stromectol ivermectine fluvoxamine ivermektin chloroquine seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

997 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (50): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: Kadının mezarı neden daha derin kazılır?
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum kardeþim

Peygamber Efendimiz (asm): “Kabirlerinizi derinleþtiriniz. Geniþ tutunuz ve iyi yapýnýz”

buyurmuþtur. Kadýna özel bir hüküm yoktur. Erkek olsun, kadýn olsun, kabirler mümkünse bir insan boyu derinliðe, yarým boy miktarý da geniþliðe sahip olmalýdýr. Bu mümkün olmadýðýnda yarým boy miktarý derinlik de kifayet eder.

Kabrin derin olmasýnýn hikmeti, cesedi yerin yüzeyinden mümkün mertebe uzak bulundurmak ve cesedi yüzeyden gelebilecek zararlardan korumaktýr. Çünkü insan mükerrem olduðundan cesedi korunmalýdýr

Ýbn-i Mace, Cenaiz, 41
Gönderme Tarihi: 18.09.2007 - 13:02
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ***RAMAZAN HATMİ***
yoktan su an offline yoktan  
..
1227 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý hulyam

hasret can banada bir cüz verebilirmisin.mevlam þimdiden kabul etsin



25. cüzü size yazdým.

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 13.09.2007 - 12:14
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ***RAMAZAN HATMİ***
yoktan su an offline yoktan  
***RAMAZAN HATMİ***
1227 Mesaj -


selamun aleykum


Ramazan ayý münasebetiyle düzenli olarak devam eden hatmimizden ayrý olarak yeni Ramazan hatimleri yapýlacaktýr. Sizlerin katýlýmý ile ne kadar çok hatim yapabilirsek Ramazan ayýnýn feyzinden ve bereketinden o kadar istifade ederiz inþaAllah.



Ramazan Hatimlerimize dostlarýmýzý bekliyoruz..


gül gül gül


selam ve dua ile



Gönderme Tarihi: 09.09.2007 - 10:58
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: (( Hasret Yoktan ve Meryem ))
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum..

Rabbim o güzel dualarinizdan ve dilekleriniden razi olsun...

Insaallah isteyen herkese bu güzelligi nasip etsin Rabbim.

Selam ve dua ile..

Bu güller gül gül gül meryem bebekten abilerine ve ablalarina....

Gönderme Tarihi: 20.08.2007 - 12:09
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bayanların kaş aldırması
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'in lânetine kaþ aldýran ve alanlar da dahildir. (Ebû-Dâvûd, Teraccul, 5; Buhâri, Libâs, 82, 84; Müslim, Libâs, 120.)

Kaþ aldýrmak, kaþýn kýllarýný yolarak iyice inceltmek ve kaþý yukarýya almak sûretiyle yapýlmaktadýr. Bu, hilkati deðiþtirme mahiyetindedir. (Bazý hanbelîler bunu tenzihen mekruh sayarlar.)

Ancak kadýnýn yüzünde biten kýllarý aldýrmasý ve kocasýnýn izniyle normal makyaj yapmasý bir kýsým Ýslâm ulemasýnca caiz görülmüþtür. (Ýmam Nevevi de caiz görenler arasýndadýr. Ýbn Hacer, Fethu'l-Bârî, Kahire, 1959, C. XII, s. 500.)

Cenab-ý Hak her insaný ayrý bir güzellikte yaratmýþtýr. Birlik mührünün açýkça okunduðu insan simasýndaki güzellik, fýtrî ve tabiî olanýdýr. Bunu muhafaza etmek, sahip olduðu özellik ve güzelliklere þükredip, Allah'ýn uygun görüp ihsan ettiði kadarýna razý olmak kulluðun bir derecesi ve iþaretidir.

Bunun için hayatî ve zarurî bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu deðiþtirmeye gitmemek lâzýmdýr. Çünkü böyle rast gele yapýlan bir tasarruf insaný aðýr bir mes'uliyet altýna sokabilir.

Bir zaruret yokken insan bedeni üzerinde yapýlan deðiþiklikleri þiddetle yasaklayan Peygamberimiz (a.s.m.), baþýna ilâve saç takana, cildine dövme yapana ve yaptýrana, güzelleþtirmek maksadýyla diþini inceltip seyrekleþtirene, kaþ ve kirpiklerini yolan kadýnlara, Allah'ýn yarattýklarýný deðiþtirdikleri için ilahi rahmetten uzak kalmýþ olacaklarýný bildirmiþ ve ikazda bulunmuþtur.

Fýkýh alimleri bu hadisten hareket ederek yüzünde sakal ve býyýk biten kadýnýn onlarý gidermesinin caiz olacaðýný; ancak kaþlarý inceltmenin, tabi þeklinden çýkarmanýn, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanýn caiz olmadýðýný belirtirler. Çünkü diþ, kaþ ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslýnda olmayýp sonradan biten yüzdeki kýllar ise bu sýnýfa girmediðinden, kadýnýn bunlarý gidermesin de bir mahzur görülmemektedir. Ayný þekilde kadýnýn bacaðýndaki kýllarý gidermesinde de bir mahzur yoktur. Çünkü bu kaþ gibi bir uzuv mesabesin de deðildir.

Fýkýh kitaplarýna baktýðýmýzda þu hükmü görmekteyiz:

– Kadýný çirkinleþtiren yüzdeki tüyler alýnýr. Erkeklerde görülen sakal, býyýk gibi þeylerin kadýnlarda görülmesi halinde; alýnmasý câizdir.

“Ýbn-i Âbidin, sakal ve býyýðýn kadýnda fýtrat olmadýðýný, bu sebeple (eðer çýkarsa) kesilmesinin (müstehab) olacaðýný beyan etmiþtir!

Bu kýllarý gidermenin en uygun yolu týraþ olmak deðil, aðda, pudra veya benzeri týbbî þeylerle yolmaktýr.” ( Kadýn Ýlmihali, Mürþide Uysal, s. 370)

Anlaþýlan odur ki, dindar hanýmýn kendini beyine karþý cazip duruma getirmesi müstehabdýr. Beyini yabancýlarýn cazibesinden korumuþ olma hikmeti de vardýr bunda.
Gönderme Tarihi: 23.06.2007 - 08:31
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon arkadaslar bişi sorucaaaaaaam
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Hayýrdýr ins. kardeþim..
Gönderme Tarihi: 19.06.2007 - 13:55
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KADINLAR SAÇINI TOPUZ YAPABİLİRMİ?
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum kardeþim..

