lopinavir ritonavir dexamethasone generique stromectol chloroquine dexamethasone cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

215 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (11): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Taraf Büyükanıt'a Meydan Okudu
Evrensel su an offline Evrensel  
Taraf Büyükanıt'a Meydan Okudu
237 Mesaj -
Taraf Büyükanýt'a Meydan Okudu




Taraf manþetten Yaþar Büyükanýt'a meydan okudu. 'Gizli finansör'ün açýklanmasýný istedi.

Genelkurmay Baþkaný Yaþar Büyükanýt, Taraf Gazetesi'nin ortaya çýkardýðý "Genelkurmay'ýn Türkiye'yi Biçimlendirme Planý" ile ilgili manþet haberine sert çýkmýþtý. Büyükanýt haberi yalanlayarak, "O gazeteyi finanse eden kim, siz ona bakýn; bakýn sadece o gazetenin finansörü diyorum" þeklinde konuþmuþtu.

Büyükanýt'ýn bu sözlerine Taraf'tan bugün cevap geldi. Taraf Gazetesi Yaþar Büyükanýt'a meydan okudu. Yaþar Paþa’ya çaðrýda bulunan gazete, "Büyükanýt o gizli finansörün kimliðini açýklasýn. Dürüst ve adil bir generalden beklenen budur. Taraf’ýn bir iliþkisini, gizli bir para kaynaðýný ortaya çýkarýrsa, biz de dürüstlüðün gereðini yapar bu gazeteyi kapatýrýz” denildi.

Taraf, Büyükanýt’ýn imalý suçlamalar yerine, devletin bütün istihbarat örgütlerine gazeteyi inceletsin çaðrýsýný yaparak hiçbir örgütle, partiyle, cemaatle iliþkisinin bulunmadýðýný açýkladý.



http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=173371
Gönderme Tarihi: 23.06.2008 - 16:29
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Hukuk devletine yakışmayacak gizli Asker-Yargı buluşması!
Evrensel su an offline Evrensel  
Hukuk devletine yakışmayacak gizli Asker-Yargı buluşması!
237 Mesaj -



Gizli görüþmedeki vahim ayrýntý!

Bir üst rütbeli asker ile bir yüksek mahkeme yargýcý baþ baþa ne yapar?...Ali Bayramoðlu Paksüt-Baþbuð görüþmesindeki soru iþaretlerini yazdý.


Bir varmýþ bir yokmuþ: Bir asker ile bir yargýç baþ baþa oturmuþ ve…


Bir üst rütbeli asker ile bir yüksek mahkeme yargýcý baþ baþa ne yapar? Bu konudaki "ilk dedikodular" oldukça rahatsýz ediciydi.

Malum bu tür bir tartýþma en son Anayasa Mahkemesi'nin 367 skandalýna imza attýðý günlere iliþkin çýkmýþtý.

Basýnda yer alan haberlere göre Anayasa Mahkemesi'nin iki yargýcý Deniz Kuvvetleri karargahýna bizzat dönemin Deniz Kuvvetleri Komutaný tarafýndan davet edilmiþ, "ya siz halledin ya biz…" mesajýyla geri dönmüþlerdi.

Ýlgili komutan iddialarý hemen reddetti.

Ne var ki, haberin kaynaðý saygýn, temkinli, sözüne güvenilir ve anayasa mahkemesinin etkili üyelerinden birisinin yakýn arkadaþý olan bir köþe yazarýydý. Bu konuþmayý baþka gazetecilere anlatmýþ, sonunda haber bir köþe yazýsýna dönüþmüþtü.

Dün yeni bir haber düþtü gündeme…

Taraf Gazetesi sürmanþetten Anayasa Mahkemesi Baþkan Vekili Osman Paksüt ile Kara Kuvvetleri Komutaný Org. Ýlker Baþbuð'un gizlice buluþtuðunu duyuruyordu..

Birlikte okuyalým:

"Anayasa Mahkemesi Baþkanvekili Osman Paksüt'ün, kritik türban ve kapatma davalarý sürecinde Kara Kuvvetleri Komutaný Ýlker Baþbuð ile bir görüþme yaptýðý ortaya çýktý. Paksüt özel davetli olarak 4 Mart 2008 günü saat 17.00'de 06 LLU 81 plakalý mavi siyah Mercedes'le geldiði Kara Kuvvetleri Komutanlýðý'nda 1 saat 15 dakika süreyle Org. Baþbuð ile baþbaþa görüþtü. Görüþme 'türban deðiþikliklerinin iptaline iliþkin baþvurudan 7 gün sonraya, AKP kapatma davasý açýlmasýndan 13 gün önceye denk düþüyordu…"

Paksüt hemen bu iddiaya yanýt verdi.

Açýklamasý þöyledi:

"Öðleden sonra gittiðimi hatýrlýyorum, ama tam zamanýný hatýrlayamýyorum. Ziyaretimin giriþini, çýkýþýný ve ziyarete iliþkin bütün ayrýntýlarý, 3 ay sonra gazetede yayýnlayan, yayýnlatan kiþiler hareketlerimi izletiyor. Bu durum izlenme olayýnýn bir kuruntu olmadýðýný gösteriyor. Görüþmenin yapýldýðý zaman kapatma davasýnýn bulunmadýðýnýn altýný çiziyorum. Baþörtüsü davasý yeni açýlmýþ olabilir. Konumuz bu deðildi. Konunun bu olmasý kadar da yanlýþ bir þey olamaz…"

Yargýç aslýnda bu ziyareti yaptýðýný doðruluyor, ama "biz paþayla farklý þeyler konuþtuk" diyordu.

Ýlker Baþbuð da günün ilerleyen saatlerinde, "Evet, Paksüt geldi ve sadece Kuzey Irak operasyonunu kutladýk" tarzý bir açýklama yaptý basýna…

Ýkisini de geçiniz bir kalemde…

Ülkenin kritik bir döneminde, "askerin siyasete müdahalesinin konuþulduðu, Anayasa Mahkemesi'nin siyasi dosyalara gömüldüðü bir anda" yapýlan "bu görüþme bu tür sözlerle ne açýklanabilir ne de doðrulanabilir…"

Kaldý ki bu çerçevede ve bu görevlerdeki asker–yargýç görüþmesi hiç bir þekilde etik olarak ve siyaseten kabul edilebilir deðildir…


Peki Paksüt iddia ettiði gibi izleniyor mu?

Olabilir…

Ama bu durum, yaptýðý görüþmeyi ne sýradanlaþtýrýr ne de ortadan kaldýrýr.

Nokta Dergisi'nde yayýnlanan general günlüklerinin de, nasýl ele geçirildiðinden çok ne içerdikleri önemliydi.

Kaldý ki bu bilgiyi her hangi bir er, bir subay ya da yargýç gazeteciye vermiþ olabilir ve Paksüt "izlendim" diyerek bu görüþmeyi karartmaya çalýþabilir.

Asker ve yargýçýn ne konuþtuklarýna gelince…

Elbet bilmiyoruz, baþ baþaydýlar.

Nitekim Taraf Gazetesi de konuþmanýn içeriðiyle ilgili bir bilgi vermiyor, bir iddiada bulunmuyor.

Ama malum konularý konuþmamýþ olduklarý düþünülebilir mi?

Kaldý ki, bu buluþmayla ilgili oldukça manidar bir nokta var:

"Buluþma öncesinde, karargah giriþ ve çýkýþlarýnda bulunan güvenlik kameralarýna karartma uygulanmýþ, komuta katý ise tamamen boþaltýlmýþ..."

Neden dersiniz?

Bu durumda Anayasa Mahkemesi'nin baðýmsýz hareket ettiði söylenebilir mi?


Mahkemenin baðýmsýz bir devlet organý gibi davranmak yerine idareye baðlý bir devlet kurumu gibi hareket ettiði gerçeði ortaya çýkmaz mý?

Hasan Cemal'in deyiþiyle "yargýsal darbe" doðrulanmaz mý?

ALÝ BAYRAMOÐLU/YENÝ ÞAFAK


http://www.samanyoluhaber.com/haber-105233.html
Gönderme Tarihi: 14.06.2008 - 23:44
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bir resim ve iddialar
Evrensel su an offline Evrensel  
237 Mesaj -
Laikligin yilmaz savunucusu bu laik Pasamizin aglama duvarinda ne isi var?

Irticaci demezler mi adama sonra?kahkaha
Gönderme Tarihi: 14.06.2008 - 18:20
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Millet olarak olgunlaştık, provakasyonlara gelmiyoruz!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Millet olarak olgunlaştık, provakasyonlara gelmiyoruz!
237 Mesaj -
Türkiye Cezayirleþtirilmek mi Ýsteniyor?



Osmanlý’nýn yýkýlmasýndan sonra bu coðrafyada kartlar yeniden karýlmýþ, oyun yeniden kurulmuþtur. Ýçteki kripto vatandaþlarýn desteði ve ihanetiyle, asli unsurlarýn gafletiyle “Devleti Aliye”yi yýkan batýlýlar artakalan parçalarý parsellemiþlerdir. Kimi parçalar Fransýzlara düþerken, aslan payý Ýngilizlere düþmüþtür.

Osmanlý coðrafyasýnýn bir parçasý da “baðýmsýz!” görüntüsü altýnda bin bir prangayla kontrol altýna alýnmýþtýr.

Osmanlý’dan koparýlan bazý parçalar bir süre sömürge olarak kullanýldý ise de; 2. Dünya Savaþý’ndan sonra batýnýn sömürgeleri kontrolde zorlanmasý, baðýmsýzlýk fikirlerinin yaygýnlaþmasý sonucu bu ülkeler de (sözde!) baðýmsýzlýklarýna kavuþmuþlardýr. Her birinin baþýna bir diktatör dikilen, bir bayrak ve devletçik bahþedilen bu coðrafyalarýn insanlarý “baðýmsýz bir devlete sahip olduklarý” zannýyla avutulmuþlardýr.

Batý bu coðrafyalardan devlet mekanizmasýnýn içine halký kontrol edecek, batý yörüngesinde tutacak dengeleyiciler, kontrol mekanizmalarý kurarak çekilmiþtir. Bu gün bu ülkelerin hemen tamamýnda halklarýn raðmýna, batý lehine yapýlandýrýlmýþ kurumsal denklemler iþlemektedir. Ordular batý tarzý bir örgütlenmeye, düþünce yapýsýna sahiptirler ve batýyla sýký organik baðlarý vardýr. Subaylar batý zihniyetindedir ve kendi insanýna yabancýdýr. Deðerleriyle barýþýk insanlar bu ülkelerde subay sýnýfýna alýnmaz, alýnanlar dönüþtürülür, dönüþtürülemeyenler askerlik mesleðinden uzaklaþtýrýlýr (Mýsýr, Suriye, Cezayir, Fas, Tunus vd.).

Bu ülkelerin sivil ve asker bürokratik elitleri kendi insanlarýný mümeyyiz görmezler. Toplumlarýný batý istikametinde dönüþtürme iddiasýndadýrlar ancak, batýnýn evrensel deðerlerini kendi vatandaþlarýna fazla görürler. Bu ülkelerin hemen tamamýnda ordular devletin sahibi(!) ve bekçisi(!)dir. Dünyada askeri darbelerin en yaygýn, en vulgar olduðu ülkeler bu coðrafyalardýr. Silahlý kuvvetler halký batýlýlaþtýrmanýn, modernleþtirmenin öncü kurumlarýdýrlar. Kendi insanlarýný kategorize ederek akredite olan ve olmayan diye tasnif ederler. Batýlýlaþmýþagla!), kendi deðerlerinden koparýlmýþ kesimleri akredite; yeterince batýlýlaþamayanlarý tehdit ve tehlike kabul eder, devletin önemli noktalarýndan uzak tutmaya çalýþýrlar.

Osmanlý artýðý ülkelerde ordular milleti dýþ tehdit ve tehlikelerden korumaktan öte, devleti ve batýnýn kurduðu düzeni milletten korumak için yapýlandýrýlmýþtýr.

Batýnýn kurduðu sistemin dengeleyicileri bazen yargý, bazen üniversiteler, bazen medya olmuþtur, ama mutlaka hepsinin arkasýnda ordular olmuþtur. Silahlý bürokrasinin rol taksimatýna göre ödevler yerine getirilir. Bu gün hala aktif olan sistem arýza verdiðinde; sistemin içine konuþlandýrýlan dengeleyici, düzenleyici güçler hemen devreye girer ve demokrasiye, halka, hatta evrensel batýlý deðerlere raðmen sistemi yeniden rektifiye eder.

Bizdeki derin yapýyý Ýngilizler kurmuþ, sonra ABD-Yahudi ittifakýna devretmiþtir. Cezayir’de ki derin sistemi ise Fransa yapýlandýrmýþtýr. Orada da sistemi koruma, dengeleme misyonu silahlý kuvvetlere yüklenmiþtir. Halkýn diline kadar bütün deðerlerini tepe taklak eden Fransa, Cezayir’de batý hayraný, kendi vatandaþýndan iðrenen, kompleksli bir aydýn zümre yetiþtirmiþ, modern sömürme yöntemlerinin sistematiðini oluþturduktan sonra çekilmiþtir. Medyayý, bürokrasiyi, eðitim sistemini kendi lehine iþleyecek þekilde kurmuþtur. Devlet yönetiminde Fransa menfaatlerine halel getirmeyecek kimselerin bulunmasýna özel itina gösterilmiþtir. Fransa çizgisinden kaymalar yaþandýðýnda içeride konuþlandýrdýðý silahlý ve silahsýz ekipleriyle kontrolü saðlamýþtýr. 1990’larda pek çok kanýn döküldüðü, halkýn büyük kýsmýnýn oyunu almýþ bir partinin alaþaðý edildiði; provokasyonlarla, derin timlerle “iç savaþ” görüntüsü altýnda Cezayirlilerin birbirine kýrdýrýldýðý olaylar bir ülkenin yeniden yola getirilmesinden baþka bir þey deðildi.

