ivermektine generique luvox lopinavir ritonavir fluvoxamine budesonide voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

39 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: yetkililere !!!!!!
goncagül su an offline goncagül  
yetkililere !!!!!!
44 Mesaj -
bir suredir siteye uye girisi yapmiyordum. su anki bilgisayarimla da galiba ilk kez giriyorum. adresi yazip tikladigimda sayfanin onunde kotu resimli bir reklam cikti. ikinci girisimde tekrar olmadi ama yine bildireyim istedim...

selamlar...
Gönderme Tarihi: 08.11.2008 - 06:39
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: büyük günahın tövbesi
goncagül su an offline goncagül  
büyük günahın tövbesi
44 Mesaj -
kiþi bilmediðinden mesul sayýlmýyor. peki büyük günahlardan birini yine fark etmeden iþlemiþse durum onun için de ayný mýdýr?
teþekkür ettim..
Gönderme Tarihi: 06.08.2008 - 20:38
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon nokta farkı
goncagül su an offline goncagül  
44 Mesaj -
teþekkür ettim...
Gönderme Tarihi: 31.05.2008 - 21:09
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: nşn-msn-nşn-msn-nşn-msn........nişan ve msn
goncagül su an offline goncagül  
nşn-msn-nşn-msn-nşn-msn........nişan ve msn
44 Mesaj -
Arkadaþlar
Konuyla ilgili öðüt verecek deðilim ama küçük bir tavsiye.
niþanlýnýzla msn den görüþmek zorunda kalýyorsanýz. dikkatli olun ve bence MSN i çok da kullanmayýn...
malum yazý ses ve mimiklerin yerini asla tutmuyor.
bu yüzden yanlýþ anlaþýlmalarla sabrýnýzý boþa tüketmeyin...
hele hele bayanlar ... hemen herþeyi yanlýþ anlamasýnlar.
baylar da konuþtuklarýnýn farklý farklý deðerlendirilebileceði ihtimalini unutmasýnlar....
son olarak .....
Allah Kavuþtursun sevinçli
Gönderme Tarihi: 21.04.2008 - 21:07
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Nişanlı Kızlar Amannn Dikkat…! (Baylar dahil)
goncagül su an offline goncagül  
Konu icon    buna inanamam.......
44 Mesaj -
Çünkü kadýnlar iki sebepten hemen þýmarýverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediðinde, ikincisi ise bir hayýrlý evlat dünyaya getirdiklerinde.



efendimiz sevdiðinizi yüzüne söyleyin derken ben þimdi buna nasýl inanayým.
ne yani eþim bana hiç söylemesin mi sevdiðini
hadi hiçi geçtim. içinden geldiðinde , þýmarýrým diye vaz mý geçsin.......



telaşlı telaşlı telaşlı ağlar ağlar
Gönderme Tarihi: 21.04.2008 - 20:55
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon nokta farkı
goncagül su an offline goncagül  
Konu icon    nokta farkı
44 Mesaj -
Yurtdýþýnda bir arkadaþýmla msn de mesajlaþýyoruz diyelim. Þimdi benim yazdýðým 'ý'lar ona 'i' olarak mý gidiyor. ya da 'þ' ler 's' olarak mý görünüyor.???telaşlı telaşlı telaşlı telaşlı
Gönderme Tarihi: 21.04.2008 - 19:53
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Evlilikte mutlu olmanın dokuz sırrı ne? gülay atasoy
goncagül su an offline goncagül  
Evlilikte mutlu olmanın dokuz sırrı ne? gülay atasoy
44 Mesaj -
Evlilikte mutlu olmanýn dokuz sýrrý ne?

Sorunlarýn temelinde ne var? Siz üzerinize düþeni yapýyor musunuz? Ýþte size ''Evlilikte mutluluðun 9 sýrrý''
1) Mutluluk ötelerde deðil: Mutlu olanlar bunun için olmasý imkansýz büyük þeyler beklemeyenlerdir. Bir demet çiçek alan eþine, tebessümle bakan kadýn, eþinin þefkat ve sevgisiyle piþirdiði bir çorbaya teþekkür edebilen erkek mutlu olur.

2) “Adalet”i unutmayýn: Yaþanan olaylar karþýsýnda her þeyi iyi tahlil edin. Kendinize haksýzlýk ediliyormuþ gibi bir pozisyona girmeyin. Kendinizi mazlum, eþinizi zalim sandalyesine oturtup “Ben bu evde neyim ki?” diye eþinizi itham etmeyin.



3) Alýngan olmayýn: Sürekli “Niye öyle konuþtun? Sen böyle demekle beni kast ediyorsun...” vb sözlerle hesap sormayýn. Hiçbir eþ, “Acaba bu sözümden ve davranýþýmdan yanlýþ bir mana çýkarýr mý?” diye düþünen bir eþin yanýnda rahat olmaz.



4) Aranýza duvarlar örmeyin: Duvarlar örüp onu o duvarlarýn arkasýnda yalnýzlýða terk etmeyin. Ya da siz kendinizi öyle bir duvarýn içine hapsedip yalnýz baþýnýza yaþamayýn. “Beni anlamayan bir eþim var, ne yapabilirim?” diye diyalog kapýlarýný kapamayýn.



5) Eþinize kambur olmayýn: Kendinize düþen sorumluluklarý mutlaka yerine getirin. “Ben yapmasam nasýl olsa eþim yapar” düþüncesiyle onun fedakarlýðýný istismar edip eþinize yük ve kambur olmayýn. Nihayetinde o da bir insan, gün gelip o kamburdan kurtulmak isteyebilir.



6) Kendinizi peri, eþinizi cadý ilan etmeyin: Her þeyden bir haklýlýk payý çýkarýp, kendinizi tek akýllý olarak göstermeye çalýþmayýn. Kendinizi iyilik perisi eþinizi cadý ilan etmeyin. Unutmayýn ki, eþler birbirinin rakibi deðil, tamamlayýcýsýdýr.



7) Eþinize akýl hocalýðý yapmayýn: Sürekli eþinize ‘þunu þöyle yap, bunu böyle yap’ diyerek akýl hocalýðý yapmayýn. Sanki onun aklý yokmuþ da siz veriyormuþsunuz gibi davranmayýn. Baþaramadýðý iþler karþýsýnda fýrsatçýlýk yapmayýn.



8) Tartýþmak için bahane aramayýn: Tartýþmak için fýrsat kollamayýn. En küçük bir þey için sayýp dökmeyin. Mutlu olmak dururken ufak tefek þeylerle hayatý zindana çevirmeyin... Her tartýþma mutluluk sarayýndan bir tuðla koparýr.



