0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Onursuz Dilencilik ve Onurlu Yardım Talebi Olarak “Dua”

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
zeyn su an offline zeyn  
Onursuz Dilencilik ve Onurlu Yardım Talebi Olarak “Dua”
28 Mesaj -
Onursuz Dilencilik ve Onurlu Yardým Talebi Olarak “Dua”
Prof.Dr.Ýlhami GÜLER
1- Duanýn Tanýmý ve Meþruiyeti
Dua, lugat anlamýyla rütbe olarak kendinden üstün olan birinden bir þey talep etmektir. Istýlahî anlamda ise insanlarýn Allah’tan bir þey talep etmeleridir. Duanýn meþruiyetini, alanýný ve þartlarýný Kur’an ortaya koymuþtur. Duanýn meþruiyetini ortaya koyan ayet þöyle der: “Eðer kullarým sana Benim hakkýmda sorular sorarlarsa, (bilsinler ki) Ben çok yakýným, dua edenin yakarýþýna her zaman karþýlýk veririm. Öyleyse onlar da bana karþýlýk versinler, bana inansýnlar ki doðru yolu bulabilsinler.” (2-Bakara/186) Duadan önce insanýn Allah’ý sýk sýk hatýrlamasý, O’na hamd ve þükür etmesi gerekir. Çünkü baþta kendi varlýðý olmak üzere sahip olduðu her þey Allah’a aittir. Her þeyi Allah insana lütuf ve hibe olarak vermiþtir. Allah’ý unutma istiðna, istikbar ve umursamazlýktan kaynaklanan bir küfür (nankörlük)dür. Allah’ý sýk sýk hatýrlama (zikir) bir ibadettir. Duayý mümkin kýlan zemin Allah ile insan arasýnda temeli insanýn özgür iradesine dayanan ahlâkî iliþkidir. Dua, insanýn istiðna ve istikbardan vazgeçerek dinî ve dünyevî meselelerde Allah’ý yardýma çaðýrmasýdýr. Bu nedenle Allah inanmayan müþriklere þöyle hitap etmiþtir. “Þayet duanýz (Bana yönelmeniz, itaatiniz, inancýnýz) olmazsa size ne diye deðer vereyim? Siz yalanladýnýz ve günahýnýz yakanýzý býrakmayacaktýr.” (25-Furkan/77) Bu baðlamda baþka bir ayet de þöyle der: “Ama kim Beni hatýrlamaktan yüz çevirirse bilsin ki onun dar bir hayat alaný olacaktýr.” (20-Taha/124) O halde Kur’an’a baktýðýmýzda hangi alanlarda dua mümkündür?
2- Duanýn Alanlarý
a) Ýstiðfar (Affedilme Talebi): Kur’an’da geçmiþ kavimlerin ve peygamberlerin Allah ile olan iliþkilerinde iktibas edilen dua örneklerinin büyük bir bölümü günahlardan piþmanlýk þartý (tövbe) ile Allah’tan dünyada ve ahirette af, baðýþlanma talebidir. Örneðin: “Ey Rabbimiz! Sana inanýyoruz, bizi affet, günahlarýmýzý baðýþla, bizi ateþin azabýndan koru...” (3-Âl-i Ýmran/17) Kur’an’da buna benzer yüzlerce dua örneði vardýr.
