lopinavir ritonavir generique plaquenil kaletra stromectol generique kaletra super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

22 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: AB türkleri neden sevmez.?
severmisin su an offline severmisin  
Dinler Arası diyalog
41 Mesaj -
Dinler Arasý Diyaloð Ya da Ehl-i Kitabýn Encamý

Son derece netameli hale sokuldu bu iki mesele! Diyaloðu basit insani iliþkilerin ötesine taþýyanlar:

a) Bu teblið için müzakere, muhavere ise hadi olsun



b) Karþýlýklý dokunulmazlýðý saldýrmazlýðý saðlamaksa o, dinler arasý deðil de toplumlar arasý siyasi iliþki gibi olur ki, bunda da beis yok...



c) Yok dinleri kýyaslayarak; hangisi daha doðru, faydalý, geçerli olduðunu tesbit gibi bir þey ise, iki taraf için abes: Çünkü, kendi dininden/ geçerliliðinden þüpheyi ifþa eder ki küfür-dür, hiyanettir de.



d) Dördüncü ihtimalse, kiþinin ahmaklýðý ve haddini tanýmazlýðý olabilir...



Dayanak olarak alýnan Ayet-i kerime’ye gelince; hem karþý taraf, bunu istismar etmekte, hem bu taraftan dinin izzetini kavrayamayanlar heveslerine malzeme etmektedir:

Çünkü bu din, en son ve ilâhi metodla en olgunlaþmýþ bir sonuçtur: ‘‘Bugün dininizi size ikmalettim, size nimetimi tamamladým. Din olarak da sizin için Ýslâmý uygun gördüm (Ýslamý-nýzdan razý oldum.) (Maide: 3)



‘‘Allah indinde din Ýslâmdýr. Kitablýlarýn ihtilafý ise ilmin gelmesiyle, çekemezliklerin-dendir. Ha, Allah ayetlerini inkaredenlerin hesabýný acilen görür. (A.Ýmran: 19)



‘‘Allah’ýn dininden baþkasýný mý arýyorlar? (A.Ý.: 83)



‘‘Kim Ýslâmdan baþka din ararsa, asla kabul deðildir.Öyleleri Ahirette de hüsrandadýr’’

(A.Ý.: 85)



‘‘Din’’ diye adlandýrýlan her hayat tarzýný bu ‘‘diyaloð’’ çaðrýsýna katanlarýn ise hiçbir mesnedi olamaz. ‘‘Kitap Ehl-i’’ diyerek bahane arýyanlar ise;

‘‘Deki (çaðýr) Ey Ehl-i Kitap gelin aramýzda ortak bir ilkeye: Allah’dan baþkasýna tapmayalým. Ve ona ortak koþmayalým; baþka þahýslarý da rab saymayalým.. Eðer gelmezlerse, þöyle diyin: Þâhidolun biz müslümanýz!..’’ (A.Ýmran: 64)



‘‘Diyaloð yaygarasý’’nýn papa ve patrik barýþmasýndan sonra ortaya atýldýðý biliniyor.Osmanlýnýn vuruþturarak ayrý tuttuðu bu iki fitne yuvasý 1965’lerden sonra bir diya-loða girdi ve bunu icad etti. Bir de Ýbrahimî dinler safsatasýný... ‘‘Ekümerik patrik’’ tezi ise Bizansý ihya hedeflidir. Hepsi de özünde ayný hedefe yönelik siyasi planlardýr. Yoksa onlar da Ýslâm’ýn gücünü ve ebediliðini çok iyi biliyorlar. Ama bizim milletin seksen yýldan beri cehhalete itildiðini de bilerek bunlarý teklif ediyolar. Bir de Hz. Ýbrahim’in iki nebinin babasý olmasý vakýasýyla kendi bozuk dinlerine payanda arýyorlar. Halbuki:

‘‘Ýbrahim ise ne yahudi, ne hýristiyan ama hanif-müslimdi. Müþrikte deðildi asla’’

(A.Ýmran: 66)

***



Bunu ta baþa, temele götürmek gerekti: O evrensel (tabirine uyar) bir kuraldýr: Çýkýþý da hedefi de verir! Hadid suresi, 25.Ayete bakýyoruz:



‘‘Biz Rasullerimizi, mucize (belge)lerle donatarak göndermiþizdir. Ve onlarla kitap ve mizan indirmiþiz ki; Ýnsanlar adaletle ayakta durabilsin (adaleti gerçekleþtirsin)

Biz demiri de indirdik (sezdirdik.) onda þiddetli belâ yanýnda, insanlara çok fayda var: Onunla Allah (insanlarýn) hangisi, kendi dinine ve Rasulüne destek olacaðýný belir-ler. Aziz ve kavidir...’’

Burada, Ademden beri gelen her peygambere insanlarýn adaletle (insan fýtrat ve haysiyetine uygun hayat) yaþamasý için vahy etmiþ; ölçüler, ilkeler öðretmiþ: Ýnanýlacak yapýlacaklar...

Bu vahiyler ‘‘Kitap’’ olmuþ. Ama hem ilâhi murad gereði hem de zamanýn akýþý içinde bunlar tahrif edilmiþ, kaybolmuþ, ilavelerle çok farklý akide ve ahlaklar ortaya çýkmýþ... Bunlardan cemaatýyla az çok Peygamberinden iz ve anýlar taþýyan ancak Musa’nýn, Davud’un ve Ýsa’nýn vahiylerinin gölgesi sürmüþtür.

Ama Kur’an öyle bir çaðda gelmiþ ki; insanlýk rüþtüne ermiþ, teknik ve madeni unsurlarýn esaslarý çýkmýþ ve oluþmuþ. Böyle bir dönem, (uyanýklýk dönemi) Kur’an’ýn anlaþýlmasý ve 30-40 yýl içinde tabilerinin dünya devleti çapýna ulaþmasýný getirmiþ:

- Kitap sapasaðlam,

- Peygamberi belli, hayatý besbelli.

- Peygamberin çevresi belli ve kadrosu (25 yýl) içinde en adil devleti kurmuþ, yýldýrým hýzýyla da dünyayý tutmuþtur.

- Devletli din olarak da, asla taðyine uðramamýþ...

‘‘Kitap Ehl-i’’ kavramýný da iþte bu bozulmayan Kur’an, o nisbeten de olsa semavi koku taþýyan Tevrat ve Ýncil ehline isim yapmýþ... Ýþte bu ayet de onlarý (A.Ý.: 64) Son Nebi’ye baðlanýp Tek Allah’a inanmaya çaðýrýyor... Bu bir teblið ve davettir.

Metod olarak da, ‘‘Ýstila Tariki’’dir. Yani üstünlük her yönden (aslýna uygunluk, güç ve üslûpça...) Ýslâmdadýr. Bu çaðrý bir tür icbar ve ilzamdýr.

Allah ve Resul buyruðudur. Müzakereye, tartýþmaya mahal yoktur: Nitekim de; devlet baþkanýna yazýlan Peygamber mektuplarýnda bu teklife iþaretle; ‘‘Müslüman olun kurtulun’’ deniyor. Aksi halde (Tevbe: 29. ayet) öne sürülüyor:

‘‘Kitap verilenler (Ehl-i Kitap)tan; Allah’a Ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resul’ünün haram kýldýðýný haram saymayan, Hak Dini din edinmeyenleri alçaltarak cizyeye baðlayýn!..’’

Cizye veren aþaðýdadýr. Alansa üstte. Hüküm üsttekindedir. O þartlarla müzakere, muhavere, cedel ve hatta diyaloð yapýlýr. Hepsi Ýslâm’ý teblið, telkin ve öðretmedir, tâlimdir. Bu da vazifedir...

Ama kendi dinini ciddiyetle kavramamýþ, dil bilmez; ötekinin dinini ve yorumunu hiç bilmez kiþi; Ýlâhiyat prof.’ü ya da müfti; kime ne öðretecek? Kime karþý ne savunacak? Belli ki, ezile büzüle misyonere/ papaza teslim olup en iyi ihtimalle;

‘‘Sizin dininiz de Hak dinidir...’’ diyecek...

Diyaloð – diyalektik ayný kökten:

Diyalektik, söz istifi; bir fikri, inancý ve sistemi en üstün üslûpla sunmak ve karþýtýný da ustaca çürütmek sanatýdýr. Bu ise, önce kendi nizamýna çok iyi kavramýþ olmaya, felsefe ve mantýk kültürüne sahip olmuþ olmaya, zekasýyla ani intikallerle hasmý susturma gücüne ermiþ bulunmaya dayanýr...

Biz, Türkiye ortamýnda bu kudrete sahip kiþi görmediðimiz gibi; bu iþe soyunanlarýnsa, alabildiðine heveskâr ama ayný derecede boþ ve yeteneksiz olduðunu okuyoruz. Sadece Ýslâm’ýn izzetini harcamayý baþarabilirler bu kiþiler. Zihni kamaþmýþ, Ýslâm’ýn geleceðinden þüpheye düþmüþ; bu haliyle de kahramanlýða soyunan zavallýlar...

Sözde Ýslâm’a hizmete koþarlar ama sonu hezimettir. Haniya kiminle müzakere ve neyi müzakere? Son ve ebedi olan; Kitabý-sünneti ve bu iki asla uygun bütün ilim ve ahlak kurum-larýyla dimdik ayakta duran dinle; herþeyini kaybetmiþ olanlarý karþýlaþtýrmak mý?.. Hakka hi-yanettir. Ayni zamanda öbürlerine de kýymaktýr: Çünkü; ehliyetle bu iþe giriþen kiþi, bir hýristiyan veya yahudiyi ikna ederek, hidayetine sebep olacakken; bu zihni kamaþýk yalancý dahi (!) onlarý, Ýslâm’dan daha bir uzaklaþtýrýr. Çünkü iyi savunulamayan fikir (tez) maðlup olur.[1] Güçlü savunma ise, zayýf fikri bile üste çýkarýr.



