stromectol generique luvox ivermectin generique plaquenil ivermectine imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

14 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: FRANSA VE CEZAYİR
zehremisal su an offline zehremisal  
FRANSA VE CEZAYİR
31 Mesaj -
CÜMLE MÜMÝN KARDEÞLERÝMÝZE HAYIRLI CUMALAR

Dünya üzerinde hiçbir yaratýlmýþ yoktur ki bu kadar zalim ve vahþi olsun þimdi neden diyeceksiniz hemen belirteyim sabah haberlerde Fransa'nýn sömürgesi altýnda olan Cezayire yapmýþ olduðu iþkence ve soykýrýmý dehþetle izledim.Allahtan korkmayan insanlarýn nedenli zalim olabileceklerini ve onlarýn yaptýklarýný dünyada anlatabilecek bir sözün de olabileceðini sanmýyorum ve ekliyorum " ZALÝMLER ÝÇÝN YAÞASIN CEHENNEM."

Fransa'dan Cezayir'e kaçamak yanýt


'Katliamý tanýyýn' çaðrýsýna 'konuyu tarihçilere býrakalým' yanýtý


Cezayir'in '1945 katliamý için özür dileyin' talebine Fransa'dan ''bu konuyu tarihçilere býrakalým'' yanýtý geldi.

Ermenilerin soykýrým iddialarý konusunda Türkiye'ye baský yapan Fransa'nýn tavrý Cezayir tarafýndan aðýr þekilde eleþtirildi.

Cezayir Devlet Baþkaný Abdülaziz Buteflika, geçtiðimiz hafta Fransa yönetimine "1945'te Cezayir topraklarýnda yaptýðýnýz katliamý kabul edin" çaðrýsýnda bulundu.

8 mayýs 1945'te Fransýz ordusu Setif ve Guelma kentlerinde baðýmsýzlýk isteyen halký sindirmek için kara ve hava operasyonlarý düzenlemiþ, olaylarda binlerce Cezayirli hayatýný kaybetmiþti.

II. Dünya Savaþý'nýn sona ermesinin 60'ýncý yýlýnda Paris'e seslenen Buteflika, soykýrým yöntemleri uygulamak ve binlerce kiþinin ölümünden sorumlu olmakla suçladýðý Fransa'dan özür beklediklerini söyledi.

Fransa'nýn resmi tepkisi ise "bu konuyu tarihçilere býrakalým" oldu. Olayýn ayaklanmayý bastýrmak için yapýldýðýný kaydeden Fransa'nýn bu savunmasý, Türkiye'nin Ermeni soykýrýmý iddialarý karþýsýndaki tepkisiyle benzerlik taþýyor.


SETÝF KATLÝAMI
8 mayýs 1945'te II. Dünya Savaþý'nýn bitmesi nedeniyle yapýlan kutlamalarda halk baðýmsýz Cezayir bayraklarýyla sokaða döküldü.
Kutlamalar sýrasýnda Fransýz iþbirlikçiler öldürülünce Fransa çýkan olaylarý bastýrmak için göstericilere ateþ açtý. Katliamda kaç kiþinin öldüðü kesin olarak bilinmiyor. Ancak 10 ile 45 bin arasýnda kiþinin hayatýný kaybettiði sanýlýyor.
Fransa 1959'da, 132 yýl boyunca sömürgesi olan Cezayir'in baðýmsýzlýðýný tanýdý. Ama Setif Katliamý baþta olmak üzere, iki ülke arasýndaki tarihi hesaplaþma hala sonuçlanmadý.

"Fransa kendi bahçesini temizlesin"

Cezayir, Osmanlý topraklarýnda yaþayan Ermenilerin isyanýnýn bastýrýlmasýný 'soykýrým' olarak kabul eden Fransa'nýn tavrýný 'çifte standart' olarak nitelendiriyor.

Cezayir Senatosu Sözcüsü Sözcüsü Amar Bakhuche, Fransa'nýn Ermeni soykýrýmýndan önce kendi bahçesini temizlemesi gerektiðini söylüyor.

Abhaber.com’a açýklama yapan Bakhouche, "Batýlý ülkeler geliþmekte olan ve az geliþmiþ ülkelere kendi isteklerini bir þekilde empoze ediyorlar. Filistin’de, Vietnam’da,Kore'de, Irak’ta yapýlan katliamlar BM tutanaklarýna girmiþtir. Bunlardan neden söz edilmiyor? Yaþadýðýmýz dönemde sanki orman kanunlarý geçerli. Fransa'nýn Ermeni soykýrýmýndan önce kendi bahçesini temizlemesi gerekiyor. Benim görüþüm Fransa’nýn Ermeni soykýrýmýný gündeme getirmesi Türkiye’nin AB üyeliðini engellemek için" dedi.

Fransa'nýn Cezayir katliamý sýrasýndaki arþivlerini açmamasýna da tepkili olan Bakhuche, bu döneme iliþkin Cezayir’deki arþivlerin büyük bölümünün Fransa’ya götürüldüðünü ve bunlarýn kapalý tutulduðunu belirtiyor. Bakhuche, arþivlerin açýlmasýný talep ediyor.

Büyükelçi: 'Affedilemez bir trajedi'

Fransa, 132 yýl boyunca sömürgesi olan Cezayir'de katliam yaptýðýný geçtiðimiz þubat ayýnda ilk kez kabul etti. 10 þubatta Fransa Parlamentosu'nun aldýðý bir kararla iþgal sýrasýnda Cezayirlilere þiddet uygulandýðý kabul edildi.

Daha sonra da Fransýz büyükelçisinin, Setif'le ilgili 'katliam' ve 'affedilemez bir trajedi' dediði açýklama geldi. Cezayir'deki Fransýz Büyükelçisi Hubert Colin de Verdriere, "sizi özellikle ilgilendiren üzücü bir olaydan, 8 mayýs 1945 katliamlarýndan bahsetmek istiyorum. Bu affedilmesi mümkün olmayan bir trajedidir" dedi.

Cezayirlilere göre bu, bir tabunun yýkýlmasýydý. Cezayir artýk Fransa'nýn resmen özür dilemesini, sonra da 1963'te Almanya'yla yaptýðý gibi Cezayir'le bir dostluk antlaþmasý imzalamasýný bekliyor.

Fransa'nýn Türkiye'den talebi

Türkiye'nin AB üyeliðiyle ilgili hararetli tartýþmalarýn yaþandýðý Fransa, Ermeni soykýrýmý iddialarýný resmen tanýmýþ durumda. AB sürecinde Türkiye'nin 'soykýrým'ý kabul etmesini isteyen Fransa, bu talebini çeþitli platformlarda dile getiriyor.

Son olarak Fransa Dýþiþleri Bakaný Michel Barnier, ''Türkiye'nin Ermeni soykýrýmýný tanýmasýný bekliyoruz'' dedi.

Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin 15-20 yýl alacaðýný savunan Fransýz bakan, "bu süreçte Türkiye'nin Ermeni soykýrýmýný da tanýmasýný bekliyoruz" diye konuþtu.

Türkiye ise soykýrýmýn iddialarýnýn tanýnmasý yolundaki taleplere 'tüm taraflar arþivlerini açsýn ve konuyu tarihçiler araþtýrsýn' yanýtýný veriyor.

Geçtiðimiz ay konuyu TBMM'ye taþýyan Türkiye, iddialar karþýsýnda savunma pozisyonundan topyekün mücadeleye geçme kararý aldý.
Gönderme Tarihi: 03.06.2005 - 08:23
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İSTANBUL'UN FETHİ
zehremisal su an offline zehremisal  
İSTANBUL'UN FETHİ
31 Mesaj -
Gün batmada Ýstanbul un üstünde Haliçten,
Bir renge bürünmüþ yanýyor Marmara içten.
Durgunlaþýp engin, silinirken kýrýþýklar,
Oklar gibi fiskirmada her yandan isiklar...
Bir penbe bulut bagri delinmis kanamakta,
Yorgun uyuyan tekneler altinda uzakta.
Altindir ufuk çizgisi, altindir akisler,
Altin tozlu hainde iner her yana sisler...
Durgun sular üstünde kesik vakvakalarla,
Uçmakta gümüs martilar, altin gagalarla.
Gök simdi yesil, simdi kizil, simdi turuncu,
Camilerin andirmada mermerleri tuncu
Kandir dagilan simdi günün battigi terden,
Kandir sizan etrafa alev pencerelerden.
Kandir görünen Fatihin altin aleminde,
Fethin yine Istanbul o en kanli deminde:

Mevsim mayisin sonlari, yaz baslamis artik,
Gittikçe açilmakta, dagilmakta karanlik.
Her sey hareketsiz, agaran tan yeri sessiz,
Kalmis gibi sehrin sarilan bagri nefessiz...
Bir korkulu rüyayi yataklarda sayiklar,
Dalgin uyuyanlar beraber uyaniklar...
Bir saltanatin son gününün korkusudur bu!
" - Türkler hareketsiz duruyor, bir pusudur bu!"
Kostantin ümitsiz, saray erkani telasta
Surlarda Bizans askeri, Jüstinyani basta!
Çarpmakta bugün bir yeni korkuyla yürekler,
Zagnos Pasa bir yanda hücum emrini bekler.
TURHAN Bey uzaklarda yakip yikmada hâlâ!
Bir yandan o Beylerbeyi korkunç Karaca'yla,
Türk ordusu Istanbulu sarmis çepeçevre,
Dünya girecektir bu sabah bir yeni devre!


