ivermektine generique luvox chloroquine ivermectine chloroquine luvox lyrica marvelon maxalt medrol active mefe basan mefenacide mefenamin meladinine mellaril mellerettes melleril mentax mestinon metaglip metfin metoject metrizol micardis hct micardis micardisplus microgynon micronase micronovum microzide minac 50 minipress minocin miranova mobic mobicox moduretic motilium motrin munobal myambutol myconormin myfortic mysoline naltrexin naprolag
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » ilim konusunda en geniş Tefsir'ler..5

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
eness_25 su an offline eness_25  
ilim konusunda en geniş Tefsir'ler..5
13 Mesaj -
yerfe'illahullezine emenu minkum vellezine ütül'ilme derecativ vallahü bima ta'melune habirun.'


Mücâdile 58/11 : «Ýman edenleri Allah yükseltir, ÝLÝM verilenleri ise kat kat dereceleri ile büyültür.





Ýbni Kesir Tefsir'ine göre




«Allah içinizden îmân etmiþ olanlarý ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yaptýklarýnýzdan haberdârdýr.» Sizden biriniz, kardeþi yanýna geldiðinde ona yer açýnca veya kendisine çýkmasý emredildiðinde çýkýnca bunu, kendisi için bir eksiklik olarak kabul etmesin. Bilakis bu, Allah katýnda yücelik ve meziyyettir. Allah Teâlâ bu durumu heba etmez, aksine onu yapanlara dünya ve âhirette mükâfat verir. Çünkü kim Allah için tevazu' gösterirse; Allah onun deðerini yüceltir ve þânýný yaygýnlaþtýrýr. Bunun için


«Allah içinizden îmân etmiþ olanlarý ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin.» buyuruyor. Ve Allah, yaptýklarýnýzdan haberdârdýr.» Buna müstehak olan ve olmayaný iyi bilir, tmâm Ahmed Ýbn Hanbsl der ki: Bize Ebu Kâmil... Ebu Tufeyl Âmir Ýbn Vâile'den nakletti ki; Nâfý' Ýbn Abd'ül-Hâris Us-fân'da Hattâb oðlu Ömer'e rastladý. Ömer onu Mekke'ye âmir olarak göndermiþti. Ömer ona vâdî halkýna kimi halef ta'yîn ettin? dedi. O da; Ýbn Ebzâ'yý halef ta'yîn ettim, dedi. Ömer îbn Ebzâ da kim? deyince o; kölelerinizden bir adam, dedi. Hz. Ömer onlara bir köleyi mi halîfe ta'yîn ettin? dedi.


Nâfi' dedi ki: Ey mü'minlerin emîri, doðrusu o, Allah'ýn kitabýný okuyor, farzlan biliyor ve hüküm veriyor. Bunun üzerine Hz. Ömer þöyle dedi: Ama sizin peygamberiniz (s.a.) þöyle buyurmuþtur : Doðrusu Allah, bu kitab ile bir kavmi yüceltir ve bir baþka kavmi de alçaltýr .Müslim de bu rivayeti birden çok þekilde Zührî kanalýyla Nâfi' den nakleder. Yine birden çok þekilde Hz. Ömer'den benzer rivayet nakledilir. Ben, ilim ve ilim ehlinin faziletine dâir hadîsleri Buhârî Þerhi'-nin ilim kitabýnda uzun uzadýya açýkladým. Hamd ve minnet Allah'a mahsûstur





Fahruddin Er-Râzi, Mefâtihu’l-Gayb,a Tefsir'ine göre




"Allah sizden iman etmiþ olanlarla, kendilerine ilim verilmiþ olanlarýn derecelerini artýrýr" buyurmuþtur. Bu, "Allah, peygamberin emrine uymalarý sebebiyle mü'minlerin ve onlardan özellikle âlim olanlarýn derecelerini artýrýr" demektir. Sonra buradaki derecelerin yükselmesi hususunda iki görüþ vardýr:


a) Pek duyulmadýk bir görüþe göre, bu Resûlüllah'ýn meclisinde yükselme, temayüz etmedir.


b) Meþhur olan görüþe göre ise, bundan murad, mükâfaat dereceleri ve Allah'ýn hoþnutluðunun mertebeleri bakýmýndan yükselmektir.




