kaletra generique plaquenil generique colchicine generique kaletra chloroquine cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » TÜRBELERE GİTMEK DUA ETMEK ŞİRKMİDİR? YOKTAN HOCAM NURBAHÇESİ HOCAM VE DİĞER RAVDADAKİ KARDEŞLERİM ABİLERİM.... GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM ÇOK ÖNEMLİ Bİ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 18 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
TÜRBELERE GİTMEK DUA ETMEK ŞİRKMİDİR? YOKTAN HOCAM NURBAHÇESİ HOCAM VE DİĞER RAVDADAKİ KARDEŞLERİM ABİLERİM.... GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM ÇOK ÖNEMLİ Bİ

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Dün akşam oldukça tartışmalı bir sohbetimiz oldu....türbelerde dualar etmek şirkmidir?

hocamız bu konuda şunu anlatı: cahiliye zamanında hanif olan ama hanifliği tahrif eden mekke müşrikleri hac zamanında kabeyi ziyarete gelenlere sevabına bazıları su dağıtmada bazıları yemekler vermekte bazılarıda hacca gelenleri evinde ağırlamaktaydı.... bu iyilikleri sevabına yapmış oluyorlardı ama allah katında sevab yazılmıyordu nedenmi?
putlara taptıkları için! iyide putlar nasıl oluşmuş nasıl ilah yerine konulmuş?
zamanında yaşayan çok mübarek zatlar varmış... bu zatlar vefat ettikten sonra ilkinde mezarları ziyaret ediliyormuş daha sonra resimleri çiziliyormuş ondan sonrada putları yapılıyormuş....zamanla sapıtılıpta bu putlara tapar olmuşlar....allahın birliğine yine inanıyorlarmış ancak bu putlarıda kendileri ve allah cc arasında bir bağ olarak görmüşler....

bizim zamanımızda türbelere gidip o türbede yatan zatın ismi kullanılarak allahtan yardım dileniliyor.... bizim zahiren mübarek zat olarak gördüğümüz bu kabirde yatan beşer bir insan nihayetinde... o ancak kendi hesabını verir.... yardımı gönderen allah olduğuna göre neden bu zatı yani bu beşer olan insanı aracı olarak kullanıyorlar? biz dualarımız kabul olmaz bu filankes çok muhterem bir alimdi onun sütüne gidip dua edelimde belki allah dualarımızı kabul eder:( olurmu sizce böyle bir şey? aslına bakarsanız dualarım kabul olunmaz diyenler küfürdedir çünkü allah cc ümidinizi kesmeyin sakın diyor... dualarım kabul olunmaz dendiğinde ümitsiz bir bakış olur buda imanın zayıflığından meydana gelir....bunun üstüne gidip aracı olarak bir muhterem zatı kullanmak gerçekten şirk olur.... yani haşa allah beni unuttu dualarım artık kabul olunmuyor bu zat allahın bir sevdiği kulu belki o bize yardım eder ..... cahiliye devri ile bu devir arasına bu şekilde baktığımızda hiçbir fark yok.....

bizzat kendim eyyüb sultana ,hz yuşanın beykozdaki kabrine,mevlana hazretlerinin konyadaki kabirlerine,diyarbakır/eğildeki peygamberlerin kabrine gidip dualar ettim.. bu meseleyi bu şekilde anladıktan sonra gider artık onların üstüne bir fatiha okur allahtan onlarada kendimede rahmet dilerim.... beşerlere rahmet okunulur....

sahabe asla şefaat ya resulullah asm dememişlerdir..... bizim zamanımızda bu söz çok yaygın.... allah cc bir insan hakkında kesin bir hüküm vermişse Resulullah asm ne kadar şefaat etsede kabul olunurmu? Resulullah asm a her daim selat ve selam getirmemiz gerekir.... ancak şefaatıda Resulullah asma bağş eden allah cc dan dilemeliyiz.....
sahabe namaza durduklarında titriyorlar ağlıyorlar hata baygınlık geçiriyorlardı...yani tamamen en sevgili olarak allah cc yu görüyorlardı ve devamlı allahtan cahiliye zamanında yaptıkları günahlardan afolunmaları için şefaat rahmet bekliyorlardı.....

tarikat ehli kardeşlerimizinde devamlı medeti şeyhlerinde yada vefat etmiş alimlerden ararlar ve bu şekildede seslenirler örneğin medet ya şeyh abdulkadir-i geylani diye .... medet imdatır.... şeyh abdulkadiri geylani bir beşer kuldur.... zahiren bildiğimiz büyük bir alimdir.... ancak imdatda amanda ondan değil allah cc dan istenilmeli......

üstad bediüzzaman hazretlerinin mezarı hala kimse bilmiyor nerde olduğu üstadın mezarının saklanmasının nedenide bundan dolayı değilmi?

YOKTAN HOCAM NURBAHÇESİ ABİM VE DİĞER KARDEŞLERİM LÜTFEN BU KONUDA GÖRÜŞLERİNİZİ ALMAK İSTİYORUM ....

WESSELAM
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 11:11
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
on_dokuz_ su an offline on_dokuz_  

71 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.11.2006
En Son On: 07.05.2010 - 18:01
Cinsiyeti: Erkek 
İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
Peygamberlerin türbelerinde namaz kılmak sahihtir. Mekruh dahi değildir. Peygamberler, mezarlarında diridirler. Fakat, onların hayatları, her bakımdan bizim hayatımız gibi değildir. Yemeleri, içmeleri, ibadet yapmaları lazım değildir. Meleklerin hayatına benzer. Lezzet almak için ibadet yaparlar. Çünkü, kabir hayatında cenab-ı Hakkı müşahedeleri, dünyadakinden daha mükemmeldir. (Fetava-i fıkhiyye s.125)

Sudan’daki İslam âlimlerinden Tahir Muhammed Süleyman Maliki Zahiretül-fıkhil-kübra kitabında diyor ki:
(Şeyh Advi, kabirler üzerine türbe yapmak, dört şart ile caiz olur dedi. Kabir yeri, meyyitin mülkü olmalıdır. Türbede fesat, bid’at yapılmamalıdır. Türbeler, zevk ve tefahur vasıtası olmamalıdır. Kabirdeki Veliye alamet niyeti ile yapılmalıdır.
Medine’nin bir tanecik (Baki) kabristanına ilk olarak Osman bin Ma’zun defnedildi. Resulullah bu süt kardeşinin kabrine mübarek eli ile büyük bir taş dikti. Kabir taşı dikmek sünnet olduğu bundan anlaşılmaktadır.

