ivermectine budesonide generique rhinocortgenerique colchicine kaletra naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

37 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Bediüzzaman'ın keramet isteyen avukata cevabı...''Ben baloncu değilim''
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Bediüzzaman'ın keramet isteyen avukata cevabı...''Ben baloncu değilim''
42 Mesaj -
Said Nursi Hz.’den Keramet Cevabý

"Ben Baloncu Deðilim


Stajyer bir avukat, Eskiþehir hapsindeki çalýþmasý sýrasýnda Bedîüzzaman'la görüþür ve "Takip ettiðim kadarýyla sizde herhangi harika bir hal görmedim. Eðer gerçekten varsa, bana da gösterir misiniz? Meselâ elinizdeki tesbihi yürütebilir misiniz?" der.

Bunun üzerine Bedîüzzaman Hazretleri tebessüm eder ve þu hikâyeyi anlatýr:

"Bir adamýn çok sevdiði bir çocuðu varmýþ. Ona çok deðerli bir hediye almak için kuyumcu dükkânýna götürmüþ. "Elmas ve mücevherlerden hangisini istersen sana alayým.' demiþ. Kuyumcu, dükkânýnýn daha cazip olmasýný temin için dükkânýn tavanýna çeþitli renkte balonlar asmýþ. Çocuk dükkâna girince gözü balonlara takýlmýþ ve "Baba ben bu balonlardan istiyorum' deyince, babasý "Oðlum ben sana daha kýymetli mücevherlerden almak istiyorum' dediyse de çocuk "Hayýr ben balon istiyorum' diyerek aðlamaya baþlamýþ."

Bedîüzzaman bu hikâyeyi anlattýktan sonra avukata dönüp; "Ben Kur'â'nýn mücevherat dükkânýnýn dellâlýyým, bekçisiyim. Ben baloncu deðilim. Benim dükkânýmda, benim pazarýmda Kur-ân'ýn ölümsüz elmaslarý var. Ben onlarý satýyorum, balon satmýyorum" diyerek Kur-ânî davasýnýn hakikatini bir hikâyecikle anlatmýþ olur..."
Gönderme Tarihi: 03.03.2007 - 16:06
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Cafer-i Sadık bir gün kölelerini ..
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
cümlemizden...pozitif
Gönderme Tarihi: 01.03.2007 - 21:17
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bisr-i Hafi hazretleri....
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Bisr-i Hafi hazretleri....
42 Mesaj -
Sekizinci ve dokuzuncu yüzyýllarda Horasan'ýn Merv þehrinde ve Baðdât'ta yaþamýþ olan büyük velîlerden. Ýsmi, Biþr bin Hâris Abdurrahmân, künyesi Ebû Nasr'dýr. Yalýnayak gezdiði için "Hafî" lakabýyla bilinir. Biþr-i Hâfî diye meþhûr olmuþtur. 767 (H.150) senesinde Horasan'ýn Merv þehrinde doðdu. 841 (H.227) senesinde Baðdât'ta vefât etti. Kabri orada olup ziyâret yeridir.

Îtibârlý bir âileye mensûb olan Biþr-i Hâfî, Merv reislerinden birinin oðludur. Bu sebeple çocukluðu ve gençliðinin bir kýsmý bolluk, refâh içinde geçti. Gençliðinde kendisini oyun ve eðlenceye verdi. Dünyânýn câzibesine kapýldýðý ve nefsin, þeytanýn ve kötü arkadaþlarýn teþviklerine kapýlarak oyun ve eðlence âlemlerine daldýðý gençlik yýllarýnda, bir gün kapýsý çalýndý. Hizmetçisi kapýya çýkarak gelen kimseye kimi aradýðýný sordu. Kapýdaki adam; "Bu evin sâhibi hür mü, kul mu?" diye sordu. Hizmetçi, "Hürdür." diye karþýlýk verdi. Adam; "Belli!.. Eðer kul olsaydý, kulluðun edebine riâyet edecek oyun ve eðlence ile uðraþmayacaktý." diyerek çýkýp gitti. Hizmetçi içeri girip kapýda olanlarý Biþr-i Hâfî'ye anlattý. Biþr-i Hâfî, yalýn ayak adamýn peþinden koþtu. Ona yetiþerek söylediklerini tekrarlattý. O kimsenin sözlerinden etkilendi, yaptýklarýna piþmân olup tövbe etti. Bir müddet sözünde durup oyun ve eðlence âlemlerine gitmediyse de, kötü arkadaþlarýn tesiriyle tekrar eski hayâtýna döndü. Babasýndan kalan serveti için kendisinden ayrýlmayan arkadaþlarý onu bir türlü býrakmadýlar.

Bir gün eðlence âlemlerinden sonra sarhoþ ve bitkin olarak evine dönerken yolda üstünde Besmele yazýlý bir kaðýt buldu. Ýçi sýzlayýp yerden aldý. Öpüp, çamurlarýný silerek, temizledikten sonra, güzel kokular sürüp, evinin duvarýna astý. O gece âlim ve velî bir zâta, rüyâda; "Git Biþr'e söyle! Ýsmimi temizlediðin gibi seni temizlerim. Ýsmimi büyük tuttuðun gibi, seni büyültürüm. Ýsmimi güzel kokulu yaptýðýn gibi, seni güzel ederim. Ýzzetime yemin ederim ki, senin ismini dünyâda ve âhirette temiz ve güzel eylerim." dendi. Bu rüyâ üç defâ tekrar etti. O zât sabah Biþr-i Hâfî'yi arayýp meyhânede buldu. Mühim haberim var diye içerden çaðýrdý. Biþr geldiðinde; "Kimden haber vereceksin?" dedi. "Sana Allahü teâlâdan haber vereceðim." deyince, aðlamaya baþladý. "Bana kýzýyor mu, þiddetli azap mý yapacak?" dedi. Rüyâyý dinleyince arkadaþlarýna; "Ey arkadaþlarým! Beni çaðýrdýlar, bundan sonra bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz." dedi. O zâtýn yanýnda hemen tövbe etti. Bu anda ayaðýnda ayakkabý bulunmadýðý için, hiç ayakkabý giymedi. Sebebini soranlara, "Allahü teâlâya tövbe ettiðim, günâh iþlememeye söz verdiðim zaman yalýn ayaktým. O zaman giymediðim ayakkabýyý þimdi giymeye hayâ ederim. Allahü teâlâ Bekara sûresi yirmi ikinci âyetinde meâlen; "Biz yeryüzünü sizin için tefriþ ettik, döþedik." buyuruyor. Pâdiþâhlarýn mefrûþâtý üzerinde ayakkabý ile yürümek edebe uymaz. Ayaðým ile yer arasýnda bir vâsýta olduðu hâlde onun sergisine basmayý câiz görmüyorum." derdi. Bu zamandan sonra ayakkabý giymediði için kendisine yalýn ayak mânâsýnda "Hâfî" lakabý verildi.
Gönderme Tarihi: 01.03.2007 - 10:36
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bayezid-i Bistami hazretleri...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Bâyezîd-i Bistâmî kýrk beþ kere hacca gitmiþti. Bir gün Arafat Tepesinde oturuyordu. Nefsi ona; "Bâyezîd! Senin bir benzerin var mýdýr? Kýrk beþ defâ haccettin ve binlerce defâ hatmetme bahtiyarlýðýna eriþtin." diye fýsýldadý. Bu ses onu üzdü. Derhâl toparlandý ve oradaki mahþerî kalabalýða; "Kim benim kýrk beþ defâ yapmýþ olduðum haccý bir ekmeðe satýn alýr?" diye sordu. Bir adam baþýný kaldýrýp; "Ben alýrým." dedi ve ekmeði uzattý. Bâyezîd-i Bistâmî aldýðý ekmeði orada bulunan bir köpeðin önüne attý. Sonra iþini bitirip, yol hazýrlýðý yaparak, Rum diyârýna doðru yola çýktý. Günlerce gittikten sonra bir râhip ile karþýlaþtý. Râhib, Bâyezîd-i Bistâmî'nin elini tutup, evine misâfir götürdü. Evinde ona bir oda verdi. Bâyezîd-i Bistâmî kendisine ayrýlan bu odada ibâdete baþladý ve kalbini Allahü teâlâya çevirdi. Râhip her gün onun yiyeceðini sabah akþam getirip önüne koyardý. Bu hal bir ay devâm etti. Bâyezîd-i Bistâmî daha sonra nefsine dönerek;

"Ey nefis! Seni kýrmak istiyorum, fakat Sen o kadar kötüsün ki kýrýlmýyorsun." dediði sýrada râhip içeri girdi ve; "Ýsmin nedir?" diye sordu. O da; "Bâyezîd!" cevâbýný verdi. Râhip; "Ne güzel adamsýn. Keþke Mesîh'in kulu olmuþ olsaydýn!" deyince, bu sözler Bâyezîd-i Bistâmî'ye aðýr geldi ve evi terketmek isterken râhip;

