*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1376 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 12:39

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » Diyanettten bir fetva

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	feyza27

Diyanettten bir fetva

350 Mesaj -

Henüz dört aylýk olmayan gebeliðe son verilebileceði görüþünde olan bazý Ýslâm bilginleri varsa da, gebelik gerçekleþtikten sonra, dört aylýk süre içinde de olsa, bir zaruret olmaksýzýn rahimdeki nutfe ve ceninin gerek ilaç, gerekse diðer etki ve iþlemlerle düþürülmesi veya aldýrýlmasý (kürtaj) Ýslam bilginlerinin büyük çoðunluðu tarafýndan caiz görülmemiþtir. Dört aylýktan sonra ise, annenin hayatýnýn kurtarýlmasý dýþýnda bir sebeple gebeliðe son vermenin (kürtajýn) haram ve cinayet hükmünde olduðunda Ýslam müctehit ve fakihleri ittifak etmiþlerdir.

Sonuç olarak denilebilir ki, gebeliði önleyici tedbirlere baþvurarak doðumu kontrol altýnda bulundurmak, istenmeyen durumlarda gebeliðe engel olmak caiz ve mümkündür. Ancak, gebelikten sonra, annenin hayatî tehlikesi gibi haklý, kesin ve meþru bir zaruret olmaksýzýn, düþürmek veya aldýrmak (kürtaj) yolu ile bir canlýnýn hayatýna son verilmesi caiz deðildir.

Týbben sakat doðacaðý bilinse bile ceninin alýnmasý caiz deðildir. Gerçek þu ki, özürlü ve engellilerin de en az saðlýklý insanlar kadar yaþama haklarý vardýr.

DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANLIÐI

Gönderen: 29.12.2003 - 10:00

	Muhammed Alperen

RAHMAN VE RAHİM ALLAH 'IN ADIYLA

Misafir

120. GÜN OLAYI
Cenin 120. güne ulaþtýðýnda henüz yeni oluþmaya baþlayan beyin ilk kozmik ýþýnsal tesirleri deðerlendirebilecek düzeye ulaþýr. Ve bu ilk aldýðý tesirle birlikte gen yapýsýnda bir deðiþiklik meydana getirecek «ruhunu» oluþturacak bir biçimde hologramik dalga yaymaya baþlar!..
Diðer yandan, daha önceden tüm hücreleri bir arada tutan ve sinir sistemi aracýlýðýyla yayýlan biyoelektrik ise, tüm hücreleri bir tür elektromýknatýs durumuna sokmuþ olduðu için, bu beynin oluþturduðu «holografik yapýlý dalga beden» yâni «RUH», bütün bedene baðlý olarak sürekli beynin yaydýðý dalgalar ile geliþmeye baþlar.
Beynin bu 120. günde aldýðý tesir neticesinde «Ruh»unu meydana getirmesi yanýsýra; ikinci olarak da bu ýþýnlar geliþ gücü ve mahiyeti ve açýlarý itibariyle, beyinde mevcut olan ikinci bir devreyi açar ise, bu defa bu beyin, yerkürenin manyetik çekim alanýna karþý koyacak türden bir antiçekim (1) dalgasý üretip bunu da «Ruh»a yüklemeye baþlar.
***(1)Bu bahis ÝNSAN RUHUNUN YAPISI bahsinde detaylý açýklanmaktadýr.
Þayet bu devre o gün de açýlmaz ise, bu defa bu varlýðýn büyüme devresinde de beyin, dünyâ çekim alanýna karþý koyma gücünü saðlayan bu enerjiyi «ruh»a yükleyemez.iþte bu husus “Said”lik ve “Þaki”lik hâli diye tanýmlanmýþtýr.
Üçüncü olarak bu anda alýnan tesirler kiþinin beyninde belli bir ömür devresine müsaade eden bir tür kontak meydana getirir. Diyelim ki 45 sene açýk kalarak hayata yolaçacak bir taymýr (geri sayým devresi).
Þayet bir kaza durumu sözkonusu olmaz ise, o sürenin sonunda Marsýn, Plüton ve Ay'la beyin haritasýndaki ölüm noktasýnda bir sert açý meydana getirerek oluþturduðu ýþýným bu beyindeki kontaðý kapatýr ve beyin bir anda durur!..iþte sapasaðlam iken, sebep yokken, «bir anda öldü» denen olay bundandýr!.. Yâni bu üçüncü tesir de kiþinin «ecelini» meydana getirir. Ki bu sürenin uzamasý mümkün deðildir.
Nihâyet bir de dördüncü tesir alýr beyin bu 120. günde. O da daha sonraki yaþamýnda ne kadar açýlým saðlayabileceðini saðlayan ana devre açýlým kapasitesini meydana getirir. Bir diðer ifâde ile «rýzýk» durumunu.
Ýþte bu anlattýðýmýz olay 1400 sene evvel Hz.Rasûlullah aleyhi's-selâm'ýn aðzýndan þöyle dile gelmiþtir:
«Sizin birinizin ana - baba maddeleri 40 gün anasýnýn karnýnda toplanýr. Sonra o maddeler o kadar zaman içinde (ikinci kýrk yâni 80) katý bir kan pýhtýsý halini alýr. Sonra yine o kadar zaman (üçüncü kýrk) içinde mudge yâni bir çiðnem ete tahavvül eder. (120 böylece tamam olduðunda) Allah bir melek gönderir. Ve tekâmül eden mudgeye dört kelime emrolunur ki; Onun iþini, rýzkýný, ecelini, sâid veya þakî olduðunu yaz!.. denilir.
Sonra ona ruh nefholur.imdî, sizden bir kiþi iyi iþ iþler de hatta kendisi ile cennet arasýnda bir kaç kulaç mesafe kalýr. Bu sýrada yazý gelir, o kiþiyi önler.
Bu defa o cehennemliklerin iþini iþler!.. Sizden bir kiþi de kötü iþ iþler. Hatta kendisi ile cehennem arasýnda ancak bir kulaç mesafe kalýr. Bu sýrada kitabý gelir onu önler. Bu defa o kiþi ehli cennetin iþini iþler. (ve cennete gider) «Buharî».
Evet, demek ki 120. günde ilk beyin cevheri, kozmik ýþýn etkileri ile yukarýda, mecâzî bir ifade ile açýklanan, hususlarý kayda alarak ve bunlarý diðer yandan da «Ruh» üzerine yükleme yaparak faaliyete baþlýyor!
Beyin dedik.
Olgun insan beyninde son bilimsel verilere göre, yaklaþýk 15 milyar sinir hücresi yâni nöron mevcut bulunuyor. Ve her bir hücrenin 16 bin ayrý hücre ile baðlantýlý olarak faaliyet gösterebildiði ifade ediliyor.
Gene bu sahada çalýþan deðerli bilim adamlarýnýn bulgularýna göre, normal düzeydeki bir insan bu 15 milyar beyin hücresinden oluþan beyin kapasitesinin ancak % 5-7 arasýndaki bir bölümünü; bilim adamlarý, düþünürler gibi daha fazla beyin çalýþmasý yapanlarda da bu kapasitenin % 10-12'ye kadar yükselebilen bir kýsmý deðerlendiriyorlar.
Beyin hücrelerindeki bioelektrik enerji diðer hücrelerle baðlantý kuruyor ve beynin bioelektrik gücü ve bu gücün içine aldýðý hücre grubu kapsamý nisbetinde de yüksek düzeyde beyin faaliyeti olarak meydana geliyor.
Ýþte 120. günde beyin cevherinin almýþ olduðu ilk kozmik tesirler o kiþinin dinî tâbirle «A'yân-ý sâbitesi»dir!.. Yâni, sabitleþmiþ ana programý!.. Öyle ki, artýk bu ana programda asla bir deðiþiklik söz konusu olmaz!..
Daha sonra özellikle 7. ay baþlarýndan itibaren geliþen beyin, istidadýný oluþturacak bir biçimde, içinden geçtiði burçlardan giderek artan bir biçimde aldýðý ýþýn tesirlerini deðerlendirmeye baþlar. Bu aylarda alýnan tesirler ise kiþinin ilerde düþünme gücünü ve kapasitesini oluþturacaktýr.
Nihâyet beyin 9. ayda ve doðumdan hemen önceki bir iki gecede en verimli þekilde gelen tesirleri deðerlendirir. Ve doðum durumuna girer. Bu ana kadar alýnan tesirler kiþinin sadece, az önce de belirttiðimiz gibi düþünce dünyasýný oluþturan tesirlerdir. Beyin bundan sonra en güçlü ýþýn etkilerini ise doðum anýnda ananýn rahminden dünyâya geldiði anda alýr.
Yükselen burç, actend tâbir edilen bu kozmik etkiler annenin koruyucu manyetik perdesinden dünyâya çýkan bebeðin beynini en güçlü þekilde etkiler!.. Bu etkiler ise, o kiþinin mizacýný, karakterini, çevresiyle iliþiklerini ve olaylar içinde ne tür bir yaþam süreceðini programlar.
Hemen burada akla gelecek þu sualin cevabýný verelim.
Genetik (irsiyet) diye bir olay var! Genlerin ne olduðunu biliyoruz. Bu yolla gelen ana bilgilerin kiþideki rolü nedir?..
Genler kanalýyla gelen tüm bilgiler, þayet o kiþinin beyninde kendilerini gösterebilecekleri uygun açýklýklar bulabilirlerse ortaya çýkarlar. Yok eðer o beyin, genleri kanalýyla sahip olduðu bilgileri, ortaya koyabileceði bir biçimde uygun açýlým burçlardan almamýþsa, onlarý aynen kapalý olarak muhafaza eder ve kendisinden sonrakilere iletir. Tâ ki genlerdeki bilgilerin ortaya çýkmasýna uygun açýlýmda bir beyin bulana kadar bu böylece devam eder. Esasen baþlý baþýna bir kitapta izah etmemiz gereken bilgileri burada daha fazla açarak okurlarýmýzý sýkmak istemiyoruz. Bu sebeple konuyu ana çizgileriyle anlatýp, sistemi gözler önüne sermeye çalýþacaðýz. Ýlâhi nizamý, iþleyiþ þeklini elimizden geldiðince anlatmaya çalýþacaðýz.
Ýþte bu andan sonra, sanki ýslak alçýnýn kalýpta suyunu yitirdikten sonra yeni bir form almamasý gibi, beyin de yeni açýlým tesirleri almaz olur. Ve hangi tür tesirler ile oluþmuþ ise, o kiþinin düþünce duygu tasavvur, vehim, hayal gibi beynî fonksiyonlarý o düzeyde ölene kadar devam eder. Nitekim bu yeni tesirlerle açýlým olmayýþý da; «yedisinde neyse yetmiþinde odur; can çýkmadýkça huy çýkmaz» gibi halk deyiþleriyle anlatýlmaya çalýþýlmýþtýr.
Gerçekten bu böyle midir?..
Astroloji doðru mudur

