dexamethasone colchicine ivermectine lopinavir ritonavir generique luvox imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » HZ.Mus'ab ibn. Umeyr

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
musab05 su an offline musab05  
HZ.Mus'ab ibn. Umeyr

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.04.2006
En Son On: 30.05.2009 - 23:53
Cinsiyeti: Erkek 
Ashab-ı kiramın ileri gelenlerinden,künyesi Eba Muhammed dir.Mekkenin zengin ailelerinden olup,yakışıklı ve güzel giyinen bir gençti.Anne ve babası onun üzerine titrerdi.Özellikle,Mekkenin en zenginlerinden sayılan annesi,oğluna güzel elbiseler giydirir ve güzel kokular sürerdi.Mekkelilerde onu hayranlıkla seyrederdi.Bir defasında Hz.Peygamberde onun hakkında şöyle buyurmuştu: “Mekkede Musab b.Umeyrden daha güzel giyinen,daha yakışıklı ve nimetler içinde yüzen başka bir genç görmedim.”
Musab, Mekkede o günün şartlarına göre zenginlik ve ihtişam içinde yaşarken, Hz. Peygamber(s.a.s)in insanları Islama davet ettiğini öğrendi. Fazla vakit kaybetmeden Hz. Peygambere giderek iman edip müslüman oldu. O sırada Mekkeliler, müslümanlara yoğun bir baskı uyguladığından, Hz. Musab müslüman olduğunu ailesinden gizlemek zorunda kalmıştı. Ama o, Peygamberimizi gizlice ziyaret etmeyi de ihmal etmezdi. Ne var ki Osman b. Talha, Musabın namaz kıldığını görüp durumu annesi ile akrabalarına bildirmişti. Bunun üzerine akrabaları yakalayıp hapsettiler. Mekke'nin bu nazlı ve zengin genci için artık çile dolu zor günler başlamıştı.
Habeşistan'a hicret eden ilk kafileye katılıncaya kadar hapiste tutulan Hz. Musab, hicret imkanı çıkınca, dinini daha rahat bir şekilde yaşayabilmek için Habeşistana hicret etti. Habeşistan dönüşünde Hz. Musabın durumu tamamen değişmiş ve bu nazlı delikanlının yerini, kalbi Islam ve imanla dopdolu iradesi güçlü kuvvetli, metin bir genç almıştı. Annesi ondaki bu kararlılık ve metaneti görünce, üzerindeki baskısını biraz hafifletmek zorunda kaldı.
Bu sırada Birinci Akabe Beyatı olmuş ve Medinelilerden bir grup Islamı kabullenmişti. Kendilerine Islamı anlatmak ve diğerlerine de tebliğ yapmak için Rasulullahtan bir öğretici istediler. Hz. Peygamber de bu önemli görev için Hz. Musab b. Umeyri görevlendirdi.
Hz. Musab onlara hem namaz kıldıracak, hem Kuran öğretecek, hem de diğer insanlara Islamı anlatacaktı ve yeni kimseleri Islama davet edecekti.
Böylece Medineye ilk hicret eden sahabi Musab b. Umeyr oluyordu. Medinede ilk cuma namazını da Musab b. Umeyr kıldırdığı kaynaklarda ifade edilir (ıbn
Sad, a.g.e., III, 118).
Bir yıl sonra Mekkeye, hac mevsiminde yanında yetmiş kişi ile gelen Musab b. Umeyr, Hz. Peygamber (s.a.s)e Islamın Medinedeki hızlı yayılışının müjdesini verirken şöyle demişti: 'Islamın girmediği ve konuşulmadığı ev kalmadı." Başta Hz. Peygamber olmak üzere bütün müslümanlar bu habere çok sevindiler. Oğlunun Mekkeye döndüğünü haber alan annesi onu tekrar hapsetmek istedi. Ancak Musab bütün bunlara karşı olgun bir müslüman tavrını takınarak imanında direndi ve annesini bundan vazgeçirdi. Onun annesini Islama daveti bir sonuç vermediği gibi annesi de Musabı yolundan döndürememişti.
_ Hz. Peygamber (s.a.s)in yanında iki ay kadar kalan Musab b. Umeyr, Hicretten on iki gün önce Medineye vardı. Hz. Peygamber (s.a.s) onu Sad b. Ebi Vakkas (r.a) ve Ebu Eyyub el-Ensari (r.a) ile kardeş ilan etmişti (ıbn Sad a.g.e., III, 120).
