stromectol budesonide generique colchicine hydroxychloroquine generique colchicine voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » HILAFET GELIYORMU?

önceki konu   diğer konu
29 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
AhiSevKul su an offline AhiSevKul  
HILAFET GELIYORMU?
67 Mesaj -
Esselamualeykum,
son günlerde Hilafetin yeniden ihyasi icin ortam hazirlaniyor gibi.Hatta israilli yazar shamir bile bunu dile getirmis.Müslümanlarin Halifesi olsun tabiiki.Ama ipleri kimin elinde olacak? Perde arkasinda neler dönüyor acaba?
Bilgisi olanlar döktürsünler bizde faydalanalim.
Allaha emanet olunuz.
Gönderen: 09.09.2005 - 00:54
Bu Mesaji Bildir   AhiSevKul üyenin diger mesajlarini ara AhiSevKul üyenin Profiline bak AhiSevKul üyeye özel mesaj gönder AhiSevKul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
gibi mi !
224 Mesaj -
hilafetin gelebilecegine kendin inaniyormusun gercekten ?

haa !
biz müslümanlari uyutup avutmak icin böle bisii olustursalar bile hilafet adi altinda dinimizi param parca edip bizide birbirimize iyice kirdirirlar !

aklima gelmisken yazayim hilafetin adini

(kendi egittikleri maderen hocalarla)

MODEREN HÝLAFET

Güle Güle
Gönderen: 10.09.2005 - 00:50
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
duvan su an offline duvan  
127 Mesaj -
S.A.


Bütün müslüman devletleri zaten siyonistlerin güdümümde yönetilmektedir.
Bir cogu bizzati isgal altindadir.
Isgal,aslinda oldukca pahali bir islemdir.Bunun icin bir cok geri zekali asker,unlar icin arac yiyecek yatacak tahsis etmek lazimdir.Isgal altindaki ülkelerden bunlar fazlasiyla tahsil edilmektedir ama bazen ucu ucuna yetmektedir.Bunun yaninda hem kendi halki hemde isgal altindaki halk ve sonradan isgale ugrayacak halk arada sirada uyandirildigindan bazi gercekleri görmek zorunda kalmakta, buda bazi yöneticilerin basini agritmaktadir.
En iyi sömürge sekli,isgal edilen ülkelerin yöneticilerinden secilmis serefsizlerin isgalcilere calistirilmasidir.Böylece kendileri pisligin icinden cikiverirler.
Sömürgeciler tarafindan yönetilen bir ülkede;Ülkenin maddi kaynaklari sömürücüler tarafindan tayin edilmis kisiler tarafindan isletilip sömürgecilere aktarilir.Devletin tüm kaynaklarini bunlarin kullanmasi muhakkaktir.Halktan sorun cikaran olursa,kendi iclerinden cikan polisler tarafindan kafalari ezilir.Bir maharet orduda sömürgeci komutanlar peydahlanirsa onlar icin yemede yaninda yat olur.
Sömürgeciler sunlardir:
Israil,ABD,Ingiltere,Fransa basta olmak üzere, AB,Rusya.
Bunlar devlet teskilati olarak görünenlerdir aslinda ASIL SÖMÜRÜCÜLER hepsine birden hakim olan GIZLI DEVLETTTIR.
Sömürülenler sunlardir:
TÜM MÜSLÜMAN HALKIN yasadigi devlet ve ülkeler.
Demek ki sömürülenler müslümanlardir,o halde bunlarin sömürülmesinde yukarida anlatilan nedenlerle daha kolay ve kendilerini üzmeyecek bir sömürme sekli gerektir iste o da HILAFET ve HALIFELIKTIR.
Tek tek bu devletlere teskilat kurup paralari toplamak icin ugrasacagina bir kisiye "getir paralari","sustur sunlari","yeni köleler üret" komutlari vermek hem daha kolay hemde daha güvenilirdir.
Cünkü bu serefsizler Müslümani sömüre sömüre Müslümandan daha iyi müslümanca düsünür olmuslardir.
Ülkemizde bu Hilafet,AKP den hemen sonra anilir olmustur.
Türkiye Müslüman devletlerin abisi olarak gösterilmektedir.
O zaman Halife Türkiyeden cikacaktir.
Umarim bu Fetullah Gülen olmaz.


S.A.
Gönderen: 10.09.2005 - 02:44
Bu Mesaji Bildir   duvan üyenin diger mesajlarini ara duvan üyenin Profiline bak duvan üyeye özel mesaj gönder duvan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
AhiSevKul su an offline AhiSevKul  
RE: gibi mi !
67 Mesaj -
Alıntı
Orijinali AFAKi


hilafetin gelebilecegine kendin inaniyormusun gercekten?




Evet inaniyorum.Ama ileride Müslümanlarin faydasina cevrilebilirmi?Mesela emevilerde Ömer bin Abdulaziz dönemi gibi.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son AhiSevKul tarafından, 21.09.2005 - 08:48 tarihinde.
Gönderen: 10.09.2005 - 08:59
Bu Mesaji Bildir   AhiSevKul üyenin diger mesajlarini ara AhiSevKul üyenin Profiline bak AhiSevKul üyeye özel mesaj gönder AhiSevKul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
AhiSevKul su an offline AhiSevKul  
RE:
67 Mesaj -
Alıntı
Orijinali duvan

S.A.


Bütün müslüman devletleri zaten siyonistlerin güdümümde yönetilmektedir.
Bir cogu bizzati isgal altindadir.
Isgal,aslinda oldukca pahali bir islemdir.
En iyi sömürge sekli,isgal edilen ülkelerin yöneticilerinden secilmis serefsizlerin isgalcilere calistirilmasidir.

Bu fikirlerine katiliyorum.

Sömürülenler sunlardir:
TÜM MÜSLÜMAN HALKIN yasadigi devlet ve ülkeler.

Buna katilmiyorum.Müslüman olmayan sömürgelerde mevcuttur.Mesela:Meksika, Brezilya ve buna benzerleri.Müslüman ülkelerindeki uyanislari bastirmak icin HILAFET gerekli görülmüstür diyorum.

Türkiye Müslüman devletlerin abisi olarak gösterilmektedir.O zaman Halife Türkiyeden cikacaktir.

Katiliyorum.

Umarim bu Fetullah Gülen olmaz.

Olabilr gibi.Altyapisi hazir.



S.A.




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son AhiSevKul tarafından, 10.09.2005 - 23:36 tarihinde.
Gönderen: 10.09.2005 - 09:19
Bu Mesaji Bildir   AhiSevKul üyenin diger mesajlarini ara AhiSevKul üyenin Profiline bak AhiSevKul üyeye özel mesaj gönder AhiSevKul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
RE: RE: gibi mi !
224 Mesaj -
Alıntı
Orijinali AhiSevKul
...Mesela emevilerde Ömer bin Abdulaziz dönami gibi...



AMA BIZDE 'Ömer bin Abdulaziz' GIBI BIR VARMI ?

arada böylesi tatli hayaller kurmak iyidir ama !!!
Gönderen: 20.09.2005 - 22:49
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
duvan su an offline duvan  
127 Mesaj -
S.A.


Türkiyede olacaklari millete alistira alistira duyuran kisi Rahmi KOC tur.
Su Tüpras i cebe indiren grup.
Bu adam 1997 de "Ben kabul etsemde etmesemde Patrik ekümeniktir." demistir.
Bu yolda adimlar hizla atilmaktadir.Edelmann in Türkiyeyi terkinden önceki icraatlarindan daha doggrusu fitnesinden biride budur hatirlarsiniz.
Bu sahis yine "Müslümanlarin tek dini lideri olmali" demistir.
Bunun üzerinede gelismeler saglanmistir ki iste biz tam bu konuyu tartisiyoruz.
Bu sahis müneccimmidir ki Türkiyenin basina gelecekleri önceden bilmektedir,tabiki hayir.
Nedir peki,
Türkiyenin üzerine yapilan siyonist planlarin bir uygulayicisidir kendisi.
Bakiniz bundan bes veya alti ay önce tam tarihini bilmiyorum,yine koc konusmustu ve sunlari söyledi:

"En iyisi akýllý bir diktatör. Ýkinci en iyi ise baþkanlýk sistemi. Bunun þartý hukuk sisteminin iyi çalýþmasý"
Demek ki Türkiyede Baskanlik sistemi isteniyor.
Koc muhtemelen dün yine konustu, ne söyledigini tam dinleyemedim,ama bir yazili basindan buluruz insallah.Yine alismamiz gereken bazi planlari bize alistira alistira teblig etti.



S.A.
Gönderen: 21.09.2005 - 00:36
Bu Mesaji Bildir   duvan üyenin diger mesajlarini ara duvan üyenin Profiline bak duvan üyeye özel mesaj gönder duvan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
nurdagi su an offline nurdagi  
14 Mesaj -
"Demokratik laik Turkiye diger musluman ulkelere ornek olacak yada model ulke Turkiye"soylemlerini iki yildir medyada sikca duymaktayiz iste amerika ve ingiltere halifelikzihniyetinin temelinde bu kelimeler agirliktadir.Ksacasi amerika kendi misyonuna hizmetedecek bir halifelik sistemini turkiyeye engaje etmek istemektedir.Boyle bir halifelik kurumu ile diger islam devletlerinide etki altina almak istemektedir.Tam bir yahudi plani.ONLARIN BIR PLANI VARSA RABBIMIN PLANI DAHA BUYUKTUR VE BU KUTSAL MAKAM HAKKINDAKI PLANLARINI BOSA CIKARTIR INSALLAH
Gönderen: 21.09.2005 - 01:49
Bu Mesaji Bildir   nurdagi üyenin diger mesajlarini ara nurdagi üyenin Profiline bak nurdagi üyeye özel mesaj gönder nurdagi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
AhiSevKul su an offline AhiSevKul  
RE:
67 Mesaj -
Alıntı
Orijinali nurdagi

"Demokratik laik Turkiye diger musluman ulkelere ornek olacak yada model ulke Turkiye"soylemlerini iki yildir medyada sikca duymaktayiz iste amerika ve ingiltere halifelikzihniyetinin temelinde bu kelimeler agirliktadir.Ksacasi amerika kendi misyonuna hizmetedecek bir halifelik sistemini turkiyeye engaje etmek istemektedir.Boyle bir halifelik kurumu ile diger islam devletlerinide etki altina almak istemektedir.Tam bir yahudi plani.ONLARIN BIR PLANI VARSA RABBIMIN PLANI DAHA BUYUKTUR VE BU KUTSAL MAKAM HAKKINDAKI PLANLARINI BOSA CIKARTIR INSALLAH


