0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Ay doğdu üzerlerine veda tepelerinden...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Ay doğdu üzerlerine veda tepelerinden...
575 Mesaj -
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Küba mevkiinde birkaç gün kaldý. Bu esnada, Küba mescidi yapýldý. Hazreti Ali'de, Mekke'de yapmasý gereken iþleri yapmiþ, Peygamber efendimize Küba'da yetiþmiþti.
Efendimiz Küba'dan hareket edeceðini söyleyince, ahali buna çok üzüldü. Küba'ya yerleþmesini rica ettiler. Evlerinde kaldýðý Amr oðullarý toplanarak:
–Ya Resulullah! Bizden bezdiðin için mi yoksa daha hayýrlý bir yere gitmek için yanýmýzdan ayrýlýyorsun?
Resulullah:
–Te'küllülkurâ kariyesýne gitmekliðim, bana emr olundu.(1) buyurdular.

* * *
Hazreti Ali Küba'ya gelip Efendimizle buluþtu... Ali'ye istirahat edebileceði bir yer gösterildi. Ali'nin kaldýðý yer, bir kadýna aitti. Gecenin ilerleyen saatlerinde evin kapýsýný çaldýlar. Ali kapýnýn çalýnmasý ile uyandý, eli kýlýcýnda beklemeye baþladý.
Ev sahibi kadýn, kapýyý açtý, gelen adamla kýsa bir konuþmadan sonra, adam kadýna bir þeyle vererek çekip gitti. Bir sonraki gece yine ayný saatte kapý çalýndý, bir önceki gece olanlar oldu.
Hazreti Ali bu defa sabah olunca merak içinde kadýna sordu:
–Ey Allah'ýn kulu! Ýki gecedir bir olaya þahit oluyorum. Bir adam gelip kapýný çalýyor, sen adamý karþýlýyor, sana bir þeyler veriyor, sonrada çekip gidiyor. Sen mümin bir kadýnsýn, üstüne üstlük birde koçan yok. Hareketlerine dikkat etsen iyi olur. Kadýn:
–Gece gelen, Sehl Bin Huneyf'týr. Benim kimsesiz olduðumu bilir. Her gece kavminin taptýðý putlardan bir tanesini kýrýp parçalayarak bana getirir. Bende odun parçacýklarýný ýsýnmada kullanýrým,(2)der.

* * *
Bir rivayette Peygamberimizin Küba'da geçirdiði son günlerde, birileri tarafýndan rahatsýz edildi. Küba'daki Amr bin Avf oðullarýndan bir takým edepsiz insanlar geceleyin Efendimizin kaldýðý evi taþlamaya baþladýlar. Bu hadisenin cereyan etmesinden sonra Efendimiz Medine'ye hareket emrini verdi. Hazýrlýklar yapýlýrken dedesi Abdulmuttalýp'ýn dayýlarý olan Neccar oðullarýna haber göndererek, Medine'ye güvenlik içinde girebilmek için onlardan yardým istendi.
Neccar oðullarý silahlanýp, Resulullah'ýn etrafýný sardýlar. Neccar oðullarýnýn lideri:
–Emniyetiniz alýnmýþtýr. Güven içinde develerinize binip, yola çýkabiliriz, dedi.
Küba'dan Cuma günü yola çýkýldý. Ayný günün gecesi, yaný Rebiül–evvel ayýnýn on ikinci gününün gecesinde Medine'ye girdiler.
Medine ayaktadýr. Sevinç çýðlýklarý Medine semalarýnda dalgalanmaktadýr. Yaþlýsý genci, kadýný çocuðu, herkesin dilinden þu mýsralar dökülmektedir.
"Veda yokuþunda doðdu dolunay bize.
Allah'a yalvaran oldukça, þükretmek gerekir mesut halimize,
Ey bize gönderilen yüce peygamber, sen,
Ýtaat etmemiz gereken bir emirle geldin bize."agla3)

