0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » ARPA ve SAMAN...

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
ARPA ve SAMAN...
575 Mesaj -
Eskiden Anadolu köylerinde ramazan ayý geldiðinde camiyi þenlendirsin, vaazlar sohbetler etsin ve halký irþat etsin diye hocalar tutulurdu. Bunlarýn maaþýný da köylüler kendi aralarýnda toplar, hocaya takdim ederlerdi.
Yine ramazan ayý gelmiþti. Ýki kafadar kendi aralarýnda konuþtular, görüþtüler ve karar verdiler. Hoca kýlýðýna girecek ve köy köy dolaþýp ramazan hocalýðý yapmak için müracaat edecekler, neticede bir ay vaziyeti idare edip, yollarýný bulacaklardý. Böylece Anadolu köylerinden birinde ramazan hocalýðý yapmak üzere yola çýktýlar. Ve bir akþam vakti yollarý üzerinde rastladýklarý bir köyde misafir oldular. Köyün muhtarý onlarý hürmetle karþýladý. Kendi evinde aðýrladý ve gereken ilgiyi gösterdi. Bu ilgi ve alâka, molla kýlýðýna giren iki kafadarýn çok hoþuna gitmiþti. Yediler içtiler konuþup görüþtüler. Bu arada ikramlar, ihsanlar devam ediyor, börekler, çörekler biri gidiyor, biri geliyordu. Sahte mollalarýn keyfine diyecek yoktu. Ýyi ki böyle bir þeyi akýl etmiþlerdi. Baksana ömürlerinde görmedikleri ilgi ve alâkayý görüyorlardý. Karar vermiþlerdi, mutlaka bu köyde görev alarak, ramazan ayýný burada geçireceklerdi. Lakin bir problem vardý, o da köy ahalisi camiye iki deðil, bir tane hoca alacaktý. Bu durumda iki kafadardan biri açýkta kalacaðýndan:
"Ne yapýp edip, bu köyde ben görev almalýyým." diye geçirdi ikisi de içinden... Vakit bir hayli ilerleyince sahte mollalardan bir tanesi, kendisine çok takva ve zikir ehli havasý vererek, "Müsaadenizle, ben önce bir abdest tazeleyeyim de sonra yatayým. Çünkü erken yatmazsam, gece kalkýp teheccüd namazý kýlamam ve zikrimi yapamam." dedi. ona yol gösterildi ve abdest almak için odadan dýþarý çýktý.
Köyün muhtarý, orta yaþlý, görmüþ geçirmiþ, her ne kadar ilmi olmasa da, irfan sahibi, ferasetli bir kimseydi. Bu iki kafadarý, köye ilk geldiklerinden itibaren þu ana kadar hep gözlemlemiþ, fakat onlarda ne ilmin aðýrlýðýný, ne de bir hocanýn edep ve âdâbýný görememiþti. Onlardan birinin dýþarý çýkmasýný fýrsat bilerek içerde kalana sordu:
"Arkadaþýnýn ilmi, irfaný, edep ve terbiyesi nasýldýr? Kýraatý güzel mi, Kur'an–ý Kerim'i iyi okur mu? Köylüye ramazan ayý boyunca vaaz–u nasihat edebilecek mi? Yanlýþ anlama ama arkadaþýn bu konularda bana pek yeterli gibi gelmedi."
Kendisinin görev almasý için çareler düþünürken, muhtarýn böyle bir soru sormasý bulunmaz bir fýrsattý onun için. Düþünmeden cevap verdi:
"Evet, muhtar efendi, durum aynen sizin tahmin ettiðiniz gibidir. Onun ne tahsili, ne terbiyesi, ne de ilmi vardýr. Bir þeyden anlamaz. Hatta üzülerek daha da ileri gitmek istiyorum. Siz onun böyle hoca tavýrlarý takýndýðýna bakmayýn, onda biraz þarlatanlýk da vardýr. O arkadaþýmdýr ama maalesef eþeðin biridir."
Bir müddet sonra abdest almak için odadan çýkan, hiçbir þeyden habersiz olarak içeri girdi. Tabiî diðeri de takva ve fazilette ondan aþaðý kalmamak için, abdest almak hususunda müsaade isteyip çýktý. Muhtar bu sefer ayný soruyu öbürüne sordu ve ilave etti:
"Kusura bakma ama senin þu arkadaþýný pek gözüm tutmadý. Yani pek öyle hocalýk yapacak bir ilme, irfana da sahip deðil gibi geldi bana. Bu konuda ne diyorsun?" Þimdi ayný fýrsat bunun eline geçmiþti. Diðerinin yaptýðý gibi o da arkadaþýný karalamaya baþladý:
"Ne diyeyim muhtar efendi, size yalan söyleyecek deðilim. Ben bununla yýllardýr arkadaþlýk ederim ve onu çok iyi tanýrým. Ýlim ve edepten maalesef hiç nasip almamýþtýr. Affýnýza sýðýnarak söylemek istiyorum ki, arkadaþým aklý gayet kýt, nerede, nasýl davranacaðýný bilmeyen sýðýrýn biridir."
Bunlarý dinleyen köyün muhtarý, onlara hiçbir þey demedi. Yataklarýný hazýrlattý ve o gece yatýp uyudular. Ertesi sabah erkenden kalkmýþlardý. Bir müddet sonra muhtar onlarý kahvaltýya davet etti. Hoca kýlýðýna giren bu iki kafadar, akþamki ikramý düþünüyor ve sabah kahvaltýsýný da ona kýyas ederek hayal ediyorlardý. Herhalde balýndan kaymaðýna kadar her þey eksiksiz olarak sofrada hazýr olurdu. Ama tahmin ettikleri gibi olmadý. Sofrada aðzý kapalý üç tabak vardý. Ev sahibi bu tabaklardan birer tane onlarýn önüne, bir tane de kendi önüne koydu ve "Haydi, buyurun afiyetle yiyin!" deyince herkes önündeki tabaðý açtý
Birde ne görsünler, birinin tabaðýnda arpa, diðerinin tabaðýnda ise saman vardý. Muhtarýn tabaðýnda ise enva-i çeþit kahvaltýlýk mevcuttu. Sahte mollalar þaþýrdýlar, kýzarýp bozardýlar. Bunun ne mânaya geldiðini soran gözlerle muhtara baktýklarýnda, muhtar onlara durumu þöyle izah etti. Önce önünde arpa olana dönüp þöyle dedi:
"Arkadaþýn senin için "Eþeðin biridir." dedi. Bunun için sana arpa koydurdum. Çünkü bir kimseyi en iyi arkadaþý tanýr, onun için kiþiyi arkadaþýndan sorarlar." Sonra önünde saman olana döndü ve:
"Senin için de arkadaþýn "Sýðýrdýr." dedi. En iyi sýðýr yiyeceði saman olduðu için senin tabaðýna da saman koydurdum. Buyurun, afiyet olsun. Ha bu arada unutmadan söyleyeyim. Bizim köyde eþek de çok, sýðýr da… Bize bunlar lâzým deðil, bize ilim, irfan sahibi bir hoca lâzýmdýr." dedi.
Köyün muhtarý böylece uygun bir dille Hoca kýlýðýna giren bu iki sahtekâra ders verip, onlarý köyden kovmuþ oldu.