b) Hidayet Talebi: Allah’tan istenecek yardým talebi alanlarýndan biri de dinî anlamda doðru yola ulaþmak ve burada daim olmak için O’ndan yardým talep etmektir. “Rabbimiz bizi doðru yola ilet...” 1-Fatiha/2), “Rabbimiz, hidayete erdikten sonra kalbimizi kaydýrma...” (3-Âl-i Ýmran/8)
c) Kötü Karakterli Varlýklarýn ve Ýnsanlarýn Þerrinden Korunma (Ýstiaze): “De ki: Ey Rabbim, þeytanýn vesvesesinden Sana sýðýnýrým.” (23-Müminûn/97) “De ki: Yarattýklarýnýn þerrinden þafaðýn Rabbine sýðýnýrým.” (113-Felak/1-2)
d) Dinî-Ahlâkî Faaliyetlerde Yardým: “Ayaklarýmýzý sabit kýl ve kâfirlere kaþý bize yardým et.” (2-Bakara/250), “(Lut þöyle dediglücklich Ey Rabbim bozgunculuða ve yozlaþmaya yol açan bu insanlara karþý bana yardým et.” (29-Ankebut/30)
e) Genel Olarak Dünyevî ve Uhrevî Menfaat: “Ýnsanlardan bazýlarý: “Rabbimiz, bize bu dünyada da ahirette de iyilik ver, bizi ateþin azabýndan koru” (2-Bakara/201) derler.” Ve onlar ki “Ey Rabbimiz bize göz nuru olacak eþler ve çocuklar bahþet.” diye dua ederler.” (25-Furkan/74)
Peygamberimizden de bu alanlara iliþkin çeþitli hadis mecmualarýnda deðiþik dualar nakledilmiþtir. Nevevî, bunlarý “el-Ezkâru’n-Neveviyye” adlý kitabýnda toplamýþtýr .
3- Duanýn Ahlâkî Þartý
Ýnsanýn Allah’ý yardýmýna çaðýrabilmesi için öncelikle iþin kendine düþen bölümünü gerçekleþtirmesi temel ahlâkî þarttýr. Kur’an þöyle der: “Gerçek þu ki, insanlar kendilerini deðiþtirmedikçe Allah onlarýn durumunu deðiþtirmez.” (13-Ra’d/11) Baþka bir ayet de þöyledir: “Bir toplum kendi gidiþatýný deðiþtirmedikçe, Allah o topluma bahþettiði esenliði deðiþtirmez.” (8-Enfal/53) Bu ayetlere yazdýðý dipnotta M. Esed þöyle diyor: “Bu ifade(ler)in olumlu ve olumsuz olmak üzere iki anlamý vardýr: Yani, insanlar kendi nefislerini fesat ve yozlaþmaya terketmedikçe Allah yardým ve esirgemesinden onlarý yoksun kýlmaz. Buna karþýlýk yine Allah, bilerek-isteyerek günah iþleyen kimseler kendi içlerindeki eðriliði, olumsuz eðilimleri deðiþtirerek bunu hak etmedikçe onlara rahmet ve inayetini nasip etmez. En geniþ anlamýyla bu ifade(ler) hem bireysel hem de toplumsal hayata yön ve biçim veren; taþýyýcýlarýnýn ahlâkî niteliklerine ve “iç dünyalarýndaki” ruhî/manevî biçimlenmelere göre uygarlýklarý yükselten ya da alçaltan ilâhî sebep-netice ilke ya da iliþkisini yani “Sünnetullahý” dile getirmektedir.” O halde dua, hangi alanda olursa olsun Allah’ýn geniþ merhametine ve zenginliðine güvenerek, ortaya herhangi bir irade ve eylem koymadan beleþ, hibe olarak bir þey isteme deðildir. Allah karþýlýksýz hibesini insana önceden vermiþtir. Ýnsanýn kendi varlýðý ve yeryüzündeki bütün rýzýklar bu karþýlýksýz rahmeti, hibeyi ifade eder. Ýmtihanla insandan istediði bir çaba, irade ve eylem ile O’ndan yardým talep etmektir. Hiçbir þey yapmadan dua ile Allah’tan bir þey istemek onursuz bir dilenciliktir. Dilencinin insanlar nezdindeki haysiyeti ne ise, dua ile Allah’tan ön çabasýz yardým isteyenin Allah nezdindeki yeri aynýdýr. Onurlu ve akýllý bir insan iþin hangi raddesinde Allah’a baþvuracaðýný bilir. Dua etmek için “yüzün tutmasý” gerekir. Yüzsüzler (onursuzlar) vara-yoða karþý Allah’a yüzsüzlük ederler.