Kýsa bir kýyaslama:



a) Ýslâm’ýn Amentüsü:



1. Allah’a, birlik ve mutlak hakimiyetine eþi ve benzeri olmadýðýna, her þeyin O’nun dilemesiyle olduðuna iman.

2. Peygamberlerin bütününe iman.

3. Meleklerin, varlýk, mahiyet ve ödevlerine göre iman.

4. Kaza ve Kaderin Allah’ýn elinde olduðuna iman.

5. Peygamberlere gelen vahiylerin aslýna iman.

6. Ahiret ve suale inanmak...



b) Bir de Hýristiyan amentüsüne bakalým:



1- Ben, yeri-gögü yaratan, herþeye kadir baba Tanrýya.

2- Efendimiz olan, O’nun biricik oðlu Ýsa’ya.

3- Ruhü’l-Kudüsten gebe kalýnana.

4- Bakire Meryemden doðana.

5- Onun pontus pilatus’tan zulüm gördüðüne.

6- Çarmýha gerildiðine, öldüðüne, gömüldüðüne.

7- Cehennemlere indiðine.

8- Üçüncü gün tekrar canlandýðýna.

9- Göklere çýkýp, kadir olan Baba Tanrý’nýn saðýna oturduðuna.

10- Oradan gelip, ölüleri, dirileri hesaba çekeceðine.

11- Ruhü’l-Kudüse.

12- Mukaddes katolik kilisesine.

13- Azizlerin cemaatýna.

14- Günahlarýn affedileceðine.

15- Vücudun tekrar canlanacaðýna.

16- Ebedi hayata... inanýrým.[2]





–o–















Muhammed Hamidulah (merhum) Amentü kýyasýna bir de baþ dua karþýlaþtýrmasý yapý-yor: Kur’an-ý Kerim’in ilk suresi Fatiha’ya karþý onlarýn þu duasýný almýþ.

(Matta Ýncili: 6/9-13; Luka Ýncili: 12/2-4)

‘‘Ey gökte olan Babamýz. Ýsmin mukaddes olsun. Meleküt’un gelsin, Gökte olduðu gibi yerde de senin iraden olsun. Gündelik ekmeðimizi bize bugün ver. Bize, borçlu olanlarý baðýþladýðýmýz gibi sende bize bizim borçlarýmýzý bize baðýþla. Bizi iðvaya götürme fakat bizi þerindan kurtar. Çünkü Meleküt ve kudret ve izzet ebedlere kadar senindir.’’



Not: Gerek amentüleri, gerek bu seçme dualarý Hz. Ýsa tarafýndan öðretilen bir þey ol-mayýp; çok sonralarý Ýncili tanzim edenler tarafýndan oluþturulmuþtur...



Bu kadarcýk karþýlaþtýrma bile gösteriyor ki; Hýristiyanlar ‘‘diyaloð’’ o tuhaflýklarý þey sayýp Hakk düsturlarla tartma saçmalýðýna düþürür.









Yahudi’nin Ýmaný mý?



a) On emir týpký bizdeki haram ve farzlar gibi.

‘‘Kimseyi öldürmeyeceksin , zina etmeyeceksin. Ama babana iyilik edeceksin.Hýrsýzlýk yapmayacaksýn. Yalan söylemeyeceksin...’’ gibi evrensel uyarýlar...

Ama kendi aralarýnda geçerli...

Irký-milli bir düþtür...

Baþka milletlere karþý:

Öldürme, zinâ, hýrsýzlýk, yalan, hile mubah deðil ama vazife!.. Þimdi Tevrat’tan adresler vererek görelim:

***

Kur’an-ý Kerim’in tevsiriyle; Yahudilik ve Hýristiyanlýk birbirini imha yolundadýr: Tari-hi gerçek de bu: Hz.Ýsa’yý bir reformcu ve Ýsrail dininin bozguncusu biliyorlar. Onun içinde öldürmeðe azmettiler. (Ama Ýslâm-düþmanlýðýnda elbirliði ettikleri de bir vakýa...)

Nitekim bir dönem geldi Yahudi ajaný Panlos kendisini Ýsa’nýn hayraný, havari ilan etti. Sonra da ‘‘Mektuplatýyla’’ sözde Ýsa dinine hizmet ederken; aslýnda bu dini dejenere etti. O kadar etkili oldu ki, Ýsa tanrý oldu, kendisi de bir bakýma peygamber. (Aziz pool) Resim ve heykeli mabede soktu. Teslisi kurdu ve dini tam bir þirk dini haline getirdi ...

Yahudilikse ‘‘bir ýrkýn üstünlüðü’’ temeline oturtulmuþ, baþkalarýn (Musevi-Musa dininden) olmasý yasak ve merduttur. Çünkü tanrýlarý Yahova onlara evladlarým diyor; baþka milletlerin elinden dünyayý kurtarmayý emrediyor. Cihan devleti istiyor. Bunun içinde her yolu meþru kýlýyor:

Meselâ: Ýman-sistem ve uygulama olarak þu felaketlere bakýn:



Özetle:

1. (Ýbrahin Yahova'yla görüþtügöz kırpma Sonra Rab sarayý ziyaret edip icra eyledi. Sara gebe kaldý. Bir oðul doðurdu. (Kitab-ý Mukaddes. Yani Tevrat; Tekvin 21/1)

2. Yakub (Ýsrail) Yahova ile görüþtü. Hatta onunla güreþti, yahova’yý yendi. (Tekvin; 25/29)

3. Yakub ‘‘topuk tutan’’ demektir. Ana karnýnda ikiz kýz kardeþinin topuðunu tutmuþ!.. (Tesniye; 21/12,17)

4. Yakub, kendi teyzesinden intikam almak için, teyzesinin kýzý ve sürülerinin en iyilerini alýp kaçmýþtýr. (Tekvin; 26,27,28,29)

5. Musa kavmine diyor... Çünkü Allah’ýn Rab yiyip bitiren bir ateþtir. Kýskanç bir tanrýdýr. (Tesniye; 4,24) [Yahudi anlayýþýnda her þey maddidir. Cennet bu dünyadadýr.]

6. Rabbin diyor, sana miras býraktýðým bu kavimlerin þehirlerinde hiçbir canlýyý sað býrakmayacaksýn. Onlarý tamamen telef edeceksin. (Tesniye; 20/16)

7. Hiçbir leþ yemeyeceksin, onu kapýlarda olan garibe veresin. Yahut ecnebiye satasýn. (Tesniye; 14/21)

8. [Hz. Yusuf’u Kur’an’daki üstün ahlakýný Tevrat nasýl tersyüz yapýyor ve onu hiyle-kâr bir Yahudi tüccarý gibi anlatýyor.] (Tekvin; 43/32 ve 47)



Yedi yýllýk bollukta zahireyi toplattýðý zahireyi önce halka parayla sattýrýyor. (Firavna böyle akýl veriyor) Paralar bitince, hayvanlarý karþýlýðý, o da bitince arazileri karþýlýðý, onlar da bitince canlarý yani hürriyet ve kiþilikler... Yani herkes, Firavnýn kölesi (parayla aldýðý köle) oluyor... Ve tabii Firavn da tanrýlýðýný ilan ediyor... Ýþte Tevrat’ýn hali bu.


Yahova emir veriyor, Mýsýr çýkýþýnda:

‘‘... her kadýn komþusundan ve misafirlerinden altýn gümüþ, giyecek... emanet alacak ve geri vermiyeceksiniz. (Huruç; 3/21,22)

‘‘... Musa’nýn sözüne göre... Ýsrailoðullarý Mýsýrlýlarý soydular. (Huruç; 12/35)



9. Zinayý ilk icat eden Ýsraildir. (Tekvin; 49/4)

‘‘Nuh sarhoþ olmuþ uyurken, oðlu kendisine tecavüz etti...’’ (Tekvin; 9/20-25)

‘‘Davud, Urya’nýn karýsý ile zina etti. Yahova ona kýzýnca saklandý. Davud’un oðlu Apþalom da babasý (Davud’un) on karýsýný dama çýkarýp hepsiyle zina etti...’’ (Samuel; 11-12/11, Samuel; 16/22)

Süleyman Peygamberin de yüzlerce karýsý ve yüzlerce cariyesi olduðu; karýlarýnýn etkisinde kalarak, onlarýn dinine girdiði ve putlara ibadet ettiði de yazýlý olan Tevrat’ýn þu hâli Kitab-ý Mukaddes midir? kirletilmiþ anlamýna (K.Mülevves) mi?



10.Bir de efsanelerle dolu Ýncili ekle! Bunlarýn baðlýlarýyla din tartýþmasý yap ey diyaloðcu Molla bozuntusu !...


(Toplumlar arasý diyalogtan bahsedilebilir ama dinler arasý diyalogdan asla!!!)
Gönderme Tarihi: 19.12.2005 - 11:14
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Atatürk'ü anlamak ve anlatmak...
severmisin su an offline severmisin  
mümkündür
41 Mesaj -
Sevgili kardeþim ben buradaki yazý ile birþeyleri savunmak deðil, belki bir savunma strateji geliþtirmek adýna bir örnek olmasý açýsýndan koydum bu yazýyý... Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi R.A. Hakaret eden kendine etmiþ olur... Çünkü herkes kimlerin ne kadar yeri var gönüllerde biliyor... Allah CC bizleri onlarý sevenlerden eylesin... Belki bu hak aþýklarýna karþý olan sevgimizle gönlümüzde muhabbet ateþi tutuþur.
Selam ve dua ile...
Gönderme Tarihi: 19.12.2005 - 10:40
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Atatürk'ü anlamak ve anlatmak...
severmisin su an offline severmisin  
Atatürk'ü anlamak ve anlatmak...
41 Mesaj -
Çevreme yeniden bir baktým. Etkilenme dýþý kalmanýn mümkün olmadýðý bu çevrede Atatürk nasýl algýlanýyor...?

