0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » aşk asla yetmez

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast günes1  
aşk asla yetmez
Misafir
biraz fazla uzun bir yazý ama aþkýnýza sýðýnarak ekliyorum.

aþk asla yetmez

BÝR ÝÞÝN GEREK þartý ayný zamanda yeter þart olmadýðý gibi, parça da bütün deðildir. Gelin görün ki, insanoðlu çoðu kez gerek þartý yeter þart zanneder ve çoðunlukla parçayý bütünle özdeþleþtirir. Zira, bir iþ gerek þart olmaksýzýn gerçekleþmez ve bir bütün parça tamam olmadan bütün olmaz. Ve bu durum, dikkatlerin kendisi olmadan sonucun gerçekleþmediði 'gerek þart' ile kendisi olmadan bütünün yarým kaldýðý 'parça' üzerinde yoðunlaþtýrýr. Bu yoðunluk--parça-bütün iliþkisi gözden kaçtýðý ve gerek þartýn yeter þart olmadýðý unutulduðu takdirde--sair þartlara ve sair parçalara, hatta iþin ve bütünün tamamýna dair bir algý körlüðünü getirir. Bu körlük, idraki daraltýr. Sonuç parçanýn bütünün tamamý imiþ gibi muamele görmesi, 'gerek þart'ýn ise 'yeter þart' makamýna terfi etmesidir.

Evliliðe ve aile hayatýna dair yazýlan, çizilen, konuþulan, düþünülen ve paylaþýlan þeylere baktýðýnda, insan bu yanýlgý zincirinin bir yansýmasýný rahatlýkla görüyor. Birçok zihinde, evlilik ile aþk, aile hayatý ile birbirine aþýk iki insan neredeyse eþ-anlamlý hale gelmiþ bulunuyor. Evliliðin 'gerek þart'larýndan biri olarak aþk, genelde, 'yeter þart' olarak algýlanýyor. Ve, sýhhatli bir aile hayatýnýn ayrýlmaz bir parçasý olarak birbirine aþýk iki kalb, bu aile tablosunun tamamý gibi muamele görüyor.

Evliliðe ve aile hayatýna dair 'aþk' üzerinde yoðunlaþan bu vurgu, birçok alanda çok farklý tezahürleriyle çýkýyor karþýmýza. Nikah davetiyelerinin çoðunda, olan-bitenin birleþik iki kalb figürüyle özetlendiðini görüyoruz. Düðün pastalarýný kalb suretinde yaptýrýyor kimileri. Düðün arabalarýna bir çift kalb yapýþtýrýlýyor ve her birinin içine hanýmýn ve erkeðin isminin ilk harfi yerleþtiriliyor. Öte yandan, binlerce film, onbinlerce roman, yüzbinlerce þiir 'beraberlik' ile 'aþk'ý âdeta özdeþ tutuyor. 'Aþkýn gücü'ne dair filmler yapýlýyor, mutlu evliliðin biricik formülü olarak ömür boyu aþký öneren kitaplar hazýrlanýyor, "Sevmek ne güzel þey/Sevgiyle düzelir herþey" türünden þiirler yazýlýyor.

Ve, aþka dair bu vurguyla birlikte, bir evliliði baþlatmak veya yaþatmak, bir aile hayatýný kurmak veya kurtarmak için aþkýn yeterli olduðunu zanneder hale geliniyor.

Ama öte yandan, hüsranla sonuçlanmýþ, mahkeme kapýsýna dayanmýþ, önemli kýsmý bir seneye varmadan tükenmiþ evliliklerle karþýlaþýyor. Aþk, evlilik için yeterli görülüyor; ama aþklar evliliði kurtarmaya yetmiyor. 'Aþk evlilikleri'nin ciddi bir oranýnýn yaþadýðý akýbet, gerek þart olarak aþkýn evliliðin yeter þartý olmadýðýný apaçýk gösteriyor.

