generique kaletra fluvoxamine kaletra generique kaletra ivermectin 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

19 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
menzil3 su an offline menzil3  
CAHİL İÇİN EN İYİ KONUŞMAK SUSMAKTIR..
60 Mesaj -
AZIP HAKARET YAÐDIRMAK DEÐÝL..

KUTAY buradaki senin ve benim yazýlarýmý bir psikoloða göster istersen. Þayet seni normalin uzaðýnda bile görürse ve beni sorunlu görürse Allaha and olsun ben burada senin bana attýðýn pisliklerin iftiranýn hepsini kabullecem.

Artýk elektrik verilmiþ idam mahkümlarý gibi ne zýrvalayacaðýnýda þaþýrmýþ vaziyettesin.

Selametle...




Gönderme Tarihi: 20.03.2009 - 14:18
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
menzil3 su an offline menzil3  
RE:
60 Mesaj -
Tamam KUTAY kardeþim sen yapabildiðine yani boþ boþ gülmeye devam et, bende yazma maksadým cihetinde gayretlerime...

Buraya yazý yazmak içinde gayret etme gülmene ara vermiþ olursun yazýk olur.....

Hatta gülmene aralýk vermemen ve beni rahat býrakman için birde karikatür ekleyeyim.




Alıntı
Orijýnalý KUTAY_

sadece gülüyorum sana ve bu maksat güldürmek programýnda sana baþarýlar diliyorumkahkaha kahkaha kahkaha


Gönderme Tarihi: 20.03.2009 - 13:52
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
menzil3 su an offline menzil3  
RE: RE: RE: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
60 Mesaj -
Yalanýn hemde kuyruklu yalanýn nasýl söylendiðini aþaðýda öncelikle daha öncede detayla verdiðim toplam ülke borcu üzerinden vereceðim.

Yalnýz hesap yapmada zorluk çeken, okuduðunu anlayamayýp, yada inadýna sýrf çamurla örtmek için hareket edip, birde üstelik kendi zýrvalarýný akýllýca deðerlendirmelermiþ gibi gösterip bakalým anlayabilecekmisin diye soran kardeþimize sadece þunu söyliyebilirim.
Senin gözüne Allah öyle bir perde çekmiþ ki Efendimiz gelse ayet gereði yerine gelir. Yani yine uyanmana müsaade edilmez.

Bakýnýz o kadar detayla verdiðim halde sýrf AKP söyledi diye gerçekle hiç bir alakasý olmayan ve sadece ülke insanýný yanýltan eksik ve yalan ifadeler nasýl Allah kelamý gibi gerçekmiþcesine tekrar karþýma getirildi.

KUTAY kardeþimizden alýntý olarak buraya aktardýðým bölümün daha önceki yazýmdaki bölümünü özellikle mavi renkte veriyorum ki bakýn hatta araþtýrýn, hangimiz yalan söylüyor, hangimiz doðruyu söylüyor.

Sonrada bu yazýnýn lütfen tamamýný okuyuverin. Gerçeklerin ifade edilmesinden ne kadar korkunç bir rahatsýzlýk duyulduðunu anlamaya çalýþýn.

Hepsi gerçek dýþý ve aldatmýþ ve aldatýlmýþlðýn hezeyaný olan bu karþýlýklardan bir baþka noktayada temas etmeden geçemeyeceðim.
KUTAY kardeþimiz diyorki bankalarýn yarýsýnýn yabancýlara verilmesi hususunda. Onlar efendim özel þirketlere verilmiþmiþ iþadamlarýna verilmiþmiþ v.s. v.s.
Yalanýn ve saptýrmanýn bu kadarýna eminim AKP bile isyan eder.

Bu bankalarýn yurt dýþýna çoðunluk yani söz hakký verilmiþ (en az % 51)halde satýlmýþ olduðu ülkelerin neredeyse tamamý haçlýlarýn.Bunlarýn içinde öyle haçlýlar var ki YUNANÝSTAN gibi, Ziraat bankasýna bile daha bir kaç gün öncesine kadar kendi topraklarýnda þube kurdurtmadý. Ýþte o Yunanistanýn dahi söz sahibi olacak þekilde satýlmýþ olduðu banka var Türkiyede.
Onlarda bizim kara kaþýmýza gözümüze aþýk olduklarýndan hiç acýmadan borçlularýn arazilerini dahi anýnda haczediyorlar.
Yani KUTAY kardeþimizin demek istediði gibi YARIN KENDÝ ÜLKEMÝZDE KÝRADA OTURSAK NE ZARARAI VAR.

Banka satýþlarýnda asýl faciayý satýlmak için ortam ve fýrsat beklenen ZÝRAAT BANKASI ve HALK BANKASI bekliyor. Çünkü daha hükümet kurulurken hiç bir artý getiremeyeciðini tamamen kabullenmiþ olan AKP nin icraat programýnýn adý
"SATABÝLDÝÐÝN KADAR SAT, KAR EDENÝDE SAT, ZARAR EDENÝDE SAT VE DÖVÝZ GELSÝN DÝYE ÖZELLÝKLE YABANCILARA VE HAÇLI DESTEÐÝNÝ ALMAK ÝÇÝN ÖZELLÝKLE HAÇLILARA SAT."

Bu zihniyet Osmanlýnýn sonundada vardý. Onlara kalsa SEVR uygulanacaktý ve Türkiye diye Ankara civarýnda küçük bir topraðýmýz olacaktý. Oda ne kadar baðýmsýz olurdu bilinmez.


Alıntı
Orijýnalý KUTAY_

Alıntı
Orijýnalý menzil3


[quote)
Altý yýl önce ülke toplam borcu 200 milyar dolardý þimdi 500 milyar dolar oldu.

çok büyük yalannnnn ülke borcu akp iktidara geldiðinden beri borç üçte bir aþþaðý inmiþtir...çünkü bu hükümet IMF den kredi almamýþtýr IMF alýn diye yalvardýðý halde...yaþýn ne kadar bilmiyorum ama eski iktidarlar kredi almak için IMF ye yalvarýrlardý...ama artýk onlar bize yalvarýyor...buda iktidarýn farkýdýr...

Kalýn saðlýcakla...



sevinçli




Son olarak yazdýðým yazýdan sonra cevaben gelen yazýlarýn tümünü okudum.

Ýçlerinde gayet samimi bir þekilde beni anlayamadýðý halde vatandaþýna saygýsý nedeniyle eleþtirilerini makul bir ölçüde tutan yani edep ve erkandan uzaklaþmayan bu kardeþlerime teþekkür ediyorum.

Tabi yazdýklarýmý yine anlamayýp yakýcý cevaplarla sanki ben bu satýrlarý AKP ve onun taraftarlarýný körü körüne eleþtirdiðim hatta onlara iftira attýðým hezeyanýný tekrarlayan kardeþlerimde var.

Ben bu yakýcý eleþtirilerin sahiplerine dahi merhametli bakýyorum ve asla kin ve nefret duymuyorum. Bu müðmkünde deðil. Benim burada yazma maksadýma, düþünceme tamamen ters bir anlayýþý ben hayatýmýn hiç bir devresinde müsaade etmedim.

Bazý noktalarý tekrar yazmam gerekiyor anlaþýlan. Ve ne maksatla burada bu emeði sarfediyorum buna biraz daha açýklýk getirmem gerek.

*Yazýmýn en baþýnda babamýn RÝZE/GÜNEYSU dan yani baþbakanýn doðum yerinden bir vatandaþ olduðunu, benim doðma büyüme Ýstanbullu olmakla birlikte yine baþbakanýn yaþamýnýn önemli bir kesiminin geçtiði KASIMPAÞA da çocukluðumun bir bölümünün geçtiðini yazmýþtým.

* Bu baðlamda, Rizelilerin ve özellikle GÜNEYSU/KASIMPAÞA ekseninde yetiþmiþ büyümüþ insanlarýn mizaçlarýný ve meþreplerini belkide ülkede en iyi bilen tanýyan, insanlardan biri olduðumuda belirtmiþtim. Hatta bunu karadeniz fýkralarý ile daha latif anlatýma çevirmiþtim.

*Baba diyarýmýn yani baþbakanýnda memleketinin kendini en önde gören ve hiç bir eleþtiriye tahammülü olmayan, þakþakçýlar nedeniyle yanlýþlarýný okuyamayan bir mevki sahibi karadenizlinin nasýl hatalar içine düþebileceðini ve peþinden gidenleride zor durumda býrakabileceðini "ORAYA GECE GÝDECEÐUK" fýkrasýyla anlatmýþtým.

*Allaha and olsun ki Türkiye bir kurtuluþ savaþýnýn daha arifesindeki yanlýþlarýn içinde çýrpýnýyor. Ve benim siyaset konuþmak kadar sevmediðim çok az þey vardýr hayatýmda.
Benim burada tüm yazdýklarým siyaseti deðil ülkenin yanlýþlarýný acý halini anlatmak ve bu feci tabloyu olduðundan farklý yani iyi güzel giden bir süreç gibi göstermeye çalýþanlarýn yalanlarýný ortaya çýkarmak.
Bu anlamda yazýlar fýkralar, atasözleri, hatta ayetlerden misaller verdim. Hatta karikatürlerle bunu tahkim edip okuyanlarý düþünmeye davet ettim.

*Benim yazdýklarýmý, düþüncelerimi dileyen kabul eder, dileyen kabul etmez. Dileyen çekimser kalýr. Benim bu konuda hiç kimseye söylediðim yada söyeleyeceðim tek kelimelik bir eleþtiri dahi olamaz.
Fakat benim yazýlarýma eleþtiri diye yazýlarýmýn kýyýsýndan köþesinden bazý kelimeleri yada cümleleri çekipte elindeki çamur kovasýný üzerine boþaltmaya çalýþan R.T.E nin buradaki küçük modellerinede "ooh ne güzel çamur atýyorsun" gibi saçma bir davranýþta bulunmamýda hiç kimse bekleyemez.

*Allah Resulüne dahi "Benim yoldan çýkarýp azdýrdýðýmý senmi doðru yola ileteceksin" buyurmuþtur. Allah en seçkin kuluna dahi bu ayrýcalýðý vermemiþken, haþa benim gibi dini yönü ilim ve bilgi olarak güçlü bir donanýma sahip olsada ancak peygamberin ayak izine yüzünü sürdüðünde þükredecek bir insanýn böyle bir akýl dýþýlýðý yapmasý asla mümkün dðildir.
Çünkü Allah her þeyin bir nasip iþi olduðunu bir çok ayetle anlatýyor. Misal olarak bir ayette "Allah istemedikçe siz isteyemezsiniz" buyrulduðu gibi.

*Bu anlamda bir yaþamsal örnek verecek olursak, Allah dilediðine elindeki ÇÖPLER'i ÜZÜMLÜ KEK dilediðinede, elindeki KEK i, ÇÖP olarak göstermeye muktedirdir. Ben elli küsur yýllýk ömrümde bunu o kadar çok çarpýcý ve tüylerimi diken diken eden örnekleriyle gördüm ki....
Ve tabi Allah dilediðinede (doðru yolda olanlara) herþeyi gerçekte olduðu gibi gösterir. Hatta derin ve ileri görüþlülük nasip eder. Bu haller dahi derece derecedir. Ne buyuruyor Kuran için bir ayet "O öyle bir kitaptýr ki ona ancak özü temiz olanlar (nefsinin kirlerinden arýnmýþ olanlar) ulaþabilir"

*Her fýrsatta üç ayetin incelenmesini ve iktidarýn kuruluþ safhasýndan bu yana izlediði yolla bir deðerlendirilmesinin yapýlmasýný tavsiye ettim. O ayetleri buraya aktarýyorum ki daha kolay bakabilelim.

Bakara suresi, 120 : Onlarýn dinine uymadýkça ne Yahudiler senden razý olurlar, ne Hristiyanlar. De ki: Ancak Allah'ýn hidayet yolu, doðru yoldur. Bilgi sahibi olduktan sonra da onlarýn nefsani dileklerine uyarsan sana Allah'tan baþka ne bir dost vardýr artýk, ne bir yardýmcý.

Maide sueresi, 51 : Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanlarý dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onlarý kim dost edinirse, kuþkusuz onlardandýr. Þüphesiz Allah, zalimler topluluðuna hidayet vermez.

Maide sueresi, 52 : Ýþte kalplerinde bir hastalýk (nifak) bulunanlarýn, “Baþýmýza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onlarýn arasýnda koþup durduklarýný görürsün. Ama Allah, yakýn bir fetih veya katýndan bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri þeye (nifaka) piþman olurlar.

Allah'ýn ayetlerini yok sayýp, birilerininin sapkýnlýklarýný Allah'ýn hükümleri yerine koyanlar onlar gibi dosdoðru ÞÝRK denen bataklýða saplanýrlar.
Ben müslümaným demek, hatta cümle ibadetleri dahi yerine getirmek böyle bir yanlýþýn mahvýndan hiç bir kulu kurtaramaz.

*Ben bu ayetler baðlamýnda AKP nin daha parti kurulmadan R.T.E nin ABD ye çaðrýlýp gereken baðlamalar yapýldýktan ve R.T.E bin hem BOP hemde "ILIMLI ÝSLAM MARTAVALI" yani "GÜDÜLEBÝLÝR SÖMÜRÜLEBÝLÝR ÝSLAM" projesi için destek aldýðýný. Ecevitin Irak müdahalesine karþý çýkmasý nedeniyle ABD tarafýndan çýkarýlan bir ekonomik krizle seçime zorlanýp yerine Irak müdahalesine baþtan onay veren AKP nin getirilmesini saðladýðýný anlattým.

*1 Mart tezkeresinin geçmemesine raðmen tezkere öncesinde ABD savaþ gemileri Ýskenderunda R.T.E nin tezkere geçer diye garanti vermesi nedeniyle tüm yükleri Iraka geçirmek için boþaltmýþlardý bile.
Ne oldu sonunda yüz aklý selim AKP milletvekilininde red oyu vermesiyle AKP verdiði sözü yerine getiremedi.ABD savaþ gemileride boþalttýklarý malzemeleri tekrar geri yüklediler. ABD uðradýðý bu hayal kýrýklýðý nedeniyle AKP ve R.T.E yi kara listeye aldý.
Bu gün o red oyu veren milletvekillerinden hiç biri mecliste deðil biliyormusunuz ??

*CÜNEYT ZAPSU nun ABD ye R.T.E tarafýndan gönderilip "BU ADAMI DELÝÐE SÜPÜRMEYÝN KULLANIN, BÝZ BÝR DÖNEM DAHA HÜKÜMET OLMAK ÝSTÝYORUZ" diye yalvartmasý iþte bu kuruluþuna ve yardýmcý olan ve verdiði sözlerle kendini baðlayan bir baþbakanýn düþtüðü acý durumdan baþka hiç bir þey deðildir.

*Kuzey Iraka müdahale, Ermenistan giriþimleri, Kuzey Iraktaki kukla devletiyle iliþkilerin sýklaþtýrýlmasý, Kýbrýsta artýk bu iþi daha hýzlandýrýn ve Ergenekon operasyonunun start almasýda sayýn baþbakanýn zorla randevu alýp ABD ye gittiði 5 Kasým 2007 Bush görüþmesinde aldýðý talimatlarla baþladý.

*Bir insan hele hele devlet yönetimindeki bir insan Allahýn ayetleri ve hükümleri apaçýk ortada iken kendi nefsinin veya güruhunun menfaatlerini o hükümler yerine koyduðunda baþarýya ulaþmasý artýk söz konusu dahi olamaz.
Artýk onun ve yanýndaki yoldaþlarý için Allah katýndan karþýlýðý yine Allah katýndan (ayetde açýkça belirtildiði gibi)belirlenen bir gazablar silsilesidir.
Ýþte bütün bunlarý bilen bir mümin olarak ben bunlarý söylüyorum. Bütün bunlarýn olacaðý kesin yalnýzca kesin zamaný bir tek Allah bilir.
Dananýn kuyruðunun bugün iktidarý elinde bulunduranlarýn hükümet olduðu süreçte kopacaðý mutlaktýr.Bu hükümlerin korkusunu aslýnda dikkatle bakarsanýz AKP nin kurmay ekibinin göz ifadelerinde ve yüz ifadelerinde okuyabilirsiniz. Ben o yüzlerde taþýdýklarý fakat ikrar etmedikleri büyük suçluluk duygusu nedeniyle "Ýstikbalimiz ne olacak" endiþesini çok daha derin olarak okuyabiliyorum. Her akýl ve gönül lütfedilmiþ mümin gibi.
Fakat AKP yi o çok korktuðu TSK yada ABD deðil artýk bu sefer borcun içine gömdüðü fakat borçla, kurumlarýn hepsini satarak istikbalini kararttýðý halk uyanmaya baþladýðýnda deliðe süpürecektir.Anlayamadýklarý ve gaflette bulunduklarý halde budur.
Þunu hiç unutmayalým. Allah bir güruhu ve bir milleti cezalandýrmak ve aðýr bedeller ödetmek ve bu þekilde imtihan etmek dilerse sadece sebepler irade kýlar. Gökyüzünden A4 kaðýdýna yazýlmýþ ceza kaðýtlarý yaðdýrmaz, yumruk veya tokatta indirmez.

*Bugün iktidardaki zümre halka gerçeklerin tam tersini söylemekte ve gerçek dýþý ifadeler ve haykýrýþlarla yanýltmaya devam etmektedir. Bununda devam edeceði süreç yani Allahýn müsaade ettiði ve artýk yeter diyeceði süreçte mutlak gelecektir.
Ýþte ben ZARARIN NERESÝNDEN DÖNÜLSE KARDIR. anlamýnada gelen bu çabalarýmý bir yerde böyle bir erken uyanýþa hizmet amacýyla yapmaktayým.

*Bu yanýltmalardan en çarpýcý ve halkýn büyük kesiminin anlayamadýðý bir yalanla misal vereyim. Baþbakan diyor ki ÝMF ye borcumuz 8 milyar dolar v.s. Doðru.
Fakat gerisini getirmiyor. Onuda ben anlatayým. Eskiden devlet dýþardan borç alýrdý o nedenle bu oranlar yüksekti.
Þimdi tam tersine bankalar ve özel þirketler büyük oranlarda dýþardan dövizle borç alýyorlar. Peki devlet para ihtiyacýný nereden karþýlýyor ? Tabiki yurt dýþýndan dövizle borç alan bankalara tahvil satarak.
Peki bu hiç bir þeyi deðiþtiriyormu ? Asla. Tam tersine bu yalan tabloyla altý yýl önce toplam 200 milyar dolar olan ülke toplam borcu bugün 500 milyar dolarý bulmuþtur.
Artýk ülkenin bankalarýda özel þirketleride yurt dýþýna borçludur ve dövizle borçludur.
Dövizin gittikçe yukarý týrmandýðý bu süreçte içine girdiðimiz bu ilave bataðýn sebep olacaðý facialarý tahmin edebiliyormusunuz ?
Þunu iyi bilelim bu ülkenin özel þirketlerinin ve bankalarýnýn borçlarý bu devletin borçlarýdýr. Yani hükümet bu borçlar benim deðil deyip kendini sýyýramaz. Türkiye cumhuriyeti devleti bu borçlar sahiplerince ödenmediðinde tek muhataptýr.


*NASREDDÝN HOCA'dan bir misal verdim. Doðru bilgilerin paylaþýmýnýn ne kadar acil ve zorunlu olduðunu anlatmak için. Bunu Allahýnda istediðini anlatmak için.

*Baþbakan ve hükümet elbette bir çok yolsuzluðu ortaya çýkarmýþtýr. Doðru söylüyorsunuz. Fakat eksik söylüyorsunuz.
Hükümet ancak kendilerinden olmayan ve kendilerine zorluk çýkaranlarýn yolsuzluklarýný ortaya çýkarmýþtýr.
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarý AKP milletvekillerinin dokunulmazlýk zýrhlarý nedeniyle dosyalarda beklemektedir.
Kuranda BENÝM YOLSUZLUK YAPANIM ÝYÝDÝR, SENÝNKÝ KÖTÜDÜR diye haþa bir hüküm mü var ki onlarýn bu iþine geldiði gibi hareketlerini doðru kabul edelim ?

*Bu ülke yanlýþý doðrusu hepimizin olduðu için ben ve benim gibi doðru yolda olanlarýn gayretleri. Yoksa Allah yanlýþ yolda olanlarý doðrulardan ayrý bir yere koysa bu mücadeleninde gereði kalmazdý.
Fakat öyle olmuyor Allah milletleri böyle imtihandan geçiriyor. Kurtuluþ savaþý yalnýzca dýþ düþmanlara deðil içerdeki satýlmýþlara ve vatan kavramýndan habersiz koyun sürüleriylede mücadele edilerek kazanýldý.
Anlamak isteyenlere bu en güzel örnektir.

*"Aldatan sizi Allahýn adýyla aldatmasýn" ayetini, AKP nin bu ayetin tam olarak muhatabý olduðuna inandýðým için verdim. Ki Allaha and olsun kesinlikle böyledir.

Son olarak þunlarý söyleyeyim. Benim buradaki bulunuþ nedenim kesinlikle ve kesinlikle vataným ve milletimi sevdiðim içindir. Ve onun çekeceði daha büyük zararlardan korunabilmesi yolunda naçizane gayretlerimdir.
Yoksa iktidardaki zümrenin iktidarýnda bu ülkede hem etnik hem dinsel anlamda fitne en büyük boyutlara ulaþmýþtýr.
Zaten bedeli ödenecek þeylerin bir kýsmýnýda bu hatalar teþkil etmektedir.

Þüphesiz Allahýn Anadoluya vaadi haktýr. Ve bir silkeleniþten sonra çok daha büyük bir þahlanýþ Cumhuriyetin kuruluþ deðerlerini taþýyan cesur ve vatansever insanlarca ve uyanan halkýmýzca gerçekleþtirilecektir.

Beni samimi olarak anlamak isteyen kardeþlerime bu yazýmý ve daha önceki yazýlarýmý bir daha iyice ve anlayarak okumalarýný tavsiye ederim.

Kalýn saðlýcakla.....

Gönderme Tarihi: 20.03.2009 - 13:04
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DURMAK YOK YOLA DEVAMMM
menzil3 su an offline menzil3  
DUVARA TOSLAYINCAYA KADAR DEVAM...
60 Mesaj -
Gerçekten hayretler içindeyim.
Bu ülkenin bir kesim insaný bu gerçekleri görmemeyi nasýl becerir. Nasýl bu kadar feci kendini kandýrýr.

