generique kaletra ivermectin colchicine generique plaquenil dexamethasone imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

36 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Allah'a Muhabbet Rasulullah'a İttiba
mirkelam su an offline mirkelam  
Allah'a Muhabbet Rasulullah'a İttiba
37 Mesaj -
Allah'a Muhabbet Rasulullah'a Ýttiba

Bu zamanda bir sünneti ihya ve bid'ati terk ile tarîk-i müstakîm'i bulmak, envâr-ý sünen-i Nebeviyye olmadýkça muhaldir. Ve etvâr-ý nübüvvet'i iltizam etmedikçe necât müyesser olmakda hayaldir.

Muhabbet-i Zâtiyye-i îlâhiyye'ye vusûl, Habîb-i Rabbi'l-Âlemîn'e ittiba'sýz asla suret bulmaz.

"Habibim de ki; eðer Allah'ý seviyorsanýz, hemen bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçunuzu örtsün. Çünkü Allah çok yarlýgayýcý, çok esirgeyicidir." (Âl-i Ýmran, 31) âyet-i Celîlesi buna þahid-i sadýktýr.

Sallallahü Teâlâ Aleyhi ve Sellem'in gerek ibadetinden ve gerekse muâmelâtýndan ve gerekse âdâtýndan her bir umurda kendi saadetini bulmak için O'na benzemek gerektir.

Rasûl'e itâat, itâat-i Hak Sübhânehü ve Teâlâ'nýn aynýdýr. Zira Hak Sübhânehü ve Teâlâ:

"Kim Resûl'e itâat ederse, muhakkak Allah'a itâat etmiþ olur" (Nisa, 80) buyurmuþtur.

Hak Sübhânehü ve Teâlâ:

Rasûl'e itâati kendi itâatýnýn ayný kýldý. Ve bu iki itâati birbirinden ayrý görmemek lazýmdýr.

Bu iki itâatin meyânýnda tefrika gösteren cemaatin halinden Hak Sübhânehü ve Teâlâ Hazretleri þöyle bahsetmektedir:

"Allah ve Peygamberlerini inkar ederek kafir olan, bir de Allah ile peygamberlerinin arasýný ayýrmak isteyen Allah'a inanýp, peygamberlerine inanmayan (bunlardan) kimisine inanýrýz, kimini inkar ederiz diyen ve böylece küfr ile iman arasýnda bir yol tutmaða yeltenen kimseler (yok mu)? Ýþte onlar gerçek kafirlerin ta kendileridir. Biz o kafirlere hor ve hakir edici bir azab hazýrlamýþýzdýr." (Nisa, 150-151)

Hak Sübhanehü ve Teâlâ'nýn tâatýný Rasûlü'nün tâatýnda bilmek gerektir. Rasûlünden gayrý itâat, ayn-i dalâldýr.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuþlardýr ki:

* "Cenab-ý Hakk'a rýzaya ermiþ olarak mülâki olmak (kavuþmak) arzusunda bulunanlar bana çokça salat göndersinler."

* "Tahkîkan sizden bana en yakýn olan kimse beni çokça salat ve selamla yâd edenlerdir."

* "Ýhtiyâcý bulunan bir þeyi te'minde zorluða düþen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin. Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rýzklarý bollaþtýrýr ve müþkilleri halletmek için yegâne bir vesiledir."

* "Muhakkak ki insanlarýn en ziyade cimri olaný yanýnda ismim anýlýp da bana salâvât ve selam göndermeyen kimsedir."

Bize olan muhabbetinden dolayý; "Allah Teâlâ Muhammed -aleyhi'ssalâtü ve's-selâm- 'i lâyýk olduðu þekilde mükâfatlandýrsýn" diyen kimse yetmiþ kâtibi bin sabah yormuþ olur. Yâni bundan hâsýl olacak sevâbý yetmiþ kâtib bin gün müddetle yazmakla zor bitirirler, demektir.

* Peygamber -aleyhisselam-a salât edilinceye kadar her dua yolda bekler, gitmez, kalýr.

* "Allah'ýn ismi zikr olunmaksýzýn ve bana salâvât gönderilmeksizin baþlanan bir iþ kesilir, kalýr, batar. Bütün bereketlerden mahrum olur."

* "Kim bana bir kerre salât ederse Allah ona on salât eder. O'nun on günahým afveder. Derecesini de on kat yükseltir."

* "Kim bana günde yüz defa salât ederse Allah onun yetmiþi âhiretine, otuzu dünyasýna aid olmak üzere yüz hâcetini bitirir."

* "Cuma günü bana çok salât edin. Zira o gün meleklerin hazýr olacaðý; yahut þahidlik edeceði bir "yevm-i meþhûd"dur. Gerçek, bir kimse bana salât etmeye dursun yani salât ederse onun salâtý muhakkak bitince bana arzolunur."

* "Hakîkat, Allah Teâlâ'nýn yeryüzünde seyâhat eden öyle melekleri vardýr ki, onlar ümmetimden bana olan selâmý ulaþtýrýrlar."

Allah Teâlâ hazretleri bütün halkýna Peygamberi üzerine salât etmelerini ve teslimiyetle selâm getirmelerini farz kýlmýþ ve bu farzýn ifasýný muayyen bir vakte hasretmemiþtir. Binâenaleyh kiþinin ona salât ve selâmý çok yapmasý ve bunu terk etmemesi vâcipdir.

M.Sami Ramazanoðlu (ks)

Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 21:46
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Benim Nefsim
mirkelam su an offline mirkelam  
37 Mesaj -
Allah Razı Olsun
Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 21:41
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Asıl Sorun: Zihniyet problemi
mirkelam su an offline mirkelam  
Asıl Sorun: Zihniyet problemi
37 Mesaj -
Bugün sizlerle, baþörtüsü tartýþmasýnýn en temelindeki problemi deðerlendirmek istiyorum.
O bir zihniyet problemidir.
Yazýlý kurallardan öte bir zihniyet problemi...
Bence yasaðý koyanlar da, yasaða maruz kalanlar da, o zihniyet dünyasýnda dönüp duruyor.
Nasýl bir þey bu?
Hem yasakçýlarýn hem yasaktan maðdur olanlarýn içinde dönüp durduðu ortak zihniyet dünyasý nedir?
Çeliþki gibi görünen bu yargýyý tahlil edersek hadise daha net anlaþýlýr.
Yasakçýlarýn zihniyet dünyasý þöyle þekilleniyor:
-Bu memleket bizden sorulur. Bu memleketin düzenini, nizamýný biz belirleriz.
-Evet, 1946'dan sonra çok partili hayata geçildi, millete rey hakký verildi ama, o rey hakký bile bir yere kadar geçerlidir.
-Bizim her zaman, memleketin, milletin gidiþini tanzim etme hakkýmýz mevcuttur.
-Millet zaman zaman sandýða gidip yanlýþlýklar yapýyor. Ama önce sandýk her þey deðil. Sandýkla geleni Ankara'da diðer kurumlarýmýzýn iradesiyle terbiye ederiz. O da mümkün olmazsa, yedekte baþka terbiye edici güçlerimiz vardýr.
-Bu memlekette herkes, varoluþ gerekçesini, yani meþruiyyetini bize ispatlamak zorundadýr. Niye okul açýyor, niye eðitim görüyor, niye inanýyor, niye inanmýyor, niye baþýný örtüyor, niye parti kuruyor, niye gülüyor, niye aðlýyor?
-Niyetlerini bile sorgulama, yargýlama hakkýmýz var. Onun için herkes, niyetleri konusunda bile bize güven vermesi lazýmdýr.
-Biz bu memleketin asli sahibiyiz arkadaþ, var mý ötesi?
Ýþte bir kesimin zihniyet dünyasý bu.
Peki ya öteki kesim? "Maðdurlar" dediklerimiz? Onlarýn zihin dünyasýnda, bu zihniyetle ortaklaþan ne var?
Þu var:
Þu, yukarda resmedilen baskýyý içselleþtirme...
Sanki zýmnen herkes "Sen haklýsýn" diyerek söze giriyor. "Benim varlýðýmý bile sorgulama hakkýn var. Bunu kabul ediyorum" diyerek yola çýkýyor.
Ardýndan da masumiyet ispatýna, "Ben senin için tehlike deðilim" söylemine, "meþruiyyetimi taný" yaklaþýmýna, "Niyetimden kuþkulanmana gerek yok" duygularýna, "Yanlýþ yaptýðýmda dövme hakkýný teslim ediyorum" sýzlanmalarýna...yöneliniyor.
"-Baþýnýzý baðlama biçiminizi yanlýþ buluyorum, bir de iðne batýrmýþsýnýz. Üstelik rengi de yanlýþ. Bu neyin simgesi? Hangi tarikatýn?" dediðinde,
"-Emriniz olur, sizin istediðiniz gibi baðlayalým" deniyor mu?
Bir tv tartýþmasýnda baþörtülü bayan, öte cenahtaki bayanýn amirane sorgulamasý karþýsýnda giyim tarzýnýn masumiyetini ispat için diller döküyor mu?
Bunun adý bir yandan baský, öteki taraftan ise içselleþtirme düzenidir...
Türkiye'de egemen düzen budur.
Baskýcýlar ve içselleþtirmeciler diye iki kategori oluþmuþtur.
Tüm bu yargýlamalar, meþruiyyet sýnamalarý, terbiye giriþimleri karþýsýnda, hani þu, Meclis'in baðrýnda yazýlan "Hakimiyet kayýtsýz þartsýz milletindir!" cümlesini haykýrma iradesi yüreklerde depreþir mi?
Yoksa milletten yüzde 47 oy almýþ Baþbakan dahil hep birlikte "Milletin mutabakatý var ama bir de kurumlarýn mutabakatý alýnmalý" mý deriz?
Bu ülkede bazýlarý, kendi oylarýnýn, bir milyon deðerinde olduðu inancýndadýr ve toplumun öteki kesimleri, bu çarpýk hesaba inandýrýlmýþlardýr.
Tam bu yüzden Türkiye demokrasisi, saðlýklý bir demokrasi olamýyor.
Bir cola reklamý vardý.
Kovada bulunan cola þiþelerinden birini alan zenci çocuk, uzaktan gelen ve elindeki cola þiþesine göz diken dev zenci basketciyi görünce kararlý bir duruþ sergiliyor ve þöyle diyordu: :
-Aklýndan bile geçirme!
Bence bu, demokrasilerde oy vererek toplum yönetimine katýlan insanýn duruþu olmalý.
Haklarýna müdahale karþýsýnda,
-Aklýndan bile geçirme, diyebilme dirayeti...
Demokrasi gerçek anlamýyla böyle gerçekleþebilir.
Bu noktada ancak düþe kalka ilerleyebildiðimiz söylenebilir.
Þu kadar darbe yemiþiz, müdahale ile karþýlaþmýþýz, bu fiili müdahaleler dýþýnda, baskýnýn bürokratik sistem haline gelmesi söz konusu olmuþ...
Ama her þey negatif de deðil.
Düþmüþüz, ama kalkmýþýz da...
Belki son zamanlarda, baský cenahýnda gözlenen öfke,
-Artýk yeter! seslerinin yükselmeye baþlamasý yüzündendir.
Zaman deðiþti.
Bir yerlerden sesler yükseliyor.
-Herkes haddini bilsin sesleri yükseliyor.
-Kimse kimseye boyun eðmek zorunda deðil, sesleri yükseliyor.
-Aðzý çorba kokuyor, ayaðýnda çarýk var, fasa fiso diye nitelenen insanlarýn çocuklarý devreye giriyor: Babalarýndan daha yüksek sesle meydana çýkýyor ve:
-Neden, hangi hakla, senin meþruiyyet kaynaðýn ne diye sorarak geliyor.

Hepimiz bu ülkenin onurlu, eþit vatandaþlarýyýz. Kimse kimseye tahakküm hakkýna sahip deðil. Ýnsanlarýmýz bu bilinci içselleþtirebilirse, Türkiye'de hakiki deðiþim o zaman gerçekleþecektir. Bunun için ümitvar olmak gerekiyor.

Allahu teâlâ dan baþka kimseye güvenme."
"Ýnsanlar bugün överler, yarýn söverler."
"Ne kadar bilgili olursan ol, bildiklerine uygun davranmýyorsan cahilsin demektir."
Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 21:04
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İslam ve Batı'da Kadın
mirkelam su an offline mirkelam  
İslam ve Batı'da Kadın
37 Mesaj -
Ýnsanlýk tarihi zalimlerin sayýsýz zulümleri ile doludur. Kimi mazlumlar tarihin çeþitli zamanlarýnda zulme tahammül zilletini çiðneyerek ilahi çaðrýya “lebbeyk” deyip zalimlere karþý ayaklanmýþ ve bu uðurda nice zorluk ve sýkýntýlara katlanmýþ, hatta canlarýný bile bu uðurda feda etmekten kaçýnmamýþlardýr.

Ýnsanlýðýn yarýsýný oluþturan kadýnlar, bu zulümden paylarýný almakla kalmamýþ hatta daha çok zulümlere uðramýþlardýr. Evrensel cahiliye hep kadýn unsurunun olumsuz ya da erkeðe göre zayýf noktalarýný ön plana çýkartmýþ, insan olmasý itibariyle erkekle paylaþtýðý ortak noktalardan sürekli kaçýnmýþtýr. Bundan dolayýdýr ki kadýnlar evrensel cahiliyyenin kendilerine yüklemek istediði onur kýrýcý tüm vasýflandýrmalara karþý hem mücadele etmiþ, ayný zamanda “erkeðin eþi” olduðundan onun çektiði tüm sýkýntýlara ortak olmuþ, onun yokluðunda aile çekirdeðinin bütün yükünü tek baþýna omuzlamak zorunda kalmýþlardýr. Ýster baba evindeki kýz, iste eþ konumunda, ister erkek kardeþin bacýsý konumunda olsun erkeðe oranla layýk olduðu konumda bulunamamýþ, zayýf, hor, kimi zaman uðursuz, acýnacak bir yaratýk þeklinde telakki edilmekten kurtulamamýþtýr.

Evrensel istikbarýn uzantýsý olan çaðdaþ (!) Avrupa medeniyetinde kadýn gözyaþlarýyla ve türlü acýlarla aðýr bedellerin ardýndan özgürlüðüne (!) ve kiþisel haklarýna kavuþtu (!) Erkeklerle eþit olduðunun bilincine vardý. Devlet dairelerinde, ticarethanelerde, fabrikalarda ve sosyal hayatýn tüm sahalarýnda erkeðin yanýnda yer almaya baþladý. Oysa kadýn aldatýldýðýnýn ve bu alanda büyük bir zarara uðratýldýðýnýn farkýnda deðildi. Eðer kazanýmlarýný ve kaybettiði deðerleri, mantýðýnýn hakka dayalý ve adil ölçülerine vuracak olursa hiç kuþkusuz hüsrana uðradýðýný, mahvedildiðini anlayacaktýr.

Materyalist medeniyetin sözde özgürlük davetçileri, kadýný kandýrýp onu baþtan çýkardýlar. Kadýnýn bilinçsizliðini ve basiretsizliðini iðrenç yöntemlerle istismar ettiler. Onu erkekle kavgalý hale getirdiler. Kadýn, erkeðe komplolar kurmakla uðraþýr hale getirildi. Erkeklerle ayný iþi yaptýðý halde daha az ücret ödendi.

Sanayinin ve teknolojinin geliþmesiyle insanlarýn temel ihtiyaçlarýnda olan artýþ, daha fazla mal üretimini ve üretilen mallarýn pazarlanmasý sorununu gündeme getirdi. Üretilen bu mallarýn pazarlanmasý ve bin bir hile ile tüketiciye kabullendirilmesi, insanlarýn iradesiz bir tüketici unsuruna çevrilmesi için; duygularýn, düþüncelerin, zevklerin, þehvetlerin, sanatýn, basýn yayýn araçlarýnýn tam kapasite ile hizmet altýna alýnmasý bir kez daha kapitalizmin kadýn vücudundan yararlanmasýný beraberinde getirdi. Fakat bu kez erkeðin bir ortaðý, bayaðý bir iþçi olarak üretimde kadýnýn beden gücünden deðil de onun güzellik ve cazibesinden, bütün haysiyeti ve þerefini yitirerek ortaya koyduðu cinselliðinden yararlanýlarak. Daha fazla kâr için kadýnýn cinselliði alabildiðince istismar edildi. Çünkü kadýn çekiciydi, müþteriyi cezp edici bir özelliði vardý.

