generique luvox lopinavir ritonavir kamagra dexamethasone hydroxychloroquine cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

4 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Ekleyen Mesaj
Konu: Ülke Gençliğinin Saptırılmasına Bir Örnek!
TAHA_06 su an offline TAHA_06  
Ülke Gençliğinin Saptırılmasına Bir Örnek!
4 Mesaj
Ülke genelinde artan popüler yaşam yaşama gerekliliği özellikle genç kesimde gittikçe artış göstermektedir. Artık bir New York, Londra yada Paris genç nüfusunun yaşam seviyesi ile eş değer seviyelere gelen bir yaşam standardı oluşuverdi. Oldu ki saydığım yabancı şehirler aslında manevi yönden bizden bir adım öndeler de diyebiliriz! Çünkü onların üniversitelerinde isteyen genç bir kız başını örtebiliyor ama Türkiye’de ise üniversiteyi bırakın hiçbir okul yada devlet kurumunda başını örtemiyor. Böyle bir mantıksızlığı anlamak için Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu hatırlayın! Bu ülke insanı geçmişten bir türlü ders almasını bilmedi! Avrupa ve Ortadoğu’ya eline geçiren bir Osmanlı İmparatorluğu’nun torunları olarak halen geçmişte savaştığımız haçlı seferlerinin farklı strateji ve taktikleri içinde barındıran yeni yüzyıldaki yeni nesil milletler tarafından başlatılan haçlı seferlerinin farkında değiliz. O yüzden Siyonizm’in baş aktörlerinden olan birisi “Yeni nesil haçlı seferlerini başlatıyoruz.” demiştir. İslamiyet düşmanı Siyonizm maşaları sayesinde hiç farkında olmadan dahi Siyonizm’e yardım edebiliyoruz. Nasıl mı? Ülkemizde olan Siyonist güçlerin ürün veya hizmetlerini kullanarak! Çünkü yüzyıllar öncede Siyonizm’in baş aktörü olan İsrail’in soyu olan İsrailoğulları’da Allah’a ve Hz.Musa’ya sırt dönmeleri ile de şeytanlıkları ve dinsizlikleri tescillenip Allah’ın lanetini alan tek kavim olmuşlardır. İslam tarihinden bir örnek ile devam edelim; Peygamber Efendimiz, Medine'nin "Aliye" denilen bölgesinde oturmakta olan Beni Kaynuka Yahudileri ile sözleşme yapmıştı. Sonra bir Müslüman’ı haksız yere öldürerek verdikleri sözü bozdular. İslâmiyet’in ilerlemesinden telâşa düşmüşlerdi. Müslümanlar arasında gizlice bozgunculuk yapıyorlardı.
Peygamber Efendimiz onların reislerini çağırarak ona şöyle dedi: "Ey Kaynuka Oğulları! Benim gerçek bir peygamber olduğumu biliyorsunuz. Bana iman ediniz ki, Kureyş'in (Bedir'de) uğradığı felâkete uğramıyasınız." Onlar da şu cevabı vermişlerdi: "Sen bizi Kureyş gibi savaş bilmez mi sanıyorsun? Biz savaşa hazırız."
Bunun üzerine İslâm ordusu, hicretin ikinci yılında onların çok sağlam olan kalelerini on beş gün kuşattı. Teslime mecbur oldular ve aldıkları izin üzerine yedi yüz kişi oldukları halde Şam tarafına çıkıp gittiler. Kendilerinden alınan ganimet mallarının beşte biri ilk olarak Devlet Hazinesine yatırıldı. Geri kalanı da gaziler arasında bölüşüldü.


