*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

18 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

Konu: LÜTFEN, BU YAZI DİZİSİ İYİ OKUYUNUZ..

	zdemir

LÜTFEN, BU YAZI DİZİSİNİ İYİ OKUYUNUZ..

41 Mesaj -

Çok beğendiğim, gerçek ve çarpıcı tespitlerle dolu ( BEHİÇ KILIÇ'a ait) bu yazı dizisini (önceki ve sonraki bölümlerinide takip ederek) mutlak okuyunuz.

Ben ülkesini ve milletini ayrımsız seven bir vatandaşınız olarak önemle tavsiye ediyorum.

http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=93

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 07.08.2007 - 21:25 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 07.08.2007 - 21:22

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

SEÇİMDE DİNDAR CUMHURBAŞKANINI SEÇTİRMEDİLER SÖMÜRÜSÜ VE SEÇİME ETKİLERİ..

41 Mesaj -

AKP % 47 için Abdullah GÜL'e çok şey borçlu bence.
Milletin bu konudaki zaafiyeti ortalıktaki akıl almaz yanlışların hepsini örtüp olmayacak bir LAİKLERE MUHTIRA oyununa dönüştü.
Allah bu ağır yanlışın sonuçlarından ülkemizi muhafaza eylesin.

Ayet: Aldatan sizi Allah'ın adıyla aldatmasın.

http://www.netpano.com/makale/?makale=483

Bu mesaj 1 kez ve en son zdemir tarafından 03.08.2007 - 13:02 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 03.08.2007 - 12:49

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

HAKARET EDENE YARABBİ ŞÜKÜRDE DENMEZ YANİ....

41 Mesaj -

cananberra bana enes vatandaşın ve diğerlerinin yazdıklarını okudunmu. Mesela KUYRUK, İT kelimelerini falan yoksa inadınamı yazıyorsun.

Diğer tarafta asıl cevabını verdim. Benim Allah katında içim çok rahat. Bana tepki gösterirken işi hakaret ve küfüre vardıranlar düşünsünler. Sende yanlı davranma anlamına gelen tutumundan vazgeçiver bir zahmet.. Çok belli oluyor.

İslamda bu bizdendir bu değildir diyenlerin Allah katında işi bitiktir. Ben o ayrımı yapmadığım için buradada rahatlıkla yazıyorum.

İYİ GECELER.....

Bu mesaj 1 kez ve en son zdemir tarafından 03.08.2007 - 12:35 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 02.08.2007 - 23:38

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

BİLENLERLE BİLMEYENLER HİÇ BİR OLURMU ????

41 Mesaj -

ENES vatandaşım ihracat nasıl patlıyor örneğini sevdiğin medyadan bir haberle vereyim.

Bu halkın nasıl yanıltıldığının apaçık bir örneğidir bu konu.

İthalata dayalı bir ihracat ve ihracat ithalatın ancak % 62 sini karşılayabiliyor.
Bumudur övündüğünüz. Bütün ülke meselerini bunun gibi yorumluyorsanız vah Türkiyem vaaah.

NOT: cananberraramazan şartlanmışlığın içinde yok olup sayıklamaktansa okumanda fayda var. Ne diyor Allah kelamı bile başlarken OKU.

Din ve yaşam iç içedir, etle tırnak gibidir. Vatanından haberi olmayanın dinide ilmide bilgiside başına beladır. Çünkü Allah'ın vatan kavramı için celaliyeti büyüktür.
Kaldıki ben dine atfen bir çok örnekle yaşamsal alandaki yazılarımı yazıyorum. Yoksa burda işim ne ???

http://www.yenisafak.com.tr/ekonomi/?c=3&i=59205&%C4%B0hracatta-rekor-art%C4%B1%C5%9F

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 02.08.2007 - 22:54 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 02.08.2007 - 22:48

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

BİLENLERLE BİLMEYENLER HİÇ BİR OLURMU ????

41 Mesaj -

ENES ve ESEDULLAH vatandaşlarım ağzınızdan bal akıyor Maaşallah.
Kimden öğrendiniz bu üslubu.
Bence siz buraya yazmayın. Tabi İslami site olarak tanımlıyorsanız.
Size uygun hem de çok uygun siteler var oralarda atın sayahalarınızı.
Yalnız o isimleri de değiştirin lütfen. Üzerinizde feci sırıtıyor.

Yazdıklarınızın ve sorduklarınızın hepsinin cevabı olduğu halde işi yokuşa hemde hakaret ederek yokuşa sürdünüz.

Allah ıslah etsin ve doğruya ulaştırsın sizi.

Ben burdaki sözlerimi ta AKP ilk iktidara geldiğinded söylemiştim. Aşağıdaki yazıyı iyi inceleyin. İleri görüşlülük nasıl olur belki anlamak nasip olur.

Alıntı
ALDATAN SİZİ ALLAH'LA ALDATMASIN

Mayıs 2006 da yazdığım bir yazıdan alıntıdır....

Tayyip Erdoğan ve icraat ekibi, yönetimde yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri, birbirinden ağır yanlışların içine fena şekilde saplanmış durumdalar. Ülkeyi dolu dizgin, ağır bir kaosun içine doğru sürüklüyorlar.

Hükümet'in üç yıllık icraat dönemini, her türlü gelişmeler içinde olmak kaydıyla değerlindirdiğimde aşağıda özetle vermiş olduğum tespitler ortaya çıkıyor. Nedir bu ağır yanlışlar ?

Ben kendi görüşlerime göre ifade etmeye çalışayım

*Din'i kendi menfaatleri, mevkileri, hırslarına alet etmek. Hemde dinde olmayan ve gerçek olmayan bir sürü yalanla.

*Ülkenin istikbali demek olan, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, ülkenin değerli kurumlarını yurt dışına ve yandaşlarına peşkeş çekmek.Hemen hemen gün geçmiyor ki, medyamızın gerçekleri saklamayan kısımlarından bir peşkeş haberi yayınlanmamış olsun. Kıbrıs'ın elden yavaş yavaş kayıp gitmesini ve tarımın dış dayatmalarla düşürüldüğü içler acısı halide buraya ilave edelim.

*Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet.
Bu iki mükemmel değer, Osmanlı'nın son döneminde çok ağır bedeller ödeyen, acılar çeken bu ülkenin insanlarına ve gelecek nesline Allah'ın verdiği fırsatlar ve hediyelerdir ki bir daha aynı acılar ve bedeller ödenmesin, bu ülke geri kalmışlıktan kurtulsun, çağdaş medeni bir ülke olsun. Tayip Erdoğan ve ekipmanı, bu değerlere onları yok etmek için akıl almaz saldırılarda bulunmaktadırlar.