Memleketin medenileþme ve kalkýnmasýný, kadýnlarýn sokaklarda çýplaklaþmasýnda gören taðuti yönetimler de bu sömürü metodunun yaygýnlaþmasýnda ellerinden geleni yaptýlar. Gazete ve televizyonlarda kadýn, konumu itibariyle “cazibesine dayanýlamayan, yürekler yakan, alýmlý güzel” olarak tarif edilip baþtan çýkarýcýlýðý ile iftihar edilen örnek kadýn olarak sunuldu.

Bu taðuti güçlerin mantýðýnda hür ve dini kayýtlardan soyutlanmýþ kadýn modern kadýndý, ve sosyal rolü de erkeðin baþtan çýkarabilmekten ibaretti. Dün esir pazarlarýnda satýlan kadýnýn yerini bugün onu aratmayan ve geliþmiþ sistemlerle genelleþtiren kadýn tüccarlarýnýn sermayeleri almýþtýr artýk. Kadýnýn vücudu gazete ve dergilerin traj artýrma silahý, üreticilerin reklam unsuru, patronlarýn müþteri avýnda ortaya attýklarý yem, düþünmesi istenmeyen insanlar için de uyuþturucu olarak kullanýlacaktý.

Böylece insanlar düþünmeyecek, sorgulanmayacak ve bu sömürü saltanatý devam edecekti. Bunun açýk örneðini batý dünyasý ve sizde bazý islami ülkelerde müþahede etmekteyiz. Bütün bunlardan gaye kadýný gerçek benliðinden, insanlýðýndan uzaklaþtýran cinselliðinde sanayi ve teknolojinin hizmetine sunulmasý büyük sermaye sahiplerinin taðutlarýn hayvani duygularýný tatmin edinmesiydi. Kadýnýn özgürlüðü hep bahane olarak kalakaldý.

Kendilerini onurlu bir yaþama adamýþ, insani deðer ve þereflerini koruyarak , kendilerini örten kadýnlar bu taðuti güçler tarafýndan “gerici”, ”yobaz”, “geri kalmýþ” gibi isimlerle nitelendirilip çirkin, deðersiz gösterildi. Bir kadýn tepeden týrnaðý batýlý bir görünümdeyse deðerli bir konuma girivermekte, ilerici, modern diye isimlendirilmektedir. Ýlericilik veya gericiliðin ölçüsü batýlýlaþma olarak gösterilmektedir. Kadýnýn elbisesi þöyle olacak, ayakkabýsý þöyle olacak veya kullandýðý her þey yurt dýþýndan gelmiþ olacaktý. Yalnýz kadýnlar deðil erkeler de “tüketici bir varlýk, konumuna getirdiler. Niçin? Batýyý taklit edip sadece onlarýn mallarýný tüketmemiz için.

Ýster erkek, ister kadýn olsun halkýn deðer ölçüsünün giyim, kumaþ tarzýna dönüþtüðünü görüyoruz. Ýnsanlar giyim tarzý, elbisenin dikiþi, makyaj ve süslenmeleriyle deðer kazanýyor. Kim daha iyi giyinmiþse, kim daha þýk geziyorsa halkýn nazarýnda o daha deðerli ve daha bir baþkaydý. Avrupa sitili makyaj yapan ve giyim kuþamýný oradan aldýðý ilhamla belirleyen bir kadýn diðer kadýnlarýn nazarýnda daha deðerli ve prestijli sayýlýyordu. Deðerler hep maddi idi, maddi þeylerle ölçülmeliydi. Kadýnlara modern ve ileri kadýn gibi cafcaflý isimler ve aldatýcý görünümler altýnda ne zulümler ve hýyanetler iþlenecekti.

Mukaddes Ýslam dini bundan 1400 yýl önce kýz çocuklarýnýn utanç vesilesi sayýldýðý ve diri diri topraða gömüldüðü bir zamanda kadýnýn elinden tutmuþ ve ona layýk olduðu konuma getirmiþtir. Ýslam erkeðe olduðu gibi kadýna da hayatýn bütün sahnelerinde katýlým ve müdahale hakký vermiþtir. Ýnsan haklarý açýsýndan kadýn ile erkek arasýnda herhangi bir fark görmemiþtir. Ýslam hiçbir zaman kadýnlarýn hürriyetine karþý çýkmamýþ, kadýnýn bir eþya ve meta olarak algýlamasýna karþý çýkmýþ, kadýnýn kendisinden çalýnan onur ve iffetini ona yeniden iade etmiþtir.

Ne yazýk ki zaman geçtikçe Ýslam’ýn dar görüþ sahiplerince yanlýþ yorumlanmasý, cahillik, bilinçsizlik, ehil olmayan yöntemler, Ýslam’ýn hýzla yayýlmasýyla Ýslam’a sokulmaya çalýþan bid’ atler ve dinde var olmayan çeþitli sýnýr ve kuralarýn kadýnlara zorla daðýtýlmasý, çoðu dindar geçinen çevrelerde kadýnýn yeniden hor, aþaðýlýk, eli hamurlu ve eve hapsolunmasý gereken bir varlýk konumuna getirdi. Bu durum ülkemizi sömürmek ve çýkarlar saðlamak ve bu çýkarlar doðrultusunda toplumun yapýsýna, siyasi ve kültürel açýdan sýzmanýn yollarýný arayan Emperyalizm ve yerli iþ birlikçilerinin iþine gelmiþ; kadýnýn bu konumunu bahane edinerek “eþitlik”, “özgürlük” slogonlarýnýn çekici cazibesinin ardýna gizlenip çýplaklýk ve sorumsuzluk kültürünü yaymaya ve insanlarýmýzýn zihinlerini zehirlemeye vesile teþkil etmiþtir.

Emperyalizmin yerli iþbirlikçileri bu konuda ellerinden gelen yardýmý esirgememiþ bu vesile ile aile yuvalarýnýn temellerini dinamitleyip toplumu manevi çöküntüye sürüklemiþlerdir. Hatta bu yerli diktatörler kadýnlarýn hicab ve tesettürlerine müdahele edecek kadar ileri gitmiþ, zora ve þiddete baþvurmaktan çekinmemiþlerdir. Kadýnlarýn “kadýn özgürlüðü” ve “sanat etkinliði” kýlýflarý altýnda metaya dönüþtürmek, böylece gerçek kimilðinden soyutlayarak batýnýn maddeci felsefesinin mezbahasýnda kurban etmek istemektedirler.

Bu ahlaksýz zihniyet kadýný mahvetmekle kalmadý, ihanetler neticesinde çok geçmeden Ýslam ülkelerin þehirleri gazinolar ve gece kulüpleriyle doldu. Caddeler, sokaklar, parklar, eðlence ve spor merkezleri, sahiller ve benzeri alanlar sömürü düzerlerinin alçakça planýnýn tezahür merkezlerine dönüþerek iffetsizlik, ahlaksýzlýk ve fesat yuvalarý haline geldi. Genç nesil bu merkezlerde uyuþturularak zihinler dumura uðratýldý. Emperyalistlerin planlarýndan biri de gençleri fuhuþ merkezlerine çekmekti ki bunda da baþarýlý oldular. Toplumun faal etkenleri olan gençlerimizi koflaþtýrarak onlarýn beyinlerini düþünme ve tefekkür gücünden soyutladýlar ki böylece insanlarýmýzý hiçbir þey umursamaz kayýtsýzlar sürüsüne çevirsinler.