_________________
Gönderme Tarihi: 30.05.2005 - 09:18
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: NEDEN ÇANAKKALE
zehremisal su an offline zehremisal  
NEDEN ÇANAKKALE
31 Mesaj -
"Türkleri diri diri yaktýk"

18 Mart'ta Türk tarihinin büyük zaferlerinden birinin, Çanakkale Zaferi'nin 84. yýldönümünü kutluyoruz.
Ancak, Çanakkale Muharebeleri hakkýnda hâlâ herþeyi bildiðimiz söylenemez. Gün geçtikçe yeni belgeler ve bilinmeyenler de günyüzüne çýkmaya baþlýyor. Bu dosyamýzla, Çanakkale Savaþý ile ilgili bugüne kadar gizli kalmýþ, duyunca insaný ürperten bir gerçeðin perdesini aralýyoruz. Savaþýn acý, insanýn vahþi yüzü bu. Bir insanlýk utancý olan hadisenin daha fazla bu ülke insanlarýndan saklanmasýný da doðru bulmuyoruz. Çünkü bu olayýn doðrudan muhatabý biziz.

Çanakkale Muharebeleri sýrasýnda 1915 Anadolu'sunda her üç evden ortalama bir þehit çýkmýþtý. Hepimizin büyükbabasý yahut onun akrabasý bir þekilde bu savaþta bulunmuþtu. Ne var ki, hemen hiçbirimiz o Gelibolu'da onlarýn baþýndan geçen hadiseleri tam anlamýyla bilmiyoruz. Dedelerimiz savaþýn, ordunun, stratejinin, taktiklerin vazgeçilmez parçalarý olmalarýnýn ötesinde Çanakkale'de bir insan olarak, bizim ailemizin bir ferdi olarak yerlerini almýþlardý ama biz onlarýn yaþadýklarý sýkýntýlarý, mahrumiyetleri, mahkumiyetleri, acýlarý, sevinçleri, beklentileri öðrenemedik. Çoðumuz onlarýn mezarlarýný dahi bilmiyoruz. Onlar Meçhul Asker olarak Çanakkale'de dünya durdukça duracaklar.

Çanakkale Muharebeleri 3 Kasým 1914'te Ýngiliz ve Fransýz savaþ gemilerinin Ertuðrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarýmýzý bombalamalarý ile Osmanlý Devleti'ne resmen savaþ ilan edilmeden baþladý. Ýngiltere ve Fransa'nýn resmen savaþ ilan etmeleri ancak iki gün sonraya, 5 Kasým 1914'e tekabül ediyor. Böylelikle 1.Dünya Savaþý'nýn en önemli ve kanlý askeri cephesi açýlmýþ oluyordu.

Neden Çanakkale?

Müttefik Ordular Baþkomutaný General Jean Hamilton bu sorunun cevabýný hâtýrâtýnda þöyle cevaplýyordu:

"Çaðýmýzýn ekonomik zaferinin birinci þartý Ýstanbul'u Türkler'den almaktýr. Her ne pahasýna olursa olsun alacaðýz. Ümit ediyorum ki; geleceðin harp okulu öðrencileri büyük bir imparatorluðu harakiri yapmaya mecbur býrakmak için, neden bu kýraç, beþ para etmez kayalarýn eteklerinde sýkýþtýðýmýzý deðerlendireceklerdir. Bu kayalýklar Osmanlý Sultaný'nýn kara kalbine hançerin saplanacaðý en ideal yerdir. Yalnýz hançer henüz elini deldi ve yarasýndan yeni yeni kan akmaya baþladý. Her gün ölümden kurtulmak için çýrpýnýyor. Bir metre ilerleyemesek dahi, Halifenin caný alýnýncaya kadar, kaný bu kaba akýtýlacaktýr."

Osmanlý Devleti'nin, Almanya'nýn yanýnda 1. Dünya Savaþý'na girmesi Ýngiltere-Fransa-Rusya'yý zora sokmuþtu. Çanakkale'den bir cephe açýlmasý fikrini en çok Ýngiltere Bahriye Nazýrý ve sonra II. Dünya Savaþýnda Baþbakan olan Winston Churchill savunuyordu. Müttefik devletlerin stratejistleri Çanakkale'nin geçilmesi halinde Osmanlý Devleti'nin teslim olacaðýný hesaplýyorlardý. Osmanlý'nýn açtýðý cepheleri tasfiye etmek, Süveyþ Kanalý ve Hint yolu üzerindeki baskýsýný kaldýrmak, Orta Avrupa'ya ilerleyen Alman-Avusturya ordularýný arkadan çevirmek, Balkan devletlerini de kendi saflarýna çekmek gibi faydalar da savaþtan bekleniyordu.

Gelibolu'dan Rusya'ya

Çanakkale Savaþý'nýn en önemli sebeplerinden biri ise, Müttefik Kuvvetlerin Çarlýk Rusyasýna Bolþevik devrimcilere karþý yardým götürme arzularý olduðu söylenir. Ders kitaplarýnda belirtilmeyen ancak dikkate alýnmasý gereken bir tez de þöyle: Ruslar'ýn Almanlar karþýsýnda geçici olarak baþarý gösterip Karpatlar'ý aþarak Macaristan ovalarýna inmeleri, Ýngiltere'yi kuþkulandýrmýþtý. Ruslar Budapeþte üzerine saldýrabilir ve merkezi devletlerle Türkiye'nin baðlantýsýný keserek Ýstanbul'un geleceðini belirlemek konusunda kendilerine avantaj saðlayabilirlerdi. Rusya'nýn, Almanya ile anlaþarak Ýstanbul ve Boðazlar'ý ele geçirip savaþtan çekilmesi tehlikesi karþýsýnda Ýngiltere için Çanakkale seferini açmak kaçýnýlmaz olmuþtu.

Rusya, bu sebeple Çanakkale seferini sanýlanýn aksine kaygý ile karþýladý. Yine ayný sebepten, müttefiklerin Rusya'nýn da bir donanma ile Ýstanbul'u zorlamasý teklifini, donanmasýnýn yetersiz olduðunu öne sürerek geri çevirdi. 4 Mart 1915'te müttefiklere bir nota vererek Ýstanbul ve Boðazlar'ýn kendisine býrakýlmasýný istedi ve bu isteklerini kaðýt üzerinde kabul ettirdi.

Ceset tufaný

Ýngiltere, Kasým 1914'ten 9 Ocak 1916'ya kadar Çanakkale önlerine 50 bini aþkýn Avustralyalý, 10 bini Yeni Zelandalý olmak üzere toplam 410 bin asker getirdi. Fransýzlar 10 bini Senegalli olmak üzere 79 bin, biz ise istilacýlara karþý ondört ay içinde toplam 700 bin askerle karþý koyduk. Yani 1 milyon 200 bin insan Gelibolu yarýmadasýnda ölümüne, göðüs göðüse çarpýþtý ve neticesinde istilacýlar 213 bin 980 kiþi kaybederken bizim þehit sayýmýz Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Baþkanlýðý'nýn resmi kayýtlara dayanarak tesbit ettiði rakama göre 213 bin 882 oldu.

Ýngilizler, Çanakkale Savaþý öncesinde sömürgelerine haber göndermiþ ve yardýmcý kuvvetler istemiþti. Avustralya bu isteðe olumlu cevap vererek 20 bin Avustralyalý, 8 bin Yeni Zelandalýdan oluþan ilk ANZAK kuvvetini Türkiye'ye doðru Kasým 1914'te yola çýkarmýþtý. 1. Anzak Tümeni'ni taþýyan Orvieto gemisinde, savaþ muhabiri Charles Bean de vardý.

Savaþta bir gazeteci

Charles Bean, Melbourne limanýndan demir alýnmasýndan, istilanýn sonuna kadar Anzak askerlerinin bütün serüvenini hem onlarla birlikte yaþadý hem de bütün ayrýntýlarý ile yazdý.

Ýstila baþladýðýnda 34 yaþýnda tecrübeli bir gazeteci olan Bean kýsa sürede askerlerle kaynaþtý ve kýzýl saçlarýndan dolayý "havuç kaptan" lakabý ile anýldý. Bean en tehlikeli mevzilere bile girmekten geri durmadý. O yýllarda yeni geliþmekte olan modern savaþ muhabirliðinde önemli ve örnek bir kariyer yaptý. Son istila kuvvetlerinin çekildiði tarihi günden ancak bir gün önce Gelibolu'dan ayrýlan Bean ülkesine dönerken yanýnda 125 defter dolusu not ve yüzlerce fotoðraftan oluþan eþsiz belgelere sahipti.

