*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

16 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

Konu: ...eSRa CaN'a...

	DenizFeneri

		Esrammmmm

27 Mesaj -

Bitanemmm, dualarımın yanıtı, gecemin aydınlığı, gönül bahçemin gonca gülü belli ki sana hayran olan yalnız ben değilim. Rabbimin mukaddes emaneti, bana yaşattığın tarifsiz hissiyat ve masalımsı duygular için rabbime sonsuz hamd-ü senalar olsun. Varlığın kalp ve ruhumda ebedi, saadetimiz kaim olsun. Yüce mevlam sensizlik imtihanından beni muhafaza etsin. Herşeyinin tiryakisi olduğum herşeyimm iyiki doğdun canımm, rabbim bu güzelliği ömür boyu benden mahrum etmesin. Gül yüzünün ömür boyu solmaması ve ömür boyu güzellikleri doyasıya yaşamamız temennisiyle doğum günün kutlu olsun hayatımmm.

Ekleme Tarihi: 18.10.2006 - 00:06

Konu: örtülülerin okuma aşkı ve zaferi

	DenizFeneri

RE:

27 Mesaj -

Alıntı
Orijınalı ~eSRa~
MAsaAllah SubhanAllah ne kadar guzel insaAllah boyle bacilar artar... azmin elinden birsey kacmiyor... Allah razi olsun ekledigin icin
Amanedense insana en yakini bile bazen basortusu icin canini yaka biliyor...

Dinimizin ilk buyruğunu ifa eden bacılarımızı rabbim fani ve uhrevi hayatta muvaffak etsin inşAllah..

Baş örtüsü büyük bir sorumluluk ve yürek ister. Bu yol her kişinin değil, er kişinin yoludur misali, fedakarlık gerektirir. Her şeyin bedeli vardır ve bu uğurda verilen bedel ALLAH'ın izniyle birgün fazlasıyla kendilerine dönecektir. Bu konuda sizlerin canını yakan kişi ya cehaletinin, ya sevdasının, ya alışkanlığının müptelası, yahut bilgisizliğinin esiri olmuş bi şahsiyettir.. iletişim herşeyi çözer efendim, saygılarımla

Ekleme Tarihi: 20.06.2006 - 00:44

Konu: Mehmet Beyler azalsin, Ayse gibi Ayseler cogalsin ins.

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Mesaj alınmıştır Can.. , evlilik maddi manevi bi paylaşımdır elbet, noktasına virgülüne kadar dikkat edilmesi gereken kutsal bir birliktelik Yuvayı yapan dişi kuşlar olması hasebiyle, hakkınız ödenmez. Paylaşım için teşekkür ederim

Ekleme Tarihi: 13.06.2006 - 16:08

Konu: ÖNCE VATAN ..SONRA VATAN

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Rabbim, kalemini keskin, istidadını kâmil, yüreğini kale gibi kılsın kardeşim. Hissiyatıma tercüman olduğun için teşekkür ederim

Bu mesaj 1 kez ve en son DenizFeneri tarafından 13.06.2006 - 01:51 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 13.06.2006 - 01:50

Konu: Atatürk

	DenizFeneri

RE:

27 Mesaj -

Alıntı
Orijınalı su damlasi
SELAMUN ALEYKUM
DENİZFENERİ KARDEŞİM GÜNDÜZ ASTIĞIN YAZIYLA ŞİMDİ ASTIĞIN YAZI HİÇ BAĞDAŞMIYOR.TÜRKİYEDE DEMOKRASİ VARMIŞ HANİ NERDE BAK BU KONUYLA İLGİLİ KİMSE AĞZINI AÇAMIYOR.AMA ÖBÜR TARAFTA HAŞA VE HAŞA BİZİM PEYGAMBERİMİZE HAKARETLER VAR VE MÜSLÜMANIM DİYEN İNSANLAR DAHİ HAKARET EDENLER VAR ATATÜRKE BUGÜN NEGATİF BİR ŞEY SÖYLENDİĞİNDE HAPİS CEZASI VAR AMA İKİ CİHANIN GÜNEŞİ (SAV)HAŞA HAKARET EDİLDİĞİNDE KOCAMAN BİR HİÇÇÇÇÇÇÇÇ VAR.YAPMAYIN ALLAH AŞKINA BİR KIYAS YAPIN BAKALIM HANGİSİ DAHA ÜSTÜN.HZ MUHAMMEDE ALTERNETİF ATATÜRK.BEN GÜNDÜZ ÇOK KISA ASMIŞTIM ZATEN HERKESİN BİLDİĞİ BİRŞEY.
BİRDE LÜTFEN CAN DÜNDAR,DAN ALINTI ALMAYIN BENCE DİN ALİMLERİNDEN ALIN ASIN.
ALLAHA EMANET OLUN.