Kadýnlarý iþ hayatýna çekmek istiyorlardý. Kadýnýn çalýþmasý, bir mesleðe sahip olmasýnýn elbette ki hiçbir sakýncasý yoktur. Ama onlarýn istediði gibi deðil tabi. Onlarýn maksadý kadýnýn da bir meslek sahibi olmasýný saðlamak deðildi. Maksatlarý kadýný da týpký erkek gibi insani konumdan düþürmekti. Kadýn ve erkek kesiminin tabii bir seyir içinde geliþmesini engellemekti. Çocuklarýmýzýn doðru bir þekilde yetiþmesini önlemekti. Bu nedenledir ki annelik mesleðini bizim gözümüzden düþürdüler. Bu mesleði annelerinden almak istiyorlardý. Annelerin vereceði o asil hizmeti yani gelecekti memleketin kaderini eline alacak olan çocuklarýn eðitilmesi hizmetini önlemek istediler. Çocuklarýn annelerinin ellerinde takva ile yetiþmesini, Ýslami terbiye ile büyümesini, milli edeple eðitilmesini istemediler; aksi takdirde daha sonra gittikleri ilkokullarla liselerde onlarý asimile etmek için planlanmýþ propaganda taktiklerini bu özel amaçla okullara yerleþtirilmiþ öðretmenler ve misyonerlerin çalýþmalarýnýn netice vermemesinden ve onlarý emperyalizmin hedefleri yönüne doðru deðiþtirememekten korktular, bu nedenle kadýnlarý sahip olduklarý bu asil ve büyük konumdan dýþlamayý ve ham hayallerince kadýnlarý özgürleþtirmeyi (!) planladýlar.

“Kadýn ne diye çocuk bakýmýyla uðraþsýn ki?” þeklinde propaganda da yaptýlar, anneleri çocuklarýndan ayýrmak istiyorlardý, çünkü ! Çocuklarý götürüp bakým yuvalarýna vermek istiyorlardý. Böylece anneler de onlarýn istediði bazý þeyleri yapacaktý. Bakým yuvalarýnda büyüyen bir çocuk anne kucaðýnda yetiþen bir çocuk deðildir artýk. Ukte ve kompleksleri olacaktýr. Çocuk bakým yurtlarýnda tanýmadýðý insanlarýn ellerinde büyüyüp annesinden uzak ve anne sevgisinden mahrum düþen bir çocuk kompleksli olmaktadýr. Toplumda baþ gösteren bu bozulmalarýn çoðu bu kompleksli çocuklardan, kompleksli insanlardan kaynaklanacaktýr.

Ýslam’da kadýn da bir insan olarak toplumun yapýsýnda erkekle birlikte faaliyet gösterebilir, çalýþabilir ama bir eþya ve meta olarak deðil (!) Ne onun hakký vardýr kendisini böyle bir konuma düþürmeye ve ne de erkeklerin onun hakkýnda böyle düþünmeye. Ýslam, insaný kofluða ve kendi özüne yabancýlaþmaya sürüklemeye her þeye karþýdýr. Ve onula mücadele eder.

Ýslam kadýna büyük bir onur bahþetmiþtir. Ýslam’a göre kadýnýn onurunda Allah’ýn hakký vardýr, insanlarýn hakký deðil. Kadýnýn hürmetine, mahremlik ve saygýsýný çiðnemek, hiç kimseye yaraþmaz. Onun haklarýnýn düzenlenmesi ve herkesin onun makamýný korumakla görevli oluþu, dinsel hükümler arasýnda yer alýr. Örneðin; bir kimse kadýnýn haysiyetine saldýrýr, onun namusunu kirletirse kesinlikle hadde tabi tutulmalýdýr. Hiçbir þey, ne kocasýnýn rýzasý ne de kadýnýn kendi hoþnutluðu zâninin had cezasýný kaldýramaz. Çünkü onun namusunda Allah’ýn hakký vardýr. Namus meselesi mal gibi deðildir; bir kimse birinin malýný çalsa da malý çalýnan affetse had cezasý kalkar, oysa kadýn ve kadýnýn namusu böyle deðildir. Maddeci batý ve doðu uygarlýklarý kadýnýn namusun, mal gibi eþya gibi görmektedir. Bu yüzden bu uygarlýklar da kocanýn rýzasý ile suçlu aklanýr, zina dosyasý kapanmýþ olur. Týpký eski cahiliye döneminde olduðu gibi. Fakat hanif Ýslam dininin gelmesiyle birlikte ne modern cahiliye ne de eski cahiliyyeye yer yoktur.

“De ki: Hak geldi, artýk batýl ne bir þey ortaya çýkarabilir, ne de geri getirebilir.” (Sebe 49)

Müslüman kadýn ne kalýtýmsal çehreyi ne de insanlýðýn en adi, en alçak, en pis düþmanlarýnýn çýkardýðý tahmili çehreyi kabul etmiyor. Müslüman kadýn gelenek adýyla yüklenen ve kendi zamanýna verasetle gelen þeyin Ýslam ile hiçbir ilgisi olmadýðýný biliyor. Biliyor ki o kölelik döneminin gelenekleriyle ilgilidir. Bugün Batý’dan elen þey ne “özgürlük”tür ne de “insanlýk”. Ne de kadýna saygýya dayalýdýr. Aksine burjuvazinin uyuþturduðu, sapýk-alçak güçlerin adi hilelerine dayalýdýr.

Günümüz kadýnýn sapmýþ ve gerici geleneklerden kurtulmasý için batýnýn modernizm adýyla yaptýðý sapýk çaðrýlara olumlu cevap gereði yoktur. Onun için üçüncü bir yol daha vardýr, o da Ýslam’dýr.

Hidayet nuruyla dolu olan Ýslam dini, doðduðu andan itibaren kadýna kültürsüz ve cehalet içinde boðulan karanlýk bir gölde yaþamaktan kurtulma hakký bahþetmiþtir. Bugün de þeref ve insanlýk düþmanlarýnýn pençesinden kurtuluþun tek yolu kuþkusuz “Öz Muhammedi Ýslam”ýn yeniden ihya edilmesiyle mümkündür. Ýslam’ýn insanýlða hayat bahþeden yüzüne yüzümüzü dönmek ve Kur’an’ýn aydýnlýðýnda, vahyin insan yetiþtiren okullarýnda olgunlaþmakla mümkündür.

“Kim izzet ve þeref istiyorsa, bilsin ki izzet ve þeref yalnýzca Allah katýndadýr.” (l0/65)
“Þüphesiz insana kendi emeðinden baþkasý yoktur.” ( Necm 39)
Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 20:51
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Ayakkabısını Bush'un Kafasına Fırlattı!..
mirkelam su an offline mirkelam  
tebrik
37 Mesaj -
inanýn duydum çok ama çok sevindim o gazeteci kardeþimi taktire þayan ve örnek bir insan yýlýn mucahidi bence seçilmesi allah razý olsun Elinize Saglik Te$ekkürler


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son mirkelam tarafından, 18.12.2008 - 07:50 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 07:50
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DAĞ BAŞINA MI ŞEHİR İÇİNE Mİ?
mirkelam su an offline mirkelam  
37 Mesaj -
açýklamarýn için tþk ederiz Elinize Saglik
Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 07:27
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Benim Nefsim
mirkelam su an offline mirkelam  
amin
37 Mesaj -

