABA RIZASI, ALLAH RIZASI
(MEHMET ILDIRAR)

Allah Azimüþþan, Kur'an'da Ümmet-i Muhammed olarak kadýn ve erkek cümlemize, ana-babaya itaati emretti.
Öyle ki, ana-babaya itaat etmeyenin durumu Allah'a isyan etmek gibi oldu.

Peki ana-babaya itaat nasýl olacak ?
Ana-babaya güzel davranmakla, sohbetle, hukuklarýna riayetle, sýkýntý ve meþakkatlerine katlanmakla itaat edilecek.
Ýtaatin þekli bu. Güzel davranýþ, güzel edep, bütün haklarýna dikkat, yedirmek, içirmek, giydirmek, ihtiyaçlarýný karþýlamak gibi...

Beþ vakit namazýn sonunda ana-baba için dua etmek de itaatten sayýldý.
Ana-babasýna itaatte kusur iþleyip piþmanlýk çekenler için böyle bir fýrsat var.
Hacca gider, orucunu tutar ve benzeri hayýrlý iþlerinin sevabýna ana-babalarýný ortak eder, onlara hediye ederler.
Onlarýn niyetine, salâvat getirir, Kur'an okuyup, dua ederler.

Ýtaat meselesinde sýnýr þudur:
Allah'a isyan hususunda, günah sayýlan meselelerde ananýn-babanýn ve Ümmet-i Muhammed'in hukukuna riayet edilmez.
Ana-babaya, komþuya veya akrabaya itaat edeyim derken Allah'a isyan edilmez.
Allah'a isyan edilen meselede, ana-babaya, komþuya, arkadaþa, akrabaya, kimseye itaat etmek olmaz.

Ana-babaya itaatte evli kadýnlarýn dikkat etmesi gereken bir hususu da belirtelim:
Kadýnlar önce iman ve namaz sonra koca hukukundan ve sonra diðer sorumluluklarýndan sorguya çekilir.
Evlilikle birlikte, kocanýn haklarý ana-baba haklarýnýn önüne geçer.

Þimdi Hz. Peygamber s.a.v. ve kâmil zatlarýn sözleriyle ana-baba hukukunu ifade edelim:

Yemenli bir adam, savaþmak için Rasulullah s.a.v. Efendimiz'in yanýna geldi. Peygamber s.a.v .:

- Annenle baban sana harbe gitmen için izin verdi mi, diye sordu.

- Hayýr , dedi Yemenli adam. Peygamber s.a.v .:

- Öyleyse dön, onlardan izin al. Eðer izin verirlerse bize katýl, aksi halde elinden geldiði kadar onlara hizmet et.
Çünkü bu, imandan sonra kulun Allah'a kavuþacaðý en güzel ameldir, buyurdu.

Bir baþka hadis-i þerifte þöyle buyuruluyor: "Ana-babaya itaat, (nafile olan) namaz, oruç, hac, umre ve cihaddan efdaldir."

Allah, Hz. Musa a.s.'a: "Kim ana-babasýna iyilik yaparsa bana iyilik yapar. Kim asi olursa, bana isyan etmiþ olur" diye vahyetti.
"Anaya-babaya asi gelen kimse, ne yaparsa yapsýn, cennete giremez.
Cennet kokusu beþyüz senelik yoldan duyulduðu halde ana-babaya asi olanlar duyamaz."

Ana ve babasýna saðlýðýnda hizmeti dokunmayanlar, onlarý razý edemeyenler,
þimdi hayýrlý ameller yaparak onlarýn ruhlarýna baðýþlasýnlar.

Ebu Hureyre r.a.'dan rivayet edilmiþtir: Bir kiþi Hz. Peygamber s.a.v.'in yanýna gelerek:

- Ey Allah'ýn Rasulü! En fazla kime iyilikte bulunayým, diye sordu. Peygamber s.a.v .:

- Annene , buyurdu. Adam:

- Daha sonra kime, diye sordu. Yine "annene" cevabýný aldý. Adam üçüncü kez sorduðunda cevap yine ayný oldu. Adam tekrar:

- Daha sonra kime, diye sordu. Bu kez:

- Babana , cevabýný aldý.

Hz. Musa a.s ., "Ya Rabbi! Benim cennet komþum kim ?" diye merak eder.
Kendisine "Filan yerdeki genç bir kasap" denir. O da bu cennet komþusunu görmeye gider. Kasabý görünce:

- Allah için misafir kabul eder misin delikanlý, diye sorar. Kasap onu tanýmaz ama kabul eder, evine götürüp aðýrlar.

Evde kasabýn yaþlý, yataðýndan kalkamayan bir annesi vardýr.
Kasap getirdiði eti piþirir, annesini doyurur. Sonra üstünü deðiþtirir, rahat etmesi için elinden geleni yapar.
Kadýn oðluna bakar ve bir þeyler fýsýldar. Musa a.s. merak eder, "Annen ne dedi ?" diye sorar. Genç:

- Allah seni cennette Musa'ya komþu yapsýn dedi.

Musa a.s. kendisini tanýtýr;

- Cennet komþum sensin, der.

Bir annenin duasýnýn bereketine bakýn ki, cennette peygamberlerle komþuluða vesile oluyor.
Bunun aksine, yanýnda ana-babasý yaþlanýp da onlara hizmetten, hürmetten geri kalanlara ise Peygamber s.a.v. Efendimiz,
"burunlarý yere sürünsün" diyor.

Ne amel yaparsan yap, ana-babana asi olma, onlarýn hoþnutluðunu kazan.
Ana-babaya isyan eden, onlara Allah'ýn hükümlerine uygun þekilde itaat etmeyen cennete giremez.

