budesonide colchicine fluvoxamine kaletra generique stromectol voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » 'Türkiye Türklerindir ' diyen Beyaz Türkler'in maskeleri düşüyor mu?

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
'Türkiye Türklerindir ' diyen Beyaz Türkler'in maskeleri düşüyor mu?
237 Mesaj -
Beyaz Türkler Son Hamlesini Yapýyor
13 Haziran 2007 08:14

Mesele hükümet meselesi deðil. Bu defa demokrasiyi tuþ etmek isteyenler bir hükümetin deðil, bir milletin üstünde tepinmek için hazýrlanýyor. Beyaz Türkler son hamlesini yapýyor
Aktifhaber yazarý Yusuf Gezgin'in Analizi:



Türkiye Irak'laþtýrýlýyor



Ýki yýl önce yine bu köþede “Türkiye Irak olur mu?” baþlýklý bir yazý yazmýþ, “Ortadoðu’nun ve Türkiye’nin Irak’laþtýrýlmak, yani atomize edilerek birbiriyle vuruþturulmak istendiðini…” belirtmiþtik. Batýlýlarla ayný kampta bulunan “Türkiye’nin Irak, Afganistan gibi silah doðrultularak deðil daha teknik halledileceðini…. Müdahalenin çýkarýlacak iç karýþýklýklardan sonra dostane görünümde yapýlacaðýný… ve coðrafyamýzýn yeniden dizayn edilmeye çalýþýlacaðýný …” söylemiþtik. Son günlerde bu hedeflere yönelik çabalar ivme kazandý.



“Böldürmeyiz!” diyenler ülkeyi hýzla bölünmeye götürüyor. “Bayrak!” diyenler bayraðýn hâkimiyet alanýný daraltma çabasýndalar. Þahadete inanmayanlar, yeni þehitlere zemin hazýrlýyorlar.



Birileri “vatan bölünmez” derken bile bölücülük yapýyor. Toplumu kamplaþtýrýyor ve sokaða çaðýrýyor.



Kimin için ve kime karþý?

Deðiþik ayak oyunlarý ile çatýþtýramadýklarý milletimizi sokaða döküp, provokasyonlarla tahrik edip birbiriyle vuruþturmak için mi?



Ülkenin bütünüyle kamplaþtýrýlmasý ve bir iç savaþ çýkmasý için mi?

Türkiye takiyyenin ve münafýklýðýn yeryüzünde en sistemli kullanýldýðý, müesseseleþtiði ülkedir. Takiyyenin en büyüðü de devletin içinde yapýlýr. Bazýlarý Müslüman olduðu halde, irticacý görülüp ezilip horlanmamak, koltuðundan mahrum olmamak için ibadetlerini gizler, düþüncelerini perdeler, seküler görünmeye çalýþýrken; baþkalarý Müslüman olmadýðý halde 2 asýrdýr çevirdiði numaralara Müslüman millet uyanmasýn diye Müslüman adý alýr; Müslüman görünür. Türk olmadýðý halde Türklüðü Türklere karþý kullanýr.



Türk’ün maneviyatýný, kültürünü sürekli tahkir eden bir kuruluþ “Türkiye Türklerindir” sloganýnýn altýnda Türklere sürekli söver.



Kur’an öðretilmesinden rahatsýz olanlar, Kutlu Doðumu tehdit görenler, namaz kýlan çocuklarý esrar satýcýsýna eþ tutanlar, Türk tarihinin en þanlý sayfalarý Osmanlý’dan, Selçuklu’dan rahatsýz olanlar Türkün milli birlik ve bütünlüðünü ne kadar saðlayabilirler? Bu iddialarý ne kadar inandýrýcýdýr?



Bütün marjinal kesimleri ve mezhepçileri miting meydanlarýna toplayarak milletin geri kalanýný devlet, rejim, ülke düþmaný gösterenler “Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüðü”nü nasýl savunabilirler?