Bu vâkýa, aþkýn kötü birþey olduðunu göstermiyor elbette. Rabb-ý Rahîm'in insan kalbine yerleþtiði, insaný heyecana ve harekete sevkeden, insan gayrete ve cevelana yönelten bir duygu olarak aþk, elbette hayatlara bir renk, bir anlam katýyor; ve açýlmamýþ birçok duygu aþk ile açýlýp olgunlaþýyor. Ýnsan aþkla geliþiyor, farketmediði bir dizi nüansýn anlamýný ve önemini aþkla farkediyor, pek çok insanî özellik aþk sayesinde inkiþaf kaydediyor. Aþk insaný yontuyor, törpülüyor, inceltiyor, olgunlaþtýrýyor ve 'mükemmel'e uzanan yolda adýmlar attýrýyor. Bütün bu yönleriyle, aþk, evliliði anlam katýyor, renk katýyor, neþe ve lezzet kazandýrýyor.

Ne ki, evlilik denen þey, aþkla baþlayýp bitmiyor. Bir aile hayatýnýn kurulmasýnda 'gerek þart' olarak kesinlikle önem taþýyan aþk, 'yeter þart' da olamýyor. Zira, yetmiyor! Bu bakýmdan, hem 'gerek þart' olarak aþký vurgulamak, hem de aþkýn 'yeter þart' olarak sunumuna açýk bir muhalefet þerhi koymak gerekiyor. Aþka dair bu iki sunumun arasýný açýkça ayýrmak gerekiyor.

Bu noktada, öncelikli olarak, sevmenin çok bilinen ve çok vurgulanan bir yansýmasý olarak aþkýn, sevmenin ta kendisi ve yegâne yansýmasý olmadýðýný farketmek gerekiyor öncelikle. Sevmenin, þefkat gibi, hürmet gibi, acýmak gibi baþkaca tezahürlerinin de olduðunu bilmek gerekiyor. Meselâ, anne çocuðunu sever, ama âþýk deðildir ona. Çocuðun anneye olan sevgisi de aþk deðildir. Birincisi þefkat sýnýfýndan, ikincisi ise hürmet cinsinden bir sevgidir.

Hem, sevmenin yegâne türü deðil, bir türü olduðunu bildikten sonra, bir sevgi türü olarak aþkýn tarifini doðru yapmak da gerekiyor. Nedir aþk, nasýl bir sevmektir? Karþýlýklý sevmektir. Karþýlýk bekleyerek sevmedir. Karþýlýklýk görmediði halde dahi, karþýlýk beklemektir. Bir baþka insaný aþkla seven, ondan mukabele bekler, karþýlýk görmek ister. Ve, tatlý baþlayan bütün aþklar, karþýlýk görmeyince yahut karþýlýk görmez duruma gelince veyahut karþýlýk görme ümidi dahi tükenince, biter. Karþýlýk görmeyeceðini kesinkes bilerek, karþýlýk göreceðine dair zerre miskal bir ümit hissetmeyerek devam eden tek bir aþk yoktur. Bütün aþklarda ya bir 'hemen þimdi' boyutu vardýr, veya 'bir gün mutlaka' boyutu.

Sözün kýsasý, aþk karþýlýk ister. Aþk, karþýlýklý sevmektir. Aþk, karþýlýk bekleyerek sevmektir.

Dolayýsýyla, yalnýzca aþk üzerine kurulan bir evlilik, bir açýdan, pamuk ipliðine baðlý bir evliliktir. Ömrü ve sýhhati, karþýlýða endekslenmiþ bir evliliktir. Karþýlýk görme yüzdesi yükselince saðlamlaþan, karþýlýk görme yüzdesi düþtükçe zayýflayan ve hatta çöken bir evliliktir. Aþk, bir evliliði ömür boyu taþýmak, bir aile hayatýnýn aslî ve yegâne direði olmak için asla yeterli deðildir.

Sarsýlan, sallantýda olan, hatta yýkýlan evliliklere bakalým. Karý ve kocadan her ikisi veya en azýndan biri, eþinden lâyýk olduðu ilgiyi ve karþýlýðý görmediðini düþünmektedir. Ki, ya gerçekten karþýlýk görmemekte veya görüldüðü halde görülmediði düþünülmektedir. Aþka dair onca filme ve romana kýrýlma veya kopma anlarýnýn cümleleri olarak yazýlan, gündelik hayatta da sýklýkla duyulan "Eskiden böyle miydi?," "Sen o eski sen deðilsin," "Seni tanýmakta zorlanýyorum," "Bazan benim evlendiðim adam bu muydu diye düþündüðüm oluyor" kabilinden bin türlü söz yalnýz aþka dayanan bir evliliðin karþýlýk görülmediði zaman nasýl çökebildiðini belgelemektedir.

