0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » KİTAP & DERGİ » dini acidan insanlik tarihi ve ortadogu

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asil_kalp_4 su an offline asil_kalp_4  
dini acidan insanlik tarihi ve ortadogu
160 Mesaj -
Pozitivistler geçmiþin tarihini yazarken, özellikle Kur'an'ý
ve onun peygamberini dikkate almadýklarý için,
gerçek sonuçlara ulaþamamaktadýrlar.
Elde ettikleri bir kýsým bilgilere abartýlý tahminleri de ekleyerek, ortaya enteresan görüþler ve efsaneler çýkmaktadýr.







Dinî açýdan insanlýk tarihi

ve Ortadoðu


Sümerlerin son devirleri, Babil krallýðýnýn ilk yýllarýnda Hz. Ýbrahim' in yaþadýðý rivayet edilmektedir. Kur'an'da zikredilen Hz. Ýbrahim' in Nemrut ile mücadelesinde, Nemrut'un bir Babil kralý olduðu anlaþýlmaktadýr.






Dünya tarihine gerek dinî açýdan gerekse pozitivist bakýþ açýsý ile baktýðýmýzda insanlýðýn ana vatanýnýn Ortadoðu olduðu açýkça görülmektedir. Kutsal kitaplar olarak bildirilen Tevrat, Zebur, Ýncil ve Kur'an'ýn indiði coðrafya Ortadoðu'dur. Ýlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem ve eþi Havva Ortadoðu'da dünya hayatýný yaþamaya baþladýlar. Ýnsanoðlunun ikinci atasý kabul edilen Hz. Nuh'un da tufandan sonra Ortadoðu'da yaþadýðý ve gemisinin de Musul yakýnlarýndaki Cûdi daðýna oturduðu rivayet edilmektedir.
Nuh Aleyhisselâm'ýn oðullarý deðiþik bölgelere yayýlarak, dünyada ileriki yýllarda meydana gelecek ýrklarýn ilk atalarý olmuþlardýr. Dünya büyük tufaný yaþadýktan sonra, insanoðlunun çoðalýp dünyaya yayýlmasý Ortadoðu'dan olmuþtur. Kutsal kitaplarda ve son kutsal kitap olan Kur'an;ý Kerîm'de zikredilen peygamberler ve gönderildikleri kavimler Ortadoðu menþelidir. Her ne kadar aslýndan uzaklaþmýþ ve tahrif edilmiþ olsa da, üç inanç sisteminin, bir baþka ifade ile Musevî, Ýsevî ve Muhammedîlerin ortak atasý Hz. Ýbrahim'dir.
Ýbrahim Aleyhisselâm'ýn oðlu Ýsmail'in soyundan Araplar dünya sahnesine çýkmýþlardýr ve Hz. Muhammed de bu soydan gelmiþtir. Diðer oðlu Ýshak'tan Ýsrailoðullarý ve peygamberleri dünyaya gelmiþtir.


