*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - İslâm'da kadının çalışmasına izin var mı?

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1183 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 18. Kasım 2024 - 05:10

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » İslâm'da kadının çalışmasına izin var mı?

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ukab

İslâm'da kadının çalışmasına izin var mı?

575 Mesaj -

Ýslâm'da kadýnýn çalýþmasýna izin var mý?

Zira kadýna ve erkeðe sadece üretici bir nesne gözü ile bakan kapitalist ekonomi, iþgücü ve faal nüfus derken tamamýyla paraya yönelik maddî ölçülere deðer vermektedir. Kadýnsýz ekonomi olmaz, ama kadýn ekonomiye bir malzeme deðil, ekonomi kadýn için var olmalýdýr.

SALÝHA KADIN ALLAH'A,PEYGAMBER'E VE KOCASINA ÝTAAT EDENDÝR

Sýk sýk sorulan ve gündeme gelen konulardan biridir Ýslâm'da kadýnýn çalýþmasý. Kahve havasý içinde her ne kadar aðzý olan konuþuyor ise de bu konuda çok dikkatli olmak gerekir kanýsýndayým.
Ýslâm'da, kadýn evinin sultaný, çocuklarýnýn en etkili terbiyecisi ve erkeðinin yeri doldurulamayacak bir hayat arkadaþýdýr. Hazreti Ömer rivayetiyle gelen bir hadis–i þeriflerinde Allah'ýn Yüce Resûlü Efendimiz þöyle buyurur:
"Erkeðin edindiði en hayýrlý hazineyi size bildireyim mi? O saliha bir hatundur; kocasý ona baktýðý zaman onu sevindirir, emrettiði zaman itaat eder, gýyabýnda da onu korur ve gözetir."1) Ýslâm'ýn model olarak ele aldýðý saliha kadýn, beynini ve gönlünü Hakk'a vererek O'na tam teslim olmuþ bir varlýktýr. Onun bu teslimiyetinde bazýlarýnýn ifade ettiði gibi erkeðe esir olma deðil; barýþ ve güven vardýr. Ýmanlý bir haným tevhid kapýsýna saðlam yapýþmýþtýr. Teslimiyetten ve vahdet ruhunun kuþatýcýlýðýndan haberi olmayan, bunun tadýný alamayacaðý gibi gerçek barýþ ve güvenden de habersizdir.(2) Saliha bir kadýn Allah'a, Peygamber'e, kocasýna itaat eden seçkin bir insandýr. Ýbadet ve tevbeyi rehber edindiði gibi neslini ve nefsini her türlü kötü düþünce ve hareketlerden korumaya çalýþýr ve hayýrlý iþlerde kocasýný tamamlamaya çalýþan en büyük destekçisidir.
Kadýna yaratýlýþýna uygun en geniþ hak ve hürriyeti Ýslâm getirmiþtir. Ama bu ýþýktan gözleri kamaþan ve oyunlarý bozulan þer güçler ve onlarýn iþbirlikçileri doðrudan Ýslâm'a karþý çýkamadýklarýndan kinlerini farklý noktalardan kusmaya, Ýslâm'ý kadýn haklarý yönünden tenkit etmeye ve prensiplerini sulandýrmaya seferber olmuþlardýr. Haçlý seferleri fizikî mânada durmuþ ise de sosyal ve psikolojik açýdan devam etmektedir.
Yahudi, asýrlar boyu kendisine bahþedilen engin nimet ve imkânlarý tepmesi bir yana, gerçeklere karþý çýkma inat ve þerdeki ýsrarýný her zaman sürdürmüþtür. Bazen Darwin adýný taþýyarak, yaratýlýþ gerçeðini reddedip insanýn atasýný maymun yapar, bazen Sigmund Freud adý ile annenin yavrusuna olan masum þefkatini cinsel yakýnlýkla izah eder, kimi zaman da sabataist ve masonlar eli ile para uðruna kadýný her türlü iþte kullanmayý, sanat adý ile insanlýða yutturmaya kalkýþýr. Yahudi, tarih boyunca oryantalist, araþtýrýcý ve misyoner kýlýðý ile her türlü fitne ve fesadý, bilgi sahibi olmayan müslüman halka aþýlamak için uðraþ verdi. Bu yol süslü ve çekici de olsa kadýna ve onun haklarýna saygýsýzlýðýn ta kendisidir. Ýþte bulandýrmaya çalýþýlan hususlardan biri de kadýnýn çalýþmasýdýr.