Müslüman Cezayir halký 1992 yýlýndaki seçimlerde batýlýlarýn ve yerli avenelerinin “Ýslamcý” dedikleri FIS’ý seçmiþti. Belki de, bu seçimle batýnýn (Fransa’nýn) kendilerine kurduðu derin kumpasý yarabileceðini, yabancýlaþtýrýldýðý deðerlerine dönebileceðini düþündüler. FIS Fransýz mengenesinden kurtulma, kendi deðerlerine, inançlarýna kültürüne, ekonomik-siyasi baðýmsýzlýðýna kavuþma mevzuunda insanlarýný umutlandýrdý. Fakat bizdeki laikliðin daha kötüsünün uygulandýðý Cezayir’de Fransýz etkisiyle yetiþtirilmiþ laikçi, aristokratik seçkinler ve ordu toplumun kendilerine raðmen yaptýðý siyasi tercihi büyük bir tehdit olarak gördü. Fransa’nýn modern sömürge düzenini riske atan bu durum Fransa’yý da ziyadesiyle rahatsýz etti. Eðer bu insanlarýn icraatlarýný serbestçe yapmalarýna fýrsat verilirse hem laiklik!, hem de Fransa’nýn yüksek menfaatleri tehlikeye girecekti!.. Aldýklarý oya, hatta baþarýlarýna raðmen demokrasi bir kenara itilip bunlara fýrsat verilmemeliydi!...

Ýþte bu noktada Fransa destekli Cezayir derin devleti devreye girdi. Faili meçhuller iþlenmeye, laik aydýnlar, din adamlarý öldürülmeye baþlandý. Ýktidardaki dinci(!)ler provakatif olaylarla þiddet sarmalýna çekildi.Fransa uzun süren iç çatýþmalardan, dökülen onca kandan sonra Cezayir’de yeniden düzenini kurdu. Kendi halkýndan % 80-90 oy alan bir parti ve elemanlarý türlü ayak oyunlarý ile bertaraf edildiler. Fransa’nýn desteði, laikçi aristokratlarýn ve ordunun operasyonlarýyla Cezayir kurtuldu! Bu gün Cezayir’de vatandaþ ezilse, temel hak ve hürriyetler olmasa da laiklik ve Fransa’nýn ali menfaatleri güvencededir.

Türkiye’de pek çok aþýrý uç ve radikal dini gurup derinlerin denetimindedir. Derin devlet, karþýt guruplarý ezmek ve imha etmek istediðinde o guruplarýn tehdit boyutlarýný sergileyecek olaylar, saldýrýlar oluþturur. Bu provakasyonlarý imha etmek istediði kesimlerle bir þekilde ilintilendirir. Medya desteðini de alarak aleyhlerine kamuoyu oluþturur, ne kadar tehlikeli olduklarýna dair inandýrýcý deliller icat eder. Arkasýndan o cenahýn canýna okur, kökünü kazýr. Menemen hadisesinde alakasý olmayan pek çok kimsenin idam edildiði, muhalif kanatta duran entelektüellerinin tasfiye edildiði gibi…

Son günlerde Türkiye’de de derin yapýlar hukukun, özgürlüklerin, demokrasinin sýnýrlarýný zorlayarak milleti tepkiselliðe sürüklemek istiyor. Toplumun ekseriyetini oluþturan bir kesim bütün usulsüzlükler, hukuksuzluklar kullanýlarak köþeye sýkýþtýrýlýyor, tahrik ediliyor. Ýnsanýmýzýn sandýktan, demokrasiden umudu kesilerek baþka yollara yönelmesi isteniyor. Birileri ortamý yeniden düzenleyebilmek için kaos ve kargaþa çýkmasýný arzu ediyor. Devleti kilitleyerek ülkeyi yönetilemez hale getirmeyi ve dengeleri yeniden milli irade aleyhine tesis etmeyi umuyor.

Sezer’in atadýðý (kripto) Ermeni rektörlerden birisinin dediði gibi millet herhangi bir partiye %95 oy verse de hiçbir hükmü olmayacaktýr. O kadroya ve destekçilerine ülke dar edilecektir!

Ortaya çýkarýlan silah depolarý, baþbakana suikast planlarý, çeteleþmeler, güdümlü mitingler, talimatla atýlan manþetler, milleti geren provakatif olaylar hep ülkeyi Cezayirleþme çabalarýnýn sonucudur. Baþarýlý olunsa, aynen Cezayir’de olduðu gibi milyonlarca insan ya kaçýrýlacak, ya öldürülecek veya hapislere týkýlacaktýaglar). Faili meçhul cinayetler, adam kaldýrmalar zirve yapacaktýaglar). Ülkem kontrollü bir kaosa sokulacak, muhalifler ayýklanacaktýaglar).

Eðer proje tutsaydý, baþörtüsüne karþý yapýldýðý ileri sürülen Danýþtay baskýný Cezayir tarzý operasyonlarýn baþlangýcý olacaktý. Arkasýndan gericilere fatura edilecek bir sürü karanlýk saldýrý, olay, cinayet iþlenecekti ve aynen Cezayir’deki gibi muhalifler temizlenip ülke yeniden derin sisteme teslim edilecekti.

Allahtan heyecanýmýza ve sabýrsýzlýðýmýza raðmen saðduyulu bir milletiz!..Daha önceki acý tecrübelerden dolayý her oltaya sazan gibi atlamýyoruz.

Allahtan derin çeteleri yakalayan, Türkiye’nin Cezayirleþtirilmesine engel olan (bundan dolayý linç edilmeye çalýþýlan) Emniyet güçleri var!...


Son olaylara ve zorlamalara raðmen Türkiye’deki derin yapý çatýrdýyor. Biz eðer toplum olarak provokasyonlara gelmez, derin hesaplara malzeme olmazsak bunlar hýnçlarýndan çatlayacaklar veya eriyip gidecekler.


Bütün tahriklere, hukuksuzluklara, usulsüzlüklere raðmen bunlara verilecek en güzel cevap vakar ve sükunetle demokrasiye destek olmaktýr.

10 Haziran 2008 Salý


http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3993
Gönderme Tarihi: 10.06.2008 - 15:57
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: 27 Mayıs...Türkiye böyle ihanet görmedi!
Evrensel su an offline Evrensel  
27 Mayıs...Türkiye böyle ihanet görmedi!
237 Mesaj -
BU TOPRAKLARA YAPILAN EN BÜYÜK KÖTÜLÜK




Türkiye böyle ihanet görmedi!

27 Mayýs'ý gerçekleþtiren Milli Birlik komitasýnýn ABD ile olan iliþkisini Tamer Korkmaz deþifre ediyor..


“Türkiye'ye Yapýlmýþ En Büyük Kötülüðün” yýldönümü

Bugün 27 Mayýs: Ýlk darbenin kýrk sekizinci yýldönümü… 27 Mayýs ihtilali, bu topraklara yapýlmýþ en büyük kötülüktür.

Sonraki darbelerin temelini oluþturmuþtur…

Dört askeri müdahalenin de arkasýnda ABD-NATO vardýr.


27 Mayýs'ýn fanatik destekçileri yine “darbe özlemi” içinde yanýp tutuþuyorlar; ancak “Ankara'daki Washington” Yapýlanmasý artýk hakimiyetini yitirmiþ olduðu için amaçlarýna ulaþamýyorlar.

* * *

Kýsa bir süre önce, Danýþtay Baþsavcýsý Tansel Çölaþan idamlarý ve darbe hukukunu övmüþ; böylelikle “27 Mayýs'ýn Eli Kanlý Katilleri”ne koltuk çýkmýþtý...

1960 darbesini “devrim” olarak nitelemiþti, Çölaþan…


27 Mayýs'ýn gerçek yüzünü saklayabilmek için üretilmiþ bir yalandýr, bu “devrim” edebiyatý…

27 Mayýs Darbesi, bütün damarlarýnda ABD'nin dolaþtýðý “gayrý milli” bir operasyondu.

Ýhtilalin can destekçileri olan yargýçlar ve rektörler de “darbeci katiller”in iþbirlikçileriydi.


Þimdilerde bildiriler yayýnlayarak, dýþ destekli Statüko hesabýna Türkiye'yi yeni istikametinden döndürebilmek için çabalayan yargýçlar ve rektörler cenahýnýn 27 Mayýs'a özlem duyduðu açýktýr.

Danýþtay Baþsavcýsý, “27 Mayýs Faþizmi”ni yere göðe sýðdýramadýðý malum konuþmasýnda; “idamlarýn coþkuyla karþýlandýðýný” öne sürüyor; “Menderes aslýnda cumhuriyete ihanetten yargýlanmalýydý!” diyordu…

Tarihi gerçekleri ters yüz etmek için sarf edilmiþ kin dolu bu cümle, kesinlikle masum olan “eski baþbakan”ýn baþýna gelenlerle ilgili çarpýcý hakikatleri ortadan kaldýramaz…

Yassýada Mahkemesi'nin finalde hangi kararý alacaðý onu kurgulayanlar tarafýndan kabus filminin baþýnda “sahibinin sesi” yargýca teblið edilmiþti:


Yassýada yargýcý Salim Baþol'un bir haklý itiraz üzerine “Ne yapalým, sizi buraya týkan kuvvet böyle istiyor” diyerek konuyu kestirip atmasý bundan dolayýdýr.


Adnan Menderes hakkýndaki iddialarýn tamamý Anayasa'ya aykýrýydý…

Aleyhindeki “deliller” de kurgusaldý!

Örneðin, ihtilali yapan Milli Birlik Komitesi Menderes'in kasasýna iç çamaþýrý koydurtarak masum baþbakaný iftira atmak suretiyle suçlamýþtý:

Bu gerçeði, Menderes asýldýktan iki yýl sonra MBK'nin bir baþka üyesinin (Sýtký Ulay) kendisine itiraf ettiðini avukat Burhan Apaydýn tam kýrk beþ yýl sonra açýklamýþtýr.

Menderes'e idamýndan dört buçuk saat önce kasten yapýlan “prostat muayenesi” masum baþvekilin uðradýðý iþkenceler zincirinin “küçük” bir parçasýdýr!

27 Mayýs'ýn “Utanmaz Zalimleri” Menderes'i aþaðýlamak, ýstýrap çektirmek ve mahkemede kendisini savunamaz hale getirmek için en aþaðýlýk iþkence yöntemlerini denemekten çekinmemiþlerdir: Bu konudaki sýr perdesinin aralanacaðý günler de gelecektir!

* * *

Menderes'in kalemi neden mi kýrýlmýþtý?

Türkiye'ye yapýlmýþ olan “en büyük ihaneti” keþfetmiþ olduðu için!

Bir baþka deyiþle, “Washington'a Baðlý Gizli Devlet Yapýlanmasý”nýn “kitabýna” aykýrý davrandýðýndan dolayý, “milli ve yerli refleksleri” nedeniyle idam edilmiþtir…

Mesela, NATO'nun Ankara'ya dayattýðý “Ordu'da Personel Reformu” kisvesi altýndaki “büyük tasfiye”ye direnmiþti, Menderes…

27 Mayýs Darbesi'nden hemen sonra (Aðustos'60) Milli Birlik Komitesi, 7200 subayý emekli ederek ABD-NATO'nun “emirlerini” yerine getirivermiþti…

“27 Mayýs Devrimi” ha!


TAMER KORKMAZ/YENÝ ÞAFAK


http://www.samanyoluhaber.com/haber-103071.html
Gönderme Tarihi: 27.05.2008 - 22:28
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Alman Die Zeit Gazetesi: 'Zaman Gazetesi laikçi medyanın tekelini sarstı'
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Alman Die Zeit Gazetesi: 'Zaman Gazetesi laikçi medyanın tekelini sarstı'
237 Mesaj -
DIE ZEIT'TAN ÇARPICI TÜRKÝYE RAPORU



Asýl hedef bu !


Almanya'nýn en önemli haftalýk gazetelerinden Die Zeit bu haftaki dosya konusunu Türkiye'ye ayýrdý.

Türkiye'de son aylarda yaþanan geliþmeleri özgürlük ve gerçek demokrasi arayýþý olarak deðerlendiren Zeit, Kayseri örneðinde Anadolu'daki sanayileþme ve modernleþmeyi sayfalarýna taþýdý. Anadolu'nun modernite ile barýþýk bir Ýslam anlayýþýnýn temsilcisi olduðu belirtilen haberde laikçi elitin bu geliþmeden endiþe duyduðu deðerlendirmesine yer verildi. Michael Thumann imzasý ile yayýnlanan haberde, "Özgürleþmiþ Anadolu halkýnýn taleplerini seslendirir hale gelmesi birçok general ve savcýnýn tüylerinin diken diken olmasýna yetiyor." görüþüne yer verildi. Türkiye'de anadolu merkezli deðiþimden 'laikçi, asker, hukukçu ve polislerden oluþan bir grubun' rahatsýz olduðu belirtilen haberde bu çevrelerin son direniþe giriþtikleri bilgisine yer verildi. Die Zeit'a göre bu çevrelerin hedefi, "Bugüne kadar olduðu gibi bugünden sonra da Türkiye'nin gerçek bir demokrasi ülkesi olmasýný engellemek."