Açýkçasý, aþk karþýlýklý sevmektir; ve, karþýlýk beklediði için, aþk asla fedakâr deðildir. Fedakâr bir sevgi olmadýðý için de, bir evliliðin devamý için aþk asla yeterli deðildir.

Zira, Rabb-ý Rahîm, ehadiyet sýrrýyla, her insaný ayrý bir âlem olarak yaratmýþ, her insaný sonsuz sayýda duygu ve arzuyla donatmýþtýr. Bu sonsuz çeþitlilik içinde, her insanýn sair insanlardan ayrýldýðý bir yön, ayrýþtýðý bir özellik muhakkak vardýr. Hâlik-ý Zülcelâl, birbirinin týpatýp aynýsý iki insan yaratmamýþtýr. Dolayýsýyla, iki ayrý âlem olarak iki insanýn evlilik sûretinde beraberliði--akrabalýktan iþ hayatýna, okul arkadaþlýðýndan yol arkadaþlýðýna baþka tüm beraberliklerde de olduðu gibi--içinde bir dizi ayrýþma ve çatýþma noktasýný gizlemektedir. Meselâ, eþlerden biri maviyi çok severken, öbürü pembeye bayýlýyor olabilir; ve evi boyamak sözkonusuysa, bu pekâlâ bir problem üretebilir. Hatta ayný rengi seven iki insan, bu rengin tonlarý konusunda çatýþabilir. Patlýcaný imambayýldý suretinde seven bir koca ile kendisi öyle sevdiði için karnýyarýk suretinde yapan bir haným, sýrf bu sebepten dolayý birbiriyle tartýþabilir ve en azýndan biri diðerine darýlabilir. Her evliliði, böylesi küçük meselelerden hayata ve dünyaya dair daha derinlikli tercihlere uzanan uzun bir çizgide çok sayýda gerilim ve çatýþma beklemektedir.

Ýþte bütün bu çatýþma noktalarýnda, aþk çözümü garanti etmez. Zira, aþk fedakâr deðildir, karþýlýk istemektedir, "Ben þunu yaptým, ondan da bunu beklerim" demektedir.

Oysa, hayatýn kývrýmlarýnda yaþanan nice mesele, taraflar "Ya o ya bu!" noktasýnda kilitlendiðinde, ancak feragatla çözülebilmektedir. Feragat yoksa, kilit çözülmez. O yüzden, birbirini gerçek bir aþkla seven iki insanýn, birbirine aþýk olduðu halde birbirine küstüðü, darýldýðý çokça görülmektedir. Herkesin kendi tercihinde direttiði bir kilitlenme hali, taraflardan en az biri feragata yönelmez ise, ciddi bir kopmayý getirebilmektedir. Sonradan, "Onu hâlâ seviyorum," "Þimdiki aklým olsaydý" diye aðýtlar yakýlýyor olsa bile...

Kýsacasý, feragat temininde aþkýn yetersiz kaldýðý bir özelliktir, ama yine feragat bir evliliðin sýhhati ve devamý için kesinlikle gereklidir. Birbirini sevdiði halde sürekli çatýþan ve çözümü hep karþýdan bekleyen insanlarýn bir evliliði sürdürmeleri mümkün deðildir.