* * *
Efendimizin devesi Kasvâ Medine sokaklarýnda ilerlemektedir. Yol kenarlarýný dolduran kalabalýktan sesler yükselir:
–Ya Resulullah bize buyurun!
Bir baþkasý:
–Ya Resulullah! Kalacaðýnýz yeri önceden hazýrladým.
Efendimiz davetleri tebessümle karþýlýyor ve onlara þöyle diyordu:
–Hayra erin, deveme yol verin, ona nereye gideceði emrolunmuþtur.
Deve, Ebû Eyyûb el–Ensârî'nin evinin önüne geldiðinde, evin tam karþýsýnda Neccar oðullarýndan iki yetim çocuða ait olan boþ arzýnýn üzerinde çöktü. Resulullah:
–Ýnþallah konak yerimiz buradýr, buyurdular.(4)
Bu duruma birçoklarý üzülmüþ, sadece Ebû Eyyûb el–Ensârî sevinmiþti. Çok üzülenlerden biride Cebbar bin Sarh'týr. Sarh deveyi tekrar hareket ettirmek için, ayaðý ile ona vurur. Bunu gören Ebû Eyyûb el–Ensârî:
–Ey Cebbar! Sen benim evimin önünden kaldýrmak için ona vurdun. Resulullah'ý hak dinle gönderen Allah'a yemin ederim ki, Ýslamiyet mani olmasaydý sana kýlýçla vururdum.(5)

* * *
Devenin ilk çöktüðü yer Neccar oðullarýndan iki yetim çocuðun arazisiydi. Bu araziyi hurma kurutmak için kullanýyorlardý. Yetim çocuklar Muaz bin Afra'nýn gözetimi altýnda bulunuyorlardý. Resulullah deveden aþaðý inmedi, ancak yularýný serbest býraktý. Deve tekrar hareketlendi, kýsa mesafe ilerledi ve tekrar durdu. Arkaya dönerek baktý ve ilk çöktüðü yere dönüp geldi ve tekrar çöktü. Bir daha da hareket etmedi. Yorgundu, boynunu ve göðsünü yere koydu.(6) Efendimiz deveden indi, boþ arazý hakkýnda bilgi aldý.
Hicretten önce, Mus'an'ýn Medine'de Ýslam'ý anlattýðý günlerde, Es'ad bin Zürâre bu arsayý zaman zaman namazgâh olarak kullanýyordu. Resulullah devenin çöktüðü arazý üzerine mescit yapacaðýný bildirdi. Çocuklara arsanýn satýn alýnacaðý haberi ulaþýnca, onlar:
–Biz burayý Allah için hibe ediyoruz, dediler.
Peygamber Efendimiz onlarýn hibesini kabul etmedi. Ücret karþýlýnda almaya karar verdi.(7) Bir rivayette Efendimiz yetim çocuklarýn arazisine on dinar ödedi.(8)
Peygamber Efendimiz çevresinde ki insanlarla sohbet ederken, Ebû Eyyûb el–Ensârî'da O’nun eþyalarý evine taþýdý.

* * *
Efendimizin kalacaðý yer belli olmuþtu. Ebû Eyyûb el–Ensârî'nin evi.
Ebû Eyyüb'un evine doðru ilerlerken, karþý tarafta ikamet etmekte olan Neccar oðullarýnýn kýzlarý sevinçten þarký söylemeye baþlar. Kýzlar þu beyti okuyorlardý:
"Neccar oðullarý oymaðýnýn kýzlarýyýz biz.
Ne hoþtur, komþuluðu Muhammed'in!"
Bu mýsralarý duyan Efendimiz:
–Beni seviyor musunuz? Diye sordu.
Onlar da:
–Evet, Ya Resulullah! Dediler.
Bunun üzerine Efendimiz:
–Allah bilir ki, kablým sizin sevginizle doldu, buyurdu.(9)