Şimdi gençlikle İslam tarihinin ne önemi var diyeceksiniz? Şunu bilmeliyiz ki “Geçmişini bilmeyen bir millet, geleceğini bulamaz!” bir atasözünde ise “ağaç yaş iken eğilir.” denmekte! O yüzden gençler olarak dinimizi, tarihimizi iyi anlasaydık ve yaşananlardan dersler çıkarsa idik şu anki düştüğümüz duruma düşmezdik. Ortalıkta kol gezen dinsiz imansız görüntüler olmazdı! Yukarıdaki örneği vermemin sebeplerinden biride ülkemizde yayılan dinsizliğin en büyük destekçisinin İsrail olduğunu idrak etmenizdir! Günümüzde iman gücünü kaybetmiş bir genç nesil yeşermekte. Gençler arasında artıp giden bir televole kültürü almış başını gitmekte ve gençliği farkında olmadan manevi bir uçurumdan aşağı sürüklemekte.(Televole Kültürü başlıklı yazımı okuyabilirsiniz)




Yine ülkemizde İsrail sever ve en çok izlenen kanallardan birinde popüler bir diziye göz gezdireyim dedim. Dakika bir gol! Sahneyi anlatıyorum; Kızı sevgilisiyle anneannesi ve dedesi kendi evlerinde el ele yakalıyorlar. O esnada dedesi de fenalaşıyor. Ondan sonra kız odasına çıkıp ağlamaya başlıyor. Sonra içeriye yaşlı anneannesi giriyor. Kıza kızıyor, erkek arkadaşıyla evlerinde buluşması konusunda yaptığı hareketin yanlışlığını anlatıyor. Torunuyla bir tartışmaya giriyorlardı. Kız o sadece arkadaşımdı diyor anneanne ise her arkadaşınla el elemi tutuşuyorsun diyordu! Yeter artık bu sevgililerini arkadaş olarak bize yutturmaya çalışman diyor anneanne… (İçimden helal olsun, bu kanalda da ahlak adına da öğütler veriliyormuş! Diyordum ki kız yine konuşmaya başladı! Ya sevgililerim olamaz mı benim her genç gibi, siz yaşlılar biz gençlerin içinde kopan fırtınalardan anlamıyorsunuz, eski kafanız buna yetmiyor işte! Diye sitem ediyordu. (Yanıldığımı anlamam geç olmadı.) Onun üzerine dizi yaşlı kadını haksız çıkarıp yaşlı kadın kafasını eğip odadan çıkıyordu.

Sonuçlar;
Siyonist emeller altında yayın yapan bir kanaldan Siyonist emellere yakışan bir sahne! Light’laştırılmaya çalışılan ülke Müslümanlığı!
Din dışı bir ülke gençliği!
Altı çizili yazıya bakar mısınız? Bu cümleleri söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının DİNİ kısmında İSLAM yazan bir genç kız! İslam güzel ahlakın hüküm sürdüğü ve azgınlığı tamamen yasaklayan bir dindir. Şöyle bir acı gerçek vardır ki biz Türkiye Müslümanları olarak o kadar bencil bir Milletiz ki bize mükafat olarak doğuştan verilen İslamiyet’in dahi güzelliğini yaşayamayan bir milletiz. Tabi burada İslamiyet’i yaşayan insanlarımızı tenzih ederek yazıyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. Benim seslenişim altı yazılı cümleyi söyleyen zihniyetlere… Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de buyuruyor "Allah katında din İslâm'dır." (Al-i İmran: 19) biz sadece bu ayetin ne demek istediğini anlamış olsak ve bu yönde hareket etsek doğru yolu bulabileceğiz. Ama gelin görün ki bu ayeti kerime bir yana daha İslamiyet’le bağdaşmayan hareket ve yaşam tarzları ülke yaşam standartlarına normal günlük yaşam hareketleri olarak empoze olmuş durumda. Neymiş bu hareketler diye yazmak yerine sokağa çıkıp etrafınıza bakmanız yeterli olacak! Bende gencim ama benim o şekilde bir düşünce açım olamaz; Çünkü ben ülkemizde gün geçtikçe zorlaşsa da İslamiyet’i yaşamak; ben yine bağıra bağıra sesleniyorum; Ben İslamiyet’in güzellikleri altında yaşayan bir gencim.