Bean resmi muhabir olmasýna raðmen Çanakkale Günlüðü savaþýn gayri resmi tarihi idi. Zaten, "Avustralya'nýn Resmi Tarihi" adýnda 6 ciltlik bir eser de yazmýþtý. Bu eserini tamamladýktan sonra elindeki notlarý Avustralya Savaþ Tarihi Enstitüsü'ne devretti. Bean, 1968'de hayatýný kaybetti. Enstitü de bu notlarý 1979 yýlýna kadar halka kapalý tuttu. Bean'ýn bu notlarý üzerinde çalýþan araþtýrmacý Kevin Fewster, Çanakkale Günlüðü'nü 1983 yýlýnda yayýnladý. Kitabýn çýkmasý maalesef gereken ilgiyi uyandýrmadý. Özellikle Türk kamuoyu 64 sene sansürlü kalmýþ ve ancak 68 sene sonra yayýnlanmýþ günlükteki bilgileri maalesef atladý.

Bir facianýn hikayesi

Çanakkale Savaþý deniz ve kara muharebeleri olmak üzere ikiye ayrýlýyor. Ýngiltere ve Fransa, Boðaz'ý denizden zorlayarak geçeceklerine inanýyorlardý. Bunun için 17 Mart 1915'te Bozcaada'da Akdeniz Ordularý Baþkomutaný General Hamilton'un da katýldýðý son toplantýda Deniz Harekat Planý görüþülmüþ ve Boðaz'ýn zorlanmasý planlanmýþtý. Bu plan yapýlýrken müttefik kuvvetler kurmaylarýnýn ellerinde Boðaz'ýn mayýndan temizlendiði raporlarý vardý. Bunun üzerine 18 Mart 1915 günü Ýngiliz ve Fransýz ortak donanmasý Çanakkale Boðazý'na hücum etti. O gece Nusret mayýn gemisi Karanlýk Liman bölgesini mayýnlamýþ olduðundan müttefik donanmasý mevcudunun yüzde 35'ini kaybederek çekilmek zorunda kaldý. Geriye dönüþ manevralarý sýrasýnda da o yýllarýn en önemli savaþ gemileri olan Bouvet, Ocean, Irrestible, ayrýca 2 muhrip, 7 mayýn arama gemisi battý. Goulois ve Inflexible da dahil 7 zýrhlý gemi görev yapamaz hale geldi. Bu baþarý tarihe Çanakkale Zaferi olarak geçecek, Çanakkale Müstahkem Mevki Kumandaný Cevat Paþa da "18 Mart Kahramaný" olacaktý.

Çanakkale'deki bu hezimetin haberi Londra'ya bomba gibi düþtü. Önce ajanslarýn haberleri abarttýðýný düþünen Londra, daha sonra General De Robeck'in raporu ile hezimetin gerçek olduðunu anladý. Bu hezimetin faturasý 17 Mart'ta Boðaz’ýn mayýndan temizlendiðine dair rapor veren subaylara çýkarýldý ve kurþuna dizildiler. Ancak daha sonra verilen raporlarýn doðru olduðu, Türkler'in son dakikada burayý tekrar mayýnladýðý anlaþýlacaktý ve kurþuna dizilen subaylarýn itibarlarý iade edilecek, ailelerine maaþ baðlanacaktý.

18 Mart maðlubiyeti Müttefik Kuvvetlerini, Çanakkale Boðazý'nýn karadan yardým ve destek olmaksýzýn geçilemeyeceði noktasýna getirdi. Bunun üzerine bir ayý aþkýn bir hazýrlýk yapýldý. 75 bin kiþilik çýkarma kuvveti hazýrlandý ve baþýna General Sir Hamilton getirildi. 25 Nisan günü Gelibolu yarýmadasýnda Arý Burnu ve Seddülbahir'e Anadolu yakasýnda Kumkale'ye çýkarma yapýldý.

Bean anlatýyor

Bu çýkarmada bulunan tek sivil ve tek gazeteci Avustralyalý Charles Bean idi. Bean, o tarihi günü bakýn nasýl anlatýyor:

- Nisan Pazar (geceyarýsýgöz kırpma: Gemiler Limni'den geldi. Güvertede uykulu bir ses esnemelerle kesilen bir þarký söylüyor... Derken ilk kez 4.38'de, dikkatle kulak verdiðimde, ta uzaklarda bir takýrtý duyuyorum; küçük tahta bir kutunun iç kýsmýna bir kurþun kalemle hafifce vurulurmuþçasýna. Bu takýrtý sürekli gidip geliyor. Son derece uzaktan ve derinden gelen bir ses ama benim için artýk yabancý deðil. Ýlk defa iþitmeme raðmen bunun ne sesi olduðundan hiç þüphem yok. Ateþlenen tüfeklerin yankýlanan sesi bu; önce birkaç el, sonra daha aðýr ve sürekli... Ýlerdeki tepelerde yoðun çarpýþmalar oluyor...

Sandal 50-60 santimetre derinlikte bir suda karaya çekildi. Dýþarý fýrladýk...Limni'de sýrt çantalarýnýn aðýrlýðýndan yýkýlanlar olduðunu gördüðüm için dikkatle çýktým, kumsala dek sularý yara yara yürüdüm ve sonunda Türk topraklarýna ayak bastým..."

"Türkler'i esir alma, öldür"

Her gün olaylar hakkýnda küçük notlar alýp akþam kýt ýþýk altýnda veya ay ýþýðýnda bunlarý düzenleyen Resmi Savaþ Muhabiri Cherles Bean, 29 Nisan 1915 tarihinde ise þu dehþet satýrlarý yazýyordu:

"Her gün kampa Türk esirler getiriliyor. Avustralyalýlarýn esirlere hayli kötü gözle baktýklarý kesin... Bu yüzden bizim Avustralyalýlar eðer ellerinden geliyorsa, esir almayýp yaralýlarý öldürme yoluna gidiyorlar.

Hem Yeni Zelandalýlar, hem de Avustralyalýlar, kimi durumlarda en azýndan ilk karþýlaþmalarda, hele iþler kötüye giderken, Türkler'den esir alýnmamasý yolunda üstlerinden kesin emir aldýklarýný söylediler bana. Bunlara inanmýyorum, ama doðru da olabilir."

Dehþet dolu satýrlar...

Bean, günlüðüne 26 Eylül Pazar günü için ise, yaralýlarý öldürdüklerini içeren þu dehþet dolu notlarý kaydetmiþ:

"Nevinson ile birlikte Ýmroz adasýnda Panagia köyüne gittik. W.'nin emir eri X bize yolda son derece þaþýrtýcý þeyler anlattý. X, Munster alayýndaymýþ. Bir çok süngü hücumunda bulunduðunu söyledi bana...

"Anlattýðýna göre 2 Mayýs gecesi Türkler Munster hattýný yarmýþlar. Hattaki askerlerle subaylarýn pek çoðu bunu bilmiyormuþ. Türkler hattý yarýp Munster karargah bölüðünü darmadaðýn etmiþler. Hattaki askerler de arkalarýndan gelen insan seslerini duyunca kendi adamlarýnýn takviyeye geldiðini sanmýþlar. Gene de bu konuda bir tereddüt belirince bir çavuþ adamlarýndan bazýlarýna birer el ateþ etmelerini emretmiþ. Ateþin açýlmasýnýn hemen ardýndan "Allah Allah" sesleri yükselmiþ dört bir yandan. Ön hattakiler derhal ateþ açmýþlar ve Türkler'i komuta eden Alman subayla birlikte 15 kiþiyi öldürmüþ ya da yaralamýþlar.

"Ertesi gün o Almanýn canýný alýverdik" dedi X. Kulaklarýma inanamadým bir an. Kent bölgesinden gelen tatlý, yumuþak, becerikli bir adamdý bu X. Evet, iyi eðitim görmemiþti, cahildi ama yumuþakbaþlý iyi bir adamdý... Bu sözlerin üstüne gerçekten öylesine midem bulandý ki konuþamadým. Yaptýðý iþin dehþeti hakkýnda en ufak bir fikri bile yoktu. Hatta bununla övünür gibiydi. Eðer bizim Tommy'lerimizin bir kýsmý böyle savaþýyorsa, Tanrý yardýmcýmýz olsun. Evet yaralýlarý öldürmekle böbürlenen bazý Avustralyalýlar da görmedim deðil, ama bu savaþýn heyecaný içindeydi. Ele geçirdiði yaralý adamý (Alman bile olsa) bir gün sonra soðukkanlýlýkla öldürebilecek çok fazla insan olduðunu sanmýyorum."