YEKTA Güngör Özden'e göre bu konuda doðru düþünmenin ayýracý Atatürk'tür. Metot hazýrdýr:

"Atatürk yaþasaydý günümüzün iç ve dýþ koþullarýna göre, ortama göre, olanaklara göre neler yapabilirdi, diye düþünmek..." gerekir...(Radikal 19 Mayýs 2002)

Fakat Kara Kuvvetleri Komutaný Sayýn Org. Büyükanýt'a göre, Atatürk yaþasaydý Türkiye'nin AB üyesi olmasý için çalýþýrdý. Halbuki Attilâ Ýlhan'a göre, Atatürk yaþasaydý AB'ye karþý Asya-Afrika ülkelerinin yanýnda yer alýrdý!

Birçok 'Atatürkçü'ye göre özelleþtirme "Atatürk devletçiliðine" ihanettir!

Ama bir baþkasý da Atatürk döneminde devlet iþletmelerinin "özel sektöre devredilmek amacýyla" kurulduðunu hatýrlatarak Atatürkçülük adýna özelleþtirmeyi savunabilir!


Sonuç olarak Zeki Kentel de, "Atatürk yaþasaydý þöyle düþünürdü..." þeklinde bir "doðru düþünme metodu" olacaðýný kabul etmiyorum...


Yaþasaydý, hayatýnda karþýlaþmadýðý bambaþka olaylar ve deðiþmiþ bir dünyada nasýl düþüneceðini kimsenin bilme ve sezinleme yapmasý mümkün deðildir...

Fakat iþin gerçeði þu ki, "Atatürk yaþasaydý..." diyerek kendi düþüncelerimizi söyleriz ve onun deðiþik koþullarda söylediði binlerce cümlesinden iþimize geleni seçerek kanýtladýðýmýzý sanýrýz.

ATATÜRK elbette bu milletin ve ülkenin kurtuluþunda ve yeniden kurulmasýnda askerî ve siyasi dehaya sahip kurucu bir liderdi.

Benzer tip liderlerin birçoðundan farklý olarak, bir imparatorluðun çöküþü, Dünya Savaþý, Milli Mücadele, yeni bir devlet kurmak ve devrimler gibi olaðanüstü deneyimlere sahipti.

Çok farklý devirler yaþadýðý için çok farklý görüþler savunmuþtur.

1920'lerde Ýngiltere'ye karþý Ýslam dünyasýnýn ve Sovyetler'in desteðini almaya çalýþýrken, "mazlum milletler" davasý güttüðünü söyler.

Din, diplomasi, emperyalizm, hilâfet, kültür gibi konulardaki sözleri, bu siyasetin ürünüdür.

Atatürk’ün bir ‘Büyük Ortadoðu Projesi’ vardýr. Attilâ Ýlhan bunu, öncelikle Atatürk’ün daha 1920’de kendisine gelen Araplara, “Hele siz bir özgürlüðünüzü elde edin, sonra belki bir konfederasyon kurarýz” sözlerine baðlýyor. Burada sözü edilen Araplar, Suriyelilerdir.

Gerçekten de, Maraþ’ýn ve Antep’in kahramanca direniþini gören Suriyeliler, Ýngilizlerin Irak’ý da kapsayan Büyük Suriye’yi bölmeleri üzerine Sivas Kongresi sýrasýnda Mustafa Kemal’e baþvurmuþlardýr.

Atatürk ‘Büyük Ortadoðu Projesi’ni asla terk etmemiþtir. Bunun kanýtlarýndan biri de Musul meselesini hiç terk etmemiþ olmasýdýr. Zaten eski Osmanlý topraklarý üzerinde hem Balkan Paktý’ný hem de Sadabad Paktý’ný kurmuþtur. Ortadoðu’yu kontrol edemezsek baþýmýzýn derde gireceðini Atatürk bilmektedir.

Madem öyleydi, neden hem Balkan hem de Sadabad Paktý’ný kuran Atatürk, bir Ortadoðu Paktý kurmamýþtýr?

Aslýnda bu sorunun yanýtýný vermek çok zor deðil. Bugün ABD’nin oynadýðý rolü, o zaman Ýngiltere oynamaktadýr. Atatürk, Ýngiltere’ye karþý Don Kiþot rolüne düþmeyecektir. Bir düþünceyi kafasýndan geçirmek baþka, onu hayata geçirmek için adýmlar atmak baþkadýr. Atatürkçüler bu dizeyi dikkatli okuyunuz... O bu adýmlarý atmamýþtýr, çünkü o gerçekçi bir düþünüþün sahibidir.

1920’de Atatürk’ün kapýsýný aþýndýranlar kimdi? Afgan Kralý, Atatürk’ü desteklemedi mi? Þehinþah Rýza Pehlevi Ankara'da deðil miydi?

Ýngilizler, Fransýzlar sefarethanelerini Ankara’ya taþýmamakta direnirken, Ankara’yý tanýyan ilk ülkeler hangileriydi?

Lozan bir dönüm noktasýdýr. Hele 1926'dan sonra diplomasisinde aðýrlýk noktasý, Batý ile yakýnlaþmaktýr.

1930'larda radikal bir lâiklik ve pozitivizm vurgusu ön plandadýr. Dilde aþýrýya gider, hata yaptýðýný görünce geri döner...

1920'lerdeki sözlerinden bir Atatürk'ü, 1930'lardaki sözlerinden baþka bir Atatürk'ü savunmak mümkündür.

Bu onun zaafý deðil, siyasi deha yapýsýnýn yansýmasýdýr.

Hele Atatürk'ten iktisadi doktrin çýkarmaya çalýþmak sadece bilimin yadsýnmasý olur.

ATATÜRK, Ýkinci Dünya Savaþý yaklaþýrken, hasta yataðýnda çok endiþelidir. Ali Fuat Paþa'ya bu endiþesini söyler:


- Bu Ýkinci Umumi Harp, beni yatakta kýmýldatamayacak halde yakalayacak olursa, memleketin hali ne olacaktýr? Ben devlet iþlerine mutlaka müdahale edecek hale gelmeliyim.

Halbuki, Ýnönü'nün Ýkinci Dünya Savaþý'nda çok baþarýlý bir diplomasi ile Türkiye'yi harbin dýþýnda tuttuðunu biliyoruz. Ýnönü'den sonra da Türkiye geliþmesine devam etmiþtir; hatta ekonomik geliþme 1950'den sonra dinamizm kazanmýþtýr.


Bugünkü Türkiye, Atatürk'ün öngördüðü ilk hedefler gerçeðinde her geçen gün, geçirdiði her dönemden daha geliþmiþ, daha demokratik ve daha özgür bir sürece girmektedir ve bu yolda devam edecektir.

Atatürk metafizik ve insanüstü bir kavram deðildir. "Atatürk'ü anlamak" da gizemli, esrarengiz, mistik, tabiatüstü bir þifreyi çözer gibi "sýrra vâsýl olmak" sorunu deðildir.

Onu tarihi geliþim içinde yer alan ve onun da yer aldýðý dönemlerin koþullarýný iyi görerek, unutmadan incelemektir... Pratikliðini, pragmatikliðini görmektir... Kalýcý iki yüksek deðere sahip çýkmaktýr; "vatanseverlik" ve "Ýlerleme ve yenilenme"...

Ezilen ve sömürülen uluslara en gerçekçi mesajý veren Mustafa Kemal'i bunu nereye kadar ve ne kadar götürdüðünü iyi görmeliyiz...!

Avrasya’nýn bütün Türk dilli ülkelerinin, Ýslâm dünyasýnýn, dünün sömürgelerinin bugün de gözlerini Ankara’ya diktiklerini iyi görmeliyiz...!

Dün ve bugün bizim bu dünyadan ne kadar soyut olduðumuzu, bu dünyanýn bizi neden ve ne kadar dýþlamýþ olduðunu iyi görmeliyiz


Zeki KENTEL

Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 16:35
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ANASINIFINMDAKİ ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİM?
severmisin su an offline severmisin  
ANASINIFINMDAKİ ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİM?
41 Mesaj -
Çocuklarýmýz okul deneyimine baþlýyor.Büyük bir heyecan duyuyorsunuz.Lütfen keyfini çýkarmaya çalýþýn.Ne göreceðiniz nasýl baktýðýnýza baðlýdýr.

Çocuðunuz büyüyor,geliþiyor ve öðreniyor.Uzun zamandýr heyecanla ,belki birazda kaygýyla beklediðiniz okul hayatý baþlýyor.



KENDÝNÝZ ÝÇÝN
Kendi hedeflerinizi unutmayýn
Çocuðunuzu yetiþtirirken kendiniz için yapabileceðiniz ve yapmak istediðiniz þeyleri yapmanýz hem sizi rahatlatacak hem de iliþkinizi geliþtirecektir.Çocuðunuzun geliþim yolunda attýðý her adýmla sizden ayrý biri olarak varolmayý istemesi son derece doðaldýr. O yapabilecekleri ve baþardýklarýyla sizden farklý biri olarak varolacaktýr.Sizin yapabileceklerinizden ve baþarabildiklerinizden tamamen koparak sadece onun için yaþayýp kendinizi unutarak ve giderek sadece onun yaptýklarýyla varlýðýnýzý sürdürmeniz,sizin için uzun vadede onun için kayýp olacaktýr.


Kendinizi Zoraki Seçimler Yapmaya Zorlamayýn
Özellikle çalýþan anne ve babalar için önemli bir seçim:Evim mi? Ýþim mi? Çocuðum mu?,Bütün bunlara ne kadar zaman ayýrmak zorundayým?,Ýþim için kullandýðým her dakika çocuðumdan uzak kalýyorum.Acaba bundan nasýl etkileniyor.Ben bütün bunlarý yaparken çocuðumun baþka biriyle olmasý doðrumu?,

Baþka hiçbir konuyla ilgilenmeden çocuðunuzla ilgilenmeniz bir seçimdir.Ancak bu seçiminizin çocuðunuz ve sizin için maliyeti olacaktýr.Örneðin ev hanýmý olduðunuzda bu konunun sorumluluðunu çocuðunuza yüklemeden siz üstlenebilecek misiniz?Yoksa sorumlu olarak çocuðu görüp belki de farkýnda olmadan kýzgýnlýðýnýzý hatta öfkenizi ona yansýtacaksýnýz.Ayrýca çocuðunuzla her an beraber olmanýz onunla zamanlarý çok kaliteli geçirdiðiniz anlamýna gelmez.Sürekli birlikte olup zamaný pek bir þey yapmadan geçiriyor olabilirsiniz.
Kýsaca ister çalýþýn ve zaman sýkýntýsý yaþayýn,isterse zaman sorununuz olmasýn,yapmanýz gereken seçim neyi yapýp neyi yapamayacaðýnýz deðil,nasýl yapacaðýnýzla ilgili olmalýdýr.