“Şüphe yok ki, insanlar bu dünyaya bir imtihan için getirilmiştir. Bu alemde yapmış olduktan iyi ve kötü amellerinin sonuçlarına ve karşılıklarına başka bir alemde ebedî olarak kavuşmak için yaratılmışlardır. Bu dünyada herkes yaptığının karşılığını yeter derecede görmemektedir. Nice saygı değer iyi insanlar sefil bir halde yaşarlar. Nice sapık ve azgın kimseler de, rahatlık içinde yaşayarak kötü yürüyüşlerinin cezasını dünyada görmezler.
Bu bakımdan Yüce Allah'ın adaletinin tam manasıyla gerçekleşeceği bir alem lazımdır ki, herkes yaptığı işlerin karşılığını orada bulsun. Böylece Yüce Allah'ın yaratıcılık sıfatı kendisini daima göstersin.

Bu dünyada insanlar ve diğer sorumlu canlılar iki kısma ayrılmıştır: Bir kısmı üzerine düşen görevleri yerine getirmekte ve Allah'ın varlığına değişmez bir inançla sarılmış bulunmaktadır. Bu değişmez ve devamlı inanç sahiplerinin mükafatları da ahiret hayatında ebedî cennet olacaktır.
Diğer bir kısmı ise, görevlerini kötüye kullandıklarından Yaratıcısını unutmuşlar ve nefislerine uyarak gittikleri sapık yolun doğruluğuna devamlı bir inançla bağlanmışlardır. Milyarlarca sene yaşayacak olsalar dahi, kendi inanç ve inkarlarını terk etmemek kararında bulunurlar. Onun için bunların cezası da, kendi inançları gibi ebedî olacaktır. Ahirette sonu gelmeyen bir azaba düşeceklerdir.

Şunu da ilave edelim ki, Yüce Allah katında güzel iman o kadar makbul ve büyük bir şeydir ki, onun karşılığı, Allah'ın bir ihsanı olarak sonsuz bir mükafattır. Allah'ı inkar edip batıla tapınmak da, o kadar büyük bir cinayettir ki bunun karşılığı da, sonsuz bir azabdan başka bir şey değildir. "Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler, Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler." (İnfitar: 13-14)” (Büyük İslam İlmihalli – Ahirete İman)




“Sonuç olarak aile içinde çocukların yetişmesi ve eğitilmesi sırasında İslam'ın bu yüce değerlerinin onlara telkin edilmesi veya bu değerleri alabileceği kurs, okul, sohbet, seminer, kamp, konferans vb. yerleri tercihte aile reislerinin gerekli istişare ve feraseti göstermesi beklenir. Çünkü çeşitli eğitim kurumlarında yalnız pozitif ve tabiat bilimlerini okuyan gençlik, manevî ilim ve değerlerden habersiz yetişirse, belki diploma sahibi olmakta, fakat "emanete ehil" duruma gelememektedir. Allah korkusu ve ahiret inancı olmayan bir kimse, hayatta ele geçirdiği makamları ve maddi imkanları kendi kişisel çıkarları için kullanabilmekte ve toplum bundan ciddi yaralar almaktadır. Bu yüzden günün gerektirdiği bilgi ve tecrübeleri kazanan imanlı gençlik, aynı zamanda sabır, tevekkül, haya, tevazu, edep gibi güzel huyları alır ve kibir, ucub, hased, kin ve yalancılık gibi kötü huyları da bırakırsa İslam toplumunun özlediği ve ihtiyaç duyduğu emanet ehilleri yetişmiş olur. İşte mü'min bir ailenin, çocuklarını böyle bir eğitimden geçirmesi ve ömür boyu güzel ahlak üzere bulunmayı hedeflemesi gerekir. Bu yolda gösterilecek gayretin, sonuç versin veya vermesin, sahibine ecir kazandıracağında şüphe yoktur.” (Delilleriyle Aile İlmihali-Müslüman Bir Ailenin Nitelikleri)


Saygılarımla Rıfat ERDEMİR

www.rifat.tr.cx


Bu mesaj 2 kez ve en son TAHA_06 tarafından 02.12.2007 - 19:59 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 02.12.2007 - 19:49
TAHA_06 üyenin diğer mesajları TAHA_06`in Profili TAHA_06 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Televole Kültürünü Biliyor musunuz?
TAHA_06 su an offline TAHA_06  
Televole Kültürünü Biliyor musunuz?
4 Mesaj
Bu yazımızda dış güçlerin ülkemizde ki etkinliklerinden dolayı ortaya çıkan yeni bir kültürü tanımaya çalışacağız.