Bedir savaşında muhacirlerin sancağı onun elindeydi. "Rasulullahın bayraktarı" olarak ün yapmıştı. Uhud savaşında da sancak yine onun elindeydi. Savaş esnasında müslümanların gerilediğini gören Musab b. Umeyr, atını sağa sola doğru sürüyor ve yüksek sesle şu ayeti okuyordu: "Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce birçok peygamberler gelip geçmiştir" (Ali Imran, 3/144). Bu ayetin Uhud gününe kadar nazil olmadığı ve o gün gönderildiği rivayeti, Hz. Musabın Allah katındaki değerini ifade eder (ıbn Sad, a.g.e., ןil,120,121). Uhud Gazvesinde Islam ordusunun sancağını taşıyan Musab b. Umeyrin önce sağ kolu kesildi. Hemen sancağı sol eline alarak savaşa devam etti. Fakat ardından
sol eli de kesildi. Bu defa vücuduyla sancağa sımsıkı sa
rıldı ve yukarıdaki ayeti okumaya devam etti. Sonunda müşriklerin bir mızrak darbesiyle şehid oldu. Sancağı hemen Suveybit b. Sad ve Ebur-Rum b. Umeyr ad
lı sahabiler aldılar. -
Hz. Musab şehid olarak yerde yatarken, günün sonlanna doğru, Hz. Peygamber (s.a.s) Musabı elinde sancakla gördü ve "Ileriye git ey Musab!" diye emretti. Fakat o kişi geri dönerek "Ben Musab değilim" deyince Hz. Peygamber onun Musab kılığında savaşan Allahın meleklerinden biri olduğunu anladı (ıbn Sad, a.g.e., II, 121).
Uhud savaşında Ashab-ı kiramın ileri gelenlerinden birçok kirrıse şehid oldu. Hz. Musab b. Umeyr de şehidler arasındaydı. Hz. Peygamber (s.a.s)in ne kadar üzüntülü olduğu yüzünden okunuyordu. Musab'ın mübarek naşının başucunda oturarak, Uhud şehidieri hakkında nazil olduğu bildirilen şu ayeti okudu: "Müminlerden öyle er kişiler vardır ki, Allaha verdikleri sözde sa
dakat ettiler. Kimi adağını ödedi şehid oldu. Kimi de (şehid olmayı) bekliyor. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler" (el-Ahzab 33/23). Sonra Hz. Peygamber diğer sahabilere, şehidlere yaklaşıp selam vermelerini söyledi ve verilen selamların şehidler tarafından alınacağını ifade etti (ıbn Sad, a.g.e., III, 121).
Hz. Musab şehid edildiğinde kırk yaşlarında idi. Bir zamanlar zenginlik ve refah içinde yaşayan bu değerli insanı kefenleyecek bir örtü dahi bulunamamıştı. Hz. Peygamber, yanına geldiğinde Musab b. Umeyr eski bir hırkanın içinde saçları dağılmış, vücudu ise kılıç ve mızrak darbeleriyle parçalanmış bir durumda yatıyordu. Hz. Peygamber üzüntülü bir halde şunları söyledi: "Seni Mekkede gördüğümde, senden daha güzel giyinen, senden daha yakışıklı kimse yoktu. Şimdi ise, kefen olarak sarılmış hırkadan başın dışarıda kalıyor." Sonra onun için de bir kabir açtılar ve o mübarek sahabiyi de Uhud şehidieri arasına defnettiler.
Allah yolunda canını feda eden bu aziz şehid sahabi için Ashab-ı Kiramdan Habbab (r.a) şunları anlatıyor: "Biz Hz. Peygamberle birlikte Medineye yalnız Allah rızası için hicret ettik. Artık mükafatını Allah'tan bekleriz. Arkadaşlarımız arasında bu nimetlerden tatmadan ahirete gidenler vardır ki Musab b. Umeyr bunlardan biridir. O Uhud günü şehid olmuştu da, kendisini saracak bir kefen dahi bulamamıştık. Yalnız şehidin bir kaftanını bulmuş ve bu aziz şehidi ona sarmaya çalışmıştık. Ancak başını örterken ayakları açılıyor ayaklarını kapatırken de başı açığa çıkıyordu. Bu yoksulluk karşısında Hz. Peygamber bize şehidin başını örtmemizi ve ayaklarının üstüne de izhır denilen kokulu ottan koymamızı emretti" (Buharı, Cenaiz 27; ıbn Sa'd, a.g.e., III, 121).
Mehmet Emin AY
Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 08:53
Bu mesajı bildir   musab05 üyenin diğer mesajları musab05`in Profili musab05 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
akarsu su an offline akarsu  