Bu nedenle Mutezilî âlimler dua için “istihkak”ý þart koþmuþlardýr . Yardýmý haketmeden yardým talebi edepsizliktir. Alexis Carrel bu konuda þöyle der: “Ýhtiyaç duyduðumuz bir þey için Allah’tan yardým dilememiz tümüyle geçerli bir hareket olmasýna raðmen, kendi çalýþmamýzla elde edebileceðimiz þeyleri veya ihtiraslarýmýzýn gerçekleþmesi için dua etmek abestir... Dua, durumunu arzetme ve isteklerini sýralamanýn çok üstünde, yücelere varan bir þeydir. Ýnsan duayla her þeyin yaratýcýsý ve sahibi olan Allah’a O’nu sevdiðini, O’nun nimetlerine þükrettiðini ve O’nun iradesi doðrultusunda her zaman hareket etmeye hazýr olduðunu gösterir . Bu konuda Ali Þeriatî de þöyle diyor: “Halk yýðýnlarý ümitsizleþtirilmiþ, aciz býrakýlmýþ, kendilerini zayýf görmüþler, isteklerini ele geçirmek konusunda yetersiz saymýþlar. Çoðunlukla duanýn bu tür algýlanýþýyla yürüye gelmiþler ve inanmýþlar ki dua insanýn yetersizliði ve zayýflýðý karþýlayýþý ve sorumluluktan kaçýþýdýr. Oysa iþ zorluk, sabýr, iman, düþünce, direnme, karþý koyma ve tahammül elde edebilme ve bu özelliklere kavuþmak amacýyla duaya bir araç olarak bir aracý olarak ihtiyaç duyar... Çünkü dua salt insan zaafýnýn giderilmesi deðildir. Belki dua, insan gücünün takviyesi, olumlu iþlerin sürdürülmesi ve bireyin bireysel ve toplumsal yaþamýný düzenleme iþidir .
Dua, Allah’a iþ yaptýrma deðil; iþ yapmak için Allah’tan güç talep etmektir. Müminlerin Allah’tan sabýr (direniþ gücügöz kırpma talebi (2/45, 177) ve Allah’ýn sabredenlerle “beraber” olmasý (8/46) bunu ifade eder. Allah, önþartlarý gerçekleþtirmiþ insanlarýn dua talebini –eðer ederlerse- kabul eder ve iþlerini kolaylaþtýrýr. Dua, þuurla “edilecek” bir þeydir, çünkü ayný zamanda “ibadet”tir. O, þuursuzca ezbere “okunacak” bir þey deðildir. Herhangi bir alanda üzerimize düþeni hakkýyla yerine getirdikten sonra ihlas ve samimiyetle Allah’a yönelip, O’na sýðýnarak yardým talep edersek, ancak böyle bir duanýn kabul olma ihtimali vardýr. Allah yalaka, geveze ve beleþçilerin yüzüne bakmaz. Mehmet Akif bu tip insanlarýn dualarýný þöyle tavsif ediyor:
Bütün o iþleri Rabbim görür: Vazîfesidir...
Yükün hafifledi... Sen þimdi doðru kahveye gir!
Çoluk, çocuk sürünürmüþ sonunda aç kalarak...
Hudâ vekîl-i ümûrun* deðil mi? Keyfine bak!
Onun hazîne-i in’âmý** kendi veznendir!
Havâle et ne kadar masrafýn olursâ...
Verir! Silâhý kullanan Allah, hudûdu bekleyen O;
Levâzýmýn bitivermiþ, deðil mi? Ekleyen O!
Çekip kumandasý altýnda ordu ordu melek;
Senin hesâbýna küffârý hâk-sâr*** edecek!
Baþýn sýkýldý mý, kâfî senin o nazlý sesin:
“Yetiþ!” de, kendisi gelsin, ya Hýzr’ý göndersin!
Evinde hastalanan varsa, borcudur: Bakacak;
Þifâ hazînesi derhal oluk oluk akacak.
Demek ki: Her þeyin Allah... Yanaþman, ýrgadýn O;
Çoluk çocuk O’na âid: Lalan, bacýn, dadýn O;
Vekîl-i harcýn**** O; kâhyan, müdîr-i veznen O;
Alýþ seninse de, mes’ûl olan veriþten O:
Denizde cenk olacakmýþ... Gemin O, kaptanýn O;
Ya ordu lâzým imiþ... Askerin, kumandanýn O;
Köyün yasakçýsý; þehrin de baþ muhassýlý O:
Tabîb-i âile*****, eczacý... Hepsi hâsýlý O.

Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artýk bu!
Biraz da saygý gerektir... Ne saygýsýzlýk bu!
Hudâ’yý kendine kul yaptý, kendi oldu Hudâ;
Utanmadan da tevekkül diyor bu cürete... Ha?
Maalesef dua konusu bugün Ýslâm dünyasýnda ve ülkemizde çok sayýda insan nezdinde Allah’a karþý bir saygý ve huþu olmaktan çýkýp bir “edepsizlik”e dönüþmüþtür. Eðitimsiz, tembel, edilgen, güçsüz kitleler “dua” ile Allah’ý kandýrma peþindedir. “Velî”ler ve onlarýn mezarlarý (yatýrlar) daha doðrusu “ruhlarý” araya “torpil” olarak konularak Allah’tan dünyevî taleplerde (iþ, çocuk, koca vs.) bulunulmaktadýr.
Uydurma hadislere dayanarak kimi Kur’an sûrelerine ekstra “fazilet”ler atfedilerek bunlarýn ezberden (anlamsýz) okunmasý, yazýlmasý veya üzerinde taþýnmasýyla dünyevî menfaatlerin elde edilebileceði veya zararlarýn defedileceðine inanýlmaktadýr. Ortalýkta bir sürü özel, hazýr ve de “garantili” dua dolaþmaktadýr. Cevþen, Karýnca duasý (Bereket Duasýgöz kırpma, Kahriye, Hacet duasý vs. Olay, “ibadet” olmaktan çýkýp, emeksiz “ekonomiye” dönüþmüþtür. Güçsüz, iradesiz, düþüncesiz ve de ahlâksýz acizlerin ekonomisi. Duanýn “Arapça” olmasý daha makbul deðildir; her toplum kendi diliyle dua yapabilir, dua sözlü olmasý da gerekmiyor, kalpten ihlasla geçmesi yeterli. Duanýn sesli, toplu ve kafiyeli olmasý toplumsal tasanudu artýrýr, ancak kabulü “amin” diyenlerin istihkakýna ve samimiyetine baðlýdýr.
Kendimiz için dua edebileceðimiz gibi, baþkalarýna da edebiliriz. Baþkalarýna ettiðimiz duanýn kabulü bizim ehliyetimize, onlarýn da istihkakýna baðlýdýr. Temiz aðýzlardan çýkan dua temizlenmek isteyenler için anlamlýdýr. Aleyhte dua (beddua) yine eden ve edilen açýsýndan istihkak þartýna baðlýdýr. Allah, insanlarýn birbirlerinin intikam aracý deðildir. Ancak, haklý mazlumun bedduasýyla Allah arasýnda perde yoktur denir: “Alma mazlumun “ah!”ýný (bedduasýnýgöz kırpma, çýkar aheste aheste.” Sözü bu tecrübeyi dile getirir.
Türkiye’de kimi “Mevlidhan”larýn ve kimi cami imamlarýnýn okuduklarý dualar, çoðunlukla edepten ve estetikten yoksun “dilencilik” örnekleridir. Bunlar Allah’a “dua” olmaktan ziyade baþka “birilerine” þirinlik gösterileridir. Avaz avaz baðýrmak, hiçbir emek, zahmet, çaba ve ihlas ortaya koymadan beleþ-büyük þeyler istemek ayýptýr. Örneðin, tabiî afetler oluþmasý için her þeyi ihmal ettiðimiz halde “ülkemizi âfât-ý semaviyyeden ve arziyyeden koru” diye dua etmek anlamsýzdýr.
Sonuç olarak, Allah hepimize izan, akýl, samimiyet ve edep versin. Tabii biz bunlara ihtiyaç duyup elde etmek için gerekli adýmý atmak kaydýyla.
Gönderen: 21.07.2007 - 16:21
Bu Mesaji Bildir   zeyn üyenin diger mesajlarini ara zeyn üyenin Profiline bak zeyn üyeye özel mesaj gönder zeyn üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1565 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.04102 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.