Ýlmin Fazileti



Bil ki, ilmin faziletini, "aglaAllah) Âdem'e bütün isimleri öðretti" (Bakara. 31)
(Bu ayetin Tefsir'i Detaylý olarak bilginize sunulacak) . Kâdî þöyle demiþtir: "Hiç þüphe yok ki âlimin ilmi, taatinden ötürü normal bir mü'min için söz konusu olmayan bir makam ve mertebeyi gerektirir. Iþt ebundan Ötürü yaptýðý bütün iþlerde âlime uyulur ve âlim olmayana uyulmaz. Çünkü âlim, haram ve þüpheli þeylerden kaçýnma yollarýný, baþkalarýnýn bilemediði, nefsi hesaba çekme yollarýný bilir.

Yine o, ibadette baþkalarýnýn bilemediði, huþu ve tesellül keyfiyetini bilir. Yine o, baþkasýnýn bilemeyeceði tevbe keyfiyetini, vaktini ve niteliklerini bilir. Öte yandan bu kimse, baþkalarýnýn aksine, boynuna düþen, haklara riayet eder. Bu durum, pek çok þeyde böyledir. Fakat, nasýl ki taatlarýndan ötürü onun mükâfaatýnýn derece ve mertebesi yükseliyorsa, ayný þekilde iþlediði günahlarýn ikâb ve cezasý da büyük olur. Çünkü, ilminden ötürü iþlemekten imtina edeceði ve baþkasýna göre küçük olan pek çok günah, onun için büyük günah sayýlýr.



Savfetü't Tefasir Tefsir'ine göre




Bilin ki Allah, kendisinin ve Peygamberinin emirlerine sarýlmalarýndan dolayý mü'mirileri, Özellikle inanan âlimleri en yüce mertebelere yükseltir ve onlara cennette en yüksek dereceleri verir. Ýbn Mes'ûd þöyle der: Yüce Allah bu âyette alimleri övdü. Ey insanlar! Bu âyeti iyice anlayýn. Bu âyet sizi ilme teþvik etmelidir.


Çünkü Yüce Allah diyor ki: Allah âlim mü'mini, âlim olmayan mü'minden kat kat üstün kýlar. Kurtubî de þöyle der: Yüce Allah bu âyette, Allah katýnda üstünlüðün, meclislere önce gelip baþa oturmakla deðil, ilim ve iman ile olduðunu açýkladý.


Hadiste þöyle buyrulmuþtur: "Alimin âbide üstünlüðü, dolunay gecesindeki ayýn, diðer yýldýzlara üstünlüðü gibidir"
(Kurtubi 17/300) Yine Rasulullah (s.a.v.)'tan þöyle rivayet edilmiþtir:


Kýyamet günü üç zümre þefaat edebilecektir Peygamberler, âlimler, sonra þehitler
.(kurtubi 17/300) Bu ne büyük bir rütbedir ki, bu rütbe, peygamberlik ile þehitlik rütbeleri arasýnda yer aldýðý Allah'ýn Rasulü'nün þahitliðiyle bildirilmektedir. Yüce Allah lütuf ve sevaba müstehak olan ile olmayaný bilendir.



Tefsir'ül Münir'e göre



Allah Tealâ iman edenlerinizi" dünyada onlara yardým ederek, güzel ün nasip ederek, ahirette de cennetine koyarak "derecelerini yükseltsin." Özellikle "kendilerine ilim verilenlerin" ilimle ameli birleþtirenlerin mevkilerini, saygýnlýklarýný ve "derecelerini yükseltsin." Çünkü ilim zaten derecesi yüksek olmakla beraber sahibinin daha da yücelmesi için amel etmeyi gerektirir.