*Devletin dış ve iç politikalarını ve ekonomisini haçlıların (ABD,AB,İMF) denetimine, emir ve tavsiyelerine bırakmak. Ekonomi sahte bir sessizlik ve iyilik gösteriyor. Ne zaman altüst olacağı belli değil. Borsa ve peşkeşler yoluyla yurda giren sıcak para sunni bir iyi ortam sağlıyor. Fakat gerçekte sıcak para geri çekilirse ne felaket getireceğini ekonomistler dahi tahmin edemez. Tayyip Erdoğan ekonomistleri bunu kısmen anlamış olacaklar ki sıcak para geri dönmesin, hatta yenileri gelsin diye yurt dışına peşkeşlerin ardı, arkasını kesmiyorlar.

Sonuç olarak, benim bu tabloyu değerlendirmem şu neticeyi gösteriyor. Tayyip Erdoğan ve taifesi'ni çok acı bir final beklemektedir. Bunu anlamak için öyle çok derin görüşlü ileri görüşlü olmayada gerek yok. Çanakkale savaşı ve Kurtuluş savaşının nedenlerini çözebilenler, bugün gelinen noktayı da rahatlıkla değerlendirebilirler.

Kendi çıkarları için, din'i bahane ederek, ülkeyi kamplara bölmeye çalışanlara yukarda sıraladığım başka ağır yanlışların temsilciliği de,(cezalarını arttırmak için) Allah katından pay biçilmesi kaçınılmaz sonuçlardır.

Yalnız şu husus unutulmamalıdır. Kusurlu olan yalnız bu hükümet değildir. Onları özellikle din adına sonra diğer ağır yanlışlar adına destekleyenler çoğunluk ifade etmeseler, Allah onlara sonucu ağır olan bu gidişin sahipliğini, liderliğini vermezdi diye düşünüyorum.

Ülkemiz insanlarının kesinlikle öğrenmesi gereken noktalardan biri, %25 lerle hükümet olmalara, ülkenin %75 inin artık bir daha imkan vermemesi mutlak gerekliliğidir. Yani nemelazımcı olmamaktır. Ne varki, çekilecek sıkıntı ve bedellerden (az veya çok) ülkenin tamamı payını alacaktır. Kurtuluş savaşı bunun en büyük örneğidir.

Ekleme Tarihi: 02.08.2007 - 22:28

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

RE: ÜLKENİN İSTİKBALİ VE İSTİKLALİ İÇİN ÇARE NEDİR ????????

41 Mesaj -

Estağfirullah ESADULLAH kardeşim. Bizim öyle bir iddiamız yok. Naçizane fikirlerimizi söyledik. Babalar gibi memleketi satanlarla gözlerimizi kör etmedik. Farkımız bu.

Alıntı
Orijınalı zdemir

ENES vatandaşım ciddiyetle sormuyor olmana rağmen cevabını vereceğim.
Ben çare çok zorda olsa bilmesem buraya tek kelime bile yazmam.

MUHAMMED FATİH biraz sabret önümüzdeki süreci özellikle 2007 ve 2008 i iyi takip et. Sıkıntı benimmi yoksa bu güzel ülkenin tamamınınmı, iliklerine kadar öğrenirsin.Ayrıca kul hakkınında o zaman hangi güruh tarafından ödeneceğini öğrenmiş olursun.

Hatırlatırım. Kurtuluş savaşında bu ülkenin bağımsızlığı için savaşanlara muhalefet eden, hatta kurşun sıkan yine bu vatanın sömürgecilere uymuş evlatları, daha sonra cumhuriyet kurulduğunda bunun ezikliğiyle yaşadılar. Kendilerine Allah katından ne pay biçildiğide din gününde önlerine konur tabi.
Bilmem anlatabildimmi ??

Osmanlının sonunda da durum aynıydı. Allah ülkeyi o duruma getirenleri giderip büyük bir kurtuluş savaşıyla birlikte yepyeni kadrolarla Cumhuriyeti irade etti.

Şayet tarihin bu son Osmanlı sayfasını bile bilseydiniz, bana çare nedir diye soru sormazdınız.

Allah teslimiyeti ve koyun sürüsü gibi olmayı asla kabul etmez. Bu gidişata bir yerde dur der.
Ülkenin bugün geldiği ve gittikçe daha kötüye giden hali Osmanlının son döneminin bir aynasıdır.

Bir ünlü işadamımızın dediği gibi bizim en büyük problemlerimizden biri kazandığımızdan fazla harcıyor olmamızdır. Bu özellik felaketi getiren nedenlerin en başında gelir. Yani tüketimde ipin ucunu kaçırmak hem fertleri mahveder hem milletleri.

Ben sadece işi tamamıyla rayından çıkaran bu hükümetide eleştirmiyorum.
Bundan önceki hükümetlerinde bunlar kadar olmasa bile hataları çok büyük.

Peki ne yapılmalıydı, yada ne yapmalı, neler yapılabilir.

Toplam borcun 400 milyar dolara dayandığı, ihracatın asla ithalatı karşılamadığı bir ekonomi ve ülke batmaya iflas etmeye mahkümdur.

O nedenle durumun aciliyetine göre ülkeler böyle durumlarda İMF ye rest çekip faizleri ödemeyi reddetmek ve ana paralarıda bir takvim dahilinde ödemeyi dayatabilirler. Bunu bizim durumumuza yakın bir çok ülke girdikleri bataklıktan kurtulmak için yaptılar ve başarılıda oldular. Fakat bu iş zordur ve yan tesirlerine ve bazı rahatsız edici durumlara katlanmak mecburiyeti vardır.

Tabi bu kadarı yeterli değil. Onsekiz ay sonrasının gıda ihtiyacını bile taksite bağlamış olan bir tüketim hastası toplumu bu feci alışkanlığından durumun vahametini çok iyi anlatarak kurtarmak lazımdır.
Özellikle dışarıya oluk gibi para akan kalemlerde (araba ve akaryakıt)bir millet şuuruyla yerli üretim ve tüketimi ön plana geçirmek şarttır.

400 milyon lira aylık alıp (18 ay taksitle)900 milyonluk cep telefonu alan üç çocuklu bir aile reisi bile devlet tarafından bilinçlendirilmediği için ülkesinin felaketine kendi çapında katkıda bulunma durumunda kalmaktadır.

Eşya düşkünlüğünün benim tabirimle EŞYA PERESTLİĞİN tavana vurduğu bugünki ortamda bu dediklerimi yapmak zordur. Fakat başka hiç bir yolda yoktur.

Bugün malüm iktidarın bütün çarpık özelleştirme, babalar gibi satma furyasına rağmen, tablodaki facia gittikçe büyümekte, yerinde dahi durmamaktadır.Bunu çok iyi görmek ve değerlendirmek gerekmektedir.

Az kazanıp çok harcayarak yaşayabilmek ve bunu sonsuza kadar sürdürmek hem fertler hemde milletler için asla mümkün değildir.
Bu şekilde yaşamanın sonu fertler içinde milletler içinde sonu bataklık olan bir yoldur.

