budesonide budesonide generique rhinocortbudesonide ivermektin super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

46 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Konu icon selam kardesler
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    selam kardesler
182 Mesaj -
size guzel bir site tavsiye edicem
icerik olarak siir ve edebi yazilar
site bilkent universitesi ogrencilerince hazirlanmistir

http://www.aynalar.com
Gönderme Tarihi: 19.03.2004 - 17:41
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon huzur evınde konferans
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    huzur evınde konferans
182 Mesaj -
Bir diyetisyen huzur evinde genis bir kalabaliga konferans vermektedir: "Midemize indirdigimiz hersey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kirmizi et kanser yapar, gazli içecekler midemizin dokusunu tahris eder, sebzeler öldürücü bakteriler barindirabilir, Çin yemekleri karbonhidrat yüklüdür. Ayrica hiçbirimiz içme suyunun barindirabilecegi mikroplarin uzun vadedeki etkilerinin farkinda bile degiliz. Fakat bir yiyecek vardir ki içlerinde en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemisizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. Içinizden birisi en ciddi rahatsizliklari yaratacak ve uzun yillar bizlere aci verebilecek bu gidayi tahmin edebilir mi?..."

Ön siralardan 75'lik bir ihtiyar ayagg kalkar ve yanitlar: "Dügün pastasi..."
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:43
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Sevgi ve Ağustos Böceği
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    Sevgi ve Ağustos Böceği
182 Mesaj -
Gönlünün güzelliğinden dolayı adı Sevgi konmuş ve Gönül Ülkesinin prensesi seçilmişti.

Sevgi daima etrafına gülücükler dağıtırmış. Çünkü çok mutluymuş.

Sevgi büyürken, bu arada yıllar da kuşların kanatlarına binip uzaklara doğru yol almış.

Birgün Sevgi bahçede otururken ağlamaya başlamış.Gözünden yağmur gibi damlalar akmış. Bu sırada bir ses duymuş:

-"Yağmur da yağmıyor, ama..bu damlalar da nereden akıyor acaba? Boğuluyorum! Kurtarın beni..."

Sevgi şaşkın bir şekilde etrafına bakmış. Sesin sahibini aramış. Birden dizinde küçücük bir böcek görmüş.

-"Sen de kimsin?" diye sorunca, böcek:

-"Ben Ağustos böceğiyim. Aaaaaa..sen ağlıyor musun? Hem sen kimsin?" diye arka arka sorular sormuş.

Sevgi şaşırmış, ama mutlu da olmuş. Başlamış konuşmaya...

-"Ben Sevgiyim. Sizinle tanıştığıma sevindim. Bana ne olduğuna gelince..etrafı seyrediyordum.Yüksek binaları, azalan yeşillikleri, kimsesiz ve mutsuz çocukları, unutulan gülücükleri, boşuna yapılan tartışmaları düşününce kendimi tutamadım. Ağlamaya başladım. İnsanlar güzelim dünyayı yok etmeye uğraşıyorlar sanki!Ama dünyacık her şeye rağmen direnmeye çalışıyor."

Ağustos böceği birden söze atılmış:

-"İştee anahtar kelime:direnmek! Sen Sevgisin,değil mi?"

-"Evet"

-"O zaman direnmek zorundasın. Her şeye rağmen gülücükler dağıtmalısın etrafına. Merak etme,iyi insanlar ve çocuklar senin farkında! Onlar sana yardım edeceklerdir. Ben de her zaman senin yanındayım." demiş Ağustos böceği ve birbirlerine sevgiyle gülümsemişler.

İşte o günden beri Ağustos böceği ve arkadaşları Sevgi ile besteledikleri şarkıları söylerlermiş. Kendilerini dinleyenlere Sevgi ile olan dostluklarını hatırlatmaya çalışırlarmış!


(ALINTI)
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:41
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon tatlı sozlerden demetler
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    tatlı sozlerden demetler
182 Mesaj -
Rüzgar alabildiğine hırçın, yağmur alabildiğine inatçı, yüreğin onlara inat sanki bir liman...Tıpkı gözlerindeki huzur gibi.

