generique kaletra ivermectin kaletra ivermectine kamagra cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

1 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Kadınların örtünmesi
bahar61 su an offline bahar61  
Kalpte iffet örtüsü yoksa, zahiren örtülenler sadece yanıltmaya yarar
1 Mesaj
Selamlar kaedeþlerim.
Yazý oldukça dikkatimi çekti. Ben özellikle Ýslamda örtünme konusunda çok kitap ve yazý okudum.Baþörtüsünü savunanlarýnda dinde yeri yok diyenlerimde sayýsýz yazýsýný okudum.
Ýlkönce baþlýk altýndaki yazýnýn bölümleri altýna bazý sorular yazýp bu konuya katýlmak istedim. Sonra bunun çok zor olacaðýný düþünerek bir internet yazarý tanýdýðýmdam elime geçen ilginç bir yazýþma üzerinde sizlerin görüþlerini öðrenmeyi tercih ettim.
Umarým kimseyi kýzdýrmam. Maksadým benimde kafamda oluþan bir çok soru iþaretini belki biraz aydýnlatabilmek.
Bu yazýþma adýný ve mail adresini xxx lediðim kiþi ile Hayrettin Karaman arasýnda geçmiþ ama yazýnýn sahibi aslýnda bu yazýyý yalnýzca Hayrettin Karamana göndermemiþ. Hayrettin Karamandan gelen cevap yazý üzerinede yine karþýlýk verip tüm yazýnýn ilkini göndersiklerine tekrar göndermiþ.
Ben baþýmý beþ yýl önce geçirdiðim bir rahatsýzlýk nedeniyle mecburen açtým.Bunda bir hikmet var diyede baþýn örtülmesi olayýnýn gerçeðini araþtýrmaya adeta gömüldüm.Bugün ise baþörtüsünün bir emir deðil yalnýzca bir tercih olabileceði inancýndayým.
Sanýrým kendimide kýsaca anlatmýþ oldum.
Makul düþünce yazacak kardeþlerime þimdiden teþekkür ediyorum.
Yazýnýn içinde siyasette var onuda belirteyim. O nedenle biraz sabýrla bakmak gerekiyor.Kusura bakmayýn.Nede olsa iki yazýþmayý ihtiva ediyor.

Tüm güzellikler ve iyilikler sizinle olsun

gül gül gül gül gül gül

Merhabalar, Sn. Hayrettin Karaman, deðerli yazýlý ve görsel medya mensuplarýmýz ve sivil kuruluþlarýmýzýn deðerli mensuplarý,

Bu yazým Sn, Hayrettin Karaman'a bir cevabi yazý niteliðindedir. Paylaþýma ve eleþtiriye ana yazýmda olduðu gibi açýktýr.
Yazýmýn hemen altýnda Sayýn Hayrettin Karaman'ýn benim mevzu yazýma vermiþ olduðu cevabi yazý var. Ben ayrýmsýz bana gelen yazýlarý cevap geldiðindede yazdýðým tüm deðerli basýn ve sivil kuruluþ üyelerimizle paylaþýyorum. O nedenle bu yazýmýn cevabýnýda ayný þekilde ana yazýmý alan tüm alýcýlara göndermiþ olacaðým. Böylece açýk ve adaletli bir tartýþma ortamý yani gizlisi saklýsý bölünmüþü olmayan bir bilgi ortamý olmuþ olacak diye düþünüyorum.

Sayýn Hayrettin Karaman'a yazýma cevap verme zahmetinde bulunduðu için teþekkür ediyorum. Herkesin inancýna saygýlý olmak denen Allah'ýnda emri olan erdem ise benim hem yaþamýmda hemde satýrlarýmda zaten gereðince mevcut. Bu kavram olmazsa imanda olmaz zaten. Ne buyuruyor alemlerin Rabbi. "Eðri ve doðru birbirinden kesin çizgilerle ayrýlmýþtýr. O halde mücadele etmeyiniz.

Benim bu yazýlarý yazma nedenimde zaten inancýn menfaat siyaset ve mevki uðruna hemde Kuran'da asla olmayan bir hükümle sonuna kadar acýmasýzca kullanýlmasýnýn milletimiz içinde yaptýðý ayrým, tahribat ve bizi ulusça götürdüðü faciayý anlatmak, anlatabilmek.

Sanýrým Hayrettin bey benim yazýmý okuyup anlamak yerine, "Bu bizden deðildir" o halde bir þekilde onu yermek hatta aþaðýlamak yolunu tercih etmek gerekir diye düþünmüþ. Bu zihniyetin çok daha koyusu ülkenin üzerine çöreklenmek için zaman ve fýrsatýný kolluyor aslýnda.
Ben beklerdim ki benim bu kadar emek sarfedip sýrf Allah rýzasý için ve ülkemin tüm insanlarýný ayrýmsýz sevip yazdýðým satýrlara olumlu ve mantýklý eleþtiriler getirilebilsin. Tabi þayet varsa ve ben bunlara yine kendi akýl, bilgi ve hissiyatýmca cevap vermeye çalýþayým.

Hayrettin bey söylermisiniz, benim akýl mantýkla donatýlý ve tamamen Kuran ve yaþamsal gerçeklerle birleþtirilmiþ bu yazýmýn hangi bölümüne uyuyor bu sizin eleþtiri diye bana yönelttiðiniz satýrlar ?
Benim yazýlarým ancak akýl ve gönül sahiplerinin sahipleneceði ve kabulleneceði yazýlardýr. Mevlana'nýn sözleri misali "Anlattýklarýnýz karþýnýzdakinin anladýðý kadardýr"
Mevlan'nýn bu anlamlý sözüde aslýnda bir anlamda þu ayetlerin bir yansýmasýdýr.
"Allah istemezse siz isteyemezsiniz."
"Kim Allah'ýn saptýrdýðýný/azdýrdýðýný doðru yola iletebilir."
"O öyle bir kitaptýr ki ona ancak özü temiz olanlar ulaþabilir"
"Kuraný anlamak derece derecedir. Onu her insan tümüyle anlayamaz."