Anne ve babanýn duasýný al, bu senin için iyi olur.
Gönderen: 06.01.2010 - 01:24
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
calikususen su an offline calikususen  
36 Mesaj -
hamide
sonunda cok güzel ifade edmiþsiniz
kadýnýn kocasýnýn ailesine saygýdan
ve kocanýnda kadýnýn ailesine hürmeten bahis edmiþsiniz
cok güzel keþke bunu gercekden her iki tarafda dikkate alabilse
tek taraflý iyilik saðlikli olmuyor
cünkü bir taraf cok yýpranýyor
kocanýn ailesinin saygýyý kiþiliklerinden dolayý hakedip edmemeleride
þöyle dursun
10 beraber kalýyorsunuz kocanýzýn ailesiyle saygýda kusur etmiyorsunuz herþeye raðmen
gün geliyor kocanýzýn ailenize karþý hürmetsiz tavrý bunaltýyor
ve kocasýnýn ailesin ekarþý fedakarlýk yapamaz hale gelip kendi yuva ve düzenini kurmak isdemesi
kocanýn ailesi tarafýndan ayrýlýk sebebi olarak yeterli görünüp
caðrýn þunun babasýný götürsün denile biliniyor .ozman gercek yüzleri ortaya cýkýyor
biz saygý edelim diyerek kula kuluk edmiþik
kiþiliðimiz ve hürüyetimiz onlarýn elinde oyuncak olmuþ.
kararlarýnýz ve isdekleriniz onlarýn onayladýðý doðrulta olduðu mütetce kabul görüyorsunuz
aksi halde diþlanýp küsülüp galiye alýnmýyorsunuz,cünkü siz artýk kýz evinden cikdiniz ve oðlan evine girdiniz
sizin buryala iyi olmanýz gerekir halbuki koca eþinin ailesine anne ve baba dememekde birkez bile, kadeþlerinin düðününde bulunmasýna bile müsade edilmedi, kocamýn rýzasý olmasa gidemem diyerek yüreðine taþ basmýþ oturmuþ bir eþ nereye kadar hakk ve hukukunu dalep etmeden dayana bilir,
fakat hakký olaný söylediðinde burda hakk yok burda görev var sen görevini yapýnca hakkýný saden alýrsýn diyerek
duygularýn ignore edien bir ortama insan ne kadar dayanabilir?dayanmalýmýdýr ?yapýlan hakksýzlýklara ayrý oturma kararý almakla boþanmayý gerktirecek bir sucmu iþlemiþ oluyor? Yuva bu kadar ucuz olan insanlara
saygý nasýl gösderilir? onlarýn isdediði doðrultuda yaþamak ilemi?
bu sorularýma cevap bulmakda yardýmcý olursanýz sevinirim.
allaýn emri doðrultusunda evlilik cenneten bir köþe
halbuki sacma ve yanliþ kültürün ardýna saklanarak haksýslýklarla ve cillelerle bir evlilik cehenemden farklý olabilirmi?
allahým insanlara zülüm etmez insanlar kendi kendine zülüm edermiþ CAHÝLÝÐÝNDEN
allahým cümlemizi yanliþlara götüren cahilikden aydýnlýða cýkarsýn inþallah
ayýrdýðýnýz vakitden dolayý
Gönderen: 06.01.2010 - 08:46
Bu Mesaji Bildir   calikususen üyenin diger mesajlarini ara calikususen üyenin Profiline bak calikususen üyeye özel mesaj gönder calikususen üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
Esler Arasındaki İliskiler
922 Mesaj -
Toplumun çekirdeðini oluþturan aile olduðu için, en çok önem vermemiz gereken konu da bu olmalý

Bir Hadis-i þerifte buyuruluyorki:
"Cehennem halkýnýn ekseriyetini kadýnlarýn teþkil ettiðini gördüm. Sebebi de çok lanet ederler ve kocalarýna karþý küfran-ý nimette bulunurlar." [Buhari]

Kadýn kocasýný üzmemelidir.
Bir gün Hazret-i Fatýma aðlayarak babasýnýn huzuruna geldi. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
- Ya Fatýma niçin aðlýyorsun?
- Kasýtsýz söylediðim bir sözden Ali bana kýzdý. Özür diledim. Fakat onu üzdüðüm için aðlýyorum.
- Kýzým bilmez misin ALLAHü teâlânýn rýzasý kocanýn rýzasýna baðlýdýr.
Ne mutlu o kadýna ki daima kocasýnýn rýzasýný arar kocasý ondan razý olur.
Kadýnlar için en üstün ibadet kocasýna itaattir.
Erkek hanýmýndan razý olunca o kadýn istediði kapýdan Cennete girmeye hak kazanýr.
Kocasýný üzen kadýn onu razý edinceye kadar ALLAHü teâlânýn lanetinde olur. [R. Nasýhin]

"Kadýn kocasýndan izinsiz [ana baba kardeþleri dahil] hiç kimseyi evine alamaz nafile namaz kýlamaz.'' [Taberani]

Hadis-i þerifte buyuruluyor ki:
"Kocanýn hanýmý üzerindeki hakký benim sizin üzerinizdeki hakkým gibidir.
O halde kocasýnýn hakkýný gözetmeyen ALLAH ü teâlânýn hakkýný gözetmemiþ olur." [Þir'a]

Koca hakkýna riayet kadýna cihad etmiþ gibi sevap kazandýrýr.. Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
"Koca hakkýna riayet ALLAH yolunda cihad etmek gibidir." [Taberani]

"Kadýn kocasýndan izinsiz olarak nafile oruç tutamaz.. Eðer tutarsa aç ve susuz kalmýþ olur sevap kazanamaz.
Kocasýndan izinsiz evinden dýþarý çýkamaz.. Çýkarsa gökteki melekler geri evine dönünceye kadar ona lanet eder." [Taberani]

"Bir erkek ihtiyacý için hanýmýný çaðýrsa kadýn tandýr baþýnda olsa da hemen ihtiyacýna cevap versin!" [Tirmizi]

"Kocasý çaðýrdýðý halde yataða gelmeyen kadýna melekler sabaha kadar lanet eder." [Buhari]

"Kadýn kocasýnýn izni olmadan kendi malýný da harcayamaz." [Taberani]

"Ýzinsiz evden çýkan kadýna kocasý razý oluncaya kadar güneþin ve ayýn doðduðu her þey lanet eder." [Deylemi]

"Kadýnlarýnýzý süslü giyinmekten men ediniz! Beni Ýsrail kadýnlarý süslü giyinip camiye gururlanarak yürüdükleri için lanetlenmiþlerdir." [Ýbni Mace]

"Kocasý razý oluncaya kadar kadýnýn namazlarý ve hiçbir iyiliði kabul olmaz." [Taberani]

"Kadýn kocasýnýn hakkýný ödemedikçe ALLAHü teâlânýn hakkýný ödemiþ olmaz." [Taberani]

"Kadýnýn üzerinde en büyük hak sahibi kocasýdýr erkeðin de anasýdýr." [Hakim]

Bir kadýndan kocasý razý olmazsa kadýn günahýnýn cezasýný çektikten sonra Cennete girer.
Cennete sadece kâfirler girmez.: Müslümanýn günahý çok olsa da sonunda mutlaka Cennete girer.

Karý koca iyi geçinip birbirlerinin rýzalarýný almaya çalýþmalýdýr.

alinti

selametle
Gönderen: 07.01.2010 - 00:56
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
Yok öyle yağma....
1576 Mesaj -


Gelin kayýnvalidesine-kayýnbabasýna bakmakla yükümlüdür derken, neredeyse bunun hükmünün neredeyse farz olduðunu demek ister gibisiniz.!
Bu yine ayný zamada damat bey içinde kesin delillerle geçerlidir efendim,.

Bakmak zorunda deðildir.. Ama iman etmiþ salih biri bu görevini zaten yapar.. Hamd olsun ki bu türk kültürünede çok güzel yerleþmiþtir.. Hadislerle konuyu güçlendirmiþ olmanýz ve en sonundaki adil cümleleri eklemeniz çok güzel..