Kalýn saðlýcakla...
Gönderme Tarihi: 19.03.2009 - 14:38
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
menzil3 su an offline menzil3  
RE: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
60 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Muhtazaf

Maden Yasasý Mý, Ýhanet Yasasý Mý?
Avukat Dursun Yassýkaya'nýn kitabý Kamu-Sen tarafýndan basýldý ve internette yayýnlandý. Avukat Dursun Yassýkaya tarihi belgelere dayanarak "GAFLET, DELALET DEÐÝL “ÝHANET YASASI” NÝTELÝÐÝNDE KÝ 3213 SAYILI MADEN YASASI VE BAZI KANUNLAR DA DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA ÝLÝÞKÝN KANUN TASARISI HAKKIN KÝ DEÐERLENDÝRMELER" adýnda bir kitapçýk hazýrladý. Kamu-Sen hiçbir maddi çýkar gözetmeden kitapçýðý bastýrdý ve internette yayýna sundu. Kitapta yer alan bazý bölümleri aynen aktarýyoruz:
A- Dünya Madenciliðine Geliþimi - Türkiye üzerine Oyunlar; "Türkiye ye gelen köstebek jeologlar dan birisi de Profösör Lawrance Smith idi. Bursa Harmancýk’ta Nallýlar köyünde ilk kromit yataklarýný buldu. Zamanla Türkiye’nin krom üretimi, Dünya üretiminin %60’ýna ulaþtý. Türkiye’de, 1883 yýlýnda, Bursa Harmancýk kromit yataklarýnýn bulunmasý ile talan baþlamýþtýr. Ýlk imtiyaz Cevahirci Elize Leonikalaidi’ye verilmiþtir. 1882-1922 yýllarý arasýnda 35 adet krom imtiyazý verilir. Bu imtiyazlarýn yirmisi yabancýlar ve gayrimüslüm Türk tebasýnýndýr. Türk tebasýndan olanlarýn hiç birisi de Türk deðildir. Ayný süreç, Anadolu Bor Cevherlerinde de yaþanmýþtýr. Fransýz-Ýngilizler çýkardýklarý Boraksý Alçý Taþý adý altýnda yýllarca çok ucuz bedel ve harçlar ödeyerek kendi ülkelerindeki tesislerinde iþlemiþlerdir.
(M.Mustafa CINKI-Kanlý Bir Öykügöz kırpma
Osmanlý zora girip borçlanmaya baþladýðýnda; “Þimdi Türkler hýzla borçlanmaktadýrlar. Ancak yirmi beþ yýl sonra Osmanlý Toplumunda borçlanmaya karþý muhalif unsurlar ortaya çýkacaktýr. Ýþte o zaman gerek alacaklarýmýz ve gerekse bunlarýn faizleri tehlikeye düþecektir. Bu nedenle osmanlý Devletinin maliyesi, ekonomisi ve servetleri üzerinde ki çýkarlarýmýzý koruyabilecek Türk Yöneticilere ihtiyacýmýz olacaktýr. Bu yerli misyonerlerin bizden ve yapacaðýmýz siyasi baskýlardan çok daha yararlý olacaðý kanýsýndayýz. Bunlar, Türk halkýna kendi dilleri, kendi ikna yöntemleri ile yaklaþma olanaklarýna sahiptirler. Bu yerli misyonerler alacaklarýmýzýn, bir yada birkaç yüzyýl teminat unsurlarýndan en önemlilerinden biri olacaktýr.” (Fransa Maliye Bakanlýðý Müþaviri ve Osmanlý Devletinden alacaðý olan devletlerin hesap komisyonu baþkaný Daniel DUCOSTE-1889 Yeni Hayat Dergisi Aðustos 2002 sayýsý arka kapak sözleri ile adeta bu günü tarif etmiþtir. 17 Temmuz 1923 tarihli New York Times gazetesinde; “Lozan da Amerika bir zafer kazandý. Israrla üzerinde durduðumuz açýk kapý-herkese eþit imkan ilkesi kabul edildi. Ýtilaf devletleri Türkiye Petrol Þirketi ile ilgili imtiyazlarýn antlaþma dýþý kalmasýný ve gelecekteki Türk Ýmtiyazlarý için kendilerine öncelik verilmemesini kabul etti. Bu imtiyazlara karþý Türkler ve Amerikalýlar ayný saflarda çetin bir mücadele verdi” þeklinde bir haber çýkmýþtýr. ABD Lozan görüþmelerinde Türkiye’nin yanýnda yer alýr. Türkiye 24 Temmuz 1923 tarihinde, Lozan’ý imzalar. ABD’ye giden Refet Bey’in imzaladýðý anlaþma TBMM’de vekillere yapýlan ayak oyunlarýyla onaylanýr. Ancak ATATÜRK anlaþmayý iptal eder. Bunun sonucu olarak da ABD-Lozan Antlaþmasýný bugüne kadar tanýmamýþtýr. (Ali Kuzu-Papor) Atatürk’ün ikinci Sevr Anlaþmasý gerekçesi ile Chester imtiyazýný iptal etmesinin nedeni; 18 Þubat 1923 tarihinde Ýzmir de toplanan Türkiye Ýktisat Kongresinde uzun tartýþmalar sonucunda; MÝSAK-I ÝKTÝSADÝ’nin kabul edilmesidir. Yani planlý kalkýnmanýn temeli atýlmýþtýr. Ancak planlý kalkýnma sosyalist sistemle deðil liberal ekonomik uygulamalarla olacaktýr. “Bunlarýn olabileceðini gören ATATÜRK, 17.03.1923 tarihinde Mersin’de yaptýðý konuþmada: Bizi amacýmýza varmaktan alýkoyan iki kuvvet vardýr. Biri dýþ düþmanlardýr. Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlememizi istemeyenlerdir. Fakat bizim için bunlardan daha zararlý, daha öldürücü bir sýnýf vardýr o da içimizden çýkmasý muhtemel olan hainlerdir” demiþtir. II. Dünya Savaþý maðluplarý olan Almanya ve Japonya’nýn maðlubiyet nedeniyle kabul ettiði, devlet giriþimlerinin özel kesime devredileceði ve her alanýn yabancý sermayeye açýlacaðý þartlarý Türkiye tarafýndan gönüllü olarak kabul edilmiþtir. Tüm bunlara örnek; Elazýð Guleman (Alacakaya) yöresinde bu topraklarýn yer altý zenginlikleri Kürdistan’a ait olduðu propagandasý yapýldýðý, 21 Mart 1990 tarihinde ki elim olayda; Þark Kromlarý Ferrokrom Müessese Müdürlüðü personelinden dokuz kiþinin öldürülmesi de acaba bir tesadüf müdür? (Apo davasý duruþma dosyasýgöz kırpma Türkiye Cumhuriyeti’nin halen KADASTRO çalýþmalarýnýn tamamlanamamasý yeni tapularýn verilmesi için midir?
1996 yýlýnda 53. hükümet döneminde AMDL þirketi ile yapýlan imtiyaz sözleþmesinin New York Borsasýnda Halka arzý için yapýlan tanýtým broþüründe Türkiye’den Türkiye Fedaral Devleti diye bahsedilmesi, geçmiþ yýllarda Ýstanbul’da düzenlenen HABÝTAT II projesinin açýlýþ konuþmasýnda tüm devlet erkanýn da bulunduðu ATATÜRK Kültür Merkezinde B.M. Genel Sekreterinin konuþmasýnda Türkiye Feoderal Cumhuriyeti demesi bir tesadüf müdür. Madenciliðin önünde ki engelleri kaldýrmak; tamamen hukuksuzluk hakim: Ruhsat güvencesi, yasa tasarýsýnýn getirmeye çalýþtýðý maden haklarýnýn kaldýrýlamayacaðý ve sürdürülemez duruma geldiði ortaya çýktýðýnda bile 6 ay ek süre verilmesi uygulamalarýnýn benzerlerinin baþka ülkelerin ulusal maden hukuklarýnda pek yerinin olmadýðý görülüyor. Madencilik sektörüne teþvik; adeta devlet üste para veriyor. Devlet payý; kardan deðilde ocak çýkýþýna göre brüt üretim üzerinden %2 alýnmasý iyi gibi görünse de, teþvikler, vergi muafiyetleri, buluculuk hakký düzenlemesi birlikte deðerlendirildiðinde, üste para veriyoruz. Mahalli idarelerin güçlendirilmesi; bu gerekçe, halklarýn kendi kaderini tayin kültürel haklarýn korunmasý, mahalli idareler yasasý ve kamu personel rejim yasasý ile birlikte deðerlendirilmeli. Bu durum da bölgesel self determinasyon hakký kullanýlabiliyor.
Anýlan yasal düzenlemelerle, perde arkasýnda merkezi devlet bertaraf edilmekte, Türkiye Cumhuriyeti, beyliklere ayrýlmaktadýr. I. Dünya Savaþý sonrasý, askeri yenilgi gelmiþ, ülke bölgesel anlamda iþgal edilmiþken, þimdi yapýlmak istenilen, önce þehir devletleri kurarak yani önce Sevr fiilen hayata geçirilip sonra askeri yenilgiyi saðlayacaktýr. Ýkiz ihanet yasalarý ile kabul edilen Birleþmiþ Milletler sözleþmelerinin 1. maddelerinin 2. Bentlerine göre, “Bütün haklar... kendi doðal zenginlik ve kaynaklarýndan özgürce yararlanabilirler. Bir halk, hiçbir durumda, kendi varlýðýný sürdürmesi için gerekli olan kendi olanaklarýndan yoksun býrakýlamaz.” Buna mahalli idareler yasasý ve kamu personel yasasý eklendiðinde; Madeni iþletmek isteyen yabancý firmalarýn almýþ olduklarý iþletme haklarý dikkatlice incelendiðinde, ham cevherin iþlenmesinden deðil para kazanmak, Fýrat ve Dicle nin suyu dahi ülkenin batýsýna gelmeyecektir.
ALINTI






Bazý kardeþlerimiz herhalde bunlarý görmemek için gözlerini koli bantýyla kapýyorlar.

Þunlarý bunlarý yaptýk diye içinde pek çok yanlýþ iþleri diyelim ki yapmýþ olsunlar.....
AKP nin sonuçta ülkeyi getirdiði tabloyu bir özetlersek

Altý yýl önce ülke toplam borcu 200 milyar dolardý þimdi 500 milyar dolar oldu.

Altý yýl önce tüm bankalar bizimdi þimdi yarýsý yabancýlarýn. Üstelik bu yabancý ortaklý bankalar artýk bu ülke insanlarýnýn topraklarý dahi haciz ediyorlar AKP sayesinde.

Altý yýl önce tüm limanlar bizimdi þu anda bir tek liman dahi kalmadý hepsi yabancýlara satýlmýþ durumda.

Altý yýl önce TELEKOM ve bu kurum gibi gelir getiren tüm kurumlar bizimdi. Þimdi hepsine örnek olarak TELEKOM u misal verecek olursak % 51 i yabancýlarýn üstelik bu kurum stratejik bir kurum, üstelik bu kurum altýn yumurtlayan bir kurum, üstelik bu kurumun satýldýðý bedel üç yýllýk geliri yani üç yýldan sonra iþin kaymaðý tamamen yabancýlarýn.

Altý yýl önce arazi ve toprak satýþý bugünki faciyla kýyaslanmayacak derecede az ve makuldü. Bugün deðil turistik bölgelerdeki yabancý yaðmasý araziler çeþitli oyunlarla özellikle doðuda yaðma gidiyor.
Benim güneyde bir ilde yaþayan bir tanýdýðým deniz seviyesinden 500 metre yukarda bir evde oturuyor ve zeytincilik yapýyor. Son altý yýl içinde evinin bir yanýna bir alman köþk yaptýrdý öbür yanýna bir ingiliz.

Ýkibuçuk yýl önce emekli olduðumda benim ve eþimin emekli aylýklarý bize yetiyordu. Þimdi üzerine 500-700 lira takviye ile ve sýkarak idare etmeye çalýþýyoruz.

Altý yýl önce kredi kartý bataklarý çok azdý. Þimdi kredi kartý maðduru sayýsý 970 bin ve BATIK oraný 2 milyar 671 milyon 814 bine çýktý.
Ve bu insanlarý sayýn R.T.E. dürüst olmamakla itham ediyor.
Sözlerini duyduðumda tüylerim diken diken oldu. Bir baþbakan ülkesinden bu kadar habersiz olur ve halkýna ancak bu kadar uzak ve merhametsiz olur.

Altý yýl önce bu ülkenin istikbali için ite kaka gider herhalde diyordum. Bugün devletiyle halkýyla borç bataðýna gömülen ülkemin önünde çok aðýr bedeller görüyorum.

Daha pek çok þey sayarým fakat gerek yok. Bir ince misalle iþi noktalayalým.

Kardeþimiz bir liste yapmýþ bende bir liste yapýp sonunda söyleyeceðim söyleyeceðimi.
Düzenbazýn biri saf bir adam olan arkadaþýnýn borçlardan kurtulamadýðýný görünce bir tilkilik düþünür ve
-Bana senin adýna malýný mülkünü her türlü iþini emanet et vekalet ver seni gül gibi yaþatayým der.
Saf adamcaðýz bu iþe hemen kanar ve vekaleti verir.
Adamcaðýzýn üç katlý bir evi ve bir dönüm kadarda arsasý vardýr.
Dolandýrýcý önce bahçenin bir kýsmýný satýp bu parayla borçalrýn birazýný öder. Diðer kalanýnýn bir kýsmýyla adamcaðýza ve ailesine giysiler ve eþya alýr, tabi bir kýsmýnýda cebine indirir.
Saf adamcaðýz artýk halinden memnundur. Bu iþ elde bulunan ve adamcaðýzýn oturduðu kat kalana kadar devam eder. Bu saf adamcaðýz bu güzel ortam ve rahatlýk için dolandýrýcýya teþekkürüde ihmal etmez. Ýyiki sen varsýn der.

Aradan bir müddet geçtikten sonra artýk son katta satýlýr ve dolandýrýcýnýn oyunu ortaya çýkar.
Saf adamcaðýz piþmandýr fakat olan olmuþtur. Yaptýðý hatanýn nedenlerini düþünür fakat ne çare.

Ýþte Türkiyede borç ertelemeler ve babalar gibi satmalarla týpký bunun gibi bir süreç yaþamýþtýr ve yaþamaya devam etmektedir. Erkan Mumcu'nun dediði gibi "AKP TÜRKÝYEDE SATACAK HÝÇ BÝR ÞEY KALMAYINCAYA KADAR ÝKTÝDARKJA KALIR"
sözü iþte ülkenin nasýl bir bataðýn içine sokulduðunu görmeyen ve görmek istemeyenlerde çocuklarýmýzýn istikballeri satýlýp sonuçta AKP nin üç beþ yýllýk iktidarý uðruna nereye geldiðimizi göremeyen insanlardýr.

Senin her þeyin bittikten bu saydýklarýn velevki yapýlmýþ olsa kaç para eder. Ya yarýn ne yapacaksýn, neyi satacaksýn, daha nereye kadar borçlanacaksýn. Borç bataðýna batan milyonlarca insaný yurt dýþýna sürgünemi göndereceksin ???

Kalýn saðlýcakla...

Gönderme Tarihi: 19.03.2009 - 14:34
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bu aydınlar Azerbaycan ve Türkiye’den de özür dileyecek mi?
menzil3 su an offline menzil3  
AYDIN DEĞİL KARARMIŞ AYDIN MÜSVEDDELERİ DEMEK DAHA DOĞRU OLUR BENCE.....
60 Mesaj -
1915 yýlýnda, bu yýlýn öncesi ve sonrasýnda Anadoluda Ermenilerin Batýlý emperyalist güçlerin sistemli kýþkýrtmalarý ve yardýmlarý, etnik kalkýþma için alt yapýyý hazýrlamalarý ve en son Ruslarýn Ermenilerin aklýný çelerek onlarý yüzlerce yýl barýþ içinde yaþadýklarý insanlara büyük vaatlerle kandýrýp saldýrtmalarý bu olaylarýn gerçek suçlularýnýn kimler olduðunu apaçýk ortaya koyuyor aslýnda.
Tabi bunu anlamak isteyenlerin ve gerçekten bu vatanýn evladý olanlar için bu gerçek böyle.

Yoksa aðzý açýk haçlý hayraný vatan kavramýndan yoksun satýlmýþ, anadan doðma karanlýk, aydýn etiketi yapýþtýrýlmýþ zift küpleri için bu böyle deðil.
Onlar Emperyalist haçlý aðababalarý önlerine ne koyuyorlarsa onlarý çemkirmekten baþka hiç bir vasfa sahip deðiller.

Geçen akþam hem KANAL 24 te hem TV NET te bu aðzý açýk haçlý hayraný, aþaðýlýk kompleksi içinde yok olup gitmiþ kararmýþ sefillerden iki güruhun akýl almaz hezeyanlarýný dinledim. Belki sizlerde dinlemiþsinizdir.
Bu tablolar vatan hainliðinin ne olduðunu anlamak için en muazzam ibretlerden örneklerdi bence.

Düþünün bunlar öyle insanlar ki o bölgede Ermenilerin yaptðý tüyleri diken diken eden vahþi katliamý, diplomatlarýmýza yapýlan saldýrý ve cinayetleri, Azerbaycan topraklarýndaki Ermeni vahþetini görmezden gelip bu eþi emsali görülmeyen vahþetler karþýlýðýnda oluþan tepkiden ve en akýllýca bir iþ olan tehcirden dolayý özür diliyorlar.
Yani aslýnda Emperyalist güçlerin yavaþ yavaþ ileri safhalara taþýdýðý bir entrikaya omuz veriyorlar. Yarýn bu ülkeden Ermeniler tarafýndan istenecek tazminat ve toprak taleplerine zemin hazýrlýyorlar.Sonrada çýkýp televizyonlarda piþmiþ kelleler gibi sýrýtýp yaptýklarý aþaðýlýk rezil iþi insanlýk diye hiç alakasý olmayan bir kavramla yan yana koymaya çalýþýyorlar.

Bu oyunlar Türkiyenin tamda en zor sürecinde yani hem ekonomik hem siyasi açýdan içerden ve dýþardan kuþatma altýna alýndýðý bir dönemde yapýlýyor.Osmanlý Ermenilerin ayartýlmasýna karþý zamanýnda tedbir almamanýn bedelini çok aðýr vahþetlerle karþý karþýya kalarak ödedi. Hemde haçlý ile var olma savaþý verdiði bir süreçte.Ermeniler hem kendileri çeteler halinde bu vatanýn evlatlarýna saldýrdýlar, hem Rus ordusuna dahil olup Türk ve müslümanlara karþý savaþtýlar hemde güneyde Fransýz ordusunda asker olarak yine bu vatana karþý savaþanlara yardým ettiler.
Hemde yüzlerce yýl barýþ içinde yaþadýklarý ve hiç bir zararlarýný görmedikleri insanlara ve devletlerine karþý acýmasýzca ve vahþice.

Þimdi bu satýlmýþ zift lambalarý dýþardaki Haçlý efendilerinin düðmeye basmalarý neticesi ayný oyunun tekrar oynanmasýnda üzerlerine düþeni yapmak için yýrtýnýp duruyorlar.

Ülkemiz benim naçizane görüþüm tekrar bir KURTULUÞ SAVAÞI sürecine taþýnmaktadýr. Bu kararmýþlarda bu gidiþatýn çeþitli mikroplarýndan, beyinsiz taþeronlarýndan baþka hiç bir þey deðildirler.

Bu rezil kampanya ile ilgili malum site içinde iki kelam etmek istiyorum. Bu site öðrendiðim kadarýyla dýþardan ve çok profesyonelce hazýrlanmýþ bir site ve HACK lenmelere karþý yirmi civarýnda yenilenme alternatifi ile düzenlenmiþ. Anlayacaðýnýz gibi hackerlar ne kadar batýrýrsa o kadar hortlayýp tekrar ortaya çýkýyor bu aþaðýlýk kampanya.

Birde bizim satýlmýþ kararmýþ aydýn müsveddelerimiz bu site için çok amatörce hazýrlanmýþ olduðu yalanýný bu millete yutturmaya çalýþýyorlar.

Sitedeki katýlým rakamlarý son derece gerçek dýþý. Site ile dalga geçmek isteyenler ölmüþ insanlarýn, ermeni katillerin bile kampanyaya ismini dahil etmiþler. Hatta kampanya ile hiç bir alakasý olmayan tanýnmýþ isimlerinde.
Yani kampanyanýn her anlamda gerçekçiliðide içeriði gibi yalan, aþaðýlýk ve rezalet.

Sonuç olarak þunu söylemek istiyorum. Bu özür dileme kampanyasý apaçýk bir vatana ihanet kampanyasýdýr. Ýster bilinçli olarak yapýlsýn ister bilinçsizce hiç farketmez.Hem bu kampanyayý hazýrlayanlarýn hem bu kampanyaya destek verenlerin Allah indindeki yiyeceði damgada budur.
VATAN HAÝNÝ...
Tabi bu vatanýn evladý iseler. Dýþardan bu tezgahý hazýrlayan haçlý zalimler zaten bizim ebedi düþmanlarýmýz.

Allah bu güzel ülkeyi bu satýlmýþ haçlý uþaklarýnýn þerrinden ve fitnelerinden muhafaza eylesin.



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 22.12.2008 - 12:23 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 22.12.2008 - 12:19
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: APO DENEN BEBEK KATİLİ VATAN HAİNİNİN SÖZLERİNE İNANMAK..
menzil3 su an offline menzil3  
BİLENLERLE BİLMEYENLER HİÇ BİR OLURMU (2)
60 Mesaj -
Kerim kardeþim ben yazýlarýmda ülkemin 65 yýlda geldiði yeri ve son altý yýlda taþýndýðý faciayý anlatýyorum. Sense bana BÝZ DUVARA TOSLAYARAK KURTULACAÐIZ anlamýna gelen cevaplar veriyorsun.

Ülkenin tüm deðerli kurumlarý, madenleri, limanlarý satýldýðý halde durum asla iyiye gitmiyor. Tam tersine tablo gittikçe kararýyor. Ýhracat artmýyor devamlý eksi veriyor. Neyi neyle kapatýp düzeltecek AKP.
Üstelik ekonomik baðýmsýzlýðýmýzda týpký siyasi baðýmsýzlýðýmýz gibi kuþatma altýnda yani tehlikede. Bankalarýn yarýsý yabancýlarýn, sigorta þirketlerinin yarýsýndan fazlasý yabancýlarýn.
Egemenlik denen kavramýn ne olduðunu ve hangi þartlarda elden gitmiþ olacaðýný biliyormusun ?

AKP nin bir tek siyaseti var. O da Cumhuriyet tarihinde zar zor tüm yapýlanlarý babalar gibi yok bahasýna hemde haçlýya satýp döviz girdisi saðlayýp sahte bir iyi ortam oluþturup milleti uyutmak. Ve böylece iktidarýný devam ettirmek.

Ekonomiden ve siyasetten zerre kadar anlamayan bir vatandaþýmýzýn dahi rahatlýkla anlayacaðý bir örnek vereceðim. Þayet bundanda anlamazsan Kerim kardeþim lütfen ne kendini boþ yere yor nede beni. Sen bildiðinle kal bende bildiðimle. Kim ne anlamýþsa yada anlayacaksa onu anlamýþtýr artýk.
Zaten Allah katýndada boþ iþle uðrþmak ve boþ yere tartýþmak büyük günahtýr.

Diyelimki Kerim kardeþimiz ayda 2000 ytl kazanýyor. Ayrýca iki katlý bir evi birde küçük arsasý var. Boþtaki kattan 1000 YTL kira kazancý geliyor. Fakat Kerim kardeþimiz baþka hiç bir kazancý olmayan dört kiþilik ailesini geçindirmek için israfada kaçarak ayda 4000 ila 5000 YTL arasý bir harcama yapýyor.
Ayrýca bu harcama nedeni ile biriken 90.000 YTL lik bir kredi kartý borcu var. Bu borcuda hep erteliyor ve borç faizi nedeniyle eksilmeyip artýyor.