Hadiste þöyle buyurulur: "Alimin abide (çok ibadet edene) üstünlüðü, ondördünde ayýn diðer yýldýzlara üstünlüðü gibidir. Allah Tealâ yaptýklarýnýzýn hepsinden haberdardýr." "Allah yaptýklarýnýzýn hepsinden haberdardýr." cümlesi, emrine uymayanlara yönelik bir tehdittir.



Allah iman edenlerinizi ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah yaptýklarýnýzýn hepsinden haberdardýr." .Yani Allah Tealâ ahirette nasiplerini bolca vermek suretiyle dünyada ve ahirette ma¬kamlarýný yüceltir. Yine dünyada saygý ahirette sevap ihsan etmek suretiy¬le yüksek dereceler vererek, bilhassa alimlerin makamlarýný yüceltir.


Kim ilimle imaný birleþtirirse imanýndan dolayý derecesini yükselttiði gibi ayrý¬ca ilminden dolayý da makamýný yüceltir. Meclislerde saygý görmesi de bunlardan biridir. Allah Teâla buna lâyýk olaný da olmayaný da bilir, bütün kullarýnýn niyet ve hallerine muttalidir. Hayýr olsun þer olsun bütün amellerinin karþýlýðýný verecektir.


Ahmed b. Hanbel ve Müslim'in Ebuttufeyl Amir b. Vasile'den naklettiklerine göre Nafi b. Abdulharis Usfan'da Hz. Ömer ile karþýlaþtý. Hz. Ömer onu Mekke'ye yönetici tayin etmiþti. Hz. Ömer ona: "Vadi (Mekke) ehlinin baþýna kimi býraktýn." dedi. O da "Azadlý kölelerimden Ýbni Ebza'yý býraktým." dedi. Hz. Ömer "Onlarýn baþýna bir köleyi mi býraktýn?" dedi. Nafi: "Ey müminlerin emiri! O Allah'ýn kitabýný okur, farzlarý bilir, kadýlýk yapar." dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer "Peygamberiniz þöyle demiþti: Allah bu kitap sebebiyle bir kýsým insanlarý yükseltir diðer bir kýsmýný alçaltýr." dedi





Ayetlerden Çýkan Hüküm Ve Hikmetler:




Rabbimiz dünyada saygý, ahirette sevap vermek suretiyle müminlerin ve alimlerin derecelerini yükseltir. Mümini mümin olmayana, alimi alim olmayana göre yüceltir. Ýbni Mesud "Allah bu ayette alimleri övmüþtür." demiþtir.


Ayný þekilde "Kendilerine ilim verilenler..." ayeti de Allah katýnda yüksekliðin, meclislerin baþýnda oturmakla deðil ilim ve imanla olduðuna delâlet etmektedir. Buna göre Allah mümini önce imanýyla sonra ilmi ile yüceltir.


Alimlerin faziletine dair pek çok hadis-i þerif bulunmaktadýr, bazýlarý þunlardýr:


Ebu Nuaym Muaz'dan þöyle rivayet etmiþtir: "Alimin abide nispetle fazileti, dolunayýn diðer yýldýzlara üstünlüðü gibidir."


Ýbni Mace'nin Hz. Osman'dan rivayet ettiði hasen hadiste þöyle buyurulmuþtur: "Kýyamet günü üç kiþi þefaat eder: Önce peygamberler, sonra alimler, sonra þehitler." Rasulullah'ýn (s.a.) bu hadisi, alimlerin mertebesinin peygamberlik mertebesinden hemen sonra geldiðine delâlet etmektedir.



Ýbni Abbas'dan þöyle rivayet edilmiþtir: "Süleyman'dan (a.s.) ilim, mal ve saltanattan birini tercih etmesi istenmiþ, o ilmi tercih etmiþ, Allah da ilimle beraber mal ve saltanatý da vermiþtir



El Veciz ve Ahkam Tefsir'ine göre



"Allah sizden iman edenleri yükseltir" Rasule itaat etmekle. "Ýlim verilenleri derecelerle yükseltir" Cennette


Allahu taala âyete, «Ey müminler» hitabýyla baþlayarak müminlere vermiþ olduðu yeri ve deðeri göstermektedir. Bu hitabýn hemen arkasýndan da ulemayý zikrederek ulemanýn yer ve ehemmiyetini göstermektedir. Zira «Ey Ýman edenler» hitabý zatan ulemayý da Ýçine almaktadýr. Ulemanýn tekrar zikredilmesiyle ilmiyle amil olan ilim ehlinin yeri¬nin yüceliðine iþaret edilmektedir.