Su Damlası bacım, aslında ben tez'i antitezle çarpıştırıp bir sentez oluşturmak dışında bir niyette değilim. Bir muhakeme platformu oluşturup eğrisiyle doğrusuyla konuşturmak taraftarıyım. Yoksa burada kimsenin avukatlığını yapıp bundan bir menfaat gütmeye yönelik bir kaygım yok. Evet bazılarının menfaatleri icabı gerçekleri dile getirmediği aşikardır. Ancak bu siyaset tellalları, medya çığırtkanlarının dünyevi kaygıları ağır basmakta maalesef. Ben her düşüncenin medeni ölçüler çerçevesinde ve insani haklara saygıyı güderek tartışılması gerektiğine inanıyorum. Benim insanlarla yahut sistemlerle bir çatışmam yok. Bilakis kendi vatanımızda yaşadığımız mezalimin son bulması için yine sistemin bizlere sunduğu konuşma ve tartışma hürriyetini kullanmak taraftarıyım.
Tarihi bize sunulan kaynaklardan okuduğumuz kadarıyla böylesi bir hürriyet ecdadımızın son kalesi Osmanlı İmp. zamanında yoktu bildiğim kadarıyla. Asırlardır cihana hükümdar olan, insanlığa sevk ve istikamet veren, ALLAH'ın dinini en güzel şekilde tebliğ ve temsil eden milletimiz yine kendine yakışan bu güzel erdemlerden uzaklaşması dolayısıyla beşeriyet arenasında "Hasta Adam" damgası yemiştir. Evet bu hasta adam, son zamanlarında ecnebilerle yaptığı izdivaçları milletimize Sevr Antlaşmasını doğurmamış mıdır? Her ne kadar zoraki şartlar dahilinde de olmuş olsa, milletimizi temsil eden insanlar yine hayatımıza kast edercesine teşbihte hata olmaz misali, kurda kuzu teslim etmemişler midir? Bunu hiç bir mantık ve vicdan kabul edemez. Birçok yerel direnişler olmasına mukabil ortak bir irade ve idare altında olmayan her türlü hareket bir kıvılcım olma hüviyetini aşamamıştır.
Son 200 y.y.’lık zamanında Avrupaya beslenen hayranlık ve taklitçilik bizleri tavus kuşu olmaya çalışan bir karga konumuna düşürmemiş midir? Bu hususta bir şeyleri yargılamak benim haddimi aşar. Osmanlı'nın son zamanları, İslam'ın bayraktarlığını yapan cihan fatihlerinin tabir-i caizse kemiklerini sızlatmıştır. Şu muhakkak ki, bizler ecdadımıza layık varisler olamadık. Yeni rejim kurulduktan sonra din elden gidiyor diye yapılan propaganda ve isyanlar bizleri darlığa düşürmemiş midir? Daha yeni doğmuş bir sistemin kurulur kurulmaz yakalandığı hastalıklar bağışıklık kazanmasına fırsat vermeden kompleksli bir cocuk meydana getirmiştir. Buna daha sonradan eklenenler ihtilaller bizleri büyük kayıplara maruz bırakmıştır.
Ben dinimden, dilimden ve milliyetimden büyük bir onur duyuyorum. Türklüğüm bedenimse, dinim ruhumdur ve ruhsuz beden ceset olur. Şovenizme karşı olduğum kadar, dinimizin ananevi usullerce bilinçsiz bir surette tatbik etmeye de karşıyım şahsen. Atalarımız mazide yakaladığı aksiyonu işin ruhuna vakıf olarak yakaladı kanımca. Yoksa toprak hakimi olmaya yönelik bir kuru sevdayla o seviyelere gelinmezdi. Bizler ne zamanki bize has olan erdemlerden uzak kaldık, beşeriyetin maskarası olduk. Şu an Avrupada bulunan bir kişi olarak, kendi vatanımdan uzak yad ellerin kahrını çekmeye mahkum bir haldeyim. Bizleri buralara mahkum eden kalpazanlardan ziyade yine milletimize musallat olan cehalete kızıyorum içten içe. Birbirimizle uğraşmakta önümüze bakamıyoruz. Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini misali, destekten ziyade bir köstek olma yarışımız var.
Atatürk konusu aslında bu noktada önem kazanıyor. Bu önder şahsiyet milletimizin fakr-u zaruret döneminde önderlik etmiştir. Rabbimle arasındaki mesele bizlerin sorunu değil. Elbetteki taktir-i ilahi onu layıkıyla muhakeme edecektir. Bu hususta kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak bazı kodamanların abası altında onların alkış tutan dalkavuklar ve yandaşları mukaddesatımıza el uzatmakta ve bunu yine onun adını kullanarak yapmakta. Fikir ve icraat olarak zıt olduğu halde bütün kutuplar ortak olan o noktada sözleşmişçesine birleşmekte. Kuru bir Atatürk yobazlığından başka birşey değil bu. Bu hususta gerek dinimizin, gerekse millete mâl olmuş büyük şahsiyetlerin bir rant yarışına alet edilmesine terbiyesizliğin daniskası olarak bakıyorum. Bugün komunistler dahi Atatürk’ü siyasetlerine alet etmektedirler. Ancak o,Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir. dememiş midir?
Bununla birlikte Atatürk’ün islamiyet hakkındaki aşağıdaki sözleri de oldukça manidardır.