Kerim kardeþimizin boþ dairesinin deðeri 100.000 YTL. Bu katý satýp borcunu kapatmasý mümkün. Fakat para harcama politikasý deðiþmediðinden bu satýþtan ve borcu ödedikten sonra kalan 10.000 YTL de 4-5 ay sonra tükenip tekrar bir borçlanma baþlayacaðý mutlaktýr. Üstelik bu sefer ayda 1000 liralýk bir kira geliride olmayacaktýr.

Sizce bu aile ekonomisi politikasý ile Kerim kardeþimiz evinin geleceðini kurtarabilirmi ? Þayet kurtarabilir diyorsanýz AKP yi sakýn býrakmayýn derim.
Çünkü siz böyle düþünenler, bu ülke AKP nin iktidar olduðu bir ortamda duvara topyekün kütlediðinde ancak uyanabilecek olanlardansýnýz demektir. Benim bugün için size bu konuyu anlatýp inandýrabilmem mümkün deðildir.

CHP ile PKK arasýnda hala ayný alakasýz mukayeseyi yapman ise daha öncede anlatmaya çalýþtýðým gibi tam anlamýyla bir facia. Ülkenin gerçeklerine ancak bu kadar tersten bakýlýp ancak bu kadar olmayacak bir kýyaslama yapýlabilir.Bu konuda baþka bir þey söylemeyede gerek görmüyorum.

Aþaðýda Türkiye için çare nedir konulu yazýmýda okumanýzý tavsiye ederim.
Ayrýca sitede daha önce bir yazýda ortaya konmuþ bankalarýn durumunuda verdiðim linkte görebilirsiniz.

Kalýn saðlýcakla....






http://www.ravda.net/rf/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=58849


Alıntı
Allah körü körüne teslimiyeti ve koyun sürüsü gibi olmayý asla kabul etmez. Bu gidiþata bir yerde dur der.
Ülkenin bugün geldiði ve gittikçe daha kötüye giden hali Osmanlýnýn son döneminin bir aynasýdýr.

Bir ünlü iþadamýmýzýn dediði gibi bizim en büyük problemlerimizden biri kazandýðýmýzdan fazla harcýyor olmamýzdýr. Bu özellik felaketi getiren nedenlerin en baþýnda gelir. Yani tüketimde ipin ucunu kaçýrmak hem fertleri mahveder hem milletleri.

Ben sadece iþi tamamýyla rayýndan çýkaran bu hükümetide eleþtirmiyorum.
Bundan önceki hükümetlerinde bunlar kadar olmasa bile hatalarý çok büyük.

Peki ne yapýlmalýydý, yada ne yapmalý, neler yapýlabilir.

Toplam borcun 500 milyar dolara dayandýðý, ihracatýn asla ithalatý karþýlamadýðý bir ekonomi ve ülke batmaya iflas etmeye mahkümdur.

O nedenle durumun aciliyetine göre ülkeler böyle durumlarda ÝMF ye rest çekip faizleri ödemeyi reddetmek ve ana paralarýda bir takvim dahilinde ödemeyi dayatabilirler. Bunu bizim durumumuza yakýn bir çok ülke girdikleri bataklýktan kurtulmak için yaptýlar ve baþarýlýda oldular. Fakat bu iþ zordur ve yan tesirlerine ve bazý rahatsýz edici durumlara katlanmak mecburiyeti vardýr.

Tabi bu kadarý yeterli deðil. Onsekiz ay sonrasýnýn gýda ihtiyacýný bile taksite baðlamýþ olan bir tüketim hastasý toplumu bu feci alýþkanlýðýndan durumun vahametini çok iyi anlatarak kurtarmak lazýmdýr.
Özellikle dýþarýya oluk gibi para akan kalemlerde (araba ve akaryakýt)bir millet þuuruyla yerli üretim ve tüketimi ön plana geçirmek þarttýr.

400 YTL aylýk alýp (18 ay taksitle)900 YTL lik cep telefonu alan üç çocuklu bir aile reisi bile devlet tarafýndan bilinçlendirilmediði için ülkesinin felaketine kendi çapýnda katkýda bulunma durumunda kalmaktadýr.

Eþya düþkünlüðünün benim tabirimle EÞYA PERESTLÝÐÝN tavana vurduðu bugünki ortamda bu dediklerimi yapmak zordur. Fakat baþka hiç bir yolda yoktur.

Bugün malüm iktidarýn bütün çarpýk özelleþtirme, babalar gibi satma furyasýna raðmen, tablodaki facia gittikçe büyümekte, yerinde dahi durmamaktadýr.Bunu çok iyi görmek ve deðerlendirmek gerekmektedir.

Az kazanýp çok harcayarak yaþayabilmek ve bunu sonsuza kadar sürdürmek hem fertler hemde milletler için asla mümkün deðildir.
Bu þekilde yaþamanýn sonu fertler içinde milletler içinde sonu bataklýk olan bir yoldur.

Alacaklýlar daim tepenizde olur. Özgürlüðünüz kýsýtlanýr yada ortadan kalkar. Dahasý insan gibi yaþama fýrsatýnýda kaybedersiniz. Bunun açýklamasýda bir kaç günlük saltanat için buna mahküm olmayý kabullenmek anlamýna gelen bilinçsiz olarak yaþamak demektir.

Bunun dýþýnda ülkenin yeraltý ve yerüstü kaynaklarý üzerindeki EMPERYALÝST zincirler kýrýlýp çok iyi deðerlendirilmelidir.

Ümitsizliði en baþta Allah kabul etmez. Oysa AKP ve ona destek veren insanlarýmýzdan ben kendi kulaðýmla iþiterek þahit oldum. Resmen nerdeyse ülkeyi satmaktan baþka çare yok anlamýnda hezeyanlar çok yaygýn vaziyette.

Nerde kaldý Allah'ýn hükmü. Nerde kaldý din iman. Allah sýkýya gelince en deðerli varlýðýnýz vatanýnýzý satýnmý diyor ? Nerde kaldý akýl, fikir, vatan ve millet olma ve güçlü olma hür olma kavramlarý ?
Ekonomisi baðýmsýzlýðýný kaybetmiþ ülkeler siyasetende baðýmsýzlýklarýný kaybederler. Artýk böyle bir ülke parçalanmayada mahkümdur.

Fakat birde þu gerçek var ki. Ancak yalnýz vatanýný düþünerek siyasete atýlmýþ olanlar kendilerinin istikbalini düþünmeden bu zor yola baþ koyabilirler. Atatürk ve mücadele arkadaþlarý gibi.
Ki ona, bugün hala, din adýna cehaleti kullanan (cehaletleri nedeniyle) soytarýlara uyup din düþmaný diyenler maalesef hiçde az deðil.

Yoksa AKP gibi "ülkenin tamamýný on yýlda nasýl satarýzda ülkenin feci halini saklarýz ve bu þekilde kendi menfaatlerimizi, istikbalimizi de garantiye almýþ oluruz." zihniyetiyle hareket ederler.

Elbetteki kendi menfaatlerini ön planda tutan siyasi kadrolar, milletin acý gerçeði duyduklarýnda kendilerine sýrt dönecekleri endiþesini taþýdýklarý için, cesaretleri olmadýðý için, milletin kendilerini silip atmasý riskini asla göze almazlar, alamazlar.

Yalnýz malüm taifenin çok yanlýþ hesaplar yaptýðý nokta þudur. Bu ülkeyi babalar gibi pazarlama iþine Allah'ýn sonsuza kadar fýrsat vereceðine inanmak çok aðýr gaflet ve delalet içinde bulunmak demektir.

Bir yerde artýk Allah katýndan yeter denip balyoz o zümrenin üzerine indirilir. Ülkenin tamamýda bundan zarar görür.Tabi bu sebeplerle olur. Allah gökyüzünden yumruk indirmez haþa.
Þüphesiz aðýr bedellerin sonundada alemlerin Rab'bi düþtüðü yerden bu ülkeyi kaldýrýp tekrar doðru yolu bulmasý için fýrsatlar verir.




Mesaj 3 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 13.11.2008 - 17:17 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 13.11.2008 - 12:00
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: APO DENEN BEBEK KATİLİ VATAN HAİNİNİN SÖZLERİNE İNANMAK..
menzil3 su an offline menzil3  
BİLENLERLE BİLMEYENLER HİÇ BİR OLURMU ?
60 Mesaj -
Kerim75 kardeþimize ve onun gibi düþünen kardeþlerimize cevabýmdýr.
Allah'a and olsun yazdýðým her satýr ülkemin içinde bulunduðu aðýr gerçeklerin ta kendisidir.

Bana yalan söylüyorsun diyene benim diyeceðim birde þudur. Þayet benim yazdýklarýmda en ufak bir saptýrma ve yalan varsa ülkemin acý gerçeklerini apaçýk koymuyorsam, Allahýn tüm lanetini bu halde üzerime davet ediyorum.
Þayet bildiklerine güveniyorsa ve elinde saðlam delilleri varsa bana yalan söylüyorsun diyenlerede ayný yolu tavsiye ederim.
Hesabý görecek olan Allahtýr bundan hiç bir kaçýþ yoluda yoktur.
Eleþtiri getirmekse þayet maksat, delillerle getirilmeli elde çamur kovalarý ile pata küte saldýrma yolu ancak bunu yapanlarýn ilimsizliðinin ve bilgisizliðinin ispatý olur.

Benim daha önce yazdýklarýma ve þimdi yazdýðýma onlarý yalanlayacak gerçek delillerle gelsin gelen eleþtiri ise ve doðrularý bulmaksa maksat.

1- Yazým içinde gerçek verilerle ve deðerlendirmelerle donatýlmýþ ve Allah rýzasý için vataný ve ülkesinin tüm insanlarýný ayrýmsýz seven bir insanýn yazýlarýdýr. Detaylandýrma ve yazýnýn uzunluðu böyle gerektiði içindir. Ve ben her kelimesinin hesabýný Allah huzurunda çok rahat bir þekilde veririm. Kimsenin bir endiþesi olmasýn.
Asýl düþünmesi gereken ve hesaptan korkmasý gereken o yazýlardaki gerçekleri görmeyen ve karartmaya çalýþanlarýn karþýlaþacaðý hesaptýr.

2- ABD den icazet alýndýðýnýn neresi yalan kardeþim. Sen iþine gelmeyene gözünü kapýyor sýrtýný dönüyorsan bunun suçlusu sensin. Yoksa saðýr sultan biliyor AKP kurulmadan kurucularýnýn ABD ye gidip "Bizi iktidara getirin biz sizin ILIMLI ÝSLAM ,BOP gibi projelerinizde sizin tam destekçiniz olacaðýz diye yalvararak destek aldýklarýný. 1 Mart tezkeresinde sözlerini yerine getiremeyince ZAPSU yu ABD ye gönderip "Bu adamý deliðe süpürmeyin" diye yalvar yakar olduklarýný, Erdoðan'ýn BOP denen aþaðýlýk projenin ABD nin isteði doðrultusunda eþ baþkaný olduðunu ve defalarca bunu toplantýlarda övünerek söylediðini.
Burada daha önce yazdýklarýmý tekrarlamayayým. Kuzey Iraktaki kýrmýzý çizgilerin nasýl ABD nin isteði ve baskýsýyla yok olduðunu, Kýbrýsýn neden yavaþ yavaþ ABD isteði doðrultusunda elden kayýp gitmeye baþladýðýný, AKP nin teslimiyetçi politikasý nedeniyle Kuzey Iraktaki kukla devleti yavaþ yavaþ tanýmaya mecbur býrakýldýðýmýzý v.s. Bunlar tamamen ABD ve AB baðýmlýsý bir hükümetin icraatlarýdýr. Tabi bu sadece iþin dýþ siyaset yani bununla bitmiyor iþler.

3- Ekonomiye gelince benim yazdýðým her doðru gibi þu doðrularý nasýl hiç göremiyorsunuz anlamýyorum doðrusu.
Ülkenin toplam borcu Cumhuriyet tarihi boyunca 200 milyar dolar gibi bir seviyedeyken, son altý yýlda 500 milyar dolara neden çýkmýþtýr ?
Üstelik ülkenin tüm deðerli kurumlarý üç beþ yýllýk geliri karþýlýðýnda bonkörce elden çýkarýlmasýna raðmen.
Cari açýk Cumhuriyet tarihinin tüm rakamlarýna takla attýrarak neden 50 milyar dolarlarý bulmuþtur.
Ýhracat ve ithalat arasýndaki makas gittikçe açýlmaktayken ülkenin gittikçe büyüyen ve üstelik dolar bazýnda büyüyen borcu kapanýrmý ? Hangi akýl sahibi bunu iddia edebilir ?
Bu iþin sonu biryerlerde kesinlikle duvara feci þekilde toslamaktýr.
Bugün küresel krizinde devreye girmesiyle iþ tamamen vahim bir hal almýþtýr. Ýþyerleri bir bir kapanmakta tarým iflas haline gelmektedir.
Ülkede iþi yolunda gidenler yokmu elbette var. Özellikle iktidar partisin mensuplarý ve yakýnlarýnýn iþleri týkýrýnda. Peki bu ülkenin genelde geldiði facia hali ortadan kaldýrýrmý ? Asla.....

4- Ben Atatürk'ü gereði gibi seven bir insaným. Onu Allah sevip bu ülkeye lider kýlmýþ. Ruhunu dahi bedeninden alýrken melekler ona selam vererek bu vazifeyi yerine getirmiþlerdir. Allah ancak yaptýklarýndan razý olduðu kullarýna bu hali yaþatýr. Devlet kayýtlarýndan araþtýrýn bu olayý mutlaka göreceksiniz.
Varsýn ona düþman olup küfredenler, çamur atanlar Allaha nasýl hesabýný vereceklerini düþünsünler. Atatürk'ü put edinenler yokmu elbette var. Onlar bu iþin ölçüsü olabilirmi bu sapkýnlýklar Atatürkü deðersiz kýlarmý ? Ben yazýlarýmda Atatürkten sonra geçen yetmiþ senenin çar çur edildiðini heba edildiðini yazýyorum her fýrsatta.Ýþin doðrusunu anlamak isteyen bunlarý apaçýk görür.

5- TSK ya körü körüne çamur atma yerine Osmanlýyý mahverederken bile ayný taktiði uygulayan yani ordusunu silahsýzlandýrýp parçalamak için her oyunu oynayan ve bugün karþýmýza ABD ve AB olarak çýkan haçlý zalimlerinin neden TSK yý hiç sevmediðini öðrenin. ERGENEKON davasýnýn asýl ve öncelikli amacýnýn TSK yý sindirme ve içinde dahi parçalara ayýrýp onu bir kukla haline getirmek olduðunu öðrenin.
TSK içinde ve baþýnda geçmiþtede ve bugüne kadar gelen süreçtede bazý yanlýþ insanlar olmuþtur. Sonuçta TSK da bu ülke insanlarýndan oluþan bir kurumdur. Fakat þunu kabul etmemiz gerekiyor hala ayakta ve sapasaðlam kalan en öndeki kuruluþtur.Bu hal Allahýn bu ülkeye acýmasý ve merhameti nedeniyledir. Saðlam duruþlarý olmasa bugün þu feci haldeki tablodaki Türkiyeyi dahi ancak rüyalarýnýzda görürdünüz.

6- Ekonominin iyi gitmemesi için elimizden geleni yaptýk öylemi ?
a- Telekomun ve daha pek çok altýn yumurtlayan deðerli kurumumuzun yarý paylarýndan fazlasýný hemde üç beþ yýllýk karý karþýlýðýnda yabancýlara AKP nin muhaliflerimi sattý ?
b- Borsaya sýcak para gelsin diye Dünyanýn her yanýnda dolara % 8 den fazla faiz ödenmezken % 20 lere varan faizlerle yabancý parayý AKP muhaliflerimi çekti. Ki bu para korkunç karlarla yurt dýþýna bu milletin adeta kanýný emerek çýkardý ve halada çýkarýyor. Faiz haramken býrakýn normal faizi yabancý ülkeleri adeta tefecilik yaptýrýp bu ülkeyi AKP ye muhaliflermi soydurdu, soyduruyor ?
c- Borcu borçla erteleyip sahte bir cennet oluþturan ülke insanlarýný kredi kartlarýna mahküm eden ve ülke insanýn büyük bir çoðunluðunun kredi bataðý içine saplanmasýna sebep olan AKP muhaliflerimi idi ?
Þu anda devleti ve milletiyle tam bir borç bataðý içine saplandýðýmýzý ve gittikçe battýðýmýzý göremeyenlerin ben bu ülkede yaþadýðýna inanmýyorum.

7- Kemalizmi din edinenler yokmu elbette var. Atatürk sevgisini sýrf kemalizm olark ifade edip ona çamur atmak ancak Atatürk ve Cumhuriyet düþmanlarýnýn ve dýþ ortaklarýnýn iþidir.Hem bu hal neyi deðiþtirir.Öbür taraftan nefsinin kabullerini sapkýnlýklarýný Kuran ayetleri yerine koyanlarda, Allahýn Resulünü binlerce yalan hadisle yanlýþ tanýtanlarda, kendini Allahýn temsilcisi gibi gören azmýþ sapmýþlarda var. Üstelik Kuran bunlara karþý pek çok uyarýyla dolu. Bütün bu sapkýnlýklarý ve Allah Allah diye ülkeyi babalar gibi pazarlayanlarý görmemeyi yada doðru insanlar olarak görmeyi hangi ayet emrediyor ?
Bütün bu yanlýþlar Atatürkün bir büyük önder olduðu gerçeðini deðiþtirirmi ? Mümkünmü ?
Daha uyanýk olmamýz ve deðerlerimizin hem dinsel açýdan hemde yaþamsal açýdan tahrip edilmeye çalýþýldýðýný görmemiz gerekmezmi ?

8- Ben CHP li falan deðilim fakat PKK ile CHP yi eþdeðer tutan bir insana ben þunlarý sormak isterim.
**CHP ailenden kaçkiþiyi öldürdü.
**Vatanýn neresini bölüp ayýrmaya çalýþtý,
**akrabandan kimin bebeðini çocuklarýný kurþuna dizdi,
**hangi milli servetleri yakýp yýktý yok etti,
**kime esrar eoin satýp silah satýn aldý,
**ülkemin milyarlarca parasýný terör yoluyla CHP nin yok ettiðine bir delilin varmý ?
V.S, V.S.

9- Fandag'dan alýntý yaptýðýný belirtmiþsin kardeþim. Benim yine bu sitede bu kardeþimize verdiðim cevaplardan en çarpýcý örneklerinden birini aþaðýdaki linkte göreceksin. Böylece Farandag kardeþimizin zihniyetininde benim zihniyetiminde ne olduðunu anlamýþ olacaksýn sanýrým.
Bundan öteyede artýk hiç bir söze gerek kalmýyor.
Birde yalan söylemekle ilgili olarak benim her zaman tabi olduðum MÜBAHELE AYETÝ nin ne olduðunu öðrenmen için ikinci bir link veriyorum.
Ben bu ayete tabiyim. Týpký Allahýn Resulünün, Ehlibeytinin ve tüm gerçek müslümanlarýn tabi olduðu gibi.
Ve birde alýntý yaparken kendi fikrinle savunamayacaðýn özünü tam kavrayamadýðýn iþlere kefil olma derim buna baðlý olarak. Yoksa o kiþi ile birlikte sende hesaba ortak olursun Kerim75 kardeþim.

Yazýn uzun olsun Kerim kardeþim zararý yok. Yeterki dosdoðru olsun.
Kýsa ama her kelimesi gerçekle zerre kadar alakasý olmayan ve seni Allah katýnda hesaba çektirecek bir özellikte olmasýn yeterki.

Ýslam ancak onu gereði gibi Kuran'a özgü yaþayan fert ve milletleri baþarýya götürür. Bugün Ýslam Coðrafyasý dini Kuran'ýn özüne göre yaþmamanýn kahýrlý imtihanlarýný yaþýyor. O nedenle tüm müslümanlarýn silkinip nerede yanlýþ yapýyoruz diye gerçeklere yönelmeden bu feci gidiþattan kurtulmasý mümkün deðildir.
Þüphesiz bu günlerde gelecektir fakat uyanýþýn gecikmeside kahýrlý imtihanlarý uzatacaktýr.
Ýþte benim mücadelemde bu nedenle Allah rýzasý için ülkemin insanlarýný kendi bilgim dahilinde mütevazý bir þekilde elimden geldiði kadar bilgilendirmeye çalýþmaktýr.
Toz zerresi kadar katkým olsa kar sayar Allah'a þükrederim.
Kalýn saðlýcakla....


http://www.ravda.net/rf/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=61125


Baska forum adresi linki vermek yasaktir

Uyarý için teþekkürler. O halde Mübahele ayetinin manasýný içeren bir yazýyý ilave ediyorum.

Mübahele Ayeti (Arapça: Âl-i Ýmrân Suresi'nin 61. ayetidir. "Mübahele" kelime anlamý olarak "karþýlýklý beddua etme" demektir.

Ayet;
"Sana gelen bunca ilimden sonra, yine de bu hususta seninle çekiþip tartýþmalara giriþirlerse de ki: Gelin, oðullarýmýzý ve oðullarýnýzý, kadýnlarýmýzý ve kadýnlarýnýzý, nefsimizi (kendimizi) ve nefsinizi (kendinizi) çaðýralým; sonra karþýlýklý lanetleþelim de Allah’ýn lanetini yalan söylemekte olanlarýn üstüne kýlalým."



Mesaj 7 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 13.11.2008 - 10:56 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 12.11.2008 - 12:28
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: APO DENEN BEBEK KATİLİ VATAN HAİNİNİN SÖZLERİNE İNANMAK..
menzil3 su an offline menzil3  
CAMBAZA BAK OYUNU TAM GAZ DEVAM EDİYOR.
60 Mesaj -
PKK ve onun mecliste maaþlý uzantýsý DTP nin ülkeyi kan gölüne çevirmek için yaptýðý rezil iþler vahþet tablolarý ortada dururken tamamen bir ABD uydurmasý tezgahý ve ABD ve AB ortak dayatmasý olan ERGENEKON operasyonu neden devamlý ön planda tutulmaya çalýþýlýr çok merak ediyorum.

O nedenle aþaðýdaki sorularýmý ve tespit noktalarýmý yukardaki APO ile ilgili deðerlendirme yazýsý ýþýðýnda deðerlendirmenizi rica ediyorum.

Daha dün Türkiyede gittikçe artan ABD ve AB karþýtlýðý ABD yi oldukça rahatsýz etmiþti. Birde buna ABD nin Türkiyedeki süper nato içindeki sinsi oluþumuna TSK nýn son vermeside eklenince ABD de TSK için "Bunlar bizim güdümümüzden çýktýlar mutlaka birþeyler yapmak gerekir" sözleri dolaþmaya baþladý.
AKP ninde darbe korkusu olduðunu iyi bilen ABD, AKP yide rahatlýkla kullanmaya devam edebilmek için son 5 Kasým 2007 de Erdoðanýn ABD ziyaretinde BUSH tarafýndan ERGENEKON operasyonunun startý verildi. Ve ABD þöyle dedi Erdoðan'a "ERGENEKON'u baþlatýn ve sonuna kadar gidin" AB de aldýðý kararlarla bu operasyona büyük destek verdi tabi.