Saçlarýn topuz yapýlarak baðlanmasý caiz deðildir. Bu konuda hadislerde bu tür baðlamalar deve hörgücü ifadisiyle anlatýlmakta ve bu þekilde baðlamanýn caiz olmadýgý dile aðýr bir ifade ile dile getirilmektedir.

Ancak ense kýsmýnda topuz yaparak namaz kýlýnabilir.

"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli, fakat çýplak birtakým kadýnlar olacaktýr. Bunlarýn baþlarýnýn üstü deve hörgücü gibi bulunacaktýr. Ancak onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar." (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52)

Selam ve dua ile


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son yoktan tarafından, 21.06.2007 - 08:08 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 19.06.2007 - 08:15
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: bazı hallerde!!
yoktan su an offline yoktan  
1227 Mesaj -
Hayýzlý kadýnlarýn cami ve mescitlere girmesi haramdýr. Bu tahrim sadece âdet gören ve loðusa olan kadýna has deðil, cü­nübün de girmesi haramdýr. Ýster oturmak için, ister bir kapýsýndan girip diðer kapýsýndan çýkmak için olsun farketmez. [1>Ancak yol mescidin içinden geçiyorsa, o takdirde cünübün geçmesine ce­vaz verilmiþtir.

Cami'den baþka yerde bulunmazsa, o takdirde su almak için âdet görme halindeki kadýnýn veya loðusanýn ya da cünübün câmi'a girmesine de cevaz verilmiþtir.

Bunun gibi cünüp, âdet gören kadm ya da loðusa canavar veya hýrsýzdan ve soyguncudan ya da þiddetli soðuktan korkar, baþka da sýðýnacak yer bulamazlarsa, o takdirde câmi'a girip oturmalarý caiz olur. Ancak mabede hürmeten teyemmüm etmeleri uygun bir dav­ranýþ olarak nitelendirilmiþtir.[2>

— Bu konuda câmi'in damýna çýkýlýr mý?

Cünüp, aybaþý halindeki ya da loðusa kadýn camiin damýna çý­kýp oturabilirler mi? Fakihlerin çoðuna göre, camilerin damý cami'lerin içinin hükmünü taþýr. Nasýl içine girmek haramsa, damýna da çýkýp oturmak öylece haramdýr.[3>

Cenaze ya da bayram namazý için tahsis edilen yerlerin hükmü nedir?

En sahih kavle göre, bu yerler cami' hükmü taþýmaz. Bu neden­le cünübün, ayhali ya da loðusa kadýnýn bu yerlere girmesi haram deðildir.[4>

[1> Münyetul-Musalli - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[2> Tatarhaniyye - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[3> Cevhere-i Neyyire - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[4> Bahrirâik - Ýbn Nüceym - Fetâvâ-yi Hindiyye.

Selam ve dua ile...
Gönderme Tarihi: 05.06.2007 - 08:22
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon KOLAY MIDIR ŞEHİTLİK ?
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
aleykum selam kardeþim..

Herþyin en iyisini bilne Allah'týr. Biz kiþin ahirette ne ile karþýlacaðýný bilemeyiz. Belli þartlarý yerine getirmiþ iman ehl-i bir kiþi þehitlik mertbesini kazanabilir. Bize düþen o kiþi þehitmdir deðil mdir tartýþmasýna girmek deðildir. En doðrusunu Allah bilir deyip dua etmektir.

Rabbim inþaAllah cümlemize þehitlik mertebesini nasip eder.

****

Þehitlik ile ilgili geniþ bilgi. Okumak isteyenler için.

Þehitlik

1-Þehid Kimdir?

Allah yolunda canýný feda eden bir müslümana þehid denir.

Þehidlik, Ýslâm'da en büyük mertebedir. Þehidlerin Allah katýnda kadir ve kýymetleri pek yücedir. Âhirette en büyük rütbenin Peygamberlikten sonra þehidlik olduðu belirtilmiþtir. Bunun içindir ki, þehidlerin üzerlerinde bulunan kul hakkýndan baþka bütün günah ve kusurlarý Allah tarafýndan afvedilmektedir. Âyet-i Kerîme'de þehidlerle ilgili þöyle buyurulur: "Sakýn Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma! Doðrusu onlar Rableri katýnda diridirler ve Cennet meyvelerinden rýzýklandýrýlýrlar. Onlar Allah'ýn kendilerine verdiði ihsandan (þehidlik rütbesinden) dolayý neþ'eli haldedirler." (Âl-i Ýmrân, 169-170). "Allah yolunda öldürülmüþ olanlar için ölüler demeyiniz. Belki onlar diridirler. Fakat siz anlamazsýnýz." (el-Bakare, 154). Hadîs-i þerîflerde ise þöyle buyurulur: "Cennete giren hiçbir kimse, dünyadaki her þey'in kendisinin olmasý karþýlýðýnda dünyaya dönmek istemez. Yalnýz þehid olan, kavuþtuðu þehidlik rütbe ve nimetlerinden dolayý dünyaya dönüp 10 kere daha öldürülmeyi temenni eder..."

Böyle büyük ve ulvî makam ve yüce rütbeye her müslüman kavuþmayý cân ü gönülden arzu eder, bütün varlýðýyla Allah'tan temenni ve niyazda bulunur. Ancak kalbinde küfür ve nifak bulunanlardýr ki, böyle yüce bir nailiyete kavuþmak azim ve þevkinde bulunmazlar. Hadîs-i þerîf'te þöyle buyurulur: "Þehâdete nailiyeti Allah Teâlâ'dan sýdk ile isteyen kimseyi, Allah þehidler mertebesine ulaþtýrýr. Velev ki döþeðinde vefat etsin." Allah'ýn rahmetinin geniþliði ne kadar büyük...

2-Þehîd-i Kâmil Kime Denir?