...Ve esirleri yaktýlar

Resmi Savaþ Muhabiri Bean'in günlüðünde insanýn tüylerini diken diken eden en önemli ayrýntý ise, maalesef Türk esirleri canlý canlý yaktýklarýný itiraf ettiði satýrlar. Bean, 8 Aðustos 1915 diye baþlayan satýrlarýna þöyle devam ediyor:

"Bugün Pazar. Bu topraklara ayak basalý 15 hafta oldu... Bugün hayatýmda gördüðüm en alçakca davranýþlardan birine þahit oldum. Sýðýnaðýmýn hemen karþýsýnda 100 kadar Türk ile 2 Alman esirin barýndýðý tutukevinin çevresine benzin döküp tutuþturuldu... Türklere çok yakýn gelen dev alevler karþýsýnda zavallý esirler tutukevinin en uç köþesine üþüþtüler ama acý akýbetten kurtulamadýlar...Bu görüntüyü seyredip gülüþenler arasýnda Ýngilizler de Avustralyalýlar da vardý. Bu iþi yapanlarýn aðzýný burnunu daðýtacak onurlu bir kiþi yok muydu acaba? Ayný iþ dün de yapýlmýþtý çünkü...

Bu esirlere yapýlan muamele insanýn yüzünü kýzartacak derecede. Oysa bildiðimiz kadarýyla Türkler esir düþen asker ve subaylarýmýza olaðanüstü iyi davranýyorlar..."

Avustralyalý gazeteci Charles Bean'in Çanakkale Muharebeleri sýrasýnda cephede gazetecilik yapan tek özel muhabir olarak þahit olduðu bu olay yýllarca dünya kamuoyundan saklandý. Bean'in yazdýklarýndan bu yakma olayýnýn tek olay olmadýðý da anlaþýlýyor. Çünkü "Ayný iþ dün de yapýlmýþtý" diyor.

Çanakkale Mahþeri

1998 yýlýnýn son aylarýnda piyasaya çýkan ve iki ayda üç baský yapan Çanakkale Mahþeri isimli belgesel tarihi romanýn yazarý Mehmed Niyazi de, Çanakkale Muharebeleri üzerine 6 sene süren araþtýrmalarý sýrasýnda Ýngilizce ve Almanca kaynaklarda 100 Türk ve 2 Alman'ýn yakýlmasý ile ilgili bilgilere rastladýðýný belirtiyor ve Bean’in güncesini doðruluyor. Mehmed Niyazi, yakýlma olayýnýn Yüzbaþý Weistock'un emriyle yapýldýðýný bildiriyor. Mehmed Niyazi, yakma olayýnýn bir önceki gece gerçekleþen Türk saldýrýsýnýn bir intikamý olduðunu ve tepelerden saldýrýya hazýrlanan Türklere bir gözdaðý vermek ve morallerini bozmak gayesi ile yapýldýðýný söylüyor.

Madalyonun öbür yüzü

Bean'in günlüðünde yukardaki dehþetengiz olaylar anlatýlýrken aþaðýdaki insâni davranýþlar da kaydediliyor:

"4 Mayýs: Türkler, Kabatepe'de yaralýlarýmýzý teknelerimize yüklememize izin verdiler. Bütün bu tahliye-yükleme sýrasýnda hiç ateþ etmediler... Bugün öðleden sonra saat 14.00'te donanmaya ait bir tekne, beyaz bir bayrak çekmiþ olarak yaralýlarý toplamaya geldi. Türkler, teknenin gelip yaralýlarý almasýna, sonra yeniden denize açýlmasýna izin verdiler...

11 Kasým: Türklerle son zamanlarda epey yoðun haberleþmemiz oldu. Kendilerine gayet iyi bakýldýðýný belirten bazý esir mektuplarý ile Kahire'de çekilmiþ kanlý-canlý fotoðraflar attýk karþý taraf siperlerine... Türkler'den þu cevabý aldýk;

"Sizin sadakanýz ile yaþayan domuzdur. Midelerimiz dopdolu. Kollarýmýzýn ucunda ellerimiz, ellerimizde de süngülerimiz var. Eðer söylendiði kadar büyük milletseniz, neden o yüce ilkelere uygun davranmýyor ve neden baþka milletleri kendi önderlerine baðlýlýktan ayartmaya çalýþýyorsunuz?.."

Son derece onurlu bir cevap. Türkleri ayartma yolundaki giriþimlerde ipin ucunu kaçýrmamýz içten bile deðildi...

Üç hafta önce Türkler'in üç gün süren bir Bayramý vardý. Bizim siperlere iki paket sigara attýlar. Üzerinde bozuk bir Fransýzca ile "Afiyetle için kahraman düþmanýmýz" yazýyordu. Baþka paketin üzerinde de "Sevgili düþmanýmýz bize süt gönderin." Konserve et gönderdik. Bir taþla sopanýn üstüne yazdýklarý cevapta "Konserve et istemeyiz" dediler. Bunun üzerine biraz reçel, iyi bisküvi fýrlattýk. Bütün bunlar saat 08.30 ila 09.15 arasýnda olup bitti. Sonunda Türkler "Tamam" "Fini" diye baðýrdýlar. Ertesi gün ayný þeyler tekrarlandý. Üçüncü günün sabahýnda "artýk bu iþe son verin" þeklinde bir emir geldi..."

Çanakkale'den gizlice kaçýþ

Savaþ muhabiri Bean geliþleriyle birlikte kaçýþlarýný da anlatýyor Çanakkale Günlüðü'nde.

"16 Aralýk: Anzak Koyu olaðanüstü ýssýz, kumsal tamamen boþ. Evraklarýmýzý yaktýk. Türkleri ilgilendirecek pek az þey kalacak arkada... Askerlerimizin çoðu buradan ayrýlacaklarý için üzgün deðil. Yalnýzca silah arkadaþlarýný burada gömülü býrakacaklarýna üzülüyorlar.

17 Aralýk: Dün 5. Bölük mühendislerini kazma-kürek ve borularýný yakarken gördüm. Kendi elimle imal ettiðim mobilyayý yine kendi elimle yok ettim. Sýðýnaðýmdan çýkarken de su geçirmez çarþafýma bir býçak attým...

23 Aralýk: Tüm mevzilerimizi çýrýlçýplak bir þekilde Türklere býrakmamýz bu gece de boþ mevzilerde tüm ýþýklarýn yanýk býrakýlmasý, hat boyunca Türk tüfeklerinin, sabah bombalayýp ardýndan da çoktan terkettiðimiz siperlere hücum etmesi ve gece boyunca olup bitenleri gerilim içinde gözleyerek bekleyiþimiz...Bütün bunlar hiç de fena bir savaþ hikayesi deðil aslýnda..."

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale ne denizden ne de karadan geçilebildi. Ýstilacýlar 6 Aralýk'ta Anafartalar, Arýburnu ve Seddülbahir cephelerini boþaltarak savaþa son verme kararý aldýlar. Boþaltma iþlemi yani kaçýþ ise, Anafartalar ve Arýburnu cephesinden 19-20 Aralýk 1915, Seddülbahir cephesinden ise 8-9 Ocak 1916 gecesi oldu.

Çanakkale Muharebelerinin Osmanlý Devleti'nin zaferi ile neticelenmesi Bulgaristan'ý Almanya ve Osmanlý Devleti yanýnda savaþa girmeye itti. Rusya'nýn itilaf devletleri ile iliþki kuramamasý dolayýsýyla ülkedeki finansal bunalým iç huzursuzluðu artýrarak Bolþevik ihtilalinin baþarý ile sonuçlanmasýna sebep oldu. Ýtalya, Romanya ve Yunanistan ise, Ýtilaf devletlerine katýldýlar ve I. Dünya Harbi tahminlerin aksine 3 sene daha devam etti.

M. ALÝ EREN - Aksiyon Dergisi Sayý: 223

Çanakkale'de Mehmetçiðe kimyasal silah

Çanakkale Zaferi'nin 90. yýldönümü kutlanýyor. Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi'nden çýkan yeni bir belge, savaþla ilgili korkunç bir gerçeði ortaya çýkardý: Ýtilaf Devletleri Mehmetçiðe karþý kimyasal silah kullandý. Savaþý anlatan rakamlar ise oldukça manidar. 10 bin askerimiz kayýplara karýþmýþ.

20 Temmuz 1915. Yer Çanakkale... Savaþ bütün dehþetiyle sürüyordu. Reuter Telgraf Ajansý'nýn Çanakkale muhabiri, Londra'daki ajans merkezine savaþýn gidiþatýný anlatýrken insanî boyutu öne çýkan bir haber geçer: "Türkler pek merdane ve soylu bir tarzda harp ediyor. Bunlardan biri þiddetli ateþ altýnda olduðu halde askerlerimizden birinin yarasýný sarmak gayretinde. Diðeri yaralý bir Avustralyalý askerin yanýna bir þiþe su býrakarak insanî bir harekette bulunuyor. Mert Türk askerlerinden bir baþkasý Ýngiliz siperlerinden uzak bir mevkide yaralý düþüp saatlerce aç ve güçsüz kalan Ýngiliz askerine ekmek vererek yüce bir davranýþ gösteriyor. Türklerle çarpýþan Ýngiliz askerlerinin hemen hepsi Türkler tarafýndan Ýngiliz esirlere iyi muamele yapýldýðý konusunda hemfikir."