9) Kameralarýnýzý güzelliklere çevirin: Aile hayatý içinde her þey olabilir. Bunlar kaderin cilvesidir. Bu sebeple alýcýlarýnýzý eþinizin kötülüklerine deðil iyiliklerine çevirin. Bahar günlerinde bile saðanaklarýn olduðunu unutmayýn

gül gül gül
Gönderme Tarihi: 18.03.2008 - 11:51
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Mutlu Aile İçin Dinlemek ve Anlamak
goncagül su an offline goncagül  
Mutlu Aile İçin Dinlemek ve Anlamak
44 Mesaj -
Hakim, yaþlý çifte sormuþ;

- Bunca yýldan sonra niçin ayrýlmak istiyorsunuz? Yaþlý kadýn cevaplamýþ;

- Hakim bey, bir ay öncesine kadar aklýmda böyle bir þey yoktu. Eþim bana bir mine çiçeði getirdi. Ben de çiçekleri çok severim. Bu çiçek de çok sulanmasý gereken bir çiçekmiþ ve eþim, düzenli aralýklarla sulanmadýðýnda öleceðini söyledi. Ben kemik rahatsýzlýklarý olan bir insaným. Geceleri uykumdan kalkýp çiçeði sulamam gerektiði halde, bir gün fark ettim ki, eþim bir kez olsun benim aðrýma raðmen gece kalkýp suladýðým çiçeðimi sulamadý. Bunun üzerine ben de bu kadar düþüncesiz bir insanla yaþamamam gerektiðine karar verdim.

Hakim kadýna hak vermiþ; ama âdettendir diye bir de adama sormuþ;

- Senin söyleyecek bir þeyin var mý? Yaþlý adam cevaplamýþ;

- Eþimin anlattýðý her þey doðru, tek bir þey dýþýnda. Mine çiçeði çok sulandýðýnda ölür. Karýmýn kemik rahatsýzlýðý var ve iyileþmesi için düzenli egzersiz yapmasý gerekir; ama eþim bunu yapmadýðý için ben bu yalaný buldum. Çiçeði ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldý. O, her uyandýðýnda ben de uyanýk olurdum, iþini bitirip uyuduðunda, gidip çiçeðin suyunu boþaltýr, peçetelerle topraðýný kuruturdum. Sonra da yataða gelip, bana hayatý güzelleþtiren, canýmdan çok sevdiðim eþimi doyasýya sevdiðimi düþünürdüm.

Hikâyemizden yola çýkarak, kahramanlarýmýzýn birbirlerini neden anlamadýklarýný tahlil etmeye çalýþalým. Bu anlatacaklarýmýz kendi ailemizle aramýzdaki duygu farklýlýðýnýn sebeplerini de daha kolay anlamamýzý saðlayacaktýr.

Çoðu eþ, “ayrý dünyalarýn insanýyýz” ifadesini kullanmýþtýr ya da aklýndan geçirmiþtir. Peki neden bu kanýya varýrýz, gerçekten ayrý dünyalarýn insaný mýyýz? Birbirimizi anlamak bu kadar mý zor, anlaþýlmazlýk hangimizde? Bu minval üzere devam eden sorularý ve sorunlarý çoðaltmak mümkün.

Bunlarýn altýnda yatan sebebi irdeleyecek olursak, kadýnlarla erkeklerin duygu dünyasý arasýndaki farklýlýklarýn olduðunu göreceðiz. Eðer eþler olarak, bu farklý duygularýn neler olduðunu bilirsek, birbirimizi daha kolay anlar ve ayrý dünyalarýn insanlarý olsak da farklýlýðýmýzýn tadýný çýkarabiliriz.

Kadýnlar, erkeklerden daha çok, daha farklýlaþmýþ ve daha incelmiþ duygulara sahiptir. Yani kadýnlar, çok zengin duygu hazinesine sahiptirler.

Kadýnlar bol miktarda duyguya sahiptir; ama duygusal zekâ bakýmýndan erkeklerden daha zeki olduklarý söylenemez. Doðal olarak duygular bol olunca, onlarýn idaresi de zorlaþmaktadýr.

Erkekler, kendilerini rahatça soyutlamayý ve baþkalarýný ustaca kullanmayý kadýnlardan daha iyi bilirler. Fakat kadýnlar, çevrelerindeki olumsuz duygularýn etkisinden çok çabuk etkilenirler. Akýl süzgecini kullanmadan duygu fýrtýnalarýna kapýlmalarý an meselesidir.

Araþtýrmalar, kadýnlarýn duygusal eðitime, erkeklerden daha çok önem verdikleri ve bu eðitimle daha çok uðraþtýklarýný göstermektedir. Kadýnlar, beyin küresinin bir yanýndan diðerine geçiþ yapmada erkeklerden daha baþarýlýdýr. Bu yüzden kadýnlar, olaylarý bir bütün olarak ve esnek bir þekilde deðerlendirebilirler.

Kadýnlar, baþkalarýnýn duygularýný tanýmak ve onlara uymak konusunda erkeklerden daha fazla ustalýk kazanmýþlardýr. Maalesef ki ayný ustalýðý kendi duygularýný anlamakta gösterememektedirler.

Kadýnlar daha çok sorun odaklý, erkekler ise daha çok çözüm odaklý tavýrlar sergilerler. Sorun odaklý kadýn, karþýsýndakini dinlerken, kendisinin de dinlenmesini ister. Fakat çözüm odaklý erkek, dinleme yerine çözüm sunmayý ister.

Kadýnlar, beyinlerinin sað lopunu erkeklerden daha iyi kullanýyorlar. Bu yüzden de kadýnlar, ayrýntýlarý erkeklerden çok daha iyi fark ederler.

Ýþte tüm bu farlýlýklara raðmen, unutulmamasý gereken en önemli nokta, kadýn ve erkek arasýndaki bu duygusal farklýlýklarýn bir sorun deðil, nimet olduðudur.

“Zevkler, karþýlýklý saygý görmedikçe hiçbir evlilik mutlulukla sonuçlanamaz. Ýki insanýn ayný þeyleri düþünmesi, ayný görüþ ve isteklere sahip olmasýný beklemek doðru deðildir. Bu durum istenmediði gibi, imkansýzdýr da...” Andre Maurois, bu sözüyle eþler arasýndaki saygýnýn her þeyin üstesinden geleceðini vurgularken, “ayný olma”nýn da imkansýzlýðýný göstermektedir.

Aynýsý olmak yerine, farklý olmanýn tadýný çýkarmak daha kolay ve akýlcý deðil mi? Ýnsanýn birini deðiþtirmesi mi, yoksa kendini mi deðiþtirmesi daha zor? Ya da deðiþtirmeye harcanan çabanýn yarýsýný uyum için kullanmak daha iyi deðil mi? Bu sorularýn cevaplarýný bir de bu yönde düþündüðümüzde, eþlerimizle ayrý dünyalarýn insaný olduðumuzu deðil, birbirimizi tamamladýðýmýzý anlayacaðýz. Unutmayýn, her kapýnýn mutlaka bir anahtarý vardýr. Önemli olan, doðru anahtarý doðru kapý için kullanmaktýr.

ailemgül gül gül
Gönderme Tarihi: 18.03.2008 - 11:40
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Ne aradığına dikkat et...
goncagül su an offline goncagül  
Konu icon    Ne aradığına dikkat et...
44 Mesaj -
BÝSMÝHÝ TEALA

Evliliðin en güzel tariflerinden birini de, Baþkasýnýn Günahýna Aðlayan Adam yapmýþtýr:

KALBÝNE MUKABÝL BÝR KALP BULMAK…
Kalbine karþýlýk bir kalp bulmak; manevi frekanslarý bütünüyle tutan, gönül iletiþimini tam kurabilen bir insaný bulmak demektir.

