stromectol colchicine generique rhinocortfluvoxamine ivermectine aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » soru

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hasandeveli su an offline hasandeveli  
sorumu gören var mı?
36 Mesaj -
Allahu Tealanýn kudretinin sýnýrsýz ve herþeye kadir olduðunu biliyoruz. peki o zaman Allahu Teala kendi kudretini sýnýrlayabilir mi farzý muhal insanýn cüzi iradesini külli irade haline getirebilir mi?


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son sonremzi tarafından, 23.08.2005 - 15:28 tarihinde.
Gönderen: 22.08.2005 - 13:33
Bu Mesaji Bildir   hasandeveli üyenin diger mesajlarini ara hasandeveli üyenin Profiline bak hasandeveli üyeye özel mesaj gönder hasandeveli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Allah'ýn sýfatý olarak irade; O'nu diðer sýfatlarýyla beraber tavsif eder. Allah nasýl her þeyin kusursuz ve mükemmeline sahipse ve her konuda mutlak kemâl O'na nisbet edilmek gerekiyorsa; irade hususunda da Allah mutlak irade sahibidir. Yani Allah'ýn iradesini kýsýtlayan, onu tehdit eden herhangi bir baþka irade sözkonusu olamaz. Öyleyse Allah'ýn iradesi bütün yaratýklar üzerinde mutlak surette geçerlidir. "Rabbin þüphesiz irade ettiði þeyi kolaylýkla yapabilen ve yerine getirebilendir" (Hûd, 11/107) Bu konudaki diðer Kur'an ayetleri þöyledir: "Allah bir þeyi dilediði zaman, onun buyruðu sadece o þeye "ol " demektir; o da hemen olur" (Yâsin, 36/82); "Rabbin dilediðini yaratýr ve seçer" (el-Kasas, 28/68);"þüphe yok ki Allah dilediðine hükmeder" (el-Mâide, 5/1). Allah'ýn iradesi bütün yaratýlmýþlar, yani bütün varlýklar üzerinde geçerli ise, nasýl oluyor da insanýn da bir iradeye sahip olduðu söylenebiliyor? Bu noktada Ýslâm tarihinin çok erken dönemlerinden itibaren meydana gelen tartýþmalar, iki-üç asýr devam etmiþ ve nihayet hicrî asýrdan itibaren belli bir kararlýlýk bulmuþtur. Ehl-i Sünnet kelâmcýlarýna göre; Allah mutlak irade sahibidir. Bu irade fark gözetmeksizin bütün varlýklar üzerinde egemendir. Ama insanýn da dünyada imtihan edilebilmesi için belirli bir kudrete sahip olmasý gereklidir ki, yaptýklarýndan sorumlu tutulabilsin. Þu halde insan belirli bir fiili yapmaya niyetlendiði zaman ilâhî irâdenin kulun fiillerini halk etmesi esnasýnda Ýrâde-i Külliyeye katýlýr, yani onu kesb eder. Ýþte insan bu kesbi dolayýsýyla sorumluluðu üzerine almaktadýr. Bu sorumluluðu yüklenip iradesini kullanmaya da ihtiyar denilir.

Ýrade-i Külliyye ve Ýrade-i Cüz'iyye:

Ýslâm akaidindeki belli baþlý konulardan biri de irade-i külliye meselesidir. Kavramýn Kelâm ilmindeki ýstýlahi anlamý; bütün yaratýlmýþlarýn üzerinde tek ve mutlak bir iradenin, yani Allah'ýn iradesinin bulunduðudur. Bütün yaratýklar (ister canlý ister cansýz olsun) bu ilahî iradeye boyun eðerler. Ýslâm akaidinde tevhid, bütün inanç sisteminin merkezidir. Her þey tek bir ilahî kaynaktan vücut bulmuþtur. Bütün kainatýn Allah karþýsýnda pasif olduðu düþünülürse, her fiilin Allah tarafýndan "halk" edilmiþ olmasý da tabiidir. Fakat insanoðlunun yaratýlma hikmeti, onun bu dünyada bir imtihana tabi tutulmasý olduðu için, kullara da bir çeþit irade verilmiþtir. Ýþte buna Kelâmda; Ýrade-i Cüz'iyye" denilmektedir. Burada Ýslâm tarihinde, çokça tartýþýlmýþ bir konuya geliyoruz. Ýlk kelâm tartýþmalarýný baþlatan Mu'tezile ekolü, insanýn kendi fiillerinin yaratýcýsý olduðunu savunmuþ ve ilahî iradenin (irade-i külliyye) insaný bu dünyadaki fiillerinde serbest býraktýðýný söylemiþtir (Mu'tezile'ye kaderiyye de denilmektedir). Buna karþýlýk bir diðer ekol olan Cebriyye, insanýn hiçbir iradeye sahip bulunmadýðýný, onun bütün yapýp ettiklerinin irade-i külliyyeye ait olduðunu iddia etmektedir. Her ikisinden de ayrýlarý Ehl-i Sünnet akaidi ise, orta yolu tutarak þunlarý ileri sürmüþtür. Her ne kadar Allah Teâlâ, bütün fiillerin yaratýcýsý ise de, kullarýný birtakým hükümler ve ödevlerle yükümlü tutmuþ olduðundan. bunlarý yerine getirmeleri için onlara bir irade de baðýþlamýþtýr. Ýnsan iyiyi de kötüyü de seçmekte serbesttir. Dilerse Allah'ýn istemediði bir iþ yapar; dilerse onun arzuladýðý bir iþi yapar. Þu kadar ki; ne zaman kendi iradesini bir fiili yapmaya yöneltirse o zaman Allahu Teâlâ o fiili yaratýr. Bu durumda, o fiili Allah'ýn kudreti yaratmýþtýr. Fakat, insanýn iradesi de o fiili isteme suretiyle fiile ortak olmuþtur. Ýþte buna, yani irade-i cüz'iyyenin ilâhi fiile katýlýþýna "kesb" denilir. Aksi takdirde, kiþinin bu fiilde hiçbir katkýsý olmamasý (Cebriyenin görüþügöz kırpma, zulmü iktiza eder ki, bu Cenâb-ý Hakka noksanlýk izafe etmek manasýna gelir. Mu'tezile'nin ileri sürdüðü ve fiillerini yalnýz insanýn yarattýðý görüþü ise, Ýrade-i külliyye haricinde ona denk bir baþka irade kabul etmek demektir ki, bu da þirk anlamýna gelir. Þu halde Ehl-i sünnetin görüþü bu ikisinden de ayrýlýr. Ýnsan irade sahibidir; ama ayný zamanda daha küllî bir irade tarafýndan kuþatýlmýþtýr. Bu sebeple yerine getirdiði filler, kendisinin seçmesi, Hak Teâlâ'nýn halketmesi ve bu ikisinin neticesinde kulun bu halk edilen fiili kesb etmesi þeklinde vukû' bulur.

Kur'an-ý Kerîm'den anlaþýldýðýna göre; Allah'ýn irade sýfatý iki þekilde olur:

a- Tekvinî Ýrade: Bir þeye taalluk edince hemen vuku bulur.

Yukarýdaki ayetler bunun misalidir.

b- Teþriî irade: Bu, Allah'ýn muhabbet ve rýzasý demektir. Bu manada Allah'ýn irade etmiþ olduðu þeyin meydana gelmesi vacip deðildir.

"Allah size kolaylýk diler, zorluk dilemez" (el-Bakara, 2/ 185) ayeti bu türdendir.

Allah Teâla, bu manadaki iradesini ilâhi bir lutfu olarak kullarýnýn iradesine baðlamýþtýr. Kul neyi dilerse Allah onu irâde edip kulun isteðine uygun olarak yaratýr. Kul da yaptýðý þeyleri kendi hür iradesiyle yaptýðý için sorumlu olur.

Allah Teâlâ, kulun isteðine ve çalýþmasýna göre hayra da irade eder, þerri de. Fakat hayrý rýzasý var iken; þerre rýzasý yoktur (Nureddin es-Sâbûnî, Maturidiyye Akaidi, terc. Bekir Topaloðlu, s. 105, 106).
Gönderen: 24.08.2005 - 09:54
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 941 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
6607 üye ile 12.06.2024 - 22:37 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
fikriye (44), emanetcii (39), severdin (50), 53hasan (57), yadeller74 (50), esmaul husna (35), ÝHLAS (59), Tahirli Ferdi (35), hgorgulu (50), halil_ibrahim (34), orcun06 (38), ceyhan49 (43), YassiNissaY (44), Ahmet_ugur (37), ostat (46), emrahim (46), batuhan42 (48), funhouse70 (54), deepbluu (42), Hafiz hasan (45), ramsec (40), oz_bur (39), mustafaenes (40), mimli uye (49), punsi (50), [C]aRizMa (42), Perihan-Sena (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60440 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.