Bu ayetlerin hükmü ýþýðýnda ise benim yaptýðým yalnýzca Allah rýzasý için milletimin çok zor bu yaþam sürecinde bilgi paylaþýmýnda bulunmak için, bilgi edinmede çok önemli yeri olan medya ve sivil kuruluþlara fikir ve düþüncelerimi aktarmýþ olmamdýr. Toz zerresi kadar katkým olsa kar sayar Allah'a þükrederim.

Ýslam coðrafyasýný asýrlardýr mahveden ve bugünkü tabloya taþýyanlar alim kýlýklý kara cahiller ve zalim sürüleridir. Þüphesiz insanlar Allahýn uyardýðý gibi "koyun sürüleri gibi" davranmasalar, Allah bu din yaftalý zalimleri amaçlarýna ulaþtýrmazdý.

Sizinde ( Sn,Hayrettin Karaman'ýn) içinde bulunduðunuz anlayýþlar Ýslam coðrafyasýnda çok daha aðýr versiyonlarý olan din kabullerinin þu sorularým ýþýðýnda bana izahýný yapabilirmisiniz ?
**Neden tüm Ýslam coðrafyasý haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?
**Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek Ýslam ülkesi dahi yok ?
**Neden Ýslam coðrafysýnda kan þiddet savaþ huzursuzluk durmak dinmek bilmiyor ?

Bu haller Kuran'ý aslýndan saptýran Ýslam coðrafyasýnýn milletlerine Allah'ýn aðýr ve kahýrlý gazablarýndan ve imtihanlarýndan baþka ne olarak yorumlanabilir ?
Oysa Allah doðru yolda olan fert ve milletlere huzur, barýþ ve baþarý vaadediyor.

Ýslam coðrafyasýnýn baþarýsý biz nerede yanlýþlar yapýyoruz diye kendini sorgulamasý ve Kuran'ýn aslýna dönüþününe baðlýdýr. Yoksa bu gazablar ve aðýr kahýrlar silsilesinin kesilmesi asla mümkün deðildir. Velevki Allahýn Türk milletine kurtuluþ savaþýnda tanýdýðý gibi tekrar bir bela silsilesi sonrasý imkanlarý tanýmasý hali oluþmuþ olsun. Ki bu hal bile deðeri bilinmediði için Atatürkten yetmiþ sene sonra tekrar aðýr ve kahýrlý bir bedeller sürecini getirmek üzeredir.

Kuran'ýn farklý farklý yorumlanmasýný ise fýrkalarla ilgili ayetleri þöyle bir incelerseniz nedenlerini hemen bulursunuz. Tabi bu ayetlerin ýþýðýnda Efendimizin "Ümmetim benden sonra yetmiþüç fýrkaya ayrýlýr, bir teki hariç mütebakisi cehennemliktir." hadisinide birlikte iyi etüd etmeniz gerekiyor.

Hamlýk ve tassupla ilgili ithamlarýnýza gelince gelince, sizin bu sözleriniz karþýlýðýnda ne yazdýðýmý çok iyi bilmekle beraber yazýmý þöyle bir daha gözden geçirdim. Ýstemeden bir yerde sürçü lisan olmuþmudur diye. Fakat sizi haklý kýlacak bir tek kelime dahi bulamadým.
Þayet hak olaný birilerinin nefsine uymasada cesaretle ve edep erkan dahilinde söylemek hamlýk ve tassup olarak yorumlanýyorsa, iþte bu durum asýl faciayý oluþturan noktalardan biridir diye düþünmek gerekir.
Yinede söz konusu yazýmda ibret olsun diye hamlýk ve ttassup denen kavramlarý sorgulamak istiyorum. Tabi sizinde katýlýmýnýzla. Yani ben yazýmýn tümünü tekrar vererek içinden onun ana hatlarýný (kalýn siyah yazýyla belirginleþtirererek) vereceðim sorgulamak için. Lütfen sizde yazýmýn neresinde hamlýk ve ttassup varsa onu tespit edip bana yazýnýz. Tabidir ki gerçek hamlýk ve taasubun ne olduðunuda ben bu yazýlarýmda apaçýk ortaya koymuþ bulunuyorum. Bunuda hatýrlatmam gerekiyor. Sayýn Hayrettin Karaman'ýn malum sözleri bu anlamda birazda yavuz hýrsýzlýk kokmuyormu ?

Ýsterseniz yazýmý tekrar okuyabilirsiniz bu daha anlamlý olur.

Söz konusu yazýmdan hamlýklarýmý, taasubumu (burcu burcu hak kokan satýrlarýmýgöz kırpma belirtiyorum lütfen tekrar bir göz gezdiriveriniz. Aslýnda yazýnýn tamamýný kalýn siyah tonda vermek gerekirdi pek ince karakterli bölümde kalmadý çünkü, ama neyse. Tercih sizlerin.

Ve bir noktayý daha tekrar belirtmek istiyorum. Bugüne kadar sizlere yazmýþ olduðum tüm yazýlarýma þöyle bir bakarsanýz ne yapmaya çlýþtýðýmda apaçýk ortadadýr.Bu yazýmýnda yine gerçek ve acý nedeni TÜRBAN TÜRBAN diye ülkemi din adýna bölenlerin elinde (etnik bölücülerde azdýrýlmýþ olarak) tekrar bir kurtuluþ savaþýna doðru sürüklenmesidir.

Yoksa bu din sömürüsü ve bu çarpýk din anlayýþýný devlet yönetimi olarak gerçekleþtirmek yolunda ülkemin deðerleri babalar gibi satýlmasa, Cumhuriyet yok edilmek istenmese, darbe korkusundan kurtulmak için haçlýya sýrt dayanýp her türlü taviz verilmese ve ülkem içerden ve dýþardan tam anlamýyla kuþatýlmýþ olmasa benim bu örtü meselesinin adýný dahi etmem söz konusu olmazdý, olamaz. Týpký yolunda mücadele verdiðim gerçek Hak dostlarýnýn da olmadýðý gibi.

