kaletra dexamethasone generique kaletra generique kaletra generique plaquenil seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..

önceki konu   diğer konu
34 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
BİRİLERİNİN EŞ BAŞKANI OLDUĞU :((((Geçmişten Günümüze Büyük Orta Doğu Projesi..
919 Mesaj -
Geçmiþten Günümüze Büyük Orta Doðu Projesi..

Büyük Ortadoðu Projesini nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesini anlayabilmek ve anlatabilmek için önce tarihi þark meselesine kýsa da olsa temasta faydalar vardýr.

Geri kalmýþ ülkelerin sömürenlerin sömürüsüne karþý direnmeleri halinde, güçlü devletler tarafýndan bir bahane icat edilerek vurulmaktadýr. Son dönemlerde en çok vurulan devletlerin baþýnda Ýslâm coðrafyasýndaki devletlerin olmasý tesadüfi deðildir. Irak’ýn, Afganistan’ýn, Filistin’in, þimdi de Lübnan’ýn vurulmasý bahis konusu projenin hedefleri arasýndadýr.

Büyük Ortadoðu Projesi, nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesi Ýsevi ve Musevi ittifakýndan ibarettir. Bu proje ile hem haçlýlýk ruhu dünyaya üflenmekte, hem de büyük Ýsrail Devletinin kurulmasý hedeflenmektedir.

Projenin görüntüsünde demokrasi, insan haklarý, hukuk devleti gibi bir takým deðerler bu projede ön plana taþýnmakta ise de, aslolan hilalin yer yüzünden silinmesidir. Batýlýlarýn Türkiye’deki þark politikalarý günümüzde Büyük Ortadoðu, diðer adýyla Büyük Ýsrail Projesi ile gündeme taþýnmaktadýr. Tarihteki kinlerini böylece bugüne taþýmaktadýrlar. Yani, bu proje, Hýristiyan dünyasýnýn maðlubiyetlerinin öcünü almak ve Müslüman Türk’ü, diðer Ýslâm devletlerini ortadan silmek için meydana getirdikleri bir projedir. Büyük Ortadoðu Projesini nam-ý diðer Büyük Ýsrail Projesini anlayabilmek ve anlatabilmek için önce tarihi þark meselesine kýsa da olsa temasta faydalar vardýr.

Þark meselesi, çok eskiye dayanmakla birlikte günümüzde de elan devam etmektedir. Bu mesele ecdadýmýzý geçmiþte meþgul ettiði gibi, bugün de millet olarak bizi yakinen ilgilendirmektedir. Zira, Osmanlýnýn yayýlmýþ olduðu coðrafyada ve bugün de ülkemiz topraklarý üzerinde çok sayýda medeniyetlerin yaþadýðý bilinmektedir. Tarihi çaðlar boyunca çeþitli medeniyetlere beþiklik yapmýþ bu coðrafyanýn dostu olabileceði gibi, düþmanýnýn da olmasý son derece doðaldýr.

Batýlýlara göre Þark, bir baþka ifade ile Ortadoðu, asrýn medeniyetinin gerisinde kalmýþ bir alan olarak tarif edilmektedir. Bu alan içinde bulunan tüm ülkeler için batýlýlar mutlaka medenileþtirilmelidir düþüncesindedirler. Ancak, batý alemi zikredilen ifadelerinde samimi deðillerdir. Çünkü onlarýn yardým etme anlayýþý tesanüt deðil, sömürüdür. Haksýz kazanç elde etmek için onlara göre geri kalmýþ ülkeleri sömürmek, hayatlarýný devam ettirebilmenin tek çýkar yoludur. Yani, batý aleminin yegane düþüncesi geniþletilmiþ Ortadoðu Bölgesinde bulunan her türlü zenginliði sömürmek, halklarýný istismar etmek, yoksa o bölgeleri kendi medeniyetlerinin seviyesine çekmek deðildir. Zira, þark ülkelerini daima kendilerine muhtaç halde tutmak ezeli siyasetlerinin gereðidir.

Geri kalmýþ ülkelerin sömürenlerin sömürüsüne karþý direnmeleri halinde, güçlü devletler tarafýndan bir bahane icat edilerek vurulmaktadýr. Son dönemlerde en çok vurulan devletlerin baþýnda Ýslâm coðrafyasýndaki devletlerin olmasý tesadüfi deðildir. Irak’ýn, Afganistan’ýn, Filistin’in, þimdi de Lübnan’ýn vurulmasý bahis konusu projenin hedefleri arasýndadýr.

Enerji kaynaklarýna sahip veya üs olmaya müsait ülkeler müdahale için sýraya alýnmýþtýr. Suriye, Libya, Somali, Sudan, Yemen, Endonezya, Malezya, en sonra da Türkiye hedefte bulunmaktadýr.

Batý medeniyetinin anlayýþýna ve kafa yapýsýna göre, bir Müslüman, hangi ülkede yaþarsa yaþasýn bir Avrupalý ile asla bir tutulamaz. Çünkü, batýlýlar elde etmiþ olduklarý medeniyetleri ile üstün görünme hastalýðýna tutulmuþlardýr. Bu tutumlarý dinlerine de yansýtýlmýþ ve kendi inançlarý dýþýnda bulunan her ülkeyi ve dini düþman bellemiþlerdir.

Ýslâm’a olan düþmanlýklarý ise adeta taassup haline gelmiþtir. Çünkü, batý medeniyetini tehdit edebilecek tek medeniyetin, Ýslâm medeniyeti olduðunu bilmektedirler. Hilâl dünyada kaldýkça, batý aleminin huzura gelmesi mümkün deðildir. Zira, hilâl, onlarýn korkulu rüyasýdýr.

Ýþte eski çaðlardan beri Avrupalýlar bu düþünce ile bir araya gelip, Haçlý Seferleri düzenleyerek Ýslâm’ýn kabul edildiði ülkelere amansýzca saldýrmýþlardýr. Son asýrda da, Balkanlardan baþlamak üzere Müslüman Osmanlýlarý Avrupa topraklarýndan atmak ve onlarý Anadolu’da hapsetmek hayali içindedirler. Onun için 1900’lü yýllarýn baþýnda kurduklarý Avrupa Federal Cumhuriyeti ile Osmanlýyý Avrupa topraklarýndan atmayý denemiþlerse de, o tarihlerde sonuç alamamýþlardýr.

2

Osmanlý’ya hasta diyenler bugün AB þemsiyesi altýnda

Eskiden Osmanlý için “hasta adam” diyenler ve ortadan kaldýrýlmasýný isteyenler, bugün Avrupa Birliði þemsiyesi altýnda toplanmýþ bulunmaktadýrlar. Ülkemizi de istedikleri gibi itip, durmaktadýrlar. Sevr’de elde edemediklerini, þimdi Avrupa Birliði ve geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ile elde etmeye çalýþmaktadýrlar.

Eskiden Osmanlý için “hasta adam” diyenler ve ortadan kaldýrýlmasýný isteyenler, bugün Avrupa Birliði þemsiyesi altýnda toplanmýþ bulunmaktadýrlar. Ülkemizi de istedikleri gibi itip, durmaktadýrlar.

Sevr’de elde edemediklerini, þimdi Avrupa Birliði ve geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ile elde etmeye çalýþmaktadýrlar. Tarihte Osmanlýnýn yok oluþunu isteyen devletlerin baþýnda Ýngiltere, Avusturya ve Rusya, daha sonra da Fransa gelmektedir. Ne var ki, bu devletler o dönemde menfaat çatýþmasý münasebetiyle bir araya gelememiþlerdir. Ama, Almanya, Rusya, Ýngiltere ve Fransa, Osmanlý hakimiyetinde bulunan Ortadoðu’daki petrol için bir araya gelmeyi baþarmýþ, hem Osmanlýyý, hem de bir milleti yok etme pazarlýðý içine girmiþlerdir. Gerek Almanya’nýn Baðdat Demiryolu imtiyazý, gerekse Ýngiltere’nin Adana – Mersin Demiryolu imtiyazý, Ortadoðu zenginliklerini elde etme projeleridir.

Ýngiltere, Amiral Nelson’un Trafalgar zaferi sonrasý Akdeniz’i bir Ýngiliz iç denizi haline getirmeye çalýþýrken, tüccar zihniyeti ile de Ortadoðu Bölgesinin yeraltý ve yerüstü zenginlikleri ile alakadar olmaya baþlamýþlardýr. 19. yüzyýldan beri Ýngiltere’nin geleneksel stratejisi, Hint sömürgesine ulaþým yollarýný denetim altýnda tutmaktýr. Mezopotamya, Hindistan’a giden karayolunun üzerinde bulunduðu için, Londra, baþta Rusya olmak üzere bu bölgeye, herhangi baþka bir devletin sarkmasýný istememiþ ve bu önemli stratejik nedenlerden dolayýdýr ki, senelerce Osmanlý devletini Rusya’nýn saldýrýsýna karþý korumaya çalýþmýþtýr. (1)

Buna raðmen Ortadoðu zenginlikleri sebebiyle Ýngiliz, Alman, Rus ve Fransýz rekabeti bu bölgeler için hiç eksik olmamýþtýr. Bu rekabetler sonucu, koskoca Osmanlý gözden çýkarýlmýþ, milliyetçilik cereyanlarý körüklenerek, Ortadoðu’da ve Osmanlý topraklarý üzerinde küçücük devletçikler oluþturulmuþtur. Sonra da, bu devletçiklerin ümüðü sýkýlmaya baþlanmýþ ve tüm zenginlikleri ellerinden alýnmýþtýr. Bugün de Büyük Ortadoðu Projesi, bu hususun realize ediliþini hedeflemektedir. Batý, petrolü elde edebilmek için var olduðu günden beri açýk ve gizli bir çok planlar ve projeler hazýrlamýþtýr. Zira, Çhurchill’in 1936 yýlýnda Avam Kamarasý konuþmasý “efendiler, þunu iyi biliniz ki, bir damla petrol, bir damla kandan daha kýymetlidir” (2) bunu göstermektedir.

Tarihte Ýngiltere, Rusya’nýn sýcak denize inme politikasýna daima karþý olmuþtur. Zira, boðazlar Ýngiltere için zümrüt-ü ankadýr. Ýstanbul ve Çanakkale boðazlarýna sahip olmakla ancak Rusya’nýn taþkýnlýklarý önlenebilirdi. Rusya’nýn sýcak denize inebilmesi de, ancak boðazlara sahip olmasýyla mümkün olabilirdi. O zaman da cihan devleti olma imkânýna kavuþabilirdi. Rusya’nýn bu politikalarýný çok iyi bilen Ýngiltere, Rusya’nýn Osmanlý topraklarý üzerinde söz sahibi olmasýný istemezdi. Bunu temin için Ýngiltere iki türlü politika ile hareket etmeye baþlamýþtý.

Ýngiliz siyasetçilerinin bazýlarý, ki baþýný Gladiston’un çektiði ekip, Osmanlý devletinin ortadan kaldýrýlmasýný isterken, diðer bir ekip, ki baþýný David Urguhard’ýn çektiði bu siyasetçiler Gladiston’un aksine Osmanlýyý yaþatmak istemekte, fakat yeniden devleþmesini istememektedirler. Çünkü, Urguhard çok iyi biliyordu ki, Osmanlý, Ýslâmiyet’in mukavemetinin unsurudur. Elde etmiþ olduðu topraklardan atýlmasý kolay olamazdý. Bilinen odur ki, Ýngiltere, Rusya ve diðerlerinin nihai hedefi, altý asýrdan beri Osmanlýnýn yurt edindiði topraklardan atmak, Balkanlarý Osmanlý Türklerinden arýndýrmaktýr. Bu amaçlarýna 1683 Viyana bozgunu ile ulaþmaya çalýþmýþlarsa da, baþarýlý olamamýþlar, 1. Cihan Harbi sonrasý akdolunan Sevr ile, maksatlarýna daha çok yanaþmýþlardýr. Ne var ki, 1071 tarihinde Müslüman Türkün açtýðý parantezi kapatamamýþlardýr. Viyana kuþatmasýna kadar Osmanlýnýn kýlýcýný hep tepelerinde hissetmiþ, Viyana maðlubiyetimizle de ilk defa soluklanabilmiþlerdir. Viyana bozgunundan sonra batý alemi, Osmanlýya karþý taarruza geçmiþ ve Osmanlýnýn tarihten silinmesi için kollarýný sývamýþlardýr. Diðer yandan Osmanlý da 1683 tarihinden itibaren Avrupa topraklarýndan geri çekilmeye baþlamýþ, Osmanlýdan boþalan topraklara yerleþmeye baþlayan Rusya, büyük Rusya hayali için Osmanlýya devamlý gaileler açmýþ ve devamlý Osmanlý ile savaþmýþtýr. Osmanlý topraklarý üzerinde entrika çevirmek Rusya’nýn iþine geliyordu.

Nitekim; “hükmetmek için tefrikaya düþürmek ve karýþtýrmak, ayný kiliseye mensubiyet vesilesiyle Þark Ortodoks Hýristiyanlarýný himayeye kalkýþarak, bunu bir hak olarak tanýttýrmak, ýrktaþlýk iddiasýyla himayeyi ve nüfuzunu kuvvetlendirmek, çarlýk Rusya’nýn hedefine varmak için takip ettiði muhtelif yollar ve çareler” peþinde idi.

Rusya’ya göre hasta adam ölecek, mirastan en büyük payý kendisi alacaktý. Bu hal ve keyfiyet Ýngiltere’nin iþine gelmezdi. Onun içindir ki, Urguhard’ýn düþüncesi istikametinde siyasete yönelmiþ ve Osmanlýnýn milletlerarasý manzumede yerinde kalarak, hayatýný sürdürmesini istemiþtir.

Ne var ki, 1683 Viyana maðlubiyeti ardýndan, 1699’da imzalanan Karlofça Anlaþmasý, Osmanlýnýn orta Avrupa üzerindeki hakimiyetine son vermiþ, 1774 Kaynarca Anlaþmasý ile de Osmanlý mülkünde her türlü nifak tohumlarý ekilmiþtir.

Þark meselesinin çeþitli tarifleri yapýlabilir. Ancak, yapýlacak tüm tariflerde bariz benzerlikler göze çarpar. Bazýlarýna göre, Þark meselesi Hýristiyan Avrupa milletlerinin, Müslüman Þark milletlerini iktisadi ve siyasi nüfuz ve hükmü altýna almak maksadýndan meydana gelen tarihi meselelerin hepsine verilen addýr.

Diðer bazýlarýna göre, Þark meselesi Avrupa devletlerinin Osmanlý imparatorluðunu sebepler ihdas ederek parçalamak ve zapt etmek arzusundan ve Osmanlý idaresi altýnda bulunan muhtelif milletlerden bazýlarýnýn istiklalini temin etmek istemelerinden meydana gelen, tarihi meselelerin heyeti mecmuasýdýr. Þark meselesi anladýðýmýz kadarýyla Osmanlýyý çökerterek, topraklarýna konmaktýr. Bugün de, ayný zihniyetle iktisadi ve teknolojik güçlerini kullanarak hem Türkiye’yi, hem de Ortadoðu ülkelerini sömürmek istemektedirler.

Batýlý devletlerin þark politikalarýnýn temelinde yatan gerçekler

Batý devletlerinin Þark politikalarýnýn temelinde:

1- 1071 Malazgirt maðlubiyetleri ile baþlayan gerilemelerinin intikamýný almak ve Müslüman Türkü Avrupa topraklarýndan atmak için çeþitli milletlerarasý kuruluþlarla bu amaçlarýna ulaþmak.

2- Osmanlý mülkünde bulunan tüm zenginlikleri ele geçirmek, o ülkelerden hammaddeyi ucuz almak, kendi ülkelerinde imal ederek, hammaddeyi aldýklarý ülkelere çok daha pahalýya satmak, yani sömürmek.

3- Etnik ve mezhebi çatýþmalarý körükleyerek, siyasi menfaat saðlamak, milliyetçiliði körükleyerek, ulus devletlerin kurulmasýný saðlamak, yani bütünü önce parçalara ayýrmak, ondan sonra onlarý yutmak.

Batýlýlarýn Þark politikasý ile hedef aldýklarý ülkelerin baþýnda ise Osmanlý gelmektedir. Osmanlýyý tarihten silmek onlarýn vazgeçilmez kinidir. Bunun idraki içinde olan Osmanlý da kendini müdafaa etmek için, kendine has siyasetler üretmiþtir. Ne var ki bu siyasetler uzun ömürlü olamamýþtýr. Zira, bir tarafta devlet ricali içinde histerik ölçüde batý hayranlýðý duyanlar, devletin can damarlarýnýn kesilme plânlarýna karþý sessiz durmayý, diðer taraftan, gidiþatýn vehametine müdrik olanlar, Osmanlý topraklarýnýn parçalanmasýna karþý tavýr koyarak, Osmanlý mülkündeki tüm kaynaklarýn kontrol altýnda tutulmasý için gayret göstermiþlerdir. Mesela, Sultan Abdülaziz’in dirayetli tavýrlarý sayesinde Avrupalý geriye dönüþe mecbur býrakýlmýþsa da, içerideki hainlerin tuzaklarý sonucu önce hal edilmiþ ve bilahare de öldürülmüþtür.

Sultan 2. Abdülhamid’in dýþ siyasetteki dehasý da Osmanlýnýn kurtuluþu için yetmedi. Ýçten satýn alýnan bir cunta ile hal edilmiþ, ondan sonra da Osmanlý mülkü daðýtýlmaya baþlanmýþtýr.

3

Tarihimiz açýsýndan þark meselesi

Malazgirt muharebesinin maðlubiyetinin intikamýný almak için, batý alemi 1071 tarihinden günümüze kadar devamlý projeler üreterek, Osmanlý mülkünde gaileler açmaya çalýþmýþ, mutlak sonuç almak için çeþitli organizasyonlara tevessül etmiþtir.

Þark kelimesi ile anlatýlmak istenen husus nedir?

Yukarýda da ifade ettiðimiz gibi, bu kelime ile anlatýlmak istenilen batý medeniyeti ile Türk-Ýslâm alemi arasýnda cereyan eden münasebetlerin tümünü ifade eder. Bir baþka açýdan þark meselesi ise batýnýn Osmanlý topraklarý üzerinde yaþayan ve gayrýmüslim ekalliyetleri ilgilendiren tüm hadiseleri ihtiva eder. Þark meselesini Hz. Peygamberimizin doðuþuna kadar uzatanlar da vardýr. Zira, Hz. Muhammet’in doðuþu ile Hýristiyan dünyasýnda dalgalanmalar baþlamýþ, hilalin sonuçsuz býrakýlmasý için ehl-i salib hareketlenmiþ, tek düþman olarak da Ýslâm gösterilmiþtir. Biz, hadiseyi o kadar gerilere götürmek düþüncesinde deðiliz. Her ne kadar Ýslâm’ýn zuhuru ile hak – batýl mücadelesi baþlamýþsa da, batýnýn asýl hedeflediði, baðrýna kadar sokulmayý baþaran Müslüman Türklerin varlýðýný hissettiði günlere dayanýr.

Yani, 1071 Malazgirt zaferi Þark meselesini gündeme taþýmýþtýr. Malazgirt muharebesinde batýnýn temsilcisi olan Bizans maðlup olmuþ, imparatoru esir almýþtýr. Savaþ sonrasý Bizans topraklarý içinde bulunan Anadolu topraklarý ardýna kadar Selçuklu Türklerine açýlmýþtýr. Bir nevi Anadolu’nun tapusu Malazgirt zaferi ile alýnmýþtýr. Merhum Erol Güngör’ün ifade ettiði gibi “eðer Türk ve Ýslâm tarihinin son dokuz yüz yýllýk kaderini çizen tek bir insan göstermek mümkün olsaydý, bu hiç þüphesiz Alpaslan olurdu.” Alpaslan 1029 yýlýnda doðmuþ, babasý Çaðrý beydir. Alpaslan Bizans imparatoru Romanos Diogenes’i 1071 tarihinde Malazgirt’te maðlup ederek, Anadolu’nun yolunu açandýr.

Malazgirt zaferinden sonra Abbasi halifesi Kaaim Biemrillah, Sultan Alpaslan’a bir mektup göndermiþ ve ona “Allah’ýn yardýmýna mazhar, galip ve muzaffer evlat, en büyük sultan, Arap ve Acem hükümdarý, dünya hükümdarlarýnýn efendisi, Müslümanlarýn yardýmcýsý, insanlarýn sýðýnaðý, devletin kahredici bileði, dinin parlak tacý ve Ýslâm ülkelerinin sultaný” gibi ünvanlarla hitap etmiþtir. (3)

Gerçekten de, “Türk tarihinin 1071’de baþlayýp, 1923’e kadar devam eden 850 yýllýk iftihara deðer devresine hakiki kaynak vazifesini gören Malazgirt muharebesi, geniþ tesir ve þümulü ile Türk tarihinde yeni bir devrin baþlangýcý ve bir dönüm noktasý” olduðundan batý için son derece yýkýcý olmuþtur. Batý intikamýný almak için yýllarca beklemiþ ve Avrupa Birliði ile hedefine ulaþmaya baþlamýþtýr. Malazgirt muharebesini kazanan Müslüman Türkler hem varlýklarýný ispatlamýþ, hem de hakimiyet alanlarýný geniþletmiþlerdir. Anadolu’nun kapýlarýný açarak batýya var olduklarýný göstermiþlerdir.

Malazgirt zaferi, ayný zamanda Ýstanbul’un fethine dayanak olmuþ ve Doðu Roma’nýn tarihe gömülmesine, Yeni Çaðýn açýlmasýna da vesile olmuþtur. Malazgirt meydan muharebesi Müslüman Türklere Anadolu’nun kapýlarýný açmasý yanýnda, dünya tarihi açýsýndan da önemli geliþmelere vesile olmuþtur. Zira, bu savaþla Hýristiyanlarýn savleti kýrýlmýþtýr. (4)

Malazgirt maðlubiyeti batý için son derece acý oldu. Bu maðlubiyet adeta Bizans’ý dondurmuþ, hareketsiz býrakmýþtý. Esip gürleyen, kendilerinden gayrý taht ve taç kabul etmeyen Bizans, sükut-u hayale uðramýþ, bu acýyý unutmamak üzere sinesine çekmiþti. Malazgirt muharebesinin maðlubiyetinin intikamýný almak için, batý alemi 1071 tarihinden günümüze kadar devamlý projeler üreterek, Osmanlý mülkünde gaileler açmaya çalýþmýþ, mutlak sonuç almak için çeþitli organizasyonlara tevessül etmiþti.

Kendi tarihimiz açýsýndan Þark meselesi

Tarihimiz açýsýndan Þark meselesini inceleyecek olursak, iki önemli safha ile karþýlaþýrýz: Birinci safha; Selçuklu Türklerinin Bizans’ý maðlup ettiði tarih olan 1071 ile baþlar. Osmanlýnýn Viyana önündeki maðlubiyeti sayýlan 1683 tarihine kadar devam eder. 1071 Malazgirt muharebesi ile batý ilk defa Müslüman Türk’ün tokadýný yemiþ, Anadolu bu tarih itibarý ile Müslüman Türklere açýlmýþtý. Daha sonra, Osmanlýlar döneminde Gazi Süleyman Paþa komutasýnda Avrupa yakasýna geçilmiþ, yapýlan tüm savaþlar batýnýn aleyhine, Osmanlýnýn lehine tecelli etmiþtir. Sýrpsýndýðý, 1. Kosova, 2. Kosova, Niðbolu, Varna, Mohaç, Ýstanbul’un fethi batýnýn can damarlarýnýn kesilmesine vesile olmuþtur.

1453 Ýstanbul’un fethi batýya öldürücü tokat olmuþ, devamlý Avrupa içlerine doðru ilerleyiþ batýnýn moral deðerlerini alt-üst etmiþ, Osmanlý batýya atýnýn üzengisini öptürmüþtür.

Bu dehþetengiz hal, 1683 Viyana kuþatmasýna kadar devam etmiþ, Viyana kuþatmasýndaki baþarýsýzlýk batýnýn soluklanmasýna vesile olurken, Osmanlýnýn da kaderini deðiþtirmiþtir. Viyana baþarýsýzlýðýndan sonra, Osmanlý savunmaya geçerken, kin ve hýnç içinde olan batý alemi ise taarruza geçmiþtir. Þark meselesinin birinci ayaðý Karlofça Anlaþmasý ile noktalanmýþtýr.