Ve bu noktada, 'karþýlýklý sevgi' olarak aþkýn yanýsýra, 'karþýlýksýz sevgi' olarak þefkat gündemimize girmektedir. Edgar Allen Poe'nun en güzel aþk þiirlerinden biri olarak hafýzalara yer eden Annabel Lee'sinde söylediði "We loved with love that was more than love" dizesinde kasdettiði þey þefkat midir, yoksa Türkçe müterciminin yazdýðý üzere karasevda mýdýr bilinmez; ama bilinen, þefkatin 'aþktan da üstün bir sevgi' anlamýna geldiðidir. Zira, karþýlýk görerek veya en azýndan karþýlýk bekleyerek sevmenin adý olarak aþka mukabil, þefkatin en temel özelliði karþýlýk beklememesidir. Yolda gördüðü bir kedi yavrusuna, günün birinde evime giren fareleri yakalar beklentisiyle süt vermez insan. Yahut, bir anne, otuz-kýrk sene sonra belki bana yardým ederler beklentisiyle hayatî tehlikeyi de göze alýp hamileliðe yönelmez. Çocuðu ezilmesin diye kendisini arabanýn önüne atan bir annenin, yavrularýný yemesin derken kendi baþýný köpeðe kaptýran tavuðun, kuzusunu kurtarmak isterken kurda yem olan koyunun veya koçun davranýþý 'beklenti'yle izah edilebilir türden deðildir. Bütün bu davranýþlarýn muharriki þefkattir; ve bu davranýþlarýn gösterdiði üzere, þefkat karþýlýksýz sevmektir, beklentisiz sevmektir. Aþkta olmayan bir özellik, þefkatin en belirgin özelliðidir. Aþk fedakâr deðildir, ama þefkatin meyvesi feragattir.

Bu bakýmdan, aile hayatý içinde aþkýn çözemediði gerilim noktalarýnda þefkatle gelen bir feragat ve fedakârlýk kesinlikle iþgörmekte; aþkýn kurtaramadýðý birçok evlilik, eðer aþk o evliliðin 'yeter þart'ý deðilse, þefkatle kurtulmaktadýr. Ki, birçok problemli evlilikle çocuðun bir 'kurtarýcý' olmasý bu sýrdandýr. Aþkýn çözmediði birçok düðüm þefkatle çözmekte; nice karý-koca, aralarýndaki sorunlarý çocuklarýna olan þefkatlerinden dolayý--nefislerini ve incinen gururlarýný bir kenara atýp--feragatle bir çözüm arama yoluna gitmektedir. Þefkatin aþka olan üstünlüðünün bir diðer göstergesi, evladýný terkin eþini terkten çok daha zor olmasýdýr. Çocuklu ailelerin boþanmaya karþý daha dirençli olduðu; birçok evliliðin çocuklarýn hatýrýna ayakta durduðu bir vâkýadýr. Hem, çocuklarýn olduðu ve þefkatin açýkça devreye girdiði evliliklerde insanlar gerginlik anlarýnda 'yutkunarak konuþma' ve iki kere düþünme tavrý sergilemekte; meseleyi kestirip atmaktansa söyleyeceði son sözü söylemeyi ertelemekte; ve hadise bu yüzden ani ve fevrî bir karara yol açmadan soðuduðunda, mesele zaten makul biçimde çözülmektedir. Böylesi durumlarda da, karþýlýk görmediðinde yitip gidiveren aþkýn kurtaramayacaðý beraberlikler þefkatin hatýrýna yürümektedir.

Bu noktada, vurgulanmasý gereken, ama en ziyade ihmal gören bir nokta, eþlerin birbirine karþý da þefkatle muamele etmesidir. Çünkü karý ve koca, karþý cinsten biri olarak yekdiðerine eþtir; ve 'eþ' olma açýsýndan, aþk sözkonusu olmaktadýr. Ama eþinin zaaflarý ve faziletleriyle, artýlarý ve eksileriyle bir insan olduðunu; eþinin 'çocuklarýnýn annesi' olduðunu; eþinin kayýnvalide ve kayýnpederinin çocuðu olduðunu.. dikkate aldýðýnda insanýn eþine karþý þefkat hissi de galeyana gelmektedir. Yaþanan gerilimde onun sergilediði tavrýn 'kendisine karþý' olmaktan öte olduðu; bunun, ehadiyet sýrrý gereði ayrý bir ailede ayrý bir donanýmla apayrý þartlarda yetiþmiþ ayrý bir âlem olmasýndan kaynaklandýðýný dikkate aldýðýnda da, þefkat hissi uyanmakta; anlayýþlý olmayý, empatiyi ve feragati besleyerek, gerginliði çözmektedir.

Velhasýl, aþkýn çözemediði gerilim durumlarýnýn ilacý feragattir; feragatin olabilmesi için ise, þefkatin iþletilmesi gerekir. Karþýlýklý sevgi olarak birbirine duyulan aþkýn yetmediði yerde, karþýlýksýz sevgi olarak sevgi pekâlâ imdada yetiþebilir.