"Bizim burada kýrk günü tamamla, öyle git. Çünkü bizim büyük bir bayramýmýz var, onu görmeni çok arzu ediyorum. Ayný zamanda çok deðerli bir vâizimiz, sâdece bu günlerde bir defâ konuþur. Onu dinlemeni istiyorum." deyince, bu teklifi kabûl ederek, kýrk gün kalmaya râzý oldu. Kýrkýncý gün geldiðinde râhib odaya girerek; "Buyurun dýþarý çýkalým, bayram günümüz geldi." dedi. Bâyezîd-i Bistâmî dýþarý çýkmak için hazýrlandý. Fakat râhib ona; "Siz bu kýyâfetle nasýl bin kadar râhibin arasýna gireceksiniz? Bu yüzden üzerindeki elbiseyi çýkarýp, þu râhip elbiselerini giy ve boynuna Ýncil'i as!" dedi. Bu teklif ona çok aðýr gelmesine raðmen, bunda da bir hikmet vardýr diyerek râhibin getirdiði giysileri giydi. Râhiplerin arasýna katýldý. Hiç kimsenin dikkatini çekmedi. Biraz ilerledikten sonra râhiplerin en büyüðü geldi. Fakat konuþmuyordu. Niçin konuþmadýðý sorulduðunda; "Nasýl konuþabilirim, aranýzda bir Muhammedî var!" diye cevap verdi. Halk ve râhipler galeyâna gelerek; "Onu göster parçalayalým." diye baðrýþtýlar. Baþrâhip; "Hayýr, yemin ederim ki söylemem, ancak ona dokunmayacaðýnýza söz verirseniz, onu size tanýtabilirim." dedi. Bunun üzerine râhipler ve halk, Muhammedî olan zâta dokunmayacaklarýna dâir yemin ettiler. Baþrâhip;

"Allah için ey Muhammedî! Ayaða kalk ve kendini göster." diye seslenince, Bâyezîd-i Bistâmî ayaða kalktý. Baþ râhip; "Adýn ne?" diye sordu. "Bâyezîd!" cevâbýný verdi. "Tahsil gördün mü?" diye sorunca; "Rabbim öðrettiði kadar bir þeyler biliyorum." dedi. Bunun üzerine râhip; "O hâlde bana þu hususlarý cevaplandýr: Ýkincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikiyi, dördüncüsü olmayan üçü, beþincisi olmayan dördü, altýncýsý olmayan beþi, yedincisi olmayan altýyý, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, on birincisi olmayan onu, on ikincisi olmayan on biri, on üçüncüsü olmayan on ikiyi söyle bunlar nelerdir?"

Bâyezîd-i Bistâmî baþ râhibe; "Beni iyi dinle!Ýkincisi olmayan bir, eþi-ortaðý, dengi ve benzeri olmayan Allahü teâlâdýr. Üçüncüsü olmayan iki, gece ve gündüzdür. Dördüncüsü olmayan üç, üç talâktýr (boþamadýr). Beþincisi olmayan dört; Tevrat, Zebûr, Ýncîl ve Kur'ân-ý kerîmdir. Altýncýsý olmayan beþ, beþ vakit namazdýr. Yedincisi olmayan altý göklerin ve yerin yaratýldýðý altý gündür. Sekizincisi olmayan yedi, yedi kat göktür. Dokuzuncusu olmayan sekiz, kýyâmet günü Arþ'ý taþýyacak sekiz melektir. Onuncusu olmayan dokuz, kadýnýn dokuz ay hâmilelik müddetidir. On birincisi olmayan on, Mûsâ aleyhisselâmýn Þuâyb peygambere on yýl çobanlýk etmesidir. On ikincisi olmayan on bir, Yûsuf peygamberin on bir kardeþidir. On üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydýr." dedi. Râhip tebessüm ederek; "Doðru söyledin. Þimdi de bana, havadan ne yaratýldý, havada ne muhâfaza olundu ve kim hava ile helâk edildi? bunlardan haber ver." dedi. Bâyezîd-i Bistâmî;

"Îsâ peygamber havadan yaratýldý, havada muhâfaza edildi. Âd kavmi hava ile helâk edildi." diye cevap verdi. Râhip; "Doðru söyledin. Aðaçtan kim yaratýldý, aðaçta kim korundu ve aðaç ile kim helak oldu?" diye sorunca; "Mûsâ aleyhisselâmýn asâsý aðaçtan yaratýldý, Nûh aleyhisselâm aðaç içinde (gemide) korundu, Zekeriyyâ aleyhisselâm ise aðaç içinde testere ile biçilip helâk edildi." cevâbýný verdi. Râhip tekrar; "Doðru söyledin. Kim ateþten yaratýldý, kim ateþten korundu ve kim ateþ ile helâk oldu?" diye sordu. O da;

"Ýblîs ateþten yaratýldý. Ýbrâhim aleyhisselâm ateþten korundu. Ebû Cehil ateþ ile helâk oldu." dedi. Râhip tekrâr; "Taþtan kim yaratýldý, taþ içinde kim korundu ve taþ ile kim helâk oldu?" dedi. Bâyezîd-i Bistâmî;

"Sâlih peygamberin devesi taþtan yaratýldý. Eshâb-ý Kehf taþ içinde korundu ve Ebrehe ve ordusu taþ ile helâk edildi." cevâbýný verdi. Râhip; "Doðru söyledin. Âlimler, Cennet'te dört nehir vardýr, biri baldan, biri sütten, biri sudan, biri de þaraptandýr. Ayrý ayrý olan bu dört nehir ayný kaynaktan akýyormuþ, diyorlar. Bunun dünyâda bir örneði var mýdýr?" diye sordu.

"Evet vardýr. Ýnsanýn baþýndan dört nehir akar. Kulak yaðý acýdýr. Göz yaðý tuzludur. Burun suyu ayrý bir tad taþýr. Aðýzdan gelen su tatlýdýr." cevâbýný verdi. Râhip yine; "Doðru söyledin. Cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez. Bunun dünyâda bir benzeri var mýdýr?" diye sorunca;

"Evet vardýr. Ana rahmindeki cenin yer içer fakat dýþkýsý yoktur." cevâbýný verdi. Râhip; "Doðru söyledin. Cennet'te Tûbâ aðacý vardýr. Cennet'te hiç bir saray, hiç bir köþk yoktur ki, bu aðacýn dalýna dokunmasýn. Bunun dünyâda bir örneði var mýdýr?" diye sordu.

"Evet vardýr. Güneþ sabahleyin doðunca böyle deðil midir?" cevâbýný verdi. Râhip; "Doðru söyledin. Þimdi þunlarý cevaplandýr: Bir aðaç vardýr, on iki dalý bulunmakta, her dalýnda otuz yaprak ve her yaprakta beþ çiçek yer almakta, bunlardan ikisi güneþe, üçü karanlýða bakmaktadýr. Bu aðaç nedir?" deyince:

"Aðaç bir yýlý temsil eder. On iki dalý, on iki ay, her daldaki otuz yaprak, günleri, her yapraktaki beþ çiçek de, beþ vakit namazý temsil eder." cevâbýný verdi. Son olarak râhip þöyle sordu: "Bana þu kimseden haber ver. Hacca gitmiþ, tavâf yapmýþ ve o makâmlarda bulunmuþtur. Fakat onun ne rûhu vardýr ne de hac kendisine vâcibdir?" Bâyezîd-i Bistâmî;

"Nûh peygamberin gemisidir." dedikten sonra, râhibe; "Ey râhip! Birçok sorular sordun. Biz onlarý cevaplandýrmaya çalýþtýk. Müsâde ederseniz benim de sorularým var. Fakat ben bir sorudan baþka sormayacaðým. O da þudur:

Cennet'in anahtarý nerededir? Cennet kapýlarýnýn üzerinde ne yazýlýdýr?" Râhip sustu ve cevap vermekten kaçýndý. Diðer râhipler bu duruma bozuldular ve; "Ey büyüðümüz maðlup mu oluyorsun?" dediler. O da; "Hayýr maðlûb olmak istemiyorum." deyince; "Peki öyleyse niçin cevap vermiyorsun." dediklerinde; "Þâyet cevap verirsem benim cevabýma katýlýr mýsýnýz?" dedi. Bunun üzerine hepsi birden söz verdiler. Râhip; "Dinleyin, þimdi cevap veriyorum. Cennet'in anahtarý ve kapýlarýnýn üzerinde yazýlý olan ibâre; Lâ Ýlâhe Ýllallah Muhammedün Resûlullahdýr." deyip müslüman oldu. Diðer râhipler de hep bir aðýzdan Kelime-i þehâdeti getirip müslüman oldular. Bâyezîd-i Bistâmî de onlarýn yanýnda bir süre kalýp Ýslâmiyeti öðretti.
Gönderme Tarihi: 01.03.2007 - 10:34
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bayezid-i Bistami hazretleri...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
ve aleykum selam Rabbim cümlemizden razý olsun...

Bâyezîd, ilim tahsîl ettiði üstâdlarýndan birine olan hürmet ve muhabbetinden dolayý, onun kabrinin yanýna defnedilmeyi ve kabrinin, hocasýnýn kabrinden daha derin yapýlmasýný, kendi vücûdunun, hocasýnýn vücûdundan aþaðýda olmasýný vasiyyet etti. Hocalarýnýn en büyüðü, Allahü teâlâya kavuþmak yolunda çok yüksek derecelere kavuþmasýna vesîle olan, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk hazretleridir. Feyz ve mârifeti, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk'ýn mübârek rûhâniyetinden aldý.