Þark meselesinin birinci dönemi içinde Osmanlý batý topraklarýnda yayýlmýþ, Avrupa’yý bir nevi anavatan haline getirmiþtir. Osmanlý, Avrupa’ya, yani Rumeli’ye geçiþi ile bir nevi Müslümanlarýn hamiliðine ve Ýslâm dünyasýnýn da önderliðine soyunmuþ, 1517 Mýsýr seferi sonunda halifeliði de deruhte ederek, Müslümanlarýn tüm sorumluluklarýný üstlenmiþtir. Ýslâm ülkelerinden birine vaki saldýrý Osmanlýya yapýlmýþ addedilerek, mutlaka hesabý sorulmuþtur. Afrika’da, Ortadoðu’da, Avrupa’da Ýslâm koruma altýna alýnmýþ, tüm Türk ve Ýslâm ülkeleri Osmanlýyý hami olarak kabul etmiþlerdir. Osmanlýnýn Ýslâm hamiliðini hazmedemeyen batý Haçlýlýk ruhu altýnda birlikler oluþturmaya baþlamýþ, bugün dahi ayný anlayýþ ile Avrupa Birliði adý altýnda toplanmýþtýr. Avrupa Birliðinin göze çarpan özelliði tarihte meydanlarda halledemediklerini þimdi yeþil çuhalý masalarda halle çalýþmalarýdýr.

Birinci safhada Hýristiyan dünyasýnýn Þark meselesi, Osmanlý hakimiyeti altýnda bulunan topraklar üzerinde yaþayan Hýristiyanlarý korumak ve Osmanlýnýn fetih hareketini durdurmak, Osmanlýyý geri atmaktan ibarettir. Uzun zaman baþaramadýklarý bahis konusu hedeflerine, Viyana bozgunu ile kýsmen ulaþmýþ ve Osmanlýnýn Avrupa’da ilerleyiþini durdurmuþlardýr. Viyana maðlubiyeti ile ilgili farklý görüþler ileri sürülmüþ, üzerinde tarihçiler durmuþ ve durmaya da devam edeceklerdir. Bize göre, kader hükmünü icra etmiþtir. Ýlânihaye yaþayan olmadýðýna göre, tarih boyunca bir imparatorluðun yaþadýðý da görülmemiþtir.

Ýkinci safha; Bu safha 1683 Viyana bozgunu ile baþlar. Batý haçlýlýk zihniyetine bu safhada bir de emperyalist tavrýný ilave etmiþtir. Batý, haçlýlýk zihniyetini emperyalist tavrý ile kuvvetlendirmiþ ve Osmanlýya karþý taarruza baþlamýþ, insanlýk dýþý hareketlerini kamufle etmek için de hümanist bir görüntü sergileyerek, tüm taþkýnlýklarýný kamufle etmeye yönelmiþtir.

Þark meselesinin ikinci safhasý hep Osmanlýnýn aleyhine olmuþ, cereyan eden savaþlar hep Osmanlýnýn maðlubiyetiyle sonuçlanmýþ, bu hal Lozan’a kadar devam etmiþtir. Sonuçta Osmanlý imparatorluðu yýkýlmýþ, Osmanlý hakimiyeti altýnda bulunan topraklarýn üzerinde çok sayýda etnik esasa dayalý devletler kurulmuþtur.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:25
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
Þark meselesinden maksat ne idi?

Yukarýda da belirttiðimiz gibi Þark meselesinin temelinde yatan maksat Osmanlýnýn Balkanlar üzerindeki hakimiyetini ortadan kaldýrmak ve Hýristiyan milletleri, Osmanlýnýn elinden kurtarmaktý. Batý alemi bu sonuca ulaþmak için farklý yollar denemiþtir. Þöyle ki:

Birinci yol; Osmanlý hakimiyeti altýndaki topraklar üzerinde yaþayan Hýristiyanlarý Osmanlýnýn aleyhine tahrik, onlarý ayaklanmalara teþvik ve isyanlarýna sahip çýkmak, onlarý desteklemek. Ýkinci yol; Hýristiyan toplumlara istiklâl, olmadýðý takdirde muhtariyet vaat etmek. Muhtariyetten sonra istiklallerini temin için Hýristiyan unsurlara her türlü yardýmda bulunmak.

Üçüncü yol; Bir ve ikinci yoldan netice istihsal edilemediði takdirde Bab-ý Ali’ye baský yaparak, Osmanlýya reformlar yaptýrmak. 1839 Tanzimat, 1856 Islahat ve 1876 Meþrutiyet reformlarý bu baskýlarýn sonucunda yaptýrýlmýþtýr. Batý aleminin nihai hedefi Malazgirt ve Ýstanbul’un fethinin intikamýný almak, bunun için de tüm askeri ve diplomatik, ekonomik ve stratejik güçlerini birleþtirerek, Müslüman Türk’e karþý taarruza geçmek, baþta Ýstanbul’u geri almak, Ayasofya’da çan çaldýrmak olmuþtur.

Netice olarak diyebiliriz ki, Þark Meselesi:

1- Balkanlarda yaþayan Hýristiyanlarý Osmanlýnýn hakimiyetinden kurtarmak.

2- Daha sonra Osmanlýyý Balkanlardan atmak, Osmanlýnýn elinde bulunan Balkan topraklarýný geri almak.

3- Osmanlý mülkü içinde yaþayan Ermenilere sahip çýkmak, isyanlarýnda onlarý desteklemek.

4- Osmanlýnýn hakimiyeti altýnda bulunan Kuzey Afrika’da yaþayan Cezayir, Tunus, Libya, Fas’ý koloniyalist maksatlarla iþgal ve ilhak etmek.

5- Türk olmayan Müslüman topluluklarý Osmanlýnýn aleyhine tahrik etmek. Irkçýlýk ve milliyetçilik düþüncelerini körükleyerek, hareketlendirmektir.

4

Ortadoðu ve Büyük Ortadoðu Projesi

Türkiye’nin de içinde bulunduðu Ortadoðu kültürel ve jeopolitik özellikleri sebebiyle tarihin her döneminde emperyalist milletlerin ilgi odaðý haline gelmiþtir. Bu sebepten Ortadoðu mücadele ve çatýþmalarýn süregeldiði bir alandýr.

Türkiye’nin de içinde bulunduðu Ortadoðu kültürel ve jeopolitik özellikleri sebebiyle tarihin her döneminde emperyalist milletlerin ilgi odaðý haline gelmiþtir. Bu sebepten Ortadoðu mücadele ve çatýþmalarýn süregeldiði bir alandýr. Çýkar çatýþmalarýnýn merkezi haline gelen Ortadoðu, ayrýca üç kýtanýn birleþmesinden kaynaklanan jeostratejik önemi haizdir. Onun için, bu bölge 1. Cihan Harbinde Ýngiltere, Fransa, 2. Cihan Harbinde Ýngiltere, Almanya ve Rusya, þimdi de ABD’nin menfaat çatýþmalarýnýn alaný halindedir. Zira, dünyanýn þu andaki petrol rezervlerinin % 65.7’sini barýndýrmasý nedeniyle de büyük bir ekonomik öneme sahiptir. Bu büyük önem ortaya çýktýðýndan bu yana, dünyanýn en güçlü ülkelerinin dikkatini yoðun biçimde çekmiþtir.

Dünyanýn geri kalan kýsmýndaki petrol yataklarýnýn pek çoðunun tükenme durumunda olmasý yüzünden körfez ülkelerinin 15 ile 20 yýl içinde dünya petrol kaynaklarýnýn yaklaþýk % 85’ine sahip olacaklarý hesaplanmaktadýr.

Elimize geçen bir istatistik bilgiye göre, dünya rezervlerinin % 25-30’u Suudi Arabistan’da, % 9.9’u Irak’ta, % 9.8’i Birleþik Arap Emirlikleri’nde, % 9.4’ü Kuveyt’te, % 9.8’i Ýran’da bulunmaktadýr.

Buna karþýlýk elindeki rezervler dünya petrol rezervlerinin yalnýzca % 2.6’sý kadar kalan ve tükenmesin diye azar azar çýkarmýþ olduðu petrolü de pahalýya mal eden ABD, dünya nüfusunun yalnýzca % 4.8’ini oluþturduðu halde, tek baþýna dünya petrolünün % 25.5’ini tüketmektedir. Bu nedenle körfez petrolü ABD için büyük önem taþýmaktadýr. Günümüzde Ortadoðu dendiði zaman petrol ve ABD sözcükleri en önde ve yan yana geçmektedir.

Amerika’nýn Ortadoðu petrolü konusundaki deðiþmez stratejisi þudur: “Petrolün Amerika’nýn ve onun sanayileþmiþ müttefiklerinin ekonomisine zarar vermeyecek ve sabit fiyatla dünya pazarýna kesintisiz akýmýný güvenceye almak, bunun için de Ortadoðu’da kendine uygun bir güç dengesi kurmak. Amerika bu deðiþmez stratejiyi zaman içinde deðiþen taktiklerle uygulamýþtýr. Ýran-Irak savaþýna kadar Amerika bu dengeyi þah Ýran’ýný Irak’a karþý bir silah deposu haline çevirerek, ondan sonra da Irak’ý Humeyni rejimindeki Ýran’a karþý bir silah deposu haline çevirerek yapmýþ, her ikisi de Amerika’nýn baþýna iþ açmýþtýr. 1980-1988 arasýndaki Ýran-Irak savaþý her iki devleti de zayýflatýnca, Amerika körfez savaþýndan sonra çifte kuþatma ile her ikisini birden karþýsýna alarak, dünya politikasýndan tecrit etmeye çalýþmýþtýr.

Tabii, bu yeni politika bazý þeyler gerektirmektedir. Birincisi, Amerika’nýn bu ülkelere müdahale edebilmesi için bölgede üslere ihtiyacý vardýr. Bu üsler için en mantýklý yer Türkiye’dir. Ýkincisi, Amerika’nýn bu iþ için desteðe ihtiyacý vardýr ve bu destek için en mantýklý yol da soðuk savaþ sonunda Orta Avrupa’daki iþleri bitmiþ gibi gözüken NATO’dur. Yani, NATO’nun Ortadoðu’ya müdahale edecek hale getirilmesidir.” (5)

Nitekim, Amerika Irak savaþlarýnda bu yolu denemek istemiþse de, baþarýlý olamamýþtýr. Zira, NATO’nun görev alaný sadece Kuzey Atlantik Bölgesini kapsar. Bunun dýþýndaki alanlar görevi dýþýndadýr. Oralara müdahale etmez.

Kuzey Atlantik Bölgesi dýþýndaki ülkelerden bir saldýrý gelmedikçe diðer bölgelere müdahale görevi dýþýndadýr. Oysa, NATO’nun Ýstanbul zirvesi ile ABD’nin isteði doðrultusunda NATO’ya görev alanýna girmeyen ülkelere de müdahale etme yetkisi verilmiþ, böylece NATO’nun görev alaný deðiþmiþ, üye sayýsý da çoðalmýþtýr.

Ortadoðu, dünyanýn en sýcak bölgesini teþkil eder. 1987’de ABD Baþkaný Reagan, “Ortadoðu’da son Ýsmailoðlunu çölün derinliklerine sürünceye kadar mücadelemiz devam edecektir”..... “Ýslâm dairesi içinde yer alan bütün Müslüman uluslar, halklar ve kavimler Ýsmailoðullarýyýz. Çünkü, ilahi vahyi bize en son teblið eden peygamberimiz Hz. Muhammed hanif dininin en büyük temsilcilerinden olan Hz. Ýbrahim’n oðlu, Hz. Ýsmail’in soyundandýr.”(6)

Görüldüðü gibi Reagan hedefi çok geniþ tutmakta, þimdiki Amerika Dýþiþleri Bakaný Rice’ýn ifade ettiði gibi 22 Ýslâm devleti hedeflenmektedir. Yani, Ýslâm hedefe alýnmýþtýr. Nitekim, Ýtalyan Yahudisi olan yazar Arigo Leve bir makalesinde “Yazýk ki Türkiye’de Ýslâm yeniden uyandý. Artýk Müslüman militanlar kentin ana caddelerinde sloganlar atýp, gösteri yapýyor ve Osmanlý þeriat düzenini istiyorlar. Avrupalýlar uyanýn! Ýslâm nedir? Biliyor musunuz? Ýslâm, sömürgecilik, baský, zulüm ve gericiliktir. Bundan fazlasý Ýslâm Barbaros Hayrettin ve Turgut Reis’tir. Bu tehlike zamanýnda bertaraf edilmeyecek olursa Avrupa bugünleri çok arayacaktýr.” (7) diyerek, Hýristiyan dünyasýnýn Ýslâm’a olan kinini ortaya koymuþtur.

Son Macar Müslüman 1983 yýlýnda vefat etmiþ, cenaze töreninde “Bundan böyle bu son Müslüman’la birlikte Macaristan’da Ýslâm ölmüþ ve hilal de onunla birlikte topraða gömülmüþtür.” (8) açýklamasýnda bulunulmuþtur.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:26
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
Middle East (Orta Doðu)

Þark meselesi daha sonraki zaman içinde Ortadoðu sözcüðü ile ifade edilmeye baþlandý. Bu sözcük de Osmanlýnýn çöküþünün ardýndan ortaya çýkmýþtýr. Ortadoðu sözcüðü Ýngilizler tarafýndan ilk defa 9 Mayýs 1916 tarihinde Fransa ile aralarýnda imzalanan ve Osmanlýnýn parçalanmasýný öngören Sykes-Picot gizli anlaþmasýnýn akabinde 1920 tarihlerinde kullanýlmýþtýr.

Ýngiltere daha önce ise Near East (Yakýn Doðu) sözcüðünü kullanýyordu. Bu terimi Ýngiltere, Osmanlýnýn hakim olduðu topraklar için kullanýyordu. Osmanlýnýn çöküþünden sonra sözcüðünden sarfý nazar ederek onun yerine Middle East (Orta Doðu) terimini kullanmaya baþladý. Ýngiltere Middle East cümlesini Irak, Türkiye ve Suriye’yi içine alan topraklar için kullanmaya baþladý. Bugün de, Türkiye, Ýran havzasý, Afganistan, Arap Yarýmadasýnda yer alan Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleþik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Umman, Katar, Yemen ve Hilal-i Mümbit diye ifade edilen Irak, Ýsrail ve Lübnan için kullanmaktadýrlar. Büyük Ortadoðu Projesi ise, Kafkaslar, Güney Asya’daki Müslüman ülkeler, Kuzey Afrika ülkeleri yani Fas ve Moritanya’dan baþlayýp, Afrika’nýn kuzeyi, Ortadoðu’nun tamamý, Kazakistan, Türki Cumhuriyetleri, Orta Asya, Afganistan, Pakistan ve Bangladeþ’i içine alan topraklarý içermektedir.

Zikredilen bölgelere bakýldýðýnda, bu bölgelerde Ýslâm medeniyeti, Çin medeniyeti ve Hint medeniyetinin hakim olduðu görülür. Batý medeniyetinin bu sayýlan ülkelerde, bölgelerde ciddi bir varlýðý görülmemektedir. Buna raðmen, buralara hakim olmak için proje üstüne proje üretilmektedir. Sebebine gelince, bu coðrafyada kara, deniz ve hava ulaþýmýnda stratejik önemi haiz geçitler vardýr. Dünyanýn en zengin doðalgaz ve petrol yataklarý bu bölgede bulunmaktadýr. Enerji açýsýndan Japonya tamamen, batý Avrupa ise % 60 civarýnda bu bölgelere baðýmlýdýr. Tüm bu bölgeler tarihte Osmanlýnýn kontrol edemediði bölgelerdir. Bu bölgelerde dikkat edilecek husus, bölgelerin hemen hemen tamamýna yakýnýnda Müslüman nüfusun yaþadýðýdýr. Ayrýca, bu bölge içinde dünya sulhünü devamlý sarsan Ýsrail de bulunmaktadýr.

5

Büyük Ortadoðu Projesi’nin tarihçesi

Müslüman coðrafyasýnýn yeniden dizayný için adeta yeni haçlý seferleri düzenlenmektedir. Ýslâmî terör adý altýnda Ýslâm coðrafyasý sömürülmek istenmektedir. Eksen oluþturma gücünü haiz Türkiye’miz beceriksiz hükümet sayesinde adeta bu iþgal hareketlerine karþý seyirci durmaktadýr.

Amerika Birleþik Devletleri bahis konusu projeyi ilk defa 1970 tarihinde NATO’nun çok gizli toplantýlarýndan birisi olan “Güney-Batý Asya’nýn Etkileri” adlý toplantýda dillendirmiþtir. Amerika’nýn Dýþiþleri Bakaný Aleksander Haig de 1979 tarihinde “NATO’nun ilgi alaný Ortadoðu olmuþtur” demiþ, 1985 tarihinde de “Ortadoðu ve Güneybatý Asya bir bütündür” ifadesi ile projeyi gündem konusu yapmýþtýr. Haig þahinlerdendir.

ABD Baþkaný Jimy Carter Ocak 1980 tarihinde ulusa sesleniþ konuþmasýnda aynen: “Þunu çok açýk bir biçimde ifade etmeliyim ki, körfez bölgesini kontrol için dýþarýdan bir güç giriþimi olduðunda ABD’nin yaþamsal çýkarlarýna bir saldýrý olarak kabul edilecek ve bu saldýrýya askeri güç kullanmak dahil, bütün olanaklarla karþýlýk verilecektir” demiþtir. Bu açýklamadan üç yýl sonra Ocak 1983 tarihinde Jimy Carter’ýn “Güney Asya doktrini” yürürlüðe girmiþ oldu. Zira, Jimy Carter Güneybatý Asya, Kýzýldeniz ve Afrika boynuzuna kadar olan tüm ülkelerin sorumluluðunu yüklenmek üzere ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlýðý’nýn kurulduðunu ve komutanlýk karargahý olarak da “Macdmhava” üssünün tahsis edilmiþ olduðunu açýkladý.

Daha sonra, Amerika Dýþ Politika Enstitüsü’nün 1986 Ýstanbul toplantýsýnda bu proje yeniden gündem konusu olmuþtur. Bahis konusu toplantýda konuþan Dýþiþleri Bakan Müsteþarý William Schneider Güney Asya doktrininde Türkiye’ye biçilen rolden bahsedilmiþ ve Türkiye batý ittifakýnýn bir üyesidir ama tarihi ve coðrafik açýdan Ortadoðu’nun bir parçasýdýr. (9) 1987 tarihi içinde Kissinger ve Samuel Huntington’un yaptýðý konuþmalarla proje desteklenmiþ ve Haig’in görüþlerini paylaþmýþlardýr. Bu iki kiþi de Yahudidir.

BOP’un karþýsýndaki güç Ýslam’dýr

Büyük Ortadoðu Projesini akamete uðratacak tek güç Ýslâm’dýr. Ýslâm’ýn yeni eksen oluþturma ihtimali daima mevcuttur. Bunu anlayan Breezinski 1979 tarihinde Ýran’da iktidara taþýnan Humeyni’ye karþý Saddam Hüseyin’i devreye sokarak, çatýþtýrmýþtýr. Breezinski böylece bir taþla iki kuþu birden vurmuþtur. 1- SSCB’nin Ortadoðu bölgesine yayýlmasýnýn önüne geçildi. Rusya’nýn sýcak denize inme hayalinin önüne bir kere daha set çekilmiþ oldu. 2- Ýslâm’ýn muhtemel eksen oluþturma imkanýnýn önüne geçilmiþ oldu.

Güney Asya doktrinine yönelik çalýþmalar 1991 Körfez Savaþý sonrasý yeniden hýz kazanmýþtýr. O zaman Wohistetter, baba Bush’un danýþmaný idi. Dick Cheney ise Savunma Bakaný, Richard Perle ve Paul Wolfowitz de devrede olan elemanlardý.

1992 yýlýnda da Wolfowitz’in “Savunma Planlama Rehberi” adý altýnda geliþtirilen projenin basýna sýzdýrýldýðýný görüyoruz. Rusya’nýn Kafkaslarda etkinliðinin arttýðýný gören ABD tik-tank kuruluþlarý devreye girerek, bu sefer “Geniþ Ortadoðu Projesi’ni gündeme taþýmýþlardýr. Bu projenin ilerleyen kademelerinde Emekli Büyükelçi Özden Sanberk’in de katkýlarda bulunduðunu görmekteyiz. Bu büyükelçinin Londra’da elçimiz iken de, Londra’nýn güneyinde icra edilen 9 Kasým 1997 toplantýsýna da Abdullah Gül ile birlikte katýldýðýný biliyoruz.

Diðer bir hususu da belirtmekte fayda vardýr. Þöyle ki: 1991 Körfez krizi sonunda Ýsrail Dýþiþleri Bakaný olan Simon Perez tarafýndan 1993 tarihinde Newyork’ta basýlan “Yeni Ortadoðu” adlý kitabýnda da ele alýndýðýný görmekteyiz. Simon Perez kitabýnda “Ortadoðu’nun Avrupa Birliði veya Kuzey Amerika Serbest Ticaret Birliði (NAFTA) modeline benzer þekilde yeniden yapýlanmasý gerektiðini vurgulamýþtýr.

1996 tarihinde büyük Türk ve Müslüman düþmaný olan Bernard Lewis Geniþ Ortadoðu Projesini Ýstanbul’da açýklayýverdi. Büyük Ortadoðu Projesi Bush yönetimince ilk defa 2002 yýlýnda Bush’un Dýþiþleri Bakaný olan Colin Powel tarafýndan dillendirilmiþtir. Colin Powel “Irak’ýn yaný sýra tüm Ortadoðu’ya demokrasi getirilmelidir” demek suretiyle maksatlarýný açýklayýverdi.

1996 yýlýnda da dönemin Ýsrail Baþbakaný olan Benjamin Netanyahu da “açýk bir kopuþ küresel güvenlik için yeni bir strateji” isimli raporu ile ABD’nin öncülüðünü yaptýðý “Büyük Ortadoðu Projesi” nin devreye alýnmasýný tetiklediðinden hiç kimsenin þüphesi olmasýn. Amerika da Büyük Ortadoðu Projesini devreye sokmak için bir bahane bulmalý, müþterek bir düþman icat etmeliydi. Amerika 11 Eylül ikiz kulelerin vuruluþunu fýrsat bilmiþ ve müþterek düþmaný basýna ilan etmiþtir. Bu düþman onlara göre “Ýslâmi terör” idi, kod adý da “yeþil”di. Nitekim, 11 Eylül sonrasý Amerika, Ýngiliz, Ýsrail üçlüsünün ittifaký ile Afganistan ve Irak iþgale tabi tutuldu.

Ýslâm ülkelerine vaki bu müdahaleler Müslüman ahaliyi batý alemine karþý gerilime sevk etmiþtir. Ýslâm coðrafyasý Osmanlýnýn çöküþünden bu yana en büyük çýkmazýný yaþamaktadýr. Aslýnda tüm Ýslâm dünyasý tehdit altýndadýr. Büyük Ortadoðu Projesi Ýslâm’a meydan okumanýn dik alasýdýr. Müslüman coðrafyasýnýn yeniden dizayný için adeta yeni haçlý seferleri düzenlenmektedir. Ýslâmî terör adý altýnda Ýslâm coðrafyasý sömürülmek istenmektedir. Eksen oluþturma gücünü haiz Türkiye’miz beceriksiz hükümet sayesinde adeta bu iþgal hareketlerine karþý seyirci durmaktadýr.

Oysa, Amerika bu proje ile Müslüman milletlerin dini, kültürel ve sosyal açýdan çözülmesini, köleliðe hazýr hale getirilmesini hedeflemiþ bulunmaktadýr. Yani, Amerika, Ýngiliz, Ýsrail ittifaký Ýslâm coðrafyasýný kontrol altýna almaya, Müslümanlarýn ekonomik, kültürel varlýklarýný sürdürme direncini kýrmaya, Ýsrail’in “vaad edilmiþ topraklar”a hakimiyetini saðlamak için bu projenin devreye sokulduðunu bilmekteyiz.

Ýslâm coðrafyasýnýn istilasý anlamýna gelen böyle bir projeye karþý AKP hükümetinin tasvipkar görüntüsü millet nezdinde þaþkýnlýk uyandýrmaktadýr. Colin Powel’in yukarýda belirttiðimiz konuþmasýndan sonra bir hususu daha belirtmekte fayda vardýr. O da, George W. Bush 20 Ocak 2004 tarihinde ulusa sesleniþ konuþmasýnda konuyu iþlemiþ ve Büyük Ortadoðu Projesi’ne dikkatleri çekmiþti. Ayrýca, Nikola Burns Amerika’nýn NATO Büyükelçisi iken 7-8 Þubat 2004 tarihinde Prag’da düzenlenen “NATO ve Büyük Ortadoðu” konulu konferansta: “NATO’nun görevi hâlâ Kuzey Amerika ve Batý Avrupa’yý savunmaktýr. Fakat, Amerika ve Avrupa’da oturarak bunu yapabileceðimizi sanmýyorum. Bütün kurumsal dikkat ve askeri güçlerimizi güney ve doðuya yöneltmeliyiz. Ýnanýyorum ki NATO’nun geleceði güney ve doðudadýr”
Gönderen: 21.07.2007 - 12:27
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
Türkiye’nin Büyük Ortadoðu Projesi’nde üstlendiði rol

George Bush ile Recep Tayyip Erdoðan Ocak 2004’te bir araya geldiklerinde Büyük Ortadoðu Projesi gündeme getirilmiþ ve George W. Bush Baþbakan Erdoðan’a “Büyük Ortadoðu Projesi’nin Ortadoðu bölgesinde barýþ ve demokrasiyi hedeflediðini, bölge ülkelerine refah getireceðini, onun için Türkiye’nin bu projeyi mutlaka desteklemesi gerektiðini” söylemiþtir.

