generique stromectol ivermektin dexamethasone lopinavir ritonavir dexamethasone 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » NAMAZIN ZİKİRDEN FARKLILIKLARI

önceki konu   diğer konu
14 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
tarikay72 su an offline tarikay72  
Konu icon    NAMAZIN ZİKİRDEN FARKLILIKLARI
19 Mesaj -
Dinin direði olan namaz konusunda pek çok âyet-i kerîme'de açýklama mevcuttur. Namazýn kýlýnmasý emredilmektedir. Çünkü, namaz Allah'a yaklaþtýrýcý bir vasýtadýr.

ALAK-19: Vescüd vakterib.
Secde et Rabbine yaklaþ.

Mü'min olan kiþinin kýldýðý her namaz salih amellerden biri olmasý ve Allahû TeaIâ'nýn huzurunda vazife yapýlmasý dolayýsýyla hem nefsin tezkiyesini saðlayacak, hem de her namazla alýnan dereceler itibariyle Kul'u Rabbi'ne yaklaþtýracaktýr. Namaz da bir zikirdir. Namazda zikrin aðýrlýðýna iþaret edilmektedir. Namazýn gayesi Allah'ý zikretmektir. Ancak zikirle kýlýnan bir namaz, zikir oranýnda huþû ile kýlýnmýþ olur.

TAHA-14: Ýnnenî enallâhü lâ ilâhe illâ ene fa'büdni, ve ekýmissalâte lizikri.
Þüphesiz Ben Allah'ým, Ben'den baþka bir ilâh yoktur, Bana kulluk et, Beni zikretmek için namaz kýl.

Görülüyor ki, asýl olan Allah'ý zikir etmektir.
Namaz burada Allah'ý zikretmenin bir vasýtasýdýr. Namaz gibi diðer bütün ibadetler zikir bakýmýndan vasýta emir hükmündedirler.
Bütün peygamberlerin namaz kýldýklarýna dair Kur'ân-ý Kerîm'imizde açýk deliller vardýr. Her peygamber ve O'na tâbî olanlar namaz kýlmýþlardýr ve zikir yapmýþlardýr.
19/ MERYEM-31: Ve ce'aleniy mübâreken eyne mâ küntü, ve evsâniy bissalâti vezzekâti mâ dümtü hayyâ.
Ve beni mübârek kýldý, yaþadýðým müddetçe namaz kýlmamý, zekât vermemi emretti.
YUNUS-87: Ve evhaynâ ilâ Musâ ve ehihi en tebevveâlikavmikümâ bimisra büyüten vec'alü büyüteküm kýbleten ve ekimüssalâh, ve beþþirilmü'mîn.
Musa ve kardeþine Mýsýr'da milletinize evler hazýrýlayýn. Evlerinizi namazgâh edinin, namaz kýlýn diye vahyettik, inananlara müjdele.

Görülüyor ki namaz ibadeti bütün peygamberlere farz emir olarak verilmiþtir. Rabbimiz bu farz emrin Allah'ý zikretmek için yerine getirilmesini emrediyor. Çünkü zikir, rýzanýn kazanýlmasý için asýl unsurdur. Bilindiði gibi, Rad Sûresi'nin 28. âyet-i kerîmesinde Rabbimiz buyuruyor.

13/ RAD-28: Elleziyne âmenû ve tatmainnü kulûbühüm bizikrillâh elâ bizikrillâhi tatmainnülkulûb.
Onlar âmenüdurlar ve kalpleri Allah'ý zikretmekle mutmain olmuþtur. Bilin ki, kalpler ancak Allah'ý zikretmekle mutmain olur.

Mutmain olan bir kalp Allah'dan razý olacaktýr. Allah'dan razý olunca, Allah da o kiþiden razý olacaktýr. Hz. Ýsmail'in de muradý, herkesin Allah'ýn rýzasýna kavuþmasý idi.

MERYEM-55 : Ve kâne ye'müru ehlehü bissalâti vezzekâti, ve kâne inde Rabbihi merdýyyâ.
Hz. Ýsmail çevresinde bulunanlara namaz kýlmalarýný ve zekât vermelerini emrederdi. Rabbinin rýzasýna kavuþmuþ biriydi.

Allahû Zülcelâl Hz. Peygamber Efendimize þöyle buyuruyor;

TAHA- 132: Ve'mür ehleke bissalâti vestabi aleyhâ, lâ nes-elüke rizkâa, nahnü nerzüguke, velâgibetü littekvâ.
Ehline namaz kýlmalarýný emret, kendin de onda devamlý ol. Biz senden rýzýk istemiyoruz, sana rýzýk veren Biziz, sonuç (akibet) takva sahiplerinindir.

Namaz da bir zikir olduðu halde, Allahû Tealâ Hz.'nin zikirden muradý farklýdýr. Zikir, herþeyden önce "Allah" isminin tekrarýdýr. Ve herþeyden kesilerek tekrarýdýr. Yani "Allah" kelimesi iç dünyamýzdaki sesle tekrar edilirken, düþünce sistemimiz herþeyden kesilecek ve sadece Allah üzerinde konsantre olacaktýr. Sadece Allah'ý düþünecegiz. Kalbimiz yalnýz Allah'a açýk olacak.
Görülüyor ki, namaz, Rabbimizin Müzemmil Sûresinde iþaret ettigi Allah'ýn ismi ile zikret dediði zikirden ayrýdýr.

73/ MÜZEMMÝL-8: Vezkürisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylâ
Rabbinin (Allah'ýn) ismiyle zikret ve herþeyden kesilerek O'na (Allah'a) dön (ulaþ, vasýl ol).

Bunlarýn ayrý þeyler olduðunu aþaðýdaki Âyet-i Kerîmeler kesin olarak açýklamaktadýr. Aþaðýdaki âyet-i kerîmelerde zikirden ve namazdan ayrý hüviyette iki faktör olarak bahsedilmektedir.

ALA-15: Ve zekerasme Rabbihi fesellâ .
Rabbinin ismini zikir edip namaz kýlan.
4/ NÝSA-103: Feizâ kadaytümüssalâte fezkürullahe kýyâmen ve ku'ûden ve alâ cünûbiküm, feizatýne'nentüm feakiymüssalâh, innessalâte kânet alelmü'miniyne kitâben mevkuûtâ.
Namaz kýldýktan sonra, otururken de ayaktayken de, yanüstü yatarken de hep Allah'ý zikredin. Emniyete kavuþunca namazý erkânýyla kýlýn. Muhakkak ki namaz mü'minlerin üzerine vakitleri belirlenmiþ bir farz olmuþtur.

Bu âyet-i kerîmede namaz ve zikrin birbirinden farklý olduklarý aþikârdýr.
Görülüyor ki, zikir, otururken ayakta iken ve yatarken daima yapmamýz gereken bir ibadet çeþididir. Ýnsan için bu üç halin dýþýnda, dördüncü bir hal yoktur. Ýnsan ya oturur, ya ayaktadýr, ya da yatar. Baþka bir hal yoktur. Öyleyse zikir devamlý bir vetiredir. Ýnsaný mutmain kýlan bir özelliðe sahiptir. Oysa ki, namaz devamlý deðildir. Sadece belirli vakitlerde kýlýnýr. Demek ki, zikir kelimesi esas anlamýnda kullanýldýðý zaman namazdan farklýdýr.
Ýþte bu âyet-i kerîmede mutmain olmanýn en önemli vasýtasý zikir olarak belirtildiði gibi, namazýn, zikir gibi zamanýn bütününe deðil belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduðu da açýktýr.
Kur'ân-ý Kerîm tilâveti ve namaz, Kur'ân-ý Kerîm'imizde zikir olarak kabul edildiði halde, Allah'ýn zikirden muradýnýn, bu ikisinden farklý birþey olduðu aþaðýdaki âyet-i kerîmede ifade buyurulmaktadýr. Bu asýl zikirdir ve yukarýda izah edilmiþtir. Ve bütün ibadetlerden üstündür.

29/ ANKEBUT-45: Ütlü mâ ûhýye ileyke minelkitâbi ve ekýmýssalât, innessalâte tenhâ anilfahþâi velmünker, ve lezikrullahi ekber, vallahü ya'lemü mâ tasne'ûn.
Sana kitaptan vahyedileni oku, namazý kýl çünkü namaz kötülükten ve fuhþiyattan meneder ama Allah'ýn zikri en büyüktür. Ve Allah yaptýðýnýz þeyleri bilir.
Gönderen: 03.07.2005 - 02:41
Bu Mesaji Bildir   tarikay72 üyenin diger mesajlarini ara tarikay72 üyenin Profiline bak tarikay72 üyeye özel mesaj gönder tarikay72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SaHRaNuR su an offline SaHRaNuR  
Konu icon   
8 Mesaj
Allah razi olsun bilgilendirmek amaciyla paylastigin icin..

Selam ve Dua ile..
Gönderen: 03.07.2005 - 03:13
Bu Mesaji Bildir   SaHRaNuR üyenin diger mesajlarini ara SaHRaNuR üyenin Profiline bak SaHRaNuR üyeye özel mesaj gönder SaHRaNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
..
163 Mesaj -
TEBLÝÐ
BÝSMÝLLAHÝRRAHMANÝRRAHÝM
Dünyada ve Türkiye''de Ýslâm yaþanmýyor.
Bugün bütün dünyadaki Ýslâm ülkelerinde ve Türkiye''de Ýslâm yaþanmýyor.
Þeriat kaideleri ile yaþamak Ýslâmý yaþamak deðildir. Çünkü þeriat eksiktir. Çünkü Kur''ân-ý Kerim''deki, insaný cennet mutluluðuna ve dünya mutluluðuna ulaþtýran farzlar bugün uygulanmakta olan þeriatýn muhtevasýnda yoktur. Bu sebeple þeriat uygulanan hiçbir Ýslâm ülkesinde Ýslâm yaþanmamaktadýr.
"Biz Ýslâmýn 5 þartýný yerine getiriyoruz, öyleyse Ýslâmý yaþýyoruz" diyenler Ýslâmý yaþamýyorlar.
Türkiye''de "þeriat geri gelirse Ýslâmý ancak o zaman yaþarýz" diyenler ise bugün yaþamadýklarý gibi o zaman da Ýslâmý yaþayamazlar.
Çünkü...
Çünkü Ýslâm 14 asýr evvel yaþandý. Peygamber Efendimiz SAV ve sahabe, sadece onlar...
Ýslâm deyince, Kur'ân-ý Kerîm'deki Ýslâm anlaþýlýyorsa, bu Ýslâmý Sahabe yaþadý bir bütün olarak.
Çünkü onlar Kur'ân-ý Kerîm'in bütününe iman ettiler ve Kur'ân-ý Kerîm'in bütününü hayatlarýna takbik ettiler, onu bütün safhalarýyla yaþadýlar...
"Ha entüm ülâi tuhibbünehüm ve lâ yuhibbuneküm ve tü'minûne bilkitâbi küllih." Al-i Ýmran-119
Onlar size muhabbet duymazken (sizi sevmezken, size buðzederken) siz onlara muhabbet beslersiniz. Çünkü siz kitabýn bütününe iman edersiniz...
Peki bugün bütün dünya müslümanlarý kitabýn bütününe tabi oluyor mu, olmuyor mu?
Olmuyor. Hem de bütün hayatî konulardaki Kur'ân-ý Kerîm emirleri uygulanmýyor. Kur'ân-ý Kerîm'de bütün emirler var. Ama hayatî önem taþýyan emirler, sahabeyi Ýslâm yapan emirler, onlar tatbik edilmezse, insanýn Ýslâm olmasý mümkün olmayan emirler, tatbik edilmiyor...
Yok edilmiþ, bütün dünya müslümanlarýnýn hayatlarýndan koparýlmýþ...
O emirlerki insanlarý mutlaka cennet ve dünya saadetine sadece onlar ulaþtýrabilir.
Bir ihanetle karþý karþýyayýz! 14 Asýrda safha, safha tamamlanan bir ihanetin son safhasýndayýz.
Kimse de vaziyetin vahametinin farkýnda deðil...
ÝSLÂMDAN NELER KOPMUÞTUR?
Diyanet Teþkilatýnýn üst düzeyini Teþkil edenler, Türkiye'de 14 asýr evvel yaþanan Ýslâmýn yaþanmasýna bilmeden engel oluyorsunuz.
Ýslâmýn yaþanmasý deyince þeriatý kasdetmiyorum. Bugün þeriatýn tatbik edildiði ülkelerde de Ýslâm yaþanmýyor. Kur'ân' daki Ýslâm yaþanmýyor. Sahabeyi mutluluða ulaþtýran ve "Asrý Saadet" olarak zamana damgasýný vuran, 14 asýr evvelki Ýslâm yaþanmýyor.
Neden yaþanmadýðýný farketseydiniz, ayni saflarda olurduk.
Ýddia ediyoruzki,
Ýslâmdan Sahabeyi, sahabe yapan büyük parçalar kopmuþtur ve sizler bu kopan parçalardan haberdar deðilsiniz.
Neler kopmuþtur Ýslâmdan:

1- KUR'ÂN KAVRAMLARI ÝSLÂMDAN KOPMUÞTUR
Kavramlar Kur'ân-ý Kerîm'deki asýl anlamlarý yok edilerek hiç bir hedefe ulaþmayan yuvarlak lâflara dönüþtürülmek suretiyle Ýslâmdan KAVRAMLAR koparýlmýþtýr.
1- Mü'min olma
2- Hidayet - Dalalet
3- Sýrat-ý Mustakýym
4- Takva sahibi olmak
5- Teslim
6- Zikir ve ehlizikir
7- Zühd
8- Ýhlas
9- Ulul elbab
10- Tezkiye
11- Tasfiye
12- Resul
13- Mürþid
14- Amilüssalihat
15- Birr
16- Abd ve Abid
17- Ýrfan
18- Hikmet
19- Tövbe ve Maðfiret

2- KUR'ÂN HAKÝKATLERÝ ÝSLÂMDAN KOPMUÞTUR
Kur'ân-ý Kerîm'deki hakikatlere tamamen ters olan yanlýþ zanlar Ýslâma yerleþmiþtir ve Kur'ân-ý Ker'îm'in hakikatleri Ýslâmdan koparýlmýþtýr: Bu yanlýþ zanlarýn bir kýsmý aþaðýdadýr:
1- Allah Peygamberlerden baþkasýna ayet indirmez.
2- Resullerin hepsi Peygamberdir, hem de kendilerine kitap verilen Peygamberlerdir.
3- Nebiler kendilerine kitap verilmeyen Peygamberlerdir.
4- Mürþid denen Allah'a ulaþtýrmakla vazifeli kimse yoktur.
5- Allah'la kul arasýna kimse giremez.
6- Allah Peygamberlerden baþkasýna vahyetmez. Vahiy Hatemül Enbiya olan Peygamber Efendimiz SAV'den sonra kesilmiþtir.
7- Ruh vücuttan çýkarsa kiþi ölür. Bu sebeple ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaþmasý diye bir þey yoktur.
8- Dünyada rahat yoktur.
9- Dinde zorlama vardýr.
10- Mürþide ulaþmak farz deðildir. Mürþidsiz de cennete girilebilir.
11- Allah görülemez.
12- Allah'a ulaþýlamaz.
13- Cehennemde bir süre cezalandýrýldýktan sonra inananlar muhakkak cennete girer.
14- Þekil þartlarýna tamamen riayet etmeyenlerin namazý kabul olunmaz.
15- Tecvide veya harflerin mahreçlerinden çýkmasý gereken telaffuzuna uymayan kýraatler kabul olunmaz.
16- Ircý-i emri bir ölüm emridir.
17- Allah'ýn rahmet ve fazlýnýn (nurlarýnýn) nefsin kalbine yerleþmesiyle oluþacak tarzda nefs tezkiyesi yoktur.
18- Hidayette doðru yoldur, Sýrat-ý Mustakýym de doðru yoldur.
19- Lâ ilahe illallah diyen cennete girer.