Münafýklýðýn kurumsallaþtýðý bu ülkede insanlarýn ne dediðine deðil, ne yaptýðýna bakmak gerekir. Yýllarca memleketin baþýna tebelleþ olmuþ “bilge kiþi!”nin bir dediklerine, bir de yaptýklarýna bakýn.



Birileri ýsrarla Türk-Kürt gerginliðini körüklüyorsa, tahriþ ediþmiþ bir bölgenin her yerine kör gözüm parmaðýna sloganlar yazýyorsa kim bölücüdür?



Hamasetle hareket etmeye, sloganlarla düþünmeye gerek yok. Biraz dikkatli bakarsanýz kimin Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-dinci ayrýmý yaptýðýný, kimin bölücülük yaptýðýný, kimin þehit verdiðini, kimin þehitleri toplumun tansiyonu için kaldýraç olarak kullanmaya çalýþtýðýný anlarsýnýz.



Sözüm ulusalcý denen, fakat Türklüðe karþý kullanýlan kimselere deðil!. Onlarý zaten muhatap almýyorum. Birazcýk Türk milliyetçiliði bulunan insanlarýmýza sesleniyorum;



Siz; burs verirken bilumum azýnlýklarý tercih eden, Doðu’dan getirdiði çocuklarý PKK’nýn ve misyonerliðin aðýna atan; Türkleri barbar gören, Hz Peygambere hakaret eden “Çaðdaþ?” derneklerin ülkenin bütünlüðünü saðlayacaðýný mý düþünüyorsunuz?



Birazcýk vatan duygusu olanlar! tarihi eser kaçakçýsý bir Ermeniyi korumak için “Cumhuriyet elden gidiyor” diye ortalýðý velveleye verenlerde hangi vatanýn sevgisinin bulunduðunu sanýyorsunuz?



Dün “Terörist Baþý”na çiçek veren, bütün hayatý Türkün deðerlerine ve mukaddesatýna küfretmekle geçmiþ bir adamýn hangi ulusun bayraðýný yücelteceðini düþünüyorsunuz?



Askere polise silah çekmiþ, vatan ve millet düþmaný teröristleri kollayan ve toplumun içine salan birinin hangi Türkiye’yi ve Cumhuriyeti kolladýðýný zannediyorsunuz?



Kara Türklerin daha uyanma vakti gelmedi mi? (Kara Türk kavramýnýn içinde Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Boþnak, Arnavut, Anadolu’nun bütün Müslüman kimliklerinin, hatta kripto olmayan Rum ve Ermenilerin bulunduðunu defalarca söylemiþtim)



Hala birilerinin planladýðý, bizi birbirimize kýrdýran projelerin peþinden gidecek miyiz? 2 asýrlýk istismar aðýndan, üzerimize giydirilen deli gömleðinden ne zaman kurtulacaðýz?



Bu ülkenin aydýnlarý düþünürleri, sorumluluk sahibi insanlarý ülke giderek Irak’laþtý-rý-lý-yor. Bunu görmüyor musunuz? Lütfen ne dendiðine deðil, ne yapýldýðýna bakýn. Ziya Paþa’nýn “Ayinesi iþtir kiþinin, lafa bal-kýlmaz” özdeyiþini ölçü alýn….



Dedeleri, Osmanlý Devletini bir maceraya sokarak kýsa sürede daðýtmayý ve küçücük bir toprak parçasýna hapsetmeyi baþarmýþtý. Korkarým ki torunlarý, Türkiye’yi bir defa daha bölecekler, çatlatacaklar. Þu anda çatlamanýn, kýrýlmanýn saðlanabilmesi için toplum geriliyor…fay hatlarý ile oynanýyor…Ülkenin huzuruna, sükunetine, ekonomisine, diplomasisine hasýlý bütün kazanýmlarýna çomak sokuluyor.