Ayrýca Türkiye’nin laik demokratik hukuk devleti olmasý hasebiyle zikredilen Ýslâm ülkelerine model oluþturabileceðini de vurgulamýþtýr.

Bu görüþmeden sonra Baþbakan Tayyip Erdoðan, Washington’u ziyareti sýrasýnda Amerikan Giriþim Enstitüsünde yaptýðý konuþmada ABD’nin Geniþ Ortadoðu Stratejisini kabul ederek, taahhütte bulunmuþtur. Taahhütte bulunmakla kalmamýþ, Bush yönetimine önerilerde bulunmuþtur. (10) Þöyle ki:

1- Geniþ Ortadoðu Kavramýnýn içine Kafkaslarý da almak gerekir.

2- Gürcistan’da baþlayan demokratikleþme sürecini geniþ Ortadoðu’ya yaymak gerekir.

3- Türkiye örnek ülke olarak önemli roller üstlenebilir.

4- ABD Irak’tan çýkmada acele etmemelidir.

5- Kýbrýs sorunu Annan Planý referans alýnarak çözülecektir.

6- Bu iþlerin realize edilmesi için Amerikan yönetiminden bir üst düzey yetkili görevlendirilmelidir. Amerika’nýn baþkan yardýmcýsý Dick Cheney de, Davos’taki konuþmasýnda R. Tayyip Erdoðan’a “demokrasiyi Büyük Ortadoðu’da geliþtirmek için demokrasiden yana bütün dostlarýmýzýn kapýsýný çalacaðýz. Demokratik ülkelerin bu talebe uygun davranýþ içine gireceði düþüncesi gün be gün yayýlmaya baþladý. Türkiye’nin de diðer dostlarýndan geri kalacaðý yok.”

Büyük Ortadoðu Projesi ile ilgili en çarpýcý açýklama ABD’nin güvenlikten sorumlu danýþmaný (Bugünkü Dýþiþleri Bakanýgöz kırpma Condoleezza Rice’ýn 7.8.2003 Washington Post gazetesinde yayýnlanan yazýsýnda görülmektedir. “Transforming The Middle East – Ortadoðu’yu Dönüþtürmek.” Rice bu yazýsýnda Fas’tan Basra körfezine kadar Ortadoðu’da bulunan 22 devletin rejiminin, sýnýr ve haritalarýnýn deðiþtirileceðini, Türkiye’nin de bunlarýn içinde olduðunu vurgulamýþtýr.

Okuduðumuz ve dinlediðimiz kadarýyla ABD Büyük Ortadoðu Projesi ile 7 hedefe ulaþmak istemektedir.

1- ABD bu proje ile kendisine rakip olabilecek muhtemel bir gücün oluþmasýný engellemek istemektedir.

2- ABD bu proje ile rakipsiz askeri gücü teknolojik imkaný ile Ortadoðu bölgesini kontrol sevdasýndadýr.

3- Amerika bu proje ile Ortadoðu bölgesinde bulunan petrol ve doðalgaz kaynaklarý üzerinde denetimini saðlamak istemektedir.

4- ABD bu proje ile ayrýca Ýsrail’in emniyetini saðlama amacýný gütmektedir.

5- Avrupa Birliði, Çin ve Japonya’yý bu kaynaklardan uzak tutmak istemektedir.

6- Ortadoðu Bölgesinde bulunan tüm petrol ve doðalgaz yataklarýna serbestçe ve korkusuzca ulaþmayý hedeflemektedir.

7- Onlara göre var olan ve Ýslâmî terör diye adlandýrýlan görünüþteki terörü önlemektir.

6

ABD’nin asýl amacý

Bu bölgeye sahip olabilmek için Ýslâm coðrafyasý yeniden dizayn edilmek istenmektedir. Yoksa söylendiði gibi ne insan haklarý, ne demokrasi yoktur, sadece menfaat çatýþmasý ve sömürü bulunmaktadýr. Amerika, Büyük Ortadoðu Projesi ile aslýnda tüm Ýslâm alemini terbiye etmek ve kendi hakimiyeti altýna almak istemektedir. Ehlileþtirilmiþ, terbiye edilmiþ bir Ýslâm alemi ABD için bir tehdit teþkil etmeyecek, sabotajlara maruz kalmayacak, intihar komandolarýndan kurtulmuþ olacaktýr.

“Center For Strategic And Ýnternational Studies” adlý Amerikan kuruluþu “2004 Büyük Ortadoðu yýlý mý” adlý bir çalýþmasýnda:

Dünyanýn toplam petrol ihtiyacýnýn 2000 yýlýnda günlük 76.6 milyon varil, 2005’te 81.1 milyon varil, 2010’da 89.7 milyon varil, 2015’de 98.8 milyon varil, 2020’de ise 108.2 milyon varil, 2025’de 118.8 milyon varil olduðunu tespit etmiþ ve bu ihtiyacýn büyük bir bölümünün Büyük Ortadoðu Bölgesinden karþýlanacaðýný belirlemiþtir. Nitekim, Dünyanýn kullanýlabilir petrol rezervlerinin % 68’i, doðalgazýn % 41’i Ortadoðu bölgesindedir.

Dünya petrol üretiminin % 32’si, doðalgaz üretiminin % 15’i Ortadoðu bölgesinde üretilmektedir. 2020’de Dünyada tüketilebilecek petrolün % 39’unun yine bu bölgeden temin edileceði bilinmektedir. Bu imkanlara sahip olan bölge Amerika, Avrupa, Japonya, Rusya ve Çin’in dikkatini çekmektedir. Bu bölgeye sahip olabilmek için Ýslâm coðrafyasý yeniden dizayn edilmek istenmektedir. Yoksa söylendiði gibi ne insan haklarý, ne demokrasi yoktur, sadece menfaat çatýþmasý ve sömürü bulunmaktadýr. Amerika, Büyük Ortadoðu Projesi ile aslýnda tüm Ýslâm alemini terbiye etmek ve kendi hakimiyeti altýna almak istemektedir. Ehlileþtirilmiþ, terbiye edilmiþ bir Ýslâm alemi ABD için bir tehdit teþkil etmeyecek, sabotajlara maruz kalmayacak, intihar komandolarýndan kurtulmuþ olacaktýr.

Önce karýþtýr, sonra iþgal et

Nitekim, George W. Bush yaptýðý bir konuþmasýnda: “Ortadoðu istibdadýn, ümitsizliðin ve nefretin hüküm sürdüðü bir yer olarak kaldýðý sürece, Amerika’nýn ve dostlarýmýzýn güvenliðini tehdit edecek hareketler ve kiþiler üretmeyi sürdürecektir” demiþtir.

Satýr aralarýnda Büyük Ortadoðu Projesinin ne menem þey olduðu daha iyi anlaþýlmaktadýr. Ortadoðu Bölgesine anarþik ortamý taþýyanýn, silah sevkiyatýný yapanýn batýlýlar olduðu cümlenin malumudur. Son dönemlerde Þeyh Ahmet Yasin’i öldüren silah ve füzelerin Amerikan yapýmý olduðu bilinmektedir. NATO ve diðer milletlerarasý teþkilatlarýn güvenlik stratejilerini Ýslâm tehdidine göre yeniden dizayn etmeleri, Ýslâm’ýn önümüzdeki günlerde boy hedefi haline getirileceðini göstermektedir.

Bu bölgelerde etnik ve mezhebi çatýþmalar meydana getirerek, bir bahane ile istila etmek batýnýn arzusudur. Kendilerine hizmet edecek iktidarlarý iþbaþýna getirerek, gayelerine daha kolay ve zahmetsiz ulaþmak vazgeçilmez düþünceleridir. (Afganistan ve Irak’ta olduðu gibi)

Terör bahanesi ile askeri operasyonlar yapmak ve Ortadoðu Bölgesindeki insanlarý sindirmek batýnýn hedeflerindendir. Kitle imha silahlarýnýn önlenmesi bahanesi ile Ýslâm ülkelerini silahsýzlandýrmak ve saldýrýlara açýk hale getirmek vazgeçilmez düþünceleridir.

Büyük Ortadoðu Projesi 1975 tarihinde Avrupa Birliði ülkeleri, Amerika ve Sovyet Rusya’nýn imzalayýp, yürürlüðe koyduklarý “Helsinki Nihai Senedi” ile benzerlikler taþýmaktadýr. Helsinki Nihai Senedinde de sýnýr anlaþmazlýklarýný savaþla deðil, anlaþmalarla çözmek, sýnýr ihtilaflarýný sonlandýrmak, insan hak ve özgürlüklerini geliþtirmek esaslarý bulunmaktadýr. Ancak gördük ki, Helsinki Nihai Senedinin imzalanmasýndan sonra Sovyet Rusya parçalanmýþtýr. Yani, Helsinki Nihai Senedi derde deva olamamýþtýr.

Þimdi de Büyük Ortadoðu Projesi ile yeþil kuþak adý verilen Ýslâm coðrafyasý ortadan kaldýrýlmak istenmektedir. Onun için önce müdahale, sonra da düzenleme getirilecektir. ABD, Büyük Ortadoðu Projesi ile çok uluslu bir dünya yerine tek Dünya devletini kurmak için Yahudinin siyasetine yardýmcý olmaktadýr.

ABD bu proje ile Fas’tan Afganistan’ý, Kuzey Afrika, Arap Dünyasý, Türkiye, Ýran’ý, Körfez Devletlerinden Kafkasya’yý ve Orta Asya’yý içine alan coðrafyaya az zahmetle hakim olmak istemektedir. Bu sebeple Irak savaþýný bahane ederek tüm Türki devletlerde üstlerini kurmuþ, Türkiye üzerinde de NATO ile birlikte 28 bölgede 43 tesisini ihdas etmiþ bulunmaktadýr.

Türkiye’de bahis konusu konaklama yerleri ise; Lüleburgaz, Ýzmit-Köseköy, Karamürsel, Çanakkale, Ýzmir, Balýkesir, Kütahya, Eskiþehir, Amasra, Bartýn- Belbaþý, Balgat, Elmadað, Samsun, Merzifon, Sivas, Ordu, Perþembe, Malatya-Erhaç, Rize-Pazar, Erzurum, Diyarbakýr, Mardin-Kargapazar, Silopi’dir. Ayrýca belirtelim ki, Türkiye’deki Amerikan ve NATO’nun tesis kurduðu yerlerin altýnda çeþitli zenginliklerimizin olduðu bilinmektedir. Amerika, Büyük Ortadoðu Projesi ile ayrýca Avrupalýnýn Osmanlýdan alamadýðý intikamý almak ve 1071’de açýlan parantezi kapatmak istemektedir. Yani Amerika bu proje ile hem bizden, hem de tüm Ýslâm dünyasýndan intikam almak istiyor.

Zira, Hýristiyan dünyasý intikamýný Sevr Muahedesi ile kýsmen elde etmiþ ve Lozan’da pekiþtirmiþse de, tam baþarýya ulaþtýðý söylenemez.

ABD ve Avrupa Birliði ülkeleri zaman zaman ürettikleri bu neviden projelerle, çýkarlarý için zenginliklerle dolu olan Ortadoðu Bölgesini ele geçirmek istemektedir. Bu düþüncelerini realize etmek için de savaþlar çýkartmakta, ülkeleri tahrip etmektedirler. Afganistan, Irak bir bahane ile tahrip edilmiþ, þu sýralarda Suriye ve Ýran da hedefe alýnmýþ, daha sonra Sudan, Yemen ve Türkiye hedeftedir. ABD, Büyük Ortadoðu Projesini realize edebilmek için hem Avrupa Birliði ülkelerine, hem de NATO’ya ve bu arada Türkiye’ye mutlak ihtiyacý vardýr. Onun için G-8 (Geliþmiþ Ülkeler)’lerin Amerika’nýn Güneybatýsýnda bulunan “Sea Island” adasýndaki toplantýlarýnda bu ülkelerden yardým talebinde bulunmuþ, hatta bir neviden de gözdaðý vermiþtir. Baþbakan Tayyip Erdoðan zirvenin önemli gündem maddesi olan Büyük Ortadoðu Projesinin tartýþýldýðý 9.6.2004 tarihli toplantýya “demokratik ortak” olarak katýlmýþtýr.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:28
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
Stratejik ortak masalý

ABD Ýsrail mahreçli Büyük Ortadoðu Projesini realize etmek için önce G-8’leri, arkadan NATO’yu kullanmak istemiþtir. Aslýnda G-8’ler toplantýsý bir nevi Osmanlý topraklarýnýn paylaþýmý için imzalanan Yelda Konferansýndan baþka bir þey deðildir. O zamanlar Osmanlý mülküne göz konmuþ, þimdi de Büyük Ortadoðu Projesi ile Ortadoðu Bölgesi hedeflenmiþtir.

Stratejik ortak, model ülke ya da demokratik müttefik gibi sýfatlar yakýþtýrarak Türkiye’yi kullanmaya çalýþan batýlý güçlerin kanlý emellerine alet olmaktan kaçýnmak gerekir. Bin yýldýr ayný topraklarda, ayný saflarda yer aldýðýmýz ülkelerle samimiyetimizi ilerletme yerine, batýlýlara yardýmcý olmayý düþünmek tarihi ihanet ve insan haysiyetine züldür. Ýslâm’ý ve Müslümanlarý yok etmek için tarih boyunca hareket eden batýlýlarýn Türkiye’yi bugünlerde baðýrlarýna basacaklarýný sanmak safdillik olur. Nitekim, ABD Türkiye’nin yanýbaþýnda gerçekleþen ve Türkiye’nin güvenliðini tehdit eden Irak savaþý döneminde Türkiye’ye askeri güvenceler vermekten geri durmuþtur. ABD muz cumhuriyetlerine yaptýðýnýn aynýsýný yaparak, Türkiye’yi bir milyar dolar destekle Müslüman bir ülkeye karþý savaþa sokmak istemiþtir. Ayný Amerika Ýsrail’e on milyar dolarý hibe ederek, bölgedeki asýl dostunun kim olduðunu vurgulamýþtýr.

Oysa, Sovyetler Birliði’nin ve Yugoslavya’nýn daðýlmasý akabinde Balkanlar, Kafkasya, Ortadoðu ve Orta Asya’nýn karmaþýk siyaseti Türkiye’nin önemini artýrmýþtýr. Son yýllarda yaþanan geliþmeler karþýsýnda Türkiye’nin, Orta Asya, Balkanlar ve Ortadoðu üzerindeki olasý etkisini ortaya koyma dýþ politikasýný yeniden gözden geçirmesi gerekirken, uydu devlet dýþ politikasýný üstlenmesi son derece üzücüdür. Türkiye, bahis konusu mekanlarda dil, din, tarih ve kültür baðlarýný öne taþýyarak, etkin olmaya çalýþmalýdýr. Zira bu ülkeler Kýbrýs çýkartmasýnda Türkiye’yi desteklemiþlerdi. Bulgarlarýn Türklere zulmettiði dönemlerde de Ortadoðu ülkelerinin desteði Türkiye’nin yanýnda olmuþtur. Bu destek Türkiye’nin taþýdýðý tarihi misyona dayanýyordu.

ABD’nin bu tavrý yeni deðildir

Stratejik müttefikimizin ülkemizi bölmeye yönelik planlarý olduðu cümlenin malumudur. Türkiye’nin ihtiyaç duyduðu dönemlerde ülkemizin yolunu bilmeyen ABD’nin baþkanlarýnýn, bugünlerde ise okyanuslarý aþarak kapý aþýndýrmalarý hayýrlý bir maksadýn ürünü deðildir. ABD’nin bu tavrý yeni deðildir. Amerika, Sivas kongresi öncesi de Türkiye’nin topraklarýnýn parçalanmasýný ve üçe bölünmesini hedeflemiþ, bugün de Büyük Ortadoðu Projesi ile ayný hedefe koþmaktadýr.

Ne hazindir ki, Kafkaslarda, Gürcistan Acera arasýndaki gerilim devam ederken, Irak’tan sonra Suriye tehdit edilirken, Kuzey Irak’ta Yahudi Kürt devleti kuruluþ çalýþmalarý yapýlýrken, Filistin kýyýmý sürerken, Kerbela dövülürken, Hz. Ali’nin türbesi bombalanýrken, Ýslâm diyarlarýnda kýyým sürerken, AKP hükümetinin Büyük Ortadoðu Projesini gündeme almasý ve Ýslâm ülkelerini bu proje lehine iknaya çalýþmasý anlaþýlýr gibi deðil.

AKP hükümetinin, ABD bu proje ile yeþil kuþak ülkelerini yok etmek isterken Amerika’ya yeþil ýþýk yakmasý dalalettir. Türkiye’nin böyle bir durumda ABD’ye yakýnlýk göstermesi Ortadoðu’da yalnýzlýða itilme anlamýný taþýr. ABD’nin Büyük Ortadoðu Projesine taþeronluk yapan tek ülke Türkiye ve Türkiye içindeki bazý kliklerdir.

Baþbakan Erdoðan ve Dýþiþleri Bakaný Gül, “Büyük Ortadoðu Projesinin hizmetindeyiz” derken, Dýþiþleri Bakanlýðý bünyesinde 2 Mart 2004’te hazýrlanan bilgi notunda aynen: -Büyük Ortadoðu Projesi Türkiye’nin bölge için arzuladýðý deðiþim süreci ile örtüþmektedir. Büyük Ortadoðu olarak adlandýrýlan coðrafyanýn deðiþtirilip, dönüþtürülmesi ve refah ile beþeri kalkýnma düzeyinin geliþtirilmesi, ülkemizin de paylaþacaðý hedeflerdir.- denilmektedir. Abdullah Gül, 16 Haziran 2003’te yaptýðý diðer bir konuþmada ise “Ortadoðu’da bugün yeni bir durum mevcuttur. Son olarak yaþanan Irak buhranýndan çýkarýlan sonuçlarýn bölgenin geliþmesine katkýda bulunacak þekilde yorumlanmasý gerekmektedir. (Kan dökerek) Bölge genelinde bir deðiþim ihtiyacý uzun bir süredir hissedilmektedir. Geliþmenin ekonomik gerekleri kadar, sosyal ve siyasal þartlarý da olduðu, bugün bölge çapýnda anlaþýlmýþtýr. Biz bunlarý takdirle izlemekte ve baþarýlar dilemekteyiz. (Gerçekten bunlar gömlek deðiþtirdi)” ifadelerini kullanmýþtýr.

Oysa, yazar Nuray Mert, bu tavýrlarýn yanlýþlýðýný þöylece ortaya koymaktadýr: “Adamlar gelmiþ bir Ortadoðu ülkesini iþgal etmiþler. Sivilleri katlediyorlar. Camilerde adam öldürüyorlar. Bizimkiler hiç utanýp, sýkýlmadan bu adamlarýn Müslümanlara çekidüzen verme projelerinin peþinde koþuyorlar.”

7

Tehdit ve terörizm kýlýfý

Malum, NATO’nun Ýstanbul zirvesi 28-29 Haziran 2004 tarihinde yapýlmýþtýr. Bu toplantýdan önce ABD’nin NATO temsilcisi R-Nicholas Burns’un 19 Ocak 2003 tarihinde Çek Cumhuriyetinin baþkenti olan Prag’ta yaptýðý konuþmasýnda, tehdit ve terörizmin, kitle imha silahlarý ile gelmekte olduðunu… onun için yeni ortaklar, yeni üyeler, yeni askeri tedbirler ile NATO’nun güçlendirilmesi gerektiðini, eski NATO’yu þan ve þerefle emekliye ayýrdýklarýný… yeni NATO’yu inþa ettiklerini, Türkiye’ye de yeni bir gelecek tayin ettiklerini söylemiþtir.

Amerika, Türkiye’yi ve NATO’yu kullanmak için elinden geleni yapmaktadýr. AKP hükümetine de sýcak referanslar vererek, NATO’nun Ýstanbul’da toplanmasýný temin etmiþtir.

NATO, Yahudi lobilerinden birisi olan CFR toplantýsýnda karar altýna alýnarak kurulmuþ olan bir teþkilattýr. Kurucular arasýnda Bilderbergçi olan Joseph Luns, George Marþhael, Dean Acheson, Eisen Hower, Lemitzer bulunmaktadýr. Herkesin bildiði gibi NATO’nun kuruluþ amacý ve varlýk sebebi SSCB’yi kuþatmaktýr. SSCB ortadan kalkýnca NATO’nun artýk radikal biçimde deðiþmiþ olan dünyada yerinin neresi olacaðý tartýþma konusu olmuþtur.

Körfez savaþýnýn oluþturduðu karmaþa üzerine bu konunun üzerinde pek durulmamýþtýr ama savaþtan hemen sonra NATO’nun yeni rolü ciddi biçimde ele alýnmýþtýr. Onun için NATO bir dizi toplantýlar düzenlemiþtir. Bu yönde atýlan ilk adým Nisan 1991’in sonunda henüz Huzur Operasyonu devam etmekte iken NATO’ya dahil devletlerin Genelkurmay Baþkanlarýnýn yaptýðý toplantý olmuþtur. Bu toplantýda NATO içinde görev alaný dýþý amaçlarla kullanýlmak üzere bir çok uluslu acil müdahale gücü oluþturulmasýna karar verilmiþtir.

Mayýs 1991’de NATO Baþkomutaný Orgeneral John Galvin bu gücün bir bölümünün Türkiye’de konuþlandýrýlabileceðini ve Türkiye’nin de bu güce katýlmayý kabul ettiðini söylemiþtir. Durum, Mayýs sonundaki NATO Savunma Bakanlarý toplantýsýnda kesinlik kazanmýþtýr. (Bu güç NATO bünyesinde çok uluslu bir kolordu biçiminde kurulacak ve yaklaþýk 70.000 kiþiden oluþacaktýr. Gücün iki elemaný “Ani Müdahale Gücü” ve “Hýzlý Mukabele Gücü” þeklinde olacaktýr. Birincisi 6.000 civarýnda erattan oluþacak, ikincisi ise bir kolordudan meydana gelecektir.)

Bu gücün alan dýþý görev yapmasý, Körfez Savaþýndan önce ve savaþ sýrasýnda ABD tarafýndan ortaya atýlmýþ, Ýngiltere tarafýndan desteklenmiþtir. Fakat, Savunma Bakanlarý Toplantýsýnda Batý Avrupa ülkelerinin önemli bir bölümü buna karþý çýktý. Bu karþý çýkýþýn amacý, tabii ki, Fransa ve kimi Avrupa ülkelerinin NATO’nun yerine Batý Avrupa Birliði Teþkilatýný geliþtirmek istemeleri idi.

Bununla birlikte Haziran 1991’de NATO Dýþiþleri Bakanlarý Toplantýsý yapýldýðýnda mezkur durumun ilginç bir geliþme gösterdiði izlendi. Toplantý sonunda yayýnlanan ortak bildiride dikkati çeken bir nokta oluþuyordu. Körfez krizi NATO’nun beklenmedik geliþmelere hazýr olmasý gerektiðini göstermiþti. Bu geliþmeler NATO’nun geleneksel ilgi alaný dýþýnda bile olsa ittifakýn güvenliðini doðrudan etkileyecek geliþmelere hazýrlýklý olduðunu ortaya koydu. Mevcut durum, NATO’nun Batý Avrupa üyelerinin görev bölgesi dýþý konusundaki Amerikan tutumuna ilk olumlu yaklaþýmlarý anlamýný taþýyordu. Zira, körfez savaþý herkesi korkutmuþtu.

“Bu süreç Kasým 1991’de yapýlan NATO doruk toplantýsýnda NATO kuvvetlerinin ileride ittifakýn yaþamsal çýkarlarýný korumak için görev alaný dýþýna gönderilebileceði hususu benimsendi.” (11)

NATO’nun Ýstanbul zirvesi bu bakýmdan önem taþýyordu. Nitekim, NATO Genel Sekreteri Jaap De Hoop Scheffer; Ýstanbul NATO zirvesinde terörizm, Afganistan, Balkanlar gibi önemli bölgelerin masaya yatýrýlacaðýný, NATO’nun dönüþüm konularýnýn ele alýnacaðýný, ayrýca Avrupa Birliði, Kafkaslar, Orta Asya, Akdeniz üzerinde durulacaðýný, Türkiye’nin bu projeye yardýmcý olacaðýný, köprü vazifesini üstleneceðini ifade etmiþti.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:28
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
NATO’nun Ýstanbul zirvesi

Malum, NATO’nun Ýstanbul zirvesi 28-29 Haziran 2004 tarihinde yapýlmýþtýr. Bu toplantýdan önce ABD’nin NATO temsilcisi R-Nicholas Burns’un 19 Ocak 2003 tarihinde Çek Cumhuriyetinin baþkenti olan Prag’ta yaptýðý konuþmasýnda mealen, savunma teþkilatý olan NATO’nun Ortadoðu’da konuþlandýrýlmasý gerektiðini ifade ile, soðuk savaþ dönemi boyunca Batý Avrupa’yý koruma adýna devasa bir kýta ordusunun yapýlandýrýldýðýný, Avrupa ve Kuzey Amerika’nýn elan NATO’nun güvencesi altýnda bulunduðunu, fakat Batý veya Orta Avrupa’da yada Kuzey Amerika’da oturarak bu iþin olabileceðine inanmadýðýný, onun için her türlü imkanlarýn kullanýlarak NATO’yu doðu ve güneye aktarmak durumunda olduklarýný, zira NATO’nun geleceðinin doðuda ve güneydoðuda olduðuna inandýklarýný, bunun da Büyük Ortadoðu olduðunu vurgulamýþtýr.