Kur'an-ý kerim, alimlerin Allah (cc) katýnda yüce bir yerleri olduðunu beyan etmiþtir. Alimlere þeref ve iftihar bakýmýndan ' Kur'anda varid olan âyetler kafidir.
Alimler hakkýnda Resulullah (sav) da, «Ýslâmý canlandýrmak Ýçin Ýlim arayan, okuyan ve okutanlarla peygamberler arasýnda tek bir derece vardýr.buyurmuþtur..(Darimi. Ömer bin Kesir Anil-Hasan'dan rivayet etmiþtir.)





Kurtubi Tefsir'ine göre




Ýman ve Ýlmin Fazileti:


"Allah sizden iman edenleri ve kendilerine Ýlim verilenleri dereceler ile yükseltsin."

Âhiretteki mükâfat ve sevab, dünyadaki þeref ve üstünlük1 itibariyle "yükseltsin" demektir. Yüce Allah mümini mümin olmayana göre, alimi de alim olmayana göre yükseltir. îbn Mesýýd dedi ki: Yüce Allah bu âyet-i kerimede ilim adamlarýný övmektedir. Kendilerine ilim verilenleri iman edip, ilim verilmeyen kimselerin üzerine "dereceler ile" yükseltecektir, demektir. Bu da emrolunduklarýný yerine getirdikleri takdirde dinlerinde onlarý derecelerle yükseltecek anlamýndadýr


Bu âyet-i kerimede AlÝah nezdinde yüksekliðin, ilim ve iman ile olduðunu, meclîslerin ön taraflarýna erkence gidip oturmakla olmadýðýný açýklamaktadýr


Yahya b, Yahya, Malik´ten þöyÝe dediðini rivayet eder: "Allah sizden iman edenleri" ashab-ý kiramý "ve kendilerine Ýlim verilenleri dereceler ile yükseltsin." Allah ilim sahibini ve hakký isteyeni yükseltir.
Yüce Allah´a hamdolsun. Peygamber (sav)´dan da þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir; "Aiim ile abid arasýnda yüz derece vardýr. Her iki derece arasýndaki mesafe hýzlý koþan, zayýf, asil adarýn koþusu ile yetmiþ yýllýk bir mesafedir.
[Deylemî, Firdevs, III)


Yine Peygamber (sav)´dan þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir; "Âlimin âbi¬de olan üstünlüðü ondördündeki ayýn diðer yýldýzlara üstünlüðü gibidir." [DarÝmi, I, 110; Ýbn Mâce, 1, KÝ]

Yine Peygamber (sav) þöyle buyurmuþtur: "Kýyamet gününde üç tür insan þefaat edecektir. Peygamberler, sonra alimler, sonra þehidler." [Ýbn. Mâce, II, 1443]


Rasûlullah (sav)´ýn tanýklýðý ile peygamberlik ile þchadet arasýnda orta bir yerde bulunan bir mevki ne kadar da büyüktür.!


Ýbn Abbas´tan þöyle dediði rivayet edilmiþtir: Süleyman Ca.s) ilim, mal ve hükümdarlýktan birisini seçmekte muhayyer býrakýldý. O da ilmi seçince ona onunla birlikte hem mal, hem de hükümdarlýk verildi.




TEFHÝMU'L KUR'AN Mevdudi tefsir'ine göre...


Yani, Hz. Peygamber'in (s.a.) meclisinde, O'ndan uzak bir yerde oturmakla kýymet derecenizin düþtüðünü sanmayýn ve size "kalkýn artýk, sohbet sona erdi" denildiðinde, bunu kendinize bir hakaret kabul etmeyin.