Pozitivist bakýþ açýsý ile insanlýk tarihi
ve Ortadoðu
Pozitivist bakýþ açýsý ile yapýlan bilimsel çalýþmalardan elde edilen sonuçlarla, dinî anlatýmlar arasýnda çok büyük farklýlýklar bulunmamaktadýr. Yapýlan çalýþmalar neticesinde ilk devir insanlarýnýn Orta Afrika'da yaþadýðý verilerine ulaþýlmýþtýr.
Ortadoðu'da yapýlan arkeolojik kazýlarda insanlýk tarihi ile ilgili elde edilen bulgular, 6 ; 8 bin yýlýna kadar gitmektedir.
Ortadoðu'nun yaþam için cazip olmasýnýn sebeplerinin baþýnda, Ortadoðu'da iki önemli hayat kaynaðýnýn bulunmasý gelmektedir. Bunlardan biri Nil havzasý, diðeri Fýrat;Dicle havzasýdýr. Ýnsanlar bu iki havzanýn çevresinde yerleþim yerleri kurarak toplumsal hayatý baþlatmýþlardýr. Bu iki havzanýn çevresinin verimli topraklara sahip olmasýndan dolayý, insanlar yaþamlarýný bu bölgelerde daha kolay devam ettiriyorlardý.
Nil havzasýnda kurulan Mýsýr uygarlýðý, genellikle Firavunlarla anýlmýþtýr. Nil ve çevresinin de ekili, biçili alanlara elveriþli olmasý, insanlarýn yaþamsal ihtiyaçlarýný teminde kolaylýk saðladýðý için bu bölge tercih edilmiþtir.
Dicle;Fýrat havzasýnda da Sümerler, Babiller ve Asurlar gibi büyük uygarlýklar kurulmuþtur.
Mezopotamya olarak adlandýrýlan topraklarda yapýlan kazý ve araþtýrmalar neticesinde bu topraklarda insanlýk tarihinin 7;9 bin yýllarýna ulaþtýðý tespit edilmiþtir. Mezopotamya'da kurulan uygarlýklarýn içinde en önemlileri ve günümüze kadar da gelen üç uygarlýk bulunmaktadýr. Bunlardan biri olan Sümerlerin bundan yaklaþýk 5 ; 6 bin yýl önce yaþadýklarý anlaþýlmaktadýr. Babil Uygarlýðý'nýn da yaklaþýk hesaplarla 4 ; 5 bin yýl önce varolduklarý anlaþýlmýþtýr. Babil'in ünlü hükümdarý Hammurabi'dir ki, günümüzde kanunlarý ile anýlmaktadýr.
Bir diðer önemli uygarlýk da Asurlardýr ki, bunlarýn da bundan 3 ; 4 bin yýl önce yaþadýklarý tahmin edilmektedir.
Bu büyük uygarlýklarýn yanýnda birçok tâli uygarlýk da var olmuþ; fakat bunlarla ilgili çok fazla bilgi elde edilememiþtir. Kurulan bir uygarlýk, bir baþka uygarlýðýn saltanatýna son vererek, kendi varlýklarýný ortaya koymuþtur. Sonra bir baþkasý çýkmýþ, onun varlýðýný ortadan kaldýrarak kendi krallýðýný ilan etmiþtir. Denilebilir ki, bir uygarlýðý ortadan kaldýrýp onun yerini almak için onlarca deðiþik grup mücadele vermiþ, bunlardan ancak bir tanesi hedefine ulaþmýþtýr.
Sümerlerin saltanat ve krallýðýný ortadan kaldýrmak için onlarca deðiþik grup mücadele vermiþ; ancak baþarý Babillilere nasip olmuþ. Babillilerle de mücadele edilmiþ, onlarýn yerini de Asurlular almýþtýr. Bu böylece devam edegelmiþtir.

