0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » ____ÖNEMLİ BİR CEVAP___   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
sonsuzdiyar su an offline sonsuzdiyar  
____ÖNEMLİ BİR CEVAP___ Alinti ile cevapla
27 Mesaj -
Devlet Onlarýnmýþ!
Mehmet Þevki Eygi
KÝTAPLARININ büyük reklamý yapýlan, romanlarý yabancý dillere çevrilen ve kýsa zamanda hayli þöhret-i kâzibeye sahip olan bir yazarýmýzýn Sabataycý olduðunu ilk defa Yalçýn Küçük Aydýnlýk'ta yazdý. Küçük bu istihbaratý nereden elden ediyor, doðrusu merakýmý mucib oluyor.
Her neyse iþte bu ünlü Sabataycý romancý New York'ta biriyle konuþurken, Sabatay Sevi'nin dinine inanan Yahudilerin niçin Müslüman olduklarýný þöyle anlatmýþ: Bizim bir devlete ihtiyacýmýz vardý. Önce Müslüman olduk ve uzun maceralardan sonra Türkiye'yi elimize geçirdik.
Yahudi Türk veya Sabataycý þunu demek istiyor: Yahudiler yirminci asýrda iki devlet kurmuþtur, biri Türkiye, öteki Ýsrail...
Cür'etin böylesine pes...
Bu devlet, Türkiye'de yaþayan ve Türkiye'yi vatan olarak benimseyip seven herkesin devletidir. Sabataycýlarýn tekelciliði gülünçtür.
Türkiye devleti yeni kurulmuþ bir devlet deðildir, mâzisi Anadolu'da bin yýl ötesine dayanmaktadýr. 1923'te kurulan, rejimdir, cumhuriyettir. Bu cumhuriyet de Sabataycýlarýn deðil, hepimizindir.
Türkiye'de birtakým egemen azýnlýklar cumhuriyete sahip çýkmak perdesi altýnda onu kendi tekellerine almak, kendi emellerine hizmet ettirmek istiyorlar.
Sabataycýlar (Tabiî ki, militan olanlarýgöz kırpma bu kafadadýr. Farmasonlar da böyle tekelci bir zihniyet sergiliyorlar.
Peki bu ülkenin ezici çoðunluðunu teþkil eden Müslüman Türkiyeliler ne oluyor? Efendim, onlar ikinci sýnýf vatandaþ, sömürge yerlisi, gerici, mürteci, parya, zencidir.
Tekelci egemen azýnlýklarýn gözünde en büyük tehlike, çoðunluðun tam mânasýyla siyasî haklara kavuþmasý ve onlarýn millî iradesinin ülke idaresinde son sözü söylemesidir.
Sabataycýlar devleti kendi dinleri, ideolojileri; siyasî, sosyal, kültürel, iktisadî ilkeleri ve emelleri ýþýðýnda idare etmek hak ve hürriyetine sahiptirler ama Müslümanlarýn böyle bir hakký yoktur. Niçin yoktur? Çünkü onlara göre Ýslâm dini bir Ortaçað kurumudur, karanlýktýr. Peki Sabataycýlarýn kabbalistik felsefeleri, sahte Mesih Ýzmirli Sabatay Sevi ile ilgili mitolojik inançlarý, Ýstanbul'daki gizli sinagoglarda Ýbranî ve Ladino diliyle yaptýklarý âyin ve ibadetler nedir? Bunlar tabu konulardýr... "Biz bunlarý sizden öðreniyoruz..." gibi tiyatrolar ve daha ne numaralar.
Farmasonlar, Türk devletinin temel nizamlarýný kendi inançlarý, itikadlarý, felsefeleri üzerine oturtmak için çalýþýrlarsa bu bir suç teþkil etmez, bir tehlike olmaz ama Müslümanlar çalýþýrsa en büyük suç olur.