KADININ BOZULMASI DÜZENÝNDE BOZULMASI DEMEKTÝR

Kadýnýn çalýþmasýný savunanlar çoðunlukla bunun bir ihtiyaçtan kaynaklandýðýný ileri sürerler. Burada ihtiyaçtan ne kastedildiði iyi anlaþýlmamaktadýr. Ýstihdam denilen iþ sahasý açma, her zaman zaruri bir ihtiyaçtan doðmadýðý gibi ekonomi ve tablolardaki ifadeler de çoðu zaman gerçekleri yansýtmamaktadýr. Zira kadýna ve erkeðe sadece üretici bir nesne gözü ile bakan kapitalist ekonomi, iþgücü ve faal nüfus derken tamamýyla paraya yönelik maddî ölçülere deðer vermektedir. Kadýnsýz ekonomi olmaz, ama kadýn ekonomiye bir malzeme deðil, ekonomi kadýn için var olmalýdýr. Hedef, daima insanýn selameti, refah ve saadeti olmalýdýr. Ekonomi zarar görebilir; ama ailenin tadý tuzu mesabesinde olan kadýn bozulursa, acaba bütün imkânlarýný seferber dahi etse ekonomi onu düzeltebilir mi?
Ýþ hukuku deyince, hizmet akdi ile bir iþyerine baðlý ve bütün emeðini oraya tahsis eden kiþi ele alýnmaktadýr. Çocuklarýný eðiten, evinin her türlü hizmetlerini gören, resmî olmayan yollarla hemcinslerine her türlü bilgi, birikim, tecrübe ve kültür aktaran, öðreticilik yapan, hatta kýrsal alanda kendi haremi ile çalýþýp ter dökenleri çalýþan fert olarak kabul etmemek de sosyal güvenliði dar sýnýrlara mahkum etmektedir.(3) Böylece kadýna iki türlü yük ve sorumluluk getirilmektedir. Hem ev iþleri hem dýþarý iþleri. Bu bakýmdan çalýþan kadýnda ev iþlerinin dört dörtlük yürüdüðü söylenemez.
Ýslâm'da iþ deyince, deðeri ve faydasý olan; fakat haram unsur taþýmayan fizikî ve fikrî her türlü faaliyet akla gelir. Bunun içine dünya ve âhiret amelinin ikisi de girer. Ýþçi ise, iþverene çalýþan "özel iþçi", iþverenden baþkasýna çalýþmamak þartý ile "kayýt altýna alýnmayacak iþçi" diye ikiye ayrýlarak kapsamý oldukça geniþ tutulur. Kadýn evde ve fahrî hizmetlerde bulunduðu zaman iþsiz sayýlmaz. Aksine sýrf Allah'ýn rýzasýný dileyerek yaptýðý faaliyet makbul ve bereketli olacaktýr. Ýþsiz, bomboþ oturan, âtýl ve tembel insanýn dinimizde yeri yoktur. Böylesine selâm bile verilmez. Bu düsturlarýn zamanla aþýndýrýlmaya baþlanacaðýna asýrlar öncesine iþaret eden Peygamber Efendimiz:
"Her ibadetin bir coþku ve heyecan dönemi vardýr. Her coþku ve heyecanýn bir de gevþeme dönemi vardýr. Bu durumda kimin coþkusu sünnetime doðru olursa gerçekten iflah olmuþtur. Kimin coþkusu da baþka tarafa (bid'ata) doðru yönelirse, o gerçekten helâk olmuþtur." buyurmuþlardýr.