Çünkü gerçek ölçü iman ve ilimdir. Ýþte sizlerin dereceleri ona göre belirlenecek, Hz. Peygamber'e (s.a.) yakýn ya da uzak oturmakla deðil. Hz. Peygamber'in (s.a.) yanýnda oturmakla hiç kimsenin mertebesi yükselmez.(Yani ilim li bir insana kýyasla aþaðýda netleþiyor.) Mertebenin yükselmesi, iman ve ilim nimetine sahip olan kimseler içindir. Ayrýca bilinmelidir ki, Hz. Peygamber'in (s.a.) yanýnda oturan bir kimse O'na eziyet verebilir, bu da cehalettir.


Allah indinde, Hz. Peygamber'in (s.a.) sohbetinden iman ve ilim kazanan ve bir mümine gerekli ahlâkî kurallarý öðreten kimsenin mertebesi, Hz. Peygamber'in (s.a.) yanýnda boþ oturan kimsenin mertebesinden yücedir.



Elmalýlý Tefsir'ine göre


Allah içinizden iman edenleri, yani hakikaten imanlý olan ve bu emirlere de temiz yürekle iman eden müminleri yükseltsin. Ýman ile emre boyun eðmelerinin mükafatý olarak dünyada baþarý ve güzel ünvan, ahirette cennet köþklerinde makam ile üstünlük versin. Kendilerine ilim verilmiþ olan zatlarý da derecelerle yükseltsin bilhassa ilim ile uðraþýp gereðince amel eden âlimleri de derecelerle daha yüksek makamlara geçirsin


Bu âyet, ilmin fazileti ve âlimlerin üstünlüðü hakkýndaki açýk delillerdendir. Bu konuda birçok hadis de vardýr. Kýsaca ifade etmek gerekirse denilebilir ki, imam-ý Azam Ebu Hanife'nin Müsned'inde Ýbnü Mesud'dan naklettiði þu hadis, bu hussutaki hadislerin en mühimlerindendir.
Peygamber buyurmuþtur ki: "Allah Teâlâ kýyamet günü âlimleri toplayýp da buyuracak ki: 'Ben size sýrf hayýr istediðim cihetle hikmetimi kalplerinize koydum. Haydi cennete girin. Çünkü sizden ortaya çýkacak kusurlara karþý sizi affettim." Tirmizi, Ebu Davûd ve Dârimî þu hadisi merfu olarak Ebu'd-Derdâ'dan rivayet etmiþlerdir..





Celal Yýldýrým Tefsir'i




Ýmân Eden Bahtiyarlar Ve Ýlim Sahipleri


Kalkýn denilince de kalkýverin ki Allah sizden dosdoðru imân edenlerle kendileri¬ne ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptýklarýnýzdan haber¬lidir.»


Cenâb-ý Hakk'ýn övdüðü ve derecelerini yükselttiði iki sýnýf insan söz konusudur:


a) Dosdoðru imân edenler,


b) Kendilerine ilim verilenler.


Þüphesiz Cenâb-ý Hakk'ýn yalnýz bu iki sýnýfýn deðil, daha birçok sýnýflarýn da derecelerini yükseltir. Ancak gerek gizli toplantý ve fýsýldaþmalarda, gerekse toplantý yerlerine girip çýkmada ve yer almada imân ile ilmin rolü çok büyüktür. Zira imân, Allah korkusunu ve murakabasýný durmadan hatýrlatýr; ilim de faydalý düþünmeyi ve müslümanlardan yana yararlý karar almayý ilham eder. Yeter ki bu iki paha biçilmez nîmet kiþinin kalbinde ve dimaðýnda birleþip bütünleþsin.


Böylece ilgili âyetle, sosyal iliþkilerin düzeninde, hayatýn dengesinin Ýmân ve ilimle gerçekleþebileceðine iþaret edilmekte ve mü'minlerin dikkati bu iki ana faktöre çekilerek saðlam ölçü verilmektedir.