Dün dedeleri güya Türkçülük adýna, Araplarý tahkir ederek Türk düþmaný haline getirmiþti. Araplarý Lavrenslerin kucaðýna itmiþ, bize karþý kullanabilmesi ve bizden uzaklaþtýrabilmesi için bütün psiko-sosyolojik þartlarý hazýrlamýþtýlar. Torunlarý da, güya vatan, millet, bayrak, þehit diyerek Türkiye’yi bir defa daha parçalamaya hazýrlanýyorlar. Dedelerinin Araplara yaptýðýný Kürtlere yapýyorlar. Türklerle Kürtler arasýnda onulmaz bir yara açmak için bütün araçlarý kullanýyorlar. BOP’un coðrafyamýzda etnik ve mezhepsel çatýþma hedefine çanak tutmak için büyük patronlarýnýn kendilerine ihale ettiði bütün vazifeleri, üstelik onlara karþý imiþ pozisyonu takýnarak bir güzel yapýyorlar. ABD karþýtý görünen ve bunun üzerinden kirli hesaplarýna destek arayanlarýn ABD’ye baðýmlýlýklarýný ve bütün adýmlarýný onlarýn izniyle attýklarýný bilmekteyiz. Amerikalýlar Türklerin genlerini iyi çözmüþler ki, “yasak hemþerim, giremezsin, yapamazsýn” diyerek hedeflerine ulaþmaya çalýþýyorlar. Zira diðer yollarla bir Türk-Kürt savaþý çýkarmayý, ülkeyi karýþtýrmayý baþaramadýlar.



Siz Kürtler PKK’nýn ayný hedefe hizmet eden bir taþeron olduðunu hala fark edemediniz mi?



Türkiye’de ABD ile açý yapan, ABD’ye birazcýk diklenebilen hükümettir. Batý medyasýný takip edebilenler bunu görürler. ABD’ye karþý görünerek psikolojik harekât yürütenler ABD’ye göbeðinden baðlý, ABD’ce en muteber kesimlerdir.



Sizce kendi içinde kavgalý, demokratik süreci yara almýþ, Cumhurbaþkanýný seçememiþ, her gün baþka bir korku senaryosu ile uyanan Türkiye; Kýbrýs’taki, Kerkük’teki, K. Irak’taki menfaatlerini daha iyi koruyabilir mi? Düþmanlarýna daha güçlü, dostlarýna daha güvenli görünebilir mi? ABD’ye ve AB’ye karþý pazarlýk gücünü yüksek tutabilir mi?



Memleket iyiye gitmiyor. Hükümet yüreksiz ve basiretsiz. Aydýnlar ufuksuz, medya sorumsuz. Bir kýsmý zaten sürecin gönüllü figüraný. Ýþ dünyasý sanýrým tehlikenin farkýnda deðil.



Ülkede demokrasiye ve milli iradeye aðýr darbeler indiriliyor. Kalýcý düþmanlýklara zemin hazýrlanýyor. Türk toplumu iyi planlanmýþ ve dikkatle yürütülen bir psikolojik harekata maruz. Hükümet þaþkýn; muhalefet, kargaþadan koltuk çýkarma derdinde.



Mesele AKP, hükümet meselesi deðil. Bu defa demokrasiyi tuþ etmek isteyenler bir hükümetin deðil, bir milletin üstünde tepinmek için hazýrlanýyor. Beyaz Türkler son hamlesini yapýyor. Bunu savuþturabilirsek bunlarýn daha bir þey yapmaya mecali kalmayacak. Eðer basiretli davranamazsak korkarým ülkeyi Irak haline getirecekler...


http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=118549&uniq_id=1182593471
Gönderen: 16.06.2007 - 15:08
Bu Mesaji Bildir   Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NureddinZengi su an offline NureddinZengi  
2 Mesaj
Menemen Hadisesi yeni kurulan laik TC rejiminin kendini saðlama almak ve Müslüman halkýn direniþini kýrmak için tertiplediði bir komplo idi