Çanakkale Boðazý giriþinde batan Saphir adlý Fransýz denizaltýsýndan Türk askerleri tarafýndan kurtarýlan Elektrik Çavuþu Logal ailesine gönderdiði mektupta, nasýl bir esaret geçirdiðini þu cümlelerle anlatýyor: "...Tahlisiye sandalý gelinceye kadar yarým saat suda kaldýk. Kurumuþ yapraklar gibi tir tir titriyorduk. Lakin bereket versin, Türk zabitleri bizi pek hoþ karþýladý. Sandal içinde zabitlerden birisi bana ceketini bile verdi. Türk mülazýmý kýyafetine girdim. Bizi hemen ýsýttýlar. Bir þiþe rom getirdiler. Bir nefesçik rom çekmek, bilsen ne kadar büyük bir iyilik icra etti. Bizi bir kýþlaya götürdüler. Orada bize elbise verdiler. Zira denize düþerken çýrýlçýplak olmuþ idik. Bizi Ýstanbul'a getirdiler. Bulunduðumuz mahalleye arada sýrada Türk zabitler geliyor. Bize sigara paketleri ikram ediyorlar. Hemen ekserisi Fransýzca biliyor. Halbuki biz baþka türlü muamele göreceðimizi zannediyorduk."

Çanakkale'de sadece askerler savaþmadý. Ayný zamanda, farklý dünya görüþleri de mücadele etti. Hem de insan olma konusunda... Düþmanýnýn canýný kurtarmak için çýrpýnmak, matarada kalan bir yudum suyu düþman askerine vermek baþka türlü nasýl izah edilebilir ki? Reuter muhabirinin geçtiði haber ile Çavuþ Logal'ýn ailesine gönderdiði mektup bu örneklerden sadece birkaçý. Ancak, madalyonun bir de öteki yüzü var. Ýtilaf Devletleri, Çanakkale'de direnen Osmanlý askerini yok etmek için her türlü yolu denemekten çekinmedi. Uluslararasý savaþ kurallarý yok sayýlýp siviller katledildi, hastaneler bombalandý. Dahasý topyekûn bir öldürme operasyonu için kimyasal silahlar bile kullanýldý.

Mehmetçik gaz karþýsýnda çaresiz

Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi'nde görevli uzmanlarca ortaya çýkarýlan yeni bir arþiv belgesinde Ýtilaf Devletleri'nin Türk askerlerine karþý boðucu türden gaz içeren kimyasal silah kullandýðý belirtiliyor. Belgeye göre, Osmanlý askeri kimyasal silahlar karþýsýnda çaresiz kalýyor. Belgede gazýn hangi ülke kuvvetleri tarafýndan kullanýldýðý belirtilmiyor. Verdiði zarar konusunda da bir bilgi yok. Fakat, araþtýrmacýlar binlerce askerin kimyasal silahlarýn tesiriyle þehit düþme ihtimalinin olduðunu belirtiyor ve muhtemelen Ýngilizler tarafýndan böyle bir yola baþvurulduðu görüþünde birleþiyor.

2 Temmuz 1915 tarihinde Baþkumandan vekili namýna Müsteþar imzasýný taþýyan ve cepheden Hariciye Nezareti'ne gönderilen belgede düþman kuvvetleri tarafýndan kimyasal silahlar kullanýldýðý belirtilip tarafsýz ve dost devletlerin olayý protesto etmesi isteniyor. Dost devletlerin insanlýk dýþý bu hadiseyi protesto ettiðine dair bir bilgiye rastlanmýyor; ama bu belge Çanakkale'yi kimyasal silahlarýn kullanýldýðý savaþlar arasýna sokuyor. Daha önce 19. yüzyýlýn sonlarýnda Fransýzlar Almanlara karþý zehirli gaz kullanmýþ, ayný þekilde Almanlar da Fransýzlara misillemede bulunmuþtu.

Domdom kurþunu...

Çanakkale'de destan yazan askerlerimize yönelik uluslararasý savaþ hukukuna aykýrý hareketler kimyasal silahlarla sýnýrlý deðil. Tespit edilen iki ayrý belge, iki ayrý savaþ ihlalini daha ortaya çýkarýyor. Savaþ hukukuna kesinlikle aykýrý olmasýna raðmen domdom (parçalayýcý, daðýtýcý özelliði çok fazla) kurþunlarý da Mehmetçiðe sýkýlmýþ. Baþkumandan vekili Enver imzasýný taþýyan 20 Mayýs 1915 tarihli Hariciye Nezaretine gönderilen belgede Çanakkale'de yaralanýp Tekirdað Hastanesi'ne yatýrýlmýþ bir askerin bacaðýndan domdom kurþunu çýktýðý rapor ediliyor. Ayný belgede domdom kurþunlarýnýn Ýngiliz askerleri tarafýndan kullanýldýðýnýn altý çiziliyor.

10 Mayýs 1915 tarihini taþýyan bir baþka belgede de Ýngiliz savaþ gemilerinin balonlar yardýmýyla Maydos kasabasýnda Hilal-i Ahmer bayraðý çekmiþ hastaneyi bombalayarak 30 kadar yaralý askerin þehid olmasýna yol açtýðý belirtiliyor. Osmanlý Hükümeti "insanlýða sýðmayan" bu saldýrý sonrasýnda Amerika Sefareti aracýlýðýyla Ýngiltere'nin uyarýlmasý talebinde bulunuyor. Bu üç belge ve üç örnek, savaþ kurallarýnýn hiçe sayýldýðý Çanakkale'de nasýl bir trajedinin yaþandýðýný gözler önüne seriyor.
Belgeler þimdi sergide, sonra kitapta

Çanakkale Savaþlarý hakkýnda Genelkurmay Baþkanlýðý'nýn yayýmladýðý birkaç çalýþma dýþýnda belgelere dayalý, ilmi, ciddi ve kapsamlý bir kitabýn yazýlmamýþ olmasý büyük bir eksiklik. Devlet Arþivleri Genel Müdürlüðü bu alandaki eksikliði gidermek için savaþlarýn 90. yýldönümü etkinlikleri çerçevesinde iki ciltten oluþan "Osmanlý Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri" kitabýnýn ilk cildini kýsa bir süre sonra piyasaya sürecek. Kronolojik olarak 10 Aðustos 1914 ile 31 Aðustos 1915 tarihleri arasýndaki olaylarý anlatan belgelerden oluþan ilk kitap muhteva bakýmýndan oldukça geniþ. Ýkinci cildiyle birlikte bu kitap bir yýl içinde tamamlanacak.

Ýkinci cilt ise 1 Eylül 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasýný kapsayacak. Arþiv bünyesinde kurulan ve beþ uzmanýn çalýþtýðý Çanakkale Masasý'nýn ortaya koyduðu belge ve fotoðraflar da kitaptan önce bir sergide kamuoyuna sunulacak. Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi ile 18 Mart Üniversitesi tarafýndan 14-25 Mart tarihleri arasýnda ortaklaþa düzenlenecek sergide 50 arþiv belgesiyle çeþitli fotoðraflar yer alacak.

HAÞÝM SÖYLEMEZ - Aksiyon Dergisi Sayý: 536


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son GoLGe tarafından, 30.05.2005 - 23:51 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 30.05.2005 - 09:09
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Çanakkale Cephesi
zehremisal su an offline zehremisal  
Çanakkale Cephesi
31 Mesaj -
Bir efsaneydi Çanakkale

Birinci Dünya Savaþý öncesinde Avrupa ikiye bölünmüþtü. Almanya’nýn öncülüðünde buluþan Avusturya—Macaristan, Ýtalya —daha sonra saf deðiþtirmiþti—,
Bulgaristan ‘Ýttifak Devletleri’ni meydana getirmiþlerdi. Bu ittifaka daha sonra Osmanlý Ýmparatorluðu’nun da katýlmasýna karþýlýk, Fransa, Ýngiltere, Rusya —daha sonra ise Amerika, Japonya, Belçika, Romanya, Sýrbistan, Yunanistan ve ve Karadað— ‘Ýtilaf Devletleri’ni oluþturmuþlardý.
Osmanlý savaþa nasýl girdi?

Ýttihat ve Terakki’nin güçlü önderlerinden Enver Paþa, henüz 33 yaþýnda bir gençken Saraya damat olmuþtu. 3 Ocak 1914’te birdenbire paþalýða yükseltildi, Harbiye Nazýrlýðý’na getirildi ve Baþkomutan vekili oldu. Enver Paþa’nýn aþýrý denebilecek vatanseverliði ve cesaretine tecrübesizliði de eklenirse bu tür durumlarda reaksiyoner politikalar üretmesi son derece doðaldý.

Karada ve denizde cehennemî savaþ sürerken, Ýngiliz donanmasýnýn sýkýþtýrdýðý iki Alman gemisi “Goeben” ve Breslau” Çanakkale Boðazýný geçerek Osmanlý’ya sýðýndý. Ne padiþahýn, ne diðer bakanlarýn, ne de Meclisin haberdar olmadýðý bu olaydan, Sadrazam Halim Paþa da habersizdi kuþkusuz.