Evliliðin mutluluða dönüþmesi için, kalplerin uyuþmasý, anlaþmasý, kaynaþmasý gerekir.

Kalpsiz mutluluk olmaz.
Kalp kalbe karþý olmalý…
Kalp kalbe kaybolmalý…
Kalpler bir olmalý, iri olmalý, diri olmalý…
Ölmüþ kalpler taþýyan kalýplar, mutlu olabilir mi?


Evet, mesele kalýp deðil, kalp meselesidir.
Kalýbýna göre kalýp arayanlar; eþ arayýþýný, bedene, kaþa, göze baðlayanlar, mutluluðu yanlýþ adreste arayanlardýr.

Bulmak için, önce böyle birini aramak gerek… Gerçi her arayan bulamaz ama bulanlar hep arayanlardýr. Aramadan bulmak mümkün mü?

Bir de arýyormuþ gibi yapanlar vardýr. Bunlar, her ne kadar evliliðin bir gönül iþi ve manevi frekanslarýn uyumu manasýna geldiðini kabul etseler de, seçimlerini, hep maddeden, görüntüden yana yaparlar. Yani inandýklarý ve düþündükleri gibi davranmazlar.

Bulamayacaðý yerde arayanlar da bunlardan sayýlmalýdýr. Hani Nasreddin Hoca gibi… Evin bodrumunda, kömürlükte kaybettiði yüksüðünü, dýþarýda, evin önünde arýyormuþ… Sebebini sormuþlar…"Aþaðýsý çok karanlýk" demiþ…

Bazý gençler de kalbine karþýlýk kalbi böyle arýyorlar. Kalp, duygular, sevgi, þefkat, merhamet tamam ama, görüntü, en boy, kaþ göz diyorlar… Hatta oralara takýlýp kalýyorlar. Gönle deðil, gövdeye itibar ediyorlar. Hatta bu insan sana göre deðil, diyenlere de "Ben onu deðiþtiririm" derler. Ya da , "O gördüðünüz gibi deðil, aslýnda çok iyi biri" iddiasýnda bulunurlar.

Sonra da, iletiþimimiz neden kötüleþti, niçin kavga çýktý, geçimsizlik nereden geldi diye þaþýrýyorlar.

Atalarýmýz, ''ÝKÝ GÖNÜL BÝR OLURSA, SAMANLIK SEYRAN OLUR'' demiþler. Ne güzel söylemiþler. Ýki gönül bir olmazsa, yani kalbine karþýlýk bir kalp yoksa saraylar zindan olur ve tabii ki eþler hayal kýrýklýðýna uðrarlar. Zaten, sadece iki gövdenin bir olmasý insani bir hal de deðildir.


Evliliði maddileþtirenler, yalnýz ten ve beden isteklerinin tatmini manasýna alanlar, çok ayaklýlarla aralarýndaki farký ortadan kaldýranlardýr.

Bir insanýn evlilik anlayýþý ve bu husustaki beklentileri onun seviyesini ortaya koyar.

Evlenmeyi düþünen gençlerimiz, kalplerine karþýlýk bir kalp mi arýyorlar, yoksa kalýplarýna karþýlýk bir kalýp mý arýyorlar?

Ýnsan, aradýðýný bulur.
Kalýp arayan kalp bulabilir mi?
Bulsa bile, bulduðunun ne olduðunu idrak edebilir mi?
Evlenecek gençler, önce niyetlerini düzeltmelidir. Kalbe karþý kalp mi arýyorlar, kalýba karþý kalýp mý?

Madde arayanýn ruh bulmasý, gövde arayanýn gönül bulmasý mümkün müdür?
Doðru ölçülerle arayýþa geçtikten sonra da, "Rabbim, karþýma iyi olaný; sevebileni, merhamet edebileni çýkar" diye ciddi ve samimi dualarda bulunmalýdýr.

* * *
Bazen, evlenmek üzere olan gençlere soruyorum:

–Nasýl, evliliðe hazýr mýsýn?

Birçoðunun cevabý, aþaðý yukarý hep þöyle oluyor:

–Hocam, hazýrlýklar tamam… Ev tuttuk, döþedik, beyaz eþya filan her þey tamam…

Sizce bu cevapta tamam olmayan bir taraf yok mu?
Bana göre, en önemli bir taraf eksik kalmýþ oluyor. Bu sebeple o gençlere þu soruyu sormaktan kendimi alamam:

–Peki, gönlünüz hazýr mý evliliðe?
Sorum, birçok genci þaþýrtýr, durup düþünürler, genellikle de bir soruyla karþýlýk verirler:

–O nasýl oluyor?
Ýþte onun nasýl olduðunu bilmeyenler, konak-karþýyaka vapurunda tanýþýp evleniyor, üç gün sonra da, karþýyaka-konak vapurunda da boþanýveriyorlar.

Evliliði, böylesine gönül dýþý bir gövde iþi zannedenler, Nasreddin Hoca'mýzdan almýþlar cevabý…
–Bu sizinki, demiþ, evlilik deðildir.
–Peki, evlilik deðilse nedir bu yaptýðýmýz? diye sormuþlar.
–Gündüz çifte hýrlama, gece çifte horlamadýr… demiþ.

* * *
Evlilik, saðlam bir iletiþim temeline oturmalý… Bu olmazsa olmaz mutluluk kuralýný da tersinden ve hoþ bir nükte ile anlatýr Hocamýz. Eþiyle saðlýklý bir iletiþim kuramayanlarý bakýn nasýl uyarýr:

–Evliliðiniz nasýl geçiyor? demiþler.
Hocamýz da anlatmýþ:

–Evliliðimizin ilk senesi çok güzel geçti… Ben söyledim, haným dinledi, ben söyledim haným dinledi… Ýkinci sene, bizim haným iþi anladý… O söylemeye baþladý… O söyledi ben dinledim, o söyledi ben dinledim…"

–Peki, hocam, sonra nasýl oldu, diyenlere de, Hiç sormayýn, demiþ, sonraki yýllarda da, ikimiz birlikte söyledik, komþular dinledi…

Þimdi eþlerin birlikte söylediklerini, sadece komþularý deðil, bütün dünya dinliyor. Aile mahremiyeti içinde kalmasý gereken her þey, ekran pazarlarýna dökülüyor. Sadece kirli çamaþýrlar deðil; edepsizlikler, iffetsizlikler, kýsacasý ahlaksýzlýðýn her çeþidi, basýn yoluyla toplumun tepesine yaðdýrýlýyor.
Ýyi ki adýna evlilik demiyorlar. Seviyesiz birliktelikler, evlilik olamaz çünkü…

* * *
Evliliði, ALLAH'ýn (Celle celaluhu) emri, Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünneti bilenler, örnek aileler kurmak mecburiyetindedirler. Zira baþkalarýný da saadetlerine imrendiren saðlam ve tutarlý aile yapýsý, günümüz dünyasýnýn en çok hasretini çektiði bir güzelliktir.