“Mümin, mümin kardeşinin aynasıdır”
Evliyanın kabirlerine giderek, Allahü teâlâdan bir dilekte bulunurken, onları vesile etmek, vesile olmaları için onlara yalvarmak caiz olduğu, çeşitli yollardan ispat edilmektedir. Maide suresi 35. âyet-i kerimesinde mealen, (Ey müminler! Allahü teâlâdan korkun ve Ona yaklaşmak için vesile arayın!) buyuruldu. Bütün tefsirler, vesilenin Allahü teâlânın sevdiği, beğendiği şeylerden herbiri olduğunu bildiriyor. Nisa suresinin 80. âyetinde mealen, (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur) buyuruldu. Bunun içindir ki, İslam âlimlerinin çoğuna göre, birinci âyet-i kerimedeki vesile, Resulullah demektir. Böyle olunca, Peygamberleri ve onların vârisleri olan Velileri, salih müslümanları vesile etmek, onların yardımları ile Allahü teâlâya yaklaşmak caiz olmaktadır.

Kabirleri ziyaret etmekte ve Evliyayı vesile ederek dua etmekte faydalar vardır. Çünkü, İbni Asakir’in bildirdiği ve (Künuz-üd-dekaık)de yazılı hadis-i şerifte, (Mümin, mümin kardeşinin aynasıdır) buyuruldu. Dare Kutni’nin bildirdiği hadis-i şerifte, (Mümin, müminin aynasıdır) buyuruldu. Bu hadis-i şeriflerden anlaşılıyor ki, ruhlar, birbirlerinin aynaları gibidir. Birbirlerinde görünürler. Kabir başında, o Veliyi düşünüp, vesile eden kimsenin ruhuna, Velinin ruhundan feyz gelir. Hangisinin ruhu zayıf ise, kuvvetlenir. Birleşik iki kaptaki sıvı gibidir. Yüksek olan ruh zarar eder. Kabirdekinin ruhu aşağı derecede ise, ziyaret edenin ruhu sıkıntı duyar. Bunun içindir ki, İslamiyet’in başlangıcında, kabir ziyareti yasak edilmişti. Çünkü mezarda olanlar, cahiliye zamanından kalmış olanlardı. Müminler de ölmeye başlayınca, kabir ziyaretine izin verildi.

Peygamberin veya bir Velinin kabri ziyaret edilince, o Veli düşünülür. Hadis-i şerifte, (Salihler düşünüldüğü zaman, Allahü teâlâ merhamet eder) buyuruldu. Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, kabir ziyaret edene, Allahü teâlâ merhamet eder. Merhamet ettiği kulunun duasını kabul buyurur. Kabir ziyaret edilmez, Peygambere, Evliyaya tevessül olunmaz sözünün, senetsiz bir düşünce, bir görüş ayrılığı olduğu meydandadır. (Ben öldükten sonra, hac eden bir müslüman beni ziyaret ederse, diri iken ziyaret etmiş gibi olur) hadis-i şerifi, bu inanışı kökünden çürütmektedir. Kabir ziyaretinin lazım olduğunu göstermektedir. Bu hadis-i şerif, vesikaları ile, Künuz-üd-dekaık kitabında yazılıdır.

(Kabrimi ziyaret eden, beni diri iken ziyaret etmiş gibi olur) hadisi, Hücre-i saadeti ziyaret ederek faydalanmayı emir buyurmaktadır. Onu diri iken ziyaret eden, çok faydalanarak ayrılırdı. Mübarek kabrini ziyaret edenlerin de, böyle ayrılacaklarını, bu hadis-i şerif bildiriyor.

İslam âlimlerinin büyüklerinden Abdülkadir-i Geylani, Muhyiddin-i Arabi, Takıyyüddin-i Ali Sübki, Ahmed ibni Hacer-i Mekki ve Abdülgani Nablüsi hazretleri, Peygamberin, Evliyanın kabirlerini ziyaret edip, onlara tevessül ederek, Allahü teâlâdan af ve merhamet istemek caiz olduğunu vesikalarla ispat etmişlerdir. Yusuf Nebhani hazretleri Şevahid-ül-hak kitabında, o yüksek âlimlerin kitaplarından uzun yazılar ve vesikalar alarak Hindistan’daki vehhabileri rezil etmektedir.

Vehhabi Feth-ül mecid kitabının 111.sayfasında, (La ilahe illallah diyerek, Allah’tan başka şeylere tapınmayanların malı ve canı haram olur) hadis-i şerifini yazarak, (Yalnız kelime-i tevhidi söylemek, insanın kanını ve malını kurtaramaz. Bugün, kabirlere ve ölülere tapınanlar böyledir. Bunlar, Kur’an-ı kerimde bildirilen, cahiliye müşriklerinden daha kötüdür) diyor.

Bazıları da, (Müşrikleri nerede bulursanız öldürünüz) mealindeki âyet-i kerimeyi de ileri sürerek, müslümanları öldürmeyi, mallarını yağma etmeyi istiyorlar. Hurufilerin ve cahillerin küfür ve şirk olan sözlerini yazarak, tasavvufa ve tasavvuf büyüklerine saldırıyor. Ağaçlara, taşlara, mezarlara tapınanlar için olan hadis-i şerifleri yazarak, kabir üzerine türbe yapmak, kabir ziyaret etmek şirktir, küfürdür diyorlar.

Taştan, ağaçtan, bilinmeyen mezardan teberrük elbette şirktir. Fakat Peygamberlerin ve Evliyanın kabirlerini ziyaret edip, onların bereketi ile Allahü teâlâdan feyz ve bereket beklemeyi bunlara benzetmek, ahmaklık ve cahilliktir. Bu yüzden milyonlarca müslümana küfür ve şirk damgasını basmak ise, müslümanlar arasında bölücülüktür.

Ümmet-i Muhammed putlara tapmaz
Es-Savaık-ul ilahiyye firreddi alel-vehhabiyye’nin yazarı, büyük âlim Süleyman bin Abdülvehhabı Necdi, Mehmed bin Abdülvehhabın kardeşidir. Kardeşinin İngilizlerle işbirliği yaparak, ortaya çıkardığı (Vehhabilik) yolunun hatalı olduğunu vesikalarla ispat etmektedir. 44. sayfasında diyor ki:
Yolunuzun bozuk olduğunu gösteren vesikalardan biri de, (Sahihayn) denilen iki doğru hadis kitabında, yani (Buhari) ve (Müslim) kitaplarında bildirilen hadis-i şeriftir. Bu hadis-i şerifi bildiren, Ukbe bin Amir diyor ki, (Resulullah, minbere çıktı. Kendisini minber üzerinde son görüşüm bu idi. “Benden sonra, müşrik olmanızdan korkmuyorum. Dünyaya düşkün olarak, birbirinizi öldürmenizden, böylece, geçmiş kavimler gibi, helak olmanızdan korkuyorum” buyurdu.) Resulullah, Kıyamet gününe kadar ümmetinin başına gelecek olan şeylerin hepsini haber vermiştir. Yukarıdaki sahih
hadis-i şerif, ümmetinin putlara tapmayacağını, bundan emin olduğunu haber vermektedir. Bu hadis-i şerif, bid’at yolunu temelinden yıkmaktadır. Çünkü vehhabi kitabı, ümmet-i Muhammedin hepsinin putlara taptıklarını, İslam memleketlerinin putlarla dolu olduğunu, türbelerin puthane olduklarını söylüyor. Türbelerden yardım, şefaat isteyenlerin kâfir olduklarına inanmayanlar da kâfirdir diyor. Halbuki, müslümanlar asırlar boyunca kabirleri ziyarete gitmiş, Evliyaya tevessül ve istigase eylemiştir. Böyle yapanlara hiçbir İslam âlimi müşrik dememiş, müslüman olarak tanımışlardır.