Alacaklılar daim tepenizde olur. Özgürlüğünüz kısıtlanır yada ortadan kalkar. Dahası insan gibi yaşama fırsatınıda kaybedersiniz. Bunun açıklamasıda bir kaç günlük saltanat için buna mahküm olmayı kabullenmek anlamına gelen bilinçsiz olarak yaşamak demektir.

Bunun dışında ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları üzerindeki EMPERYALİST zincirler kırılıp çok iyi değerlendirilmelidir.

Ümitsizliği en başta Allah kabul etmez. Oysa AKP ve ona destek veren insanlarımızdan ben kendi kulağımla işiterek şahit oldum. Resmen nerdeyse ülkeyi satmaktan başka çare yok anlamında hezeyanlar çok yaygın vaziyette.

Nerde kaldı Allah'ın hükmü. Nerde kaldı din iman. Allah sıkıya gelince en değerli varlığınız vatanınızı satınmı diyor ? Nerde kaldı akıl, fikir, vatan ve millet olma ve güçlü olma hür olma kavramları ?
Ekonomisi bağımsızlığını kaybetmiş ülkeler siyasetende bağımsızlıklarını kaybederler. Artık böyle bir ülke parçalanmayada mahkümdur.

Fakat birde şu gerçek var ki. Ancak yalnız vatanını düşünerek siyasete atılmış olanlar kendilerinin istikbalini düşünmeden bu zor yola baş koyabilirler. Atatürk ve mücadele arkadaşları gibi.
Ki ona, bugün hala, din adına cehaleti kullanan (cehaletleri nedeniyle) soytarılara uyup din düşmanı diyenler maalesef hiçde az değil.

Yoksa AKP gibi "ülkenin tamamını on yılda nasıl satarızda ülkenin feci halini saklarız ve bu şekilde kendi menfaatlerimizi, istikbalimizi de garantiye almış oluruz." zihniyetiyle hareket ederler.

Elbetteki kendi menfaatlerini ön planda tutan siyasi kadrolar, milletin acı gerçeği duyduklarında kendilerine sırt dönecekleri endişesini taşıdıkları için, cesaretleri olmadığı için, milletin kendilerini silip atması riskini asla göze almazlar, alamazlar.

Yalnız malüm taifenin çok yanlış hesaplar yaptığı nokta şudur. Bu ülkeyi babalar gibi pazarlama işine Allah'ın sonsuza kadar fırsat vereceğine inanmak çok ağır gaflet ve delalet içinde bulunmak demektir.

Bir yerde artık Allah katından yeter denip balyoz o zümrenin üzerine indirilir. Ülkenin tamamıda bundan zarar görür.Tabi bu sebeplerle olur. Allah gökyüzünden yumruk indirmez haşa.
Şüphesiz ağır bedellerin sonundada alemlerin Rab'bi düştüğü yerden bu ülkeyi kaldırıp tekrar doğru yolu bulması için fırsatlar verir.

Ekleme Tarihi: 02.08.2007 - 18:21

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

FORUM İNSANCA BİR FİKİR TARTIŞMA ORTAMIDIR. ÖYLE OLMALIDIR. FİKİRLERE HAKARET SAHİBİNİN LEKESİDİR.

41 Mesaj -

ENES kardeşim.Bu şekilde hitap ancak bilgisizliğini put edinmiş cehalet sahibinin en kolay sığındığı yoldur.

Ben buraya yazılan yazıların hiçbirinin bu berbat kelimelere muhatap olacak bir şeyler içermediğinden eminim. İnceledim çünkü. Şayet seni incitecek bir söz bile olsaydı cevap şekli bu tarzda sözler olmamalıydı.

Sarfettiğin kelimelerden dolayı özür dilemen gerekir diye düşünüyorum.
Yoksa küfür hakaret en basit en rezil, en kolay yoldur. Anlaşılacağı gibi bir cevap şeklide değildir.

Düşünceleri kabul etmesekde, sahibine saygılı olalım. Bu insan olmanın ve millet olmanın gereğidir.

ESADULLAH kardeşimizede iki kelime cevap vermeden geçmeyelim.
Asıl iş seçimlerden sonra başlıyor. Varmı öyle, seçim bitti, buyur AKP memleketi babalar gibimi istersin yoksa dedeler gibimi nasıl istersen öyle pazarla demek.

Demokrasinin gereği bu parlamentoya seçilenlerin en büyük denetçisi onları oraya seçen millettir.
Yanlışları haddi aşan hükümetler pek çok keez halkın tepkisiyle bulunundukları yerden inmek zorunda kalmışlardır. Bu demokrasinin gereğidir.

Seçimden seçime konuş ey millet gerisinde sus otur diye bir demokrasi anlayışı olabilirmi ? Asıl dikkat ve takip bundan sonra daha çok anlam ifade ediyor.

Seyreyleyin AKP nin iktidar olduğu bu dönem yani ikinci perde bakın nelere gebe.

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 02.08.2007 - 18:17 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 02.08.2007 - 18:13

Konu: ACI AMA GERÇEK. BOP'A BİR TEK İRAN DİRENİYOR.'

	zdemir

ACI AMA GERÇEK. BOP'A DEVLET OLARAK AÇIK AÇIK BİR TEK İRAN DİRENİYOR.

41 Mesaj -

Daha dün "ben BOP'un eş başkanıyım" diye böbürlene böbürlene bu felakete sevincini ilan eden bizim BOP'UN eş başkaşkanı başbakanımızdan daha henüz bu haritalar hakkında ne düşündüğü hususunda bir tek açıklama ve söz duymuş değiliz.
Fırsatı olan lütfen kendilerine sorsun.

İşlerine gelmeyen hiç bir şeye cevap vermiyorlar. Bu şekilde bütün acil mevzuları uyutuyorlar çünkü.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yeni/haberdetay.php?hit=252

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 01.08.2007 - 17:36 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 01.08.2007 - 17:35

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

ÜLKENİN GERÇEKLERİNİ GÖRMEK İSTEYEN GÖRÜR...

41 Mesaj -

ENES vatandaşım ülkenin gerçeklerini yalnız ben yazıp söylemiyorum.

Yazılı görüntülü medyanın gerçekleri saklamayan kısımlarında benim yazdıklarımın çok daha fazlası var.

yukardaki bir yazımda, ülkemiz için bugünden sonra neler yapılabileceğinide açık açık anlattım.Bu durumun malüm siyasi kadrolarca düzeltilebileceğinede inanmıyorum.Çünkü bu kadrolar bu acı reçetelerin altına girecek yürek ve cesarete sahip değiller.

Peki o zaman ne olacak diyeceksin. Osmanlının sonunda kurtuluş savaşına bakın. Onun sonucunda neler olmuşsa bu ülke öyle görünüyor ki ancak öyle zorlu bir süreçten sonra tekrar düze çıkabilecek.
Tarih tekerrürden ibarettir.