Hem dünya hem de âhiret itibariyle þehid sayýlan kimselere, þehîd-i kâmil denir. Bunlar muharebede öldürülenler, yahut âsiler, eþkýyalar, anarþistler veya evinde hýrsýzlar tarafýndan gadren ve zulmen öldürülen kimselerdir. Bir müslümanýn þehîd-i kâmil sayýlabilmesi için 6 þart lâzýmdýr:
1 - Müslüman olmak.
2 - Akýllý olmak.
3 - Bâlið olmak.
4 - Cünüp olmamak, hayýz ve nifas hâlinde bulunmamak.
5 - Vurulmanýn akabinde hemen ölmüþ olmak. Vurulduktan sonra, ölmeden önce, yeyip içer, tedavi görürse, vurulduðu yerden baþka tarafa taþýnýrsa veya üzerinden bir namaz vakti geçecek kadar yaþarsa, kâmil þehidlik kýsmýndan çýkar. Uhrevî þehîd olur.
6 - Öldürülmüþ olmasýndan dolayý, öldüren kimseye kýsas icab etmek. Yani, kasden öldürülmüþ olmak. Hatâen öldürülme durumlarýnda, katile kýsas vâcib olmadýðý için, maktûl þehîd-i kâmil kýsmýna girmez. Þehîd-i kâmiller, yýkanmadan kanlý elbiseleri ile gömülürler. Hz. Ömer ile Hz. Ali'de bu þartlardan biri bulunmadýðý için yýkandýlar; Hz. Osman ise, yýkanmadan gömüldü.

3-Þehîd-i Uhrevî Kime Denir?

Dünya itibariyle þehid sayýlmayan, yani, yýkanýp kefenlenmiþ olarak gömülen, fakat âhirette þehid muamelesi gören kimselere þehîd-i uhrevî denir. Þehîd-i kâmil olmanýn þartlarýndan birini kaybeden kimseler, bu kýsma girerler.

Bundan baþka þu kimseler de âhiret þehîdi sayýlýr:
* Suda boðulanlar.
* Ateþte yananlar.
* Enkaz altýnda kalanlar.
* Veba gibi bulaþýcý bir hastalýktan ölenler.
* Sýtma gibi ateþli hastalýktan ölenler.
* Ýlim yolunda ölenler.
* Ciðer hastalýklarýndan ölenler.
* Doðum sýrasýnda veya lohusa iken ölen kadýnlar.
* Baþ aðrýsýndan ölenler.
* Karýn aðrýsýndan ölenler.
* Ailesinin nafakasýný helâlinden kazanmak için çalýþýrken iþ kazasýndan ölenler.
* Cuma gecesi ölenler.
* Gurbet ilde vefat edenler.
* Akrep, yýlan sokmasý gibi sebeblerle vefat edenler...

4-Þehîd-i Hükmî Veya Þehîd-i Dünyevî Kime Denir?

Bunlar münafýklardýr. Bunlarýn kalblerinde bulunan nifak emaresini sadece Cenâb-ý Hak bildiði için, dünya itibariyle þehid muamelesi yapýlýr. Çünkü bunlar, dýþ görünüþleri itibariyle müslümanlardýrlar, fakat kalbleri itibariyle kâfir...

5-Þehidlerle Ýlgili Bâzý Hadîs-i Þerîfler:

"Malýný müdafaada öldürülen þehiddir, ýrz ve nâmusunu müdafaa ederken öldürülen þehiddir, nefsini müdafaada öldürülen þehiddir..."
"Þehidleri kanlarý ile sarýn. Zira Allah yolunda açýlan bir yara kýyâmet günü mahþere geldikte, o yara, rengi kan rengi, kokusu misk kokusu olarak kanar..."
"Þehidler cennetin kapýsýnda, nehrin parlak zinetinde, yeþil çadýrdadýr. Sabah - akþam rýzýklarý Cennetten onlara gelir."
"Ma'rûfu emr ve münkeri nehiyden dolayý katledilen þehiddir."
"Kim Cuma günü vefat ederse þehiddir."
"Kim hayvanýndan düþüp ölürse o kimse þehiddir."
"Suda boðulan þehiddir, ateþte yanarak ölen þehiddir, gurbette garip ölen þehiddir, zehirli hayvan sokmasýndan ölen þehiddir, karýn aðrýsýndan ölenler þehiddir, bina yýkýlýp altýnda kalarak ölen þehiddir, evinin üstünden (damdan) düþerek boynu kýrýlýp ölen þehiddir, üzerine büyük taþ düþüp ölen þehiddir..."
"Din kardeþini müdafaada katlolunan þehiddir, mâsum olan komþusunu savunurken öldürülen de þehiddir..."
"Þehidin borçtan baþka bütün günahlarý maðfiret olunur." (Müslim) Bâzý âlimler denizde þehid olmanýn, kul borcuna dahi keffaret olacaðýný ileri sürmüþlerdir. "Þehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasýndan) 70 kiþiye þefaat eder, þefaati kabûl edilir." (Ebû Dâvud, Tirmizîgöz kırpma.
"Kýyâmet gününde 3 sýnýf þefaat edecek: Peygamberler, sonra âlimler, sonra þehidler..." (Tâc)

Alýntý
Gönderme Tarihi: 15.05.2007 - 21:13
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Anneler gunu
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum

Anneler gününü kutlamanýn dinen sakýncasý yoktur. Hatta Annelerle çocuklarý arasýnda yakýnlaþmaya ve sevgiye vesile olduðu için kiþi böyle bir günde sevap ta kazanabilir. Bu bir sevgi vesilesidir. Anne babaya her zaman gerekli deðer ve hürmetin gösterilmesi gerekir.

Senenin tek gününü Anneler Günü ilan etmek belki bir yabancý âdetidir. Ama tümüyle de Islam’a aykýrý düþen bir yabancý âdeti de deðildir. Belki, eksik bir âdettir. Çünkü Islam, senenin tek gününü deðil belki hayatýn tüm günlerini Anneler Günü olarak ilan eder. Bu itibarla, dýþarýdan gelen her þeyi yabancýdan geldiði gerekçesiyle hemen reddetmek yerine, Islam’a uygun olup olmadýðýný incelemek, uygun yaný varsa almak, yoksa uygun hale getirerek düzeltip ýslah etmek gerekir diye düþünmek yanlýþ olmasa gerektir.