Bâyezîd-i Bistâmî hocalarýndan birinin huzûrunda bulunuyordu. Hocasý; "Þu rafdaki kitabý getir." dedi. Bâyezîd; "Hangi rafdaki kitabý istiyorsunuz efendim?" dedi. Hocasý; "Bunca zamandýr buraya gelip gidiyorsun. Dershânede oturduðun yerin üstündeki rafý diyorum." deyince, Bâyezîd-i Bistâmî; "Efendim, mübârek sohbetinizi dinlemekteki dikkat ve edebe riâyetten dolayý, þu âna kadar baþýmý kaldýrýp etrafa bakmýþ deðilim." diye cevap verdi. Hocasý bu söz karþýsýnda "Mâdem ki durum böyledir. Senin iþin tamamdýr. Þimdi artýk Bistam'a dönebilirsin ve bizden öðrendiklerini baþkalarýna öðretebilirsin." buyurdu.
Gönderme Tarihi: 01.03.2007 - 10:30
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bayezid-i Bistami hazretleri...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Bayezid-i Bistami hazretleri...
42 Mesaj -
Evliyânýn büyüklerinden. Ýnsanlarý Hakk'a dâvet eden, onlara doðru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuþturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin beþincisidir. Sultân-ül-Ârifîn lakabýyla meþhûrdur. Künyesi, Ebû Yezîd'dir. Ýsmi Tayfûr, babasýnýn adý Îsâ'dýr. 776 (H.160) veya 803 (H.188)de Ýran'da Hazar Denizi kenarýnda Bistâm'da doðdu.


Daha annesinin karnýnda iken kerâmetleri görülmeye baþladý. Annesi ona hâmile iken þüpheli bir þeyi aðzýna alacak olsa, onu geri atýncaya kadar karnýna vururdu.


Çocukken bir gün câmi avlusunda oynuyordu. Oradan geçmekte olan Þakîk-i Belhî kendisini görüp; "Bu çocuk büyüyünce zamânýnýn en büyük velîsi olacak." buyurdu. Yine bir gün hadîs âlimlerinden bir zât onu görünce çok hoþuna gitti. Zekâ ve anlayýþýný ölçmek için sordu: "Güzel çocuk, namaz kýlmasýný güzelce biliyor musun?" Bâyezîd-i Bistâmî de ona; "Evet Allah dilerse becerebiliyorum." cevâbýný verince; "Nasýl?" diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî de; "Buyur yâ Rabbî! Emrini yerine getirmek üzere tekbir alýyor, Kur'ân-ý kerîmi tâne tâne okuyor, tâzim ile rükûya varýyor, tevâzu ile secde ediyor, vedâlaþarak selâm veriyorum." deyince, o zât hayran kalarak; "Ey sevgili ve zekî çocuk! Sende bu fazîlet ve derin anlayýþ varken, insanlarýn gelip baþýný okþamalarýna niçin izin veriyorsun?" diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî de; "Onlar beni deðil, Allahü teâlânýn beni süslediði o güzelliði meshediyorlar. Bana âid olmayan bir þeye dokunmalarýna nasýl engel olabilirim?" cevâbýný verdi.


Küçük yaþta iken annesi, kendisini mektebe gönderdi. Bâyezîd hazretleri, büyük bir dikkatle derse devâm ediyordu. Bir gün Kur'ân-ý kerîm okumak için gittiði mektepte, okuduðu bir âyet-i kerîmenin (Lokman sûresi: 14) tesiri ile erkenden eve döndü. Annesi merak edip niçin erken döndüðünü suâl edince, þöyle cevap verdi: "Bir ayet-i kerîme gördüm. Allahü teâlâ o âyet-i kerîmede kendisine ve sana hizmet ve itâat etmemi emrediyor. Ya benim için Allahü teâlâya duâ et, sana hizmet ve itâat etmem kolay olsun, veyahut da beni serbest býrak, hep Allahü teâlâya ibâdet ile meþgûl olayým." dedi. Annesi; "Seni Allahü teâlâya emânet ettim. Kendini O'na ver." dedi. Bundan sonra Bâyezîd, kendini Allahü teâlâya verdi, emirlerinin hiç birisini yapmakta gevþeklik göstermedi; ama annesinin hizmetini de ihmâl etmedi. Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabûl edip, her durumda yerine getirmeye çalýþýrdý. Çünkü Allahü teâlânýn emri de böyle idi. Elinde olmadan iki sefer annesinin arzusunu yerine getiremedi. Bu husûsu büyük piþmanlýk içinde þöyle anlatýr: "Hayâtýmda yalnýz iki defâ annemin arzusunu yerine getiremedim. Her defâsýnda mutlaka bana zararý dokundu. Birincide düþtüm burnum ezildi. Ýkincisinde ayaðým kaydý düþtüm, omuzumdaki su testisi kýrýldý.


Soðuk ve dondurucu bir kýþ gecesi idi. Annesi yattýðý yerden oðluna seslenip su istedi. Bâyezîd-i Bistâmî hemen fýrlayýp su testisini almaya gitti. Fakat testide su kalmamýþ olduðundan çeþmeye gidip, testiyi doldurdu. Buzlarla kaplý testi ile annesinin baþýna geldiðinde, annesinin tekrar dalmýþ olduðunu gördü. Uyandýrmaya kýyamadý. O halde bekledi. Nihâyet annesi uyandý ve "Su, su!" diye mýrýldandý. Bâyezîd elinde testi bekliyordu. Þiddetli soðuk tesiri ile eli donmuþ, parmaklarý testiye yapýþmýþ idi. Bu hâli gören annesi; "Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da elinde bekletiyorsun?" dedi. Bâyezîd-i Bistâmî; "Anneciðim uyandýðýnýz zaman, suyu hemen verebilmek için testi elimde bekliyorum." dedi. Bunun üzerine annesi; "Yâ Rabbî! Ben oðlumdan râzýyým. Sen de râzý ol!" diye cân u gönülden duâ etti. Belki de annesinin bu duâsý sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlýðýn çok yüksek mertebelerine kavuþmayý ihsân etti.


Gençlik yýllarýnda yaptýðý bâzý ibâdetlerden zevk alamýyordu. Bu durumu zaman zaman annesine anlatýrdý ve yetiþmesinde, terbiye edilmesinde bir kusur bulunup bulunmadýðýný sorardý ve; "Anneciðim; beni emzirdiðin zaman, benim yüzümden haramdan bir þey aldýn mý? Ýçimde beni Rabbimden alýkoyan bir þey hissediyorum. Fakat neden olduðunu bilmiyorum." derdi. Annesi uzun bir müddet düþündükten sonra; "Evlâdým tek þey hatýrlýyorum. Sen daha küçüktün. Komþulara oturmaya gitmiþtim. Kucaðýmda iken aðlamaya baþladýn. Bir türlü susturamadým. Seni susturmak için ocaðýn üstünde piþmekte olan tarhanaya komþudan izin almaksýzýn parmaðýmý batýrýp aðzýna koydum." dedi. Bunun üzerine annesinden, o komþuya gidip helallik dilemesini istedi. Annesi helallik diledikten sonra yaptýðý ibâdetlerden zevk almaya baþladý.
Gönderme Tarihi: 28.02.2007 - 16:54
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Cafer-i Sadık bir gün kölelerini ..
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Cafer-i Sadık bir gün kölelerini ..
42 Mesaj -
Cafer-i sadýk Bir gün kölelerini çaðýrdý. Onlara dedi ki:

"Geliniz, sizinle sözleþelim. Kýyâmet günü içinizden hanginiz kurtulursa, onun diðerlerine þefâatçý olmasý için birbirimize söz verelim!"

Onlar; "Ey Allahü teâlânýn Resûlünün evlâdý! Sizin bizim þefâatýmýza ihtiyâcýnýz yoktur. Dedeniz Muhammed aleyhisselâm, bütün insanlarýn ve cinlerin þefâatçýsýdýr." dediler. "Ben bu amellerimle, iþlerimle yarýn kýyâmet gününde ceddimin yüzüne bakmaya utanýrým." buyurdu.(Evliyalar ansiklopedisi )
Gönderme Tarihi: 28.02.2007 - 15:04
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kadınlarımız İslam kadınları Dünya Kadınlari bizim Kadınlarımız...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Kadınlarımız İslam kadınları Dünya Kadınlari bizim Kadınlarımız...
42 Mesaj -
Kadýnlarýmýz bizim kadýnlarýmýz Dünya kadýnlarý, kadýnlar kadýnlar kadýnlar....

Evvela bir kýsým insanýn günah keçisi olarak gördüðü kadýnlar...

Sadece erkeklere lutfedilmiþ (!) olarak düþünülen,alýnýp satýlan bir meta deðeri gören kadýnlar..

Dünya üzerinde varlýklarý sadece þehvet araçý olarak kullanýlan hayat nimetini kullanmayan ve kullanamayan kadýnlar...