Sözün özü ERGENEKON bir kaç haddini bilmez Cumhuriyetçi geçinen ve mafya bozuntusunu bahane ile Türkiyedeki ABD ve AB sömürgeciliðine karþý halkýn uyanýþýný ve TSK yý baský ve kontrol altýna almak için bu iþ ABD ve AKP ile ortaklýðýyla uygulamaya konuldu.
BU devlete çöreklenmiþ çete oluþumlarý vatansever insanlar ve kurumlarla ayný kefeye konup ulusal uyanýþ yani "NE ABD NE AB TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝYE" uyanýþý sindirilmek için her türlü yolla hukuk yaftasý altýnda masum vatanseverler dahi içeri týkýlmaya baþlandý.

Daha suçu ne olduðu belli bile olmayan insanlar bu uydurma operasyon uðruna canlarýndan saðlýklarýndan oldular. Ve bu eziyet hala devam ediyor. Birbirleriyle yanyana gelip tek kelime bile konuþmamýþ insanlarý zorla bir aradaymýþ gibi gösterme çalýþmalarý iþte bugün yaþanan ERGENEKON denen her yanýndan ABD ve AB kalleþliði fýþkýran ucube operasyonu ortaya çýkarmýþ oldu.

Ben hayretler içindeyim. Bu operasyon kesinlikle ABD nin emri ve dayatmasý ile ABD nin çýkarlarý için baþlatýldý.Türkiyede eski derin ve çarpýk yapýlaþma içinde artýk ABD kalmadýðý için AKP ile yeni bir derin devlet oluþumuna hýz verildi.
ABD nin iþi budur. Eskisinin faydasý kalmayýnca yada kendine ters düþünce onun yerine mutlaka yenisini getirmeye çalýþýr.Eskilerine yaþama hakký bile tanýnmaz her türlü oyunla yaþam haklarý bile ellerinden alýnýr.
ABD bu uðurda iktidarlar devirir ve deðerli insanlarý dahi kim vurduya getirip rahatlýkla imha eder.Eþref Bitlis ve pek çok baþka vatan evladý ABD tarafýndan bu ülke içindeki iþbirlikçi katilleri tarafýndan ABD ye karþý dik duruþlarý için canlarýndan edildiler bu yolda.

ABD kendine ters düþen TSK ya gözdaðý vermek için yalnýzca Eþref Bitlisi öldürtmedi. Muavenet zýrhlýmýz bir tatbikatta özellikle ABD savaþ gemilerinden fýrlatýlan füzelerle imha edildi. Kuzey Irakta askerlerimizin baþýna bu nedenle çuval geçirildi.
AKP aslýnda bu iþleri iyi bildiði için daha kurulurken ABD den icazet alýp her dediklerini yapacaklarýnýn teminatýný verdi. 1 Mart tezkeresinin kazaya uðramasýndan sonra ABD yi istemeden hayal kýrýklýðýna uðratan Erdoðan ve Gül'ün yüz ifadelerini hatýrlýyormusunuz ? Ya Zapsunun ABD ye gidip Erdoðan adýna "BU ADAMI DELÝÐE SÜPÜRMEYÝN KULLANIN" demesinin bu baðlamda ne anlam ifade ettiðini biliyormusunuz ?

AKP nin tamamen ? ABD ye endeksli ve onun emrinden çýkmayan politikalar gütmesindeki neden budur. Kýbrýs ve Ermenistan meselesinde olduðu gibi.

Erdoðanýn bir ABD projesi olan ve ortadoðuda yirmiüç ülkenin sýnýrlarýný deðiþtiren BOP adlý projenin eþ baþkanlýðýný kabul etmesi sizce ne anlama geliyor ?

Bugün hala birilerinin ERGENEKON operasyonunun ABD ye raðmen yapýldýðýný söylemesi ve halkýmýzýn önemli bir kesimininde bu feci yalana inanmasý ise akýl alacak gibi bir durum deðil.

Son altý yýllýk süreçte Türkiyeyi parçalamaktan baþka hiç bir amacý olamayan iki yüzlü ABD ve AB o nedenle Atatürk ve Cumhuriyeti tasfiye edip kendilerine köle olacak ILIMLI ÝSLAM MARTAVALI bir HAÇLI YAPIMI UYDURMA DÝN ANLAYIÞI ný AKP ile dayatma yolunu tuttular.
Ve maalesef ülkemin insanlarý çoðunlukla bu feci oyunu hala anlayabilmiþ deðiller.

Ülkemde ERGENEKON denen ve aþýrý þekilde hormonlanýp devamlý dalgalar çýkarýlýp gündemde tutulmaya çalýþýlan uydurma öcü ile bu ülke insaný oyalanýrken bakýn gerçekte nasýl asýl facialar saklanýp CAMBAZA BAK OYUNU devamlý ön plana çýkarýlýyor.

Bende geçmiþten bu yana devlete asalak gibi yapýþan ve zarar veren gizli oluþumlarýn yok edilmesi taraftarýyým. Tüm gerçek akýl sahibi görüþ sahibi vatanseverler gibi. Fakat burada çok feci bir oyun oynanýyor. Bu zararlý odaklarý tasfiye ayaklarýna bu ülkede vatanseverlik ve baðýmsýzlýk kavramlarýna pranga vurulmaya çalýþýlýyor. Sýrf ABD ve AB sömürgecilerinin içi rahat olsun diye ve AKP nin darbe fobisi izole edilsin diye.

Bir ülkede bir partinin varlýðý, geleceðimi daha önemlidir yoksa o vatanýn sahip olduðu en deðerli kavramlarýn, varlýklarýnmý ? Yani vatan bütünlüðünün, baðýmsýzlýðýnýn, rejimininmi ? Kaldýki malum parti o korkuyu oluþturacak yanlýþlarý yaparak korku ortamýnýda kendi oluþturmuþsa.

AKP, ABD ninde menfaatleriyle çakýþtýðý, kendi istikbalini saðlama almak ve darbe endiþelerinide yok etmek için böyle bir operasyonla vatanseverliði dahi suç haline getirmiþtir.
Vatanseverlik ancak ABD ve AB sömürgeliðini kabulle hazmedilecek bir kavram haline getirilmiþtir.

Haçlýnýn hizmetkarý kölesi olarak vatanseverlik olurmu, baðýmsýzlýk olurmu ? Maide 51 ve 52 ve Bakara 120 ayetleri lütfen iyice bir okuyup inceleyiniz. Oynanan feci oyunu ve ülkemin seksen küsur yýl sonra nasýl bir KURTULUÞ SAVAÞINA daha sürüklendiðini görünüz.
Osmanlýnýn sonundada benzeri haller yaþanýp koskoca imparatorluk haçlýlar tarafýndan önce sinsi sinsi borçlandýrýlmýþ sonra leþ kargalarý gibi üzerine üþüþmüþlerdi.

Tarih tekerrürden ibarettir. Hele hele yaþadýklarýndan ders almayan milletler için bu tamamen böyledir.

Ve iþin en aðýr bir yönünü baþlýkla ilgili olarak veriyorum.
Atatürke ve Cumhuriyete içerden ve dýþardan akýl almaz bir sürü saldýrý yapýlýrken. Atatürk gibi milletlerin tarihlerinde çok zor ortaya çýkan bir kahramana ileri görüþlü devrimci devlet adamýna bir sürü iftira atýlýp yaptýðý iþler aþaðýlanmaya çalýþýlýrken bakýn ülkemde iç ve dýþ düþmanlar hangi pislikleri sinsi sinsi nimet yerine koydurmaya çalýþýyorlar. Hemde haykýrdýklarý gerçekle hiç bir alakasý olmayan palavralarý ve acýmasýz yalanlarý Demokrasi kavramý ile yan yana getirerek.

- PKK son dönemde hem doðu ve güneydoðuda akýl almaz ihanet kalkýþmalarý içinde öncelikle bölge halkýna ve malý mülküne büyük zararlar veriyor.
- DTP doðudaki PKK provakasyonlarýna ve rezilliklerine öncülük ediyor.
- DTP PKK yý terör örgütü olarak kabullenmeyi býrakýn artýk ayný yolun yolcusu olduklarýný haykýrýyor.
- APO denen aþaðýlýk rezile birde SAYIN ÖCALAN diyorlar.
- PKK yada DTP yede destek öncelikle ABD den ve AB den geliyor. Yoksa bu kadar hýrlamaalrý mümkün deðil.
- Ülkemin çeþitli yerlerinde PKK nýn bombalarý ile masum çok sayýda insan ölüyor sakat kalýyor.
- Ülkemin her yanýnda milli serveti olan otobüsler binalar araçlar yakýlýyor.
- Doðuda ve güneydoðuda terörü önlemek için yapýlan masraflarla o bölge bir kaç kez ihya olmuþtu. Kýsýtlý imkanlarý olan bu ülke hala akýl almaz derecede büyük paralarý terör için harcamaya devam ediyor.
-Bunlarýn hepsinden önemlisi benim ülkemin gencecik fidanlarý hala bu kudurmuþ köpek organizasyonlarýnýn itleriyle mücadelede çok sayýda þehitler vermeye devam ediyor.
-Bölge insanlarýnýn cahil kandýrýlmýþ evlatlarý ya zorla yada kürt devleti gibi bir yalan emele inandýrýlarak daða çýkarýlýyor ve devlete kurþun sýkan hainler haline getiriliyor. Bu uðurdada telef oluyorlar.
- Bu þekilde gümbür gümbür bir etnik bölünme ortamýna doðru hýzla taþýnýyoruz.

Ben þimdi soruyorum ERGENEKON'u ön plana çýkarýp PKK, APO, DTP faciasýnýn ülkemi bir uçuruma doðru hýzla taþýmasýný tehlike yada öncelikli tek tehlike olarak görmeyenlere.
Hiç bir þey yapmasý mümkün olmadýðý ve suçlarýda hala açýkça ortaya konmayan, konamayan ve daha önceki vazife yýllarýnda bu ülkeye sayýsýz hizmetleri olan insanlarmý, ne olduðu belli olmayan üç beþ çapulcu mafya lideri ve haddini aþan söylemleri olan bir kaç medya mensubumu bu ülke için bu kadar tehlikeli ?
Çünkü bunlar AKP ye darbe yapacaklar diye bu kadar büyük yaygarayla içeri atýldýlar. Ve hala dalga dalga maksatlý olarak bu düzmece iþ devam ediyor.

Sorumu daha kýsa sorayým. Bu ülke için AKP'nin ve ABD'nin korkularýmý daha önemli ve öncelikli yoksa gerçek ve en vahim tehlike olan PKK, APO ve DTP'mi ?
Farkýnda deðilmisiniz, bu ülkenin yetiþtirdiði en büyük devlet adamý aþaðýlanmaya ve gözden düþürülmeye çalýþýlýrken bir kanlý katil, vatan haini, bebek katili, ýrz düþmaný, þehvet budalasý, ruh hastasý SAYIN ÖCALAN denile denile bir kahraman haline getirilmeye çalýþýlýyor. Hemde ülkemde her taraf ateþe verilerek, kýrýlýp dökülerek.
Hala anlamayacakmýyýz asýl vahametin nerede olduðunu ?



Bu soruma cevabýnýz þayet öncelikli ve tek tehlike ERGENEKON ise iþte o zaman Allah'ýn Osmanlýnýn sonundaki dayaklar silsilesine hazýrlanýn derim.
Çünkü bir zümrenin menfaatini ve korkularýný yatýþtýrma uðruna bu ülkenin bölünmeye doðru taþýnmasý tehlikesinin arka planlara atýlmasýna en büyük celaliyeti alemlerin Rab'bi gösterecektir.
Osmanlý'nýn sonunda verdiði aðýr derslerle gösterdiði gibi.

Türkiyeyi devleti ve milletiyle tam bir borç bataðýnýn içine gömen haçlý güçler içerden ve dýþardan tam anlamýyla kuþattýklarý bu güzel ülkeyi parçalamak için ellerini ovuþturarak en zayýf anýmýzý beklemekteler.
Bu ülkeyi paramparça yapmak için tabi. Týpký Osmanlý'nýn sonunda yapmaya çalýþtýklarý gibi.

Allah milletimizin yardýmcýsý olsun.


Kalýn saðlýcakla.....

YUNUS SURESÝ, 100 : ALLAH PÝSLÝÐÝ VE GAZABI AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 11.11.2008 - 11:00 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 10.11.2008 - 12:21
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: tarihi elestirenlerin dikkatina
menzil3 su an offline menzil3  
RE: tarihi elestirenlerin dikkatina
60 Mesaj -
DAÝ kardeþim yazýnýn içinden alýp aþaðýda verdiðim bölümler olmasa yazýna tüm yüreðimle katýldýðýmý söyleyeceðim.

Ýnsanlarýn edindikleri tarihi bilgiler genelde okuduklarý ile elde ettikleridir. Þayet bu kabul ettiðiniz bilgilere uygun ve altýna buna kefilim anlamýna gelecek yazýlarý yapýþtýrýp düþüncenizi anlatmaya çalýþýyorsanýz ne ala.
Çünkü burada yazý doðru sizde onu kabullenmiþ olduðunuz için o konuda doðrusunuz demektir. Tersine bilginiz yanlýþsa sizde o yanlýþ bilgiyi kabullendiðiniz için yanlýþsýnýz anlamýna gelir.

O nedenle eleþtirirken bu iþi doðru bilgi ile doðru olarak yapanla yanlýþ bilgi ile yapaný birbirine katarsak elimizle yapmaya çalýþtýðýmýzý tekmeyle yýkmýþ gibi oluruz. Bu nedenle eðri ve doðruyu birbirinden ayýrarak kime eleþtiri getiriyorsak apaçýk ifade etmeliyiz diyorum.

Benim burada vakit kaybýnada neden olmamak için bu son Atatürk hezeyanlarýna cevaplarým kýsa üst yazýlarla doðru bulduðum yada bana ters olmayan bilgileride verdim. Bunun reytingle yada baþka yanlýþ bir iþle hiç bir alakasý olabilirmi ?
Asýl önemli olan izahýný bile yapamayacaðýn linkleri ve yazýlarý kendi zihniyetine uygun diye yansýtmak ve karþýsýndakinin ne yazdýðýný okumadan nede anlamadan körü körüne bir mücadele çýkarmak deðilmi ?

Yanlýþla doðru söz sahiplerini birbirine katmak ayný kefeye koymak bir anlamda ben hepinizden daha doðruyum gibi kompleksli bir yaklaþým olmazmý?

Aþaðýda bu son yazýlarýn ikisine yazdýðým biri üst yazý diðeri tamamen kendi deðerlendirmem olan yazýlarý benim yapýþtýrdýðým yazýlara neden kefil olup yansýttýðýmýnda aynasý olmasý düþüncesiyle veriyorum. Bakýn körü körüne Atatürke iftira atanlarýn linklerini yapýþtýrma iþine hiç uzaktan yakýndan benziyormu ?

Son olarak þunuda söyleyeyim. Þayet DAÝ kardeþimizin dediði gibi bir doðru bilgiyi buraya yapýþtýrmak yanlýþsa onu okumakda en az o kadar yanlýþtýr gibi akýl dýþý bir hükmü kabul etmek gerekir.
Kiþi hangi zihniyetteyse onu yansýtýr. Eðri yada doðru.
Karþýnýzdakinin doðru bilgilimi yoksa yanlýþ bilgilimi olduðunu hatta ne niyette olduðunu yansýttýklarýndan anlamanýz mümkün.
Bir eleþtiri getirilecekse yazý içeriðinden getirilip bir yerlere varýlmalý. Forumda yazmanýn adabýda bu olsa gerek.Yoksa herkesin keyfine hareket edilecekse burada yazý yazmayada gerek yok.
Hiç kimseye (peygamberler hariçgöz kırpma edindiði bilgiler VAHÝY yolu ile gelmiyor.Benim reytingle yada reytinge hizmetlede hiç iþim olmaz. Allah rýzasý için ve milletimi ayrýmsýz sevdiðim için bu emekleri sarfediyorum.

Sözü orasýndan eðip burasýndan bükmeden dosdoðru hedefi apaçýk belli söylemeli ki yanlýþ söz sahibi eleþtirildiðini doðru söz sahibi ise onaylandýðýný yada en azýndan kendisinede bir þaibe bulaþtýrýlmaya çalýþýlmadýðýný görebilsin.

Kalýn saðlýcakla.....



Alıntı
Orijýnalý DAi



kopyala-yapistir'larla reyting yapmak fayda getirmez


HAK'kin adaletine varmis bir merhumu cekistirip birbirinize gireceginize
mustafa kemalin cumhuriyetten öncesini ve sonrasini ve hatta hayatinin son dönemlerinide yine iyi arastirmak lazim gelir


saygilar



**********************************************
HAÇLI VE ATATÜRK DÜÞMANLARININ ÝFTÝRA BELGELERÝ KAMPANYALARI KANIT DEÐÝLDÝR...

Kardeþim hala bu ülkenin düþmanlarýnýn düzmece yalanlarýný belge diye buraya yansýtýyorsun.

Aþaðýdaki yazýyý bir oku bakalým. Sonrada o inandýðýn yalanlarýn çýkarýlma nedenlerini bir araþtýr.

Tabi benim bu yalanlara inanmak iþime gelir diyorsan o baþka.
Ýþte o zamanda bu feci hatanýn Allah katýnda hesabýný vermeye razý olursun.

Ben daha önceki bir çok yazýmda Atatürke ihanetin Ýnönü ile baþladýðýný çeþitli þekil ve þiddetlerde bugüne kadar devam ettiðini ve Atatürkten sonra geçen yetmiþ küsur senenin çarçur edildiðini defalarca anlatmýþtým.

Ýþte mason meseleside bu acý gerçeklerdendir.
Ýnönü paranýn üzerine bastýðý kendi resmi ile içindeki Atatürk kýskançlýðýný ve karþýtlýðýný saklamamýþ bu þekildede açýða vurmuþtur.
Ýnönünün Atatürke ihanetleri bunlarla bitmez. Atatürkten sonra gizlice ABD ile bugün çýðýrýndan çýkan iliþkilerin temelinide o atmýþtýr.
Her ne kadar pek çok Atatürkü seven Ýnönü için bu gerçeði kabul etmesede gerçeðin ta kendisi budur.

*****************************************************
ATATÜRK VE LAÝK DEMOKRATÝK CUMHURÝYETÝN ÝRADE EDÝLMESÝ ALLAH KATINDANDIR.

Evet, Laik Demokratik Cumhuriyet bir tesadüfün deðil Ýlahi iradenin bir tecellisinden baþka hiç bir þey deðildir.
Atatürk'te bu anlamda bu büyük görevi ancak baþarýya ulaþtýðýnda Allah'ýn yardýmýyla baþardýðýný anlayabilecek büyük bir dehadýr.

Sözün özü Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet birer tesadüf deðil Ýlahi tecellinin birer parçasýdýr. Ve bu ilahi tecellinin gerçekleþmesi için çok muaazzam olaylar vuku bulmuþtur.

Bana hala Atatürk ve Cumhuriyeti yok etmeyi þiar edinmiþ kiþilerin dergilerin yazýlarýný yazýp cevap vermeniz bu muazzam gerçeði asla deðiþtirmez.Üstelik acý bir gerçek daha var ki oda benim yazdýklarýmý okumak için zahmet bile etmeyip körü körüne ayný yalanlarla geri dönüyorsunuz.
Yazýk önce bir okuyun bakýn düþünün, araþtýrýn sonra kendi düþüncenizle geri dönüp fikrinizi söyleyin. Bir þeyleri gerçek yönüyle anlamak istiyorsak gerçekleri bulmak istiyorsak yapýlmasý gerekn budur.
Yoksa kendi nefsinize ve görüþünüze uygun yalanlarýn arkasýna sýðýnmak en kolay yoldur.
Allah yolunda dahi nefslerinin kabullerini din edinenler bir sürü yalan hadisler uydurdular. Ve ne acýdýr ki yine ayný þekilde ayný çarpýk zihniyetin sahipleride o yalanlara din diye sarýlýp bunlarý üretenlerle birlikte yoldan çýktýlar.

Þimdi Atatürk'ün Cumhuriyeti kurma nedenlerini ve bu büyük baþarýnýn arkasýndaki mucizevi ve hayretler uyandýrýcý olaylarý þöyle bir gözden geçirelim.

1 - Allah Osmanlýyý dini hurafe bataðýna teslim ettiði ve bu anlamda hem din adýna hem dünya adýna haçlýnýn gerisinde kalmakla cezalandýrmýþ ve bununlada býrakmayýp çok aðýr bedeller ödeterek paramparça olarak bitmesine müsaade kýlmýþtýr.Dikkat ediniz Osmanlýnýn ilim ve fenni býrakmadýðý yükselme devrinden sonra batýnýn kiliseyi bir kenara býrakýp ilme ve fenne sarýlmasýyla ayný zamanda hurafeye sarýlmýþ ve batýnýn çöpe attýðý din adýna hurafe bataðýna saplanmýþtýr.
O kafa matbaanýn dörtyüz yýl Osmanlýya geç gelmesine ve bir çok ilim adamýnýn haksýzca öldürülmesine sebep olmuþtur.
Allah dini karanlýða gömen bu kafayý ise ilkönce DURAKLAMA DEVRÝ ve sonra ýsrarla ayný çarpýk zihniyete devam etmesi nedeniyle GERÝLEME DEVRÝ ile cezalandýrmýþtýr.

Þöyle bir düþününüz Ýslamýn devlet olarak gözbebeði olan Osmanlý neden Allah katýndan bu hale layýk kýlýnmýþtýr ? Allah doðru kabul etse koskoca Osmanlýyý per periþan neden etsin neden yüzbinlerce þehit verilsin ve üstelik o þehitlerin çoðunun verildiði pek çok yerde elimizden çýksýn ?
Osmanlýnýn son dönemindeki feci bitiþin tarihçesini gerçek yönleriyle bilmeyenler iþte yine din adýna hurafe ve yalan bataðýnýn içine saplanmýþ Osmanlýyý yok eden zihniyeti devam ettirmeye çalýþmaktadýrlar. Yani bir anlamda Allah'a bilinçsizce bu deðiþim için isyan edip kafa tutmaktadýrlar.

2 - Allah Kurandada buyurduðu gibi yönetimler ve halklar Kuranýn dýþýna çýkýp yanlýþlara saptýklarýnda onlarýn giderilip yerlerine yepyeni yöneticilerin ve zümrelerin getirileceðine iþaret eder. Atatürk ve cumhuriyet bu ayetin apaçýk bir zuhurudur bir anlamda.