* * * * * * * * * Hocalarýmýz hutbelerden kadýn kocasýný üzmesin, kadýn þöyle yapsýn haným böyle yapmalý diye diye diye ,

erkek hanýmýna karþý sorumluluðunu unuttu gitti !!! Neredeyse hanýmýna karþý sorumluluðu olmadýðýný düþünmeye baþladýlar.

Annelerimiz yýllardýr kulaklarýmýza eþlerimize karþý nasýl davranmamýz gerektiðini söylerken ERKEKlerimiz saðda solda koþuþturuyorlardý.

Hanýmlar bu konuda erkeklerden daha bilinçli istatistiklere göre..

Ama yinede her iki taraf üzerine düþeni yapmalýdýr.. Zira o yuva yuva olmaktan çýkýp savaþ alanýna döner mazaAllah....
Kadin degil ayni sekilde erkekte hanimina saygiyla yükümlüdür efendim!

Ayrýca iyi bir eþ hamd sebebidir..

"Ev"lerinizin "yuva" olmasý temennisi ile....




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 07.01.2010 - 20:00 tarihinde.
Gönderen: 07.01.2010 - 19:58
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Konu icon    Erkeğin hanımına karşı vazifesi..
Moderator


4254 Mesaj -
Erkeðin hanýmýna karþý vazifesi..
Erkeðin kadýna karþý vazifelerini Ýslam kitablarý uzun uzun yazmaktadýr. Biz, buraya uygun, kýsa ve faideli olduðunu görerek, Erzurumlu Ýbrahim Hakký hazretlerinin (ölümü: 1195: Siirt, Tillo), Marifetname kitabýnda olaný aynen aþaðýda bildiriyoruz:

Ey aziz! Erkeðin hanýmýyla görüþmesinde, otuz þeyi yapmasý lazýmdýr:

Ona karþý her zaman, güzel huylu olmalýdýr.

Ona karþý her zaman, yumuþak davranmalýdýr.

Eve gelince hanýma selam vermeli (yani selamün aleyküm demeli) ve nasýlsýn? diye hatýrýný sormalýdýr.


Çocuklarý terbiyede; ona yardým etmelidir. Çünkü, bebek, anasýna gece-gündüz aðlayýp, hiç rahat vermez. Onu insafsýzca üzen bir alacaklýdýr. O halde, ona imdat edene, Allahü teâlâ yardým eder.

Hanýmýna, memlekette adet olan elbisenin, çamaþýrýn en kýymetlisini giydermelidir. Ev içinde, her istediði güzel þeyleri giydirmelidir. Sokaða çýkarken, bunlarý da örtmeli, yabancýya göstermemelidir.

Ýyi þeyler yedirmelidir. Zengin ise, helal olan herþeyi almalýdýr. Ona geniþ, kullanýþlý, sýhhi ve Ýslam hanýmýna yakýþan elbise ve nefis ta'am te'min etmeyi, kendine borç bilmelidir.

Nafakasýný sýkmamalý, israf da etmemelidir. Ailenin nafakasýna verilen paranýn sevabý, sadaka sevabýndan daha çoktur. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: “Gaza için sarfedilen, köle azad etmek için, fakire sadaka vermek için ve evindekilerin nafakasý için sarfedilen altýnlarýn en üstünü ve sevabý çok olaný, evin nafakasýna verilen altýnýn sevabýdýr.”

Hiç olmazsa haftada bir kere tatlý yedirmelidir. Yemeði yalnýz yememelidir, çoluk - çocukla yemek sevabtýr. En mühim þey, nafakayý, helalden kazanýp, helalden yedirmektir.

Hanýmýný hiç dövmemelidr. Dünya iþlerindeki kusuru için, acý, sert söylememelidir. Kadýnlarýn kalbleri ince, nazik ve akýllarý farklý olduðundan, birbirlerine haset edenleri çoktur. Bu bakýmdan, bilhassa yeni evliler, uyanýk olmalý, ana, kýzkardeþ ve baþka kadýnlarýn, hanýmýný çekiþtirmelerine aldanmamalý, böyle þeyler söylemesine fýrsat vermemelidir. Böyle sözlere uyarak, hanýmsini incitmekten çok çekinmelidir.

Anasý, kýzkardeþleri için hanýmýnýn söylediklerine karþý da uynýk olmalý. Anaya eziyyet olunmasýna hiçbir suretle göz yummamalýdýr. Anasýna, kendisi, hanýmý ve çocuklarý, herhalükârda saygý göstermelidir. Ana-babaya, kayýnvalide ve kayýnpedere hürmet, hizmet edilmesi birinci vazife olmalýdýr. Büyüklerin rýzasýný, duasýný almaða çalýþmalý, hayýr dualarýný büyük kazanç bilmelidir.

Allahü teâlâ'nýn emirlerini yapmak hususunda olan kusuru için, bir günden çok dargýn durmamalýdýr.

Hanýmýnýn huysuzluklarýný, yumuþak karþýlamalýdýr. Çünkü, kadýnlar, eðri kaburga kemiðinden yaratýlmýþtýr. Akýllarý ve dinleri erkeklerden azdýr. Erkeðe emanet olunmuþlardýr. Gülerek tatlýlýkla geçinmek için alýnmýþlardýr.

Hanýmýnýn ahlakýnda bir deðiþiklik görürse, kabahati kendinde bulup, ben iyi olsaydým, o da böyle olmazdý, diye düþünmelidir. Evliyadan birinin hanýmý, huysuz idi. Buna hep sabreder, soranlara derdi ki, eðer onu baþarsam, ona sabredemiyen biri alýr da, ikisinin birden felakete düþmelerinden korkarým. Büyükler buyurmuþ ki, bir kimse ailesinin huysuzluðuna sabrederse, altý þey ziyandan kurtulur: Çocuk dayaktan, tabak-bardak kýrýlmaktan, ahýrdakiler dövülmekten, kedi sövülmekten, misafir gücendirilmekten, elbise yýrtýlmaktan kurtulur.

Hanýmý kýzýnca, susmalýdýr. Böylece kadýn, piþman olup, özür dilemeðe baþlar. Çünkü, o zayýftýr. Susunca maðlup olur.

Hanýmýnýn iyiliði çoðalýp, her iþi seve seve yapýnca, ona dua etmeli ve Allahü teâlâ'ya þükür etmelidir. Çünkü uygun bir kadýn büyük ni'mettir.

Hanýmý ile öyle olmalýdýr ki, kocam beni herkesten çok seviyor, bilsin!

Bakkal, kasap, çarþý, pazar iþlerini asla ona býrakmamalý. Evin idaresinde, onun fikrini sormalý. Dýþarýdaki büyük iþleri söyleyerek, onu üzmemelidir.