Anneler Günü, çocuðun yaþ günü, hanýmla beyin evlilik yýldönümü... gibi daha ziyade dýþarýdan gelme yabancý âdetler, aslýnda iyiliklere vesile yapýlabilecek âdetlerdir. Bunlarýn içeriðini Islam’a göre düzenleyip uygulamakta mahzur olmaz...

Mesela Anneler Günü’nde annelerin elleri öpülüyor, yaþlýlarýn gönülleri alýnarak memnun kýlýnýyorsa.. yaþ gününde çocuklarýn sevinecekleri bir doðum günü toplantýsýyla arkadaþlarýyla mutlu olmalarý saðlanýyorsa, evlilik yýldönümünde taraflar geçmiþi bir daha hatýrlýyor, aradaki sevgi, saygýyý yenileme imkaný buluyor, komþular bu vesilelerle bir araya gelerek kaynaþmalar söz konusu oluyorsa.. neden bunlar yabancýlara aittir denerek hemen reddetme mecburiyeti duyulsun?

Islamî hayat zevksiz, neþesiz ve eðlencesiz deðildir. Sýnýrý aþmamak, ölçüyü taþmamak, israfa ve harama girmemek þartýyla Islamî hayatýn da zevki, eðlencesi ve neþeli toplantýlarý olacaktýr elbette. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri’nin doðumunu senelerdir kutluyoruz. Bu vesile ile toplantýlar yapýyor, hayýrlara vesile kýlýyoruz. Kimse de Islam’da doðum günü kutlamasý yoktur demiyor. Çünkü harama deðil hayra vesile kýlýnýyor, günah deðil sevaplar iþleniyor...

Bazýlarýndaki gibi yabancýlardan gelen her þeyi hemen sahiplenmek nasýl yanlýþsa, hemen karþý olmak da öyle yanlýþtýr. Doðru olaný, önce bir incelemek, faydalý olaný almak, zararlý olana karþý olmak... Islam’ýn bize makul telkini budur. Bu konuda Efendimiz’den (sas) fevkalade deðerli ve düþündürücü muhteþem bir hatýra bize ýþýk tutup rehberlik etmektedir...

Sahabenin ileri gelenlerinden Temimdari, Þam’daki Hýristiyanlarýn kullandýklarý zeytinyaðý ile yanan bir kandili getirip Resulüllah’ýn Mescidi’nin tavanýna asmýþtý. Görenler ‘Resulüllah’ýn Mescidi’ne Hýristiyanlarýn kilisesinde kullandýklarýný mý asýyorsun?’ gibilerden sitemde bulunmuþlardý. Müslümanlar o günlerde mescidi aydýnlatacak kandili bilmiyorlardý. Yaktýklarý hurma yapraklarýyla aydýnlatýyorlardý mescidi. Akþam namazýnda mescide gelip de bir çanak içindeki yanan fitilin külsüz dumansýz etrafý aydýnlattýðýný gören Efendimiz (sas) Hazretleri tebessüm ederek sordu:

- Kim getirdi bunu mescidimize?

- Temimdari, Þam’daki Hýristiyanlardan alýp getirdi... dediler. Herkes bir azarlama beklerken O’nun eþsiz iltifatý þöyle oldu:

- Temimdari! Sen bizim mescidimizi aydýnlattýn, Allah da senin kabrini aydýnlatsýn.

Daha çarpýcý açýklamada da bulundu:

- Faydalý þey Müslüman’ýn cebinden düþürdüðü malý gibidir. Nerede, kimde bulursa hemen sahip çýkýp alýr. Yeter ki o þey faydalý olsun, içeriðinde haram ve günah bulunmasýn... Hýristiyan’dan alýnan böylesine faydalý bir kandil örneði varken, yabancýdan gelen âdetler alýnýr mý alýnmaz mý diye sorulmaz bile. Belki yabancýdan gelen bu âdetler faydalý mý deðil mi diye incelenir. Faydalý ise cebinden düþürdüðü kendi malý gibi sahip çýkýlýr, zararlý ise karþý konur, uzak durulur...

Mescid-i Saadet’e asýlan bu kandil örneði, Islam’ýn çaðdaþ anlayýþýný anlatan muhteþem bir misal olarak ufkumuzda asýlý durmaktadýr... "

Alýntý:Ahmed Þahin
Gönderme Tarihi: 15.05.2007 - 21:08
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: merhaba size bir sorum var
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum

Peygamber(sav)i rüyada görmek

Rüyada Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamý hakiki þekliyle gören, muhakkak Onu görmüþ olur. Çünkü þeytan Onun þekline giremez. Fakat þeytan baþka þekle girip görünebilir. Resulullah efendimizi tanýmayan kimsenin, bunu ayýrmasý kolay olmaz.

Bazý âlimler de, (Peygamber efendimizi deðiþik þekilde görmek, yine Onu görmek olur. Fakat bu, o kiþinin dindeki noksanlýðýna alamettir. Peygamber efendimizi rüyada gerçek þekliyle gören ve mümin olarak ölen herkes Cennete gider) buyurmuþlardýr.

Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
(Beni rüyada gören, gerçekten beni görmüþtür. Ben her surette görünürüm.) [Deylemi]

(Beni rüyada gören, gerçekten beni görmüþtür. Çünkü þeytan benim þeklime giremez. Ebu Bekri Sýddýký gören de, gerçekten onu görmüþtür. Þeytan onun da suretine giremez.) [Hatib]

(Beni rüyada gören, uyanýkken görmüþ gibidir.) [Ýbni Mace]

(Beni rüyada gören, Cehenneme girmez.) [Ýbni Asakir]

Abdülgani Nablüsi hazretleri buyuruyor ki:
Ýbni Sirin'e göre, rüyayý gören, Resulullahý vefatý zamanýnda bulunduðu þekil üzere görmüþse hakikaten onu görmüþ demektir. Ýbni Arabi hazretleri gibi bazý âlimler ise, (Resulullahý hayatta bulunduðu þekilde görmek þart deðildir) dedi. Resulullahý bilinen sýfatlarý üzere görmek, bizzat Peygamber efendimizi görmektir. Bilinen sýfatlardan baþka þekilde görmek, Resulullahýn misalini idrak etmektir.