* * *
Resulullah'ýn Medine'ye geliþinden rahatsýz olanlarda vardý. Böyle bir hadiseyi birkaç yýl sonra Resulullah'a zevce olma þerefine erecek olan Hazreti Safiye Radýyallahu Anha'dan dinleyelim.
"Ben babama çocuklarýnýn en sevgisiydim. Amcam, Ebû Yâsir'da beni çok severdi. Resulullah'ýn Medine'ye doðru gelmekte olduðu, birkaç gündür Küba'da dinlenmekte olduðu haberi bize ulaþýnca babam Huyey bin Ahtab ile amcam Ebu Yâsir bin Ahtab sabahýn erken saatlerine onu görmek için evden ayrýldýlar.
Güneþ batýncaya kadar dönmediler.
Akþamýn karanlýðýndan yorgun, isteksiz, moralsiz periþan bir halde çýkageldiler. Ben her zaman yaptýðýmý yaptým ve onlarý sevinç ve neþe içinde karþýladým.
Ýkisi de bana bakmadý bile. Moralleri çok bozuktu, kedere bürünmüþlerdi.
Oturup kendi aralarýnda konuþmaya baþladýlar, bende onlara kulak misafiri oldum.
Amcam Ebû Yâsir, babama sordu:
–O, gerçekten beklenen mýdýr?
Babam:
–Evet, vallahý odur, dedi.
Amcam:
–O'nu iyice tanýyabildin mi? Bize ulaþan vasýflarý onun üzerinde iyice görebildin mi? dedi.
Babam:
–Evet, dedi.
Amcam.
–Peki, ona karþý kalbinde nasýl bir duygu var? dedi.
Babam:
–Vallahý, o sað oldukça ona düþmanlýk edeceðim, dedi.
Dedikleri gibide yaptýlar. Yahudilerin içinde Araplara karþý en kýskanç, kýn ve nefretle davranan Huyey bin Ahtab ve kardeþi Ebû Yâsir bin Ahtab'tý.
Bu iki Yahudi, ömürlerini Müslümanlara kin ve nefretle geçirdiler. Müslümanlarý dinlerinden döndürmek, onlara tuzak kurmak, aralarýnda fitne çýkarmak için her yola baþvurdular. Allah Teala onlar hakkýnda þu ayet–i kerimeyi inzal buyurdu:
"Ehl–i kitaptan çoðu, hakikat kendilerine apaçýk belli olduktan sonra, sýrf içlerindeki kýskançlýktan ötürü, sizi imanýnýzdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkýndaki emrini getirinceye kadar affedip baðýþlayýn. Þüphesiz Allah her þeye kadirdir."agla10)

* * *
Bundan sonrasýný Resulullah Sallalahu Aleyhi ve Sellem'ýn misafir kalacaðý evin sahibinden dinleyelim. Ebû Eyyûb el–Ensârî anlatýyor:
“Benim evim iki katlý idi. Resulullah benim evime geldiði zaman alt kata yerleþti. Bende Ümmü Eyyûb ile üst katta kalacaktýk. Bu durum beni ve hanýmýmý rahatsýz etti. Resûlullah'a dedim ki:
–Ya Resûlullah! Anam babam sana feda olsun, senin üstünde olmamdan ve senin de bizim altýmýzda olmandan sýkýntý duyuyoruz. Bu durum bize çok aðýr geliyor. Sen üst katta kal, bizde altta kalalým.
Resulullah:
–Ey Ebû Eyyûb! Bize ve bizim etrafýmýzdakilere en iyisi evin alt katýnda kalmamýzdýr, buyurdular.

* * *
Ebû Eyyûb el–Ensârî anlatýyor:
"Bir gece, içi su dolu kovamýz kýrýldý. Resulullah'ý rahatsýz edecek diye o kadar korktuk ki; elimizdeki tek kadife örtü ile suyu temizledik. Resulullah'ýn üzerine bir damla suyun düþerde, o bundan rahatsýz olur düþüncesi içindeydik.
Eþim Resûlullah'a yemek hazýrlýyor, bende götürüyordum. Yemeklerden artan kýsmýný tekrar geri getiriyordum. Yemeðin artýðýný görünce, seviniyor bu durum bize bereket ve uður getireceðine inanýyorduk. Yine bir akþam hanýmýmýn hazýrladýðý yemeði O'na götürdüm. Sonrada boþalan kaplarý almak için gittiðimde, yemeklere hiç dokunulmadýðýný gördüm. Endiþe ve korku ile sordum:
–Ya Resulullah! Anam babam size feda olsun. Yemeðe hiç dokunmamýþsýnýz, bir þey mi oldu?
Resulullah:
–Ben onda o bitkinin kokusunu buldum, ben münacat eden bir kiþiyim. Siz onu yiyebilirsiniz, buyurdu.
Biz o yemeði yedik ve bundan sonra artýk o bitkiden yemek yapmadýk."agla11)
Yemekte bahsi geçen bitti, sarýmsak ve soðandý. Her ikisi de aðýz kokusuna sebebiyet veriyordu. Resûlullah "ben münacat" ederken, melekler kokudan rahatsýz olurlar diye ondan uzak durdu.

* * *
Medine þehri artýk Resulullah ile anýlmaktadýr.
Medine'nin o günkü sosyal ve kültürel yapýsýna kýsaca deðinelim. Resulullah'ýn Medine'ye geldiði tarihte, þehrin nüfusu on bin çývarýnda olduðu rivayet edilmiþtir. O günün þartlarýnda, Arap yarýmadasýnda on bin nüfusa sahip þehirler çok fazla deðildi.
Medine Nüfusu'nun önemli bir kýsmý Yahudilerden meydana geliyordu. Hýristiyanlar ise oldukça azýnlýktaydý. Nüfusun geri kalan kýsmýný Araplar oluþturuyordu. Araplar iki kabilede toplanmýþtý, biri Evs diðeri de Hazreç'ti.
Kalabalýk Yahudi nüfusuda üç kabileye bölünmüþtü. Bunlar, beni Kaynuka, Beni Kurayza ve Beni Nadr'dý.