Tehdit ve terörizmin, kitle imha silahlarý ile gelmekte olduðunu… onun için yeni ortaklar, yeni üyeler, yeni askeri tedbirler ile NATO’nun güçlendirilmesi gerektiðini, eski NATO’yu þan ve þerefle emekliye ayýrdýklarýný… yeni NATO’yu inþa ettiklerini, Türkiye’ye de yeni bir gelecek tayin ettiklerini söylemiþtir.

NATO’nun görevinin gelecekteki krizlere el koymak, anýnda cevap vermek, Ortadoðu ve Afrika’nýn kuzeyinde ve tümünde vaki olacak tüm baþkaldýrýlara karþý askeri operasyonlar yapmak ve böylece barýþa yardýmcý olmak, ayrýca ABD’nin yörüngesinde bulunmayan, yörünge dýþý kalan rejimlere müdahale etmek olduðu açýklanmýþtýr.

NATO askeri komitesi baþkaný general Nauman da, “NATO artýk eskiden olduðu gibi bölgesel bir savunma örgütü olarak kalamaz. Üye ülkelerin çýkarlarýný nerede olursa olsun koruyabilecek ve gelecekte kurulabilecek koalisyonlarýn temelini oluþturacak küresel bir ittifak haline gelmelidir. NATO komuta ve kuvvet yapýlarýný da bu doðrultuda uyarlamak ve yeni þartlara mukabele edebilecek yetenekleri hazýrlamalýdýr” demiþtir.

NATO’nun Ýstanbul zirvesi sonucunda alýnan kararlara gelince:

1- Büyük Ortadoðu Projesini somutlaþtýrýcý adýmlar atýldý.

2- NATO artýk terör tehdidi saydýðý her tehlike için, bahis konusu bölgelerde hazýr bulundurulacak.

3- NATO’nun bünyesinde bulunan istihbarat teþkilatýnýn iþlevi artýrýldý, müttefikler arasý istihbarat alýþveriþi ve Akdeniz’deki NATO denetleme operasyonunun kapsamýnýn geniþletilmesi.

4- NATO’nun siyasi kanadý, Kafkasya ve Orta Asya gibi enerji havzasý sayýlan ülkelere ilgisini yoðunlaþtýrýp, bu bölgelere özel temsilciler atayarak deklare etmesi.

5- Ýstanbul zirvesi NATO’nun askeri kanadýnýn bir gövde gösterisi yapmasýna da zemin oluþturdu.

6- NATO liderlerinin uzlaþmazlýk havasýna son vermek için büyük çaba harcamasýna raðmen Fransa, Almanya, Belçika, Irak ve Afganistan’da NATO’nun kullanýlmasýna karþý çýktý. Türkiye ise böyle bir yaklaþým göstermedi.

7- Irak güvenlik birimlerine verilecek askeri eðitim kararý, NATO’nun Irak’a girmesini ve iþgalin meþrulaþtýrýlmasýný saðladý.

8- NATO, Afganistan’daki asker sayýsýný artýrarak bu ülkedeki ABD’nin iþgalinin devamýný yüklenmiþ olduðunu göstermiþtir.

Prof. Erol Manisalý’nýn ifade ettikleri gibi, Ýstanbul’daki NATO zirvesi, Büyük Ortadoðu Projesinin Türkiye’ye ve bölgeye pazarlama toplantýsýdýr. Türkiye’yi parçalara ayýrmak ve istenilen devletçikleri AB’ye almak manevrasýdýr. Ýzah edildiði gibi NATO bugüne kadar, yani Ýstanbul toplantýsýna kadar savunma gücü olarak görünmekte iken, zirve sonucunda müdahale gücü haline dönüþtürülmüþtür.

Terörle savaþ adý altýnda ABD’nin Irak ve Afganistan’a saldýrdýðý gibi, ayný gerekçelerle ve NATO gücünü de arkasýna alarak ön Asya ve Kafkaslarda yeni üstler kurarak, yerleþeceðinden þüphe duyulmamalýdýr. Görülüyor ki, Ýstanbul zirvesinde NATO artýk iþgal gücüne terfi ettirilmiþtir.

8

ABD’nin küresel hakimiyet planý

Büyük Ortadoðu Projesi yeni bir küresel düzeni hedeflemektedir. Osmanlýnýn Ortadoðu’dan çekilmesi ile açýlan ve günümüze kadar devam eden parantezin kapanmasýný hedeflemektedir. Bu sonuca ulaþmak için de her türlü siyasal düzenleme yanýnda ekonomik tedbirlere de tevessül edilmektedir.

merika, Büyük Ortadoðu Projesi ile dünyanýn tüm petrol yataklarýna ve doðalgaz dünyasýna hakim olma niyetinin yanýnda, dünya kömür yataklarýna da ulaþma hevesindedir. Zira, bu saydýðýmýz kaynaklar hýzla tükenmektedir. 41 yýl sonra petrol, 62 yýl sonra doðalgaz, 223 yýl sonra da kömür yataklarýnýn tükeneceði ilim adamlarý tarafýndan ifade edilmektedir. Anýlan sebeple, bu nimetlerden en çok Amerika istifade etmek için her türlü çareye, kan dökmeye, silah kullanmaya baþvurmakta beis görmemektedir.

Amerika, Büyük Ortadoðu Projesi ile, zikredilen kaynaklarýn merkezi durumunda olan Ortadoðu coðrafyasýnda yeni bir alfabe yazdýrmanýn gayreti içindedir. Yazdýrmak istediði alfabenin sesli harfleri dindir. Ilýmlý Ýslâm’a ancak bu yeni alfabe sayesinde ulaþabileceðini sanmaktadýr. AKP hükümetinin Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Bardakoðlu’nun da zaman zaman ýlýmlý Ýslâm söylemleri bunun iþaretini vermektedir.

Büyük Ortadoðu Projesi Amerika’nýn ileri sürdüðü bir proje gibi görünüyorsa da aslýnda bu proje önceki bahislerde ifade etmeye çalýþtýðýmýz gibi bir Ýsrail projesidir. Sýtký Abdullahoðlu’nun ifadesiyle: “Ortadoðu Projesi hayalinin altýnda bir büyük Ýsrail arz-ý mevud emeli yattýðýný ifade etmemiz asla hayal deðildir. ABD’nin Ýsrail ile olan geçiþkenliði bu ittifakýn tartýþýlýr olmasýný önleyici ispatlarla doludur. Dolayýsýyla bölgedeki kargaþanýn ve bunalýmýn, Nil-Fýrat arasýný daha kolay kontrol edilebilir hale getirmekte büyük etkisi olacaðý aþikardýr.

Irak içerisinde her þeye raðmen bölünmemiþlik onlar açýsýndan tahammül edilemez bir durumdur. Suriye’nin kendi kendine normalleþmesi ve bütünlüðünün korunmasý tahammül edilmez bir durumdur. Bu konulardaki kargaþa görevini ve halklarý birbirine düþürme görevini bir uzman kuruluþ MOSSAD fevkalade yerine getirebilir.”

Büyük Ortadoðu Projesinin Ýsrail menþeli olmasýnýn diðer dikkat çekici tarafý, temizlenmiþ bir alan içinde daha rahat hareket imkanýna bu proje ile ulaþacaktýr.

Onun için Irak savaþý sonrasý Suriye, Suudi Arabistan ve Ýran sýraya alýnmýþ durumdadýr. Son günlerde Ýran’a karþý takýnýlan hasmane görüntüler de tesadüfi deðil, aksine Büyük Ortadoðu Projesinin bir sonucudur. Nükleer güce sahip olmadan Ýran’ý vurmak ve Ýran’ýn doðalgaz ve petrol yataklarýna sahip olma amacýna matuftur. Dünya devleti olma hayaliyle yaþayan Ýsrail, Ortadoðu Bölgesini hakimiyeti altýna alabilmesinin ABD’yi de kullanabilmesi ile mümkün olacaðýný çok iyi bilmektedir. Onun için Ýsrail, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyinin hiçbir kararýna uymamakta, devlet terörü estirerek Filistin ve Lübnan’ý vurmaktadýr.

Büyük Ortadoðu Projesi yeni bir küresel düzeni hedeflemektedir. Osmanlýnýn Ortadoðu’dan çekilmesi ile açýlan ve günümüze kadar devam eden parantezin kapanmasýný hedeflemektedir. Bu sonuca ulaþmak için de her türlü siyasal düzenleme yanýnda ekonomik tedbirlere de tevessül edilmektedir. Zira, ABD Büyük Ortadoðu Projesi çerçevesinde kesenin aðzýný da açma projeleri yapmaktadýr. Nitekim, Ortadoðu Bölgesinde bir kalkýnma bankasýnýn kurulmasý için harekete geçmiþtir. Senatörlerden Joe ve Hagel böyle bir tasarýyý ABD kongresine sunmuþ bulunmaktadýrlar. Bu durum ikinci Marþhal uygulanmasýdýr. Entegrasyonun saðlanmasý için paranýn devreye sokulmasýdýr. Bu senatörler Türkiye’nin de dahil olduðu 17 ülke elçileriyle toplantýlar tertiplemiþlerdir. Senatör Liberman “Terörizme karþý sadece kýlýçlarýmýzla savaþamayýz. Siyasi ve ekonomik yardýmlarla da savaþa dahil olmalýyýz. 50 yýl önce ayný ideal ve amaçlarla Marþhal Planý devreye alýnmýþtý. Þimdi de, Büyük Ortadoðu Projesi ile bu amaca varmalýyýz” demektedir.

Büyük Ortadoðu Projesi sadece Ortadoðu ülkelerini deðil, Türki devletlere, Kafkaslardaki ülkelere kadar Orta Avrupa’dan kalma bir hiyerarþi kurmayý hedeflemektedir. Onun için, Büyük Ortadoðu Projesi Almanya, Fransa, Rusya tarafýndan hoþ karþýlanmamaktadýr. Rusya’nýn Amerika tarafýndan dünyanýn kontrol edilmesine ve iþin kaymaðýnýn yenmesine müsaadesi olamaz. Zira, suskunluðu Rusya’nýn kadim siyaseti ile baðdaþmaz.

Zira, Rusya’nýn çarlýk döneminden baþlayan ve Bolþevik ihtilali ile de devam eden ve bizim için göz önünden hiç uzak tutmadýðý bir dýþ politikasý vardýr. Birincisi, Türklerin Avrupa’dan atýlmasý, diðeri boðazlara sahip olmak ve Ýstanbul’un uluslararasý bir statüye kavuþturulmasýdýr. Bugün Fener Rum Patrikhanesinin çalýþmalarý da sur içi Ýstanbul’u Vatikan’a benzer bir þekle ve statüye sokmaya yöneliktir.

Çünkü, Büyük Ortadoðu bölgesini teþkil eden yerlerdeki ülkelerle uzun yýllar müþterek politikalar üretmiþtir. Dostluklarýnýn sýcaklýðý elan devam etmektedir. Büyük Ortadoðu Projesinin realizesi, sýcak denizlere iniþ hayallerini ortadan kaldýracaðýný Rusya gayet iyi bilmektedir. Rusya, Almanya ve Fransa’nýn, Büyük Ortadoðu Projesini akamete uðratmak için elden gelen her þeyi göze alacak, belki de güç gösterisine dahi gireceklerdir.

Tüm gayretlere raðmen ABD projenin uygulanmasý için her türlü siyasi, askeri ve ekonomik gücünü kullanacak, tehdit edecek, gözdaðý vermeye çalýþacaktýr. Týpký Pear Harbour baskýnýndan sonra olduðu gibi. Malumdur ki, ABD Pear Harbour baskýnýndan sonra (-ki bir provakasyondur, bahane icat etmedir) 1945 yýlýnda Hiroþima ve Nagazaki þehirlerine atom bombasý kullanarak cevap vermiþ ve karþý konulamaz güç olduðu göstermiþtir. Büyük Ortadoðu Projesine karþý tavýr sergileyenler için de ayný akibet beklenmelidir.

9
Gönderen: 21.07.2007 - 12:29
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
“Yeni Dünya Düzeni”

Hiroþima ve Nagazaki’ye atom bombasý atan Amerika, Afganistan ve Irak’ta da akýllý bombalarýný, misket bombalarýný kullanmýþtýr. Ama, ne Birleþmiþ Milletler’den, ne Avrupa Birliði’nden, ne Çin’den, ne Rusya’dan ve ne de Türkiye’den ses çýkmamýþtýr. Amerika bu proje ile Roma Ýmparatorluðu gibi dünyaya hükmetme, Ýslâm diyarlarýný zaptetme ve Hýristiyanlýðý hakim kýlmak istemektedir. Nitekim baba Bush tarafýndan zamanýnda gündeme taþýnan “Yeni Dünya Düzeni”, Vietnam savaþý sonrasý dillendirilen “Dünyanýn düzeni” projesinden farklý olmadýðý gibi, ana görünüþü ile Büyük Ortadoðu Projesinden de farklý deðildir.

Kural koyan, kurallarý da uygulatan tek güç Amerika’dýr. Amerika böyle bir imparatorluðun hayali içindedir. Amerika ikinci cihan harbi sonrasý Avrupa’yý dizayn ettiði gibi, 11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelerin vurulmasý sonrasý da Ortadoðu’yu dizayn etme hevesine düþmüþ bulunmaktadýr. Dilediði ülkeyi vurmakta, dilediði ülkelerde ihtilaller yaptýrmakta, dilediði ülkelerde de iktidarlarý deðiþtirmektedir.

Hiroþima ve Nagazaki’ye atom bombasý atan Amerika, Afganistan ve Irak’ta da akýllý bombalarýný, misket bombalarýný kullanmýþtýr. Ama, ne Birleþmiþ Milletler’den, ne Avrupa Birliði’nden, ne Çin’den, ne Rusya’dan ve ne de Türkiye’den ses çýkmamýþtýr. Amerika bu proje ile Roma Ýmparatorluðu gibi dünyaya hükmetme, Ýslâm diyarlarýný zaptetme ve Hýristiyanlýðý hakim kýlmak istemektedir. Nitekim baba Bush tarafýndan zamanýnda gündeme taþýnan “Yeni Dünya Düzeni”, Vietnam savaþý sonrasý dillendirilen “Dünyanýn düzeni” projesinden farklý olmadýðý gibi, ana görünüþü ile Büyük Ortadoðu Projesinden de farklý deðildir.

Netice olarak diyebiliriz ki; Büyük Ortadoðu Projesi Ortadoðu Bölgesi ve tüm Ýslâm dünyasý için yeni bir oyundur. Kurdun kuzuyu yeme hevesidir. Bunu iyi anlayabilmek için 1947 tarihli Truman doktrinini yani kontrol altýna alma politikalarýný, Marþhal yardýmlarýnýn nedenlerini, 1975 tarihli Helsinki anlaþmalarýný çok iyi okuyup, deðerlendirmek gerekir. Ayrýca, ABD’nin Latin Amerika operasyonlarýný iyi bilmek gerekir.

ABD’nin tüm gücüyle Ýslâm coðrafyasýný hedeflediðini, Rusya’yý nasýl daðýttýðýný, Yugoslavya’yý nasýl parçalattýðýný, Irak’ý nasýl periþan ettiðini, Suriye’yi nasýl gündem konusu yaptýklarýný, Ýran’a saldýrmak için nasýl bahaneler aradýklarýný, Türkiye’yi Ýslâm dünyasýndan nasýl koparmaya çalýþtýklarýný çok iyi araþtýrmalýyýz. Çünkü, petrolün düðümü Ýslâm coðrafyasýdýr. Ona sahip çýkmak Amerika’nýn vazgeçilmez tutkusudur. Yoksa ABD’nin derdi ne insan haklarý, ne de demokrasidir.

Uzun yýllar Ortadoðu ülkelerine aðabeylik yapan Türkiye’nin Amerika’nýn bu tavrýna karþý tavýr koyma gibi bir düþüncesi olmadýðý, aksine dýþ politikada olsun, iç politikada olsun Amerika’nýn kýskacýnda olduðu aþikardýr. Ne yapacaðýnýn þaþkýnlýðý içinde her hadiseye þaþý bakmaktadýr. Hele mevcut AKP iktidarýnýn herhangi bir tavýr sergilemesi düþünülemez. Zira, iktidar olma þansýný Amerika sayesinde elde etmiþlerdir. Kuruluþlarý da bu bakýmdan þaibelidir.

Oysa, Türkiye etrafýnda bulunan komþu ülkelerle yeni oluþumlarla flört etmeli, gözdaðý vermek için Rusya, Çin, Hindistan üçlüsü ile cilveleþmelidir.

Avrupa Birliði’ne girme macerasýndan vazgeçmeli, komþuluk münasebetlerini kuvvetlendirmek suretiyle yeni oluþumlara baþlamalýdýr. Ýslâm kültürünü terk edip, Hýristiyan kültürüne dönüþü kolaylaþtýran organizasyonlardan uzak durmalýdýr.

Selçuk Ýlhan’ýn dediði gibi savunmamýzý, eðitim ve öðrenimimizi, ekonomimizi batýnýn elinden kurtarýp, ulusal hale getirmeliyiz. Eskiden ordumuzu Almanlara, donanmamýzý Ýngilizlere, jandarmamýzý Fransýzlara vererek batmýþýz. Þimdi de tüm güçlerimiz NATO’nun emrinde bulunmaktadýr. Milli eðitimimiz de AB’nin eline verilmek üzere. Ekonomimiz ise Amerika ve onun oyuncaðý olan dünya bankasý ve IMF’nin elindedir.

Osmanlýnýn her þeyi batýdan almaya baþlamasý ile, batýnýn etkisi altýnda kalmasý parçalanmasýna vesile olduðu gibi, bugünkü AKP hükümetinin de ekonomisini yine batý kuruluþu olan IMF ve Dünya Bankasý’nýn emrine tahsisi, sýrtýný Amerika ve AB’ye dayamasý Türkiye’nin Osmanlý akibetine uðrayacaðý endiþesini vermektedir.

Ülkemizin bazý yöneticileri sayesinde dýþ politikada devamlý çýkmaza sürüklendik. Mevcut AKP hükümeti döneminde ise teslimiyetçi, beceriksiz bir dýþ politika ile adeta dünya siyasetinden silindik. Oysa, ülkemizin ABD’den, AB’den beklenti içinde olmasý yerine, onlarý bize muhtaç edebilecek politikalar üretmeliyiz. Bu imkanlar da bizde mevcuttur. Çünkü, Ortadoðu ve Ýslâm ülkeleri arasýnda yeni bir eksen oluþturabilecek tarihi ve kültürel deðerlere sahibiz. Bunu baþarabilmek de dinamik bir politika ile mümkündür.

Bugün Ortadoðu kan ve barut kokusu içinde kývranmaktadýr. Güçlü olanlar uçaklarý ve tanklarý ile harabeye döndürmüþlerdir. Þunu hiç akýldan çýkarmamak gerekir. Haçlýlýk ruhu yeniden canlanmýþ, bir zamanlarýn Osmanlý coðrafyasýna karþý takýndýklarý tavrý þimdi de Ortadoðu ve diðer Ýslâm ülkelerine karþý sergilemeye çalýþmaktadýrlar.

Ülkemizin geçmiþ yöneticilerinin büyük bir kýsmý ile mevcut hükümet batýlýlaþma, çaðdaþlaþma safsatasý ile efsunlanmýþ ve dýþ politikada hep Amerika’nýn kýskacýnda kalmýþtýr. Bir nevi Amerika’nýn gözü ile bakar olmuþtur. Oysa, ABD haçlý savaþýnýn baþladýðýný 11 Eylül kule vurgunu sonrasýnda dillendirmiþtir.

Uykudan uyanmak için illa da Ýstanbul’un, Ankara’nýn, Ýzmir’in, Erzurum, Trabzon ve Samsun’un bombalanmasý mý gerekir?

Dýþ politikada hedefimiz þahsiyetli dýþ politika olmalýdýr. Millî Görüþ’ün içinde bulunduðu 1974 koalisyon hükümetinde bu þahsiyetli dýþ politika sayesinde Kýbrýs Barýþ Harekatý zaferle sonuçlanmýþ ve soydaþlarýmýzýn kurtuluþu saðlanmýþtýr.

Bugün AKP hükümeti yerine Millî Görüþ hükümeti ve baþýnda muhterem Erbakan olsaydý, ne Filistin, ne Lübnan, ne Çeçenistan, ne de Türki devletlerde bu katliamlar cereyan edemezdi. Ýsrail anlayacaðý þekilde cezalandýrýlýrdý. Ortadoðu’da kan dökülmez, namuslar periþan edilmez, bebeler öldürülmezdi.

Bu cesaretli tavýr karþýsýnda ülkemizde belki yeni bir 28 Þubat darbesi daha gerçekleþtirilirdi. Zira, ABD’ye karþý koyan iktidarlar, ABD ile içteki iþbirlikçilerin gayretleri sonucu iktidardan uzaklaþtýrýlmaktadýrlar. 54. hükümetin iktidardan düþürüldüðü gibi.

Korgeneral Suat Ýlhan da, konuyla ilgili olarak “Batýnýn büyük stratejisi, karþý güçleri kuþatmayý ve içten çökertmeyi amaçlar. Osmanlý imparatorluðu, batýlýlar tarafýndan, üç kuþatmaya maruz kalmýþtýr. Birinci kuþatma denizlerden, Hint Okyanusuna denizlerden ulaþan ve Osmanlý donanmasýný yenilgiye uðratan Portekiz ve Ýngiltere tarafýndan gerçekleþtirilmiþtir. Ýkinci kuþatma, Ýspanya, Ýtalya, Fransa ve Ýngiltere’nin giriþimleriyle Kuzey Afrika üzerinden yapýlmýþtýr. Üçüncü kuþatmayý Kýbrýs, Suriye, Irak’tan – kýsaca Ortadoðu’dan – Fransýzlar ve Ýngilizler gerçekleþtirdi ve sonlandýrdýlar…”

“…Batýlýlar, ikinci dünya harbinde Almanya’yý; soðuk harpte ise SSCB’yi kuþatarak, sonuca ulaþtýlar…”

“…Bugün de Türkiye, batý dünyasý tarafýndan kuþatýlmýþtýr. Kuþatma, - hatta çevirme – Kýbrýs, Ege Denizi, Doðu Anadolu (Ermenistan) ve Güneydoðu Anadolu’dan yapýlmaya çalýþýlýyor. Türkiye, batý dünyasýnýn gözünde hedef ülke; bazýlarýna göre ise, geliþen jeo/politik ortamda cephe ülkesidir.” Þeklinde fikirlerini beyan etmiþtir.

Sonuç olarak; mevcut AKP hükümet üçlüsünün baþý ile Tanzimat paþasý Keçecizade Fuat Paþanýn kafa yapýsý arasýnda büyük benzerlik görülmektedir. Zira, Keçecizade Fuat Paþa padiþahýna: “Devlet-i Aliyye’nin Ýngiltere ile arasýnýn açýlmasýný görmektense, Osmanlý mülkünden bir vilayeti vermeye razýyýz” dediði gibi, mevcut hükümet ve hükümetin baþý da Avrupa Birliði ve Amerika ile aramýzýn açýlmasýndansa Kýbrýs’ý vermeye, Ýslâm dünyasýnýn imha planý olan Büyük Ortadoðu Projesini yürekten desteklemekten yana görünmektedirler. Kafa bu… Yýllar geçse de kafalar deðiþmemektedir.
Gönderen: 21.07.2007 - 12:30
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
KAYNAKLAR

(1) Mim Kemal Öke, Filistin Sorunu, Sayfa:117.

(2) Raif Karadað, Petrol Fýrtýnasý, Sayfa:102.

(3) Ömer Akdað makalesi.

(4) Tarih ve Medeniyet Dergisi, Aðustos 1998, Sayý:53.

(5) Baskýn Oran, Kalkýk Horoz, Sayfa:19-20-21.

(6) Ali Bulaç, Ortadoðu Gerçeði, Sayfa:26-27.

(7) Ali Bulaç, Ortadoðu Gerçeði, Sayfa:30.

(8) Ali Bulaç, Ortadoðu Gerçeði, Sayfa:29.

(9) Ufuk Güldemir, Çevik Kuvvetin Gölgesinde.

(10) Cumhuriyet Gazetesi, 2.2.2004 tarihli nüsha.