Türkiye'de her sene, Menemen hadisesinin yýldönümünde, bir takým çevreler bir kiþinin öldürülmesini ele alarak sahte gözyaþlarý dökerler. Gerek radyo, gerek televizyon ve gerek bazý gazeteler, Menemen hadisesini yanlýþ anlatarak ve istismar ederek masum insanlara, Ýslam'a ve Allah'ýn emirlerine itaat eden Müslümanlara hücum ederler. Bir kiþinin öldürülmesine bu kadar sert tepki gösteren, ancak önbinlerce masum insanýn katledilmesine ses çýkarmayan devrimbazlara sormak lazým: Bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu? 75 sene evvel birkac esrarkeþ tarafýndan öldürülmüþ bir kiþi için bu kadar göz yaþý dökeceksiniz; tek parti devrinde haksýz olarak öldürülmüþ yüzbinlerce insan hakkýnda hiç ses çýkarmayacaksýnýz. Sevsinler sizin insancýllýðýnýzý..

Tek parti devrindeki cinayetler ve mezalim saymakla bitmez. Yalnýzca Ýstiklal Mahkemelerinin çalýþma þekli ve verdiði hükümler bile o devrin ileri gelenlerine günah olarak yeter.

Bakýnýz, Güneri Civaoðlu 16 Mayýs 1989 tarihli Sabah'taki yazýsýnda Ýstiklal Mahkemelerinin çalýþma þekli hakkýnda ne diyor:

"Böyle hukuk anlayýþý olmaz... Ýstiklal Mahkemelerinde sanýklar önce idam edilir, sonra mahkeme edilip, 'suçludur' kararý alýnýrdý."

Evet öyleydi. Bu þekilde yüzbinlerce masum Müslüman katledilmiþti. Ayrýca yine o tek parti - CHP devrinde yüzbinlerce insan, suçlu-suçsuz ayrýmý yapýlmaksýzýn katledilmiþti. Maksat elbet Müslüman millete gözdaðý vermek, onlarý korkutmak idi.

Kenan Evren, reis-i cumhur olarak iþtirak ettiði "atatürk'te insan sevgisi" isimli konferansta, o devrin idarecilerinin davranýþlarýný çarpýcý bir misalle ortaya koymuþtu. Evren, Menemen hadiseleri üzerine yahudi diktatör Mustafa Kemal'in davranýþýný þu þekilde anlatýyor:

"Menemen'deki o hadise vuku bulunca, Mustafa Kemal: 'Derhal orayý topa tutun; top yok mudur orada!' emrini vermiþtir ve mahkeme sonunda 33 kiþinin idamýný hiç acýmadan tasvip etmiþtir. Neden? Çünkü devlete(?) karþý iþlenmiþ bir suçtur." (Kaynak: Cumhuriyet gazetesi, 22 Þubat 1986)

Merd-i kýpti þecaat arzederken sirkatin söylermiþ! Þimdi, Mustafa Kemal'in þu davranýþýný tasvip etmek mümkün müdür? Menemen topa tutulunca ne olacaktýr? Oradaki binlerce masum insan da hayatýný kaybedecektir. Týpký Dersim'de ve Doðu'daki tenkil hareketlerinde olduðu gibi.

23 Aralýk 1930'da Menemen'de meydana gelen hadisenin perde önündeki baþ aktörü Giritli Mehmed isimli bir esrarkeþ idi. Her nedense, bu hadiseden bahsedilirken hep onun ismi söylenir ve onun bir Nakþi olduðu belirtilir. Halbuki gerçekler öyle deðildir. Giritli Mehmed sadece bir piyondur. Kurnazca hazýrlanan bir senaryoda vazife alan bir piyon.