Allahin izniyle Müslümanlar bunu bosa cikarmali, veya Müslümanlarin lehine cevirmeli


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son AhiSevKul tarafından, 21.09.2005 - 09:08 tarihinde.
Gönderen: 21.09.2005 - 09:08
Bu Mesaji Bildir   AhiSevKul üyenin diger mesajlarini ara AhiSevKul üyenin Profiline bak AhiSevKul üyeye özel mesaj gönder AhiSevKul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
fratbahceli su an offline fratbahceli  
RE
112 Mesaj -
Ýnsanlýk O hakkýný kaybetti... Artýk ne hilafet gelir ne de Halife... Hilafet OSMANLI ile son buldu... Araplarýn arkadan vurmalarý, Hristiyan dünyasýnýn sonsuz çabalarý ve elbette TÜRK MÝLLETÝNÝN ÝSLAMÝYET ten kopuþu ile son buldu... O halifelik ki insanlýk onu sadece üç devirde gördü ve hepsinde huzur buldu, mutluluk buldu... Ýlkinde ASRI SAADETÝ yaþadý... ALEMLERE RAHMET RESULULLLAH EFENDÝMÝZ sav ile... Ýkincisinde HÜLAFAÝ RAÞÝDÝN dönemini yaþadý Hz EBUBEKÝR, Hz ÖMER, Hz OSMAN, Hz ALÝ ile... Üçüncüsünde OSMANLININ o ihtiþamla geçen günlerinde yaþadý FATÝH SULTAN MEHMET HAN ile YAVUZ SULTAN SELÝM ile ve MUHTEÞEM SÜLEYMEN ile... O þansýný kaybetti insanlýk huzur ve mutlulukla dolu bir dünyada yaþama hakkýný kaybetti OSMANLI yý elbirliði ile yokederek... Ve þimdi özlemle arýyor insanlýk ama kaybetti iþte...
Zaten Hristiyan ve Yahudilerin desteði ile çýkacak bir halife asla ÝSLAM ALEMÝ için öyle kabul edilmez ve sahte bir hilafet ve halife ile insanlýk ne huzur bulur nede mutluluk...
Gönderen: 21.09.2005 - 09:42
Bu Mesaji Bildir   fratbahceli üyenin diger mesajlarini ara fratbahceli üyenin Profiline bak fratbahceli üyeye özel mesaj gönder fratbahceli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Mahmut 66  
Konu icon    RE: HILAFET GELIYORMU?
Misafir
Alıntı
Orijinali AhiSevKul

Esselamualeykum,
son günlerde Hilafetin yeniden ihyasi icin ortam hazirlaniyor gibi.Hatta israilli yazar shamir bile bunu dile getirmis.Müslümanlarin Halifesi olsun tabiiki.Ama ipleri kimin elinde olacak? Perde arkasinda neler dönüyor acaba?
Bilgisi olanlar döktürsünler bizde faydalanalim.
Allaha emanet olunuz.


ESSELAMÜALEYKÜM. Önce HÝLAFET nedr. Hilafet Þeriat Ýslami yönetim þeklidir. Biz istasekte istemesekte gelecektir. Kýyamet alametlerindendir. Fakat sizlerin düþündüðü gibi deðil.Hilafet Ýnþaallah Asr-ý saadet deki gibi gelecektir. Yahudilerin bir planý varsa ALLAH ýn bir planý vardýr. Hakkýmýzda hayýrlýsý olacaktýr Ýnþaallah.
Gönderen: 21.09.2005 - 10:11
Bu Mesaji Bildir   Yukari
zec su an offline zec  
132 Mesaj -
halifelik gelecekmi? sorusu yerine


kýyamet gelecek.ve biz hazýrmýyýz?

sorusu sorulmalýdýr.Herkes ferdi olarak imanýný kurtarmalýdýr.Böyle olursa halifelik gelmese bile o huzur ortamý kendiliðinden gelir.Herkes olaðanüstü güçlü bir kurtarýcý bekliyor.ve sadece bekliyor.Baþka bir þey yapmýyor.Kurtarýcý yok.ey iman edenler sizler Allahýn yer yüzündeki halifelerisiniz.baþka halife yok.ve eðer aranýzdan akýllý bir mümini önder seçecekseniz illaki medyatik ve karizmatik olmasýnada gerek yok.Ýman etmiþ olsun yeter.

EN DOÐRUSUNU ALLAH CC BÝLÝR.

Selam sevgi ve dua ile.
Gönderen: 21.09.2005 - 10:34
Bu Mesaji Bildir   zec üyenin diger mesajlarini ara zec üyenin Profiline bak zec üyeye özel mesaj gönder zec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vehan su an offline vehan  
9 Mesaj
"zec" kardesim, Allah senden razi olsun.
Gönderen: 23.09.2005 - 08:22
Bu Mesaji Bildir   vehan üyenin diger mesajlarini ara vehan üyenin Profiline bak vehan üyeye özel mesaj gönder vehan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Nur 66  
HİLAFET GELİYORMU?
Misafir
esselamüaleyküm.


Hilafet gelecektir.Ya Rabbi bu Cuma günlerinin hürmetine o günleri bizede göster.AMÝN.sıkıntılı
Gönderen: 23.09.2005 - 08:53
Bu Mesaji Bildir   Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RE: HİLAFET GELİYORMU?
944 Mesaj -
Alıntı
Orijinali Nur 66

esselamüaleyküm.


Hilafet gelecektir.Ya Rabbi bu Cuma günlerinin hürmetine o günleri bizede göster.AMÝN.sıkıntılı



amin inþallah kardeþim inþallah.... yalnýz þunu ekleyeyim Hz Mehdinin dünyaya gelmesinden sonra hilafete gerek kalmayacak zaten o zaman hak-batýl savaþý olacak.... ortadayým diyen hiç kimse kalmayacak ve herkes safýný belirleyecek... O ZAMAN ÜMMET UYANACAK VE TEK VÜCUT OLACAK.... SELAM VE DUA ÝLE WESSELAM
FÝEMANÝLLAH
Gönderen: 23.09.2005 - 10:07
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
_Resul_ su an offline _Resul_  
627 Mesaj -
Hilafet geliyormuþ, Allah Allah, bana daha çok yabancý istihbarat güdümlü provokasyonlar geliyor gibi geldi... Yine de sormak isterim bu hilafetçi arkadaþlara;

Hilafet nedir?
Nasýl gelecektir, merkezi ve Ýslam Devleti'nin resmi dili ne olacaktýr?
Ekonomik sistem nasýl olacaktýr?
Yönetim biçimi ne olacaktýr?

Þu en basit sorulara müþterek ve akýlcý bir cevabýnýz var mý? Yoksa, hilafet lakýrdýsý edip burada kendinize güldürmeyin...
kahkaha
Gönderen: 25.09.2005 - 14:13
Bu Mesaji Bildir   _Resul_ üyenin diger mesajlarini ara _Resul_ üyenin Profiline bak _Resul_ üyeye özel mesaj gönder _Resul_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
AhiSevKul su an offline AhiSevKul  
HILAFET GELIYORMU?
67 Mesaj -
Esselamualeyküm
Muhterem kardeslerim.
Hulefa-i Rasidin dönemi bittikten sonraki dönemlerin gercek manada hilafet dönemi olmayip Müslümanlarin önderligini yapan büyük Müslüman devletlerinden dönemi oldugu aciktir.
Emeviler, Abbasiler, ve Osmanlilar gibi.
Bu islam medeniyetlerin cogu saltanat olarak yönetilmistir.
Halifelik Gercek manada olmayip Müslümanlarin önderligi olarak da olsa Osmanlilara kadar gelip osmanlinin yikilmasiyla Halifelik yetkileri TBMM`ye aktarilmis olup halen bu konumdadir.
Kasdettigimiz Hilafetin gelmesi bu konumun yeniden islevlik kazanmasidir. Bütün islam alemi bu bekleyis icindedir. Sinirlari birlestirilmis bir halifelik devletinden bahsetmiyorum.Bu makam etrafinda birlesmis Müslüman devletler toplulugu olarak faliyet yapabilecek bir Hilafetten bahsediyorum.

Bu da hayal degil gercek olabilecek bir durumdur.
Ben bu hallerimize gülmek degil agliyorum.
Allaha emanet olunuz.
Gönderen: 03.10.2005 - 10:29
Bu Mesaji Bildir   AhiSevKul üyenin diger mesajlarini ara AhiSevKul üyenin Profiline bak AhiSevKul üyeye özel mesaj gönder AhiSevKul üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Nur 66  
Resul'e geçikmiş cevap
Misafir
Alıntı
Orijinali _Resul_

Hilafet geliyormuþ, Allah Allah, bana daha çok yabancý istihbarat güdümlü provokasyonlar geliyor gibi geldi... Yine de sormak isterim bu hilafetçi arkadaþlara;

Hilafet nedir?
Nasýl gelecektir, merkezi ve Ýslam Devleti'nin resmi dili ne olacaktýr?
Ekonomik sistem nasýl olacaktýr?
Yönetim biçimi ne olacaktýr?

Þu en basit sorulara müþterek ve akýlcý bir cevabýnýz var mý? Yoksa, hilafet lakýrdýsý edip burada kendinize güldürmeyin...
kahkaha



S.A.

Çoktandýr bu konyu arýyordum bulamýyordum. Þimdi buldum.
Resul Hilafetin ne olduðunu daha önceki mesajýmda yazmýþtým. Sen diyorsun ki Hilafet lakýrdýsý yapmayýn. Müslüman birinin bu sözleri söylemesi esef verici. Hilafet hakkýnda böyle sözler söylemen hiç doðru deðil. Sen Hilafetin ne olduðunu bilmiyorsun. Ýnsan bilmediðinin düþmanýdýr.
S. A.
Gönderen: 23.12.2005 - 10:50
Bu Mesaji Bildir   Yukari
zec su an offline zec  
İQRA
132 Mesaj -
HÝLAFET PEYGAMBER EFENDÝMÝZ (S.A.S)DEN SONRA 30 YIL DEVAM ETMÝÞTÝR ONDAN SONRASI GERÇEK MANADA HÝLAFET DEÐÝLDÝR VE BUNDAN SONRADA OLAMAZ BUKONUDAKÝ HADÝSÝ ÞERÝFLERE BAKINIZ!!!!
Gönderen: 23.12.2005 - 11:41
Bu Mesaji Bildir   zec üyenin diger mesajlarini ara zec üyenin Profiline bak zec üyeye özel mesaj gönder zec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Nur 66  
RE: İQRA
Misafir
Alıntı
Orijýnalý zec

HÝLAFET PEYGAMBER EFENDÝMÝZ (S.A.S)DEN SONRA 30 YIL DEVAM ETMÝÞTÝR ONDAN SONRASI GERÇEK MANADA HÝLAFET DEÐÝLDÝR VE BUNDAN SONRADA OLAMAZ BUKONUDAKÝ HADÝSÝ ÞERÝFLERE BAKINIZ!!!!




