*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1471 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 30. Kasım 2024 - 06:49

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » YEMIN

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	ilknurMerve

YEMIN

476 Mesaj -

s.a
bir sorum olacakti yemin hakkinda:
benim bir arkadasim tek basina okuldan bir erkek arkadasi ile alisverise gidecegini bana söyledi,bende cok kizdim olmaz gitme dedim,inat etti ,ona söz verdim sözümden dönemem dedi.bende o anki sinirimle vallahi gidersen senin erkek arkadasina (evlenmeyi düsünüyorlar)söylerim dedim.ayni anda pismanda oldum aslinda öyle yemin ettigime ama bi defa söylemistim bile.erkek arkadasi duysa aralari kesin bozulur biliyorum.dün o oglanla gitmisler alisverise.simdi ben ne yapacagim?arkadasina söyleyemem söylersem aralari benim yüzümden bozulmus olur ama yeminde ettim!!!!simdi ne olacak???

Gönderen: 29.06.2005 - 15:35

ilknurMerve üyenin diger mesajlarini ara

	yoktan

1227 Mesaj -

aleykum selam kardesim..

Ýçinizde bulundugunuz durumda yeminizi bozup keffaret ödeminiz en güzelidir.. cünkü eger yeminizi yerine getirir ve söylerseniz bir hayrýn önüne engel koymus olucaksýnýz.. Bu tür durumlarda ortada olan durumdan en güzeli secilir.. sizin durumunuzda yemininiz bozmak ve keffaret ödemeniz gerekir.

Keffaret

Yemin keffareti; gücü yeterse bir köle azad etmek veya on fakiri sabahli aksamli doyurmak ya da on fakiri alisilmis biçimde giydirmektir. Kisi bu üçü arasinda muhayyerdir. Ama bunlara gücü yetmezse,pesi pesine üç gün oruç tutar. Orucun arasi hayiz dahil hiç bir özür sebebiyle kesilmez, kesilmesi halinde yeniden baslanmalidir. Yemin kefaretinin geregi ve bu sekilde ödenecegi Kur'ân-i Kerîm'le sabittir. Ve âyet gayet nettir. (Bkz. Maide, 5/89). Onun için konu ile ilgili görüs farkliligi yoktur

Bugün ki þartlarda köle uygulamasý olmadýgý için siz ayette gecen ikinci yolu yapýnýz.. Çevreizde bulunan on yoksulu bir gün doyurmaktýr.. ya da onlarýn bir günlük ihtiyacýný onlara vermektir..

eger buna imkanýnýz yoksa üç gün oruc tutmalýsýnýz..

*********

Konu ile ilgili Maide Suresinin 89.cu ayetinin Elmalý Tefsirindeki yorumunu aktaralým..

89-Þimdi burada bir müþkil (mesele, problem) vardýr. "Akidleri yerine getirin." emri, bütün akid (anlaþma) leri içine alýr ve þüphe yok ki, yeminler de bu akidlerde dahil idi. Burada da "Allah'ýn size helal kýldýðý güzel þeyleri haram saymayýn" buyurulmuþtur. Þu halde bir kimse her hangi bir sebeple yemin eder ve bu yemin ile bir helali kendine haram etmiþ olursa ne yapacak? Zira yemininde dursa "haram saymayýn" anlaþmasýný bozmuþ olacak. Yemininde durmasa yemin akdini yerine getirmemiþ olacak. Ýþte bu müþkülü halletmek için buyuruluyor ki: Allah, yeminleriniz içinde laðv olan kasem (yemin)lerle sizi sorumlu tutmaz. O, bir akid deðildir. Yemin-i laðvin tarif ve tefsiri Bakara sûresinde geçmiþti. (Bakara, 2/225) Ve fakat akdetmiþ olduðunuz, yani "þöyle yapacaðým, böyle yapacaðým, yahut þöyle olursa þöyle edeceðim" þeklinde gelecekle ilgili olmak üzere kendinizi baðladýðýnýz yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bunlara "yemin-i mün'akide" (mün'akide yemin) denir. Mesela "Vallahi evlenmiyeceðim, vallahi karýma yaklaþmayacaðým, vallahi yarýn oruç tutacaðým, yahut vallahi sigara içmiyeceðim" gibi yeminler mün'akidedirler. Bu gibi yeminler birer akid olduklarý için yerine getirilmeleri lazým gelir. Getirilmezse Allah muâheze eder (cezalandýrýr). Bunlar ise iki türlüdür. Birisi günah olmayan bir þeye yemindir ki, bunun bozulmasý asla caiz deðildir, büyük günahtýr. Diðeri günah olan bir þeye yemindir ki, bunda sebat etmek bozmaktan daha günahtýr. Ve bunun için ehven-i þerreyn (iki þerden daha hafifi) seçilip "Kim birþeye yemin eder sonra ondan baþka daha hayýrlýsýný görürse yemininin keffaretini versin, sonra o daha hayýrlý olaný yapsýn" hadis-i þerifi delaletince yeminin bozulmasý tercih edilir ve keffaret (dünyevî ceza) verilir ki, bu keffaret, hem yeminin bozulmasýnýn bir cezasý ve muahezesi, hem de ahirete ait cezadan kurtuluþ için bir ibadettir. Bununla beraber keffaretin lüzumu yalnýz bu kýsma mahsus deðildir. Öncekinde de vacibtir. Çünkü bozulmasý caiz ve daha uygun olan bir yemin akdinin bozulmasýndan dolayý muaheze demek olan keffaret (ceza) vacib olunca, bozulmasý asla caiz olmayan yeminin bozulmasýndan dolayý bu muahezenin öncelikle farz olacaðý açýktýr. Bu þekilde bütün keffaretlerde hem ceza, hem de ibadet mânâsý vardýr. Ve herhangi bir mün'akide yemin bozulduðu zaman da dünyada bir keffaret ile cezalandýrýlýr. Ve bu keffaret ile yukardaki müþkil (problem) halledilir.