Bilimi ateist yaklaþýmla ele
almanýn acý sonucu
Nereden ve hangi bakýþ açýsý ile bakýlýrsa bakýlsýn, insanlýðýn ata vataný Ortadoðu'dur. Medeniyetlerin, kültürlerin ve inançlarýn da ata vataný Ortadoðu'dur. Bunu hem bilimsel çalýþmalar ve arkeolojik kazýlar ortaya koymakta, hem de kutsal kitaplar, peygamberler ve din haber vermektedir.
Arkeolojik kazýlardan elde edilen bilimsel veriler, ilâhî kitaplarda yer alan bilgiler ile karþýlaþtýrýldýðýnda çok daha açýklayýcý bilgilere ulaþýlmaktadýr. Ne yazýk ki, son yüzyýlda dünyayý saran ateist düþünce ve evrim aldatmacasý bilimi de etkisi altýna almýþ bulunuyor. Bu yüzden çok daha faydalý ve aydýnlatýcý bilgilerin ortaya çýkmasý engelleniyor.
Sümerlerin son devirleri veya Babil krallýðýnýn ilk yýllarýnda Hz. Ýbrahim'in yaþadýðý tahmin edilmektedir. Kur'an'da zikredilen Hz. Ýbrahim'in Nemrut ile mücadelesinde, Nemrut'un bir Babil kralý olduðu anlaþýlmaktadýr. Hz. Ýbrahim ile Babil Hükümdarý Nemrut'un arasýnda geçen hâdisenin milattan 2500 yýl önce bundan yaklaþýk 4 ; 5 bin yýllarý arasýnda meydana geldiði tahmin edilmektedir.
Ýbrahim Aleyhisselâm'dan önce yaþamýþ birçok kavim vardý ki, bunlardan ikisi Semud ve Ad kavimleridir. Ýbrahim Aleyhisselâm'dan sonra da yaþayan birçok kavimler olmuþtur. Bunlara örnek; Eyke, Tübba (Kaf, 14) uygarlýðý, Uhdud Ashabý'dýr. (Büruc, 6;7).
Bunlar bize bildirilen, haberleri bize ulaþan uygarlýklardýr. Bir de bildirilmeyenler var ki, sayýlarýný ancak Allah bilmektedir.
Bu kavimlerin çoðunluðu yok olup ortadan kalktý ve günümüze masallarýndan baþka bir þey kalmadý. Bu kavimlerle ilgili bir Kur'an âyetinde þöyle buyrulmaktadýr:
"Bunlar mý daha hayýrlý, yoksa Tübba kavmi ile ondan öncekiler mi? Onlarý yok ettik; çünkü onlar suçlu idiler." (Duhan, 37)
Pozitivistler geçmiþin tarihini yazarken, özellikle Kur'an'ý ve onun peygamberini dikkate almadýklarý için, geçmiþ uygarlýklara kafalarýna göre isimler takmakta, onlar hakkýnda elde ettikleri bir kýsým kalýntýlara birçok abartýlý tahmini de ekleyerek, ortaya enteresan görüþler, efsaneler atmaktadýrlar. Oysa bu bilimsel çalýþmalarý yapanlar, jeolojik kazýlardan elde ettikleri sonuçlarý, vahiyle birleþtirselerdi, çok daha kesin ve aydýnlatýcý sonuçlara ulaþacaklardýr. Ne yazýk ki, bunu yapmamakta ýsrar etmektedirler.


Bütün peygamberlerin
merkezi
Zamanýmýza kadar haberi ulaþan bütün peygamberlerin yaþadýklarý bölge Ortadoðu'dur. Özellikle Musa Aleyhisselâm, Ýsa Aleyhisselâm ve Muhammed Aleyhisselâm'ýn yaþadýðý ve ilk tebliðde bulunduklarý bölge Ortadoðu'dur. Bu mânada bu peygamberlere inananlar için Ortadoðu'nun ayrý bir özelliði vardýr. Diðer yanda da birçok mukaddes yer bu coðrafyada bulunmaktadýr. Bu kadar çok kýymet ve deðer ifade eden bir coðrafya elbette ki, deðer ifade edecektir. "Bu coðrafyaya hâkim olan, dünyaya da hâkim olur." mantýðý doðrudur.
Tarih boyunca Ortadoðu'ya hâkim olan devlet, dünyada söz sahibi olmuþtur.
Peygamberlerden sonra da bu durum devam etmiþtir. Bir zaman Roma Ýmparatorluðu (Bizans) bu coðrafyaya hâkimdi. Sonra sýrasýyla Emevîler, Abbasîler ve Selçuklular bu coðrafyaya hâkim olmalarý sebebiyle dünya devleti oldular. Bu sebepledir ki, Batý birçok haçlý seferini Ortadoðu'ya düzenlemiþtir.
Ardýndan en uzun sürede Osmanlý bu coðrafyayý elinde tuttu ve cihan devleti oldu. Osmanlý'nýn son devirlerinde Ýngiliz idaresine geçen bu coðrafya, Ýngilizlere "Üzerinde Güneþ Batmayan Ýmparatorluk" unvanýný kazandýrdý. Son yarým yüzyýlda da ABD;Ýsrail ortaklýðý neticesinde bu iki devlet, Ortadoðu'ya hâkim oldu ve dünyayý idare etmeye baþladýlar.