Gönderen: 29.12.2003 - 10:59

	feyza27

350 Mesaj -

Þükran kesiran....

Gönderen: 29.12.2003 - 19:54

	NurBahcesi

2687 Mesaj -

bacim ALLAH RAZI OLSUN
DÜNYADA TARISILA DURSUN KIMSE BU ACIDAN BAKMIYOR DIYEMEM AMA DINIMIZIN GETIRMIS OLDUGU CERCEVE BU

HATTA DIGER DINLER DE KURTAJA KARSI

AMERIKADAKI BREZILYADAKI GÖSTERILER
DIN ADAMLARININ FETVALARI

KÜRTAJ OLAMAZ

Gönderen: 08.03.2007 - 11:14

	Üsve-i Hasene

Ahmet Hulusi

273 Mesaj -

Muhammed Alperen alýntý yaptýðýn kiþi Ahmet Hulusin yazýlarýný bende takip ettim ama sadece astronomi ve bilimle alakalý bilgilerinde çok faydalý tesbitleri var ama islam alimi deðil bir çok eski Vahdeti Vücud evliyasýnýn cezbe halinde söylediði ve ifadesinden aciz kaldýklarý hallerinden etkilenmiþ ( Molla Cami,Abdulkadir Geylani ,Abdulkerim Ceyli gibi ) bu evliyanýn hallerini ve sözlerini çagdaþ bilimle izah etmeye çalýþan biri ve beni en çok üzen tarafý konusunu aþarak iman ve amel boyutunda yorum yapabilme cesareti ve bu konulara girmesi ) islami konularýndaki yorumlarýna itibar etmemek lazým kendisinin yazýlarýný tam anladýðýnýzda þu mesajý veriyor herþey O (cc) dur. iyi kötü herþey ancak takdir edileni yaþar.Yeterli islami alt yapýsý olmayana asla tavsiye edilmez.

Gönderen: 08.03.2007 - 12:12

Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara

Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1376 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.66048 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.