Farmasonlara sorarsanýz, kendileri en birinci ve âlâ Atatürkçüdür. Atatürk Mason localarýný kapattýrmýþtý. Kemalist devrimlerin biri de budur. Masonluðu yasaklayan, yasadýþý ilan eden bir inkýlapçýyý nasýl sevebilir, benimseyebilir Masonlar? Mümkün müdür bu? Türkiye'de ne tiyatrolar oynanýyor...
Bazý militan, fanatik Sabataycýlarýn Türkiye'yi ne kadar sevdiklerini görüyoruz. Adam bir bankanýn dibini deliyor ve katrilyonluk bir serveti zimmetine geçiriyor. ABD'nin Boston þehrinde, Boðaz'da, dýþta ve içte milyonlarca dolarlýk kýymetli mülkler, villâlar, kâþaneler... Denizleri köpürte köpürte seyr eden þâhâne bir yat (Ýngiliz bandýralý imiþgöz kırpma... Milyonlarca dolar... Bu adama sorarsanýz en büyük tehlike irticadýr, dindar Müslümanlardýr. Hani þu, Mason bir bakaný protesto ettiði için kýrk küsur gün hapiste yatan onbeþ yaþýndaki baþörtülü kýz yok mu, iþte o zavallý kýzcaðýz ülkenin en tehlikeli mahlukudur.
Þimdi bütün militan Sabataycýlar gece gündüz kulis yaparak varlýðýyla iftihar ettikleri o sevgili dindaþlarýný ve ýrkdaþlarýný kurtarmak için çýrpýnýyorlar.
Müslüman çoðunluk vergi ödesin, askerlik hizmetini yapsýn, PKK kurþunlarýyla kimi evlatlarýný þehid versin; tarlalarda tahýl ve sebze yetiþtirsin, madenlerde çalýþsýn, bazen grizu patlamasý sonunda ölsün; militan Sabataycýlar, Farmasonlar, egemen azýnlýklar da zevk ü sefa sürsün, yesin içsin...
Bir gazetede kurt bir Sabataycý Ýslâm'a, Müslümanlara verip veriþtiriyor. Sakýn ha, diyor, Müslümanlara tam bir hürriyet verilmez.

Çünkü onlara Ýngiltere'de, Ýsviçre'de olduðu gibi hürriyet verilir, demokratik haklar saðlanýrsa ülkeye hâkim olurlar ve bizim egemen azýnlýk saltanatýmýzý yýkarlar... Vay canýna! Ne felsefe, ne felsefe...
Adamlar dolaylý olarak þunu söylemek istiyor: Türkiye sizin deðil, bizimdir. Egemenlik bizimdir, devlet bizimdir, Cumhuriyet bizimdir. Size bu topraklarda lütf edip yaþama hakký tanýyoruz; çalýþýp karnýnýzý doyurmanýza da bir þey dediðimiz yok. Lakin fazla ileri gidip de ülkeyi çoðunluðun millî iradesiyle yönetmeye kalkmayýnýz, size böyle bir þey için asla izin vermeyiz...
Yine þöyle diyorlar: Size din ve inanç hürriyeti de tanýyoruz. Ama onun da bir sýnýrý vardýr. Din hürriyetiniz vardýr ama baþörtüsü hususunda ileri gitmeyiniz. Din hürriyeti vardýr ama yaz tatillerinde on iki yaþýndan küçük çocuklarýnýza din ve Kur'ân dersleri verdiremezsiniz. Biz size ne kadar din ve inanç hürriyeti veriyorsak, o kadarýyla yetinin ve fazla zýrlamayýn.
Ve ilâve ediyorlar: Derin devlet bizimdir ve en son sözü o söyler. Size kim dedi ki, çocuklarýnýzý okutup memur kadrolarýna yerleþtiriniz. Fazla ileri gittiniz. Kýrk bin dindar memuru iþten atacaðýz. Karýsý baþý örtülü olan valileri, kaymakamlarý iþten çýkartacaðýz. Ýçki içmeyen, kadýnlarýn ellerini sýkmayan, namaz kýlan herkes bize karþýdýr...