Türkiye'de yaþanan deðiþimde Fethullah Gülen ve Gülen'in teþvikleriyle oluþan eðitim çalýþmalarýna de yer veren Zeit, Gülen'i 'münevver bir Ýslam anlayýþýnýn vaizi ve fikir öncüsü' olarak tanýttý. Türkiye'deki baþörtüsü tartýþmasýnýn ayrýntýlý olarak verildiði haberde Fatih Üniversitesi'nden Gökhan Bacýk, Zaman Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Ekrem Dumanlý, Zaman Gazetesi yazarlarý Ali Bulaç ve Þahin Alpay, Gazeteci Yazar Ayþe Böhürler, Ýpek mobilyanýn sahibi Saffet Arslan ve Ýþ kadýný Berna Ýlter'in deðerlendirmelerine yer verildi. Zaman Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Ekrem Dumanlý'nýn inanç, deðerler ve laik devletin uyumlu beraberliðinin mümkün olduðu görüþüne yer verildiði haberde, Zaman Gazetesinin Türk medyasýndaki 'laikçi ve devlet yanlýsý' haber tekelini sarstýðý belirtildi.

Zaman Gazetesinin Türkiye'nin Avrupa Birliðine üyeliðini desteklediðinin belirtildiði haberde, Dumanlý'nýn Türkiye'de yaþanan geliþmeler hakkýndaki: "Laiklik tartýþmasý hayalý bir tartýþmadýr. Asýl olan bürokrasi, asker ve aydýnlarýn muhafazakar Anadolu insanýnýn hem deðerlerine sahip çýkmasý, hem de söz sahibi olmasýndan rahatsýz olmasýdýr." þeklindeki deðerlendirmesine ver verildi. Kayseri örneðinden hareketle Anadolu'da dinle modernliði birbiri ile uyumlu gören yeni bir sermaye sýnýfýnýn oluþtuðuna dikkat çekilen haberde, AK Parti'yi iktidar yapanlarýn bu sermaye sahipleri olduðu ele alýnýyor.


19.Mayýs.2008 15:38:38

http://www.samanyoluhaber.com/haber-102145.html
Gönderme Tarihi: 19.05.2008 - 21:51
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Bu soruyu mutlaka kendi kendinize sorun: PKK'nın eylemleri kime yarıyor?
Evrensel su an offline Evrensel  
237 Mesaj -
Yazik, bizim rejimimiz kandan, terorden, kaostan besleniyor.

Terorle halki sindiriyor, halki korkutarak hakim olmak istiyor.

Bu soruyu kendi kendime sordugumda karsima PKK, ya da ayrilikci Kurtler cikmiyor, sistemin kendisi, laik oligarsik statuko cikiyor.

Lutfen bu soruyu kendi kendimize sormaya devam edelim, ki kandan beslenenler 'halk aptal, koyun' zannetmesin.
Gönderme Tarihi: 19.05.2008 - 15:29
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İnsan Zorluklarla Denenmektedir..
Evrensel su an offline Evrensel  
237 Mesaj -
Allah razi olsun!

Evet zorluklar, acilar, kederler, sorunlar, hastaliklar da insanin olgunlasmasina, yetmesine, sukretmesine, kendine ceki duzen vermesine vesile oluyor.Buna suphesiz bende inaniyorum.Elinize Saglik
Gönderme Tarihi: 18.05.2008 - 00:10
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Bu soruyu mutlaka kendi kendinize sorun: PKK'nın eylemleri kime yarıyor?
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Bu soruyu mutlaka kendi kendinize sorun: PKK'nın eylemleri kime yarıyor?
237 Mesaj -
MEHMET KAMIÞ ÖYLE BÝR SORU SORDU KÝ...




Ýþte o 'derin' soruyu sordu !

"PKK 30 yýldýr ölüyor, öldürüyor" diyen Mehmet Kamýþ'tan çarpýcý soru: "Bugüne kadar gerçekleþen PKK eylemleri kimin iþine yaradý?"


Derin statüko, derin PKK


27 Nisan 2007'deki e-muhtýra sonrasýný hatýrlayalým. Anayasa Mahkemesi, Meclis'in cumhurbaþkaný seçebilmesi için bir 367
ucubesi ortaya çýkarmýþ, hükümet de buna karþý erken seçim kararý almýþtý. Bütün kamuoyu yoklamalarý Anayasa Mahkemesi'nin bu tavrýna halkýn tepkisinin büyük olacaðýný gösteriyor, AK Parti'nin seçimlerden büyük bir zaferle çýkacaðýný iþaret ediyordu. 367'yi ortaya atýp bunu destekleyenler ise böyle bir zamanda seçime gitmenin büyük bir hata olacaðýný fark ediyor, o nedenle seçimleri erteleyecek bir formül bulmanýn yollarýný arýyorlardý.

Ýþte tam bu esnada PKK imdada yetiþti. Örgütün eylemlerinde görülmemiþ bir artýþ meydana gelmeye baþladý. PKK saldýrýyor, þehit cenazeleri artýyor, malum medya da ýsrarla bu örgütü ortadan kaldýrmak için seçimleri bir kenara býrakýp bir an önce Kuzey Irak'a girmek gerektiðini dillendiriyordu. Medya, 'Kuzey Irak'a girelim' dedikçe PKK eylemlerini arttýrýyor, PKK eylemlerini arttýrdýkça malum medya 'Kuzey Irak'a girelim' diyordu. Þehit cenazelerinde hükümet ýslýklanýyor, hep birbirine benzer kiþiler hükümet üyelerine ve Meclis Baþkaný'na saldýrýya varan tacizlerde bulunuyordu. PKK her gün 'daha ne duruyorsunuz?' der gibi eylemler yapýyor, Türkiye her sabah bu eylemlerle ve ardýndan yapýlan yorumlarla uyanýyordu. Ancak bütün bu çabalara raðmen PKK ve derin güçler, seçimleri iptal ettirmeyi beceremedi. Seçimlere gitmek derin statükonun iþine hiç gelmiyordu; ancak bu iþten PKK niye bu kadar rahatsýz oluyordu, iþte onu anlamak mümkün deðildi.


Geçtiðimiz gün DTP Meclis Grup Baþkaný Ahmet Türk'ün Kuzey Irak'ta söylediði, 'PKK'nýn silahlý mücadelesi Kürtlere zarar veriyor, statükonun elini güçlendiriyor' þeklindeki sözler, bu örgütün kimin yararýna iþ gördüðünü bir kez daha tartýþýlýr hale getirdi. Hafýzalarýmýzdaki olaylarla PKK eylemleri bir kez daha örtüþtü. En son 27 Nisan'daki e-muhtýradan sonra yaptýklarýný bir kere daha hatýrlamamýza neden oldu.

PKK ve diðer terör örgütleri, Türkiye'de bireysel özgürlüklerin arttýrýlmasýnýn ve düþman odaklý derin devlet yapýlanmasýnýn deðiþtirilmesinin önündeki en önemli engel olarak duruyor. Türkiye'de etkili çevreler konuþurken düþmanlarý iç ve dýþ düþman olarak telaffuz ediyor. Peki bugüne kadar PKK eylemleri kimin iþine yaradý? Binlerce ailenin yüreðine ateþ düþtü de ne oldu? Bu ülkede yaþayan binlerce Kürt, Türk, Çerkez kökenli genç öldü de ne deðiþti? Güneydoðu yýllarca olaðanüstü hal ile yönetildi, Kürt halký mutlu mu oldu? Pýnarcýk'ta, Baþbaðlar'da çocuklarýn karýnlarýna kurþun dolduruldu da ne oldu?

Ne olduðunu söyleyeyim. Yýllarca iç ve dýþ düþman söylemiyle kiþisel özgürlükleri kýsýtlayanlar, kendilerine çok önemli bir gerekçe buldu. Çaðdaþ dünyadaki gibi insan merkezli devlet taleplerine karþý, 'Türkiye'nin þartlarý farklý. Bakýn Güneydoðu'ya, PKK terörüne' diyenler, iddialarýna dayanak elde etti. Terör, ülkedeki bütün demokratik haklarýn rafa kaldýrýlmasý ve hep orada tutulmasý için çok önemli bir gerekçe oldu. Bu kargaþa sadece uyuþturucu ticaretine yaradý. Uyuþturucu aðalarý türedi ve bunun bedelini Türk gençleriyle birlikte bütün Batýlý gençler ödedi ve hâlâ ödüyor. Yassýada'daki askerî cezaevinden terör örgütünü yöneten Abdullah Öcalan, kimin hanesine iþler yaptýðýnýn, Kürt gençlerini hangi planýn emrine verdiðinin, hangi oyunun bir parçasý haline getirdiðinin herhalde farkýndadýr.

PKK 30 yýldýr ölüyor, öldürüyor. Peki Güneydoðu daha mý müreffeh, Kürtler daha mý mutlu, demokratik haklarýna daha mý kavuþmuþ durumda? Hepsinin cevabý koca bir hayýr.

MEHMET KAMIÞ - ZAMAN


17.Mayýs.2008 23:04:28


http://www.samanyoluhaber.com/haber-101960.html
Gönderme Tarihi: 18.05.2008 - 00:00
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon CHP'li Önder Sav Hz. Muhammet'le alay etti!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    CHP'li Önder Sav Hz. Muhammet'le alay etti!
237 Mesaj -
Önder Sav müslüman deðil mi?


Hiç bir mü'min, canýndan kýymetli olan peygamberi hakkýnda ''Muhammed'' tabirini kullanmaz! CHP'li Önder Sav'ýn efendimiz hakkýndaki saygýsýz ifadeleri acaba Sav müslüman deðil mi ki sorusunu akla getirdi!

Peygamberimiz için alaycý üslup! - ÝZLE

PARTÝSÝNÝN ÝL VE ÝLÇE BAÞKANLARI HAKKINDA KONUÞURKEN BÝLE en az saygý ifadesi olan SAYIN kelimesini kullanan ÖNDER SAV SÖZKONUSU PEYGAMBER EFENDÝMÝZ OLDUÐUNDA NÝÇÝN TA'ZÝM VE SAYGI ÝFADELERÝNDEN HÝÇ BÝRÝNÝ KULLANMADI?

SAYIN SAV YOKSA ÝSLAM'A VE PEYGAMBERÝMÝZ EFENDÝMÝZE GÖNÜLDEN BAÐLI DEÐÝL MÝ?

HANÝ DÝN DE SÝZÝN DÝ?




CHP il baþkanýnýn katýldýðý bir programda Peygamberimiz (S.A.V) için yaptýðý saygýsýzlýðýn ardýndan bir baþka saygýsýzlýk da partinin üst yöneticisinden geldi.

CHP lideri Baykal’ýn sað kolu olarak bilinen ve parti içindeki tutumuyla CHP’lileri bile canýndan bezdiren CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ýn Hac ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile ilgili sözleri þok etkisi yaptý.

Bir program için Ankara’nýn Elmadað ilçesine giden Önder Sav Ýlçe belediye baþkanýný ziyaretinde yanlarýna gelen ve bir partili olan Mustafa Amca'nýn hacca gitme arzusu ile dalga geçiyor.

Hacca niyetlendiðini söyleyen Mustafa Ünal'a çok alaycý bir üslupla boþver Araplara para kaptýrma diyen Sav, bu üslubunu daha da çirkinleþtirmekten geri durmuyor.


Yaþýnýn 80’e geldiðini, bir ayaðýnýn çukurda olduðunu onun için hacca gitme niyetinde olduðunu kendine has safiyaneliði ile Sav’a anlatmaya çalýþan CHP’li Mustafa Dede, Önder Sav’dan hiç beklemediði bir cevap alýyor.


Çok alaycý bir ifade ile Bakarsýn Muhammed seni býrakmaz, sen yine þey yapma sözü karþýsýnda Mustafa Dede ne diyeceðini bilemeden ordan ayrýlýyor.


Mustafa Dede ordan ayrýlýyor ama geriye CHP’nin tepe yöneticisi ve Baykal’ýn sað kolu olan Önder Sav’ýn bu üslubu hafýzalara kazýnýyor.


http://www.habervakti.com/detay.asp?id=50350&kat=Manset
Gönderme Tarihi: 17.05.2008 - 20:38
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SABATAYCILARIN KISKACINDAKİ ALEVİLER!
Evrensel su an offline Evrensel  
SABATAYCILARIN KISKACINDAKİ ALEVİLER!
237 Mesaj -
Aleviler yol ayrýmýnda



Aleviler Türkiye’de toplumun ana unsurlarýndan birisidir ve Kara Türk sýnýfýndandýrlar. Kimi maðduriyetler yaþamalarýna ve bazý ayrýmlara, provakatif saldýrýlara maruz kalmalarýna raðmen ülkeye, devlete sadakatlerini korumuþlardýr. Çanakkale’de, Kurtuluþ Savaþý’nda diðer vatan evlatlarý gibi mücadele vermiþ, ülkeleri için þehit olmuþlardýr.



Aleviler Kürdüyle, Türküyle yerli Anadolu insanýdýr ve Müslümandýr. Toplumun genel dokusundan nüanslarla ayrýlan özelliklere sahip, fakat ayný mayadan, ayný harçtandýrlar. Ne var ki bazý Aleviler giderek ana gövdeden koparýlmaktadýr. Alevilerin de içine girmiþ bazý kripto ecnebiler ülkede Alevi-Sünni farklýlýðýný sürekli iþleyerek bu iki kesimi birbirinden uzaklaþtýrmaya çalýþmaktadýr.


1980 öncesi Maraþ’ta, Malatya’da, Çorum’da çýkarýlan Alevi-Sünni kavgalarýnýn; Madýmak felaketinin; hemen ardýndan ayný sayýda insanýn öldürüldüðü Baþbaðlar cinayetinin bu uzaklaþmayý ve kopmayý arzu eden kesimlerce planladýðý ve icra edildiði açýktýr.