Nedir bu kültür? Bu kültürün adı Televole Kültürüdür.

Türkiye'de yaşamın tabakası günden güne kabuk değiştirerek popüler yaşamın üst doruklarına çıkmaya devem etmektedir. Bu çerçevede de içerisinde gerçek Müslüman Türk runahiyetini taşıyan kesim için yaşamlarını normal bir şekilde idame etmeleri biraz daha zor hale gelmektedir. Çünkü içerisinde oldukları tabaka iç manevi dünyalarıyla uyumsuz olduğu için, hayatın onlar için manevi yönden çoğu zaman çekilmez olması kaçınılmaz olmaktadır.

Türkiye'nin hangi şehrinde olursanız olun sokağa çıktığınızda gençlerdeki eskiye nazaran değişimi fark edebilirsiniz. Şimdiki eski toprakların birçoğu gençlik üzerine "ey gidi ey; eskiden böyle miydi gençlik" diyerek sitemlerini dile getirirler.. Bu bağlamda medyanın faktörü inanılmaz derecede yüksektir. Etkisi tartışılmaz olan medyanın büyük bir kısmının dış mihrakların(masonik örgütler) maşalığı konumundaki sebataist kişilerin elinde olduğunu da göz önüne alırsak, yaş kesimi gözetmeksizin tırmanışta olan ve yeni bir kültür olarak karşımıza çıkan Televole Kültürü’nün ne olduğunu anlamak için çaba sarf etmenize gerek kalmaz. Masonik örgütlerin psikolojik operasyonları gerek görsel, yazılı medya tarafından veya dolaylı diğer yollardan devam etmektedir. Amaç ülkemizdeki İslamiyet ruhunu öldürmek ve bedeni yalnız bırakmaktır, bu sayede ruhsuz bedene istenilen şekil verilmektedir. Gerekli tedbirler alınmadıkça ruhsuz bırakılan Türkiye’nin başına gelebilecekler arasında toprak kaybından tutunda, sömürge ülkesi olması kötü bir sürpriz olarak karşımıza çıkmamalı. Çünkü görünen köy kılavuz istemez. Dikkatinize; Bakın, Güneydoğu’da gerçekleri görmeleri engellenmiş, kışkırtılan insanlara.. Bakın, ülkedeki oluşturulan ırkçılığa… Bakın, Allah katında yegane tek din olan İslam dünyasında olanlara.. Bakın, Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin İslam’la olan ilişkisine.. Hadi görün ülkemizin yer altı kaynaklarının bir bir elden çıkarılıp, kirli emeller için özellikle İsrail-Abd tarafından alınmasını… Geleceğimiz olan genç nesilin hangi yönde ve nerelere çekilmek istendiğini de idrak etmiş olsanız yazım amacına ulaşmış olacaktır…

Türk gençliğinin gittiği yol; heyelanın kenarında ve yollara bakım yapılmazsa artık yol çökmek üzeredir. Çöktüğünde ise sahip olduğumuz kültürden geriye kalan sadece kitaplaşıp okunmaya bile tenezzül edilmeyen sayfalar kalabilir.

Artık gençlik popüler yaşam manyağı olma yolunda popstar yarışmalarına umut bağlayıp birçok rezilliği normalmiş gibi görmektedir. Yol ortasında dudak dudağa öpüşen veya sarmaş dolaş, edep sınırlarını aşmış bir halde görüntü sergileyen gençliğin veya yarı çıplak dolaşan gençliğin neresinde edep ve ahlak. Atalarımızın hangi edebinde, tarihinde görülmüş bu görüntüler. Özgürlük penceresinden baktığınızda normal bakar, demokrasi simsarları. Olması gereken şu şekilde değil midir?; Özgürlük kavramı da kendini bulunduğu kültür ve medeniyete göre şekillendirir. Kim inkar edebilir; Bizim öz kültürümüzün İslamiyet ışığı altında şekillenip bugünlere süregeldiğini… İşte bütün bunlar yine Türk Genci’nin olması gereken maneviyatının yitirilmesine yol açmaktadır.

