*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 912 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 29. Nisan 2024 - 09:51

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

21 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

Gönderen

Mesaj

Konudaki Mesajlar:

NERELİYİZ ARKADAŞLAR

	kimyagerus

59 Mesaj -

26 yetiþtiðim yer(Eskiþehir)

04 doðduðum yer(Aðrý göz kırpma

26 þuan bulunduðum yer (Eskiþlehir) kahkaha

Gönderme Tarihi: 08.10.2005 - 00:10

Konudaki Mesajlar:

Anlamli, güzel ve iksirli sözler...

	kimyagerus

59 Mesaj -

eyvallah.Paylaþýmýn için saol

Gönderme Tarihi: 07.10.2005 - 23:46

Konudaki Mesajlar: Keşkül “hayat”ı sorguluyor

	kimyagerus

59 Mesaj -

Bilmiyorum kardeþim.Ýrtibat telefonu var,istersen bi ara

Gönderme Tarihi: 08.09.2005 - 11:54

Konudaki Mesajlar:

Böyle soruya Böyle Cevap

	kimyagerus

		Böyle soruya Böyle Cevap

59 Mesaj -

RENKLÝ KÝÞÝLÝÐÝ VE düþük not vermesi ile öðrencileri arasýnda özel bir üne sahip olan felsefe öðretmeni, sýnav yapacaðý gün öðrencilere, önce kâðýt ve kalemlerini hazýrlamalarýný söyledi, sonra da sandalyesini kaldýrýp masanýn üzerine koydu.

Sonra:

"Sýnav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadýðýný kanýtlayýnýz."

Sýfýrcý felsefe öðretmeni, sýnav kâðýtlarýný okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düþüreceðini bilmesine raðmen, hayatýnda ilk kez bir öðrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldý.

Öðrencinin sýnav kâðýdýnda yalnýzca þu iki sözcük yer alýyordu:

"Hangi sandalyenin?"

(yazarý bilinmiyor)

Gönderme Tarihi: 08.09.2005 - 11:49

Konudaki Mesajlar:

En Kestirme Çağre

	kimyagerus

		En Kestirme Çağre

59 Mesaj -

ESKÝ ZAMANLARDA, RÜÞVETÝN pek alýp yürüdüðü bir devirde, bir köyde adamýn biri tavuk beslermiþ. Bir gün köye tahsildarlar gelmiþ, onun hanesine de uðramýþ ve uygun bir dille adamdan ‘kendilerini memnun etmesi gerektiðini’ hissettirmiþler.

Fakat, tavuk besleyen köylü hiç oralý olmamýþ. Anlamamýþ gibi yapmýþ.

Bunun üzerine, tahsildarlar hiddetle sormuþlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarýna?"

"Buðday..."

"Neee? Bu kýtlýkta halk ekmek için buðday bulamayýp süpürge sapý yerken sen tavuklarýna buðday veriyorsun ha! Sana bin akçe ceza!.."

Aradan aylar geçmiþ. Köye yine ayný tahsildarlar gelmiþ, onun da hanesine uðrayýp yine bir rüþvet alamayýnca, adama tekrar sormuþlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarýna?"
"Mýsýr… Buðday deðil, mýsýr yediriyorum."

Tahsildarlar, bu kez:

"Nee? Bu kýtlýkta halk ekmek için mýsýr bulamazken sen tavuklarýna mýsýr yediriyorsun ha! Sana beþ bin akçe ceza!" demiþler.

Aradan yine aylar geçmiþ. Yine ayný tahsildarlar gelmiþ. Yine ayný soruyu sormuþlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarýna?"
"Ben hiçbir þey yedirmiyorum" demiþ çaresiz köylü. "Yemek paralarýný horoza veriyorum. Onlar ailece ne alýp bulurlarsa yiyorlar. Ben karýþmýyorum."