Dünyayý bekleyen
tehlike
Dünyanýn yakýn gelecekte iki büyük tehlike ile karþý karþýya kalacaðý, ilim adamlarý tarafýndan ileri sürülmektedir. Bunlardan biri, ekolojik dengenin bozulmasý yani iklim deðiþikliðidir. Diðeri de mânevî ve ahlâkî bozulmanýn neticesinde insan neslinde meydana gelecek bozulma ile insanýn kendi kendini bozguna uðratmasýdýr.
ABD kaynaklý haber ve bilimsel çalýþmalar neticesinde yine ayný ülkeden yayýlan haberlerde, önümüzdeki yirmi beþ yýl içinde özellikle kuzey yarýmkürede önemli iklim deðiþiklikleri olacaðý bildirilmektedir. Örneðin; yirmi yýl sonra Londra'da yaþam olmayabilir. Yirmi yýl sonra Londra Sibirya gibi olabilir. Ayný þey New York için de söyleniyor. Bu durum bütün kuzey yarýmkürenin üst bölgesi için söylenmektedir. Bu tespit sadece ABD'li bilim adamlarý tarafýndan dile getirilmiyor, birçok ülkenin etkili ve yetkili idarecilerinin yanýnda bilim adamlarý da bu tespite katýldýklarýný beyan ediyorlar.
Bu iklim deðiþikliklerinin meydana getireceði önemli olaylardan biri de kitlesel ölümlerin olmasýdýr. Yapýlan hesaplarda milyonlarca insan bu iklim deðiþikliðinden etkilenerek yaþamýný yitirecektir. Bu nedenle dünya nüfusu hýzla azalacak. Bu mânada insan yaþamý için en uygun ortam, hiç þüphesiz Ortadoðu ve Ortadoðu'ya yakýn bölgelerde olacaktýr. Ýþte bu nedenledir ki, Ortadoðu yaþam için en uygun ve en ideal kara parçasýdýr.
Dünyayý bekleyen ikinci büyük tehlike; mâneviyat yoksunu, ahlâkî deðerlerden yoksun yetiþen bir neslin intiharýdýr. Haddinden fazla özgürlük arayýþlarýndan ve demokrasi kavramýnýn içinin gerektiði gibi doldurulamadýðýndan her isteyene istediði özgürlüðü verme hareketi, önümüzdeki on yýllarda olumsuz sonuçlarýný vermeye baþlayacaktýr.
Bunu birkaç örnekle somutlaþtýralým: Birçok Avrupa ülkesinde uyuþturucu sokaklarda serbestçe satýlýr duruma gelmiþ, nüfusun yarýsýna yakýný uyuþturucu veya baðýmlý madde kullanýyor. Birçok ülkede aile mefhumu ortadan kalkmak üzere, ailelerdeki çocuk sevgisi ve çocuk ihtiyacý hayvanlarla giderilir olmuþ. Hollanda'da ailelerin yüzde doksanýnýn evinde bir hayvan beslediði araþtýrmalarla ortaya çýkmýþ. Ayný ülkede her türlü ahlâkdýþý gayrimeþru iliþki yasalarla teminat altýna alýnarak meþrulaþýyor.
Fransa'da 2003 yýlý içinde 13 bin kiþi evinde ölü bulundu. Bu ölüm vakalarýný ya komþularý haber verdi ya da aradan uzun zaman geçince kokmaya baþlayan cesetlerin çevreye saldýðý kokudan öðrenildi. Bütün Avrupa'da nüfus hýzla yaþlanmakta, kalifiye eleman ihtiyacý þimdiden baþ göstermiþ bulunuyor. Örneðin; Almanya'da iþsizlik normal standartlarýn üzerinde olmasýna raðmen çalýþtýrýlacak kalifiye eleman eksikliði çekilmektedir.
Mânevî, ahlâkî ve ailevî deðerlerini yitiren bir Avrupa'nýn geleceði oldukça karanlýk görülmektedir. Demokrasi adý altýnda sýnýrsýz özgürlük talepleri her geçen gün artmaktadýr. Öyle bir noktaya gelinecek ki, bu elde edilen özgürlükler Batý medeniyetinin sonunu getirecektir. Sadece Batý medeniyeti mi, Amerika kýtasý, Asya kýtasý da bundan nasibini aðýr bir þekilde alacaktýr. Bunlarýn sonuçlarýný yirmi beþ yýl içinde görmeye baþlayacaðýz.
Ýþte bu iki önemli tehlikeden dolayýdýr ki, Ortadoðu her geçen gün önem kazanmaktadýr.