Ne olurdu bir yaprağın daha olsa!Bak sevmiyor işte beni hain papatya!.

Düşünüyorumda, Düşüncelerin En güzeli, Senin Beni Düşünüp Düşünmediğini Düşünürken, Düşündüğünü Düşünmek Olsa Gerek Diye DÜŞÜNÜYORUM

Sevgiliyi aylarca göremeyen aşığa, sevgili için akan gözyaşı bile güzeldir

Eger askta guzel bir an varsa oda baskalarini bastan cikartan o yuregin benim icin kan agladigi zamandir.

İnsanlar her ne kadar sonbaharı ayrılık mevsimi kabul etmişlersede, kaderde ayrılık varsa sonbaharı beklemez.

Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalbleri birbirine bağlamaz.


Yaşamak Gecenin Tüm Karanlığına Rağmen Buğulu Bir Cama Güneşi Çizebilmektir.

Ağlamak istiyorsanız asla yapmayın.Çünkü, bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için yaşayanbirileri mutlaka vardır

Uçurumun kenarında bile olsan gülümse.Sırf hayata gıcıklık olsun diye.


Ask bir duygu olarak goz, gonul ve kulak menfezleriyle insanin ic alemlerine akar; vuslata dekde bir baraj gibi siser, bir cig gibi buyur, ve bir alev gibi onun her yanini sarar. Ask vuslatla noktalaninca her sey durgunlasmaya yuz tutar; ates, soner baraj bosalir, cigda dagilir gider.

Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder büyükleri ise yüceltir tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi yükselttiği gibi.

Aski reddetmek,günesin batisini görmekten üzüntü duyduğun için doğusunu izlemekten zevk almayi reddetmeye benzer.
Biz birbirimize dönmüş iki ayna gibiyiz.İçimizde binlerce olsada görüntümüz biz sadece birbirimizi görürüz.

Aşkımıza nokta koyma;sana bir kucak dolusu virgül getirdim ! Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, Güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, Rüzgarı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun..

Bütün gün uyuyorum diye bana deli diyorlar. budalalar rüyamda seni gördüğümü bilmiyorlar

Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir

Dünyada iki kör var;biri benden başka herkesi gören sen diğeri senden başka kimseyi göremeyen ben.

Eğer sevdiğin seni terk etmişse onu kendi haline bırak dönerse senindir,Dönmezse zatan hiçbirzaman senin olmamıştır


Kötümser yalnız tüneli görür,iyimser tünelin sonundaki ışığı görür,gerçekçi tünelle birlikte ışığı hemde gelecek treni görür

İnsanları çılgına çeviren şey bu günün deneyimi değil, dün olan bir şey için pişmanlık duymak ve yarının getireceklerinden korku duymaktır

Seni seviyorum derken hiç yalan söylemedim, yalan söylerken hiç seni seviyorum demedim !

Hayat kazanmayı öğrendik ama Yaşamayı öğrenemedik. Hayatımıza yılları kattık ama yıllara hayat katamadık.

İnsanlar bir kırmızı gül peşinde koşarken, ayakları altında ezilen papatyaları görmezler!!
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:38
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Borçlarımız
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    Borçlarımız
182 Mesaj -
Sevgilerle

Borçlarımız

Hiç düşündük mü hayatta kimlere neler borçluyuz diye? O kadar çok borcumuz var ki söylemekle bitmez.

Gelmiş geçmiş bütün bilim adamlarına borçluyuz, kullandığımız eşyalardan oturduğumuz evlere, bindiğimiz araçlardan gittiğimiz sinemalara kadar uygarlık ve teknoloji adına ne varsa hep onların yaktığı mumlar sayesinde.

Bütün mimarlara borcumuz var. Birer biblo zerafetinde gözümüzü okşayan camiler, katedraller, köprüler, saraylar, konaklar, kuleler ve diğerleri... Hep onların beyin zonklaması ve göz nurları değil mi?