Þimdi yemini bozmanýn keffareti, ailenize yedirdiðiniz yemeðin çeþit ve miktarýnda orta bir þekilde on fakiri bir gün doyurmaktýr. Bu iki þekilde olur: Birisi bir akþam, bir de sabah çaðýrýp yemek yedirerek karýnlarýný doyurmaktýr ki, buna ibâha denilir. Diðeri de akþam sabah doyuracak kadar ellerine bir þey vermektir ki, buna da temlik ismi verilir. Ýmam-ý Âzam Ebu Hanife'ye göre bunun ölçüsü her fakir için bir fýtra (fitre) gibi buðdaydan yarým sâ (sâ = 2.917 kg. hububat ölçüsü göz kırpma

, diðerlerinden bir sâ' dýr. Ýmam Þâfiî'ye göre bir "müd" (1 müd = 832 gr.) dür. Yeminin keffareti ya böyle on fakiri doyurmak, yahut on fakirin kisveleridir. Kisve, dinen örtülmesi gereken yerleri örtecek bir elbise demektir. Bir rivayete göre de bir "sevb-i câm" (bütün bir takým elbise)dýr. Veyahut bir rakabe, bir köle veya cariye insan azad etmek (hürriyetine kavuþturmak)tir. Ýmam Þâfiî, adam öldürme keffaretine kýyas ederek, bunun da mümin olmasýný þart kýlmýþ ise de, Hanefî imamlarý, adam öldürme keffaretinden baþkasýnda, nassýn (dînî delilin) görünüþüne (zahirine) göre müslüman olmayan köleyi de yeterli görmüþlerdir. Sözün kýsasý yeminin keffaretinde bu üçten biri vacibdir, tayininde ise mükellef serbesttir. Buna göre her kim bunlardan birini bulamaz, vermeye gücü yetmezse onun keffareti de üç gün oruçtur. Ýbnü Mes'ud Mushafýnda olduðundan bu üç günün fasýlasýz (ara vermeksizin) birbiri ardýnca tutulmasý da vacibtir. Ýþte yemin ettiðiniz zaman yeminlerinizin keffareti budur. Bozulduðu zaman bu keffareti yerine getiriniz. Ve yeminlerinizi muhafaza ediniz. Yani önce her þeye yemin etmeyiniz. Ýkinci olarak, yemininizin þeklini iyi belleyiniz, ihmal ederek unutmayýnýz. Üçüncü olarak, günah olmayan ve bir hayrý yasaklamayan yeminlerde gücünüz yettiði kadar sebat ediniz, bozmayýnýz. Dördüncü olarak, bozduðunuz takdirde keffaretini de vererek yeminin þanýný koruyunuz. Ýþte Allah size âyetlerini böyle açýklýyor ve gelecekte daha beyan edecektir ki, þükredesiniz.

*******

Selam ve dua ile

gül

Gönderen: 29.06.2005 - 18:47

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1471 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 2.01008 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.