10 Aðustos 1914 gecesiydi ve Bakanlar Kurulu, Baþbakan Said Halim Paþa’nýn yalýsýnda toplanmýþtý. Harbiye Nazýrý Enver Paþa toplantýya biraz geç kalmýþtý ve içeri girer girmez de gülümseyerek þöyle demiþti:

“Bir oðlumuz dünyaya geldi”

Enver Paþa oldukça rahat ve kendinden emin bir þekilde iki Alman gemisinin Ýngiliz donanmasý tarafýndan takip edildiðini, kurtulmak için Boðaz’ý geçtiklerini, buna da kendisinin izin verdiðini söylüyordu.

Ýtilaf Devletleri ise Osmanlý Ýmparatorluðu’na bir ültimatom vererek Alman gemilerini býrakmasýný, aksi takdirde bunun savaþ sebebi sayýlacaðýný bildirmekte gecikmediler. Ýttihat Terakki Hükümetinin gemilerin Almanya’dan satýn alýndýðýný belirterek, gemilere Türk bayraðýný çekmesinin ardýndan Rus þehirlerini bombalatmasý bardaðý taþýran son damla olmuþtu. Osmanlý artýk I. Dünya Savaþý’nýn tam ortasýndaydý.

Rus donanmasý 17 Kasým 1914 günü Trabzon’u bombaladý. Ýngiliz, Fransýz ve Ýtalyan donanmalarý Çanakkale Boðazý’na çoktan dayanmýþtý.

Çanakkale geçilmez!

Ýtilaf Devletleri Çanakkale Boðazý’ný aþarak Ýstanbul’u da kolayca ele geçireceklerini düþünüyorlardý. Böylelikle Akdeniz—Karadeniz yolu Ýngiltere—Fransa ve Rusya’nýn denetimine girecek, baþkenti Ýstanbul’u yitiren Osmanlý Devleti de oyun dýþý kalmýþ olacaktý.

Ýngiliz—Fransýz donanmasý Osmanlý Devleti ile savaþa girdikleri Aðustos 1914’ten baþlayarak Çanakkale Boðazý’na giriþ—çýkýþý denetimleri altýna almýþlardý. Kasým—Aralýk 1914’te Boðazý savunan Türk tabyalarýna karþý bir kaç saldýrý düzenlediler. Ama asýl deniz harekatý 19 Þubat 1915’te baþlamýþtý. 40 gemiden oluþan Ýngiliz—Fransýz filosunun saldýrýsýný Türk topçularý Boðazýn iki yakasýndan açtýklarý þiddetli ateþle geri püskürttüler. 25 Þubat 1915’teki ikinci büyük saldýrýda Boðazý savunan dýþ tabyalarý susturmayý baþardýlarsa da iç tabyalarýn direnmesi karþýsýnda Boðaza girmeyi baþaramadýlar. Bu durum karþýsýnda ellerindeki bütün güçleri toplayarak kesin sonuç almak için bir harekat düzenlemeye karar verdiler. Böylesi bir geliþmeyi bekleyen Türkler de Boðazýn iki yakasýndaki savunma güçlerini artýrdýlar. Boðazýn sularýna da çok miktarda mayýn döktüler. 18 Mart 1915 günü baþlayan büyük saldýrýnýn baþlangýcýnda Ýngiliz ve Fransýz donanmasýndan dört zýrhlý mayýnlara çarptý. Bunlardan ikisi batmýþ, ikisi de hareketsiz kalmýþtý. Bu geliþmeler üzerine geri çekilmeye çalýþan iki Fransýz zýrhlýsý da mayýna çarparak aðýr yara aldý. Uzun hazýrlýklar sonunda giriþtikleri saldýrýnýn daha ilk gününde böylesi bir yenilgiye uðrayýnca Ýngiliz—Fransýz filosu Çanakkale Boðazý’ndan ayrýlmak zorunda kaldý.

Bu olayýn Deniz Harp tarihindeki yeri inkar edilemeyecek kadar büyüktür. Bu yüzden Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý’nýn hemen hemen bütün birliklerinde her 18 Mart bütün heyecaný ve coþkunluðuyla yeniden yaþanýr, yeniden yaþatýlýr. Marþlar, kahramanlýk türküleri söylenir. Bir esenliktir 18 Mart, zaferin efsanevî çýðlýðýný hatýrlatýr.


Aydoðan Vatandaþ - Aksiyon Dergisi Sayý: 171


--------------------------------------------------------------------------------

10 BiN KAYIP ASKER

Fiilen 3 Kasým 1914'te baþlayan Çanakkale Savaþlarý 9 Ocak 1916 tarihinde Ýtilaf Devletleri'nin çekilmesiyle sona erdi. Çanakkale'de ortaya çýkan rakamlar savaþýn ne kadar þiddetli geçtiðini anlatmaya yetiyor. Yaklaþýk bir yýl süren çarpýþmalar sonucunda Ýtilaf Devletleri 252 bin kayýp verirken, Osmanlý Devleti ise 251 bin þehit verdi.

3 Kasým 1914'te Seddülbahir Kalesi'ndeki cephaneliðe yapýlan saldýrýda 5 subay 83 er þehit oldu. Bunlara "ilk þehitler" deniyor.

Rumeli Mecidiyesi'nde görev yapan Topçu er Seyit 275 kilo 600 gram aðýrlýðýndaki top mermisini tek baþýna kaldýrýp namluya sürerek ateþ etti; Queen Elizabeth mayýn gemisi sulara gömüldü.

19 Mayýs 1915'te cepheye katýlan 100 kadar Ýstanbul Týp Fakültesi öðrencisi 3 saat içinde þehit düþtü. Ýstanbul Týp Fakültesi 1921 yýlýna kadar hiç mezun veremedi.
Karþýlýklý siperlerin en yakýn mesafesi 5 metre olduðu halde çatýþmalar sürdü.

Savaþta 60 Ýngiliz uçaðýna karþýlýk 22 Türk uçaðý bulunuyordu.

Ýngilizler 205 bin, Fransýzlar 47 bin kayýp verirken Ýtilaf Devletleri'nin toplam kaybý 252 bin olarak tespit edildi.

Ýngiltere (sömürge askerleri dahil) savaþa 469 bin askerle katýldý.

O gün için 700 bin Türk askeri bulunuyordu.

Osmanlý Devleti toplam 251 bin þehir verdi. 10 bin askerimiz kayýp.

Savaþta 57. Alay'ýn bütün mensuplarý þehit düþtü. Bir daha 57. Alay kurulmadý. Bu Alay'ýn sancaðý halen Avustralya Savaþ Müzesi'nde sergilenmektedir.

25 þehitle Kastamonu'nun Güzlük köyü en fazla kayýp veren köy olarak kayýtlara geçti.

En çok þehit veren ilk beþ ilin sýralamasý ise þöyle: Bursa 3274; Balýkesir 3003; Konya 2683; Kastamonu 2527; Denizli 2258.

Ýstanbul 1908 þehit verirken bu savaþla birlikte adý tarihe geçen Çanakkale ise 1876 þehit verdi. Tabii burada diðer illerden alýnan askerlerin Çanakkale dýþýndaki cephelere gönderilmesi gerçeði de göz ardý edilmemeli.

Savaþ sýrasýnda Saroz Körfezi'ne 300 kadar Yunan asker çýkarýldý ancak bunlar korktuklarý gerekçesiyle tekrar geri gönderildi.

Ýtilaf Devletleri safýnda 600 kiþiden oluþan Siyon Katýrcýlar Birliði de savaþa katýldý.


--------------------------------------------------------------------------------

Çanakkale’de esir düþen askerler: Osmanlý bize çok iyi davrandý

18 Mart’ýn yýldönümününde ortaya çýkartýlan Osmanlý belgeleri en önemli tarihî dönemeçlerden biri sayýlan Çanakkale Savaþlarý’na iliþkin yeni ayrýntýlarýn gün yüzüne çýkmasýný saðladý. Baþbakanlýk Devlet Arþivleri Genel Müdürlüðü, Çanakkale Muharebeleri’ne ait þimdiye kadar yayýnlanmamýþ belgeleri bir araya getirdi.