Peygamberlerin cesetleri yer deðiþtiremez. Bundan dolayý Peygamber efendimizi bulunduðu surette görmek, Onun hakikatini idrak etmektir. Vasýflarýndan baþka bir þekilde görmek ise, misalini idrak etmektir.

Kadi Ýyad'a göre, Resulullahý bilinen sýfatýndan baþka bir þekilde görenin rüyasý tevile, tabire muhtaçtýr. Ýmam-ý Nevevi ise, (sahih olan rüyayý gören her iki surette de Resulullahý hakikaten görmüþtür. Ýster bilinen sýfatý üzere, isterse bilinen sýfatýndan baþka bir surette görsün) dedi.

Resulullahýn gençlik, orta yaþlýlýðý ve ihtiyarlýk zamanlarýnda ve ömrünün sonunda olan bilinen suret ve sýfatlarýndan birisi üzerine görülen rüya tabire muhtaç deðildir. Eðer bunlardan birisine benzemiyorsa, tabire muhtaç olur. Bunun için bazý tabircilere göre, bir kimse, Resulullahý yaþlý görse, selamete eriþmeye; genç görse, bu kimsenin iyi hâlli oluþuna, þöhrete eriþmesine ve onun düþmanýna galip gelmesine delalet eder. Tebessüm ettiðini görse, rüya sahibinin sünnet-i seniyeye uyduðuna delalet eder.

Resulullahý kýzgýn bir þekilde görmek, o kimsenin hâlinin kötü olmasýna delalet eder. Güzel bir surette görmek, rüya sahibinin dince güzelliðine, mübarek bedeninde noksanlýk görmek, rüyayý görenin noksanlýðýna delalet eder. Çünkü Resulullah gayet parlak bir ayna gibidir ki, o aynaya bakan kendi þeklini görür.

Resulullahý böyle uygun þekillerde görmekte büyük faydalar vardýr. Çünkü Resulullahý bu durumda görmekle rüyayý görenin durumu bilinir ve gafletten uyanýr. Diðer peygamberleri de rüyada görmek böyledir. Çünkü þeytan, peygamberlerin ve melaikenin suretine giremez. Rüyada Resulullahý görenin durumu iyi ve gönlü þen olur. Eðer o kimse üzüntülü ve kederli ise, üzüntü ve kederinden kurtulur veya hapis ise hapisten çýkar.

Resulullahý görenler, muhasara altýnda veya kýtlýk içinde iseler onlar bu gibi durumlardan kurtulur ve mazlum iseler zafere kavuþurlar. Eðer korku hâlinde iseler emin olurlar.

Resul-i ekremin kendisine teveccüh gösterdiðini veya bir þey öðrettiðini yahut namazýnda ona iktida ettiðini yahut Resulullahýn güzel bir þey yedirdiðini veya layýk bir elbise giydirdiðini, veya ona hayýrlý dua ettiðini gören, iyilikle emreden ve kötülükten nehyeden kiþi olur. Rüyayý gören âlim ise, ilmi ile amel eder. Abid ise, feyze kavuþur. Günahkâr ise, tevbe eder, kâfir ise, hidayete erer.

Rüya sahibi korku içinde ise, düþmanlarýndan emin olur. Kendisine þefaat edilir. Çünkü Resulullah efendimiz þefaat sahibidir.

Rüyada Resulullahý görmek, sözünde doðru ve vaadinde durmaya delalet eder. Bazen de büyük bir makama nail olur. Rüya sahibi yolcu ise ve kuraklýk çekiliyorsa, yaðmurun yaðmasýna delalet eder. Çünkü su bulunmayan yerde, Resulullahýn mübarek parmaklarý arasýndan su akmýþ idi.

Resulullah bir yerde rengi deðiþmiþ veya bir a'zasý noksan görülürse, bu rüya o yerde dinin zayýflamasýna ve bid'atin meydana çýkmasýna delalet eder. Resulullahýn üzerinde eski elbise görmenin tabiri de böyledir.

Resulullahýn vefat ettiðini görenin kendi akrabasýndan þerefli bir zatýn vefatýna delalet eder. Eðer Resul-i ekremin bir yerde cenazesini görse, orada büyük bir musibet olur.

Resulullahýn, kendisine dünya malýndan veya yiyecek ve içecek bir þey verdiðini gören, verilen þeyin þerefi nispetince eriþeceði bir hayra delalet eder. Bir kimse rüyada onun mübarek elbiselerinden birini giyse veya Peygamber efendimiz kendisine elbisesini verse, o kimse mülke eriþir. Fakir ise, zengin olur, bekârsa evlenir.

Resulullahýn sürme çektiðini gören, dininde salih olur. Onun çok güzel olduðunu görmek, rüya sahibinin çok dindar olduðuna delalet eder. Resulullahý buðday benizli gören, heva ve hevesi terk eder, tevbe etmeyi tercih eder. Beyaz tenli olduðunu gören, Allah’a tevbe eder. Güzel amel yapar ve yolunu düzeltir.

Resulullahýn sakal-ý þeriflerinin siyah olduðunu ve beyazlýk bulunmadýðýný gören, sevinç ve büyük bir ucuzluða kavuþur. Sakalýna aklýk karýþtýðýný görenin kuvvetli oluþuna ve düþmanýna galip gelmesine delalet eder.

Resul-i ekremi kendi mescidinde veya harem-i saadetinde gören, kuvvet, izzet ve yüceliðe eriþir. Resulullahýn kabri þerifini gören, zengin olur, hapis ise kurtulur. Kabr-i þerifi ziyaret ettiðini gören, büyük bir mala eriþir.

Resulullahýn peþinden yürüdüðünü görenin, sünnete uyduðuna delalet eder. Resulullahý ayakkabýsýz görse, rüya sahibinin cemaatla namazý terk ettiðinden, ona, cemaatla namaz kýlmasý için emrettiðine delalet eder. Resulullahýn mestlerini giydiðini görmesi, Resulullahýn o kimseye Allah yolunda cihad yapmasý için emrettiðine delalet eder.

Resulullah ile müsafeha yaptýðýný görenin sünnet-i Resulullaha uyduðuna delalet eder. Resulullah kendisine rüyada hurma ve bal gibi güzel ve hoþ bir þey ikram etse, Kur'an-ý kerimi ezberler ve ona verilen þey miktarýnca ilim elde eder.