ÇALGICI GENCÝN TEVBESÝ

Kûfe'nin bir mahallesinde, birtakým kimseler bir araya toplanmýþlar eðleniyorlardý. Þarap içiyorlar, çalgý çalýyorlar þarký söylüyorlar, sesleri dýþarýlara kadar çýkýyordu. Çalgý çalan gencin adý Zazan idi. Bu Zazan denilen genç hem ud çalýyor, hem de güzel sesle þarký söylüyordu.
O esnada sahâbe–i kiramýn büyüklerinden olan Abdullah b. Mes'ûd Radýyallahu Anh oradan geçiyordu. Bu sesler onun kulaðýna kadar gelmiþti. Zazan ismindeki gencin, yüksek sesle söylediði þarkýyý duyan Abdullah b. Mes'ûd þöyle dedi:
"Bu ses Allahu Teâlâ'nýn Kitabýný okumak için olsaydý, pek güzel olurdu." Bunu dedikten sonra da üstündeki þalýný baþýna çekti ve yürüdü gitti.
Tabi-î bir zatýn oradan geçerken durup, bir þeyler söylenip, þalýný üzerine çekerek gitmesi, evde eðlenen gençlerin özellikle de þarký söyleyen Zazan'ýn dikkatini çekmiþti. Þarký söylemeyi keserek, "Bu zat kimdir?" diye sordu. Orada bulunanlardan bazýlarý cevap verdiler:
"O Zat Resûlullah'ýn önde gelen sahâbîlerinden Abdullah b. Mes'ûd'dur." Zazan merakla tekrar sordu: "Bir þeyler mýrýldandý sanki, acaba ne dedi?" Dediler ki:
"Bu ses Allah'ýn kitabýný okumak için olaydý, pek güzel olurdu." dedi.
Bunun üzerine Zazan'ýn gönlüne garip bir ürperme geldi. O büyük sahâbînin, kendisini böyle bir durumda gördüðünü düþününce utandý, mahcup oldu. Hemen kalktý elindeki udu yere vurup parçaladý. Sonra yerinden fýrladý ve koþarak Abdullah b. Mes'ûdâ yetiþmeye çalýþtý. Ona yetiþip, yanýna yaklaþtý. Abdullah b. Mes'ûd'un önüne gelince hýçkýrýklarla aðlamaya baþladý. Sonra onun boynuna sarýldý ve her ikisi de aðlamaya baþladýlar.
Bir zaman sonra aðlamanýn þiddeti azalýnca Zazan dedi ki:
"Ey büyük sahâbî! Þayet günahlarýmdan tevbe etsem benim gibi birini sevebilir misiniz?" Bunun üzerine Abdullah b. Mes'ûd ona tebessüm ederek þöyle dedi: "Allah'ýn sevdiðini ben nasýl sevmem? Zira Allahu Teâlâ Kur'an–ý Kerim'de "Þüphesiz ki Allah tevbe edenleri ve ziyade temizlenenleri sever" buyurmuþtur."
Sonra Zazan ud çaldýðý için tevbe etti. Abdullah b. Mes'ûd'dan ders okuyup güzîde talebelerinden oldu. Onun yanýndan hiç ayrýlmadý. Kur'an–ý Kerim'i ezberledi. Ýlimden yana da çok büyük bir nasip aldý.


SARAYDA ÝFTAR

Halife Harun Reþid bir ramazan ayýnda iftar daveti yapacaktý. O günü Behlül Dânâ Hazretlerine tembih etti:
"Ey Behlül! Akþam namazý için camiye gittiðinde, namaz kýlan herkesi benim adýma saraya iftara davet et."
Halifeye "Peki." diyen Behlül Dânâ Hazretleri akþam olunca, camiye gitti. Namaz kýlýndýktan sonra camiden dönen Behlül'ün yanýnda gayet az kimse vardý. Harun Reþid þaþýrdý, çünkü koskoca cami cemaatinin bu kadar olmasýna imkân yoktu. Biraz kýzgýn bir ses tonuyla sordu:
"Ey Behlül! Bunlar kim? Ben sana akþam namazýný kýlmak için camiye gelen herkesi saraya iftara çaðýr diye tembih etmedim mi? Sen o kadar cemaatin arasýndan bir sofralýk bile adam getirmemiþsin." Behlül cevap verdi:
"Efendim, siz bana camiye gelenleri deðil, bana akþam namazýný kýlanlarý iftara çaðýr dediniz. Ben de namazdan sonra caminin kapýsýnda durdum, çýkan herkese imamýn namaz kýldýrýrken mihrapta hangi sûreyi okuduðunu sordum. Onu da bu getirdiðim kiþilerin dýþýnda bilen olmadý. Camiye gelen çoktu ama namaza gelen bu kadardý."


EsSelam Aleykum...

Gönderen: 04.09.2007 - 09:55
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Enes_ su an offline Enes_  
302 Mesaj -
Ve Aleyküm Selam...

Güzel ibret alýnmasý gereken konular.

Ukab kardeþim, yazýlarýný severek okuduklarýmýn arasýndasýnýz.

Allah Razı Olsun
Gönderen: 04.09.2007 - 17:00
Bu Mesaji Bildir   Enes_ üyenin diger mesajlarini ara Enes_ üyenin Profiline bak Enes_ üyeye özel mesaj gönder Enes_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
1576 Mesaj -
Allah c.c. Razi Olsun.....

Yüreginize saglik....


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 04.09.2007 - 21:02 tarihinde.
Gönderen: 04.09.2007 - 20:44
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1286 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.91038 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.