Türkler İslam oldukları halde, bozulmaya, yoksulluğa, gerilemeye maruz kaldılar; geçmişin batıl alışkanlık ve inançlarıyla İslamiyet’ı karıştırdıkları ve bu suretle gerçek İslamiyet'ten uzaklaştıkları için, kendilerini düşmanların esiri yaptılar. Gerçek İslam'ın çok yüce, çok kıymetli gerçeklerini olduğu gibi almamakta inatçı bulundular. İşte gerilememizin belli başlı sebeplerini bu nokta teşkil ediyor..;
Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.

Her fert din ve diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası mekteptir. Fakat nasıl ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa, dinimizin hakikatini tetkik, tetebbu ilmi ve fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirilecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız.

Bununla birlikte Atatürk’ün dinimizin hurafeler ve batıl inançların yumağı, insanların samimi ve sadık olan inaçlarını suistimale çalışan insanlara karşı olduğunu bir çok sözünden anlayabiliyoruz.

Türkler, dinlerinin ne olduğunu bilmiyorlar. Bunun için Kuran, Türkçe olmalıdır.
Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu Kitap'ta neler olduğunu Türk anlasın.;
Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam’ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı.

Bunlarla birlikte Atatürk’ün, Peygamber Efendimiz (S.A.V) hakkında da oldukça samimi açıklamalır vardır:

O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür;

“O'nun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyşli ordusuna karşı Bedir'de kazandığı zafer, fani insanların kârı değildir; O'nun olduğunun en kuvvetli işareti işte bu savaştır.;

Bütün yaşamını cephelerde geçiren milletimizin kurtuluşuna vesile olan bu insan hakkında çok sözler söylenebilir. Gösterdiği fedakarlıklar taktir-e şayan kanımca. Cehlin izalesi için verdiği savaşı bence bütün milletimiz mukaddes bir dava olarak telakki etmeli. Çünkü ancak bu şekilde ecdadımıza layık varisler olacağımıza inanıyorum. Bizler benliğimizin ve içimizdeki mukaddesatımızın engin şuuruyla kale gibi insanlar olmadıkça sefilleri oynamaya mahkum bi halde oluruz.
Aşağıda hislerime tercüman olan bir şiir bulunmakta. Selam ve dua ile;

ATATÜRK'TEN SON MEKTUP

Siz beni halâ anlayamadınız .
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz .
Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz .
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın !
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...