Hanýmýnýn cahilce hareketleri için, daima uyanýk bulunmalýdýr. Çünkü Âdem babamýz, ehli olan Havva anamýzýn daveti üzerine, yanlýþ iþ iþledi. Evde hakim, amir, erkek olmalýdýr. Kadýn deðil.

Hanýmýnýn, günah olmayan kusurlarýný görmezlikten gelmelidir. Günah iþ ve sözden vazgeçmesini ve namaza, oruca ve gusül abdesti almaða devam etmesini tatlý ve yumuþak sözlerle nasihat etmelidir. Kýymetli elbise ve ziynet eþyasý alacaðýný va'dederek ibadetleri yaptýrmalý, günahlarýný önlemelidir.

Hanýmýnýn ayýplarýný, sýrlarýný, herkesten gizlemelidir.

Hanýmýna latife, þaka yapmalý ve kadýnýn seviyesine inip onu hoþnud etmelidir. Nitekim, Allahü teâlâ'nýn sevgilisi "sallallahü aleyhi ve sellem", ezvac-ý mutahharasýna karþý, insanlarýn en zarifi idi. Hatta bir kerre Âiþe radiyallahü anha ile yarýþ etti. Âiþe validemiz geçti. Bir daha yarýþ ettiklerinde, Server-i alem (sallallahu aleyhi ve sellem) geçti. Müslümanýn ehli ile oynamasý, boþ ve günah deðildir, sevaptýr.

Hanýmýný cadde üstünde, parklara, oyun yerlerine, spor sahalarýna, mekteplere karþý olan evlerde oturtmamak, yabancý erkekleri görmesine, onlarla konuþmasýna sebep olmamaktýr. Müslümanlar, ailesini, iyi havalarda, çayýrlara, su kenarlarýna, haram bulunmayan, kalabalýk olmayan yerlere götürerek gezdirmeli, hava aldýrmalýdýr. Tatil günlerinde, kalabalýk zamanlarda gezdirmemelidir.

Hanýmýný tahsile, vazifeye, fitneye sebep olan yerlere göndermemektir.

Hanýmýna Kur'an-ý kerim okumasýný, farzlardan, haramlardan ona lazým olanlarý, öðretmelidir.


Haným, yalnýz evde, kocasýna karþý süslenip, baþka kimselere süslenmemelidir.

Hanýmýndan izinsiz sefere, hatta nafile hacca gitmemelidir. Sefer, insanýn adi yürüyüþü ile üç gün, üç gecelik yani 104 km.lik yoldur.

Hanýmý namaz kýlýyor ve erkeðine itaat ediyorsa, ondan baþka evlenmemelidir. Zira hanýmlarý arasýnda adalet ve eþitlik yapmýyanlar Cehenneme gideceklerdir. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Ýki hanýmý olup da, ikisine eþit bakmayan kimse, kýyamet günü, mahþer meydanýna yarýsý eðrilmiþ olarak gelecektir."

Hanýma, gamýný, kederini, düþmanlarýný, borçlarýný söylememelidir.

Ona, yanýnda ve yanýnda olmadýðý zamanlarda, hep hayýr dua etmeli, fena dua etmemelidir. Çünkü, gece-gündüz onun için çalýþmaktadýr. Onun ekmekçisi, aþçýsý, terzizi ve hamamcýsý ve malýnýn bekçisi ve yoldaþý ve munisi ve yarý ve nigarýdýr. (Ma'rifetnamenin yazýsý burada tamam oldu.)

Ýmam-ý Gazali buyuruyor ki, "Erkeðin vazifelerinden onikincisi, hanýmýný boþamamasýdýr. Zira Allahü teâlâ, bütün mübahlar [yani izin verdiði þeyler] içinde yalnýz, talak vermeyi [yani boþanmayý] sevmez, zaruret olmadýkça, birini incitmek caiz deðildir."

Dinini bilen ve seven erkekler, her hareketinde dine uyarak, hem kendilerine, hem de aile ve akrabasýna ve bütün mahluklara hayýrlý ve faideli olur. Bunun için, kýzýný seven ve onun dünyada ve ahirette mes'ud olmasýný isteyen, kýzýný Müslüman ve salih kimselere vermelidir. Mal ve apartman ve mevki sahibi deðil, din ve ahlak sahibi damat aramalýdýr. Peygamberimiz buyurdu ki, "Bir kimse, kýzýný fasýka verirse, Allahü teâlâ'nýn emanetine hiyanet etmiþ olur. emanete hiyanet edenlerin gideceði yer, Cehennem'dir." Bir hadis-i þerifte buyuruldu ki: "Kýzýný fasýka veren kimse, mel'undur."

Fasýk, kendini ve ailesini haramlara, günahlara sokan kimsedir

Gönderen: 07.01.2010 - 20:13
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hamide su an offline hamide  
islamda karı koca ilişkisi
88 Mesaj -
Aile ve aile fertlerinin karþýlýklý görevleri pedagoji, sosyoloji, hukuk vb. bilimlerin alanýna giren önemli konulardan biridir. Bu bilimlerin her biri, farklý bir açýdan bu konuya yaklaþmýþtýr. Biz burada bu yaklaþýmlarýn tümüne deðinecek durumda deðiliz. Sadece konuya bir eðitimci gözüyle bakýp neþeli ve huzurlu bir hayat için gerekli olan hususlarý açýklamak istiyoruz. Bu amaçla karý kocanýn görevlerini üç bölümde ele alýyoruz:

1. Karý kocanýn karþýlýklý görevleri

2. Kocanýn görevleri

3. Kadýnýn görevleri

Hemen belirtelim ki bu bölme, ev ve karý koca ile sýnýrlý bir bölmedir. Eðer bu çerçevenin dýþýna çýkacak olursak, baþka görevler de gündeme gelir. Eþlerin ailelerinin görevleri, toplumun karý koca karþýsýndaki görevleri, devletin bu husustaki görevleri vs. gibi. Ancak bu kýsa yazýda onlara deðinmemiz mümkün deðildir. Dolayýsýyla bu üç görevi esas alarak yazýmýzý üç bölüme ayýrýyoruz. Her bölümde kýsaca bu görevlerin bir kýsmýna deðineceðiz.

a) Karý kocanýn karþýlýklý görevleri:

1. Karþýlýklý saygý: Karý kocanýn birbirine saygý göstermesi ailenin ruh saðlýðý, sevginin artmasý ve aile temelinin saðlamlaþmasý açýsýndan büyük öneme sahiptir. Bu saygý, karý kocanýn birbirinin kiþiliðine deðer vermesini; birbirinin görüþlerine, düþüncelerine ve zevklerine saygý duymasýný kapsar ve hayatlarýnýn tüm alanlarýný güzel etkisi altýna alýr.