KENDÝNÝZÝ GÖZLEMLEMEK
Çocuðunuzla iliþkilerinizde kendinizi dýþarýdan bakan gözlerle izleyebilirsiniz,çocuk veya gençken annem babam gibi olmayacaðým dediðiniz neleri hayatýnýza katmýþ olacaðýnýzý göreceksiniz.Mimikler,bazý tavýrlar,yaþama bakýþ açýsý,kiþilik özellikleri,sorun çözme biçimi ve belki de çocuðunuza davranýþ biçiminiz.Aþaðýya deðiþtirmek istediðiniz davranýþlarý sýralayýnýz.Deðiþtirmek istediðiniz davranýþlarýn neler olduðuna karar vermek davranýþlarýnýzdaki deðiþimin yarýsýdýr.
þimdi bu özelliklerden öncelik verdiðiniz birini seçin.
....................................................................küçük adýmlarla ilerleyerek,baþarabileceklerinizden baþlayýn.þimdi bu konuda deðiþiklik için yine küçük adýmlarla baþlayýn.nelere gereksiniminiz olduðunu saptayýn.
Harekete geçin ve uygulayýn.
Uygulamada eksiklik olursa geriye doðru nerede hata yapmýþ olabileceðinizi bulmaya çalýþýn ve yanlýþlýðý düzelttiðiniz aþamadan ilerlemeye devam edin.

ÇOCUÐUNUZU NASIL DEÐERLENDÝRÝYORSUNUZ?
Çocuðunuzu düþündüðünüzde aklýnýza ilk gelen,çocuðunuzun dört özelliði ne olur?
1-................................................
2-................................................
3-................................................
4-.................................................
Yazdýklarýnýzdan kaçý olumluydu?
Eðer yazdýklarýnýzdan biri bile olumsuz ise hemen yeni bir liste düzenleyin ancak bu kez sadece olumlu özelliklere yer verin:
1-................................................
2-...............................................
3-...............................................
4-...............................................

Çocuðunuzu hangi sýfatlarla baðdaþtýrýrsýnýz?
Akýllý mý? Dikkatsiz mi?
Düzenli mi? Beceriksiz mi?
Düþüneli mi? Yoksa Düþüncesiz mi?
Yaratýcý mý? Savurgan mý?
Ýçten ve doðal mý? Tembel mi?
ÇOCUÐUNUZ GELÝÞÝRKEN AKLINIZA TAKILANLAR
Çocuklarýn geliþimine yönelik temel ölçütler bulunmakla beraber her çocuk kendi içinde ayrý bir geliþim yolu da izleyebilir.Bazýlarýnýn dil geliþimi daha hýzlý olurken,bazýlarýnýn motor geliþimi veya sosyal yönden geliþimi daha hýzlý olabilir.Öncelikle her çocuðun birbirinden çok farklý olduðu gerçeðinden iþe baþlamak gerekir.

ÇOCUÐUM ÇOK ÝÇÝNE KAPANIK NE YAPABÝLÝRÝM?
Çocuðunuzun kiþilik olarak daha az paylaþan bir çocuk olabilir.Bu durumda ise onu olduðu gibi kabul etmeniz ve bu yönde geliþtirmeniz daha doðru olacaktýr.

ÇOCUÐUM DEPREMDEN KORKUYOR NE YAPABÝLÝRÝM?
Bu konuda karar vermeden önce bu korkunun sizin mi,yoksa çocuðunuzun mu olduðunu ayýrt edin.Çünkü çoðu zaman çocuklarýmýzýn sorunu olarak anlatýlan konular anne-babanýn sorunu olarak karþýmýza çýkmaktadýr.Sizin korkunuzdan etkilenerek benzer tepkiler verebilmektedir.Bu dönemde özellikle anne ve baba kaybýna yönelik korkular gündeme gelecektir.Yapýlan her þeyde çocuðunuza güven vermek ilk adýmdýr.Öncelikle çocuðunuzun hangi durumda kendisini güvende hissetmediðini anladýktan sonra,kendisini güvende hissetmesini saðlayabilirsiniz.Ayrýca bu konuda konuþmasýna izin verin,onu ne olursa olsun dinleyin ve anlamaya çalýþýn.

ÇOCUÐUMA SAÐLIKLI BESLENME ALIÞKANLIÐI NASIL KAZANDIRABÝLÝRÝM?
Beslenme alýþkanlýðý küçük yaþlardan baþlanarak düzenlenmesi gereken bir kültürdür.Bu nedenle çocuðunuzun beslenme alýþkanlýðýný düzenlerken ileriye yönelik olarak düþünmelisiniz. Çocuðunuzun yemek zamanlarýný oyun saatlerine veya eziyet zamanýna dönüþtürmeyin.Onun acýkmasýna bu konuda kendini anlatmasýna izin verin.Yemek zamaný çocuðu kovalama veya ýsrar zamaný deðildir.Yemek zamaný,yemek zamanýdýr.Rast gele abur cubur yemesine izin vermeyin.

ÇOCUÐUMA KURAL KOYARKEN ZORLANIYORUM.YASAKLARIMDAN HOÞLANMIYOR .NE YAPABÝLÝRÝM?
Onun yasaklardan hoþlanmýyor olmasý son derece doðal.Ancak siz bir kural koyduðunuzda kendiniz bu kurala uymanýz ve kuralý koyma gereçlerinizi kuralý koymadan önce onunla paylaþmanýz son derece önemlidir. Böylece sýnýrlarý baþtan belirlemiþ olursunuz.Bunu yapmýþ olmanýz bu konuda artýk kesin sorun yaþamayacaðýnýz anlamýna gelmez.Ancak önemli olan sorunu ele alacaðýnýzý bilmenizdir. Öncelikle kararlý davranýn.Kararlý davranýþta amaçlanan :yaþadýðýnýz sorunun sizin için sorun olma nedenini ve oluþturduðu durumu net olarak bilin.Ve ona bunu net olarak anlayabileceði düzeyde anlatýn.Böylece sorunla ilgili olarak saðlýklý bir þekilde konuþabilirsiniz.Ayrýca kural koymanýz yaþam deðerleri kazanmasýnda son derece önemlidir.Bütün çocuklarýn zamanla benimseyecekleri kurala gereksinimleri vardýr.Kurallar ayný zamanda onun nasýl biri olacaðýna hizmet eder.

ÇOCUÐUMUN ZÝHÝN GELÝÞÝMÝNE NASIL KATKIDA BULUNABÝLÝRÝM?
Ýnsan beyninin yapýsý son derece karýþýktýr. Bu karmaþýk yapý öylesine muhteþemdir ki:her türlü deneyimlere iliþkin yaþadýðýmýz duygularýn bir deðeri vardýr.Günümüzde zekaya yönelik yenilikler söz konusudur. Bir yandan zeka düzeyinden daha çok varolan zekanýn nasýl kullanýldýðý önem kazanýrken diðer yandan çoklu zeka teorisi dayanaklý programlar oluþturulmaktadýr.Bu etkenler: sözel, müzikal, içsel, mantýksal, matematiksel, uzamsal, bedensel, devinimsel, sosyal ve doða zekasýdýr. Sözü edilen zeka türleri için sizin yapabileceklerinizden bazýlarý,çocuðunuzun bir konuda konuþma yapmasýný,hikaye veya metin tamamlamasýný,çeþitli materyallerle el becerisine dayalý þekiller oluþturmasýný ,düþüncelerini ifade ederken beden dilini kullanmasýný,etkinlikler sonunda kendini deðerlendirmesini ,bir müzik aletini dinlemesini,doðada gezi yapmasýný,doðadaki canlýlar ile ilgilenmesini onlarý taklit etmesini ve özellikle takým oyunlarýnda veya sporlarýnda yer almasýný saðlamak için ortam oluþturmanýz ve bunlarý yapmasý konusunda özendirmeniz önemlidir.

ÇOCUÐUM KEKELER GÝBÝ KONUÞUYOR.NE YAPMALIYIM?
Çocuðunuz kekeler gibi konuþuyorsa bunun hemen kekemelik olduðunu düþünmeyin.Bu yaþ döneminde yalancý kekemelik denilen bir dönem söz konusudur.Bu dönemde sadece konuþtuklarýndan daha hýzlý düþünürler.Nasýl konuþtuðuyla ilgilenmeyin ve sabýrla ne diyeceðini dinleyin.Cümleleri siz tamamlamayýn,bitirmesini bekleyin.Düzeltmeye çalýþmanýz ve onu uyarmanýz onun dikkatini kelimeleri nasýl söylediðine çekerek,konuþmasýný olumsuz yönde etkileyecektir.

EÞÝMÝN ÝÞ DEÐÝÞÝKLÝÐÝ DOLAYISIYLA TAÞINMAK ZORUNDAYIZ.BU KONUYU ONUNLA NASIL KONUÞABÝLÝRÝM?
Bu konuþma için zaman ayýrarak,çocuðunuza durumu net bir þekilde anlatýn.Ardýndan etkilendiði ve kendini kötü hissettiði çeþitli konular olursa,onu sonuna kadar dinleyin ve sorun olarak yaþadýðý her bir konuda birlikte ve mutlaka ilk öneriyi ondan bekleyerek çözümler üretin.





ONA GÖSTERECEÐÝNÝZ
Sürekli olumsuz eleþtiri,dünyayý olumsuz görmesine
Sürekli öfkeli tepkiler ,kin tutmasýna
Aþaðýlanma,öfkeyi ve kendini deðersiz hissetmesine neden olur.