Adamlarýn tuzlarý kuru... Ýçlerinde bir tek fakir yok. Dünyanýn en ünlü ve güçlü üniversitelerinde okumuþ binlerce Sabataycý ve Farmason var. Þehir kültürüne sahipler, kimisi üç beþ yabancý dil biliyor. Çevreleri var, tekelleri var... Zavallý çoðunluk... Terazinin bir kefesine bin militan Sabataycý ve Farmason konulsa, öbür kefesine ise bir milyon Müslüman halk konulsa, birinci kefe aðýr basýyor.
Biz bu devleti, bu rejimi, bu tekeli sokakta bulmadýk, ne zahmetlerle kurduk diyorlar, yýktýrtmayýz size diyorlar.
Yahu devleti yýkmak isteyen var mý? Biz Müslümanlar kendi ülkemizde tam bir hürriyet ve güven içinde yaþamak istiyoruz. Din, inanç, fikir ve inandýðý gibi yaþamak hakký ve hürriyeti istiyoruz. Kendi öz yurdumuzda en az Sabataycýlar ve Farmasonlar kadar hür olmak istiyoruz. Onlar kendi din ve ideolojilerini devlete ne kadar hâkim kýlabiliyorsa biz de kendi kimliðimizi o derecede hâkim kýlmak istiyoruz. Velhasýl tam bir demokrasi, tam bir hukuk, temel hak ve hürriyetlere tam hürmet ve riayet istiyoruz.
Hayýr!.. Büyük yanýlgý içindesiniz. Bu ülke, bu devlet, Türkiye sadece sizin deðil, hepimizindir ve öncelikle Müslüman halkýndýr. Tekelciliði býrakýn, boþ hayalleri býrakýn. Bugünkü imtiyazlý ve egemen durumunuzu ilelebed sürdüremezsiniz.BUNLARDAN BAZILARI
• Mahir Tokay (Guzel Sanatlar Akademisi'nin kurucusu)
• Fevziye Hanim (Isik Lisesi'nin kurucusu)
• Karakoy Borekcisi Hasan bey (Meshur yagma Hasan Boregi)
• Feriha Sanerk (Ilk Kadin emniyet muduru)
• Halide Edip Adivar (Yazar)
• Ziya Gokalp (Turkculugu ilk telaffuz edenlerden)
• Dr. Sefik Husnu (Cumhuriyet tarihinin ilk sosyalistlerinden)
• Fatin Rustu Zorlu(Menderes Hukumeti'nde Bakan)
• Fazli Necip Bey (Yeni Asir'in kurucusu)
• Dinc Bilgin (Sabah gazetesinin sahibi)
• Erol ve Sedat Simavi (Hurriyet gazetesi'nin sahipleri)
• Ahmet Emin Yalman (Vatan gazetesinin kurucusu)
• Abdi Ipekci (Milliyet Gazetesi'nin eski Genel Yayin Yonetmeni)
• Rahsan Ecevit (Bulent Ecevit'in karisi)
• Tansu Ciller (Eski Basbakan, DYP Genel Baskani)
• Ismail Cem (Disisleri Bakani)
• Cevik Bir (Emekli General)
• Leyla Gencer (Dunyaca unlu soprano)
• Engin Noyan(Sarkici)
• Cemil Ipekci (Unlu Modaci)
• Dede Cemil Ipekci (Turkiye'de Ilk sinemanin kurucusu)
• Izak Ben Zwi (Israil'in ikinci cumhurbaskani)
SABETAYCILIK VE SÝYASET
Türkiye'de Sabetaycýlýk giderek daha fazla tartýþýlmaya devam ediyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri Sabetaycýlýðýn gizli karakteri sebebiyle merak uyandýrmasý, diðeri ise Sabetaycýlar arasýndaki mücadeleler ve bu mücadeleler esnasýnda bazý gizli bilgilerin açýklanmasýdýr.