Gönderme Tarihi: 08.09.2005 - 11:40

Konudaki Mesajlar: Keşkül “hayat”ı sorguluyor

	kimyagerus

Keşkül "hayat"ı sorguluyor

59 Mesaj -

Yayýn hayatýndaki birinci yýlýný geride býrakan Keþkül, yeni yayýn döneminde okuyucusuyla olan yolculuðuna devam ederken bünyesinde bazý yapýsal deðiþiklikler de yaptý. Keþkül artýk okuyucularýna, kendi adýyla anýlan bir yayýnevinin bünyesinde ulaþacak.

Derginin Yaz 2005 sayýsýnda "Hayat" iþleniyor. Dergide, "Hayat nedir?", "Herþey canlýdýr", "Hab u Hayal", "Sufilerin Mi'racý" ve "Aziz Mahmud Hüdayi'de Mi'rac Neþ'esi" baþlýklý yazýlar yer alýyor.

Bilgi için: 0(212) 533 98 34 - 0 (216) 443 41 21

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kimyagerus tarafından, 08.09.2005 - 11:32 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 08.09.2005 - 11:32

Konudaki Mesajlar: A Milli Futbol Takimi...

	kimyagerus

59 Mesaj -

ÝnþAllah katýlýr...

Gönderme Tarihi: 08.09.2005 - 11:10

Konudaki Mesajlar: TELEVİZYON

	kimyagerus

59 Mesaj -

Annenin ve Babanýn en büyük eseri arkasýnda býrakacakalarý cocuklarý olacaktýr.Onun için büyük bir özen gerektiriyor

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 12:47

Konudaki Mesajlar: TELEVİZYON

	kimyagerus

RE: ne yapamalı

59 Mesaj -

Alıntı
Orijinali sümmeyye

diyorlar ya isteyen izlesin isteyen izlemesin ama hadi kendini kýsýtladýn izlemiyorsun yada evine TV. almadýn ama çocuklarý nasýl engelleriz bu konuda bir fikri olan var mý acaba? komþunun evinde vardýr ve çocuðun bir þekilde merak duyar ister o zaman ne yapmak lazým nasýl bir yön izlemek gerek düsün

Cocugun yetiþtirilmesinde en önemli etken annenin roludur.Bilinçli olacak.Evde tv olacak.Fakat her kanal olmayacak ve annenin veya babanýn izin verdiði saatlerde izlenecek.Tv yerine eline kitap verilecek v.b þeyler.Allah bizlere hayýrlý bir evlat nasip eder inþAllah

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 12:43

Konudaki Mesajlar: Bayanlarin Koku Sürünmesi..

	kimyagerus

59 Mesaj -

Güven meselesi.Þahsen ben itibar etmiyorum

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 12:32

Konudaki Mesajlar: Bayanlarin Koku Sürünmesi..

	kimyagerus

59 Mesaj -

Tabi ki Ýslama uygun parfümler var ama bulmak zor.Kolanyada bile alkol var.

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 11:57

Konudaki Mesajlar: Cuma gününüz hayırlı olsun

	kimyagerus

Cuma gününüz hayırlı olsun

59 Mesaj -

Bu gün Mü'minlerin bayramý.Bütün Ýslam alemi için hayýrlý geçmesisini Cenabý Rahman dan dilerim

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 11:55

Konudaki Mesajlar: Bayanlarin Koku Sürünmesi..

	kimyagerus

59 Mesaj -

Desenize cevremizde bir sürü yanacak insan var:( ağlar

.O kadar aðýr kokular sürüyorlar ki anlatamam.Ýnsanlar rahatsýz olurken kokuyu süren acaba rahatsýz olmuyor mu onu hep merak etmiþimdir. telaşlı

...Allah bizi affetsin.Parfüm alkol içermektedir.Namazda kýlýnmaz bence

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 11:49

Konudaki Mesajlar: TELEVİZYON

	kimyagerus

59 Mesaj -

Benim 2-3 yeðenim var.Ýnanýn her þarkýyý ezbere biliyor.O kadar zor sorular soruyorlarki muallakta kalýyorum.Televizyon herþeyiyle zarar bence.

Gönderme Tarihi: 26.08.2005 - 11:45

Konudaki Mesajlar: "Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah’tır."

	kimyagerus

"Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah'tır."