Gönderme Tarihi: 18.12.2008 - 07:23
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DAĞ BAŞINA MI ŞEHİR İÇİNE Mİ?
mirkelam su an offline mirkelam  
DAĞ BAŞINA MI ŞEHİR İÇİNE Mİ?
37 Mesaj -
Ýki kardeþtiler. Biri köyde çobanlýk yapmayý tercih ederek diyordu ki:
Bu zamanda þehre gitmek, oranýn günahlý hayatýna karýþmak çok kötü. Ýyisi mi, ben köyün çobanlýðýný yapayým, günahlardan uzak kalayým. Diðeri ise þehre gitti. Bir mahallede küçük bir tamir kulübesi açýp baþladý ayakkabý tamirine.
Çoban daðda koyunlarý, keçileri otlatýyor, hiçbir namazýný kaçýrmýyor, hiçbir þekilde de nâmahreme nazar etmiyordu. Bütün gün ormanýn sessizliði içinde zikirle, fikirle, þükürle yaþayýp gidiyordu. Bu sebeple de manen bir hayli ilerledi, kerametlere mazhar oldu. Düþünüyordu ki, kardeþi þehirde bir sürü günah ve nâmahreme nazar ile manen sukût ediyor. Bir ara ona acýyarak ziyaretinde bulunmayý düþündü. Otlattýðý koyunlarýndan bir miktar süt saðýp bir bez torbaya doldurarak aðzýný baðlayýp þehrin yolunu tuttu. Sora sora bir mahalledeki eskici kulübesinde kardeþini buldu. Torbadaki sütünü duvardaki bir çiviye asýp oturarak hal hatýr sormaya baþladý. Bu sýrada bir haným geldi, ayakkabýsýný çýkarýp topuðunu gösterdi. Kardeþi baktý. Tamir edebileceðini söyledi. Haným çýplak ayakla beklemeye baþladý. Kadýn az sonra ayakkabýsýný giyip giderken ormanda görmediðini gören çobanýn zihnindeki temizlik de gitmeye yöneldi. Ýþte o sýrada yukarýdan bir þeyler dökülmeye baþladý. Baþlarýný kaldýrýp yukarýya baktýklarýnda bunun süt damlasý olduðunu anladýlar. Meðer o anda torbadaki süt de damlamaya baþlamýþtý.
Eskici kardeþ þöyle bir baktý ve söylendi:
- Ýnsanlardan kaçarak dað baþýnda veli olmak kolay þey. Bütün mesele iþte bu, insanlarýn içinde veli olabilmekte. Anladýn mý þimdi farký?
Çoban baþýný sallayarak cevap verdi:
- Sen haklýsýn þehirli kardeþim. Demek senin manen yükselmene mani bu gibi manzaralar. Bunun için düþüþ var sende. Eskici cevap verdi:
- Nereden bildin bende düþüþ olduðunu?
- Baksana, bir anda düþtüm senin yanýnda. Sen ise her gün bunlarla yüz yüze, göz gözesin. Düþmemen mümkün mü?
Eskici cevap verdi:
- Ýþte ben de onu söylüyorum sana. Asýl mesele bunlarýn içinde kendini muhafaza etmektedir. Rabb'ime þükürler olsun ben kendimi þimdiye kadar muhafaza ettim, bundan sonra da muhafaza ederim, inþaallah. Çoban buna itiraz etti.
- Beni bir anda makamýmdan düþüren manzara seni her gün neden düþürmesin? Sen çoktan düþmüþsün de haberin bile yok. Eskici buna bir cevap vermek istiyordu. Bunun için þehadet parmaðýný aðzýna götürüp dilinin ucuyla ýslattýktan sonra doðruca torbanýn süt akan yerine Bismillah diyerek bastýrdý. Bir de baktýlar ki, þýp þýp diye akan süt anýnda kesildi. Birbirlerine bakýþtýlar. Bir anlýk sessizliði yine çobanýn feryadý bozdu. Kucakladýðý kardeþine þöyle diyordu:
- Sen haklýymýþsýn þehirli kardeþim! Asýl mesele, dað baþýna kaçmak deðil, insanlar içine girmek, onlarýn arasýnda durumunu muhafaza etmekmiþ.

Siz ne dersiniz bu olaya? Dað baþýna mý gitmeli, yoksa þehir içinde mi muhafaza olmalý?
Gönderme Tarihi: 17.12.2008 - 09:49
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: nefsin çözümü
mirkelam su an offline mirkelam  
nefsin çözümü
37 Mesaj -
1-Nefsi uyandýracakHaram ortamlardan uzak durrak öncelikle nefsi uyandýrmamaya gayret.(Fiziksel ve sanal ortamlar)
2-nefsi azdýracak macunvari yiyecekleri çok yememek veya oruç tutmak.
3-Manevi ortamlara sýk sýk giderek manevi silahlarýmýzý geliþtirmek.
4-Manevi Þirketler hükmündeki Cemaatlerden(Cemaat Taassubu Yapmadan) birine intisap.ki hem günahlarla savaþan manevi cihazlarýn tamir ve bakýmýný yapmak hem de hayýrdada hissedar olarak terazinin hayýr kefesini lehimize çevirmek.
5-Unutulmamalýdýr ki Sonuçta piþmanlýk olduðu sürece yüzbininci günah olsa da affolma ümidi vardýr. Sakýn affolmaz düþüncesiyle tevbeden kaçmayalým.
6-kurtulamadýðýmýz günahlara piþmanlýk ve tövbenin yanýnda hemen akabinde üstünü örtecek hayýrlar iþlemek.
7-Günah iþledikten sonra günahýmýzý düþünüp diðer insanlara mütavazi olmamýz gerektiðini anlamak.
8-Dýþarýda ve sanal ortamdaki haram sahnelerde þunu düþünmek: Aslýnda nefis gördüðü haram sahnede aktif olmak istemektedir. göz ise sadece bakmaktadýr bu ayrýlýk da nefse büyük acý vermektedir. Ey nefis gör ki acýsýz zehirsiz bir helva helal olan helvadýr.
9-Müslüman neden günah iþler? Kafirle bu konudaki farký nedir? Elcevap:Müslüman Allahýn Rahmetinin çokluðunu düþünerek sonradan tövbe ederim fikriyle günah iþler. Ancak bu þekilde farkýnda olmaden çoooook büyük manevi zevkleri ve dereceleri kaçýrýr
da farkýna varmaz. Bu manevi zevklerden mahrum olan da ibadetinden zevk almaz bazen ibadeti býrakýp temelli kendini uçuruma yuvarlar. (Allah Korusun)
10-Kötü arkadaþlardan (Allahý hatýrlatmayanlardan) uzak durmalý.
11-Evlenerek nefis bir nebze susturulabilir.
12-Ölümü düþünmek. Baki cennetlerde bekleyen hurileri ve elemsiz hastalýksýz hayatý düþünerek akþam yövmiyesini alacak umuduyla canla baþla çalýþan amelenin umudunu taþýmak ki dünyadaki peþini de huzurdur.
13-Baþarý ümidini kaybetmemek. Ömür boyu yeni temiz sayfalar açmaya gayret etmek.
Gönderme Tarihi: 17.12.2008 - 09:45
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Benim Nefsim
mirkelam su an offline mirkelam  
Benim Nefsim
37 Mesaj -
Benim Nefsim

Ruhuma bir kefen bezi yeter de;
Yetmez aç nefsime sýrma ve ipek.
Çare yok yüzünden düþtüðüm derde,
Yesem de toprakla karýþýk kepek.

Güneþle bir tutsam girmez hizaya,
Dar bulur sýðmam der dipsiz fezaya.
Kuyruk sallar, sonra hýrlar ezaya,
Benim nefsim, benim nefsim ne köpek!

Necip Fazýl Kýsakürek
Gönderme Tarihi: 17.12.2008 - 09:39
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ahir zamanda kız babası olmak
mirkelam su an offline mirkelam  
ahir zamanda kız babası olmak
37 Mesaj -
Bugün kendisini biraz yorgun hissediyordu. Yataktan kalkmakla kalkmamak arasýndaki tereddüt zihnini o kadar yormuþtu ki, saatlerce uyumasý ona fayda vermemiþti.

Ne yapacaðýný bilmeden yataktan doðruldu.

Elini yüzünü yýkamak için banyoya doðru giderken, hep ayný soru zihnini meþgul ediyordu. Bu devirde çocuk sahibi olmak akýllýca birþey miydi? Yarýnýn ne olacaðýný bilmiyor, planladýðý þeylerin hep tersi çýkýyordu.

Aslýnda eþi hamile olduðunu söylediðinde ne kadar da mutlu olmuþtu. Yüzünde mutluluktan neredeyse çiçek açacaktý. Þimdi ne olmuþtu da bu kadar caný sýkýlmýþ ve üzülmüþtü?

Hayalini bir erkek çocuk süslüyordu aslýnda. Doktorun bebeðinin cinsiyetinin kýz olduðunu söylemesi biraz canýný sýkmýþtý. Aslýnda Allah’ýn takdirine karþý þekva etmek gibi bir niyeti yoktu. Herþeyden önce saðlýklý olmasý yeterdi doðacak kýzýnýn.

Amaçsýzca salona doðru yürüdü. Ýlk gördüðü yere oturdu. Nerede okuduðunu hatýrlamadýðý birþeyler geçti zihninden:

“Cahiliye devrinde doðan çocuðunun kýz olduðu söylendiðinde öfkeden kudurur, ne yapacaðýný bilemezdi babalar. Hele onu doðuran anneye neler denirdi. Biraz büyüyüp adým atmaya baþlayýnca, kýz çocuðuna yapýlmasý gereken yapýlmalýydý.