Son olarak, Þiþli Terakki Lisesi çerçevesinde meydana gelen mücadeleler sebebiyle ortaya atýlan bazý isimler ve CHP ile Sabetaycýlar arasýnda kurulan iliþkiler kamuoyunda ilgi çekti. Konunun ayrýntýlarýna geçmeden Sabetaycýlýðýn ne olduðuna kýsaca bakalým.
Sabetaycýlýk Nedir?
Ýspanya'daki Engizisyon zulmünden kaçan Yahudiler 1492 yýlýnda Osmanlý tarafýndan kabul edildiler ve baþta Selanik ve Ýzmir olmak üzere çeþitli þehirlere yerleþtirildiler. Ýþte Sabetaycýlar bu Yahudiler içinden çýkan bir guruba verilen isimdir.
Sabetaycýlýða ismini veren Sabetay Sevi, 1626 Yýlýnda Ýzmir'de Yahudi bir ailenin çocuðu olarak dünyaya geldi. Haham olarak yetiþen ve Yahudi mistisizmi olan Kabbalizme ilgi duyan Sevi, 1665 yýlýnda kendisinin Tevrat'ta beyan edilen ve dünyaya gelip "vadedilen topraklar" da Yahudiliði tekrar hakim kýlacak olan Mesih olduðunu iddia etti.
Ýzmir'li hahamlar Sabetay Sevi'nin Dinlerini bozduðu gerekçesiyle öldürülmesine karar verdiler, ama bu kararý uygulayamadýlar ve onu Osmanlý sarayýna þikayet ettiler. Osmanlý, artan þikayetler karþýsýnda Ýzmir'li hahamlar gibi onu öldürmedi, ama tutuklayarak Çanakkale'de bir kaleye hapsetti. Faaliyetleri burada da devam eden Sevi'yi yine Yahudi hahamlar Saray'a þikayet edince, Osmanlý bu talepler karþýsýnda kayýtsýz kalamadý. Sevi'yi Saraya çaðýran Sadrazam hayatý ile iddialarý arasýnda bir seçim yapmasýný istedi. Sevi hayatý yönünde seçim yapmakla kalmadý, Müslüman oldu ve Aziz Mehmet adýyla maaþa baðlandý.
Sabetay Sevi Mesihlik iddialarýný terk etmedi. Adamlarýna haberler göndererek, kendisinin sadece görünüþte Müslüman olduðunu, gerçekte ise kendi kurduðu Mesihi inancý yaþamaya devam ettiðini duyurdu. Yine faaliyetlerine devam ettiði anlaþýlýnca, Arnavutluk taraflarýna sürgüne gönderildi ve orada öldü. Ama kendisini takip eden 200 aile Selanik'e yerleþerek dýþ görünüþte Müslüman, gerçekte ise Sabetaycý-Yahudi olarak yaþamaya devam etti.
Sabetaycý yahut dönme olarak adlandýrýlan bu grup, Selanik'in Yunanistan'da kalmasý ile, 1924 yýlýnda yapýlan nüfus mübadelesi sonucu Türkiye'ye göç etti ve baþta Ýstanbul'un Þiþli ve Niþantaþý semtleri olmak üzere çeþitli bölgelere yerleþti.
Karakaþlar, Kapancýlar ve Yakubiler adlý kollara ayrýlan Sabetaycýlar, þu anda Feyziye Mektepleri, Þiþli Terakki Lisesi, Iþýk Liseleri ve Iþýk Üniversitesi gibi eðitim kurumlarýna, Sabah Gazetesi gibi bir medya grubuna, çok sayýda öðretim elemaný, yazar ve iþadamýna sahipler. Nüfuslarýna oranla etkileri çok fazla olan bu kesim, Sabetaycý kökenlerini gizleyerek hareket ediyor.
