*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

113 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (6): (1) 2 3 Devam >

Ekleyen

Mesaj

Konu: Ben Bir Müslümanın

	Lokman Hamitoglu

Ben Bir Müslümanın

113 Mesaj -

( BEN ) BİR MÜSLÜMANIN

Ben bir Müslümanın dökülen saçıyım
Bastığı toprağı
Attığı tırnağıyım

Ben bir Müslümanın dilinde tekbir’ iyim
Gözlerinde feri
Ellerinin kiriyim...

Ben bir Müslümanın aldığı nefesiyim
Kıblede seccadesi
Kapıda kölesiyim...

Ben bir Müslümanın...
Ben bir Müslümanın...
Ben bir Müslümanın...

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 09.03.2008 - 22:18

Konu: Aldırıyorum ve Aldırdığımı Haykırıyorum

	Lokman Hamitoglu

selamün aleyküm

113 Mesaj -

ilgi ve mesajlarınız için sonsuz teşekkür ederim. Karınca kararınca yürümek istiyoruz. Dualarınızda bizede yer verin. Cenab ı Allah a emanet olun.

Ekleme Tarihi: 29.02.2008 - 19:46

Konu: Bir Bayram Daha Annem

	Lokman Hamitoglu

Bir Bayram Daha Annem

113 Mesaj -

BİR BAYRAM DAHA ANNEM…

Evet anne bu bayramda ayrıyız…
Biliyorum çok bayram oldu,
Çok bayram oldu görüşmeyeli…
Buram-buram hasretini soluyorum,
Seni arıyorum burcu-burcu…
Bir sıcaklık düşüyor kalbimin üstüne,
Isınıyorum…
Sonra yüzüme bir gölge düşüyor,
Gözlerime gözlerini dikmiş bir çift ıslak göz,
Biliyorum bu kadar şefkatle,
Bu kadar içten,
Bu kadar sıcacık ancak sen bakarsın…
Ancak sen yakarsın yüreğimi böyle derinden…
Beni böylesine hesapsızca,
Katıksızca
Zamansızca ancak sen hercümerç edersin…
……..
Bir bayram daha geldi canım anam;
Biliyorum sende eski bayramların tadı yok;
Aaah! Bu hayırsız oğlun yok mu?
Bu söz dinlemez,
Vurdumduymaz,
Aksi, inat, hoyrat oğlun yok mu?
Boğazına takılan yemeklere sebep,
Yemek yapmamana neden olan oğlun yok mu!
Hep bunun yüzünden!
Hep benim yüzümden keyifsizliğin!
Düşüncelere dalıp-dalıp gitmen,
Derin-derin iç çekmen benim yüzümden!
Bayramlarına neşter attım biliyorum.
Biliyorum huzuruna musallat oldum.
Özlemin oldum,
Beklentin oldum,
Yalanın oldum,
Yaman bir ayrılık oldum biliyorum…
…………….
Aslında çoğu zaman düşüncelerdeyim,
Ama bu bayramlar yok mu!
Bu bayramlar hüznüme hüzün katıyor…
Ellerini değil,
Cennet kokan ayaklarını öpmek istiyorum…
Hasret kaldığım kokunu solumak istiyorum,
Sonra saatlerce seni dinlemek,
Saatlerce sana seni nasıl özlediğimi söylemek istiyorum…
Aaah anne!
Yine kötüyüm,
Yine azar-azar tükeniyorum,
Yine bir cehennem düşmüş yüreğime,
Yine alev-alev yanıyorum,
Çıldırıyorum…
…………..
Bir bayram daha geldi.
Beni benden alıp götüren,
Önce hüzne boğan,
Sonra unut olan bir bayram…
Biliyorum;
Biliyorum ki, ayrılıklar kavuşmaya,
Gözyaşları gülmeye,
Hüzünler neşeye gebe…
Biliyorum;
Biliyorum ki kavuşmanın sancıları azdı,
Hani vuslat yarından yakın olmayabilir,
Bu bayram olmayabilir,
Şevval’de olmayabilir!
Ama Zilhicce’de umudum var!
Kurban Bayramına umudum var anam!
Bana yemekler yapma,
Tatlılar hazırlama,
Evde ol yeter!...
Kapıda beni karşıla yeter!
Ölmeden seni görsem bana yeter anam!!!