59 Mesaj -

"Hangi sofrada doyarsan doy, rýzký veren Allah'týr."
–Hafýz-ý Þirazî

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kimyagerus tarafından, 25.08.2005 - 12:29 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 25.08.2005 - 12:28

Konudaki Mesajlar: Rahmet Yüklü Bir Öykü

	kimyagerus

Rahmet Yüklü Bir Öykü

59 Mesaj -

ABDURRAHÎM (Goeffrey Wakenan)
1988'de ihtida etti. Ýngiltereli.

ÝSLÂM'I KABUL ETMEDEN ÖNCEKÝ halimle ilgili bir hususu söyleyerek baþlayayým. Ondört yaþýmdan 1988 yýlýna kadar çok içki içiyordum, bekârdým, hiçbir din ve ahlâk kuralýný kaale almýyordum. O dönemde din bana bir þaka gibi gelirdi. Bütün elimdekileri içki yolunda sattým. Ýçinde fazla birþey kalmamýþ olan evimde kýrýk bir yatakta yatýyordum.

1988 Eylül'ünde önemli bir gün yaþadým. Sarhoþ olarak yattýðým bir uykudan uyanmýþtým. Kafam zonkluyordu ve midem karmakarýþýktý. O güne kadar kafama ne estiyse yapmýþtým. Kendi kendime, ahmaklýðý býrakýp ciddi birþeyler yapmalýyým diye düþündüm.

Sonra, kendimi bu çok acýnasý halden, yaþayan bir cenaze olma halinden kurtarabilmek için bir meslek kulübüne üye oldum. O kulüpteyken, din hususunda anket yapan genç bir kadýnla tanýþtým. Kadýn bana geldiðinde onu çabucak baþýmdan savmak istedim. Kadýn "Neye inanýyorsun?" diye sordu, ben de "Benden daha büyük olan bir güce" diye cevap verdim. Kadýn bu cevaba ilgi duydu ve beni sorularla didiklemeye baþladý. Sonra sohbet, bana soru sorulamayacak bir noktaya geldi dayandý. Bu nedenle, ben ona sorular yöneltmeye baþladým. Onun bana sorduðu þekilde ben de ona neye inandýðýný sordum. Cevabý, "Allah ve Ýslâm" oldu. Bu cevap karþýsýnda þaþakaldým ve kendisine, cevap veremez hale gelinceye kadar, pek çok soru sordum.

Sonunda, benim soru sorma merakýmýn tatmin olmasý için, onun beni bir camiye götürmesine ve kendisinin de dýþarýda beklemesine karar verdik. Camiye girdiðimde içimde bir tuhaflýk hissettim; hayatýmda ilk kez içimde bir huzur hissettim. Tam olarak tarif edemeyeceðim, ama harikulâde bir duyguydu yaþadýðým. Baþtan ayaða titredim. Bütün bela ve dertlerim sýrtýmdan inmiþti. Aþaðý yukarý bir saat sonra camiden çýkarken artýk bir Müslümandým; yürümüyor, sevincimden zýplayýp duruyordum. Ýslâm'ý kabul etmiþtim. Beni oraya getiren kadýn ilkin buna inanamadý. Bu lütufkâr ve nazik bacýdan Allah razý olsun.

Müslüman olur olmaz hemen içkiyi býraktým. Ýki ay içinde kendimi her bakýmdan güçlü hissettim, beni o camiye getiren kadýnla evlendim. O zamandan sonra Allah bize iki oðul ihsan etti ve bana da yeni bir hayat nasip etti. Allah bana dosdoðru yolu gösterdi.

Þunu da söylemeliyim ki, ilk dönemler çok çetin geçti. Günde beþ vakit namaz kýlmak, oruç... bunlarýn hepsi ilk baþlarda bana aðýr geliyordu. Bununla birlikte, Kur'ân'ý okuduktan ve baþka müslim ve müslime kardeþlerle tanýþtýktan sonra, Ýslâm benim yeni hayat tarzým haline geldi. Namaz kýlmak ve oruç tutmak artýk zor gelmemeye baþladý. Bunlar gün geçtikçe ban] daha da kolay gelir oldu.

