dexamethasone kaletra generique rhinocortkaletra generique luvox aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » haram aylar ve bolgeler

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
-=[ E_R ]=- su an offline -=[ E_R ]=-  
haram aylar ve bolgeler
892 Mesaj -
Ahmet hocam..
Peygamber efendimizin (s.a.v) hayatini okuyorumda..

cozemedigim ve merak ettigim vede belkide aciklamasini kacirdigim, yane dikkatimden kactigi konu..
kitapta soz edilen Haram Aylar..
ve Haram Bolgeler..

bunlar ne anlama geliyor? yane nerden cikti.. ne ozellikleri vardi.. simdi de gecerlimi?

yardimci olursaniz sevinirim gül

Gönderen: 15.04.2006 - 20:55
Bu Mesaji Bildir   -=[ E_R ]=- üyenin diger mesajlarini ara -=[ E_R ]=- üyenin Profiline bak -=[ E_R ]=- üyeye özel mesaj gönder -=[ E_R ]=- üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
EÞHURU'L-HURUM (HARAM AYLAR)



Haram aylar, hürmete lâyýk aylar (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb). Bu aylarda savaþ yapmak yasak olduðu için bu adý almýþtýr.

Câhiliye devrinde Araplar arasýnda iç savaþlar eksik olmazdý. Yalnýz haram aylarda savaþ yapýlmazdý. Bu aylarda panayýrlar kurulur, þiir yarýþmalarý yapýlýr; yahudiler, hristiyanlar ve puta tapýcýlar dinlerini yayarlardý. Eðer bu barýþ aylarýnda savaþ olursa, yasak çiðnendiði için "Ficâr savaþý" denirdi. Peygamberimiz (s.a.s.)'in yirmi yaþlarýnda iken, Kureyþlilerle Hevâzin kabilesi arasýnda yapýlan Ficâr savaþlarýna katýldýðý rivâyet edilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) bu savaþta kimsenin kanýný dökmemiþ, yalnýz atýlan oklarý toplayýp amcalarýna vermiþtir.

Haram aylar, Araplarýn Hz. Ýbrahim'den beri kullandýklarý, kameri aylardandýr. Yani ayýn hareketine göre düzenlenen takvimin aylarýndandýr. Hicret, Ýslâm tarihinde bir dönüm noktasý olduðu için hicretin yapýldýðý ay olan Muharrem ayý Hz. Ömer zamanýnda takvim baþlangýcý olarak kabul edilmiþtir. Böylece hicretin yapýldýðý yýl birinci yýl olmak üzere hicri kameri yýl ortaya çýkmýþtýr. Muharrem ile baþlayýp Zilhicce ile sona eren hicrî-kamerî senenin aylarý þunlardýr: Muharrem, Safer, Rebîulevvel, Rebîulâhir, Cemâzilevvel, Cemâzilâhir, Receb, Þâban, Ramazan, Þevvâl, Zilkâde, Zilhicce.

Kur'an'da haram aylardan Tevbe suresinde bahsedilir:

''Gökleri ve yeri yarattýðý gündeki yazýsýna göre Allah'ýn katýnda aylarýn sayýsý onikidir. Bunlardan dördü haram (ay)lardýr. Ýþte doðru din budur. O aylar içinde (konulmuþ yasaðý çiðneyerek) kendinize zulmetmeyin ve Allah'a ortak koþanlar nasýl sizinle topyekün savaþýyorlarsa siz de onlarla topyekün savaþýn ve bilin ki Allah (günahlardan) korunanla beraberdir. Haram ayý içinde savaþmak yasaklanmýþtý. Bu ayda savaþmak için haram ayýný baþka bir aya ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. Ýnkâr edenler onunla saptýrýlýr. O (haram ayýnýgöz kırpma bir yýl helâl sayarlar, bir yýl haram sayarlar ki, Allah'ýn haram kýldýðýnýn sayýsýný çiðneyip, Allah'ýn haram kýldýðýný helâl yapsýnlar. Yaptýklarý iþin kötülüðü kendilerine süslü gösterildi Allah kâfirler toplumuna yol göstermez '' (et- Tevbe, 9/36-37) .