(Başınıza gelecekler arasında en çok korktuğum şey şirktir) hadis-i şerifinin (Şirk-i asgar)ı bildirdiği, diğer hadis-i şeriflerden anlaşılmaktadır. Şeddad bin Evs ve Ebu Hüreyre ve Mahmud bin Lebibten gelen böyle hadis-i şeriflerin hepsi, Resulullahın, ümmetine şirk-i asgarın gelmesinden korktuğunu bildiriyorlar. Hadis-i şeriflerde bildirildiği gibi olmuş, müslümanların çoğu şirk-i asgara yakalanmışlardır. Siz, bu şirk-i asgara şirk-i ekber diyor, böylece müslümanları tekfir ediyorsunuz. Müslümanlara kâfir demeyen müminlere de, kâfir damgasını basıyorsunuz. (Es-Savaık-ul-ilahiyye)

Hadika’nın 451. sayfasında, (Ey insanlar! Çok gizli olan şirkten sakınınız!) hadis-i şerifini açıklarken, buyuruyor ki:
(Bu şirk, yalnız sebepleri görmek, Allahü teâlânın yarattığını düşünmemektir. İşleri sebeplerin yaptığına inanmak, Allahü teâlâya şerik yapmak olur. Görünen, düşünülen şeyleri şerik yapmaya (Şirk-i celi), [yani açık şirk] denir. Şer’an, aklen ve âdet ile sebep olan şeylerin yaptığına inanmaya (Şirk-i hafi), [yani gizli şirk] denir.)

Abdulhak-ı Dehlevi hazretleri, Eşi’at-ül-leme’at hadis kitabının 1. cild 50. sayfasında diyor ki:
(Putlara tapmaya (Şirk-i ekber) denir. Küfür olan şirk budur. Riya ile, [yani gösteriş için] ibadet, iyilik yapmaya (Şirk-i asgar) denir. Bu küçük şirk küfür değildir.) Bu şirklerin ikisi de şirk-i celidir.

Sebepler yaratıcı değildir
Hadika’dan aldığımız, yukarıda yazılı hadis-i şerifte, ruhlardan ve ölülerden bir şey istemeye şirk denmiyor. Görünen veya görünmeyen şeylerden ve insanlardan bir şey isterken, yani sebeplere yapışırken, bu işi sebeplerin yaptığına inanmaya şirk deniyor. Kısacası, sebeplere yapışmak sünnettir. Sebeplerin yaptığına inanmak şirktir. Sebepler bir şey yapamaz, Allahü teâlânın yaratmasına sebep olurlar. İşleri yapan sebepler değildir, Allahü teâlâdır.

[Hz. Musa, hastalanınca, "İlaçsız da Allahü teâlâ şifa verir" diyerek ilaç kullanmadı. Allahü teâlâ, (İlaç kullanmazsan şifa vermem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti. Allahü teâlâ, (Tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun, ilaçlara tesir veren kimdir, elbette tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet)]

Canlı veya cansız, herhangi bir sebebin, her istediğini yapabileceğine, yani yaratacağına inanmak, onu Allahü teâlâya şerik yapmak olur. Bu inançla, ondan bir şey istemek, ona ibadet etmek olur. Sebebin yaratacağına inanmayıp, sebebe yapışınca, Allahü teâlânın yaratacağına inanmak, sebebe tapınmak olmaz. Sebebe yapışmak olur. Müslümanlar, dirilerden, ölülerden ve görünenlerden ve görünmeyenlerden bir dilekte bulundukları zaman, bunların her istediklerini kendilerinin yapacaklarına inanmıyorlar. Sebebe yapışınca, dileklerini, Allahü teâlâdan bekliyorlar. Allahü teâlânın yaratacağına inanıyorlar. Bunun için, müslümanların ruhlardan ve ölülerden bir şey istemeleri, bunlara tapınmak, onları mabud yapmak olmaz.

Allahü teâlâ, her şeyi sebep ile yaratıyor. Sebeplere yapışmamızı emir ediyor. Bunun için dileklerimize kavuşmak için, bunların sebeplerine yapışıyoruz. Sebeplere yapışmamız şirk olmuyor. Günah olmuyor. Fakat sebeplerden beklemek, şirk oluyor. Her istediklerini yapabileceklerine inanarak onlardan beklemek, şirk-i ekber oluyor. Allahü teâlânın verdiği kuvvet ile yapacaklarına inanmak, şirk-i hafi oluyor. Sebeplerden beklemeyip, onların yapacaklarına inanmayıp, yalnız Allahü teâlânın yaratacağına inanarak, dileği yalnız Allah’tan beklemek, müslümanlık oluyor. İslam dinine uymak oluyor. Müslümanların ölülerden ve ruhlardan dilekte bulunmaları böyledir. Böyle meşru dilekte bulunmaya (Tevessül) ve (İstigase) denilmektedir.

Ölüden veya diriden dilekte bulunanın, ibadet mi, yoksa tevessül mü yaptığını, yani niyetinin ne olduğunu anlamak için, dilekte bulunurken İslamiyet’in dışına çıkıp çıkmadığına bakılır. İslamiyet’in dışına çıkıyorsa yani onun gönlünü hoş etmek için, haram işliyor veya farzı yapmıyorsa, ona tapındığı anlaşılır. Görülüyor ki, diriden dilekte bulunurken, onun gönlünü hoş etmek için, İslamiyet’in dışına çıkan vehhabiler, müşrik olmaktadırlar. İslamiyet’in dışına çıkmadan tevessül eden müslümanlar ise, Allahü teâlânın emrini yapmakta, yani sebebe yapışmaktadırlar. Bunlara müşrik diyenlerden tevili olmayanları kâfir olur. İnsan, kendi nefsinin isteklerine, yani şehvetlerine kavuşmak için İslamiyet’in dışına çıkarsa, nefsine tapınmış olur. Fakat nefse tapınmaya, dinimiz şirk dememiştir. Yani bunlar kâfir değil, fasık olurlar.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 12:24
Bu mesajı bildir   on_dokuz_ üyenin diğer mesajları on_dokuz_`in Profili on_dokuz_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Ey müminler, Allah'tan korkunuz, sizi ona yakınlaştırabilecek her yolu arayınız, onun yolunda cihad ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

Kafirlere gelince eğer yeryüzünün tüm varlıkları bir kat fazlası ile birlikte kendilerinin olsa da bu servetlerini kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler bu fidyelere kabul edilmez. Onları acıklı bir azap beklemektedir.