Hadisenin baþka merkezlerde ve en ufak teferruatý düþünülerek tezgahlandýðý kesindir. Üstelik, hadisenin Menemenlilerle, Nakþilerle ve dindar Müslümanlarla en ufak bir alakasý yoktur. Bunu, öldürülen yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay'ýn eþi ve oðlu da açýkca ifade etmiþlerdir. Kubilay'ýn hanýmý Fatma Vedide Ersuz, ölmeden önce þunlarý söylemiþti:

"Ben eþimin katledilmesi olayýndan sonra bu menfur olayý genelleþtirerek Menemenlileri de, din adamlarýný da hakir gösterenlerden yana deðilim." (Kaynak: Kelebek, 19 Aralýk 1982)

Kubilay'ýn oðlu Vedat Kubilay, hadisenin Menemenlilerle hiçbir alakasý bulunmadýðý bildiriyor ve þunlarý söylüyor:

"Menemenlilerin suçlanmasýnýn sebebi, esrarkeþlerin ip istemesi sýrasýnda 2-3 kiþinin koþarak ip getirmesidir. Yoksa Menemenlilerin hadisede hiç bir suçu yoktur. Olay Türkiye'nin baþka bir yerinde de yaþanabilirdi. Menemenlilerin hadiseye karýþmadýklarýnýn baþka bir delili de çevresinde sevilip sayýlan itibarlý biri olan Saffet Hoca'nýn esrarkeþleri kapýsýndan kovmasýdýr. Hadiseyi daha kuvvetli gerçekleþtirip halkýn desteðini saðlamak için geldikleri sabah Saffet Hoca'yý saflarýna çaðýran esrarkeþler aradýðý ilgiyi bulamamýþtýr. Ýleriyi gören bir alim olan Saffet Hoca kendilerine, 'Sizin yaptýðýnýzýn din ile alakasý yok' diyor. Esrar içtiklerini anladýðý için böyle konuþmuþ olabilir. Tabii sadece Saffet Hoca destekleseydi, olayýn çapý çok daha büyürdü. Hocanýn onlarý kovalamasý Menemenlilerin yüz akýdýr. Defalarca söyledim. Menemenlilere dargýn deðilim. Menemenlilerin hiç bir kabahati yok. Hatta Menemenlilerin iftihar etmesi lazým. Eðer isyancýlara uysalardý, önlenemez olay ile sarýlamaz yaralar açýlabilirdi." (Kaynak: Zaman, Vedat Kubilay, 23 Aralýk 1988)

Kubilay'in oðlu, halkýn bu iþte bir suçunun olmadýðýný bildirdikten sonra, Mustafa Kemal'in "Menemen'i yerle bir edin" dediðine de dikkat çekiyor.

Þimdi, önce 1930'daki mühim bir hadiseyi ele alacaðým ve Menemen'in niçin hedef olarak seçildiðini ortaya koyacaðým. (Lütfen olaylarýn geliþimini dikkatle takip edin!)

Menemen'deki hadise vukû bulmadan yaklaþýk 3 ay önce, Ekim 1930'da mahalli seçimler yapýlmýþtý. Bu seçimlerden zaferle çýkan parti, Serbest Cumhuriyet Fýrkasýdýr (SCF). Yani, Mustafa Kemal'in baþýnda olduðu CHP'nin karþýsýnda gözüken parti. Gerçi, bu partiyi de kurduran, kurucu üyelerini tespit eden Mustafa Kemal'in kendisidir. Ancak, halk bu danýþýklý dövüþün farkýna varmadýðý için, ortaya çýkan yeni partiye 'kurtarýcý' gibi sarýlmýþtýr.

SCF (Serbest Cumhuriyet Fýrkasýgöz kırpma'nýn yaptýðý mitingler muazzam alaka görmüþtü. Tek parti diktatörlüðünden bunalan halk, bu yeni partiye canla-baþla sahip çýkýyordu. SCF (Serbest Cumhuriyet Fýrkasýgöz kırpma baþkaný Ali Fethi Bey'in 4 Eylül 1930'da Ýzmir'e gidiþi baþlý baþýna hadise olmuþtu. Ýktidar mensuplarý halkýn bu alakasýný kýrmak için birçok sun'i hadiseler tezgahlamýþlardý. Yine bu hadiseler zincirinden olarak meçhul kiþiler kalabalýðýn üzerine ateþ açmýþ, bu esnada genç bir mektepli can vermisti. Çocuðun babasý evladýný kucaðýna alarak Fethi Bey'in yanýna götürüp onun önüne koymuþ ve "Bu hürriyet yolunda þehiddir. Kurtar bizi." demiþti. (Kaynak: Üç Devirde Bir Adam, Fethi Okyar, Ýstanbul, 1980; sahife 499)