Basýnda Çok Güçlüler
Sabetaycýlar, uzun yýllar Türk basýnýnda en büyük gazeteleri ellerinde bulundurdular. Selanik'ten Ýzmir'e taþýnan Yeni Asýr'dan sonra, Ahmet Emin Yalman'ýn Vatan Gazetesi ile basýn sektöründeki aðýrlýklarý devam etti. Daha sonra Sabetaycý medya grubu olarak Hürriyet Gazetesini uzun süre ellerinde bulundurdular. Erol Simavi'nin bu gazeteyi Aydýn Doðan'a satarak yurt dýþýna (sanýrým Belçika'ya) çýkmasýyla, basýn sektöründe Sabetaycý olarak Yeni Asýr ve Sabah grubu kaldý.
Diðer basýn organlarýnda da çok sayýda Sabetaycý kökenli gazeteci ve köþe yazarýnýn olduðu söylenmekte ve yazýlmaktadýr. Zaman zaman kendi arasýnda da mücadelelere giriþen Sabetaycý kökenli yazarlarýn önemli bir bölümü halen kendilerini gizlemeyi baþarýyorlar. Sabetaycýlarýn gerek medyada gerekse toplumun diðer alanlarýnda önemli yerler iþgal etmelerinin sebebi, onlarýn üstün bir eðiti,m almalarý ve bir-kaç dil bilecek þekilde yetiþmeleri ile mümkün olmaktadýr.
Masonluk Raðbette
Masonluðun kuruluþundan itibaren Yahudiliðin etkisinde olduðu ve masonluðu Yahudilerin yönettiði artýk sýr olmaktan çýkmýþtýr. Yahudilerin Tanrý tarafýndan seçilmiþ ýrk olduklarý ve diðer bütün insanlarý yönetmekle görevlendirildikleri þeklindeki inançlarýný iyi bilmek gerekir. Bu inanç sebebiyle Yahudiler kendilerinden olmayanlara karþý her zaman çeþitli kurnazlýklar yaparlar ve böyle bir kültür geliþtirmiþlerdir. Ýþte Masonluk, Yahudilerin dünyayý yönetme ideallerine hizmet eden ve Yahudiliðin kontrolünde olan gizli bir teþkilattýr.
Osmanlý Devleti'nin son dönemine damgasýný vuran Ýttihat ve Terakki ile Selanikteki mason localarý ve Sabetaycýlarýn iliþkileri incelendiðinde, Sabetaycýlarýn diðer ikisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduklarý görülecektir.
Kendisi de bir sabetaycý olan Ilgaz Zorlu'dan nakledelim: "...Dikkatle incelendiðinde de görülecektir ki Selanik'te o dönemde mason localarý ve tarikatlerde etkili olan Türk ve Müslüman kimlikli aydýnlarýn pek çoðu sabetaycýdýr, aslýnda bunu da normal karþýlamak gerekiyor, çünkü sabetaycýlar 20.yy'ýn baþlarýna gelindiðinde dini kurumlarýný giderek ortadan kaldýrmýþlardý ve o dönemlerde de Yahudilik dinine geri dönme arzularýnýn da kabul edilmemesi neticesinde neredeyse ateist bir hayat yaþamaktaydýlar. Hiçbir manevi dayanaklarý kalmayan bu insanlarýn bu yýllarda ve köken olarak ta onlarýn soylarýndan gelen diðer kuþaklarýn üyelerinin de sabetaycý kökenli olmalarý bir rastlantý deðildir.
Nitekim bugün bile Hür ve Kabul Edilmiþ Mason Locasý'nýn Grand Comandör (ya da Türkçe karþýlýðý ile Hakim Büyük Amir) leri'nin de yine Kapancýlar koluna mensup bir aileden gelmesi de þaþýrtýcý olmamalýdýr."
Sabetaycýlarýn ekonomik güçleri, yüksek kültür seviyeleri ve masonluðun gücü de dikkate alýndýðýnda bu grubun çok önemli bir güç haline geldiði ortaya çýkar.