Bilerek, anlayarak, öðrenerek, kýsacasý ilme ve irfana sarýlarak kendini saðlam imân çizgisine getirip günlük hayatýný sâlih amellerle süsleyen bahtiyar mü'minlerin dünyada da, âhirette de derecelerini Cenâb-ý Hak yükseltir. Dünyadaki dereceleri, nezih bir ömür yaþayýp çevrelerine huzur ve güven havasý estirmeleri ve güzel örnek olmalarýdýr. Öyle ki bu düzeyde olan mü'minin yüzünü gören bir kiþi Allah'ý hatýrlar da kendini toparlayýp onun tertemiz hayatýna gýpta eder. Âhiretteki dereceleri ise, Cennet'in yüksek makamlarý, ilâhî rýza ve iltifattýr.


Ýlmi imân ve ahlâkla birleþtirip sâlih amellerle zinetlendirerek insanlýðýn hizmetine sunan âlimler ülkenin temel taþlarý, kültürün öncüsü, huzur ve güveni saðlamanýn kaynaðýdýr. Onlara verilecek uhrevî mükafatýn bir baþka derecesi ise, peygamberler, sýddikler ve þehîdlerle beraber olmaktýr.


Âyetin sonunda «Allah yaptýklarýnýzdan haberlidir» buyurularak, imân ile ilmin bütünlük içinde ilâhî rýza doðrultusunda deðerlendirilip deðerlendirilmediðinden Cenâb-ý Hakk'ýn haberdar bulunduðuna ve ona göre karþýlýk vereceðine, kiþinin niyetine göre onun imân, ilim ve ameline deðer biçeceðine iþaret vardýr.




Et Tefsir'ül hadis ve Beðavi Tefsir alýntýsý



Ayet'i Kerime'de moral verme, gönüllere su serpme amaçlý ifadenin verdiði mesajýn yaný sýra, ilim adamlarýnýn, vakar sahiplerinin önemine yönelik bir iþaret de algýlamak mümkündür. Dolayýsýyla bu sýnýfýn öncelikliliðine iþaret ediliyor. Bundan ayrýca þu evrensel mesajý da çýkarabiliriz: Yüksek bir deðere ermek; dýþ görünüme, meclislerde ve toplantýlarda kendini ön plana çýkarmaya baðlý deðildir. Güzel ahlak, edepli davranma, akýl ve ilim bunun tek koþuludur.


Müfessirler, ayette "ilim verilenler" ifadesinin geçmesinden dolayý, ilim adamlarýnýn üstünlükleri hususu üzerinde de durmuþ, konuya iliþkin olarak çeþitli hadisler rivayet et¬miþlerdir. Bunlardan biri Ebu Derda'dan rivayet edilen þu hadistir:


"Rasulullah'ýn (s) þöyle buyurduðunu duydum: Bir kiþi ilim elde etmek üzere bir yol tutarsa, yüce Allah onu cennete giden yollardan birine iletir. Melekler kanatlarýný, ilim talep edenden duyduklarý memnunluktan dolayý indirirler. Gökler, yer ve hatta suyun içindeki balýk onun için dua eder. Alimin abide üstünlüðü, ondördüncü günündeki dolunayýn, diðer yýldýzlara olan üstünlüðü gibidir. Alimler Peygamber'in varisleridir. Onlardan dinar ve dirhem miras almadýlar. Ýlim miras aldýlar. Kime ilim verilmiþse, büyük bir nasip verilmiþtir."
(Tirmizi Ebu Davud..Bkz. et-Tac, c. 1, s. 54-55..Beðavi Tefsir'i)



Abdullah b. Ömer'den þöyle rivayet edilir: "Bir gün Rasulullah, mescidinde oluþan iki ayn halkýnýn yanýndan geçti. Birinci halkayý oluþturan insanlar, Allah'a dua ediyor, O'n-dan bir þeyler istiyorlardý. Diðerleri ise ilimde derinleþiyor, fýkhedip baþkalarýna öðretiyorlardý. Rasulullah: Her iki halkada hayýr üzeredir; ancak biri diðerinden daha üstündür. Þunlar Allah'a dua ediyorlar, O'na yakanyor, bir þeyler istiyorlar. Allah dilerse, onlara verir, dilemezse vermez. Ama bunlar fýkýh öðreniyor ve bilmeyenlere öðretiyorlar. Dolayýsýyla bunlar onlardan üstündür. Ben bir öðretici olarak gönderildim" buyurdu..
(Beðavi Tefsiri)