Ýnsanlýk âlemi, kaybettiði aile hayatýný çamla çýrayla, yana yakýla aramaktadýr.
Aile, dünyevileþmenin getirdiði benlik, bencillik ve maddecilik yüzünden yýkýlmaktadýr. Bu sebeple, aileyi yeniden diriltmenin yolu, maneviyattan, imandan geçmektedir. Saðlam bir ALLAH (Celle celaluhu) ve ahiret inancý olmaksýzýn, saðlam bir aile kurmak imkânsýzdýr.

Aile, daha çok almayý düþünenlerin deðil; paylaþmayý, bölüþmeyi, fedakârlýðý bilenlerin kurabileceði kutsal bir müessesedir. Ailede mutluluk, almayý hayaline bile getirmeden verebilenlerle saðlanýr. Aile mutluluðunun kahramanlarý, almayý hiç düþünmezler… Ancak verdikleri döner onlara, katlana, çoðala… Bir verip bin alýrlar.

Böyle bir mutluluk, ancak iki gönlün bir olmasýndan doðar.
Çocuklarýmýz, gençlerimiz gönül ehli mi?
Daha doðrusu gönülden haberdar mý?
Gönülsüz mutluluk olmaz… Ne tek baþýmýza, ne de evlilik hayatýmýzda…
Zira aile, iki gönlün tekleþmesiyle kurulur.. (alýntýgöz kırpma
Gönderme Tarihi: 18.03.2008 - 11:35
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: “Kadın bir çınar gibi olmalı” gülay atasoy
goncagül su an offline goncagül  
“Kadın bir çınar gibi olmalı” gülay atasoy
44 Mesaj -
Kitaplarýnýz genel olarak kadýn ve aile hayatý eksenli. Neden?



Çok klasik bir söz, ama toplumun çekirdeði aile, ailenin çekirdeði de kadýndýr. Aileyi bir aðaca benzetirsek, bu aðacýn kökü kadýndýr. Kök saðlam olursa, onun üzerinde aile geliþir, saðlam meyveler verir. Kadýn çýnar gibi olmalý. Sarmaþýk gibi deðil. Çýnarýn topraðýn baðrýna saðlam bir þekilde tutunduðu gibi, kadýn da saðlam olmalý ki yetiþecek çocuklar ve toplum da saðlam ve temiz olsun. Geçmiþte olduðu gibi günümüzde de toplumu bozmak, deðerlerimizi zedelemek için kadýný ve müstehcenliði kullanýyorlar. Kadýn bilerek yoldan çýkarýlýyor, kýz çocuðu boþlukta býrakýlýyor. Böylece onun baðrýndan çýkan nesiller de boþlukta kalýyor. Þu an anneler çocuklarýný maalesef televizyonla yetiþtiriyor. Kendisi profesör olan kadýnýn çocuðuna eðitimsiz biri bakýyor. Çocuðu okul çevresi, arkadaþlarý, sokak eðitiyor. Gerçekten çok korkunç bir durum.







Müslüman’ýn tahassüngâhý aile hayatýdýr.



Günümüz dünyasý da þu an bir savaþ meydaný gibi. Þiddet aðlarý, sefahathaneler... Böyle bir dünyada aile hayatý bir sýðýnak oluyor. Gerçekten bir insanýn aile hayatý huzurlu olursa, o çocuk güzel yetiþir ve saðlýklý bir birey olarak, toplumda yerini alýr. Eðer aile yoksa ya da var ama yoksa, çocuklar tuzaklara daha kolay düþebiliyor maalesef.







Ýþte bu açýdan bakýldýðýnda da Bediüzzaman'ýn "Müslüman’ýn tahassüngâhý aile hayatýdýr" sözüyle ne kadar harika ve çok önemli bir konuyu tek bir cümlede özetlemiþ olduðunu görürsünüz. Ben de bu nedenle kitaplarýmý, aile, kadýn ve genç kýz konularýnda yoðunlaþtýrdým.







Siz çocuklarýnýzý yetiþtirirken nasýl bir yol izlediniz? Nelere dikkat ettiniz?



Biz çocuklar çizgi film izleme dönemine geldikten sonra televizyonu kaldýrdýk ve televizyon bulunan evlere de gitmedik. Biliyorsunuz televizyon alýþkanlýk yapan bir þey. Çocuklar da televizyonsuz bir yaþama alýþtýktan sonra istemediler zaten. Bize "dünyadan haberiniz yok, televizyonsuz olur mu?" tepkileri çok geldi. Ama ben öyle düþünmüyorum. Televizyon olmadan asýl, hayatý yaþayabiliyorsunuz. Gazetelerimizi okuyoruz, haberleri radyodan dinliyoruz ki, bu yapacaðýmýz iþlere de mani olmuyor. Kitap okuyoruz bol bol. Televizyonun olmamasý büyük avantaj.







Peki eþiniz çok yoðun zaten ve siz de öyle. Hem ev, hem yazarlýk, hem sosyal aktiviteler. Çocuklar, bize zaman ayýrmýyorsunuz diye yakýnmadýlar mý?







Ben zaten çocuklarým olduktan sonra yazýya ara verdim. Günlük yazýlarý býraktým. Kitaplarda yoðunlaþtým. Onlara, eþime ve evime zaman ayýrdýktan sonra, boþ vaktim kalýrsa yazýyla ilgileniyordum. Onlarý ihmal etmedim. O dönemde bilgisayar yoktu, daktiloyla yazýyorduk. "Bir ara daktiloyu çok mu seviyorsun?" dedi çocuklar. Bunu duyunca daktiloyu kaldýrdým. Okula gittiklerinde yazýyordum. O dönemde de zaten çok az bir kitap ortaya çýktý.







Kitap okunan, kitap kokan ev



Çocuklarýnýza da kazandýrdýnýz mý kitap okuma alýþkanlýðýný?



Hem ben, hem eþim çok okuyorduk. Çocuklar da öyle oldu. Hatta bazen eve yakýnlarýmýz gelir, bakarlar herkesin elinde bir kitap. "Bu ne sýkýcý ev, sýkýlmýyor musunuz?" dedikleri bile olurdu.



Ben þunu diyorum: "Eðer çocuðunuzu çok iyi eðitmek istiyorsanýz, ona kitap okuma alýþkanlýðý kazandýrýn ve önüne de güzel seçilmiþ faydalý kitaplarý koyun. Kendiliðinden eðitilir çocuk böylece." Benim çocuklarýmla özel programým vardý. Öðleden sonralarý okuma saatimiz, birlikte çizgi film seyretme zamanýmýz. Ve akþam onlar yatmadan evvelki programýmýzda, büyük insanlarýn hayatlarýndan bahsetme, masal okuma gibi güzel alýþkanlýklar. Okurduk ve sonra da çocuklarla bunu tartýþýrdýk. Kim, nerede ne yanlýþ yapmýþ, güzel olan nedir? Böylece, analiz etmeyi, düþüncelerini ifade etmeyi öðrendiler. Ve her þeyden güzeli çok iyi birer okuyucu oldular. Ondan sonra zaten benim de yüküm hafifledi.