3- ÝSLÂMDAN FARZLAR KOPMUÞTUR

a- Ýnsaný cennet saadetine ulaþtýracak farzlar:
1- Ruhun, Allah'a ölümden evvel ulaþmasý konusunda verdiði MÝSAK (9 defa farz)
2- Nefsin Allah'a tezkiye olmak konusunda verdiði YEMÝN (3 defa farz)
3- Fizik vücudun Allah'a, þeytana kul olmaktan kurtulup Allah'a kul olmak konusunda verdiði AHD (3 defa farz)
b- Cennet saadetine, dünya saadetini de ekleyecek farzlar:
4- ÝRÞAD
5- DAÝMÝ ZÝKÝR
6- TESLÝM
c- Diðer Farzlar
7- Mürþide ulaþmak
8- Sýrat-ý Mustakiyme ulaþmak
9- Takva sahibi olmak
10- Seyyiate salihatla mukabele etmek
11- Tövbe-i Nasuh

4- KUR'ÂN–I KERÎM'ÝN EN HAYATÎ SURESÝ'NÝN TATBÝKATI ÝSLÂMDAN KOPMUÞTUR.
12- VEL-ASR Sûresindeki 4 tane 7'li basamak
a- Amenu olmak (ilk 7 basamak)
b- Amilussalihata (nefs tezkiyesi) baþlamak (2'nci 7 basamak)
c- Hakký tavsiye etmek (3'üncü 7 basamak)
d- Sabrý tavsiye etmek (4'üncü 7 basamak)
VEL ASR sûresi bir insaný sýfýr noktasýndan alarak, Peygamberlerle birlikte haþredileceði 28'inci SALÂH basamaðýna ulaþtýran, ÝNSANI KÂMÝL OLMA vetiresi'dir. Zamanýmýza gelinceye kadar bu sûrenin 28 basamaðý da Ýslâmdan koparýlmýþtýr.

5- Ýslâmdan MUTLULUK MESAJI kopmuþtur.
Allah'ýn bütün insanlara farz kýldýðý cennet ve dünya mutluluðu artýk islâmda mevcut deðildir.
Bilinizki Allah insanlardan tekbir þey ister: ÝNSANLARIN HEPSÝNÝN MUTLU OLMASINI.
Kur'ân-ý Kerîm aslýnda,
a - Bir saadet davetiyesidir.
b - Bir saadet taahhütnamesidir.
c - Bir saadet reçetesidir.
Bugün Kur'ân-ý Kerîmin bu temel mesajlarý artýk Ýslâm kültüründe mevcut deðildir.
Artýk Ýslâm yabancýlarý cezbetmeyen sönmüþ bir GÜNEÞ gibidir. Ama GÜNEÞ yeniden doðmak üzeredir...
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn üst seviyeli staf personeli, sayýn YAZICIOÐLU zamanýndaki 3 günlük semineri, ve 2 aylýk semineri engellemeseydi, bu gerçeklerin hepsini hepiniz bilecektiniz.
Ama þimdi bilmiyorsunuz.
Ýslâmdan neler koptuðunu, kavramlarýn nasýl saptýrýldýðýný, Ýslâmýn mutluluk mesajýný ve þeytanýn tuzaklarýný, kýsaca 14 asýr evvel yaþanan gerçek Ýslâmý sizlere bütünüyle sadece biz anlatabiliriz. Ekteki 51 kasedimizle...
Ýnceleyin öðreneceksiniz...
Eðer yukardaki farzlar Ýslâm'dan kopmuþsa ve bizler onlarý yeniden hayata geçirmeye çalýþýyorsak... Ve de Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý yetkilileri de bize mani olmaya çalýþýyorlarsa, 14 asýr evvelki Ýslâmýn yaþanmasýna mani olmuyorlar mý?
Ne dersiniz sevgili okuyucular?
Gönderen: 26.11.2005 - 00:34
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
karaahmetoglu su an offline karaahmetoglu  
DİKKAT...
42 Mesaj -
ÝSKENDER ALÝ MÝHR HA ???!!!!
ÞU YUKARDAKÝ YAZIYI YAZAN KÝÞÝ BU YAZDIKLARI ÝLE EHLÝ SÜNNET VEL CEMAAT ÝNANCINDAN ÇIKMIÞ OLDUÐUNUN FARKINDA DEÐÝL KUÞKUSUZ.
ÝSKENDER ALÝ MÝHRÝ RESUL ZANNEDÝYOR ZAVALLI ...
DECCALE NE GEREK VAR?
DECCAL ARTIÐI BÝLE ÝÞÝNÝ BÝTÝRMÝÞ ZAVALLININ...üzüntülü
Gönderen: 27.11.2005 - 01:07
Bu Mesaji Bildir   karaahmetoglu üyenin diger mesajlarini ara karaahmetoglu üyenin Profiline bak karaahmetoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Konu icon    ..
163 Mesaj -
arkadaþ sui zanlarla hareket ederseniz Kuran ýn sui zan hakkýndaki Ayetleri okumanýzý Acizane tavsiye ederim

Hz. Mehdi Hicri 1400'de Gelecektir.

Bediüzzaman, farklý tarihlerde yaptýðý açýklamalarýn hepsinde, Mehdi ve talebelerinin geliþ zamaný olarak hicri 14. yüzyýlýn baþlarýna iþaret etmiþtir. Bir sözünde, Mehdi'nin asr-ý saadet döneminden 1400 sene sonra çýkacaðýný þöyle belirtmektedir:

"Ýstikbal-i dünyeviyede 1400 sene sonra gelecek bir hakikati asýrlarýnda karib (yakýn) zannetmiþler." (Sözler, 318)

Üstad'ýn ifadesinde belirttiði, "sahabe döneminden 1400 sene sonrasý" hicri 14. asrýn baþlarýna, yani miladi olarak 1979-1980 senelerine denk gelmektedir.

"Fatiha'da doðru yolda olanlar ashabýnýn taife-i kübrasýný tarif eden fýkrasý, þeddesiz bin beþ yüz altý veya yedi ederek tam tamýna fýkrasýnýn makamýna tevafuku ve manasýna tetabuku ve þedde sayýlsa fýkrasýna üç manidar farkla tam muvafakatý ve manen mutabakatý bu hadisin imasýný te'yid edip remz derecesine çýkartýyor." (Kastamonu Lahikasý, 23)

Suyuti ümmetin icabet ömrünün hicri 1500 senesini geçmeyeceðini bildiriyor. Bediüzzaman Hazretleri de, ümmetin galibane mücadelesinin 1500-1506 yýllarýnda biteceðini; bundan sonra zayýflamalarýn baþlayýp kýyametin bekleneceðini belirtiyor. Ümmetin galibane ömrü 1500-1506 yýllarýnda bitecekse, o zaman 1400-1500 yýllarý arasýnda Mehdi ve Ýsa (AS)'nýn gelmesi, ayrýca Mehdi'nin de 1400 yýlý baþlarýnda göreve baþlamasý gerekmektedir.

Bediüzzaman hicri 1327'de Þam'da Emevi Camii'nde on bin kiþiye verdiði hutbesinde, hicri 1371'den sonraki Ýslam aleminin geleceðine yönelik izahlar yapmakta, ahir zamandan çeþitli tarihler vererek, beklenen Mehdi'nin mücadele zamanlarýna dikkat çekmektedir.

Bediüzzaman, Mehdi'nin göreve baþlamasý ve inkarcý zihniyeti fikren maðlup etmesi ile ilgili olarak þu tarihleri bildirmektedir:

"Ta 1371 senesinden sonraki alem-i Ýslam'ýn mukadderatýna nazar eden Hutbe-i Þamiye'deki hakikatler... Evet þimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet ve medeniyetin mehasini o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatýný verip o dokuz manileri maðlup edip daðýtmak için taharri-i hakikat meyelanýný ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi o dokuz düþman taifesinin cephesine göndermiþ, inþallah yarým asýr sonra onlarý darmadaðýn edecek." (Hutbe-i Þamiye, 25)

Þam'da yaptýðý bu konuþmada, hicri 1371 senesinden sonra yaþanacak geliþmelere dikkat çekerek, Bediüzzaman Mehdi'nin göreve baþlamasýnýn bu tarihten 30-40 yýl sonra olacaðýný bildirmiþtir. Bu tarih ise hicri 1401-1411, miladi olarak da 1980-1990 yýllarý arasýdýr.

Yine ayný konuþmanýn devamýnda Üstad, Mehdi'nin inkarcý fikir sistemini fen, ilim ve medeniyetin imkanlarý sayesinde fikren susturacaðýný haber vermiþtir. Bu fikri üstünlüðün tarihi olarak da 1371 tarihinden yarým asýr sonrasýný bildirmiþtir. Bu da hicri 1421, yani miladi 2001 senesi demektir.

"Evet þimdi (1371) olmasa da otuz-kýrk (30-40) sene sonra...

Fen: Müspet ilimler, biyoloji, fizik, kimya vs.

Hakiki marifet: Hüner, sanat , ilim ve fenlerle öðrenilen bilgi.

Medeniyetin mehasini: Medeniyetin iyiliklerini

O üç kuvvetle donatýp gerekli ihtiyacýný karþýlayýp o dokuz engelleri yenip daðýtmak için,

Taharri-i hakikat meyelaný: Hakikati araþtýrma meyli

Muhabbet-i insaniyeyi: Ýnsan sevgisini.

O dokuz düþman sýnýfýnýn cephesine göndermiþ, inþallah yarým asýr sonra (50 sene) onlarý darmadaðýn eder."

1371 + 50 = 1421 (Miladi 2001)

Bediüzzaman hicri 1400 yýlý baþlarýnda Mehdi'nin inkarcý felsefe ile mücadeleye baþlamasý zamanýna, 1401-1411 = 1981-1991 yýllarý arasý fen, hüner, sanat ve medeniyetin iyiliklerini birleþtirip bunlarla mücadelesine ve fikren darmadaðýn edeceði tarih olarak da 1421 = 2001'e dikkat çekiyor.

"Yetmiþ birde fecr-i sadýk baþladý veya baþlayacak. Eðer bu, fecr-i kazib de olsa, otuz-kýrk sene sonra fecr-i sadýk çýkacak." (Hutbe-i Þamiye, 23)

Fecir: Tan yerinin aðarmasý, güneþ doðmadan önceki kýzýllýk, sabah vakti

Fecr-i Kazib: Sabaha karþý ufukta yayýlmaya baþlayan birinci kýzýllýk.

Fecr-i Sadýk: Fecr-i Kazib'den sonra yayýlmaya baþlayan ikinci aydýnlanma

1371 + 30 = 1401 = 1981

1371 + 40 = 1411 = 1991

Bediüzzaman Ýslam'ýn dünyaya tekrar hakim olmasýný güneþin doðuþuna benzetiyor. Güneþin battýktan sonra ertesi gün yeniden doðmasý gibi, Ýslam'ýn da dünya üzerinde tekrar doðup parlayacaðýna bu benzetmeyle iþaret ediyor. Fecr-i Kazib ve Fecr-i Sadýk ifadeleriyle bu doðuþun baþlangýç yýllarýna dikkat çekilmiþtir.

Buna göre Hakkýn karþýsýndaki batýlý temsil eden düþünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin daðýtýlmaya baþlamasý 1981-1991 yýllarý, fikren tam anlamýyla susturulup daðýtýlmasýnýn ise 2001 yýlýnda olacaðýna iþaret etmiþtir.

Risale-i Nur Külliyat'ýnda, Mehdi'nin mücadele ve hakimiyet devreleri ile ilgili verilen ebcedler:

"Aðýzlarýyla Allah'ýn nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan baþkasýný istemiyor." 9/32 ayetindeki "...Allah, kendi nurunu tamamlamaktan baþkasýný istemiyor." cümlesi hakkýnda Bediüzzaman þöyle demektedir:

"Þimdi hatýra geldi ki, eðer þeddeli "lamlar" ve "mimler" ikiþer sayýlsa bundan bir asýr sonra zulümatý daðýtacak zatlar ise, Hazret-i Mehdi'nin Þakirtleri olabilir." (Þualar / 605)

Bu ayetin ebced deðeri ise "1424-Miladi: 2004" tür. Mehdi önderliðinde Ýslam'ýn hakimiyeti devrelerine iþaret etmektedir.

"...inkar edenlerin velileri ise taðut'tur..." 2/257 ayetindeki "taðut" (batýl fikir sistemi) kelimesinin kendi içinde çöküþ tarihini de Bediüzzaman (ebced deðerini) 1417 (miladi 1997) olarak vermektedir.


2. Hz. Mehdi Bediüzzaman'dan Sonra Gelecektir.
Gönderen: 30.11.2005 - 22:24
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
karaahmetoglu su an offline karaahmetoglu  
Konu icon   
42 Mesaj -
suizan kötüdür amma sahte peygambere veya sahte mehdiye tabi olup ebedi hüsrana uðramaktan iyidir ha ne dersin???

Nedir bu sitenin hali ya ???

Hadi ömer öngütü anlayamýyorsunuz iskender ali mihr i demi çözemediniz??

Yazýklar olsun hem ehli sünnet velcemaat olacaksýnýz hem de haksýzlýk karþýsýnda dilsiz þeytan kesileceksiniz...

Bana cevap verme istediðini yap kimi istersen ona tabi ol bana düþen ancak tebliðdir.

Yarabbi þahit ol.
Acizim elbette ama uyardým
susmadým ...


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son karaahmetoglu tarafından, 04.12.2005 - 00:29 tarihinde.
Gönderen: 04.12.2005 - 00:29
Bu Mesaji Bildir   karaahmetoglu üyenin diger mesajlarini ara karaahmetoglu üyenin Profiline bak karaahmetoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
..
163 Mesaj -
EY ALLAH IM ÞAHÝD OL HÝDAYETTE OLDUÐUNU ZANNEDEN ZAVALLI ALLAH A ULAÞMAYI DÝLEMÝYOR GAFLETTE DALALETTE BÝRDE HÝDAYETÝ KURANI YILLARDIR ANLATAN ALLAH DOSTUNA UTANMADAN ARLANMADAN ÝFTÝRA ATIYOR

ÜÇÜNCÜ ÝHTAR

Eüzübillahi mineþþeytani racim, bismillahirrahmanirrahim

Ey ilim sahipleri ve ilmin temsilcileri,

Muhterem kardeþlerim,

Bu ÝHTAR çaðýmýza damgasýný vuracak olan HÝDAYET ÝHTARLARININ ilkidir.

Ýman müessesesinin felâhý (kurtuluþu) oluþturan kesimi HÝDAYET'tir. HÝDAYET YOKSA ÝMAN YOKTUR. Kur'an HÝDAYET'i Kur'anýn omurgasý, temeli ve tamamýný kapsayan muhtevasý ve ruhu olarak ele alýr. Cennet ve dünya saadetine ulaþtýran herþey HÝDAYET'in bir parçasýdýr. Küfürden kurtulmak, þirkten kurtulmak, hüsrandan kurtulmak, dalaletten kurtulmak, cehennemden kurtulmak, Tagut'un kulu olmaktan ve dostu olmaktan kurtulmak, mutsuzluktan kurtulmak, þâki olmaktan kurtulmak, Allah'ýn ayetlerinden gafil olmaktan kurtulmak, fýsktan kurtulmak ve isyandan kurtulmak sadece HÝDAYET'te olmakla mümkündür. HÝDAYET YOKSA DÝN YAÞANMAZ.

Mü'min olmak, tek fýrkada olmak, cennet ehli olmak, kazanýlan derecelerin kaybedilen derecelerden yüksek olduðu noktaya (felâha) ulaþmak, Allah'ýn dostu (velisi) olmak, Allah'ýn kulu olmak, þâkirlerden olmak, saidlerden olmak, Allah'a teslim olmak ve mutlu olmak sadece HÝDAYETte olmakla ve HÝDAYETe ermekle mümkündür.

Allah'ýn ayetlerine yakîn hasýl etmek (ilmel yakin, aynel yakîn, hakkûl yakîn), ruhu, vechi, nefsi Allah'a teslim etmek, hikmet sahibi olmak, iradeyi de Allah'a teslim ederek irþad makamýna tayin edilmek, yani 7 safhada 4 teslimi gerçekleþtirmek. Ýþte bu HÝDAYET in bütünüdür.

Bu ihtarda HÝDAYET NEDÝR sualininn cevabý sunulacaktýr.