2. Karþýlýklý sevgi: Ýnsanlarýn birçok duygusal ihtiyacý vardýr ki en önemlilerinden biri de, sevgiye olan ihtiyaçtýr. Karý ve koca, birbirinin sevgisine ve ilgisine mazhar olmayý severler. Sevgisiz yaþamýn cazibesi yoktur; insanlarýn çoðu ondan kaçar. Allah’ýn Elçisi (s.a.a.) buyuruyor ki: “Erkeðin, karýsýna ‘Seni seviyorum’ demesi, hiçbir zaman onun kalbinden çýkmaz.”

3. Affedici ve baðýþlayýcý olmak: Karý kocanýn birbirinin hatalarý ve yanlýþlarýný affedip görmezlikten gelmesi, aile ortamýnda büyük öneme sahiptir. Bu hususa dikkat etmemek, aileye hâkim olan samimiyet ve huzur ortamýný huzursuzluk, kötümserlik, asabîlik ve memnuniyetsizlik ortamýna dönüþtürür. Ruhun sakinliði, kinin bertaraf olmasý, izzetin artmasý, ömrün uzamasý vs., hadislerde affedici ve baðýþlayýcý olmanýn etkilerinden sayýlmýþtýr. Ýmam Sadýk (a.s.) þöyle buyuruyor: “Üç þey dünya ve ahiretin yüceliklerindendir: Sana zulmedeni baðýþlaman, seninle iliþkisini kesenle iliþki kurman ve sana karþý cahilce davranana karþý sabýrlý ve halim olman.”

4. Sorumluluk almak: Aile mutluluðunun temininde etkili olan amillerden biri de, eþlerin karþýlýklý sorumluluk duygusuna sahip olmasýdýr. Kadýn ve erkek, müþterek bir yaþamý kabullenmekle, aile kurmadan önce üzerlerine görev olmayan birtakým sorumluluklar aldýklarýný bilmelidirler. Bu sorumluluklar, kadýn ve erkeðin yetenekleri, yetkileri ve özel koþullarý dikkate alýnarak belirlenir. Geçimi saðlamak, aileyi idare etmek, eþlik görevlerini yapmak, çocuklarý eðitmek vs. gibi. Bu duygunun varlýðý, aile baðýnýn güçlenmesine ve ruhun huzurlu olmasýna sebep olur.

5. Ahlâk: Ahlâk, insan hayatýnda önemli ve belirgin bir niteliktir. Ýnsanlara, özellikle de eþe ve çocuklara karþý güzel ahlâklý olmak, insanýn kiþiliðinde derin bir etki býrakýr; toplumu ve aile ortamýný sefa ve samimiyetle doldurur. Güzel ahlâkýn olmayýþý da, hayatý karartýr ve asabîlik, asýk suratlýlýk, sabýrsýzlýk, bahanecilik vs. gibi olumsuz yan etkilere neden olur; korku, kaygý, kiþilik kaybý vs. gibi etkileri beraberinde getirir. Tatlý dillilik, insanlara saygý göstermek, alçak gönüllülük, geniþ kalplilik, selâm vermek, hâl hatýr sormak ve þefkat göstermek, güzel ahlâklýlýðýn tecellilerinden sayýlýr.

6. Ýyimserlik: Taraflarýn birbirine güvenmesi, müþterek hayat için büyük bir sermayedir. Nitekim güvensizliðin de hayatta birçok menfi etkisi vardýr. Kötümser bir kimse, negatif ve hasta bir ruha sahiptir. Onun ruh saðlýðý ve dengesi bozuktur. Kötümserlik sonucu eþine güveni olmayan bir insan, aile hayatýnýn sefa ve huzurundan mahrum kalýr. Böyle bir insan, sosyal iliþkilerde de baþarýlý olamaz. Çünkü baþkalarý hakkýnda kötü zan besleyen biri, dostlarý ve arkadaþlarýný kaybeder ve yalnýz kalýr. Ýmam Ali (a.s.) buyuruyor ki: “Bir insana kötümserlik galip gelirse, onunla hiçbir dostu arasýnda barýþ ve huzur kalmaz.”

7. Rýfk ve müdara: Eþlerin birbirine karþý görevlerinden biri de, rýfk ve müdaradýr. Þöyle ki; eþimizin kusurlarý, eksiklikleri ve hoþlanýlmayan davranýþlarý karþýsýnda sert bir tepki göstermemeli ve þiddete baþvurmamalýyýz; tam tersine, þefkat ve samimiyetle yaklaþmalýyýz. Çünkü kadýnýn da, erkeðin de sözlerinde ve davranýþlarýnda karþý tarafýn hoþlanmayacaðý eksikliklerinin olmasý doðaldýr. Ne var ki müdara etmek, eþimizin kusurlarý ve eksiklikleri karþýsýnda umursamaz olmamýz anlamýna gelmez. Müdaranýn anlamý, eþimizin kusuru veya eksikliðini gidermeye çalýþýrken onun kapasitesini göz önünde bulundurmamýz, yapabileceðinden fazlasýný ondan beklemememiz ve istenmeyen özellikleri karþýsýnda büyük insanlara yakýþan bir davranýþ sergilememizdir.

8. Ýffetli ve namuslu olmak: Günümüz toplumunda bu özellik, genellikle kadýnlardan beklenir. Ancak hadislerin bu husustaki bakýþ açýsý daha geniþtir. Hadislerde, iffetli olmak, karý kocanýn karþýlýklý görevlerinden biri ve en üstün ibadet olarak sayýlmýþtýr. Hz. Ali’nin (a.s.) tabiriyle iffet, þehvetler karþýsýnda direnmektir. Bu da hem kadýndan ve hem de erkekten istenilen bir þeydir. Hadislerde, karý kocaya, birbiri için süslenerek iffetlerini korumada birbirine yardýmcý olmalarý tavsiye edilmiþtir. Ýffetli olmak; eþin kirli insanlardan korunmasý, aile baðýnýn güçlenmesi, eþin güvenini kazanmak vs. gibi faydalarý beraberinde getirir.

9. Birbirini anlamak: Ailevî sorunlarýn birçoðunun temelinde eþlerin birbirini anlamasý yatmaktadýr. Eþinin içinde bulunduðu þartlarý ve yaþadýðý sýkýntýlarý anlayan bir kimse, onun iyiliklerini daha iyi derk eder ve zahmetlerinin kadrini bilir. Eþini anlamayan bir kimse, onun bütün çabalarýný görmezlikten gelir, kusurlarý ve eksiklerini gözünde büyütür; zahmetlerinin kadrini bilmediði ve onu teþvik etmediði gibi, iðneli ve kinayeli sözleriyle de onu incitir ve yaþama sevincini ondan alýr. Gurur ve kibirden kurtulmak, birbirinin ruh hâllerini ve sýkýntýlarýný bilmek, eþlerin birbirini anlamasý yolunda atýlacak ilk adýmlardýr.

b) Kocanýn görevleri:

1. Aile müdüriyeti: Çünkü o, bedenen daha kuvvetlidir ve aileyi idare etmek için daha güçlüdür. Kadýn, týpký gül gibidir; gül, yakýcý güneþe, rüzgâra ve kasýrgaya dayanamadýðý gibi kadýn da, aðýr ve yýpratýcý sorumluluklara dayanamaz.