S.A.

Kardeþ sen Osmanlý tarihini pek iyi bilmiyorsun herhalde. Osmanlý zamanýndaki hilafet deðilmiydi. Hem dört halife devri hilafet deðilmiydi. Birde bu konuda yani Hilafetin terar gelmeyeceði konusunda herhangi bir hadis bilmiyorum. Varsa sen söyle.
Hilafet Osmanlý devleti topraklarýnda düþmüþtür ve tekrar Osmanlý topraklarýnda ayaða kalkacaktýr. Bunu ben söylemiyorum. Zamanýn Mücdehiti BEDÝÜZZAMAN HAZRETLERÝ söylüyor.
Selam ve Dua ile.
Gönderen: 23.12.2005 - 13:20
Bu Mesaji Bildir   Yukari
zec su an offline zec  
iqra bismirabbüke
132 Mesaj -
hilafet benden sonra 30 yýl devam edecek diyen de ben deðilim bizzat peygamber efendimiz. ben osmanlý tarihini bilmiyormuþum bunun konuyla ne alakasý var siz hadisi araþtýrýn bu kadar tarih okuyacaðýnýza biraz kutsi hadisi þerif okuyun.efendimizden sonra 30 yýl sayarsanýz hz. hasan dönemine denk gelir ve zaten hz. hasan bu noktada halifeliði muaviyeye devretmiþtir.Ve ondan sonraki siyaset fitne ve kan dökülmesi efendimizin ne demek istediðini ortaya koyuyor.üstat bediüzaman diyorsunuz ama bakýn ne diyor üstat

Otuz Birinci Mektubun Otuz Birinci Lem'asýnýn otuz bir meselesinden bir meseledir
Bir tek cümle olan kýsacýk bu hadisin beþ lem'a-i i'caziyesine dair bir nüktedir. Buraya bir münasebetle girmiþ.
9 hadis-i þerifin ihbar-ý gaybî nev'inden tarihçe musaddak beþ lem'a-i i'caziyesi vardýr.

Birincisi: Hulefâ-yý Râþidînin hilâfetleri ile Hazret-i Hasan Radýyallahü Anhýn altý aylýk hilâfetinin müddeti otuz sene olacaðýný ihbardýr. Aynen çýkmýþ.

Ýkincisi: Otuz senelik halifeleri olan Hazret-i Ebu Bekir Radýyallahu Anh, Hazret-i Ömer Radýyallahu Anh, Hazret-i Osman Radýyallahu Anh ve Hazret-i Ali Radýyallahu Anh'ýn ebcedî ve cifrî hesaplarý bin üç yüz yirmi altý eder ki, o tarihten sonra þerait-i hilafet daha takarrür etmedi. Hilâfet-i Âliye-i Osmaniye bitti.
Üçüncüsü: kelimesi, cifir hesabý bin seksen yedi eder ki, tarihçe-i hilâfet-i Abbasiyenin inkýraziyle hilâfet-i Osmaniyenin takarrürüne kadar olan zaman-ý fetret tayyedilse bin seksen küsur kalýr. Eðer nâkýs hilâfetler sayýlsa deki "sene" lâfzý ilâve olur. O halde bin iki yüz iki eder ki, Rumuzat-ý Semâniye-i Kur'âniye Risalelerinde hem 10 hem Fâtiha, hem Sûre-i Nasr, hem Sûre-i Alâk gibi çok yerlerde aynen hilâfetle beraber Devlet-i Ýslâmiyenin hem terakki, hem galibiyet devresi olan bin iki yüz iki tarihini gösterir. Hem nâkýs hilâfetle beraber bütün müddet-i hilâfet-i Ýslâmiye bin iki yüz ikidir ki, tam tamýna tevafukla haber verir.

hadisinin mucizane ihbar-ý gaybîsini izah eder. Yâni, bu hadis, kýyametten deðil, belki galibane hâkimiyet-i Ýslâmiyeden haber veren On Sekizinci Lem'ada ve baþka yerde bu hadisin üç lem'a-i i'caziyesini beyan ettiðimden burada kýsa kesiyoruz.

Dördüncüsü: ilâ âhir, þeddeli yüz bir, bin yüz kýrk bir, seksen altý eder. Yekûnu: Arabîce bin üç yüz yirmi sekiz olur ve Rumîce bin üç yüz yirmi altýdýr ki Hulefâ-yý Râþidînin isimleri ikinci vecihte gösterdiði ayný tarihe ve hürriyetin üçüncü senesindeki inkýta-i hilâfetin tarihine tam tamýna tevafuku, elbette o lisanü'l-gayb olan zâtýn lisanýnda tesadüfî olamaz; belki onu da görmüþ, ona da iþaret etmiþ.

Beþincisi: þeddeli nun bir nun sayýlsa bin yüz doksan iki eder ki, aynen cümlesinin gösterdiði gibi bin iki yüz iki tarihine on farkla tam tevafuk ederek tam ve nâkýs bütün müddet-i hilâfeti göstermesi ve yalnýz "hilâfet" kelimesi bin yüz on bir edip tam hilâfetin müddetine tam tevafukla beraber o müddete iþaret eder. kelimesinin cifrî hesabý olan bin seksen yedi adedine, yirmi dört gibi cüz'i bir farkla muvafakat etmesi, elbette ve herhalde o Muhbir-i Gaybînin bir iþaret-i gaybiyesidir ve bir nevi mucizat-ý gaybiyesinin bir lem'asýdýr.

Ýþte bu kýsacýk hadisin câmiiyetine, sair cevâmiü'l-kelim olan hadisler kýyas edilsin.


syn.nur 66 kardeþim kýrmýzý yazý ile yazýlan kýsmý size vermek istediðim cevaptýr.
kalbinizi kýrmak istemedim hakkýnýzý helal edin.

selam sevgi ve dua ile


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son zec tarafından, 25.12.2005 - 07:45 tarihinde.
Gönderen: 23.12.2005 - 13:58
Bu Mesaji Bildir   zec üyenin diger mesajlarini ara zec üyenin Profiline bak zec üyeye özel mesaj gönder zec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Nur 66  
Misafir
S.A.

Bizim tartýþtýðýmýz nedir anlayamadým. Bu kadar ebced hesabý yapýyorsun bu kunuda bilgilisin ozaman anladýðým kadarýyla hilafet gelmeyecektir demek pek mantýklý olmasa gerek.
Bazý atýflarýn da var bana. osmanlý tarihiile ilgili benim hadis okumadýðýmý ne biliyorsun. Osmanlý tarihi dedim konumuzla ne alakasý var demiþsin. Alakasý þu. Osmanlý Halifesi ve Ýslam halifesi Yavuz Sultan deðilmiydi. Osmanlý Ýslam Hilafeti Sancaktarý deðilmiydi.
Vesselam
Gönderen: 23.12.2005 - 14:18
Bu Mesaji Bildir   Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Konu icon    HZ MEHDİ MÜSLÜMANLARIN HALİFESİDİR TÜM İŞARETLERİ ÇIKMIŞDIR
163 Mesaj -
Hz. Mehdi Hicri 1400'de Gelecektir.

Bediüzzaman, farklý tarihlerde yaptýðý açýklamalarýn hepsinde, Mehdi ve talebelerinin geliþ zamaný olarak hicri 14. yüzyýlýn baþlarýna iþaret etmiþtir. Bir sözünde, Mehdi'nin asr-ý saadet döneminden 1400 sene sonra çýkacaðýný þöyle belirtmektedir:

"Ýstikbal-i dünyeviyede 1400 sene sonra gelecek bir hakikati asýrlarýnda karib (yakýn) zannetmiþler." (Sözler, 318)

Üstad'ýn ifadesinde belirttiði, "sahabe döneminden 1400 sene sonrasý" hicri 14. asrýn baþlarýna, yani miladi olarak 1979-1980 senelerine denk gelmektedir.

"Fatiha'da doðru yolda olanlar ashabýnýn taife-i kübrasýný tarif eden fýkrasý, þeddesiz bin beþ yüz altý veya yedi ederek tam tamýna fýkrasýnýn makamýna tevafuku ve manasýna tetabuku ve þedde sayýlsa fýkrasýna üç manidar farkla tam muvafakatý ve manen mutabakatý bu hadisin imasýný te'yid edip remz derecesine çýkartýyor." (Kastamonu Lahikasý, 23)

Suyuti ümmetin icabet ömrünün hicri 1500 senesini geçmeyeceðini bildiriyor. Bediüzzaman Hazretleri de, ümmetin galibane mücadelesinin 1500-1506 yýllarýnda biteceðini; bundan sonra zayýflamalarýn baþlayýp kýyametin bekleneceðini belirtiyor. Ümmetin galibane ömrü 1500-1506 yýllarýnda bitecekse, o zaman 1400-1500 yýllarý arasýnda Mehdi ve Ýsa (AS)'nýn gelmesi, ayrýca Mehdi'nin de 1400 yýlý baþlarýnda göreve baþlamasý gerekmektedir.

Bediüzzaman hicri 1327'de Þam'da Emevi Camii'nde on bin kiþiye verdiði hutbesinde, hicri 1371'den sonraki Ýslam aleminin geleceðine yönelik izahlar yapmakta, ahir zamandan çeþitli tarihler vererek, beklenen Mehdi'nin mücadele zamanlarýna dikkat çekmektedir.