“Örnek anne nasýl olunur?”dan bahsedebilir miyiz?



Kitabý yazmaktaki maksadým, annelere yardýmcý olabilmekti. Dediðim gibi annelerin çocuk eðitimini iyi bilmeleri gerekiyor. Kitap iki bölümden oluþuyor. Birinci bölümde örnek anne baba modeli, ikinci bölümde de çocuklarýn nasýl eðitilmesi gerektiði konusuna deðindik. “Allah sevgisi, Peygamber sevgisi. Namazý nasýl sevdiririz? Dünyanýn faniliðini nasýl anlatýrýz?..” konularý yer alýyor kitapta. Mutlu ailelerde biraz durum daha rahat. Ancak bir de babanýn eve gelmediði, alkol aldýðý, kumar oynadýðý, dayak attýðý, gayr-i meþru hayat yaþadýðý veya terk ettiði aileler var. Çocuklarýyla yaþayan boþanmýþ kadýnlar var. Bu tip ailelerde kadýnlarýn nasýl davranmasý gerekiyor? Bu kadar sýkýntýnýn arasýnda nasýl iyi birer anne olurlar? Bunun formüllerini bize gelen þikayetler ve sorulardan da yola çýkarak, Kur'anî bakýþ açýsýyla, Ýslâm’ýn perspektifinden bakarak yorumlar getirmeye çalýþtýk.







Evet, her anne çok rahat yaþam þartlarýna sahip deðil. Omzunda onlarca yük olan kadýnlar nasýl her þeye zaman ayýrýp, çocuðuna da çok güzel bir eðitim verebilecek?







Bir kadýn isterse yemeðini yapar, kitabýný okur, dikiþini diker, hepsine vakit ayýrabilir. Yeter ki insan istesin. Özellikle de insanýn bir davasý, bir gayesi olursa bunlarý yapabilir. Ben hep "Benim bu yaptýðým iþ ibadet" diye düþünmüþümdür. Ýhsan Bey çok yoðun olduðu için ben hem anne, hem baba olmak durumundaydým çoðu zaman. Bir kadýnýn evine eþine çocuðuna hizmet etmesi, destek olmasý ibadettir. Böyle düþünülerek yapýlan hiçbir þey zor gelmez insana. Ancak kadýnlar böyle düþünmüyor maalesef. Günümüz kadýný, televizyonlarda gösterilen rahat ve lüks yaþam süren kadýnlarý model alýyor. Haliyle, kanaat ve çalýþma ortadan kalkýyor. Ama bizim, Müslüman kadýnlarýn örnek almasý gereken bir Hz. Fatýma var, Peygamberimizin eþleri var, bir Hz. Hatice, Hz. Aiþe var. Bu hayatlarý örnek aldýðýmýzda kadýnlar için hayat daha kolay olacak. Çünkü göreceðiz ki hiçbirimiz onlar kadar sýkýntý çekmiyoruz. Ve mümin için bu dünya bir rahat ve eðlence yeri deðil zaten. Günümüzün kadýnýnýn en büyük derdi “rahatlýk." Fedakârlýk kaybolmuþ. "Eþim beni rahat ettirmeli" gibi bir beklenti içindeler. Ýnsan beklenti içinde olduðu zaman mutsuz olup, rahat da edemiyor. Bu dünya rahat yeri deðil, burada çalýþmak da var, yokluk da var. Ayrýca, eðer siz hizmetinizle birilerini rahat ettirirseniz o da size, rahatlýk olarak dönecektir. Eþinizi rahat ettiriyorsunuz, çocuðunuza bakýyorsunuz. Cenab-ý Hak da sizin kalbinize rahatlýk veriyor.



Bir kadýn eðer mutlu olmak istiyorsa, öncelikle eþini mutlu etsin. Bu kendine mutluluk olarak dönecektir.



Eðer yaptýðý fedakârlýða karþýlýk bulmuyor, kýymeti bilinmiyorsa da, eðer bu yaptýklarýný Allah rýzasý için yapýyorsa bir kadýn, ücretini de Allah'tan bekler. Eþiniz size teþekkür etmiyorsa, sizin iyiliðinizi gören ve bunu bilen bir Yaratýcý var. Sonuç olarak görevimiz Allah'ý razý etmek olmalýdýr. Bu dünya belirttiðimiz gibi bir imtihan yeridir. Kimi iþiyle, kimi eþiyle, kimi çocuðuyla imtihan oluyor. Buna da imtihan gözüyle bakarsak eðer daha huzurlu oluruz.
Gönderme Tarihi: 18.03.2008 - 10:56
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Örnek bir karı koca dialoğu...
goncagül su an offline goncagül  
Konu icon    Teşekkür Ederim..
44 Mesaj -
Bu güzel paylaþýmýndan dolayý ben de çok teþekkür ederim. Benim için çok manidar bir yazý. Allah nasip ederse yaza evleniyorum ve bu diyalog bana rehberlik edecek inþ. Ýyi ki müslümaným ve az çok dinimin evlilik üzerine güzel nasihatlerinden haberdarým.Ýnsan böyle güzellikleri de görmese nasýl evlenir , nasýl cesaret eder þaþýyorum.

Tekrar teþekkür ederim... gül gül gül gül gül gül
Gönderme Tarihi: 15.03.2008 - 18:18
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Koca Pisirme Rehberi.
goncagül su an offline goncagül  
:)
44 Mesaj -
HARÝKA BÝR TARÝF

DENEYECEÐÝM

SAHÝ PÝÞÝRENÝNÝZ VAR MI ???

gül gül
Gönderme Tarihi: 11.03.2008 - 17:50
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon haşemayla yakalamışlarmış...
goncagül su an offline goncagül  
Konu icon    haşemayla yakalamışlarmış...
44 Mesaj -
sibel pamuk'u haþemayla yakalamýþlar...
bir de bunu haber yapmýþlar...
her yerde de marifet gibi yayýnlýyorlar...
(google dan girince ilk baþlýk...)
helal olsun sibel pamuk'a
Gönderme Tarihi: 05.07.2007 - 00:34
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bu fetvayi nerden aldin Müslüman?
goncagül su an offline goncagül  
DOĞRU SÖZE NE DENİR.
44 Mesaj -
DURUM VAHÝM AMA TAKAN KÝM...
:(
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:54
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: YEİS YOK!
goncagül su an offline goncagül  
YEİS YOK!
44 Mesaj -
YEÝS YOK!



"Dalâile düþmüþlerden baþka kim Tanrý'sýnýn

rahmetinden ümîdini keser?"

(Hicr, 56)

Lâkin, hani bir nefhasý yok sende ümîdin!

"Ölmüþ"mü dedin?Ah onu öldürmeli miydin?



Hakkýn ezeli fecri boðulmazdý, a zâlim,

Ferdâlanýn artýk göreceksin ki ne muzlim!



Onsuz yürürüm dersen, emîn ol ki yürünmez.

Yýllarca bakýnsan, bir ufak lem'a görünmez.