BENÝM BACIM KARDEÞÝM GÝBÝDÝR SAÇMALIÐI

Kadýnýn bakacak kimsesi olmaz ve kazanç aslî ihtiyaçlarýna bile yetmez ise, iffetine bir halel getirmemek, kadýnlýk ve analýk hak ve sorumluluklarýný zedelememek þartý ile çalýþmak mecburiyetinde kalabilir. Bu durumda dahi yozlaþmamasý esastýr. Zira Efendimiz kadýn ve erkeðin sorumluluðunu dile getirirken, "Kadýn evinin çobanýdýr ve idare ettiklerinden sorumludur." buyurur. Yoksa kadýn yaratýlýþ ve fonksiyon bakýmýndan erkekle ayný konumda deðildir. Bir bütünün iki parçasý olmakla beraber fizikî ve ruhî durumlarý farklýdýr. Kadýn ve erkek birbiriyle huzur, sükûn ve güven bulmak üzere yaratýlmýþlardýr. Kadýnýn istikrar yeri ancak evidir. Zarurî ihtiyaçlar dýþýnda, hele süslenerek sokaklara çýkmasý ve iþyerine rýza göstermesi bir fesat unsurudur. Böylece annelik özelliðinin kaybolmaya baþlayacaðý bir gerçektir. Zira kadýn duygusal ve unutkan olduðu gibi hiç kimse de þehevî hislerinden sýyrýlmýþ bir melek deðildir. "Benim bacým gibidir.", "Benim kardeþim gibidir." demekle bacý ve kardeþlik olmaz. Ailelerde önlenemeyecek hareketlerin, yuva yýkýlmalarýna yol açacak hâdiselerin, cinayet ve yüz kýzartýcý olaylarýn zarurî olmayan ilk bakýþ ve konuþma ile baþladýðýný unutmayalým. Allah'ýn koyduðu hudutlar insanýn saðlýk, selâmet, afiyet ve huzuru içindir. Ama kadýný çalýþma hayatýna itmek isteyen kesimlerin görüþlerine bakýlacak olursa, kadýn deðer ve sosyal statü kazanmalýdýr, can sýkýntýsýný gidermelidir, çalýþma çevresine neþe getirmelidir, ekonomik baðýmsýzlýðýna kavuþmalýdýr. Hele sebze ve meyveye kadar, taksitle satýþ ve kredi kartlarý furyasý olan bir ortam, bu yola özendiren ve iten sebeplerin baþýnda geliyor. Bu sebeple de kadýn dýþarýda çalýþmalý diyenler haksýzdýrlar. Bu ve benzeri bahaneler batýda saðlam örnekleri çok azalan, bizde ise hâlâ istikrarýný koruyan aile yapýmýzý bozmaya matuf, þer güçlerin sinsi planlarýnýn bir parçasýdýr. Kendisini çocuklarýna adayan ve eþinin en sadýk yardýmcýsý bulunan saliha kadýn, üstün bir deðer taþýr ve en emin sosyal statüye sahiptir, evinin ve çevresinin göz nuru ve yüz akýdýr. Zevkle ev iþlerine koþarken, hem göbek baðlayýp hantallaþmýyor, hem de yorgunluk ve stresten küskün ve yorgun hâle gelmiyor. Caný niçin sýkýlsýn? Caný sýkýlanlar tembelliðe düþkün, gittikçe kadýnlýk hislerinin zedelenmesiyle evlenmekten kaçan ve merhamet duygularý tahrip olan, her türlü iþ ortamýna karýþmýþ olanlardýr. Saliha kadýn, gerçek hürriyetin Allah'a hâlis kullukta olduðunun bilinci içindedir. Sonra erkek çalýþýp kazanç getirme gücü taþýrken ve elde kanaat gibi tükenmez bir hazine var iken, sýrf erkeðe baþkaldýrma statüsü ile sokaklara ve iþ sahalarýna itmek, onu periþan hâle getirmekten baþka yarar saðlamaz. Bütün bu ifadelerden kadýnýn okumamasý, ilim tahsili yapmamasý anlamýný lütfen çýkarmayalým. Onun okumasý, ilim tahsili yapmasý vaciptir. Örtüsü ise, erkeklerden korunmasý için gelen sadece bir emir deðil, kiþiliðini ve onurunu ortaya çýkaran aslî bir unsurdur. Örtülü ve çalýþmaya mecbur olan bir kadýn, eþine rahat bir kazanç saðlamasý için Cenab–ý Hakk'a yalvarmalý, durmadan iltica ederek, çalýþtýðý iþi her an býrakma niyetini taþýmalýdýr. Bütün bunlarý bir yana iterek üç beþ kuruþa tamah edilmesi, ölçülemeyecek deðerde olan faziletlerin yok olmasý veya Allah korusun, çeþitli felaketlerle son bulabilir. Tabi-î ki devlete düþen görevlerden birisi de millî gelirin hakça ve adaletçe paylaþmasýný saðlamak ve halkýnýn asgari geçim seviyesine yardýmcý olmaktýr.
Ýslâm'da kadýnýn aþaðýlanmasý, doymak bilmeyen para hýrsýna alet edilmesi, emeðini baþkasýna satmasý diye bir husus yoktur. Bunlar kadýna olan saygýsýzlýðýn ta kendisidir. Saliha kadýn ise, salih evlatlar yetiþtirmekle hem toplumun mimarý, hem de kendi saðlýk ve huzurunun bekçisi olur. Böylesi bir kiþi yýðýnlarca sadaka vermiþ ve hayýr iþlemiþçesine de sevap ve dua kazanacaktýr. Aksi hâlde onu fýtratýna uymayan yollara itersek, þairin dediði duruma düþeriz:

Kadýndan kendisinde olmayaný isteriz
Hasret yerinde kalýr ve biz çekip gideriz.