Duygularý yüzünden aciz damgasý yemiþ biçare olduklarýndan ''bizi kurtar allah'ým'' diye her gün inleyen kadýnlar..

Koca statusu altýnda nefsine esir olmuþ iman'dan bihaber insanlarin pataklamalarý sebebiyle hergün bedenleri yara bere içinde kalan kadýnlar..

Kadýnla erkek nasýl olur da eþit olur ?? Mantýðýnýn kurbaný olan seslerini duyuramamýþ kadýnlar..

Cehalet denen kara zilletin töre diye getirdiði ocaklarý söndüren gülleri öldüren hazeyanýn kurbaný olan kadýnlar...

''Dinim bunu gerektiriyor ben bunu için varým '' sloganlarý içerisinde türbaný için baþ kaldýran baþ kaldýrdýkça dýþlanan kadýnlar bizim kadýnlarýmýz....

Daha 8.Henry dönemine kadar cennette günah iþlediðinden dolayý incile dokunmasý yasak olan dünya kadýnlarý....

Bu gün medeniyet adý verilen zillet bulutunun altýnda vucutlarýný teþhir eden ''ben neyim'' ''nereye gideceðim'' ''neden varým'' sorularýna cevap aramaktansa nefislerine esir olmuþ cümle kadýnlar...

Hýzlý yaþa eðlen felsefesi içinde doðuracaklarý bebeklerini kabullenmeyen ve bebeklerini tuvalet köþelerine atan kadýnlar Dünya kadýnlarý...*

Ýffet zýrhýndan mahrum ahlak kalkanýndan yoksun, iffet davasý güden hemcinslerine en azgýn savaþlarýn azýlý süvarileri gibi kan kusan ahireti unutmuþ kadýnlar

''Seviyordum'' ''aþk yaþýyorduk'' ''ihanet uðradým ah bana bu yapýlýr mýydý'' ''hemde en yakýn arkadaþým ''....'la diyaloglarýna lanetleri ekleyen nefis adý verilen zulum padiþahýnýn lejyon askerleri olan kadýnlar...

''Ayol gördün mü karþý komþu böyle yapmýþ '' ''zaten onun ne olduðu belliydi'' ''Ya kocasý da duymuþ bunlarý'' '' Eh kadýn haklý oyle tipsiz adamla evlenilir mi bende olsam öyle yapardim '' gibi diyaloglarla dünya üzerinde her gün kardeþlerinin etlerini yiyen ve belki de cehennem de yanacaðý ateþi azdýran kadýnlar Dünya kadýnlarý....

Anlatýlamayacak igrenclikler icerisinde topluma dik giden ''ben yaparim ben ederim'' ''onlar da kim oluyor '' ''özgür bir dünyadayýz'' kalýplarýyla Hergün mum gibi eriyen titrek ýþýklý insaniyetlerini karanlýða tercih eden kadýnlar...

Daha nice kadýnlar nice kadýnlar kalemler yazarda bitiremez murekkepler bitse bile ...

8 mart günü sokaða çýkýp belkide eylem yapacak ideolojik fikirlerin piyonluðunu yapacak kadýnlar bizim kadýnlarýmýz....


Bir yanda insanlarýn çizdiði kadýnlar ötesinde de Ýslam'ýn deðer verip yücelttiði kadýnlar...

Baþta hz. Resulu Kibriya'nýn

''Ey insanlar ! …
Kadýnlarýn haklarýna riayet ediniz. Bu hususta Allah’tan korkunuz. Siz kadýnlarý, Allah emaneti olarak aldýnýz;onlarý Allah adýna söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadýnlar üzerinde haklarýnýz olduðu gibi, onlarýn da sizin üzerinizde haklarý vardýr. Sizin kadýnlar üzerindeki hakkýnýz; onlarýn aile þerefini , sizin hoþlanmadýðýnýz hiçbir kimseye çiðnetmemeleridir
.'' (Veda hutbesi )
dusturu ile felah bulmuþ kadýnlar Ýslam kadýnlarý...

Erlerinin rahatlýðý için Hz.Fatima gibi çalýþa çalýþa ellerini,omuzlarýný yaralara boðan kadýnlar Ýslam kadýnlarý....

Bir mal deðeri gören hatta deðer kelimesinin sadece zahiri olarak kaldýðý ''Satýn alýrýz kadýnlarý yedirir içirir sonra baþýmýzdan atarýz'' (Amr bin As'ýn Necaþi'nin huzurundaki konuþmasýndan )
ifadeleri ile geçmiþi özetlenmiþ kadýnlarý felaha ulaþtýran kadýnlýðýnýn farkýna vardýran Ýslam'a yapýþmýþ kadýnlar Ýslam kadýnlarý...

Kadýnlarýnýz sizin tarlanýzdýr; tarlanýza dilediðiniz gibi varýn. Kendiniz için (geleceðe hazýrlýk olarak güzel davranýþlar) takdim edin. Allah'tan korkup-sakýnýn ve bilin ki elbette O'na kavuþucusunuz( El-bakara 223 ) gibi daha nice ayetlerle Hatta Nisa isimli süre ile Kuran-ý Ekmel'e isimleri nakþedilmiþ kadýnlar Ýslam kadýnlarý....

Hz.Meryem gibi saflýk ve temizliðin iffetin en mukemmel tablosu ,Hz. Asiye gibi Firavun gibi bir cehennem odunun hanýmý olarak imanýn koruyan,Hz. Hatice gibi Fahr-i kainata duyduðu sonsuz aþkýný haykýran ''Hatice anlatýlandan çok anlatanla ilgileniyordu'' (Martin lings'in Siyerinde hz.peygamber'in götürdüðü kervan dönüþünde hz.hatice ile ticaret hakkýnda konuþurken )hal içerisinde bütün zenginliðini Hayattaki herþeyden çok sevdiði kocasýna feda eden uzlete çekilen kocasýndan ayrý kaldýðýnda binler sene hasret içinde kalan kadýnlar.. Ýslam kadýnlarý

hz.Rabia gibi ibadet için gecelerini kurban eden Allah allah diye inleyen kadýnlar Ýslam kadýnlarý

Vatanýn kurtuluþu için kýnalý kuzu gibi gördüðü çoçuklarýný ulusa feda eden analarýmýmýz kadýnlarýmýz Ýslam kadýnlarý...

Cecenistan'da Filistin de þehitlik için ölüme gülerek koþan Din-i mubin-i Ýslam için hayatlarýný feda eden kadýnlar Ýslam kadýnlarý...

Bu gün Halis bir mumin olarak yaþamak için türbanlarý uðruna savaþan iffetlerini korumak için davalarý uðruna hayatlarýný sürgünlerde hapislerde geçiren kadýnlar Ýslam kadýnlarý..

Yuvalarýnda ki kartallar gibi çoçuklarýna sahip,Koca topraklar yöneten bir kral edasiyla dinine hakim kocalarý ile etin kemikle bitiþik olduðu gibi kaynaþmýþ anlayýþ denizlerine yelken açan kadýnlar Ýslam kadýnlarý....

Ýffetlerinden baþlarýný kaldýrýp bakamayan her gün ''Esselamu aleyke ya Rasulullah'' diyerek mana alemlerinde coþtukça cosan salat ve selamlarla günlerini dolduran doya doya Kuran okuyan kadýnlar Ýslam kadýnlarý....

''Neyim'' ''neciyim'' ''nereye gidiyorum'' sorularýna en mukemmel cevaplarý bulmuþ gaflet içindeki hemcinslerinin ýslahý için gecelerini haram eden gözyaþlarý döken kadýnlar bizim kadýnlarýmýz Ýslam kadýnlarý...

Daha niceleri ve niceleri anlatýlarak bitirilmez ki kadýnlar mumin kadýnlar ''Ey gönül huzuruna ermiþ ruh! Sen Rabbinden razý, O senden razý olarak dön Rabbine!Sen de katýl has kullarýmýn içine, gir cennetime!(Fecr 27-30) '' kelamý eþliðinde hz.Rabia gibi ruhunu Rabbine teslim eden Muhammedi kadýnlar bizim kadýnlarýmýz Ýslam kadýnlarý....
Gönderme Tarihi: 27.02.2007 - 19:32
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Peygamberimize Özlem
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
YA CENNETTE.....