Onlar cehennemden çıkmak isteyecekler, fakat kesinlikle dışarı çıkamayacaklardır. Onlar için sürekli azap vardır.

maide:35-36-37

tefsir:Bu mükemmel sistem, insan ruhunu, her yönden ele alıp, onun beşeri varlığına bütün yönlerden seslenmekte ve onu günahtan alıkoyup, itaate yöneltecek, duyarlı noktalarını aramaktadır. Sistemin ilk hedefi, insan nefsini doğrultarak, saptırmaktan kurtarmaktır. Ceza bu yollardan sadece biridir. O, ne temel hedef ne de yegane yöntemdir.

Burada da, Adem'in iki oğlunun kıssası -çıkarılması gereken derslerle başlamaktadır. Daha sonra gönülleri hoplatacak bir cezalandırmadan söz edilmekte ve bunu Allah'tan sakınmaya, çekinmeye ve azabından korkmaya çağrı, cezayla korkutmayı içeren bir davet izlemektedir.

Ey müminler Allah'tan korkunuz. Korku sadece Allah'tan olmalıdır. İşte insanlık onuruna yakışan korku budur. Kılıçta, kırbaçtan korkmak ise düşüklüktür. Düşüklük ise, ancak aşağılık kimselere yaraşır. Allah'tan korkmak, daha öncelikle, daha onurlu ve daha arındırıcıdır. Zira, gizlide ve açıkta vicdana eşlik eden,insanların bilmedikleri durumlarla bile kötülük yapmaya engel olan Allah korkusudur. Halbuki bunun kuvveti, bu durumlarda işlemez. Gerekli olmasına rağmen, tek başına uygulanamaz. Çünkü kanun kuvvetinin ulaşamadığı durumlar vardır. Vicdanlarının sakınacağı ilahî bir otorite ve görünmez bir gözetim olmaksızın yalnızca kanun gücünün etkin olduğu bir toplumun veya ferdin kurtuluşu söz konusu olamaz.

"... Sizi ona yakınlaştırabilecek her yolu arayınız."

Allah'tan korkun, sizi O'na yakınlaştıracak her yolu deneyin ve o doğrultuya yöneltecek her nedene sarılın. Bir rivayette İbn-i Abbas şöyle demiştir:

"O'na yaklaştıracak bir yol arayın" ayeti "ihtiyaçlarınızı ondan isteyin" anlamındadır. Gerçekten insan, Allah'a muhtaç olduğunu hissettiği anda ihtiyacını istediği, ne zaman onun ilahlığı karşısında kuluna yaraşır bir konumda bulunur. Böylece kurtuluşa en yakın olan doğru bir konumda olur. Her iki yorum da, ayetteki ibareyi uygundur. Ayet, kalbin kurtuluşunu ve vicdanın canlanışını ifade etmekte ve beklenilen kurtuluş ile son bulmaktadır:

"... Ki kurtuluşa eresiniz."

Diğer tarafta ise Allah'tan sakınıp O'na yakınlaştıracak yol ve kurtuluşa eremeyen kafirlerin tablosu yer almaktadır. Bu canlı ve somut bir gerçektir. Nitelikler ve detaylı bilgiler verme yoluna gidilmekte, fakat, kıyamet sahnelerini ve diğer büyük amaçlarını ortaya koyarken işlediği yönteme uygunu olarak hareketleri ve heyecan verici olayları anlatmaktadır:

"Kafirlere gelince eğer yeryüzünün tüm varlıkları bir kat fazlası ile birlikte kendilerinin olsa da bu servetlerini kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler bu fidyeleri kabul edilmez. onları acıklı bir azap beklemektedir."

İnsan hayalinin tasavvur edebileceği en uç nokta kâfirlerin dünyada bulunan her şeye sahip olmaları varsayımıdır. Fakat, Kur'an'ın üslubu, varsayımlar dünyasında ulaşılabilecek bu hayalden daha fazlasını var saymaktadır. Evet onlara, dünyadakilerin tümünün bir kat fazlası ile onların olduğunu varsaymakta ve kıyamet günü azaptan kurtuluş fidyesi olarak bunları vermeyi dileyeceklerini tasvir etmektedir. Onlar ateşten çıkmak için çabalamalarını bu hedefe ulaşmamalarını ve sürekli eziyet veren bir azap içinde kala kalışlarının manzarasını çizmektedir. Gerçekten bu somut ve hareketli bir manzaradır. Bu manzaradan onlar yanlarında dünyadaki herşeyi ve bir o kadarı daha bulunur haldedirler. Allah'a kurtuluş akçesi vermek isterken ki o halleri... Umduklarını bulamamış istekleri reddedilmiş durumdayken cehenneme girişleri sırasındaki halleri... Ve oradan çıkmak isterlerken orada kalmaya zorlanırken ki manzaraları...

fizilalden......


on_dokuz Allah Razı Olsun gül verdiğin bilgiler için....
wesselam
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 13:50
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Nur_Beyza su an offline Nur_Beyza  
Turbe saplantisi

714 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.04.2007
En Son On: 29.07.2011 - 14:43
Cinsiyeti: Bayan 
Benim dusuncem ve aklimda kalan bilgi sudur.Ziyaret amacli turbelere gidilir orada yatan zat icin dualar okunur gezilir fakat saplanti derecede yok orda yatip kalkmalar ondan sifa beklemeler kapilarina duvarlarina yazi yazmalar yok iste caput baglamalar ve taparcasina ondan istek istemek yok iste kocam is bulsun cocugum olsun kocam evden kacti eve donsun ya daha neler neler.Bursadaki bir turbeye gitmistim ziyaret amacli bir fatiha okuyup tam cikacaktimki turbenin kapisinda duvarindaki yazilar dikkatimi cekti ve okudukca orda bayilmamAk icin kendimi zor tuttum resmen sinir kupu oldum ne bu batil inanc ne bu caput baglamalar orda yatan insan mubarek bir insan ama sen istecegini git Rabbinden iste ondan sana ne fayda gelir ama yok cahil insanlar iste ne olucak yine sinirlendim ya valla.Televizyonlarda goruyorum inanin sinirlenip kapatiyorum kanali yaziklar olsun diyorum icimden.Allah akil fikir versin ne diyim..
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 14:42
Bu mesajı bildir   Nur_Beyza üyenin diğer mesajları Nur_Beyza`in Profili Nur_Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RE: Turbe saplantisi

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı Nur_BEYZA

Benim dusuncem ve aklimda kalan bilgi sudur.Ziyaret amacli turbelere gidilir orada yatan zat icin dualar okunur gezilir fakat saplanti derecede yok orda yatip kalkmalar ondan sifa beklemeler kapilarina duvarlarina yazi yazmalar yok iste caput baglamalar ve taparcasina ondan istek istemek yok iste kocam is bulsun cocugum olsun kocam evden kacti eve donsun ya daha neler neler.Bursadaki bir turbeye gitmistim ziyaret amacli bir fatiha okuyup tam cikacaktimki turbenin kapisinda duvarindaki yazilar dikkatimi cekti ve okudukca orda bayilmamAk icin kendimi zor tuttum resmen sinir kupu oldum ne bu batil inanc ne bu caput baglamalar orda yatan insan mubarek bir insan ama sen istecegini git Rabbinden iste ondan sana ne fayda gelir ama yok cahil insanlar iste ne olucak yine sinirlendim ya valla.Televizyonlarda goruyorum inanin sinirlenip kapatiyorum kanali yaziklar olsun diyorum icimden.Allah akil fikir versin ne diyim..