Beyninde uðuldar durur emvâcý leyâlin;

Girdâba vurur alnýný, koþtukça hayâlin!



Hüsran sarar âfâkýný, yýrtýp geçemezsin.

Arkanda mý, karþýnda mý sâhil seçemezsin.



Ey, yolda kalan, yolcusu yeldâ-yý hayâtýn!

Göklerde deðil, yerde deðil, sende necâtýn:



Ölmüþ dediðin rûhu alevlendiriver de,

Bir parça açýlsýn þu muhîtindeki perde.



Bir parça açýlsýn, diyorum, çünkü bunaldýn;

Nevmîd olarak nûr-i ezelden donakaldýn!



Ey, Hakk'a taparken þaþýran, kalb-i muvâhhid!

Bir sîne emelsiz yaþar ancak o da: Mülhid.



Birleþmesi kâbil mi ya tevhîd ile ye'sin

Hâþâ! Bunun imkâný yok elbette bilirsin.



Öyleyse neden boynunu bükmüþ, duruyorsun?

Hiç merhametin yok mudur evlâdýna olsun?







Doðduk, "Yaþamak yok size!" derlerdi beþikten;

Dünyâyý mezarlýk bilerek indik eþikten!



Telkîn-i hayât etmedi aslâ bize bir ses;

Yurdun ezelî yasçýsý baykuþ gibi herkes,



Ye'sin bulanýk rûhunu zerk etmeye baktý;

Mel'un aþý bir nesli uyuþturdu, býraktý!



"Devlet batacak!" çýðlýðý beyninde öter de,

Millette bekâ hissi ezilmez mi ki? Nerde!



"Devlet batacak!" Ýþte bu öldürdü þebâbý;

Git yokla da bak var mý kýmýldanmaya tâbý?



Âfâkýna yüklense de binlerce mehâlik,

Batmazdý, hayýr batmadý, hem batmýyacaktýr;



Tek sen uluyan ye'si gebert, azmi uyandýr:

Kâfi ona can vermeye bir nefha-i îman;



Davransýn ümidîn; bu ne haybet, bu ne hýrmân?

Mâzîdeki hicranlarý susturmaya baþla;



Evlâdýna saðlam bir emel mâyesi aþýla,

Allah(c.c.)'a dayan, sa'ye sarýl, hikmete râm ol...

Yol varsa budur, bilmiyorum baþka çýkar yol.

Ýstanbul, 30 Teþrinievvel 1335 (1919)
M.A.E.
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:40
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: NE ESER, NE DE SEMER
goncagül su an offline goncagül  
NE ESER, NE DE SEMER
44 Mesaj -
NE ESER, NE DE SEMER



"Ölen insan mýdýr, ondan kalacak þey: eseri;

Bir eþek göçtü mü, ondan da nihayet: semeri"





Atalar böyle buyurmuþ, diye, binlerce alýn,

Ne tehâlükle döker, döktüðü bîçâre teri!



Þu bekâ hýrsýna akýl erdiremem, bir türlü,

Sorsalar, bence, temâyüllerin en derbederi:



Hadi, toprakta silinmez bir izin var, ne çýkar,

Baðlý oldukça telâkkîye hakîkî deðeri?



Dün, beyinlerde kýyâmet koparan "hikmet" i al,

Bugünün zevkine sor: beþ para etmez ciðeri,



Gündüzün, baþlarýn sütünde gezen "þâh-eser" in,

Gece, þâyet arasan, mezbeledir belki yeri !



Ýsteyen almaya baksýn boyunun ölçüsünü,

Geri dur sen ki, peþiman, atýlanlar ileri.



Bilirim: "Hep de semermiþ!" diyecek istikbâl,

Tekmelerken su kabarmýþ sýra kumbeltileri.



O ne çok bilmiþ adamdýr ki: Gider sessizce,

Ne esermiþ, ne semer, kimsenin olamaz haberi !

Hilvan, 21 Mart 1346 (1930)
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:37
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: MÜSLÜMANLIK NERDE BİZDEN GEÇMİŞ İNSANLIK BİLE...
goncagül su an offline goncagül  
MÜSLÜMANLIK NERDE BİZDEN GEÇMİŞ İNSANLIK BİLE...
44 Mesaj -
MÜSLÜMANLIK NERDE BÝZDEN GEÇMÝÞ ÝNSANLIK BÝLE...



“Kim Müslümanlarýn derdini kendine mâl

etmezse onlardan deðildir” (Hadîs-i Þerif)





Müslümanlýk nerde, bizden geçmiþ insanlýk bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!

Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlýk, bilmem amma, galiba göklerdedir!

Ýstemem dursun o pâyansýz mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!

Ýsterim sizlerde görmek ýrkýnýzdan yâdigâr!

Çok deðil ancak! Necip evlâda lâyýk tek þiâr.

Varsa þayet, söyleyin bir parçacýk insâfýnýz:

Böyle kansýz mýydý – Hâþâ – kahraman eslâfýnýz ?

Böyle düþmüþ müydü herkes ayrýlýk sevdâsýna?

Benzeyip þîrâzesiz bir mushafýn eczâsýna,

Hiç görülmüþ müydü olsun kayd-ý vahdet târumâr?

Böyle olmuþ muydu millet can evinden rahnedar?

Böyle açlýktan boðazlar mýydý kardeþ kardeþi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leþi?





Irzýmýzdýr çiðnenen, evlâdýmýzdýr doðranan!

Hey sýkýlmaz! Aðlamazsan, bâri gülmekten utan!...

“His” denen devletliden olsaydý halkýn behresi:

Pâyitahtýndan bugün taþmazdý sarhoþ nâ’rasý!

Kurt uzaklardan bakar, dalgýn görürmüþ merkebi,

Saldýrýrmýþ ansýzýn yaydan boþanmýþ ok gibi.

Lâkin aþk olsun ki, aldýrmaz da otlarmýþ eþek,

Sanki tavþanmýþ gelen, yahut kýlýksýz köstebek!

Kâr sayarmýþ bir tutam ot fazla olsun yutmayý...

Hasmý, derken, çullanmýþlar yutmadan son lokmayý!..





Bir hakikattir bu, þaþmaz, bildiðin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun ayný, asla farký yok.

Burnumuzdan tuttu düþman, biz boðaz kaydýndayýz!

Bir bakýn: Hâlâ mý hâlâ ihtiras ardýndayýz!

Saygýsýzlýk elverir... Bir parça olsun arlanýn:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanýn!

Davranýn haykýrmadan nâkûs-ý izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmýþtýr ki, zirâ haliniz:

Zevke dalmak þöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!

Davranýn, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,

Bekleþirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmýþ, naþa benzer kavm için durmak haram!

Kahraman ecdâdýmýzdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Ýstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

13 Haziran 1329 (1913)
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:35
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ÂHİRET YOLU
goncagül su an offline goncagül  
ÂHİRET YOLU
44 Mesaj -
ÂHÝRET YOLU



Sokakta sâde bir "âmîn!" sadâsýdýr gidiyor:

Mahalle halký birikmiþ, imam duâ ediyor.