ONA GÖSTERECEÐÝNÝZ
Hoþgörü,kendini önemli hissetmesini ve sabrý
Dostluk,güven duymasýný
Övgü,kendini deðerli hissetmesini ve sevgiyi
Adaletli davranmanýz,adil olmasýný saðlayacaktýr.

Bazý þeylerin ve kiþilerin deðerini kaybetmeden önce ve zamanlar tükenmeden önce deðerini verebilmeniz ve tadýný çýkarabilmeniz dilekleriyle!!!
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 16:28
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bedende başın yeri ne ise
severmisin su an offline severmisin  
Bedende başın yeri ne ise
41 Mesaj -
Abdullah ibn-i Ömer hazretlerinin rivayet ettiði bir hadis-i þerifte Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) þöyle buyurmuþtur:
Bedende baþýn yeri ne ise,
dinde namazýn yeri de odur.

(El-Mu'cemü'l-Evsat, 2/383; Mecmeu'z-Zevaid, 1/292)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son severmisin tarafından, 18.12.2005 - 15:41 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:41
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Allah'ın bitip tükenmeyen hazinelerine güvensin
severmisin su an offline severmisin  
Allah'ın bitip tükenmeyen hazinelerine güvensin
41 Mesaj -
Hazreti Ali (radiyallahü anh) Peygamber Efendimiz'in (aleyhissalâtü vesselam) þöyle buyurduðunu nakletmiþtir:
“Ýnsanlarýn en kerimi olmak isteyen Allah'a karþý takva duygusuyla dopdolu olsun.. en kuvvetli olmayý dileyen Allah'ýn havl ve kuvvetine sýðýnýp O'na mütevekkil bulunsun.. ve her kim de insanlarýn en zengini olmayý murad ederse kendi elindekinden çok Allah'ýn bitip tükenmeyen hazinelerine güvensin.”
Müsnedü'þ-Þihab, 1/234; (az farkla) el-Müstedrek, 4/301; Mecmeu'z-Zevaid, 2/967
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:40
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon * * *
severmisin su an offline severmisin  
* * *
41 Mesaj -
Þer'î þehadetleri kabul olmayan çocuklar bir yönüyle dünyanýn en sadýk þahitleridirler.
* * *
Basiret, Efendimiz'in mesajýnýn genel çerçevesidir.
* * *
Ýlim gerçek kýymet ve derinliðe ibadetle ulaþýr.
* * *
Ümit, Cenâb-ý Hakk'ýn sonsuz kudretine dayanýp tevekkül etmenin unvanýdýr.
* * *
Allah'a doðru yürünen yolda iþtiyak nisbetinde kapýlarýn aralanmasý müyesser olur.
* * *
Dua, sebepler ötesi bir yöneliþtir ve onda hâlis tevhid nümâyandýr.
* * *
Biz Rabbimizle münasebette tam olursak, O, küçük þeylerle bizi muvaffak eder.
* * *
Ýstiaze ve Besmele, namazýn atkýlarý gibi olmalý, sonra da namaz o atkýlara göre iþlenmelidir.
* * *
Dünyanýn bütün bað ve bahçelerine sahip olmanýn üç tane insanla ilgilenmek kadar ehemmiyeti yoktur.
* * *
Senin onurun Ka'be deðil ki yýkýlýnca kýyamet kopsun!
* * *
Allah'ýn lütuflarý ölçüsünde O'na sadýk olmak lazým.
* * *
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:38
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon * * *
severmisin su an offline severmisin  
Konu icon    * * *
41 Mesaj -
Geçmiþ, hal ve gelecek bir vahidin üç yüzüdür ve aralarýnda gizli bir sýr vardýr.
* * *
Günümüzde ancak, saðlam, konumunun hakkýný verebilen, ismet ve iffet sahibi, prensip insanlarý tesirli olabilirler.
* * *
Her müslüman bir deniz feneri olmaya kendini adamalý ve hep yerinde sabit kalmalýdýr. Vakt-i merhunu gelince Cenab-ý Hak onu mutlaka deðerlendirecektir.
* * *
Güzel söz salih amelle gerçek deðerini bulur.
* * *
Cenab-ý Hakk’ýn geniþ tuttuklarýný daraltmayalým; O'nun merhamet buyurduklarýný da mahrum etmeyelim.
* * *
Yaþamanýn ancak dine hizmetle bir anlam ifade ettiðini hep hatýrda tutmak gerekir.
* * *
Dava-yý nübüvvetin varisleri, Allah rýzasýndan baþka bir þey düþünmeyi kendileri için günah saymalýdýrlar.
* * *
Gönüllere girerseniz etrafýnýzda bir sürü gönüllü olur.
* * *
Dini ekmeliyeti içerisinde yaþýyorsanýz, evrensel insanî deðerleri yaþýyorsunuz demektir.
* * *
Ýyiliklerde esas olan gizli tutulmalarýdýr; belki baþkalarýný teþvik amacýyla izhar edilebilirler.
* * *
Bir gece maruz kaldýðý bir rüya kirliliði bile iffetli insanýn gönlünde ürperti meydana getirir.
* * *
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:37
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yakarış
severmisin su an offline severmisin  
Dua
41 Mesaj -
Ýlahî rahmetiyle ve bu rahmetinin eseri olan lütuflarýyla topyekün mahlukatý kuþatan Rahman ism-i celîlinin sahibi, Âlemlerin Rabbi Allah'a, mahlukatýnýn soluklarý adedince hamd ü sena; hem fert fert hem de bütün bir beþeriyet olarak medyunu bulunduðumuz Ýnsanlýðýn Ýftihar Tablosu Hazreti Muhammed Mustafa'ya, O'nun güzide aile fertlerine, seçkin yol arkadaþlarýna salât ü selam ediyor, aczimizin, fakrýmýzýn þuurunda olarak bir kez daha sonsuz þefkat sahibi Rabbimizin ulu dergahýna sýðýnýyoruz:
Ey bilinmesi gerektiði ölçüde bilmekten fersah fersah uzak bulunduðumuz yüce Rabbimiz! Bizi marifet denizinin derinliklerine daldýr; daldýr ki, kalblerimiz saffet bulsun, yolumuzun sonu da vuslat olsun! Bizi nurunla rýzýklandýr.. þek ve þüphenin karanlýk vadilerinden uzaklaþtýr.. zahirimizi ve batýnýmýzý ilahî inayetinle te'yîd buyur ve bizi cismaniyetinin altýnda kalýp da ezilenlerin elîm akýbetine maruz býrakma!...
Ey kullarýnýn dualarýna her zaman mukabelede bulunan yüceler yücesi Rab! Bizim dualarýmýzý da kabul et.. bizi dünyada da, ukbada da kaybedenlerden eyleme.. her türlü bela ve musibetlerden sýyanet buyur ve umduklarýmýzýn ötesinde sürpriz lütuflarýnla sevindir!...
Mahlukatýn en þereflisi ve mevcudatýn Efendisi’ne, hürmete ziyadesiyle layýk aile halkýna ve ashab-ý güzinine salât ü selam ederek dualarýmýzý Kabe-i Muazzama’da yapýlmýþ dualar gibi kabul buyurmaný diliyoruz.
Ya Rab! Eksik-gedik de olsa, ne olur, þu teveccühümüzü karþýlýksýz býrakma!
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:35
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yakarış
severmisin su an offline severmisin  
Dua
41 Mesaj -
Rabbimiz! Biz yoktuk; Sen var ettin. Fakat biz kendimize zulmettik, zulmettik de olmadýk günahlar irtikap ettik, masivaya girdik, Sen'in asla hoþnut olmayacaðýn vadilerde dolaþtýk.
Ey Rab! Þimdi bütün bunlarý yüce huzurunda itiraf ediyoruz. Þayet bizi affeder ve baðýþlarsan –Sen de biliyorsun ki– Sen'in mülkünden hiçbir þey eksilmeyecektir. Bize azap edersen, o zaman da saltanatýnda bir ziyade olmayacaktýr.
Ey Kendini her kelamýnýn evvelinde Rahman ve Rahîm diye tavsif buyuran Merhametliler Merhametlisi Rab! Sen dilersen bizden baþka azap edecek baþkalarýný bulabilirsin. Ya biz! Sen'den baþka merhamet edecek birisini asla bulamayýz. (Öyleyse) rahmetinle muamelede bulun ve bize merhamet buyur, ey Rahîm ü Vedûd!..
Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârýn da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa'ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ý güzîne salât ü selam ederek bunlarý Sen'den dileniyoruz. Dualarýmýzý kabul buyur Rabbimiz!..
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:34
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: “İkna Odaları geldi, hanım!”
severmisin su an offline severmisin  
“İkna Odaları geldi, hanım!”
41 Mesaj -
Sabah’ýn pazar ekinin ilk sayfasýný kaplayan bir araþtýrma gazetenin sürmanþetinden de anonslanmýþtý: “Tesettür kemik erimesi yapýyor!”

Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Kadýn ve Aile Saðlýðý merkezlerine baþvuran her iki kadýndan birinde kemik erimesi rahatsýzlýðý tespit edilmiþ. Nedeni ise “kapalý giyim”den kaynaklanan D vitamini eksikliðiymiþ...

Araþtýrmanýn AKP’li Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ne baðlý bir birim tarafýndan yapýlmýþ olmasýnýn Sabah tarafýndan ‘elveriþli bir kanýt’ baðlamýnda deðerlendirildiði açýk. “Biz söylemiyoruz, onlara baðlý bir birim söylüyor” konforuna sahipler...

Ama sonuç deðiþmiyor. Yani, gazetenin bu araþtýrmayý ‘öne çýkararak’ kamuoyunun bilinçaltýna yollamak istediði o geleneksel mesaj belli...

Nedir o? Kadýnlarýn baþlarýný açmalarýnda veya örtmeye niyeti olanlarýn da örtmekten vazgeçmelerinde büyük fayda var: Çünkü, Sabah’ýn dediðini yapmazsanýz kemiklerinizin erime ihtimali yüksek!