(11) Baskýn Oran, Kalkýk Horoz, Sayfa:69-70-71.

Kaynakça:

1- Küresel Vaftiz, Alirýza Baysan.

2- Oyun içinde Oyun Büyük Ortadoðu, Dr. Yavuz Gökalp Yýldýz.

3- Ortadoðu Gerçeði, Ali Bulaç.

4- Ýsrail ve Büyük Ortadoðu Projesi, Hasan Yurtsever.

5- Bir Çöküþün Yeni Tarihi, Alan Parmer.

6- Düþmanýný Arayan Savaþ, Metin Sever-Ebru Kýlýç.

7- Ýttihat ve Terakki, Feroz Ahmet.

8- Siyasal ve Sosyal Açýdan Türkiye, Doç. Dr. Ramazan Özey.

9- Büyük Ortadoðu Projesi, Prof. Mahir Kaynak-Doç. Dr. Emin Gürses.

10- Türkiye’nin Koordinatlarý, Hüseyin Mümtaz.

11- Türkiye ve Ortadoðu Su Meselesi, Cemal Zehri.

12- Türkiye ve Yahudiler, Ý. H. Pirzade.

13- Türkiye’de Þark, Garp ve Amerikan Tesirleri, Halide Edip.

14- Ortadoðu Ekonomisi, Garnier.

15- Ýsrail’in Beka Stratejisi ve Kürtler, Cevat Eroðlu.

16- Amerika’nýn Kýskacýnda Dýþ Politika, Doç. Dr. Ramazan Gözen.

17- Ankanýn Yükseliþi ve Düþüþü, Prof. Dr. Oral Sander.

Ýsmail MÜFTÜOÐLU
Gönderen: 21.07.2007 - 12:31
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
GARİP TESADÜF......
226 Mesaj -



Bazen forumun eski sayfalarýnda gezerken çok deðerli yazýlar görüyorum.Bazý kardeþlerimiz gerçekten çok önemli aktarýmlarý bizimle paylaþýyorlar. Allah razý olsun.

Aþaðýda bir haber veriyorum. Bu konuylada baðlantýsý olan. Bakýn ABD þeytanýnýn gölge adamý BOP projesinin ayný zamanda ilave planý olan Türk cumhuriyetleri ile kendi hükmü altýna sokma planlarý nasýl adým adým iþliyor.ABD kendi menfaatleri doðrultusunda bu güzel görüntülere nasýl onay veriyor. Oysa büyük þeytanýn hesaplarý bambaþka.
Enerji kaynaklarýnýn bulunduðu coðrafyayý kontrolü altýna almak gibi mesela...


GARÝP TESADÜF


ABD Baþkan Yardýmcýsý ile Türkmenistan Devlet Baþkaný’nýn ayný güne denk gelen ziyareti kafalarda soru iþaretleri yarattý



Konuklardan Gurbangulu Berdimuhammedov, kabullerini Camlý Köþk’te, Dick Cheney ise kendisine tahsis edilen ofiste yaptý. Önce Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan Çankaya’da kabul edilen ABD Baþkan Yardýmcýsý, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt’la da bir araya geldi. Cheney, daha sonra Baþbakanlýk’a geçerek Baþbakan Erdoðan ile görüþtü.



Ýlginç zamanlama!
Abdullah Gül’ün, ABD Baþkan Yardýmcýsý ile Türkmen Devlet Baþkaný’ný Çankaya’da ayný gün aðýrlamasý dikkat çekti




ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney çantasýnda, Afganistan’a Türk askeri, Ýran’a karþý yaptýrýmlar ve Irak dosyasýyla dün Ankara’ya geldi. Cheney’in ziyaretinde Çankaya Köþkü’nde ilginç bir ayrýcalýk yaþandý. Normalde yabancý devlet adamlarý Çankaya’daki kabullerini Camlý Köþk’te yapýyor. Ancak Camlý Köþk’ün dünkü ziyaretçisi Türkmenistan Devlet Baþkaný Gurbangulu Berdimuhammedov olunca, Cheney’e Çankaya’da bir ofis tahsis edildi. Dick Cheney’i Ankara’da ABD Büyükelçisi Ross Wilson ve Türk Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri karþýladý. ABD yönetiminin 2 numaralý ismi için Esenboðu Havalimaný’nda büyük güvenlik önlemleri alýndý. Cheney, Esenboða Havalimanýna indikten sonra VIP salonuna geçmeden, apronda kendisini bekleyen araçlarla havalimanýndan ayrýldý. Cheney’e, Türkiye ziyareti sýrasýnda, eþi Lynne Cheney ve ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnda müsteþar yardýmcýsý olan kýzý Elizabeth de eþlik etti.




Üç saat arayla
Çankaya Köþkün’de Saat 11.00’de Türkmenistan Devlet Baþkaný Gurbangulu Berdimuhamedov’u karþýlayan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Dick Cheney ve beraberindeki heyeti saat 14.00’te Çankaya Köþkü’nde kabul etti. Olaðanüstü güvenlik önlemlerinin alýndýðý Köþk’teki görüþme bir saat sürdü. Cheney daha sonra Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Büyükanýt ile de buluþtu. ABD Baþkan Yardýmcýsý Daha sonra Baþbakanlýk’a geçerek Baþbakan Erdoðan ile görüþtü. Cheney, Türkiye’yi 2002 yýlýnda da ziyaret etmiþ ve ABD’nin Irak’a operasyonu için destek istemiþti. Dick Cheney, Ankara’daki temaslarýný tamamlayarak tarihi ve turistik yerleri gezmek üzere Ýstanbul’a geçti.




Protesto edildi
Bu arada, ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney’in Türkiye ziyareti, bazý sivil toplum örgütleri tarafýndan Yüksel Caddesi’nde protesto edildi. “Cheney Türkiye’den, ABD Orta Doðu’dan defol” yazýlý pankart açan grup adýna konuþan TMMOB Genel Baþkaný Mehmet Soðancý, ABD’nin iþgal ettiði Irak’ta 5 yýlda 1 milyona yakýn Iraklýnýn hayatýný kaybettiðini ifade etti.




Ýsrail’in güvenliði için
Öte yandan , ziyareti öncesinde Ýsrail ve Filistin’de temaslarda bulunan Cheney, Ýsrail-Filistin barýþýnýn saðlanabilmesi için her iki tarafýn da acý tavizler vermesi gerektiðini söyledi. Ramallah’ta Filistin lideri Mahmud Abbas ile bir araya gelen Cheney, ABD’nin baðýmsýz bir Filistin devleti kurulmasý tahaadüne baðlý olduðunu yineledi. Dick Cheney, Ýsrail’deki temaslarý sýrasýndaysa ABD’nin Ýsrail’e güvenliðini tehlikeye atacak adýmlar atmasý için baský yapmayacaðýný dile getirdi. Cheney, “ABD’nin Ýsrail’in güvenliðine yönelik tahaadü kalýcý ve sarsýlmazdýr. ABD asla Ýsrail’e güvenliðini tehlikeye atacak adýmlar atmasý için baský yapmaz” dedi.




5 Kasým mutabakatý bir kez daha teyit edildi
Baþbakan Erdoðan ile ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney arasýndaki görüþmede, Afganistan’ýn istikrarýna katký, Ýran’ýn nükleer programý ile bölgesel ve ikili iliþkiler ele alýndý. Ýkili iliþkilerin yaný sýra ortak gündem konularý ve bölgesel sorunlarýn deðerlendirildiði görüþmede, 5 Kasým’da ABD Baþkaný George W. Bush ile Baþbakan Erdoðan arasýndaki görüþmede ortaya çýkan terörle mücadelede iþbirliði yönündeki kararlýk da bir kez daha teyit edildi. Öte yandan, Ýran ve bölgede istikrarýn nasýl saðlanacaðý gibi konulara da deðinilirken, Cheney, Ýran’ýn “nükleer silahlanma programýna” iliþkin kaygýlarýný dile getirdi. Erdoðan da Ýran’ýn, Atom Enerjisi Kurumu ile çalýþmasý ve uluslararasý toplumda kaygýlarý giderecek þekilde sorunun müzakere edilerek çözülmesi gerektiði görüþünü ifade etti.



Afganistan’a asker devlet politikasýdýr
Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt, Afganistan’a asker gönderilmesi konusunda, “Bu, TSK’nýn deðil, devletin politikasýdýr. Bunu söylemekle yetiniyorum” dedi. Orgeneral Büyükanýt, Pakistan’ýn Milli Günü dolayýsýyla Swissotel’de düzenlenen resepsiyonda, bir gazetecinin “ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney ile ne görüþtünüz?” sorusu üzerine, bununla ilgili bir þey sorulmamasýný istedi. “Cheney’in, Türkiye’den ayrýlýrken basýn toplantýsý yapýp yapmadýðýný” soran Büyükanýt, gazetecilerin “hayýr ” cevabý üzerine, “nezaketsizlik olacaðýný” ifade ederek açýklama yapmak istemediðini söyledi. Orgeneral Büyükanýt, “Afganistan’a Türk askeri gönderilmesi” konusunun hatýrlatýlmasý üzerine, “Bu, TSK’nýn deðil, devletin politikasýdýr. Bunu söylemekle yetiniyorum” dedi.



Bölge ve dünya barýþýna önemli katkýlar yapabiliriz
Türkiye’de temaslarda bulunan Türkmenistan Devlet Baþkaný Gurbangulu Berdimuhammedov ve beraberindeki heyet ilk olarak Çankaya Köþkü’nde Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’le bir araya geldi. Resmi karþýlama töreninin ardýndan baþ baþa ve heyetler arasý görüþmeler yapýlýrken, iki Cumhurbaþkaný daha sonra ortak bir basýn toplantýsý düzenledi. Cumhurbaþkaný Gül, Türkmenistan’a Cumhurbaþkaný seçilmesinin ardýndan Aralýk ayýnda bir ziyaret gerçekleþtirdiðini hatýrlattý. Ziyaretinde Türkmen Devlet Baþkanýný Türkiye’ye davet ettiðini ifade eden Gül, konuk devlet baþkanýndan sýk sýk “kardeþim” diye söz etti.




Tarihi ziyaret
Görüþmede, ikili iliþkileri bütün yönleriyle ele aldýklarýný ve bölge sorunlarýný da deðerlendirdiklerini söyleyen Gül, görüþmelerin yararlý ve gelecek için yol gösterici mahiyette olduðunu ifade etti. Gül, Türkmenistan’la ticari ve ekonomik iliþkileri geliþtirme konusunda da görüþ birliðinde olduklarýný kaydetti. Türkmenistan Cumhurbaþkaný Gurbangulu Berdimuhammedov’un Türkiye’ye tarihi bir ziyaret gerçekleþtirdiðini anlatan Gül, ikili iliþkilere verdikleri öneme vurgu yaptý. Gül, Türkmen halkýnýn geçmiþ Nevruz Bayramý’ný da kutladý. Türkmenistan Cumhurbaþkaný Berdimuhammedov da, yaptýðý konuþmada Türk-Türkmen dostluðunun pekiþtirilmesi için çalýþtýklarýný ifade etti. Türkiye ile olan ticari ve ekonomik iliþkilerin geliþtirilmesine önem verdiklerini belirten konuk Cumhurbaþkaný, Türkiye ve Türkmenistan’ýn bölge ve dünya barýþýna önemli katkýlar yapabileceðine dikkat çekti. Berdimuhammedov, Türkiye ile uluslararasý iliþkilerin de geliþtirilmesine öncelik verileceðini belirtti. Görüþmelerin ardýndan, ekonomik iliþkilerin geliþtirilmesi, yayýncýlýk ve dýþ iliþkilerin geliþtirilmesine dönük protokoller imzalandý.



Gündem; Türkmen doðalgazý
ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney’in, Türkmenistan Devlet Baþkaný Kurbankulu Berdimuhammedov’un da Türkiye’ye gelmesi ve ayný saatlerde Çankaya Köþkü’nde bulunmasý akýllara “tesadüf mü yoksa bilinçli ayarlanmýþ bir baþka temas mý” sorularýný beraberinde getirdi. Deneyimli diplomat Nüzhet Kandemir, Dick Cheney’in enerji konusunda dünyada söz sahibi olan þirketlerin temsilciliði görevlerinde bulunduðunu hatýrlatarak, “Buluþmanýn merkezinde Türkmen doðalgazý muhtemeldir” yorumunu yaptý.Stratejist ve Araþtýrmacý-Yazar Erol Bilbilik, Rusya’nýn Türkmenistan üzerindeki etkisini hatýrlatarak “Amaçlarý son derece önemli olan Türkmen gazýný Amerikan silahý haline dönüþtürmek” dedi. Bir baþka stratejist ve Araþtýrmacý-Yazar Mahir Kaynak da, gerek Cheney’in gerekse Berdimuhammedov’un ayný saatlerde Çankaya Köþkü’nde olmasýnýn nedenin Türkmen gazý olduðu düþüncesinde. Ancak Kaynak, Bilbilik’ten farklý olarak Türkmen doðalgazýnýn Avrupa’ya gitmesi noktasýnda ABD ile Rusya’nýn birlikte itirazlarý olduðunu söylüyor.



Haber : Macit SOYDAN




24/03/2008 22:59

Gönderen: 25.03.2008 - 12:29
Bu Mesaji Bildir   Berraksu1 üyenin diger mesajlarini ara Berraksu1 üyenin Profiline bak Berraksu1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
YENISAFAK su an offline YENISAFAK  
birilerinin es baskani
169 Mesaj -

Gönderen: 04.04.2008 - 22:24
Bu Mesaji Bildir   YENISAFAK üyenin diger mesajlarini ara YENISAFAK üyenin Profiline bak YENISAFAK üyeye özel mesaj gönder YENISAFAK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Bu yazý VEHBÝ70 kardeþimizin yaklaþýk üç yýl once BOP ve EÞ BAÞKANLIK hakkýnda yazmýþ olduðu çok anlamlý ve deðerli yazýlar serisi.
Ben kendisine bu çok akýlcý yazýsý için bir daha yürekten teþekkür ediyorum.

Ve þayet okumadýysanýz mutalaka okuyun diyorum.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 09.07.2010 - 12:39 tarihinde.
Gönderen: 01.07.2010 - 14:20
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
al birisini vur ötekisene. Düsünce ayni, akil ayni, görüs ayni, kalip ayni, maksat ayni. Tek düsünceniz türkiyeye hizmet eden hükümeti her vesile ile kötülemek ve mason kemalin cürümüs, kokmus fikirlerini zorla kabul ettirmek.
80 yil geriden gelen dalalet batakliginda bogulmus, dostlari düsman, düsmanlari dost gören zavallilara ne denilir.
Firsat bulduklarinda deliklerinden cikan hasaratlar, zehirlemekten zevk alan beht mayeler. Aslanlarin sofrasindan kemik calan cakallar gibisiniz. Cok övündügünüz icki mübtelasi mason atanizin yapamadiginizi siz yapacaginizimi zann ediyorsunz.
Gönderen: 01.07.2010 - 17:33
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
Atatürke Mason diyen müfterilere......
309 Mesaj -

Alýntý:Kaynaklarda Atatürk'ün localarýn bir kýsmýný deðil tamamýný kapattýðý yazýyor. Aþaðýdaki bilgiler çeþitli sitelerden alýntýdýr: (Van Milletvekili Ýbrahim Arvas'ýn anýlarýgöz kırpma

"..........Dr. Mim Kemal’i öne katarak meclisteki
masonlar toplu olarak Reis-i Cumhur’a gitmiþlerdi. Mim Kemal Reis-i Cumhur’a
hitaben: “Efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz Meþrik-i Azam’ýmýz
olursanýz, bir pervane gibi etrafýnýzda dönüp dolaþýrýz” demiþ. Reis-i Cumhur:
“Peki bir þey soracaðým, bana cevap veriniz de sonra… Siz Avrupa’da hangi
locaya baðlýsýnýz ve mektubunuzun ismi nedir?
“Biz Cenovaya tabiiz ve Reisimiz Barca Miþon cenaplarýdýr.” demiþ. Bunun
üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paþa onlara hitaben:
“Haydi defolun buradan cehennem olun gidin. Yahudi uþaklarý!” Benim milletim
bana kahraman sýfatý verdi ben sizin gibi bir çift yahudiye uþak mý olacaðým? Bu
gece sabaha kadar Türkiye’deki bütün localarý kapatmadýðýnýz taktirde, yarýn
teþkil edeceðim, Divan’ý Harb-i Örfi’ye hepinizi verir ve astýrýrým. Haydi defolun
karþýmdan.“
diyerek onlarý kovdu, onlar da yýldýrým telgraf ve telefonlarla vaziyeti Ýzmir,
Ýstanbul ve Adana’ya bildiriler ve sabah olmadan hepsini kapanma kararlarýný
getirip, henüz sofrasýndan kalmayan Reis-i Cumhur’a verdiler ve derin bir nefes
aldýlar. Reis-i Cumhur Mustafa Kemal bu suretle bütün mason localarýný
kapattý.” (Ýbrahim Arvas, tarihi hakikatler, s.71-72"
............................
Tekrar açýlmalarý:

"YIL 1948; LOCALAR TEKRAR AÇILIYOR
Ýsmet Ýnönü’nün aldýðý ani bir kararla, 5 Þubat 1948 yýlýnda Türkiye Mason Derneði’nin
kurulmasý ile Atatürk’ün emri ile kapatýlan mason localarý, Ýnönü’nün emri ve Celal Bayar’ýn
desteði ile tekrar faaliyete girmiþtir. Masonlar açtýklarý davalarda, Halkevlerine devredilen
tüm mal varlýklarýný tekrar ele geçirdiler.
5 Þubat 1948 tarihinde “Türkiye Mason Derneði” ismi ile Ýstanbul Valiliði’ne yapýlan baþvuru
kabul edildi ve masonlar, bu tarihten sonra resmen faaliyete baþladýlar. Localarýn 13 yýl
aradan sonra açýlmasý, uyku döneminde olan masonlar tarafýndan sevinçle karþýlandý. Bu
sevinçlerini kendi kontrollerindeki gazetelere tam sayfa ilanlar vererek duyurdular. Atatürk
tarafýndan kapatýlan mason localarýnýn tekrar açýlýþýný Ýbrahim Arvas anýlarýnda þöyle
anlatýyor:
“Ýsmet Paþa’nýn Reis-i Cumhurluðu sýrasýnda Kanun-u Mahsus ile localar
kapanmadý diye masonlarýn müracaatý üzerine tekrar localar açýlýp faaliyete
baþladýlar. Ve 1952′de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden Celal Bayar da,
Ahmet Gürkan’ýn teklif ettiði mason localarýný kanunla pekiþtirdi. Tabii bu
ameliyeyi Meclis yaptý fakat bu müzakerelerin devam ettiði üç celse zarfýnda Celal
Bayar Reis-i Cumhur locasýna gelerek konunun müzakerelerini sonuna kadar
takip etmiþtir.” (Ýbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler, s.73)
Ýsmet Ýnönü’nün aldýðý ani bir kararla 5 Þubat 1948 yýlýnda Türkiye Mason Derneði’nin
kurulmasý ile Atatürk’ün emri ile kapatýlan mason localarý, Ýnönü’nün emri ve Celal Bayar’ýn
desteði ile tekrar faaliyete girmiþtir. Masonlar açtýklarý davalarda Halkevlerine devredilen
tüm mal varlýklarýný tekrar ele geçirdiler.

Gönderen: 01.07.2010 - 19:26
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
Kemal Atatürk Mason Değildi…
309 Mesaj -

Kemal Atatürk Mason Deðildi…
Geliþtirici: masonlar

Brüksel Üniversitesi, Theodore Verhaegen kürsüsünden 29 – 30 Mayýs 1991 günlerinde verilmiþ olan bir konferansýn küçük bir bölümünü aþaðýda sizlere sunacaðým. Mustafa Kemal’in mason olmamasýna karþýn bazý manipülatif ve artniyetli yayýnlarda kendileri Mason olarak gösterilmektedir. Bu konferansý 33. Derece’den Mason olan Üstad Mehmet Fuat Akev vermiþtir. Kendisininde itiraf ettiði gibi Atatürk’ün mason olmadýðýný söylediði gibi Ýtibarlarýnýnda hiç iyi olmadýðýný itiraf etmektedirler. Ýþte konferansýn ilgili bölümü…




Sizlere Farmason’luðun bugünün Türk toplumundaki yerinden bahsetmem gerekirdi. O taktirde sizlere pek az bir þey söyleyebilirdim. Aslýnda, “bugün” dediðimiz þey, her ikisi de gayet uzun olan “dün” ve yarýn” a kýyasla son derece kýsa bir zaman deðil de nedir? O halde, Farmasonluðun Türk toplumu içerisinde hâlen iþgal etmekte olduðu yeri izah edebilmem için Farmasonluðun, Kemal Atatürk tarafýndan kurulan Cumhuriyetten beri oynamakta olduðu rolden bahsetmezden önce, Osmanlý Ýmparatorluðunun son yýllarýndaki rolüne kýsaca temas edeceðim.

Ne yazýk ki, büyük Millî Þefimiz Kemal Atatürk Mason deðildi, yoksa itibarýmýz bu derece düþük olmazdý. Nitekim, koyu katolik olmasýna raðmen Meksika’nýn, ilk anayasalarýný yapan ve Farmasonluða lâyýk olduðu yeri veren Millî Kahramanlan Benito Juares’in hâtýrasýna, Farmasonluða karþý derin saygýsý vardýr, isveç’te de olduðu gibi, Ýngiltere’nin Krallarý ananevi olarak memleketlerindeki FarMasonluðun baþýndadýrlar. Birleþik Amerika Devletleri Baþkanlarýndan çoðu Farmason idi ve bu memleketin Anayasasý da Masonlarýn eseridir.

Almanya’da, REAA’nýn kurucusu olan Prusya Ýmparatoru Büyük Frederik’i zikretmekle yetineceðim. Ýtalya’da, memleketi birleþtiren büyük Masonun hatýrasýna, her þehrin “Piazza Coavon’u vardýr. Bu memleketler, adý geçen büyük adamlar dýþýnda, Mason önlüðünü taþýmýþ olan büyük ilim ya da sanat adamlarýyla iftihar edebilirler.

Türkiye büyük Mason tanýmamýþ mýdýr? Elbette ki evet, fakat onlarýn þöhreti, Mason olduklarýný genellikle bilmeyen kitlelere nadiren ulaþabilmiþtir.

Gönderen: 01.07.2010 - 19:36
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
GERÇEK MÜSLÜMAN ATATÜRK...
309 Mesaj -
ALINTI,

Aþaðýda Atatürk’ün, Ýslam Dini ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) hakkýndaki görüþlerini okuyacaksýnýz
ÝRTÝCA deyince Atatürk ve TSK; bölücülüðü ve ABD, Ýngiliz, AB ve Siyonizm tarafýndan Müslümanlara, Türk Milleti’ne, Türk Devleti’ne karþý yürütülen dýþ destekli sahte Ýslamcýlýða gönderme yapar. Ve “bölücülükle Vatikan, Siyonizm destekli sahte Ýslamcý iþbirliði”, genel olarak “ÝRTÝCA” olarak deðerlendirilir.

LAÝKLÝK de, TSK ve Atatürk tarafýndan, “Batý’nýn ve bidatýn elinden kurtarýlmýþ gerçek Ýslam, Türk Milleti ve Türk Devleti’nin bekasý, tam baðýmsýzlýk ve Türk Bayraðý” þeklinde anlaþýlýr. “Laiklik tehlikede!” denildiðinde, “Ýslam’ýn, vatanýn, milletin ve devletin tehlikede olduðunun altý çizilir. Yanlýþ anlayanlarýn bilgisine…

HZ. MUHAMMED,
ALLAH’ýn birinci
ve en büyük kuludur.
Onun izinde
Bugün milyonlarca insan yürüyor.
Benim, senin adýn silinir,
fakat sonsuza kadar
O ölümsüzdür!”

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

ÞEYH AHMET SUNUSÝ’NÝN RÜYASI
VE MUSTAFA KEMAL

Memleketin her tarafýnda çetin bir mücadele ve mukavemet baþlamýþtý. Ankara bir kurtuluþ burcu ve Mustafa Kemal’in adý bir bayrak olmuþtu. Antep, mücadele günlerinin acý bir devresindeydi. Memlekette istiklal þuurlaþmýþ, topyekûn bir vuzuh kazanmýþtý.

O zaman ilkokulun ihtiyat sýnýfýndaydým. Bir sabah okula geldiðim zaman çocuklarýn bahçede toplanmýþ olduðunu gördüm. Din dersi muallimi Hafýz Halil Efendi’nin konuþacaðýný söylediler. Halk da okulun bahçesinde toplanmýþtý. Az sonra Hafýz Halil Efendi kürsüye çýktý. Titrek ve fakat heyecanlý bir sesle;

- “Din kardeþlerim! Sizi Þey Sunusi Hazretleri’nin bir tebþiri için buraya topladým.” dedi ve þu vakayý anlattý:

“Þeyh Sunusi Hazretleri bir gece rüyasýnda Peygamberimizi görmüþ ve koþup elini öpmek istemiþ. Peygamber kendisine sol elini uzatmýþ, buna þaþýran ve mahzun olan Þeyh, Peygamber’e hitaben;

- “Ya Resulallah! Niçin sað elinizi vermediniz?” diye sual edince þu cevabý almýþ;

“Sað elimi Ankara’da Mustafa Kemal’e uzattým.”