3 - Bu ülkenin insanlarý Osmanlýnýn gidiþatýnýn Allah katýndan gazabla bakýldýðýna iþaret eden ve Atatürkün ise seçilmiþ bir insan olarak görev yaptýðýný anlatan þu noktalarý mutlaka anlamalarý gerekir.

a - Allah isteseydi ve gidiþatýndan razý olsaydý koskoca Osmanlý imparatorluðunun feci bir þekilde yüzbinlerce þehitle paramparça olmasýna izin vermez onu bir þekilde hem toprak bütünlüðü hemde idare olarak onore ederdi.
Oysa haçlý zalimler Osmanlýyý her tarafýndan girerek paramparça edip esirlerini dahi feci eziyetlerle öldürdüler. Tarihin derslerde gösterilmeyen sayfalarýnda bu korkunç bitiþin gerçekleri saklý.Osmanlý son döneminde savaþýn haricinde dahi facia bir durumdaydý. Haçlýlara çok büyük borç yükü altýna girmiþlerdi. Öyleki haçlý kendi alacaðýný toplamak için DUYUNU UMUMÝYE denen ve Osmanlýnýn bir anlamda fiili bitiþi anlamýnada gelen kendi alacaðýný dahi kendi (haçlýnýn tuttuðu) vergi memurlarý ile topluyor geri para kalýrsa Osmanlýya veriyordu. Kapitülasyonlarla adeta haçlýya bana vurma ne istersen al denip ticaretimiz tamamen bitiriliyordu. Haçlýdan borç para alýnýp Kýrýmda Ruslara bu borç parayla alýnan silahlarla karþý konmaya çalýþýlýyordu. Tabi savaþýn sonucu yinede faciayla bitiyordu.
Osmanlý tüm cephelerden aðýr yenilgilerle dönüp bir ateþin içinde yanýp yaný kül oluyordu. Ýþte son toprak olan Anadolunun dahi bu halde korunamayacaðýna inanan padiþah ve Ýstanbul hükümeti Ýngilizlere bizi onbeþ yýl siz yönetin diyor, Ýngiliz, Yunan, Fransýz iþgal kuvvetlerine karþý koyan bu ilkenin vatansever insanlarýný Osmanlýnýn geri kalan zaptiyeleriyle tutuklayýp içeri týkýyordu.
Yunan Egeye çýktýðýnda padiþahýn emri ile hiç karþý konmuyor hatta bir iki ilimizde Yunan askerleri yunan bayraklarýyla karþýlanýyordu.
Ne zamanki yunan zulme ve tcavüzlere baþladý iþte o zaman yediði kazýðý ve Padiþah ve istanbul hükümetinden bir hayýr gelmeyeceðini anladý. O zaman bir kurtarýcý olarak ortaya çýkan Aattürkün mücadelesine katýlmaya baþladý.
Ýþte bu mücadele Atatürkü hain ilan edip idama mahküm eden Padiþah ve Ýstanbul hükümetine raðmen onlarýn arkadan hançerlemelerine raðmen baþarýya ulaþtýrýlýp Cumhuriyet kuruldu.
Þayet Padiþah ve istanbul hükümetinin elinde bir gelecek kabullenilseydi þu anda Ankara civarýnda küçük ve ne derece baðýmsýz bir devlet olduðu belli olmayan bir toprak parçasý kalacaktý elimizde. Doðu Ermenilere ve bir kürt devletine býrakýlacak Ege ve Ýstanbul yunanlýlarýn olacaktý v.s, v.s .

Þimdi soruyorum Atatürke ve Cumhuriyete bilinçsizce bilgisizce sövenlere Allah istese ve yaptýklarýndan razý olsa Osmanlý devlet olarak bu hale düþürülürmüydü ? Bu kadar çýrpýnmalarý baþarý ile mükafatlandýrýlmazmýydý ? Israrla ve ýsrarla bir çöküþe irade kýlýnýrmýydý ?

b - Gelelim Atatürk'e daha çocukluðunda asker olmayý kafasýna koyan bu büyük insan daha askeri lise yýllarýnda içindeki vatan sevgisinin büyüklüðünden gizlice orduya katýlmaya çalýþmýþ ve o sýrada yunan ayaklanmasýný bastýrmak için toplanan gönüllü askerlerin arasýna katýlmaya çalýþmýþtý. Onu bir þekilde farkeden bir komutan kendisini savaþa katýlamayacaðýný söyleyip okula geri göndermiþti.
Atatürk o savaþa katýlsaydý çok sayýda þehit verdiðimiz o mücadelede belkide þehit olacaktý. Oysa onun vazifesi vardý ve yaþamasý için Ýlahi muhafaza onu koruyordu.
Subaylýk yýllarýnda ülkesinin kötü gidiþatýný çok iyi gördüðünden neler yapýlabileceði konusunda fikir üretiyor arkadþlarýyla tartýþýyor çokça kitaplar okuyup hem ülke hem dünya tarihini devamlý inceliyordu.
Yine subaylýk yýllarýnda çok cephede ve oldukça baþarýlý iþlerin altýna imza atan bir komutan oldu Atatürk. Yenilgiyi kabullenen padiþah Atatürk Suriye cephesinde Ýngilizlere karþý mücadele verirken savaþý kesmesini istemiþ Atatürk bunu reddettiði için görevden alýnmýþtý. Ýþte bu süreçte Ýstanbula gelen Atatürk ülkenin kurluþu için daha büyük teþkilatlanmanýn adýmlarýný atmaya baþlamýþtý.
Çanakkalede askerlerine "Size savaþmayý deðil ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar yeni kuvvetler gelip direniþi kazanabilirler" emrini veren odur.Çanakkale zaferinin mimarý onun baþarýsýyla saðlanmýþtýr.
Çanakkalede göðsüne rastgelen þarapnel parçasýnýn onun saatine rastgelip parçalamasýnba raðmen ölümüne sebep olamamasýnýn arkasýnda yatan gerçekte Ýlahi muhafazadan baþka hiç bir þey deðildir.
Samsuna doðru yola çýktýðýnda dahi bindiði gemi ingilizler tarafýndan batýrýlmak istenmiþ fakat Allah bir þekilde bu entrikayý Atatürke haber verdirmiþ bir gayrimüslim vatansever vatandaþýmýz Atatürkü uyarmýþtýr.
Cumhuriyeti kurduktan sonra dahi çeþitli suikastler tertiplenmiþ fakat hiç bir menfur giriþim baþarýya ulaþamamýþtýr. Cumhuriyeti kurup devrimlerini yaptýktan sonra ise öyle bir güruh tarafýndan ölümüne sebep olunmuþtur ki acý ibrettir, Atatürkün bu taifeden olduðu aðýr ve feci yalaný ile bu çirkin iftira gerçek diye yayýlmaya çalýþýlmýþtýr. Tabi Atatürk düþmaný batý kuklasý ve din adýna baðnaz karanlýk kafalar tarafýndan...

Osmanlýnýn sonunda ve hatta sonrasýnda aslýnda ingiliz olan bir çok ajan daha çocukluktan bu ülkenin topraklarýnda hoca diye yetiþtirilmiþ ve Atatürke ve Cumhuriye ihanetlerin altýna imza atmýþtýr. Gerçi türk kökenli bilinçsiz gerici öyle kafalar varki bu ülkede o ingiliz ajanlarýný pek aratmazlar.Ýþte bugün haçlýnýn ve yahudinin Atatürkü sevmemesinin ve yok edilmesini istemesinin bir nedenide Cumhuriyetin kurulmasý ve Atatürkün bu ülkeyi parçalatmayýp baðýmsýzlýðýný kazandýrmasýdýr.Bunca yalanýn iftiranýn üretilme sebebi bu ülkenin çökmesi parçalanmasý içindir. Çünkü dýþ ve iç düþmanlar þunu iyi biliyorlar ki Cumhuriyet ve onun kurucusu tasfiye edilirse bu ülke çok daha rahat parçalanabilecektir.

Þu tarihi gerçeðide devlet kayýtlarýndan dahi kontrol edebilirsiniz. Atatürk son nefesini ruhunu teslim almaya gelen meleklerin selamýna karþýlýk vererek vermiþtir. Ancak Allahýn razý olduðu insanlar ruhlarýný teslim almaya gelen meleklerin selamý ile davetle baki aleme göç ederler. Müslümanýz diyorsak bu LAÝLAHEÝLLALLAH kelamý kadar gerçek bir haldir.

c - Þimdi bir düþünelim Osmanlýnýn sonunda aðýr ve feci gidiþatýn önünü hiç bir gayret kesemiyor ve doludizgin ve bir sürü faciayla Osmanlý son buluyor.
Öbür yandan ise bir deha olan Atatürk ise önündeki tüm engeller kaldýrýlarak ve her merhalede Allahýn yardýmýyla baþarýya ulaþýyor. Bu takdiri ilahinin tecellisinden böyle olmasýný irade kýldýðýndan baþka ne olarak yorumlanabilir ?

Yoksa Allah haþa Osmanlýya yardým edemeyecek ve Atatürkün baþarýsýna engel olamayacak bir acz içindemiydi ? Nede güzel anlýyorlar þu Atatürk düþmanlarý alemlerin Rabbini.

Allahýn istediðini istemeyenler ancak kendilerine zarar verirler. Ýnsanlar Allaha tabi olur. Allah insanlara deðil.

Sonuç olarak þunlarý söylemek istiyorum.
Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet bir rastlantý bir tesadüf deðil, Anadolu üzerinde Allahýn ilahi bir tecellisi ve yine Allahýn bu millete bir lütfudur.
Ülke Atatürkten sonra bu deðerlerin kýymetini bilmeyen Atatürkçü sahtekarlar ve dindar geçinen din tüccarý yalancýlar yüzünden yetmiþ sene gibi bir zamaný çarçur edip kaybetmiþ oldu maalesef.
Tabiki bunda halkýn gereði gibi uyanýp bilinçlenmemeside büyük etken. Ve þüphesiz Allah yönetimde neye layýksa milletin baþýna onu getirir.Atatürk gibi dehalar ise çok büyük bedellerin ardýndan ancak bir fýrsat olarak lütfedilir. Deðerleri bilinmezse bir yetmiþ seksen sene sonra kahýr ve gazab tekrar kaçýnýlmaz olur.

Osmanlýnýn sonundada bu durum aðýr bedelleri getirmiþti Allah katýndan. Þimdi yine bir kurtuluþ savaþýna doðru adým adým gidilmekte. Sebep ise Allahýn artýk geçmiþteki gibi mahvolmamak için size bir deha ve yepyeni bir lider veriyorum diye hediye ettiði deðerlerin köreltilmesi ve hatta yok edilmeye çalýþýlmasý.
Allahýn bu gidiþata çok aðýr celaliyetleri aslýnda kendini göstermeye baþladý. Çok daha aðýr bedel ve ibretler ise sýrada bekliyor.

Allah milletimize çok aðýr bedeller ödemeye mecbur kalmadan uyanýþlar nasip eylesin. Nede olsa zararýn neresinden dönülse kardýr.
Þüphesiz Allah bu ülkenin insanlarýna aðýr bir ders verdikten sonra (Osmanlýnýn sonunda olduðu gibi) tekrar bir þahlanýþ için yardým edecektir. Fakat þu an baþta bulunan güruh ile deðil. Asla deðil. Çünkü onlar bu bela sürecinin taþeronlarýndan baþka hiç bir þey deðildirler. Bu dediklerimi sabredin önümüzdeki süreçte milletçe göreceðiz.
Þahlanýþ Cumhuriyetin kurucu deðerlerine sahip insanlarýn gayreti ve halký uyandýrmasý ile gerçekleþecektir.

Kalýn saðlýcakla...


YUNUS SURESÝ, 100 : ALLAH GAZABI/PÝSLÝÐÝ AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR.

ZUMER SURESÝ, 9 : BÝLENLERLE BÝLMEYENLER HÝÇ BÝR OLURMU.








Mesaj 1 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 02.11.2008 - 11:30 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 02.11.2008 - 11:25
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Kendi Dilinden Mustafa Kemal'in Yahudiliğinin itirafı... (Uyan Millet Beynimizi Yıkıyorlar)
menzil3 su an offline menzil3  
HAÇLI VE ATATÜRK DÜŞMANLARININ İFTİRA BELGELERİ KAMPANYALARI KANIT DEĞİLDİR...
60 Mesaj -
Kardeþim hala bu ülkenin düþmanlarýnýn düzmece yalanlarýný belge diye buraya yansýtýyorsun.

Aþaðýdaki yazýyý bir oku bakalým. Sonrada o inandýðýn yalanlarýn çýkarýlma nedenlerini bir araþtýr.

Tabi benim bu yalanlara inanmak iþime gelir diyorsan o baþka.
Ýþte o zamanda bu feci hatanýn Allah katýnda hesabýný vermeye razý olursun.

Ben daha önceki bir çok yazýmda Atatürke ihanetin Ýnönü ile baþladýðýný çeþitli þekil ve þiddetlerde bugüne kadar devam ettiðini ve Atatürkten sonra geçen yetmiþ küsur senenin çarçur edildiðini defalarca anlatmýþtým.

Ýþte mason meseleside bu acý gerçeklerdendir.
Ýnönü paranýn üzerine bastýðý kendi resmi ile içindeki Atatürk kýskançlýðýný ve karþýtlýðýný saklamamýþ bu þekildede açýða vurmuþtur.
Ýnönünün Atatürke ihanetleri bunlarla bitmez. Atatürkten sonra gizlice ABD ile bugün çýðýrýndan çýkan iliþkilerin temelinide o atmýþtýr.
Her ne kadar pek çok Atatürkü seven Ýnönü için bu gerçeði kabul etmesede gerçeðin ta kendisi budur.

Mason Localarýný Atatürk kapattý


Atatürk 1935 Yýlýnda Mason Localarýný Kökü Dýþarýda Olduðu Ýçin Kapatýyor


Masonlocalarý ile iç içe çalýþan Ýttihat Terakki Cemiyeti’nin OsmanlýÝmparatorluðu’nu nasýl uçurumun eþiðine sürüklediðini bilen Atatürk,mason localarýný kapatmak istiyordu. Kapatma görevini ise dönemin MasonÝçiþleri Bakaný Þükrü Kaya’ya verdi. Þükrü Kaya Atatürk’e uzun süredirenmeye çalýþtýysa da baþarýlý olamadý.
Anadolu Ajansý 10 Ekim 1935 tarihinde gazetelerin merkezlerine þu önemli haberi geçiyordu:


“TürkiyeMason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artanmuazzam terakkilerini nazarý itibare alarak faaliyetlerine nihayetvermeyi ve bütün mallarýný memleketin sosyal ve kültürel kalkýnmasýnaçalýþan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüþtür.”

Buhabere kimse bir anlam verememiþti. Çünkü Türkiye masonluðu tarihininen rahat dönemini yaþýyordu. TBMM Baþkaný, Ýçiþleri Bakaný, DýþiþleriBakaný, Ankara Valisi, Ýstanbul Valisi üst düzey aktif masondu. Devletyönetiminin köþebaþlarý masonlar tarafýndan tutulmuþtu.


TürkiyeMasonluðu ne olmuþtu da 27 yýl aradan sonra kendini yok etme kararýalmýþtý. 4 gün sonra gerçek ortaya çýkmýþtý. Masonlar kendilerinifeshetmemiþ, Cumhurbaþkaný Mustafa Kemal Atatürk tarafýndan masonlocalarý kapatýlmýþtý. 14 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin“Türkiye’de Mason Localarý Bir Emirle Kapatýldý” baþlýklý haberindeolayýn perde arkasý þu þekilde aktarýlýyordu:

“ÝçiþleriBakanlýðý’ndan verilen bir emir üzerine Türkiye Mason Localarýnýnfaaliyetlerine nihayet verilmiþtir. Yüksek makamýn emri ile Türkiyemasonluðunun Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Edirne, Muðla, Gaziantep veAdana’da bulunan Müteaddid localarý kapanmýþ, bunlarýn emlaki hükümeteintikal etmiþtir. “

CumhuriyetGazetesi’nin haberinde sözü edilen yüksek makam dönemin CumhurbaþkanýMustafa Kemal Atatürk’ten baþkasý deðildi. Ýþin ilginç yaný iseAtatürk’ün Mason localarýný kapatma emrini, Müslümanlara yaptýðýzulümlerle tanýnan Mason Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya’ya vermiþolmasýydý. Mason Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya, Atatürk’ü bu tarihikararýndan vazgeçirmeye çalýþsa da baþarýlý olamamýþtý.
ÞükrüKaya, Türkiye Yüksek Þurasý adýna Doktor Ýsmail Hurþit, Türkiye BüyükLocasý Büyük Üstadý Muhittin Osman Omay ve bir grup masonu ÝçiþleriBakanlýðý’na çaðýrýr ve Atatürk’ün kesin kararýný bildirir: “MasonLocalarý kapatýlýp çalýþmalarýna son verecekler ve malvarlýklarýnýhalkevlerine aktaracaklardýr.
ATATÜRK LOCALARI NEDEN KAPATTI?


Atatürk,uzun yakýn arkadaþlarýyla istiþare ettiði mason localarýnýnkapatýlmasýyla ilgili düþüncelerini ilk olarak 1935 yýlýnda gündemegetirdi. Ýttihat Terakki Cemaati içerisindeki masonlarýn Türiye’yeverdikleri zarar herkes tarafýndan bilinmekteydi. Ýttihat Terakki’yiyakýndan tanýyan Atatürk, Cumhuriyet’in kuruluþundan beri localarýkapatmayý düþünüyordu.. Dönemin Van Millitvekili Ýbrahim Arvas,hatýralarýnda Atatürk’ün masonlara yaklaþýmýný þu þekilde ifade ediyor:

“MustafaKemal’in sevmediði iki zümre vardý. Birincisi dönmeler ikinci isemasonlardý… Bir gün eski Adliye Vekil Mahmud Esat Bozkurt’u çaðýrdý.Kendisine masonlarýn taksimat, teþkilat, ahvalini bildirir bir kitapverdi. “Bunu güzelce mutalaa et, bir takrirle Halk Partisi grupbaþkanlýðýna ver, grupta bunlara þiddetli hücum yap ve grupçakapanmasýna dalalet et. Senin de bu iþte büyük þeref payýn olacaktýr.”dedi. Grup danýþmaný Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamýna bir takrirverdi ve takririnin okunmasýný reisten rica etti. Hülasasý þöyleydi:“Masonluk kökü dýþarýda bir yahudi tarikatýndan baþka bir þey deðildir,memleketimizde bunun ne iþi vardýr? Bunu da grup kararýyla kapatalým…
Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çýkarak þu müjdeyi verdi:“Arkadaþlar yarýndan itibaren Türkiye’de masonluk kalmamýþtýr ve bütünlocalar kapanmýþtýr…” salonda bir kýyamet koptu, alkýþlar, baðýrmalar“kahrolsun yahudi uþaklarý” sesleri tavanlarý çýnlatýyordu. Þükrü Kayave arkadaþlarý sýrra kadem basmýþlardý. Grup daðýldýktan sonra Dr. MimKemal’i öne katarak meclisteki masonlar toplu olarak Reis-i Cumhur’agitmiþlerdi. Mim Kemal Reis-i Cumhur’a hitaben: “Efendimiz biz zatenmaiyet-i devletindeyiz fakat siz Meþrik-i Azam’ýmýz olursanýz, birpervane gibi etrafýnýzda dönüp dolaþýrýz” demiþ. Reis-i Cumhur: “Pekibir þey soracaðým, bana cevap veriniz de sonra… Siz Avrupa’da hangilocaya baðlýsýnýz ve mektubunuzun ismi nedir?
“Biz Cenovaya tabiiz ve Reisimiz Barca Miþon cenaplarýdýr.” demiþ.Bunun üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paþa onlara hitaben:
“Haydidefolun buradan cehennem olun gidin. Yahudi uþaklarý!” Benim milletimbana kahraman sýfatý verdi ben sizin gibi bir çift yahudiye uþak mýolacaðým? Bu gece sabaha kadar Türkiye’deki bütün localarýkapatmadýðýnýz taktirde, yarýn teþkil edeceðim, Divan’ý Harb-i Örfi’yehepinizi verir ve astýrýrým. Haydi defolun karþýmdan.“
diyerekonlarý kovdu, onlar da yýldýrým telgraf ve telefonlarla vaziyeti Ýzmir,Ýstanbul ve Adana’ya bildiriler ve sabah olmadan hepsini kapanmakararlarýný getirip, henüz sofrasýndan kalmayan Reis-i Cumhur’averdiler ve derin bir nefes aldýlar. Reis-i Cumhur Mustafa Kemal busuretle bütün mason localarýný kapattý.” (Ýbrahim Arvas, tarihihakikatler, s.71-72)


YIL 1948; LOCALAR TEKRAR AÇILIYOR




ÝsmetÝnönü’nün aldýðý ani bir kararla, 5 Þubat 1948 yýlýnda Türkiye MasonDerneði’nin kurulmasý ile Atatürk’ün emri ile kapatýlan mason localarý,Ýnönü’nün emri ve Celal Bayar’ýn desteði ile tekrar faaliyetegirmiþtir. Masonlar açtýklarý davalarda, Halkevlerine devredilen tümmal varlýklarýný tekrar ele geçirdiler.
5Þubat 1948 tarihinde “Türkiye Mason Derneði” ismi ile ÝstanbulValiliði’ne yapýlan baþvuru kabul edildi ve masonlar, bu tarihten sonraresmen faaliyete baþladýlar. Localarýn 13 yýl aradan sonra açýlmasý,uyku döneminde olan masonlar tarafýndan sevinçle karþýlandý. Busevinçlerini kendi kontrollerindeki gazetelere tam sayfa ilanlarvererek duyurdular. Atatürk tarafýndan kapatýlan mason localarýnýntekrar açýlýþýný Ýbrahim Arvas anýlarýnda þöyle anlatýyor:

“ÝsmetPaþa’nýn Reis-i Cumhurluðu sýrasýnda Kanun-u Mahsus ile localarkapanmadý diye masonlarýn müracaatý üzerine tekrar localar açýlýpfaaliyete baþladýlar. Ve 1952′de ise Atatürkçü geçinen ve onunlaiftihar eden Celal Bayar da, Ahmet Gürkan’ýn teklif ettiði masonlocalarýný kanunla pekiþtirdi. Tabii bu ameliyeyi Meclis yaptý fakat bumüzakerelerin devam ettiði üç celse zarfýnda Celal Bayar Reis-i Cumhurlocasýna gelerek konunun müzakerelerini sonuna kadar takip etmiþtir.”(Ýbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler, s.73)

ÝsmetÝnönü’nün aldýðý ani bir kararla 5 Þubat 1948 yýlýnda Türkiye MasonDerneði’nin kurulmasý ile Atatürk’ün emri ile kapatýlan mason localarý,Ýnönü’nün emri ve Celal Bayar’ýn desteði ile tekrar faaliyetegirmiþtir. Masonlar açtýklarý davalarda Halkevlerine devredilen tüm malvarlýklarýný tekrar ele geçirdiler.
1935yýlýnda Atatürk’ün emri ile kapatýlan mason localarý uzun sürefaaliyetlerini halkevlerinde sürdürdüler. 1948 yýlýnda ise Ýnönü’nüemri ile mason localarý faaliyetlerine kaldýklarý yerden devam ettiler.Atatürk’ün mason localarýný kapatma emrini hazmedemeyen masonlarAtatürk’ü ziyarete gelmiþlerdi. Atatürk kökü dýþarýda olan bu zararlýcemiyetin üyelerini huzurundan kovdu…



Not:Alýntýdýr

Gönderme Tarihi: 01.11.2008 - 12:47
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon SABATAYCILAR TÜRKİYE'Yİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR!
menzil3 su an offline menzil3  
ATATÜRK VE LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYETİN İRADE EDİLMESİ ALLAH KATINDANDIR.
60 Mesaj -
Evet, Laik Demokratik Cumhuriyet bir tesadüfün deðil Ýlahi iradenin bir tecellisinden baþka hiç bir þey deðildir.
Atatürk'te bu anlamda bu büyük görevi ancak baþarýya ulaþtýðýnda Allah'ýn yardýmýyla baþardýðýný anlayabilecek büyük bir dehadýr.

Sözün özü Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet birer tesadüf deðil Ýlahi tecellinin birer parçasýdýr. Ve bu ilahi tecellinin gerçekleþmesi için çok muaazzam olaylar vuku bulmuþtur.