Özelleştirme dairesinin başında ilk başta ABDÜLLATİF ŞENER vardı. Ne olduda ABDÜLLATİF ŞENER bir çok özelleştirmeye karşı çıktığı gerekçesiyle görevinden alınıp yerine ÜLKEYİ BABALAR GİBİ SATARIM diyen KEMAL UNAKITAN bu bölümün başına getirildi ? Ve bundan sonra peşkeş yağmuru başladı.

Neden son ana kadar AKP'den milletvekili olarak kalan ABDÜLLATİF ŞENER ve TURHAN ÇÖMEZ bu partiden bir daha aday olmadılar.
Hatta başka bir siyasi oluşuma dahi girmediler. Nedir bu insanları bu partiye bir daha dahil olmaktan alıkoyan sebepler ???

Turhan ÇÖMEZ'in hem yazılı hem görsel medyada üstelik partide milletvekili sıfatı devam ederken yaptığı AKP'nin bütün ağır yanlışlarını deşifre ettiği konuşmaları izledinmi ?
Bu açıklamaları AKP'dende hiç bir yalanlama çıkmadı. Neden dersin ? İstersen internetten bu zehir zemberek konuşmaları (Turhan Çömez'in) yani ülkenin acı gerçeklerini öğrenebilirsin.

Fakat öğrenmek istemiyorsan kendini belge getirin inanayım diye yalanlara mahküm edersin.

O halde ben sana söyleyeyim.

BENİ AKP HAKKINDA YALAN VE İFTİRA ATMAKLA İLE İTHAM EDİYORSUN.

BU HABERLER ÜLKENİN HER YANINDA BELGELERİYLE BİRLİKTE CİRİT ATIYOR.
GERÇEKLERİ GÖRMEK İSTEYEN ARAR BULUR.HATTA ARAMASINA BİLE GEREK YOK.
YOK İSTEMEYENSE YALANLARLA BUNLAR GERÇEKTİR DİYE AVUNUR.
MİLLETLER İÇİNDE FELAKETE GİDEN YOL BUDUR.

BU HALDE SENİN YALANLARI İSPATLAMAN GEREKİYOR.
AKP'NİN NİN BİLE REDDEDEMEDİĞİ BU SAYDIĞIM HABER VE AÇIKLAMALARIN YALAN OLDUĞUNA DAİR BELGELER GETİR, GEREKİRSE BU KURUMLARA TELEFON AÇ, TAPU MÜDÜRLÜKLERİNDEN SOR.

ABDÜLLATİF ŞENER VE TURHAN ÇÖMEZ'İN AKP'NİN ÜLKEYE VERDİĞİ ZARARLARDAN DOLAYI BU PARTİDEN AYRILMADIKLARINI İSPATLA, BEN BURDAN BÜTÜN YAZDIKLARIM İÇİN ÖZÜR DİLEYECEĞİM.

Bu mesaj 5 kez ve en son zdemir tarafından 30.07.2007 - 17:08 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 30.07.2007 - 10:15

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

SİYASETÇİLERİN SÖMÜRDÜĞÜ YANLIŞ ANLAMALAR BU MİLLETİ KAMPLARA AYIRMAKTAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEYE YARAMAZ.

41 Mesaj -

ENES kardeşim Hitler ve Erdoğan örneğini verirken yanlış anlaşılmasın diye bu iki insanın hangi amaçların peşinde olduklarınıda açık ve net verdim.
O nedenle Erdoğan'ı kişisel yapı olarak Hitler'e benzetmişim gibi bir anlam çıkarmanın hiç bir mantığı yok.
Anlatılmak istenen bu değil.

Hitler, dünya imparatoru olmak gibi feci ve sapkın bir ideal uğruna ülkesinin ve başka ülkelerin perişan olmasına ve milyonlarca insanın ölümüne v.s sebep olmuştur.
İktidara gelme oy oranı ise % 90 dır.Halkı onun ne gibi bir faciaya yol açabileceğini maalesef anlayamamıştır.

Bizde ise bunun tam tersi ve yine facia bir anlayışla yani ülkenin istikbali olan kurumları, yeraltı, yerüstü değerlerini, limanlarını, topraklarını yabancılara ve çoğunlukla peşkeş mahiyetinde satışlara açıp, ayrıca borcu borçla erteleyerek 80 yılda 200 milyar olan borcu 5 yılda 400 milyar dolara ulaştırarak sahte bir cennetle ülke insanını avutup oyalayan bir lider ve partisi söz konusudur.

Benzeyen en önemli nokta ise bu işin sonu iç ve dış çatışmalara varacak sosyal ve ekonomik patlamaların, bu partinin akıl mantık içermeyen politikaları sonucunda kaçınılmaz olacağıdır.

Şu anda Türkiye hem ekonomik, hem siyasi açıdan cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar tehlike altındadır.
Bunu hem TSK bildirdi, hem MİT uyardı hem akıl, hem gönül gözü açık, ileri görüşlü vatan evlatları defalarca uyardı ve uyarmayada devam ediyorlar.

Bunları hala görememek, zorla kandırılmayı istemek anlamına geliyor bence. Başka hiç bir izahıda yoktur.

Malüm partinin yüksek bir oy oranıyla iktidara gelmesindeki en ağırlıklı etken ise maalesef bu ülke insanlarının yumuşak karnı olan ALLAH İLE ALDATILMAYA çok müsait oluş zaafının, önemli bir halk kesiminde hala mevcut olmasıdır.

TSK nın ve ülkenin diğer anayasal ve siyasi kurumlarının cumhuriyeti korumak bağlamında uyarılarını, meydanlarda toplanmalarını, müslümanlara karşı muhtıra veriyorlar diyerek bir yalan ve iftira kampanyasına çeviren AKP bu ağır fitnenin meyvelerinide söylediğim malüm sebepten fazlasıyla toplamıştır.

Ülkenin ne hale getiridiğinin unutturulduğu kitleler AKP'nin çirkin din sömürü senaryolarına kanmıştır.

Yani halkın bir kesimi (dinsel endişeler oluşturulup kandırılan) ) , ABD, AB ve SİYONİST hizmetkarı olduğu aşikar (rejimle barışık olmayan) bir siyasetçiyi istemiyorlar diye, ülkenin rejiminin korunmasını ve bağımsız kalmasını isteyen diğer kesimini, kendisine dine karşı muhtıra veriyor kabul etmiştir.

Bundan dolayıda ülkesinin bıçak kemiğe dayanmış bütün sorunlarını bir kenara koyup Abdullah GÜL'e, HAZRETİ ABDULLAH demedi diye cumhuriyeti korumak için meydanlara çıkan vatandaşlarımıza ve TSK'ya muhtıra vermek anlamına gelen AKP dolmuşuna binmiştir.

Bu iş çok yanlış olmuştur.
Ama daha öncede belirttiğim gibi, mukadderat belliyse artık hiç bir mantık ona gidişatın nedenlerini tam anlamıyla çözemez.