Halim Yağcıoğlu

Ekleme Tarihi: 11.06.2006 - 17:26

Konu: Atatürk

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Değerli dostlar, ben bazı yorumlara katılmakla birlikte dinimizde yaşanan cuntacı rejiminin yegane sebebinin Atatürk'ün olduğuna inanmıyorum. Bu hususta onu günah keçisi göstermek haksızlık olur. Evet istiklal mahkemelerinde bir çok yanlışlığın yapıldığına katılıyorum ancak bunu bugünün gözüyle değerlendirmek sağlıklı olmayacaktır. Nitekim o günün olağanüstü şartlarında bir milletin yok oluş tehlikesi mevzu bahisti. Bununla birlikte halifeliğin kaldırılması hadisesinde ise Osmanlı İmp.'nun son zamanlardaki gerek toplumsal hayatta, gerekse dinimizde yaşanan dejenerasyonu meydandaydı. Asırlardır insanlığa nizam veren, dinimizin bayraktarlığını yapmış bir milletin son zamanlardaki başı boşluğu,beşeriyet alemindeki kepazeliği gerçek ama acıdır. Bu vahim tablonun izalesine ve müspet bir hale getirilmesine bütün insanımız seferber olmuştur. Böylesi bir keşmekeşlikte Atatürk'ün önderliği bizleri çok daha vahim bir neticeden kurtardığına inanıyorum şahsen. Elbette bu hususta yaptığı hatalarda mevcuttur, ancak milletimiz için yapmış olduğu hizmetleri de kimse inkar edemez. Her kesimin bu hususta farklı yaklaşımları var. Ben şahsen Atatürk'e haşa ilahlaştırma kisvesini koyanlara karşı olduğum kadar, dinimiz hakkında onun günah keçisi olarak görülmesine de karşıyım. Aşağıda her kesimin farklı bir şekilde olaya bakışı olduğuna dair kaleme alınmış bir yazı bu hususu daha iyi açıklamaktadır:

Kimininki kalpaklı kiminki fraklı, kimi sert kimi güler yüzlü... Herkes kendine göre bir Atatürk portresi çiziyor. Peki bunların hangisi gerçek Atatürk?

Ben gözümle görmedim, anlattılar: Atatürk, Anadolu'nun direniş ruhunun nasıl örgütlendiğinden söz ederken 'küçük kıvılcımlardan büyük yangınlar doğabileceğini' söylemiş.
Sonra bu söz "Küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurur" diye pankart olup asılmış.
Nereye biliyor musunuz?
İtfaiyenin girişine...

Hangisi yalancı?
Atatürk'ü hepimizin değilse de, çoğumuzun yanlış ya da hiç değilse eksik anladığımızı söyleyebiliriz.
Yıllar önce TRT'de Üç Yalancı diye bir program vardı.
Üç tiyatro oyuncusu yan yana dizilir, ekranda gösterilen bir nesnenin ne olduğunu anlatırdı. Mesela birisi o nesnenin bir motor parçası, diğeri çocuk oyuncağı olduğunu söyler, üçüncüyse savaş meydanında bulunduğunu iddia ederdi. Yarışmacı 'üç yalancı'dan hangisinin doğru söylediğini bulmaya çalışırdı.
Günümüzün Atatürk tarifleri biraz bu yarışmayı andırıyor.
Baksanıza, Ata'nın müzede sergilenecek balmumu heykeli, gerçek boyuna uygun olarak 1.68 yapılınca, Atatürkçüler "Bu çok kısa" diye tepki gösteriyor ve heykelin boyu sipariş üzerine 1.85'e çıkarılıyor.
Boyu konusundaki karmaşa, fikirleri konusunda da yaşanıyor.
Atatürkçülük modası öyle bir hal aldı ki, artık herkes ondan bir parça koparıyor, o parçayı öne çıkarıp ona övgüler düzüyor. Zamanla Atatürk'ün sadece o parçadan ibaret olduğuna kendisi de inanıyor. İşte o yüzden, bütün bu parça-koparıcılar kadar çok sayıda Atatürk çıkıyor ortaya...