Saygýlarýmla,

.....................


--- 25/10/08 Cts tarihinde Hayrettin Karaman <hkaraman@yenisafak.com.tr> þöyle yazýyor:

Kimden: Hayrettin Karaman <hkaraman@yenisafak.com.tr>
Konu: YNT: LAÝK DEMOKRATÝK CUMHURÝYET'ÝDE ÝSLAM'I ANLADIÐINIZ GÝBÝ ANLAMIÞSANIZ VAH VAH, EYVAH (1)
Kime: xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Tarihi: 25 Ekim 2008 Cumartesi, 12:24

Siz baþörtüsünün Kur'an'da ve Ýslam'da bir vecibe olarak bulunduðuna inanmýyor veya farklý yorum yapýyor olabilirsiniz. Size yýllarca Arapça ve Ýslam okutacak kadar bilgi sahibi olan baþkalarý da farklý yorumlar ve inanýrlar. Size düþen farklý anlayýþ ve inanýþlara saygý göstermek, kimseye hakaret etmemektir. Yazýnýz hiç bir þeyi haletmeyecek hamlýklar ve taassuplarla dolu.


**************************************************************

Merhabalar, deðerli yazýlý ve görsel medya mensuplarýmýz ve sivil kuruluþlarýmýzýn deðerli mensuplarý,

-- Lütfen bu yazýmý biraz vaktinizi ayýrýp tümüyle okuyunuz. Çünkü bu yazýmda dini yanlýþ anlamanýn milletleri nasýl mahvedebileceðininin, mahvettiðinin ibretle gösterildiði can alýcý tespitler var.

-- Ateþ ve su doðru ve bilinçli kullanýldýðýnda aslýnda birer nimettir ve yaþamýn vazgeçilmezleridir. Fakat bilinçsiz kullanýldýklarýnda feci þekilde yanma veya boðulmalara sebep olmasýda kaçýnýlmaz olabilir.
Ýþte dinde bir anlamda böyledir. O bilinçli ve aslýna sadýk olarak anlaþýlýr ve yaþama katýlýrsa bunu yapan fert ve milletleri ihya eder. Tersi yapýldýðýnda ise acýlar kanlý çatýþmalar ve her anlamda geri kalýþla cezalandýrýlmak söz konudur.

-- Bugün Ýslam coðrafyasý özellikle batýnýn yani haçlý dünyasýnýn ortaçaðda silkinip kilisenin hurafe bataðýndan ve zulmünden kurtulup ilme fenne sarýlmalarýndan sonra batýnýn tam tersine din adýna hurafe ve yalanlarýn içine tam anlamýyla gömülmenin aðýr ve kahýrlý faturalarýný ödemektedir.

-- Aslýnda ülkemin bunca acil sýkýntýsý, derdi varken TÜRBAN gibi senelerdir ülkemi olmayan bir din hükmüyle periþan eden hezeyanla ilgili bir tek satýr bile yazmak istemezdim.
Fakat Anayasa Mahkemesi baþkanýmýz Sayýn Haþim Kýlýç baþta olmak üzere AKP yetkilileri, yandaþ medyanýn DÝNCÝ kesimi, demokrasi ve özgürlük havarisi çaðdaþ kararmýþ aydýnlarýmýz v.s Anayasa mahkemesinin gerekçeli kararýnýn açýklanmasýndan sonra öyle cevherler döktürmeye baþladýlar ki din hakkýnda ilim sahibi hemde yüksek derecede ilim ve bilgi sahibi bir vatandaþ olarak bu konuda birþeyler yazmak ve bazý yanlýþlarý aydýnlatacak açýklamalarda bulunmak artýk þart oldu diyerek bu satýrlarý yazýyorum.
Tevazu yaþamýmýn en önemli deðerlerinden biri olmakla birlikte kendimi bu þekilde methediyor gibi davranmamý lütfen mazur görünüz. Çünkü bu yazýlarýn sahibini ancak yine bu yazýlarla deðerlendirmek ve ona inanmak yada inanmamak durumundasýnýz.


BAÞÖRTÜLEÞTÝRÝLMEK ÝSTENEN ÖRTÜLER..

-- Bu konu üzerindeki tartýþmalar, anlaþmazlýklarýn tarihi yeni deðil. Ýslam tarihi boyunca bugünkü gibi olmasada, bu konuda anlaþmazlýk süregelmiþtir. Baskýn çýkansa kadýný görünmez hale getirmek isteyenlerin zihniyetleri olmuþtur.

-- Bu anlaþmazlýkda en büyük rolü aslýnda Allah tarafýndan baþörtüsü deðilde her anlamda örtüler için kulanýlan HUMUR kelimesinin yorumu almýþtýr. Araplarýn tarih boyunca baþörtüsü için kullandýðý isimler MÝKNA ve NASÝF tir. Yani HUMUR deðildir. HUMUR'un baþörtüsü anlamýna gelmesi için , kelimenin ayette HUMURURRES olarak geçmesi gerekirdi ki bu durumda dahi hüküm yine göðüslerin örtülmesi olurdu, saçýn, baþýn, boynun deðil.

Peki ne olmuþturda HUMUR (örtüler) kelimesi, MÝKNA VE NASÝF (baþörtüsügöz kırpma anlamýna gelecek þekilde bir anlam kaymasý oluþturulmuþtur.
Uydurma hadislerle izlenilen yol, yani Efendimizin kadýnlarýn saçlarýnýn ve baþ ve boyun bölgesinin örtülmesini istediði, buna iþaret eden hadisler olduðu iddialarý ise, Efendimize iftiradan baþka hiç bir anlamý olmayan aðýr yalanlardýr. Allah'ýn Resul'ünün, Kuran'a onun anlamýndan baþka bir tek söz ilave etmesi yada isnat etmesi söz konusu bile olamaz. Bunu iddia etmek anlamýna gelen sapkýn yollara baþvuranlarýn sonu kesinlikle mahvolmaktýr.