Eþine, çocuðu dayýsýna götüreceðini söyleyen baba, eþinden çocuðunu hazýrlamasýný isterdi. Anne, dayýya gitmenin ne anlama geldiðini bilir, ama kaderine de isyan edemez, sessizce aðlar, dayýsýna gitme bahanesiyle yuvadan koparýlan yavrusunun bir daha yuvaya dönmeyeceðini bilirdi.

Buna raðmen yerleþik âdetlere isyan edemez, denileni yapardý. Bir gün kýz çocuðu olan biri bu zor, zor olduðu kadar da aþaðýlýk iþi yapmak için niyetlendi. Annesinin özenle hazýrladýðý yavruyu elinden tutarak çöle doðru yürümeye baþladý.

Bir müddet sonra tenha bir yerde, olduðu yeri kazmaya baþladý. Bunu oyun zanneden çocuk da neþe içerisinde babasýna yardým ediyordu, baþýna geleceklerden habersizdi. Baba, çocuðunun boþ bulunduðu bir anda arkasýndan ittirdi kazdýðý kuyuya.

Bu sýrada çocuk babasýn elini tuttu ve ‘Babacýðým, babacýðým’ diye aðlamaya baþladý. Adam o kadar taþ kalpliydi ki, bu yalvarmaya raðmen utanç içerisinde gezmektense üzerine düþen(!) bu görevi soðukkanlýlýkla yerine getirmeyi tercih etti.”

Bir anda irkildi. Bu kadar zalim bir çaðda yaþamadýðý için kendisini çok þanslý hissetti. “Böyle bir iþi yapmak zorunda kalsaydým ne yapardým?” diye düþündü. Vicdaný o kadar sýzlamýþtý ki, oturduðu yerden kalkarak pencereye doðru yürüdü.

Dýþarýda okula yetiþmeye çalýþan çocuklarý gördü. Kýzlý-erkekli, aceleyle okula yetiþmeye çalýþan çocuklar mutluydu.

Kendi kýzý da büyüyecek, okula gidecekti. Bir an Asr-ý Saadeti düþündü. Efendimizle þereflenen bu asýrda mahallesiyle, sokaðýyla her yerde onun ve kutlu sahabesinin havasý esiyordu. O yüzden bu atmosfere emanet edilen her çocuk þanslýydý. Yetiþirken ve yaþarken dünyanýn ve çevrenin kirinden rahatlýkla korunuyordu. Ya þimdi?

Görünür olmanýn herþey demek olduðu ahir zamanda, genç olmak çaðýn kurtlarýyla yoldaþ olmak demekti. Modernitenin iþgal kuvvetlerinin öncüsüydü kýzlar. O, iþgal etmek istediði zihinleri kadýnlar üzerinden uyuþturuyordu. Ýlgili ilgisiz her tanýtým kampanyasýnýn promosyonu güzel, alýmlý ve genç kadýnlardý.

Kadýnlar, hem hedef kitleydi, hem de pazarlanan ürünün cazibe aracýydý. Model olarak kurgulanan bol makyajlý, zayýf ve uzun boylu kýzlardan biri olmak, nice genç kýzýn rüyasýydý. Onlara benzemek için her yol deneniyor, olmadýkça tarifi imkânsýz acýlarla yaþamaya çalýþýlýyordu.

Her türlü ‘izm’in idraklerde yeþermesi için diþilik hep ön safta sürülüyordu sahaya.

Amaçsýzca dolaþtý salonda. Beynini kemiren düþüncelerden sýyrýlmak umuduyla televizyonu açtý. Bol gürültülü, herkesin herþeyi bildiði kadýn programlarý vardý ekranda. Biraz seyretti. Kadýnlarýn televizyonda görünme adýna yaptýklarý maymunluklarý görünce midesi bulandý. Çocuðu da büyüyecek, belki de bunlarý izleyecekti.

Narin bir çiçek gibi olan yavrusunu, yetiþtirirken bunlardan nasýl uzak tutacaktý? Emanetinin, Emanet Edene yaraþýr bir kul olmasý için deðerlerin deðersizleþtiði bu çaðda ne yapacaktý? Þarkýcý olmak için evden kaçan, sonra da tüketim malzemesi olmuþ bir zavallýnýn çýðlýklarý yankýlandý kulaklarýnda. Herkes kýzýn ailesini sorumlu tutuyordu. Bu çaðda onun isteklerine kulak vermediði için tek suçlu onlardý.

Çünkü genç görünümlü yaþlý teyzeler öyle söylüyordu. Bu çaðda herkes özgür olmalý ve özgürce herþeyi yapmalýydý. Çaðýn gerisinde kalmýþ âdetlerle çocuk yetiþtirince böyle oluyordu...

Nasýl bir çaðda yaþýyordu ki, inançlar bu kadar gerisinde kalýyordu zamanýn! Ama mezarlýklarýn her saniye dolmasýna bir çare bulamamýþtý çaðýn deðerleri. Çocuðu terbiye etmek için ille de modern deðerler kullanýlmalýydý.

Sonra, modern yetiþtirilen çocuklarý düþündü. Kariyeri için onurunu ayaklar altýna almýþ, sahte baþarýlarla hayata tutunmaya çalýþýyorlardý.

Moda denilerek ve diþiliði ön plana çýkarýlarak bütün hayvanî gözlerin önüne sürülen kýzlar aklýna geldi. Yaþlarý küçüktü, ama dünya denilen sahnede zamanýn deðerlerinin kölesi olmuþlardý ve çýkmaz bir sokakta yol alýyorlardý.

Nasýl birþeydi bu çaðda kýz babasý olmak?

Herkesin dünya adýna hesabýnýn olduðu bu âlemde kýzýný nasýl yetiþtirecek ve kime emanet edecekti?

Can sýkýntýsý daha da arttý. Televizyonu kapattý hýrsla ve ne yapacaðýný bilmeden ayaða kalktý. Kýz babasý olmak zordu bu çaðda. Çocuðunu diri diri gömen babayla devrinin babalarýný karþýlaþtýrdý. Kýzýný topraða gömen baba, bunu belki de yaþadýðý zaman dilimlerinde kýzýnýn uðrayacaðý sýkýntýlarýn acýsýný görmemek için yapýyordu.

Ama þimdi kýzýnýn kariyerinden baþka hiçbir þeyi düþünmeyen ve hiçbir önlem almadan sokaða emanet eden devrin babalarý ne kadar insaflýydý!

En önemlisi, kendisi ne yapacaktý?

Bu düþüncelerle âhir zamanda kýz babasý olmanýn zorluðu mýh gibi kafasýna çakýldý. Çaresizlik içinde aðzýndan dökülen dualarla Allah’a yakararak bu zor zamanda kendisinin ve ailesinin ve en önemlisi doðacak kýzýnýn doðru yoldan ayrýlmamasýný temenni etti.

Sessizce eþinin yanýna vardý. Ýyi ki o vardý yanýnda. Kýzýnýn bu zamanda en büyük yoldaþýydý.

Ya annesi ve babasý olmayan çocuklar ne yapacaktý?
Gönderme Tarihi: 17.12.2008 - 09:34
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: YOKSUL VE ZENGİN
mirkelam su an offline mirkelam  
esselamun aleykum
37 Mesaj -
ewet deðerli kardeþim güzel paylaþýmýn iþin tþk ederim allah razý olsun.güzel konu idi günümüze ýþýk tutacak bir misaldý.Elinize Saglik
Gönderme Tarihi: 17.12.2008 - 09:07
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Arkadaşlar iyilik yapmada...
mirkelam su an offline mirkelam  
biiznillah
37 Mesaj -
allah cc razý olsun sizden ve ümmedi muhametten birbirimize dua edelim inþallahAllah Razı Olsun
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:51
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bozuldu Nesil
mirkelam su an offline mirkelam  
ya rab bizi nefsimize yenik düşürtme!
37 Mesaj -
saðolun ablam sizdende allah cc razý olsunTe$ekkürler Elinize Saglik
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:46
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Selat-u selam olsun
mirkelam su an offline mirkelam  
37 Mesaj -
allahýn selamý selameti has dostlarýn üzerine olsunTe$ekkürler
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:42
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: modern tesetür
mirkelam su an offline mirkelam  
ewet acı ama?
37 Mesaj -
saðolun deðerli kardeþimAllah Razı Olsun
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:39
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Asalet & Terbiye
mirkelam su an offline mirkelam  
Asalet & Terbiye
37 Mesaj -
Firavun'un kahinleri, saltanatý yýkacak çocuðun dünyaya geldiðini kendisine haber verdiler. Firavun ölmemek için öldürmek sevdasýna kapýldý. O sene dünyaya gelen erkek çocuklarýný, kýlýçtan geçirtmeye baþladý. Cellatlar; sokak sokak, ev ev dehþet ve ölüm saçýyorlardý.
Kadýnýn biri, doðum sancýlarý baþlayýnca, maðaraya vardý ve çocuðunu orada dünyaya getirdi. Çocuðunun , gözünün önünde öldürülmesinden korktuðu için orada býrakarak evine döndü. Mukadderatý ile baþbaþa kalan çocuðu, Cenab-ý Hakk'ýn emriyle, Hz.Cebrail besleyip büyüttü.