Bu ayette geçen "nesî" (geciktirme)'nin nasýl olduðuna ve Araplarýn bu sûretle haram ayý nasýl helâl saydýklarýna gelince; Ay senesi (354 gün) ile güneþ senesi (365 gün) arasýnda on bir günlük bir fark olduðu için kamerî aylar her sene on bir gün evvel geliyordu. Buna göre Hac mevsimi bazan kýþ ortasýna gelir, bazan yazýn en sýcak zamanlarýna rastlardý. Bu durum müþriklerin hoþuna gitmiyordu. Çünkü yazýn sýcaðýnda kýþýn soðuðunda bedevîler Kâbe ziyaretine gelemiyor, ticaret hayatý da aksýyordu. Bundan dolayý her üç yýlda bir defa bir meclis toplanýr, o senenin aylarýna bir ay eklenerek ay senesi on iki aydan on üç aya çýkarýlýrdý. Hac mevsimi ise devamlý olarak, dört mevsimden iþlerine gelen (mesela ürünlerin yetiþtiði) mevsime býrakýlýrdý. Bu suretle Hac mevsimi deðiþmiyor fakat aylar yer deðiþtirmiþ oluyordu. Muharrem ayý Saferden baþlayarak sýrasýyla onikinci ay olan Zilhicce'ye kadar bütün on bir ayýn yerini alýrdý. Böylece haram aylar helâl aylarýn yerine geçmiþ olurdu. Hac ayý (Zilhicce) de, her sene on bir ay sonraya býrakýldýðý (yani nesî' yapýldýðýgöz kırpma için hakiki Hac ayý olan Zilhicce'nin dokuzuncu günü ancak otuz üç senede bir defa esas kendi yerini buluyordu. Nitekim Hicretin onuncu yýlý Zilhicce'si aslý yerine gelmiþti.

Peygamberimiz (s.a.s.) Veda Hutbesi'nde haram aylar konusunda þöyle buyurmaktadýr: "Ey insanlar, harbedebilmek için haram aylarýn yerlerini deðiþtirmek, þüphesiz ki küfürde çok ileri gitmektir. Bu, kafirlerin kendisiyle dalalete düþürüldükleri bir þeydir. Bir sene helâl olarak kabul ettikleri bir ayý öbür sene haram olarak için ederler. Cenâb-ý Hakk'ýn helâl ve haram kýldýklarýnýn sayýsýna uydurmak için bunu yapýyorlar. Onlar Allah'ýn haram kýldýðýna helâl, helâl kýldýðýna da haram derler. Hiç þüphe yok ki zaman, Allahu Teâlâ'nýn yarattýðý gündeki þekil ve nizamýna dönmüþtür. Sene oniki aydýr; dördü haram aylardýr; üçü peþpeþe gelir: Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Þaban'la Cemâzilevvel arasýndaki Mudar kabilesinin Receb'i (Mudar kabilesi Receb ayýna çok hürmet ettikleri için böyle denilmiþtir) (et-Tâc, II, 149).

Bu aylarda savaþ yasaðý neshedilmiþ (kaldýrýlmýþgöz kırpmatýr. "Nefislerinize zulmetmeyiniz'' ayetindeki "zulüm" günâh iþlemek olarak tevil edilmiþtir. Dolayýsýyla bu aylarda günâh iþlemenin cezasý diðer aylara göre daha çoktur.

Alýntý

Veda Hutbesinden:

Ey insanlar!

Aylarýn yerini deðiþtirerek geri býrakmak inkarda aþýrý gitmektir. Kafirler böyle yapmakla doðru yoldan saptýlar. Allah'ýn haram haram kýldýðý aylarýn sayýsýný uygun yapmak için, bir yýl haram ayýný helal, diðer yýl onu haram sayarlar. Böylece Allah'ýn haram kýldýðýný helal kabul ederler. Zaman Allah'ýn gökleri ve yeri yarattýðý gibi ayný duruma döndü. Allah'ýn katýnda aylar on ikidir. Bunlarýn dördü mukaddes (haram) aylardýr ki üçü arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem, dördüncüsü de Cemaziyelahir ile Þaban'ýn arasýndaki Recep'tir. Ey mü'minler! Bu ay hangi aydýr?
-Allah ve Resulü daha iyi bilir.
-Zilhicce ayý deðil midir?
-Evet, Zilhicce'dir.
Bu içinde bulunduðumuz belde hangi beldedir?
-Allah ve Resulü daha iyi bilir.
-Mekke þehri deðilmidir?
-Evet Mekke'dir.
-Bugün hangi gündür?
-Allah ve Resulü daha iyi bilir.
-Yevmünahr'dýr. (kurban kesme günügöz kırpma deðilmidir.?
-Evet yevmünahr'dýr.


Bu diyalogdan sonra Resulullah (S.A.V.) sahabelere dönerek

Þu halde iyi bilinizki; bu þehrinizde, bu beldenizde, bu gününüzün mukaddes(haram) olduðu gibi birbirinize kanlarýnýzý dökmek, mallarýnýzý haksýz yere almak, namuslarýnýzý kirletmek de haramdýr, her türlü saldýrýdan masumdur. Muhakkak ki siz Rabbinize kavuþacaksýnýz, o zaman bütün bu iþlerden sorulacaksýnýz.