Kendimin beyaz, hanýmýmýn ise Asyalý olmasý ilk sýralar ailemle aramda pek çok sürtüþmeye sebep oldu. Ailem benim dinimi ve soyadýmý deðiþtirdiðimi de öðrendi. Bu onlarý çok rencide etti. Ýngiliz Kilisesine mensup olan annem beni hâlâ eski adýmla çaðýrýr. Ýslâmiyet anne ve babamýza saygý göstermemizi bize öðrettiðinden, buna ses çýkarmýyorum. Þu an birbirimize öncekinden bile yakýnýz. Aileme eskiden olduðumdan daha yakýným. Mesai arkadaþlarýna ve onun dýþýndaki arkadaþlara gelince; bir müddet alay ettiler, ne ki artýk deðiþmiþ bir kiþi olduðumu anlayýnca, bunu kabullendiler. Zamanla onlarýn da benimle iliþkilerinde saygýlý olmaya baþladýklarýný gördüm.

Bütün müslim ve müslime kardeþlerim sayesinde çok büyük bir aileye kavuþmuþ oldum. Allah'a dua ettiðiniz ve O'nun sözlerini kalb ve ruhunuzda tuttuðunuz sürece, O size bir zarar gelmesine müsaade etmez; zira O Rahîm'dir, çok merhametlidir.

© 2005 karakalem.net / Muhammed Þeviker

Gönderme Tarihi: 25.08.2005 - 12:26

Konudaki Mesajlar:

SeLaMuN-ALeYKuM

	kimyagerus

59 Mesaj -

Hoþgeldin Kardeþ.Hayýrlý olsun Güle Güle

Gönderme Tarihi: 25.08.2005 - 00:33

Konudaki Mesajlar:

Siz $u an hangi kitabi okuyorsunuz??

	kimyagerus

59 Mesaj -

GECE YÜRÜYÜÞÜ agla

Metin Karabaþoðlu)

Ýçindekiler:

Sunuþ

BÝRÝNCÝ BÖLÜM:

GÝRÝÞ YERÝNE

Herþey bitti mi?

Þirki hafife mi alýyoruz?

Psikolojik þirk

Enerji tasarrufu

Ateþten kelimeler

En büyük kötülük

Kudsiyetin ölçüsü

Hangi tarih?

ÝKÝNCÝ BÖLÜM:

COÐRAFYALAR VE ÖTESÝ

Coðrafya mahkumlarý

Rüya hacda bitmesin

Sýnýrlarý fýtratla aþmak

Kimler ‘yabancý’?

Arap düþmanlýðýnýn perde arkasý

Milliyet üzerine

ARA BÖLÜM:

UYGULAMA NOTLARI

Efes turnusolu

Fýrat’ýn suyu kimin?

Kayalýk krizine farklý bir bak(may)ýþ

Bir fýrtýnanýn gösterdiði

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:

SÝYASET YAZILARI

Düzen önerenlere öneriler

Ülkeyi deðil, ilkeyi esas almak

Vatan için can feda mý?

Adalete karþý siyaset

Hz. Hasan’ý anlamak

‘Peygamber ocaðý’ efsanesi

Kýrýlmayý farketmek

Halkçýlýðýn yeni adý: kitlesellik

Ýhlas ve kitlesellik

Koyununa sahip çýkmak

Sana refah vaad etmedim

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:

EKONOMÝ NOTLARI

Deðer üzerine

Bakýþýmýzý deðiþtirmek

Ýktisat et, rahat et

‘Kullan-at’ toplumu

Tüketme, kullan

Telezzüz

Refah deðil, þükür

Þükür mesleði

Enflasyona nebevî bakýþ

Bir baþkalaþmanýn öyküsü

Ýçimizdeki kapitalizm

BEÞÝNCÝ BÖLÜM:

AÝLE ELDEN GÝDÝYOR

Salâvatýn bir sýrrý

Ýki Ömer’in öðrettiði

Çocuklar öldürülmesin

Ailenin ölümü

Hâzýr medeniyeti aþmak

Çocuðu kim eðitmeli?

Nereden baþlamalý?