895 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.02.2006
En Son On: 22.04.2007 - 19:06
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razi olsun abi
Allah bizlerede sehitlik mertebesini nasib etsin
Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 09:40
Bu mesajı bildir   akarsu üyenin diğer mesajları akarsu`in Profili akarsu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006
En Son On: 04.12.2007 - 11:08
Cinsiyeti: Bayan 
Allh (c.c) razı olsun can...

Rabbim onlardan razı olsun...
Bizleride şehitler mertebesine nasip
etsin inşallah...

Sevgi Selam ve Dua ile...
Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 10:16
Bu mesajı bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diğer mesajları ~HiLaLaY~`in Profili ~HiLaLaY~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ilknurMerve su an offline ilknurMerve  
RE: HZ.Mus'ab ibn. Umeyr

476 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.06.2005
En Son On: 20.08.2014 - 01:12
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı musab05
Mekke'nin bu nazlı ve zengin genci için artık çile dolu zor günler başlamıştı.



agla Hz. Mus`ab ibn. Umeyr... agla
...Allah razi olsun kardesim ....

selam ve dua ile..


Bu mesaj 1 kez ve en son ilknurMerve tarafından 14.06.2006 - 10:34 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 10:34
Bu mesajı bildir   ilknurMerve üyenin diğer mesajları ilknurMerve`in Profili ilknurMerve Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
AGLIYORUM su an offline AGLIYORUM  
Esselemu Aleyküm

500 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.04.2005
En Son On: 01.08.2007 - 20:33
Cinsiyeti: Bayan 
ALLAH razı olsun Mus'ab Abi...

RABBim cümlemize nasip etsin... agla

Sevgi, Selam ve Dua ile...gül

Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 14:06
Bu mesajı bildir   AGLIYORUM üyenin diğer mesajları AGLIYORUM`in Profili AGLIYORUM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
deniz feneri kardesimin yazisi

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 23:25
Cinsiyeti: ----- 
http:// http://www.ravda.net/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=13047


Onlar için korku ve hüzün yoktu
Onlar şehadeti yudum yudum içmek arzusundaydı.
Onlar kanlarını alllah yolunda infak edenler
Onlar ölümsüzlüğü seçenler
Onlar ölüpte ölmeyenlerdi.