Erbakan'dan Çelik'e kadar
Ne demek istediğimizi anlatmak için Atatürkçüler listesine şöyle bir göz atmak yeterli:
Adnan Hoca da Atatürkçü, Doğu Perinçek de...
Popçu Çelik de Atatürkçü, 'ordu göreve' pankartı açan gençler de...
Erbakan Başbakanken "En büyük Atatürkçü biziz" demişti; tabii onu hapseden Kenan Evren de...
Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, partisinin başkanı Tansu Çiller'in yarımyüz fotoğrafını Atatürk'ünkiyle eşleştirecek kadar Atatürkçüydü...
Bu kadar farklı eğilimden insan, aynı liderden "Bizim önderimiz" diye söz ediyorsa bu işte bir yanlışlık olmalı.
O zaman da sormak gerekiyor:
Kaç farklı Atatürk var?
Ve hangisi gerçek Atatürk?
CAN DÜNDAR

Ekleme Tarihi: 10.06.2006 - 01:47

Konu: Atatürk

	DenizFeneri

Atatürk Hakkında

27 Mesaj -

Değerli can dostlar, zaman zaman muhtelif arenalarda çok konuşulması ve doğruluğu, geçerliliği tartışılabilecek olan konu hakkında umumun düşüncelerini öğrenmek adına böylesi bir konuyu açmış bulunuyorum. Serbest Kürsü adı altında ve sansürsüz bir ortamda bu hususta eğrisiyle, doğrusuyla mümkün mertebe samimi ve hakkaniyet kaideleri dahilinde yorumların olmasını rica ediyorum. Gerek zamanımızda yaşanan türban krizinde, gerekse dinimize yapılan bir çok saldırıda cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan düzenlemelerin olduğu dile getiriliyor. Zamanımızda tabulaştırılmış olan bu konu hakkında yorumlarınızı rica eder, saygılar sunarım..

Bu mesaj 2 kez ve en son DenizFeneri tarafından 09.06.2006 - 01:39 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 09.06.2006 - 01:29

Konu: Bilinçlenmek Adına

	DenizFeneri

Bilinçlenmek Adına

27 Mesaj -

Değerli kardeşlerim yeni öğrenmiş olduğum bir bilgiyi paylaşmak istedim.. Bilinçlenmek adına izlemenizi tavsiye ederim..

http://www.firaset.net/goster.php?id=5083

Ekleme Tarihi: 05.06.2006 - 01:58

Konu: Ağlayan İmam

	DenizFeneri

Ağlayan İmam

27 Mesaj -

Her dua şuurlu olarak ve samimiyetle okunduğundaki tesiri ortada. Rabbim cümlemizi bildiğini yaşayan kullarından kılsın inşAllah.

http://www.firaset.net/goster.php?id=5528

Bu mesaj 1 kez ve en son DenizFeneri tarafından 05.06.2006 - 01:46 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 05.06.2006 - 01:45

Konu: 21. Yüzyilin Yamyamlari, inanmayanlar bi daha düsünsün!

	DenizFeneri

RE:

27 Mesaj -

Alıntı
Orijınalı menteseci

Ya Rabbi !..

Bunlari gazabinin en siddetlisiyle cezalandir...

Lanetullahualeyh...

Allah'in laneti, gazabi üzerinize olsun...

ALLAH ISLAH EYLESIN NE DİYELİMM

Ekleme Tarihi: 04.06.2006 - 13:47

Konu:

Bir kardesiniz daha geldi

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Hoş geldin kardeşim, ailemizi şereflendirdin, kalbinin sıcaklığı hepimizi ısıttı can, bu hararetin ömür billah bizlerle olması temennisiyle, sefalar getirdin kardeşim

Ekleme Tarihi: 02.06.2006 - 23:21

Konu: basarı nedir???