Mum dibini ýþýtmazsa

Gönderme Tarihi: 25.08.2005 - 00:30

Konudaki Mesajlar: Kişisel Gelişim Dedikleri...

	kimyagerus

Kişisel Gelişim Dedikleri...

59 Mesaj -

HAYATIN ANLAM TEMELÝNÝ oluþturan inanç, ahlak, adab-ý muaþeret ve metafizik boyutunu yitiren günümüz modern insaný, yaþadýðý sýkýntýlý, karmaþýk, dengesiz hayatýný bir þekilde yeniden düzenlemek ve sisteme sokmak istemektedir. Özellikle son yýllarda ülkemizde de hakkýnda sýkça konuþulan ve “kiþisel geliþim” denilen sistemin nasýl oluþtuðunu, nasýl bir geliþim süreci takip edip bu günlere geldiðini, nasýl bir sektöre dönüþtüðünü tartýþmak gerekmektedir. Anadan doðma muhalif deðilim. Körü körüne kabullenip bir anlayýþýn savunucusu olacak zihinsel yapýya da sahip deðilim. Ýnsana yakýþan neyse onu gün yüzüne çýkarmaya çalýþmalý diyorum.

Bugünkü konumu itibariyle kiþisel geliþim kültürünün sýnýrlarýnýn tam olarak çizilemeyiþi sebebiyle motivasyondan, baþarý stratejilerine, özgüvenden liderlik becerilerine, kurumsal stratejilerden ruhsal arýnma temrinlerine hatta ve hatta bilgelik ritüellerine kadar çok geniþ bir alaný iþgal ettiðini söyleyebilirim. Kiþisel geliþimin temelinde dört temel disiplinin bulunduðunu belirtmekte fayda var:

1- Felsefe: Özellikle Yunan ve çaðdaþ Batý Felsefesi. Son yirmi yýldýr uzakdoðu ve Ýslam Düþüncesi’nden de çok yoðun istifade edildiði gözlenmektedir. Türkiye’deki kiþisel geliþimle uðraþan, bu alandan ekmek yiyenlerin pek çoðu bu durumdan habersizdir. Kitlelere mutluluk reçeteleri verirken çoðu kere ünlü stoiklerden Epiktetos’un öðretisini anlattýklarýný bilmiyorlar. Kiþilik çözümlemeleri yaparken Arthur Schopenhaure’dan istifade ettiklerinin farkýnda deðiller. Bu örnekleri fazlasýyla serdetmek mümkün.

2- Sosyoloji: Kurumsal analizler yapýlýrken, kurum için yapýsal öneriler ve reorganizasyon kaideleri aktarýlýrken çaðdaþ sosyolojinin imkanlarýndan faydalanýlmaktadýr.

3- Piskoloji: Modern psikoloji tüm dallarýyla ve ana paradigmalarýyla kiþisel geliþimin omurgasýný oluþturmaktadýr.Örneðin psikolojinin klasik insan tanýmý, davranýþ tanýmý, material tutumu, Freudyen yaklaþýmý fazlasýyla hakimdir. Kendine NLP uzmaný diyenlerin pek çoðunun dilinde “bilinçaltý” kavramýnýn ne kadar kullanýldýðýna bakýn. Ýnançlar, þartlanmalar, bilinçaltý kodlanmalar vs. Halbuki bilinçaltý kavramý ve yaklaþýmý fazlasýyla tartýþmalýdýr. Bizzat Freud’un öðrencileri tarafýndan bu kavram eleþtirilmiþ hatta reddedilmiþtir.

4- Ýktisat ve Ýþletme bilimleri: Vizyon ve misyon oluþturmadan tutun da verimlilik oluþturmaya kadar pek çok noktada iktisat ve iþletme bilimlerine müracaat edilmektedir.