Keþke, bu araþtýrma AÝHM’nin nihai kararýndan önce yayýnlansaydý da, “Sadece rejim açýsýndan deðil, saðlýk açýsýndan da zararlý!” diye gerekçeli kararda yer alabilseydi!

Temel hak ve özgürlüklerde gözlenen kemik erimesi AÝHM için önemli deðildir, bunu biliyoruz...
Sabah’ýn sürmanþetten çaktýðý belediye araþtýrmasýndan

‘Laik Hindistan’ýn türbanlý Baþbakaný Bay Singh’i de haberdar etmek zorundayýz: “Hindistan’ýn Ankara Büyükelçisi, bir zahmet baþbakanýnýzýn saðlýðýna sahip çýkýnýz! Kendisinde, kemik erimesi riski hayli yüksek!”

Elbette, kemik erimesi veya D vitamini eksikliði gibi bir saðlýk sorunu ile alýp veremediðim yok. Bendeniz “Baþlar açýlacak, baþka yolu yok” mesajlarýnýn izini sürüyorum...

Bu mesajý da en iyi Hürriyet verir. Sabah gibi öyle alttan alta da deðil, direk çalýþýr. Hürriyet’çiler baþýný açan kadýnlarýn öykülerine balýklama dalar...

AÝHM’nin nihai kararýndan sadece iki gün sonra (12 Kasým’da) Hürriyet’in manþetini hatýrlayalým. “-Siyasallaþtý dedi, türbanýný çýkardý”

Kim çýkardý? “Almanya’da Milli Görüþ’ün kurucusu ve fikir babasý Dr. Yusuf Zeynel Abidin’in kýzý Emel Abidin Algan 30 yýl sonra türbanýný çýkararak, baþýný tümüyle açtý!”

Hürriyet’in haberi aynen böyleydi...

Devlet Gazetesi’nin kamuoyuna söylemek istediði gayet açýktý: Bu denli dindar bir ailenin kýzý dahi baþýný açtýðýna göre, üstelik siyasallaþtý diyerek resmi tezimizi kabul eden bir açýklama yaptýðýna göre sorunun çözümü için yegane yolun baþlarýn açýlmasý olduðunu görün, artýk!

AÝHM kararýndan sonra “Ýkna Odalarý geldi, haným!” kývamýnda “pekiþtirici” bir manþetti, bu...

Emel Abidin Algan’ýn baþýný açma öyküsü Vatan’ýn da çok hoþuna gitmiþ olacak ki, onlar da pazar ekinde iki tam sayfa ayýrmýþlardý, konuya: “Bir müzik dinledi, bir adamla tanýþtý, bir kitap okudu ve 30 yýldýr taktýðý türbaný çýkardý!”

Emel Haným, Vatan’a özel hayatýndan fikirlerindeki deðiþime kadar yaþadýklarýný ayrýntýlý biçimde anlatmýþ. En baþta baþýný açma kararý olmak üzere, kuþkusuz bütün bu deðiþim onun tercihi. Kendi bileceði bir iþ. Baþýný açmasýna kimse karýþamaz. Karýþmasý söz konusu dahi olamaz...

Emel Algan, söyleþinin bir yerinde “Gerçekten siyasallaþtý diye mi çýkardýnýz, türbaný?” sorusuna bakýn ne cevap veriyor: “Hayýr. O baþlýðý gazete koydu. O düþünceyi inkar etmiyorum. Ama asýl sebep bu deðil. Baþýmý açmamýn sebebi türbanýn siyasallaþmasý deðil. Kendi geliþimimle ilgili...”

Söyleþiden öðreniyoruz ki, Algan Türkiye’deki türban yasaðý uygulamasýný da yanlýþ buluyormuþ!

Sonuç: Medya doktorlarý, Hürriyet’in 12 Kasým’daki manþetine kemik erimesi teþhisi koydular; üstelik o manþetin baþý da açýk, hani!




29.11.2005 – TAMER KORKMAZ

Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 15:07
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Resimlerdeki Türban
severmisin su an offline severmisin  
Konu icon    Resimlerdeki Türban
41 Mesaj -
Dolmabahçe’yi Beþiktaþ-Ortaköy’e baðlayan yol ne enfes bir yoldur. Aðaçlarýn þemsiye gibi gölgelediði asfalt, Çýraðan’ýn orada taç kemerle süslenir.

Sanki Sarýyer-Ýstinye tarafýna deðil de tarihe yolculuk varmýþ hissine kapýlýrsýnýz. Beþiktaþ Belediyesi bu yolun sahil þeridinin tam karþý duvarýna Mustafa Kemal resimleri koyarak çok enteresan bir hizmette bulunmuþ. Özellikle sabah ve akþam vakitlerinde trafik týkandýðýnda kocaman resimleri daha yakýndan inceleme þansýný yakalýyorsunuz.

Atatürk’ün daha o dönemdeki incelik ve zarafetine þaþýrýyor insan mesela. O zor dönemlerdeki itinalý ve özenli giyim insaný hayrete düþürüyor. Resimlerindeki insan diziliþlerinde bile bir ihtimam var adeta.

Yaþamýn her döneminde ve toplumun her kesimiyle bir arada bulunmaktan asla gocunmayan bir devlet baþkaný, halk lideri süslüyor duvarlarý. Özel resimleri de var bunlarýn arasýnda elbette. Annesi Zübeyde Haným ve eþi Latife Haným’lý bir kaç resim de çarptý gözüme.

Ýnsan, o resimleri izlerken bir an için günümüzü düþünüyor. Acaba bugünkü hakim medya Atatürk’ün bu resimlerine nasýl yaklaþýrdý? ‘Bizi temsil eden devlet baþkanýnýn eþi ve annesi örtülü olamaz’ diye utanýr mýydý, yoksa asker kökenli olduðu için biraz temkinli mi yaklaþýrdý?

Hatýrlayýn lütfen; medyada köþe kapmacý birkaç fikri sabit kalem her fýrsatta AKP liderlerinin eþlerine laf bindirmeden edemiyor. Üstelik bunu yaparken de ‘Atatürkçü’ bir kisve kullanýyorlar. Acaba bu kisveyi kuþananlar Atatürk’ün bu resimlerine de baktýklarýnda ayný tedirginliði hissediyorlar mý? Misal; Meclis Baþkaný’nýn eþine davrandýklarý gibi bir duygu seline kapýlýyorlar mý?

Atatürk’ün eþi ve annesiyle verdiði pozlar çok önemli birer ibret vesikasý aslýnda. Bugün kendilerince bir laiklik tanýmý yapýp, kendi düþüncelerinden baþka her þeyi aykýrý ve yýkýcý bulanlarýn oturduklarý o kristal kuleyi tuz-buz edecek kadar çarpýcý. Baþbakan eþinin örtüsünden dolayý kendini utanç içinde hisseden ve hýrçýn bir histeriyle kalemini kin ve öfkeye bulayarak saldýranlarýn Mustafa Kemal’in eþi ve annesinin örtüsüne diyecek bir þeyleri var mýdýr acaba?

Yoksa!..

Yoksa bu iþler bir Türk büyüðünün de dediði gibi ‘dün dündür bugün bugündür’ vecizesiyle mi geçiþtirilecektir? Yani, ‘tamam Atatürk’ün annesi ve eþi kapalýydý; ama bugün olsaydý öyle giyinmelerine izin vermezdi’ mi diyecekler? Böyle düþünenlerin karþýlaþacaðý çok daha büyük sorular ve açmazlar vardýr þüphesiz.

Ýlki; demek ki Atatürk’ün yaptýklarýný ve hareketlerini o dönemle sýnýrlamak lazýmdýr. Fikirleri, düþünceleri, eylemleri yaþadýðý dönemle beraber geride kalmýþtýr! Böylesi bir fikre þiddetle karþý çýkacaklarý kesindir. Ancak bu koca açmaz orada öylece duracaktýr.

Ýkincisi ise; dini yaþama getirilen kýsýtlayýcý þeyleri Atatürk’e refere etmeye çalýþan zihniyetin, Atatürk’ün kendi döneminde minbere çýkýp hutbe bile veriþine getirecekleri açýklamadýr. Bunun için ilk þýkka sýðýnanlarýn önündeki açmaz durmakla beraber daha tehlikeli ve büyük sorular beraberinde gelmektedir. Ne yani Mustafa Kemal, o þartlarýn gereðini yerine getirip, ‘sonra nasýl olsa yasaklayacaðým’ düþüncesinde miydi?

Cevabý bizce kesinlikle ‘hayýr’. Atatürk elbette bugünkü birtakým madrabazlar gibi postmodern takiyye, döneme göre icraatý aklýndan bile geçirmemiþti. Bu nedenle eþi ve annesiyle yerli-yabancý medyaya poz verirken asla bir gocunma ve utanma içinde olmadý. Tersine muhtereme annesini ve eþini yanýna alýp kamusal alana çýkarak çok önemli mesajlar verdi.

Ha, bir kýsým diyecek ki, þimdiki azgýn azýnlýða bakýlýrsa Atatürk günümüzde yaþasa, eþi ve annesiyle kamusal alana çýkamaz, kendi konutundaki yemeklere eþini çaðýramaz, annesini bu binalara sokamazdý!

Ýþi biraz vulgarizasyona gidiyor; ama bizim raký þiþesindeki balýk yarý aydýnlarýnýn durduðu nokta da tam burasý deðil mi?





06.07.2004 - Nedim Hazar

Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 14:56
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DOSTLUKLAR
severmisin su an offline severmisin  
DOSTLUKLAR
41 Mesaj -
Yüzyüze dostluklar vardýr;

Güneþle ayçiçeðinin dostluðu, böyle bir dostluktur mesela. Ayçiçeði sabahtan akþama kadar hiç ayýrmaz yüzünü güneþten...

Uzak dostluklar vardýr ;

Denizlerin ortasýndaki bir adayla, daðlarýn arasýndaki bir göl, birbirlerinin uzak dostlarýdýr. Dostluklarýný gündüz kuþlarla, gece yýldýzlarla iletirler birbirlerine...