* * *
Resulullah üzerindeki yorgunluðu attýktan sonra ilk iþ olarak Mescit'in yapýmýna baþladý. Mescit inþa edilecek arazýnýn içinde dikenli aðaçlar, hurma aðaçlarý ve müþriklere ait eski mezarlar vardý. Arazý önce aðaçlardan temizlendi. Sonra müþriklerin mezarlarý tek tek açýldý, kemikler çýkarýldý ve baþka bir yere kazýlan mezarlara nakledildi.
Temizlenen arazýnýn içinde bir tarafý 100 zira, diðer tarafý da 100 zira olarak kare þeklinde bir yer hazýrlandý. Bir ziranýn 68 santim olduðundan hareket edersek, 68 metreye, 68 metre ebadýnda, yaklaþýk 460 metre kareden oluþan bir mescit'in yapýlmýþ olduðunu anlýyoruz.
Mescit'in duvarlarýný kerpiçten yaptýlar. Resulullah mescit'in yapýmýnda bizzat bulundu, ashabý ile birlikte taþ taþýdýrlar. Mescit'in kýblesini Mescit–ý Aksa'ya istikametinde yaptýlar. Mescit'in direklerini hurma aðaçlarýnýn gövdelerinden, tavanýný da hurma aðaçlarýnýn dallarýndan yaptýlar. Ashap dedi ki:
–Ya Resulullah! Mescidin üzerine güzelce bir tavan yapalým.
Resulullah:
–Musa'nýn gölgeliði gibi bir gölgelik kâfi gelir. Ýþimiz çok acildir, buyurdular.
Mescit'in tabanýna gelince, kum ve çakýl taþý ile döþendi.(12)



Dipnotlar:
1–M. Asým Köksal, "Ýslâm Tarihi", Þamil Yayýnlarý, Ýstanbul 1987, c. 8, s. 16
2–Teberi Tarihi; cilt 2, sh.294
3–Salih Suruç, Peygamberimizin Hayatý, Feza Gazetecilik AÞ. Ýstanbul 1999, cilt, 1, sh.316
4–Prof.Dr. M.Said Ramazan el–Bûti, Fýkhussiyre, Ýslam Edebiyat Yayýnlarý, Çev, Ali Nar, Ýstanbul 2002, sh.184
5–Salih Suruç, Peygamberimizin Hayatý, Feza Gazeteçilik AÞ. Ýstanbul 1999, cilt, 1, sh.317
6–Ýbn–i Hiþam, Ýslam Tarihi, Kahraman Yayýnlarý, Ter; Hasan Ege, Ýstanbul 1985, cilt, 2, sh.164
7–Buhari;4/258
8–Prof.Dr. M.Said Ramazan el–Bûti, Fýkhussiyre, Ýslam Edebiyat Yayýnlarý, Çev, Ali Nar, Ýstanbul 2002, sh.197
9–Prof.Dr. M.Said Ramazan el–Bûti, Fýkhussiyre, Ýslam Edebiyat Yayýnlarý, Çev, Ali Nar, Ýstanbul 2002, sh.197
10–Bakara Süresi; 109
11– Ýbn–i Hiþam, Ýslam Tarihi, Kahraman Yayýnlarý, Ter; Hasan Ege, Ýstanbul 1985, cilt, 2, sh.168
12– Prof.Dr. M.Said Ramazan el–Bûti, Fýkhussiyre, Ýslam Edebiyat Yayýnlarý, Çev, Ali Nar, Ýstanbul 2002, sh.198

Gönderen: 08.08.2007 - 21:56
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 608 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
dj_twofun (45), Kilicarslan (49), aybüke98 (27), kiyam_mesalesi (47), bekir (65), hbbm2004 (39), m.taha (50), nura hasret (32), Elensar (43), peri (42), rasid (46), Güli-Rana (37), selametx (47), Yarali gönül (37), ramazan6666 (42), yok (56), cambaz (54), ali_usa (), ast (54), Salihkul (57), mutluakdogan198.. (41), administan (40), kartanesi123 (32), Karagül (37), erdemezberci (54), ALiYUCEL (60), arexim (36), ZooTekNisT (46), Seyma_Kantar (35), Kalbdeki_Ses (48), rizeli_mimar (41), SAKiRT (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53165 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.