Siyasette Sol ve Özellikle CHP Tercih Edilmiþ
Sabetaycýlarýn siyasette Ýttihat Terakki ile etkili olmaya baþladýklarýný söylemek sanýrým yanlýþ olmaz. Nitekim Ýttihat Terakki'nin ilk kabinesinde Maliye Nazýrý olan Cavid Bey Sabetaycý bir siyasetçiydi. Cumhuriyet döneminde de ilk kabinede yine Maliye Vekili olarak bulunan Cavid Bey, Atatürk'e karþý düzenlenen Ýzmir suikastine katýldýðý gerekçesiyle idam edilmiþ...
1924 yýlýnda Karakaþ Rüþtü adlý þahsýn cemaatin içyüzünü Atatürk'e ve TBMM'ye mektup yazarak açýklamasý ile siyasi baský altýnda kalan Sabetaycýlar, 1942 yýlýnda uygulanan Varlýk Vergisi uygulamasýnda "D" grubu adý altýnda vergiye tabi tutuldular. Bezmenler, Atabekler, Dilberler gibi aileler bu vergiyi ödemek zorunda býrakýlmýþlardýr. 6-7 Eylül olaylarý da Sabetaycýlarý olumsuz etkiledi.
Sabetaycýlarý olumsuz etkileyen bu olaylarýn ilk ikisi CHP döneminde meydana geldiði halde Sabetaycýlar CHP'de siyaset yapmayý tercih ettiler. Yine Sabetaycý Cavid Bey Atatürk tarafýndan idam ettirildiði halde ve Karakaþ Rüþtü olayýnda Atatürk döneminde baský gördükleri halde aþýrý Atatürkçü görünmeye özen gösterirler.
Ilgaz Zorlu tarafýndan kaleme alýnan "Gülçin Telci'nin Yazamadýklarý, Þiþli Terakki Yolsuzluðu" adlý broþürde bazý Sabetaycýlarla CHP arasýndaki esrarengiz iliþkiler þöyle anlatýlýyor:
"Sabetaycý cemaatin "Kapancýlar" koluna mensup olan Sayýn Can Paker Türk Henkel isimli bir Alman firmasýnýn yönetim kurulu baþkanýdýr. Sayýn Paker uzun yýllar politika ile ilgilenmiþ, bir dönem Deniz Baykal'ýn danýþmanlýk görevini üslenmiþtir. 1970 li yýllarda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi içinde Turan Güneþ ve Deniz Baykal'ýn bir arada oluþturduklarý bir grup vardýr. Bu grubun içinde þu an Þiþli Terakki'nin Yönetim Kurulu üyesi olan Prof. Ahmet Yücekök'te görev almýþtýr ( Sayýn Yücekök'ün eþi de sabetaycý kökenli bir aileden gelmektedir). ( Ayný grupta yer alanlar arasýnda Þiþli Terakki'nin yönetiminde uzun yýllar yer alan Bülent Tanla'da bulunmaktadýr)
Bu kiþilerin (þu an elimizde belge olmadýðý için tam olarak bilinemeyen bir þekilde) bir siyasi partiye ait bazý taþýnmazlara sahip olduklarýna dair bir iddia vardýr. Sabetaycý cemaat içinde yer alan bazý söylentilere göre bu kiþilerin arasýnda varolan bazý iliþkilerden dolayý menfaat teminleri olduðu da iddia edilmektedir. Ancak bunlar þu an elde belgeler olmadýðýndan ispat olunamamaktadýr. Tabii bu, iddialarýn araþtýrýlmayacaðý anlamýna gelmez!"