ERKEKLER BÝZÝM ÝÇÝN YARATILDIÐI GÝBÝ BÝZ DE ERKEKLER ÝÇÝN YARATILMIÞIZ

Yazýmýzý bitirmeden ashab–ý kiram döneminde Arap kabilelerinden Avf b. Milham, kýzý Ümmü Ýnas'ý ileri gelen Arap kabilelerinden birinin oðlu ile evlendireceði zaman kýzýný karþýsýna oturtmuþ ve tarihin altýn sayfalarýna geçen þu tarihî nasihatini yapmýþtýr:
"Yavrum vasiyet ve nasihat bir kimseyi hayra sevketmek içindir. Edepli ve terbiyeli olmak yahut zengin birinin evladý bulunmak, kâfi gelseydi, sana nasihata lüzum görmezdim. Sevgili kýzým, bir kýz anne ve babasý zengin diye evlenmeye muhtaç olmasaydý, senin hiçbir zaman kocaya ihtiyacýn olmazdý. Fakat durum bildiðin gibi deðildir. Erkekler bizim için yaratýldýðý gibi biz de erkekler için yaratýlmýþýz. Kýzým, içinde büyüdüðün bir yuvadan çýkýp, hiç bilmediðin, tanýmadýðýn bir eve gireceksin. Þimdiye kadar görüþüp konuþmadýðýn ve huyunu suyunu tamamen bilmediðin hayat arkadaþýna hizmetçi ol ki, o da sana kul köle olsun. Yavrum, kanaatkâr ol. Söylenenleri iyi dinle ve her zaman itaat üzere ol. Evde gözüne çirkin görünecek hiçbir þey kalmasýn. Eþinin yemek ve uyku saatlerine dikkat et."4)

Dipnotlar:
1–Yard. Doç. Dr. Zekeriya Güler, "40 Hadisde Kadýn", s.124
2–Doç. Dr. Faruk Beþer, "Kadýnýn Çalýþmasý, Sosyal Güvenliði ve Ýslâm", s.35–82
3–Prof Bayraktar Bayraklý, "Kadýn, Sevgi ve Temel Haklar", s.35–40
4–Abdülkadir Dedeoðlu, "Hanýmlarýn Vazifeleri" s.5–8.

EsSelam Aleykum.Bu yazýyý sizlerle paylaþmak istedim.Acaba arkadaþlarým bu konu hakkýnda nasýl düþünüyor ?

Gönderen: 24.03.2007 - 09:10

	~HiLaLaY~

2765 Mesaj -

Ve Aleykümüs Selam Rahmetullahi ve Berekatuhu

çok güzel paylaþým teþekkürler

Allah Razı Olsun

Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz sahabelerine
(dolayýsýyla ümmetinin erkeklerine):

"- En hayýrlý kadýn ile evlenin" buyuruyor.

Sahabe soruyor :

"- Ey Allah'ýn Rasûlü ! Hangi kadýn hayýrlýdýr ?"

Efendimiz (s.a.v) :

"- Kocasý baktýðý zaman ona huzur veren, (þeriata muhalif
olmayan) emirlerine itaat eden kadýndýr." buyurdular.

Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz'in duasýna mazhar olan kadýn :

• Erkeðinin eþi, yuvasýnýn güneþidir.

• Ýzzeti iffetindedir.

• Þerefi zevcelikte, zevceliðinin þerefi anneliktedir.

• Yuvayý yaþatýr.

• Erkeði yuvaya, aileye baðlayan baðdýr.

• Eve nizamý, intizamý ve ahengi verendir.

• Huzuru evinde bulur.

• Güzel idareli olursa bulunmaz bir hazine olur.

Rabbime layýk kul olanlardan oluruz her daim inþaAllah...

Sevgi Selam ve DUA ile...

Gönderen: 24.03.2007 - 10:49

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1183 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Takoral (54), zemve (61), acercis (55), iboþ-medin.. (61), adalat (45), kenandekan (42), murat_88 (36), aysebusra (39), yitik sevda (35), ozenoglu (45), semerkand1 (46), Zuhur (51), RaSuLuMe_hAsReT.. (39), Þükrü Ö&e.. (60), yarin_81 (41), fatihomer68 (44), hatice.y (30), Cici Kiz Tuba (36), kuala (53), cafeerciyes (39), Mehmetcebe (43), JonTÜRK (43)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.72672 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.