Burdaki sorun Efendimizin ayetin hayata geçirilmesi esnasýnda yaptýrdýðý, onayladýðý uygulamadan çýkarýlan yanlýþ anlamadýr.

-- Allah'ýn Resul'ü her türlü örtü için kullanýlabilecek HUMUR kelimesini çok geniþ anlamda deðerlendirmiþ, (mecburen arap örfünü göz önünde bulundurarak) yapýlabilecek en mantýklý uygulamayla ayetteki emri/hükmü ve bunun pratikte uygulanmasýnda en yardýmcý olabilecek, en kolay olacak yolu seçerek zaten bütün arap kadýnlarýnýn baþýnda bulunan örtüyü (MÝKNA ve NASÝF)i kullandýrmýþtýr.

Bu þekilde genel bir uygulama ve bütün milletlerin bunu bu þekilde uygulamasý gerekir diyede bir sözü yoktur ve olamaz. Bu olduðu vakit, Allah'ýn Resulü Rabbi'ne ayette yanlýþ ifade ettin bende onu düzelttim gibi bir (haþa) þirke düþmüþ olur. Buda asla olacak iþ deðildir.

Burda en önemli nokta kesinlikle emir olan hükümün yerine getirilmesidir.

Peki bu durumda hata nerde ?
Burda hata Efendimizin arap kavmine göre uygulattýðý pratik giyimin daha sonralarý yine araplarca (dahada katýlaþtýrýlarak ve azdýrýlarak) dinselleþtirilerek ve ayetinde anlamý bu þekilde kaydýrýlarak, Ýslamýn genel hükmü haline getirilmesine çalýþmak olmuþtur.
Yani arap örfü (Kuran iradesi dýþýnda, Efendimizin uygulamasý kullanýlarak) din haline getirilmeye çalýþýlmýþtýr.
Buda Efendimizden sonra baþlayan ve bugüne kadar gelen içinden çýkýlmaz çarpýk tablolarý ortaya çýkarmýþtýr.

-- Önemli olan hükümdür. Yani kadýnlarýn hangi örtü ile olursa olsun, göðüslerini erkekleri taciz edecek görünümden çýkarmýþ olmalarýdýr.
Ayette HUMUR kelimesinin irade edilmiþ olmasý bize þu hükmü açýkça anlatýyor. Kadýnlarýn hem göðüs açýklarý, hemde, sutyenin olmadýðý o zamanda kadýnlarýn göðüslerinin uçlarý belli olmasý nedeniyle ve yürürlerken göðüslerin sallanmasýndan dolayý mevcut hal erkekleri tahrik edici bir durum arzetmekteydi.
Allah'ýn iradesi bu nedenle milletlerin kendi tercihlerine býrakýlmak anlamýna gelen HUMUR kelimesi ile hükme baðlanýyor.
Allah'ýn Resulü'nün yaptýðýda tebliðin merkezi olan ortamda uygulamada ilk burada olacaðýndan araplar için arap örfüne göre düþünüp en pratik yoldan ayetin hükmünün yerine getirilmesini saðlamak olmuþtur. Bütün müslümanlar bizim yaptýðýmýzý yapmalýdýr, bu Allah'ýn emridir gibi sapkýn bir þeyi istemeside asla söz konusu deðildir.
Ayette istenende bellidir, Allah'ýn Resul'ünün kendi milletine uygulamada neyi tavsiye ettiðide ve bu tavsiyenin þekil ve biçim olarak baþka milletleri baðlamayacaðýda.
Her millet kendine nasýl kolay geliyorsa Allah'ýn emri olan hükmü (kadýnlarýn göðüslerinin örtülmesi) yerine getirecektir.

-- Allah'ýn Resul'ü pratikte yardýmcý olurken var olan örtüyü yani tüm arap kadýnlarýnýn hem gelenek hemde iklim gereði kullandýklarý örtüyü yani yakalarý oldukça uzun olan ve buna müsait olan baþörtüsünü kullanmýþ ona bir nizam getirtmiþ ve ayet hükmüne uyum saðlamýþtýr. Örfe ayrýca hiç bir ilave yapmamýþ yaptýrmamýþtýr.
Ve þüphesiz arap kadýnýnýn var olan baþörtüsü olmasa göðüslerin örtülmesi bir baþörtü deðil her türlü seçenek deðerlendirilebilecekti. Bu noktayýda çok iyi anlamak lazým.

-- Burda önemli olan bir noktada, ayette geçen "kendiliðinden görünen yerler" konusunun iþaret ettiði yerler abdeste muhatap olan bütün uzuvlardýr.
Yani baþ bölgesinin tamamý, boyun, dirseklere kadar kollar ve bilekler dahil olmak üzere ayaklar.
Kendiliðinden görünen yerleri bu þekilde açýkladýktan sonra ayetin hükmü dahada açýklýk kazanmýþ olacaktýr.
Efendimize ayetin bu bölümü sorulduðunda yani kendiliðinden görünen yerler nelerdir diye sorulduðunda Efendimizin verdiði cevapta aynen þöyledir. "Abdeste muhatap olan tüm uzuvlar kendiliðinden görünen yerlerdir."
Dikkat edilirse abdest alan uzuvlarýn Allah katýndan belirleniþi onlarýn toz toprak ve kirlenmeye apaçýk hedef olmalarý özelliði göz önünde bulundurulup irade edilmiþ olmasýdýr.
Baþýn bu anlamda kadýnlarda ve erkeklerde açýk olabileceði apaçýk ortaya konmaktadýr.

-- Sonuç olarak bir daha tekrarlýyor ve açýklýk getiriyorum. Sutyen takan ve yaka açýklarý makul ölçüde kapalý olan kadýnlar, ayetin hükmünü kesinlikle yerine getirmiþ olmaktadýr. Saçlarýný baþlarýný örtmeleri için ne bir bir emir nede bir tavsiye asla yoktur.