Peygamber efendimizin hutbe okuduðunu gören, iyilikle emir ve kötülükten nehyeder. Resulullahýn kendisine bir þey verdiðini gören kimse, ilme nail ve hakka tâbi olur. Resulullahýn kendisine verdiði þeyi almadýðýný görse, o kimse bid'at iþler.

Resulullahý uzun boylu bir delikanlý suretinde görmek, insanlar içinde çýkacak fitneye delalet eder. Resul-i ekremi yaþlý bir þekilde görse, insanlarýn afiyette olmalarýna delalet eder. Resulullahýn kendisine kýzdýðýný veya kendisiyle mücadele ettiðini veya sesini onun sesinden daha fazla yükselttiðini görenin, dinde çýkaracaðý bir bid'ate delalet eder. Resulullahýn herhangi bir yerde vefat ettiðini gören, o sene orada vefat eder.

Peygamber efendimizi rüyada görmek için
Peygamber efendimizi rüyada hakiki þekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapýp haramlardan kaçmak ve çok salevat-ý þerife getirmek lazýmdýr. Hadis-i þerifte buyuruldu ki:
(Cuma gecesi iki rekat namaz kýlýp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 Ýhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, öteki Cumaya varmadan beni rüyada görür.) [Þir'a]

Hz.Ömer, (Bir mümin, Abher namazýný kýlýp da Resulullahý rüyasýnda görmezse, ben Ömer deðilim. Yemin ederim ki, Allahü teâlâ, bu namazý kýlanýn iþini görür, dilediðini verir, günahý ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döþenir. Kabrinden kalkarken de, baþýna keramet tacý konur) buyurdu. Hz. Ali de, (Resulullahý görmek istediðim zaman, Abher namazýný kýlarým) buyurdu.

Abher namazý, 4 rekatlýk nafile bir namazdýr. Ýkinci rekatta, oturulunca Ettehiyyatüden sonra salli barik okunur. Her rekatta bir Fatiha, on defa Kadir suresi okunur. Sonra rükudan önce, 15 defa Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber tesbihi okunur, sonra rükuya varýlýr, rükuda 3 defa Sübhane rabbiyel azim dendikten sonra 3 defa yukarýdaki tesbih okunur. Sonra doðrulup, kavmede, yani ayakta iken ayný tesbih 3 defa daha okunur. Secdeye varýlýr, 3 Sübhane Rabbiyel a'ladan sonra, ayný tesbih 5 defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. Ýki secde arasýnda tesbih okunmaz.

Diðer 3 rekat da böyle tamamlanýr. Selamdan sonra konuþmadan Kadir suresi on defa okunur. Sonra ayný tesbih 33 defa okunup Cezallahü Muhammeden anna ma hüve ehlühü denir.

Resulullah efendimizi rüyada gören müslüman, ölene kadar o hâlini muhafaza ederse Cennetliktir.

Alýntý
Gönderme Tarihi: 15.05.2007 - 21:05
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: lütfen çok acil cevap...
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Cevap için bakýnýz

Cevap

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 09.05.2007 - 11:05
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: selamun aleykum
yoktan su an offline yoktan  
..
1227 Mesaj -
Özel sorularýnýz için rehberlik bölümünü ya da özel mesajý kullanabilirsiniz.

***REHBERLÝK***

***ÖZEL MESAJ***

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 09.05.2007 - 11:04
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KİMSE BENİ GÖRMÜYOR MU ACABA???
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum kardeþim..

Kusura bakmayýn cevabýnýz biraz gecikti.

Sorunuza þuydu: Her kim kefenine cevþen-i kebir duasýný yazdýrýr ve o kefenle defnedilirse, ateþ ona dokunmaz ve kabir azabý çekmezmiþ...

Öncelikle þunu ifade edelim ki kabir hayatý ile ilgili yazýlan yazýlar sözler belli rivayetlere dayanarak yazýlan yazýlardýr. Kimse kabir hayatýn nasýllýgýný ve niceliðini kesin olarak bilememektedir.

Kabir azabý, kabrin cennet bahçesi ya da cehennem azabý kuyusu olmasý gibi durumlar kiþin dünya hayatýný nasýl geçirdiðine baðlýdýr. Eðer kiþi dünya hayatýnda Allahýn rýzasýna uygun bir hayat yaþamadýysa ibadetler konusunda hassas deðilse ölümden sonra da o kiþin kabir hayatýnýn cennet bahçesi olmasý beklenemez. tabi ki herþeyin en iyisini Allah bilir.

Kiþi kabir azabýnýn gerektiren günahlarý iþlemiþ ve tövbe etmeden ölümüþ ise kefenine yazýlan dualarýn ona bir tesiri olmasý beklenemez. Kiþi öldükten sonra onun için yapýlacak en güzel þey onun için dua etmek onun adýna sadaka vermek olur. Yoksa kefenine dualarý yazmak ya da bazý yörelerde adet olan þeyleri yapmak bir fayda etmez.

ÝnþaAllah sorunuza cevap olmuþtur. Yine kafanýza takýlan bri þey olursa tekrar sorabilirsiniz.

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 09.05.2007 - 11:01
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KİMSE BENİ GÖRMÜYOR MU ACABA???
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selam ve dua ile


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son yoktan tarafından, 09.05.2007 - 11:02 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 09.05.2007 - 11:01
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon bebek kirklamasi
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Selamun aleykum..

Dinimizde bu tür bir kýrklama ya da benzeri þeyler yoktur. Bunlar gelenekten gelen þeylerdir. ve çoðu zaman dine uymayacak uygulamalar yapan kiþilerde vardýr.

Bu konularda hassas olmak gerekiyor.

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 28.04.2007 - 09:10
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: yanlis birseymi yazdim
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
aleykum selam..

Est. yanlýþ bir þey sormadýnýz. her zaman burda olamýyoruz. Sorulara bilgimiz dahilinde fýrsat buldugumuz ilk anda cevap yazmaya çalýþýyoruz.

Bu konuda anlayýþýnýzý istiyoruz.