Ýmam Ali (a.s.), oðlu Ýmam Müçteba’ya þöyle vasiyet etmiþtir: “Kadýna, þahsî iþlerinden fazlasýný yükleme. Çünkü o, reyhandýr; kahraman deðildir.”

Erkeðin sorumluluklarý, sadece ailenin geçimini saðlamakla sýnýrlý deðildir. Aile fertlerine doðru yolu göstermek, eðitim ve terbiyelerine nezaret etmek, onlara iyiliði emretmek, ahlâkî yönden sapmalarýna engel olmak vs. erkeðin önemli vazifelerindendir. Dikkat edilmesi gereken husus ise þudur: Erkeðin aile müdüriyetinde baþarýlý olmasý, ancak aile fertlerinin gönüllerine taht kurmasýyla mümkündür.

2. Ailenin geçimini saðlamak: Evin asýl iþlerini idare etmek kadýnýn sorumluluðunda olduðu için, doðal olarak erkek de ailenin geçimini temin etmelidir. Ancak bunu minnetsiz bir þekilde yapmalýdýr. Çünkü bu, aile reisliðinden dolayý üzerine düþen bir görevdir.

3. Aileyi rahat yaþatmaya çalýþmak: Aile bireyleri, geçimlerinin temininin yanýnda nispî bir refah içinde yaþayabilmeleri için erkeðin cömertliðine muhtaçtýrlar. Bu yönden bir kýsma ve kýsýtlamayla karþý karþýya kalýrlarsa, birçok ruhsal ve bedensel darbeye maruz kalýrlar. Ancak aileyi rahat yaþatmak, savurganlýk yapmak ve israf etmek anlamýna gelmemektedir. Bunun anlamý, cimrilik yapmamak ve erkeðin ekonomik imkânlarýna uygun biçimde aileyi refah içinde yaþatmaya çalýþmaktýr. Ýmam Rýza (a.s.) buyuruyor ki: “Erkeðin, ailesinin geçimini kýsmamasý gerekir ki ölümünü arzu etmesinler.”

4. Diktatörlükten sakýnmak: Erkek, her ne kadar ailenin reisi ise de, emir ve nehiyde bulunmaktan sakýnmalýdýr; eþinin ve çocuklarýnýn görüþlerini dikkate almalýdýr. Kendini beðenmiþlik ve yersiz sýkmalar, ailede diktatörlük düzeninin hâkim olmasýna sebep olur; saðlýklý aile iliþkilerine ve çocuklarýn doðru biçimde eðitilmesine zarar verir. Bu husus o kadar önemlidir ki Resulullah (s.a.a.) þöyle buyurmuþtur: “Mümin, ailesinin yemek istediðini yer. Ama münafýk, kendi yemek istediðini ailesine yedirir.”

c) Kadýnýn görevleri

1. Kocasýnýn sýrlarýný korumak: Kadýn, asla kocasýnýn sýrlarýný ifþa etmemelidir. Aksi hâlde kocasýnýn güvenini kaybeder. Bazý erkeklerin iþleri hakkýnda hanýmýna fikir danýþmamasýnýn bir nedeni de, hanýmýnýn sýr saklayacaðýndan emin olmamasý ve söylediði þeyin ertesi gün aðýzdan aðza dolaþmasýndan korkmasýdýr.

2. Kocasýnýn iþine yersiz yere karýþmamak: Ýnsan, fýtrî olarak özgürlük ve baðýmsýzlýk ister. Bu eðilim, erkeklerde daha güçlüdür. Hanýmlar, hayýrhahlýklarýnýn her zaman kocalarýnýn yararýna olacaðýný zannetmesinler. Bu konu, evlilik hayatýnda zaman zaman ciddî krizlere yol açabilir. Bu yüzden erkeðin baðýmsýzlýðýna zarar vermemeye çalýþýn.

3. Evi idare etmek: Evi idare etmek ve ev iþlerini evirip çevirmek, hukukî olarak kadýnýn sorumluluðunda olmasa da, ahlâkî olarak onun görevlerinden sayýlmýþtýr. Evi idare etmek, oldukça önemli bir iþtir. Maalesef yalnýzca ev iþlerini yapan kadýnlar (ev kadýnlarýgöz kırpma, kendilerinin ve yaptýklarý iþin gerçek deðerini bilmiyorlar. Gerçek bir ev kadýný, önemli bir birimin tüm iþlerini tek baþýna yapan liyakatli bir müdürdür. Hem plânlayýcý, hem uygulayýcýdýr. Uluslararasý çapta kariyer sahibi olan birçok erkek, bu baþarýsýný “bir ev kadýný”nýn tedbiri, ahlâký ve liyakatine borçludur.

4. Ailenin harimini ve deðerlerini korumak: Kadýnýn kocasý hakkýndaki en büyük vazifesi, erkeðin evdeki namusu ve vekili olarak davranýþlarý ve sözleriyle ailenin harimini ve deðerlerini korumaktýr. Böyle bir kadýn, hem kocasýnýn malýný korur, israfa ve lükse kaçarak kocasýnýn servetini zayi etmez; hem tehlikeler karþýsýnda aile haysiyetini ve kocasýnýn þerefini korur; hem de tesettüre riayet ederek namahremlere karþý örtünür.

Kocanýn cinsel ihtiyacýný karþýlamak, onu övüp teþvik etmek, sevgiyi þarta baðlamamak vs. de, riayet edilmesi hâlinde hayatý neþeli ve sefalý kýlacak olan diðer hususlardandýr.
Gönderen: 09.01.2010 - 13:30
Bu Mesaji Bildir   hamide üyenin diger mesajlarini ara hamide üyenin Profiline bak hamide üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
RuZGaR su an offline RuZGaR  
Moderator


1295 Mesaj -
Koca koca fýkýh kitaplarýmýz var, sayfalarca anlatýyorlar ama herkes iþine gelen hükmü alýyor, nefsine uyduruyor, bizim ilk önce neye ihtiyacýmýz var, ilk önce ne olmalýyýz da sonra iyi birer karý koca olabiliriz bilmem ki, sizce?
Gönderen: 09.01.2010 - 13:36
Bu Mesaji Bildir   RuZGaR üyenin diger mesajlarini ara RuZGaR üyenin Profiline bak RuZGaR üyeye özel mesaj gönder RuZGaR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hamide su an offline hamide  
Güzel Sözler Evlilikte Duygusal Zeka
88 Mesaj -
Evlilikte duygusal zeka ne kadar önemli?