Bu kulvarın içerisinde birde Türk Kadını vardır; Türk kadınının bu Televole Kültürü içerisinde ki konumu nedir sizce? Her halükarda yine olan Türk kadınına olmaktadır, çünkü bu rezil kültür içerisindeki erkeklerin kadına olan bakış açısının kalitesinin düşüklüğünü anlayabilmeniz için bir şey yapmanıza gerek yok, sadece etrafınıza bakın yeter. Çevrenizde ki bazı kişilerin aşk hayatlarını anlattırmanıza gerek yok, anlatırlar zaten.. Daha da fazla bilgi almak isterseniz biraz haber, gazete veya Tv (Televole tv programları tarzı) programlarını takip edebilirsiniz.

Türk kadını kendi öz kültürünün yani Anadolu Kültürü çerçevesinde yaşamış olsa sorun olmayacak, gel gör ki ülkedeki kadın çoğunluğunun büyük bir kesimi Anadolu Kültürünü tanımayıp bahsettiğimiz Televole Kültürü çerçevesinde hareket etmektedirler. Bu noktalara gençlik döneminden gelindiğini bilelim ve “Ağaç yaş iken eğilir!” atasözünü anımsayalım. İmanın olmadığı yerde de şeytan denilen iblis istediğini yaptırıp bin türlü olay, rezillik meydana getirmektedir. Daha bugün okuduğum bir haberi aktarayım yeri gelmişken. Çorum’un muhafazakarlığı ile bilinen bir ilçesinde beş tane gencecik çocuk sayılacak yaşlardaki liseli kız çocuklarına ilçedeki bazı esnaflarında aralarında bulunduğu kişilerce tecavüz ediliyor. Küçük muhafazakar bir ilçede dahi bunlar yaşanıyorsa diğer şehirlerimizi siz düşünün. Bu olayın gün yüzüne çıkması ise daha da dramatik. Kızının tecavüze uğradığını fark eden Anadolu Ruhani yetini taşıyan anne(kızlardan birisinin annesi), zanlılardan birinin başka bir tabirle çıban başını ayağından vuruyor. Sonuç lekelenen namuslar, cezaevine giden bir Müslüman Türk Annesi.. Hadi sevinç çığlıkları atın Cine5, Kanal D, Star ve diğerleri. Emeğiniz karşılık buluyor, Müslüman alemi üzerinde ki oyunlarda piyonluk görevinizi başarıyla yapıyorsunuz. Piyonla, şahın yanına kadar varıyorsunuz. Artık paparazzi programlarınız, aşk kokan dizileriniz v.s sayesinde gençliğin bilinç altına empoze ettiğiniz “Televole Kültürü” çok güzel enjekte olmakta. Bu sizin başarınız, kendinizi pazarlayıp sattığınız baronlardan bonuslarda kazanıyorsunuz. Sevinin, ta ki o güne kadar…

Daha dün okuduğum aklımda kalan haberlerden birini daha yazayım; Adana'da evli iki çocuk babası insan kılıklı rezil bir adam on altı yaşındaki liseli sevgilisi kendini terk etti diye kızın okuduğu okula tabanca ile gidip olay çıkarıyor. Olaya bakın önceden yanşamış bir aşk macerası var sonradan ayrılıyorlar! Bu sadece küçük bir örnek. Ülkemizde her gün yazılı ve görsel medyaya yansımayan bin bir çeşit rezillik yaşanıyor ve bunların haddi hesabı yoktur... Bütün bu ahlak bozulmalarının sebebinde yatan ana unsurlardan biride

Dış güçlerin ülkemizdeki inanç açığına çözümleri ise Light(ılımlı) Müslümanlık modeli, buda Siyonizm ve AB-D'nin emellerinden biri olsa gerek. Çünkü Müslümanların ve özelliklede Türk’lerin inançları doğrultusunda hareket ettiklerini iyi analiz etmiş durumdadırlar. Geçmişte Haçlılar, Osmanlı karşısında Avrupa’nın her yerinde yenik düşmeleri ve ellerindeki toprakları kaptırmaları sonucunda planladıkları içten çökertme girişimleri ile Osmanlı’yı içerden birbirine düşürerek, o büyük Osmanlı İmparatorluğu’nu yok etme safhasına getirip planlarının başarısı olarak kaybettikleri toprakları geri almakla kalmayıp birçok anlaşma ile de Osmanlı’yı bağımlı bir devlet haline getirmişlerdir.