Zorlu'nun yanýsýra, Akit Gazetesi yazarý Abdurrahman Dilipak da konu ile ilgili bir makale yazdý ve þu görüþlere yer verdi:
"CHP ile bu parti arasýndaki iliþkinin araþtýrýlmasý gerek. Ýddialar son derece mide bulandýrýcý. Bilgin ailesi gerçekten Terakki Vakfý'na ait mal varlýðýnýn denetimini ele geçirerek, cemaati kendi siyasi ve iktisadi çýkarlarý için kullanmak mý istiyor? Can Paker bu iþin neresinde. Bülent Tanla ve Haluk Arý'nýn ortak reklam þirketi CHP'nin seçim kampanyasýný alarak, bu cemaatle parti arasýnda iktisadi manüplasyonlarda mý kullanýlýyor? Tanla, Arý ve Ýlhan Selçuk ortak þirketi Medya C malum sermaye ile Cumhuriyet ve bazý gazeteler arasýnda haber politikalarýna endeksli reklam daðýtýmý mý yapýlýyor? Bu sorularý soruyorum, çünkü bu tür söylentiler artýk kulak týrmalamaya baþladý. Hatta CHP Ýstanbul il yönetiminden bazý isimler, laik CHP'nin bir tarikatýn arka bahçesi gibi kullanýldýðý iddialarýnýn yaygýnlaþmasýndan son derece rahatsýz. CHP mi Sabataylarý kullanýyor, Sabataylar mý CHP'yi, o da belli deðil."
Dilipak þu anda aktif siyasette bulunan Sabetaycýlarý da þu þekilde açýklýyor:
"Sabataylarýn bir diðer adý "Dönme" ya da "Selanikli". Ýsmail Cem, Rahþan Ecevit, Tansu ve Özer Çiller, Coþkun Kýrca, Altan Öymen, Ercan Karakaþ bu ekipten olarak bilinir. Bunlar kendilerini zahiren Müslüman olarak takdim etseler de, gizli olarak Yahudi dini, ritüelleri ve geleneklerine baðlýdýrlar. Yani takiyye yaparlar."
Dilipak'ýn söyledikleri doðruysa, CHP lideri Altan Öymen, Ercan Karakaþ ve Bülent Tanla'nýn yanýnda, DYP lideri Tansu Çiller ve DSP'li Rahþan Ecevit de sabetaycý kökenden geliyorlar.
Okullar ve Þiþli Terakki Yolsuzluðu
Sabetaycýlarýn eðitim sahasýnda çok büyük yatýrýmlarý olduðu ve 1885'te kurulduðu söylenen Feyziye Mekteplerinin 100 yýldan fazla bir tarihe sahip olduklarý bilinmektedir. Son zamanlarda Iþýk Liseleri ve Iþýk Üniversitesini kuran Feyziye Mektepleri Vakfý eðitim faaliyetlerine devam ediyor.
Lise seviyesindeki sabetaycý okullarýn en eskilerinden biri ise Þiþli Terakki Lisesidir. Bu okulda son zamanlarda çeþitli yolsuzluklar yapýldýðý yine bir sabetaycý olan Ilgaz Zorlu tarafýndan ortaya atýlmaktadýr. Zorlu, Sabetaycýlarýn kökleri ile baðlarýný güçlendirmeleri ve asýllarýna dönmelerini savunuyor.
Cumhuriyet Gazetesi'nin de iddialarda adý geçmekte ve Þiþli Terakki Lisesi'nin yönetiminde çeþitli yolsuzluklar yapýldýðý öne sürülmektedir.
Zorlu ile Þiþli Terakki Lisesi yöneticilerinin bu vesile ile mahkemelik olacaklarý Zorlu'nun broþüründe zikredilmektedir. Eðer bu gerçekleþirse, gizli cemaatin daha pek çok kirli çamaþýrý ortaya çýkabilir ve bazý isimler daha verilebilir diye düþünüyoruz.
Gönderen: 30.03.2006 - 19:07
Bu Mesaji Bildir   sonsuzdiyar üyenin diger mesajlarini ara sonsuzdiyar üyenin Profiline bak sonsuzdiyar üyeye özel mesaj gönder sonsuzdiyar üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an 1 üye ve 1306 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86704 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.