-- Akýl ve mantýkla þunlarýda düþünürseniz, böyle abuk subuk (baþörtüsünün Allah'ýn emri olduðu yalanýgöz kırpma bir emrin Allah'a atfedilmesinin vahametini anlamýþ olursunuz.
Kadýnlarýn en güzel yeri yüzleri ve onun içinde de gözleridir.
Saçlar ancak ek bir aksesuar ve doðal örtücüdür.
Bu durumda saçlarýn yüzden daha güzel olduðu, daha nefs uyandýrdýðý savý ne kadar akýlcýdýr ?
Yüzler içinde dahi gözler en güzel yerlerdir. Aðýzlarýn kapalý olup, gözlerin açýk olmasýndaki mantýk nedir ?
Kadýnýn saçlarýna nefsi uyanýp yüzüne nefsi uyanmayan bir erkek bu durumda ya ruh hastasý yada sapýktýr diye deðerlendirmem sizce doðru deðilmidir ?
Böyle sapkýn bir hükmü Allah'a atfetmek sahibini Allah indinde periþan etmezmi, mahvetmezmi ? Bu hükümle baþörtüsü/türban takmayan kadýnlara dolaylý þekilde iftira atmak (Baþörtüsü namusumuzdur, duruþumuzdur, kimliðimizdir demek) çok aðýr bir kul hakký olarak yarýn din gününde bu yanlýþlarýn sahiplerinin önüne konmazmý ?
Kaldý ki bu aðýr yanlýþýn bedellerini tüm Ýslam coðrafyasý dünyadada ödüyor. Öyle görünüyor ki sýra ülkemizede gelmiþ durumda. Kaçýþ yok. Allah'ýn adaleti ve hükmü herkesi kapsýyor.

--Birde þöyle düþünelim. Çocukluðundan malum yaþlara kadar tüm göðüs ve diðer avret yerleri kapalý olan kýz çocuðunun saçlarý açýkken neden birdenbire malum yaþlarda kapatýlmasý gerekli görülür ? Yoksa kýz çocuklarýýnýn saçlarýndan bu yaþlardan itibaren erkekleri cezbeden bir kokumu yaymaktadýrlar ki o nedenle saçlarý örtülür.Bu saçmalýk için neden yalan hadisler uydurulur? Allahýn kitabý apaçýk herþeyi anlatmakta deðilmidir ?

-- Baþörtüsü bir örftür. Geçmiþ tarihlerde milletler onu kadýn ve erkek olarak yaþamlarýnda çok kullanmýþtýr.
Efendimizin Nur suresi 31. deki hükme yani HIMAR=ÖRTÜLER kullanarak yaka açýklarýnýn kapatýlmasýný isteyen ayet hükmüne pratikte yardýmý
zaten var olan uzunca baþörtüsünün yakalarýnýn göðüsler üzerine örtülmesini istemesi tavsiye etmesidir.
Bu durumda araplarýn yaptýðý bir seçenekle ayetin hükmünü yerine getirmiþ olmaktýr.
Arap bu giyimiyle ayete uygun giyindiðini söyleyebilir. Buna Efendimizde ayný hükmü verir.
Ama asla Allah böyle emrediyor kadýnlar bu þekilde giyinmelidir diyemez.
Allah'ýn hükmünün yerini araplarýn seçeneði alamaz.
Þunu deseniz normaldir "Biz arap örfüne uygun giyiniyoruz yada giyinmek istiyoruz"
Ama Allah böyle emrediyor denildiði an hem ayete katmýþ olursunuz hemde o örtüyü takmayan ve baþörtüsünün Allah'ýn emri olduðuna inanmayan kadýnlara iftira etmiþ olursunuz.
Durum bu kadar hassastýr.

Ayetin hükmü arap uygulamasýyla dar alana kapatýlamaz.
O hükmü bugün sutyen takan ve göðüsleri kapalý olan bütün kadýnlar yerine getiriyor demektir. Bunun dýþýnda o örtüyü baþka þekilde örtme tasarrufunda bulunan halklarda bunda özgürdür.
Ayette HUMUR kelimesi örtüler anlamýna gelirki Alemlerin Rab'bý özellikle bu kelimeyi irade etmiþ ve baþörtüsü anlamýna gelmesini önlemeyi irade etmiþtir. Araplarýn baþörtüsü olarak kullandýðý kelimeler MÝKNA ve NASÝF tir.

-- Ne varki arap uydurma alimleri geçen zaman içinde HUMUR kelimesini arap örfüyle baðlantýlý uygulamayýda bahane ederek baþörtüsü (MÝKNA veya NASÝF) anlamýna getirmeye çalýþmýþtýr.
Ayette saçlarýn boynun örtülmesi ile ilgili bir emirde yoktur.

-- Bu arada þunuda ifade edeyim. Arap örfü derken bugünki kara çarþaf peçe tam yüz yarým yüz sahnelerini kastetmiyorum. Onlara da arap örfü denilebilir ama iki kelime ilave edilerek. (ÇIÐIRINDAN ÇIKARILMIÞ ARAP ÖRFÜ.)
Çünki Efendimizin zamanýnda uygulanan örtünmenin bunlarla hiç bir alakasý yoktur.
Bu çýðýrýndan çýkmýþ arap örfünün foyasýnýn son yüzyýlýn içinde ortaya çýkmasý yine bu dönemde batýdan gelen normal sayýlabilecek kadýn kýyafetlerinin sebep olduðu bir olaydýr. Daha önceleri bu ifratlar üzerinde pek durulmuyordu.

Nur suresi 31. ayet: Mümin kadýnlara da söyle, gözlerini haramdan sakýnsýnlar, iffetlerini korusunlar ve açýkta olmasý gereken (açýkta olmasý normal olan, kendiliðinden görünen) yerleri hariç, alýmlý, cezbeden (kadýna has) yerlerini göstermesinler. Örtülerini göðüslerinin üzerine vursunlar/kapasýnlar.
Vücutlarýnýn alýmlý yerlerini kimseye göstermesinler; ancak kocalarý, babalarý, kocalarýnýn babalarý, oðullarý, kocalarýnýn oðullarý, kardeþleri, erkek kardeþlerinin oðullarý, kýzkardeþlerinin oðullarý, diðer kadýnlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve iþçiler ve kadýnlarýn cinsel yönlerini henüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alýmlý/cezbedici bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarýný yere vurmasýnlar. Ey inananlar, topluca ALLAH'a yöneliniz ki baþarýlý olasýnýz.