Ruhu ölmeden evvel Allah'a ulaþtýrmak emri Kur'ân-ý Kerim'de HÝDAYET kavramýyla anlatýlýyor. Üç âyet-i kerime kesin bir þekilde HÝDAYETÝ anlatýyor bize. Diyor ki Allahû Tealâ Al-i Ýmran 73'de:

" ...kul innel hudâ hudallâhi... "

De ki, muhakkak ki HÝDAYET Allah'ýn (kendisine) ulaþtýrmasýdýr.


Bakara 120 þöyle söylüyor:

" ...kul inne hudâllâhi huvel hudâ... "

De ki, Muhakkak ki Allah'ýn (kendisine) ulaþtýrmasý (var ya) iþte o HÝDAYETtir.



Kehf 17'de ise ifadesi þöyle:

"Men yehdillahu fe huvel muhted"

Allah kimi (kendisine) ulaþtýrmýþsa (kimin ruhunu ölümden evvel kendisine ulaþtýrmýþsa) o kiþi o zaman HÝDAYETe erer.



Parantez içindeki ifadeler bizim ilâvelerimiz. Neden (kendisine) ilâvesini yaptýk?

Bu 3 ayette Allah'ýn ulaþtýrmasý HÝDAYETtir buyruluyor. Nereye ulaþtýrmasý?

Ulaþtýracaðý yerin Allah'ýn vechi, zatý, kendisi olduðu 2 ayette kesinlik kazanýyor.

ÞURA - 13

Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

"Dîni ikame edin ve fýrkalara ayrýlmayýn.” diye dîn olarak Nuh’a vasiyet ettiðimizi, sana vahyettiðimizi, Ýbrâhîm’e, Musa’ya ve Ýsa’ya vasiyet ettiðimizi, sizin için de (Allah) þeriat kýldý. Müþriklere, kendilerini davet ettiðin þey (Allah’a ulaþmayý dilemek) aðýr geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaþtýrýr.



RAD - 27

Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþau ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

"Ve kâfirler: "Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mý?" derler. De ki: "Allah, dilediði kimseyi dalâlette býrakýr ve O'na yönelen (ulaþmayý dileyen) kimseyi, Kendisine ulaþtýrýr (HÝDAYETe erdirir)."



Öyleyse Ali Ýmran 73'de de, Bakara 120'de de, Kehf 17'de de Allah insanlarýn hayatta iken ruhlarýný kendisine ulaþtýrmasýnýn HÝDAYET'e ermek olduðunu kesinleþtiriyor..



Ayet-i kerimelerden çýkardýðýmýz sonuç o ki: HÝDAYET açýk ve kesin bir þekilde .Kur'ân-ý Kerim'imize göre "insan ruhunun o kiþi ölmeden evvel Allah'a ulaþmasý"dýr.

Öyleyse burada açýk bir hükümle karþý karþýyayýz; 14 asýrda HÝDAYET kavramý deðiþtirilmiþtir. Kavram, ölmeden evvel insan ruhunun Allah'a ulaþtýrýlmasý olan esas manâsýndan saptýrýlmýþ ve doðru yol isimli bir þekle sokulmuþtur. Doðru yol ise müphem bir kavramdýr. Herkese göre ayrý bir doðru yol olabilir. Meselâ Ýslam ýn 5 þartýyla amel etmek doðru yol olarak deðerlendiriliyor. Ýslam ýn 5 þartýyla hiç kimse cennete giremez. Ve böylece HÝDAYET kavramý insanlarý cennet saadetine ulaþtýracak olan temel kavram olmaktan çýkartýlmýþtýr.

Ayet-i kerimeler açýk bir þekilde gösteriyor ki, kim ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaþtýrmayý dilerse o kiþinin gideceði yer mutlaka cennettir. Ruhunu Allah'a ulaþtýrýrsa daha üst cennetlere gider. Ama HÝDAYET kavramýný ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaþmasý deðil de, doðru yol olarak aldýðýmýz zaman herkesin kendisini doðru yolda görmesi kaçýnýlmaz bir sonuç olmaktadýr. Bu suretle HÝDAYET kavramýnýn insanlarý Allah'a ulaþtýran bir kavram olmaktan çýkartýldýðýný, yani insanlarý cennete ulaþtýracak olan temel mefhum olmaktan çýkartýldýðýný görüyoruz. Böylece HÝDAYET kavramý gizlenmiþ ve insanlarýn cennete ulaþmasý önlenmiþtir.HÝDAYET kavramýný gizlemek Allahû Tealâ'ya göre büyük bir suçtur. Bakara Suresinin 159. âyet-i kerimesinde:

" Ýnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbî, ulâike yel anuhumullâhu ve yel anuhumul lâinûn(lâinûne)."
Ýndirdiðimiz o beyyinelerden olan þeyleri ve HÝDAYETi Kitap'ta Allah insanlara açýkladýktan sonra gizleyenler (var ya); onlara, hem Allah lânet eder, hem de lânet ediciler lânet eder.


Allahû Tealâ Ahzab Suresinin 67 ve 68. âyet-i kerimelerinde buyuruyor ki:

" Ve kâlû rabbenâ innâ etanâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîlâaglasebîlen). Rabbenâ âtihim dý feyni minel azâbi vel anhum la nen kebîrâaglakebîren). "

(Cehenneme gidenler) derler ki: Yarabbi biz devrimizin küberasýna ve sadatlarýna itaat ettik. Bu yüzden senin yolundan saptýk, (bu yüzden cehenneme girdik). Yarabbi onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lanetle lanetle.

Devrin küberasý, büyükler. Devrin sadatlarý ise ileri gelenler. Hangi konuda ileri gelenler? Tabiatýyla dini bir vecibenin yerine getirilmesi söz konusu olduðuna göre din öðretiminde ileri gelenler. Bütün devirlerde insanlara Allah'ýn dinini yanlýþ öðreten, birçok, dinde ileri gelen insan oluþmuþ. Ülkemizdeki din öðreticilerinin hiçbirinin bu yanlýþ uygulamayý kasten yapmadýklarýna eminiz. Muradýmýz asla onlarý suçlamak deðildir. Bizim görevimiz yanlýþlarý düzeltmek ve bundan sonra doðrularýn öðretilmesini saðlamak ve HÝDAYET mefhumunun kaybolmasý, yok olmasý sebebiyle cehenneme gidecek olan 60 milyon insanýn vebalinden, ülkemizdeki dîn öðreticilerini kurtarmaktýr.

Bu HÝDAYET ÝHTAR'larý, içinde bulunduðumuz HÝDAYET ÇAÐInda (ASRI HÝDAYETte) uhdemize tevdi edilen bu mukaddes görevin en önemli parçalarý ve kilometre taþlarýdýr.



Allahû Tealâ'nýn söylediði þey son derece açýk. HÝDAYETi ketmedenler (gizleyenler) Allah'ýn lanetine uðrarlar, gidecekleri yer cehennemdir. Þu anda Kur'ân-ý Kerim'in indiriliþinden 14 asýr sonra HÝDAYET kavramýnýn gizlendiðini kesin olarak tesbit etmiþ bulunuyoruz. Ülkemizde mevcut 23 tane Kur'an-ý Kerim meallerinde HÝDAYET kavramýnýn, insan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaþmasý olmaktan nasýl çýkarýlýp, ne olduðu belirsiz bir doðru yol kavramýna nasýl çevrildiðini görüyoruz. Doðru yolun herkese göre farklý bir manâsý olduðu cihetle insanlar Ýslam'ýn beþ tane þartýný yerine getiriyorlar ve diyorlar ki: "biz doðru yoldayýz." Onlarýn bir kýsmýný yerine getiriyorlar, gene doðru yoldayýz diyorlar. Oysa ki bir insanýn HÝDAYETe adým atmasý Allah a ulaþmayý dilemezse gerçekleþmez. Mürþidine ulaþtýðý gün, ruhunun vücudundan ayrýlýp Allah'a doðru yola çýkmasý ise daha üst cennete ulaþtýrýr. Ne zaman bir insan mürþidine ulaþýrsa, o gün ruhu vücudundan ayrýlýr ve Allah'a doðru yola çýkar. Ýþte bu Sýrat-ý Müstakîm üzerinden yapýlacak olan seyr-i sülûk isimli bir yolculuktur. Bu yolculuðu kiþinin baþlattýðý nokta, ruhunun Allah'a doðru yola çýktýðý noktadýr. Ýþte Allahû Tealâ bunun ancak mürþide ulaþýldýðý gün gerçekleþtiðini söylüyor. Kur'ân-ý Kerim'imizde böyle bir ruh çýkýþý yani Allah'a doðru ruhun yola revan olmasý HÝDAYETin 2. basamaðý olarak vasýflandýrýlýyor. Bu HÝDAYETe adým atmanýn, yedi tane gök katýnýn aþýlarak Allah'a ulaþýlmasý ile noktalanmasý söz konusu. Ýnsan ruhu Sýrat-ý Müstakîm üzerinde seyr-i sülûk adlý bir yolculukla yedi tane gök katýný aþýyor. En son Sidret-ül Münteha'ya ulaþýyor. Onu aþýp yokluða geçiyor ve yoklukta Allah'ýn zatýna ulaþýyor. Nebe Suresinin 39. âyet-i kerimesine göre:

" Zâlikel yevmul hakk(hakku), femen þâettehaze ilâ rabbihî meâbâaglameâben). "

Ýþte o gün (Mürþidin eli Hakk'a ulaþmak üzere öpüldüðü ve ona tâbi olunduðu gün) Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaþmayý dileyen) kiþi kendisine Rabbine ulaþtýran (yolu, Sýrat-ý Müstakîmi) yol ittihaz eder (edinir) . (Allah'a ulaþan kiþiye Allah) meab (sýðýnak, melce) olur.

O kiþinin, ruhunun Allah'ýn Zatýnda ifna olmasý ve Allah'ýn Zatýnda ifna olduðu noktada da Allah'a teslim olmasý gerçekleþiyor.

Bu da HÝDAYETe ermektir. Allah'a ulaþmayý dilemek, HÝDAYETe adým atmak, ruhun Allah'a ulaþmasý ise HÝDAYETe ermektir. Bunun gerçekleþmesi bir talebe baðlýdýr; insanýn Allah'a ulaþma talebi. Böyle bir talebi yoksa insanýn, Allahû Tealâ o kiþinin Allah'ýn âyetlerinden gafil olduðunu ve cehenneme gideceðini söylüyor, Yunus Suresinin 7. ve 8. âyet-i kerimelerinde:

Muhakkakki onlar bize (Allah'a) ulaþmayý (ölmeden evvel ulaþmayýgöz kırpma dilemezler ve dünya hayatýndan razýdýrlar ve onunla tatmin olurlar, onlar âyetlerimizden gafil olanlardýr. Onlarýn gidecekleri yer kazandýklarý dereceler itibariyle ateþtir. Cehennemdir.

buyruluyor.

Görüyorsunuz ki Allahû Tealâ ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaþtýrmayý dilemeyenlerin, Allah'ýn âyetlerinden gafil olduðunu söylüyor. Yetmez, bir sonraki âyet-i kerimede Allahû Tealâ bu insanlarýn gideceði yerin ateþ olduðunu yani cehennem olduðunu söylüyor. Öyleyse Allah'a ulaþmayý dilemek veya dilememek, son derece önemli bir konu. Dilemeyenler için Allah'ýn kesin hükmü var, cehennem. Konu bu kadar önemli. Yani þu dünya üzerindeki hiçbir insan Allah'a ulaþmayý dilemedikçe kurtuluþa ulaþamaz, cennete giremez.

Oysaki bugün Ýslâm dini insanlarý Ýslâm'ýn beþ tane þartýna baðlamýþ: Namaz kýlmak, oruç tutmak, zekât vermek, Hacca gitmek, kelime-i þehadet getirmek ve bunlardan hiçbirisi insaný Allah'a ulaþmayý dilemeye götürmüyor, böyle bir dileðin sahibi kýlmýyor. Böyle bir dileðin sahibi olmayan bütün insanlarýnsa cehenneme gideceði Kur'ân-ý Kerim'ce kesinleþtirilmiþ.

Öyleyse HÝDAYETi dileyenler de mi var? Evet var. Ýþte Rad Suresinin 22. âyet-i kerimesi:

Onlar sabýrla Rabblerinin vechini (Zatýný, Zata ulaþmayýgöz kırpma dilerler.

Allahû Tealâ bir takým insanlarýn Allah'a ulaþmayý sabýrla dilediklerini söylüyor. Öyleyse Allahû Tealâ'ya ulaþmayý dileyenler var Kur'ân-ý Kerim'imizde.

Peki, Allah da bu insanlarý kendisine ulaþtýrmayý diler mi? Evet! Enam Suresinin 125. âyet-i kerimesi:

Allah kimi HÝDAYETe erdirmeyi (ruhunu Allah'a ulaþtýrmayýgöz kırpma dilerse onun göðsünü yarar ve Ýslâm'a (teslime) açar.

Öyleyse bir üçüncü etap daha olmalý. Allah kendisine ulaþtýrmayý dilediði insanlarý kendi Zatýna ulaþtýrýyor olmalý.

Gerçekten ulaþtýrmayý diledikleri bu insanlarý Allah kendisine ulaþtýrýyor mu? Evet. Allah'ýn Kendisine ulaþmayý dileyen insanlarý kendisine ulaþtýrdýðý kesin.

Bu ÝHTAR'ýn baþlangýcýnda verdiðimiz Þura 13 ve Rad 27 bunun ispatýdýr.



Öyleyse, kim Allah'a ulaþmayý dilerse, Allah da onu kendisine ulaþtýrmayý diliyor ve o kiþiyi mutlaka kendisine ulaþtýrýyor. Allah a ulaþmayý dileyen bütün insanlarý da mutlaka cennet saadetine ulaþtýrýyor. Þimdi hal böyleyse, Allahû Tealâ bütün insanlarýn ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaþtýrmayý dilemelerini ve ulaþtýrmalarýný tam 12 defa farz kýlmýþsa, Allah'a ulaþmayý dileyen herkesin, mutlaka cennete gideceðini söylüyorsa, hem takva sahibi olarak hem de ruhunu Allah'a ulaþtýrdýðý cihetle mutlaka cennete ulaþtýracaðýný söylüyorsa ve bütün sahabe ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmýþsa ve cennete gidecekleri Kur'ân-ý Kerim'e göre kesinleþmiþse ve de 14 asýr sonra insan ruhunun Allah'a ulaþmasý demek olan HÝDAYET Kur'ân-ý Kerim'de hemen hemen bütün HÝDAYET ayetlerinde gizlenmiþse, bu insanlarýn omuzlarýnda vebal olduðu kesindir.

HÝDAYETin Kur'ân-ý Kerim'de açýk ve kesin olarak yer almasýna raðmen, 14 asýrda Allah'ýn HÝDAYET mefhumu insanlar tarafýndan nasýl yok edilmiþ HÝDAYET ÝHTARLARINDA onu göreceksiniz.



HÝDAYET konusundaki bu BÝRÝNCÝ ÝHTAR ile sizlere sadece HÝDAYET'in ne olduðu iliþikteki ayetlerle açýklanacaktýr. HÝDAYET konusunun ilk adýmýdýr bu. Önümüzdeki günlerde HÝDAYET Mefhumunun Kur'anda yer alan bütün cepheleri birer birer ýttýlaýnýza arzedilecektir.






Dualarýmýzla.

Ýskender ALÝ M Ý H R








EK: HÝDAYET NEDÝR?

HÝDAYET NEDÝR?
1. Hidayet Allah'a ulaþmaktýr.

51 / Zariyat - 50
Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).
Öyleyse Allah'a kaç (Allah'a ulaþ, Allah'a sýðýn). Muhakkak ki; ben, sizin için apaçýk bir uyarýcýyým.


18 / Kehf - 17
Ve tereþ þemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrýduhum zâteþ þimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murþidâaglamurþiden).
Ve güneþin, doðduðu zaman maðaralarýnýn sað tarafýndan geldiðini ve battýðý zaman sol taraftan onlarýn yanlarýndan geçtiðini görürsün. Ve onlar, onun (maðaranýn) geniþ sahasý içinde bulunuyorlardý. Ýþte bu, Allah’ýn âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi (Kendisine) ulaþtýrýrsa, iþte o hidayete ermiþtir. Ve kimi dalâlette býrakýrsa (kim Allah’a ulaþmayý dilemezse) artýk onun için velî mürþid (irþad eden evliya) bulunmaz.