Yýllardýr bu kesime yatýrým yapan, Alevilerin eðitimli insanlarýna el atan, “kökü dýþarýda” odaklar önemli miktarda Alevi vatandaþýmýzý Ýslam’dan ve bu ülkenin deðerlerinden koparmayý baþarmýþlardýr. Bir dönem üzerine bombalar yaðdýracak ve haritadan silmeyi deneyecek kadar bu kesime düþman olan Sebataylar çok partili sisteme geçilince Alevilere yatýrým yapmaya, Alevileri oy deposu olarak görmeye baþlamýþlardýr. Kara Türklerin uyanýþý karþýsýnda Alevi-Sünni nüansýný istismar ederek bu kesimi hep yanlarýnda tutmaya çalýþmýþlardýr. Beyaz Türklerin nüfus ve nüfuzunun kifayet etmediði noktalarda Alevi kesim bir dolgu maddesi, kalabalýk olarak kara Türklere karþý kullanýlmak istenmiþtir.



Anadolu insanýnýn uyanýþýna paralel, derin yapýlar Alevi-Sünni ayrýmýna ve Alevilere yönelik yatýrýmlarýný artýrmaktadýr. Kripto Ecnebiler bu gün pek çok Alevi dernek ve oluþum içinde etkindirler. Ýçine sýzdýklarý Alevi kesimleri her geçen gün Ýslam’dan, Hz. Ali’den, Hacý Bektaþi Veli’nin tasavvuf ve edep yolundan uzaklaþtýrmakta, radikalleþtirmektedirler. Bu kesim Aleviliði Ýslam’dan ayrý bir din, Alevileri Müslüman’dan baþka bir þey haline getirmek istemektedir.


Derin odaklar son yýllarda yaþadýðýmýz pek çok olayda da bazý alevi kesimleri sahneye sürmeyi baþarmýþtýr. Antidemokratik mitinglerin, aristokratik ayrýcalýklarý korumaya yönelik gösterilerin, darbe taraftarý nümayiþlerin kitlesi çoðunlukla alevi kesimden devþirilmiþtir. Atatürk’ün ve Cumhuriyetin cumhura karþý istismar edildiði pek çok olayýn içine çekilmiþtir Aleviler.



Toplumun bazý kesimlerinin Alevilere olumsuz davranmasýnýn da etkisiyle Aleviler giderek toplumdan, Ýslam’dan ve gerçek Alevilikten kopuþ yaþamaktadýr. Bütün Alevileri töhmet altýnda býrakmak istemiyorum, ama Aleviler bir tercihte bulunmalýlar. Bir yol ayrýmýnda olduklarýnýn, giderek Türk toplumunun ana kütlesinden uzaklaþtýrýldýklarýnýn farkýna varmalýlar.



Aleviler yol ayrýmýndalar zira;

Ya Beyaz Türkleri tercih edecekler veya Anadolu insaný Kara Türklerin yanýnda yer alacaklar….



Ya asýl Aleviliðe dönüp Hacý Bektaþlarýn, Ahmet Yesevilerin, Pir Sultanlarýn yoluna girecekler; veya içlerine sýzmýþ kripto ecnebilerin yönlendirmesiyle ateizme, Marksizme, anarþizme kayacaklar….

Ya Avrupalýlarýn telkinleriyle hareket ederek, “Alisiz Alevilik” yorumuna kayarak Anadolu’dan, Ýslamiyetten uzaklaþarak batý güdümüne girecekler; veya Anadolu kültürünün Ýslam’ýn bir parçasý kalacaklar….



Ya aykýrý, marjinal, militan ve militarist bir yapýyý tercih edecekler; veya bütünleþtirici, kucaklayýcý bir yolu tercih edecekler…



Ya seçkinci, aristokratik, laik-çi kurum ve kuruluþlarýn öncü kuvveti, altyapýsý, tabaný; veya halkýn parçasý olacaklar….



Ya içlerindeki safralarý atarak saf bir Anadolu Alevi yorumu kalacaklar; veya kripto ecnebilerin, Ermenilerin içinde barýndýðý Anadolu insanýna karþý kullanýlan bir yapý olacaklar…



Ya “devletin en hayati kurumlarýnda ýsrarla temerküz ederek” Suriye tarzý, despotik, azýnlýkçý bir idarenin peþinde koþacaklar; veya hakkýný arayan, ama kendini toplumun diðer kesimleriyle eþit gören vatandaþlar olacaklar….



Ya toplumun hassasiyetlerine, deðerlerine organize þekilde muhalefet ederek ayrýþacaklar, marjinal bir kesimin irtica çýðýrtkanlýklarýna malzeme olacaklar; veya kendi kültür ve deðerleri yanýnda inançlý insanlarýn haklarýna da sahip çýkacaklar…



Ya giderek katýlaþan, marjinalleþen, halktan kopuk bir partinin tapulu elemanlarý gibi davranacaklar; veya geniþ katýlýmlý ve ýlýmlý siyaset yapmayý deneyecekler….



Ya derin kesimlerin organize ettiði (Çorum, Malatya, Taksim, Madýmak vs.) provokasyonlarýn kinci ve intikamcý takipçileri olarak dýþ güçlerin (özellikle Almanya) toplumu ayrýþtýrmaya yönelik uygulamalarýnýn parçasý olacaklar; veya bu provokasyonlarýn arkasýndaki gerçekleri araþtýrarak ülke kaynaþmasýna katkýda bulunacaklar.



Aleviler bir taraftan hak talebiyle devleti eleþtirirken diðer taraftan Sünni kesimimin en tabii haklarýna karþý aristokratik devletin yanýnda durmakta, irtica, laiklik sopasýný Sünni kesime karþý alabildiðine kullanmaktadýr.



Aleviler devletin en stratejik organlarýnda, Orduda, Yargýda nüfuslarýnýn çok ötesinde bir orana sahiptirler; ama (bir kýsým aleviler) devletin kendilerine baský uyguladýðý konusunda þikayetten geri durmazlar, azýnlýk gibi davranmaya devam ederler.



Aleviler ve Türkiye bir yol ayrýmýnda.

Gelecek yýllar farklýlýklarýný korumakla birlikte, ya Alevi-Sünni kucaklaþmasýnýn yaþanacaðý, mesafelerin kapatýlacaðý bir dönem olacak; veya husumetlerin devam ettirileceði, zenginliklerimizin, farklýlýklarýmýzýn baþkalarý tarafýndan istismar edilmeye devam edildiði yýllar olacak...


07 Mayýs 2008 Çarþamba


http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3949
Gönderme Tarihi: 09.05.2008 - 16:12
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Tamer Korkmaz: Abdüllatif Şener “kapalı bir yola doğru” koşuyor!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Tamer Korkmaz: Abdüllatif Şener “kapalı bir yola doğru” koşuyor!
237 Mesaj -



Abdüllatif Þener, bir süredir siyaseti “üniversite hocasý” sýfatýyla izliyordu:


AKP'ye kapatma davasý açýldýktan sonra “siyasete dönüþ” sinyalleri vermeye baþladý!

Yavaþ yavaþ aðzýndaki baklayý çýkarýyor. Ekranlarda siyasi kartýný þöyle açtý:

“Siyasetin göbeðindeyim. Ben Türkiye'de bir siyasi boþluk olduðunu düþünüyorum. Yüzde 47'ye raðmen böyle bir boþluk var. Siyasetteki bu boþluða talibim…”


* * *
Abdüllatif Þener'in “siyasette boþluk var” dediði hadise; kapatma davasý yoluyla Türkiye'yi istikrarsýzlýk þarampolüne yuvarlamak isteyenlerin imza attýðý bir “illüzyon”dur…

Þener “AKP'nin kapatýlacaðýný” öngörüyor:

“Kapatýldýðýnda ben de ortaya çýkacak yeni durumdan hayli elveriþli bir rol kapabilirim”e oynuyor…


“Abdüllatif Bey/ Aynalý Dolaba Ýki El Revolver” kývamýnda “siyasi pusu”da bekleyen Þener, son seçimlerde aday olmadý, milletvekili deðil; ancak hala AKP yönetiminde!

Siyasi istikametinin, AK Parti'nin kulvarý ile epeydir farklýlaþmýþ olduðunu söylemeye gerek var mý?

Hal böyleyken, “kapatýlmasýný” beklemeden partisinden ayrýlýp var olduðunu iddia ettiði “siyasi boþluðu” doldurmak üzere kendi partisini kurmalýdýr!


* * *
Abdüllatif Þener dört yýl önce “Abdülhamit Düþerken” adlý filmi izledikten sonra sinema çýkýþýnda karþýsýnda gazetecileri bulmuþtu: Ertesi günkü star'ýn baþlýðý, Þener'in o dönemde kabinede geri planda kalmýþ olmasýna da gönderme yapan bir espriyi içeriyordu: “Abdüllatif Düþerken”

“Abdüllatif Þener” filmi ise iki yýl önce Doðan Grubu “sinemalarýnda” gösterime girmiþti!

Þarap muhabbetinden; “Yeni bir laiklik tanýmýna gerek yok” þeklindeki “statükocu” çýkýþýna kadar bir dizi “bir yerlere hoþ görünme ve kabul görme arzusu” Doðan Grubu yayýn organlarýnda Abdüllatif Þener'in Cumhurbaþkanlýðý adaylýðýna yakýþtýrýlmasýna kadar varan “bir acayip ince iþ” pohpohlanmasýný beraberinde getirmiþti…

Gül'ün bütün “laikçi-ulusalcý-statükocu” engellemelere raðmen Çankaya'ya çýkmýþ olduðu gerçeðinin ne anlama geldiðini kestiremeyen; iktidar partisine kapatma davasý açýlmýþ olmasýna bakýp yýllanmýþ Statüko'nun devam ettiðini sanan Þener “rejimle uyumlu bir siyasi portre” imajý vermeye devam ediyor…

Ýki yýldýr öne çýkan bu çizgisi, genel seçimde aday olmayacaðýný açýkladýðý günlerde “Medyanýn Amiral Gemisi”nde “Þener'in en önemli özelliði, eþinin türbanýný bile unutturan siyasetçi olmasýdýr” cümlesiyle taltif edilmiþti!

“Laikliðin özgürlükçü tarifi” konusundaki yüz seksen derecelik dönüþü; bu satýrlarýn yazarý tarafýndan daha önce detaylarýyla dile getirilmiþ bir husustur…

“Siyasetteki boþluða talip” olduðuna göre; Þener öyle tutarlýlýk kaygýsý falan gözetmeden belli kesimlerin “kulaðýna hoþ gelen cümleler” sarf etmeyi sürdürecektir…

Final Sahnesi: Abdüllatif Bey'in yeni siyasi koþusunda “küçük” bir sorunu var…

Ne mi?

Yanlýþ istikamette, yanlýþ destekçilerle “kapalý bir yola doðru” koþuyor!


05.Mayýs.2008 09:06:46

http://www.samanyoluhaber.com/yazar-100505.html
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 23:30
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon PKK içindeki 'Kürt-Zaza' kavgası had safhaya yükseldi!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    PKK içindeki 'Kürt-Zaza' kavgası had safhaya yükseldi!
237 Mesaj -
PKK'da þimdide 'Kürt-Zaza' kavgasý


Çözülme süreci devam eden terör örgütü PKK’daki kriz ve çatlaklar her geçen gün derinleþiyor. Son operasyonlarda aðýr darbe alan örgüt kendi içinde de ciddi sorunlar yaþýyor.


Çözülme süreci devam eden terör örgütü PKK’daki kriz ve çatlaklar her geçen gün derinleþiyor. Son operasyonlarda aðýr darbe alan örgüt kendi içinde de ciddi sorunlar yaþýyor. Bu çerçevede, PKK’da eskiden beri devam eden; ancak son dönemlerde iyice gün yüzüne çýkan “Kürt-Zaza kavgasý” giderek derinleþiyor. Kürt olduklarýný söyleyen bazý teröristlerin Zaza kökenlileri dýþlamaya baþladýðý ve Zazalarýn kilit noktalara gelmelerini engellediði vurgulanýyor.

Emniyet ve istihbarat kaynaklarýna göre hâlihazýrda terör örgütü içinde bulunan Zazalarýn sayýsý 250 ila 300 arasýnda. PKK’daki Zazalarda huzursuzluðun arttýðý ve bazýlarý hakkýnda idam kararý çýkarýldýðý belirtiliyor.

PKK’daki Kürt-Zaza kavgasý sadece dað ile sýnýrlý kalmadý; çatýþma þehirdeki taraflara da yansýmýþ durumda. Güvenlik güçleri internet üzerinden de sürdürülen kavganýn sanal ortam dýþýna taþýnmasý ihtimali üzerinde duruyor. Tartýþmalar, Zazalarýn Kürt olmadýðý yönündeki sataþmalarla baþlayýnca karþý taraf “Zazalar Kürdistan için bedel ödüyor.” çýkýþýný yaptý. Zaza grubuna karþýlýk, “Kürdistan Kürtlerindir, kaypak Zazalarla mücadele olmaz” diyen Kürtçüler arasýnda devam eden mücadelenin dozu her geçen gün artýyor.