Bütün müzisyenlere borcumuz var. Her acımızı ve her sevincimizi onların eserleriyle terennüm etmedik mi? Başımızda sevda yelleri eserken ve hüznün kara bulutları sarmışken gönlümüzü, has yoldaşımız şarkılar değil miydi? Düğünde dernekte, bayramda seyranda neydi bizi çoşturan? Hayatın binbir dağdağası içinde ruhumuza teselligah olan.

Tarım işçilerine neler borçluyuz hiç düşündük mü? O güneşin kavurucu sıcağında ve kış günlerinin dondurucu soğuğunda, nasırlı avuçlarıyla soframızdaki binbir ürünü yetiştiren çilekeş insanlar; arasıra da olsa aklımıza geliyor mu? Ekmeğin tadını damağımızda hissederken, o bir lokmada kaç katar yükü emek var, bilebiliyor muyuz?

Ya öğretmenlerimize ne kadar borcumuz var? Bilgi aleminin giriş kapısında bize kılavuzluk eden, çocukluk ve gençlik yıllarımızın labirentlerinde, ışığın gözüktüğü yerden bize selam eden o insanları, gül bahçesinin hangi köşesine yerleştirelim?

Şehitlerimizi hiç anıyor muyuz? Verdikleri son nefesle bu topraklarda kıyamete dek yaşıyacak herkese yetecek ıklimi imal eden , dökülen kanlarıyla şu bakmaya doyulmaz, kokusuna kanılmaz çiçekleri ihya eden o güzellere neler borçluyuz?

Ya babalarımız? Ya annelerimiz? Ya annelerimiz? Ve bir kez daha ya annelerimiz? Kaç kütüphane dolusu kitap yazsak da onlara olan borçlarımızı alt alta sıralasak!

Örnekler sınırsız, borçlar sonsuz... Pekiyi, ya bütün bu nümunelerini rahmet perdesine birer vesile kılan ve bizi "yaratılmışların en şereflisi"olarak anan O yüce Zat'a olan borçlarımız?

İşte bütün bu ödenmez borçlara bir nebze de olsa karşılık vermek elimizde. Nasıl mı? Yoklıyalım yüreklerimizi, kin, öfke, haset, hırs, bencillik, ben merkezcilik, gaddarlık gibi kötü ne varsa sökelim, atalım. İçimizdeki sevgi tohumunu suluyalım, büyütelim, küçük bir fidandan kocaman bir orman doğuralım. Yüreğimizdeki sevgi ormanının parıltısı yüzümüzde bir tebessüm olarak yansısın. İşte bu tebessümle borçlarımızı ödemeye başlıyalım, asla ödeyemeyeceğimizi bilerek...

(alıntı yazar ısmını belırtmemıs)
Güle güle arkadas....
Yolun sevgiden geçiyorsa elbet yine yolun geçer buradan....
Sevgiyle kal....
YAZARI ?
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:23
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Ölümle barışmak
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    Ölümle barışmak
182 Mesaj -
Ölümle barışmak
Geçenlerde bir gazetede kumsalda yatan bir cesedin fotoğrafı vardı.

Cesetten çok çevredekilerin cesede yaklaşımıydı haber konusu olan:

Üstü örtülmüş mevtaya kimse dönüp bakmıyor, sahilde hayat, hiçbir tuhaflık yokmuş gibi pürneşe sürüp gidiyordu.

Hani şarkıda diyor ya:

“Biz dünyayı çok sevdik, ölüm bizden uzak olsun”.


* * *
Ölüme karşı bu duyarsızlığı pek çok yerde gözlüyoruz:

Banka kuyruğunda can vermiş bir emeklinin üzerine rasgele örtülen bir gazete parçasında…

Çoğuna yasak savmak için gidilen ve eş dostla havadan sudan sohbet edilen cenaze törenlerinde…

Her geçen yıl şehrin biraz daha uzağına sürülen mezarlıklarda…

Ölüm, modern insanın göz önünden kaldırarak külliyen unutmaya çalıştığı devasız bir dert sanki…

Hayat, görmezden gelerek, ölümü hem şehirlerden, hem zihinlerden kovuyor.


* * *
Geçen hafta bu konuyu gündeme getiren; Zincirlikuyu mezarlığının girişine asılan bir ayet oldu.