O mukadderata artık onun liderleriyle ulaşılacak ve yaşanacak olanlar mutlak yaşanacaktır.

Bu mesaj 4 kez ve en son zdemir tarafından 30.07.2007 - 19:37 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 29.07.2007 - 19:58

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

ÜLKENİN GİDİŞATINI GÖREBİLMEK, ANLAYABİLMEK.

41 Mesaj -

ENES vatandaşım şayet yazdıklarımı iyi okuyabilseydin ve anlayabilseydin, Aziz Nesin misali bir örneği bana yazmazdın.

Hitler de ülkesinde % 90 lık bir çoğunlukla seçilmişti. Bu durumda bütün almanlar aptalmı sayılmalı. Elbette hayır.

Liderler milletlerinin Allah katından hak ettiklerinin temsilcileridir, taşeronlarıdır.
Şayet bir millet iyi hal üzere ise ona iyi liderler önderlik eder. Yok eğer yanlışlar her yanı sarmışsa bu sefer bu yönde hak edişin yani gazabla imtihan edilişin ve ders verilişin liderleri ülkenin başına gelir.

Bunun mantığını fazla kurcalarsanız işin içinden çıkamazsınız. AKP nin bugüne kadar geliş sürecinde ne kadar kolay iktidar olduklarını ve son dönemde milletin bütün haklı sızlanmalarına rağmen ilkine oranla daha büyük bir oranla iktidar olduklarını takip ederseniz, takdir edişin önüne hiç bir engelin geçemediğini ve mutlak mukadderatın zuhur ettiğini görürsünüz.

Bu olayı herkes başka türlü okuyor. Olaya objektif ve tarihsel değerlendirmelerle bakabilenler, dini bilgileride yerindeyse benim vardığım sonuçlara varıyorlar.

ÇÜNKÜ HİÇ BİR ÜLKE BABALAR GİBİ SATILARAK, BORÇ BATAĞI İÇİNDEYKEN, KENDİNİ İÇTEN VE DIŞTAN KUŞATAN EMPERYALİSTLERİN ÇİRKİN HESAPLARINDAN VE FECİ SONUÇLARINDAN KURTULAMAZ.

Yazılarımın hepsini okuyun, göreceksiniz ki Türkiye artık kaçınılmaz bir hak ediş sürecinin içindedir.

Bu mesaj 4 kez ve en son zdemir tarafından 29.07.2007 - 15:45 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 29.07.2007 - 10:37

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

HAK SÖZ RAHATSIZ ETMEMELİ, ÜZERİNDE İYİ DÜŞÜNÜLMELİ..

41 Mesaj -

ENES vatandaşım iltifatın için teşekkürler.
Meraklı olsam romanda yazardım ama öyle bir merakım yok.

Anlayamadığım şu. Bir yanlış varsa, yada yalan bulduğun varsa yazdıklarımda onu söyle cevap vereyim. Yoksa en güzel cevap ya takdir etmek yada susmaktır.

Üstelik seni rahatsız eden bir sözde ortada yok.

Benim icabıma bakmaları için yazı yazmaktan bahsediyorsun. Yalan sözler olursa silinirse bir şey yokta, gerçeğin ta kendisi ise yazılan onu silenin icabınada herkesin icabına bakacak olan bakar.
Bazı şeyleri çok iyi düşünmek lazım.

Erbakan'ı takdir ettiğimi kim söyledi. Kendisine oy vermeyenlere patates dininden olanlar diyenlerle benim hiç işim olmaz.
Kaldıki seçim arefesi hocanın AKP için söylediklerinin tümü doğru.

Bu mesaj 1 kez ve en son zdemir tarafından 30.07.2007 - 19:26 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.07.2007 - 20:54

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

RE:

41 Mesaj -

Muhammed Fatih özür dilemene gerek yok. Yanlış anlamalar bu yazışma trafiğinde olabilir. Mühim olan sonuçta işin doğruya varmasıdır.

Milletlerin yıkımında en önemli etkenlerden biri bilgi eksikliği ve kirlenmiş bilgilerle hareket etmektir.
O nedenle bilgi saklanmaz, saklanmaması gerekir.Kabul edilmesede, yalan densede bu yolda azim şarttır.

Yeri gelmişken çok güzel ve anlamlı Nasreddin Hoca fıkrasıyla örnek vereyim.
Bilirsiniz Nasreddin Hoca Evliyadandır. Allah ona güldür düşündür demiştir. O nedenle onun yaşamındaki bu güldürücü yaklaşım ayetleri güldür düşündür misaliyle yaşama katmıştır.

Hoca bir gün camide vaaz vermek için minbere çıkar. "Bugün ne anlatacağımı aranızda bilen varmı ?" diye sorar. Bir kaç el kalkıp bildiklerini işaret ederler. Hoca bunun üzerine O HALDE BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATSIN diyerek minberden iner.

Şimdi bu misalle birlikte birde cami örneğimiz var ki cemaat olmanın en büyük nedenlerinden biri toplum arasında bilgi paylaşımını ve doğruluğunu paylaşmak hedeftir.

Bilgi paylaşılmazsa yada kirli bilgilerle doğru bilgiler kutuplaşmaya neden olursa toplum yaşamında her türlü çatışma ortamı ve ikilik artmaya başlar. Fitnenin en çok yayılacağı ortamlar doğru bilginin paylaşılamadığı ortamlardır.

O nedenle yazıyorum ve doğruyu bilenlere kırmadan dökmeden yazın söyleyin uyarın diyorum.
Çünkü bu hem kulluk hemde vatandaşlık açısından çok önemli bir görevdir.

Alıntı
Orijınalı muhammed fatih

Yanlış anlattı isem özürdilerim inşaallah hakkını helal edersin benim anlatmak istediğimşu bu forumda bu ve bunun benzeri konular çok açılır çoğununda hedefi bi partiye olan sempatiyi arttırmaktır
yani sempatiyi arrtırmak istiyorsanız bişeyler yapında ne yaptığtmızı görelim demek istemiştim sözüm kasıtlı olarak sana deildi.

anlattıklarında ve tahminlerinde haklısın lakin bu anlattıklarının hepsi bilinen şeyler bunlarla birlikte eğer vatana hizmet etmeye (kararlı isek) çareler aramalı bulduklarımızı paylaşmalıyız
yoksa birileri anlattıklarını yapmaya devam eder bizde burada böyle bişeyler yazıp dururuz

bu arada eğer kırdıysam özür dilerim

Bu mesaj 3 kez ve en son zdemir tarafından 29.07.2007 - 15:44 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.07.2007 - 18:20

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

ÜLKENİN İSTİKBALİ VE İSTİKLALİ İÇİN ÇARE NEDİR ????????

41 Mesaj -

ENES vatandaşım ciddiyetle sormuyor olmana rağmen cevabını vereceğim.
Ben çare çok zorda olsa bilmesem buraya tek kelime bile yazmam.