ZAZA ALÝ’NÝN YERÝNE ERMENÝ ELEBAÞI

Terör örgütündeki Kürt-Zaza çatlaðý en belirgin þekilde yaklaþýk bir yýl önce ortaya çýktý. 2007’de yapýlan PKK yönetimi sözde seçimlerinde Halkýn Savunma Güçleri (HPG) komutanlýðý için yapýlan oylamayý yüzde 90’la kazanan Zaza kökenli Dr. Ali kod adlý Yusuf Turhallý’ya “Sen Zazasýn, bu göreve gelemezsin” denilerek komutanlýk verilmediði aktarýlýyor. Turhallý’nýn yerine Suriyeli Ermeni asýllý Dr. Bahoz Erdal kod adlý Fehman Hüseyin getirildi. Oylarýn yüzde 10’unu almasýna raðmen Fehman Hüseyin’in “derin PKK” tarafýndan HPG komutaný olarak atanmasý, örgütteki Zazalarý huzursuz etti. Alýnan bilgilere göre bu duruma itiraz eden 50 kadar Zaza kökenli terörist, deðiþik zamanlarda öldürüldü. Bazý kritik görevlerde bulunan Zazalarýn da tasfiye edilerek operasyon bölgelerine gönderildiði belirtiliyor. Dr. Ali’nin de seçimden sonra bir süreliðine ‘cezaevine’ atýldýðý, ardýndan da operasyon bölgesine gönderildiði vurgulanýyor. Seçim kriziyle görevinden alýnan Zazalarýn yerine ise Suriyeli Ermeni asýllý Kürtler ve Ermeni kökenli Aleviler getirildi.
Zaza olduðu için dýþlanan Dr. Ali kod adlý Yusuf Turhallý, Bingöl doðumlu. PKK içinde bazý önemli görevlerde bulundu. Terör örgütünün Þýrnak, Siirt, Bingöl, Muþ kýrsalý sorumluluðunu yaptý. Turhallý’nýn adý 13 askerin þehit edildiði Daðlýca baskýnýný organize eden terörist grubun içinde de geçiyor. Terörist Dr. Ali’nin son olarak Zap bölgesinde görev aldýðý belirtiliyor.

ÝLK BÜYÜK ÇATLAK

PKK’da Kürt-Zaza çatýþmasý devam ederken örgütteki Zazalar can güvenliklerinin olmadýðýný belirtiyorlar. Bingöl, Tunceli ve Diyarbakýrlý Zazalar aslýnda baþýndan beri PKK için ‘sorun’ oldu. PKK’da Zaza krizi þu anki kadar olmasa da ilk olarak Çürükkaya ailesi ile baþladý. Bingöllü Selim Çürükkaya, Dr. Süleyman kod adlý Sait Çürükkaya, Aysel Çürükkaya ve Ömer Çürükkaya Zaza olduklarý için örgütten sürekli dýþlandýlar. PKK’dan ayrýlarak “Apo’nun Ayetleri” isimli kitabý yazarak terör örgütünü sert þekilde eleþtiren Selim Çürükkaya’dan sonra Aysel ve Sait Çürükkaya örgütten uzaklaþtý. Terör örgütünün Tunceli sorumluluðunu yapan Ömer Çürükkaya ise 1987’de bir operasyon sýrasýnda öldürüldü. 1991’de Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi öðrencisiyken PKK’ya katýlan Sait Çürükkaya, 1993’te örgütün Diyarbakýr (Amed) sorumlusu oldu. Ancak teröristbaþý Öcalan’ýn yakalanmasýndan sonra örgütün politikalarýný eleþtirdi. Bunun üzerine baþýný Sait Çürükkaya ile Zeki Öztürk’ün çektiði 100 kadar Zaza grubu örgütten kaçmayý baþardý. Bunlarýn bir kýsmý Ermenistan, bir kýsmý da Suriye üzerinden Avrupa ülkelerine geçti. PKK’nýn haklarýnda ölüm kararý çýkarttýðý bu kiþilerin önemli bir kýsmý halen Almanya’da yaþýyor.

Bu kaçýþtan sonra Kazým kod adlý Hamili Yýldýrým ve Ýsa kod adlý Orhan Ýlbay PKK’dan koparak Tunceli ve Bingöl kýrsalýnda örgütlendi. Sait Çürükkaya’nýn da destek verdiði PKK Devrimci-Çizgi Grubu’nu oluþturan ekip TÝKKO ile de temasa geçti. “Ýsyancý” Zaza grubunun Tunceli kýrsalýnda özgürce dolaþmalarý uzun sürmedi. 2000 Mart’ýnda PKK’nýn ihbar ettiði söylenen bir operasyonda aralarýnda Ýlbay’ýn da bulunduðu 20 Zaza kökenli terörist öldürüldü.

Hamili Yýldýrým ise önce Ýran’a geçti, sorda tekrar PKK’nýn saflarýna katýldý. “Ýçimdeki isyan benim deðil, içimdeki Öcalan’ýn isyanýydý” diyerek örgütten affýný istedi. Abdullah Öcalan kendisini affedince tekrar teröristliðe devam etmeye baþladý. Ancak bu katýlým uzun sürmedi. PKK’daki bazý kiþilerin ihbarý üzerine Þam polisince yakalanýp Türkiye’ye teslim edildi. Yýldýrým, örgütte 25 yýl kaldýðýný; ancak hep ihanete uðradýðýný ve PKK’da derin bir çetenin olduðunu ileri sürdü.

YENÝ BÖLÜNME: ANKARA, ÖCALAN VE TARAFSIZLAR…

Emniyet ve istihbarat kaynaklarýna göre halihazýrda terör örgütü PKK üçe bölündü ve üst düzey yöneticiler saflarýný net þekilde ortaya koydu. Gruplar arasý suçlamalar ve idam kararlarýnýn çok arttýðý aktýrýlýyor. Kandil Daðý’ný aþan bu sorunun Avrupa’ya kadar uzandýðý da gelen bilgiler arasýnda. Son duruma göre terör örgütünde “Ankara, Öcalan ve Tarafsýzlar” olmak üzere üç klik oluþmuþ durumda.

Bunlarýn en zayýfý Tarafsýzlar Grubu. Daha çok örgütten kopmak isteyen; ancak can güvenliði korkusuyla Kuzey Irak’a sýkýþýp kalanlar. Grupta bulunan Rýza Altun’un her an öldürüleceði belirtiliyor. Rýza Altun Fransa’da yaþadýðý sýrada örgütün kasasý olarak görev yapýyordu. Kandil’e çaðrýlan Altun’a yönelik iki defa öldürme giriþiminde bulunulduðu da belirtiliyor. Ebubekir kod adýný kullanan Rýza Altun Belçika’da yakalanmýþ; ancak Belçika polisinin göz yummasý ile kaçýp Kuzey Irak’a geçmiþti. Tarafsýzlar içindeki diðer önemli isimler ise Sakine Cansýz, Evindar, Asya Deniz, Jiyan Deniz. Kod adý Sara olan Sakine Cansýz Avrupa’da faaliyet yürütmüþ bir isim. Asya Deniz ise PKK’nýn sözde eþ baþkaný görevinde bulundu. Murat Karayýlan tarafýndaydý; ancak son dönemlerde dýþlandý. Jiyan Deniz’in gerçek adý Þükran Biner. Osman Öcalan’ýn yönetim kadrosundaydý. Ancak Öcalan’ýn kaçýþý ile ortada kaldý. Halen önemli bir isim olarak biliniyor.

Öcalancý grubunda yer alanlara terörist Murat Karayýlan komutanlýk ediyor. Bu grupta Bozan Tekin, Mizgin Amed, Nuriye Kespir, Sofi Nurettin, Behsat kod adlý Nedim Seven gibi isimler var. Sofi Nurettin’in gerçek adý bilinmiyor; ancak örgütün Amed saha sorumluluðu yaptýðý biliniyor. Nuriye Kespir daha çok Sozdar Avesta adýný kullanýyor. Nerdeyse gerçek adýnýn ne olduðu unutulmuþ durumda. PKK’nýn Özgür Kadýn Partisi’nin (PJA) yöneticisi. Kespir’in ayný zaman PKK meclis üyesi kimliði de bulunuyor. Bozan Tekin’in ise Kürdistan Topluluklar Birliði (Koma Civaken Kürdistan- KCK) baþkan yardýmcýsý olduðu belirtiliyor. Bu grupta ön plana çýkan diðer bir isim ise Nedim Seven. Bu isim daha çok örgütün Avrupa gençlik sorumlusu ve yeni gençleri terör örgütüne kazandýran kiþi olarak biliniyor.

“DERÝN ANKARA” ÖRGÜTE YÖN VERÝYOR

En sinsi ve tehlikeli klik ise Ankara Grubu. Bu grupta yer alan bazý derin isimler PKK’ya yön veriyor. Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Bayýk, Duran Kalkan, Sakine Karakoçan, Zaho, Feride. Son iki kod adý kullanan þahýslarýn gerçek ismi pek bilinmiyor. Diðer isimler de zaten örgütün meþhurlarý arasýnda. Ancak Sakine Karakoçan’ýn kimliði önemli. PKK’nýn meclis üyesi olan Karakoçan, örgütün üst düzey yöneticilerinden. Bu grup daha çok Alevi kökenlilerden oluþmasýyla dikkat çekiyor.

Uzatýlmasý mümkün olan bu listeler þüphesiz net bir kamplaþmayý yansýtmýyor. Örneðin Suriyeli Fehman Hüseyin’i bir gruba mal etmek mümkün deðil. Çünkü Hüseyin sürekli taraf deðiþtirebilen bir yapýya sahip. Zaten PKK’da taraftarlýk gündelik olarak deðiþime gebe.

Aksiyon Dergisi


http://www.haber5.com/haber.php?haber_id=314794
Gönderme Tarihi: 30.04.2008 - 20:56
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Sakarya'da e-mail ile Provokasyon..!Emniyet olayı çözdü!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Sakarya'da e-mail ile Provokasyon..!Emniyet olayı çözdü!
237 Mesaj -
Sakarya Provokasyonunun Þifreleri




Sakarya'da yaþanan provokasyon öncesi il içerisinde provokatif SMS-mail trafiði tespit edildi. Ortaya çýkan bilgiler bununla da sýnýrlý deðil... Ne yapsalar deþifre oluyor...

DTP Sakarya Ýl Örgütü'nün geçen pazar akþamý bir düðün salonunda düzenlediði `Barýþ ve Kardeþlik Gecesi'nin, yaklaþýk 1000 kiþilik gösterici grubu tarafýndan basýlmak istenmesi öncesinde il içinde dönen SMS ve mailler, bir anda ortaya çýkan Türk bayraklý grupla ilgili soru iþaretleri var. .

Emniyet Müdürlüðü Güvenlik Þube Müdürlüðü ekipleri, DTP'nin düzenlediði `Barýþ ve Kardeþlik Gecesi'nde Güneydoðu'da silahlý çatýþmada öldürülen teröristler için saygý duruþunda bulunulunduðu iddialarýný araþtýrýyor. Ayrýca salon önünde protesto gösterisi yapan ve içeri girmek isteyen, kalabalýðý kýþkýrtanlarýn saptanmasý için kamera kayýtlarýnýn incelenmesinin sürdüðü ve yakalanmalarý için çalýþma baþlatýldýðý belirtildi.

MESAJLARI KÝM GÖNDERDÝ

Olaylardan iki gün önce Sakarya'da basýn kuruluþlarý ve bazý kiþilerin e- mail adreslerine gönderilen `Kamuoyunun dikkatine' baþlýklý mesaj da incelemeye alýndý.

Ýnternetten gösterilen mesajda DTP'lilerin yapacaðý gecenin engellenmesi istenerek, bu gecenin ülkenin birlik ve beraberliðini bozabileceði ileri sürülüyordu. Polis bu mesajlarý kimlerin yazýp daðýttýðýný belirlemeye çalýþýyor.


BAYRAKLA BÝR ANDA ÇIKAN GRUP KÝM?

Olaylarla ilgili ikinci soruþturma ise ellerinde bayraklarla DTP'lilerin bulunduðu salonun önüne gelip olayý provake etmeye çalýþanlara yönelik yapýlýyor. Polis salon önünde toplanan ve sloganlar atan yaklaþýk 1000 kiþi olduklarý belirlenen gruptakileri araþtýrýyor. Olay gecesi çekilen görüntüleri Emniyet Müdürlüðü Güvenlik Þubesi ekipleri ayrýntýlý incelerken, provokatif hareketlerde bulunanlarýn da kimliklerini tek tek tesbit ediyor. Polis, ayrýca bazý siyasi partilerin gençlik kollarý yönetici ve üelerini de takibe aldý.


POLÝS NEDEN BEKLETÝLDÝ

Olaylarýn daha baþlangýç aþamasýnda bitirilebilmesi mümkünken çevik kuvvet polislerinin bekletilmesi de ayrý bir araþtýrma konusu. Çevik Kuvvet olaylar baþlarken bekletilmiþ, grup iyice kalabalýklaþtýktan sonra da yetersiz kalmýþtý. Bu noktada da Jandarma'dan yardým istenmiþti. Þehir içine jandarmanýn girmesi de DTP'leri tahrik etmiþti. Ancak bu sýrada bir kiþinin kalp krizi sonucu ölmesi üzerine olaylar kurtarma çalýþmalarý için ambülanslarýn kalabalýða dalmasýyla durulmuþtu.

LÝNÇ GÝRÝÞÝMCÝLERÝNÝN DEVLETTE UZANTISI VAR

DTP Genel Baþkaný Ahmet Türk, Sakarya'da yaþanan linç giriþiminin artan ýrkçý-milliyetçiliðin ve þovenizmin bir sonucu olduðunu, bunun zararlarýnýn Balkanlar'da görüldüðünü ancak ders çýkartýlmadýðýný savundu. Türk, "Sakarya'da linç giriþiminde bulunanlarýn, siyasette, bürokraside ve devlette uzantýlarý var" dedi.


Türk, Baþbakan Erdoðan'ýn 23 Nisan törenlerinde kendileri ile tokalaþmamasýný da hatýrlatarak, "Sayýn Baþbakan bir yerlerden aldýðý talimat nedeniyle bizimle tokalaþmýyor" diyerek, Erdoðan'ýn bu tavrýný da eleþtirdi.