Buyrun sorunuzun cevabý. Cevap

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 28.04.2007 - 09:07
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon size bir sorum olacak
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
aleykum selam

Dünya hayatý her anýyla bir imtihandýr. Bu imtihan kimileri için varlýkla ve nimetlerle kimileri için yokluk ve bazý þeylerdem mahrum kalmakla olur. Ama ne olursa olsun her türlü durumda kiþinin sabýr ve þükür ile daim olup kullugunu yerine getirmesi gerekir.

Allah þu dünyada dermansýz dert býrakmamýþtýr. Kiþiye bir hastalýk bir musibet geldiðinde ondan kurtulmanýn yollarýný aramalý ve Allah'ýn insanlara sunduðu derman ve þifalarý talep etmeli.

Bebek sahibi olamamakta bir hastalýktýr. Ve eðer helal bir yoldan bunun çaresi þifasý varsa bu helaldir ve þifa aramaktýr.



Konu ile ilgili daha önce verilmiþ bir cevap var.

Lütfen linke baknýz.

Tüp Bebek

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 28.04.2007 - 09:04
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: kefen hakkinda soru
yoktan su an offline yoktan  
..
1227 Mesaj -
KEFEN

Vefat eden erkek veya kadýndan her birinin bedenini örtmek için kullanýlan kumaþ parçasý. Cenazenin kefenlenmesi farz-ý kifâye'dir. Bu farz yerine getirilmezse Ýslâm toplumu sorumlu olur. Kefenin gerekliliði hadis, icmâ' ve akýl delillerine dayanýr.

Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Beyaz elbise giyiniz. Þüphesiz bu, elbiselerinizin en hayýrlýsýdýr. Ölülerinizi de onunla kefenleyiniz" (Ebû Dâvud, Týbb, 14, Libâs, 13; Tirmizî, Cenâiz, 18, Edeb, 46; Nesaî, Cenâiz, 38, Zîne, 97; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 247, 274, 328). Sýcak iklimlerde beyaz renkli giysinin, serin tutan, güneþ ýþýnlarýný kýran en uygun giysi olduðu bilinmektedir. "Ölülerin kefenlerini güzel yapýn. Çünkü onlar kendi aralarýnda birbirlerini ziyaret ederler ve kefenlerinin güzelliði ile iftihar ederler" (Müslim, Cenâiz, 49; Tirmizî, Cenâiz 19; Nesaî, Cenâiz 37; Ýbn Mâce Cenâiz 12; Ebû Dâvud, Cenâiz; 30, Müsned, III, 295, 329, 349).

Rivâyete göre, Hz. Âdem vefat edince melekler O'nu yýkamýþ, kefenlemiþ ve defnettikten sonra, çocuklarýna þöyle demiþlerdir: Bu, sizin ölüleriniz için bir sünnettir (el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi', Beyrut 1402/1982, I, 306).

Kefenin güzel yapýlmasýndan maksat, beyazlýðý ve temizliði, ölülerin kefenleriyle övünmelerinden kastedilen ise, sünnete uygun olduðu için sevinmeleridir. Burada pahalý kumaþ kastedilmemiþtir. Çünkü Ýslâm'da israftan kaçýnmak bir esastýr. Diðer yandan Hz. Peygamber; "Kefende pahalýya kaçmayýn, çünkü o, çabucak soyulup gider" (Ebû Dâvud, Cenâiz, 31) buyurmuþtur.

Kefen, cenazenin sosyal ve ekonomik durumuna göre; sünnet, kifâyet veya zarûret miktarlarýnda olmak üzere üçe ayrýlýr.

1. Sünnet miktarý kefen: Erkek için; izâr, gömlek ve sargýdýr. Kadýn için ise; izâr, baþörtüsü, sargý ve göðüsleriyle karnýný baðlamak için kullanýlan bir bez ve gömlek (dýr') olmak üzere beþ parçadýr.

"Ýzâr"; vücûdu tepeden týrnaða saran parçadýr. "Gömlek"; boðazdan ayaklara kadar olan yakasýz ve kolsuz giydirilen elbisedir. "Sargý"; cenazeyi sarmak için kullanýlan izardan daha uzun parçadýr. Cesedin üst ve alt kýsýmlarýndan baðlanýr. Kadýna mahsus olan "dýr"' gömlekle (kamîs) eþ anlamlý ise de, kadýnýn gömleðinin göðüse, erkeðinkinin ise omuza kadar yarýlacaðý belirtilmiþtir (Ýbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, Ýstanbul 1984, II, 202).

2. Kifâyet miktarý kefen: Erkek için kefenin yetecek en az miktarý izâr ve sargý olmak üzere iki parçadýr. Çünkü saðlýðýnda giydiði en az elbise budur. Tek parça elbise ile namaz kýlmak mekruh olduðu gibi, tek parça kefen de mekruhtur. Kadýnýn en az yetecek kefeni ise iki elbise ile bir baþ örtüsüdür. Bundan azý mekruhtur.

3. Zarûret miktarý kefen: Erkek ve kadýn için zarûret hâlinde kefenin en azý bütün bedeni örtecek kadar olmasýdýr. Bu da mümkün olmazsa baþkalarýndan kumaþ istenir. Çünkü bundan aþaðýsý, yok hükmündedir. Bütün bedeni örten kefenle, yükümlülerden farz düþer. Ancak zarûretler kendi miktarlarýnca takdir olunur. Özellikle kýtlýk, darlýk, savaþ ve yaygýn bulaþýcý hastalýk gibi sebeplerle ortaya çýkan toplu ölümlerde bu sýkýntýlar söz konusu olabilir. Bu durumda, kefenin zarûret miktarý ne bulunursa odur.

