| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1104 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 21. Aralık 2024 - 03:49

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » [B]___DAVA ŞUURU____[/B]

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
sonsuzdiyar su an offline sonsuzdiyar  
Konu icon    [B]___DAVA ŞUURU____[/B]
27 Mesaj -
______________GURBET SEMALARI__________

^^Masasýnýn baþýndaydý. Yapýlmasý gereken resmî iþler vardý. Okulun
mezuniyet töreni için bürokratlara ve diðer çevrelere davetiye
gönderilecekti. Hem bu tören ihtiþamlý olmalý ve insanlarýn
teveccühünü kazanmalýydýlar. Birkaç ay evvel öðrencileri,
milletlerararasý fizik olimpiyatlarýnda altýn madalya almýþtý. Bu
büyük baþarýya lâyýk muhteþem bir tören yapýlmalýydý.
Yorgunluðunu gidermek için çay istedi; ilâç kokulu bir çay,
dakikalarýn anlamýný pekiþtiren... Bu sýrada hayal âleminde, geçmiþin
taptaze görüntüleri çiçeklenmeye baþladý.

Okulunu iyi bir dereceyle bitirmiþ, kendisini seven herkesi de memnun
etmiþti. Annesinin sevinci ise herkesin sevincinden daha fazlaydý.
Her anne gibi, beþikten öte gurbet yudumlayan oðluna hasretti annesi.

Babasýnýn ölümü iyice yýpratmýþtý annesini. Bir de aðabeyinin hanýmý,
hayatý zehir etmiþti zavallýya. Kimseye bir þey söyleyemiyor,
acýsýný, horlanýþýný içine atýyordu. Hayatýn zehir zemberek yanýný,
okulunu bitirip gelecek oðlunun hayaliyle tatlandýrýyordu. "Küçük
oðlum vefalýdýr, kýrmaz anacýðýný" diyor, "iyi de bir gelin alsam,
onlarýn iþlerini de ben görürüm; yeter ki kendileri mutlu olsunlar."
diyerek hayaller kuruyordu. Hayat arkadaþý yaþarken yaptýðý
tereyaðlý, nane kokulu o güzelim tarhana çorbasýnýn, oðlunun ve
inþâllah yeni gelininin sevecen yüreklerini ýsýtacaðýný düþünüyordu.

Oðlu geldiðinde bir baþka kokacak tandýrýn üstündeki bazlamalar. Her
þey, ama her þey bir baþka bakacak onlara, hayatýn dolu yanýna. Ve
nar çiçekleri erkenden dökülmeyecek artýk. Olgunlaþan narlar,
susuzluktan çatlamayacak. Kendisi, oðlunun hasretine aðlamayacak. Her
gece baktýðý gökyüzünden gurbet yýldýzlarý kaymayacak. Hem gelininden
gizli gizli dinlediði radyoda, gurbet türküleri çalmayacak.
Güvercinlerin bile ürkeklik dileneceði anne yüreði, limanýný bulmuþ
bir gemi olacaktý.

Müdür Bey, kapýnýn týklatýlmasýyla kendine geldi. Çayý getirilmiþti.
Bir yudum aldý; zihninin yorgunluðuna iyi geldi. Yeniden geçmiþin
çaðrýsýna kulak verdi, onu okudu hayal mektebinde.

Diplomasýný alýp da döndüðünde, annesi nasýl da sevinmiþti. Öpüyor,
kokluyor, baðrýna basýyor; sevincinden aðlýyor, aðlýyordu. Artýk oðlu
gelmiþti. Katý kalpli gelinine mahkûm olmayacaktý. Küçük oðluyla
beraber kalýrdý. Annesi böyle düþünüyordu. Gel gör ki bilmiyordu
oðlunun Orta Asya'ya gideceðini. Ama bir yolunu bulup söylemeliydi.
Ýkna etmeliydi annesini. Burada kendisini bekleyen bir çift göz
vardý; ama oralarda yüzlerce göz kendisini bekliyordu. Yýllardýr
esaretin paletleri altýnda ezilen soydaþlarýna, dindaþlarýna yardýma
gitmeliydi. Týpký ecdadýnýn yaptýðý gibi... Ama bir fark vardý; artýk
top, mermi, tüfek taþýnmayacaktý kaðnýlarla. Yüreklerde sevgi
taþýnacaktý, çölleþtirilmiþ vicdanlara. Kalem taþýnacaktý; masa, sýra
taþýnacaktý. Ve bir de ýzdýrap insanýnýn, hocasýnýn, vefa
gözyaþlarý... Onlar için aðlamamýþ mýydý, onlar için bayýlmamýþ mýydý
kürsülerde? Mutlaka gitmeliydi. Eðer birileri asýrlar evvelinden bu
fedakârlýðý yapýp buralara kadar gelmeseydi, hiç yeþerir miydi çöle
dönmüþ yüreklerimiz?

Annesinin yanýna gideli iki üç gün olmuþtu. Artýk söylemeliydi
annesine, Orta asya' ya gideceðini. Lokmalar boðazýndan geçmiyor,
düðümlenip kalýyordu. Birkaç kez niyetlendi, söyleyemedi. Annesinin o
güzel mutluluðunu gölgelemek istemiyordu. Ama gitmeliydi. Son gün,
Ýstanbul'a gideceði, oradan da Orta asya'ya geçeceði günün bir gün
öncesi; yüzünde çileleþen kýrýþýklarýyla, sýkýntýyla ve aðlaya aðlaya
annesinin dizine baþýný koymuþtu. Hýçkýrýklarý bitmek
bilmiyordu. "Güzel annem, caným annem, gönlümün sultaný!" diyor, yine
hýçkýrýklara gömülüyordu. Sonunda, "gitmem gerekiyor" sözünü
söyleyebildi. "Gitmeliyim anne, Orta Asya'ya gitmeliyim." Gerisinde
neler söylediðini hatýrlamadý. Hatýrladýðý sadece; annesiyle sarmaþ
dolaþ oluþu, hýçkýrýklar ve gözyaþlarý...