MUHAMMED FATİH biraz sabret önümüzdeki süreci özellikle 2007 ve 2008 i iyi takip et. Sıkıntı benimmi yoksa bu güzel ülkenin tamamınınmı, iliklerine kadar öğrenirsin.Ayrıca kul hakkınında o zaman hangi güruh tarafından ödeneceğini öğrenmiş olursun.

Hatırlatırım. Kurtuluş savaşında bu ülkenin bağımsızlığı için savaşanlara muhalefet eden, hatta kurşun sıkan yine bu vatanın sömürgecilere uymuş evlatları, daha sonra cumhuriyet kurulduğunda bunun ezikliğiyle yaşadılar. Kendilerine Allah katından ne pay biçildiğide din gününde önlerine konur tabi.
Bilmem anlatabildimmi ??

Osmanlının sonunda da durum aynıydı. Allah ülkeyi o duruma getirenleri giderip büyük bir kurtuluş savaşıyla birlikte yepyeni kadrolarla Cumhuriyeti irade etti.

Şayet tarihin bu son Osmanlı sayfasını bile bilseydiniz, bana çare nedir diye soru sormazdınız.

Allah teslimiyeti ve koyun sürüsü gibi olmayı asla kabul etmez. Bu gidişata bir yerde dur der.
Ülkenin bugün geldiği ve gittikçe daha kötüye giden hali Osmanlının son döneminin bir aynasıdır.

Bir ünlü işadamımızın dediği gibi bizim en büyük problemlerimizden biri kazandığımızdan fazla harcıyor olmamızdır. Bu özellik felaketi getiren nedenlerin en başında gelir. Yani tüketimde ipin ucunu kaçırmak hem fertleri mahveder hem milletleri.

Ben sadece işi tamamıyla rayından çıkaran bu hükümetide eleştirmiyorum.
Bundan önceki hükümetlerinde bunlar kadar olmasa bile hataları çok büyük.

Peki ne yapılmalıydı, yada ne yapmalı, neler yapılabilir.

Toplam borcun 400 milyar dolara dayandığı, ihracatın asla ithalatı karşılamadığı bir ekonomi ve ülke batmaya iflas etmeye mahkümdur.

O nedenle durumun aciliyetine göre ülkeler böyle durumlarda İMF ye rest çekip faizleri ödemeyi reddetmek ve ana paralarıda bir takvim dahilinde ödemeyi dayatabilirler. Bunu bizim durumumuza yakın bir çok ülke girdikleri bataklıktan kurtulmak için yaptılar ve başarılıda oldular. Fakat bu iş zordur ve yan tesirlerine ve bazı rahatsız edici durumlara katlanmak mecburiyeti vardır.

Tabi bu kadarı yeterli değil. Onsekiz ay sonrasının gıda ihtiyacını bile taksite bağlamış olan bir tüketim hastası toplumu bu feci alışkanlığından durumun vahametini çok iyi anlatarak kurtarmak lazımdır.
Özellikle dışarıya oluk gibi para akan kalemlerde (araba ve akaryakıt)bir millet şuuruyla yerli üretim ve tüketimi ön plana geçirmek şarttır.

400 milyon lira aylık alıp (18 ay taksitle)900 milyonluk cep telefonu alan üç çocuklu bir aile reisi bile devlet tarafından bilinçlendirilmediği için ülkesinin felaketine kendi çapında katkıda bulunma durumunda kalmaktadır.

Eşya düşkünlüğünün benim tabirimle EŞYA PERESTLİĞİN tavana vurduğu bugünki ortamda bu dediklerimi yapmak zordur. Fakat başka hiç bir yolda yoktur.

Bugün malüm iktidarın bütün çarpık özelleştirme, babalar gibi satma furyasına rağmen, tablodaki facia gittikçe büyümekte, yerinde dahi durmamaktadır.Bunu çok iyi görmek ve değerlendirmek gerekmektedir.

Az kazanıp çok harcayarak yaşayabilmek ve bunu sonsuza kadar sürdürmek hem fertler hemde milletler için asla mümkün değildir.
Bu şekilde yaşamanın sonu fertler içinde milletler içinde sonu bataklık olan bir yoldur.

Alacaklılar daim tepenizde olur. Özgürlüğünüz kısıtlanır yada ortadan kalkar. Dahası insan gibi yaşama fırsatınıda kaybedersiniz. Bunun açıklamasıda bir kaç günlük saltanat için buna mahküm olmayı kabullenmek anlamına gelen bilinçsiz olarak yaşamak demektir.

Bunun dışında ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları üzerindeki EMPERYALİST zincirler kırılıp çok iyi değerlendirilmelidir.

Ümitsizliği en başta Allah kabul etmez. Oysa AKP ve ona destek veren insanlarımızdan ben kendi kulağımla işiterek şahit oldum. Resmen nerdeyse ülkeyi satmaktan başka çare yok anlamında hezeyanlar çok yaygın vaziyette.

Nerde kaldı Allah'ın hükmü. Nerde kaldı din iman. Allah sıkıya gelince en değerli varlığınız vatanınızı satınmı diyor ? Nerde kaldı akıl, fikir, vatan ve millet olma ve güçlü olma hür olma kavramları ?
Ekonomisi bağımsızlığını kaybetmiş ülkeler siyasetende bağımsızlıklarını kaybederler. Artık böyle bir ülke parçalanmayada mahkümdur.

Fakat birde şu gerçek var ki. Ancak yalnız vatanını düşünerek siyasete atılmış olanlar kendilerinin istikbalini düşünmeden bu zor yola baş koyabilirler. Atatürk ve mücadele arkadaşları gibi.
Ki ona, bugün hala, din adına cehaleti kullanan (cehaletleri nedeniyle) soytarılara uyup din düşmanı diyenler maalesef hiçde az değil.

Yoksa AKP gibi "ülkenin tamamını on yılda nasıl satarızda ülkenin feci halini saklarız ve bu şekilde kendi menfaatlerimizi, istikbalimizi de garantiye almış oluruz." zihniyetiyle hareket ederler.

Elbetteki kendi menfaatlerini ön planda tutan siyasi kadrolar, milletin acı gerçeği duyduklarında kendilerine sırt dönecekleri endişesini taşıdıkları için, cesaretleri olmadığı için, milletin kendilerini silip atması riskini asla göze almazlar, alamazlar.

Yalnız malüm taifenin çok yanlış hesaplar yaptığı nokta şudur. Bu ülkeyi babalar gibi pazarlama işine Allah'ın sonsuza kadar fırsat vereceğine inanmak çok ağır gaflet ve delalet içinde bulunmak demektir.

Bir yerde artık Allah katından yeter denip balyoz o zümrenin üzerine indirilir. Ülkenin tamamıda bundan zarar görür.Tabi bu sebeplerle olur. Allah gökyüzünden yumruk indirmez haşa.
Şüphesiz ağır bedellerin sonundada alemlerin Rab'bi düştüğü yerden bu ülkeyi kaldırıp tekrar doğru yolu bulması için fırsatlar verir.