Allah yolunda öldürülenleri ölü zannetmeyin.Şüphesiz onlar diridirler' ayet-i kerimesine iman etmişler,İşittik ve itaat ettik diyerek içlerinde bir dirhem şüphe olmadan kalben inanmışlardı.
Vucutları kazanlarda kızdırılmış zetinyağına atılmasına ramak kalmış iki sahabi, 'keşke binlerce canımız olsada hepsini Allah için verebilsek karalılığıyla' meydan okuyorlardı müşriklere. Güle oynaya gidiyorlardı ölüme. Birisi kazana atılıp etleri kemiklerinden sıyrılınca dahi geride kalanın sağlamlığı aynıydı.
Allah-ü Tealanın bu şanslı kullarından biri de Mus'ab bin Ümeyrdi. Öyle yakışıklı ve öyle zengindiki Mus'ab bir bakan bir daha bakar,giydiği elbiseden tavırlarına kadar yaptığı herşey, Mekkede adeta moda olurdu.Peygamber efedimiz dahi onun için
'' Mekkede Mus'ab B, Ümeyr den daha güzel saçlı, zarif elbiseli, daha bol nimetlere sahip birini görmedim '' diyordu.
Zaten inananlar içinde iki cihan güneşi aleyhüsselati vesselema en benzeyen şehsiyette Mus!ab tı.
Mus'ab, Efendimizin İslama davetine hemen icabet edenlerdendi
Erkam ın evinden dünyaya saçılan nurlardan biri de oydu.Ama ne varki Annesi ve kavminin Müslüman olduğunu duyması onu çok endişelendiriyordu.
Nihayetinde korktuğu bşına geldi Mus abın.

Osman bin Talha isimli şahıs onu namaz kılarken görmüş ve ailesine gammazlamıştı.O an, başlamıştı Mus!ab ın çilesi.....
Ona günlerce azab edip hapsetmişlerdi. Musab, bu eziyetlerden Allahın izniyle halas olarak,Habeşistana göç eden mümünler arasında yer aldı.
O dünyanın bütün nimertlerini bir kenara iterek inanmıştı rabbine. Bu yolda bütün varlığını kaybetmişti.
Bir gün Efendimiz bir grup sahabiyle oturuken Mus'ab Bin Ümeyr çıka geldi.Üzerinde bütün vücudunu örtemeyecek kadar küçük yarım bir hırka vardı.Cemaat bu görüntü karşısında başlarını öne eğdi
Ancak kainatın efendisi onu hayırla yad edip överek: '' Ben bunun Mekkedeki durumunu hatırlıyorum.Anne ve Babası ona çok iyi bakarlar ve nimet içinde yüzdürürlerdi.Kureyş delikanlıları arasında onun gibi düzgün giyinen yoktu. '' demişti.

Mus'ab, dinü mübini anlatmak ve ila-yı Kelimetullah için çalışakcaktı. ta ki Uhud savaşına katılana dek. Oda uhudun bahadırları arasında yer alacak, müminlerin sancağını taşıma şerefiyle şerefyab olacaktı.Aldığı yaralara rağmen ölene kadar düşürmeyecekti Allah ve resulunun isimleri yazılı olan sancağı. Çölün sıcak kumları üzerine saplayıp öyle bırakacaktı kendini, öyle teslim edecekti ruhunu melekülmevte....
Müminlerin sancağı harbin sonuna dek hiç düşmemişti.O öyle yüce br sahsiyetti ki, sancak onun suretindeki bir melek tarafından dalgalandırılacak yükseklerede tutulacaktı.
Mus'ab yaşadığı gibi, yine hiç bir şeyi olmadan yürüyecekti rabbine. Onu tamamen örtecek bir kefeni dahi olmamıştı.Sadece bir hırkası vardı.Ayağını örtsen başı açık kalıyor,başını örtsen ayakları dışarı çıkıyordu.
O şehadet şerbetini yudumlayan sahabilerden yalnızca biriydi. O mus'abtı, Ümeyr in oğlu Mus'ab.
Allah tüm şehitler gibi seninde ruhunu şad eeylesin güzel Mus'ab.
Ekleme Tarihi: 14.06.2006 - 14:46
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1033 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57877 saniyede açıldı