Bu alandaki çalýþmalarýn kökü somut anlamda 1900’lü yýllarýn baþlarýna kadar inmektedir. Örneðin, Türkiye’de kendini kiþisel geliþim uzmaný, NLP uzmaný [ki “uzman”lýk sýfatý pozitivist modern bilimin ikonlarýndan biridir, bilimin sunduðu bilgileri tartýþmasýz kýlmak için uydurulmuþ bir kýlýf, ardýna saklanýlan bir zýrhtýr, uzmanlar diye bir ruhban sýnýfýndan bahsedilebilir. Oysa bana göre özellikle insanla ilgili alanlarda uzmanlýktan bahsedilemez, insan ve hayat karþýsýnda daima amatörüz] olarak takdim edenler çoðu, bu iþin duayenlerinden ünlü Fransýz filozofu Chartier Alain’in, öðrencisi Andrea Moureaus’nýn adýný bile duymamýþlardýr. Kiþisel geliþimin çýkýþ noktasý, teorik felsefi ve bilimsel bilginin pratikleþtirilerek bir uygulanabilir bir yaþam bilgisine indirilmesi, daha iþlevsel hale getirilmesidir.

Burada kiþisel ve kurumsal geliþimden söz ediyoruz. Bu arada, 1940 ve 1950 yýllarýndan itibaren Dale Carnegie kiþisel geliþim alanýna damgasýný vurmuþtur. Anthony Robbins 1970 ve 1980 lerde etkili bir biçimde adýndan söz ettirir. Kurumsal geliþimin en büyük gurularýndan biri de Peter Drucker’dýr. Richard Gray ise kadýn erkek iliþkilerinin öncü temsilcilerinden biridir. Üretken düþünme ve zeka alanlarýnda Edward de Bono, Tony Buzan gibi isimler en baþta sayýlabilir. Türkiye’de 1930’lardan itibaren isimlerini zikrettiðimiz ilk yazarlarýn tercümeleri var. 1980’li yýllar kiþisel geliþim kültürünün Türkiye’ye daha canlý, daha hareketli intikal ettiði zamandýr.

Ülkemizdeki birinci kuþak kiþisel geliþimciler Üstün Dökmen ve Doðan Cüceloðlu ve Baltaþ çifti gibi akademisyen kökenli isimlerdir. Dünya ile birlikte ülkemizde de 1990’lar ve sonrasýnda bu alan müthiþ hareketlenmiþtir. Akademisyen olmayan, alaylý diyebileceðimiz “uzman”lar, NLP’nin dünya çapýnda þöhreti ve uzman yetiþtirmeye yönelik [bana kalýrsa fasulye, maydanoz yetiþtirebilirsiniz ama insana dair bir ‘uzman’ asla yetiþtiremezsiniz] yaygýn eðitimlerinin de etkisi ile çoðalýyor. Günümüzde, neredeyse elini sallasan uzmana çarpýyor. Maalesef belli noktalarda kiþisel geliþim standartlarýnýn belirsizliði nedeniyle ayaða ve ranta düþmüþ bulunuyor.

Milli Gazete, 03.07.2005

© 2005 karakalem.net / Yusuf Özkan Özburun

Gönderme Tarihi: 24.08.2005 - 12:16

Konudaki Mesajlar:

Dua

	kimyagerus

		Dua

59 Mesaj -

Dua etsek unutmamak için, unutarak nefes almamak için. Ayna olmak için Allah´ýn isimlerine, kendi kendimizi keþfetmek için, tüm istidatlarýmýzýn inkiþaf etmesi için. Týpký bir tohumun aðaç olmak için dua ettiði gibi.

BUGÜN YÝNE YERYÜZÜNE uyandým büyük bir hediye olarak. Ama bunu unutmak da var. "Her canlý doðar, büyür ve ölür" sistematiði içine sýkýþýp yalnýzca yaþamak, düþünmeden yaþamak da var. Sadece yeryüzünde yaþamak, baþýmý hiç kaldýrmamak, Peygamberimiz (s.a.s)´in dediði gibi dünyada uykuda olmak ve ölünce uyanmak da var. Bugünün gündelik telaþeleri içinde dünün elimden yitmiþliði var ve yarýnýn planlanmýþlýðý belki de gerçekleþmeyebileceðini hiç düþünmeden.