Allah Razı Olsun nur beyza güzel bilgiler tşkler....

wesselam
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 14:48
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Nur_Beyza su an offline Nur_Beyza  

714 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.04.2007
En Son On: 29.07.2011 - 14:43
Cinsiyeti: Bayan 
Az onceki yazdiklarim benim sahsi dusuncelerimdi birde hadislerle aciklayayim.Daha saglam olur.Selametle..

Ali b. Huseyn hakkında şu anlatıldı:

“O bir adamın Peygamber (s.a.v.)’in kabri yanındaki bir boşluğa geldiğini gördü. Adam oraya girmiş dua ediyormuş. Ali b. Huseyn onu çağırıp şunları söylemiş: ‘Ben sana babamdan duyuduğum, onunda dedem Resulullah (s.a.v.)’den duyduğu bir hadisi aktarayım mı?

“Kabrimi bayram yerine; evlerinizi de kabirlere çevirmeyin. Bana salat edin. Sizin salat ve selamınız nerede olsanız, bana ulaşır.” [5]

Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre, Resulullah (s.a.v.): “Evlerinizi, kabirlere çevirmeyin. Benim kabrimi de bayram yerine çevirmeyin. Bana salat getirin. Çünkü nerede olursanız, salatınız bana ulaşır.” Buyurdu. [6]

Aişe (r.anha)'dan rivayete göre: "Peygamber (s.a) Bakie gider onlara (oradaki müslümanlara) dua ederdi. Aişe bu durum hakkında ona sorunca onlara dua etmekle emrolundu diye cevap verdi." [7]

"Rasûlullah (s.a) Aişe'nin yanında gecelemesi gereken her gecede gecenin son bölümünde çıkar ve şöyle derdi: es-Selamu aleykum ey mü'minler topluluğunun yurdu [da bulunanlar]. Şüphesiz bizler de, sizler de ve yarın vaadolunduklarınız da belli bir ecele kadar ertelenmişizdir. Muhakkak bizler -inşaallah- size yetişeceğiz. Allah'ım Bakiu'l-Garkat'de bulunanlara mağfiret buyur." [8]

Bureyde'den rivayet edilmiştir. O dedi ki: "Rasûlullah (s.a) kabristana çıktıklarında onlara (neler söyleyeceklerini) öğretiyordu. O bakımdan onlardan birisi (kabir ziyaretine gittiğinde) şöyle derdi:

Ey mü'minler ve müslümanlardan olan bu diyarın ahalisi selam sizlere! Muhakkak bizler inşaallah [size] kavuşacağız. [Siz bizden önce gittiniz, biz de arkanızdan geliyoruz.] Allah'tan bize de, size de esenlik vermesini dileriz." [9]

İslâm'da dilek ve istekler sadece Allah'a arz edilir. Allah'tan başkasına sığınmak ve O'ndan gayrisinden mağfiret dilemek doğru değildir. Gerçek böyle olmasına rağmen,duaya bir sürü bâtıl hareketler sokulmuştur.

Bazıları dua ederken sanki kavga ediyor gibi bağırıp çağırıyor. Kimisi dua yapmak için türbelere, yatırlara koşuşturuyor. Kimisi de mezarlara elini yüzünü sürmekte, türbelerin eşik ve pencerelerini öpmektedir. Bir çeşit tapınma hareketleri yapmaktadırlar.

Bu hareketlerin cümlesi yanlıştır ve batıldır. Dua etmek için kabir başına, yatır taşına gitmeye gerek yoktur. Kabirde yatan mevtalar insanların dileklerini yerine getiremezler. Dua eden kişi ile Allah arasında vasıta olamazlar. Çünkü İslâm'da Allah'a sığınmak, O'na dua etmek için bir aracıya ihtiyaç yoktur. Kul, vasıtasız Allah'a iltica eder. Bu itibarla bir kimse, "Falan yatıra gittim ona dua ettim o mübarek zatın himmeti ile duam kabul oldu" derse bu şirktir ve caiz değildir.

Kabirler; ölümü düşünmek, ahireti hatırlamak ve insanın hangi mevkide olursa olsun bir gün gelip mezarda yatan gibi toprak olacağını görmek ve ibret almak için ziyaret edilir. Bunun dışındaki davranışlar bidattir.

İnsanın yüce yaratıcıya karşı yapmak zorunda olduğu kulluk görevlerinden biri de dua’ dır. Sevgili Peygamberimizin bildirdiğine göre "Dua bir ibadettir"[10]

İnsanoğlu hangi tür inancı taşırsa taşısın, hiçbir zaman dua etmek lüzumunu hissetmekten uzak kalmamıştır. Çünkü insanoğlu yaratılışı gereği daima üstün bir kudrete bağlanmış, ona inanmış ve ondan yardım dilemiştir. İşte dua, bu inanışın dile getiriliş biçimidir.Aslında dua, kelime anlamı bakımından; Allah'tan yardım dileme anlamına "çağrıda bulunmak, davet etmek", "yardım ve esenlik istemek" anlamlarına gelmektedir.

Muhammed Hamdi YAZIR dua'yı şöyle tarif etmektedir.

"Dua; küçüğün büyükten, âcizin kâdirden hacet ve arzusunu talep ve ricası demektir. [11]



O halde dua ederken hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmadan vasıtasız olarak ancak ona güvenip ve ondan bekleyerek boyun büküp istemelidir.Çünkü acize istemek düşer. Kâdir’in ise vermek şanındandır.Şânı yüce Allah daha iyi bilir.

( ALINTIDIR )
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 14:55
Bu mesajı bildir   Nur_Beyza üyenin diğer mesajları Nur_Beyza`in Profili Nur_Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
faniiiia su an offline faniiiia  

138 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.05.2006
En Son On: 04.09.2007 - 18:20
Cinsiyeti: ----- 
açıklamalardanda anlaşıldığı üzere türbeler medet umulacak yerler değildir. belki ziyaret edilip orada yatan mübarekler çin dua edilir. şüphesiz yardımı ancak Allah'tan dileriz.
madem durum böyle ve toplum olarak malesef öyle bir cahalet içindeyiz; şuurlu müslimlere düşen odur ki çevresindeki insanları hikmet ile ikaz etmesidir. hatta bu, bilinçli her müslümanın görevidir. Bunu yaparken insanları alaya almamak, kırıcı olmamak gerek. İlim ile ikna edilmeli. kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı.

Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:01
Bu mesajı bildir   faniiiia üyenin diğer mesajları faniiiia`in Profili faniiiia Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RE:

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı faniiiia

açıklamalardanda anlaşıldığı üzere türbeler medet umulacak yerler değildir. belki ziyaret edilip orada yatan mübarekler çin dua edilir. şüphesiz yardımı ancak Allah'tan dileriz.
madem durum böyle ve toplum olarak malesef öyle bir cahalet içindeyiz; şuurlu müslimlere düşen odur ki çevresindeki insanları hikmet ile ikaz etmesidir. hatta bu, bilinçli her müslümanın görevidir. Bunu yaparken insanları alaya almamak, kırıcı olmamak gerek. İlim ile ikna edilmeli. kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı.



faniiia kardeşim nur beyza kardeşim allah razı olsun.....allah razı olsun.... tşkler...

wesselam


Bu mesaj 1 kez ve en son muhammed yusa tarafından 25.05.2007 - 15:12 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:11
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Nur_Beyza su an offline Nur_Beyza  
RE:

714 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.04.2007
En Son On: 29.07.2011 - 14:43
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı faniiiia

açıklamalardanda anlaşıldığı üzere türbeler medet umulacak yerler değildir. belki ziyaret edilip orada yatan mübarekler çin dua edilir. şüphesiz yardımı ancak Allah'tan dileriz.
madem durum böyle ve toplum olarak malesef öyle bir cahalet içindeyiz; şuurlu müslimlere düşen odur ki çevresindeki insanları hikmet ile ikaz etmesidir. hatta bu, bilinçli her müslümanın görevidir. Bunu yaparken insanları alaya almamak, kırıcı olmamak gerek. İlim ile ikna edilmeli. kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı.



Faniiia kardesim iyi hos demissinde heralde hic boyle cahil insanlarla karsilasmamissin belli.Ben defalarca anlattigim halde bana nice ornekler getirdiler yok halamin torunu geldi yazdi buraya dua etti okudu ondan sonra bebegi oldu yok digerinin kocasi eve dondu daha neler neler sen istedigin kadar anlat onlar inanmak istedikleri seye inaniyorlar hadislerle guzellikle anlatmak istedim donup bana sus nasil yardimi olmaz bu insanin bu buyuk bir zat carpilacan deyip beni turbenin disina cikardilar dusunun yani.Bunun daha ne guzellik yani kaldi kardesim ne gozu ne kasi ben o olaydan sonra verem oluyorum turbe konularina daha da benden kimse guzel soz ve aciklama beklemesin.Herkesin kendi beyni ve akli var inanmiyorsa bana gitsin arastirsin.Hazira konmak kolay.Benden bu kadar kardesim..
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:17
Bu mesajı bildir   Nur_Beyza üyenin diğer mesajları Nur_Beyza`in Profili Nur_Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
faniiiia su an offline faniiiia  
RE: RE:

138 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.05.2006
En Son On: 04.09.2007 - 18:20
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı Nur_BEYZA

Alıntı
Orijınalı faniiiia

açıklamalardanda anlaşıldığı üzere türbeler medet umulacak yerler değildir. belki ziyaret edilip orada yatan mübarekler çin dua edilir. şüphesiz yardımı ancak Allah'tan dileriz.
madem durum böyle ve toplum olarak malesef öyle bir cahalet içindeyiz; şuurlu müslimlere düşen odur ki çevresindeki insanları hikmet ile ikaz etmesidir. hatta bu, bilinçli her müslümanın görevidir. Bunu yaparken insanları alaya almamak, kırıcı olmamak gerek. İlim ile ikna edilmeli. kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı.



Faniiia kardesim iyi hos demissinde heralde hic boyle cahil insanlarla karsilasmamissin belli.Ben defalarca anlattigim halde bana nice ornekler getirdiler yok halamin torunu geldi yazdi buraya dua etti okudu ondan sonra bebegi oldu yok digerinin kocasi eve dondu daha neler neler sen istedigin kadar anlat onlar inanmak istedikleri seye inaniyorlar hadislerle guzellikle anlatmak istedim donup bana sus nasil yardimi olmaz bu insanin bu buyuk bir zat carpilacan deyip beni turbenin disina cikardilar dusunun yani.Bunun daha ne guzellik yani kaldi kardesim ne gozu ne kasi ben o olaydan sonra verem oluyorum turbe konularina daha da benden kimse guzel soz ve aciklama beklemesin.Herkesin kendi beyni ve akli var inanmiyorsa bana gitsin arastirsin.Hazira konmak kolay.Benden bu kadar kardesim..



Nur_BEYZA kardeşim, dediğiniz gibi bu hususu insanlara anlatmak kolay değil. anlatıldığında suçluda sayanlar var.Hatta dinden çıktığınızı iddia edenlerde oluyor (HAŞA).

Yıllaca bu düşünceler ile beslenmişler ve öyle öğretilmiş kendilerine. Elbette bir anlatımda hemen anlamazlar. düşünsenize yıllarca doğru olduğuna inandığınız bir konu hakkında, birileri sizin yanlış yaptığınızı söylerse nasıl inanması zor ise işte buda böyle zordur. Ama heşeye rağmen yine güzellikle anlatılmalı. anlamaları için kendilerine yardımcı olunmalı ve dua edilmeli. Bundan sonra anlamazlarsa ve körürüne inat ederlerse
zaten yapılacak bir şey yok. ancak kendilerine dua edilir.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:29
Bu mesajı bildir   faniiiia üyenin diğer mesajları faniiiia`in Profili faniiiia Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
_LaL_ su an offline _LaL_  

838 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2007
En Son On: 18.12.2010 - 00:47
Cinsiyeti: ----- 
“Kabrimi bayram yerine; evlerinizi de kabirlere çevirmeyin. Bana salat edin. Sizin salat ve selamınız nerede olsanız, bana ulaşır.” [5]


Nur Beyza ablam zaten bu hadis en basit haliyle açıklıyor her şeyi. yüreğine sağlık.

yazdığın şeylerde çok haklısın ben de böyle şeylerle çok karşılaştım. çaputlar, yazılar daha neler neler..insanlarımızın zaafları bu konuda çok zayıf ve bir de çaresiz iseler böyle yollara baş vuruyorlar bence o büyük zatları yalnızca ziyaret amaçlı rahatsız etmeli ve onlara dua etmeliyiz.


ben Bursa'da yaşıyorum ve elimden geldiğince türbeleri gezmeye çalışıyorum örneğin Emir Sultan Camii 'ye gittiğimde türbede önce Emir Sultan Hazretleri için dua eder, camiiye geçer namazımı kılıp, dua ederek çıkarım.bu insana büyük haz ve mutluluk veriyor.

Allah kimseyi çaresiz bırakmasın.. derdini veren Allah dermanını da verir inşallah..

abim güzel bir konu açmışsın ellerine sağlık inşallah buradan nice insanlar faydalanır.