Tevekkül sahibiydi Güldane Haným. "Kaderde bu da varmýþ, gelinimin
eziyetleriyle olgunlaþmak da varmýþ" deyip, Allah'a sýðýnýyordu.
Oðlunu Ýstanbul'a yolcu ettiði gün hiç aðlamamýþtý. Kendi elleriyle
hazýrlamýþtý oðlunun bavulunu. Börekler, sarmalar yapmýþtý.
Birbirlerini Allah'a emanet ederek ayrýlmýþlardý. Annesini, yengesine
deðil, Allah'a emanet etmiþti.

Uçaða binmeden evvel son kez telefon etmiþti annesine. Fakat o güzel
annesi sevincinden aðlýyordu. "Oðlum, sen gönül huzuruyla git."
diyordu. "Bilsen neler oldu. Yengen elime, ayaðýma kapanýyor. 'Anne,
ben ettim sen etme' diyor, etrafýmda pervane gibi dönüyor. Oðlum,
senin gittiðin günün akþamý rüyasýnda Peygamber Efendimiz (sas)'i
görmüþ. Efendimiz; 'Kayýnvalideni üzme', demiþ. Sabahleyin aðlaya
aðlaya yanýma geldi. Elime, ayaðýma kapandý. Oðlum, sen güle güle
git. Rabbim neylediyse hep güzel eyledi."

Türkiye'ye ilk dönüþünde de annesi kendisini münasip biriyle
evlendirmiþti. "Senin mürüvvetini gördüm ya, gayrý hiçbir þey
istemem" demiþti. Sadece "torunum olunca onun hasretine dayanamam,
fýrsat bulursanýz yanýma gelin", diyordu. Ýlk çocuklarýnýn olmasýndan
iki ay sonra da annesinin yanýna gitmiþlerdi.

Çayýndan bir yudum daha aldý. Nasýl da geçmiþti senelik paya düþen
dakikalar? Yýllar, acý-tatlý hatýralarý sýrtlayýp gitmiþti hayat
bulvarýndan. Ülkesinden kilometrelerce uzak bir yerde insanlýða
hizmet etmenin mutluluðu; Allah'ýn rýzasýný yakalama gayreti ve her
günün bir önceki günden kazançlý geçmesi, elde edilen baþarýlar,
bütün sýkýntýlarýn üstüne bir sünger çekiyordu.

Dýþarýdan öðrencilerin cývýl cývýl, hayat dolu sesleri geliyordu.
Seslerin birden baðrýþmalara dönüþtüðünü duydu. Daha düzensiz,
haykýrýþa benzeyen sesler kulaklarýný týrmaladý. O sýrada kapýsý
hýzla vuruldu, içeriye soluk soluða bir öðrenci girdi. "Öðretmenim,
bir çocuk ikinci kattan düþmüþ", dedi. Gözü karardý, tansiyonu düþtü.
Baþý döndü. Düþecek gibi oldu.

Aman Allah'ým! Nasýl olur? Ya çocuða bir þey olduysa... Düþünmek bile
istemedi. Ýnsanlar güvenerek göndermiþlerdi çocuklarýný. Sahip
çýkamayýnca ne derlerdi? Ülkenin ileri gelenlerinin çocuklarý da
vardý. Ya bir þey olduysa? Ya bunu bahane ederek okullarý
Kapatýrlarsa. Ne zorluklarla açýlan okullarý...

Sendelemesine aldýrmadan, saða-sola çarparak dýþarý çýktý. Çocuklarýn
kümelendiði yere gitti. Müdürlerinin geldiðini gören çocuklar kenara
çekildiler. Yerde yatan çocuðun yanýna gitti. Yüzüstü yatýyordu.
Yattýðý yer kanla kýzýllaþmýþtý. Çocuðun baþýný çevirdi; kanlanmýþ,
tanýnamayacak vaziyetteki yüzü görünce donup kaldý... Kendi
çocuðuydu...

Ciðerparesinin kanlý baþýný baðrýna bastý. Nabzýný tuttu, atmýyordu.
Hýçkýrýklara gömülmüþtü baba þefkatiyle. Ama içinden, "Allah'ým! Ölen
ya bir baþkasýnýn çocuðu olsaydý? O zaman ne yapardýk?" diyordu.

Etrafýnda pervane gibi dönüp kendisine hizmet eden gelini için oya
iþliyordu, Güldane Haným. Gurbet semalarýndan kayan melek yüzlü
yýldýzýndan habersizdi. Dalgýndý, sol gözü seðirmiþti. Farkýnda
olmadan iðneyi eline batýrdý. Bir "ah" sesi yükseldi.^^

FAZLA SÖZE NE HACET


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son sonsuzdiyar tarafından, 17.06.2006 - 14:15 tarihinde.
Gönderen: 17.06.2006 - 14:12
Bu Mesaji Bildir   sonsuzdiyar üyenin diger mesajlarini ara sonsuzdiyar üyenin Profiline bak sonsuzdiyar üyeye özel mesaj gönder sonsuzdiyar üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1104 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67727 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.