3/ Ali Ýmran - 73
Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeþâ’(yeþâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve sizin dîninize tâbî olandan baþka kimseye inanmayýn. (Habibim) de ki: “Hiç þüphesiz HÝDAYET, Allah'ýn (Kendisine) ulaþtýrmasýdýr. Size verilenin bir benzerinin baþka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katýnda (sizlerle) tartýþacaklarý için mi (böyle söylüyorsunuz)?" De ki: “Hiç þüphesiz fazl, Allah’ýn elindedir. Onu dilediðine verir." Ve Allah, VÂSÝ’un ALÎM’dir. (Allah herþeyi kuþatan ve herþeyi bilendir.)




2. Amenu olanlarýn Allah'a ulaþmasýdýr.

2 / Bakara - 213
Kânen nâsu ummeten vâhýdeten fe beasallâhun nebiyyîne mubeþþirîne ve munzirîne, ve enzele meahumul kitâbe bil hakký li yahkume beynen nâsi fî mahtelefû fîh(fîhi), ve mahtelefe fîhi illellezîne ûtûhu min ba’di mâ câethumul beyyinâtu bagyen beynehum, fe hedâllâhullezîne âmenû li mahtelefû fîhi minel hakký bi iznih(iznihîgöz kırpma, vallâhu yehdî men yeþâu ilâ sýrâtýn mustakîm(mustakîmin).
Ýnsanlar bir tek ümmetti. Allah, müjdeleyici ve uyarýcý peygamberler beas etti (hayata getirdi, gönderdi), ve onlarla birlikte insanlarýn aralarýnda, ayrýlýða düþtükleri þey hakkýnda hak ile hüküm vermek için kitap indirdi. (Yine de) kendilerine (apaçýk) beyyineler (belgeler) geldikten sonra, sýrf kendi aralarýndaki çekememezlik (ve haset yüzünden) onun hakkýnda ayrýlýða düþen, sadece kendilerine (kitap) verilenlerdir. Bu sebeple amenu olanlarý (Allah'a ulaþmayý dileyenleri) haktan yana ayrýlýða düþtükleri þey hakkýnda Allah, kendi izniyle hidayete erdirdi. Allah dilediði kimseyi SIRATI MUSTAKÎM’e iletir.


11 / Hud - 29
Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâaglamâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenu, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).
Ve ey kavmim! Buna (teblið ettiðim þeylere) karþýlýk sizden mal olarak (bir þey) istemiyorum. Eðer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah’a aittir. Ve ben âmenû olanlarý tardedecek (uzaklaþtýracak, kovacak) deðilim. Muhakkak ki; onlar, Rab’lerine mülâki olacaklar. Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.





3. Hidayet Allah'a mülâki olmaktýr.

2 / Bakara - 46
Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
O (huþû sahipleri) ki; onlar, Rab'lerine (dünya hayatýnda) muhakkak mülâki olacaklarýna ve (sonunda ölümle) mutlaka O'na döneceklerine kesin olarak inanýrlar.


10 / Yunus 7
Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme’ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki; onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmayýgöz kırpma dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr.


11 / Hud - 29
Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâaglamâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenu, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).
Ve ey kavmim! Buna (teblið ettiðim þeylere) karþýlýk sizden mal olarak (bir þey) istemiyorum. Eðer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah’a aittir. Ve ben âmenû olanlarý tardedecek (uzaklaþtýracak, kovacak) deðilim. Muhakkak ki; onlar, Rab’lerine mülâki olacaklar. Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.


29 / Ankebut - 23
Vellezîne keferû bi âyâtillâhi ve likâihî ulâike yeisû min rahmetî ve ulâike lehum azâbun elîm(elîmun).
Allah'ýn âyetlerini ve O'na ulaþmayý inkâr edenler, iþte onlar, Benim rahmetimden umut kesmiþlerdir ve iþte onlar, acý azap onlarýndýr.





4. Hidayet Fizik vücudun tesliminden evvel ruhun Allah'a teslimidir.

3 / Ali Ýmran - 20
Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).
Eðer seninle tartýþmaya kalkarlarsa, o zaman de ki: “Ben ve bana tâbî olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah’a teslim ettik.” O kitap verilenlere ve ÜMMÎ’lere de ki: “Siz de (fizik vücudunuzu Allah’a) teslim ettiniz mi?” Eðer teslim ettilerse o zaman (onlar) andolsun ki; hidayete ermiþlerdir. Eðer yüz çevirirlerse, o zaman sana düþen (görev) ancak tebliðdir. Allah kullarýný BASÎR’dir (görendir).





5. Hidayet Ruhun Allah'a hayatta iken geri dönmesidir (rucû etmesidir).

2 / Bakara - 156
Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet ettiði zaman: "Biz muhakkak ki; Allah içiniz (O'nun için yaratýldýk) ve muhakkak O’na döneceðiz (ulaþacaðýz)." dediler.


31 / Lokman - 15
Ve in câhedâke alâ en tuþrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutý’humâ ve sahýbhumâ fîd dunyâ ma’rûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve eðer; annen, baban bilmediðin bir þeyi, Bana ortak koþman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Kim Bana yönelmiþse (Bana ulaþmayý dilemiþse) sen de onun yoluna tâbî ol (ayný yolu takip ederek sen de Bana ulaþgöz kırpma. Sonra (ölümden sonra) hepiniz Bana döneceksiniz (Azrail (A.S) sizi Bana getirecek). Size yaptýklarýnýzý haber vereceðim.




6. Hidayet Allah'a ulaþmayý dileyenleri Allah'ýn kendisine ulaþtýrmasýdýr.

29 / Ankebut - 5
Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah’a mülâki olmayý, (ruhunu ölmeden evvel Allah’a ulaþtýrmayýgöz kırpma dilerse, Allah’ýn tayin ettiði o gün mutlaka gelecektir. Allah iþitir ve bilir.


42 / Þura - 13
Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
“Dîni ikame edin ve fýrkalara ayrýlmayýn.” diye dîn olarak Nuh’a vasiyet ettiðimizi, sana vahyettiðimizi, Ýbrâhîm’e, Musa’ya ve Ýsa’ya vasiyet ettiðimizi, sizin için de (Allah) þeriat kýldý. Müþriklere, kendilerini davet ettiðin þey (Allah’a ulaþmayý dilemek) aðýr geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O’na (Kendisine) ulaþtýrýr.


13 / Rad - 27
Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþau ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
"Ve kâfirler: "Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mý?" derler. De ki: "Allah, dilediði kimseyi dalâlette býrakýr ve O'na yönelen (ulaþmayý dileyen) kiþiyi, Kendisine ulaþtýrýr (hidayete erdirir)."




7. Hidayet Allah'ýn emriyle ve Devrin Ýmamýnýn ve mürþidlerin yardýmýyla gerçekleþtirilir.

32 / Secde - 24
Ve cealnâ minhum e immeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkýnûn(yûkýnûne).
Onlardan (insanlardan) imamlar kýldýk, emrimizle hidayete erdirsinler (Allah'a insanlarýn ruhlarýný ulaþtýrsýnlar) diye, sabýrlarýndan dolayý ve âyetlerimize (Allah'ýn âyetlerine) yakîn hasýl ettikleri için.


7 / Araf - 181
Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakký ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve yarattýklarýmýzdan bir ümmet vardýr ki Hakk’a (Allah’a) ulaþtýrýrlar ve onunla adaleti (saðlarlar).





8. Hidayet amenu olmak, tâbi olarak tövbe etmek ve nefsi islah etmekle gerçekleþir.

20 / Taha - 82
Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.
Ve muhakkak ki Ben, (mürþidin önünde 10 ihsanla) tövbe edenler, âmenû (kalbine îmân yazýldýðý için mü’min) olanlar ve salih amel yapanlar (nefsi ýslâh edici amel iþleyenler) için mutlaka gaffarým (onlarýn günahlarýný sevaba çevirenim). Sonra onlar, hidayete erdirilir (ölmeden önce ruhlarý Allah’a ulaþtýrýlýr).


18 / Kehf - 110
Kul innemâ ene beþerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuþrik bi ýbâdeti rabbihî ehadâaglaehaden).
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beþerim. Bana sizin ilâhýnýzýn tek bir ilâh olduðu vahyolunuyor. O takdirde kim Rabbine mülâki olmayý (ölmeden evvel Allah’a ulaþmayýgöz kırpma dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi) yapsýn ve Rabbinin ibadetine baþka birini (bir þeyi) ortak koþmasýn.”


20 / Taha - 75
Ve men ye’tihî mu’minen kad amiles sâlihâti fe ulâike lehumud derecâtul ulâ.
Ve kim salih ameller (nefs tezkiyesi) yapmýþsa ve O'na (Allah’a) mü’min olarak gelirse o zaman iþte onlar, onlar için yüksek dereceler vardýr.


25 / Furkan - 71
Ve men tâbe ve amile sâlihan fe innehu yetûbu ilallâhi metâbâaglametâben).
Ve kim (mürþidi önünde) tövbe eder ve salih amel (nefs tezkiyesi) iþlerse, o taktirde muhakkak ki o, tövbesi kabul edilmiþ olarak Allah’a ulaþýr (hayattayken ruhu Allah’a ulaþýr).


35 / Fatýr - 18
Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu þey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahþevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihîgöz kırpma, ve ilâllâhil masîr(masîru).
Hiç kimse baþkasýnýn günahýný yüklenmez. Eðer (baþkasýnýgöz kırpma çaðýrýrsa yüklensinler diye, hiçbiri yüklenilmez. Akrabasý olsa bile. Muhakkak ki sen, ancak Rab’lerine gaybte huþû duyanlar ve namaz kýlanlarý uyarýrsýn. Kim nefsini tezkiye ederse, bunu kendi nefsi için yapmýþ olur. Ve (ruhu) Allah’a doðru yola çýkar (Allah’a ulaþýr).





9. Hakka (Allah'a) ulaþtýran Allah'týr.

10 / Yunus - 35
Kul hel min þurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkýgöz kırpma, e fe men yehdî ilel hakký ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne).
De ki: "Sizin ortaklarýnýzdan Hakk'a hidayet edecek (ulaþtýracak) kimse var mý?" De ki: "Allah, Hakk'a hidayet eder (ulaþtýrýr). Öyleyse Hakk'a hidayet eden (ulaþtýran) mý tâbî olunmaya daha lâyýktýr (daha çok hak sahibidir) yoksa hidayete erdirilmedikçe, kendisi hidayete eremeyen kimse mi?" Artýk size ne oluyor, nasýl hüküm veriyorsunuz?





10. Hidayet Allah'ýn davetine icabet edenleri Allah'a ulaþtýran Sýratý Müstakîm'e ulaþtýrmasýyla gerçekleþir.

10 / Yunus - 25, 26
Vallâhu yed’û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeþâu ilâ sýrâtýn mustekîm(mustekîmin).
Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zatýna ulaþtýrmayýgöz kırpma dilediði kimseyi, Sýratý Mustakîm’e ulaþtýrýr.
Onlar için güzeller güzeli (Allah'ýn zatýna ulaþmak) ve ziyadesi (daha fazlasý, Allah’ýn cemalini görmek) vardýr. Onlarýn yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düþme, hakirlik) yoktur. Ýþte onlar, cennet halkýdýr. Onlar, orada devamlý kalanlardýr.

6 / En'am - 87, 88
Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sýrâtýn mustekîm(mustekîmin).
Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeþâu min ýbâdih(ýbâdihîgöz kırpma, ve lev eþrekû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Ve onlarýn babalarýndan, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeþlerinden onlarý seçtik. Ve onlarý Sýratý Mustakîm’e hidayet ettik (ulaþtýrdýk).
Ýþte bu Allah’ýn hidayetidir. Kullarýndan dilediðini onunla hidayete erdirir. Ve eðer þirk koþsalardý, elbette yapmýþ olduklarý þeyler heba olurdu (boþa giderdi).


4 / Nýsa - 175
Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhýluhum fî rahmetin minhu ve fadlýn ve yehdîhim ileyhi sýrâtan mustekîmâaglamustekîmen).
Allah’a âmenû olanlarý ve O’na sarýlanlarý (sarýlmayý dileyenleri) Allah, Kendinden bir rahmetin ve fazlýn içine koyacak ve onlarý, Allah'a ulaþtýran Sýratý Mustakîm’e (Allah'a ulaþtýran yola) hidayet edecektir, ulaþtýracaktýr.





11. Hidayet Allah'ýn kendisine ulaþtýrmasýdýr.

3 / Ali Ýmran - 73
Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeþâ’(yeþâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve sizin dîninize tâbî olandan baþka kimseye inanmayýn. (Habibim) de ki: “Muhakkak ki HÝDAYET, Allah'ýn (kendisine) ulaþtýrmasýdýr. (Ýnsan ruhunun ölümden evvel Allah'a ulaþmasýdýr.) Size verilenin bir benzerinin baþka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katýnda (sizlerle) tartýþacaklarý için mi (böyle söylüyorsunuz)?" De ki: “Hiç þüphesiz fazl, Allah’ýn elindedir. Onu dilediðine verir." Ve Allah, VÂSÝ’un ALÎM’dir. (Allah herþeyi kuþatan ve herþeyi bilendir.)

13 / Rad - 27
Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþau ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
"Ve kâfirler: "Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mý?" derler. De ki: "Allah, dilediði kimseyi dalâlette býrakýr ve O'na yönelen (ulaþmayý dileyen) kimseyi, Kendisine ulaþtýrýr (hidayete erdirir)."

2 / Bakara - 120
Ve len terdâ ankel yehûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba'te ehvâehum ba'dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).
Sen onlarýn dînine tâbî olmadýkça (uymadýkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razý olmazlar. De ki: "Muhakkak ki; Allah'ýn kendisine ulaþtýrmasý (var ya) iþte o, hidayettir." Sana gelen bunca ilimden sonra eðer onlarýn hevalarýna uyarsan andolsun ki; Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardýmcý olmaz.


42 / Þura - 13
Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
“Dîni ikame edin ve fýrkalara ayrýlmayýn.” diye dîn olarak Nuh’a vasiyet ettiðimizi, sana vahyettiðimizi, Ýbrâhîm’e, Musa’ya ve Ýsa’ya vasiyet ettiðimizi, sizin için de (Allah) þeriat kýldý. Müþriklere, kendilerini davet ettiðin þey (Allah’a ulaþmayý dilemek) aðýr geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O’na (Kendisine) ulaþtýrýr.





12. Hidayet Allah'ýn kendisine ulaþtýrýlmasýný emrettiði ruhu Allah'a ulaþtýrmaktýr.

13 / Rad - 21
Vellezîne yasýlûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahþevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb (hisâbi).
Ve onlar Allah’ýn (ölümden evvel), Allah’a ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi (ruhlarýnýgöz kırpma, O’na (Allah’a) ulaþtýrýrlar. Ve Rab’lerine karþý huþû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.





13. Hidayet sabýrla Allah'ýn zatýný talep edenlerin ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmalarý ve teslimlerini gerçekleþtirmeleridir.

13 / Rad - 22, 23
Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).
Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).
Onlar, sabýrla Rab’lerinin vechini (Zat’ýný, Zat’a ulaþmayý, Allah’ýn Zat'ýný görmeyi) isteyenler ve namazý ikame edenler, onlarý rýzýklandýrdýðýmýz þeylerden gizli ve açýkça infâk edenler. Ve seyyiati, hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. Ýþte onlar için, bu dünyanýn (güzel bir) akýbeti (sonucu) vardýr.
Adn cennetleri (vardýr). Onlarýn babalarýndan ve eþlerinden ve zürriyyetlerinden salâha ulaþan kimseler, ona (adn cennetlerine) girerler. Ve her kapýdan melekler, onlarýn yanlarýna girerler.





14. Hidayet Allah'a hicret etmektir (ruhun Allah'a kiþi hayatta iken göç etmesidir).

29 / Ankebut - 26
Fe âmene lehu lût(lûtun) ve kâle innî muhâcirûn ilâ rabbî, innehu huvel aziyzul hakîm(hakîmu).
Bunun üzerine, Lut ona îmân etti ve dedi ki: "Gerçekten ben, Rabbime hicret (göçgöz kırpma edeceðim. Çünkü þüphesiz O, güçlü ve üstün olandýr, hüküm ve hikmet sahibidir."