DTP'DEN 1 GÜNLÜK BOYKOT

DTP Grup Baþkaný Ahmet Türk, Sakarya'da önceki gece yaþanan olaylar ve partilerine yönelik “linç kampanyasý"ný protesto etmek için yarýn Parlamento çalýþmalarýna katýlmayacaklarýný bildirdi. 1 Mayýs'ta çalýþanlarla birlikte alanlarda olacaklarý için Meclis çalýþmalarýna katýlmayacaklarýný söyleyen Türk, Sakarya olaylarýný Sivas ve Kahramanmaraþ olaylarýna benzetti. DTP'nin yarýn Meclis çalýþmalarýna katýlmama eylemine ÖDP Genel Baþkaný ve Ýstanbul Milletvekili Ufuk Uras da destek verecek.


http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=167222
Gönderme Tarihi: 29.04.2008 - 21:46
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon "Derin Çekirdek Halka” milletin uyanmasından çok çok rahatsız!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    "Derin Çekirdek Halka” milletin uyanmasından çok çok rahatsız!
237 Mesaj -
Türkiye'deki derin yapýnýn analizi


http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3931



Türkiye'deki “derin yapý”nýn yaklaþýk yüz yýldýr katýþýksýz gayrý milli, gayrý Türk ve gayrý Müslim olduðunu muhtelif yazýlarýmýzda belirtmiþ; bu derin yapýnýn serüveninden, ülkenin sinirlerini, beynini nasýl ve hangi yöntemlerle iþgal ettiðinden bahsetmiþtik.


Millete raðmen varlýðýný sürdüren, ele geçirdiði devlet imkânlarýyla milletle mücadele eden; her dirilme-toparlanma çabamýzda baþýmýza bir balyoz indirerek, yeniden yarý baygýn hale getiren bu aygýtýn sosyal ve beþeri yapýsý þimdiye kadar analiz edilmedi.


Bu yazýmýzda “derin yapý”nýn hangi kesimlerden destek aldýðýný, kimlere dayandýðýný, kimleri kullandýðýný, karar verme mekanizmalarýnýn kimlerden oluþtuðunu, azýnlýklarýn bu yapýnýn neresinde durduðunu, heteredoks guruplarýn bu yapýyla iliþkilerini iþlemeye çalýþacaðýz.



Anlaþýlmasýný kolaylaþtýrmak için, “Derin Yapý”nýn kabaca iç içe geçmiþ üç halka þeklinde kategorize edilebileceðini düþünüyorum. “Çekirdek halka”, “orta halka” ve “kenar halka”. Bu halkalarýn her birinin toplumsal dokusu, etnik yapýsý ve derin yapý içindeki etkinliði farklýlýk arz etmektedir.

Türkiye'deki “Derin Yapý”nýn çekirdek kýsmý bütünüyle Yahudilerden müteþekkildir. Çekirdek kadroda Sebataylar ve Museviler vardýr. Öyle ki Ýsrail kurulmadan önce Türkiye Cumhuriyeti bu kesim tarafýndan “yeryüzündeki tek Yahudi devleti” olarak anýlmýþtýr. Türkiye'de sosyal-siyasi-ekonomik vb. hayatýn stratejik önemi haiz bütün alanlarýnýn kontrolünün bu çekirdek kadronun elinde olmasýna itina gösterilmiþtir.


1908 ihtilalinden sonra bu kesim bürokratik alanlarýn en kritik noktalarýný ele geçirmiþlerdir. Selanik ve balkanlardaki Sebatay-Yahudi kökenlilerin mübadele ile Türkiye'ye getirilmesi bu kadronun nüfus açýsýndan da güçlenmesini saðlamýþtýr. Böylece “çekirdek halka” Cumhuriyetin ilk yýllarýnda ülkenin bütün stratejik noktalarýný tutabilmiþtir. Bu dönemde, çekirdek halkayý oluþturan kripto Yahudiler ne kara Türkleri, ne de diðer kripto ecnebileri iktidarlarýna ortak etme ihtiyacýnda deðillerdi. Onlarý zevahiri kurtaracak yerlerde tutmalarý yetiyordu. Mutlak ve tartýþýlmaz bir güce sahiptiler. Sadece bürokratik alanlar ve devletin kritik noktalarý deðil, sosyal ve ekonomik hayatýn öncüleri; yazarlar, sanatçýlar, aktörler, ulusal ölçekteki patronlar hep bunlardan çýkýyordu. Devlet aygýtýnýn daha kompleks bir hal almasý, yeni kurumlarýn oluþmasý sonucu her yere yetemez hale geldiler. Yeni nesilleri bohem bir hayatý tercih ediyordu. Dedeleri gibi idealist olmadýklarý için bürokrasinin bunaltýcý çarklarýna girmeyi arzu etmiyorlardý. Türkiye'nin nüfusu hýzla artýyor ama bu kesimin nüfusu artmýyordu. Bundan dolayý “çekirdek halka” dün ellerinde tuttuklarý bazý mevzilerin feda edilebilecek kýsýmlarýný diðer kripto ecnebilere ve heteredoks guruplara devrettiler.



Derin yapýnýn özünü oluþturan “Çekirdek Halka” epeyce mevzi kaybetmesine raðmen, karar mekanizmalarýný tekelinde tutmaya devam etmekte, stratejik noktalarýn kontrollerinden çýkma-masýna itina göstermektedir. Maruz kaldýðýmýz bütün derin operasyonlarýn, yönlendirmelerin, spekülasyonlarýn odaðýnda bu çekirdek halka vardýr. Çekirdek halkada olan ve karar mekanizmasýný yönlendiren insanlar sanýldýðýnýn aksine tahmin edilebilecek kimseler deðildir. Kamuoyunda numaralandýrýlan, konuþulan kimseler birinci dereceden icracýlar bile deðildir. Medyaya “derin” olarak yansýyan, üzerinde konuþulan kimselerin çoðu kullanýlan piyonlardan, tetikçilerden ibarettir. “Beyin” olarak gösterilenler bile çekirdek halkadan deðil, en fazla orta halkadan kimselerdir. Zira çekirdek halkada olan insanlar kamuoyunun tartýþmasýna sunulmaz. Özenle muhafaza edilirler.



Türkiye'ye derin yapýnýn çekirdek kadrosunu konuþlandýranlar batýlýlardýr. Dün bu kadro Ýngilizlerin kontrolündeydi. Bu gün ABD ve Ýsrail'le birlikte hareket etmektedir. Türkiye'deki derin yapýnýn çekirdek halkasý ülke sýnýrlarýný aþan etkiye sahiptir.



Çekirdek halka her görüþün antisini, karþýtýný oluþturur ve bu görüþleri vuruþturarak kendi menfaatlerini dengede tutar. Bu yönüyle ülkemizde, bölgemizde aþýrý ýrkçý, aþýrý dinci, aþýrý solcu vs pek çok akýmýn, görüþün arkasýnda bu çekirdek kadro vardýr.



Çekirdek Halka 100-150 yýldýr ellerinde tuttuklarý stratejik mevzilerin son zamanlarda tehdit altýnda olduðunu düþünmekte ve hâkimiyetlerinin sürdürülebilmesi için sürekli “yeni derin projeler” üretmektedir. Sistemin en kritik silahlarýný, kurumlarýný, araçlarýný yaþadýklarý erozyonu durdurabilmek için devreye sokmaktadýr. Ulusalcý görünen yapýlarýn, Ergenekon tarzý örgütlerin, kaos projelerinin, siyasi-toplumsal mühendisliklerin, ayrýlýkçý guruplarýn, ekonomik operasyonlarýn arkasýnda bu derin “beyinler” vardýr. Çok iyi bir planlamayla ve rol taksimatýyla toplumun farklý kesimlerine liderler yetiþtirirler. O kesimleri kendi arzularý istikametinde bu liderlerle yönlendirirler. Toplumsal direnci kýrmak, yönlendirile-bilirliði kolaylaþtýrmak için pornografiyi, ahlaki yozlaþmayý yaygýnlaþtýrýrlar. Aileyi tahrip edecek, milli dokuyu zaafa uðratacak sektörleri desteklerler. Kendi içlerinden bu sektörlerin duayenliðini, liderliðini yapacak insanlar çýkarýrlar.



Derin yapýnýn orta halkasýný masonik örgütlenmeler içinde yer alan insanlar oluþturur. Ancak masonik yapýlarýn en üstünde karar verici, politika belirleyici konumundakiler yine çekirdek halkadandýr ve kesinlikle Yahudidirler. Meslek guruplarýna göre alan paylaþýmý yapýlmýþ olan (lionslar, lionesler, rotaryan, rotaraklar, iþ dünyasýna ait bazý kuruluþlar ve bazý STK'lar vs.) orta halkayý, gövdeyi oluþtururlar. Siyasal-bürokratik-akademik-ekonomik alanlarý kontrol etmek, kamuoyunu etkilemek ve yönlendirmek, deðiþik meslek guruplarýnýn desteðini derin amaçlar istikametinde kullanarak hâkimiyet ve etkinlik saðlamak için bu örgütlü guruplardan yararlanýlýr.



Masonik örgütlenmelerin içinde diðer kripto ecnebilerden (Ermeni-Rum-Süryani vs.) bol miktarda varsa da, çoðunluðu “beyazlaþma arzusundaki kara Türkler” oluþturur. Karakter zafiyeti olan bazý Kara Türkler bürokratik, ticari, siyasi vb. ikballerini düþünerek buralara üye olurlar. Zaman içinde gösterdikleri sadakate ve performansa göre yükselirler ve etkin hale gelirler. Ama hiçbir zaman bir kara Türk'ün üst karar organlarýnda yer almasý mümkün deðildir. Masonik derneklere üye olan Kara Türkler, derin yapýlarýn toplum içindeki lojistik destekçileridirler. Büyük fotoðrafý görmeden ana hedefler istikametinde kullanýlýrlar ve yönlendirilirler. Derin politikalara ve operasyonlara en fazla “nitelikli malzeme” olurlar. Derin yapýnýn orta halkasý sivil ve askeri bürokrasideki, iþ dünyasýndaki elemanlarý vasýtasýyla derin operasyonlara zemin hazýrlar. Mitinglerle, beyanatlarla, psikolojik harekât mahsulü eylemler ve söylemlerle kamuoyu oluþturur, ortamýn olgunlaþmasýna katkýda bulunur.



Yakýn zamana kadar bu derin sistemi Yahudi-Sebatay ekipler tek baþlarýna ve sýkýntýsýz götürebilmekte idiler. Ancak son yýllarda güç kaybýna uðramalarý ve Anadolu insanýnýn uyanýþý, dün kavgalý olduklarý diðer ecnebilerle iþbirliðine gitmelerine neden olmuþtur. Osmanlý döneminde birbirinden hazzetmeyen Yahudi-Ermeni-Rum azýnlýklar, özellikle bunlarýn kriptolarý her geçen gün “Kara Türklere karþý birleþik cephe” oluþturmakta, dayanýþma içine girmektedirler. Yahudi-Sebetaylar nüfus sýkýntýsý içinde olduklarý ve sürekli mevzi kaybettikleri için Alevi kesimle de sýký diyalog içine girmeye, onlarý bir nüfus deposu, dolgu unsuru olarak görmeye ve ara kademelerde kullanmaya baþlamýþtýr.


Derin yapýnýn kenar (3.) halkasýnda yer alanlar “Beyaz Türklerin Kara Ayaklarý” baþlýklý yazýmýzda üzerinde durduðumuz, yerli kara figüranlardýr. Bu kesim kime hizmet ettiðinin farkýnda deðildir. Resmin bütünü göremezler. Bir kýsmý inandýðý/inandýrýldýðý davasý uðruna mücadele verdiðini düþünerek heyecan ve hamasetle hareket eder. Bunlar, bazen emekçinin, iþçinin, ezilenin hakkýný müdafaa ettiðini düþünen TKP'li, DHKP-C'li vb. Marksist devrimcilerdir. Bazen ezilmiþ bir halkýn (Kürtlerin) haklarýný savunduðunu ve bunun için daðda-ovada mücadele verdiðini zanneden PKK'lýlar, Kürtçülerdir. Bazen Ýslam adýna cihat ettiði yanýlgýsýna düþmüþ Hizbullah'çý, ÝBDA-C'li militanlardýr. Bazen beynelmilel güçlere karþý milli menfaatleri savunduðu sanýsýna saplanmýþ ulusalcýlardýr. Bu guruplarýn içinde âleme ayan olmuþ gerçekleri bile ideoloji körlüðünden dolayý sorgulayamayacak kadar inandýrýlmýþ, saf insanlar vardýr.



Beyaz Türklere ayak olan, figüranlýk yapan kenar halkanýn bir diðer kýsmý ise hadiseye bütünüyle profesyonellik açýsýndan yaklaþan “ücretli”lerdir. Bunlar aldýðý bedel, karþýlýk, menfaat, makam vb. gereði rolünü oynayan kimselerdir. Üzerlerine vazife olmayan þeylere karýþmazlar ve karýþtýrýlmazlar. Karýþtýrdýklarýnda akýbetlerinin ne olacaðýný gayet iyi bilirler. Bu kategoride kime hizmet ettiðini bildiði, olaylarýn farkýna vardýðý halde girdiði sarmaldan kurtulamayan epeyce insan vardýr.



Kenar halka içinde bilinçli olarak tetikçilik, militanlýk yapan, intikam duygusuyla hareket eden, kökeninin farkýnda olarak mücadele veren bazý kripto ecnebiler de vardýr. Nitekim terör örgütlerinin silahlý kýsýmlarýnda, dað kadrolarýnda, þehir yapýlanmalarýnda, üniversite örgütlenmelerinde bu türden pek çok insan vardýr.