Üstad Said Nursi'den Ýlim beyan'ý



Cenâb-ý Hakk'ýn ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sýfât ve esmâsý; muhit, (Ýhata eden. Etrafýný kuþatan, çeviren) hududsuz, þeriksiz olduðu için onlara hükmedilmez ve ne olduklarý bilinmez ve hissolunmaz. Öyle ise hakikî nihayet ve hadleri olmadýðýndan, farazî ve vehmî (Olmadýðý halde var zannederek) bir haddi çizmek lâzým geliyor. Onu da enaniyet (benlik) yapar.


Kendinde bir rubûbiyyet-i mevhume
, (Cenab-ý Hakk'ýn her zaman her yerde her mahluka, muhtaç olduðu þeyleri vermesi) bir mâlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur. (Tasarlamak., Düþünce) eder; bir had çizer. Onun ile mûhit (Ýhata eden. Etrafýný kuþatan, çeviren) sýfatlara bir hadd-i mevhum vaz'eder. «Buraya kadar benim, ondan sonra onundur» diye bir taksimat yapar. Kendindeki ölçücükler ile, onlarýn mahiyetini yavaþ yavaþ anlar. Meselâ: Daire-i mülkünde mevhum rubûbiyyetiyle, daire-i mümkinatta (Kâinat. Ýmkân âlemi) Hâlýkýnýn rubûbiyyetini anlar ve zâhir mâlikiyyetiyle, (Malik ve sahib olma.)
(Orjinal Sayfa:569)


Hâlýkýnýn hakikî mâlikiyetini fehmeder(Ulular büyültür)ve «Bu hâneye mâlik (Eve sahip olmak) olduðum gibi, Hâlýk da þu kâinatýn mâlikidir.» der ve cüz'î ilmiyle onun ilmini fehmeder ve kesbî
(Çalýþmakla kazanýlan) san'atçýðýyla o Sâni'-i Zülcelâl'in (Görülen iþ.) ibdâ-i san'atýný anlar. Meselâ: «Ben þu evi nasýl yaptým ve tanzim ettim. Öyle de þu dünya hânesini birisi yapmýþ ve tanzim etmiþ» der.




Muhammed gazali konulu Tefsir'e göre



Ýslâm, insanlarý iman ve ilme uygun bir konuma getirir. Namaz saflarýnda Resû þöyle der: Akýl ve idrak sahipleri beni takip ediniz. Genel meclislerde Yüce Allah þöy le buyurur:


"Allah, sizden inananlarý ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. (Mücâdele: 11)


Müslümanlar peygamberlerini çok fazla seviyorlar. Neden sevmesinler. O, onla rý karanlýklardan aydýnlýða çýkarmýþ, onlara kendilerini yarataný ve rýzýk vereni öðret miþ, onlarý gündüzün ve geceleyin Allah'ý överek ve O'nun önünde saf baðlatmýþýn Hem sonra onun seçkin þahsiyeti, sevgi ve saygýya lâyýktýr. Onun beþerî olgunluðu haddinden fazla sevgiyi hak etmiþtir. Ancak Resûl'ün etrafýnda bulunma ve onunl birlikte oturma isteði, din ve dünya iþlerinin düzelmesi ve Resûl'ün kendine ve aile sine vakit ayýrabilmesi için mutlaka düzenlenmelidir
Gönderen: 11.02.2007 - 07:06
Bu Mesaji Bildir   eness_25 üyenin diger mesajlarini ara eness_25 üyenin Profiline bak eness_25 üyeye özel mesaj gönder eness_25 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 762 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58203 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.