Bediüzzaman, Mehdi'nin göreve baþlamasý ve inkarcý zihniyeti fikren maðlup etmesi ile ilgili olarak þu tarihleri bildirmektedir:

"Ta 1371 senesinden sonraki alem-i Ýslam'ýn mukadderatýna nazar eden Hutbe-i Þamiye'deki hakikatler... Evet þimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet ve medeniyetin mehasini o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatýný verip o dokuz manileri maðlup edip daðýtmak için taharri-i hakikat meyelanýný ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi o dokuz düþman taifesinin cephesine göndermiþ, inþallah yarým asýr sonra onlarý darmadaðýn edecek." (Hutbe-i Þamiye, 25)

Þam'da yaptýðý bu konuþmada, hicri 1371 senesinden sonra yaþanacak geliþmelere dikkat çekerek, Bediüzzaman Mehdi'nin göreve baþlamasýnýn bu tarihten 30-40 yýl sonra olacaðýný bildirmiþtir. Bu tarih ise hicri 1401-1411, miladi olarak da 1980-1990 yýllarý arasýdýr.

Yine ayný konuþmanýn devamýnda Üstad, Mehdi'nin inkarcý fikir sistemini fen, ilim ve medeniyetin imkanlarý sayesinde fikren susturacaðýný haber vermiþtir. Bu fikri üstünlüðün tarihi olarak da 1371 tarihinden yarým asýr sonrasýný bildirmiþtir. Bu da hicri 1421, yani miladi 2001 senesi demektir.

"Evet þimdi (1371) olmasa da otuz-kýrk (30-40) sene sonra...

Fen: Müspet ilimler, biyoloji, fizik, kimya vs.

Hakiki marifet: Hüner, sanat , ilim ve fenlerle öðrenilen bilgi.

Medeniyetin mehasini: Medeniyetin iyiliklerini

O üç kuvvetle donatýp gerekli ihtiyacýný karþýlayýp o dokuz engelleri yenip daðýtmak için,

Taharri-i hakikat meyelaný: Hakikati araþtýrma meyli

Muhabbet-i insaniyeyi: Ýnsan sevgisini.

O dokuz düþman sýnýfýnýn cephesine göndermiþ, inþallah yarým asýr sonra (50 sene) onlarý darmadaðýn eder."

1371 + 50 = 1421 (Miladi 2001)

Bediüzzaman hicri 1400 yýlý baþlarýnda Mehdi'nin inkarcý felsefe ile mücadeleye baþlamasý zamanýna, 1401-1411 = 1981-1991 yýllarý arasý fen, hüner, sanat ve medeniyetin iyiliklerini birleþtirip bunlarla mücadelesine ve fikren darmadaðýn edeceði tarih olarak da 1421 = 2001'e dikkat çekiyor.

"Yetmiþ birde fecr-i sadýk baþladý veya baþlayacak. Eðer bu, fecr-i kazib de olsa, otuz-kýrk sene sonra fecr-i sadýk çýkacak." (Hutbe-i Þamiye, 23)

Fecir: Tan yerinin aðarmasý, güneþ doðmadan önceki kýzýllýk, sabah vakti

Fecr-i Kazib: Sabaha karþý ufukta yayýlmaya baþlayan birinci kýzýllýk.

Fecr-i Sadýk: Fecr-i Kazib'den sonra yayýlmaya baþlayan ikinci aydýnlanma

1371 + 30 = 1401 = 1981

1371 + 40 = 1411 = 1991

Bediüzzaman Ýslam'ýn dünyaya tekrar hakim olmasýný güneþin doðuþuna benzetiyor. Güneþin battýktan sonra ertesi gün yeniden doðmasý gibi, Ýslam'ýn da dünya üzerinde tekrar doðup parlayacaðýna bu benzetmeyle iþaret ediyor. Fecr-i Kazib ve Fecr-i Sadýk ifadeleriyle bu doðuþun baþlangýç yýllarýna dikkat çekilmiþtir.

Buna göre Hakkýn karþýsýndaki batýlý temsil eden düþünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin daðýtýlmaya baþlamasý 1981-1991 yýllarý, fikren tam anlamýyla susturulup daðýtýlmasýnýn ise 2001 yýlýnda olacaðýna iþaret etmiþtir.

Risale-i Nur Külliyat'ýnda, Mehdi'nin mücadele ve hakimiyet devreleri ile ilgili verilen ebcedler:

"Aðýzlarýyla Allah'ýn nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan baþkasýný istemiyor." 9/32 ayetindeki "...Allah, kendi nurunu tamamlamaktan baþkasýný istemiyor." cümlesi hakkýnda Bediüzzaman þöyle demektedir:

"Þimdi hatýra geldi ki, eðer þeddeli "lamlar" ve "mimler" ikiþer sayýlsa bundan bir asýr sonra zulümatý daðýtacak zatlar ise, Hazret-i Mehdi'nin Þakirtleri olabilir." (Þualar / 605)

Bu ayetin ebced deðeri ise "1424-Miladi: 2004" tür. Mehdi önderliðinde Ýslam'ýn hakimiyeti devrelerine iþaret etmektedir.

"...inkar edenlerin velileri ise taðut'tur..." 2/257 ayetindeki "taðut" (batýl fikir sistemi) kelimesinin kendi içinde çöküþ tarihini de Bediüzzaman (ebced deðerini) 1417 (miladi 1997) olarak vermektedir.

Hz. Mehdi Hilafet Merkezinin Bulunduðu Yerden Çýkacaktýr.

Ahir zaman hakkýndaki rivayetlerin merkez noktasýný Mehdiyet teþkil eder. Ahir zamandaki önemli olaylarýn çoðu Mehdiyet etrafýnda geliþir. Ancak bu olaylarýn yerleri hakkýnda farklý farklý rivayetler mevcuttur. Bediüzzaman bu konuya þu þekilde açýklýk getirmiþtir:

"Þimdi, Hz. Mehdi gibi eþhasýn hakkýndaki rivayatýn ihtilafatý ve sýrrý þudur ki: Ehadisi tefsir edenler, metn-i ehadisi tefsirlerine ve istinbatlarýna tatbik etmiþler. Mesela: Merkez-i saltanat o vakit Þam'da veya Medine'de olduðundan, vukuat-ý Hz. Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi merkez-i saltanat civarýnda olan Basra, Kufe, Þam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmiþler." (Sözler, 359)

Bir baþka yerde de Üstad konuyu þöyle izah etmiþtir:

"Merkez-i Hilafet eski zamanda Irak'da, Þam'da ve Medine'de bulunduðundan raviler kendi içtihatlarýyla daimi öyle kalacak gibi mana verip, "Merkez-i Hilafet-i Ýslamiye" yakýnlarýnda tasvir etmiþler, Halep ve Þam demiþler. Hadisin mücmel haberlerini kendi içtihatlarýyla tavsil etmiþler." (Þualar, 492)

Yani, Bediüzzaman'ýn üstteki ifadelerinden de anlaþýldýðý gibi, ahir zaman hadislerini aktaran alimler, ahir zaman olaylarýný kendi dönemlerindeki hilafet merkezlerini esas alarak aktarmýþlardýr.

Mehdiyet olayýnýn gerçekleþeceði yer olarak, her alim kendi zamanýnýn Hilafet Merkezi olan Irak, Þam, Kufe, Medine gibi þehirleri belirtmiþtir. Ravilerin bu içtihatlarý da zamanla rivayetlere katýlarak günümüze ulaþmýþtýr.

Ancak, ahir zaman olaylarýnýn vuku bulduðu yerle ilgili rivayetlerin ortak noktasý, bu olaylarýn Hilafet Merkezi'nde gerçekleþtiðidir.

Bediüzzaman da bu sonuca varmýþtýr. Bilindiði gibi, son hilafet merkezi "Ýstanbul"dur. Halifelik bu yüzyýlýn baþlarýnda resmi olarak kaldýrýlmýþtýr ve o günden bu yana dünya üzerinde baþka hiçbir yere de taþýnmamýþtýr. Peygamberimizin iki sancaðý, kýlýcý ve gömleði ile diðer mukaddes emanetler Ýstanbul'dadýr. Sonuç olarak, halen bu manevi ünvaný koruyan tek þehir Ýstanbul'dur.


5. Hz. Mehdi'nin Üç Asli Görevi Vardýr.

"Çok defa mektuplarýmda iþaret ettiðim gibi, "Hz. Mehdi Al-i Resul'ün temsil ettiði kudsi cemaatinin þahs-ý manevisinin üç vazifesi var. Eðer çabuk kýyamet kopmazsa ve beþer bütün bütün yoldan çýkmazsa, o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati yapacaðýný rahmet-i ilahiyeden bekliyoruz. Ve onun üç büyük vazifesi olacak." (Emirdað Lahikasý, 259)

"Büyük Hz. Mehdi'nin çok vazifeleri var. Ve siyaset aleminde, diyanet aleminde, saltanat aleminde, cihad aleminde." (Þualar, sf. 456)

Emirdað Lahikasý 259. sayfada fedakâr seyyidlerin yardýmýndan bahsediyor. Üstad seyyidler topluluðu ile beraber faaliyette bulunmamýþtýr. Bu faaliyet Üstad'dan sonra Mehdi tarafýndan yapýlacaktýr.

Üstad, Mehdi'nin siyaset alanýnda faaliyet yapacaðýný, devlet yönetiminde en üst kademede bulunacaðýný belirtmiþtir. Nitekim hem siyaset, hem diyanet hem de cihad yani teblið yönünden faaliyette bulunmasý çok geniþ imkanlar gerektirmektedir. Dolayýsýyla da buradan Mehdi'nin imkanlarýnýn çok geniþ olacaðýný, bu görevlerin tam yapýlmasýnýn ancak devlet yetkilerinin kullanýlmasý ile olacaðýný anlamaktayýz. Üstad bu imkan ve yetkiye sahip olmamýþtýr.


Birinci görevi: Ýnsanlarýn imanýný kurtaracak

"Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutiyle ve maddiyun ve tabiiyyun taunu, beþer içine intiþar etmesiyle, her þeyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda imaný kurtarmaktýr. Ehl-i imaný dalâletten muhafaza etmek..." (Emirdað Lahikasý, 259)

Mehdi'nin görevi olan "materyalizmi dünyada tam anlamýyla etkisiz hale getirmek" Üstad tarafýndan yapýlmamýþ ve buna baðlý olarak insanlarýn imanýný kurtarma görevi dünya çapýnda Mehdi'ye verilmiþtir. Bu çalýþmalarýn köklü ve çok etkileyici yapýlacaðýný da; Mehdi'nin iman sahiplerini dalaletten koruyacaðýný belirterek açýklamýþtýr.

Bu görevi en önemli ve deðerli görevdir.