-- Ayette örtü ile ilgili bölümün arapça yazýlýmýný ve kelime kelime anlamýný verirsek saptýrmayý bir baþka açýdan daha gözler önüne sermiþ oluruz.
"Felyedribne bihumuruhinne ala cuyubihin."
Felyedribne=Vursunlar
Humuruhinne=Örtülerini
Ala=Üzerine, yücesine
Cuyubihin=Göðüslerinin
Þimdi ayetteki ilgili bölümü verdiðim veriler ýþýðýnda þöyle bir sorgulayýnýz lütfen. Ayette saç, baþ, boyun, örtüleri boyundan aþaðý kadar sarkýtsýnlar, saçlarýný, baþlarýný örtsünler, bir tek saç kýlý görünmesin anlamýnda bir hüküm varmý ? Hatta buna çaðrýþým yapan tavsiye anlamýnda bir anlam varmý ?


ÞAÞARIM O ÝNSANLARIN AKILLARINA VE FÝKÝRLERÝNE KÝ ARAP ÖRFÜNE BÜRÜNMENÝN KENDÝLERÝNÝ ALLAH'A YAKLAÞTIRDIÐINI ZANNEDERLER.

-- Ýþte insanlarýn pek çoðu bunlar Allah'ýn emridir deyipte, ayetin anlamýný tahrif edip saptýranlara uyarsa, birileride çýkar bu emir bu þekilde çok saçma ve çok eksik diye kanaat getirip, kadýnýn yüzüne peçeyi çeker.
Yada Afaganistanda olduðu gibi, kadýný çadýrýn içine sokup, yüzüne içini göstermeyen tülbent takar.

-- Bu durumda benim genel deðerlendirmem þöyledir. Allah'ýn emridir demeden baþörtüsünü takanlar mazlum ve masumdur.
Fakat baþörtüsüne Allah'ýn emri deyip takanlar, bu masum ve mazlum halden çýkýp, bilmeden veya bilerek Allah'ýn ayetine katan ve baþörtüsü takmayan ve onun Allah'ýn emri olduðuna inanmayan iman sahibi kadýnlara iftira atan günahkarlar olurlar.

-- Nur Suresinde geçen ziynetlerle ilgili uyarý ise kýsaca kadýnlarýn teþhir denen olayýn her türlüsünden uzak olmasýný saðlamak içindir. Yoksa bugünkü ifrat görüntülerde olduðu gibi kadýnýn tamamen örtülüp ortadan kaldýrýlmasý için deðil.
Yoksa bu anlayýþla, o ziynet bu ziynet diye kadýnýn burnunu, dudaðýný, yüzünü kapar sonundada bu sapkýn bahanelerle çuvala sokarsýnýz.


-- Ahzab suresi 59. ayette geçen kadýnlarýn evlerinden dýþarý çýkarken dýþ örtülerini üzerlerine almalarý tavsiye/uyarýsý, , (Ýslam olarak) tanýnýp incitilmemeleri içindir. Kadýnlarýn o dönemde maruz kaldýklarý uygunsuz davranýþlar ve dejenere olmuþ ahlak ortamýný düþünürsek, ne yapýlmaya çalýþýldýðýný daha iyi anlamýþ oluruz. Ayetdeki hükmün bugün uygulanabilir ortamý var olduðunu kabul etmek, bu kýyafeti giymeyen kadýnlarýn sokakta her türlü tacize ve tecavüze maruz kaldýðýný kabul etmek gibi sapýk bir anlayýþý iddia etmek olur. Tavsiye edilen giyim, Ýslamýn baþlangýç yýllarýnda yaþanan sýkýntýlý dönem için (kadýnlara yönelik)alýnan bir tedbirdir. Ayet'te her zamana uyarlanabilecek uyarý ve tavsiye ise halk içine çýkýldýðýnda kadýna yakýþýr ciddiyet örtüsünün takýnýlmasý olabilir Yoksa bugünkü tesettür manzarasýyla þekil ve anlam olarak hiç bir alakasý yoktur. Allah'ýn emri diye uygulanan bu tesettür/örtünme manzaralarý aslýnda Ýslam'ý hiç anlamamýþ olmanýn gözle görünen en bariz örneklerindendir.



Al-i Ýmran Suresi, 14: Nefsani arzulara, (özellikle) kadýnlara, oðullara, yýðýn yýðýn biriktirilmiþ altýn ve gümüþe, salma atlara, saðmal hayvanlara ve ekinlere karþý düþkünlük insanlara çekici kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn geçici menfaatleridir. Halbuki varýlacak güzelyer, Allah'ýn katýndadýr.

Bu ayeti neden verdim. Dikkat edin, birçoðu esas olmak kaydýyla bazý deðerlerin yerini çaðýn buluþlarý almadýmý ? Örnek olarak atýn yerini arabalar almadýmý ? Allah bu çaðda insanlara arabayý icat ettireceðini haþa bilmiyormuydu ?
Ýnsanlar bu baðlamda ayetlerde ne anlatýlmak istendiðini öðrenmek açýsýndan çok iyi ve ufku açýk bir þekilde düþünmeli.