(Baþbuð Atatürk Kitabý –
Hazýrlayanlar: Yusuf Koç – Ali Koç KBH Eðitim Yayýnlarýgöz kırpma

“DÝNSÝZ MÝLLETÝN DEVAMINA ÝMKÂN YOKTUR!”

“1930 Yýlý’nýn Temmuz ayýnda, Ankara Halk Evi’nde toplanan Birinci Türk Tarih Kongresi’nin son günlerinde, Darülfünun profesörleri, liselerin, orta mekteplerin hocalarý bu kongreye davet edilmiþlerdi.

Toplantý bir hafta sürmüþtü. Kongreye katýlan davetliler yeni tezler, fikirler ve müþahedelere dayanarak ortaya çýkmýþlar, birçok kitap ve kaynak meydana koymuþlardý. Bu kongrede Avram Galanti, Samih Rýfat, Raþit Galip, Zeki Velidi ve Sadri Maksudi arasýnda hayli tartýþmalar olmuþ, birçok hakikatler meydana çýkmýþtý. Atatürk’ün etrafýný sarmýþ olan hocalar geliþi güzel sorularla Atatürk’ü adeta bir baský altýna almýþ bulunuyorlardý.

Muallimlerden biri Atatürk’e:

- “Paþam! Birçok Avrupalý muharrirler yazdýklarý eserlerinde sizi diktatör diye vasýflandýrýyorlar. Buna ne buyurursunuz?” diye bir soru sormuþtu.

Atatürk bu suale gayet soðukkanlýlýkla ve gülerek þu cevabý verdi;

- “Ben diktatör deðilim ve heveslisi de olmadým. Benim diktatör olmadýðýma þuradan hüküm veriniz, eðer ben diktatör olsaydým, siz bana bu suali soramazdýnýz!” diye zarif ve çok makul bir cevap vermiþlerdi.

Baþka bir muallim de þöyle bir soru sormuþtu:

- “Paþam! Din lüzumlu bir þey midir? Hilafetin kaldýrýlmasý iyi mi olmuþtur?”

Atatürk bu soruya gayet sakin bir tavýrla hemen þu cevabý vermiþti:

- “Evet, din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletin devamýna imkân yoktur. Yalnýz þurasý vardýr ki; din, Allah ile kul arasýndaki kutsal bir baðlýlýktýr. Softalarýn din simsarlýðýna müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler menfur kimselerdir. Ýþte biz, bu vaziyete müsaade etmiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan kimseler, saf ve masum halkýmýzý aldatmýþlardýr. Bizim ve sizlerin asýl mücadele edeceðimiz ve ettiðimiz, bu kimselerdir.”

Hilafete gelince;

“Ýþin garibi bazý arkadaþlardan bilhassa hariçten bana hilafet teklifi vaki olmuþtur. “Siz halife olunuz.” demiþlerdi. Ben bu teklife daima gülerek cevap verdim. Hilafet lüzumsuz ve hatta zararlý bir müessese haline gelmiþti. Bundan beklenilen gaye tahakkuk etmemiþtir. Birinci Cihan Harbi’nde gördük; Müslümanlar halife ordusuna karþý harp ettiler! Suriye’de arkadan vuranlar olmuþtur. Bunlar halifeye baðlý Türk askerlerini þehit etmiþlerdir. Hilafet faydalý halini muhafaza etmiþ olsaydý, Müslüman âleminin buna uygun hareket etmeleri icap ederdi.

Dinle hilafeti birbirinden ayýrt etmek lazýmdýr. Birincisi ne kadar faydalý ise, ikincisi o kadar lüzumsuz bir hal almýþtýr. Hilafeti laðvettiðimiz günden bugüne kadar kimsenin buna sahip çýkmamasý, Müslüman dünyasýnýn halifesiz de yürüyeceðine ve yürümekte olduðuna en güzel misal deðil midir?”

Atatürk yine dinimizle ilgili þu mükemmel açýklamayý yapýyor:

“Bizde ruhbanlýk yoktur. Hepimiz eþitiz ve dinimizin buyruklarýný eþit olarak öðrenmeye mecburuz.”

“Her fert dinini, diyanetini, imanýný öðrenmek için bir yere muhtaçtýr. Orasý da okuldur.”

Nasýl ki her hususta yüksek meslek ve ihtisas sahipleri yetiþtirmek lazým ise, dinimizin gerçek felsefesini tetkik, bilimsel ve feni telkin kudretine sahip olacak güzide ve gerçek büyük âlimler dahi yetiþtirecek yüksek kurumlara malik olmalýyýz.

(“Seni Anlasaydýk Bu Hale Gelmezdik” Ýsimli Kitap –
Ýbrahim Candan – Akasya Kitap Yayýnlarýgöz kırpma

Ýslam’ý Batýlý devletlerin elinden kurtarmak konusunda
o kadar inançlý olan Atatürk,
din ve mezhepler konusunda bakýn neler diyor;

· Din vardýr ve lazýmdýr.
· Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamýna imkan yoktur.
· Allah birdir, þaný büyüktür. Peygamberimiz, efendimiz hazretleri Cenab-ý Hak tarafýndan insanlara hakayik-i diniyeyi tebliðe memur ve resul olmuþtur. Kanun-i Esasi’si, cümlenizce malumdur ki, Kur’an-ý Azimüþþandaki husustur. Ýnsanlara feyz ruhu vermiþ olan dinimiz son dindir. Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantýða ve hakikate tamamen tevafuk ve tetabuk ediyor. Eðer akla, mantýða ve hakikate tamamen tevafuk ve tetabuk etmemiþ olsaydý, bununla diðer kavanini tabiiye-i ilahiye beyninde tezat olmasý icap ederdi. Çünkü bilcümle kavanin-i kevnineyi yapan Cenab-ý Hak’týr.
· Bizim dinimiz en makul ve tabii bir dindir ve ancak bundan dolayýdýr ki, son din olmuþtur. Bu dinin tabi olmasý için akla, fenne, ilme ve mantýða uymasý lazýmdýr. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. Müslümanlarýn toplumsal hayatýnda, hiç kimsenin özel bir sýnýf halinde mevcudiyetini muhafazaya hakký yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini emirlere uygun harekette bulunmuþ olmazlar. Bizde ruhbanlýk yoktur. Hepimiz eþitiz ve dinimizin hükümlerini eþit olarak öðrenmeye mecburuz. Her fert dinini, din duygusunu, imanýný öðrenmek için bir yere muhtaçtýr. Orasý mekteptir.
· Milletimizin, memleketimizin darül irfanlarý bir olmalýdýr. Bütün memleket evladý kadýn ve erkek ayný surette oradan çýkmalýdýr. Fakat nasýl ki her hususta âli meslek ve ihtisas sahipleri yetiþtirmek lazým ise, dinimizin hakikat-ý felsefiyesini tetkik, tetebbu ve telkin kudret-i ilmiye ve fenniyesine tehasüp edecek güzide ve hakiki ulemayý kiram dahi yetiþtirecek müessesatý aliyeye malik olmalýyýz.
· Camilerin mukaddes minberleri, halkýn ruhi, ahlaki gýdalarýna en yüksek, en verimli kaynaklardýr. Minberlerden halkýn anlayabileceði dille ruh ve beyne hitap olunmakla Müslümanlarýn vücudu canlanýr, beyni temizlenir, imaný kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur. Fakat buna karþýlýk hutbe okuyanlarýn taþýmalarý gereken ilmi özellikler, özel liyakat ve dünya durumunu anlayýp bilme önemlidir.
· Minberlerden aksedecek sözlerin bilinmesi ve anlaþýlmasý ve hakayiki fenniye ve ilmiyeye mutabýk olmasý lazýmdýr. Hutebayý kiramýn ahval-i siyasiye, ahval-i içtimaiye ve medeniyeyi her gün takip etmeleri zaruridir. Bunlar bilinmediði takdirde halka yanlýþ telkinat verilmiþ olur. Binaenaleyh hutbeler tamamen Türkçe ve icabatý zamana muvafýk olmalýdýr ve olacaktýr.
· Türk Milleti daha dindar olmalýdýr. Yani bütün sadeliði ile dindar olmalýdýr demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasýl inanýyorsam, buna da öyle inanýyorum.

Gönderen: 01.07.2010 - 19:48
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý vaha1972

al birisini vur ötekisene. Düsünce ayni, akil ayni, görüs ayni, kalip ayni, maksat ayni. Tek düsünceniz türkiyeye hizmet eden hükümeti her vesile ile kötülemek ve mason kemalin cürümüs, kokmus fikirlerini zorla kabul ettirmek.
80 yil geriden gelen dalalet batakliginda bogulmus, dostlari düsman, düsmanlari dost gören zavallilara ne denilir.
Firsat bulduklarinda deliklerinden cikan hasaratlar, zehirlemekten zevk alan beht mayeler. Aslanlarin sofrasindan kemik calan cakallar gibisiniz. Cok övündügünüz icki mübtelasi mason atanizin yapamadiginizi siz yapacaginizimi zann ediyorsunz.



Vaha senin ne azýlý Atatürk düþmaný ve bu yolda ne azýlý müfteri ve yalancý ve vatanýna bunca hizmeti olan büyük bir kahramana karþý ne feci nankör bir insan olduðunuda çok iyi öðrendik.

Fakat þu benim APO, PKK, BDP ilgili yazýlarýmla ilgili hiç bir tepkini neden göremiyoruz ?
Bunlar hakkýnda düþüncelerin nedir ? Anlatda þu senin sason, mason, fason masallarýndan, martavallarýndan kurtulup þu gerçek yüzünü artýk bir görüverelim. Ne dersin ?

Mesela Emine Ayna için neler düþünüyorsun onuda bir yazýverde öðrenelim.

Senin BOP konusunda elektrik verilmiþ gibi tepkiler vermen beni bayaðý düþündürüyor çünkü. BOP un bir maksadýda kürt devleti ile Türkiyenin bölünmesi çünkü.




Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 03.07.2010 - 12:17 tarihinde.
Gönderen: 01.07.2010 - 21:19
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
RE:
69 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý kolye7

Fakat þu benim APO, PKK, BDP ilgili yazýlarýmla ilgili hiç bir tepkini neden göremiyoruz ?
Bunlar hakkýnda düþüncelerin nedir ? Anlatda þu senin sason, mason, fason masallarýndan, martavallarýndan kurtulup þu gerçek yüzünü artýk bir görüverelim. Ne dersin ?

Mesela Emine Ayna için neler düþünüyorsun onuda bir yazýverde öðrenelim.[/h3]



kolye senin icin fesat, zannediyorsun senin mason kemali yalan dolanlarla hakliligini göstermeye calistigin gibi; güya benim kürt olmam dan dolayi milliyetcilikle beni suclayacaksin. Su vaha'nin zaif bir tarafini bulsamda oradan saldirsam diye ac canavarlar gibi tuzagin basinda beklerken dislerini tirnaklarini temizliyorsun...

Madem merak ettin, madem zaif bir nokta ariyorsun, madem bu konu hakkinda fikirlerimi merak ediyorsun, iste bende sana ve senin gibi merak edenlere yukarda saydigin serodaklar hakkindaki düsüncelerimi beyan ediyorum.
Islam dinine bin sene bayraktarlik eden türk milletine saldiran kim olursa olsun kardesim dahi olsa nefretle bakarim. Zira Kur'anda övülen, Hadis ile tarif edilen bir millete silah cekilmez, yüz bin tane opo, yüz binlerce pkk, yüz binlerce bdp'yi namaz kilan bir türke degismem. Bin selik sanli bir gecmisi olan bir milleti bu hanlerle ayni kefeye koymam. Türk milletin düsmani benimde düsmanim, onun dostu benimde dostum.
emine aynaya gelince en az mason kemalden nefret ettigim kadar, nefret ediyorum.

Yüz yillardir mutlugu ve aciyi beraber bir arada yasayan iki milleti senin gibileri bir birine düsürmeye calisiyor.
mason kemal olan atan bu iki milleti bir birine düsürdü (sahbeyi bir birine düseren ibni sebe gibi) müslümanlarin arasina milleyetcilik fikrini asiladi ve bunuda malasef basardi. Yahudilerden aldigi emri fazlasiyla yerine getirdi. Islamin ciktigi günden bu yana, islamlar icerisinde mason kemal kadar zalimi tarihler göstermiyor. Bu yolda ebu cehil bile atanin yaninda cok kücük kalir.

Simdik ögrendin düsüncelerimi.
BUNLARI AL FESAT BEYNINE KOY


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son vaha1972 tarafından, 02.07.2010 - 01:00 tarihinde.
Gönderen: 01.07.2010 - 23:45
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Yaaaa DAÝ pardon VAHA efendi insanýn gerçek yüzünü iþte böyle açýða çýkarýp faþ ederler.

Senin kürt kökenli olduðunu anladýðým gibi kafatasýnýn içinde sakladýðýn bölücü zihniyete ileri derece hizmet ettiði belli olan bir yakýnlýk halinin olduðunuda tam tespit etmiþ bulunuyorum.

Çünkü Atatürk düþmanlýðýnýn hele hele senin gibi artýk çýðýrýndan çýkýp adeta yýrtýnýrcasýna baðýranlarýn kafatasýnýn içinde zamanýnda kürt devleti kurulmasýna fýrsat vermedi diye Atatürke akýl almaz bir düþmanlýk kin ve nefret var. Bu kafayý Osmanlýnýn sonlarýnda azdýran ingilizlerdi, bugünde senin sahip olduðun zihniyet bu ingiliz pislikleri ile hareketle Atatürke hem mason hem dinsiz iftirasýný, yalanýný, küfürlerini haykýrýyorsunuz

Þimdi sen zannediyorsun ki senin burada verdiðin cevapla ben senin APO, PKK karþýtý olduðun yalanýný yiyeceðim. Sen yinede öyle zannet.

Benim için hiç bilmediðin bir þeyi daha söyleyeyim burada. Ben bu ülkenin hem tarihsel, hem yaþamsal alanda geliþmelerini hemde internet ve basýn yoluyla nabzýný çok iyi takip eden ve insanlarýný oldukça yakýndan tanýyan bir insaným.
Burada APO, PKK, BDP v.s için kullandýðýn sözler bana tam anlamýyla içlerindeki PKK sevgisini yada yandaþlýðýný saklamak için her türlü kýlýða giren iki yüzlü bölücüleri hatýrlatýyor.
Bunlarla yüzlerce defa ve çok çeþitli ortamlarda karþýlaþtým. Aynen senin ifadelerini yada benzerlerini kullanýp akýllarýnca milleti kandýrýyorlar.

Vatanýn, milletin namusunu kurtaran sana baðýmsýz bir vatan býrakan, bir kahraman için sarfettiðin aþaðýlýk yalanlara iftiralara küfürlere bir bak. Birde öncelikle bacýlarýnýzda gözü olan, vatan haini, bebek katili, binlerce þehidin katili, haçlý maþasý APO ve yine onun bölücü sapýk ve kadýn ticareti dahil uyuþturucu tüccarlýðý dahil her türlü pisliði yiyen kanlý cinayet þebekesi PKK için sarfettiðin kelimelere bir bak.

LÜTFETMÝÞSÝN BE VAHA, GERÇEKTEN LÜTFETMÝÞSÝN. Bende hemen inandým, yedim bu yalanýn daniskasýný......

Hala kendin sahip olduðun rezillikleri bana yamamaya çalýþmak gibi aþaðýlýk, rezil, iðrenç bir maksatla yýrtýnýp durmaktasýn. Þayet senin bana atfettiklerin doðru ise Allahtan dileðim odur ki tüm laneti benim üzerime olsun.
Fakaaat ben senin söylediklerinden tertemiz isem ki öyleyim, attýðýn iftiralar, yalanlar ve küfürlerin bedelini Allah yalnýz öbür dünyada deðil buradada iliklerine kadar yaþatsýn, ödetsin sana.

Sen Atatürkü deðil gerçek anlamda tanýmak kafana zorla sokulan ÝNGÝLÝZ TEZEKLERÝNÝ dinin ve tarihin gerçeði zannedecek kadar akýl, fikir, insaf ve izandan tamamen uzak bir insansýn.

Nedenmi ??

Hemen izah edelim.

* Atatürkün akýl almaz cesareti olmasa kurtuluþ savaþý diye bir þey asla olmayacaktý. Onu her yönüyle derleyip düzenleyen ve baþarýya taþýyan Atatürktür. Ona en yakýn olanlar dahi onun bu baðýmsýzlýk savaþýna hiç inanmýyorlardý. Savaþta yanýnda yer aldýklarý halde bu böyle idi.

*Padiþah dahi böyle bir þeyin akýlsýzlýk olduðunu iddia ediyordu çevresindekilerle birlikte. Ve Atatürkü kurtuluþ savaþýný baþlattýðýnda vatan haini ve din düþmaný ilan edip, idam edilmek üzere yakalanmasýnýn fermanýný veriyordu ayný padiþah.

*Ayný padiþah Yunan Ýzmire çýktýðýnda "YUNAN ASKERLERÝNE KARÞI KOYMAYIN, YARDIMCI OLUN" diye bölgedeki valiliklere emirler gönderiyordu. Hatta padiþahýn kafasýndaki bir kýsým medya iþgalci yunan askerleri için "KURTARICILAR GELDÝ" diyebilecek kadar ihanetin tam içine gömülüveriyorlardý.
Bu kadarlada bitmiyordu tabi Egede bazý vilayetlerde iþgalci yunan askerleri için hemde yunan bayraklarý ile karþýlama törenleri yapýlýyordu.

*Ve kýsa bir müddet sonra yunan mezalimi ve tecavüzcüleri maharetlerini ortaya koymaya baþladýklarýnda bu beyinsizler ne ile karþý karþýya kaldýklarýný irkilerek öðrenmiþ oluyorlardý.

*Atatürkün Kurtuluþ savaþýný baþlatmasý ile yunan iþgali ayný zamanda baþlar. Ve kurtuluþ savaþý için güçler toplanýp yunana karþý harekat baþlatýldýðýnda yunan birlikleri tecavüz ve yaðmalarla neredeyse Ankara sýnýrlarýna kadar gelmiþ olurlar. Ýþte bu safhadan sonra namus düþmanlarýnýn püskürtülmesi olayý baþlar.

*Atatürk bu savaþý yaparken Padiþahýn zaptiyeleri kurtuluþ savaþýný yapanlarý arkadan vurup iþgalcilere yardým etmektedirler. Yani Atatürk yalnýz cephedeki düþmanlarla deðil içerdeki padiþah yanlýsý kalleþlerlede mücadele etmektedir.

*Padiþah kurtuluþ savaþýna yani halkýnýn böyle bir þeyi baþaracaðýný inanmaktan o kadar uzaktýr ki ingilizlere þöyle yalvarmaktadýr "BÝZ BU HALDE TOPARLANAMAYIZ. BÝZÝ ONBEÞ YIL SÝZ YÖNETÝN" ve padiþahýn ingilizlerden bu isteðinin içinde Ankara ve çevresinde ufak bir toprak parçasýna razý olmak acý gerçeðide vardýr. O ufak parçanýn baðýmsýzlýðýda söz konusu deðildir ayrýca.

*Padiþaha Egedeki yunan tecavüzleri iletilince acz içinde söyledikleride oldukça içler acýsýdýr "BU KADARDA (tecavüz olaylarý için) OLMAZKÝ"

*Ve o Atatürk bir ulus devletin temellerini atýp padiþahýn ingiliz emrine girmeyi dahi kabul ettiði o süreçte bu ülkeyi tam baðýmsýz ve bugün var olan toprak bütünlüðüyle oldukça ileri safhalara taþýmýþtý.

Bu anlattýklarým ýþýðýnda diyorum ki Atatürkü, Emine Ayna ile ayný kefeye koyan bir insan bu ülkenin vatandaþýda olamaz, müslümanda olamaz. Yalnýzca kendini müslüman zanneden, ihanet düþüncesini saklayan, ruhsal hali bozuk bir bölücü yada bölücü yandaþý olabilir.
Ýstediði kadar kendini kamufle edip saklamaya yada baþka türlü göstermeye çalýþsýn, Allaha and olsun bu gerçeðin ta kendisidir.



Bir devlet adamý düþünün ki hem Mason cemiyetlerini kapayacak, hem Ýsrail devleti kurulmasýný önlemek için gerekirse savaþýrým diyecek, üstelik birde ölümü Masonlarýn elinden olacak ve senin gibi vatan kavramýndan, din kavramýndan bahsedenler, ÝNGÝLÝZ TEZEKLERÝNÝ TAAM EDÝP SONRADA ATATÜRKE PÝSLÝK ATMAK ÝÇÝN HER YANA KUSACAKSINIZ.

ALLAHA AND OLSUN KÝ ATATÜRK HAKKINDA BU PÝSLÝKLERÝ BEYÝNSÝZCE HAYKIRANLAR HEM BURADA HEMDE DÝN GÜNÜNDE BU PÝSLÝKLERÝN VE ÝHANETLERÝNÝN ÝÇÝNDE FECÝ ÞEKÝLDE BOÐULACAKLARDIR.

BOP mevzusuna neden böyle aþaðýlýk tepkiler verdiðinde artýk apaçýk ortaya çýktý. Sen SEVR i kabul etmediði içinde ayný anlamda Atatürke düþmansýn. Hiç bunu dine yamama bunun arkasýnda senin aklýnca gizlemeye çalýþtýðýn bu vatanýn bütünlüðüne ihanet düþüncesinden baþka hiç bir þey yok. O nedenle "DÝYARBAKIRI BOPUN MERKEZÝ YAPACAÐIZ" yaklaþýmý nedeniyle yani sinsi emellerine uygun bu politika nedeniyle AKP yi ölümüne savunduðunda apaçýk belli oldu.

Yüzyýllardýr bir arada yaþayan halklarýn kardeþliðini ingiliz oyunlarýna gelen bir kýsým sadakatsiz kürt vatandaþlarý mahvettiler, halklarý içine nifak düþürdüler. Bu ingiliz fitnesi bugün ABD eli ile ve BOP projesi ile tam gaz devam etmekte. Bugün sende ayný ingiliz ve ABD pisliði ile hareket etmekte ve ayný ihaneti yaþamaktasýn. Yoksa elektrik verilmiþ gibi bana ve Atatürke saldýrmazdýn.

O ibni sebe dediðin kiþide tam senin ve senin gibilerin yaptýklarýný yapmýþtý zamanýnda. Þimdi yavuz hýrsýzlýk yapýp neden gerçek kahramanlarý ve vatanseverleri ona benzetip baþkalarýna iftira atýyorsun ? Her þey apaçýk ortada deðilmi ?
Atatürkü benzettiðin rezile bak, senin gerçekten her tarafýn, aklýn, fikrin birbirine girmiþ. Allah ýslah etsin ve akýl fikir ihsan etsin sana. Tabi birde vatan sevgisi.

Yoksa AKP yi bunca feci hatalarýna raðmen bu kadar yýrtýnýrcasýna neden destekleyesin ?
Benim aðabeyim Erdoðaný sever fakat gerçekleri önüne döktüðümde susar kalýr. Benden ufak kardeþim koyu bir AKP li iken bugün "VATANI BABALAR GÝBÝ SATIYORLAR" diyor ve ateþ püskürüyor AKP ye.

Senin bu akýl almaz AKP sevginin BOP haricinde hiç bir nedeninin olduðunada inanmýyorum. AKP yi millete küfür edecek kadar savunanlarýn özellikleri genelde þöyle çünkü

1- Ya parti ile direk baðlantýlarý yada menfaat baðlantýlarý var.
2- Yada kafalarýndaki kürtistan hayali için AKP yi daha uygun buluyorlar. Maksada Erdoðan gibi bir gafille daha rahat ulaþýrýz diye düþünüyorlar yani.

Bunlarýn dýþýnda yine önemli bir kesim varki AKP nin bölgeye gerçekten çözümler getireceðini hiç bir bölücü zihniyet taþýmadan düþünüyorlar.
Sen kesinlikle bunlardan deðilsin çünkü bu görüþteki halk senin gibi AKP uðruna hiç kimseye hakaret etmiyor, iftira atmýyor, sövmüyor.



Mesaj 4 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 02.07.2010 - 12:40 tarihinde.
Gönderen: 02.07.2010 - 12:16
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
Allah insaf versin, bir esege senin gibi bir insan olacagi teklif edilse inan bin kere esekligi senin gibi bir acubei hilkat olmaya tercik edecektir. Sen nasil bir seysin, insan olan laftan anlar malesef anlama fukarasisin.
Cevablarim sana degil zira cevap anlayana verilir. Senin gibi anlama mahrumu merkeplere cevap verilmez.