Medineli müslümanlardan Abdullah bin Zeyd (RA),mescit de Efendiler efendisinin yakýnýnda oturmaktadýr ve caný alabildiðine sýkkýndýr.Durum dikkatinden kaçmayan Hz.Muhammed (SAV) sorar:
- Ey Zeyd oðlu neyin var ?Niçin bu kadar hüzünlüsün ? Abdullah bin Zeyd (RA) baþýný kaldýrmadan cevaplandýrýr :
-'' Ya Rasulallah Burada, bu dünyada senden biraz uzak kalýnca içimiz kasvet baðlýyor...Sýkýlýyoruz...Ama sonra senin yanýna gelip ferahlýyabiliyoruz...Derdimiz çözülüyor.Günlerdir düþünüyorum ahirette nasýl olacak ?...Sen layýk olduðun üzere peygamberler katýnda ve cennetin en yücelerinde biz ise acaba cennete girebilecek miyiz sonuz bir hayat boyunca sensiz kalmak güç yetirebileceðimi zannetmiyorum..''
Mesele anlaþýlmýþtýr,fakat gerçekten çetindir,Allah'ýn elçisi ve sevgilisi olsa bile onun da kendi baþýna çözemeyeceði cevaplandýramayacaðý bir sorudur bu
Þimdi baþýný eðmiþ ahirette arkadaþlarýndan ayrý düþmek ihtimaliyle tedirgindir..Çok geçmeden Cebrail (AS) gelir.Getirdiði, haber ortalýðý bayram yerine çevirecek kullarýna merhameti bir annenin evladina merhametinden daha büyük olan Yüce Allah'ýn kitabýnda Nisa süresinin 69. ayetini oluþturacaktýr.
'' Kim Allah'a ve Elçi'ye itaat ederse iþte onlar,Allah'ýn nimet verdiði peygamberler sýddýklar þehitler ve salihlerle beraberdir.Onlar ne güzel arkadaþtýr.Sevenler, sevgililerinden ayrýlmayacaklardýr...Sonsuzluk boyunca..
Gönderme Tarihi: 25.02.2007 - 18:10
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Cennet ve cehennem fıkraları gülelim(!!) eğlenelim(!!)...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Cennet ve cehennem fıkraları gülelim(!!) eğlenelim(!!)...
42 Mesaj -
Ýki adam ölmüþ cennete gitmiþler.Bir gün melekler bunlari gezsinler diye cehenneme götürmüþler.Bir de ne görsünler ; camilerinin imamý cehennemde boðazýna kadar kuma gömülü ve imam kahkahalar atiyor Sormuþlar;
-Ýmam efendi hem cehennemdesin.kuma gömülüsün bir de guluyorsun..!
Ýmam kahkalar içinde cevap vermiþ
-Müftü alttan ayaklarýmý gidikliyor..


Iki futbol delisi adam cennette futbol olup olmadigini çok merak ederler ve kim
önce ölürse digerine haber iletmesini kararlastirirlar. Biri ölür ve bir yolunu
bulup arkadasini telefonla arar :
- Çok iyi bir haberim var, burada futbol mevcut. Pazara maçimiz var, sen
santrafor oynuyorsun.

Bunlarý çoðaltmak mümkün tabi acizliðimizi tellal gibi ilan ettiðimizin farkýnda olmadýðýmýz için toplum olarak bunlarý okuyor ve benimsiyoruz....Acaba cennet ve cehennem bu derece isim karalamasýna razýlar mý ?
Kiyamet günü dile gelip de bizimle neden dalga gectiniz diyemezler mi ? Hele bir de hepinizin malumu olan ''Cennet mahallesi '' adýndaki saçma sapan dizi var ki onun mahiyetini tahmin bile edemiyor o konuya da girmiyorum ?

Acaba ''Cennet bu kadar ucuz mu ve cehennem luzumsuz mu ?''

Efendimiz acaba neden dilinize hakim olun diyordu.Allah dostlari neden az konuþurlardý ?
Dinimizin prensiplerinin böyle þeylere bahis mevzusu olmasi ne kadar acý bir durum..?

Hulasa Allah ehl-i imaný affetsin zira þu yazýlara çoðumuz gülmüþüz gülmeye de devam ediyoruz.O þiddetinden peygamberlerin bile titrediði günde Rabbin huzurunda nasil hesap verilecek bilmiyorum dostlar Ayet'de : bizim hesap görüþümüz göz açýp kapatma gibi olacak biz ne güzel hesap görücüyüz diyor.Bu halde bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum...Þu hale tokat gibi iki cevap var ki

Hasan Basri hazretleri diyor ki ''Siz sahabeleri görseydiniz deli derdiniz Onlar sizi görse kafir derlerdi''

Efendimiz bir hutbesinden sonra '' Siz benim bildiklerimi bilseydiniz çok aðlar az gülerdiniz '' diyor.Acaba þu fýkralarý oluþturan okuyan gülen herkes bundan sorumlu olduðunu biliyor mu ?

Son olarak Bediüzzaman diyor ki

Acaba sýrf bu dünya için mi yaratýlmýþsýn ki bütün vaktini ona harciyorsun ?
Rabbime emanetsiniz.Selam selamet salih amel ve dua temennisi ile...
Gönderme Tarihi: 24.02.2007 - 23:34
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: acabalar yığını ve gözyaşını vacib kılan birkaç örnek ...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Misallerle tefekkur edilince ortaya çýkan tablo'ya devam edersek:
Hz.Ammar (ra) gözlerinin önünde anne babasýný þehit vermiþ ki günümüzdeki psikoloji ile düþünürsek hz.Ammar'ýn buna nasýl dayandýðýný hele o uzun ömründe (Rivayetlerde 93 yaþýnda sifffin muharebesin'de þehit olduðu geçer) anne babasýnýn hasretini nasil çekmiþtir o acýya nasýl dayanmýþtýr bilinmez.Hele bir de muþriklerin yaptýðý iþkenceler ortaya daha acý bir tablo çýkariyor.Hz.ömer devrinde hz.habbab ve hz.Ammar'ýn yaralarýnýn ashab bakmak isteyince dehþete kapýlýyorlar.Zira Habbab'ýn sýrtý öyle bir hale gelmiþti ki yaralardan dolayý sýrtýnda delikler oluþmuþtu ve ammar o ki bütün vucudu yara bere içinde kalmýþ ve bir ömür boyu bunlarýn izini bir çok sahabi gibi taþýmak zorunda kalmýþtý.


Hz.Fatima validemiz o cennet kadinlarin efendisi efenmizin caný ciðeri birtanecik kýzý,Fatma benim canýmdan bir parçadýr dediði masumlarýn masumu...Asr-i saadet'de hayat þartlarý zor her gün kuyuya gidip su taþýyor o guzide kadin o meleklerin kýskandýðý seyyide kadýn ve öyle ki mubarek ellerinde mubarek omuzunda yaralar oluþuyor ve o yaralardan o kadar acý çekiyor ki babasýndan dua istiyor... Bu gün biz evimizde rahat rahat çeþmemizi acýp suya kanarken her ihtiyacýmýzý en kolay þekilde giderirken acaba kaç derece þukrediyoruz muhakemeyi size býrakýyorum....

Yine hz.Fatima'nýn evidir.Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin aç mahzun bakýþlarla yiyecek bekliyorlar. Hz.Ali ki islamýn aslaný ilim ve faziletin en yüksek portresi evine yiyecek götürmek için henuz musluman olmamýþ birinin kuyusundan hurma karþýlýðý su çekmeðe pazarlýk yapiyor.Kuyudan su çekiyor bi sure sonra elindeki kova kopup kuyuya dusunce adam hz.Ali'ye tokat atýyor.Hz.Ali'de kolunu uzatýp kuyudan kovayý çýkariyor üzgün bir þekilde ordan ayriliyor.Adam þaþýrýyor derince kuyudan o kova nasýl çýkar ? Tovbe diyor ''O'nun peygamberi hak peygamberdir inaniyorum'' diyor.Piþman oluyor ve eline indirdiði kýlýç darbesiyle elini kesiyor ve onu alarak hz.Peygamberi aramaya koyuluyor.Kerimesinin evine gitmiþtir diyor ashab'dan birkaç kiþi o da oraya yöneliyor.Bundan sonrasini varalým birlikte dinleyelim :
O sirada Peygamber efendimiz, torunlarý hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin'i mübarek dizlerine oturtmuþ getirdiði hurmalarý yediriyordu.
Köylü, yaptýðý hatanýn büyüklüðünü düþündükçe çýldýracak gibi oluyor, gözlerinden çeþme gibi yaþlar döküyordu.

Bu hal üzere hazret-i Fatýma'nýn evine geldi ve kapýyý çaldý. Ýçerden Alemlerin Efendisi nur saçarak bir güneþ gibi dýþarý çýktýlar. Köylü, Efendimizi görür görmez, "Ýnandým, sen Allah'ýn Resulüsün! Yaptýðýma piþman oldum, beni affet ya Resulallah!" diyerek yalvardý.