O halde, þefkat, hayatýn sair alanlarýnda olduðu kadar, evlilik hayatýnda da daha bir dikkati ve vurguyu hak etmektedir.

Umulur ki, 'ömür boyu aþk' gibi güzel ama yetersiz formüller 'ömür boyu þefkat'le tamamlandýðý takdirde, aile içi gerginliklerin ömrü kýsalýrken evliliklerin ömür boyu olma þansý ve ömür boyu evliliklerin sayýsý yükselecektir.


metin karabaþoðlu
Gönderen: 07.06.2005 - 12:49
Bu Mesaji Bildir   Yukari
yoktan su an offline yoktan  
ask.. sevgi.. sefkat.. feragat.. iman.. cennet..
1227 Mesaj -
Aþk.. Sevgi.. Þefkat.. Feragat.. ve bu duygularý anlamlý kýlan, anlamlýdan da öte her iki dünyada cennet kýlan bir iman..

ve bütün bunlarla yoðrulmuþ bir yuva.. bir aile..

Alıntı
Umulur ki, 'ömür boyu aþk' gibi güzel ama yetersiz formüller 'ömür boyu þefkat'le tamamlandýðý takdirde, aile içi gerginliklerin ömrü kýsalýrken evliliklerin ömür boyu olma þansý ve ömür boyu evliliklerin sayýsý yükselecektir.



ve böylesi ömür boyu süren bir evlilik ebedi bir beraberliðin besmelesi tohumu topraðý olacaktýr..

cennet beraberliði... gül

Bediüzzaman Said Nursi Risalesinde þefkatle kurulan bir yuvanýn cennette nasýl meyve verdiðini o eþsiz üslubuyla öyle güzel naltmýþ ki.. okumasý bile yüreðe cennet oluyor.. ki bunu yaþamasý kim bilir daha nelere cennet olur..

agla

iþte üstadýn aile hayatinda sevginin þefkatle birlikteliðini anlatýþý ve aile de cenneti tasvir ediþi...

gül gül gül


Refika-i hayatýna muhabbetin, madem hüsn-ü sîret ve maden-i þefkat ve hediye-i rahmet olduðuna bina edilmiþ. O refikaya samimî muhabbet ve merhamet edersen, o da sana ciddî hürmet ve muhabbet eder. Ýkiniz ihtiyar oldukça o hal ziyadeleþir, mes'udane hayatýný geçirirsin. Yoksa hüsn-ü surete muhabbet nefsanî olsa, o muhabbet çabuk bozulur, hüsn-ü muaþereti de bozar. Sözler s: 644

gül gül gül


Refika-i hayatýna meþru dairesinde, yani latif þefkatine, güzel hasletine, hüsn-ü sîretine binaen samimî muhabbet ile, refika-i hayatýný da naþizelikten, sair günahlardan muhafaza etmenin netice-i uhreviyesi ise: Rahîm-i Mutlak, o refika-i hayatý, hurilerden daha güzel bir surette ve daha zînetli bir tarzda, daha cazibedar bir þekilde, ona dâr-ý saadette ebedî bir refika-i hayatý ve dünyadaki eski maceralarý birbirine mütelezzizane nakletmek ve eski hatýratý birbirine tahattur ettirecek enis, latif, ebedî bir arkadaþ, bir muhib ve mahbub olarak verileceðini va'detmiþtir. Elbette va'dettiði þeyi kat'î verecektir. Sözler s: 648

gül gül gül

Gönderen: 08.06.2005 - 08:30
Bu Mesaji Bildir   yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Yusuflu su an offline Yusuflu  
428 Mesaj -
Cok guzel bir yazi bugun okudugumda ders almamiz gereken seyler var diye dusunup siteye eklemistim arama yapmadan pek yazi eklemem aslinda demekki bu gozumden kacmis kusuruma bakmiyin hakkinizi helal edin . . .
Gönderen: 20.09.2006 - 22:38
Bu Mesaji Bildir   Yusuflu üyenin diger mesajlarini ara Yusuflu üyenin Profiline bak Yusuflu üyeye özel mesaj gönder Yusuflu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1194 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61214 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.