Cevabim sena cevap yetisterenlere olacak taki senin nasil bir murdar lase oldugunu anlasinlar. Zaten o kardesler coktan anlamislardir ama yinede bir kere hatirlatmakta fayda var.

Dünyada esi ve benzeri olmayan bir bahce ki; icerisinde güllerin en güzeli, yemisli agaclarin her cesidi, tatli meyvelerin her türlüsü... icinde saraylar tatli su irmaklariyla dolu bir bahce. Doslari gibta ile, düsmanliri gayz ve nefret ile bakarmis. Günün birinde bu bahceye vahsi ahmak birisi ugrar. O bahceyi koruyan bahcivanlar baska islerle mesgul oldugu bir sirada bunu firsat bilip bahceye girer. Güzelliklere yabani, zehirlemekten lezzet alan yilanlar misüllü oda kendi yedigi ve karin sancisi yapan zakkum agacinin yemislerini o bahcenin icine serper ve icmis oldugu pis suyu o temiz irmaklara karistirip defolup gider.

Hikayenin kakikati su kardeslerim.
O bahce islam dini. Icindeki cesit cesit güller ise, Seriat-i Muhammediye (A.S.M) ve Sünnet-i Ahmediye O meyveler ve yemisler ise,ayri milletlere mensup olan müslümanlar. O saraylar ise Islam büyükleri irmaklar ise onlarin berak tertermiz fikirleri. O bahceyi koruyan bahcivanlar ise, her asir basinda gelen müctehitler.
O düsmanlar ise baska dinlere mensup milletler. O bahceye firsat bulup giren vahsi ahmak ise mason kemal. Bahcenin icine diktigi zakkum agaclari ise, kolye ve ona benzeyenler. Yiyerken karin agritan o zakkum agacinin meyveleri ise, mason kemalden miras kalan zehirli fikirleri kolye gibilerine miras kalmis. O pis su ise, icki karin sancisini unuturmak icin mason kemalin sofrasindan eksik etmedigi ickisi.
Gönderen: 02.07.2010 - 21:52
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Deðerli Ravda yönetimi sizleri defalarca ikazýma raðmen bu artýk apaçýk bir PKK ÝTÝ VE AJANI olan aþaðýlýk KÜFÜRBAZ yaratýðýn yazýlarýný silmemekte ve onu siteden defetmek yolunda hiç bir þey yapmadýðýnýzý üzülerek görmekteyim.

BURADA VAHA DENEN SAPIK RUH HASTASINA HÝTABEN KULLANDIÐIM ÜSLUP ÝÇÝN HERKESTEN ÖZELLÝKLE HANIM KARDEÞLERÝMÝZDEN ÞÝMDÝDEN ÇOK ÖZÜR DÝLÝYORUM. FAKAT BU AÐIR ÜSLUP DAHÝ GERÇEÐÝN TAAA KENDÝSÝDÝR. BUNU ÝYÝ BÝLÝNÝZ....

Doðrusu ne yapmaya çalýþtýðýnýzda bende merak konusu. Yalnýz þunu çok iyi biliyor olmanýz gerek. Bu ite meydaný býrakmam ve bu site bu dolaylý kayýrma ve müsamaha ve beni bu KUDUZ ÝT yüzünden maðdur etme yanlýþlarý yine olursa çok zarar görür.

Baþ sayfalarda ülkenin birliðine dair defalarca yazý ve haritalar yayýnlandýðý halde bu bölücü yaratýðý neden burada barýndýrdýðýnýzý anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.

Benim ne kadar azimli ve pisliklere karþý mücadelede yýlmayan bir insan olduðumu bugüne kadar öðrenmiþ olmanýz gerekirdi. Bu arada hele hele birde kafasýndaki Apoculuk, kürtçülük kavramýný millete aþýlamak için islam dayanýþmasý ayaklarý arkasýnda ülkenin deðerlerine aralýksýz söven bu itin karþýsýnda benim çok daha azimle devrede olacaðým aþikardýr.

Allah insaf versinle baþlayýp peþinden aðzýna aldýðý kokuþmuþ kazuratlarýný geviþ getiren PK ÝTÝ sana burada yaptýklarýndan sonra insan diyenede yazýklar olsun. Aklýnca kendine insan ve müslüman görüntüsü vereceksin. Deðil müslüman zerre kadar insan olan senin gibi aðzýnda KAZURATI ile geviþ getirirken Allahýn deðerleriyle rezilliklerini örtmeye çalýþmaz.

Allahýn Kuranda "Siz onlarý insan kisvesinde görürsünüz, oysa onlar en aþaðýlýk hayvandan daha aþaðýlýktýrlar" ayetinin Allaha and olsun en bariz ve aþikar örneðisin.

Burada bu þekilde KUDUZ KÖPEÐE dönüp saldýrmanda ÞEYHÝN ABDULLAH ÖCALAN vatan haini, sapýðýný rezil etmiþ olmamdýr. Þimdi bunu saklayýp, örtüp aklýnca bana pislik atacaksýn ha.......

Allaha and olsuýn seni burada cývýk bir þekilde ortalýða býraktýðýn kokuþmuþ kazuratýnýn içine gömmek benim artýk boynumun borcudur.

Ulan aþþaaðýlýk yaratýk önce kokuþmuþ kazuratý afiyetle yiyorsun sonrada güllerden bahsediyorsun. Mokun üzerine ne zamandan beri gül dikilyor behey sapýk ruh hastasý ????

Þimdimi aklýna geldi ZÝKÝMÝN diye bahsettiðin aðacýn gerçek adýnýnýn ZAKKUM olduðu ????
Demekki senin gibi PKK itleri sürekli birbirinize "ZÝKÝMÝN KÖKÜNÜ YE" demeyi vazife bellemiþsiniz. Onun için her fýrsatta tumanýnýn içinden medet umarak oraya saldýrýyorsun. Burasý serbest olsa millete ana avrat küfredecek kadar iðrenç rezil bir küfürbaz olduðunda apaçýk belli oldu. Senin üslubunda PKK ÝTLERÝ internette kaynýyor. Kimbilir burada apaçýk sövemediðin için ne kadar rahatsýzsýn ??
SENÝ GÝDÝ KOKUÞMUÞ APO KAZURATI SENÝÝÝÝÝÝ .....

Müslümanlýktan bahseden azýlý ruh hastasý sapýðýn hezeyanlarýna bir bakýn. Kendisine gerçek islamý oda nefsinde yaþamýþ olduðu jhalde öðretmeye çalýþan ilim sahibi karþýsýnda sürekli olarak tumanýný aþaðý indirip sesli bir þekilde ihtiyacýný gidermeyi kafasýndaki sapýk din anlayýþýnýn gereði diye biliyor...

Senin kafatasýnýn içinde mercimek kadar beyin olsa Atatürk için sürekli papaðan gibi tekrarladýðýn ve sana bu gerçek tarihtir diye afiyetle yedirilmiþ olan ÝNGÝLÝZ TEZEKLERÝNÝ yani Atatürk masondur iftirasýný hemen anlar ve özür dilerdin.

Sen ne utanmaz rezil aþaðýlýk bir yaratýksýn ki kazuratý bile normal organýnla deðil aðzýnla yapýyorsun, üstelik birde bu pisliklerin içine güller ve Allah kelamý gibi masum ifadeler katýp tastamam bir facia ortaya koyuyorsun.

Tezeðin üzümle karýþtýrýlýp piþirildiðinde ortaya üzümlü kek çýktýðýný sana kim öðretti a sapýk, ruh hastasý küfürbaz, yalancý, müfteri ???

SEN AYRILIKÇI BÖLÜCÜ, KÜRTÇÜ BÝR MÜNAFIKSIN. BURADADA BU VATANIN EVLATLARININ GERÇEK DEÐERLERÝNE GÖLGE DÜÞÜRMEK ÝÇÝN DÝN KÝSVESÝYLE HER TÜRLÜ AÞAÐILIK ÝÞÝ YAPMAKTASIN.

Ve tekrarlýyorum isteyen buradaki iddialarýmý yazýlar üzerinden inceler.

Sana burada yazdýklarýný okuduktan sonra insan diyen dahi Allah katýnda yanmýþtýr.

Duble Ýsmini yani Vaha/Daiyi ibret olarak birleþtirip VAAAH DAYI VAH diye latif olarak seni ikaz ediyordum. Fakat artýk ne kuduz köpek olduðunu apaçýk olarak ortaya koyduðun için ismine yeni bir versiyon tespit ettim.

Bundan sonra senin duble VAHA/DAÝ ismini, "OOOOHA AYIII" diye vererek baþlayacaðým söze.



Þimdi diyeceksinki ayýya oha denirmi ? Bu senin ne karmaþýk bir hayvan olduðunu mecaz anlamda vurgulamak içindir........

Senin ne aþaðýlýk bir yaratýk ne vatan haini, yediði kabýn içine pisleyen sefil olduðun Atatürke yaðdýrdýðýn hakaretlerden ve iftiralardan belli.

Atatürkten neden bu kadar rahatsýz oluyorsun behey bölücü it. Yunanlýlarýn memleketine gelip dedenin hanesindede Egede yaptýklarýný yaptýrmadýðý içinmi ??
Senin namus anlayýþýn zaten bütün bacýlarýnýz isnatla "TÜM PKK YANDAÞI KADINLAR KENDÝMLEÞMELÝ" diye yepyeni sapýk sözcükler türeten sapýðý sevmenden belli.

Hayvan bile sayýlamayacakken burada birde dinden imandan bahsediyorsun. Hele hele birde birlikten, vatandan bahsetmezmisin o Kürdistan hayaliyle spazm geçiren beyinsiz kafanla.....

Atatürk içki içerdi malum sebeplerle. Ya sen bu hale gelmek için ne gibi pislikleri içip sarhoþ bile sayýlamayacak aþaðýlýk, rezil hale geldin. Bu hali içki bile yapamaz. Mümkün deðil.

Bu yazýnýn neden bu kadar aðýr ifadeler taþýdýðýný anlamak isteyenler bu VAHA adlý ikiyüzlü vatan haininin bana karþý yazmýþ olduðu yazýlarýn tümüne þöyle bir bakýversinler yeter.


Vaha sana burada KUDUZ ÝT diye hitap ediyorum. KÜRTÇÜ, BÖLÜCÜ v.s. diye hitap ediyorum.Þayet sen Allah katýnda bundanda daha rezil ve aþaðýlýk halde deðilsen Allah beni öbür tarafa bu rezil ve aþaðýlýk sýfatlarla alsýn..




Mesaj 7 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 03.07.2010 - 12:19 tarihinde.
Gönderen: 03.07.2010 - 11:59
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
kuyruguna bastim yinekahkaha bas bas bagiriyor layik olmadigin halde baskalarindan yardim bekliyorsun.
Be hey mason kemalin 55 yasindaki merkebi senin hakkinda verdigim misal cuk diye tormus agzindan salyalar aka aka iftira, yalan, hile ve en asagilik seylerle beni itham ediyorsun. Sana aciyorum cünki acinacak halde zavallinin birisin. Kimse tarafindan benimsenmiyen nefretle anilan, herkesten tokat yiyen ve yasina ragmen kimseden saygi görmeyen acubei hilkatin birisin.
Ben pkk'liymissim kahkaha kahkaha bunu seytana bile yutturamazsin Pkk'dan en az senin atan mason kemal kadar nefret ediyorum.
Yalandan dolandan yazdigin kopyalarin bitince ne b.... yiyecegini sasirdin senin gibilerin zihniyettinde bi okadar senin kadar asagilik olan pkk ile mi beni itham ediyosun. Heyhat eyne sera minel sureyya. Kuyu dibinden yildizlara tas atan ahmagin birisin sen.
Azimli olduguna hic süphem yok. Zira senin gibi akilsiz bir merkep azm edip asla hendekten atmayacaktir. Icinde bulundugu pislik icinde eglenip duracaksin.
Senin icin ben insan degilmisim. Gülüm bari, Senin gibi burnuyla pislik toplayan sarlatan seytanlarin nazaraninda insan olsam ne yazar, olmasam ne yazar. Birak bunu insan olan insanlar karar versin, senin gibi saskin merkepler degil.

mason kemalin merkebi hersey icin yemin etmeyi huy haline getirmissin. Bundan dolayi cin carpmis seytanlara benzemissin neyin dogru neyin yanlis oldugunu farkinda olmayan seytan oyuncakalarina benziyorsun.

Vatan hainligi ile ithamina gelince. Be hey zakkum meyvesi. Bu vatan bölünmez ve bölünmeyecekte. Buna senin atan mason kemal muvafak olamadi, onun merkebi sen muvafak olamayacaksin, senin gibilere benzeyem ve mason atanin yadigi olan pkk'da muvafak olamayacak.
Küfür meselesine gelince. Benim küfür ettigimi isbatlasana sarlatan. saskin esek küfür ile hakaret ayri seyler. Ben sana ve atan olacak mason kemale en asagilik hakaretleri ediyorum. ama küfür etmiyor. Küfür senin gibi merkeplerin meziyeti.
senin alimlik meselesine gelince. Kackere bunu isbat ettim sen alim degil cahil merkebin tekisin. Sen kim alimlik kim be hey budala.

Atan olan mason kemalden özür dileme meselesi ise. Binlerce masum müslümanin kanina giren. bi önceki yazimdaki o güzel bahceyi pisletmek icin elinden geleni yapan, müslümanlarin icine nifak, fitne, ayrimcilik ve milliyetcilik gibi asagilik fikirleri asilayan bir Cehennem oduncusundan... bunlari yaptigindan dolayi özür bekliyorsan cok beklersin sakarin oduncusu.
münafiklik meselesine gelince. Sen ne azili bir seytansin ki, isine gelmeyince sende olan rezil sifatlarla tesmiye ediyosun. Eee insan kendinde olanlari baskasinda da görmek istermis.
Bakiyorum herkesin arkasinda duruyor ne cikarttigini merak ediyor ve cok lezzetli bir seymis gibi durmadan yiyorsun afiyet olsun....

Bana insan diyen Allah katinda yanmistir meselesi ise. Be hey saskin merkep baska isin kalmadi da yahudi ve hiristiyan sapiklari gibi Allah adina konusmayadami basladin haysiyetsiz akil fukarasi.

Pislik atiyorum meselesine gelince. Merkep kolye pislige pislik atildigi nedere görülmüs.

Türkiyenin degerlerine hakaret etme meselesine gelince. Senin kadar asagilik, yalanci, iftiraci birisini görmedim. Bu Vatan icin gözümü kirpmadan canimi veririm, bunu isbat etmezsen serefsizsin hadi hodri meydan hadi isbatla bakalim. Ama deger dedigin mason kemal ise o bu vatanin degerleriyle uzaktan yakindan alakasi yok. Zira o bu ülkenin degil masonlarin degerlerinden. Din düsmani hainler, bölücüler nezamandan beri deger olmus onuda anlamakta zorluk cekiyorum.

Ravda yönetiminin bana musahama edip atmamasi meselesine gelince. Ravda yönetimi beni atsa da atmasada saygi duyarim kimseyede kirilmam. Eger beni senin asagilik yalanlarindan dolayi atacaklarsa hic durmasinlar atsinlar.
Simdik sen bunu söyledinya bi de tehtit ettin hemen atarlar beni nede olsa bekduan mesur hemen tutar büyük bir alimsin ya her kes seni adam yerine koyuyor ya, senin yazilarini okuyan parmaklarini isiryor ya, seninle ugrasan hayret ve korkusundan ne yapacagini sasiriyor ya, sana karsi saygida kusur etmiyorlar ya, bi dedigini iki etmiyorlar ya.... ya ya ya ya senin hakkinda ya lar bitmez. Bu kacinci kez sikayetin ne dir bu korkun telasin benden korkma o mülleves ruhuna dokunmam. Biliyorum sana ve mason atana karsi cok hakaret ediyor aci gercekleri göz önüne seriyorum. Herkesin gizledigi gercekleri ben acik konusuyorum. ve konusacamda.
Sana bir keresinde söyle yazmistim! Yolda gelirken kamcimi düsürdüm seni kilincimla ada edecem diye.
Ama bakiyorum sen hala seytanligi insanliga, mason kemalin merkepligini medeni bir insan olmaya tercih ediyorsun. Simdiye kadar kilincin keskin olmayan tarafiyla vuruyordum kafana, bundan sonra keskin tarafini kullanacam.

Atatürk içki içerdi malum sebeplerle diye hamakatta bulunmussun. Aca o malum sebeler nelerdir bi zahmet yazi versen. Yoksa susuz bi cölde kaldida su bulamdigindan dolayi icki icmek kendisine helal oldu. Yoksa sendemi susuz bir cölde atan gibi dolasiyorsun ondan dolayi ickiyi mubah görüyorsun?
Gönderen: 03.07.2010 - 20:39
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Deðerli Ravda yönetimi yine üzülerek görüyorum ki bu KUDURMUÞ PKK ÝTÝNÝ ýsrarla hala burada tutmakta ve manasýz hýrlama ve havlamalarýna meydan vermektesiniz.

Merak etmeyiniz belediye itlaf ekiplerinde hiç görev almadým ama iki ayaklý PKK ÝTLERÝNÝN hakkýndan EvvelAllah gelirim.

--- Behey vatan haini kuduz köpek açýk açýk itiraf ediyorsun BEN PKK LIYIM APOYU SEVÝYORUM DÝYE baðýrýyorsun. Ve burada milletle alay eder gibi ruh hastasý hezeyanlarýný hala utanmadan sýkýlmadan ortalýða döküyorsun.

--- Behey APONUN KUDUZ KÖPEÐÝ Atatürk Apo gibi bacýnýn ýrzýnamý göz diktide o sapýkla ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk APO gibi HAÇLI BÝLMEM NESÝ UÐRUNAMI mücadele verdide satýlýk haçlý maþasý APO ÝTÝ ile ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk Apo gibi yataðýna girmeyen daðdaki bacýlarýný öldürtttüðü gibi sapýk iþlermi yaptýki ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk Apo gibi günahsýz sayýsýz insanýmý, bebeði kadýnlarýmý öldürttüki Apo iti ile ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk APO gibi eroin satýp milletin evladýnýmý zehirledide ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

Söylesene, Ýçki ile kafayý yemiþ APO ÝDRARI ÝLE KAFAYI BULMUÞ, ZOM OLMUÞ VATAN HAÝNÝ, SAPIK RUH HASTASI.

Anlaþýlan o ki Atatürkün seni ve senin gibi VATAN HAÝNLERÝNÝ yunan ve ingiliz tecavüzünden kurtarmasý hiç iyi olmamýþ. Neden bu tecavüzlerden kurtulduðun için rahatsýzsýn anlatýrsan memnun oluruz.

*** Þimdi senin bacýna birileri tasallut etse, bir içki içen vatandaþta bacýný kurtarmaya çalýþsa ona "Dur lan benim bacýmý kurtarma ne yaparlarsa yapsýnlar içki içenin kurtarmasýndan iyidir" mi diyeceksen behey makat beyinli PKK ÝTÝ.

*** Þimdi senin baðýný bahçeni hristiyanlar istila etse, bir içki içen vatandaþta sana yardým edip kurtarmaya çalýþsa bu adama "Haçlýnýn þeyi senin yardýmýndan iyidir" diyerek bu tecavüze razýmý olacaksýn A APONUN ÝDRARI ÝLE KAFAYI YEMÝÞ VATAN HAÝNÝ ???

*** Diyelim ki seninle ayný din görüþünü paylaþmayan bir insan seni bir uçurumdan yuvarlanýrken tutup kurtarmaya çalýþsa bu kiþiye "Senin yardýmýný istemem " deyip uçurumamý atlayacaksýn behey kazurat beyinli BÖLÜCÜ ÝTÝ ??



Asýl benim sana içtiðinle ilgili bir sorum olacak. Sen bu ýçýlmýþ, düz kontak olmuþ, sapýtmýþ, kafayý yemiþ hale gelmek için APONUN idrarýnýmý içtin ? Ki bana kesinlikle öyle geliyor.

Azýlý internet sapýðý bunca akýl dolu yazýma verdiðin cevaplarý en çýðýrýndan çýkmýþ VATAN HAÝNÝ, SAPIK RUH HASTALARI bile zor verir.

ARTIK BÝR TARAFLARINI YIRTIP PARÇALASANDA PÝSLÝÐÝN TEKÝ OLDUÐUNU, SAPIK OLDUÐUNU, VATAN HAÝNÝ OLDUÐUNU, PKKLI OLDUÐUNU BÝR DAMLACIK AKLI OLAN HERKES ANLAMIÞTIR.

Burada göstermiþ olduðun tavýr önce havlayýp iþine gelmediðini ýsýran iþine geldiðininde þurasýný burasýný yalayan uyuz itlere benziyor.

Ortalýða tumaný sýyýrýp hacet giderdikten sonra birde iinsanmýþ gibi nasýl konuþabiliyorsun ? Tam anlamýyla piskopatlýðýn en azýlý þekli olmasý bakýmýndan ruh doktorlarýnýn ilgisini celbedeceðide mutlak.

Þayet sen insansan bende diyorum ki tüm insanlýða müjde olsun yeryüzünde bir tek hayvan kalmamýþ demektir.

Ýkide birde sýfatýný söyleyip peþindende kazýk sokulmuþ gibi acý acý anýrýyorsun ama þunu iyi bilmen gerekir, kuduz köpeðin anýrmasý çok fena yadýrganýyor. Çok gülünç oluyor.
Ve þunuda hiç unutma ben bu 55 yaþýmla senin gibi ÇOOOOOK ANIRAN, DAHA DOÐRUSU ANIRMAYA ÇALIÞAN KUDUZ KÖPEÐÝN HAKKINDAN RAHATLIKLA GELÝRÝM...




Mesaj 4 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 04.07.2010 - 21:39 tarihinde.
Gönderen: 03.07.2010 - 23:42
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
Bak, Bak su zincirini koparan merkebin yazdigi seylere. BAK Su kendini alim diye ortada konusan cehennem oduncusuna, bak bi söylediklerine. Söylenmesi degil bir alime, cahile bile yakismayacak yazilmasi yüz kizartan yazilarina. Bak su 55 yasindaki Cehenneme odun tasiyan merkebe, bu kelimeleri yazmaktan 15 yasindaki genc bile utanir.
Senin gibi mason kemalin merkepleri yazacak seyleri bitince küfür etmekten baska careleri kalmiyor. Ondan dolayi yadirgamiyorum senin gibi bir merkebin su yazdiklarini.
Ne oldu mason kemalin alim merkebi, durmadan kop yaptigin sacma sapan seyler bittide, yazdiklarimin altinda ezildin büzüldün, basina basilan itler gibi kuyrugunumu salliyorsun.
Er meydanina Er olu Erler cikar. Senin ne isin var bu meydanda, senin yerin ahir oraya aitsin. Cek git ahirina sana benzeyen ve hizmet ettiginiz o malum mülevves ruhda orada, seninde baglanacak ipini hazirladim gel basina gecir.

Su sözleri yazarken aynayami bakiyordun merkep, 55 yasindaki küfürbaz cakal. Aslanlar sofrasinda kemikmi calacaksin, calmana gerekyok Aslanlardan geriye kalan kemikleri ahira atiyorlar, taki senin gibi itler onlari yalayip oynassin.
Bakiyorum o kemiklerin kilciklari bogazinda kalmis acidan uluyup duruyorsun, yaninda merkebi oldugun mason kemalin serbeti (icki) varsa biraz ondan ic, en azindan acisini unutur kuyruguna basilan merkepler gibi anirmazsin.

Kilincin keskin darbesini basina yiyince ne yazacagini ne yapacagini sasirdin. Basina vurulmus merkepler gibi kendi etrafinda dönmeye basladin.
Be hey vuralan darbelerden basi dönen merkep, yazacak bir seyi kalmamis sersem Cehennem oduncusu senin kohmus köhne kopyalarini kabul etmeyen herkese birseyler yakistirmaktan bikmadinmi? Her kese birseyler yakistirmayi meziyet haline getiren mason kemalin uluyan iti, kendinde olan seyleri baskalarinami yakistiriyorsun hey hat eyne sera minel sureyya....
Bakiyorum yazacak bir seyin kalmayinca insanlarin ar yerleriyle oynmaya basliyorsun. Dikkat et o oynadigin seylerin zarari dokunmasin. Kazurat yemeyek, pis sulari icmeyi sofrandan eksik etmiyorsun, cok tatlimi geliyor durmadan ayni seyleri yemek, burnunla pislik toplamak hosunami gidiyor ki, durmadan ayni seylerle mesgul oluyorsun.

Apo ve mason kemal bir birinden ne gibi bir farki, ikiside vatan haini, ikiside masumlarin katili, ikiside din düsmani, ikiside namus ve irz dümani. Sende onlarin uluyan iti olma serefine erdin tebrik ederim.
Benim namusumun bekcisi ne senin mason atan nede ona benziyen apo, ben kendi namusumu koruyacak gücteyim Allah'a sükür.
Sen kendine bak koruyamadigin yada önem vermedigin namusunun bekciligini baskalara havale etmissin tuh sana, serefsiz yüzüne tükürsem tükürügüme yazik olur.