-- Yanlýþlarýn devamý, baþka yanlýþlarla gelir. Týpký yalanlarýn devamýnýn baþka yalanlarla geldiði gibi.
BAKARA kelimesi arapçadýr ve ayný zamanda bir süre adýdýr. Manasý SIÐIR/ÝNEK tir. Kuranda bu hayvanla ilgili anlatým olduðu için süre bu adla adlandýrýlmýþtýr.Bugün bu arapça kelime sýrf Kuranda geçiyor diye iþyerlerine dahi bilinçsizce ad olarak verilmektedir.
BAKARA COLLECTÝON - BAKARA TEKSTÝL - BAKARA AVÝZE gibi. Ayný hata kýzlarýmýza hala verilmeye devam eden KEZZÝBAN/KEZBAN=YALANCILAR kelimesinde ve ALEYNA=BÝZÝ/BÝZE kelimelerinde olduðu gibi bir çok örnekte olduðu gibi maalesef ibret olarak görünmektedir.

-- Bu hal insanlarýmýzýn din diye ortaya atýlan saçma ve yalan bilgileri ve Kuranýn anlamýný nasýl okumadan araþtýrmadan ve öðrenmeden kabul ettiklerinin ve din olarak yanlýþlarý yaþama kattýklarýnýn en acý örneklerindendir.
Bugün TÜRBAN olayýda buna benzer bir özellik göstermektedir. Benim çevremde sorduðum yada çeþitli þekillerde kulaðýma gelen deðerlendirmelerden bu TÜRBAN olayýnýn yaygýnlaþma nedeni þöyle ortaya çýkýyor. Dini biz bilir ve öðretiriz diye Ýslama ipotek koyan bilgisiz ruhban(hoca müftü v.s) taifesinin yanlýþ telkinleri, Aile baskýlarý, birbirini toplum olarak taklit. Peki okuyarak yada inceleyerek TÜRBAN takma oraný nedir. Yok denecek kadar az. Ve onlarda arap geleneði doðrultusunda yazýlmýþ tahrif ve saptýrma ile dolu meallerden öðrenip yanýlgýya düþenlerden oluþuyor.

-- Yanlýþ anlaþýlmasýn, þu noktayýda belirteyim. Benim eþimin baþý açýktýr, Kuran'da baþörtüsü/türban diye bir emir olmadýðýný bildiðimiz ve buna inandýðýmýz için bu böyledir.Fakat rahmetli annemin baþýndada klasik eþarp vardý. Kýz kardeþimdede öyle. Akrabamýn ve yakýnlarýmýn pek çoðunda bu örtüler (türban tipi) var. Benim bunlarla bir sorunumda yok, olamazda. Sorun benim için dine yamanmaya çalýþýlan bir örtünün ülkeyi nasýl tahrip ettiði konusudur çünkü.

-- Birde þöyle söyleyeyim. Gerçek alimlerin ýþýðýnda yetiþenlerden derlenenler ve yansýyanlardýr bu satýrlar.
Akýl ve gönül gözü açýk olan ve nasip olanlar, gerçeði nerde olsa anlar ve inanýr.
Akýl ve gönül gözü kapalý olanlar için ise yapýlabilecek pek bir þey yok, Allah uyandýrsýn diye dua etmekten baþka.

-- Aþaðýdaki resmin ne anlama geldiðini özellikle Anayasa Mahkemesi baþkanlýðý yapan deðerli hakimimiz Haþim Kýlýç'a sormak istiyorum, Kuran'ýn hangi ayetinde böyle burcu burcu akýldýþýlýk ve tutarsýzlýk kokan emir var ? Sizmi Allah'a tabi olacaksýnýz, yoksa haþa Allah'mý size tabi olacak ? Sayýn Haþim Kýlýç'ýn Mail adresini bulamadýðým için kendine sizlerden bu yazýmý iletenler olursa çok memnun olurum. Yada bana mail adresini bileniniz varsa bildiriniz lütfen.








YUNUS SURESÝ, 100 : ALLAH, PÝSLÝÐÝ/GAZABI AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR.

-- Bu ayet ýþýðýnda bende þunlarý ayrýca ilave etmek istiyorum. Allah'ýn dinine olmayan hükümleri katanlar, hükümleri saptýranlar yüzünden geçmiþte Osmanlý hem Hak yolunda hemde dünya yaþamý açýsýndan geri kalmýþtý. Bunun cezasýnýda çok aðýr ve kahýrlý bir kurtuluþ savaþý vererek ödemiþti. Allah verdiði bu aðýr dersten sonra yepyeni bir lider ve idare þekliyle bu ülke insanýna yükselmenin yolunu açmýþtý. Fakat bu ülkenin insaný hem Atatürkçü geçinen sahtekarlarý tanýyamadýðýndan hemde dine musallat olan din tüccarlarýný peygamber vekili yerine koyduðundan ülkeyi tekrar aðýr bir imtihanýn eþiðine getirmiþ oldu maalesef.

Görünen odur ki, Allah katýndan özellikle bu TÜRBAN yalanýyla ülkeyi kamplara bölenler ve buna ilave sayýsýz feci hatayý yapanlar tekrar aðýr bir bedeller ödeme sürecinin temsilcileri müsebbipleri seçilmiþlerdir.
Din adýna yanlýþ ve yalanlar nerede cirit atýyorsa orada baþka aðýr hatalarýnda kol gezmesi kaçýnýlmazdýr. Ýþte ülkelerin hak ediþleri ve aðýr imtihanlara düþmeleride bu nedenlerledir.

AKP nin istikbalini iyi takip ediniz. Allah'ýn bu zihniyetten ne kadar hoþnut olduðunu yada onlara nasýl gazabla baktýðýný onlarýn istikballeri üzerinden ve onlarýn liderliðinde bu ülkenin düþtüðü ve düþeceði sýkýntýlardan oldukça rahat bir þekilde okuyabilirsiniz.

-- Ben Allah katýndan gelecek dayaklar silsilesine çeþitli adlar verdim kendimce. Bunlarýn en baþýnda TÜRBAN YALANI DAYAÐI adý geliyor.
Nedenmi ? Allah atacaðý dayaklar silsilesine öyle mümessiller seçti ki onlarýn bugün sahip olduklarý mevkilere taþýyan en büyük etken sömürdükleri, dinde asla olmayan ve din adýna tahrifatýn sembolü olan TÜRBAN denen uydurma din hükmüdürde ondan......