Derin yapýnýn medyaya düþen, gün yüzüne çýkan, tartýþýlan pek çok ismi kenar halkanýn bu kategorilerinden birisine girmektedir. Müslüm Gündüzler, Fadime Þahinler, Alpaslan Aslanlar, iyi çocuk Ali'ler, tetikçi Yeþil'ler, rambo Çatlý'lar bu meydanda sadece figürandýrlar; en fazla amele baþýdýrlar. Abdullah Öcalan, Dursun Karataþ, Hüseyin Velioðlu gibi þahýslar figüran olarak iþe baþladýðý halde, uluslararasý servislerle tutuklarý iþlerden dolayý “þöhretli birer dublör” haline gelmeyi baþarabilmiþlerdir.

Tetikçi figüranlarla baðlantýlarý ortaya çýkan, onlara imkânlar hazýrlayan güya millici bazý düþük rütbeli kimselerin ancak suflör, malzemeci, dekorcu, makyajcý gibi misyonlara sahip olduðunu düþünüyorum. Pek çoðu yerli ve kara Türk olan bu insanlar milli duygularýndan yararlanýlarak gayrý milli projelerde millete karþý kullanýlmaktadýr. Senarist, yönetmen gibi takdim edilen Veli Küçük türü insanlarýn bile bu tabloda orta halkadan öteye geçebildiðini sanmýyorum.



Kenar halkada olduðu halde temsil acýsýndan çok önde yer alan insanlar da bulunabilmektedir. Örneðin, aslý Kara Türk olan 3. halkadaki birisi bunlarýn baþbakan adayý olabilir, bunu destekleyebilirler. Ama baþbakan bile olsa temel kararlarda etkisi olmayabilir, sadece kendisine emredilenleri uygular. Ayný þeyi diðer kurumlarýn en baþýndakiler için de düþünebilirsiniz.



Derin yapý insanlarý þantajla, tehditle, kumpasa, tuzaða düþürerek de hedefleri doðrultusunda kullanabilir. Ýhtimal vermeyeceðiniz kiþiler derin odaklarýn emrinde bulunabilir. Uçkurundan yakalanmýþ itibarlý birisi; cüzdaný doldurulmuþ bir entelektüel; görüntülenmiþ dindar bir insan bu yapýnýn hizmetinde olabilir.



Ayrýca derin yapýya hizmet eden payanda organizasyonlar vardýr. Saunalarý, fuhuþ ekiplerini, tehdit ve þantaj çetelerini, terör örgütlerini, adi görünümündeki tedhiþ ve suç þebekelerini hedeflerine destek amaçlý kullanýrlar. Kirli iþlerde bu tür örgütleri devreye sokarlar. Cezalandýrmalarý, zorlamalarý bunlar eliyle yaparlar.

Beyin yýkama iþinde ve toplumu yönlendirme amaçlý psikolojik harekât eylemlerinde profesyoneldirler. Toplumun farklý kesimlerinde bunlarýn borazanlýðýný yapanlar, medya, sanat, iþ dünyasýnda uzantýlarý vardýr. Kamuoyu oluþturacak malzemeleri ellerinde tutmaya çalýþýrlar.



Türkiye'deki derin yapýnýn Ýtalya-Ýspanya gibi ülkelerde deþifre edilen “Gladyo” tarzý yapýlarla kýyaslanmasý yanlýþ olur. O ülkelerde kurulan yapýlar adý geçen ülkeleri yönlendirme amaçlýydý. Bu ülkelerde milli direnç ve bilincin öldürülmesini hedeflemiyordu. Türkiye'deki derin yapý ise bizzat milleti, milli manevi dinamikleri hedef almaktadýr. Derin odaklarýn en çok neden rahatsýz olduklarý size bu konuda fikir verebilir.


Türkiye'deki derin yapý Milletin-devletin yarý canlý kalmasýna matuf konuþlandýrýlmýþtýr. Bu derin vampiri musallat edenler Türkiye'nin kendi olarak var olmasý durumunda bütün bir Ýslam coðrafyasýný, maðdur milletleri etkileyeceðinin farkýnda olduklarý için, bizi çelikten bir çeper içine hapsetmiþlerdir. Bu nedenle milletin her kendine gelme gayreti, diriliþ çabasý amansýzca bastýrýlmýþ, öncülük eden beyinler, guruplar ezilmiþtir.

Geliþmiþ, köklü ülkelerde devleti ve milleti koruma refleksiyle hareket eden, siyaset üstü düþünen, ülkenin maceralara girmemesi için müdahale eden milli yapýlar-ekipler vardýr. Bunlara “derin devlet” dendiði de olmaktadýr.



Türkiye'deki derin yapý gayrý Müslim ve gayrý milli güçlerin elindedir. Bazý iddialarýn aksine derin oluþumlar ve yapýlar hala bütünüyle ABD-Yahudi etkisindedir. Maruz kalýnan ihtilal denemeleri, siyasi manipülasyonlar, sosyal mühendislik operasyonlarý bu gün de bu odaklarýn iþidir.



Ama “derin yapý” planladýklarýný icraya koyamamaktan, provokasyonlarýnýn hedefe ulaþmamasýndan ve milletin çevrilen dolaplara uyanmasýndan rahatsýzdýr.


28 Nisan 2008 Pazartesi

http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3931
Gönderme Tarihi: 29.04.2008 - 13:31
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon SABATAYCILAR TÜRKİYE'Yİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR!
Evrensel su an offline Evrensel  
237 Mesaj -
Beyaz Türklerin Türklükle bir alakasýnýn olmadýðýný, kullanýlan bu tabire raðmen, kavramýn baþta Sebatay kökenliler olmak üzere, kripto ecnebileri tanýmladýðýný baþta belirtelim. Açýkca sebateistler diyebiliriz.

Amacýmýz kafatasý avcýlýðý deðil elbet, ancak ortada da bir realite olduðu ve bu güruhun ülkemizde oynadýklarý oyunlarý da tartýþmalýyýz.

Yüz yýlý aþkýndýr ellerinde oyuncak haline getirdikleri bir millet artýk uyanýyor, araþtýrýyor ve sorguluyor.

Bu münafýklar zümresi kendilerini, “bedevi bir topluluða medeniyet, sanat, kültür vs getirmiþ efendi” görüyor, “vazgeçilmez insanlar”, trip-lerine giriyorlar ve bu memleketin asýl sahibi olarak kendilerini görüyorlar. Oysa 5000 yýllýk köklü tarihe sahip, 3 kýtada onlarca büyük devlet kurmuþ bir millete “kabile” muamelesi yapýyorlar.

Ancak gün geldi ve artýk devran deðþmeye baþladý. Aslýnda bu süreç belki 40 ile 60 yýllýk bir sürece dayanmaktadýr. Yani bugün arka arkaya çeteler deþifre ediliyorsa bu AKP'nin þu 5 yýllýk ömrüne deðil daha uzun bir zamana yayýlmýþ bir uyanýþýn sonucudur. Ama kader denk noktasýnda bu tür deþifreler bu zamanlara denk gelmiþtir.

Türkiye münafýklýðý müesseseleþtirmiþ bu asalaklardan elbette kurtulacaktýr. Hala hafife alýnmayacak kadar güçlü iseler de eski kudretleri yoktur. Kontrolü önemli oranda kaybetmiþlerdir. Ancak benim korkum tükeniþ psikolojisi ile “benden sonrasý tufan” deyip çýlgýnca iþlere giriþmeleridir. Kaos ve kargaþa çýkarmak için her yolu denemeleridir.

Gerçekten yapýlanlara bakýlýrsa bu adamlar artýk çýldýrdý ve ülkenin ekonomisinin, AB'ye üyeliðinin, dünyaya kapanmanýn onlar için hiç bir öneminin olmadýðýný göstermektedirler. Ama bu yaptýklarý inþaallah ellerindeki son kurþunu ayaklarýna sýkmaktan ibarettir.

aktifhaber.com
Gönderme Tarihi: 28.04.2008 - 20:14
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kemalist-Laik Paşaların PKK ile ilişkilerini Öcalan açıkladı..
Evrensel su an offline Evrensel  
237 Mesaj -
Laik rejimin terorden, kandan, kaostan beslendigini artik herkes anlamaya basladi!

Teroru yaratan rejimin kendisi bana gore!

Rejim halka bir sey veremedigi icin, bir gelecek sunamadigi icin halki oyaliyor, halki biribiriyle kavgaya tutusturuyor.Bu sayede halk sorgulamaktan, hakkini aramaktan, demokrasiye, ozgurluklere, hurriyetine sahip cikmaktan mahrum birakiliyor.

Teror biterse, kaos biterse halk kendine gelecek, daha fazla demokrasi, daha fazla ozgurluk, daha fazla sorumluluk isteyecek sistemden.
Gönderme Tarihi: 28.04.2008 - 10:25
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kemalist-Laik Paşaların PKK ile ilişkilerini Öcalan açıkladı..
Evrensel su an offline Evrensel  
Kemalist-Laik Paşaların PKK ile ilişkilerini Öcalan açıkladı..
237 Mesaj -
ÖCALAN'DAN BOMBA AÇIKLAMA


Öcalan kendisiyle görüþen Paþalarý açýkladý..


Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan avukatlarý ile geçen hafta gerçekleþtirdiði görüþmenin tutanaklarý Firatnews haber ajansýnda yayýnlandý.


Öcalan açýklamalarýnda askerle temasý ilk kez dile getirdi. Emniyet Ýstihbarat Teþkilatý'nýn eski Baþkaný Bülent Orakoðlu'nun yýllardýr dile getirdiði Asker-PKK temasý ilk kez bu açýklamalarla teyit aldý.


Öcalan görüþme tutanaklarýnda ilginç iddialara yer verdi. Öcalan'ýn iddialarý þöyle:


“'93'ten günümüze barýþ çabalarýný sürdürdüðüm biliniyor. '90'larýn baþýnda Turgut Özal'ý çok ciddiye almamýþtým, bir kandýrmaca olabileceðini düþünüyordum. Ancak sonradan Turgut Özal'ýn ciddi yaklaþtýðýný ve önemli bir devlet adamý olduðunu anladým. Daha sonra Erbakan'la mektuplaþmalarýmýz oldu. Özal'da yaptýðým hataya düþmemek için Erbakan'ý ciddiye aldým. Mektuplaþmalarda çözüm talepleri konusunda üzerime düþeni yapacaðýmý belirttim. Turgut Özal'a yeterince tanýmadýðým þansý ayný hataya düþmemek için bu sefer Erbakan'a fazlasýyla tanýdým. Ancak bu süreçte 28 Þubat darbesiyle kesildi. Yine '99-2000 yýllarý arasýnda askeri kanattan Kývrýkoðlu-Aytaç Yalman ekibi benimle görüþmeler gerçekleþtirdiler. Hatta askerin hassasiyetini de dikkate alacaðýmý belirtmiþtim. Ancak baþaramadýlar. Bu sürecin de önü kesilmiþ oldu.”


Ýliþkileri 4 yýl Aytaç Paþa Sürdürdü


Abdullah Öcalan, 16 Þubat 1999 tarihinde Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Öcalan, yakalanmadan önce Suriye'de bulunuyordu. 1999 yýlýnda dönemin 2.Ordu Komutanlýðýný sürdüren, ardýndan da Jandarma Genel Komutanlýðý'na atanan Aytaç Yalman, 1998 yýlýnda Suriye ile yaþanan kriz sonrasý 20 Ekim 1998'de imzalanan Adana mutabakatý gereði, Türkiye Cumhuriyeti adýna Türkiye-Suriye güvenlik iliþkilerini 4 yýl süre ile sürdürmüþtü.

Orakoðlu: Temasý Yakaladýk Devrildik

Emniyet Ýstihbarat Dairesinin 28 Þubat dönemindeki Baþkaný Bülent Orakoðlu, bazý üst düzey paþalarla PKK'nýn temasýný tespit ettiklerini bunun kanýtlarýnýn Emniyet Ýstihbarat Dairesi'nde olduðunu söylüyordu. Orakoðlu, bu temasý daha da ileri boyutlara götürmeye baþladýklarýný ancak 28 Þubat ortamýnda devrildiðini belirtiyor.


"Darbeyi engelleyen Polis" olarak bilinen Orakoðlu, Batý Çalýþma Grubu'nu ortaya çýkarmýþ, darbe hazýrlýklarýný deþifre etmiþti. Bunun sonucunda bir hukuk skandalý çerçevesinde görevinden alýnmýþ ve Mamak Askeri Cezaevine atýlmýþtý. Ancak Orakoðlu tarihe geçen savunmasýyla beraat etmiþti. Orakoðlu o dönemi "Deþifre" isimli kitabýnda anlatmýþtý.


Aktifhaber...


http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=166728
Gönderme Tarihi: 26.04.2008 - 13:19
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Atlas Jet Uçağı Korsanı; Beni İngiliz istihbaratı yetiştirdi
Evrensel su an offline Evrensel  
Atlas Jet Uçağı Korsanı; Beni İngiliz istihbaratı yetiştirdi
237 Mesaj -
HAVA KORSANINDAN MÜTHÝÞ ÝTÝRAFLAR: BENÝ ÝNGÝLÝZ ÝSTÝHBARATI YETÝÞTÝRDÝ


ÞOK HABER !


Ýngilizlerin Müslümanlara karþý kullanacaðý korsan konuþtu. Atlas Jet uçaðýný kaçýran Talikh, Antalya polisine müthiþ itiraflarda bulundu !!!

Talikh, "Beni Ýngiliz istihbaratý yetiþtirdi. Müslümanlar'a karþý kullanacaklardý. Kurtulmamýn tek yolu uçak kaçýrmaktý" dedi.