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 20.12.2007 - 21:19

Konu: Biz Kimiz

	Lokman Hamitoglu

Biz Kimiz

113 Mesaj -

BİZ KİMİZ

I

Gözlerimi ilk defa açıyorum
Bir çığlık var üzerimde
Etrafımda gülüşen insanlar
Anne ve Babamı ben seçmedim
Doğduğum şehri, ülkeyi de ben seçmedim
Büyüdüm cuntalar içinde !
Silahların gölgesinde büyüdüm !
Hep kanın aktığı haller vardı
Kimseler mum yakmıyordu
Önüne gelen karanlığa küfürler savuruyordu
Oysa çok mum vardı ...!

II

Önce Halepçe’ de beni katlettiler !
Sonra Zaho’ da hapsettiler !
Peşimden gelenleri de !
Haber vermediler evlerimize !
Devletimize haber vermediler !
Karanlığın kucağında bize zulm ettiler !
Aç bıraktılar geceler boyu !
Gündüzler uzunluğunca elektrik verdiler !
Tazyikli suya tuttular insafsızca !
Gece ve gündüzümüz yoktu !
Suçumuzu hiç öğrenemedik !
Cezamızı da bilmiyorduk !
Yalnız ve yalnız ölümü istiyorduk !
Katıksızca !

III

Felluce’ de üzerimize bomba attılar
Telafer’ de kurşuna dizdiler.
Kerkük’ te evimizi talan ettiler
Başımızda çuvalla Ebu Garib’ e götürdüler
Vurdular başımıza - başımıza.
Sonra bize vahşeti izlettiler
Bacılarımıza saldırdılar hayvani içgüdüleriyle
Hayvan aşağı yaratıklardı onlar
İçki içirmeye çalıştılar
Domuz eti yedirmeye çalıştılar
Aç ve susuz bıraktılar
Öldürdüler ! Doğduk !
Öldürdüler ! Doğduk !
Her gün binlerce sefer doğduk !

IV

Batı Şeria’ da üzerimize tank sürdüler !
Gazze’ de bizi ateşe attılar !
Esir aldılar bir gece vakti !
Suçsuz günahsız, zındanlara attılar !
Kardeşlerimizi öldürdüler
Anamızı ve babamızı zaten çoktan vurmuşlardı.
Amcalarımızı tanıyamamıştık !
Dayılarımızı görememiştik !
Hep toprağa sarıldık akrabalarımız diye
Ve şehadetin şerbetine uzandık !
Üzerimiz kan revandı
Üzerimiz toz baruttu
Üzerimiz paramparçaydı !

V

Sahra ve Şatilla’ da vurdular,
ÖLMEDİK !
Uçak dolusu bombalar gönderdiler;
ÖLMEDİK !
Zulm üstüne zulm ettiler;
ÖLMEDİK !
Çünkü biz ancak ve ancak
Cenab-ı Allah’ ın iradesiyle can verirdik !
Kılıcımız kınından çıkmıştır !
Yayımız sadakını yırtmıştır !
Korkularımızın şah damarında şehadet aşkımız var !
Gecenin koynunda ki izli fişek gibiyiz !
Kan ve gözyaşlarıyla süslediğimiz gecelerin ardında;
Yarın doğacak olan güneş biziz ...!
Biz yok etmek istediğiniz halkın bekçileriyiz ...!
Biz Filistinliyiz !
Türkistanlıyız !
Çeçeniz !
Biz ezmeye çalıştığınız , ezilmeyen ..
Ezemediğinzi, ezemeyeceğiniz MİLLETİZ !!!
Öerleriz !
Selahattini Eyyübileriz !!!