Büyük Ortadoðu
projesi mi?
Arz-ý mev;ud mu?
Ýnsanlýk tarihinin baþlangýç bölgesi olan Ortadoðu, ilk çaðlarda yerkürenin insan yaþamý için en cazip bölgesi idi. Þimdi de insanlýk tarihinin sonuna yaklaþýlýrken, yine dünyanýn yaþanabilir en cazip bölgesi Ortadoðu'dur.
Bunu tespit eden süper güçler, Ortadoðu'yu ele geçirmenin planlarýný yapmaktadýrlar. ABD'nin Ortadoðu üzerinde oynadýðý oyunlarýn temelinde bu gerçek yatmaktadýr.
Yirminci yüzyýlýn baþýnda itibaren yürürlüðe sunulan projenin finaline gelinmiþtir. Bu finalin deðiþmez baþrol oyuncularý Siyonistlerdir. Bu oyunda Siyonistler zaman zaman yanlarýna deðiþik baþrol oyuncularý almaktadýrlar. Son yarým yüzyýldaki rol arkadaþlarý ABD'dir. Son yýllarda proje bazýndaki birliktelikleri, çýkar ve menfaat birlikteliði ile pekiþince hedefe varmak için her konuda ittifak ettiler.
Ýsrail ile ABD'nin Ortadoðu'da yapmak istediklerini anlamak için Osmanlý'nýn çekilmesinden sonra Ortadoðu'nun durumuna kýsaca bir göz atmakta fayda var.