"Ümmetin beklediði, ahir zamanda gelecek zatýn üç vazifesinden en mühimi ve en büyüðü ve en kýymetdarý olan iman-ý tahkikiyi neþr ve ehl-i imaný delaletten kurtarmak" (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9)

Üstad, Mehdi'nin 3 görevinden en önemlisi ve en dikkat çekicisini imaný yayma olarak belirtmiþtir. Bu imaný yayma çalýþmasýnýn yönteminin nasýl olacaðýný da Üstad "iman-ý tahkikiyi neþr" olarak vurgulamýþtýr. Buradaki "neþr" kelimesiyle iman hakikatlerinin neþriyat yoluyla yani kitap, dergi, CD ve diðer kitle iletiþim araçlarý yoluyla yapýlacaðý anlaþýlmaktadýr. Doðal olarak bu þekilde imaný yayma çalýþmasý da dünyadaki tüm insanlar tarafýndan bilinecektir. Üstadýn çalýþmasý ise kendi döneminde ancak fedakar nur talebelerinin el yazmalarýyla birkaç nüsha çoðaltma þeklinde olmuþ, kastedilen neþr, maksadý hasýl olacak þekilde oluþmamýþtýr.


Ýkinci görevi: Dini özüne döndürecek

"Ýkinci Vazifesi: Hilafet i Muhammediye (ASM) ünvaný ile þeair-i Ýslamiyeyi ihya etmektir. Alem-i Ýslâmýn vahdetini nokta-i istinad edip beþeriyeti maddi ve mânevi tehlikelerden ve gadab-ý ilâhi'den kurtarmaktýr. Bu vazifenin, nokta-i istinadý ve hadimleri, milyonlarla efradý bulunan ordular lazýmdýr." (Emirdað Lahikasý, sf. 259)

"Hilafet-i Muhammediye ünvaný ile" Mehdi'yi tarif eden Bediüzzaman, Mehdi'nin Ýslam Dünyasý'nýn Halifesi olacaðýný söylemektedir. Ayrýca bu makamý da "ünvan" olarak tarif ederek, tüm Müslümanlarýn Mehdi'yi o makama layýk kiþi olarak tanýyacaðýna da iþaret etmiþtir. Büyük mütefekkir Bediüzzaman, þüphesiz 13. asrýn müceddididir, ancak tüm Müslümanlarýn Halifesi ünvanýný almamýþtýr.

"Alem-i Ýslâmýn vahdetini" tabirini kullanarak Üstad, kendi devrinde de daðýnýk, halifesiz ve bir birliktelik içinde olmayan Ýslam ülkelerinin birleþerek Ýslam Birliði'nin oluþacaðýný söylemektedir. Bu birliktelik Üstad zamanýnda da, henüz de oluþmuþ deðildir. Bu birlikteliði, Mehdi'nin bir dayanak noktasý yaparak Müslümanlarý bazý tehlikelerden koruyacaðýný ifade etmektedir.

"milyonlarla efradý bulunan ordular"ýn da, Mehdi'nin bu vazifesini ifa ederken yardýmcýlarý olacaðýný, yani emrinde ordular olacaðýný söyleyen Üstad'ýn ordulardan oluþan yardýmcýlarý olmamýþtýr. Sadece büyük fedakarlýklar içinde, canla baþla gayret içinde olan mahdut miktarda Nur talebeleri onun yardýmcýsý olup teblið çalýþmasý yapmýþlardýr.

"O zatýn ikinci vazifesi, þeriatý icra ve tatbik etmektir. Birinci vazife maddi kuvvetle deðil, belki kuvvetli itikad ve ihlas ve sadakatle olduðu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddi bir kuvvet lazým ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin." (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9)

"O zat" ifadesi, beklenen Mehdi'nin belirli "bir" kiþi olduðunu gösteren açýk bir ifadedir.

Görevi "þeriatý icra ve tatbik etmek" olan Mehdi'nin ifa edeceði ikinci vazifesini tarif ederken, Üstad, dinin kurallarýný toplum içinde Mehdi'nin hayata geçireceðini söylemektedir. Bediüzzaman ise büyük mücadelelerle kendi devrinde ancak iman hakikatlerini sýnýrlý bir topluluða teblið etme imkaný bulabilmiþtir.

"gayet büyük maddi bir kuvvet lazým" ifadesi büyük maddi imkanlarla yapýlacak olan hizmetleri iþaret etmektedir. Bu belki de devlet hazinesini kullanma yetkisi olarak adlandýrýlabilir. Üstad mücadelesini gayet zor maddi þartlar içerisinde geçirmiþtir.

Mehdi'nin insanlýðý maddi ve manevi tehlikelerden koruyacaðý net olarak belirtilmiþtir. Ayrýca Mehdi Ýslam birliðini de oluþturacak ve bunun için de sayýsý milyonlarý bulan ordular gerekecektir. Bu durum Üstad döneminde oluþmamýþtýr. Mehdi þeriatý uygulayacak, bu da ancak büyük bir maddi güçle olacaktýr.

"Þark tarafýndan bir nur zuhur edecek, bidatlar zulümatýný daðýtacak." (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 189)

"bidatlar zulümatýný daðýtacak": Üstad'ýn döneminde de var olan bidatlar, dine sonradan sokulan batýl inanç ve uygulamalar, hala süregelmektedir. Üstadýn çalýþmalarýyla bu, sona ermemiþtir. Bunu dini özüne döndürecek olan Mehdi gerçekleþtirecektir.


Üçüncü görevi: Ýslam toplumunu tekrar birleþtirecek

"O zatýn üçüncü vazifesi, Hilafet-i Ýslamiyeyi Ýttihad-ý Ýslam'a bina ederek, Ýsevi ruhanileriyle ittifak edip din-i Ýslam'a hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakarlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o vazifeden üç dört derece daha ziyade kýymetdardýr, fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniþ bir dairede ve þa'þaalý bir tarzda olduðundan umumun ve avamýn nazarýnda daha ehemmiyetli görünüyorlar." (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9)

Mehdi'nin bir baþka görevi ise Ýslam toplumunu birleþtirmek ve Hristiyan alemiyle ittifak yapmaktýr. Mehdi'nin çok büyük çapta ve ihtiþamlý olarak yapacaðý bu görevler tüm dünyada herkes tarafýndan bilinecektir. Buna binaen ahir zamanda bu konularýn tüm insanlar tarafýndan bilinmesi ve genele yayýlmasý ancak televizyon, radyo ve internet gibi teknolojik imkanlarla mümkün olabilir. Nitekim Müslüman birliði ve Müslüman-Hristiyan ittifaký da Üstad döneminde olmamýþtýr.

"Bu vazife, pek büyük bir saltanat, kuvvet ve milyonlar fedakarlarla tatbik edilebilir." Üstad, Ýslam Birliði ile Müslüman ve Hristiyan dünyasýnýn hak din adýna kol kola vermesi gibi büyük bir olayýn ancak 3 þartýn oluþmasýyla gerçekleþeceðini ifade etmiþtir.

Birincisi "saltanat": Bu ifade tam bir hakimiyet ifadesidir. Bu þunu gösterir; Mehdi'nin ülke yönetiminde bulunan, güç ve iktidar sahibi olan ve adeta bir sultan gibi dediði her þey uygulanan yetki sahibi bir makamda olacaðýdýr. Saltanat ifadesi ile Üstad'ýn kastettiði budur. Bu durumun Üstad'da tecelli etmediði malumdur.

Ýkincisi "kuvvet": Buradaki kasýt, istediði þeyi icra edebilme gücü, yani yetki sahibi ve iktidar olmaktýr. Bu ortam da Üstad zamanýnda oluþmamýþtýr.

Üçüncü "milyonlar fedakarlar": Çok açýk olan bu ifadeyle Üstad, bu görevin, hizmette bulunacak, Mehdi'ye tabi milyonlarca insanýn olmasýyla gerçekleþebileceðine dikkat çekmiþtir. O dönemde Üstad'ýn çevresinde hizmet eden fedakar talebelerin sayýsýnýn ise milyon sözüyle ifade edilemeyeceði aþikardýr.

"üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniþ bir dairede ve þaþaalý bir tarzda" gerçekleþecek olan Ýslam'ýn hakimiyeti, hem dünyada geniþ çaplý bir þekilde, hem de oldukça görkemli ve yankýlar uyandýran bir tarzda meydana gelecektir. Bu þaþaa toplumlarýn çoðunluðunun üzerinde büyük etki uyandýrdýðý gibi, bu toplumlarýn çok da önem verdiði bir husus olacak. Bu þaþaa ne Üstadýn döneminde, ne de "asr-ý saadet" hariç baþka bir dönemde yaþanmýþ bir durumdur.


Birinci görevdeki yardýmcýlarý

"...Hazret-i Mehdi'nin, o vazifesini bizzat kendisi görmeðe vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilâfet-i Muhammediye (ASM) cihetindeki saltanatý, onun ile iþtigale vakit býrakmýyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zat, o taifenin uzun tedkikatý ile yazdýklarý eseri kendine hazýr bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmýþ olacak. Bu vazifenin istinad ettiði kuvvet ve mânevi ordusu, yalnýz ihlas ve sadakat ve tesanüd sýfatlarýna tam sahip olan bir kýsým þakirdlerdir. Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kýymetli sayýlýrlar." (Emirdað Lahikasý, 259)

"Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek"

"...ondan evvel...": Yani Mehdi'den önce, onun çalýþmalarýndan önce, Mehdi'nin birinci vazifesi olan iman hakikatlerini yayma ve materyalizmi yýkma çalýþmasýný yerine getirmesinde kullanacaðý ilmi malzemeleri hazýrlayacak olan "bir taife" den bahsetmektedir Bediüzzaman.

"bir taife": Bu grubun, fen ve felsefenin materyalizm ile oluþturduðu negatif etkiyi kýrmada faydasý olacak þekilde fen ve bilim ile uðraþan ilmi bir grup olmasý gerekmektedir. Ki Mehdi de onlarýn hazýrladýklarý çalýþmalardan faydalanarak materyalizmi yýkacak.

"o taifenin uzun tasdikati ile yazdýklarý eseri..." diyerek Bediüzzaman, uzun doðrulama çalýþmalarý sonucu bir eser yazdýklarýndan söz etmektedir. Bunun ilmi bir çalýþma olduðu anlaþýlmaktadýr. Bu ilim adamlarýnýn, uzun yýllar yaptýklarý çalýþmalar ile, insanýn tesadüfler sonucu meydana geldiðini savunan materyalizme karþý, Yaratýcý'nýn varlýðýný gösterecek þekilde, kendi baþýna ilmi deliller ortaya koyacaðý anlaþýlýyor. Mehdi de bu bilgileri özellikle de Ýslam dünyasýnda yaygýnlaþtýrarak, bilimin yaratýlýþý gösterdiðini insanlara anlatarak materyalizmi yýkacak.