Atlas Jet uçaðýný Kýbrýs’tan Tahran’a kaçýrmaya kalkýþan hava korsaný El Mugir-Þovalye lakaplý Momena Abdulaziz Gouma Talikh, müthiþ itiraflarda bulundu. 2 bin 97 yýl hapis cezasý istemiyle yargýlanan Talikh, Ýngiliz istihbaratýnca eðitildiðini iddia ederek, “Müslümanlar'a karþý kullanacaklarýný anladým. Kýbrýs’tan çýkmanýn ve kurtulmanýn tek yolu uçak kaçýrmaktý" dedi.

EN ÝNCE AYRINTISINA KADAR ANLATTI

Uçak kaçýrma olayýnýn ardýndan gözaltýna alýndýðý Antalya Emniyet Müdürlüðü'nde verdiði ifadelerde Talikh, bu yolculuðu tüm ayrýntýlarýna kadar anlattý. Filistin uyruklu öðretmen bir baba ve Mýsýr uyruklu bir annenin 8 çocuðundan biri olan 34 yaþýndaki Talikh, Türkiye'deki sorgulamasýnda 5 yýl önce Cidde’de Islah Hareketi isimli bir grubun protesto gösterisine katýlýp tutuklandýðýný, cezaevinde El Kaide ile tanýþýp silah ve bomba eðitimi aldýðýný anlattý. "El Kaide örgütü ile güvenlik görevlileri arasýnda çatýþmalar vardý, endiþelendim" diyen Talikh, örgütten kaçtýðýný, ailesinin isteðiyle Nisan 2006’da kardeþinin okuduðu KKTC’deki Girne Amerikan Üniversitesi’ne girdiðini söyledi.

YALAN MAKÝNESÝ

Kýbrýs’ta önce Rum, ardýndan Ýngiliz ýstihbaratýyla baðlantý kurduðunu anlatan Talikh, þunlarý söyledi: “Ýngilizler, El Kaide adýna faaliyet yürüttüðünü ve örgütten kaçtýðýmý söyledim. Ýfademi alýp yalan makinesinden geçirdiler. Bundan sonra Mýsýr ve Umman’la ilgili bazý istihbarý görevler verdiler. Takip, takipten kurtulma, tanýmadýðýn kiþiyle mülakat yapma, bilgi toplama, haberleþme, þifreli görüþmeler, rapor yazma, buluþacaðýn kiþiyi güvenli olarak araca alma gibi konularda eðittiler. Daha sonra verdikleri görevleri yerine getirseydim, Müslümanlara zarar verecek durum meydana gelebilirdi, tekliflerini kabul etmedim, kýzdýlar."

Talikh, Ýngiliz istihbaratýnýn baskýlarý sürünce, Kýbrýs’tan kolay çýkmak için uçak kaçýrmaya karar verdiðini iddia etti.

OYUN HAMURLU KORSANLAR

KKTC'deki Ercan Havaalaný'ndan Ýstanbul'a giden Atlas Jet'e ait yolcu uçaðý 6 mürettebat ve 136 yolcusuyla birlikte geçtiðimiz aðustos ayýnda kaçýrýlmýþtý. Ýki hava korsaný, uçaðýn Ýran'ýn baþkenti Tahran'a indirilmesini istemiþti ancak yeterli yakýt olmadýðý gerekçesiyle uçak Antalya'ya indirilmiþti. Uçuþ ekibi kokpit camýndan uçaðý terk ederken, yolcularýn büyük kýsmý acil çýkýþ kapýlarýný açarak atlamýþtý. Ýki korsanýn 'bomba' dediði paketten ise oyun hamuru çýkmýþtý.

Talikh ile suç ortaðý kardeþinin arkadaþý Mehmet Raþit Özlü, hakkýnda silahlý terör örgütüne üye olmak, uçak kaçýrma, cebir ve tehdit kullanmak suretiyle silahla hürriyeti tahdit suçlamasýyla; uçaktaki 139 kiþi için ayrý ayrý 15’er yýl hapis istemiyle dava açýldý. Sanýklar önümüzde ay Ýzmir’de hakim karþýsýnda ifade verecek.

BUGÜN

Uçaktan kaçan bir yolcunun amatör kamerasýndan korku dolu anlar kameraya iþte böyle yansýmýþtý.


http://www.samanyoluhaber.com/haber-98791.html
Gönderme Tarihi: 20.04.2008 - 20:10
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Ermeniler Kürtçü, Yahudiler Türkçü kılığına büründü!
Evrensel su an offline Evrensel  
Konu icon    Ermeniler Kürtçü, Yahudiler Türkçü kılığına büründü!
237 Mesaj -
(Kripto) Ermeniler Ermenilere Karþý


Türkiye'de Ermeni cemaatinin 35-50 bin civarýnda olduðu tahmin ediliyor. Bunlar hüviyetlerinde açýkça kimlikleri yazýlý olan, dinlerini ve kimliklerini inkâr etmeyen, Lozan'da tanýmlanan “azýnlýk” statüsünü haiz Ermeniler.



Türkiye'de birde “Müslüman” zarfýnda kripto Ermeniler var. Bunlarýn toplamý geçenlerde tarihçi Halaçoðlu tarafýndan 1 milyon olarak verildi. Ermeni kaynaklarý da benzer rakamlarý veriyor. 1915 olaylarýndan sonra Anadolu'da kalan bu Ermenilerin önemli bir kýsmý, en az yarýsý Türkler veya Kürtler arasýnda samimi Müslümanlar olarak hayatlarýný devam ettiriyorlar. Farkýnda olsalar bile eski kimliklerini kurcalama niyetinde deðiller. Avrupa'dan beslenen bazý dernek ve örgütler bu kesimin eðitimli gençlerine Ermeni kökenlerini hatýrlatma çabasý içinde iseler de; süreç Ermeni kökenli vatandaþlarýmýzýn giderek Anadolu insaný ile kaynaþmasý yönünde iþlemektedir.



Bu 1 milyonluk kesimin içinde önemli bir nüfus da, Ermeni kimliðinin farkýnda ve þuurunda olarak, Türk-Kürt kimlikleri içinde boy göstermektedir. Bu kesim bir taraftan Kürt ve Kürtçü kimliði ile PKK'nýn ve onun siyasi örgütünün en önünde yer alýrken; diðer taraftan ulusalcý-millici, hatta milliyetçi kimliði ile en kafatasçý Türkçüler arasýnda saf tutabilmektedir. Fakat bu kripto Ermenilerin en etkin olduklarý mevzi sivil ve askeri bürokrasidir. Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin içinde yer alan Kripto Ermeniler bürokrasinin kilit noktalarýnda oldukça etkindirler ve son zamanlarda da þahit olduðumuz milli iradeye set oluþturma, demokrasiyi týkama konusunda mahirdirler. Yargý-ordu ve üniversitelerde epeyce kripto Ermeni vardýr. Üniversitelerdekiler yer yer açýða çýkarýlmýþtýr. Ancak ordu ve yargý içindekileri kimse telaffuz etmeye cesaret edememektedir. Son yýllarda kripto Ermeniler ve (bu konuda daha tecrübeli ve becerikli olan) kripto Yahudiler pek çok alanda müþterek hareket etmektedirler. Devlet içinde konuþlanmýþ kripto ecnebiler ulusa raðmen ulusçu, millete raðmen devletçidirler. Devletçi, Atatürkçü, ulusalcý tepkiler veren, devlet içinde konuþlanmýþ bu kripto ecnebilerin, mercek tutulduðunda PKK'da, DHKP-C'de, TÝKKO'da yakýnlarý çýkabilmektedir. Bir kardeþ, kuzen devletin en can alýcý yerinde mevzi tutmuþ iken, öbür kardeþ-kuzen güvenlik güçlerine, Türk ordusuna kurþun sýkabilmektedir. Bunlardan pek çoðunun istihbarat örgütlerimizin ve güvenlik güçlerimizin kayýtlarýnda mevcut olduðunu düþünüyorum.



Ýþte Türkiye'de yaþayan bu iki Ermeni gurup arasýnda ciddi bir mücadele vardýr. Devletin içinde kalarak etkinliðini “kripto” olarak devam ettirmeyi hedefleyen 1. gurup ve gizli kalmýþ Ermenileri tespit ederek güçlü bir Ermeni varlýðý ortaya koymaya çalýþan 2. gurup.



Ermeni Diasporasýnýn da desteklediði 2. gurup açýklýk politikasýný desteklemektedir. Var olduðu iddia edilen "1 milyon Ermeni'nin her geçen gün eridiði, Müslümanlaþtýðý" tezinden hareketle; Ermeni kökenli vatandaþlarý aslýna döndürme, Ermeni nüfusuna kazandýrma çalýþmalarýnýn gerekliliðine inanmaktadýr. Bu maksatla kültürel, antropolojik araþtýrmalar adý altýnda etnik köken çalýþmalarý yapan pek çok STK'yý devreye sokmaktadýr. ABD'li-Avrupalý araþtýrmacý, turist gazeteci vs kimlikleriyle, Ermeni asýllý vatandaþlarýmýzýn yaþadýðý coðrafyalara seyahatler düzenlemekte, buralardaki Ermeni kimliðini diriltmeye, örgütlemeye çalýþmaktadýrlar. Avrupa Birliði fonlarýndan da yararlanarak Anadolu'daki Ermeni eserlerinin restorasyonu için çaba gösterilmektedir. Ermeni kültürünün canlandýrýlmasý konusunda devlet içinde konuþlanmýþ kripto Ermeniler de ciddi destekler saðlamaktadýr. Son iki erovizyonda Türkiyeden Ermenistana çýkan yüksek oylarýn Ermeni varlýðýný ispata yönelik bir atraksiyon olduðunu düþünüyorum.



Diðer gurup açýklýktan yana deðildir, gücün gizlilikte olduðunu düþünmektedir. Bu gurup (Kripto) Ermenilerin Devlet içinde, PKK içinde, ulusalcýlar içinde konuþlanarak, Türk devletini ve toplumunu içeriden daha rahat çökertebileceðine, bölebileceðine inanmaktadýr. Bu gurup açýklýk politikasýyla uzun yýllar çalýþarak edindikleri stratejik konumlarýnýn deþifre olacaðýndan, açýða düþeceklerinden endiþe etmektedirler. Kripto vaziyette kalmanýn daha etkin ve verimli olduðunu, hedeflerine ulaþmak ve Türklerden intikam almak için daha uygun bir yöntem olduðunu düþünmektedirler. Son zamanlarda kripto Yahudilerden de tam destek alýyor olmalarý ümitlerini daha bir artýrmýþtýr.


AB sürecinin baþlamasýyla birlikte bu iki Ermeni gurup arasýnda ciddi bir mücadele baþlamýþtýr. Açýklýktan yana olanlar AB rüzgârýný da arkalarýna alarak, gizli Ermenilerin ortaya çýkarýlmasýndan yana tavýr almaktadýrlar. Diðer gurup ise gizli ve gizemli olmanýn avantajlarýný kullanmaya devam etmeyi istemekte; yýllar süren çabalar sonucu elde ettikleri önemli mevzileri-tecrübeleri riske sokmak isteme-mektedirler.



Açýklýktan yana olan ve daha yerli bir duruþa sahip olan, gizli Ermenilerin varlýðýný dile getiren Hrant Dink'in ulusalcýlar içinde konuþlanmýþ kripto Ermenilerce öldürülebileceðini ihtimalden uzak tutmuyorum.



Açýklýk politikasý izleyen ve Ermeni köklerini ortaya çýkarmaya çalýþan gurubu, devlet içinde konuþlanmýþ guruba göre daha masum ve makul buluyorum. Bu tür çalýþmalarýn diðerine göre ülkeye zararýnýn çok sýnýrlý kalacaðýný düþünüyorum. Anadoluda bir dönem nüfusun yaklaþýk dörtte birini Ermeniler oluþturmuþ. Çok iyi dostluklar kurulmuþ, komþuluklar yapýlmýþ. Batýlýlarýn istismarýna kadar Ermeniler “Milleti Sadýka” olarak en stratejik görevlerde bulunmuþlar ve Türk devletine katký saðlamýþlar. Bu gün hepsi aslýna dönse bile %1'i ancak geçecek Ermeni nüfusun ülkeye problem olacaðýný düþünmüyorum. Tehcire uðramýþ ABD ve Avrupa'daki Ermenilere dahi kucak açsanýz toplamýnýn 5 milyonu bulacaðýný sanmýyorum. Ama kripto Ermeniler yüzyýldýr ne Ermenilere ne Türklere huzur yüzü göstermemiþlerdir.



Van'da rektörlük yapmýþ bir Ermeninin tarihi eser koleksiyonuna, Azerbaycan, Gürcistan üzerinden Ermenistan'a hangi sýklýkta gittiðine bakmak lazým. Yücel Aþkýn, Doðu Perinçek ve Ýstanbul'daki bir üniversitenin rektörünün Doðu Anadolu'da, “Eski (Kemaliye) Uygarlýklarý Araþtýrma Çalýþmalarý”yla hangi uygarlýklarý araþtýrdýðýna, ÇEKÜL Vakfý'nýn hangi kiliseleri restore etme çabasýnda olduðuna bakmak lazým.


Bu memlekette kripto Ermeniler Türk milliyetçiliðinin liderliðini yapacak kadar, Ýsviçre Lozan'a giderek Ermeni tezlerine Türk tarafý adýna kota koyacak kadar, ulusalcý gösterilerde en önde Türk bayraðý sallayacak kadar içimizdedirler.


Sinirlerimizde dolaþacaklarýna býrakalým açýða çýksýnlar….

18 Nisan 2008 Cuma



http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3906
Gönderme Tarihi: 19.04.2008 - 18:01
Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (11): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 924 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66776 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.