Yazan şey “malumu ilan” denilebilecek kadar basitti aslında:

“Her canlı ölümü tadacaktır”.

Vatan’da Ayşe Özgün zehir zemberek bir yazı yazarak tabelayı “Türkiye’yi dünya aleme rezil eden bir gaflet” diye tanımladı. Kendini alamayıp “Orada yatan akrabalarım kapıda böyle bir yazı olduğunu bilseler defnedilmek istemezlerdi” diye üsteledi. Tabelanın derhal değiştirilmesini istedi.

Ertesi gün Özgün’ün sütun komşusu Deniz Arman tabelayı “densizlik” diye yorumlarken tartışmaya başka bir boyut getirdi:

“Durduk yerde gelen geçenin moralini bozmanın ne anlamı var”.


* * *
Bu iki yaklaşıma yanıt aynı gazetede Haşmet Babaoğlu’ndan geldi.

Babaoğlu, modern insanın konformizmin temeline koyduğu her tuğla ile ölüm fikrinden biraz daha uzaklaştığını belirttiği yazısında, “Modern insan, ölüm fikriyle barışmadıkça hayatla da gerçekten barışamayacaktır” dedi.

Bu nokta önemli…

Çünkü ilginç bir şekilde günümüzde bir yandan geleneksel toplumun günler süren taziye ayinleri birkaç dakikalık baştan savma defin törenlerine sıkıştırılırken, bir yandan da yeni kentliler bütün mesailerini “anti-ageing” masallarının peşinde ömür uzatmaya, hep genç kalmaya, mümkün mertebe yaşlanmamaya, giderek ebediyetin sırrını aramaya tahsis ediyor.


* * *
Ölüm korkusundan beslenen bir ölümsüzlük hırsı bu…

“Peki ne için daha çok yaşamak istiyorsun” sorusuna kaç kişinin makul bir yanıtı var ya da bazılarımızın daha çok yaşamasının insanlığa ne hayrı var, bilemem.

Bildiğim şu ki, ölümü bilerek, onu sıradanlaştırıp evcilleştirerek, öte dünyaya ve oradaki nihai hesaplaşmaya güvenerek bir ömür süren taşralının huzuru, ona daha uzun bir yaşam bahşediyordu.

Hayata tutunma hırsıyla kendini vitaminlere, diyetlere, reçetelere boğan, ölümden kaçıp, başkalarının mutsuzluğu pahasına gününü gün etmeye çalışan kentlinin ölüm karşısındaki huzursuzluğu ise, onu kaçtığı ecelin kollarına itiyor.

Paradoksal biçimde ölüm fikriyle barışmak yaşamı kolaylaştırırken, ne pahasına olursa olsun yaşama tutunma saplantısı ölümün yolunu açıyor.

Ölümü hatırlamakta moral bozucu bir yan yok aslında; asıl moral bozucu olan yaşamın anlamsızlaşması…

Azrail, kendisinden kaçmak uğruna ölümcül bir hayatı seçenleri yüzünde acı bir tebessümle izliyor olmalı…
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:19
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon kabul olan dua
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    kabul olan dua
182 Mesaj -
Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek
battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar bu
adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk
günler kendisini kurtarması için Allah'a devamlı
yalvardı, yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufku
gözledi. Ama ne gelen oldu ne giden...

Adayı mecburi mekan tutan adam, daha sonra rüzgardan,
yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç
dallarından ve yapraklarından kendine küçük bir kulübe
yaptı.
Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan kon serve, pusula
vs. gibi eşyaları bu kulübeye taşıdı. Günler hep aynı
geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyiyor, ufku
gözlüyor ve kendisini bu ıssız yerden kurtarması için
Allah'a dua ediyordu.
Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı. Geri
döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü.
Dumanlar döne döne göğe yükseliyordu. Başına
gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde
donakaldı. Ne yapacağını,, ne diyeceğini bilemedi.

O geceyi tarifsiz bir keder içinde geçirdi. Feryat
etti.Oysa o kadar dua etmişti.

Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan
bir geminin düdük sesiyle uyandı. Evet, evet onu
kurtarmaya geliyorlardı! Hem de herşeyden umudunu
kestiği bir anda.
"Benim burada olduğumu nasıl anladınız? diye sordu
bitkin adam, kendisisn kurtaranlara....

Aldığı cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı:

"Dumanla verdiğin işareti gördük!"
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:14
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon sıır bahcesınden
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    sıır bahcesınden
182 Mesaj -
Yine bir sızı var içimde akşam oldu diye...
Elimde yalnızlık var...
Şarkıların en içlisi, en hüzünlüsü
Ve gecelerin buz gibi soğukluğu...

Sen yoksun ya ben de yokum artık.
Oysa nasıl da tutkundum sana.
Gülüşlerimin sebebi,
Kalp atışlarım, tüm neşemdin sen...
Gittin hepsi sende kaldı...
İçimdeki tüm yıldızlar söndü...
Yüreğim yıldız yıldız çarpmıyor...
Kalbim nasıl ağrıyor bir bilsen...
Issız sokaklarda yanan,
Kırık fenerler misali yalnızım...

Başımı kaldırıp gökyüzüne bakıyorum
Ne ay var parlayan,
Ne de göz kırpan yıldızlar...
Gözlerim bir sokaktan bir sokağa gidip geliyor...
Belki de senin ışığını arıyorum hala...
Hava ılıman ama
Yüreğimde kopan bir fırtına var...
İçimde gök gürlüyor, şimşekler çakıyor
Ne çok özledim seni bir bilsen...
Ama seni her özleyişimde
Özlemin tüketiyor beni...
Yılgın atlara dönüyorum...
Sonra alıp başımı gitsem diyorum.
Kaçsam bu kentten...
Terk etsem senle dolu bu kenti...
Ama nereye?
Gidecek hiçbir yerim,
Varacak hiçbir menzilim yok...
Serseri bir kurşun gibi dönüp
Yine kendimi vuracağım sonunda.
Ya da her kaçışımda
Bir yanım diğer yanıma çarpacak...

Oysa ben bu kenti nasıl da severdim.
Çünkü bu kenti senle sevmiştim ben.
Kente yağan yağmurları da öyle.
Şimdi bir tek yağmur damlası bile düşse üzerime,
Göz yaşlarım da iniyor sağanak halinde...
Sessizlikse içimde bir çığ gibi büyüyor...
Uğultular dolduruyor beynimi...
Geceler çok soğuk, ıssız ve karanlık...
Nasıl korkuyorum bir bilsen...

Ben seni böylesine severken,
Senin gitmen akıl alacak şey değildi...
Sorular soruyorum kendime
Hep cevapsız kalıyor beynimde...
Gidişinle tüm kelebeklerim sustu içimde.
Çırpmıyor kanatlarını...
Can çekişmekteyim...
Yavaş yavaş ölüyorum
Biliyor musun sevgili?

Sen şimdi kimbilir hangi derin uykulardasın
Ya da hangi mavi kıyıda,
Hangi şarkıyı söylüyorsun...
Kime açıyorsun yüreğinin derinliklerini...
Kime topluyorsun artık
O sevdiğim renkli çakıl taşlarını...
Hani benim bir ömür saklayacağım...

Artık yoksun biliyorum...
Solsam da sararsam da inan sevgili
Sana kırgın değilim...
Benim isyanım sadece kendime...
Sen mutlu ol yeter...

İçimin mavisi senin okyanusundandı
Al, geri veriyorum...
Ve maviyi sana adıyorum...
Sen hep mavi kal sevdiğim...
Her zaman mavi...

Ben mi?

ÖMRÜM SENİ SEVMEKLE NİHAYET BULACAK
YALNIZ SENİN AŞKIN İLE RUHUM SOLACAK!