Ýlk fýrsatta maðaraya koþan kadýn, çocuðunu hayatta bulunca sevindi, onu emzirip doyurdu ve tekrar evine döndü. Günler böylece geçerek küçük büyüdü ve sonunda Hz.Musa'nýn kavmini, altýndan buzaðýya taptýran kimse bu çocuk oldu. Adý Musa.

Samira kabilesine mensup bulunduðu için, kendisine Samiri lakabý verilmiþtir. Asalet olmayýnca, Cebrail aleyhiselamýn verdiði gýdaya ihanet etti.

Diðer bir Musa da Allah'ýn Kelimi, Peygamberi ve Firavun'un helakinin zahir planda sebebi oldu. Cenab-ý Hakk, onu Firavun'un sarayýnda ve kucaðýnda büyüttürdü. Hz.Musa'nýn annesi, kalbine gelen bir ilhamla oðlunu bir sandýk içine koyarak Nil'in akýntýsýna býraktý. Nil'in kýyýsýnda yapýlmýþ sarayýnýn balkonunda, karýsý Asiye ile birlikte oturmakta bulunan Firavun, nehirden gelmekte olan sandýðý yakalatýp açtýrdý. Derhal, içinden çýkan küçük Hz. Musa'yý öldürtmek için emir verdiyse de Asiye buna mani olarak:


- Benim için de, senin için de bir göz bebeði! Onu öldürmeyin. Olur ki, bize faidesi dokunur, yahut onu evlat ediniriz, dedi.


Netice itibariyle Firavun'un büyüttüðü Musa; Peygamber oldu ve Firavun'un saltanatýný yýktý. Bir Arab þairi, aslet olmayýnca terbiyenin fayda vermeyeceðini dile getiriken:

Fe Musa'llezi rabbahü Cibrilü kafirün
Ve Musa'llezi rabbahü Fir'avnü mürselü


demiþtir. Yani: "aglaAsalet olmadýðý için) Cebrail'in büyüttüðü Musa kafir oldu ve (asil bir soya sahip olduðu için) Firavun'un beslediði Musa ise Peygamberdir"
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:13
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Arkadaşlar iyilik yapmada...
mirkelam su an offline mirkelam  
Arkadaşlar iyilik yapmada...
37 Mesaj -
Biz insanlar bu dunyaya gayesiz gelmedik onun için hayatta olduðumuz müddet içinde iyi iþler yapýp daima benlik duygusunu egale edip kardeþçe milletçe muslumanca birlik ve beraberliðimizi pekiþtirip hayatýn olumsuzluklarýna karþý direnç gösterelim.bunlar için yapýlmasý gereken þeyde kuraný kerimi kendimize þiar edinerek yolumuza devam edip her zaman iyi iþler yapmaya özen gösterelim. Benim sizlerden isteðim bu. Gençliðimizi iyi yerlerde bize ahiretimizi kazandýracak yerlerde harcayalým.ALLAH BÝZLERÝN BÝRLÝK VE BERABERLÝKLERÝNÝ DAÝM EYLESÝN. Amin...
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:02
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: modern tesetür
mirkelam su an offline mirkelam  
modern tesetür
37 Mesaj -
Askeriyede savaþ anýnda her asker bir "sütre" gerisinde yatar, oradan ateþ eder.

Kore'den gelen bir subay, bir taþ göstermiþ, "Beni kurtaran bu taþtýr." demiþ. Savaþýrken o taþýn arkasýnda yatmýþ. Bir iki kurþun o taþa deðip sekmiþ, böylece o arkadaþ vurulmamýþ.

Sütre ve tesettür ayný kökten gelir. Setr... Yani örtmek...

Nasýl ki askerler savaþta sütre gerisinde yatarak korunur, Müslüman hanýmlar da tesettürle kendilerini düþmanlardan korurlar. Ýstisnalar kaideyi bozmaz.

Bir zamanlar modernizme uyarak hýzla açýlan Amerika gibi ülkeler þimdi tesettürün çarelerini arýyorlar. Amerikalýlar bir zaman çýplaklýkta sýnýr tanýmayarak çýplaklar kampý bile kurdu. Sonra baktýlar ki soyunmak felaket getiriyor, hiç faydasý yok, babasýz çocuklarýn sayýsý her geçen gün artýyor; þimdi de müstehcenlikle mücadeleye baþladýlar. Çünkü haramlar, insaný çökerttiði gibi aileyi ve milleti de çökertir.

Bazý insanlar gözlerini, güzellik aramak için kullanýr. Güzel bir çiçeðe baktýðý gibi güzel bir kadýna da bakar. Çiçeðe bakar, "Bu ne güzel bir çiçek!" der alýr. Güzel kadýn da hoþuna gitmiþti...

Videolar, resimler, filmler, internet müstehcen resim göstererek insanlýðý çökertmek istiyorlar. Ya onlara bakmayacaðýz veya onlar ortadan kalkacak! Eðer onlara bakarsak koyunun ota koþtuðu gibi, sineðin tatlýya koþtuðu gibi insan da harama yapýþýr; maddeten ve mânen ölür.

Gözü yaratan, gözün baktýðý yeri görür. Harama bakan, gözüyle avlanmýþtýr. Sanki onun bakýþý ip olur, kiþiyi baktýðý þeye baðlar. Ýnsan da ister istemez o yöne gider. Bu sebepten harama bakmamak lazým.

Otobüsteydim. Önde oturan yolcu, gazeteyi açmýþ bakýyor. Gazetede bir resim var. Ýçimden dedim ki: "Allah'ým, bu resme bakmamý haram etmiþsin; iþte ben de baþýmý çevirdim!"

Nefse hakim olmak kolay deðil. Fakat zoru baþarmak mesele...

Tesettürde renk sýnýrlamasý var mýdýr?

En baþta örtünen insan örtüsünün manasýný bilecek. Þeffaf bir kumaþla örtünme olmaz. Penye gibi vücuda yapýþan bir kumaþla, yanar döner parlak renkli elbiseyle tesettür olmaz. Böyle giyinenlerle insan gözü muhakkak alaka kuruyor. Elbiseyi inceleyeyim derken, vücut hatlarýna kayýlýyor... Bir haným tesettürde fakat elbisesi diyor ki, "Bana bak!" Bu olmaz! Rengin önemi yoktur yeter ki, kiþiyi cazip göstermesin. Ýnsan kendini Allah'a beðendirmeye çalýþmalý. Önemli olan bu. Mesela bir haným manto almýþ. Kimisi bu mantonun rengini beðenmez, kimisi biçimini, kimisi düðmelerini beðenmez. O haným þöyle soracak kendine: "Bu mantoyu Allah beðenir mi?" O'dur önemli olan. Bol mu? Uzuvlarý belli ediyor mu? Ýçini gösteriyor mu? Rengi canlý mý?

Bir kadýnýn iffetli sayýlabilmesi için, örtünmesi yeterli deðildir. Kadýnýn bakýþlarý, yürüyüþü, hareketleri... Bunlar tesettürü oluþturan bütünün parçalarýdýr. Kur'an'da tesettür, "cilbab" diye geçer. Yani kadýnýn kafasýndan bir örtü býrakacaðýz, iþte oldu cilbab...