Bana hala Atatürk ve Cumhuriyeti yok etmeyi þiar edinmiþ kiþilerin dergilerin yazýlarýný yazýp cevap vermeniz bu muazzam gerçeði asla deðiþtirmez.Üstelik acý bir gerçek daha var ki oda benim yazdýklarýmý okumak için zahmet bile etmeyip körü körüne ayný yalanlarla geri dönüyorsunuz.
Yazýk önce bir okuyun bakýn düþünün, araþtýrýn sonra kendi düþüncenizle geri dönüp fikrinizi söyleyin. Bir þeyleri gerçek yönüyle anlamak istiyorsak gerçekleri bulmak istiyorsak yapýlmasý gerekn budur.
Yoksa kendi nefsinize ve görüþünüze uygun yalanlarýn arkasýna sýðýnmak en kolay yoldur.
Allah yolunda dahi nefslerinin kabullerini din edinenler bir sürü yalan hadisler uydurdular. Ve ne acýdýr ki yine ayný þekilde ayný çarpýk zihniyetin sahipleride o yalanlara din diye sarýlýp bunlarý üretenlerle birlikte yoldan çýktýlar.

Þimdi Atatürk'ün Cumhuriyeti kurma nedenlerini ve bu büyük baþarýnýn arkasýndaki mucizevi ve hayretler uyandýrýcý olaylarý þöyle bir gözden geçirelim.

1 - Allah Osmanlýyý dini hurafe bataðýna teslim ettiði ve bu anlamda hem din adýna hem dünya adýna haçlýnýn gerisinde kalmakla cezalandýrmýþ ve bununlada býrakmayýp çok aðýr bedeller ödeterek paramparça olarak bitmesine müsaade kýlmýþtýr.Dikkat ediniz Osmanlýnýn ilim ve fenni býrakmadýðý yükselme devrinden sonra batýnýn kiliseyi bir kenara býrakýp ilme ve fenne sarýlmasýyla ayný zamanda hurafeye sarýlmýþ ve batýnýn çöpe attýðý din adýna hurafe bataðýna saplanmýþtýr.
O kafa matbaanýn dörtyüz yýl Osmanlýya geç gelmesine ve bir çok ilim adamýnýn haksýzca öldürülmesine sebep olmuþtur.
Allah dini karanlýða gömen bu kafayý ise ilkönce DURAKLAMA DEVRÝ ve sonra ýsrarla ayný çarpýk zihniyete devam etmesi nedeniyle GERÝLEME DEVRÝ ile cezalandýrmýþtýr.

Þöyle bir düþününüz Ýslamýn devlet olarak gözbebeði olan Osmanlý neden Allah katýndan bu hale layýk kýlýnmýþtýr ? Allah doðru kabul etse koskoca Osmanlýyý per periþan neden etsin neden yüzbinlerce þehit verilsin ve üstelik o þehitlerin çoðunun verildiði pek çok yerde elimizden çýksýn ?
Osmanlýnýn son dönemindeki feci bitiþin tarihçesini gerçek yönleriyle bilmeyenler iþte yine din adýna hurafe ve yalan bataðýnýn içine saplanmýþ Osmanlýyý yok eden zihniyeti devam ettirmeye çalýþmaktadýrlar. Yani bir anlamda Allah'a bilinçsizce bu deðiþim için isyan edip kafa tutmaktadýrlar.

2 - Allah Kurandada buyurduðu gibi yönetimler ve halklar Kuranýn dýþýna çýkýp yanlýþlara saptýklarýnda onlarýn giderilip yerlerine yepyeni yöneticilerin ve zümrelerin getirileceðine iþaret eder. Atatürk ve cumhuriyet bu ayetin apaçýk bir zuhurudur bir anlamda.

3 - Bu ülkenin insanlarý Osmanlýnýn gidiþatýnýn Allah katýndan gazabla bakýldýðýna iþaret eden ve Atatürkün ise seçilmiþ bir insan olarak görev yaptýðýný anlatan þu noktalarý mutlaka anlamalarý gerekir.

a - Allah isteseydi ve gidiþatýndan razý olsaydý koskoca Osmanlý imparatorluðunun feci bir þekilde yüzbinlerce þehitle paramparça olmasýna izin vermez onu bir þekilde hem toprak bütünlüðü hemde idare olarak onore ederdi.
Oysa haçlý zalimler Osmanlýyý her tarafýndan girerek paramparça edip esirlerini dahi feci eziyetlerle öldürdüler. Tarihin derslerde gösterilmeyen sayfalarýnda bu korkunç bitiþin gerçekleri saklý.Osmanlý son döneminde savaþýn haricinde dahi facia bir durumdaydý. Haçlýlara çok büyük borç yükü altýna girmiþlerdi. Öyleki haçlý kendi alacaðýný toplamak için DUYUNU UMUMÝYE denen ve Osmanlýnýn bir anlamda fiili bitiþi anlamýnada gelen kendi alacaðýný dahi kendi (haçlýnýn tuttuðu) vergi memurlarý ile topluyor geri para kalýrsa Osmanlýya veriyordu. Kapitülasyonlarla adeta haçlýya bana vurma ne istersen al denip ticaretimiz tamamen bitiriliyordu. Haçlýdan borç para alýnýp Kýrýmda Ruslara bu borç parayla alýnan silahlarla karþý konmaya çalýþýlýyordu. Tabi savaþýn sonucu yinede faciayla bitiyordu.
Osmanlý tüm cephelerden aðýr yenilgilerle dönüp bir ateþin içinde yanýp yaný kül oluyordu. Ýþte son toprak olan Anadolunun dahi bu halde korunamayacaðýna inanan padiþah ve Ýstanbul hükümeti Ýngilizlere bizi onbeþ yýl siz yönetin diyor, Ýngiliz, Yunan, Fransýz iþgal kuvvetlerine karþý koyan bu ilkenin vatansever insanlarýný Osmanlýnýn geri kalan zaptiyeleriyle tutuklayýp içeri týkýyordu.
Yunan Egeye çýktýðýnda padiþahýn emri ile hiç karþý konmuyor hatta bir iki ilimizde Yunan askerleri yunan bayraklarýyla karþýlanýyordu.
Ne zamanki yunan zulme ve tcavüzlere baþladý iþte o zaman yediði kazýðý ve Padiþah ve istanbul hükümetinden bir hayýr gelmeyeceðini anladý. O zaman bir kurtarýcý olarak ortaya çýkan Aattürkün mücadelesine katýlmaya baþladý.
Ýþte bu mücadele Atatürkü hain ilan edip idama mahküm eden Padiþah ve Ýstanbul hükümetine raðmen onlarýn arkadan hançerlemelerine raðmen baþarýya ulaþtýrýlýp Cumhuriyet kuruldu.
Þayet Padiþah ve istanbul hükümetinin elinde bir gelecek kabullenilseydi þu anda Ankara civarýnda küçük ve ne derece baðýmsýz bir devlet olduðu belli olmayan bir toprak parçasý kalacaktý elimizde. Doðu Ermenilere ve bir kürt devletine býrakýlacak Ege ve Ýstanbul yunanlýlarýn olacaktý v.s, v.s .

Þimdi soruyorum Atatürke ve Cumhuriyete bilinçsizce bilgisizce sövenlere Allah istese ve yaptýklarýndan razý olsa Osmanlý devlet olarak bu hale düþürülürmüydü ? Bu kadar çýrpýnmalarý baþarý ile mükafatlandýrýlmazmýydý ? Israrla ve ýsrarla bir çöküþe irade kýlýnýrmýydý ?

b - Gelelim Atatürk'e daha çocukluðunda asker olmayý kafasýna koyan bu büyük insan daha askeri lise yýllarýnda içindeki vatan sevgisinin büyüklüðünden gizlice orduya katýlmaya çalýþmýþ ve o sýrada yunan ayaklanmasýný bastýrmak için toplanan gönüllü askerlerin arasýna katýlmaya çalýþmýþtý. Onu bir þekilde farkeden bir komutan kendisini savaþa katýlamayacaðýný söyleyip okula geri göndermiþti.
Atatürk o savaþa katýlsaydý çok sayýda þehit verdiðimiz o mücadelede belkide þehit olacaktý. Oysa onun vazifesi vardý ve yaþamasý için Ýlahi muhafaza onu koruyordu.
Subaylýk yýllarýnda ülkesinin kötü gidiþatýný çok iyi gördüðünden neler yapýlabileceði konusunda fikir üretiyor arkadþlarýyla tartýþýyor çokça kitaplar okuyup hem ülke hem dünya tarihini devamlý inceliyordu.
Yine subaylýk yýllarýnda çok cephede ve oldukça baþarýlý iþlerin altýna imza atan bir komutan oldu Atatürk. Yenilgiyi kabullenen padiþah Atatürk Suriye cephesinde Ýngilizlere karþý mücadele verirken savaþý kesmesini istemiþ Atatürk bunu reddettiði için görevden alýnmýþtý. Ýþte bu süreçte Ýstanbula gelen Atatürk ülkenin kurluþu için daha büyük teþkilatlanmanýn adýmlarýný atmaya baþlamýþtý.
Çanakkalede askerlerine "Size savaþmayý deðil ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar yeni kuvvetler gelip direniþi kazanabilirler" emrini veren odur.Çanakkale zaferinin mimarý onun baþarýsýyla saðlanmýþtýr.
Çanakkalede göðsüne rastgelen þarapnel parçasýnýn onun saatine rastgelip parçalamasýnba raðmen ölümüne sebep olamamasýnýn arkasýnda yatan gerçekte Ýlahi muhafazadan baþka hiç bir þey deðildir.
Samsuna doðru yola çýktýðýnda dahi bindiði gemi ingilizler tarafýndan batýrýlmak istenmiþ fakat Allah bir þekilde bu entrikayý Atatürke haber verdirmiþ bir gayrimüslim vatansever vatandaþýmýz Atatürkü uyarmýþtýr.
Cumhuriyeti kurduktan sonra dahi çeþitli suikastler tertiplenmiþ fakat hiç bir menfur giriþim baþarýya ulaþamamýþtýr. Cumhuriyeti kurup devrimlerini yaptýktan sonra ise öyle bir güruh tarafýndan ölümüne sebep olunmuþtur ki acý ibrettir, Atatürkün bu taifeden olduðu aðýr ve feci yalaný ile bu çirkin iftira gerçek diye yayýlmaya çalýþýlmýþtýr. Tabi Atatürk düþmaný batý kuklasý ve din adýna baðnaz karanlýk kafalar tarafýndan...

Osmanlýnýn sonunda ve hatta sonrasýnda aslýnda ingiliz olan bir çok ajan daha çocukluktan bu ülkenin topraklarýnda hoca diye yetiþtirilmiþ ve Atatürke ve Cumhuriye ihanetlerin altýna imza atmýþtýr. Gerçi türk kökenli bilinçsiz gerici öyle kafalar varki bu ülkede o ingiliz ajanlarýný pek aratmazlar.Ýþte bugün haçlýnýn ve yahudinin Atatürkü sevmemesinin ve yok edilmesini istemesinin bir nedenide Cumhuriyetin kurulmasý ve Atatürkün bu ülkeyi parçalatmayýp baðýmsýzlýðýný kazandýrmasýdýr.Bunca yalanýn iftiranýn üretilme sebebi bu ülkenin çökmesi parçalanmasý içindir. Çünkü dýþ ve iç düþmanlar þunu iyi biliyorlar ki Cumhuriyet ve onun kurucusu tasfiye edilirse bu ülke çok daha rahat parçalanabilecektir.

Þu tarihi gerçeðide devlet kayýtlarýndan dahi kontrol edebilirsiniz. Atatürk son nefesini ruhunu teslim almaya gelen meleklerin selamýna karþýlýk vererek vermiþtir. Ancak Allahýn razý olduðu insanlar ruhlarýný teslim almaya gelen meleklerin selamý ile davetle baki aleme göç ederler. Müslümanýz diyorsak bu LAÝLAHEÝLLALLAH kelamý kadar gerçek bir haldir.

c - Þimdi bir düþünelim Osmanlýnýn sonunda aðýr ve feci gidiþatýn önünü hiç bir gayret kesemiyor ve doludizgin ve bir sürü faciayla Osmanlý son buluyor.
Öbür yandan ise bir deha olan Atatürk ise önündeki tüm engeller kaldýrýlarak ve her merhalede Allahýn yardýmýyla baþarýya ulaþýyor. Bu takdiri ilahinin tecellisinden böyle olmasýný irade kýldýðýndan baþka ne olarak yorumlanabilir ?

Yoksa Allah haþa Osmanlýya yardým edemeyecek ve Atatürkün baþarýsýna engel olamayacak bir acz içindemiydi ? Nede güzel anlýyorlar þu Atatürk düþmanlarý alemlerin Rabbini.

Allahýn istediðini istemeyenler ancak kendilerine zarar verirler. Ýnsanlar Allaha tabi olur. Allah insanlara deðil.

Sonuç olarak þunlarý söylemek istiyorum.
Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet bir rastlantý bir tesadüf deðil, Anadolu üzerinde Allahýn ilahi bir tecellisi ve yine Allahýn bu millete bir lütfudur.
Ülke Atatürkten sonra bu deðerlerin kýymetini bilmeyen Atatürkçü sahtekarlar ve dindar geçinen din tüccarý yalancýlar yüzünden yetmiþ sene gibi bir zamaný çarçur edip kaybetmiþ oldu maalesef.
Tabiki bunda halkýn gereði gibi uyanýp bilinçlenmemeside büyük etken. Ve þüphesiz Allah yönetimde neye layýksa milletin baþýna onu getirir.Atatürk gibi dehalar ise çok büyük bedellerin ardýndan ancak bir fýrsat olarak lütfedilir. Deðerleri bilinmezse bir yetmiþ seksen sene sonra kahýr ve gazab tekrar kaçýnýlmaz olur.

Osmanlýnýn sonundada bu durum aðýr bedelleri getirmiþti Allah katýndan. Þimdi yine bir kurtuluþ savaþýna doðru adým adým gidilmekte. Sebep ise Allahýn artýk geçmiþteki gibi mahvolmamak için size bir deha ve yepyeni bir lider veriyorum diye hediye ettiði deðerlerin köreltilmesi ve hatta yok edilmeye çalýþýlmasý.
Allahýn bu gidiþata çok aðýr celaliyetleri aslýnda kendini göstermeye baþladý. Çok daha aðýr bedel ve ibretler ise sýrada bekliyor.

Allah milletimize çok aðýr bedeller ödemeye mecbur kalmadan uyanýþlar nasip eylesin. Nede olsa zararýn neresinden dönülse kardýr.
Þüphesiz Allah bu ülkenin insanlarýna aðýr bir ders verdikten sonra (Osmanlýnýn sonunda olduðu gibi) tekrar bir þahlanýþ için yardým edecektir. Fakat þu an baþta bulunan güruh ile deðil. Asla deðil. Çünkü onlar bu bela sürecinin taþeronlarýndan baþka hiç bir þey deðildirler. Bu dediklerimi sabredin önümüzdeki süreçte milletçe göreceðiz.
Þahlanýþ Cumhuriyetin kurucu deðerlerine sahip insanlarýn gayreti ve halký uyandýrmasý ile gerçekleþecektir.

Kalýn saðlýcakla...


YUNUS SURESÝ, 100 : ALLAH GAZABI/PÝSLÝÐÝ AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR.

ZUMER SURESÝ, 9 : BÝLENLERLE BÝLMEYENLER HÝÇ BÝR OLURMU.

Gönderme Tarihi: 01.11.2008 - 12:29
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kıbrıs'ı 85 sene önce İnönü satmış
menzil3 su an offline menzil3  
MUSUL VE KERKÜK MESELESİNİN GERÇEK TARİHÇESİ...
60 Mesaj -

Osmanlý'nýn feci bitiþi ve kurtuluþ savaþýnýn hangi yokluklar ve zor þartlarda yapýldýðýný bilmeyenlar maalesef çarpýtýlmýþ iddilara çok çabuk inanýyorlar. Aþaðýda bu meselenin detayýný anlatan bir yazý veriyorum.
Osmanlýnýn külleri arasýndan Allah'ýn yardýmýyla vücuda getirilip kurulan ve yokluklar içinde bir vatan ortaya koyanlarýn mücadelesini anlamayanlar bu baþarýya atýlan haksýz ve insafsýz yalanlara kapýlmaktan inanmaktan asla kurtulamazlar.

Mesela ÞEYH SAÝT isyanýnýn yaptýðý tahribat ve genç Türkiyenin elini zayýf düþürmesi nedeniyle KERKÜK ve MUSUL un bizim topraklarýmýza katýlamama nedenini, bilerek yada bilmeyerek gözden kaçýranlara o þartlarda neyin yapýlabildiðini anlatabilmek hele hele Atatürk ve Cumhuriyet düþmanlarýna anlatabilmek deveye hendek anlatmak kadar güçtür.


MUSUL-KERKÜK MESELESÝNÝN TARÝHÇESÝ

Mustafa Kemal Paþa ve Ankara hükümeti, Musul konusunda oldukça kararlý bir tutum sergilemiþtir.
Ancak Musul'u elde etmeye kararlý olan Ýngiliz heyeti bu gerekçelere karþý çeþitli demagojilerle direndi ve Musul meselesi konferansýn ikinci celsesine býrakýldý. Ýkinci celse görüþmelerinde meselenin iyice çýkmaza girmesi üzerine Türk heyeti yeni bir çözüm önerdi: Plebisit, yani halkoyu. Musul'da bir oylama yapýlmalý ve vilayet halkýna Türkiye'ye mi yoksa Ýngiliz mandasý altýndaki Irak'a mý katýlmak istedikleri sorulmalýydý. Son derece akýlcý, adilane ve makul olan bu teklif Lord Curzon tarafýndan kabul edilmedi. Gerekçe ise oldukça þaþýrtýcýydý. Curzon'a göre, bölge halkýnýn oy verme alýþkanlýðý yoktu. Bu konuda tecrübe sahibi olmadýklarýndan plebisitin amacýný anlayamayacaklarýný ileri sürdü. Bu samimiyetsiz argüman, Ýngilizlerin koruduklarýný ve haklarýný savunduklarýný iddia ettikleri bölge halkýný küçümsediklerini, onlara kendi geleceklerini tayin etme hakkýný kesinlikle tanýmadýklarýný gösteriyordu. Ýngiltere, Musul halkýna, dönemin egemen ideolojisi olan Sosyal Darwinizm gözüyle bakýyor, onlarý sözde güdülmesi ve Ýngiliz çýkarlarý için sömürülmesi gören "ilkeller" olarak görüyordu.

Plebisit teklifi karþýsýnda Lord Curzon'un ikinci önemli manevrasý Musul meselesinin, I. Dünya Savaþý'nýn ardýndan galip devletler tarafýndan kurulan Milletler Cemiyeti'ne havale edilmesi ve kararýn cemiyet tarafýndan verilmesi teklifiydi. Bu teklif Ýngiltere'nin müttefikleri tarafýndan da desteklenmiþtir. Ancak elbette ki bu istek Ýngiltere'nin Musul meselesini neredeyse kendine havale etmesi anlamýna geliyordu. Çünkü Ýngiltere Milletler Cemiyeti'nin kurucusu ve en güçlü birkaç üyesinden biriydi. Bu kuruluþun Ýngiliz çýkarlarýna aykýrý bir karar vermeyeceði çok açýktý. Türkiye ise Milletler Cemiyeti'ne üye bile deðildi.

Dolayýsýyla Türk heyeti Ýngiltere'nin bu tuzak teklifini kabul etmedi. Türkiye'nin Musul'dan vazgeçmeyeceðini ifade etti. Lozan Konferansý'nýn sonraki celselerinde de bir geliþme olmadý. 4 Þubat'ta yeni bir barýþ projesi hazýrlayan Ýngilizler ve müttefikleri barýþ görüþmelerinin kesilmesi tehdidinde bulunarak bunu Türk heyetine kabul ettirmeye çalýþtýlar. Ýsmet Paþa bu teklifi kabul etmedi ancak 4 Þubat 1923 tarihinde yazýlý bir teklif yaparak Musul meselesini Türkiye ile Ýngiltere arasýnda bir yýl içinde ortak bir anlaþmayla çözümlenmek üzere konferans programýndan çýkarýlmasýný istedi. Görüþmeler ayný gün sona erdi ve Türk heyeti yurda döndü.



“Hep kabul ettiðimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millîmiz, Ýskenderun’un cenubundan (güneyinden) geçer, þarka doðru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü ihtiva eder.
Ýþte hudud-u millîmiz budur dedik!”
Mustafa Kemal Atatürk


Kýsacasý, Lozan Barýþ Konferansý Musul meselesini çözüme kavuþturamadan sona erdi. Mesele Lozan Antlaþmasý'ndan sonra Haziran 1926 tarihine kadar sürüncemede kalacaktý. Üç yýllýk bir zaman dilimi içerisinde mesele önce 19 Mayýs 1924 tarihinden itibaren Haliç Konferansý'nda ele alýnacak, daha sonra Milletler Cemiyeti Meclisi'nde görüþülecek ve nihayet, Haziran 1926 tarihli Ankara Antlaþmasý ile neticelenecekti.

Bu sürede yaþanan geliþmeler ise, aslýnda Türk tezinin haklý olduðunu gösteriyordu. Musul halkýnda, Kürt, Türkmen veya Arap olsun, Türkiye'ye katýlma yönündeki eðilimler aðýr basmaya devam etti. Özellikle Kürtlerin Türkiye'ye ve Ankara'ya olan baðlýlýðý dikkat çekiciydi. Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey, TBMM'de yaptýðý konuþmada, bir Kürt olarak, "Bir insaný ikiye bölmek veyahut herhangi bir parçasýný ayýrmak mümkün deðil ise, Musul'u Türkiye'den ayýrmak da mümkün deðildir" diyerek, bölgede Türkler ve Kürtler arasýnda bir ayrýlýðýn olmadýðýný savunmuþtu.9

Uyuþmazlýðý gidermek amacýyla 19 Mayýs 1924'de Ýstanbul'da Ýngiltere'yle baþlayan ikili görüþmelerde Ýngiltere'nin Irak lehine Hakkari üzerinde de hak iddia etmesi üzerine Konferans'tan sonuç alýnamadý. Bunun üzerine Ýngiltere Musul meselesini 6 Aðustos'ta Milletler Cemiyeti'ne götürdü.

Türk Temsilciler Kurulu 11 Kasým 1922'de Lozan'a geldi, fakat konferansýn bir hafta ertelendiðini öðrendi. Bunun üzerine Paris'e geçen Ýsmet Paþa burada Fransýz Baþbakaný Poincare ile görüþtü ve deðiþik toplantýlara katýldý. Lozan'a baþdelege olarak katýlan Ýsmet Paþa'nýn yanýsýra Saðlýk Bakaný Dr. Rýza Nur ve eski Maliye Bakaný Hasan Bey (Saka) delege olarak katýlýyorlardý. Bunlarýn dýþýnda da geniþ bir danýþman ve çevirmen topluluðu bulunuyordu.