Evlilikte duygusal zekanýn her zaman devrede olmasý gerekir. Eþler arasýnda evlilik içi sorunlar yaþanýyorsa, önce kendi analizlerini yapmalarý þarttýr. Duygusal zeka uyuduðu zaman, sorunlar bir çýð gibi büyümeye baþlar.

Evlilik kiþileri nasýl bir psikolojiye sokuyor?

Evlilik kanunlar önünde pekiþtirildikten sonra, evlilik sürecinde birden fazla boyut baþlýyor. Evliliðin sosyal boyutu, evliliðin kurallarý, evlilikteki roller ve evliliðin duygusal boyutu… Evlilik terapilerine baþvuran çiftlerde, en çok rastlanan sorunlarýn baþýnda, eþler arasýndaki iletiþim sorunu ve bu iletiþimsizlikten doðan problemler gelmektedir. Ýþte bu noktada duygusal zeka çok önemlidir.

Duygusal zeka kiþiye ne kazandýrýyor?

Duygusal zeka olarak adlandýrdýðýmýz, karþý tarafý anlayabilme, algýlayabilme ve ayný zamanda da kiþinin kendi duygularýný ifade edebilme beceerisi çok öenmlidir. Toplumumuzda kiþileri duygusal ve mantýklý gibi iki gruba ayýrýyoruz. Üstelik mantýklý olarak nitelendirilen kiþilerden övgüyle, diðerlerinden de eleþtiriyle söz ediyoruz. Oysa ki, her alýnan kararýn altýnda duygular yatar. Ýnsan kendisine yapýlan bir harekete cevap vermeden önce duygularýna baþvurur. Duygusundan aldýðý mesajla düþüncesini geliþtirir, sonunda da bu düþüncesini eyleme döker. Bu gerçeði göz önüne alýrsak duygusal insan, mantýklý insan ayrýmýna girmemek gerektiðini görüyoruz. Ayrýca yetiþme yöntemlerimizdeki yanlýþlýklar da duygusal anlamda boþluklar yaratýlmasýna neden oluyor. “Erkekler aðlamaz” diye büyütülen erkek çocuklarý, “kýzlar öyle her yerde gülüp, konuþmaz” diye telkinde bulunulan kýz çocuklarý ileri yaþlarda kendi duygusal dünyalarýna yabancýlýk duyuyor. Bu anlamda bakýldýðýnda yetiþkin olduklarýnda ve evlendiklerinde birbirlerinin duygularýný anlamamalarý da çok þaþýrtýcý deðil.

Duygusal zeka sayesinde evlilikleri kurtarmak mümkün olabilir mi?

Önceleri zeka bir bütün olarak ele alýnýyordu. Son yýllarda zekanýn birden fazla alanda iþlevsel olduðu ortaya çýktý. Bu açýdan baktýðýmýzda evliliklerde duygusal zekanýn ne kadar gerekli olduðunu görüyoruz. Bir evlilikte duygusal zekanýn varlýðý, uyumu son derece olumlu etkilemektedir. Evlilik terapilerinde çiftler terapi süresince bu alandaki boþluklarýný çok iyi farkedebiliyorlar. Bir anlamda empati kurmayý da deneyimlemiþ oluyorlar. Empati; bir kiþinin diðer bir kiþinin yerine bir an için geçerek, onun gibi hissetme ve onun gibi algýlama becerisidir. Yani bir baþkasýnýn gözleriyle dünyaya bakmak ve bir baþkasýnýn duygularýyla bir an için yaþamaktýr. Eþinin üzüldüðü her hangi bir olayý saçma bulan eþ, eðer duygusal zekasýný iþin içine sokarsa, söz konusu olan üzüntünün hiç de saçma olmadýðýný farkeder. Kýrýcý, yýpratýcý bir çok konuþmanýn ve davranýþýn da bu þekilde önüne geçilmesi mümkün olacaktýr.

Eþler en çok neden þikayetçi

Eþim beni anlamýyor.
Eþim bana sevgi sözcükleri söylemiyor.
Eþimle duygularýmý paylaþamýyorum.
Eþim benimle sohbet etmiyor.
Eþim bana zaman ayýrmýyor, baþbaþa kalamýyoruz.
Eþim benim ilgilerime karþý ilgisiz.
Eþim çok duyarsýz biri.
Gönderen: 09.01.2010 - 13:40
Bu Mesaji Bildir   hamide üyenin diger mesajlarini ara hamide üyenin Profiline bak hamide üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hamide su an offline hamide  
RE:
88 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý RuZGaR

Koca koca fýkýh kitaplarýmýz var, sayfalarca anlatýyorlar ama herkes iþine gelen hükmü alýyor, nefsine uyduruyor, bizim ilk önce neye ihtiyacýmýz var, ilk önce ne olmalýyýz da sonra iyi birer karý koca olabiliriz bilmem ki, sizce?




slm rüzgar kardes size katiliyorum gercekten .ALLAH hepimizin YAR ve yardimcisi olsun.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son hamide tarafından, 12.01.2010 - 18:48 tarihinde.
Gönderen: 09.01.2010 - 13:54
Bu Mesaji Bildir   hamide üyenin diger mesajlarini ara hamide üyenin Profiline bak hamide üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
calikususen su an offline calikususen  
duygusal zeka cok önemli bir nokta
36 Mesaj -
hamide kardeþim Elinize Saglik
evet biz evliliðinin kurallarý ile yetiþebiliyoruz
ve evliliðin görevlerden ibaret olduðunu sannarak
allah icin evliliði yaþamakdan bir haberiz
halbuki allahým evliliði insanlarýn huzuru ve mutluluðu icin
ve allah a kuluk vazifelerinde birbirlerine yardýmcý olmalarý icin
evliliði farz kýldý öyle deðilmi?
bizler ise aileden aldýðýmýz kültürel kuralarý uygulayarak
birbirimize zulum ediyoruz farkýnda bile deðiliz
ya sahiplenip bizim icin yaþamasýný isdiyor
yada kendimizi onun yaþamýna adýyoruz
sonuc gafletde yaþayýp iyi gecinmeye calýþarak
kula kuluk yapmak oluyor ve allaha kuluk vazifemizden taviz vererek
allah icin deðilde kul icin yaþamaya baþlýyor

ve allahým eðer o kuluna bir lutfu olursa onu ayýkdýrmak
icin kuluk yapdýðý insandan baþýna baylozu yiyor ve afarlayýp
kendine gelerek herkesin gercek yüzünü görmeye baþlýyor
ve kimsenin onun yüzüne heves olmadýðýný anlýyor iþe yaradýðý
kadar deðeri var, anne baba dedikleri insanlar bile kendi cýkarlarý icin yuvasýný bozmaya kalkabiliyor
allahým bizlere kaynana ve koca rýzasýný kazanmak icin yuva kuranlardan eylemesin inþallah
ALLAH RIZASI ÝCÝN YUVA KURAN VE YÜRÜTENLERDEN EYLESÝN ÝNÞALLAH
Gönderen: 09.01.2010 - 14:18
Bu Mesaji Bildir   calikususen üyenin diger mesajlarini ara calikususen üyenin Profiline bak calikususen üyeye özel mesaj gönder calikususen üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
RE:
1576 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý calikususen

halbuki allahým evliliði insanlarýn huzuru ve mutluluðu icin
ve allah a kuluk vazifelerinde birbirlerine yardýmcý olmalarý icin
evliliði farz kýldý öyle deðilmi?