"bir cihette": 'Bir yönüyle' derken Üstad, bu ilmi gruptan, materyalizmi yýkmada sadece bir yönüyle faydalanýlacaðýný anlatmaktadýr. Yani maddiyun ve tabiyyun felsefesinin, tabiatçýlýk ile ilgili kýsmýnýn kastedilmekte olduðunu anlýyoruz.

Bir de maddiyun kýsmý var ki, o da maddecilik, yani maddenin sonsuzdan beri var olduðunu ve tek kesin gerçeðin madde olduðunu savunan materyalizmin ikinci kýsmý. Bunu da sadece Mehdi, maddenin gerçekliðinin yoktan var olduðunu ortaya koyarak yapacak. Ortaya koyduðu maddenin yoktan var olduðu konusuna dair hem bilimsel hem akli izahlarla materyalizmi tam anlamýyla yok etmiþ olacak.

"fen ve felsefenin tasallutuyle": Fen ve felsefenin saldýrýlarý yüzünden insanlar üzerinde etkisi olacak olan materyalizmi susturmak için, yine bu iki unsuru susturmak, onun yaratýlýþý gösterdiðini ortaya koymak gerekmektedir.

Üstat bu iki unsurda çalýþmalar yapmakla beraber kastedilen manada tam bir susturmayla ortadan kaldýracak söz konusu bir durum oluþmamýþtýr.


Ýkinci görevdeki yardýmcýlarý

"Ýkinci Vazifesi: Hilafet-i Muhammediye (ASM) ünvaný ile þeair-i Ýslamiye'yi ihya etmektir. Alem-i Ýslam'ýn vahdetini nokta-i istinad edip beþeriyeti maddi ve mânevi tehlikelerden ve gadab-ý ilâhi'den kurtarmaktýr. Bu vazifenin, nokta-i istinadý ve hadimleri, milyonlarla efradý bulunan ordular lâzýmdýr." (Emirdað Lahikasý, 259)

Üstad halife deðildir; bu ünvaný kendisinden sonra gelecek olan Mehdi'nin alacaðýný açýkça belirtmiþtir. Mehdi Ýslam birliðini kurarak; insanlarý maddi ve manevi tehlikelerden kurtaracaktýr.

"O zatýn ikinci vazifesi, þeriatý icra ve tatbik etmektir. Birinci vazife maddi kuvvetle deðil, belki kuvvetli itikad ve ihlas ve sadakatle olduðu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddi bir kuvvet lazým ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin." (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 9)

Mehdi; Ýslam'ýn hakim olmasýna vesile olacak ve insanlar arasýnda din ahlakýnýn yaþanmasýný saðlayacaktýr. Bunun için Mehdi büyük bir maddi güç kullanacaktýr. Üstad'ýn büyük maddi imkanlarý olamamýþtýr, ancak bu imkanlarýn Mehdi'de toplanacaðýný belirtmiþtir.

"gayet büyük maddi bir kuvvet lazým": Üstad Mehdi'nin ikinci vazifesini yerine getirirken çok büyük maddi imkanlara sahip olarak bunu gerçekleþtireceðinden bahsetmiþtir. Üstadýn ve talebelerinin büyük hizmetlerini yaparken çok kýsýtlý imkanlar içinde hatta daha doðru bir ifadeyle büyük imkansýzlýklar içinde mücadele ettikleri herkesin malumudur. Ayrýca Üstad'ýn, bahsettiði þeriatý icra hususunda herhangi bir geniþ kapsamlý çalýþmasý olmamýþtýr. Bunu Mehdi'nin yerine getireceðini söylemiþ ve Mehdi'nin bu görevi nasýl yerine getireceðini detaylarýyla tarif etmiþtir.


Üçüncü görevdeki yardýmcýlarý

"Üçüncü Vazifesi: Ýnkýlâbat-ý zamaniye ile çok ahkâm-ý Kur'aniye'nin zedelenmesiyle ve Þeriat ý Muhammediye'nin (ASM) kanunlarý bir derece ta'tile uðramasiyle o zat, bütün ehl-i imanýn mânevi yardýmlariyle ve ittihad-ý Ýslâm'ýn muavenetiyle ve bütün ulema ve evliyanýn ve bilhassa Al-i Beyt'in neslinden her asýrda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakâr seyyidlerin iltihaklariyle o vazife-i uzmâyý yapmaya çalýþýr." (Emirdað Lahikasý, 260)

Mehdi döneminde; devir ve ortamýn da deðiþmesiyle, insanlarýn Kuran'ýn hükümlerini uygulamada bir nevi gevþeklik gösterecekleri ve kusurlarý olacaðý belirtilmiþtir. Mehdi'ye Ýslam'ýn hakimiyeti safhasýnda Ýslam alimleri ve sayýlarý milyonlarý bulan fedakar seyitler, Müslümanlar destek verecek ve tüm Ýslam birliðinin yardýmlaþmasýyla, beraber hareket edeceklerdir. Üstad ehl-i imanýn bu yardým ve dayanýþmanýn kendisi zamanýnda olmayacaðýný ancak Mehdi'nin bunlarý yapabileceðini söylemiþtir.

"Ýnkýlâbat-ý zamaniye": Zamanýn devrimleri, deðiþiklikleri günümüzde de devam etmektedir. Bu Bediüzzaman'la da son bulmamýþtýr. Halbuki Mehdi'nin geliþiyle zaman içinde oluþan bu deðiþim bir son bulacaktýr.

Bu gerçekleþirken de Mehdi'ye "bütün ehl-i imanýn mânevi yardýmlarý" olacaðýný söyleyen Üstad, ayrýca bu yardýmla birlikte "bütün ulema ve evliyalar" ile "milyonlar fedakâr seyyidlerin" Mehdi'ye katýlacaðýný belirtmiþtir. Üstad'a ulemalar ve sayýlarý milyonlarý bulan seyitler topluluðu iltihak etmemiþtir.

Üstadýn, bu þekilde "O vazife-i uzmâyý yapmaya çalýþýr." dediði Mehdi'nin "bir" kiþi olduðu da anlaþýlmaktadýr. Yoksa bir þahs-ý manevi deðildir. Ya da birçok kiþiden oluþmuþ bir grup deðildir; Mehdi bir kiþidir.


6. Bediüzzaman Hz. Mehdi'ye Zemin Hazýrlamýþtýr.

"O ileride gelecek acib þahsýn bir hizmetkarý ve ona yer hazýr edecek bir dümdarý ve o büyük kumandanýn piþdâr bir neferi olduðumu zannediyorum." (Barla Lahikasý, 162)

Üstad burada, kendisinin büyük kumandan olarak tarif ettiði, beklenen Mehdi olmadýðýný ancak onun yardýmcýsý olduðunu, onun faaliyetlerine zemin hazýrladýðýný hatýrlatmýþtýr.

"O ileride gelecek acib þahsýn" ifadesiyle Bediüzzaman açýk bir þekilde Mehdi'nin kendinden sonraki bir dönemde geleceðini haber vermiþtir.

"Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten iþittim ki; o zât, eski velilerin gaybi iþaretlerinden istihrac etmiþ ve kanaati gelmiþ ki: "Þark tarafýndan bir nur zuhur edecek, bid'atlar zulümatýný daðýtacak." Ben, böyle bir nurun zuhurura çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsi çiçeklere zemin hazýr etmek lâzým gelir. Ve anladýk ki, bu hizmetimizle o nurani zatlara zemin izhar ediyoruz." (Sikke i Tasdik i Gaybi 189- Mektubat 34)

Mehdi dinimizdeki yanlýþ ve batýl uygulamalarý kaldýracak ve yaþadýðý dönem Ýslam'ýn baharý olacaktýr. Dolayýsýyla Üstad yaþadýðý dönemi Ýslam'ýn kýþý olarak adlandýrarak, yakýn gelecekte, yani Ýslam'ýn baharýnda gelecek Mehdi ve yardýmcýlarýna çalýþmalarýyla ancak zemin hazýrladýklarýný söylemiþtir.


7. Hz. Mehdi'yi Risale-i Nur ya da Müellifi Sanmak Hatadýr.

"...Risale-i Nur'un þahs-ý manevisini haklý olarak Hz. Mehdi telakki ediyorlar. O þahs-ý manevinin de bir mümessili, Nur þakirdlerinin tesanüdünden gelen bir þahs-ý manevisi ve o þahs-ý maneviden bir nevi mümessili olan biçare tercümanýný zannettiklerinden, bazen o ismi O'na veriyorlar. Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir, fakat onda mes'ul deðiller." (Týlsýmlar Mecmuasý, 201)

Üstad Risalelerin bazý yakýnlarý tarafýndan Mehdi olarak görüldüðünü ancak bunun bir hata olduðunu hatýrlatmýþtýr. Üstad'ýn ifadeleri bu konuda þüpheye ve tartýþmaya mahâl vermeyecek kadar açýktýr. Mehdi, net olarak "tek bir kiþi" olarak anlatýlmýþ, ayrýca yanýndaki yardýmcýlarýna kadar detay verilmiþtir. Yani Mehdi bir topluluk veya Risale-i Nur deðildir.

Risalelerin müellifi olarak kendisinin de Mehdi olarak deðerlendirilmesinin bir karýþtýrma ve bir hata olduðunu Bediüzzaman açýkça ifade etmektedir.

Burada deðinilmesi gereken bir husus da, gelecek Mehdi'nin diðer müceddidlerden daha düþük bir makamda olacaðýný zannedenler olabileceðidir; bu düþünce imtihanýn sýrrýna muhaliftir. Ýslam'ýn dünya hakimiyetine vesile olacak kiþinin faaliyetleri daha deðiþik olacak ve çok daha büyük bir mücadele olacaktýr. Daha küçük mücadele denmesi yanlýþ olur, çünkü ihlas ve sadakat ile yapýlan bir mücadele vardýr. Ve bu büyük mücadele için Allah Mehdi'yi görevlendirmiþtir. Elbette ki mücadelesinin büyüklüðü oranýnda makamatý da büyük olacaktýr. Ki dereceyi ancak Allah belirler. Hz. Ýsa, Mehdi'nin arkasýnda namaz kýlacak, bu da göstermektedir ki Hristiyan-Müslüman ittifaký olacak. Hz. Ýsa ile beraber mücadele edecek kiþi tabi ki Üstad'ýn belirttiði gibi Büyük Mehdi olacaktýr. Nitekim "ahir zamanda gelecek bir müceddid-i ekber" diyerek, Bediüzzaman, Mehdi için "en büyük müceddid" tabirini kullanmýþ, onun gelmiþ geçmiþ tüm müceddidlerin en büyüðü olduðunu vurgulamýþtýr.