Milletler Cemiyeti Musul meselesini 20 Eylül 1924'te görüþmeye baþladý. Görüþmelerde Türk tarafý daha önceki görüþlerinde ýsrar ederek Musul'da bir halk oylamasý yapýlmasýný istediyse de Ýngiltere bu talebi de daha önce Lozan'da yaptýðý gibi "bölgede yaþayan halkýn cahil olduðu ve sýnýr iþlerinden anlamadýðý" gibi küstah bir gerekçeyle kabul etmedi.10 Milletler Cemiyeti, 30 Eylül 1924'te bir soruþturma kurulu kurulmasýný kararlaþtýrdý. Komisyon baþkanlýðýna da Macaristan'ýn eski baþbakanlarýndan Kont Teleki getirildi. Komisyon Irak'ta incelemede bulunarak Musul halkýnýn görüþlerine baþvuracaktý. Komisyon, çalýþmalarýný sürdürdüðü sýrada Ýngilizlerin saldýrgan tavýrlarý ve kuzeye doðru yeni topraklarý iþgal etmesi, kanlý olaylarýn meydana gelmesine neden oldu. Bunun üzerine Konsey, 28 Ekim 1924'te bir sýnýr tanýmý yaparak "Brüksel Hattý" adýyla ve geçici mahiyette bir Türk-Irak sýnýrý tespit etti. Soruþturma Komisyonu hazýrladýðý raporu 16 Temmuz I925'te Cemiyet Meclisi'ne sundu. Raporda yer alan temel görüþler ana hatlarýyla þöyleydi:

Brüksel Hattý'nýn coðrafî sýnýr olarak tespit edilmesi,

Musul vilâyetinde çoðunluðun, sayýlarý 500 bini bulan Kürtler'den meydana geldiði,

Kürtler'in Türk ve Arap nüfustan fazla olduðu,

1928 yýlýnda sona erecek olan Irak'taki manda yönetiminin 25 yýl daha uzatýlmasý,

Bölgedeki Kürtlere yönetim ve kültürel haklarýnýn verilmesi kaydýyla Musul'un Irak yönetimine býrakýlmasý,

Milletler Cemiyeti Meclisi'nin, bölgenin iki ülke arasýnda taksimine karar vermesi halinde Küçük Zap çizgisinin sýnýr olarak kabul edilmesi,

Milletler Cemiyeti, Irak'taki manda yönetiminin uzatýlmasýný ve Kürtler'e imtiyazlar tanýmak suretiyle bölgenin Irak'a býrakýlmasýný uygun görmediði takdirde, Musul'un Türkiye'ye býrakýlmasýnýn uygun olacaðý,

Ýngiltere'nin Hakkari üzerindeki iddia ve isteklerinin kabul edilmemesi.
Türkiye'nin bu komisyon raporuna itiraz etmesi üzerine, Konsey, 19 Eylül 1925'te La Haye Adalet Divaný'ndan görüþ istedi. Divan'ýn verdiði karar, Milletler Cemiyeti Meclisi'nin iþini kolaylaþtýrýr nitelikteydi. Milletler Cemiyeti Meclisi, Türkiye'nin karþý çýkmasýna raðmen, 8 Aralýk 1925'te Divan'ýn kararýný benimsediðini açýkladý. Hemen arkasýndan da 16 Aralýk 1925'te Soruþturma Komisyonu Raporu'nu kabul ederek, Brüksel Hattý'nýn güneyindeki topraklarýn Irak'a býrakýlmasýný kabul eden kararýný aldý.

Türkiye'nin Milletler Cemiyeti kararýna tepkisi büyük oldu. Ancak dönemin iç sorunlarý, Türkiye'nin henüz yeni savaþtan çýkmýþ olmasý ve uluslararasý alanda yalnýz konumda bulunmasý, daha fazla direnilmesine engel oldu. Türkiye defalarca Musul konusundaki Ýngiliz oyunlarýný kabul etmeyeceðini açýklamasýna raðmen sonunda mecbur býrakýlarak, Cemiyet Meclisi kararýna uydu ve 5 Haziran I926'da yapýlan Ankara Antlaþmasý ile Musul'u Irak'a terketmeyi kabul etti.

Ankara Antlaþmasý, "sýnýr, iyi komþuluk iliþkileri ve genel hükümler" adý ile üç kesim ve toplam 18 maddeden meydana geliyordu. Antlaþmanýn bir ve ikinci maddesi Türk-Irak sýnýrýný tespit etmiþ, 14. madde ise bölgedeki petrol gelirinin %10'unun 25 yýl süreyle Türkiye'ye býrakýlmasýný öngörmüþtü. Ancak Türkiye daha sonra 500 bin Ýngiliz lirasý karþýlýðýnda bu hakkýndan vazgeçti.


Musul'un Kaybediliþinin Bilançosu

Musul vilayeti, Türkiye'nin hakký olmasýna raðmen ondan alýnmýþtýr. Bu vilayette yaþayan insanlarýn da rýzasýna aykýrý olan bu uygulamanýn hiçbir siyasi, tarihsel, hukuksal haklýlýðý yoktur.

Bu çok açýk bir gerçek olduðu için, genç Türkiye Cumhuriyeti Musul'dan vazgeçmemek için büyük çaba göstermiþtir. Büyük Önder Atatürk, bu konuda son derece ýsrarlý ve kararlý davranmýþtýr. Deðiþik tarihlerdeki demeçlerinde Musul'un anavatandan ayrýlmaz bir Türk yurdu olduðunu defalarca vurgulamýþtýr.

Öyle ki Lozan Konferansý sonrasýnda Musul konusunun çýkmaza girmesi, Türkiye'yi, bölgeyi savaþarak kazanma düþüncesine dahi yöneltmiþtir. Konferansýn baþarýsýzlýða uðramasý halinde karþýlaþýlacak güçlükler için o zamanki adý Erkan-ý Harbiye-i Umumiye Riyaseti olan Savunma Bakanlýðý tarafýndan "çok gizli" kaydýyla bir harekât planý hazýrlanmýþ, fakat uygulanmamýþtýr.11

Mustafa Kemal Paþa ve Ýsmet Paþa, Musul üzerine bir askerî harekâtý çeþitli zamanlarda müzakere etmiþler, hatta Kâzým Karabekir Paþa'ya Musul'un alýnmasý için teklifte dahi bulunmuþlardýr.12 Tüm bu askeri operasyon düþünceleri, TBMM hükümetlerinin ve Mustafa Kemal Paþa'nýn Misâk-ý Millînin gerçekleþtirilmesi hususundaki hassasiyetinden ve özellikle de Musul'a verdikleri deðerden kaynaklanmaktadýr.

Musul'un kaybediliþini hazýrlayan geliþmeleri özetlersek, þöyle bir tablo çýkarabiliriz:

Bu süreçte Türkiye'ye karþý oynanan ilk oyun, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasýndan sonra Kerkük sancaðýnýn Ýngilizler tarafýndan haksýz iþgalidir.


Dicle nehri kenarýna kurulmuþ olan Musul'dan bir görünüþ
(Eski iç kale yapýlarýgöz kırpma

Ýkinci oyun ise Lozan Konferansý'nda Türk heyetinin Musul'un Türkiye'ye verilmesi amacýyla saðlam temellere dayanarak savunduðu mükemmel tezine raðmen, Ýngiliz baskýsý ile Musul meselesinin sonraya býrakýlmasý ve Milletler Cemiyeti'ne havalesidir.



Yendiklerini sandýklarý Türk Milleti'nin yeniden ayaða kalkarak düþmanlarýný püskürtmesi ve haklarýný geri istemesi, Ýngiliz yönetimini hem þaþýrtmýþ hem de öfkelendirmiþti. Resimde, Ýstanbul'un iþgali sýrasýnda Galata Köprüsünde Ýngiliz birlikleri görülüyor. Ýþgal günlerinde Mustafa Kemal Paþa Ýslam dünyasýna seslenen bir bildiri yayýnlamýþ ve, "Bu hareket maneviyatý bozamayacak, kuvvetlendirecektir." demiþti.
Musul meselesinde Ýngiltere'nin þiddetle direnmesi bölgenin petrol kaynaklarý açýsýndan zengin oluþu, stratejik önemi ve Ýngiltere'nin imparatorluk yollarý üzerinde oluþundan dolayýydý. Bölgenin sahip olduðu bu özellikler, Ýngiltere'nin ýsrarcý, uzlaþmaz ve baskýcý tutumuna neden olmuþtu. Ýngiltere'nin ortaya koyduðu bu tavrýn bir diðer sebebi de I920'li yýllarda hâlâ Türk Milleti'nin hayat hakkýný tanýmak istememesiydi. Yendiklerini sandýklarý Türk Milleti'nin yeniden ayaða kalkarak düþmanlarýný püskürtmesi ve haklarýný geri istemesi, Ýngiliz yönetimini hem þaþýrtmýþ hem de öfkelendirmiþti.

Ýngiltere'nin bu tavrý karþýsýnda Türkiye'nin dýþ politika meselesindeki yalnýzlýðý, Musul'un kaybedilmesinde öne çýkan önemli bir nedendi. Bu yalnýzlýk, Milletler Cemiyeti'nde açýkça görülüyordu. Türkiye, Cemiyet'in üyesi bile deðildi. Ýngiltere ise asli ve kurucu üyesiydi. Bu yapýdaki bir kurumdan Türkiye lehine bir kararýn çýkmasý oldukça zordu. Bunun yaný sýra Ýngiltere; Irak, Milletler Cemiyeti, Soruþturma Komisyonu ve dünya kamuoyu üzerinde özellikle propaganda alanýnda üstün bir durumdaydý.

Tüm bu tarihçe içinde belki de en önemli olan nokta ise, Türkiye'nin tam iki kez Musul'da halk oylamasý yapýlmasýný istemiþ olmasýdýr. Bu, elbette, Türkiye'nin Musul halkýnýn kendisine olan sevgi ve baðlýlýðýndan endiþe duymadýðý için ileri sürülmüþ bir tekliftir.

O zamanlardan günümüze miras kalacak bir politika varsa, o da bu sevgi ve baðlýlýðý yeniden tesis etmek, Kuzey Irak'taki insanlarýn kalbini ve zihnini kazanarak, Türkiye'yi bölge itibar, nüfuz ve etki sahibi bir güç yapmak olmalýdýr.




Ýþte Gerçek Türkiye Haritasý!..(Misak-ý Milli)




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son menzil3 tarafından, 31.10.2008 - 12:11 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 12:09
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon SABATAYCILAR TÜRKİYE'Yİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR!
menzil3 su an offline menzil3  
SABETAYCILIK BAHANE BOP İSE BİR ŞAHANE
60 Mesaj -
Bu ülkenin insanlarý SABETAYlar geliyor gibi çeþitli CAMBAZA BAK OYUNU ile oyalanýrken bakýn asýl feci tehlikeyi bir þairimiz nasýl anlatýyor.

ABD'nin BOP ve ýlýmlý islam dayatmasý

1950’ler de görmeye baþladýk küçük Amerika olma rüyasýný
Üretmek varken alýr olduk Amerikanýn ürettiði fason malýný
Tereyaðýný verdik Amerika ya yerine aldýk kokar vita yaðýný
Týkanýr damarlarýmýz kalp krizi kapýda, geride kalanlar yaksýn aðýdýný.
Elli yýldýr soyuyorlar rüyadan uyanamayan Türk halkýný.

Pancar, haþhaþ üretimini sýnýrladýk birileri para kazansýn diye
Güney Amerika ülkelerinden þeker alýyoruz bilmem ki niye.
Kamýþ þekeriyle yapýlan reçeli ve tatlýyý bu halk nasýl yiye
Bütün bunlar Amerika’dan hibe ya da IMF denen alçaktan hediye.
Elli yýldýr aðzýmýzýn tadý kalmadý kimse diyemiyor dur hani.

1960’larýn sonunda bizi neden çok sevdikleri anlaþýldý.
Altýncý filo bir gün oldubitti ile geldi boðazda þöyle bir salýndý.
Devrimci gençler tarafýndan altýncý filonun zincirleri kýrýldý.
Gençlerin etrafý yerli faþist iþbirlikçiler tarafýndan sarýldý.
Elli yýllýk Amerikan uþaklarýnýn silah dolu her bir yaný.

Plan kuruldu saðcý solcu diye iki guruba ayýrdýlar.
Emperyalizmin uþaklarý her zaman kayrýldýlar.
Þeriatçý iþbirlikçileri bir kenara ayýrdýlar.
1980’de iþe el koy diye askere davetiye çýkardýlar.
Elli yýldýr korunan Amerikan uþaklarýnýn da yanar oldu caný.

Nitekim diyen bir zat þahin olup talimatla geçti baþa.
Ne olduðunu bilmeyen halk baþladý þak þakla alkýþa.
Mahpus damlarýna dinci kitaplarý sýraladý birkaç paþa.
Ýmam yetiþtiren okullar açýldý, cenazemizi yýkayacak hoca yetiþe.
Elli yýl bekleyen Amerika planý iþlesin diye akýtýr kaný.

1990’da baba buþt bastý düðmeye, BOP planý iþlesin.
Saddam akýlsýzýný getirdiler oyuna, þimdi duvarlarý diþlesin.
Amerikan askeri kürdü, Türkü, þii diye insanlarý fiþlesin.
Irak halký barýþ gözler, Amerika uzaydan petrol rezervini izlesin.
Elli yýllýk komþular bir birini kýrýyor, onlarýnda yanar oldu caný.

Yirmi birinci yüz yýlý görmek nasip oldu sað olan kullara.
Barzani si, Talabani si, Peþmerge si yayan düþtü yollara.
Saddam yalvarýyor oðul buþt’a, vatan gitmiþ o canýný kurtara.
Basra körfezi can pazarý, petrol akar Araplarýn ardý sýra.
Elli yýllýk harita yeniden çiziliyor, ne oluyor diye yoktur soraný.

Ilýmlý Ýslamcý bir parti kuruldu, baþkaný beyaz saraya buyruldu.
Yemek öncesi Kýbrýs diye bir Yunan aperatifi sunuldu.
Arkasýndan hazmý kolay olsun diye kuzey Irak çorbasý sürüldü.
Ana menüde BÜYÜK ORTA DOÐU PROJESÝ göründü.
Elli deðil. Ýki yüz yýllýk Amerikan oyunu aslý Ýngilizlerin planý.

Muzaffer Çalýþkan

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:49
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İslam düşmanı mason Mustafa Kemal (vesikalar)
menzil3 su an offline menzil3  
Atatürk'e atılan iftiralara cevap ....
60 Mesaj -
Atatürk'e atýlan iftiralara cevap

Günümüzde cemaatler fikirlerini yaymak için demogoglar(laf ebelerini) kullanýyorlar. Atatürk’e inanýlmasý güç iftiralar atýyorlar. Cehalet yüzünden halkýmýz inanýyor.

Atatürkçüler!! Etrafýnýzda bu düþüncelerle kandýrýlmýþ olanlar varsa gerçekleri aktarmak, iddialarýn karþýlýðýný tam bilerek cevaplamak, Atatürk’ü doðru anlatmak sizin en asil görevinizdir.

“Uygarlýktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadýkça, Türkiye’nin aydýn ufuklara doðru gidiþi sürdürülemez!!!”
Cumhuriyet Þehidi
(Muammer Aksoy)

ÝFTÝRA
Atatürk Makedondu! “Sen hiç sarý saçlý, mavi gözlü Türk gördün mü?” Masalý

YANIT
Mustafa Kemal’in baba tarafýndan soyu Anadolu’nun Türkleþmesinde önemli roller oynayan “Kýzýl-Oðuz Türkmenleri” nden gelmektedir.
Kýzýl Hafýz Efendi baba tarafýndan dedesidir.

Atatürk’ün anne soyu Konya Karaman’dan Rumeli’ye gelen ve bundan dolayý “konyarlar” þeklinde anýlan, Rumeli Yörükleridir.
Atatürk’ün anne tarafýndan dedesi Sofuzade Feyzullah Efendi’dir.

ÝFTÝRA
Atatürk masondu, Yahudi’ydi

YANIT
Kemal Paþa, yakýn arkadaþlarýndan M.Esat Bozkurt vasýtasýyla Meclisten mason localarýnýn derhal ve tümden kapatýlmasý kararýný aldýrmýþtý.Masonlar ‘kardeþleri’ Þükrü Kaya ve Mim Kemal Bey aracýlýðýyla:

Gazi’ye
“Efendimiz bir zaten maiyet-i devletindeyiz.Fakat Meþrýk-ý Azamýmýz olursanýz,bir pervane gibi etrafýnýzda dönüp dolaþýrýz” dediler.
Gazi
“Peki size bir þey soracaðým;siz Avrupa’da hangi locaya baðlýsýnýz?” dediðinde
Masonlar
“Biz Cenova’ya tabiiyiz.Üstadýmýz da Barco Miþon” þeklinde yanýt verdiler.
Hiç kimseye hiçbir zaman hizmet etmeyecek olan Atatürk;
“Haydi defolun buradan, cehennem olun gidin Yahudi uþaklarý.Benim milletim bana ‘kahraman’ sýfatýný verdi.Ben sizin gibi Yahudiye uþak mý olacaðým?”
“Bu sabaha kadar Türkiye’deki tüm localarý kapatmadýðýnýz taktirde teþkil edeceðim Divan-ý Harb-i Örfi’de hepinizi astýrýrým.þaþarým akl-ý periþanýnýza.Haydi defolun!” der.

ÝFTÝRA
Din düþmanýydý, Hz. Peygamber’e karþýydý, deccaldi

YANIT
Hz.Muhammed’e duyduðu hayranlýðý ve O’nun peygamberliðini heyecanla anlattýðý bir sýrada yanýnda bulunan M.Þemseddin Günal Ata’nýn o anki halini þöyle anlatmýþtýr:

“…Atatürk’ün denizlerden renk alýp renk veren gözleri, masanýn üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanýn baþýna çekip parmaðýný bir noktaya dikti.Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz.Muhammed’in büyük Bedir Cengi’ni adým adým gösteriyordu.Hz.Muhammed’e ve O’nun peygamberliðine olduðu kadar, büyük askeri dehasýna da hayran olan Sakarya Galibi, Bedir Galibini göklere çýkarýrken; “O’nun Hak Peygamber olduðundan þüphe edenler, þu haritaya baksýnlar ve Bedir Destaný’ný okusunlar” diye heyecanlandý
“O’nun yanýnda bulunduðum süre içinde Kadir Gece’leri sofra kurdurmazdý.Bazen mevlid dinlediði de olurdu.Hafýz Yaþar Bey’in mevlidini saygý ile dinlerdi.”
“Öyle Allah derdi ki yalnýz kalýnca, O’nun gibi kimse diyemez.Herkes çekilip yapayalnýz kalýnca gökyüzüne bakar, kendi kendine Allah derdi.”

Atatürk’ün Uþaðý Ýdim, Cemal Granda, sayfa 252 254

ÝFTÝRA
O’nun zamanýnda namaz kýlan memurlar atýldý, devlet görevinden uzaklaþtýrýldý.

YANIT
“Ordu’nun baþý ve Atatürk’ün dostu olan rahmetli Fevzi Çakmak, yardýmcýsý Orgeneral Asým Gündüz namaz kýlarlardý.Atatürk devrinde TBMM Baþkaný olan Abdülhalik Renda, Cuma namazlarýný Hacý Bayram Camii’nde kýlardý.”

“Bu satýrlarýn aciz yazarý Atatürk devrinde hem devlet memuru, hem de din görevlisi idi. Camilerde minberde hutbe okur kürsülerde dua yapardýk. Neden bize baský yapýlmadý?
Ýþimizden atýlmadýk?”

“Atatürk devrinde General Kerameddin Kocaman resmi general elbisesi ile Teþvikiye camii’nde kur’an okurdu.Neden emekliye sevk edilmedi?”
Ercüment Demirer
(Bakýþ, Aralýk 1969)


ALýntýdýr...

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:39
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İslam düşmanı mason Mustafa Kemal (vesikalar)
menzil3 su an offline menzil3  
ATATÜRK'Ü MASONLAR ÖLDÜRTTÜ. PEKİ NEDEN ????
60 Mesaj -
Dun Egeturk için arastirirken, bir site buldum, çok uzun aslinda ve 5/6 kere okudum en iyi sekilde kisaltmak için...
Ataturk olmeden partisinin içinde'ki arkadaslari ile anlasamaz oldu, onlari Osmanli'nin parcalama arzulari olduklarindan suçladi, masonlarla bulusmasinda'da tartismalar yasandi ve Mason localarindan kapatti...

Maalesef Atatürk siyasi bir suikast sonucu öldürülmüstür!
Bununla ilgili ipuçlarýna baktýðýmýzda karþimýza pek çok delil çikmaktadir.
Bunlardan ilki,1 Aðustos 1948 tarihli ve 685 sayýlý Yunan Komünist halk Cumhuriyeti,E.L.D’nin Erkani Harbiye organý “Halkýn sesi”,Laiki foni gazetesinde,Bulgar Yahudilerinden 33 dereceli Farmason Avram Benaroyas’ýn yazýsýnda; “Mefkûremizi imha edici darbe vuranlarýn âkibeti, feci þartlar altýnda ölümdür. Türkiye’nin maðrur Sarý Diktatörü Mustafa Kemal Atatürk, 10 Ekim 1935 tarihinde Ankara’da Çankaya köþkünde Doktor Mim Kemal Öke’ye hitaben, ‘Mason cemiyetinin faaliyetini inkýlâplarýma muarýz gördüðüm için kapatýlmasýný elzem gördüm. Bu dakikadan itibaren bu cemiyeti ölmüs biliniz ve diriltmeye teþebbüs etmeyiniz” demiþti. Diðer bir Yunan basýnýnda çikan yazý da ise,Halk cephesi,Laiko Metopa gazetesinde,1-2-3-4-5 Eylül 1949 tarihli yazý Apostolos Grazos kalemiyle neþredilmiþtir.Bu yazýda ise; “Filistin Siyon kolonilerini meydana getirmek için, Osmanlý Ýmparatorluðu’nu parçaladýk. Bundan sonra yapýlmasý elzem olan, ikinci, üçüncü ve dördüncü vazifeler geliyor ve bunlarý seri olarak tatbik etmek isteniyordu ki ; Doktor Abravaya ve Fissenger cidden bu iþte fedakarâne çalistilar. Bazý Avrupalý týp dahileri, siroz mütehassýslarý, Sarý liderin hastalýðý ile meþgul olmak istediklerini bildirmiþlerse de; Türkiye’deki mukaddes üçgenimizin meydana getirdiði muhkem mevki ve selâhiyetlerini cemiyetimize muhalif olanlara Sarý liderin tedavisinde vazife vermemekle bize pek âlâ ispat ettiler. Sarý liderin ölümü bir gün meselesi hâline gelmiþti. Onun ölümünden her suretle istifade etmeliydik.” Burada dikkat çekilen konular Türkiye’de faaliyet gösteren Masonlarýn Atatürk’ün emriyle cemiyetlerini kapatmalarý, kurulmasý uzun yýllardan beri belirli bir program dahilinde yürütülen Ýsrail Devletinin kurulma aþamasýný anlatmakta. Öncelikli olarak Masonluk ve Masonlarýn Atatürk ile olan iliþkilerine bakmak gerektir.Atatürk’ün çevresinde yer alanlarýn büyük bir çogunlugunun mason cemiyetine üye olduklarýný izlemekteyiz.Aslýnda Masonlarýn Atatürklede ciddi bir sorunlarý yok gibi gözükmektedir.Ya da öyle gözükmektedir.Konuyu daha iyi anlaya bilmek için granda’nýn aktardýklarýna bakmak gerekiyor; “...Adliye vekili Mahmut Esat (Bozkurt) Karþiyaka’daki Mason Cemiyetinin camlarýný tabancayla tuzla buz ettirmiþ.Galiba iki el ateþ edilmiþ Cemiyet üyeleri korku içindeler”Salih Bozok’un bu sözlerinin ardýndan öfkelenen Atatürk bir süre sofrada bulunanlarýn Masonluk üzerine yaptýklarý konuþmayý sessizce dinledikten sonra, “Bir zamanlar bende Mason olmuþtum” sözleri masada derin bir sessizlik oluþmasýna neden oldu. Atatürk burada locaya nasýl girdiðini ve yaþadýklarýný anlatýr.Bu sohbetten bir zaman sonra tekrar kurulan bir sofra da bulunan ,Masonlarýn Büyük Üstadi ,Mim Kemal Öke’ye Atatürk dönerek “ Kemal Bey,Þimdi sýra sizin,Bize Masonluðu anlatacaksýnýz.Önce söyleyiniz masonluðun prensipleri nelerdir?”diye sordu. Mim Kemal tek tek anlattýktan sonra Atatürk; “Peki,anlaþildý.Reisiniz kim”diye sorduðunda,Mim kemal kimsenin söylemeðe cesaret edemediði þu sözleri söyledi; “Memlekette barýþ ve huzur isteyen ve bütün dünyaya seslenerek bu idealin gerçekleþtirilmesine çalisan zatý devletleridir” Atatürk’ün birden kaþlarý çatildi.Sesinin tonunu sertleþtirerek;
“Ben Mason Cemiyetine girmem.Baþkalarýnýn yaptýðý prensiplere deðil ancak kendi prensiplerime uyarým."