Allah zülcelal biz kullarýna evliliði farz kýlmamýþtýr. Evlilik sünnettir...

Gönderen: 09.01.2010 - 15:52
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Süleymaniye Vakfý > Evlilik > Yazýlý Fetvalar Tarih: 10 Aðustos 2009

Soru: Ýslam'da evlilik farz mýdýr, kesin emredilmiþ midir? Yoksa sünnettir ve tercihe mi býrakýlmýþtýr?

Cevap: Ýslam dini evlenmeyi teþvik etmiþ ve Müslümanlara, evli olmayanlarý evlendirme emri vermiþtir. Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem de evlenerek bu yolla mü’minlere örnek olmuþtur.
Âlimler, evlenmediði takdirde zinaya düþme korkusu taþýyan ve evlenme imkânýna sahip olan müslümanlarýn evlenmelerinin farz olduðu sonucuna varmýþlardýr.
Konuyla ilgili olarak Peygamberimizden þu hadisler nakledilmiþtir:
“Gençler! Kimin maddi imkâný varsa hemen evlensin. Kim de maddi imkân bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için þehveti kýrýcýdýr.” (Buhari, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1)
Enes b. Malik radýyallahu anh’tan: Üç kiþi Peygamberimizin hanýmlarýnýn evlerine geldi ve onun ibadetinin nasýl olduðunu sordular. Kendilerine Peygamberimizin ibadeti anlatýlýnca onlar bu ibadeti az görüp: “Biz nerede, Peygamber nerede? Muhakkak Allah Peygamberinin geçmiþ olan ve gelecek bütün günahlarýný baðýþlamýþtýr (bizim daha çok ibadet yapmamýz lazým)” dediler. Bunun üzerine içlerinden biri: “Ben artýk geceleri daima namaz kýlacaðým”, dedi. Bir diðeri: “Ben de daima oruç tutacaðým”, dedi. Üçüncüsü de: “Ben de kadýnlardan ayrý yaþayacaðým, hiç evlenmeyeceðim”, dedi. Onlar bu sözleri söylerken Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem onlarýn yanlarýna çýkageldi ve:
“Sizler þöyle þöyle söyleyen kimselersiniz ama dikkat edin! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanýnýz ve en çok takvalý olanýnýzým. Bununla birlikte ben oruç da tuta­rým, oruçsuz da bulunurum. Namaz kýlarým, fakat gecenin bir kýsmýn­da uyurum da. Kadýnlarla da evlenirim. (Ýþte benim sünnetim, hayat yolum budur.) Her kim benim bu sünnetimden (hayat yolumdan) yüz çevirirse, o benden deðildir” buyurdu. (Buhari, Nikâh, 1; Müslim, Nikâh, 5 (1401)
Ebû Eyyûb radýyallahu anh’tan: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:
“Dört þey tüm peygamberlerin sünnetlerindendir. Utanma duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.” (Tirmizi, Nikâh, 1)
http://www.fetva.net/yazili-fetvalar/islamda-evlilik-farz-midir.html
Gönderen: 09.01.2010 - 16:42
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ESİLA su an offline ESİLA  
22 Mesaj -

SELAMÜN ALEYKÜM

Kadýn elbetteki kocasýna saygý göstermekle sorumludur ama ailesine hizmet etmekle yükümlü deðil. Bunu ispatlayan bir ayet yada hadis kaynaklarýmýzda yoktur. Þu varki her müslüman vicdan sahibidir ve eþinin ailesine özellikle onlarýn yaþlýlýk döneminde kalbi merhamete gelir ve üzerine farz olmamasýna raðmen onlara en iyi þekilde bakar. Yani Ýslam bizim vicdanýmýzýda terbiye eder ve onlarý kendi anne babamýzmýþ gibi sahibleniriz..

Kaldýki evlilik iki kiþilik deðildir... Ailelere verilen önem nisbetinde eþlerde birbirleriyle daha saðlýklý iliþki içerisindedir. Bu benim acizane þahsi görüþümdür.

Evliliðin hükmüne gelince... Evliliðin kesin bir hükmü yoktur. Yani kiþiye göre deðiþen bir hükmü var. Bir kiþi þehvetine yenik düþüyorsa o kimsenin evlenmesi FARZDIR. Kiþi evlendiðinde dini hayatýnda duraksama yada gerileme olacaksa yada eþinin ve çocuklarýnýn nafakasýný temin ederken harama kaçma ihtimali varsa o kimsenin evlenmesi HARAMDIR. Ama kiþi hislerine sahip olabiliyor evlenmesiyle dini hayatýnda gerileme olmayacaksa ve haram kazanma ihtimali yoksa bu kimsenin evlenmesi SÜNNETTÝR. Bazý alimler evliliðin hükümlerini geniþleterek vacib, müstehap ve mekruh evlilik diye yukardaki üç hükme üç hüküm daha katarak altýya çýkaranlarda olmuþ. Ama bu kadarýyla yetinelim ÝnþeALLAH....

Neyse arkadaþlar evlilik uzun mesele.Uzun araþtýrmalar gerekir. Benden bu kadar vesselam....


Gönderen: 09.01.2010 - 21:17
Bu Mesaji Bildir   ESİLA üyenin diger mesajlarini ara ESİLA üyenin Profiline bak ESİLA üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hamide su an offline hamide  
88 Mesaj -
slm calikususen kardesim


Yeni nesil gayret sarfedip arzuladýðý þeye ulaþtýðýnda duyulan hazzý maalesef hiç yaþamýyor. Nerede kolay yol varsa oradalar. Bu nedenle sabretmeyi, sorumluluðu ve ayrýntýlardaki incelikleri öðrenemeyecek, diðer bir deyiþle tadamayacaklar. Düþüncem kültürümüzün gittikçe sanallaþtýðýdýr...

(Tabii ki sözüm herkes için geçerli deðil; tanýdýklarým ve yaþanýlan olaylar nedeniyle genelleme yapýyorum)

Umarým herþey çok güzel olur. sevinçli
Gönderen: 12.01.2010 - 18:45
Bu Mesaji Bildir   hamide üyenin diger mesajlarini ara hamide üyenin Profiline bak hamide üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 603 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61275 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.