Sevgili Peygamberimiz; "Elini niçin kestin?" diye sorunca; "Sana inanmýþ mübarek yüze vuran bu eli taþýmaktan haya ettiðim için!.. Caným sana feda olsun ya Resulallah!" dedi.
Merhamet deryasý sevgili Peygamberimiz, köylünün elinden, kopuk eli alýp "Bismillahirrahmanirrahim " diyerek, kanlar akan bileðine bitiþtirdi. El, Allahü teâlânýn izniyle, Peygamber efendimizin bir mucizesi olarak eski haline geldi. Allahü teâlâ herþeye kadirdir, herþeye gücü yeter. (Amenna)

ve bir baþka efsane ki Saadet asrýnýn altin sayfasý saadet asrýnýn en parlak güneþlerinden Ýslamýn sancaktarý Gençliðin medar-ý iftihari evet o efsane Musab bin Umeyr (ra)...Hz.Musab'ýn hayat tablosu öyle bir ibret yýðýnýdýr ki herþeye bedel...
Mekke'nin en güzel yakýþýklý en iyi giyinen en zengin gencidir O...Bunu kimse soylemiyor bunu söyleyen bizzat Efendiler efendisinin kendisi...
Musab ;Daru'l Erkam'da tanýþýnca efendimizle herþeyi geride birakiyor.. Ýrþad ve teblið de en önde giden musab medine'yi tek baþýn gül bahçesine çeviren gül Musab, efendimize en çok benzeyen musab ve uhud'da kollarini, baþýný efendiler efendisine siper eden þehitler þehidi musab...
O zenginliðiyle meþhur musab gömüleceði zaman bir kefen dahi bulamiyor bir kefen dahi...Ashab efendimize geliyor ve üzgün bir þekilde ''Ya rasulallah ne yapalým vucudu kapanmiyor'' üstündeki eski püskü elbise musab'a kucuk geliyor yetmiyordu.Baþ kapanýnca ayak açýk kaliyor ayak kapanýnca baþ açýk kaliyordu.Hz.Hatem-ul enbiya'nýn gözleri doluyor ve ''Örtebildiðiniz kadarýný örtün açýk kalan yerleri otlarla kapatýn diyordu''
Dikkat buyurun kardeþlerim Ýslam'ý yüceltmek için yapýlan fedakarlýklara daha nice örnek var ki bunlarin en keskini hz.Musab'dir...Tefekkuru size býrakýyorum..

Daha niceleri,niceleri bu gün islami yaþantý'nýn tökezlediði zamanlar oluyorsa bu bilgisizlikten cehaletten kendinin bilmemekten geliyor.Her gün kim bilir kaçýmýz dünyevi sýkýntýlara sabredeceðine isyan ediyor lanetler ediyor bütün belalar beni mi bulur diyor.Acaba böyle diyenler hz.Bilal'in çölde kýzgýn kumlar içinde çektiklerini,hz.Habbab'in ateþe atýlarak çiðnendiðini,Baþta habib-i kibriya efendimiz olmak üzere ashab'ýn çektiði sýkýntýlarý ,acýlarý biliyorlar mi ? Bilseler.... ah bir Bilseler.... Ah..! bilseler.......
Gönderme Tarihi: 23.02.2007 - 14:52
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bir acaip arzuhaldir Katrandan kara kalp sahibi köleden efendisine...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Rabbim cümlemizden razý olsun acizane yazýmýza beðenildiyse ne mutlu...
Gönderme Tarihi: 21.02.2007 - 21:48
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: acabalar yığını ve gözyaşını vacib kılan birkaç örnek ...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
acabalar yığını ve gözyaşını vacib kılan birkaç örnek ...
42 Mesaj -
Hz.Muhammed (sav) ve O'nun ashabýaglaRidvanallahu teala ecmain) ikliminde kendimizi bulmak Ýslam'ý en güzel þekilde kavramak ve yaþamak..Bu gün bu misyona ne kadar muhtaç olduðumuz bilbedahe ortada...Siyer yazari Seyyid Suleyman Nedvi bu konuda o kadar güzel bir yazida bulunmuþtu ki okullarda duvarlara asýlan gençliðe hitabe yerine bu yazi konmalý diye uzun uzun düþünmüþtüm.Yaziyi tekrar bulursam inþaallah sizle paylaþýrým.ve bende ona dayanarak bir kaç kelam'da bulunmak istiyorum.Hayatýmýzýn her anýný efendimiz ve ashab-ý guzinin hayatý ile mukayase etmek..Bu mukayeseden öyle dehþetli sonuçlar çýkýyor ki bilmiyorum kardeþlerim anlatýrken bile ürperiyorum utaniyorum..


Bir kaç örnek sýralamak gerekirse:
Açlýk çekiyorsak Efendiler efendisini düþünelim ki bir gün hazreti fatýma'nýn kapýsýný çalýp ''kýzým yiyecek birþey var mý'' diye sormuþ hz.fatýma ''caným sana feda olsun ey babam bende 3 gündür açým'' ve efendiler efendisinin cevabi da ''VALLAHÝ KIZIM BABAN DA DÖRT GÜNDEN BERÝ AÇ''.Bir baþka hadise de hendek savaþý sýrasýnda ashab o kadar açlýk çekiyor ki açlýktan karýnlarýna taþ baðlýyorlar.Efendimiz de onlarla birlikte çalýþmakta.Mola verince ashab karýnlarýný gösterip taþlarý efendimize gösteriyor çektikleri sýkýntýyý duyurmak istiyorlar fakat hazreti resul-i kibriya kendi karnýný gösterince ashab utaniyor çünkü O'nun karnýnda iki tane taþýn baðlý olduðunu goruyorlar.Son bir örnek bir gün efendimiz namaz kýlarken yanýna bir sahabe gelir (Ýsmini hatýrlamiyorum okuyup da bulan arkadas olursa allah ondan razi olsun) efendimiz oturarak namaz kýlýyor soruyor sahabi ''Ya rasulallah hastamýsýn neden oturarak namaz kýlýyorsun'' ve cevap verir sultan-ý ziþan ''Hasta deðilim AÇIM AÇ ''Dikkat buyurun din kardeþlerim acaba biz nimete þukrumuzu yeterince ifa ediyormuyuz her gün yiyip içiyoruz efendiler efendisi bu hali çekmiþken biz ah..! bilmiyorum düþündükçe boðazým düðüm düðüm...

Bir gün Hz.Ömer efendimizin odasýna girer bakar ki resulullah bir hasýr üzerine uzanmýþ yatiyor.Üzerinde kýsa bir örtü var bedenin çoðu açýk ve hasýr mubarek bedeninde iz yapmýþ.Hz.Faruk-u Azam dayanamiyor aðlamaya baþlýyor ve efendimiz onun hýçkýrýklarýna uyanýyor ve soruyor ''ne oldu ya ömer'' hz.ömer'' ya rasulllah iran kisrasý,bizans hükümdarlari saraylarýnda'' derken efendimiz sözünü keser mesele anlaþýlmýþtýr ve hz peygamber''Ýstemezmisin ya ömer dünya onlarin ahiret bizim olsun...''
Hz.Aiþe'den rivayet ediliyor;''Allah resulu o kadar kiyam da dururdu ki ayaklarý þiþerdi'' biz namazlarýmýzý ne derece eda ediyoruz acaba dostlar çoðu zaman acele ile çoðu zaman huþu'dan uzak sizin yerinize karar veriyor deðilim varalim bir düþünelim..

Tövbe konusunda bir hadiste;''Bolca tövbe ediniz zira ben günde yüz kere tövbe ediyorum'' buyuruyor efendimiz.Dikkat buyurun bütün günahlari baðýþlanmýþ ismet sýfatýnýn sahibi bize kulluðun en güzelini en meþakatlisini nasil öðretiyor.

Bu gün çoðumuz anne babamýzýn ailemizin yanýndayiz veyahut onlar hayatta birlikte yaþýyoruz en kötü ihtimalle gurbetteyiz..Bunun dýþýnda onlarý kaybeden kardeþlerimiz de vardir mutlak Allah onlarý hayýrla mukafatlandýrsýn onlar bize göre þanslýlar aslýnda hz.peygamber ki yetim di öksüz dü anne sevgisini çoçukken kaybetmiþti zaten baba sevgisi de ki o zaman ki arap toplumunda bir çok þeyden deðerli olan baba sevgisiydi efendimiz bundan mahrum kalmýþtý.Bir sefer dönüþü ebva'dan geçerken annesinin mezarýna gelip aðlamýþ ashab da onunla birlikte aðlamaya baþlamýþ niçin aðladýðý sorulduðu zaman da ''Annemin bana olan þefkatini hatirladim'' demiþtir.Ah dostlar bu hali hayal edin bir kendinizi O'nun yerine koyun ortaya nasýl bir tablo çýkýyor size birakiyorum bunu.ve bu sahnelerden daha acý olan bir sahne ki Efendimizin çoçuklarý küçük yaþlarda vefat edince Ebu cehil gibi muþrikler onun soyu kesik diye dalga geciyor efendimizi üzüyorlardi ki hem o günkü arap toplumunda da baba olmak çok mühim bir mesele idi araplar erkek çoçuklarý ile övünürlerdi.Bu durumda efendimiz o kadar mutessir olmuþtu ki Rabbimiz habibinin üzüntüsünü gidermek için cebrail'i kevser süresi ile gönderiyordu ve ''Doðrusu sana buðzeden, soyu kesik olanýn ta kendisidir'' ayeti celilesi teselli niþanesi oluyordu.Þimdi belki evli abilerimiz ablalarýmýz vardýr o çok sevdiðiniz cancaðýzlarýnýzý acaba hiç böyle düþündünüz mü dostlar ýzdýrabýn ne derece olduðunu daha nasýl anlatabilirim ki Bir gün efendimiz hz.Aiþe validemize dönüyor ve ''Kavmim bana çok çektirdi Ya Aiþe '' diyor dert yakiniyor.Musibetin büyükleri peygamberlere gelmiþtir diyor ve ta asýrlar öncesinden nefislerimize sesleniyor...