Ölüm gerçeðini aklýma getirmeden, kazara geldiðinde de hýzla kovmaya çalýþarak yaþamak, çünkü o geldiðinde tüm mutluluklarým sönecek. Mutluluk deyince þimdi, þu anda gerçekten mutlu muyum diye düþünmeden yarýnki planlarýmýn ýþýðýnda gelecek mutluluðu beklemek. Bunca telaþenin ruhuma yeterli gelmemesinin, ince ince iç sýzýlarýmýn, huzursuzluðumun sesini bastýrmak; duymamak yüreðimin çýðlýklarýný. Ben kimim diye düþünmemek; niye yaratýldým, niye ben dememek ve benim yolum nereye, ölüm beni nereye götürecek diye sormamak kendi kendime.

Bu sorulara geçici cevaplar bulmak. Ben öðrenciyim demek mesela. Kurma dünyalarýmýzda bir gerçekliðin, bir gerçek dünyanýn içinde kendi kendimize, kendi dünyalarýmýzda yaþamak da var benim gibi, adý "insan" olan her canlý için büyük bir tehlike olarak. Evcilik oynayan küçük çocuklar gibi olmak. O çocuklar da anne olur, doktor olur. Biz de anne oluruz, doktor oluruz. Hatta profesör de oluruz. "Bizimki oyun deðil gerçek ama" savunmalarýnýn baþýmýzý kaldýrýp kendimize gökyüzünden baktýðýmýzda yeryüzünün kurmaca unvanlarýyla birlikte solup gittiðini görürüz.

Güneþ herkese doðar, tüm dünya görür bunu, ay herkese ayný bakar, yýldýzlar ayný gülümser. Biz çok köklü deðiþiklikler yaptýðýmýzý sanýrýz hayatýmýzda sözgelimi kalkar dünyanýn ta öteki ucuna gideriz. Bu sözde deðiþikliðin kendimizce yüklediðimiz anlamýndan sýyýrabilsek kendimizi, bir dinlesek gökyüzünü; ayý, güneþi ve yýldýzlarý "Biz yine buradayýz, yani sen ayný yerdesin " der buluruz. Hatta dünyayý býrakýp çýksak da ayný yaratýlmýþ alanýn içinde buluruz kendimizi ve bir Kur´an-ý Kerim ayetinin Allah´ýn yarattýðý sathýn dýþýna çýkamayacaðýmýzý belirttiðini hatýrlarýz belki de. Dinlersek bu arada bir de kendimizi en çok yitirmekten, yokluktan korktuðumuzu duyarýz ve yokluða giden þeyden kaçarýz. Vakitlerimizi yok etmemenin, öldürmemenin peþinde koþarýz. Biliriz ki ne kadar geçici bir memnuniyet duysak da bittiðinde, geçip gittiðinde o vakitler elimizde kalakalan koca bir boþluktur. Bu boþluktan bucak bucak kaçarýz. Ruhumuz bunu istemez, öyle yaratýlmýþtýr çünkü. Allah Teala faniden kaçýp Bakiye ulaþmamýz için öyle yaratmýþtýr. O´na yöneliriz vakitlerimizi öldürmemek için. Namaz kýlarýz. Her vakitte kulluðumuzu dile getiririz kainattakilerin temsilcisi bir seçilmiþ olarak.

Her ne yaparsak yapalým onu býrakýp zamanýmýzýn, mekanýmýzýn sahibini hatýrlarýz ve O´na sunarýz zamanýmýzý ölmesin diye. Sevdiðimiz her þeyi de veririz O´na kaybolmayan tek Baki ve her þeyin sahibi Malikül Mülk olduðu için; ilk veren ve yine vermeye de tek gücü yeten olduðu için; parmak uçlarýmýzý dahi yeniden toplayacaðýný bildiren Kur´an ayeti ýþýðýnda biliriz bunu.

Dua etsek bunlarý unutmamak için, unutarak nefes almamak için. Ayna olmak için Allah´ýn isimlerine, kendi kendimizi keþfetmek için, tüm istidatlarýmýzýn inkiþaf etmesi için.

Týpký bir tohumun aðaç olmak için dua ettiði gibi.

2005 karakalem.net / Özlem Sarý

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son RaVZaNuR tarafından, 24.08.2005 - 22:47 tarihinde.

Gönderme Tarihi: 24.08.2005 - 12:12

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 912 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.55927 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.