Çanakkale Savaþlarý’nýn 90. yýldönümü çerçevesinde hazýrlanan, ‘Osmanlý Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri’ adý verilen kitap iki ciltten oluþuyor. Kitapta tarihe ýþýk tutacak 300’e yakýn belge var. Osmanlý belgelerinde ortaya çýkan en dikkat çekici olaylardan birisi Ýngilizlerin öncülüðündeki müttefik kuvvetlerin sivillerin bulunduðu alanlara ve hastanelere ateþ açýlmasý emrini vermesi. Osmanlý komutanlarýnýn yazýþmalarýnda ayrýca Ýngilizlerin boðucu gaz kullandýðýndan þikayetçi olunuyor ve bunun uluslararasý savaþ kurallarýna uygun olmadýðýna dair uyarýlarda bulunulduðu görülüyor. Devlet Arþivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yusuf Sarýnay, Çanakkale’nin dünyadaki en önemli tarihî dönemeçlerden biri olduðunu belirtti. Osmanlý arþivlerinden derlenerek hazýrlanan belgelerde ‘Hariciye Nezareti’nden Ordu-yu Hümayun Baþkumandanlýðý Vekalet-i Celilesi’ne denilerek yazýlan belgede, Ýngilizlerin hastane ve hastane gemilerini bombaladýklarýna dikkat çekiliyor. Bunun savaþ kurallarýna aykýrý olduðunun altý çizilirken, saldýrýnýn devam etmesi halinde sivil ve asker Ýngiliz esirlerine misillemede bulunulacaðý uyarýsý yapýlýyor. Ayný yerden gönderilen bir sonraki belgede ise müttefik uçaklarýnýn Hilal-i Ahmer iþaretleri olan Akbaþ Tekkesi hastane çadýrlarýný bombaladýklarý bildiriliyor. Yazýnýn devamýnda ise müttefik denizaltýlarýnýn Marmara havzasýnda yolcu gemilerine saldýrmaktan çekinmediklerinden þikayetçi olunuyor.

Karargah Umumi Ýstihbarat Þubesi Müdürü imzasý taþýyan bir baþka belge ise oldukça ürkütücü. Müttefik kuvvetlerinin boðucu gaz yayan mermiler kullandýklarý ifade ediliyor ve müttefik uçaklarýnca Seddülbahir’deki Halilpaþa Hastanesi’nin bombalandýðý anlatýlýyor. Ayý ve domuz avý için üretilen domdom kurþununu bile müttefik askerlerinin kullanmaktan çekinmedikleri yine Osmanlý belgelerinde dile getirilen konular arasýnda. Söz konusu tespiti içeren belgede Tekirdað Hastanesi’ne yatýrýlmýþ bir askerin bacaðýndan çýkartýlmýþ olan domdom kurþununun fotoðraflarý da yer alýyor.

Belgelerde müttefik kuvvetlerinin acýmasýzlýðýna karþýn Osmanlý’nýn esirlere ne kadar iyi muamele ettiði de esir düþen askerlerin ifadelerinden yola çýkýlarak anlatýlýyor. Osmanlý kuvvetleri tarafýndan batýrýlan AE-2 denizaltýsýnýn esir düþen kaptaný Yüzbaþý Staker, Malta’daki bir dostuna gönderdiði mektupta, durumunun iyi olduðunu ve kendisine çok güzel muamelede bulunulduðunu vurguluyor. Yüzbaþýnýn mektupta dile getirdiði, “Rahatým pek yerinde, ummadýðýmýz derecede iyi muamele görmekteyiz.” ifadeleri, Osmanlý’nýn esirlere olan tavrý konusunda fikir veriyor. Osmanlý belgelerinden anlaþýldýðý üzere Çanakkale’deki zafer, Müslüman nüfusun yoðun olduðu ülkelerde sevinçle karþýlanmýþ. Bunun en ilginç örneklerinden biri bugünkü Endonezya’nýn baþkentinin bulunduðu Jakarta’da görülüyor. Buradaki Müslümanlar mutluluklarýný camilerden dile getirmiþ. Cuma hutbelerinde Osmanlý paþasýna ‘gazi’ unvaný verildiði ilan edilmiþ.



Almanya’nýn teknolojide gün geçtikçe ilerlemesi, bölgedeki etkinliðinin artmasý bu ülkeleri endiþelendiriyordu. Bir Sýrp gencinin Avusturya—Macaristan veliahtý Ferdinand’ý Saraybosna’da vurarak öldürmesi bardaðý taþýran son damla olmuþtu.

Rusya Sýrbistan’ý korumak maksadýyla Avusturya—Macaristan Ýmparatorluðu’na saldýrdý. Almanya derhal Avusturya—Macaristan tarafýndan savaþa katýlarak Rusya’ya saldýrmakta gecikmedi. Nihayet Fransa ve Ýngiltere müttefikleri Rusya’ya yardým etmek için savaþa girdiler. Böylece o zamana kadar yaþanan bütün savaþlarýn en büyüðü, en korkuncu, en uzunu ve en geniþ çaplýsý baþlamýþ oldu. Ýtilaf Devletleri’nin saflarýnda toplam 42 milyon 700 bin, Ýttifak Devletleri’nin saflarýnda ise toplam 22 milyon 900 bin asker savaþýyordu. Bu savaþ sonunda her iki taraf toplam 9 milyon 323 bin ölü, 38 milyon 481 bin yaralý vermiþti.

ZAMAN
Gönderme Tarihi: 30.05.2005 - 09:05
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Selamün Aleyküm
zehremisal su an offline zehremisal  
Selamün Aleyküm
31 Mesaj -
Kýymetli Kardeþim sizlere sorum þöyle..

Ben oðluma dindar bir aileden bir kýzla söz kesiyorum yaþantýlarýyla mükemmel denecek insanlar ama kayýnvalide haným damada elini uzatmýyor bunun dinimizdeki ölçüsü nedir?
Gönderme Tarihi: 12.05.2005 - 17:26
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: akrabalik derecesi
zehremisal su an offline zehremisal  
Konu icon    merhaba
31 Mesaj -
Tabiki babasý olur.
Gönderme Tarihi: 24.11.2004 - 19:08
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: caresizim 2
zehremisal su an offline zehremisal  
Rabbim sabırlar versin
31 Mesaj -
CANIM Kardesim sýkýntýný yürekten duyuyorum ve seni anlýyorum günümüzde o kadar yaygýn ki bu evlilik dýsý iliskiler senin yasadýgýn sýkýntýlarý ceken o kadar cok insan var ki yakýnlarýmýzda yasadýk bu tür olayý üzüntüsünü anlatamam ve sonunda esler kendilerini toparlasa bile olan cocuklara oluyor.Rabbim esine dogru yolu gösterip yuvasýna dönmeyi nasip eylesin Sana da sabýrlarýn en büyügünü versin.
dualarýmýz seninle kardesim.
Gönderme Tarihi: 11.11.2004 - 08:54
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yakup.. Mecnun.. Gül... O'nun icin olmak...!
zehremisal su an offline zehremisal  
Harika !
31 Mesaj -
Her zaman ki gibi muhtesem olmus yüregi güzel kardesim.
Allah razý olsun.
Digerleri gibi bunu da kaydettim,devamýný bekliyoruz.
Selam ve Dua ile.
Gönderme Tarihi: 28.09.2004 - 08:52
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: UMUDA YOLCULUK
zehremisal su an offline zehremisal  
UMUDA YOLCULUK
31 Mesaj -
Ey yüce Rabbim,ben beni bildim bileli,
Hep yürüdüm hep kosarým,
Arasýra gaflete düssemde tövbe eder,
Ýstigfar eder sana kosarým,
Bilmem sen bilirsin neyim hosuna gitmedi,
Biliyorum ki bu aciz kulun hic isyan etmedi,
Biliyordum tövbe kapýnýn acýk oldugunu,
Cok uzun yollar yürüdüm bu yasýma kadar,
Cileler cektim kaderim dedim sükrettim,
Her karanlýgýn arkasýndan günesi bekledim,
Caresiz kalmadým yetistin hep imdadýma ,
Bu yüzden de usanmadým, razýyým hayatýma,
Her duamý kabul ettin, gönlümü hos ettin,
Ýstedigimden fazla dünya rýzký verdin,
Cok genc yasýmda aradým seni her yerde,
Anladým ki sadýk kullarýn Rabbi her yerde,
Göklerde mavini karada topragýný,
Dogadaki yesilini, arasýnda barýndýrdýgýn rýzýklarý,
Denizlerde mavini seyrettim, düsündüm kudretini,
Günesinde gördüm herseyin sana ayan beyan oldugunu,
Düsünüyorum birgün bu yoculuk bitecek,
Görevlendirdigin melek emanetini isteyecek,
Ey Allahým ne olur benim yüzümü kara eyleme,
Amel defterimi solumdan verme,
Cehennem zebanilerine iskence ettirme,
Elhamdülillah sen korursun affedersin,
Bizi Muhammedinden mahrum eyleme,
Umuda giden yolculugumuzun sonunu,
Kelime-i Sehadetsiz , bizleride affýndan mahrum eyleme.

Alýntý
Gönderme Tarihi: 15.09.2004 - 14:04
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Agustos Ayı Hatmi Baslamıstır.....!
zehremisal su an offline zehremisal  
Selamün Aleyküm
31 Mesaj -
MAASALLAH BU AY NE KADAR COK KARDESÝMÝZ ÝSTÝRAK ETMÝS ELHAMDÜLÝLLAH RABBÝM CÜMLEMÝZÝ BU YOLDA ASKLA SEVKLE DAÝM EYLESÝN.AMÝN.
BU SEFER 8. CÜZÜ ALAYIM RABBÝM MUVAFFAK EYLESÝN. AMÝN
Gönderme Tarihi: 04.08.2004 - 02:14
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: YANDIR BIZI YA RAB!
zehremisal su an offline zehremisal  
ANNELİK
31 Mesaj -
SELAMÜN ALEYKÜM degerli kardeslerim okudugum ZAMAN gazetesinin ilave bir eki var AÝLEM dergisi icinde cok degerli bilgiler kendinizi de bulabileceginiz hadiseler menkýbeler dini bilgiler hayata dair herseyi bulabileceginiz bir dergi..
Her zaman okumaya calýsýyorum,ama mayýs ayýna ait olan ilaveyi okumak bugüne nasip oldu.Ýcinde annelikle ilgili bir yazý okudum sizlerle de paylasmak istedim.