Bu mesaj 6 kez ve en son zdemir tarafından 30.07.2007 - 19:22 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.07.2007 - 17:46

Konu: SEÇİME KATILAMAYAN BİR PARTİ LİDERİNİN SEÇİM İÇİN GERÇEK VE TARİHİ DEĞERLENDİRMESİ...

	zdemir

SEÇİME KATILAMAYAN BİR PARTİ LİDERİNİN SEÇİM İÇİN GERÇEK VE TARİHİ DEĞERLENDİRMESİ...

41 Mesaj -

Ben şahsen Erkan MUMCU'yu sevmem, desteklememde. Fakat doğru sözü kim söylerse söylesin ona EYVALLAH derim.
Tıpkı Erkan MUMCU'nun bence çok gerçek ve tarihe geçecek şekilde yaptığı seçim sonuçları değerlendirmesi bu cümledendir.

Ben bu tarihi yorumu bir yere kaydettim, sizlerde aynısını yapabilirsiniz Çünkü önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak sonuçların özetidir bu yorum.

Bakın, Erkan MUMCU lisanı münasiple, derin bir hiciv anlayışıyla seçim sonuçlarını nasıl değerlendirmiş.

Türkiye'de iktidarı ancak iktisat değiştirir. Değişen sadece gelir adaletsizliğinin derinleşmesi Türkiye'nin üretim kapasitelerinin üretim daralması ve borçlanma düzeyinin artması olacak. 5 yıldır kemer sıkmaya alıştırılan Türk milleti, tasarruflarının kendine değil de başkalarına gitmesine itiraz edeceğe benzemiyor.
Çünkü insanların bir kısmına Müslüman olmak bir kısmına da laik olmak yetiyor. Bu denge ancak, satacak bir şey kalmadığında bozulur.
Ama artık bu bir yıkım ve yeniden inşa olacaktır. Böyle olmasın diye bir mücadele verdik. Ama bunun böyle olmasından yarar elde edenler galip geldiler. Bu seçim bir şey değiştirmeyecek.
Bu 120 milyar dolarlık yabancı sermayeyle Türkiye'nin Pazar olarak satın alınması tamamlanmadan AKP iktidarını kimse indiremez.

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 30.07.2007 - 22:41 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.07.2007 - 18:40

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

EKONOMİDEKİ YAPAY (SAHTE) İSTİKRARIN FİNANSÖRLERİ VE GİDİŞAT....

41 Mesaj -

Enes vatandaşım, soruna cevap vereceğim ama bu sorun için gerçekten üzgünüm.
Neden üzüntü duyduğumu ise yazımın tamamını okuyunca daha iyi anlayacaksın.

PEŞKEŞ benim anlattığım anlamda, Ülkede hükümet edenlerin, ülkenin değerlerini gerçek değerlerinin altında veya bir kaç yıllık gelirleri karşılığında yurt içindeki veya yurt dışındaki yandaşlarına satmaları (özelleştirmeleri) demektir.

Burda şu noktalarada açıklık getirelim. Bu peşkeşler özelleştirme adı altında yapılmaktadır.
Özelleştirme devletin sırtına yük olan getirisinden çok zarara yol açan kurumlar için olabilir.
Burada bile bu özelleştirmeyi yaparken o kuruluşun stratejik öneminin olup olmaması satılması veya satılmaması konusunda isabetli kararlar vermeyi gerektirir.

Ülkeler zarar bile etseler stratejik konumda olan kurumlarını özelleştirmezler, yada çok mecbur kalırlarsa bu özellşetirmeyi yaparken bu kurumu alanların ülke içindeki kuruluş yada insanlar olmasına özen gösterirler.

Bizde bu konuya hiç bir hassasiyet göstermeden PEŞKEŞ damgasını yiyen şu satışlara dikkatinizi çekerim.
TELEKOM ve petkim buna en çarpıcı örneklerdir.Telekom'un % 51 hissesi hiç bir duyarlılıkda gösterilmeden bir kaç yıllık geliri karşılığında yabancılara satılmıştır.
Ne var bunda diyeceksiniz.
Telekom stratejik önemi olan bir haberleşme sistemi olması açısından konumu diğer GSM firmalarından farklı bir önem arzetmektedir.
Bu durumda karlı bir devlet kuruluşu bir kaç yıllık karı karşılığında % 51 oranında devredilmek gibi büyük bir hata yapılmıştır. Devlet artık bir kaç yıl sonra bu gelirden mahrum olacaktır.
Kurum yabancılara satıldığından karıda yurt dışına gidecektir.

Telekom örneğine PETKİM, TÜPRAŞ ve daha bir çok örnekler eklemek mümkün.Bunun haricinde yabancılara toprak satışlarındada akıl almaz bir facia yaşanmaktadır.

Tekel'in bile bir kısmı yüz küsur milyon dolara satılmış ne hikmetse satın alan bu bölümü dokuzyüz milyon dolara bir başkasına satmıştır.

Satılan ve peşkeş çekilen pek çok kamu kuruluşu milletin gözünden mümkün olduğu kadar saklanmaya çalışılmaktadır.
Peşkeş için sırasını bekleyen daha bir çok kurum ve vatan toprağı maalesef sırasını beklemektedir.
Araştırırsanız bunların delillerinide rahatlıkla bulursunuz.

Peki bunca özelleştirme adı altında yapılan peşkeşin ve yağmanın sonucunda ülkede birşeyler düzelmişmidir ? Hayır, asla.
Bu paraların hepsi hiç bir yenilik ve fayda getirmeden borçlara ve yolsuzluklara gitmiş, yokolmuştur.

Dış borç AKP yönetiminde beş yılda 200 milyar dolardan 400 milyar dolara çıkmıştır.

Cari açık Cumhuriyet tarihinde 50 milyar dolar toplama ulaşmışken beş yılda 80 milyar dolara çıkmıştır.

İthalat devamlı olarak ihracattan fazla çıkmaktadır.
Bu durumda ülke olarak ihracatınız fazla olmazsa borçlarınızı nasıl azaltabilirsiniz ?

Bu durumda bu ülkenin aynı gidişatla uçuruma değilde feraha ulaşacağını hangi Allah'ın kulu iddia edebilir ?

Bu sahte iyiliği finanse eden aslında borsaya borç para olarak girdiğini düşünmemiz gereken 90 milyar doları aşan döviz açığımızın saklanmasına sebep olan büyük faizlerle ülkenin kanını emen yabancı paradır.