****

HAREM, HAREMEYN (HARAM BÖLGELER)



Mekke ile Medine'nin çevresi. Yasak kýlýnmýþ, mukaddes olan þey. Kiþinin namusunu koruduðu yakýnlarý. Çoðulu ehrâm'dýr. Yabancýlarýn girmesi yasak olan ev dâiresine ve bu dâirede oturan kadýnlara da harem veya harîm denir. Fýkhî bir terim olarak, iki kutsal þehir Mekke ve Medine'nin çevresinde belirli alana kadar olan yerlere, "iki harem bölgesi" anlamýnda harameyn veya haremân denilmiþtir. Ýlk olarak Yavuz Sultan Selim'in kullandýðý Hâdimü'l-Haremeyn ünvâný "Ýki harem bölgesinin hizmetkârý" demektir.

Mekke'nin çevresinde bir miktar alana "Mekke Haremi" veya "Harem-i Þerif", bunun dýþýnda kalan ve mikat denilen ihrama girme yerlerinin içinde bulunan alana da "hýll" adý verilir. Harem bölgesi; Mekke'ye Medîne yolundan üç mil, Yemen yolundan yedi mil, Irak yolundan yedi mil, Taif ve Arafat yolu üzerindeki Nemire vadisinden yedi mil, Ci'râne yolundan dokuz mil, Cidde üzerinden on mil uzaklýktaki alanýn çevrelediði bölgeyi içine alýr. Mekke hareminin sýnýrlarýný Cebrâil (a.s) Hz. Ýbrahim'e göstermiþ; Rasûlullah da ayný sýnýrlarý yenilemiþ; Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Muâviye bu nirengi noktalarýnýn günümüze ulaþmasýnda rol oynamýþlardýr. Buna göre Mekke haremi çok eskilere dayanýr. Nitekim Hz. Peygamber Mekke fethedildiði zaman þöyle buyurmuþtur: "Þüphesiz burasý Allah'ýn gökleri ve yeri yarattýðý günde haram kýldýðý bir beldedir. Burasý kýyâmet gününe kadar Allah'ýn haram kýlmasýyla haramdýr" (Buhârî, Ýlim, 37, Cenâiz, 76, Hac 43, Sayd, 8-10, Büyû', 28, Cizye, 22, Meðâzî, 51, 53; Tirmizî, Hac, 1, Diyât, 13). Mekke'de Kâbe ve Mescid-i Harâm, harem bölgesinin merkezini oluþturur. Yeryüzünde, insanlarýn ibâdet etmesi için ilk inþa edilen mâ'bed Kâ'be-i muazzama'dýr. Buna Beyt-i Harâm veya Beytullah (Allah'ýn evi) da denir.

Âyet-i kerîmelerde þöyle buyurulur:

"Ýnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke'de bulunan mübârek ve âlemler için bir hidâyet kaynaðý olan kâbe'dir. Orada apaçýk deliller vardýr. Ýbrâhim'in makamý vardýr. Kim oraya girerse emniyette olur. Oraya gitmeye gücü yeten herkese, Allah için Kâbe yi ziyaret edip haccetmek farzdýr" (Âlu Ýmran, 3/96, 97). "Ýbrahim þöyle dedi: Ey Rabbim, bu beldeyi emniyetli kýl" (el-Bakara, 2/126). "Biz Kâbe yi insanlar için bir toplantý ve emniyet yeri yaptýk" (el-Bakara, 2/ 125). "Biz onlarý, nezdimizde bir rýzýk olarak, herþeyin ürünlerinin toplanýp getirildiði emin ve mukaddes (harem) bir yere yerleþtirmedik mi?" (el-Kasas, 28/57). "Çevrelerinde, insanlar kaçýrýlýp zulmedilirken, bizim Mekke'yi mukaddes ve emin bir belde yaptýðýmýzý görmediler mi" (el-Ankebût, 29/67).

Haremde yapýlacak iyilik ve kötülükler, diðer beldelere göre kat kat sonuç meydana getirir. Âyette þöyle buyurulur: " Kim Mescid-i Haram'da zulmü ile haktan uzaklaþmaya yeltenirse; biz, ona da aðýr bir azâb tattýracaðýz" (Hacc, 22/25). Hadislerde þöyle buyrulur: "Mescid-i Haram'da bir namaz, benim bu mescidimde kýlýnacak yüz namazdan daha üstündür" Ahmed b. Hanbel Ýbn Ömer'den A.b. Hanbel'in naklettiði rivayette ise; " Mescid-i Haram'da kýlýnacak bir namaz, baþka yerde kýlýnacak yüz bin namazdan daha üstündür" buyurulur.

Hacc, umre veya ticaret gibi bir maksatla Mekke'ye gelmek isteyen bir müslüman mikatta ihrâma girmek zorundadýr. Bundan sonra Ýhrâm yasaklarý baþlar. Meselâ, eþiyle cinsî temasta bulunamaz; avlanamaz; haremdeki yeþil aðaç ve otlarý kesip koparamaz.