Bu mesaj 1 kez ve en son aysen tarafından 25.05.2007 - 15:44 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:40
Bu mesajı bildir   _LaL_ üyenin diğer mesajları _LaL_`in Profili _LaL_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Nur_Beyza su an offline Nur_Beyza  
RE:

714 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.04.2007
En Son On: 29.07.2011 - 14:43
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı aysen

“Kabrimi bayram yerine; evlerinizi de kabirlere çevirmeyin. Bana salat edin. Sizin salat ve selamınız nerede olsanız, bana ulaşır.” [5]


Nur Beyza ablam zaten bu hadis en basit haliyle açıklıyor her şeyi. yüreğine sağlık.

yazdığın şeylerde çok haklısın ben de böyle şeylerle çok karşılaştım. çaputlar, yazılar daha neler neler..insanlarımızın zaafları bu konuda çok zayıf ve bir de çaresiz iseler böyle yollara baş vuruyorlar bence o büyük zatları yalnızca ziyaret amaçlı rahatsız etmeli ve dua etmeliyiz.


ben Bursa'da yaşıyorum ve elimden geldiğince türbeleri gezmeye çalışıyorum örneğin Emir Sultan Camii 'ye gittiğimde türbede önce Emir Sultan Hazretleri için dua eder, camiiye geçer namazımı kılıp, dua ederek çıkarım.bu insana büyük haz ve mutluluk veriyor.

Allah kimseyi çaresiz bırakmasın.. derdini veren Allah dermanını da verir inşallah..

abim güzel bir konu açmışsın ellerine sağlık inşallah buradan nice insanlar faydalanır.




Sagol gul yuzlu aysenim Allah cumlemizden razi olsun.Bu arada Bursada oturuyorsun demek benim silam orasi.Iyi bakin Bursama tamammi agla agla agla


Bu mesaj 1 kez ve en son Nur_BEYZA tarafından 25.05.2007 - 15:45 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:45
Bu mesajı bildir   Nur_Beyza üyenin diğer mesajları Nur_Beyza`in Profili Nur_Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
_LaL_ su an offline _LaL_  

838 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2007
En Son On: 18.12.2010 - 00:47
Cinsiyeti: ----- 
peki ablam Allah'ın izniyle bakarım. ben şehrimi çok seviyorum ama bir de herkes kıymet bilse..ağlar


ablam seni üzdüm içim de sızladı. ama bak ne güzel kendi toprağından biri ile nerede yolun keşişti..
belki görüşmek de kısmet olur..

bak buradan herkesin selamı var sana kuşların , böceklerin ... yağmur da yağdı mis gibi de toprak kokuyor..

Allah'a emanet ol ablam..
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:54
Bu mesajı bildir   _LaL_ üyenin diğer mesajları _LaL_`in Profili _LaL_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
farandag su an offline farandag  
nıyet

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007
En Son On: 17.06.2008 - 15:57
Cinsiyeti: Erkek 
YAPILIAN AMELLER NIYETLERE GOREDIR.OYLEYSE ORALARA GIDIP YAPILAN SEYLERIN INSANIN KENDI KALBI DUSUNCESIYLE ALAKALIDIR.YANLISTIR CUNKU BU YERLER CAPUT BAGLANACAK YANINDA YATILACAK,MUMLAR YAKILACAK YERLER DEGILDIR,DOGRUDUR ORDA YATAN ZATIN RUHUNA OKUNACAK FATIHA VE DUA CUNKU MUSLUMAN KARDESININIZ ICIN NE ISTERSENIZ ALLAH SIZE FAZLASIYLA VERIR EGER OZATIN KABRINI ZIYARET AMACINIZ BU OLURSA BUNDA SAKINCA OLMADIGI KANATINDEYIM AMA MANTIK OLARAK BOYLEDE OLMASI GEREKIYOR.
NOT:
INSANIN BESERI AKLI ASLINDA ILAHI DOGRULARI TAM AKIL EDEMEDIGINDEN YANLIS YORUM YAPA BILIR CUNKU HER INSAN BEYNININ ANLAYIS VE ALGILASI FARKLIDIR BAZEN BESERI AKLIMIZIN ISTEMEDEN DINE BIRSEYLER KATIP SANKI VARMIS BOYLEYMIS GIBI DUSUNME BUNUDA ANLATMA VE BUNU BIR SURE SONRA HAK SOZU GIBI KABUL ETME HAŞA INSANI DINDEN CIKARIR BUNUN ICINDIRKI KESIN HUKUMLERLE BILMEGIMIZ BILGILERI SOYLERKEN DIKKATLI OLMAMIZ LAZIM
YAZIMDA KENDI ALGILADIGIM FIKIRLERI YAZDIM ALLAH BILMEDEN YAPTIGIM YANLISLARDAN SORUMLU TUTMAZ ISALLAH,
INSAN BENLIGINE KAZIDIGI OYLE OLDUGUNU DUSUNDUGU SEYLERI,KABUL ETTTIGI BILGILERIN YERINE DOGRUSUNU ALMAKTA ZORLANIR,KABULLENMEK KOLAYDA OLMAZ BUNUN ICIN ISLAMI BILGILERI SINDIRE SINDIRE ALMAK LAZIM ARASTIRARAK,VE INSANLARIN ANLAYACAGI SEKILDE ANLATMAK LAZIMDIR,ZIRA KAS YAPARKEN GOZ CIKARTILIR. HEPINIZDEN ALLAH RAZI OLSUN SELAMETLE.....
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 15:57
Bu mesajı bildir   farandag üyenin diğer mesajları farandag`in Profili farandag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Nur_Beyza su an offline Nur_Beyza  
RE:

714 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.04.2007
En Son On: 29.07.2011 - 14:43
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı aysen

peki ablam Allah'ın izniyle bakarım. ben şehrimi çok seviyorum ama bir de herkes kıymet bilse..ağlar


ablam seni üzdüm içim de sızladı. ama bak ne güzel kendi toprağından biri ile nerede yolun keşişti..
belki görüşmek de kısmet olur..

bak buradan herkesin selamı var sana kuşların , böceklerin ... yağmur da yağdı mis gibi de toprak kokuyor..

Allah'a emanet ol ablam..




Ve Aleyna Aleykum Selam canim sende benden herkese selam soyle.Gorusmek konusundada insallah nasip olur gulum.Sende Allahima emanetsin.Bu arada emirsultandami oturuyorsun

Farandag kardesim evet haklisin dikkat etmek lazim o yuzden once kendi dusunlecelerimi yazdim sonra iciml rahat etmedi hadisleri yazdim daha net olur diye.Allahim bilmeden dilimizin isleyecegi gunahlardan korusun.Selametle kardesim..
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 16:05
Bu mesajı bildir   Nur_Beyza üyenin diğer mesajları Nur_Beyza`in Profili Nur_Beyza Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
hafsın babası hz ömerden rivayet edilir:
Resulullah asm şöyle buyurmuştur: ameler niyetlere göredir... bir insanın hicreti allah ve resulü içinse onu bulur ona isabet eder...
bir insanın hicreti ticaret içinse onu bulur ona isabet eder...
bir insanın hicreti evlenmek içinse yani kadın içinse onu bulur ona isabet eder....