Hulasa bu konu o kadar derin ve geniþ ki uzun olmasindan dolayi okunmamasýndan çekiniyorum mutlaka okuyan kardeþlerimiz olur ama amacým gözü iliþen herkesin dikkatle okumasi tefekkur ederek okumasi hayal ederek okumasi ki o zaman maksata hasýl oluruz inþaallah burda anlatýlacak çok nükte var inþaallah paylaþmak nasip olur Rabbim cümlemizi sünnet-i seniyyeden ayýrmasýn..Selam ve selamet hidayete tabii olanlarin üzerine olsun...


Suskun'un not defterinden
Gönderme Tarihi: 21.02.2007 - 21:25
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bir acaip arzuhaldir Katrandan kara kalp sahibi köleden efendisine...
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Bir acaip arzuhaldir Katrandan kara kalp sahibi köleden efendisine...
42 Mesaj -
Seni anlatmaktan acizken kalemler benim yaptýðým zayýf bir çýrpýnýþtýr.Ruhlarý ile sana gelenler yazmaya çalýþmiþ ne çare efendim onlar istemiþ kalemler yazamamýþ onlar yazmýþ kaðýtlar tutamamýþ.Hem Seni anlatmaktan acizdir tarihler; her ismini anýþlarýnda gözyaþi ile doldururken sahifeleri gönüllerinde ki hasretin resmini çizerler yüzyillardir þanlý sancaðýnýn altýna giren tarihçiler....
Efendim okurken çektiklerini delindi baðrým istedim ki huzuruna varayim istedim ki taif te Zeyd'in yerine ben olayim taþlanan, þehirlerin anasi mekkende Fatman ben olayim yüzünü gözünü silen,Uhudun da Ebu Ubeyde'n ben olayim diþlerimle mubarek yanaðina, o kurban olduðum yanaðýna batan zýrhý ben cikarayim. Malik ben olayim yüzünün kanýný silen; O kana kurban olayim. Katade ben olayim ok benim gözüme saplansin talha ben olayim benim kolum çolak kalsin.. Daha niceler olayim dilim anlatmaktan uzak bedenim o sýkýntýlara katlanmaktan aciz daha niceler olayim sana varayim huzuruna varayim efendim...
Mekkenden göçerken gözlerin yaþlý arkada.Anýlar canlaniyor o mübarek nazarinda bir an hatirliyorsun mubarek anneni gözlerin doluyor.. bana ýzdýrap olarak bu yetmez mi ya Rasulallah ?Senin bir damla gözyaþýna kainat yýkanýr ey gönüller sultaný gözyaþýnýn damladiði bir avuc toprak gözlerini sildiðin bir paçavra da ben olaydim o nur pinarindan akan bir damlanin þahidi de ben olaydim...


Uzaðim senden özlem ile yaniyor gönlüm tebessümün geliyor aklýma o an eriyor bütün benliðim...Bera olup da ondan daha güzelini görmedim demek istiyorum Enes olup ta ondan daha güzelini koklamadim o kokudan daha güzel koku almadim demek geliyor içimden acaba bu aciz haykýrýþlarimi duyuyormusun Efendim...Ve ayrýlýþýn geliyor aklýma ibn-i mesud'un her gün bir köþede ayrilacaðýný anladýðý ve hýçkýra hýçkýra aðladýðý zamaný hatýrlar oldum..

Ve þimdi ümmetinden bir avuç kardeþimle Hatýrlar olduk Ebu bekir'ini en çok ebubekiri severim dediðin ebubekirini o yufka yürekli saflýðýn ve temizliðin sýddýk portresini gideceðini anlayinca aðladiði zamanlari..Yine hatirlar olduk Ömerini göçtüðüne inadla karþý çýkan; o öldü diyeni kýlýcýmla öldürürüm diyen Ömerini hatirladik... ve daha niceleri ki anlatmaktan acizim efendim Enesin dili ile tefekkur ediyoruz: ''Onun geldiði gün medinenin en aydinlik günüydü ve gittiði gün de en karanlýk''...Sonra aylarca aðlaþmalar içinde kendini çöllere atan ashabini hatirlar olduk..Aðlamaktan gözlerinin altýnda çukurlar oluþmuþ o çukurlarda gözyaþlarini biriktiren arkadaþlarini anýmsar olduk...Ben onu göremeyeceksem bir daha hiç göremiyeyim diyen Zeyd'ý hatýrladik...O zamana kadar Rabbine kavuþmayi dillerin anlatamayacaðý bi þekilde isteyip de kavuþamayan ashabýnýn sen gittikten sonra o isteklerin milyonlar arttiðini hayal ettik Efendim..
Onlar bu hal üzere iken benim yaptýðým acaba çöl kumlarindan bir zerre eder mi.?.Bilal'in geliyor aklýma gözyaþlarimla.. Sen gittikten sonra dayanamayip Þam'a gitmiþti ya hani.Bir gece ''bilalim beni neden ziyaret etmiyorsun dargýným sana'' diyerek ruyasýnda þereflendirmiþtin pir-i müezzini.Koþa koþa gelmiþti medinene Peygamber torununun israri ile çýkmýþtý yukarýlara ezan-ý þerif için ..O melekleri kýskandýran edasi ile okuyacakken ezani Ahali þaþkýnlýða bürünmüþtü senin dirilip geldiðini bile zannetmiþlerdi KÝ SEN HÝÇ ÖLMEMÝÞTÝN KÝ efendim..Bilalin okurken ezanini MUHAMMED diyemedi.Zaten sen gittiðinden beri diyememiþti.Bir kez daha denedi rüyasini hatirlayarak yine MUHAMMED diyemedi diyememiþti..Yýðýlýp kaldý oracakta gözyaþlarý bir ýrmak misali boþanýrken gözlerinden senin özleminle yanan bedeni artýk dayanamiyordu yokluðuna...Yillar sonra senin yanýna uzanirken ruhu etrafindakiler aðlarken o gülüyordu Çünkü özlemi bitiyor sevgilisine kavuþuyordu.. Efendim o saadet pinarindan tatti bana da lutfetmezmisin katrandan kara kalbimle; O Siyah þeref atlarini anýmsatan Bilalinin rengine inat o nur kalbi o bembeyaz kalbine lutfettigin gibi benim de o zulmet içindeki kalbime lutfetmezmisin efendim gözyaþlarimla islattiðim seccadem de bir gece yarisi seni anarken ruhumun derinliklerinde lutfetip bana da gelmezmisin ? ümmetinden bu acizinin katran rengi kalbini aydýnlatmazmýsýn o nurunla, alemleri aydýnlatan o nurunla, sana uçmak için çýrpýnan kanatlardan yoksun bu aciz mahluku sarmazmýsýn þefkatle o nur tenine dokunmama izin vermezmisin cömertçe sana uçan gönüllerin kervanina beni de almazmýsýn Ey Alemlerin yaratýlýþ sebebi nur yumaðý beni de bagrýna basmazmýsýn.......


Katran karasi kalp sahibi aciz bir köleden efendisine...Bir arzuhaldir bu yanan hasret ateþinin özlemin,sevginin portresidir..Acizliðinin sözleþmesidir tüm dünyaya haykýrdýðý ruhunun elçisidir en yüce makama...


''Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiþtir ki, sizin sýkýntýya uðramanýz ona çok aðýr gelir. O, size çok düþkün, müminlere karþý çok þefkatlidir, merhametlidir'' (Et-tevbe 128 )


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuskunSuvari tarafından, 21.02.2007 - 11:30 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 21.02.2007 - 11:26
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Buyurdular ki :
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Duadan býkkýnlýk göstermeyiniz. Çünkü dua ile beraber olan hiç kimse helak olmamýþtýr.Hz.Muhammed (SAV)

Akýllý insan edeple öðüt alýr. Dayaktan baþka bir þeyle terbiye
edilemiyenler hayvanlardýr.(Hz.Ali RA.)

Dünya menfaati bir leþe benzer. Ona talip olan, köpeklerle dalaþmaya hazýr olmalýdýr.(Hz.Ali K.v)

Kötü bir iþin en gizli þahidi vicdanýmýzdýr.(Hz.Ömer RA.)

Mümin bir inciye benzer. Nerede bulunursa bulunsun, orada güzeldir.(Malik bin Dinar Rh.)