Bu durum Nur talebelerinin daha da þevklenmeleri, çalýþmalarýný ve dualarýný artýrmalarý için bir vesiledir. Çünkü her halis Müslüman Ýslam'ýn hakimiyetini büyük bir iþtiyakla ister ve bekler. Nitekim Müslümanlarýn böyle bir beklenti içinde olmalarý gerektiðini Üstad bizzat ifade ederek, 1951'den 50 sene sonrasý için müjde vererek ümidin ve þevkin kapýsýný sonuna kadar aralamýþtýr. Üstad ve Risale-i Nur külliyatý, Üstad'ýn detaylý anlattýðý "gelecek Büyük Mehdi" nin hem bir iþareti hem de en önemli zemin hazýrlayýcýsýdýr.

"Bazý ayat-ý kerime ve ehadis-i þerife ahirzamanda gelecek bir müceddid-i ekberi mana-yý iþari ile haber veriyorlar. Fakat o gelecek zatýn ve cemiyetinin üç vazifesinden en ehemmiyetlisi olan ve zahiren en küçüðü görünen imaný kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi güneþ gibi göstermek vazifesini Risale-i Nur ve þakirdlerinin þahs-ý manevisi tam yaptýklarýndan; o gelecek zata dair haberleri ve iþaretleri, Risale-i Nur'un þahs-ý manevisine hatta bazen tercümanýna da tatbike çalýþmýþlar ve Þeriatý ihya ve hilafeti tatbik olan çok geniþ dairede hükmeden bu iki mühim vazifesini nazara almamýþlar. Onlarýn kanaatleri, onlarýn Risale-i Nur'dan istifade cihetinde faidelidir, zarasýzdýr; fakat Nur'un mesleðindeki ihlasa ve hiçbir þeye alet olmamasýna ve dünyevi ve manevi makamatý aramamasýna zarar verdiði gibi, Nurlarýn muhafýzlarý her taifenin hususan siyasi taifenin tenkidine ve hücumuna vesile olabilir". (Týlsýmlar Mecmuasý, 168)

Mehdi'nin çok açýkça görülen ve tüm insanlar tarafýndan bilinen iþaretleri vardýr: Halife olmasý ve Ýslam'ý dünyaya hakim din kýlmasý. Her ne kadar Mehdi'nin önemli bir vazifesi olan iman hakikatlerini anlatma hususu kendisinde ve eserlerinde tecelli etmiþ ise de, Üstad, talebelerinin sadece bu yönde bir deðerlendirme yaptýðýný ve Mehdi'nin diðer iki büyük vazifesi olan hilafet ve dini ihya etmesinin kendisinde görünmediði hususunu dikkate almadýklarýný söylemiþtir. Üstad, Mehdi'nin Risale-i Nur olmadýðýný, ancak bu bakýþ açýsýnýn, Risalelerden istifade etme yönünden zararsýz olduðunu, ancak bu fikrin, siyasilerin ve daha birçok kiþinin saldýrýlarýna ve eleþtirilerine maruz kalabileceðini hatýrlatarak uyarmýþtýr.
Gönderen: 23.12.2005 - 23:29
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
zec su an offline zec  
132 Mesaj -
saltanat hilafet deðildir.
bilmiyorsun demedik araþtýr dedik.
fikir sahibi olmak için evvala bilgi sahibi olmak gerekiyor.
4 halife ile osmanlý padiþahlarýný ayný görmek nekar doðrudur?
neden hz.yavuz sultan selim denmedi?
Allah cc islamýn kaidelerini yürürlüðe koyan yöneticeden razý olsun inþ.Onlar islamýn büyümesindeki vasýta görevlerini yerine getirdiler.

Ýlmi eger gerçekten bilmiyorlarsa bilmiyorum demek çok iyidir. Çünkü iki hadis-i serif meali söyledir:

(Bilmeden fetva verene, yer ve gökteki melekler lanet eder.) [I. Lal, I. Asakir]

(Bilmiyorum demek ilimdendir.) [I. Mace]

Yine buyuruldu ki:

(Allah rizasi için, bilmedigi bir hususta susanin aldigi sevap, bildigi hususta konusanin, cevap verenin aldigi sevaptan az degildir.) [Sabi]

Bildigi halde söylemiyorlarsa bunun vebali büyüktür. Birkaç hadis-i serif meali söyledir:

(Ilmini gizleyenin, bildigi bir mesele soruldugunda cevap vermeyenin agzina kiyamette atesten gem vurulur.) [Buhari, Tirmizî, Ebu Davud Ibni Mace, Hakim ]

(Ilmini [bildigini] gizleyene, denizdeki baliktan, gökteki kusa kadar her sey lanet eder.) [Darimi]

(Ilmini baskasina bildirmeyen, hazineyi gömüp kimseye yardim etmeyene benzer.) [Taberani]

(Âlimin bildigini söylememesi helal degildir.) [Taberani]


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son zec tarafından, 24.12.2005 - 12:20 tarihinde.
Gönderen: 24.12.2005 - 09:58
Bu Mesaji Bildir   zec üyenin diger mesajlarini ara zec üyenin Profiline bak zec üyeye özel mesaj gönder zec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Konu icon    LÜTFEN KIRICI OLMAYALIM
163 Mesaj -
HEPÝMÝZ ALLAH YOLUNDA EL ELE GÖNÜL GÖNÜLE TEVHÝDÝ OLUÞTURMALIYIZ ÇOK ÞÜKÜR ALLAH IMIZ BÝR PEYGAMBERÝMÝZ BÝR KURAN IMIZ BÝR BU BÝRLER ETRAFINDA TOPLANIP BÝRBÝRÝMÝZE ÝLÝM ÖÐRETMELÝYÝZ KAVGA GÜRÜLTÜ NEFSÝN TALEBÝDÝR

DÜNYA HAYATINDAKÝ MUTSUZLUK VE HUZURSUZLUK
Allahû Tealâ Yunus Sûresi'nin 100. âyet-i kerîmesinde þöyle buyuruyor;

YUNUS-100: Vema kâne linefsin en tü'mine illâ biiznillâh ve yec'alürricse alellezine lâ ya'külûn.
Allah'ýn izni olmaksýzýn hiç bir kimse imân sahibi olamaz. Ýmân sahibi olmakta aklýný kullanamayanlara (Allah'a ulaþmayý dilemeyenlere) Allah þeytanýn zulmetini gönderir. Böylece azaplanýrlar.

Gerçekten aklýn iki tane müþaviri vardýr. Birisi NEFS, diðeri de RUH'dur. Fizik vücudun kumandaný olan akýl, nefsi ve ruhu bir müþavir olarak kullanýr ve bunlardan bir tanesinin talebini kabul eder. Her olaydan evvel içinizdeki iki sesi duymuþsunuzdur. Birisi sizi güzelliðe, doðruya Allah'ýn emirlerine doðru çekmek isteyecektir. Öteki ise yanlýþa ve þerre doðru çekmek isteyecektir. Birisi nefsimizin sesidir, kötüye çeker, diðeriyse ruhumuzun sesidir. Allah'a çeker. Þunu biliyoruz ki, baþlangýçta herkes, nefsi emmarede bulundugu için olaylar cereyan etmeden evvel bir karar safhasý vardýr. Ve bu karar safhasýnda mutlaka nefs ve ruh arasýnda bir kavga vardýr. Kavga kesindir. Bu kavganýn arkasýndan bunlardan bir tanesi aklý ikna edecektir. Eðer aklý ikna eden nefs ise, ki emmare nefs kademesinde hep böyledir, aklýn ikna olduðu olay tahakkuk edecektir. Nefs-i Emmare genellikle aklý þerre alet eder. Ve akýl ondan aldýðý fetva üzerine, ondan aldýðý müþavirlik üzerine, fizik vücudu þer istikametinde kullanýr. Her þer olay hem derecat kaybetmemize sebebiyet verir. Hem de her þer iþlediðimizde sýkýntý duyarýz. Hayýr iþlediðimizde ise hem deracat kazanýr hemde ferahlýk ve huzur duyarýz. Þer istikametinde kullanýlan fizik vücut mutlaka baþkalarýna zarar ika edecegi cihetle, mutlaka bir tepkiyi çevreden davet edecektir.
Zulmün iþlenmesiyle beraber karþýsýndan gelen tepkinin intikamýný alamýyorsak þuuraltýmýzda birikim baþlayacaktýr. Nefsimiz duruma hakimse baþkalarýnýn bize yaptýðý herhangi bir hadisede ona cevap veremiyorsak, bu imkandan mahrum isek, nefsimiz hemen bir þuuraltý birikimi baþlatýr ve olay þer olarak tahakkuk ettigi zaman zaten bir sýkýntý kalbimizi kaplar. Baþkalarýnýn kalbini kýrmýþýzdýr, baþka birine yanlýþ bir davranýþ yapmýþýzdýr. Ondan da bir tepkinin gelmesi muhakkak gibidir. Böylece ondan gelen yeni tepki, bizim nefsimizde yeniden bir olay baþlatacaktýr. Ve spiral giderek yükselecektir. KÝN, KAVGA, ÝNTÝKAM birbirinin arkasýndan insaný devamlý rahatsýzlýklar içinde tutacaktýr. Kaldý ki olay burada da bitmeyecektir. Çünkü fizik vücut bir günah iþlediði zaman RUH mutlaka NEFSE azap edecektir. Ve kiþinin azap duymasý da bu piþmanlýkla noktalanýr. Bu azap (halk arasýnda bu azaba vicdan azabý denilir) olmalýdýr ki ancak bu azaptan sonra azabýn husule getirdiði piþmanlýk hissi de yer etsin. Böylece görülüyor ki, NEFS-i emmaradeki herkes için olay vücuda gelmeden evvel (bütün olaylar için geçerlidir) mutlaka NEFS ve RUH arasýnda bir kavga vardýr. Olay genellikle þer olarak tahakkuk ediyor. Þerri yaþarken iç sýkýntý duyuyoruz. Ve olay tahakkuk ettikten sonra da RUH NEFSE mutlaka azap ediyor. Öyleyse hep kavganýn sýkýntýnýn ve azabýn var olduðu bir vücut ülkesinde insanlar daimî bir huzursuzluk içinde yaþýyor. Kaldý ki, hep huzursuzluk hali içinde yaþayan insan çevreden de etki aldýðý için, bu etki alaný içinde daha da huzursuz olur. Baþkalarýnýn her yaptýðý kiþiye batar.
NEFS-Ý EMMARE'de baþkalarýnýn size yaptýðý ters bir harekete daha büyük bir hareketle cevap vermek istersiniz. Biri size bir tokatmý attý? Daha þiddetli bir tokat, bir yumruk atmak, hatta onu bayýltýncaya kadar dövmek gelir içinizden. Hep intikamin peþindesiniz ve hýrsýnýz daima size hakimdir. Ýntikam þeytanýn silahýdýr. Þeytan kiþiye hakimse o zaman þu dünya adý verilen gezegende mutlu olmak asla mümkün deðildir. Eðer her olaydan evvel kavga varsa hep yanlýþ þeyler yapýp piþmanlýk duyuyorsanýz, hep ruhunuz nefsinize azap ediyorsa, hep bu büyük sýkýntýyý üstleniyorsanýz; O zaman sizin için söz konusu olan þey huzursuzluktur ve sýkýntýdýr. Kâfirler, amelsiz mü'minler ve yetersiz amelli mü'minler hepsi nefsi emmarede olmalarý sebebiyle dünyadaki hayatlarý, hep huzursuzluk ve sýkýntý içinde geçmektedir.
Gönderen: 24.12.2005 - 17:19
Bu Mesaji Bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara tarıkyılmaz72 üyenin Profiline bak tarıkyılmaz72 üyeye özel mesaj gönder tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast Nur 66  
RE:
Misafir
[quote]Orijinali zec