Yıl 2007 ve ülkeler bazında Müslüman ülkelere bakın. En önemlisi ülkemizin durumuna Ağrı Dağı’ndan gözünüze vicdan gözlüğünüzü takıp bir daha, bir daha bakın. Dış mihrakların yer altı ve yerüstü zenginliklerini kontrolü altına alması yönünde veya İslam alemine karşı başlattıkları saldırılar halen sürmekte, Müslüman alemini bağımlı yapmak adına ve yeni dünya düzeni adına yürütülen BOP projesi halen aşamalı olarak ilerlemektedir. Mesela adımlardan biri Afganistan, Irak istilası ile yapıldı. Sıra hangi ülke ve neler var bilmek çok güç? Aslında bu soruyu içimizdeki işbirlikçi, satılmış sebataist maşalara sormak lazım! Diyor ya ülkesini ve dinini seven birisi; “İyi bir tokat lazım Türk Milleti’ne, uykudan uyanıp ülkemiz üzerine oynanan oyunları görmesi için”, bekliyorum sıfatı mucize olan bu olayı..

“Söylesem tesiri yok, Sussam;
Gönül razı değil...” Fuzuli

Saygılarımla, Rıfat ERDEMİR…

www.rifat.tr.cx
Ekleme Tarihi: 02.12.2007 - 19:43
TAHA_06 üyenin diğer mesajları TAHA_06`in Profili TAHA_06 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: www.rifat.tr.cx Tamamen kişisel!!
TAHA_06 su an offline TAHA_06  
www.rifat.tr.cx Tamamen kişisel!!
4 Mesaj

www.rifat.tr.cx




Kişisel olarak yaptığım sitede kendimi tanıtıp ayrıca kendi yazdığım güzel yazıları ve başkalarının çalışmalarınıda bulabilrsinizi!!


Ekleme Tarihi: 02.10.2007 - 22:50
TAHA_06 üyenin diğer mesajları TAHA_06`in Profili TAHA_06 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Ülke Gündemine Bir Bakış!
TAHA_06 su an offline TAHA_06  
Ülke Gündemine Bir Bakış!
4 Mesaj
Vatanımızın durumuna bizim köydeki küçük bir tepeden bakıp gördüklerimin bir kısmını yazmaya çalışacağım; Ağrı dağına çıkıp ta bakmaya sabrım yetmez ve sayfalar kahrından üstüne yazdırmak istemezdi sanırım!!!

Türkiye’de son günlerde özellikle batı zihniyetli medya tarafından oluşturulmaya çalışılan bir kaos ortamı almış başını gidiyor. Yok başörtüsü, yok ılımlı İslam, yok mahalle baskısı yok dananın kuyruğu! Başörtüsü yasağını savunurcasına yazılan köşe yazıları veya bir metrodaki mescidin bile bazı köşe yazarlarının hoşuna gitmediğini okuyoruz. İslam’a yönelik saldırıları laiklik maskesi altında ve Atatürk’ü kullanarak hakaret vari yazılan yazıları da okuyoruz! Savundukları düşünceyi anlamakta çok güç! Benim mantığımca; Müslüman bir ülkede İslam neden bu kadar tartışılır anlaşılacak bir şey değil! İslam ahlakı ve yaşamı kutsal kitapta belirtildiğini göz önüne alarak halen tartışılması, o zihniyetlerin kutsal kitap Kuran-ı Kerim’e olan inancını da ortaya koymaktadır. Bunun yanında da Allah ve Resulüne olan inanç seviyesi de ortaya çıkmaktadır! Türkiye’nin yüzde doksanı Müslüman ve bu İslam karşıtı kesimin oranı da olsa olsa en fazla yüzde onlardadır. Bu kesimin bu yankıyı yapmasının nedeni ise tamamen maddiyattır. Dış kaynaklı şer odaklarının beslemesi ile de aldıkları destek sayesinde ülkede istedikleri atı koşturmak mümkün olmaktadır! Örnek olarak Doğan ve Koç grubunun Yahudi dünyasıyla olan yakınlıklarına ve ortaklık kurarak oluşturdukları iş ilişkilerine dikkatinizi çekmek isterim! Yahudilerin kronolojisine baktığınızda ise Dünya’da ki en şiddetli İslamiyet karşıtı ve Müslüman aleminin düşmanı olduğunu görebilirsiniz. Günümüzde ise durum değişmemiştir. İsrail halen İslam dünyasına karşı düşmansı tutumunu sürdürmektedir. İslamiyet’e olan kinini Filistin veya Lübnan’daki masum din kardeşlerimizi katlederek kusmaktadır. Müslüman Türkiye Cumhuriyeti’nin ise İsrail ile çok iyi geçinmesi ve din kardeşlerimize yapılan katliamlar karşısındaki tutumu da ayrı bir anlaşılmaz durumdur! Ülkemizde İsrail sever medya ve şahsiyetlerin neye ve hangi amaca hizmet ettikleri de her ne kadar üstü kapalı olsa da birçok kişi veya kesim hangi amaca hizmet ettiklerini çok iyi biliyorlar!