Sessiz dostluklar vardýr;

Dilsiz bir adamla duymayan baþka bir adamýn elleri arasýnda sessiz bir dostluk oluþur. Herþeyden konuþur sessizce bu eller...

Zorunlu dostluklar vardýr;

Pazar ile pazartesinin dostluðu gibi... Pazar aðýr bir gündür, pazartesi hýzlý bir gündür... Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost olmak, yanyana durmak zorundadýr.

Uzun dostluklar vardýr;

Ýkindi güneþinin altýnda uzayan gölgeler birbirlerine kavuþurlar ve uzun boylu bir dostluk oluþur aralarýnda...

Günün birinde ölen dostluklar vardýr;

Bir bahçe içindeki ahþap ev ile yanýbaþýnda duran ceviz aðacýnýn dostluðu gibi.. Birgün kocaman elli ve kocaman gövdeli makinalar o bahçeye giripte belli bir süre sonra evin ve ceviz aðacýnýn yerinde asýk suratlý binalar yükseldiði zaman ölen dostluklar...

Vakitsiz dostluklar vardýr;

Bir peçete, bir kaðýt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin. Yada ayrýlýrken bir dal karanfil ellerimize o an gelen dostluktur...

Bakýmsýz dostluklar vardýr birde ;

Zaten var, zaten dostuz deyip yýllarca bir telefonun ,birkaç cümlelik mektubun bile çok görüldüðü dostluklar...

HÝÇ BÝR DOSTLUÐUN BAKIMSIZ KALMAMASI DÝLEÐÝYLE...
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 14:53
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ÜC SORU
severmisin su an offline severmisin  
ÜC SORU
41 Mesaj -
Genç bir delikanlý senelerce yurt dýþýnda okuduktan sonra
vatanýna atiest olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap
veremediðinden dolayý caný gayet sýkýntýlýdýr. Ebeveyni oðullarýna yardým
etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasýna götürürler. Hoca ve
delikanlýnýn arasýnda geçen dialog þöyle devam eder.
Delikanlý: Kimsin sen? Sorularýma cevap verebilecek misin?
Hoca: Allah'ýn bir kuluyum ve Onun izniyle sorularýna cevap
verebileceðim.
Delikanlý: Emin misin? Proferserler bile cevap veremedi bana.
Hoca: Allah'ýn izniyle cevap vermeye çalýþýrým

Delikanlý: 3 sorum var

1. Allah yaþýyor mu? öyle ise, þeklini bana göster

2. Takdir (kader) nedir?

3. Eðer þeytan ateþten yaratýldýysa neden cehenneme yollanýyor,
cehennemde ateþ dolu deðil mi? Ateþ ateþi nasýl yaksýn. Tanrý bunu
düþünemedi mi?
Bu arada, aniden bizim hocamýz delikanlýnýn baþý üzerinde bir
saksý kýrar.Delikanlý caný yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?Hoca:
Sinirlenmedim. Bu benimüç soruna bir cevabým der.
Delikanlý: Hiç birþey anlamadým.
Hoca: Nasýl hissetin kendini saksýyý baþýnda kýrýnca
Delikanlý: Tabii ki, fena bir acý hissettim.
Hoca: Yani, acýnýn varlýðýna inanýyor musun?
Delikanlý: Evet
Hoca: Bana bu acýnýn þeklini göster ozaman!
Delikanlý: Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabým.
Herkes Allah'ýn varlýðýný hisseder ama Allah'ý göremez.
Hoca: Dün gece rüyanda benim baþýnda saksý kýrdýðýmý gördün mü?
Delikanlý: Hayýr.
Hoca: Bugün böyle birþey ile karþýlaþacaðýný hiç düþündün mü?
aklýndan geçti mi?
Delikanlý: Hayýr
Hoca: Bu iþte takdir dir (kader)
Hoca: Biz neyden yaratýldýk? topraktan yaratýlmýþ deðil miyiz ?
Delikanlý: Evet böyle denir.
Hoca: E o zaman ? Saksýda topraktan yapýlmadý mý? Allah isterse
ateþten yaratýlan þeytaný ateþin içinde cezalandýramaz mý??


Not: (Aslý Ýmam-ý Azam Ebu Hanife'nin baþýndan gecen bir hadise) biraz daha hikayeleþtirilmiþ þeklidir ...


Mesaj 4 kez düzenlendi. En son severmisin tarafından, 18.12.2005 - 14:16 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 14:13
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: NEDEN BASIMIZA BIR OMER GELMEZ
severmisin su an offline severmisin  
NEDEN BASIMIZA BIR OMER GELMEZ
41 Mesaj -
Hazreti Ömer (ra) geçtiði yollardan taþlarý ayýklar, halkýn ayaðýna deðmesi muhtemel acýtýcý manialarý bizzat temizlerdi. Birgün yine yoldan giderken gözüne çarpan bir taþa ayaðýyla vurdu. Yolun kenarýna doðru yuvarlanan taþ, gelmekte olan bir sahabinin ayaðýna çarptý.
Buna müteessir oldu; fakat bir þey söylemeden geçip gitti.
Aradan bir sene geçmiþti. Hazreti Ömer, ayný yolda yürürken, rastladýðý taþlarý yine ayak ucuyla vurup kenara itmekteydi. Tam o sýrada, geçen sene ayaðýna taþ deðen sahabide oradan geçiyordu.
Halife cebinden para dolu bir kese çýkartýp uzattý:
- Buyur, bunu harçlýk et!
Sahabi heyecanlandý
- Harçlýðým var, ya Emire'l-Mü'minin!
- Biliyorum harçlýðýn var; fakat buna raðmen kabul etmeni istiyorum!
- Ýhtiyacým yok.
- Peki, sen bu sene hacca gitmeyecek misin?
- Gideceðim.
- Öyle ise bunu al da, yol harçlýðý yap!
- Yol haçlýðým da var.
- Biliyorum ki yol harçlýðýn da var. Fakat ben bu harçlýðý, bana olan hakkýný helal etmen için vermekteyim.
Geçen sene bu yolda taþlarý ayýklarken, ayaðýmla vurduðum bir taþ, yuvarlanýp senin ayaðýna deðmiþ; ben de halkýmdan birinin ayaðýna taþ vurup acýttýðým için üzüntüye kapýlmýþtým. Beni bu üzüntüden kurtarman ve üzerime geçen hakkýný helal etmen için, bu harçlýðý vermeyi düþündüm. Alýr da hakkýný helal edersen, beni huzura kavuþturur, memnun edersin. Biliyorsun kul hakký baþkalarýna benzemez!
Bu, o günkü devlet reisinden bir misal! Þimdi bir de o günkü halktan bir numune arz edeceðim:
Biliyorsunuz Hazreti Ebu Zerr, komþusunun karný açken bir Müslüman'ýn kendi evinde tok olarak uyumayacaðýný söylüyor; elinde imkaný olan kimseleri, borç harç içinde inleyen din kardeþlerine yardým etmemeleri halinde, cehennemin þiddetli azabýyla ikaz ediyordu.
Onun bu iddiasýnda samimi olup olmadýðýný anlamak için, bir gün kendisine bir kese dolusu para gönderip, hediye olarak kabul etmesini istediler.
Ebu Zerr, bu parayý kabul edemeyeceðini, kendisinden daha fakir olanlara vermesi gerektiðini ýsrarla söyleyince, parayý getiren köle, "Bunu sen kabul edersen benim hürriyetime kavuþacaðýmý söylediler" diyerek kabul ettirdi.
O gecenin sabahýnda köle tekrar gelerek:
- Size akþam getirdiðim parayý yanlýþ yere getirmiþim. Baþkasýna vermem gerekmiþ; parayý geri istiyorum dedi.
Ebu Zerr'in buna cevabý þöyle oldu.
- Ben komþumun borç harç içinde kývrandýðý bir zamanda, evimde para biriktirip, zevk-u sefa içinde yaþamamýn doðru olmayacaðýna inandýðým için, sizin verdiðiniz parayý daha akþamdan fakir ve periþan kimselere daðýttým. Þu anda sana verecek param yoktur!
Ýþte bu da o günkü Asr-ý Saadet halkýndan bir misal!...
Tarihte zulmüyle þöhret yapmýþ Hacca-ý Zalim, birçok sahabenin boynunu vurmuþ; mancýnýkla Kabe'yi taþa tutup Beytullah'ý bile yaralamýþ; hayatta kalan az sayýdaki ashabýn da hayatýný zehir etmiþti.
Ýþte bu adama bir gün þöyle dediler.
- Sen Hazreti Ömer'in adaletini, halkýna karþý takýndýðý müþfik tavrýný biliyorsun. Ne olur, biraz da ona benze. Onun gibi ol! O, halkýnýn boynunu vurmak þöyle dursun, kazara ayaðýna bir taþ deðmesinden bile teessüre kapýlýyor; bir sene sonra da olsa, helallik diliyordu.
Haccac'ýn bu isteðe tarihi cevabý þöyle oldu:
- Doðru söylüyorsunuz! Fakat Ömer'in devlet reisliði zamanýda, Ebu Zerr gibi de halký vardý. Siz Ebu Zerr gibi hakperest ve din kardeþlerini düþünen bir Müslüman olun, ben de Ömer kadar adil, halkýný düþünen bir kumandan olayým! Siz Ebu Zerr olmadýkça benden de Ömer'e benzememi isteyemezsiniz. Çünkü size, ancak ben layýðým!