Sonunda ne mal oldugun anlasildi! yedigin darbelerden yüzündeki masken düstü! Seni o mikrap yuvandan cikardim, gercek mide bulandirici yüzünü gösterdim. Sözde alimim diye otrtada dolasiyor, ilminin meziyetlerini anlatiyordun, senin nasil bir merkep oldugunu bundan sonra Ravda da ki herkes bilecek, herkeslerden saygi bekliordun. Bundan sonra saygi yerine tükürülecek merkep olacaksin.
Sözde toplum bilimcisiymis bu 55 yasindaki merkep, herkeslere akil verirmis bu sarlatan seytan.
Be hey müleves ruhunu seytana satmis, mikrop yuvasi bedenini mason kemale merkep yapmis sahtekar. Sen önce bi kendini yönet, kendini yönetmekten mahrum fukara senkim toplum bilimciligi kim.

55 yasindaki merkep kolye! eger haysiyet ve sereften bir seyler anliyorsan buradan def olup gidersin. Zira bundan sora bura pis ve mide bulandirici yazilari yazmaya devam edecek yer yüzünde birisi olacagini ben tahmin etmiyorum. Ama sen süprizlerle dolusun belkide yazmaya devam edersin.
Ama bunu yaparsan sani kale alip adam yerine sokacak bir insanin olacagini sanmiyorum. Artik Cennetten kovulmus hocan seytan gibi sende manen buradan kovuldun. Ruhunu seytana, bedenini mason kemale merkep yapanlara kimse saygi duymuyor. Herkeslerden nefret göreceksin, kimse sani kale bile almayacak vah vah ahmak fukara.
Gönderen: 04.07.2010 - 16:38
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -

OOOOOHAAA AYIII zannediyormusunki senin dansöz gibi kývýrmalarýnla dolu ruh hastasý sapýk yazýlarýný artýk kale alýrým. Behey SAPIK PKK ÝTÝ önce yazýlarý cevapla ondan sonra istediðin gibi imralýda dansöz gibi kývýrýrsýn.
Ne mok olduðunu anlaman içinde benim yazýlarýmý gördüðünde nasýl tumaný sýyýrýp ortalýða býraktýðýna delil sözde cevap kokuþmuþ kazuratlarýna bak....



Deðerli Ravda yönetimi yine üzülerek görüyorum ki bu KUDURMUÞ PKK ÝTÝNÝ ýsrarla hala burada tutmakta ve manasýz hýrlama ve havlamalarýna meydan vermektesiniz.

Merak etmeyiniz belediye itlaf ekiplerinde hiç görev almadým ama iki ayaklý PKK ÝTLERÝNÝN hakkýndan EvvelAllah gelirim.

--- Behey vatan haini kuduz köpek açýk açýk itiraf ediyorsun BEN PKK LIYIM APOYU SEVÝYORUM DÝYE baðýrýyorsun. Ve burada milletle alay eder gibi ruh hastasý hezeyanlarýný hala utanmadan sýkýlmadan ortalýða döküyorsun.

--- Behey APONUN KUDUZ KÖPEÐÝ Atatürk Apo gibi bacýnýn ýrzýnamý göz diktide o sapýkla ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk APO gibi HAÇLI BÝLMEM NESÝ UÐRUNAMI mücadele verdide satýlýk haçlý maþasý APO ÝTÝ ile ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk Apo gibi yataðýna girmeyen daðdaki bacýlarýný öldürtttüðü gibi sapýk iþlermi yaptýki ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk Apo gibi günahsýz sayýsýz insanýmý, bebeði kadýnlarýmý öldürttüki Apo iti ile ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

--- Atatürk APO gibi eroin satýp milletin evladýnýmý zehirledide ayný kefeye koymaya çalýþýyorsun ?

Söylesene, Ýçki ile kafayý yemiþ APO ÝDRARI ÝLE KAFAYI BULMUÞ, ZOM OLMUÞ VATAN HAÝNÝ, SAPIK RUH HASTASI.

Anlaþýlan o ki Atatürkün seni ve senin gibi VATAN HAÝNLERÝNÝ yunan ve ingiliz tecavüzünden kurtarmasý hiç iyi olmamýþ. Neden bu tecavüzlerden kurtulduðun için rahatsýzsýn anlatýrsan memnun oluruz.

*** Þimdi senin bacýna birileri tasallut etse, bir içki içen vatandaþta bacýný kurtarmaya çalýþsa ona "Dur lan benim bacýmý kurtarma ne yaparlarsa yapsýnlar içki içenin kurtarmasýndan iyidir" mi diyeceksen behey makat beyinli PKK ÝTÝ.

*** Þimdi senin baðýný bahçeni hristiyanlar istila etse, bir içki içen vatandaþta sana yardým edip kurtarmaya çalýþsa bu adama "Haçlýnýn þeyi senin yardýmýndan iyidir" diyerek bu tecavüze razýmý olacaksýn A APONUN ÝDRARI ÝLE KAFAYI YEMÝÞ VATAN HAÝNÝ ???

*** Diyelim ki seninle ayný din görüþünü paylaþmayan bir insan seni bir uçurumdan yuvarlanýrken tutup kurtarmaya çalýþsa bu kiþiye "Senin yardýmýný istemem " deyip uçurumamý atlayacaksýn behey kazurat beyinli BÖLÜCÜ ÝTÝ ??



Asýl benim sana içtiðinle ilgili bir sorum olacak. Sen bu ýçýlmýþ, düz kontak olmuþ, sapýtmýþ, kafayý yemiþ hale gelmek için APONUN idrarýnýmý içtin ? Ki bana kesinlikle öyle geliyor.

Azýlý internet sapýðý bunca akýl dolu yazýma verdiðin cevaplarý en çýðýrýndan çýkmýþ VATAN HAÝNÝ, SAPIK RUH HASTALARI bile zor verir.

ARTIK BÝR TARAFLARINI YIRTIP PARÇALASANDA PÝSLÝÐÝN TEKÝ OLDUÐUNU, SAPIK OLDUÐUNU, VATAN HAÝNÝ OLDUÐUNU, PKKLI OLDUÐUNU BÝR DAMLACIK AKLI OLAN HERKES ANLAMIÞTIR.

Burada göstermiþ olduðun tavýr önce havlayýp iþine gelmediðini ýsýran iþine geldiðininde þurasýný burasýný yalayan uyuz itlere benziyor.

Ortalýða tumaný sýyýrýp hacet giderdikten sonra birde iinsanmýþ gibi nasýl konuþabiliyorsun ? Tam anlamýyla piskopatlýðýn en azýlý þekli olmasý bakýmýndan ruh doktorlarýnýn ilgisini celbedeceðide mutlak.

Þayet sen insansan bende diyorum ki tüm insanlýða müjde olsun yeryüzünde bir tek hayvan kalmamýþ demektir.

Ýkide birde sýfatýný söyleyip peþindende kazýk sokulmuþ gibi acý acý anýrýyorsun ama þunu iyi bilmen gerekir, kuduz köpeðin anýrmasý çok fena yadýrganýyor. Çok gülünç oluyor.
Ve þunuda hiç unutma ben bu 55 yaþýmla senin gibi ÇOOOOOK ANIRAN, DAHA DOÐRUSU ANIRMAYA ÇALIÞAN KUDUZ KÖPEÐÝN HAKKINDAN RAHATLIKLA GELÝRÝM...


Gönderen: 04.07.2010 - 21:44
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
keskinmetal su an offline keskinmetal  
655 Mesaj -
çok yazýk kardeþlerim yakýþýyormu ikinizde ehli kamil insanlarsýnýz
býrakýnb boþ laflarý dünyayý ne sen nede öbürü kurtarýr
bir birlerinize hakaret edip duruyorsunuz
þimdi içimden bunun neresinde müslümanlýk yatýyor demek geliyor ama size akýl verme niyetinde deyilim
bence bir birinize cevap vermeseniz daha iyi olur kanatindeyim býrakýn kardeþlerim
herkes neyin ne olduðunu en az sizin kadar biliyor neyi ispatlamaya çalýþýyorsunuz
neyse kýsa keseyim sonra görüþürüz
Gönderen: 05.07.2010 - 22:32
Bu Mesaji Bildir   keskinmetal üyenin diger mesajlarini ara keskinmetal üyenin Profiline bak keskinmetal üyeye özel mesaj gönder keskinmetal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Merhabalar,

Keskinmetala kardeþime yalnýzca kendi açýmdan katýlýyorum. Evet bu tartýþmadaki üslup bana hiç yakýþmýyor. Zaten normal hayatýmdada böyle bir üslubun hiç bir zaman yeri olmadý, olamaz. Çünkü kimse burda internet ortamýndaki gibi saklanma imkaný olamayacaðý için böyle bir deliliði asla yapamaz. Yani Vaha/Dai üslubu ile karþýmda asla konuþamaz. Ýçinde böyle bir habis olsa bile.

Bu üsluba sebep olan kiþinin ise þayet ortam müsait olsa burada kullandýðý üslubu dahi mumla arayacaðýnýzdan adým gibi eminim.

Fakat ben bu üslubu burada resmen düþmanlýðýný ve burada apaçýk niyetini ortaya döktüðüm sorunlu vatandaþ nedeni ile kullanmak mecburiyetinde kaldým. Size düþmanca saldýrana karþý en azýndan kalkan kullanýrsýnýz. Pamuklu yastýk deðil.

Keskinmetal kardeþim kendisinin benle karþýlýklý yazýþmalarýnda bu þekilde bir üslup kullandýðýmý hatta buna uzaktan yakýndan benzeyen bir tek yazýmý göstersin, sizlere söz veriyorum hemen siteyi terkedeceðim. Hemde bir daha uðramamak üzere.

O nedenle benim burada izlediðim yol bazen hoþ görünmesede, bunlara mecbur býrakýlmak ve pisliðe meydaný terketmemek için mecburen izlemiþ olduðum bir yoldur. Çünkü bu kiþinin burada yaptýðý ve maksadý apaçýk olarak her türlü rezilliðe baþvurmak sureti ile benimle savaþmak ve beni saf dýþý býrakmaktýr.

Peki bunda zerre kadar haklýlýðý söz konusumudur ? Asla... Yazýlarýmýn tümüne bakýnýz, bu sorunlu vatandaþýn iftiralarýný, hakaretlerini, yalanlarýný ve küfürlerini cevapladýðým bir kaç yazý dýþýnda kullanmýþ olduðum üslup burada kullanýlan en güzel, en hoþ görülü en sabýrlý üsluplardan biridir.

Aslýnda çok aðýr gibi görünen bu baþlýk altýndaki bundan önceki son yazýmda dahi kupkuru bir çatýþma gayesi deðil apaçýk uyarýlar vardýr. Kimlerin vatan ve din adýna konuþtuðu feci tablosunu görebilmek ve gösterebilmek adýna tabi.

Þayet bir kiþi ülkenin çoðunluðunun sevdiði ve bu ülkenin hem kurtuluþunu saðlayan hemde baðýmsýz bir devlet olarak onu yaþama sokan bir lidere burada kullandýðý küfürler, hakaretler, yalanlar ve iftiralar atýyorsa, bu kiþi kesinlikle yanlýþ bir insandýr. Ve bu anlamda bu gibi insanlarýn, böyle mütevazý olduðunu kabul ettiðim sitelerde forumlarda kesinlikle barýndýrýlmamasý gerekir.

Kaldýki bu kiþi ayný feci fiilleri þahsýma karþýda fütursuzca iþlemiþtir.

SAPLA SAMANI BÝRBÝRÝNE KARIÞTIRMAZSAK ADÝL BÝR FORUM ORTAMININ OLUÞMASI VE DEVAMINADA HÝZMET ETMÝÞ OLURUZ DÝYE DÜÞÜNÜYORUM.

Kalýn saðlýcakla...



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 06.07.2010 - 12:57 tarihinde.
Gönderen: 06.07.2010 - 12:06
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
keskinmetal su an offline keskinmetal  
655 Mesaj -
kardeþlerim yazmaya davam edecektim malesef misafirlerim gelince kesmek zorunda kaldým

benin demek istediðim cok yüksek vebale giriyorsunuz þimdi bu siteye bir misafir kiþi katýlsa ve bu yazýlanlarý okusa acaba ne düþünür o an senin veya dainin haklý veya haksýz yönünü düþünecek zaman bulamadan .böyle sitsmi olur der çýkar iþin içinden ben bunu inanan birisi için diyorum

ya birde inanmayan birisi olursa müslümanlýk ve müslüman hakýndaki düþünce ve fikirlerini düþünmek dahi
istemiyorum

yoksa beni mazur görün ama sizlere akýl vercek deyilim ama müslüman kendinden sorumlu olduðu kadar
cevresinden ve yaþantýsýndnda sorumlu olmalýdýr diyorum
hele aðza alýnan hakeretler bir müslümana ve müslüman kimliðine yakýþmayacak kadar abets
ben birinize hak vermek için veya birinizi haksýz gördüðüm için deyil müslümanlýða yakýþmayan harketlerde bulunduðunuz için sizlere bir kardeþ nasihatý vereyim dedim acizhane olarak
benin son sözüm benide senide daiyide ne bop porejesi
ne atatürk nede bir baþkasý kurtarýr beni yaptýðým amelim kurtarýr
bir konu açýlmýþ eðer dikkate deyer bulursam katkýda bulunurum eðer görmezsem cevap dahi yazmam

ama bu okumam anlamýnada gelmesin

gelin kardeþlerim bir birinizden helallik alýn ve bu kýsýr döngüye son verin eðer bir birinizin konusundanda hoþlanmýyorsanýz ilaki cevap yazma zorunda deyilsiniz
okur geçersinniz
müslümanlar kardeþtir fikirleriuyþmaya bilir
hani kafire bile kafir demeyinizi hatýrlatýr bu hakaret dolu yazýþmalrýnýza bir son vermenizi
ve allahc.c.için bir birimizi sevelim diyorum



ve dünkü yazýmdan birdaha bahsetmek istiyorum

bu sitede bulunan tüm kardeþlerimin en az sizlerin kadar bilgi sahibi olduðunu söylemek istiyorum
o yüzdende kimsenin kimseye üstünlük saðlamak için kýsýr sürtüþmeler görmek istemiyorum
býrakalým herkes eteðindeki taþlarý döksün benim bu siteye giriþ amacým allah c.c.nin rýzasý içindir
bu samimiyetime inanýp inanmamakta herkes hürdür
ve giren kardeþlerimin amacýnýnda allah c.c.rýzasý için olduðunu düþünüyorum
onu için diyorumki hekes fikrini konuþa bilir ama seviyeli ve müslümana yakýþýr bir vaziyete
sanýrým amacýmýn ne olduðunu izah edebilmiþimdir ben yinede sizlerdende helallik diliyorum
ve müslümanýn nasýl davranmasý gerektiði konusuna bir daha dikkatinizi çekiyorum
ve birbirnizden onur ve gurur meselesi yapmadan helallik almanýzý bir kez daha hatýrlatmak istiyor ve

selam ve saygýlarýmý sunuyorum
Gönderen: 06.07.2010 - 21:42
Bu Mesaji Bildir   keskinmetal üyenin diger mesajlarini ara keskinmetal üyenin Profiline bak keskinmetal üyeye özel mesaj gönder keskinmetal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
RE:
922 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý kolye7
Yani Vaha/Dai üslubu ile karþýmda asla konuþamaz.[/B]



Alıntı
Orijýnalý kolye7

Alıntı
Orijýnalý gizlizor

kardeþ sen ne yaptýn.:=)

Dai þimdi ne yazsýn buraya kahkaha



Anlaþýlan þu benim Dai'ye duble ismi için söylemiþ olduðum (vaha ve dai adlarýný birleþtirerek) VAAAH DAYI VAH söylemine birde GÝZLÝZOR adýnýda ekleyerek VAAH GÝZLÝ DAYI VAAAH demem hiçte yanlýþ bir iþ olmayacak.

Gizlizor, ister Dai ol, ister Vaha, ister Gizlizor. Ýstersen hepsi birden ol.



kolye efendi
seni ve zihniyetini Allaha havale ettigimi
seninle hic bir hususta yazismayacagimi acik ve net belirtmistim
yazdiklarina her müdahile Dai demeye basladigin icin
seni hanüsülasyon görmekten
degerli ravdanet ziyaretcilerinide senin hezeyanlarindan kurtarmak icin
SON KEZ yaziyorum
vaha1972 üye ile uzaktan yakindan hic bir alakam yoktur.

hersey herkesin gönlüne göre olsun
Esselamualeyküm
Gönderen: 07.07.2010 - 03:43
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
Anlat Dai/Vaha anlat çooook heyecanlý oluyor. Affedersin ama külahýmda yokk i ona anlat diyeyim sana.

Dai adýný artýk benim karþýmda bu þekilde mücadele edemeyeceðini anladýðýn ve hakaret ve küfürle mücadele için kullandýðýn Vaha adýný kullanmaya karar vermiþ olduðun için kullanmadýn.

Ama artýk Daiden sonra Vaha adýnýnda hesabý görülmüþ olduðundan sana kendini hiç boþa yorma demekten baþka bir yapacak þeyim kalmýyor.

Þüphesiz Allah yalan söyleyenide biliyor, gerçek söyleyenide. Ondan hiç bir þeyi saklamak mümkünmü ?

Tüm hükümlerimin ve iddialarýmýn arkasýndayým ve kefiliyim.

Böylece tüm kardeþlerime esen kalýn diyorum...

Gönderen: 07.07.2010 - 11:17
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehbi70 su an offline vehbi70  
919 Mesaj -
3 yýl önce akdardýgým bu yazý dizisi kör birinin dahi görebilecegi durum a gelmiþken hala birileri görmüyorsa diyecek söz yok ALLAH kapanmýþ gözlerini acsýn amin...

filisdinde afganisdanda ve ortadogudaki zülümler sürerken bob projesi altýnda siyonisler muslumanýn ýrzýna namusuna canýna iliþiyorsa birileride cýkýp ben eþbaþkanýyým diyorsa bunu diyen kiþinin samimiyetinden þuphe duyarým ve musluman bir turk olarak baþbakan olarak kabul etmem ve bu zihniyetteki bir kiþi beni temsil edemez hic bir samimi muslumaný da etmemeli bu proje kapsamýnda yapýlan zülümleri göre göre birileride ben es baþkanýyým dedigini duya duya bu kiþileri destekliyorsanýz diyecek bir þey yok sizi sizin vicdanýnýza býrakýyorum ALLAH islah etsin amin...üzüntülü
Gönderen: 08.07.2010 - 21:27
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
RE:
69 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý kolye7

Anlat Dai/Vaha anlat çooook heyecanlý oluyor. Affedersin ama külahýmda yokk i ona anlat diyeyim sana.

Dai adýný artýk benim karþýmda bu þekilde mücadele edemeyeceðini anladýðýn ve hakaret ve küfürle mücadele için kullandýðýn Vaha adýný kullanmaya karar vermiþ olduðun için kullanmadýn.

Ama artýk Daiden sonra Vaha adýnýnda hesabý görülmüþ olduðundan sana kendini hiç boþa yorma demekten baþka bir yapacak þeyim kalmýyor.

Þüphesiz Allah yalan söyleyenide biliyor, gerçek söyleyenide. Ondan hiç bir þeyi saklamak mümkünmü ?

Tüm hükümlerimin ve iddialarýmýn arkasýndayým ve kefiliyim.

Böylece tüm kardeþlerime esen kalýn diyorum...







Basinda küllah olup olmadigini bilmiyorum ama kafatasinin icinde akil olmadigina kesinlikle eminim.
Behey divane bas, bozuk kalp satilmis ruh, merkep beden sen ne aymazin birisinki, ne laftan anliyor ve nede sözden. Kendince dogru gördügün sacmaliklara herkesin uymasini istiyorsun. 55 yasindaki saskin ne kimsin, nesinki kendini odak noktasi gösteriyorsun. Iftiraci iki yüzlü sahtekarin tekisin. hic söylemedigim sözleri yazip bana mal ediyorsun ahlaksiz.
Yalanlarinin icinde biride beni Dai olarak taktim etmen. Divane akil, bozuk kalp, satilmis ruh ve merkep beden kolye, benim dai'le alakam olmadigini ben ve Dai yazdigimiz halde durmadan ayni aptalligi yazip duruyorsun. Bütün konularda yanilip yalan yanlis yüz karsi yazilarin gibi bu (Dai ve Vaha1972) ayni sahislardir diye durmadan yalan söylüyorsun. sen ne asalarin asagisi bir ucubei hilkatsin.
55 yasindaki ucube bana zerre kadar zararin dokunmaz. Allah etrafindakiler eger daha varsa sabir versin.
Gönderen: 09.07.2010 - 15:53
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -
OHAAAA AYIII pardon Vaha/Dai, istediðin kadar köçekler gibi kývýr ve aðzýndan salyalar aka akada anýr. Deðiþen bir þey olmayacak. Senin için herkes anlayacaðýný anladý. O nedenle yine ayný yazýyý yani sana cevaben yazdýðým son yazýyý tekrar veriyorum ki bir daha ve iyi oku.
Ve daha önce sana hediye etmiþ olduðum bir klibi tekrar hediye ediyorum. Orada þu anda yapmakta olduðun iþin bir anlatýmýný bulacaksýn. Sende çift kiþilik olduðu için iki köçekli bir oyun seçtim anlayacaðýn..


http://www.fiztube.com/murat-bal-topalcankiri-oyun-havasi_xLHtgO3bzogbK.html

Alıntı
Orijýnalý kolye7

Anlat Dai/Vaha anlat çooook heyecanlý oluyor. Affedersin ama külahýmda yokk i ona anlat diyeyim sana.

Dai adýný artýk benim karþýmda bu þekilde mücadele edemeyeceðini anladýðýn ve hakaret ve küfürle mücadele için kullandýðýn Vaha adýný kullanmaya karar vermiþ olduðun için kullanmadýn.

Ama artýk Daiden sonra Vaha adýnýnda hesabý görülmüþ olduðundan sana kendini hiç boþa yorma demekten baþka bir yapacak þeyim kalmýyor.

Þüphesiz Allah yalan söyleyenide biliyor, gerçek söyleyenide. Ondan hiç bir þeyi saklamak mümkünmü ?

Tüm hükümlerimin ve iddialarýmýn arkasýndayým ve kefiliyim.

Böylece tüm kardeþlerime esen kalýn diyorum...




Gönderen: 10.07.2010 - 13:11
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
diyecek bir sey bulamiyorum sana. serefsizligine devamet, senki Sahabeye bile iftira eden hainin tekisin. Sahabe (r.a)'a iftra eden bizemi etmeyecek. Hakaretten hoslanan sefil ruh, iblisin talebesi istedigin kadar yirtin senin ne pislik oldugunu herkes biliyor. Tebrik yazdigin cevaplara bile karsilik almiyorsun. Zira insan olan insanlara cevap verilir. Senin gibi iblis talebelerine kimse cevap vermiyor. Benim sana yazdiklarimi cevap olarak algilama bunlar hakarettir sana, senin hayasiz, edepsiz suratina vurulan tokatlardir.
Gönderen: 10.07.2010 - 15:19
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
309 Mesaj -

PEYGAMBER EFENDÝMÝZ ZAMANINDA YAÞADI VE KERHEN MÜSLÜMAN OLDU DÝYE, PEYGAMBER EVLADINI KESÝP ZEHÝRLEYEN PEYGAMBER SOYU DÜÞMANLARINA BÝLÝNÇSÝZCE VE BEYÝNSÝZCE SAHABE DÝYEN NASÝPSÝZLERE YUUUUUH OLSUN, YAZIKLAR OLSUN, LANET OLSUN...

BEHEY KUDUZ, HZ.HASANI KÝM ZEHÝRLETTÝ ???

HZ. HÜSEYÝNÝ VE YETMÝÞÝKÝ EHLÝBEYT FERDÝNÝ VE YAKININI KERBELADA KÝM FECÝ ÞEKÝLDE ÞEHÝT ETTÝ ?? BU FACÝAYI YAPAN YEZÝD ÝTÝNÝ HZ.HASANLA YAPTIÐI ANLAÞMAYI ÇÝÐNEYEREK HANGÝ HAYVAN KENDÝ YERÝNE GEÇÝRDÝ ?

PEYGAMBER EVLADINI KATLEDENLERE SAHABE DENDÝÐÝNÝ HANGÝ MAKAT BEYÝNLÝDEN ÖÐRENDÝN BEHEY EHLÝBEYT DÜÞMANI ?????

ALLAHA AND OLSUN SENÝN GÝDECEÐÝN YERDE SAHABE DEDÝÐÝN MUAVÝYENÝN DÝBÝNE GÝTTÝÐÝ CEHENNEMDÝR.



Mesaj 6 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 10.07.2010 - 23:09 tarihinde.
Gönderen: 10.07.2010 - 19:51
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 806 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69191 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.