Nermin Yalçın
Gönderme Tarihi: 03.08.2003 - 04:11
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon 87 - A'LA SURESI
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    87 - A'LA SURESI
182 Mesaj -
bu mesaj daha once gondeilmis o yuzden siliyorum
selametle


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son gulsence tarafından, 02.08.2003 - 19:31 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 02.08.2003 - 18:59
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Be Dostum
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
kardes Allah rasi olsun
cok hos bi siir be
okurken insanin ici bi hos oluyosevinçli sevinçli göz kırpma
Gönderme Tarihi: 27.07.2003 - 19:25
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Cocuklarla iletisim
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
biraz uzunca ama gusel
Allah rasi olsun
Gönderme Tarihi: 27.07.2003 - 19:20
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon yunus suresinden
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    yunus suresinden
182 Mesaj -
Resûlüm!) De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim mâlik (ve hakim) bulunuyor? Ölüden diriyi kim çıkarıyor, diriden ölüyü kim çıkarıyor? (Her türlügöz kırpma işi kim idare ediyor? "Allah" diyecekler. De ki: Öyle ise (Ona âsi olmaktan) sakınmıyor musunuz?
(yunus, 31)
genis bilgi icin
http://www.iskenderpasa.com/kuran-i_kerim/
Gönderme Tarihi: 27.07.2003 - 01:12
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon peygamberimizin ahlaki
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    peygamberimizin ahlaki
182 Mesaj -
Peygamberimizin Güzel Ahlaki

Peygamberimiz (sav)'in çok güzel bir ahlaka sahip oldugunu Allah Kuran'da bildirmis ve söyle buyurmustur:

Nun. Kaleme ve satir satir yazdiklarina andolsun. Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun degilsin. Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardir. Ve süphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin. Artik yakinda göreceksin ve onlar da görecekler. Sizden, hanginizin 'fitneye tutulup-çildirdigini'. Elbette senin Rabbin, kimin Kendi yolundan sasirip-saptigini daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdigini de daha iyi bilendir. (Kalem Suresi, 1-7)
http://www.el-emin.com/
cok gusel bi site takilmanizi yavsiye ederim
Gönderme Tarihi: 27.07.2003 - 00:48
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon yunus`tan
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    yunus`tan
182 Mesaj -
Acep su yerde varm'ola
Soyle garip bencileyin
Bagri basli gozu yasli
Soyle garip bencileyin

Gezdim Urum ile Sami
Yukari Illeri kamu
Cok istedim bulamadim
Soyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasin
Hasret oduna yanmasin
Hocam kimseler duymasin
Soyle garip bencileyin

Soyler dilim aglar gozum
Gariplere goynur ozum
Meger ki gokte yildizim
Soyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gun olem
Meger ki sinimde bulam
Soyle garip bencileyin

Bir garip olmus diyeler
Uc gunden sonra duyalar
Soguk su ile yuyalar
Soyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus bicare
Bulunmaz derdine care
Var imdi gez sardan sara
Soyle garip bencileyin

Yunus Emre
Gönderme Tarihi: 25.07.2003 - 09:36
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon agackakan
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    agackakan
182 Mesaj -
Yeşil ağaçkakan ağaçları oyarken, gagası saatte 100 km. den daha büyük bir
hızla çalışır. Fakat kiraz kadar beyni bu sarsıntılardan etkilenmez. İki
vuruş arasındaki zaman farkı, saniyenin binde birinden azdır.

Bu denli hızlı vuruşun betona kafa atmaktan farkı yoktur. Kuşun beyninin
etkilenmemesi ancak olağanüstü bir tasarımla mümkündür. Yapılan
kötülükleri iyiliklerle gidermeye çalış. Sen affedici ol. Sana birisi
kötülük yapsa bile iyilikle mukabelede bulunsan onun kalbinin de
yumuşadığını görürsün. İşte inanan bir gönlün yapılan kötülükler
karşısında halen ayakta durmasını sağlayan sözler. Bu sözler o gönle
tampon olur ki kötülükle gelen o kalbi yumuşatır ve ağaçkakanın ağacı
işlemesi gibi müminin de o kalbi işler. Taif hadisesini bilirsiniz
çizmesine kadar kötülük yapmalarına rağmen o kötülükleri emen ve
iyilikleri çeviren gönlü ile o kavimden iki insanın inanmasına vesile
oldu.