Ýslâm coðrafyasý
parçalandý
Baþýndan beri hedefleri Ortadoðu'dur. Bu hedeflerinin önünde en büyük engel de hiç þüphesiz Osmanlý Ýmparatorluðu idi. Osmanlý Ýmparatorluðu Batýlý güçlerin bu emellerine yüzyýllar boyu mani oldu. Ancak Batý bu emelinden bir an olsun vazgeçmedi. Osmanlý'nýn deðiþik sebeplerden gücünü yitirmesi ile tarihî bir vaka olarak Yahudîlerin yüzyýllara varan sürgün ve dýþlanmýþlýktan kurtulma gayretleri kesiþir. 19. ve 20. yüzyýllar dünya tarihi açýsýndan çok enteresan geliþmelere sahne olmuþtur. Bu enteresanlýklar birçok yeni geliþmeyi beraberinde getirmiþse de dünya üzerinde meydana gelecek büyük hâdiselerin de bir noktada habercileridirler. Sanayi devrimi, demokratikleþme, evrim teorisi, Komünizm'in ve dolayýsýyla ateizmin yaygýnlaþmasý; Yüzyýllardýr ezilen, horlanan, insanlýk tarihinden silinme noktasýna gelen bir milletin yeniden dirilmesi... Bilim ve iletiþimin sýnýr tanýmaz geliþmesi; Bunlar gibi büyük olaylar, özelikle 20. yüzyýlda meydana gelmiþtir. Bütün geliþmelerin sonucu ve finali de yirmi birinci yüzyýlýn birinci çeyreðine denk düþmektedir.
Önce 21. yüzyýlýn ilk çeyreðine giderek, Ortadoðu'nun nasýl parsellendiðine bir bakalým.
Birinci Dünya Savaþý öncesi ve sonrasý "Ortadoðu'da cetvelle sýnýrlarýn çizildiði bir dönem yaþanýr. Kuzey Yemen, Güney Yemen, Irak, Kuveyt, Ürdün, Suriye, Lübnan. Sonraki yýllarda Umman, Katar ve benzeri birçok irili ufaklý devletçik. Ýngiltere kendi oluþturduðu ve baþlarýna karton liderler getirdiði bu devletçikleri bu karton liderlerle yönetmeye baþlarlar. Bugün Ortadoðu'da bulunan onlarca devletin hiçbiri baðýmsýz devlet deðildir. Þöyle bir söz vardýr: "Ýçte baðýmsýz, dýþta baðýmlý." Bunlar býrakýn dýþta baðýmsýzlýðý içte bile baðýmsýz deðillerdir. Zaten Osmanlý'nýn bu coðrafyadan çýkmasý ile Ýngilizlerin burada vaziyet almasý ve vaziyet alýrken de konumunu saðlam temellere dayandýrmasý için tamamen bölünmüþ bir Ortadoðu gerekliydi.
Araplarýn içine atýlan milliyetçilik tohumlarý kýsa zamanda yeþermiþ, Osmanlý'ya düþman olma ve topraklarýndan Osmanlý'yý çýkarma idealine dönüþmüþtür. Batýlý güçler ve özellikle Ýngilizler Araplarý çok güzel kandýrdýlar. Onlarý büyük hedeflere (!) yönlendirdiler ve bu hedeflerinin önünde tek engel olarak da Osmanlý'yý gösterdiler. Arap topraklarýnýn birçok yerinde, Arap milisleri Osmanlý'ya karþý Ýngilizlerle ve Batýlý güçlerle iþbirliði yaptýlar. Ve beklenen son geldi, Osmanlý Arap topraklarýndan çýkarýldý. Þimdi Arap idealinin oluþturulmasý zamanýydý. Nedir Arap ideali?
Toroslardan Hint okyanusuna kadar uzanan Büyük Arap devleti idealiyle yola çýkan Araplar için tam bir hayal kýrýklýðý söz konusuydu. Osmanlý Ýmparatorluðu'ndan kurtulmuþlar; ama bu kez baþka bir gücün boyunduruðu altýna girmiþlerdi. Üstelik yeni efendileri, hüküm sürdüðü 500 sene boyunca bölgeye barýþ ve istikrar getiren Osmanlý'nýn aksine sömürgeci politikalar takip ettiler.
ABD, Ýngiliz ve Ýsraillilerin haçlý seferlerinin tarihsel tecrübesi, bu noktada gerek kendi ideallerine, gerekse Yahudî devletine yol gösterdi. Haçlýlar, Ortadoðu'daki müslümanlarýn birbirleri ile çekiþtikleri, parçalanýp bölündükleri zamanlarda onlar baþarýlý olmuþlardýr. Ne zaman müslümanlar birlik olmuþlar, bir lider etrafýnda toplanmýþlarsa, Sultan Alparslan, Selahaddin Eyyûbî gibi liderlerin önderliðinde birleþtiklerinde ise, onlar bozguna uðramýþlardýr. Dolayýsýyla Yahudî devleti, muhtemel bir bozgundan sakýnmak için kendisini çevreleyen Müslüman;Arap dünyasýnýn birleþmesini kesinlikle engellemesi gerektiðini düþündü. Zaten bölünmüþ olan Arap dünyasýnýn mümkün olduðunca daha fazla bölünmesi, daha küçük parçalara ayrýlmasý gerektiðini hesapladý. Ýsrailli stratejistlere göre, Arap ülkeleri, bir tür Ýslâmî ya da Pan;Arap bir "Enternasyonal" altýnda birleþmek bir yana, kendi mevcut "ulusal" birliklerini bile koruyamamalý, daha küçük parçalar oluþturacak þekilde daðýlmalý, parçalara ayrýlmalýydý. Bu plan günümüze kadar baþarý ile uygulandý. Bugün ne yapmak istediðini bilmeyen bir Arap coðrafyasý, küçük küçük devletçikler, bu devletlerin baþýnda da kukla lider ve idareler; Sonuç, Ýsrail devletinin ekmeðine yað sürmekten baþka bir þey deðil.