15. Hidayet Allah'a ulaþmayý dileyerek takva sahibi olmak ve þirkten kurtulmaktýr.

30 / Rum - 31
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).
O’na (Allah’a) yönel (Allah’a ulaþmayý dile) ve O’na (Allah’a karþýgöz kırpma takva sahibi ol ve namaz kýl ve müþriklerden olma.





16. Hidayet Allah'a yönelmekten baþlayarak bütün teslimleri içerir. (Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah'a teslimi)

39 / Zümer - 54
Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Allah’a yönel (Allah’a ulaþmayý dile) ve O’na (Allah’a ) teslim ol (ruhunu, vechini, nefsini ve iradeni Allah’a teslim et). Üzerine azap (kabir azabýgöz kırpma gelmeden önce (ölümden önce). Yoksa sonra yardým olunmazsýn.


6 / En'am - 152, 153
Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eþuddeh(eþuddehu), ve evfûl keyle vel mîzâne bil kýst(kýstýgöz kırpma, lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Ve enne hâzâ sýrâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).
Yetimin malýna, o en kuvvetli çaðýna gelinceye kadar, en güzel þekliyle olmadýkça yaklaþmayýn. Ölçü ve tartýyý adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dýþýnda (bir þey ile) sorumlu tutmayýz. Söylediðiniz zaman, yakýnýnýz olsa bile, artýk adaletle söyleyin. Allah’ýn ahdini yerine getirin (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) iþte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.
Ve muhakkak ki; bu, Benim Sýratý Mustakîmim'dir (fýrkalara ayrýlmayanlarýn tek yolu olan Sýratý Mustakîm'dir). Öyleyse ona tâbî olun. Ve (baþka) yollara tâbî olmayýn ki; o (tâbi olduðunuz) yollar sizi, O'nun (Allah'ýn) yolundan ayýrýr (fýrkalara ayrýlmýþ olursunuz). Ýþte böyle, size onunla vasiyet etti (emretti). Böylece takva sahibi olursunuz.

40 / Mumin - 66
Kul innî nuhîtu en a'budellezîne ted'ûne min dûnillâhi lemmâ câeniyel beyyinâtu min rabbî ve umirtu en uslime li rabbil âlemîn(âlemîne).
De ki: "Rabbimden açýk beyyineler (mucizeler) geldikten sonra ben muhakkak ki Allah'tan baþka taptýklarýnýza tapmaktan nehyolundum. Âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."








Dualarýmýzla.

Ýskender ALÝ M Ý H R
Gönderen: 05.12.2005 - 04:12
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
karaahmetoglu su an offline karaahmetoglu  
ÇOK İLGİNÇ
42 Mesaj -
SAHTE PEYGAMBER MEHDÝ RESUL ÝSKENDER ALÝ MÝHR DEN
HÝDAYET DERSLERÝ
AMAN ÝHMAL ETMEYELÝM HÝDAYETTEN MAHRUM KALIRIZ SONRA HA !!!
SEN BU YOLDA DEVAM ET...
TAÞLARI BAÐLADILAR KÖPEKLERÝ SALDILAR NASILSA...
KÝMSENÝN UMURUNDADA DEÐÝL.
ZATEN
DÜNYA NEDEN HARAP OLUR?
NEME LAZIMCILIKTAN.
BANA HÝDAYET DERSÝNÝ SENMÝ VERECEKSÝN KALTABAN???
Gönderen: 05.12.2005 - 22:33
Bu Mesaji Bildir   karaahmetoglu üyenin diger mesajlarini ara karaahmetoglu üyenin Profiline bak karaahmetoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
ALLAHIM BU KAFASIZLARIN YÜZÜNDEN BİZİ HELAK ETME YA RABBİ
2687 Mesaj -
ALLAHIM NEYSE KENDÝME MUKAYYET OLAYIMDA LAF SÖYLEMEYEYÝM RABBÝM iskender ali ne iþi var burada.baþka yerlerde dolaþ.fetvasý diyanette var...sapýk
Gönderen: 05.12.2005 - 22:55
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Konu icon    ..
163 Mesaj -
DABBETÜL ARZ OLAN UYDU VASITASI ÝLE DÜNYADA MÝLYARLARCA ÝNSANI ALLAHA VE KURANA ÇAÐIRAN BÝRÝSÝNE BÝLÝP BÝLMEDEN ÝFTÝRA ATIYORSUNUZ NUR TV DE KURAN DIÞINDA NE SÖYLENMÝÞ BÝRÝLERÝNÝN DOLMUÞUNA BÝNEREK SUÝ ZAN EDÝYORSUNUZ BUNUN HESABINI ALLAHA NASIL VERECEKSÝNÝZ

CEVÝZ KABUÐU
Ceviz Kabuðu rezaletinde 4 profesör ve Cevizoðlu, bütün Türk halkýný Bizim þeytan tarafýndan öðretilmiþ ve deli olduðumuza inandýrmýþlardý ve mekrleriyle (hileleriyle) iftihar etmiþlerdi, büyük sevinç yaþamýþlardý. Ama onlar Allahýn hilesini hiç hesaba katmamýþlardý. Çünkü kamuoyunun Bizim öðretilmiþ ve deli olduðumuza inandýrýlmasý, Bizim Duhan Suresinin 10, 11, 12, 13, ve 14. ayetlerindeki kýyamete yakýn zamanda gelecek olan RESUL olduðumuzu, aksi iddia edilemeyecek kadar açýk ve kesin bir þekilde ispat etmiþti.


44/DUHAN-10-11-12-13-14:
Fertekýb yevme tetis semau bi duhanin mubin(mubinin). Yagþan nas(nase), haza azabun elim(elimun). Rabbenekþif annel azabe inna muminun (muminune). Enna lehumuz zikra ve kad caehum resulun mubin(mubinun). Summe tevellev anhu ve kalu muallemun mecnun(mecnunun).

Göklerin açýk bir dumanla kaplanacaðý günü gözetle.
(Öyle bir duman kigöz kırpma bütün insanlarý saracak elim bir azaptýr.
ki biz müminleriz .Onlar Rabbimiz diyecekler.Bu azabý bizden kaldýr, çünkü muhakkak Onlar öðüt almazlar. Onlara, andolsun ki apaçýk bir resul geldi. Sonra ondan yüz çevirdiler ve ona öðretilmiþ deli dediler.

Ayrýca Allah Kuranda Al-i Ýmran Suresi 81. ayetinde yer alan nebilerden (peygamberlerden) sonra gelecek olan bir Resulden bahsediyor.

3/AL-Ý ÝMRAN-81:

Ve iz ehazallahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve hikmetin summe caekum resulun musaddikun lima meakum le tuminunne bihi ve le tensurunneh(tensurunnehu), kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum ýsri, kalu akrarna, kale feþhedu ve ene meakum mineþ þahidin(þahidine).
Hani o zaman ki; Allah, peygamberlerin (nebilerin) MÝSAKini (yeminini) almýþtý: Andolsun ki; size Kitap ve hikmet verdim, sizlerden sonra sizinle beraber bulunaný (Allahýn sizlere verdiði kitaplarýgöz kırpma tasdik eden Resul gelince, Ona mutlaka iman edecek ve Ona mutlaka yardým edeceksiniz. Bunu ikrar ettiniz mi ve bu aðýr ahdimi üzerinize aldýnýz mý?Ýkrar ettik dediler.Öyle ise þahit olun. Ben de sizinle beraber þahitlerdenim buyurdu.

Al-i Ýmran-81de Allah nebilere Kitap ve hikmet verdiðini söylüyor. Bu nebilerin arasýnda Peygamber Efendimiz (S.A.V)in de bulunduðu, Ahzab Suresinin 7. ayetiyle kesinlik kazanýyor.

33/AHZAB-7:

Ve iz ehazna minen nebiyyiyne misakahum ve minke ve min nuhýn ve ibrahime ve musa ve isebni meryeme ve ehazna minhum misakan galiza(galizen).
Ve nebilerden misaklerini almýþtýk. Senden de almýþtýk. (Ayrýca) Nuh (A.S)dan, Ýbrahim (A.S)dan ve Meryemoðlu Ýsadan da (almýþtýk). Ve onlardan galiz (aðýr, çok kuvvetli) bir misak almýþtýk.

Bu ayette oradaki nebilere: Sizlerden sonra gelecek olan Resule iman ve yardým etmek ifadesi yer alýyor. Bu durumda nebilerden sonra gelecek olan bu Resulün, Peygamber Efendimiz (S.A.V) olmasý mümkün deðildir.


22/HAC-52:

Ve ma erselna min kablike min resulin ve la nebiyyin illa iza temmenna elkaþ þeytanu fi umniyyetih(umniyyetihi), fe yensehullahu ma yulkýþ þeytanu summe yuhkimullahu ayatih(ayatihi), vallahu alimun hakim(hakimun).
(Habibim) senden önce gönderdiðimiz hiçbir peygamber ve resul yoktur ki; bir þey dilediði zaman, þeytan onun arzusuna karýþtýrmamýþ olsun. Bununla beraber Allah, þeytanýn býraktýðý þeyi giderir. Sonra Allah, ayetlerini sabit kýlar (saðlamlaþtýrýr). Allah, herþeyi bilir ve hikmet sahibidir.

Hac-52de Allah:Senden evvel ne nebilerden ne de resullerden kimse göndermedik ki? buyuruyor. Nebi ve resul kavramlarý, kesinlikle birbirinden ayrýlýyor.
Furkan Suresinin 27, 28, 29, 30. ayetlerinde de kavminin Kuraný terk ettiðini söyleyen ve Peygamberimiz (S.A.V)den sonra gelecek bir Resulden bahsediyor. (Hiç kimse Peygamberimiz (S.A.V) zamanýnda Kuranýn terk edildiðini iddia edemez.)

25/FURKAN-27-28-29-30:

Ve yevme yeadduz zalimu ala yedeyhi yekulu ya leytenit tehaztu mear resuli sebila(sebilen). Ya veyleta leyteni lem ettehýz fulanen halila(halilen). Lekad edalleni aniz zikri bade iz caeni, ve kaneþ þeytanu lil insani hazula(hazulen).
Ve kaler resulu ya rabbi inne kavmit tehazu hazel kurane mehcura (mehcuren).
Zalimlerin herbiri iki elini ýsýrdýðý o günde þöyle diyecekler: Ne olurdu, O resul ile beraber, sebili (Allaha ulaþtýran yolu) tutsaydým.Yazýklar olsun bana, ne olurdu filaný dost edinmeseydim. Andolsun ki; bana Kuran gelmiþken o, beni zikirden saptýrdý. Þeytan, insaný yalnýz býrakýr. Resul dedi ki:Yarab, kavmim Kuraný terkettiler.

Bu 3 grup ayet, Peygamber Efendimiz (S.A.V)den sonra bir Resulün geleceðini kesinlikle ispat ediyor. Biz iþte o Resulüz. Mehdi Resulüz.
Peki 3 grup ayette bahsedilen bu Resul gerçekten Biz miyiz?
Kuran gerçekten unutulmuþ mudur?
Kuran 28 basamakta 7 safha ve 4 teslim içerir.
1- Allaha ruhu ölmeden evvel ulaþtýrmayý dilemek (3. basamak)
2- Mürþide ulaþýp tabi olmak (14. basamak)
3- Ruhu Allaha ulaþtýrmak (21. basamak)
4- Vechi (fizik vücudu) Allaha teslim etmek (25. basamak)
5- Nefsi Allaha teslim etmek (27. basamak)
6- Ýrþada ulaþmak (28. basamaðýn 4. kademesi)
7- Ýradeyi Allaha teslim etmek (28. basamaðýn 5. kademesi)
Kurandaki bu 7 safhanýn 7si de farzdýr ve bugün tamamen unutulmuþtur.
Sahabe bu 7 safhayý yaþayarak 4 teslimi gerçekleþtirmiþtir, bunu da kimse bilmiyor.
Allah bu hakikatleri Bize öðretmiþ ve Ýslam aleminin ve dünyanýn, kainatýn ezeli dini olan Hz. Ýbrahimin hanif dininde birleþtirilmesi görevini Bize vermiþtir.
Ve bütün bunlarýn açýklanacaðý zaman tam bu zamandýr (2004 yýlý ise).
Ve de bunlarýn hepsini açýklamýþ ve ispat etmiþ durumdayýz ve bilgisayarlarýn hafýzasýnda bir ispat belgesi olarak muhafaza ediyoruz.
O zaman Biz, o beklenen MEHDÝ - RESULüz.
Þimdi söylediklerimizin özet olarak ispatýna gelelim ve ilk suali soralým ve cevaplarýný ayetlerle verelim:

1- KURANDAKÝ ÝSLAMIN 7 SAFHASI DA FARZ MIDIR?

BÝRÝNCÝ GRUP SUALLER

S-1- Allaha yönelmek; yani Allaha ulaþmayý dilemek farz mýdýr?
C-1- Farzdýr.
1/1-

30/RUM-31:
Munibine ileyhi vettekuhu ve ekimus salate ve la tekunu minel muþrikin(muþrikine).
Ona (Allaha) yönelin (Ona ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn.
1/2-
39/ZUMER-54:

Ve enibu ila rabbikum ve eslimu lehu min kabli en yetiyekumul azabu summe la tunsarun(tunsarune).
Allaha yönel (ruhunu Allaha ulaþtýrmayý dile) ve Allaha teslim ol. Üzerine azap (kabir azabýgöz kırpma gelmeden önce (ölümden önce). Yoksa sonra yardým olunmazsýn.

1/3



31/LOKMAN-15:

Ve in cahedake ala en tuþrike bi ma leyse leke bihi ilmun fe la tutýhuma ve sahýbhuma fid dunya marufen vettebi sebile men enabe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bima kuntum tamelun(tamelune).
Ve eðer annen, baban bilmediðin bir þeyi, Bana ortak koþman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Kim Bana yönelmiþse (ruhunu Bana ulaþtýrmayý dilemiþse), sen de onun yoluna tabi ol (ayný yolu takip ederek sen de Bana ulaþgöz kırpma. Sonra (ölümden sonra) hepiniz Bana döneceksiniz (Azrail (A.S) sizi Bana getirecek). Size yaptýklarýnýzý haber vereceðim.

S-2- Mürþide ulaþmak ve tabi olmak farz mýdýr?
C-2- Farzdýr.

2/1-
5/MAÝDE-35:

Ya eyyuhellezine amenuttekullahe vebtegu ileyhil vesilete ve cahidu fi sebilihi leallekum tuflihun(tuflihune).
Ey amenu olanlar (Allaha ulaþmayý, teslim olmayý dileyenler), Allaha karþý takva sahibi olun ve Ona ulaþtýracak vesileyi isteyin! Ve Onun yolunda cihad edin. Umulur ki; siz felaha erersiniz.

2/2
16/NAHL-9:

Ve alallahi kasdus sebili ve minha cair(cairun), ve lev þae le hedakum ecmain(ecmaine).
Ve sebillerin (dergahlardan Sýratý Mustakime ulaþan bütün yollarýn yani mürþidlerin) tayini, Allahýn üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardýr. Ve eðer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

2-3-
18/KEHF-17:

Ve tereþ þemse iza talaat tezaveru an kehfihim zatel yemini ve iza garabet takriduhum zateþ þimali ve hum fi fecvetin minh(minhu), zalike min ayatillah(ayatillahi), men yehdillahu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murþida(murþiden).
(Ey Resulüm! Orada olsaydýn) görürdün ki; güneþ doðduðu zaman maðaranýn sað tarafýna ulaþýr. Battýðý zaman ise onlarý sol taraftan terkederdi. Onlar maðaranýn geniþ bir yerindeydiler. Bu, Allahýn ayetlerindendir. Allah kimi Kendine ulaþtýrýrsa o hidayete erer. Ve kim dalalette ise onun için veli mürþid bulunmaz.

2/4-
72/CÝN-14:
Ve enna minnel muslimune ve minnel kasitun(kasitune), fe men esleme fe ulaike teharrev reþeda(reþeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allaha teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (baðlamýþgöz kırpma olanlar da var. Kim (Allaha) teslim olmayý dilerse, mürþidini arar.