Basýk bir ev; kapýnýn iç yanýnda bir tâbût,

Baþýnda çýnlayan âvâzý dinliyor, mebhût;



Denildi: "Fâtiha!'; âmîni kestiler bu sefer,

Göðüsler inledi, derken, açýk duran eller,



Hazîn alýnlarý bir kerre okþayýp indi;

Deminki zemzemeler bir zaman için dindi.



Duyuldu sonra imâmýn nidâ-yý maðmûmu,

Diyordu:

- Söyleyin Allâh için þu merhûmu,



Nasýl bilirsiniz ey müslümanlar?

- Ýyi biliriz!

-Yarýn huzûr-i Ýlâhîde toplanýp hepiniz,



Bu yolda hüsn-i þehâdet edersiniz ya?

- Evet!

- Ýmâm efendi, helâllýk da iste, merhamet et...



- Helâl edin hadi öyleyse þimdi hakkýnýzý.

- Helâl edin hadi bekletmeyin adamcaðýzý!







Cemâatin yüreðinden kopup "helâl olsun!"

Nidâ-yý saffeti, birden cenâze, ah-ý derûn,



Misâli uðradý evden; fezâda yükseldi.

Ýçerde baþladý bir cûþ-i nevhadýr þimdi;



Baþ örtüsüyle kadýnlar gözüktü pencereden:

- Býraktýn öyle mi, en sonra kardeþim, bizi sen?



- Yýkýldý dostlar evim, barkým... Âh gitti kocam!..

- Dayým melek gibi insandý; ben nasýl yanmam!



- Tamam otuz senedir komþuyuz da bir kerre,

Kýzýp da "ey!" demiþ insan deðildi, hemþîre!



- Zavallý Remziye! Boynun büküldü evlâdým...

- Babam ne oldu?

- Baban... Öldü.

- Etme Ayþe Haným,



Bu söylenir mi ya? Hicrân olur zavallý kýza...

- Ayol, þu öksüzü bir parçacýk avutsanýza...



Açýn da cumbayý etrâfa baksýn aðlamasýn...

Göründü cumbada baktým ki tombalak, sarýþýn,





Sevimli bir küçücek kýz... Beþinde ancak var.

Donuk yanaklarý üstünde parlayan yaþlar,



Zavallýnýn eriyen ruh-i bî-günâhý idi.

Benim o mersiye yâdýmda aðlýyor ebedî.







Sefine pâre ki: sýrtýnda mevc-i bî-hissin,

Yüzer... Önünde ademden niþâne bir engin,



Çeker durur onu sâhil-cüdâ açýklarýna;

Bakar mý bir taþýn üstünde durmuþ aðlýyana?



Cenâze dûþ-i cemâatte çalkalandýkça,

O tahta pâreye benzerdi, düþmüþ emvâca.



Nasýl duyar ki uzaklarda inleyen kadýný?

Nasýl görür ki yetîmin huruþ eden yaþýný?



Bu hây ü hûy-i kýyâmet-nümûn içinde söner,

Samîm-i hilkati sûzân eden enîn-i beþer.







Deðilmiþ öyle geniþ nâlenin hudûdu meðer:

Sokak bitip dönülürken kesildi mâtemler.



O tahta pâre-i câmid, o iðbirâr-ý samût,

Güzer-gehindeki eþbâhý bir mehîb sükût



Ýçinde haþr ederek dalgalarla seyrediyor;

Zemîne bakmýyor artýk semâ deyip gidiyor.







Bu mahmilin neye sýk sýk deðiþsin efrâdý?

Suâli fikre büyük bir hakîkat anlattý:



Evet bekâ ezecek cism-i zâr-ý fânîyi,

Vücûd çekmiyecek ömr-i câvidânîyi,



Bu bâr-ý müdhiþin altýnda titreyip dizler,

Dayanmýyor üç adýmdan ziyâde dûþ-i beþer!







Aðýr aðýr gidiyorken cenâze kâfilesi,

Nihâyet oldu musallâ birinci merhalesi.



Çýkýnca üstüne son minberin hatîb-i memât,

Açýldý dîde-i im'âna perde perde hayât.







Senin en son serîrindir þu bî pervâ uzanmýþ taþ;

Ki nermin hâb-gâhýndan çýkar, bir gün vurursun baþ!



Elinde yok halâs imkâný, mâdâme'l-hayât uðraþ...

O, mutlak sedd-i râhýndýr, aþýlmaz.. Muktedirsen aþ!'







Musallâ: Müncemid bir mevcidir eþk-i yetîmânýn;

Musallâ: Ahýdýr, berceste, mâtem-zâr-ý dünyânýn;



Musallâ: Minber-i teblîðidir dünyâda, ukbânýn;

Musallâ-: Ders-i ibrettir durur pîþinde, irfânýn.







Bu minberden iner nâsûta en müdhiþ hakîkatler,

Bu yerden yükselir lâhûta en hâlis kanâ'atler.



Civârýndan geçer zulmette bî pâyan hayâletler:

Kefen-ber-dûþ geçmiþler, kalan üryan sefâletler!







Babam, kardeþlerim, evlâdým, annem... Belki bunlardan

Muazzez bildiðim kýymetli birçok yâr-ý can el'ân



Bu taþtan atfeder zanneylerim dünyâya son im'ân...

Benim rûhum bu heykelden duyar hâmûþ bin efgân!







Serîr-i saltanatlar devrilir, alt üst olur dünyâ;

Müþeyyed bürc ü bârûlar düþer bir bir, bu taþ hâlâ,



Zamânýn dest-i tahrîbiyle, durmuþ, eyler istihzâ;

Bütün mevcûda hâkim bir adem timsâlidir gûyâ.







Namaz kýlýndý; duâ bitti. Kârban, yoluna

Düzüldü taht-ý memâtýn girip birer koluna.



Yarým sâat henüz olmuþtu. Yolcular durdu;

Demek ki; komþusu dünyânýn âhiret yurdu.



Cenâze indi omuzdan yavaþ yavaþ, sonra,

Sokuldu servilerin ortasýnda bir çukura,



Atýldý üstüne üç beþ kürek kemikli çamur

Kabardý topraðýn altýnda bir an, bir ur!



Evet, çýban, ki yatan duymuyorsa dehþetini,

Dönün de arkadakinden sorun fecâ'atini·



Sükûn içinde uyurken þu bir yýðýn toprak

Ýlel'ebed o küçük rûh çýrpýnýp duracak!...

MEHMET AKÝF ERSOY
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:31
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Dalgakıran
goncagül su an offline goncagül  
Dalgakıran
44 Mesaj -
Dalgakýran

Deniz hýrçýndý, dalgalar ise; asi...

Ansýzýn yakaladýlar küçük kayýðý...

Sinsice yaklaþtýlar ve bir anda saldýrdýlar...

Acýmasýzdýlar.

Ne istiyor olabilirlerdi ki küçük kayýktan?

Oysa; küçük kayýk için ne güzel bir sabahtý...
Günün ýþýklarla dansý henüz baþlamýþken, onun da
denizle dansý baþlamýþtý. Saatlerce, hiç durmadan dans ettiler.