ORTADOÐU;DA
ÝSRAÝLOÐULLARI GERÇEÐÝ

Ortadoðu'da Ýsrailoðullarý gerçeði inkâr edilemeyecek kadar açýktýr. Ýsrailoðullarý'nýn tarih sahnesine çýkýþý, Ýbrahim Aleyhisselâm'ýn oðlu Ýshak'ýn oðlu Yakub Aleyhisselâm ile baþlamýþtýr. Ýsrailoðullarý'nýn atasý Yakub Aleyhisselâm dýr. Yakub Aleyhisselâm'ýn milattan önce 2000 ; 2500 yýllarý arasýnda Filistin'de yaþadýðý rivayet edilmektedir. Yakub Aleyhisselâm'ýn oðlu Yusuf, baþýndan geçen olaylar neticesinde Mýsýr'a gider. Mýsýr devletinin önemli makamlarýndan birinin baþýna geçer. Yaþanan kýtlýk sebebiyle Filistin'de yaþayan Ýsrailoðullarý atalarý Yakub Aleyhisselâm'ýn liderliðinde Mýsýr'daki oðlu Yusuf'un yanýna gelip yerleþirler. Ýsrailoðullarý'nýn yaklaþýk beþ yüz yýl sürecek Mýsýr maceralarý baþlamýþ olur. Mýsýr'da Yusuf Aleyhisselâm'dan sonra iþler iyi gitmez. Musa Aleyhisselâm ile Mýsýr'dan ve Firavunlarýn zulmünden kurtulurlar.
Ýsrailoðullarý insanlar içinde seçkin bir millet idiler. Bu durumu Kur'an þöyle bildirmektedir:
"Ey Ýsrailoðullarý! Size verdiðim nimeti ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kýlmýþ olduðumu hatýrlayýn." (Bakara, 122)
Bu, Kur'an'ýn bildirdiði bir gerçektir. Ýsrailoðullarý cümle âleme üstün kýlýnmýþtý. Ancak sonra ne oldu? Ýsyan ve bozgunculuklarý sebebiyle bu büyük nimet onlardan alýndý ve lânete uðradýlar. Musa ve Harun Aleyhimesselâm'dan sonra uzun bir suskunluk ve eziklik devresi geçirirler. Birçok kavim Ýsrailoðullarý'nýn baþýna musallat olur. Nitekim Davud ve Süleyman Aleyhimesselâm sayesinde Ýsrailoðullarý, devletlerini kurarlar ve her geçen gün geliþirler. Bu olay, milattan bin yýl önce, bugünden de yaklaþýk üç bin yýl önce meydana gelir. Süleyman Aleyhisselâm'dan sonra Ýsrail devleti fitne, fesat, iç çekiþmeler ve bozgunculuklarýndan dolayý zayýflar ve nihayet yýkýlýr.
Gönderen: 16.05.2004 - 21:04
Bu Mesaji Bildir   asil_kalp_4 üyenin diger mesajlarini ara asil_kalp_4 üyenin Profiline bak asil_kalp_4 üyeye özel mesaj gönder asil_kalp_4 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1611 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.88684 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.