S-3- Ruhu ölmeden evvel Allaha ulaþtýrmak farz mýdýr?

C-3- Farzdýr.

3/1-
89/FECR-28:
Ýrcii ila rabbiki radýyeten mardýyyeh(mardýyyeten).
Allahtan razý ol ve Allahýn rýzasýný kazan. (Ey ruh!) Allaha (Rabbine) geri dönerek ulaþ.

3/2-




10/YUNUS-25:

Vallahu yedu ila daris selam(selami), ve yehdi men yeþau ila sýratýn mustekim(mustekimin).
Ve Allah, teslim (selam) yurduna davet eder ve (teslim yurduna ulaþtýrmayýgöz kırpma dilediði kimseyi, Sýratý Mustakime ulaþtýrýr.
10/YUNUS-26:

Lillezine ahsenul husna ve ziyadeh(ziyadetun), ve la yerheku vucuhehum katerun ve la zilleh(zilletun), ulaike ashabul cenneh(cenneti), hum fiha halidun(halidune).
Onlar için Ahsenül hüsna (Allahýn Zatýna ulaþmak) ve ziyadesi (daha fazlasý, Allahýn cemalini görmek) vardýr. Onlarýn yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düþme, hakirlik) yoktur. Ýþte onlar, cennet halkýdýr. Onlar, orada devamlý kalanlardýr.

3/3-
13/RAD-21:

Vellezine yasýlune ma emerallahu bihi en yusale ve yahþevne rabbehum ve yehafune suel hisab (hisabi).
Ve onlar, Allahýn (ölümden evvel), Allaha ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi (ruhlarýnýgöz kırpma, Ona (Allaha) ulaþtýrýrlar. Ve Rablerine karþý huþu duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.


S-4- Fizik vücudu Allaha teslim ederek Allaha kul etmek farz mýdýr?

C-4- Farzdýr.
Gönderen: 08.12.2005 - 06:09
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Konu icon    ..
163 Mesaj -
Eüzübillahi mineþþeytani racim, bismillahirrahmanirrahim

Ey ilim sahipleri ve ilmin temsilcileri,

Muhterem kardeþlerim,

Bu ÝHTAR çaðýmýza damgasýný vuracak olan HÝDAYET ÝHTARLARININ ikincisidir.

Hidayet konulu ihtarlarýn birincisinde HÝDAYET NEDÝR? konusunu açýklamýþtýk ve hidayetin ne olduðu konusunda bilinegelenlerin Kuran’ý Kerim gerçeklerine uymadýðýný ifade etmiþtik.Hemen arkasýndan da HÝDAYETÝN NE OLDUÐUNU yine Kuran ayetleri ile sizlere ispatlamýþtýk.Bu ihtarda bir adým öteye gececeðiz ve sizlere hidayet konusunun bir baþka boyutunu , daha doðru ifadeyle iki boyutunu daha açýklayacaðýz.

1)Kimler Hidayete Erer

2)Kimler Hidayete Eremez

Bugun kime sorarsanýz , biz hidayetteyiz diyorlar.Ben hidayetteyim diyen herkes hidayette midir??? Hidayet nedir? konulu ihtarýmýzý almýþ olmanýza raðmen hala hidayette olup olmadýðýnýz konusunda þüpheleriniz varsa ,”bu ihtarda böyle söyleniyor ama benim zannýma göre ben hidayetteyim “diye düþünüyorsanýz sizleri bir kez daha Kur’aný incelemeye davet ediyoruz.Allahu Teala Kuran’ý Kerimde bunun böyle olmadýðýný buyuruyor. Gelin ,þimdi hep birlikte Kuran’ýn ifadesine bakalým.

Ýlk inceleyeceðimiz grup HÝDAYETE ERENLER ve dolayýsýyla kurtulanlar olacak.


1-Allah hidayete erdirmezse kimse hidayete eremez (Allah’a ulaþamaz).

7/A'RAF-43) Ve neza'nâ mâ fî sudûrihim min g ýllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkýgöz kırpma, ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta'melûn(ta'melûne).

Onlarýn göðüslerinde, (nefsin kalbindeki) afetlerinden ne varsa çekip aldýk. Onlarýn altlarýndan nehirler akar. “Bizi buna hidayet eden Allah’a hamdolsun. Allah’ ýn, bizi hidayete erdirmesi olmasaydý, biz hidayete ermezdik. Andolsun ki Rabbimizin resûlleri hak ile gelmiþtir. ” dediler. “Yapm ýþ olduklarýnýzdan dolayý varis kýlýndýðýnýz cennet iþte budur. ” diye nida olunurlar.


7/A'RAF-178) Men yehdillâhu fehuvel muhtedî ve men yudlil fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Allah kimi hidayete erdirirse (kendisine ulaþtýrýrsa), artýk o hidayete ermiþtir. Ve kim dalâlette býrakýlýrsa, iþte onlar, onlar artýk hüsrana uðrayanlardýr (nefslerini hüsrana düþürenlerdir).






2-Allah’ýn kendisine ulaþtýrdýðý kiþi hidayete erer.

17/ÝSRA-97) Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihîgöz kırpma, ve nahþuruhum yevmel kýyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâaglasummen), me’vâhum cehennem (cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâaglasaîren).

Ve Allah, kimi hidayete erdirirse (Kendisine ulaþtýrýrsa) artýk o hidayete ermiþtir. Ve kimi dalâlette býrakýrsa (kim Allah’a ulaþmayý dilemezse), o taktirde onlar için, O’ndan (Allah’tan) baþka dostlar bulamazsýn.Ve kýyâmet günü onlarý kör, dilsiz ve saðýr olarak yüzükoyun (sürünerek) haþrederiz (edeceðiz, toplayacaðýz). Onlarýn me’vas ý (kalacaklarý yer) cehennemdir. Ve Biz, onlara (ateþin) her sönmeye yüz tutuþunda (alevli ateþi) arttýrdýk (arttýracaðýz).

18/KEHF-17) Ve tereþ þemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrýduhum zâteþ þimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murþidâaglamurþiden).

Ve güneþin, doðduðu zaman maðaralarýnýn sað tarafýndan geldiðini ve battýðý zaman sol taraftan onlarýn yanlarýndan geçtiðini görürsün. Ve onlar, onun (maðaranýn) geniþ sahasý içinde bulunuyorlardý. Ýþte bu, Allah’ ýn âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaþtýrýrsa, iþte o hidayete ermiþtir. Ve kimi dalâlette býrakýrsa (kim Allah ’a ulaþmayý dilemezse) artýk onun için velî mürþid (irþad eden evliya) bulunmaz.





3-Allah salih amel iþleyenleri hidayete erdirir.



20/TAHA-82) Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.

Ve muhakkak ki Ben, (mürþidin önünde 10 ihsanla) tövbe edenler, âmenû (kalbine îmân yaz ýldýðý için mü ’min) olanlar ve salih amel yapanlar (nefsi ýslâh edici amel iþleyenler) için mutlaka gaffarým (onlarýn günahlarýný sevaba çevirenim). Sonra onlar, (Benim tarafýmdan) hidayete erdirilir (ölmeden önce ruhlarý Allah ’a ulaþtýrýlýr).



4-Allah dilediðini hidayete erdirir.

2/BAKARA-272) Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeþâu ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusikum ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Onlarýn hidayete ermesi senin üzerine (vazife, borçgöz kırpma deðildir. Lâkin Allah, dilediði kimseyi hidayete erdirir. Hayýrdan her ne infâk ederseniz sizin kendi nefsiniz içindir. Siz, (ey mü’minler) baþka bir þey için deðil ancak Allah’ ýn vechini (Zat ’ ýnýgöz kırpma dileyerek (Allah ’ ýn Zat'ýna ulaþmayý dileyerek) verirsiniz (infâk edersiniz)! Ve böylece hayra dair her ne infâk ederseniz bu size tastamam verilir ve size zulmedilmez (haksýzlýk yapýlmaz).

6/EN'AM-149) Kul fe lillâhil huccetul bâligah(bâligatu), fe lev þâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).

De ki: “Art ýk en kuvvetli delil, Allah ’ ýndýr. Öyleyse eðer O (Allah) dileseydi, elbette sizin hepinizi hidayete erdirirdi. ”

13/RAD-31) Ve lev enne kur’ânen suyyiret bihil cibâlu ev kutt ýat bihil ardu ev kullime bihil mevtâ, bel lillâhil emru cemîâaglacemîan), e fe lem ye ’yesillezîne âmenû en lev yeþâullâhu le heden nâse cemîâaglacemîan),ve lâ yezâlullezîne keferû tusîbuhum bi mâ sanaû kâriatun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye’tiye va’dullâh(va’dullâhi), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde).

Eðer gerçekten onunla daðlar yürütülen veya onunla yer yarýlan veya onunla ölüler konuþturulan bir Kur’an olsayd ý bile, bütün iþler (emirler) Allah ’ ýndýr (Allah ’a aittir). Amenu olanlar hâlâ (onlar ýn iman etmelerinden) ümitlerini kesmediler mi? Allah dilemiþ olsaydý insanlarýn hepsini elbette hidayete erdirirdi. Kafir olan kimselere, yaptýklarýndan dolayý büyük bir musibetin (cezanýn, felâketin) isabet etmesi veya yurtlarýnýn (evlerinin) yakýnýna musibetler hulul etmesi, Allah ’ ýn vaadi gelinceye kadar devam eder. Muhakkak ki Allah vaadinden dönmez.

16/NAHL-9) Ve alallâhi kasdus sebîli ve minhâ câir(câirun), ve lev þâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).

Ve sebîllerin (dergâhlardan S ýratý Mustakîm ’e ulaþan bütün yollarýn yani mürþidlerin) tayini, Allah’ ýn üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardýr. Ve eðer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

16/NAHL-93) Ve lev þâallâhu le cealekum ummeten vâhideten ve lâkin yudýllu men yeþâu ve yehdî men yeþâ’(yeþâu), ve le tus’elunne ammâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Ve eðer Allah, dileseydi elbette sizi tek bir ümmet kýlardý. Fakat O, dilediðini (doðuþtan bütün insanlar dalâlette olduðundan Allah’a ulaþmayý dilemeyeni, Allah Kendisine ulaþtýrmaz, böylece onu) dalâlette býrakýr. Ve dilediðini (Allah’a ulaþmayý dileyeni) hidayete erdirir (verdiði söz gereðince, kefaleti sebebiyle Kendisine ulaþtýrýr). Ve elbette yaptýklarýnýzdan (yapmýþ olduðunuz amellerinizden) sorgulanacaksýnýz.

22/HAC-16) Ve kezâlike enzelnâhu âyâtin beyyinâtin ve ennallâhe yehdî men yurîd(yurîdu).

Ve iþte böylece Biz, onu apaçýk âyetler (halinde) indirdik. Ve muhakkak ki Allah, dilediði kimseyi hidayete erdirir (Kendisine ulaþtýrýr).

28/KASAS-56) Ýnneke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinnallâhe yehdî men yeþâ’(yeþâu), ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).

Gerçek þu ki; sen, sevdiðini hidayete erdiremezsin. Ancak Allah, dilediðini hidayete erdirir. O, hidayete erecek olanlarý daha iyi bilendir.

35/FATIR-8) E fe men zuyyine lehu sûu amelihî fe reâhu hasenâaglahasenen), fe innallâhe yud ýllu men yeþâu ve yehdî men yeþâaglayeþâu), fe lâ tezheb nefsuke aleyhim haserât(haserâtin), innallâhe alîmun bimâ yesneûn(yesneûne).

Kötü olarak iþledikleri kendisine çekici, süslü kýlýnýp da onu güzel gören mi (Allah katýnda kabul görecek)? Artýk þüphesiz Allah, dilediðini saptýrýr, dilediðini hidayete eriþtirir. Öyleyse onlara karþý nefsin hasretlere kapýlýp gitmesin. Gerçekten Allah, yaptýklarýný bilendir.

6/EN'AM-125) Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeþrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudýllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Artýk Allah kimi hidayete erdirmeyi dilerse onun göðsünü teslime (Ýslâm’a) açar. Kimi dalâlette b ýrakmayý dilerse, onun göðsünü semada yükseliyormuþ gibi daralmýþ, sýkýntýlý yapar. Böylece Allah, mü ’min olmayanlar ýn üzerine pislik (azap, darlýk, güçlük) verir.

74/MUDESSÝR-31) Ve mâ cealnâ ashâben nâri illâ melâiketen ve mâ cealnâ ýddetehum illâ fitneten lillezîne keferû li yesteyk ýnellezîne ûtûl kitâbe ve yezdâdellezîne âmenû îmânen ve lâ yertâbellezîne ûtûl kitâbe vel mu ’minûne, ve li yekûlellezîne fî kulûbihim maradun vel kâfirûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâaglameselen), kezâlike yud ýllullâhu men yeþâu ve yehdî men yeþâaglayeþâu), ve mâ ya ’lemu cunûde rabbike illâ hûaglahuve), ve mâ hiye illâ zikrâ lil beþer(beþeri).

Biz, o ateþin koruyucularýný meleklerden baþkasýný kýlmadýk. Ve onlarýn sayýsýný inkâr edenler için yalnýzca bir fitne (konusu) yaptýk ki; kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansýn, îmân edenlerin de îmânlarý artsýn. Kendilerine kitap verilenler ve îmân edenler (böylece) kuþkuya kapýlmasýn. Kalplerinde bir hastalýk olanlar ile kâfirler de þöyle desin: "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" Ýþte Allah, dilediðini böyle þaþýrtýp saptýrýr, dilediðini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularýný kendisinden baþka (hiç kimse) bilmez Bu ise, beþer (insan) için yalnýzca bir öðüttür.



5-Hidayete erenler müþriklerden deðildir.

2/BAKARA-135) Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfa(hanîfen), ve mâ kâne minel muþrikîn(muþrikîne).

Ve dediler ki: "Yahudi veya hristiyan olun ki; hidayete eresiniz." De ki: "Hayýr. Ýbrâhîm'in milleti HANÝF'tir (hidayete ermiþtir). (Çünkü o); MÜÞRÝK'lerden olmadý.

30/RUM-31) Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).

O'na (Allah'a) dön (Allah'a ulaþgöz kırpma ve O'na (Allah'a karþýgöz kırpma takva sahibi ol ve namaz kýl ve müþriklerden olma.

30/RUM-32) Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâaglaþiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

O müþriklerden olmayýn ki; onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýlýp, bölük bölük olup, her grup kendi ilmi ile (yanýndakiyle) ferahlanýr.




6-Amenu olanlar (Allah’a ulaþmayý dileyenler) hidayete erer.

2/BAKARA-137) Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî þikâk(þikâkýn) fe se yekfîkehumullâh(humullâhu), ve huves semîul alîm(alîmu).

Eðer onlar da, sizin O'na (Allah'a) îmân ettiðiniz gibi îmân etselerdi muhakkak ki hidayete ererlerdi. Ve eðer (yüz çevirirlerse) dönerlerse, mutlaka bir ayrýlýk içindedirler (muhalefetin içine düþerler). Allah, (onlara karþýgöz kırpma sana kâfi (yeterli) dir. O, (herþeyi iþiten ve bilen) SEMÎ'ul ALÎM'dir.



7-Allah’ýn ipine sarýlanlar (Allah’a ulaþmayý dileyenler) fýrkalara ayrýlmamýþlardýr.Hidayete erecek olanlar onlardýr.

3/AL-Ý ÝMRAN-103) Va’tas ýmû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni ’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâaglaihvânen), ve kuntum alâ þefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Ve hepiniz Allah’ ýn ipine sýmsýký sarýlýn ve fýrkalara ayrýlmayýn. Ve Allah ’ ýn sizin üzerinizdeki ni ’metini hat ýrlayýn; hani o zaman siz birbirinize düþman idiniz. (Sonra Allah), kalplerinizi uzlaþtýrdý da O ’nun bu ni’meti ile art ýk kardeþler oldunuz. Siz, ateþten bir çukurun tam kenarýnda bulunuyordunuz da (Allah), sizi ondan kurtardý. Allah, size âyetlerini böyle beyan ediyor ki; böylece hidayete eresiniz.