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 25.11.2007 - 16:52

Konu: Müslümanım Diyene Açık Mektup

	Lokman Hamitoglu

Müslümanım Diyene Açık Mektup

113 Mesaj -

MÜSLÜMANIM DİYENE AÇIK MEKTUP

Aziz ve Celil olan Allah’ın adıyla
O’ nu her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederiz.
Kainatta hiçbir şey (varlık) yoktur ki O’ nu (Allah’ı) hamd ile tesbih etmesin
Hamd Rahman ve Rahim olan alemlerin Rabbı, Cenab’ ı Allah Azze ve Celle’ye..
Salat ve Selam Resullah (s.a.v) Efendimize, al ve ashabına…

Dünyanın dört bir yanında yaşayan müslümanların hepsine açık mektubumdur.
Hepimizin malumu o ki tağut, zalim, zorba rejimler uşaklarıyla beraber
Topyekün Müslümanlara savaş açmışlardır.
Kimyasal silah, terör, teröriste yardım.. ve sair söylemler yalnızca savaşı
Meşrulaştırmak için söylenen asılsız sözlerdir.
Nitekim Afganistan’daki Taliban rejimini Ruslara karşı kurduran USA rejimidir.
Aynı şekilde İran İslam Cumhuriyetini yıkmak için Baas rejimini başa geçiren
Ve Saddam Hüseyin’i bir zamanlar destekleyen de aynı rejimdir.
Şimdi ise gerek Afganistan ve Irak gerekse Çeçenistan, Kaşmir, Türkistan
Ve neredeyse Afrika’nın tamamı kan revan içindedir.
Çoğumuz bu halleri rutin görmenin gafletindeyiz.
Ve bize bu haller olağın gösterilmek isteniyor
Oysa Hucurat suresi 10. ayette Cenab_ı Allah tüm Müslümanların kardeş
Olduğunu bize haber veriyor.
Ayrıca Hazreti Peygamber ‘de (s.a.v) Müslümanların kardeş olduğunu bir çok
Hadis-i Şerif’te bize bildiriyor.
Maalesef bir çoğumuzun elinden HİÇ BİR ŞEY GELMİYOR!
Şimdi sizden şunu rica ediyorum.
Gelin mümkünse ailelerimizle, arkadaşlarımızla, dostlarımızla bir araya gelip
Dualara icabet eden El Mucib Celle Celaluhu olan Rabbimize dua edelim.

“ La ilahe illallahu vehdehu la şerike leh
lehul mülkü velehul hamdı ve huuc ala külli şeyin kadir
subhane rabbiyel eliyyıl o’lal vehhab
Elhemdulillah, elhemdulillah, elhemdulillahrabbilalemin
Vessaletu vesselamu ala rasuline muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmein

Ey kullarını her an görüp gözeten El Muheymin Celle Celaluhu
Ey mağlup edilmesi mümkün olmayan El Aziz Celle Celaluhu
Ey dilediğini zorla yaptırabilen El Cabbar Celle Celaluhu
Ey her şeyde azametini gösteren El Mutekebbir Celle Celaluhu
Ey isyankarları kahreden El Kahhar Celle Celaluhu
Ey sıkan, daraltan, sınırlayıcı El Kabid Celle Celaluhu
Ey gurur ve kibiri kırarak boyun eğdiren El Hafid Celle Celaluhu
Ey dilediğini hor ve hakir eğleyici El Muzil Celle Celaluhu
Ey hükmü veren ve hükmeden El HAKEM CELLE CELALUHU
Ey adalet sahibi El Adl Celle Celalahu
Ey azamet sahibi El Azim Celle Celalahu
Ey tam kudret ile her şeye üstün ve büyük olan El Kabır Celle Celalahu
Ey hesap gören ve hesaba çeken El Hasib Celle Celalahu
Ey her şeye sahit olan Eş Şehid Celle Celalahu
Ey güçlü ve tam kudret sahibi El Kadir Celle Celalahu
Ey kuvveti şiddetli olan El Metin Celle Celalahu
Ey nihayetsiz kuvvet ve kudret sahibi El Kadir Celle Celalahu
Ey her güçlüye gücü yeten El Muktedir Celle Celalahu
Ey intikamı şiddetli olan El Muntakim Celle Celalahu
Ey hikmeti gereği dilediğine zarar eriştirici Ed Dar Celle Celalahu
Ey duaya icabet eden El Mucib Celle Celalahu
Ya Rabbi ! dinine savaş açmış kafirleri ve uşaklarını,silah alacaklar hariç
Helak eyle!
Ya Rabbi ! kardeşlerimize saldıran
Kardeşlerimizin kanlarını döken,
Namuslarına musallat olan tüm Ehl-i Küfürü kahr-u perişan eyle!
Ya Rabbi ! kafirlerin ve uşaklarının tüm hilelerini boşa çıkar
Ya Rabbi ! kafirlerin ve işbirlikçilerin hilelerine karşı kardeşlerimize hileler öğret
Ya Rabbi ! kardeşlerimizin kalplerine sükunet ver!
Ayaklarını sabit kıl!
Gizli ordularınla kardeşlerimizi destekle
Ya Rabbi ! Bizi, kardeşlerimize dua edenlerden, zalimlere ve kafirlere karşı
Onları destekleyenlerden eyle!
Ya Rabbi ! saflarımızı sıklaştır, bizi birbirimize sevimli kıl.
Ya Rabbi ! bizi kardeşleri için canları acıyan!
Kardeşleri için ağlayan!
Kardeşleri için dualara duran!
Ön safa çıkan!
Kardeşlerinin yardımına koşanlardan eyle!
Ya Rabbi ! bizi delalete düşenlerden!
Nefislerinin hava ve heveslerine uyanlardan!
Gamsızlardan eyleme!
Ey dualara icabet eden El Mucib Celle Celalahu
Duaları nasıl kabul ediyorsan dualarımızı öyle kabul eyle!
Duaları kabul edeceğine dair va’din var!
Ve sen asla va’dinden caymazsın!
Tüm ecziyetimizle ve iştahımızla dualarımızın kabulünü bekliyoruz Ya Rabbi!
Amin, amin, amin!
Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillahrabbilalemin…
Vessalatu vesselamu ala rasuline muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmein.
El Fatiha…

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 13.11.2007 - 12:20

Konu: Aldırıyorum ve Aldırdığımı Haykırıyorum

	Lokman Hamitoglu

Aldırıyorum ve Aldırdığımı Haykırıyorum

113 Mesaj -

ALDIRIYORUM
VE
ALDIRDIĞIMI HAYKIRIYORUM

“Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma”

Bilirsiniz en güzel hapishane türkülerinden biridir bu
İnsan hapis yattı mı bu türküyü daha bir içten dinliyor, anlıyor ..
Başımı hiç öne eğdim mi ?
hep eğdim .. Pervasızca yürümekten hep haya ettim.
Aldırma gönül derler, yok dedim, aldırdım.
Hapisliğime de, aileme de, sevdiklerime de aldırdım.
Diğer mahpusçulara da aldırdım.
Onların ailelerine de ..
Biz gözeten gardiyanlara,
Bizden sorumlu müdüre,
Cezaevi öğretmenine, piskoloğuna, sosyoloğuna .. aldırdım.
Nöbet tutan askerlere ve komutanlarına aldırdım.
Bahçemize yaz günleri düşen çeşit çeşit böceklere,
çekirgelere ot ve samana da aldırdım.
Ayda yılda gördüğüm uçaklara,
Gökyüzüne renk veren kuşlara,
Gecenin sessizliğini bozan cırcır böceklerine,
Mahkumların yanık türkülerine aldırdım.
Sonra ben içerdeyken 11 Eylül oldu.
11 Eylül olaylarına ve sonrasına ;
Afganistan’ ın işgaline, Irak’ ın işgaline, Filistin’ in dinmeyen acılarına, Lübnan’ ın pervasızca kuşatılmasına aldırdım.
Guantanamo’ ya aldırdım acı acı ...
Kahırla, gözyaşıyla Ebu Gureyb’ e aldırdım.
Nur’ lara fatıma’ lara, Murat’ lara, Mehmet’ lere aldırdım.
Kuzey Irak’ tan giriş yaptıktan sonra geri dönmeyen üç kardeşe ve tabutla dönen kardeşlere aldırdım.
Etiyopya’nın Somali’ye saldırmasına aldırdım.
19913’te barış adı altında Somali’ye savaş açan en büyük mafya ABD’ye aldırdım.
İlticacı durumuna düşenlere,
Mülteci olanlara aldırdım.
Sonra İrtici olaylarına ve mürtecilere aldırdım.
Mehmet Akif’i yad ettim.
Ruhuna Kur’an-ı Kerim okuyup hediye ettim.
Hani rahmetli “Ben boş mürteciyim” diyordu ya ..
O dizeleri hatırladım ve uzun uzadıya düşündüm.
Rahmetliyi anlamaya çalıştım.
.......
Aldırma gönül aldırma demedim deli gönlüme.
Aldır dedim, unutma, unutturma, vazgeçme, yenilme dedim.
Aldır ve acı çek!
Acı çek ve piş!
Piştikçe dikleş!
Mizrule gibi dimdik ol.
Ama mağrurlanma!
Ağladığında duyulsun dedim.
Ağla dedim kendi kendime.
Her mazlum için yüreğin burkulsun ve ağla.
Her zalimin önce ıslahını sonra perişanlığını iste dedim.
Unutma dedim kendi kendime!
Unutma; Söylediklerinden ve söylemen gerektiği halde söylemediklerinden,
Yaptıklarından ve yapman gerektiği halde yapmadıklarından bir gün, kısa süre sonra sorgulanacaksın!
Diline mühür vurulacak.
Ellerin konuşacak o gün
Ve ayaklara şahitlik edecek.
O yüzden aldır!
Aldırıyorum ve aldırdığımı HAYKIRIYORUM!
Duyun beni, kulaklarınızı tıkamayın!