saltanat hilafet deðildir.
bilmiyorsun demedik araþtýr dedik.
fikir sahibi olmak için evvala bilgi sahibi olmak gerekiyor.
4 halife ile osmanlý padiþahlarýný ayný görmek nekar doðrudur?
neden hz.yavuz sultan selim denmedi?
Allah cc islamýn kaidelerini yürürlüðe koyan yöneticeden razý olsun inþ.Onlar islamýn büyümesindeki vasýta görevlerini yerine getirdiler.

OSMANLI SALTANATI DÝYORSUN ÖYLEMÝ O ZAMAN DÝYECEK BÝR ÞEY YOK.
BÝZ 4 HALÝFE ÝLE OSMANLI PADÝÞAHINI AYNI GÖRMEDÝK VARSA BÖYLE BÝR YAZIM GÖSTER. YOKSA ÝNSANLARI SUÇLAMA YANLIÞYERE...

HZ YAVUZ SULTAN SELÝM DENMEMÝÞSE BEN DÝYORUM. NEDENMÝ..
ÇÜNKÜ O MISIRA SEFERE GÝDERKEN KIZGIN ÇÖLLERDE ATININ ÜZERÝNDEN ÝNMÝÞ VE YÜRÜMEYE BAÞLAMIÞ ARKASINDAKÝ ORDU DA ATTAN ÝNMÝÞ VE YÜRÜMEYE BAÞLAMIÞ. ORDU BÝTKÝN DÜÞÜNCE VEZÝRÝ PADÝÞAHIN YANINA GELEREK ORDUNUN DURUMUNU SÖYLEMÝÞ VE NEDEN YÜRÜDÜÐÜNÜ SORMUÞ.
PADÝÞAHIN CEVABI: öNÜMDE RASULULLAH (A.V.) EFENDÝMÝZ YÜRÜYEREK GÝDERKEN BEN NASIL AT ÜZERÝNDE GÝDERÝM DEMÝÞ........

SON OLARAKTA MESAJININ SON BÖLÜMÜNDEKÝ YAZMIÞ OLDUKLARIN. BUNLARA CEVAP BÝLE VERMEYECEÐÝM. HER ÞEYÝN EN DOÐRUSUNU VE EN ÝYÝSÝNÝ ALLAH (C.C.) BÝLÝR.
Gönderen: 26.12.2005 - 11:44
Bu Mesaji Bildir   Yukari
LA HAVLE su an offline LA HAVLE  
S.A.
29 Mesaj -
S.A.

Aranýza yeni katýldým ve ilk mesajýmý buraya atmak istedim.

Hilafetin yeniden getirilmesi konusunda yaklaþýk 6-7 ay öncesinden aldýðým bir duyum þöyle idi :

Amerika'daki derin devlet yöneticileri R.Tayyip Erdoðan'a, Türkiye'nin yönetim sisteminin yeniden yapýlandýrýlmasý hakkýnda 2 seçenek sunmuþ....

1- Amerika'daki mevcut baþkanlýk sisteminin Türkiye'ye uyarlanmasý.
2- Türkiye'deki islam alimlerinden birinin Halife ilan edilmesi.

Bu konuda mevcut hükümetin ne karar aldýðýný bilmiyorum ama görünen o ki bu olay için bir zemin hazýrlanýyor.
Gönderen: 17.01.2006 - 06:18
Bu Mesaji Bildir   LA HAVLE üyenin diger mesajlarini ara LA HAVLE üyenin Profiline bak LA HAVLE üyeye özel mesaj gönder LA HAVLE üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
zec su an offline zec  
132 Mesaj -
nur 66 kardeþim özürdilerim
yavuzlarýn tekrar geleceðini bilsem þimdiki gibi konuþmazdým herhalde.lakin dünya yaþlandý artýk ahir zamandayýz bu zamanda çok yalnýþlar yapýlýyor ve yapýlacak sizi kýrmak istemezdim lakin tartýþýrken biraz sert bir uslup takýnmýþým hakkýnýzý helal edin.


hilafet adý altýnda ülkemiz üstünde oyun oynayanlar çýkacaktýr din adýna dindarlýk adýna halifeliðin o yüce makamýn þanýna hürmeten bunu istemek güzel lakin adamlarýn amacý kukla kullanarak (böl parçala yönet taktiði tutmaz ise) ipleri eline geçirmek.bu yüzden
bizim uyanýk olmamýz lazým.


öyle bir zamandayýzki iman tehlikede kardeþim imanýmýzý kurtaralým .
yer yüzünde Allah (cc) adýna onun ismini anarak yaptýðýmýz her iþte zaten Allahýn yeryüzündeki halifeleriyiz bunun bilincinde olup deðerimizi yitirmeyelim her birimiz tek tek deðerliyiz neden?
çünkü bismillahirrahmanirrahim diyerek yaptýðýmýz her iþ bize deðer katýyor.

tarýkyýlmaz kardeþim konuya yaklaþýrken dikkat etmemiz gereken noktalarý güzel özetlemiþ Allah ondan ve tüm kardeþlerimden razý olsun.
En doðrusunu Allah (cc)bilir
selam sevgi ve dua ile
Gönderen: 17.01.2006 - 08:16
Bu Mesaji Bildir   zec üyenin diger mesajlarini ara zec üyenin Profiline bak zec üyeye özel mesaj gönder zec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
BAZILARI TERBİYESİNİ ARTIK TAKINMALI
2687 Mesaj -
LÜTFEN AYIP AMMA BAZI YAZILAR GERCEKTEN BAZI DÝN ADAMLARINI LEKELER SURETTE YAZILIYOR DÝKKAT EDELÝM KENDÝ ELLERÝMÝZLE YAÐ SÜRÜYORUZ BÝRÝLERÝNE YARDIM EDÝYORUZ BIRAKIN MÜBAREK ÝNSANLARI RAHATSIZ ETMEYÝN
NE HÝLAFETÝ YA
SÝZ HALA FETHULLAH GÜLENÝ HALÝFE OLACAK MI ZANNEDERSÝNÝZ
SÝZ MALZEME BÝTTÝÐÝNDE NEDEN ONUN ADINI ÖRNEK VERÝRSÝNÝZ
BAKINIZ BEN CEMAATLERDEN DEGILIM AMA HÝZMETLERÝNÝ BAÞKA TARAFLARA CEKMEYELÝM LÜTFEN AKIL VE ÝNSAF...
HÝLAFET DÝYE ZATEN BÝRÞEY OLMAYACAK
ÝSLAM DEVLETÝ KURULDUMU HÝC
ÝSLAM MEDENÝYETÝ KURULDU
HALÝFE ÝNSANIN KENDÝSÝDIR
ALLAHA KUL OLACAGIZ
EÞREFÝ MAHLUK
O HALDE SAHABEÝ KÝRAM HALIFE OLDUÐUNDA ONLAR HEM BUGÜNKÜ ANLAYIÞLA DEGERLENDÝRDÝÐÝMÝZ GÝBÝ HALÝFE OLMADILAR
BÝR ANLAYIÞ VE TERÝM HATASI VAR
Gönderen: 17.01.2006 - 14:40
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 583 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
marullar (63), aozcifci (45), gunel303 (60), saniye25 (43), ayse (52), didedar (42), amb2616 (55), SevYa (39), adilyagsagan (52), BenCesur (48), tiryakinim_ (44), filem (42), arius (44), optimistic (39), ramazanakcay (38), mehter02 (40), kemal2358 (36), laparako (68), maksut5994 (31), ozlemkaya25 (39), mustafa öz (45), ErdemOgrtm (44), erolgunel (61), TERAZÝ (51), tongac27 (46), Gunahkar (56), özvatan (59), asým (49), Miray_2006 (48), guelbahcesi (45), abdulkerim öztü.. (49), gült@ze (46), cemilcihan (48), SeveNCLoveS (40), Ben (37), aklin_gozyaslar.. (38), furkanburak (47), myorulmaz (46), koney2001 (55), ncinici (54), barman35 (44), webduskunu (49), ahakan (48), funda78 (36), erhanim15 (36), mehmet66 (60), nurfeyza (), zeyneb-ikübra (42), esma.s (35), mertoglan1 (47), empati74 (50), yusufcihan (47), MUSLIME KUBRA (41), nurcu80 (44), kztpkp (57), osman72 (52), OlcayS (46), menzilsevdalisi (43), salomo (42), buses_ (43), Halilcan (43), iremnur (48), çilek (53), Abdulkadir Abu .. (44), asgold35 (64), eyyüp (38), gokdeniz (59), siyabe (45), hayrettin (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61437 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.