türbelere gitmenin niyetine baktığımızda evet haklısınız kimse şirk için gitmek istemez... ancak mekkenin cahiliye devrini anlatık..... cahiliye devrinde mekkeliler tahrif ettikleri haniftiler.... aralarında vefat etmiş mübarek zatlara ağıtlar yakmışlar ve onların kabirlerini her gün ziyaret ediyorlar orda dualar ediyorlardı... sonra onların resimlerini yaptılar bir müddet o resimleri evlerine astılar ve en sonunda sapıtıp putlarını yapıp putlara tapmaya başladılar.... yani sonu sapkınlık...


gecen sene bir kanalda ramazan ayıyla ilgili bir program vardı... o program eyyüb sultanda canlı yayınla izletiliyordu... eyyüb sultanın üstünde binlerce halk vardı... spiker ordaki halkla röportaj yapıyorlardı: adamın biri: ben buraya gelip öyle dualar etimki bir evim oldu diyordu bir ötekisi 7 senedir çocuğum olmuyordu geldim burda dua ettim çocuk sahibi oldum diyordu diğer bir tanesi araba özlemiyle yanıp tutuşuyordum burdaki dualarımla araba sahibi oldum....

bu anlatımlarda sonra düşünsenize halkı teşvik ediyorlar.... allah cc yakarışı unuturup medeti türbelerde bulmaya çalışıyorlar....mekke döneminde yaşananların bilakis aynısı olmuyormu bu?

kardeşlerimizi bu konuda uyaramamız gerekir.... şeytan asla boş durmaz.... insanları cehenneme sürüklemek için her hileye başvurur... niyetler evet tamamen saf temiz kalpten gelir ama alışkanlık olunca bu yavaş yavaş şirke gider.....

bütün bunlar kendi fikirlerimiz değil... tamamen islam alimlerinin bu konudaki görüşleri böyle....

selam ve dua ile
wesselam
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 16:14
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
_LaL_ su an offline _LaL_  
RE:

838 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2007
En Son On: 18.12.2010 - 00:47
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı muhammed yusa

hafsın babası hz ömerden rivayet edilir:
Resulullah asm şöyle buyurmuştur: ameler niyetlere göredir... bir insanın hicreti allah ve resulü içinse onu bulur ona isabet eder...
bir insanın hicreti ticaret içinse onu bulur ona isabet eder...
bir insanın hicreti evlenmek içinse yani kadın içinse onu bulur ona isabet eder....


türbelere gitmenin niyetine baktığımızda evet haklısınız kimse şirk için gitmek istemez... ancak mekkenin cahiliye devrini anlatık..... cahiliye devrinde mekkeliler tahrif ettikleri haniftiler.... aralarında vefat etmiş mübarek zatlara ağıtlar yakmışlar ve onların kabirlerini her gün ziyaret ediyorlar orda dualar ediyorlardı... sonra onların resimlerini yaptılar bir müddet o resimleri evlerine astılar ve en sonunda sapıtıp putlarını yapıp putlara tapmaya başladılar.... yani sonu sapkınlık...


gecen sene bir kanalda ramazan ayıyla ilgili bir program vardı... o program eyyüb sultanda canlı yayınla izletiliyordu... eyyüb sultanın üstünde binlerce halk vardı... spiker ordaki halkla röportaj yapıyorlardı: adamın biri: ben buraya gelip öyle dualar etimki bir evim oldu diyordu bir ötekisi 7 senedir çocuğum olmuyordu geldim burda dua ettim çocuk sahibi oldum diyordu diğer bir tanesi araba özlemiyle yanıp tutuşuyordum burdaki dualarımla araba sahibi oldum....

bu anlatımlarda sonra düşünsenize halkı teşvik ediyorlar.... allah cc yakarışı unuturup medeti türbelerde bulmaya çalışıyorlar....mekke döneminde yaşananların bilakis aynısı olmuyormu bu?

kardeşlerimizi bu konuda uyaramamız gerekir.... şeytan asla boş durmaz.... insanları cehenneme sürüklemek için her hileye başvurur... niyetler evet tamamen saf temiz kalpten gelir ama alışkanlık olunca bu yavaş yavaş şirke gider.....

bütün bunlar kendi fikirlerimiz değil... tamamen islam alimlerinin bu konudaki görüşleri böyle....

selam ve dua ile
wesselam




evet abim çok haklısın insanlar bunu alışkanlık haline getirmiş ve diğer insanları da teşvik ediyorlar.

aslında insanlar her şeyin farkında 'ben şunu vs.. diledim şimdi oturayım ' demiyorlar kendilerini psikolojık olarak şartlandırıyorlar bunu vesile kılıp çalışıyorlar ve gerçekleşmesinin sebebini buna bağlıyorlar.

yoksa oraya gidip de dilek dileyip örneğin bir araba sahibi olmak isteyen biri çalışmadan evde yatarak nasıl bu arabaya sahip olabilir Allah sebep yaratmadıkça? onun zaten olacağı varmış ki olur. belki de bunu insanların sınanması diye de düşünebiliriz. bakalım kime daha çok itaat ediyoruz diye. yazdıkça daha çok yazasım geliyor ama ders çalışmalıyım. yoksa tüm türbeleri dolaşıp binlerce çaput da bağlasam ders çalışmadıktan sonra öss yi kazanamam sevinçli sevinçli


ama dualarınızı eksik etmezseniz sevinirim..

Allah bizlere yardım etsin cahillikten bizi alıkokoysun..


Nur Beyza ablam emirsultan da değil ama yürünebilecek mesafedeyiz merkez sayılır.


Allah' emanet olun..


Bu mesaj 1 kez ve en son aysen tarafından 25.05.2007 - 21:14 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 21:06
Bu mesajı bildir   _LaL_ üyenin diğer mesajları _LaL_`in Profili _LaL_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
...............

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleykum Selam verahmetullahi Veberekatuh

Allah c.c. razi olsun soruya hasilen delillerle sabit cevaplar vermis güzel insanlar..

Bu tür olaylari cok gördüm ama hamd olsun birebir yasamis degilim, henüz.

Insanlarimizin alt tabakasi zayif oldugundan bilincsiz bir sekilde cizgiyi asiyorlar malesef.

Acikcasi üzülüyorum. Rabbim affetsin kullarini.

Bu tür türbeleri, kabirleri ziyarette yarar olacagini düsünüyor fakat niyetin artniyet, küfre götürür sekilde olmasina bugz ediyorum.

Ne istedigimizi bilmiyoruz ki, ne yaptigimizi farkedelim.

Suurlanmamiz ümidi ile.

Ekleme Tarihi: 25.05.2007 - 21:22
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 874 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nokta54 (45), karapapak (46), dosteren (60), ahmetkaya5v (40), AKIN TALHA (45), memetnur (60), ssarikoc2003 (43), yolcuxxx (38), adige11 (46), aydemir (45), terekeme (), tolga_27 (44), turkcomtayfur (), CNN (44), faruk741 (39), kürtislam (37), kenan_k (59), ercosserdar (42), siyahi (46), Ay Yuzlum (42), sevgim (45), sekersey (55), Melek_90 (34), mkilincarslan (33), emel meydan (48), karabela2000 (54)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57513 saniyede açıldı