VARSIN ZULÜM BÜTÜN DÜNYAYI SARSIN.
VARSIN SEVÝNÇLER DE BAÞKA BAHARA KALSIN.
MADEM ÖLÜM TEK BÝR DEFA GELECEK.
O DA NEDEN ALLAH ÝÇÝN OLMASIN
Gönderme Tarihi: 18.12.2005 - 14:06
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yakarış
severmisin su an offline severmisin  
Yakarış
41 Mesaj -
Ey Merhametlilerin En Merhametlisi, Ey baðýþlayýcýlarýn En Baðýþlayýcýsý, Ey Yüce Rabbim,

Günahýmýz pek çoktur,hatalarýmýz sayýlamayacak kadar fazla… Amellerimiz ise kayda deðmeyecek kadar az… Fakat acizliðimizi,günahkarlýðýmýzý, nefsimize zulmümüzü biliyor ve itiraf ediyoruz… Ýtiraf ediyor ve senin affýný diliyoruz, Senin engin rahmetine sýðýnýyoruz, azabýndan rahmetine sýðýnýyoruz… Seni seviyor ve sevginin hakikatine ermeyi yine Senden diliyoruz.

Sen Yücesin biz cüce, Sen Rabsin biz kul… Her þeyimizle, her an binlerce kez sana muhtacýz… Haddimizi aþmaktan, Hak yoldan þaþmaktan, Seni unutmaktan, Senin sevginden mahrum olmaktan yine sana sýðýnýyoruz.

Cehennemden Sana sýðýnýyor, Cennetini, Rýzaný diliyoruz…

Bizi bize býrakma Allah’ým, Bizi nefsimize ve sayamadýðýmýz kadar çok Þeytanlara býrakma Allah’ým…

Düþürme Allah’ým, düþtüðümüzde sen kaldýr Allah’ým…

Bize sevgini,aþkýný ver Allah’ým… Yolunda yürüt, adýný hep söylet, zikrini bize payidar eyle Allah’ým… Dinine hizmetkar eyle bizleri Allah’ým…

Zalimlerden,haddini bilmezlerden, merhametsizlerden sen koru bizi ey güçlülerin En güçlüsü… Kadir-i Mutlak sensin Ey Rabbimiz !...
Gönderme Tarihi: 10.12.2005 - 19:18
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ER-REZZAK
severmisin su an offline severmisin  
ER-REZZAK
41 Mesaj -
“Maddi ve manevi her türlü rýzký ve bu rýzýklara muhtaçlarý yaratan.”

“ Canlýlarýn rýzkýný dilediði þekilde veren.”

“ Hiç þüphesiz, Allah Rezzak’ týr; O kuvvet sahibi, Metin’ dir “

ZARÝYAT SURESÝ, 58

ER-REZZAK

Ýnsan denilince, ruh ve beden birlikte düþünüldüðü gibi, rýzýk denilince de hem maddi, hem de manevi rýzýklar hatýrlanmalýdýr. Bununla birlikte, genellikle rýzýk denildiðinde, öncelikle, bedenin ihtiyacýný karþýlayan, ona güç ve kuvvet kazandýran maddi nimetler hatýra gelir.

Bu nimetlerin her biri bir mucizedir. Topraktan insan yaratan Allah, ayný topraktan insanýn rýzkýný da yaratmýþtýr. Tek baþýna ne toprak, ne su, ne ýþýk, ne de hava insanýn karnýný doyururlar. Bunlar, ilahi bir terbiyeden geçerek ‘rýzýk’ haline gelirler.

Rýzkýmýz, bütün bir kainatýn bir fabrika gibi çalýþmasýyla yaratýlýyor. Bir tek faktör noksan olsa, rýzka kavuþamýyoruz. Öyle ise yediðimiz bir meyvenin arkasýnda bir kainatý görüp, þükrümüzü ona göre yapmak durumundayýz.

“Hayr-ý mahz olan vücudu sana giydiren Halýk-ý Zülcelal, sana iþtihalý bir mide verdiðinden Rezzak ismiyle bütün mat’ umatý bir sofra-i nimet içinde senin önüne koymuþtur. Sonra sana hassasiyetli bir hayat verdiðinden, o hayat dahi bir mide gibi rýzýk ister. Göz, kulak gibi bütün duygularýn, eller gibidir ki, ruyi zemin kadar geniþ bir sofra-i nimeti, o ellerin önüne koymuþtur.” SÖZLER

Demek ki, rýzýk denilince sadece yiyecek maddelerini hatýrlatmak eksik kalýyor. Midesi tok fakat gözü kör bir insan da bir yönüyle aç demektir. O halde güneþ de göze rýzýk oluyor. Buna göre, insanoðlu akþama kadar neye baksa, aðzýndan giren lokma misali, o þeyin görüntüsü gözünde teþekkül etmekte ve ona rýzýk olmaktadýr.

Ayný þekilde iþittiði sesler de kulaðýnýn rýzký; kokular da burnuna rýzýk.

Manevi rýzýk denilince, öncelikle, ruh ve kalbi rahat ettirerek huzura kavuþturan þeyler hatýra gelir.

Aklýn rýzký, nimetin kendisi deðil, onu tefekkür etmektir.

Kalbin rýzký, çiçeðin rengi ve kokusu deðil onu sevmek, onda tecelli eden ilahi isimleri sevmek o isimlerin sahibi olan Allah’ ý sevmektir.

Rezzak ismi bize maddi ve manevi nice rýzýklara muhtaç bir kul olduðumuzu hatýrlatýr. Elementleri rýzýk haline getirerek bizim faydamýza sunan ve manevi ihtiyaçlarýmýzý da en güzel þekilde yerine getiren Rabbimizin o sonsuz rahmetine karþý kalbimizi hamd, þükür ve minnettarlýkla doldurur.

ESMA-Ý HÜSNA ALLAH’ IN GÜZEL ÝSÝMLERÝ
PROF.DR ALAADDÝN BAÞAR
Gönderme Tarihi: 10.12.2005 - 19:08
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Pişmek ve Yanmak
severmisin su an offline severmisin  
Pişmek ve Yanmak
41 Mesaj -
Baþkalarý da benim gibi mi hissediyor acaba diye merak ettiðimden dolayý olsa gerektir ki; birkaç kiþiye onlarda benim gibi mi düþünüyorlar diye yönelttiðim bir soru var. Arkadaþlarýmýn hepsinin verdiði cevap ayný. Bekar olanlarý annelerinin, evli olanlarý ise eþlerinin yaptýðý yemeði zirvede tutarak kendi mutfaklarýnda piþen yemekten ziyade lezzet aldýklarýndan dem vurdular hep. Þöyle bir düþündüm ki annelerimiz ve eþlerimiz mutfaða girdiklerinde gönüllerindeki sevgi harcýný çeþni halinde baharat edip yemeðe kattýklarýndan zannederim bu lezzet. Muhabbetle piþen bir yemek bundan alâ tat olmaz kanaatindeyim.

Hz. Mevlana’nýn Mesnevi þerhinde bir sýrdan bahis edilir: “Kelam sahibi olan Allah, bulutun kulaðýna bir sýr söyledi, gözünden su tulumu gibi yaþlar boþandý. Gülün kulaðýna bir sýr söyledi; onu renk ve râyiha saltanatý ile güzelleþtirdi. Taþa bir sýr söyledi; onu mâden içinde akik etti. Ýnsana bir sýr verdi ve o sýrrý muhâfaza edenleri sonsuzluða yüceltti.”

Ýþte bu sýr muhabbet sýrrýdýr. Eh kiminin yangýnlýðý Leyla’ya, kiminin ki ise Mevlâ’ya dýr. Her ikisindeki sýr ise özdeþ; muhabbet ateþiyle yanmak…

Bülbülü nalân, gülü canan eden ateþ ayný ateþ.
“Hamdým, piþtim, yandým.” Dedirten ayný ateþ.

Þair ne güzel söylemiþ:
“Yananlar yanar durur, týpký ocaklar gibi,
Ateþi rûha vurur, her dalgasý bir tipi…”

Mutfakta olanýn tadý piþmekten, gönülde piþenin tadý yanmaktan geçer, fakat her ikisinin de mahiyeti muhabbetten kaynaklýdýr.

Siz ne dersiniz?

Mustafa ÇALIÞKAN


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son severmisin tarafından, 10.12.2005 - 15:10 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 10.12.2005 - 15:09
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: PEYGAMBER
severmisin su an offline severmisin  
PEYGAMBER
41 Mesaj -
---------------------------------
Sen, fikir kadar güzel;
Ve tek, birden daha tek !
Itrýný süzmüþ ezel ;
Bal sensin, varlýk petek....

Sensin ölüme hisar;
Bâkisi hep inkisar...
Sar bizi, çepeçevre sar,
Rahmet rûzgarý etek !..
---------------------------------
N.F.K.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son severmisin tarafından, 09.12.2005 - 20:00 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 09.12.2005 - 19:52
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DUA (N.F.K.)
severmisin su an offline severmisin  
DUA (N.F.K.)
41 Mesaj -
-------------------------------
Bende sýklet, sende letafet....
Allah'ým affet !
Lâtiften af bekler kesafet....
Allah'ým affet !
Etten ve kemikten kýyafet.....
Allah'ým affet !
Þanýndýr fakire ziyafet...
Allah'ým affet !
Acize imdadýn þerafet....
Allah'ým affet !
Sen mutlaksýn, bense izafet !
Allah'ým affet !
Ey kudret, ey rahmet, ey re'fet !
Allah'ým affet !
-------------------------------

N.F.K.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son severmisin tarafından, 09.12.2005 - 19:41 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 09.12.2005 - 19:40
severmisin üyenin diger mesajlarini ara severmisin üyenin Profiline bak severmisin üyeye özel mesaj gönder severmisin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 908 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Mecced (42), tilve (45), alsancak55 (54), kobra111 (49), ihlumut (39), salih1960 (64), morsel (35), zeynep17 (31), alperen_58 (58), mushab60 (50), MEDINENIN GÜLÜ (36), lazkopat_tr (37), ilhanebrar (50), turkthunder (46), selcukserdar (45), sedaseda (35), orhanaksoy (58), selimkum (40), ege-men (37), adigesav (58), osman__ulker (44), azize (38), muhittin19 (40), faruk1453 (40), BüCüR (37), mücahit444 (46), yilmaz keskin (53), daricali (39), ilkahmet (44), aktashakan (38), mücella (41), fatih avc&yacut.. (52), GurbetGülü (36), abdulbakiucar (40), MaRsS (39), metince (52), sercan_21998 (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60128 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.