Bu paralardan bir kısmı geri çekilecek olursa ülke ekonomik açıdan tepetaslak olur. Yani bu sahte iyiliğin finansını sağlayan (VAMPİR) sıcak paranın mutlaka borsada kalması gerekir ki, bu işin foyası açığa çıkmasın.
Oysa sıcak para çok oynaktır ne zaman kaçıp gideceği belli olmaz. Sıcak paranın bu şekilde perişan ettiği bir çok ülke vardır.
AKP bu sıcak paranın gitmemesi için ne gerekiyorsa yapmakta, ABD ve ABnin bütün isteklerine itirazsız boyun eğmektedir. Dikkat edin bu sömürgeciler seçimde AKP nin tekrar iktidara gelmesi için her türlü desteği vermişlerdir.

Peki bu yol feraha çıkarırmı ? Asla. Bu yolun sonu bir yerde fena şekilde kütlemekten başka hiç bir sonuç getirmez.
AKP çeşitli sıcak para ve peşkeş oyunlarıyla felaketi öteleyerek milleti kandırmakla meşguldür. Ki bir kaç sene daha bu uğurda saltanatı devam etsin.

Çok uzatmayalım. Kendisini hiç sevmem ama Erkan MUMCU'nun seçimden sonra kullandığı ve halkın gafletini ve bilgisizliğini, nereye gittiğini anlamadığını özetle ve çok manidar şekilde anlatan şu sözleri bence tarihi sözlerdir.

"ÜLKEDE SATACAK HİÇ BİR ŞEY KALMAYINCAYA KADAR AKP İKTİDARI DEVAM EDER."

NOT: YAZDIKLARIMIN HER KELİMESİNE KEFİLİM. VATANIMI SEVDİĞİM İÇİN, ALLAH RIZASI İÇİN, BUNLARI YAZMAYI BOYNUMA BOÇ BİLİYORUM. BENİM İÇİN ENDİŞELENENLERİN İÇİ MÜSTERİH OLSUN.

Bu mesaj 6 kez ve en son zdemir tarafından 29.07.2007 - 15:38 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.07.2007 - 11:12

Konu: Suçlu bulundu: Millet!

	zdemir

MİLLETLERİN TAKDİRİ ÜZERİNDE ALLAH'IN İRADESİ VARDIR.

41 Mesaj -

Almanya'da Hitler de büyük ümitlerle halkın oylarıyla iktidara taşınmıştı. Vaatlerinin mantığı araştırılmadan, sonu nereye varır düşünülmeden.
Bu medeniyetin en zirvesine oynayan ülkesi, Hitler'i büyük bir ümitle ve cümbüşle, facialara sebep olacağı iktidara taşımıştı.
Sonuç malum yerle bir olan mağlup bir Almanya ve yandaşları. Yenilgi üzerine intihar eden Hitler. Milyonlarca ölü, soykırımlar, açlıklar, vahşetler.
Her açıdan perişan olan pek çok ülke.

Peki bunu neden örnek verdin diyeceksiniz. Allah bütün alemlerin ilahıdır. Bütün ülkeler benzer imtihanlardan geçebilirler. İster müslüman, ister gayrimüslim, ister putperest, ister ateist olsunlar.
Fakat İslam olmaları halinde bu imtihan dahada çetinleşir.

Bizimle ne alakası var diyeceksiniz. Aynı şey bizim içinde geçerli bir farkla Hitler ülkesini dünya imparatorluğu yapmak gibi bir büyük zulmü hedef olarak belirlemişti.
Bizde tam anlamıyla, yüzseksen derece ters bir durumla haçlı sömürgecilerin emirlerini ve her isteğini kendi mevki ve menfaatleri için yapan (Dinide buna alet eden) bir güruh iktidara sahip. Allah bu güruhun önündeki bütün engelleri kaldırıp tek başına iktidarına bir daha fırsat veriyor.
Nedenmi ?
Ülkeyi peşkeş çekmede yarım kalan işlerini ve daha bu ülkeyi mahvedecek nice yarım kalan işlerini tamamlayıp gazaba tam layık olsunlar diye.

Altta verdiğim tespiti yapan ne doğru tespit yapmış.
Önümüzdeki süreçte olabilecekler ancak bu kadar özetle ve tam isabetle yapılabilir.

ALLAH BİR ÜLKEYİ GAZAB VE BELALARLA İMTİHAN EDİP, AĞIR DERSLER VERMEYİ İRADE EDERSE, O ÜLKENİN BİR KESİMİ, BELANIN VE FELAKETİN TEMSİLCİLERİNİ, TAŞERONLARINI ÜLKENİN BAŞINA TAC EDERLER.
İŞTE BU İRADENİN NETİCESİ OLARAK BUNDAN SONRA BÜTÜN İŞLER BU HÜKMÜN SONUÇLARINA HİZMET ETMEYE MAHKÜMDUR.

Bu mesaj 4 kez ve en son zdemir tarafından 29.07.2007 - 15:40 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.07.2007 - 17:11

Konu: İSLAMİYET SAMİMİYET DİNİDİR, GERÇEKLERİN ÖRTÜLMESİNİ ASLA ONAYLAMAZ.

	zdemir

İSLAMİYET SAMİMİYET DİNİDİR, GERÇEKLERİN ÖRTÜLMESİNİ ASLA ONAYLAMAZ.

41 Mesaj -

Ülke ve siyaset konusunda yazılanların, kimseye hakaret içermedikçe ve gerçeklere ters düşmedikçe silinmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Hele hele, bazı kardeşlerimiz, ayetlerle, çok güzel allı pullu sözlerle bir çok yazı yazdıktan sonra, kendi nefsine hoş görünmüyor diye, doğru sözlere karşılık, NE DİYON, NE SÖYLÜYON, NE YAPMAK İSTİYON gibi anlamsız ve ciddiyetsiz sözlerle karşılık verdiğinde, site yetkililerinin, bu yanlışı destekler mahiyette gerçekçi yazıları silmesi ne kadar adaletlidir ????

Yunus Emre'nin söylediği gibi "sen elif dersin hoca manası ne demektir" misali yaşamsal alanda gerçek anlamını bilmeden, yerli yerine koymadan pek çok ayeti, güzel sözleri yazmak dahi boşa uğraştır. Benim yazılarımın silinmeside buna bir örnektir.

Ki yazdıklarımın ispatını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Yanılıyorsam hepinizden burada özür dileyeceğim. Ki yanılmam mümkün değil.

SAİL BU AZABI KENDİ İSTEDİ mealinde bir ayet var. Bu ayet bir anlamda şöyle açıklanabilir.İnsanoğlu hatada ısrar eder, yanlışı doğru olarak uygularsa, hele hele bunu birde Allah için yaptığını iddia ederse, bu işin sonu gazablara uğratılmaktır.Milletler için dahi bu böyledir.

Şimdi yetkili kardeşlerimden yazılarımın iptali husunu bir daha değerlendirmelerini rica ediyorum.

SAYGILARIMLA

Bu mesaj 2 kez ve en son zdemir tarafından 18.07.2007 - 16:21 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 18.07.2007 - 11:22

Sayfa (1): (1)

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 788 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58047 saniyede açıldı