ANNELÝK
ALLAH'IN EMANETLERÝNE SAHÝP CIKMAKTIR

Yarýn Anneler Günü.Ýthal özel günlerimizden biri olmasýna ragmen en benimsedigimiz, annelerimize sevgimizi bir kez daha ifade etme fýrsatý buldugumuz özel günlerimizden biri haline geldiAnneler Günü.Yarýn kimi cocuklar babanýn da katkýsýyla aldýklarý hediyeyi annelerine verecek. Kimisi hediyesini kendi yapacak , kücük bir kart bile olsa. Annesinden uzak olanlar telefonla hal hatýr soracak. Annesi ebediyete göcmüsler ise bir Fatiha veya Yasin'e uhrevi kanatlar takarak gönderecek hediyesini,'burda olsa da sarýlýversem' derken gözleri bugulanacak.
Hangi yasta olursak olalým, 7'sinde de 70'inde de bir insanýn annesine duydugu ihtiyac, onun sýcak kucagýna ve sefkatli kollarýna duydugu özlem aynýdýr. Kendisi anne, anneanne,baba ,dede olmus büyüklerimiz bile annelerini müthis bir hasretle anar. Cünkü annemizin kucagý biz evlatlar icin en rahat aglayabildigimiz yerdir. Gözyaslarýmýzý dünyanýn en derin sefkati ile silen onun elleridir ve öpmekten büyük bir haz duydugumuz en kutlu eller ve yanaklar ona aittir.Annemize duydugumuz özlem , ayný zamanda sonsuz sefkat sahibi olan Yaradan'ýmýza, bizi bu dünya gurbetine imtihan icin gönderen rahmeti sonsuz Rabb'imize duydugumuz özlemin kücük bir yansýmasýdýr; biz bunu böylece anlamasak bile...
Peki anneler ne düsünür evlat sahibi olduklarý zaman?Dokuz ay karnýnda tasýyýp sancýlar icinde dünyaya getirdigi bebegin yüzüne ilk nasýl bakar? Hangi sýfatla sahip cýkar ve ne hisseder kaybettigi zaman?Üc evlat sahibi Samiye Beceren'e bunlarý sordum. Aslýnda sorunun tek cevabý vardý, herkesin bilmedigi:Emanet! Her birimiz annelerimize ve elbette babalarýmýza bire emanetiz, Rabb!imize ait oldugumuz icin. Ve anneligin en büyük geregi emanete sahip cýkmak olmlý .Ki ayaklarýnýn altýna cennetler serilen annelerden olabilsin. Yoksa , bir cocugu dünyaya getirmek anne olmak icin yeterli degil.Bir kadýn, ömür boyu kendisine emanet edileni asýl sahibine layýk olacak sekilde yetistirmeye calýsmadýktan sonra , yavru doguran bütün canlýlar ana sayýlmazmý zaten?
Samiye Haným, Evlatlarý Sümeyye , Safvan ve Lütfiye'yi, Allah'ýn kendisine ve esine emanet ettigi kullarý olarak gören bir anne. Onlar daha dogmadan zihnine ve kalbine dogan emanet suurunu bugüne kadar hic unutmamýs ve onlara karsý hep bu hisle yaklasmýs .
Lohusa döneminde bir rüya görür Samiye Haným.Bir mübarek zat ve talebesi ellerinde üc saksý cicekle ziyaretine gelir ."Bunlar size Allah 'ýn emanetleri.Suyunu,ýsýgýný cok güzel ayarlayýn .Ne cok verip cürütün ,ne az verip kurutun."der mübarek zat Bu rüyayý hic aklýndan cýkarmayan Samiye Haným , cocuklarýna dini inanc , maneviyat ve ahlak adýna bir seyler ögretirken hep bu ölcüyü tutturmaya calýsýr. Ne sevgisiyle bogar ne de ilgisiz kalýp uzaklastýrýr kendisinden.
Gönderme Tarihi: 27.06.2004 - 16:31
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Hedef ve istikamet
zehremisal su an offline zehremisal  
Hedef ve istikamet
31 Mesaj -
Ýnanan bir gönül sürekli"Rabbimi anlatamayacagým bir dünyada yasamaktansa ölürüm
daha iyi"düsünce ve hissini tasýr.Zaten O'nu anlatamayacak, sevip baskalarýna sevdiremeyeceksek bu dünyada yaptýgýmýz hersey abesle istigaldir.Bunun dýsýndaki bütün mülahazalarý balyola vurup kýrmak lazým.Her mümin" Bu din benim dinim, dinimi anlatmak vazifemdir"demeli.Müslüman sadece kendi olarak kalamaz.Kendiniz olarak kalmaya kalkarsanýzbitersiniz. Ancak meyve verdiginiz sürece yasayabilirsiniz.Ýnsanlara faydalý olarakCenabý Allah'ýn rýzasýný kazanma duygusuyla hayýrlý hizmetler ardýnda kosmuyorsanýz pas tutup cürümeniz mukadderdir.
Öyleyse biz,insanlýk icýn bir ýsýk olmalýyýz;bir mum kadar da olsa etrafýmýzý iman nuruyla aydýnlatmaya bakmalýyýz.Karanlýgý aydýnlatmak ancak iyi bir müslümanlýkla mümkündür.Biz istikamet müslümanlarý olarak güven veren tavýrlarýmýzla gönüllere akmalýyýz.Bugün bazý insanlar bize inanmýyor olabilir;müslümanlar olarak yapageldigimiz samimi islerin ardýnda baska gayeler arayabilirler.Bu meselede de, baskalarýný suclama yerine bizim kendimizi tam ifade edemedigimiz hususu üzerinde durmalýyýz.Ýnsanlar,en az 40 senebizi seyretmeli;hic sapmadan,Cenab-ýHakk'ýn rýzasý dýsýnda bir beklentiye girmeden, dogru müslümanlýgý yasamaya calýstýgýmýzý görmeli.Ýste,böyle bir kývamda oldugunuz zaman göreceksiniz, insanlýk fevc fevc size müracaat edecek ve sizi siz yapan hakikatlere kosacak.

M.FETHULLAH GÜLEN KIRIK TESTÝ
Gönderme Tarihi: 02.06.2004 - 14:18
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: HOSGÖRÜ-DİYALOG TOPLANTILARI
zehremisal su an offline zehremisal  
Bölücülük yapmayalım!..
31 Mesaj -
Hayatýný islama adamýs gecesini gündüzünü insanlara hosgörü ile Allahý anlatmak olan muhterem bir insana atfettiginiz sözlerden dolayý sizi kýnýyorum.Muhterm Hoca efendinin takip ettigimiz hic bir vaazýnda kitabýnýn hic bir satýrýnda sizler gibi hosgörüsüzlük saygýsýzlýk ve bölücülük yapmamýstýr.Kaldý ki ben sahidim el altýndan herkese bastýrdýgýnýz dergilerle hoca efendiye yönelik propagandalarýnýzla nereye ulastýnýz cok merak ediyorum...
Gönderme Tarihi: 02.06.2004 - 13:00
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Mayis ayi hatmi
zehremisal su an offline zehremisal  
Bende varım!..
31 Mesaj -
SELAMÜN ALEYKÜM

CANIM KARDESÝM HEPÝNÝZE YÜREK DOLUSU SEVGILERÝMÝ GÖNDERÝYORUM.BOYLESÝ HAYIRLI BÝR ÝSTE BENIMDE KATKIM OLSUN ÝSTEDÝM BANA DÜSEN O
KUYACAGIM CÜZÜ SÝZ KARAR VERÝN OKUYAYIM.

ALLAH CÜMLEMÝZDEN RAZI OLSUN.
Gönderme Tarihi: 01.06.2004 - 11:28
zehremisal üyenin diger mesajlarini ara zehremisal üyenin Profiline bak zehremisal üyeye özel mesaj gönder zehremisal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 842 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
nokta54 (45), karapapak (46), dosteren (60), ahmetkaya5v (40), AKIN TALHA (45), memetnur (60), ssarikoc2003 (43), yolcuxxx (38), adige11 (46), aydemir (45), terekeme (), tolga_27 (44), turkcomtayfur (), CNN (44), faruk741 (39), kürtislam (37), kenan_k (59), ercosserdar (42), siyahi (46), Ay Yuzlum (42), sevgim (45), sekersey (55), Melek_90 (34), mkilincarslan (33), emel meydan (48), karabela2000 (54)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59145 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.