Ama ne olduysa, bir anda hýrçýnlaþtý deniz,
belki de rüzgârlý havanýn, yaðmurun etkisiyle...
Asi dalgalar hýrpalamaya baþladý...

Þimdi küçük kayýðýn aklýnda tek þey vardý.
O da bir an önce dalgakýranýna sýðýnabilmek.
Bir ulaþabilseydi, ah bir baþarsaydý, dalgakýraný korurdu onu.
Kimse bir þey yapamazdý küçük kayýða orda.
Ne deniz, ne dalgalar...

Bunlarý düþünürken biraz daha hýzlandý ve ufukta kayboldu...



Siz, en son ne zaman
bir dalgakýrana sýðýnmak istediniz?

Siz, en son ne zaman
bir dalgakýrana ulaþmak umuduyla çýrpýndýnýz hýrçýn denizde?

Siz en son ne zaman
bir dost elinin size uzanmasýný istediniz ya da
elinizi uzattýnýz bir dostunuza?

Dostlarýmýz...

Fýrtýnalarýmýzdaki dalgakýranlarýmýz...

Hýrçýn denizden, asi dalgalardan kaçarken gözümüz
hep uzaktaki bir dalgakýraný aramaz mý?
Koþulsuzca, sorgusuzca, sýnýrsýzca sýðýnabileceðimiz,
bizi koruyacak biri mutlaka vardýr, dalgakýran misali...

Ulaþabilmiþsek oraya, bir de atabilmiþsek halatlarýmýzý limana,
korkmayýz artýk fýrtýnalardan...

Dýþarýdaki korkunç fýrtýnanýn gölgesi bile giremez içeri...

Herkesin bir dalgakýraný olmalý fýrtýnalý günlerde sýðýnabileceði ve
herkes bir dalgakýran olmalý koþulsuzca, sorgusuzca, sýnýrsýzca...

Dostluklarýn ve sevginin bile yozlaþtýrýlmaya çalýþýldýðý günümüzde,
ne mutlu bir dalgakýraný olanlara,
ne mutlu bir dalgakýran olmayý baþarabilenlere...
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:20
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SU GİBİ (vazgeçemediklerimden...)
goncagül su an offline goncagül  
SU GİBİ (vazgeçemediklerimden...)
44 Mesaj -
SU GÝBÝ


Þimdi sen su olduðunu düþün. Su kadar özel,
su kadar faydalý ve su kadar çok... Tükenmez...

Ýnanýyorum ki, gerçekten de öylesin. Ama ister çesmelerden dökül,
ister göklerden yað, ister nehirler dolusu ak, dibi olmayan bir kovayý dolduramazsýn. Yani; seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsýn...

Unutma! Daha çok baðýrdýðýnda daha çok dinlenmezsin...
Gürültünün parçasý olursun sadece.

Suyun yanýnda olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; su nasýlsa burada,
lüzum yok ki suyu kana kana içmeye diye düsünürler...
Aynen, sesini sürekli duyanlarýn seni dinlemedikleri gibi!

Ormandaki hiç bir hayvan, ýrmaðýn gürültüler koparan yerinden
su içmeye çalýþmadý þimdiye kadar. Hepsi, hep sabahýn
en sakin anýný bekledi suyun durgun yerlerini bulabilmek için,
gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarýný giderdiler. Onlar için
en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...

Sen, hep bir su olduðunu düþün. Su gibi güzel,
su gibi yararlý, su gibi vazgeçilmez...

Ve su gibi hayat kaynaðý olduðunu düþün. Ama su gibi
yaþatýcý ol, su gibi yýkýcý, sürükleyici ve öldürücü deðil!..

Sen bir su ol... Ama rahmet ol, afet deðil!
Su isen tarlalarýný basma insanlarýn, yuvalarýný yýkma,
ocaklarýný söndürme, sana felaket denmesin!

Su isen bir bardaða sýðabil ki; damarlara giresin!..

Su yüce Allahýn insanlar için yarattýðý en büyük nimetlerden biri...
Suya benzediðini unutma! Su gibi özel, su gibi güzel,
su gibi faydalý, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez,
tükenmez olduðunu da unutma.

Ayrýca su gibi sakin olabileceðin gibi, su gibi de
kiyametler koparýcý olabileceðini unutma...

Unutma; senin iþin rahmet olmak, afet deðil !

Vadiler varken önünde ve ovalar varken,
yayýlabileceðin küçük ýrmaklara ayýrabiliyorsan kendini
ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene.

Ve yaþayabilirsin dünya dönmesine devam ettiði müddetçe...

Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve
kaçýlan olursun; seller, afetler gibi...

Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde olacak...

Ya tutmayý öðreneceksin dilini veya hiç durmadan
konuþtuðun için, sadece bomboþ ve anlamsýz sesler çýkartan
birisi olduðunu zannettireceksin çevrendeki insanlara!

Ama yapman gereken þu, deðil mi?
Düþüneceksin ne zaman ne söyleyeceðini.
Düþüneceksin kimin dinleyip dinlemediðini,
kimin anlayýp anlamadýðýný. Düþüneceksin
anlatmak istediklerinin ne kadarýný anlatabildiðini...

Hatta anlayanlarýn anladýklarýnýn da senin anlattýklarýnýn
ne kadarý olduðunu düþüneceksin...

Ve konuþmak için en uygun zamaný bekleyecek, en az
ama en uygun kelimeleri seçmeye çalýþacaksýn...

Ahmak olmayan yolcularýn, önceden aldýklarý biletleri ceplerinde
olduðu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaþtýðýnda,
vapurun kalkacaðý iskelede hazýr olmalarý gibi, sen de
fikrini bildireceðin kiþinin kýyýya yanaþmasýný bekleyeceksin!..

Demeyeceksinki, ben caným isteyince giderim iskeleye,
vapur da o saniyede gelmek zorunda!..

Demeyeceksin ki, aklýma geleni aklýma geldiði biçimde
söylerim. Karþýmdaki de deðil duymak, deðil dinlemek,
anlattýðýmdan bile fazlasýný anlamak zorunda!..

Keþke öyle olsaydý. Keþke haklý olsaydýn,
ama maalesef deðil...

Aðzýný açýp þelaleden dökülen suyu içmeye çalýþan
bir tavþan gördün mü hiç ?..

Veya önüne çýikan aðaçlarý dahi sürükleyen bir selden
susuzluk gidermeye uðraþan bir ceylan gördün mü ?

Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasýný bekler,
beyni olan her yaratýk gibi!

Hadi... Sen þimdi su olduðunu düþün, ve kendini su gibi hisset...

Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlý...

Su gibi hayat kaynaðý ve su gibi bitmez, tükenmez olduðunu hatýrla...

Ama yine su gibi bir küçük bardaðýn içine sýðdýr ki kendini;
girebilmeyi öðren insanlarýn damarlarýna.

Hayat ver...
Vazgeçilmez ol !!..



Muammer ERKUL
Gönderme Tarihi: 17.06.2007 - 15:17
goncagül üyenin diger mesajlarini ara goncagül üyenin Profiline bak goncagül üyeye özel mesaj gönder goncagül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 784 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61717 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.