GERÇEK HÜRRÝYET HAKK'A KÖLELÝKTÝR...(hz. Ali RA.)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuskunSuvari tarafından, 02.02.2007 - 18:53 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 02.02.2007 - 18:53
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Muaz bin cebel Ve ESir olan Şeytan
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Muaz bin cebel Ve ESir olan Şeytan
42 Mesaj -
Muâz (r.a.) anlatýyor: Resûlullâh (s.a.v.) bana zekât hurmasý emânet etmiþti. Hurmalarý odama götürdüm. Her gün eksildiðini görünce Resûlullah'a þikâyet ettim. Peygamber Efendimiz, "O þeytanýn iþidir, onu gözetle, buyurdu." Gözetlemeye baþladým. Þeytan geceden az bir süre geçince geldi. Hurmalarý yemeye baþladý, kendisini yakaladým. Kelime-i þehâdet getirdikten sonra "Ey Allah düþmaný! Zekât hurmalarýný mý çalýyorsun! Müslümanlar ona senden daha müstahaktýr. Çâre yok, seni Resûlullâh'a götüreceðim, o seni rezîl eder." dedim. Bir daha gelmeyeceðine söz vererek býrakmamý istedi. Kabûl ettim. Sabah Resûlullâh'ýn yanýna gittim. Bana: "Esirini ne yaptýn?" diye sordu. "Bir daha dönmeyeceðine dâir bana söz verdi." dedim. "O, dönecektir, yine gözetle." buyurdu.
Ýkinci gece gözetlemeye baþladým. Yine geldi. Bir daha gelmeyeceðine tekrar söz verince serbest býraktým. Sabahleyin Resûlullâh'ýn yanýna vardým. "Ya Muâz! Esîrin ne oldu?" diye sordu. Durumu haber verdim. "O, yine gelecektir, gözetle." buyurdu.
Üçüncü gece gözetlemeye baþladým. Yine geldi ve hurmalarý yemeye baþladý. Üzerine atýldým ve "Ey Allâh'ýn düþmaný! Bana iki defa söz verdin, sözünde durmadýn, bu üçüncü! Artýk seni Resûlullâh'a götüreceðim, o seni rüs-vây eder." dedim. Bana: "Eðer yiyecek bir þey bulsaydým buraya gelmezdim. Vallahi biz peygamberinize nübüvvet gelene kadar bu þehirde yaþardýk. Lâkin peygamberinize indirilen iki âyet bizi buradan uzaklaþtýrdý. O iki âyet her nerede okunursa þeytan o yere üç gün sokulamaz. Beni serbest býrakýrsan o âyetleri sana öðretirim dedi.
"Peki," dedim. "O Ýki âyet, "Âyetü'l-Kürsî" ile "Bakara" Sûresi'nin sonundaki "Amenerresûlü" âyetleridir." dedi. Kendisini serbest býraktým. Sabahleyin çýktýðýmda Resûlullâh'ýn münâdîsinin bana seslendiðini iþittim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Esîrin ne oldu?" diye sordu. Olanlarý anlatýnca Resûlullâh; "Çok yalancý olmasýna raðmen habîs doðru söylemiþ." buyurdu.
Hurmalarýn yanýnda her gün bu âyetleri okumaya devam ettim. Ondan sonra bir daha hurmalarýn eksildiðini görmedim.
Gönderme Tarihi: 01.02.2007 - 20:47
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Buyurdular ki :
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
Buyurdular ki :
42 Mesaj -
Geçim sýkýntýsýndan þikâyetçi olan, Rabbini þikâyet etmiþ gibi olur. Dünyâ iþleri için üzülen, Allâh'a kýzmýþ gibi olur. (Muhammed Mustafa, s.a.v.)
Azýksýz kabre giren, gemisiz denize girmiþ gibidir. (Hz. Ebû Bekr-i Sýddîk, r.a.)
Dünyânýn þerefi mal ile, âhiretin þerefi de amel-i sâlih iledir. (Hz. Ömer, r.a.)
Dünyâ için üzülmek, kalbi karartýr. Âhiret için üzülmek ise kalbi nûrlandýrýr. (Hz. Osman, r.a.)
Kim ilmi ararsa, cennet onu arar. Kim günahý ararsa, cehennem de onu arar. (Hz. Ali, k.v,)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuskunSuvari tarafından, 01.02.2007 - 20:43 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 01.02.2007 - 20:42
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: HZ.PEYGAMBER (S.A.V.)'IN BAZI HUSÛSÎ HİZMETLİLERİ
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Cümlemizden..Ah ne saadettir o hizmet ah ne þereftir.Bugün dünyanýn en büyük zevkleri bir teraziye konsa aðýr gelecek kefe Hz.Peygamber'e(SAV) hizmet eden Sahabilerin (Allah onlardan razi olsun )aldýðý zevkin olduðu kefe olur...Rabbim cümlemizi onlarýn cemaline kavustursun cümlemizi cennetmekan eylesin..
Gönderme Tarihi: 01.02.2007 - 19:24
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: HZ.PEYGAMBER (S.A.V.)'IN BAZI HUSÛSÎ HİZMETLİLERİ
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
HZ.PEYGAMBER (S.A.V.)'IN BAZI HUSÛSÎ HİZMETLİLERİ
42 Mesaj -
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)'in husûsî hizmetinde bulunanlardan biri Hz. Enes bin Mâlik (r.a.)'tir ki, on sene Resûlü Ekrem (s.a.v.)'e hizmet edip duâsýný almýþ ve yüz seneden fazla yaþamýþtýr.
Hz. Rebîa bin Kâ'b (r.a.), Ashâb-ý Suffe'den olup Resûl-i Ekrem'in abdest hizmetinde bulunur idi ve "Acaba bir hizmet zuhûr eder mi?" diye sabaha kadar Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in odasýnýn kapýsýnda beklerdi.
Hz. Abdullâh ibni Mes'ûd, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in misvakdârý idi ve bir mahalle teþrif edecek olduklarýnda nalîn-i þerifini giydirir ve çýkardýklarý vakit, onlarý kolla-rýna geçirip muhâfaza ederdi.
Hz. Ukbe bin Âmir (r.a.), seferlerde Fahr-i Âlem'in (s.a.v.) bineðini yederdi. Âlim ve fakîh olup çok fasih konuþurdu. Hz. Muâviye (r.a.) zamanýnda Mýsýr valisi olmuþtur.
Hz. Ebu Zerri'l-Gýfârî de Fahr-i Kâinât (s.a.v.)'in husûsî hizmetinde idi. Hz. Kays bin Sa'd dahi Resûl-i Zîþân Efendimizin yanýnda bulunurdu. Medine-i Münevve-re'nin zabtiye nâzýrý mesâbesinde idi.
Bunlardan baþka hizmet-i Nebeviyye ile müþerref olan bazý zâtlar daha vardýr. (Ridvanallahu Teâlâ anhüm ecmain)
Gönderme Tarihi: 01.02.2007 - 19:04
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Seviyorum seni Ya Resulallah..
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Þehirlerin anasýndan dünyayý aydýnlatan nur
Medine'yi gül bahçesine çeviren gül..
gül denilenlerin en mukaddesi
Sevgi aðacýnýn en güzel meyvesi.
Güzellikler sahibi Rabbin tecellisi..

anam babam sana feda olsun.. seni bilmeyen seni sevmeyen ölüdür Ya Rasulallah..

''Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve þereflidir. Sýkýntýya düþmeniz ona çok aðýr gelir, üstünüze titrer, mü’minlere gayet merhametli ve þefkatlidir''(Et-tevbe 128)
Kura'n-i Kerimde böyle geçerken daha ne gerektir baþka söze biz seni sevemedik senin okyanus gibi þefkatinden sevginden bir damla... bir damla... bir damla... ...

Gözyaþlarým pýnar olsun sana aðlamayan gözüm görmez olsun...
Gönderme Tarihi: 31.01.2007 - 21:02
SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari özel mesaj arzu etmiyor SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 889 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ambulans64 (60), salihbayram (52), opel (54), islamci_genc (37), celal1974 (50), savage41xxx (52), LAZPARATOR61 (45), kral29 (35), siseyna (43), demir_kralll (33), yepremreha (47), YA_rab (31), zompur (54), ALMILA_GÜL (56), Mystigue (53), kecmk (53), akpinar61 (59), aqabe (60), agenc24 (52), y.erkek (52), internet22 (41), kutsalsavasc&ya.. (37), karindas (45), sehadet_61 (46), Serdar_ (44), bahtiyar28 (54), maun (42), bayramsalih (52), arifünal (64), HANCEREN (55), mecruh (45), MuSLimaNKa (34), bilalkale (50), DeLiCaN (944), veysel setdibi (62), tilli (51), erzurumlunet (46), sema_ihl (38), cemre (52), m.kara (58), yyunuss (39), x_X_x (41), Muhammed1968 (57), hçerçi (72), lcd (47), fatihreis (39), Baharayyildiz (40), haci_nl (47), cemil (46), yakupakyuz (60), gazikoc58 (51), Ankebut57 (45), L a V i N i a (40), sofu_23 (51), Beyaz dilek&cce.. (40), tabu (50), sümbül (37), yakupalan (45), Alperen Eren (46), HikmetSagir (81), YaSaX (44), Barnabas (39), islamasevdal&ya.. (38), ilyas1970 (54), criminalist (52), Ayhan-61 (58), nurayaz (30), mörscher (58), basmuharrir (58), Goodmanx (57), mahmut1968 (56), djnefret (41), karadeniz krali (54), ayseli (58), cengo06 (62), yasarerkek (52), hz.ömer (37), ismailxxx (46), tayyarozbak (40), karamurat1 (51), sari_kiz (38), kaslim (42), ayyildiz_70 (34), The Mediterrane.. (53), bahadir (50), ~TUTI~ (37), dostahasret (43), Selinnurx (56), apocalyptica (45), markat (46), derlerkahin (46), isa dogan (50), EROL AKBULUT (56), Yaseminnur (37), sehadet_aski (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58979 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.