8-Nezrin uyarmasýna uyanlar

32/SECDE-3) Em yekuûlûnefterâh(yekûlûnetterâhu), bel huvel hakku min rabbike li tunzire kavmen mâ etâhum min nezîrin min kablike le allehum yehtedûn(yektedûne).

Yahut onu kendinden mi uydurdu? Hayýr. O, Rabbinden gelen haktýr. Senden evvel kendilerine nezir (peygamber) hiç gelmeyen bir kavmi, uyarman için. Böylece (umulur ki) hidayete ersinler diye.

67/MULK-8) Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayz ýgöz kırpma, kullemâ ulkîe fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye'tikum nezîr(nezîrun).

(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup cehenneme at ýldýðýnda, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: "Size nezir (ikaz edici, uyarýcýgöz kırpma gelmedi mi?" derler.

67/MULK-9) Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min þey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).

(Cehenneme atýlanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladýk ve Allah, hiçbir þey indirmemiþtir, dedik ve siz, büyük bir sapýklýk içindesiniz, dedik.”

67/MULK-10) Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'k ýlu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).

Ve derler ki: "Eðer biz iþitmiþ ve akletmiþ (idrak etmiþgöz kırpma olsaydýk burada, ateþ ehlinin içinde mi olurduk?"



9-Allah kendisine yöneleni kendisine hidayet eder.

42/ÞURA-13) Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted'ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

"Dîni ikame edin ve f ýrkalara ayrýlmayýn." diye dîn olarak Nuh'a vasiyet ettiðimizi, sana vahyettiðimizi, Ýbrâhîm'e, Musa'ya ve Ýsa'ya vasiyet ettiðimizi, sizin için de (Allah) þeriat kýldý. Müþriklere, kendilerini davet ettiðin þey (Allah'a davet ve tek Allah'a inanmak) aðýr geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O'na (Kendisine) ulaþtýrýr.

13/RAD-27) Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþau ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz m ý? ” derler. "Muhakkak ki; Allah, diledi ði kimseyi dalâlette býrakýr ve O ’na yönelen kimseyi Kendine ulaþtýrýr (hidayete erdirir).” de.




10-Rabbine giden hidayete erer.

37/SAFFAT-99) Ve kâle innî zâhibun ilâ rabbî seyehdîn(seyehdîni).

(Ýbrâhîm) Dedi ki: "Þüphesiz ben, Rabbime gidiciyim. O, beni hidayete erdirecektir."




11-Hidayetçiye tabi olan hidayete erer.

20/TAHA-123) Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’d ýn aduvv(aduvvun), fe immâ ye ’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yad ýllu ve lâ yeþkâ.

(Allahû Tealâ þöyle) dedi: "Ýkiniz oradan (aþaðýgöz kırpma inin! Hepiniz (þeytan ve siz), birbirinize düþman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetçime tâbî olursa artýk o, dalâlette kalmaz ve þâkî olmaz."


12-Allah’a hidayetle gelen

28/KASAS-85) Ýnnellezî farada aleykel kur’âne le râdduke ilâ maâd(maâdin), kul rabbî a’lemu men câe bil hudâ ve men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).

Þüphesiz sana, Kur’ân’ ý farz kýlan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: “Rabbim, hidayetle geleni de, apaç ýk bir dalâlet içinde olaný da bilir. ”




13-Allah’ýn yaratýp hidayete erdirdikleri

26/ÞUARA-78) Ellezî halakanî fe huve yehdîn(yehdîni).

"Ki, beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur."

43/ZUHRUF-27) Ýllellezî fetaranî fe innehu seyehdîn(seyehdîni).

"aglaAncak) beni yaratan baþka. Ýþte O, beni hidayete yöneltip iletecektir."



14-Allah seçer,tövbeyi Kabul eder,hidayete erdirir.

20/TAHA-122) Summectebâhu rabbuhu fe tâbe aleyhi ve hedâ.

Sonra Rabbi, onu seçti. Böylece onun tövbesini kabul etti ve onu hidayete erdirdi.

42/ÞURA-13) Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted'ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

"Dîni ikame edin ve f ýrkalara ayrýlmayýn." diye dîn olarak Nuh'a vasiyet ettiðimizi, sana vahyettiðimizi, Ýbrâhîm'e, Musa'ya ve Ýsa'ya vasiyet ettiðimizi, sizin için de (Allah) þeriat kýldý. Müþriklere, kendilerini davet ettiðin þey (Allah'a davet ve tek Allah'a inanmak) aðýr geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O'na (Kendisine) ulaþtýrýr.



“Biz bu kitapta hiç bir þeyi eksik býrakmadýk” buyuran Allahu Teala, her konuyu olduðu gibi hidayet konusunu da en ince ayrýntýsýna kadar Kuraný Keriminde bizlere beyan etmiþ. Kimlerin hidayete erecebileceðini yukarýdaki ayeti kerimelerde açýklayan Rabbimiz, kimlerin hidayete eremeyeceði konusunuda aþaðýdaki ayetlerle bizlere beyan ediyor.Ýzlenecek yol gayet kolaydýr. Her konu için þaþmaz ölçü olan Kurana bakmak durumundayýz.Rabbimiz her konuyu Kuranýnda bizlere açýklamýþ hamdolsun. Unutmayýnýz ki hala bir þansýnýz var;Allaha ulaþmayý dileyeceksiniz ve kutulacaksýnýz.Eðer dilemezseniz , aþaðýdaki ayetler ayrý birer açýdan hidayete eremeyeceðinizi ve nefsinizin size neyi þirin gösterdiði için hidayeti talep etmediðinizi açýklýyorlar.Bunun sonucunda ne olur mu dýyorsunuz? Rabbimiz hidayete eremeyen insanlar için “onlar az bir bedelle dünyayý satýn aldýlar “buyuruyor.Ve dünyayý satýn alanlarýn gidecekleri yer cehennemdir.

Þimdide ayetlerin ýþýðý altýnda kimlerin HÝDAYETE EREMEYECEÐÝNÝinceleyelim.

1-Allah hidayete karþýlýk dalaleti satýn alanlarý hidayete erdirmez.

2/BAKARA-16) Ulâikellezîneþterevud dalâlete bil hudâ, fe mâ rabihat ticâretuhum ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Ýþte onlar, öyle kimselerdir ki; hidayete karþýlýk dalâleti satýn aldýlar. Bu ticaret, onlara hiç kâr saðlamadý. Hidayete ermiþ de deðiller.

2/BAKARA-175) Ulâikellezî neþteravud dalâlete bil hudâ vel azâbe bil magfiret(magfireti), fe mâ asberehum alen nâr(nâri).

Ýþte onlar, onlar ki; hidayet karþýlýðýnda dalâleti, maðfiret karþýlýðýnda da azabý satýn almýþlardýr. Bunlar ateþe karþý ne kadar sabýrlýdýrlar!



2-Atalarýnýn yoluna tabi olanlar.

2/BAKARA-170) Ve izâ kîle lehumuttebiû mâ enzelallâhu kâlû bel nettebiû mâ elfeynâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’k ýlûne þey ’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).

Onlara: "Allah’ ýn indirdiðine tâbî olun!" denildiðinde; "Hayýr! Biz atalarýmýzý üzerinde bulduðumuz yola tâbî oluruz." Peki, eðer onlarýn atalarý hiçbir þeyi akýl etmeyen ve hidayete ermeyen (kimseler) ise de mi?

43/ZUHRUF-22) Bel kâlû innâ vecednâ âbâenâ alâ ummetin ve innâ alâ âsârihim muhtedûn(muhtedûne).

Hayýr; dediler ki: "Gerçekten atalarýmýzý bir ümmet üzerinde bulduk ve doðrusu biz, onlarýn izleri (eserleri) üstünde doðru olana (hidayete) yönelmiþ (kimse)leriz.



3-Hevalarýna uyanlar.

6/EN'AM-56) Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi), kul lâ ettebiu ehvâekum kad dalaltu izen ve mâ ene minel muhtedîn(muhtedîne).

De ki: “Muhakkak ki ben, dua etti ðiniz Allah ’tan baþka þeylere kul olmaktan men edildim.” De ki: “Sizin heveslerinize (nefsinizin afetlerinin dileklerine) uymam, e ðer uyarsam (öyle olursa), dalâlette olmuþ olurum ve hidayete erenlerden olmam. ”




4-Allah’a mulaki olmayý yalanlayanlar.

10/YUNUS-45) Ve yevme yahþuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Ve o gün (Allahû Tealâgöz kırpma, gündüzden bir saatten baþka kalmamýþlar (bir saat kalmýþlar) gibi onlarý toplayacak (haþredecek). Birbirlerini tanýyacaklar (aralarýnda tanýþacaklar). Allah’a mülâki olmay ý (Allah ’a ölmeden önce ulaþmayýgöz kırpma yalanlayanlar, hüsrana düþtüler (nefslerini hüsrana düþürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadýlar (ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýramadýlar).




5-Allah’ýn dalalette býrktýlarýný kimse hidayete erdiremez.

2/NÝSA-88) Fe mâ lekum fil munâfikîne fieteyni vallâhu erkesehum bi mâ kesebû e turîdûne en tehdû men edallallâh(edallallâhu), ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâaglasebîlen).

Öyleyse size ne oluyor da münaf ýklar hakkýnda iki grup oldunuz. Allah, onlarý kazandýklarý (negatif dereceler) sebebiyle tersine çevirdi (küfre döndürdügöz kırpma. Allah ’ ýn dalâlete düþürdüðü kimseyi hidayete erdirmek mi istiyorsunuz? Ve Allah, kimi dalâlete düþürürse artýk sen onun için asla bir yol bulamazsýn.




6-Hidayete icabet etmeyenler saðýr, kör, dilsiz,iþitmeyenler

Görmeyenler


7/A'RAF-198) Ve in ted’ûhum ilel hudâ lâ yesme’û, ve terâhum yenzurûne ileyke ve hum lâ yubs ýrûn(yubsýrûne).

Ve onlarý eðer hidayete (Allah’a ulaþmaya) çaðýrýrsanýz iþitmezler. Ve onlarý sana bakar görürsün ve onlar görmezler.

10/YUNUS-43) Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe ente tehdil umye ve lev kânû lâ yubs ýrûn(yubsýrûne).

Ve onlardan sana bakanlar var, fakat eðer onlar görmüyorlarsa (basar hassalarý çalýþmýyorsa) âmâlarý sen mi hidayete erdireceksin?

30/RUM-53) Ve mâ ente bi hâdil umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).

Sen, körleri dalâletten (kurtar ýp) hidayete erdiremezsin. Sen ancak âyetlerimize inananlara iþittirebilirsin. Onlar ise Bize teslim olanlardýr.

41/FUSSÝLET-17) Ve emmâ semûdu fe hedeynâhum festehabbûl amâ alel hudâ fe ehazethum sâ ýkatul azâbil hûni bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Semud'a gelince; Biz onlara doðru yolu gösterdik, fakat onlar körlüðü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandýklarý þeyler yüzünden onlarý alçaltýcý azabýn yýldýrýmý yakalayýverdi.

43/ZUHRUF-40) E fe ente tusmius summe ev tehdîl umye ve men kâne fî dalâlin mubîn(mubînin).

Öyleyse sa ðýr olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açýkça bir sapýklýk içinde bulunaný hidayete erdireceksin?

45/CASÝYE-23) E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî g ýþâveh(gýþâveten), fe men yehdîhi min ba ’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Hevalarýný (nefslerini) kendilerine ilâh edinenleri görmedin mi (habibim)? Allah, onlarý bir ilim üzere dalâlette býrakýr. Onlarýn kalplerindeki sem’î (iþitme) hassasýný ve kalplerini (kalpteki idrak hassasýnýgöz kırpma mühürler ve onlarýn kalplerindeki basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (isimli bir perde) çeker. Öyleyse (artýk) Allah’tan sonra kim bu kiþiyi hidayete erdirebilir? Hâlâ düþünmez misiniz?



Ýþitmeyenler

7/A'RAF-198) Ve in ted’ûhum ilel hudâ lâ yesme’û, ve terâhum yenzurûne ileyke ve hum lâ yubs ýrûn(yubsýrûne).

Ve onlarý eðer hidayete (Allah’a ulaþmaya) çaðýrýrsanýz iþitmezler. Ve onlarý sana bakar görürsün ve onlar görmezler.

27/NEML-81) Ve mâ ente bi hâdîl umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ men yu’minu bi âyâtinâ fe hum muslimûn(muslimûne).

Sen, körleri bulunduklar ý dalâletten, hidayete erdiremezsin. Sen ancak âyetlerimizi, onlara; îmân edip, teslim olacaklara iþittirebilirsin.

43/ZUHRUF-40) E fe ente tusmius summe ev tehdîl umye ve men kâne fî dalâlin mubîn(mubînin).

Öyleyse sa ðýr olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açýkça bir sapýklýk içinde bulunaný hidayete erdireceksin?

45/CASÝYE-23) E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî g ýþâveh(gýþâveten), fe men yehdîhi min ba ’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Hevalarýný (nefslerini) kendilerine ilâh edinenleri görmedin mi (habibim)? Allah, onlarý bir ilim üzere dalâlette býrakýr. Onlarýn kalplerindeki sem’î (iþitme) hassasýný ve kalplerini (kalpteki idrak hassasýnýgöz kırpma mühürler ve onlarýn kalplerindeki basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (isimli bir perde) çeker. Öyleyse (artýk) Allah’tan sonra kim bu kiþiyi hidayete erdirebilir? Hâlâ düþünmez misiniz?




7-Üzerlerine dalalet hak olanlar.

7/A'RAF-30) Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûþ þeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Bir kýsmý hidayete erdi ve bir kýsmýnýn üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki; onlar, Allah’tan baþka þeytanlarý dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar (hesap ediyorlar).

16/NAHL-36) Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu),fe sîrû fîl ard ý fanzurû keyfe kâne âkýbetun mukezzibîn(mukezzibîne).

Ve andolsun ki; Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde bir resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli k ýldýk). Allah ’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin þeytanlardan) içtinap etsinler (sakýnýp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kýsmýný, Allah hidayete erdirdi ve bir kýsmýnýn da üzerine dalâlet hak oldu. (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanlar ýn ise üzerine dalâlet hak oldu.) Artýk yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanlarýn akýbetinin, nasýl olduðuna bakýn (görün).



8-Kafirler

2/BAKARA-264) Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tubt ýlû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu ’minu billâhi vel yevmil âh ýr(âhýri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi, turâbun fe esâbehu vâbilun fe terakehû saldâaglasalden), lâ yakdirûne alâ þey ’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdil kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Ey îmân edenler! Allah’a ve yevm'il âhire inanmay ýp, malýný insanlara riya yaparak (gösteriþ için) harcayan kiþi gibi sadakalarýnýzý baþa kakarak ve gönül inciterek, iptal etmeyin (boþa çýkartmayýn). Onun durumu; üzerinde biraz toprak bulunan kaygan bir kayaya benzer ki; ona þiddetli bir yaðmur isabet edince (üzerindeki toprak) onu terketti ve kaygan ve kaya halinde býraktý. (Ýþte böyleleri) kazandýklarýndan bir þey elde edemezler. Allah, kâfirler kavmini hidayete erdirmez.

5/MAÝDE-67) Yâ eyyuher resûlu bell ýg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef ’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’s ýmuke minen nâs(nâsi), innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebli ð et (duyur). Eðer bunu yapmazsan O ’nun risaletini (sana gönderdi ðini, elçiliðini) tebliðetmemiþ (duyurmamýþgöz kırpma olursun. Allah,seni insanlardan korur. Þüphesiz ki; Allah, kâfir kavmi hidayet etmez.

9/TEVBE-37) Ýnnemen nesîu ziyâdetun fîl kufri yudallu bihillezîne keferû yuhillûnehu âmen ve yuharrimûnehu âmen li yuvâtiû iddete harremallâhu fe yuhillû mâ harremallâh(harremallâhu), zuyyine lehum sûu a'mâlihim, vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

(Haram aylarýgöz kırpma terketmek (ertelemek) ancak küfürde artýþtýr. Kâfirler onunla saptýrýlýr. Allah’ ýn haram ettiði þeyin (haram aylarýn) adetinin (müddetinin) uymasý için onu (tehir edilen, ertelenen ayýgöz kırpma bir yýl helâl sayarlar ve onu (tehir edilen, ertelenen ayýgöz kırpma bir yýl haram sayarlar. Böylece, Allah ’ ýn haram ettiði þeyi helâl sayarlar. Onlarýn kötü amelleri onlara süslendi (güzel gösterildi). Ve Allah, kâfir kavmi hidayete erdirmez.