Medine þehrinin çevresinde de harem bölgesi vardýr. Bu bölge: Þehrin güney ve kuzeyinde Âir (ayr) daðý ile Sevr daðý arasýndaki alanla, doðu ve batýdaki kara taþlýk alaný içine alýr. Hz. Peygamber'in "Medine Ayr'dan Sevr'e kadar haremdir" hadisi ile "Rasûlullah (s.a.s) Medine'nin doðu ve batýsýndaki kara taþlýk arasýndaki alanlarý harem kýldý" hadisi bunun delilleridir (Buhârî, Cihâd, 71, 74, Medîne, I, Büyû', 53, Enbiyâ, 10, Megâzî,27; Müslim Hacc, 445, 446, 455; Tirmizî, Menâkýb, 67). Hz. Peygamber'in belirlediði bu Medîne harem bölgesi on iki mil kadardýr. Bu bölgenin merkezini Hz. Peygamber (s.a.s)'in, ashâbýyla birlikte bina ettiði mecsid-i Nebî'dir. Bu mescid ilk yapýlýþýnda 70 x 60 zirâ' büyüklüðünde iken Hz. Ömer, Osman, Abdülmeük b. Mervân ve oðlu Velîd tarafýndan geniþletildi. Son geniþletme Suud Ailesi'nden Kral Abdülazîz tarafýndan yapýldý. Günümüzde Mescid'in çevresinde geniþ bir alan istimlâk edilerek yeni geniþletme çalýþmalarý yapýlmaktadýr.

Medine Harem bölgesi de kutsal bir bölge sayýldýðý için oradaki ameller baþka yerlere göre farklý iþlem görür. Hadislerde þöyle buyurulur: "Benim bu mescidimde kýlýnacak bir namaz. Mescid-i Haram dýþýnda baþka yerlerde kýlýnacak bin namazdan üstündür" (Buhârî-Müslim). Ýmam Nevevî, bunun Mekke'de olduðu gibi farz ve nâfile namazlarý kapsamýna aldýðýný söyler. Çoðunluk bilginlere göre bu üstünlük mescidin sonradan geniþletilen ilâve kýsýmlarýný da içine alýr. Ýbn Ömer þöyle demiþtir: "Ömer b. el-Hattâb Mescid-i Nebevî'ye ilâve yaptý ve þöyle dedi: Eðer bu mescid'e Medine mezarlýðýna (Cibâne) kadar ilâve yapsaydýk, bu kýsýmlar da Allah Rasûlü'nün mescidi olurdu" (Zerkeþî, Ý'lâmü's-Sâcid, s. 246 vd.).

Mescid-i Nebevî'de kýrk vakit namaz kýlmanýn fazileti ile ilgili olarak Allah Rasûlü þöyle buyurmuþtur:

"Kim benim Mescid'imde lýiçbir namaz kaçýrmadan kýrk vakit namaz kýlarsa, ona cehenem ateþinden berât ve kýyâmet günü kurtuluþ yazýlýr" (Taberânî, el-Evsat, Enes b. Malik'ten).

Medine hareminin Mekke hareminden farklý olan özellikleri vardýr. Meselâ; Medine harem bölgesindeki yeþil aðaç veya otlarýn ihtiyaç olduðu zaman kesilmesi câiz görülmüþtür. Medine Tarým bölgesi olduðu için Hz. Peygamber'den bu konuda izin istenmiþ ve kendilerine Mekke haremindeki bazý bitkilerin zarûret hâlinde koparýlmasýna izin verildiði gibi Medine'de daha geniþ izin verilmiþtir. Yine Medine dýþýnda avlanma serbest býrakýlmýþtýr. Ancak Mekke'ye ihramsýz girilememesi sebebiyle O'nun kutsallýðý Medine'den daha üstün sayýlmýþtýr (ez-Zühaylî, el-Fýkhu'l-Ýslâmî ve Edilletühu, III, 336, 337).


Alýntý
Gönderen: 16.04.2006 - 08:43
Bu Mesaji Bildir   yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 419 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Uzgunum (41), mustafamen1 (55), Ensar66 (46), ssade (51), teyo (36), xpmemoli35 (55), m.kezman9 (30), gulce (40), Yaðlar (58), dikenligul (37), posoflu genc (44), ingiradalgit (42), bulenight (41), ilanic (57), missturkey (35), sevdaam2000 (), kimbilirki (45), YUCE (48), sevket1970 (52), jorgen (55), ahmet afsin05 (43), zeynep_h (43), Hakan81 (43), RABIA.G _66 (39), mehmet ma&thorn.. (44), recep pinar (73)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54267 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.