Mus'ab b. Umuyr (r.a) Uhud savaþýnda þehid düþünce, üzerinde tek parça çizgili bir kumaþ parçasýndan baþka bir þey yoktu. Kabre defnedilirken baþý örtülse ayaklarý, ayaklarý örtülse baþý açýkta kalýyordu. Bunun üzerine, Hz. Peygamber; kumaþla baþýnýn örtülmesini, ayaklarýnýn üzerine de izhir otu atýlmasýný söylemiþtir. Bu Hadis, cenazenin yalnýz avret yerlerinin örtülmesinin farz için yeterli olmadýðýný, açýkta kalan kýsýmlarýn gerektiðinde hasýr, kilim, parça, ot ve benzeri þeylerle örtmenin gerektiðini gösterir. Ýmam Þâfiî, zarûret halinde yalnýz avret yerlerinin örtülmesini yeterli görür (Ýbn Âbidîn, a.g.e., II, 204). Kefen ölüye sarýlmadan önce güzel koku ile tütsülenir. Önce yaygý tabuta veya hasýr, kilim gibi bir þey üzerine yayýlýr, onun üzerine de izâr yayýlýr. Sonra ölüye kefen gömleði giydirilerek, izâr'ýn üzerine yatýrýlýr. Ölü erkekse, izâr önce soluna, sonra da saðýna getirilerek sarýlýr. Sargý da ayný þekilde onun üstüne sarýlýr. Açýlmasýndan korkulursa kefen bir kuþakla baðlanabilir. Kadýna önce gömleði giydirilir. Saçlarý iki örgü halinde gömleðin üzerinden, göðsü üzerine konur, onun üzerine baþ örtüsü yüzüyle beraber örtülür, üstüne de izâr sarýlýr, izârýn üzerinden de göðüs örtüsü baðlanýr, daha sonra da sargý sarýlýr. Göðüs örtüsü sargýdan sonra da baðlanabilir. Kefenin açýlmasýndan korkulursa düðümlenir.

Kefen konusunda cinsiyeti belirsiz kiþi (hunsây-ý müþkil) kadýn gibi iþlem görür. Çünkü erkek olma ihtimali karþýsýnda fazlanýn bir zararý yoktur. Ýhramlý, ihramsýz gibidir. Yani kefeni kokulanýr ve baþý örtülür. Ýmam Þâfiî aksi görüþtedir. Bülûða yaklaþan erkek çocuk (mürâhik) Erkek; kýz çocuðu (mürâhika) da kadýn hükmündedir. Bulûð çaðýna yaklaþmamýþ küçük erkek çocuðu bir parça, küçük kýz çocuðu ise iki parça kefen bezine sarýlýr. Düþük cenîn, ölünün bir uzvu gibi sayýlýr, kefenlenmez, bir beze sarýlýr.

Bulunan bir insanýn parçasýnýn eðer baþý varsa parçasý olan ile birlikte kefenlenir. Ölen bir kâfirin durumu da böyledir. Onun mahrem bir hýsýmý varsa onu yýkar. Bir beze sararak kefenler. Çünkü, münkirin sünnet üzere kefenlenmesi mekruhtur.

Kabrinden yeni çýkarýlmýþ cenaze, kefeni soyulmuþ olarak bulunursa, daðýlmamýþ durumda ise, hiç defnedilmemiþ gibi ikinci defa üç parça kefenle kefenlenir. Daðýlmýþsa bir parça kefene sarýlýr.

Erkeðin kefeninin cuma ve bayram günlerinde, kadýnýn kefenin ise, ana-babasýný ziyaret sýrasýnda giydiði elbiseye kýymetçe uygun bulunmasýdýr. Herkesin kefeni kendi malýndan karþýlanýr. Kefen masrafý borçtan, vasiyet ve mirastan önce gelir. Malý bulunmayan cenazenin kefeni hayatta iken ona bakmak zorunda olan nafaka yükümlüsüne aittir. Bu da yoksa, techîz ve tekfin masraflarýný Ýslam Devleti karþýlar. Kadýnlarýn kefenleri zengin olsalar da kocalarýna aittir. Çünkü kefen bir bakýma dünyadaki örtünmenin (tesettür) devamýdýr (bk. el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi'. Beyrut 1402/1982, I, 306-309; el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 160-162; Ýbn Abidîn, a.g.e., II, 202-207).

Hamdi DÖNDÜREN
Gönderme Tarihi: 27.04.2007 - 10:49
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Metin
yoktan su an offline yoktan  
1227 Mesaj -
aleykum selam kardeþim

Allahü Azimüsþan’ýn has isimleri kullara isim olarak verilmez. Ancak sýfatlarý isim olarak verilebilir. Mesela; Kerim, Halim, Kadir, gibi kelimeleri insanlara isim olarak vermek caizdir. Ancak bu isimlerin baþýna bir (Abd) kelimesi ilave ederek söylemek ise pek güzel bir dikkattir. Zira (Abd) kelimesini ilave ederek söylediðiniz takdirde Kerim’i Abdülkerim olarak söylersiniz. Bu takdirde Kerim’in kulu demiþ olacaðýnýzdan mana pek güzel bir þekil alýr.

Nitekim Aziz isminin baþýna da bir (Abd) kelimesi ilave ederek söylediðinizde azizin kulu manasýna Abdülaziz demiþ olursunuz. Mecburi olmasa da güzel bir hassasiyet olur.

Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 26.04.2007 - 09:51
yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (50): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 447 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
BeSMeLe (39), serkan_aktas (45), karaahmetoglu (65), ademozdamar (54), levent (49), uhud38 (53), benfurkan (65), anemonia (43), tugrulsuratli (51), ali sungur (50), Adem71 (53), seyda59 (55), cetinceli (47), yenimemoli (44), fbetulk (43), hani5 (31), MileynSeleme (49), zehraygtster (33), halil ibrahim (59), mzeki (52), metinmaltas (79), Sefer1 (55), rabiaemin2 (39), Meftun (38), mkaya970 (54), islamin_gulu (37), mustafatunç (57), ali bostan (60), Kar_Tanesi_ (35), s7e7v7e7n (39), 00571 (41), Toyanc (50), volkan42 (54), frost_35 (42), gurbetci71 (57), salebe25 (44), barbarosum (49), gulcan (37), ocean82 (42), kalemdar (48), NURUNALANUR (52), SeYh_S@MiL (40), Hilal-Nisa (37), m.zeki (52), ToZ-PeMBe (37), ugurlar (37), yasemin330 (39), Iklama88 (36), mehmetkaya2005 (38), fatihuslu1985 (39), ebuzer21 (60), uduh_72 (43), NuRCaN (35), naz_angel (39), hakan125 (49), 23041987 (37), Derya A (37), delice (48), H.Gultekin (19), EsiLa_68 (35), ankebut06 (47), alzen (48), derici_001 (69), hamdi ulay resu.. (40)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62883 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.