Þimdiki hanýmlar, modern tesettürlü (!) Modernizm Avrupa'ya aittir. Kanýmca böyle hanýmlarý imanlarý kurtaracak... "Efendim ben öyle kapanamam." Kapanma. O zaman gelecek tehlikelere de razý ol.

Kapalý bir haným, yolda giden diðer bir kapalý hanýmý durdurmuþ, þöyle demiþ: "O kadar güzel kapanmýþsýn ki, çok cazip görünüyorsun!"

Ceylaný güzelliði için vururlar. En güzel meyveye çok taþ atarlar. Altýn, deðerli olduðu için onu ateþe atýp eritirler. Elmas yontuldukça kýymetlenir. Geyikleri boynuzlarý için avlarlar. Bazý hayvanlar kürkleri için acýmasýzca öldürülür. Birçok deðerlere sahip olanlar, birçok felaketlere uðrayabilirler. Ýslamiyet, dünya ve ahiretimizi cennet etmek için vardýr. Ýslamiyet'in dýþýna çýkansa, avcýnýn aðýna düþer!

Tesettür, kadýnýn cazibesini artýrmasý deðildir!
(HEKÝMOÐLU ÝSMAÝL)
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 14:00
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Selat-u selam olsun
mirkelam su an offline mirkelam  
Selat-u selam olsun
37 Mesaj -
Hamdolsun alemlerin Rabbi olan Allah'a!
Hamdolsun Rahman olana, Rahim olana!
Hamdolsun kendisinden baþka ilah olmayana
Hamdolsun hakimiyette ortaðý bulunmayana
Hamdolsun, bizleri yoktan var edene, yeryüzünde halife kýlana
Hamdolsun Rasûller gönderene, kitaplar indirene!

Ve... Selam olsun gönderilen bütün Rasûllere!
Selam olsun, bizlere Allah'ýn âyetlerini okuyan, kitabý ve hikmeti öðreten kutlu elçilere!
Selam olsun, kalplerimizi, beyinlerimizi her türlü pislikten arýndýranlara!
Selam olsun, insanlýðý karanlýklardan aydýnlýða çýkarmak için çýrpýnýp duranlara!
Selam olsun, insanlarý insanlara kulluktan kurtarýp, Allah'a kul yapanlara!
Selam olsun, nemrudlarýn, firavunlarýn yakasýndan yapýþanlara!
Selam olsun, taðutlarla nasýl mücadele edileceðini bizzat gösterenlere!
Selam olsun, Rablýða kalkýþan, Ýlahlýða yeltenenlere haddini bildirenlere!

Selam olsun Adem'e,
Selam olsun Nuh'a
Selamun ala Nuhin fil alemîn
Selamün ala Ýbrahim
Selamün ala Musa ve Harun
Selamün ala Ýlyasîn
Selam olsun Ýshak'a, Ya'kub'a,
Selam olsun güzel yüzlü Yusuf'a
Selam olsun Davud'a ve Süleyman'a
Selam olsun aziz þehid Yahya'ya, Zekeriyya'ya!
Selam olsun Meryem oðlu Ýsa'ya

Ve... Selam olsun Allah'ýn son Rasulüne!
Selam olsun dünya kuruldu kurulalý beklenene!
Selam olsun ümmetten ümmete anlatýlan, anlatýlan ve yolu gözlenene!
Selam olsun Ýbrahim'in duasýna,
Selam olsun Ýsa'nýn müjdesine,
Selam olsun Amine'nin rüyasýna!
Selam olsun mazlumlarýn sahibine,
Selam olsun kimsesizlerin kimsesine,
Selam olsun garipleri, mustazaflarý kanatlarý altýnda toplayana!
Selam olsun Bilal'in arkadaþýna,
Selam olsun Ammar'ýn arkadaþýna,
Selam olsun Selman'ýn arkadaþýna!
Selam olsun, bir yere giderken yerine Ýbn Ümmü Mektum'u vekil býrakana
Selam olsun evinde peþ peþe iki gün doyasýya buðday ekmeði yenmeyene!
Selam olsun vücudunda dalga dalga hasýr izleri olana!
Selam olsun, elinde veya evinde bulunaný daðýtmadan gözüne bir türlü uyku girmeyene!

Selam olsun Allah davetçisine,
Selam olsun ýþýl ýþýl aydýnlýk saçan 'Sirac-ý Münîr'e!'
Selam olsun, hüzünlenince "vela yahzünke-üzülme!" diye Allah'ýn teselli buyurduðuna!
Selam olsun Rabbin terbiye ettiðine, hem de öylesine güzel terbiye ettiðine!
Selam olsun güzel ahlaký tamamlamak üzere gönderilene!
Selam olsun ahlâký Kur'an olana, hayatý Kur'an olana!
Selam olsun, yüzü bir genç kýzdan daha çabuk kýzarana!
Selam olsun kendisine uyulmaktan baþka çýkar yol olmayana!
Selam olsun kendisine yaklaþýldýkça Allah'a yaklaþýlmýþ olana!
Selam olsun yeryüzünde en çok sevilene!
Selam olsun aþkýn ve muhabbetin kaynaðýna!
Selam olsun, hayatýn kendisiyle anlam kazandýðýna!
Selam olsun Medine'nin baðrýna bastýðýna!

Selam olsun Hatice'nin, Aiþe'nin yârine.
Selam olsun Zeyneb'in, Ümmügülsüm'ün ve Rukiyye'nin babasýna.
Ve selam olsun Fatýma'nýn babasýna!
Selam olsun Hasan'ýn dedesine, Hüseyin'in dedesine!
Selam olsun Üsame'yi bunlardan hiç ayýrmayana!

Selam olsun yeryüzü kendisine mescid kýlýnana!
Selam olsun, korkusu düþmanlarýnýn kalbine bir aylýk yoldan salýnana!
Selam olsun, öfkelenince alnýnýn ortasýnda bir damar kabarana
Selam olsun, gördüðü bir haksýzlýktan dolayý derhal ayaða kalkana ve o haksýzlýðý gidermeden oturmayana
Selam olsun, kýyamete yakýn elinde kýlýcýyla gönderilene!
Selam olsun, rýzký mýzraðýnýn ucunda kýlýnana!
Selam olsun, seyyidel evvelin vel ahirîn olana!

Ve selam olsun o Rasûlün günümüzdeki sevdalýlarýna!
Selam olsun o Rasûlün günümüzdeki þahitlerine, vahyin þahitlerine, Hakkýn þahitlerine!
Selam olsun, peygambersiz geçecek bütün zamanlarýn Allah'ýn yeryüzündeki þahitlerine!
Selam olsun, Muhammed Aleyhisselam ile gönderilen nûru bugüne yansýtanlara!
Selam olsun, yurtlarýný, yuvalarýný Muhammedî nur ile aydýnlatanlara!

Selam olsun hayatýn bütün alanlarýna, zamanýn bütün dilimlerine Muhammedî nuru taþýyanlara!
Selam olsun, gündemleri her daim Ýslam olanlara, Ýslamsýz edemeyenlere!
Selam olsun, hep Ýslam'ýn sancýsýyla kývranýp, Müslümanlarýn derdiyle dertlenenlere!
Gönderme Tarihi: 15.12.2008 - 13:56
mirkelam üyenin diger mesajlarini ara mirkelam üyenin Profiline bak mirkelam üyeye özel mesaj gönder mirkelam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 882 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mouharem68 (56), Mavi mutluluk (42), gardiyan (51), hüzünn (36), yanardag (49), kalebeyi (43), Trabzon61 (34), Kameraman_63 (61), Rabia1 (52), MaviguL (42), YSMNT (45), kardelen_06 (40), PembeGül (39), aliosmantr (37), safak13 (46), secere (47), yasargokmen (51), mehmet23 (53), HaBeSii (43), tkardelen (42), MUSTAFA ONUR (63), efendi54 (54), cemilakgun (48), þip&thorn.. (45), cemilakgün (48), Moehh80 (44), ismailbaturay (47), tümtürk (36), SaBoTaJ (124), resadiyeli84 (40), muhammedali_x (49), metinx (49), Fatih almanya (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63724 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.