Ülkeyi çıkmaz bir kaosa sürükleyerek din-ırk çatışması başlatmaya çalışanların maşası olan bu medya takımı öyle plan ve stratejiler halinde hareket etmektedir ki, insanımızın can damarlarına empoze etmektedir! Türk insanının inançları doğrultusunda hareket ettiklerini iyi analiz eden dış mihraklar ülkemiz içindeki işbirlikçi maşa görevini üstlenen medya, yazar ve iş dünyasının önde gelenleri sayesinde Türkiye’yi karıştırmak ve ılımlaştırmak için ellerinden gelen bütün kozları oynamaktadırlar. Ağacın yaş iken eğildiğini söyler atalarımız! Kanallardaki aşk kokan diziler, bbg evleri veya pop star yarışmalarının da etkisi ile İslamiyet dışı bir gençlik profili oluşturulmakta. Birde ülke magazin hayatı vardır ki hiç sormayın! Magazin mi?; Dinsizlikten imanın kalmadığı ruhlarını soytarılık parkında Televole oyuncaklarıyla oynatan insanların oluşturduğu dünya!


Sokağa çıktığınızda gördüğünüz genç neslin yarınki ülke kadrolarını ve ülke toplum yapısının temelini oluşturacağını da düşünürsek halende saldırılar altında olan İslami Hayatın nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu idrak edebilirsiniz!


Diğer bir acı tablo ise Türk halkının güvenerek verdiği oylar karşısında mevki sahibi olan devlet yetkililerinin maşa medya karteli ve kimlikleri aşikar belli olan odaklar karşısında etkisiz olması veya bir ittihat görüntüsü vermesi de ayrı bir konudur.


Ülkede dini oyuncak yapıp elden ele dolaştırarak bu medya takımının cesaretini aldıkları odaklar, maşalar sayesinde Türk milletini uyutmaya devam etsin!

Siyonizm ise her geçen gün halıyı altımızdan çeke dursun!

Halı ayağımızın altından gittiğinde ise kendimizi ülke olarak büyük bir savaşın ve huzursuzluğun eşiğinde bulmamız uzak olmamalı! Ama bilmeliyiz ki; iman gücüyle yedi düvele nam salmış ecdadımızın torunları olarak bugünde halen uyuyan bir güç olduğumuzu!!! Uykudan uyandıracak unsurlar konusunda da başka bir yazıda yazmak icap eder! Var bu gözeye gelir artık mülhitler, onlarda içip söyler döker içlerindeki lafızları; o mülhitler! Bilmezler ki halen uykuda olan muktedir celâdeti! (Söz:Rıfat ERDEMİR)

“Söylesem tesiri yok; Sussam, gönül razı değil!” Fuzuli

Saygılarımla Rıfat ERDEMİR

http://www.rifat.tr.cx
Ekleme Tarihi: 02.10.2007 - 22:32
TAHA_06 üyenin diğer mesajları TAHA_06`in Profili TAHA_06 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 806 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54344 saniyede açıldı