Şimdi gelelim ağaçkakanın esas sırrına bu denli darbelere karşı
ağaçkakanın baş ve gagasının parçalanmamasını sağlayan sistem beyninde
bulunan şok emici süngerimsi dokudur. Eğer bu doku olmazsa baş ve gaga
birbiri içine girecek beyin parçalanacak ağaçta işlenemeyecek.

Bizlerde de şok emici süngerimsi doku olan şefkat, aşk, muhabbet olur ise
parçalanmadığımız gibi ağaçların en güzel biçimde işlenmesi gerekir.


(alinti)
Gönderme Tarihi: 25.07.2003 - 09:35
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon lafontenden
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    lafontenden
182 Mesaj -
>Bir memleket varmış, adı Monomotapa,>
> >İki gerçek dost yaşarmış orda.
> >Birinin canı ötekinin canı gibiymiş;>
> >Anlaşılan o memlekette>
> >Dostluk, bizimkinden başka türlüymüş.>
> >Bir gece Monomotapa’da>
> >Herkes dalmış derin uykulara.>
> >Orada güneş battı mı, fırsat bu fırsat>
> >Uykunun tadını çıkarırmış millet.>
> >Gece yarısı bizim dostlardan biri,>
> >Fırlamış yatağından birdenbire,>
> >Doğru dostunun evine.>
> >Uyandırmış hizmetçileri,>
> >Tatlı uykularından.>
> >Dostu yukarıdan duymuş sesini,>
> >Hemen kaptığı gibi kılıcını, kesesini,>
> >Koşmuş dostunun yanına:>
> >- Hayrola, demiş soluk soluğa>
> >Sen kolay kolay uyandırmazsın kimseyi,>
> >Uykuyu da seversin üstelik.>
> >Kumarda kaybettiysen, al şu keseyi.
> >Evini bastılarsa, işte ben ve kılıcım;>
> >Haydi gidip haklarından gelelim.
> >> >Ne o, ne de bu.>
> >Rüyamda biraz düşünceli gördüm seni,>
> >Sakın başın dertte olmasın deyip koştum;>
> >Kusura bakma dostum, uyandırdım seni!>
> >Gerçek bir dostumuzun olması ne güzel şey!>
> >Derdini açmanı beklemez bile,>
> >Kendi bulup söylemek ister:>
> >Belki sen çekinirsin diye.>
> >Sevdiği insanın üstüne titrer,>
> >Bir düşten, bir hiçten nem kapar.
> >
> >Jean de la Fontaine
> >
Gönderme Tarihi: 25.07.2003 - 09:22
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Münafikun Suresi 1/6
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
Allah`im bizleri munafiklar guruhundan uzak eyle
peygamberimizin dedigi gibi:

"ya mugallibel gulub sebbit galbina ala dinik
beade izhedeytena veheblena min ledunke rahmet ve ente erhemurrahimin"

Ey kalpleri evirip ceviren ALLAH`im bizim kalbimizi senin dinide sabit kil,bize hidayet verdikten sonra saptirma, sen rahman ve rahimsin (amin)
Gönderme Tarihi: 23.07.2003 - 05:25
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: unuttukmu yoksa...
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
:(ağlarağlar
insallah dua etcem...
selametle
Gönderme Tarihi: 23.07.2003 - 04:15
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Vereinbarte Treffpunkt
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
abi cok gusel seyler yazmisin da
bide anlayabilseydim daha iyi olcaktiağlar
malesef bu dili bilmiyom agla agla
neyse bzde turkce olanlarina takiliriz sevinçli
Gönderme Tarihi: 23.07.2003 - 04:11
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Benim Rabbim
gulsence su an offline gulsence  
Konu icon    slm
182 Mesaj -
siirin tadi bi baska oluyo ....
sevinçli sevinçli göz kırpma
god bless you
Gönderme Tarihi: 23.07.2003 - 04:09
gulsence üyenin diger mesajlarini ara gulsence üyenin Profiline bak gulsence üyeye özel mesaj gönder gulsence üyeyi arkadas listeme ekle gulsence üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 601 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57558 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.