Halkýn teveccühünün hangi seviyeye ulaþtýðý mahalli seçimlerde de görülmüþtü. Halk, seçim olan her yerde Serbest Fýrka adaylarýný seçmekteydi. Ama iktidardaki zalim yahudiler, bazý yerlerde jandarma ve polis zoruyla, bazý yerlerde burokrasi ile Serbest Fýrka'ya rey verilmesine mani olmaya çalýþmýþtý. Bunda baþarýlý olamayýnca da bu defa hileli rey kullanmýþ, hezimete uðrayan CHP'yi galip saymýþlardý.

Bütün bu hakikatler meclis kürsüsünden dile getirilmiþtir. Hem de yahudi diktatör Mustafa Kemal'in en yakýn adamý Fethi Okyar tarafýndan.

1 Kasým 1930'da Meclis mutad senelik toplantýsýný yapmak üzere açýlýnca büyük gürültü çýkmýþtý. Fethi Bey seçimlerde hile yapýldýðýný söylüyordu. 6 Kasým 1930'da da bir soru önergesi vermiþti. Yaptýðý konuþmalarda hileyi, baskýyý muþahhas delillerle ortaya koymuþtu. 15 Kasým 1930 tarihinde de Meclis'te çok sert tartýþmalar olmuþtu.

Ýktidarýn dizginini elinde bulunduran yahudi YOBAZlar bütün bu geliþmelerden ürkmüþlerdi. Yapýlacak ilk genel seçimde CHP'nin büyük bir hezimete uðrayacaðý, SCF'nýn iktidara geleceði kesindi. Bunun mutlaka çaresine bakýlmalýydi. Mustafa Kemal'in reisliðini yaptýðý bir parti nasýl hezimete uðrardý?

Ýktidardaki zalimler harekete geçmekte gecikmedi. Ýlk önce SCF (Serbest Cumhuriyet Fýrkasýgöz kırpma'ný kapattýrdýlar. Bunu yaparken de (sözde) "demokratik" usûllere uymaya dikkat ettiler. Partiyi kendileri kapatsalar olmazdý. Onun icin, SCF'ný idarecilerine kapattýrma yolunu tercih ettiler. 16 Kasým 1930'da, yani Meclis'deki sert tartýþmalardan bir gün sonra reis-i cumhur ve CHP (CHF - Cumhuriyet Halk Fýrkasýgöz kırpma genel reisi Mustafa Kemal, Fethi Bey'le görüþtü ve ona partiyi feshetmesi yolunda talimat verdi. Ali Fethi Bey ve arkadaþlarý da 17 Kasým 1930'da Dahiliye Vekaletine bir dilekce vererek partiyi kapattýklarýný bildirdiler.

Böylece 'yorgan gitmiþti' ama kavga bitmemiþti. Ortada Serbest Cumhuriyet Fýrkasý'nýn kazandýðý belediye reislikleri vardý. SCF'na gönül veren milyonlarca insan vardý. Onlarýn da çaresine bakýlmalý ve CHP'ye karþý giriþilecek muhtemel muhalefet hareketlerinin önü alýnmalýydý. Bunun için de halka ve bütün muhaliflere esaslý bir gözdaðý verilmeliydi. Yani, müstebid iktidar böyle düþünerek harekete geçmiþti.

Nitekim bu gözdaðý Aralýk 1930'da, yani Serbest Cumhuriyet Fýrkasý'nýn kapatýlmasýndan yaklaþýk bir ay sonra verilecekti. Gözdaðý vermek için seçilen yer Menemen idi.
Gönderen: 14.10.2007 - 00:09
Bu Mesaji Bildir   NureddinZengi üyenin diger mesajlarini ara NureddinZengi üyenin Profiline bak NureddinZengi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 802 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59186 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.