Þöyle düþünebilirsiniz, peki bunlardan olmayan insanlarýn suçu ne ki onlarda sýkýntý ve acý çekecekler. Bunu anlamak çok basit. Bir milletin çekeceði kahýrlarda yanlýþlar ve toplumlar birbirlerinden ayrýlarak yanlýþlarýn üzerine gazab yaðmaz. Bunun en ibret dolu son örneði Kurtuluþ savaþýdýr. Ülke için savaþanlarda, korkaklarda, memleketi satanlarda ayný aðýr bedellere muhatap oldular. Aralarýnda bir tek fark var. Doðrularýn hem Allah katýnda yeri var hem kul katýnda. Öbürlerinin ise kul katýnda hali ne olur tartýþýlýr fakat Allah katýnda mahvolduklarý kesindir.
Bugünde durum aynýdýr. Millet olarak yaþamak büyük beceri ve cehalletten uyanýþ ister. Atatürk bunu tesis etmeye çalýþtý yaþadýðý süreçte. Fakat ondan sonra bugüne kadar yaþanan süreç maalesef çar çur edildi. Hele hele son altý yýlda. Ýþte bu aðýr yanlýþlarýn bedelleri þu anda adým adým yaklaþýyor.

-- Bir milleti yýkýp mahveden en büyük etkenlerden biri birbirlerine karþý saðýr, saygýsýz, anlayýþsýz, duyarsýz kalmak ve her anlamda ayrýma düþmektir. Tehlikeleri okumak ancak gerçek anlamda bilgi paylaþýmý ile mümkündür.
Bakýnýz bir veli olan Nasreddin hoca bu konuda nasýl bir ders veriyor.
- Nasreddin hoca bir gün yine hutbe vermek için minbere çýkar ve sorar halka
"Bugün ne anlatacaðýmý bilenler varmý" halk arasýndan bir kaç kiþi elini kaldýrýr. Bunun üzerine Nasreddin hoca "O halde bilenler bilmeyenlere anlatsýn "der.
Ýþte bu kýssadaki gibi halkýn bilenleri fakat doðru bilenleri (hem din adýna hem dünya adýna) bilmeyenleri uyaracak anlatacak ve bilgi paylaþýmýný saðlayacak ki iþler yolunda gitsin.

-- Yoksa bugün olduðu gibi hem ülkeyi yönetenlerin gerçeklerle baðdaþmayan sözleri ve açýklamalarýnýn cirit attýðý hemde her türlü bilgi kaynaðýnda akýl almaz bilgi kirliliðinin fokur fokur kaynadýðý bir ülke ortamýnda iþlerin iyiye gitmesini beklemek olsa olsa ancak hayal görmek olabilir.

Sonuçta Allah býrakmaz kurtuluþ savaþýnda olduðu gibi dersini verip ayaða kaldýrýr fakat, yine çok aðýr bedelleri ödettikten sonra.....

Saygýlarýmla,
.................


ALLAH BÝR ÜLKEYÝ (HAK ETMELERÝ NEDENÝYLE) AÐIR VE KAHIRLI BÝR ÝMTÝHANDAN GEÇÝRMEYÝ ÝRADE EDERSE/ETMÝÞSE, FELAKET VE BELANIN TEMSÝLCÝLERÝ, O ÜLKENÝN BÝR KESÝMÝ TARAFINDAN MÝLLETÝN BAÞINA TAC EDÝLÝR.
ÝÞTE TÜM ÝÞLER BUNDAN SONRA , (ÝKTÝDARDAKÝ GÜRUH ÝLE) O SONUCUN VÜCUDA GELMESÝNE HÝZMET ETMEYE MAHKÜMDUR.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son bahar61 tarafından, 22.05.2009 - 15:50 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 22.05.2009 - 15:37
bahar61 üyenin diger mesajlarini ara bahar61 üyenin Profiline bak bahar61 özel mesaj arzu etmiyor bahar61 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 647 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ambulans64 (60), salihbayram (52), opel (54), islamci_genc (37), celal1974 (50), savage41xxx (52), LAZPARATOR61 (45), kral29 (35), siseyna (43), demir_kralll (33), yepremreha (47), YA_rab (31), zompur (54), ALMILA_GÜL (56), Mystigue (53), kecmk (53), akpinar61 (59), aqabe (60), agenc24 (52), y.erkek (52), internet22 (41), kutsalsavasc&ya.. (37), karindas (45), sehadet_61 (46), Serdar_ (44), bahtiyar28 (54), maun (42), bayramsalih (52), arifünal (64), HANCEREN (55), mecruh (45), MuSLimaNKa (34), bilalkale (50), DeLiCaN (944), veysel setdibi (62), tilli (51), erzurumlunet (46), sema_ihl (38), cemre (52), m.kara (58), yyunuss (39), x_X_x (41), Muhammed1968 (57), hçerçi (72), lcd (47), fatihreis (39), Baharayyildiz (40), haci_nl (47), cemil (46), yakupakyuz (60), gazikoc58 (51), Ankebut57 (45), L a V i N i a (40), sofu_23 (51), Beyaz dilek&cce.. (40), tabu (50), sümbül (37), yakupalan (45), Alperen Eren (46), HikmetSagir (81), YaSaX (44), Barnabas (39), islamasevdal&ya.. (38), ilyas1970 (54), criminalist (52), Ayhan-61 (58), nurayaz (30), mörscher (58), basmuharrir (58), Goodmanx (57), mahmut1968 (56), djnefret (41), karadeniz krali (54), ayseli (58), cengo06 (62), yasarerkek (52), hz.ömer (37), ismailxxx (46), tayyarozbak (40), karamurat1 (51), sari_kiz (38), kaslim (42), ayyildiz_70 (34), The Mediterrane.. (53), bahadir (50), ~TUTI~ (37), dostahasret (43), Selinnurx (56), apocalyptica (45), markat (46), derlerkahin (46), isa dogan (50), EROL AKBULUT (56), Yaseminnur (37), sehadet_aski (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56738 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.