9-Zalimler

2/BAKARA-258) E lem tera ilellezî hâcce ibrâhîme fî rabbihî en âtâhullâhul mulk(mulke), iz kâle ibrâhîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu, kâle ene uhyî ve umît(umîtu), kâle ibrâhîmu fe innallâhe ye’tî biþ þemsi minel maþrýký fe’ti bihâ minel magribi fe buhitellezî kefer(kefere), vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Görmedin mi Allah’ ýn kendisine mülk (hükümdarlýk) vermesi (sebebiyle) (azarak) Ýbrâhîm ile Rabbi hakkýnda (tartýþýp) çekiþen kiþileri? Hani Ýbrâhîm (ona): "Rabbim O ’dur ki, diriltir ve öldürür." deyince, (o da): "Ben de diriltir ve öldürürüm." dedi. Ýbrâhîm: "Allah, hiç þüphesiz güneþi doðudan getirtiyor, (haydi) þimdi sen de onu batýdan getir." deyince, o (Allah ’ ýgöz kırpma inkâr eden kimse (bu sefer) þaþýrýp kalmýþtý (cevap veremez olmuþtu). Allah zalimler kavmini hidayete erdirmez.

3/AL-Ý ÝMRAN-86) Keyfe yehdillâhu kavmen keferû ba’de îmânihim ve þehidû enner resûle hakkun ve câehumul beyyinât(beyyinâtu) vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Kendilerine beyyineler (aç ýklayýcý belgeler) geldikten ve hiç þüphesiz Resûl ’ün hak oldu ðuna þahadet getirmelerinden ve îmânlarýndan sonra kâfir olan (fasýk olan) kavmi, Allah nasýl (yeniden) hidayete erdirir? Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.

5/MAÝDE-51) Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetteh ýzûl yehûde ven nasârâ evliyâe ba ’duhum evliyâu ba’d(ba’din) ve men yetevellehum minkum fe innehu minhum innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Ey amenû olanlar (Allah’a ulaþmayý dileyenler)! Yahudi ve hristiyanlarý dostlar edinmeyin. Onlar birbirinin dostlarýdýr. Sizden kim (onlarý dost edinirse) onlara dönerse; o, mutlaka onlardandýr. Muhakkak ki; Allah, zalim kavmi hidayete erdirmez.




10-Fasýklar

9/TEVBE-24) Kul in kâne âbâukum ve ebnâukum ve ýhvânukum ve ezvâcukum ve aþîretukum ve emvâlunýktereftumûhâ ve ticâretun tahþevne kesâdehâ ve mesâkinu terdavnehâ ehabbe ileykum minallâhi ve resûlihî ve cihâdin fî sebîlihî fe terabbesû hattâ ye' tiyallâhu bi emrih(emrihîgöz kırpma, vallâhu lâ yehdîl kavmel fasikîn(fasikîne).

De ki: “Þâyet babalarýnýz ve oðullarýnýz ve kardeþleriniz ve zevceleriniz ve aþiretiniz ve kazandýðýnýz mallarýnýz, kesada uðramasýndan (satýþýnýn durmasýndan) korktuðunuz ticaret ve razý olduðunuz (hoþunuza giden) evler Allah’tan ve O’nun resûlünden ve O’nun (Allah’ ýn) yolunda cihad etmekten size daha sevgili ise artýk Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Ve Allah fasýklar kavmini (topluluðunu) hidayete erdirmez.

9/TEVBE-80) Ýstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merreten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlih(resûlihi), vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Onlar için ma ðfiret dile veya onlar için maðfiret dileme. Eðer yetmiþ kere maðfiret dilesen de Allah, onlarý asla maðfiret etmez. Ýþte bu Allah ’ ý ve O ’nun resûlünü inkâr etmeleri sebebiyledir. Ve Allah, fas ýk kavmi hidayete erdirmez.

61/SAF-5) Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi lime tû'zûnenî ve kad ta'lemûne ennî resûlullâhi ileykum, fe lemmâ zâgû ezâgallâhu kulûbehum, vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Hani Musa kavmine demiþti ki: "Ey kavmim! Gerçekten benim sizin için Allah'tan gönderilmiþ bir resûl oldu ðumu bildiðiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" Ýþte onlar, eðrilip sapýnca Allah da onlarýn kalplerini, eðriltip saptýrmýþ oldu. Allah, fasýk bir kavmi hidayete erdirmez.




11-Haddi aþanlar

40/MU'MÝN-28) Ve kâle reculun mû’minun min âli firavne yektumu îmânehû etaktulûne reculen en yekûle rabbiyallâhu ve kad câekum bil beyyinâti min rabbikum, ve in yeku kâziben fe aleyhi kezibuh(kezibuhu), ve in yeku sâdikan yusibkum ba’dullezî yeidukum, innallâhe lâ yehdî men huve musrifun kezzâb(kezzâbun).

Firavun ailesinden, îmân ýný gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki: "Siz, "Benim Rabbim Allah'týr." diyen bir adamý öldürüyor musunuz? Oysa o, size Rabbinizden apaçýk belgelerle gelmiþ bulunuyor. Buna raðmen o eðer bir yalancý ise, yalaný kendi aleyhinedir ve eðer doðru sözlü ise, (o zaman da) size vaadettiklerinin bir kýsmý size isabet eder. Þüphesiz Allah, ölçüyü taþýran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez."



12-Ayetleri yalanlayanlar

62/CUMA-5) Meselullezîne hummilût tevrâte summe lem yahmilûhâ ke meselil h ýmâri yahmilu esfârâaglaesfâren), bi ’se meselul kavmillezîne kezzebû bi âyâtillâh(âyâtillâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamlar ý, hikmet ve hükümleriyle gereði gibi) yüklenmemiþ olanlarýn durumu, koskoca kitap yükü taþýyan eþeðin durumu gibidir. Allah'ýn âyetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.




13-Hidayeti gizleyenler

2/BAKARA-159) Ýnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbî, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).

Ýndirdiðimiz o beyyinelerden olan þeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþtýrýlmasýnýgöz kırpma Kitab’ta Allah insanlara aç ýkladýktan sonra gizleyenler (var ya), onlara, hem Allah lânet eder, hem de lânet ediciler lânet eder.



14-Hidayetten men edenler

2/BAKARA-27) Ellezîne yenkudûne ahdallâhi min ba'di mîsâk ýh(mîsâkýhîgöz kırpma, ve yaktaûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yufsidûne fîl ard(ardýgöz kırpma ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

O (fasýklar) ki; (kâlû belâ günü Allah'a verdikleri) M ÝSAK'ten (ruhlarýný Allah'a ulaþtýrdýktan) sonra, Allah'a olan ahdlerini bozarlar. Ve Allah'ýn O'na (Allah'a) ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi keserler. (Baþka insanlarýn, ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmalarýna mani olurlar. Ve bu sebeple) yeryüzünde fesat çýkarýrlar. Ýþte onlar kendilerine yazýk etmiþlerdir. (Onlar hüsranda olanlardýr.)

13/RAD-25) Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâk ýhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardý ulâike lehumul la ’netu ve lehum sûud dâr(dâri).

Onlar, misaklerinden sonra (Allah’a ruhlar ýný ulaþtýracaklarýna dair ezelde Allah ’a misak verdikten sonra) Allah’ ýn ahdini bozarlar (misak, ahd ve yeminlerini yerine getirmezler) ve yeryüzünde fesat çýkarýrlar (baþka insanlarýn da Sýratý Mustakîm ’e ulaþmalarýna mani olduklarý için fesat çýkarýrlar). Lânet onlarýn üzerinedir. Onlar için ne kötü bir yurt var (cehennem).

4/NÝSA-167) Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâaglabaîden).

Onlar ki küfür üzeredirler ve Allah’ ýn yolundan alýkoyarlar (menederler) (kendileri de Allah ’ ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki; onlar, uzak bir dalâlet içindedirler (mürþidlerine ulaþmamýþ veya yola girmemiþ olduklarý için).




15-Hidayetten sapanlar

27/NEML-24) Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liþ þemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehümuþ þeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).

"Onu ve kavmini, Allah'ý býrakýp da güneþe secde etmektelerken buldum. Þeytan onlara yaptýklarýný süslemiþtir, böylece onlarý (doðru) yoldan alýkoymuþtur. Bundan dolayý onlar hidayet bulmuyorlar."

43/ZUHRUF-37) Ve innehum le yasuddûnehum anis sebîli ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Gerçekten bunlar (bu þeytanlar), onlarý yoldan alýkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarýný sanýrlar.

47/MUHAMMED-25) Ýnnellezîner teddû alâ edbârihim min ba’di mâ tebeyyene lehumul hudeþ þeytânu sevvele lehum, ve emlâ lehum.

Þüphesiz kendilerine hidayet açýkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, þeytan kýþkýrtmýþ ve uzun emellere kaptýrmýþtýr.

47/MUHAMMED-32) Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi ve þâkkûr resûle min ba'di mâ tebeyyene lehumul hudâ len yedurrûllâhe þey'âaglaþey'en), ve seyuhbitu a'mâlehum.

Þüphesiz onlar kâfirlerdir ve (halkýgöz kırpma Allah yolundan alýkoyarlar ve onlar için hidayet belli olduktan sonra resulden þüphe ederler. Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah, onlarýn yaptýklarýný boþa çýkarýr.



16-Hidayete inanmayan ve mumin olmayanlar

17/ÝSRA-94) Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ illâ en kâlû e beasallâhu beþeren resûlâaglaresûlen).

Onlara hidayet geldiði zaman insanlarýn inanmalarýna, “Allah, insan resûl mü gönderdi?” demelerinden baþka bir þey mani olmadý.

18/KEHF-55) Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câehumul hudâ ve yestagfirû rabbehum illâ en te’tiyehum sunnetul evvelîne ev ye’tiyehumul azâbu kubulâaglakubulen).

Ve insanlarý, onlara hidayet geldiði (hidayete davet edildikleri) zaman Rab’lerinin ma ðfiretini dilemekten ve mü ’min olmaktan men eden (al ýkoyan) þey, sadece evvelkilerin sünnetinin, onlarýn baþýna gelmemesi veya azapla karþý karþýya kalmamalarýdýr.







Dualarýmýzla.

Ýskender ALÝ M Ý H R
Gönderen: 08.12.2005 - 06:12
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
TAVSİYEM KARDEŞLERİM
2687 Mesaj -
ÞU ZATIN YAZILARINI YAYINLAMAMALI BURAYA NEDEN DÜZEYSÝZ ÝNSAN DA ONDAN..TARAF BULMASINA ACIYORUM ARKADAÞLAR AKLINIZI BAÞINIZA ALIN BEN BU ZATI YAKINDAN TANIYORUM.....
Gönderen: 09.12.2005 - 19:40
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
..
163 Mesaj -
ANLAT DÝNLEYELÝM BEN 12 SENEDÝR DERGÝLERÝNÝ KÝTAPLARINI OKUDUM KURAN DIÞINDA BÝRÞEY GÖRMEDÝM SENÝ DÜÞMAN EDEN SEBEP NE?
Gönderen: 09.12.2005 - 22:27
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
pejocu su an offline pejocu  
..
84 Mesaj -
BURASI SAVAÞ ALANI GÝBÝ BU KAVGANIN ARKASINDA NE VAR ACABA DÜÞÜNDÜKMÜ
ZAN
Baþkalarý hakkýnda onlarýn belkide yapmadýklarý birþeyi onlar yapmýþ gibi düþünmek zandýr. Ve bu düþüncemiz, o kiþiyi görmediðimiz halde bir suç iþliyormuþ gibi bir hükme bizi sürüklerse o zaman bu zan büyük bir günahtýr.

53/Necm-23- Ýn yettebiûne illezzanne ve mâ tehvel-enfüs.
- Onlar yalnýz zan ve tahmine, nefsimizin arzularýna uyarlar.

49/Hucurat-12- Ya eyyühellezîne âmenüctenibu kesîran minezzan, inne ba'dazzanni ism.
- Ey imân edenler zannýn çoðundan sakýnýn, þüphesiz bazý zanlar (su-i zan) günahtýr.

53/Necm-28- Ye mâ lehüm bihî min ýlm, in yettebi'ûne illezzan, ve innezzanne lâ yüðnî minelhakký þeyâ.
- Onlarýn bu sözleri hakkýnda hiçbir bilgileri yok. Onlar sadece zanna ittiba ederler. Zan ise insaný bir hakký bilmek rnecburiyetinden vareste kýlamaz (dýþýnda tutamaz).

38/Sad-27- Ve mâ halaknassemâe vel-erda ve mâ beynehüma bâtýlâ zâlike zannüllezîne keferû, feveylünlillezîne keferû minennâr.
- Biz, yeri, göðü ve aralarýndakileri boþuna (batýl) yaratmadýk. Boþuna yaratmak sadece kâfirlerin zannýdýr.

10/Yunus-66- Ýn yettebiûne illezzenne ve inhüm illâ yehrusûn.
- Onlar, ancak o zanna tâbî olurlar. Ancak tahmin ederler.
10/Yunus-36- Ve mâ yettebiu ekserühüm illâ, zannâ, innezzanne lâ yüðni minelhakký þeyâ.
- Onlarýn ekserisi ancak zanna tâbî olurlar, þüphesiz zan hiçbir zaman hakkýn yerine geçmez.

7/Araf-30 - Ýnnehümüttehazû þeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yehsebûne ennehüm mühtedûn.
- Þüphesiz onlar Allah'ý býrakarak þeytaný dost edinmiþlerdir ve hidayete erdiklerini zannediyorlardý.

6/En'âm-148- Kul hel ýndeküm min ilmin fetühricûhülena, in tettebiûne illezanne ve in entüm illâ yahrusûn.
- Onlara de ki; Eðer bir bilðiniz varsa onu bize çýkarýrsanýz siz zandan baþka bir þeye tâbî olmazsýnýz, kuru kuru tahminde bulunursunuz.

6/En'âm- 116- Ve in tütý' eksera men fil-erdý yüdýllûke an sebýlillâh, in yettebiûne illezzanne ve inhüm illâ yahrusûn.
- Yeryüzünde olanýn ekserisine itaat edersen onlar seni Allah yolundan saptýrýrlar. Onlar ancak zandan baþka birþeye tâbî olmazlar. Onlar kuru kuru tahminde bulunurlar.
Gönderen: 11.03.2006 - 20:27
Bu Mesaji Bildir   pejocu üyenin diger mesajlarini ara pejocu üyenin Profiline bak pejocu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 596 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
marullar (63), aozcifci (45), gunel303 (60), saniye25 (43), ayse (52), didedar (42), amb2616 (55), SevYa (39), adilyagsagan (52), BenCesur (48), tiryakinim_ (44), filem (42), arius (44), optimistic (39), ramazanakcay (38), mehter02 (40), kemal2358 (36), laparako (68), maksut5994 (31), ozlemkaya25 (39), mustafa öz (45), ErdemOgrtm (44), erolgunel (61), TERAZÝ (51), tongac27 (46), Gunahkar (56), özvatan (59), asým (49), Miray_2006 (48), guelbahcesi (45), abdulkerim öztü.. (49), gült@ze (46), cemilcihan (48), SeveNCLoveS (40), Ben (37), aklin_gozyaslar.. (38), furkanburak (47), myorulmaz (46), koney2001 (55), ncinici (54), barman35 (44), webduskunu (49), ahakan (48), funda78 (36), erhanim15 (36), mehmet66 (60), nurfeyza (), zeyneb-ikübra (42), esma.s (35), mertoglan1 (47), empati74 (50), yusufcihan (47), MUSLIME KUBRA (41), nurcu80 (44), kztpkp (57), osman72 (52), OlcayS (46), menzilsevdalisi (43), salomo (42), buses_ (43), Halilcan (43), iremnur (48), çilek (53), Abdulkadir Abu .. (44), asgold35 (64), eyyüp (38), gokdeniz (59), siyabe (45), hayrettin (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62391 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.