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Bence arzu edilen neticeyi elde etmek için kişinin ne verdiğidir. Başarılı insan verebileceği herşeyi veren ve gerisini ALLAH'a havale eden mütevekkil kişidir. Bunun ölçüsü miktar, zaman yahut başka bir birim değildir, amacı uğrunda gösterdiği fedakarlık, yani gereken bedeli ödemesidir.

Ekleme Tarihi: 02.06.2006 - 23:16

Konu: Türkçe'ye neden uzağız ?

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Güzel bir konuya değinmişsin kardeşim. Ancak ben dilimizin var olan kelimelerine karşılık yeni bir kelime kullanılmasına karşı olduğum kadar, dünyaca ve halkça kabul gören kelimelerin de sırf öztürkçeye uymadığı için değiştirilmeyeye çalışılmasına karşıyım şahsen. Buna bir dönem cumhuriyetin kuruluş yıllarında değinilse de bu hatadan dönülmesi isabet oldu. Çünkü dilimiz bu haliyle oldukça kakafonik bir hal alındığı görüldü. Türkçe gibi her türlü dil ile bu güne dek etkileşimde bulunmuş ve içerik olarak bi o kadar zengin olduğu halde 250 kelimelik tarzan lehçesine çevrilmeye çalışılmasına bence kimsenin hakkı yok. İnsan dil ile düşünür, kendini ifade eder, hisseder ve yaşar. Böylesine hayati bir mevzuda bence dilimizin kısırlaştırılmaya çalışılması abes olur. Buna mukabil taşı gediğinde olan bir kelimenin yerinden sökülüp yeni bir kelime monte edilmeye çalışılması da son derece abes olur kanaatindeyim.

otobüs : çok oturgaçlı götürgeç
walkman : çalargezer
hostes : uçan avrat
fotokopi : tıpkıbasım
faks: belgegeçer
cd player : tekerçalar
kampüs : yerleşke

Taktir sizin..Siz olsanız hangisini kullanırsınız??

Ekleme Tarihi: 02.06.2006 - 00:21

Konu: NAMAZINIZI KILDINIZ MI ?..

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Ekleme Tarihi: 01.06.2006 - 23:37

Konu:

SEVDİĞİM

	DenizFeneri

Yüreğine sağlık abicim..

27 Mesaj -

Güzel abim, umulur ki bu şiirin hicranlı satırlarını yaşamamışsındır ve umulur ki hiç bir can kardeşimiz yaşamaz ve yaşatmaz.. Gönül yaresi, nasıl bir yaradır, nasıl insanın kalbini dağlar, nasıl bizleri buhranlara ram eder tecrübeyle bizzat öğrenilmiş bir hissiyattır abicim. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bu zamanlara şiirinle kifayet verdiğin için ALLAH razı olsun üstadım, rabbim kalemine ve yüreğine zeval vermesin.

Bu mesaj 1 kez ve en son DenizFeneri tarafından 01.06.2006 - 22:56 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 01.06.2006 - 22:56

Konu: Evlenme kriteri

	DenizFeneri

27 Mesaj -

Katılıyorum kardeşim. Güzel bi açıklama, ALLAH razı olsun.

Ekleme Tarihi: 17.05.2006 - 00:59

Sayfa (1): (1)

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 1020 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.50564 saniyede açıldı

Mesaj alınmıştır Can.. , evlilik maddi manevi bi paylaşımdır elbet, noktasına virgülüne kadar dikkat edilmesi gereken kutsal bir birliktelik Yuvayı yapan dişi kuşlar olması hasebiyle, hakkınız ödenmez. Paylaşım için teşekkür ederim

Ya Rabbi !.. Bunlari gazabinin en siddetlisiyle cezalandir... Lanetullahualeyh... Allah'in laneti, gazabi üzerinize olsun...

Ya Rabbi !..

Bunlari gazabinin en siddetlisiyle cezalandir...

Lanetullahualeyh...

Allah'in laneti, gazabi üzerinize olsun...