Bu sözlerin ardýndan Mason cemiyetinin kapatýldýðý anlaþilmaktadýr.Ama bu Yunan basýnýnda farklý tarihlerde yayýnlanan haberler dikkate alýnarak “katiller þunlardýr”dýr demek bugün için mümkün deðildir.Öyle ki Agoni de biyografileri verilen doktorlar (sayfa 33’den 50’ye ) hedef gösterilerek gerçek suçlularýn ortaya çikmasina engel teþkil edecektir. Diðer bir konuda 1933 yýlýnda Türkiye’yi ziyaret eden Amerika Genel Kurmay Baþkaný Mc Artur’a bizzat Atatürk tarafýndan ikinci Dünya savaþinýn tüm cepheleri anlatýlmýþ olmasý onun beklenilen bu savaþta olmasýný istemeyenlerin mevcudiyetini ortaya çikarmaktadir.Ya da þöyle bir soru atacak olursak.Atatürk’ün saðlýðý yerinde bulunduðu bir zamanda ikinci Dünya savaþi çikar mýydý? Atatürk’ün vefatýna iliþkin,neden-sonuç iliþkisine baktýðýmýzda þu ilginç olayla da karþilaþmaktayýz ki bu Ýsrail Devletinin kurulmasýdýr.Ýkinci Dünya savaþinýn hemen ardýnda , Filistin topraklarýnda kurulan Ýsrail Devleti,Ýkinci Abdülhamit’in karþi çiktigi gibi Atatürk’ünde karþi olduðu bir durumdurNitekim Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüðü 20 Aðustos 1937 tarih ve5476/7/1/K SAYI numarasý ve dahiliye Vekili Þükrü Kaya imzasý ile Baþvekalet yüksek makamýna gönderilen tercüme metnin baþ tarafýnda þöyle bir ifade var "Türkçe Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi, Kemal Atatürk''ün Türkiye Millet Meclisinde irad etmiþ olduðu bir nutuktan bahsediyor.
Aþaðýdaki satýrlar bu nutkun Filistin''e taalluk eden kýsmýndan alýnmýþtýr" Bu ifadeden; Bombay Chronick Gazetesi''nin, Gazi''nin nutkunu Hâkimiyet-i Milliye''den iktibas ettiði anlaþilýyor.” Demektedir.
Metin aynen þöyle: Beyanat 27 Temmuz 1937 tarihli Bombay Chronick Gazetesi''nde "Filistin''e el sürülemez Kemal Paþa Avrupa''ya ihtar ediyor! Türkler mukaddes topraklarda yabancý hâkimiyetine tahammül etmeyeceklerdir" baþlýklarý altýnda yayýnlanmýþ. Dr. Aytekin Ertuðrul'un bu konuda yaptýðý doktora tezi vardýr. Orada Atatürk’e yanlýþ tedavi uygulandýðý anlatýlmaktadýr. Atatürk sanýldýðý gibi siroz hastasý deðildi. Atatürk’e sýtma tedavisi yapýlmýþ, aþirý “kinin” yüklenmiþ ve karaciðeri bu yüzden iflas etmiþ, siroza dönüþmüþtü. Tedaviyi yapan doktor mason locasý üstadi azamlarýndan doktor Mim Kemal’dir.
Durumu iyice fenalaþtýktan sonra Celal Bayar’ýn ýsrarý ile dýþarýdan bir doktor getirilir. Yanlýþ tedavi yapýldýðýný, karaciðerinin bu yüzden iflas ettiðini rapor eden bu yabancý doktordur.
Atatürk’ün þu sözleri de mevcuttur.Atatürk’ün Afet Ýnan’a 14 Haziran 1938 tarihli yazdýðý mektubunda;
“Afet, Vaziyetim þudur;bence doktorlarýn yanlýþ görüþ ve hükümleri sebebiyle hastalýk durmamýþ ilerlemiþtir….”
Demekteydi. Fakat yýllar sonra ortaya çikacak olan bilgi ve belgelerin Atatürk’ün bir hastalýk sebebiyle deðil bir suikast sonucuyla öldügünün iþaretlerini ortaya koymaktadýr.
Salyrgan ilaç Atatürk’ün karnýnda oluþan asitin alýnmasý yani tedavi edilmesi maksadýyla verildiði söylenmektedir.
Bu ilaç bir Diüretiktir.Diüretikler, idrar itrahýný çogaltan ilaçlara verilen bir isimdir.Direk olarak böbreklere olan tesirleri bilinmektedir ki burada Atatürk’ün yukarda da anlattýðýmýz gibi Böbrek hastalýðý mevcuttur.Vücutta anormal toplanan mayi (asit-ödem) çikarmak için yahut kanda toplanmýþ olan toksin cisimlerin itrahýný kolaylaþtýrmak için kullanýlýrlar.

Büyük Millet Meclisinde ölüm raporu gündeme getirildi.
Mason localarý 1935’de kapatýlmasýna raðmen Mecliste hala mason milletvekilleri vardý. “Efendim, gençlerimize terbiye olur, onun alkol ve sigaradan öldügünü duyuralým…” denir ve kabul edilir. Arkasýndan Yeþilay icad edilir, tarih kitaplarýna da böyle girer…

Buda bir gazete'ye konusan bir siyasetci...


"Atatürk’ü de masonlarýn öldürttüðü kesin… Bunlar hep konuþuluyor, zaman zaman medyaya da yansýyor. Çünkü, Atatürk’te bir siroz hastalýðý çýkýyor ve bir gecede ölüyor... Atatürk’ün Mason Localarýný kapatmasýndan sonra masonlarla savaþ yeniden baþlýyor. Atatürk öldükten sonra Mason Localarý yeniden açýlýyor."

alýntýdýr

Altýna hiç çekinmeden imza atabileceðim doðru yazýlarý bilgi edinmeniz düþüncesi ile veriyorum.
SELAMLAR......

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:35
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Kendi Dilinden Mustafa Kemal'in Yahudiliğinin itirafı... (Uyan Millet Beynimizi Yıkıyorlar)
menzil3 su an offline menzil3  
ATATÜRK HALKI YABANCI BAĞIMLILIĞINA DEĞİL TÜRKLÜĞÜN BAĞIMSIZ ÖZÜNE DAVET ETMİŞTİR...
60 Mesaj -
Atatürk, “Çocuklarýmýza her þeyden evvel Türkiye’ye düþman bütün uluslarla mücadele etmek öðretilmelidir.” demektedir.

Mustafa Kemal Atatürk, kökü dýþarýda olan bütün kurumlara karþý net bir tavýr almýþtýr. 1935 tarihinde mason localarýný kapatmýþtýr. Dr. M. Kemal Öke, Atatürk’ü masonlarýn tabii reisi göstermek için gayret sarf etmiþ, Atatürk bu teklifi reddetmiþ ve þöyle demiþtir:

“Ben bu cemiyete girmem, ben baþkalarýnýn yaptýðý prensiplere deðil, ancak kendi prensiplerime uyarým.”

Masonlar, 1935 yýlýnda da Cumhurbaþkanlýðý konutu olarak kullanýlan Çankaya Köþkü'nü kovularak terk etmiþlerdi. Mason localarýnýn kapatýlmak istenmesi üzerine Atatürk'ü ikna etmek için 11 Ocak 1935 tarihinde Cumhurbaþkanlýðý konutuna çýkan Mason heyeti, Atatürk'ün büyük tepkisiyle karþýlaþmýþtý. Dönemin Van Milletvekili Ýbrahim Arvasi anýlarýnda bu tarihi gerçeði þu þekilde anlatýyor:

‘’Masonlarýn Büyük Üstadý Mim Kemal, Reis-i Cumhur'a hitaben: "Efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz Meþrik-i Azam'ýmýz olursanýz, bir pervane gibi etrafýnýzda dönüp dolaþýrýz demiþ. Reis-i Cumhur da; peki bir þey soracaðým, bana cevap veriniz de sonra... Siz Avrupa'da hangi locaya baðlýsýnýz ve mektebinizin ismi nedir?" diye sormuþ.

Mason Üstadý Mim Kemal "Biz Cenova'ya tabiyiz ve Reisimiz Barca Miþon'dur" diye cevap verince küplere binen Mustafa Kemal Paþa, "Haydi defolun buradan, cehennem olun gidin. Yahudi uþaklarý! Benim milletim bana kahraman sýfatý verdi. Ben sizin gibi bir çift Yahudi'ye uþak mý olacaðým? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün localarý kapatmadýðýnýz takdirde, yarýn teþkil edeceðim Divan ý Harb-i Örfi'ye hepinizi verir ve astýrýrým. Haydi defolun karþýmdan" diyerek masonlarý kovdu.’’

Atatürk'ten aðýr hakaret iþiterek kovulan masonlar, o gece adeta yýldýrým hýzýyla durumu Ýzmir, Ýstanbul ve Adana'daki localara bildirirler. Sabah olmadan Türkiye'deki bütün localarýn kapanma kararlarýný aldýrýp, ilgili belgeleri daha sabah kahvaltýsý sofrasýndan kalkmayan Atatürk'ün önüne koyup derin bir nefes alýrlar.


alýntýdýr...

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:30
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Kendi Dilinden Mustafa Kemal'in Yahudiliğinin itirafı... (Uyan Millet Beynimizi Yıkıyorlar)
menzil3 su an offline menzil3  
Atatürk mason localarını neden kapattı?
60 Mesaj -
Atatürk mason localarýný neden kapattý?

Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan, Büyük Millet Meclisi'nde yaptýðý konuþmada '-Sosyalizmanýn anasý masonluktur!' diyor. Öyle oldugunu da madde madde elindeki delillerle ispat ediyor. Siz yaþadýðýnýz süre içinde; okulda, iþte, iþyerinde, çarþýda, pazarda her yerde karþýlaþtýðýnýz insanlardan, tanýdýklarýnýz veya deðil hangisinden duydunuz birinin çýkýp da '-MASONUM' dedigini?

Duymadýnýz, duyamazsýnýz... Ama onlar '-solcuyum, sosyalistim, devrimciyim, ateistim, komunistim' derler. Kýlýktan kýlýða girerler.

Ýlginizi çekeceðini umduðumuz ibret dolu bir yazý, Eski Van milletvekili ve vatanýn sevilen asil evladý muhterem Ýbrahim Arvas'in kaleminden:

'Hatýratým sona yaklaþýrken memleketimizde localarý bulunan Masonlardan biraz bahs etmek isterim. Masonlarýn Ýstanbul, Ýzmir, Adana ve Ankara'da bir çok localarý vardýr.

Mustafa Kemal Paþa'nýn sevmediði iki zümre vardý. Birincisi DÖNMELER , ikincisi de MASONLAR'dý.

Bir gün eski adliye vekili Mahmut Esat Bozkurd'u çaðýrdý. Kendisine Masonlarýn taksimat, teþkilat ve ahvalini bildirir bir kitab verdi.

'-Bunu güzelce mütalaa et, bir takrirle Halk Partisi Gurup Baþkanlýðýna ver, gurupta bunlara þiddetli bir hücum yap ve gurupça kapanmasýna delalet et. Seninde bu iþde büyük þeref payýn olacaktýr.' dedi.

Gurup günü Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamýna bir takrir verdi ve takririn okunmasýný reisten rica etti. Katip takriri okudu. Gurup dinledi. Hülasasý þöyle idi:

'Bizim Eba ancet gelen atalarýmýzýn mensubu bulunduðu tarikatlarý kapattýk, Masonluk ta kökü dýþarda bir Yahudi tarikatýndan baþka bir þey deðildir. Memleketimizde bunun ne iþi vardýr? Bunu da gurup kararýyla kapatalým.'

Ve söz istedi, kürsüye gelerek takririni gayet veciz olarak izah etti.

Meclisteki Masonlarý bir telaþdýr aldý. Hele sözcüleri Þükrü Kaya'yý görse idiniz, baþýndan süt dökülmüs kediye benziyordu.

Meþhur hatib Mahmut Esat Beye söz yetiþebilir mi idi. Þükrü Kaya Masonluðun bir hayir (!) müessesesi olduðunu kürsüden söylediði zaman gurubun hemen bütün azasý yüzüne haykýrdýlar.

Hayýr eserleri dediðiniz nedir, birisini gösterebilir misiniz? Yalan söylüyorsun, in aþaðý! dediler. Mahmut Esat ise MASONLUÐUN kökü dýþarda, gizli, memleket ve millet için muzur bir tarikat olduðunu ve her yerde umumi reislerinin yani meþrik-i azamlarýnýn YAHUDÝ olduðunu bir çok vesikalarla ispat etti.

Þükrü Kaya, Kazým Özalp, Mazhar Germen son çareyi Katib-i umumi Recep Peker'e iltica etmekte buldular. Ve salonda oturan Recep Peker'in etrafýný alarak yalvarmaða baþladýlar. Guruptaki hava çok elektrikli idi. Heyecan son haddini bulmuþ, her taraftan

'-KAPATALIM!' sesleri yükseliyordu. O esnada Recep Peker söz istedi ve kürsüye gelerek:

'-Arkadaþlar, çok mühim bir iþin üstündeyiz, müsaade buyurun, bu iþi bir defa da devlet reisine götürelim, onun da reyini alalým, gelecek hafta bugün tekrar huzurunuza getireceðim, dedi.

Bu söz gurubun tasvibine mazhar oldu ve mesele gelecek haftaya kaldý. Bir hafta sonra olsun, biz herhalde bütün localarý kapatýrýz dediler. Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çýkarak þu müjdeyi verdi:

-Arkadaþlar; bugünden itibaren Türkiye'de Masonluk kalmamýþtýr ve bütün localar kapanmýþtýr.

Salonda bir kýyamettir koptu, alkýþlar, baðýrmalar ve KAHROLSUN YAHUDI USAKLARI! sesleri tavanlarý çýnlatýyordu.

Þükrü Kaya ile arkadaþlarý ortadan sýrra kadem basmýþlardý. Gurup daðýldýktan sonra doktor Mim Kemal'i öne katarak meclisteki Masonlar toplu olarak Reisicumhura gitmiþlerdi. Mim Kemal, Reisicumhura hitaben:

-Efendim biz zaten maiyet-i devletinizdeyiz, fakat siz meþrik-i azamýmýz olursanýz biz pervane gibi etrafýnýzda dönüp dolaþýrýz, demiþ. Reisicumhur,

-Peki bir þey soracaðým, bana cevap veriniz de sonra... Siz Avrupada hangi locaya baðlýsýnýz ve metbuunuzun ismi nedir?

-Biz Cenova'ya tabiiz ve reisimiz de BARCA MISON Cenaplarýdýr, demiþler. Bunun üzerine küplere binen MUSTAFA KEMAL PAÞA onlara hitaben:

-HAYDÝ DEFOLUN BURADAN, CEHENNEM OLUN GÝDÝN, YAHUDI UÞAKLARI! Benim milletim bana kahraman sýfatýný verdi, ben sizin gibi, bir çýfýt yahudiye uþak mý olacaðým? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün localarýnýzý kapatmadýðýnýz takdirde yarýn teþkil edeceðim divan-ý harbi örfi'ye hepinizi verir ve astýrýrým! Haydi defolun karþýmdan!

diyerek onlarý kovmuþ, onlar da yýldýrým telgraf ve telefonlarla vaziyeti Ýstanbul, Ýzmir ve Adana'ya bildirdiler ve sabah olmadan hepsinin kapanma kararlarýný getirip henüz sofrasýndan kalkamayan reisicumhura verdiler ve derin bir nefes aldýlar.

Reisicumhur Mustafa Kemal Paþa bu suretle bütün MASON localarýný kapattý.

Ýsmet Paþa'nýn reisicumhurluðu sýrasýnda kanun-u mahsusla localar kapanmadý diye Masonlarýn müracaatý üzerine tekrar localar açýlýp faaliyete baþladýlar.

Ve 1952 de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden CELAL BAYAR da, Ahmet Gürkan'ýn teklif ettiði ve Masonlarýn loacalarýný kapatmak istediði kanun teklifini red ederek bu suretle localarýný kanunla pekiþtirdi.

Tabii bu ameliyeyi Meclis yaptý, fakat bu müzakerelerin devam ettiði üç celse zarfýnda Celal Bayar reisicumhur locasýna gelerek (1) kanunun müzakerelerini sonuna kadar takip etmiþtir.


(1) Bu tarihi müzakereleri ben de basýn locasýndan takip ediyordum. Yanýmda Burla'nýn Ankara Müdürü Alaeddin Mizanoðlu vardý. Milyonluk müessesini kapatýp gelmiþ, heyecan içinde müzakereleri takip ediyordu. Celal Bayar da olanca heyecanýyle hatipleri dinliyor fakat gözlerini benden ayýramýyordu. Haklý idi, onu bir hiçlikten o mevkiiye dünya masonluðu getirmiþti.

Kaynak

Cevat Rifat Atilhan

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:23
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Kendi Dilinden Mustafa Kemal'in Yahudiliğinin itirafı... (Uyan Millet Beynimizi Yıkıyorlar)
menzil3 su an offline menzil3  
Atatürk, Yahudi devleti için ne düşünüyordu?
60 Mesaj -
Atatürk, Yahudi devleti için ne düþünüyordu?

Mustafa Kemal Atatürk, Yahudilerin devlet kurma düþüncesine nasýl bakýyordu? Atatürk neden; "Filistin'e el sürülemez. Türkler bölgedeki yabancý iþgali kabul edemez. Ordumuzun buna gücü yeter." dedi.


Mustafa Kemal Atatürk, bilindiði gibi, Türkiye'deki Mason localarýný bir günde kapattý. O günlerde, kurulmasý muhtemel Ýsrail Devleti'ne de karþýydý. Gerekirse savaþý bile göze almýþ, "Ordumuzun buna gücü yeter" ifadesiyle kararlýlýðýný ortaya koymuþtu. Ancak, büyük önderin vefatýndan sonra, ayný kararlýlýk gösterilemedi. Atatürk'ün kesin olarak karþý olduðu ve savaþý bile göze aldýðý Ýsrail Devleti, 14 Mayýs 1948'de kuruldu. Ýlk tanýyan ülke de Türkiye oldu. Atatürk, kurulmasýna þiddetle karþý çýktýðý Yahudi Devleti için, 27 Temmuz 1937 tarihinde Hakimiyeti Milliye gazetesine bir demeç verdi. Atatürk'ün demeci þöyle: "Filistin'e el sürülemez. Türkler bölgedeki yabancý iþgali kabul edemez. Hz. Muhammed'in ve kutsal deðerlerin hürmetine, Ýslam'ýn mukaddes topraklarýnýn, Yahudilerin ve Hýristiyanlarýn nüfuzuna girmesine engel olacaðýz. Ordumuzun buna gücü yeter. Birinci Dünya Savaþý'ndan sonra Arap kardeþlerimizden uzak kaldýk;ancak onlarýn aralarýndaki karýþýklýklarý kimse bizden iyi bilemez." Ýsrail nasýl bir dinsel inanca sahiptir? Tahrif edilmiþ Tevrat-Tora"ya göre, Yahudi ýrkýndan olmayan diðer tüm insanlar, Yahudiler için köle olarak yaratýlmýþtýr. Ýsrail halký kendilerini, Tanrý Yehova"nýn seçkin kavmi, O'nun öz çocuklarý konumunda bir millet olarak görürler. Bundan dolayý Yahudi inancýna göre; "Ordularýn rabbi olan Yehova", Ýsrail halkýnýn koyunlarý ve Arz-ý Mev"ud (vaat edilmiþ topraklar) için, gentile (kafir) sýnýfýnda sayýlan, Yahudi ýrkýndan ve inancýndan olmayan tüm milletleri, kundaktaki bebekten çocuklara, kadýnlardan tavuklara, evcil hayvanlara kadar, hatta nefes alan her canlýyý katletme, kanýný içme yetkisi vermiþtir Yahudilere. Öyle ki, bu baðlamda tahrif edilmiþ Tevrat-Tora"nýn Tensiye, Yeþu, Amos ve Hezekiel bölümlerinde kaný ve katliamý kutsayan çok sayýda sözde ayet yer almaktadýr. 1 Yahudi asker için 1.5 milyar Müslüman bile öldürülebilir Yahudiler, bu düþüncelerini, yakýn zamanda ispatladý. Hamas'ýn Ýsrailli asker, Gilad Shalit'i kaçýrmasýndan sonra, Ýsrail Lübnan'a girmiþ ve yüzlerce insaný katletmiþti. Sivillerin sýðýndýðý bir evi vuran Ýsrail, 37'si çocuk, 57 masunun canýna kýymýþtý. Zira bir Yahudinin hayatýna karþý 1,5 milyar Müslüman'ýn öldürülmesinde hiçbir sakýnca yoktu. Ve Ýsrail, bir ay süren savaþ boyunca, yüzlerce masum insaný, dünyanýn gözü önünde öldürmekten geri durmadý.


Yazar: Agah Beray

Gönderme Tarihi: 31.10.2008 - 11:17
menzil3 üyenin diger mesajlarini ara menzil3 üyenin Profiline bak menzil3 özel mesaj arzu etmiyor menzil3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 578 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Atak74 (50), bkaan50 (28), hballi44 (43), emrah3946 (41), safari (55), 1 yolcu (48), hballi (43), adamisali (34), YaSinYuSuf (57), sayha (54), nigdeliemre (35), ocaku08 (49), furkan_safa (28), ilbeyizmir (46), manarin (49), mekizgin (56), cihangir (52), KADRI (53), gluck (47), hha19 (42), firat7 (40), ZEYNEPRABIA (46), vivaa (37), konhair (47), ERTASCH (50), byy (42), sibbelll (38), yolcu-01 (43), KANADALI (46), engina (41), ubeydullahoztur.. (44), MeMo-X (37), fatih1980 (44), darknessman (41), My_hos (36), hkanca (56), cetintas (35), Berra&Sare (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61802 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.