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 13.11.2007 - 12:17

Konu: Mehmetçik

	Lokman Hamitoglu

Mehmetçik

113 Mesaj -

MEHMETÇİK

Toprağa emanet sırtlarında G-3ler!
Mataralarında kan,
Alınlarında bereler . . .
Her biri ayrı ayrı ana kuzusu . . .
Her birinin bahar kokuyor arzusu!
Gözlerinde o masum güller, çiçekler,
Ellerinde erguvanlar . . .
Bastıkları yerde yeşeren karanfiller . . .
Biri Abdurrahim!
Biri Mehmet!
Öteki Cemal!
Onlar onurluca hayınlara karşı dururlar;
Vatanın toprağına musallat olmuş Marksistlere . . .
Materyalistçilere karşı dururlar . . .
Yaşam ve ölüm çizgisinde bir nefes!
Şahadet için bu ne büyük iman!
Bu ne güzel heves! . .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 29.10.2007 - 21:18

Konu: Ramazan'a Dair

	Lokman Hamitoglu

Ramazan'a Dair

113 Mesaj -

RAMAZAN’A DAİR

On bir ayın sultanı diyorlar sana . . .
Şeytan ve ahalisine senin günlerinde zincir vurulur.
Senin günlerinde yapılan bir hayır;
Başka aylardaki farzlarla . . .
Senin günlerinde eda edilen bir farz;
Başka günlerdeki yetmiş farzla denktir . . .
Senin günlerin yoksulların, yetimlerin, öksüzlerin, dulların . . .
Naçarların aranıp bulunduğu günledir . . .
Senin günlerinde Halil İbrahim sofrası gibi sofralar kurulur.
Senin günlerinde aç olanlar doyurulur.
Senin günlerinde açları doyuranların günahları affedilir.
Yemeğe icabet eden de aynı ecri alır.
Senin günlerinin başlangıcı rahmet,
Ortası marifet,
Sonu ise ateşten beraattır . . .
Senin günlerinde “Estağfirullahe ve etubu ileyh” demeli diller.
Senin günlerin de yeri göğü inletmeli “Tevhid’ler”
Senin günlerinde cennet arzulanmalı;
Senin günlerinde cehennem azabından Rabb’ı Rahim’e sığınmalı . . .
Senin gecelerinde bin aydan hayırlı “Kadir Gecesi” var . . .
Kim ki bu geceyi ibadetle geçirirse heyhat!
Onun için altından ırmaklar akan cennet var . . .
Orada daha önce hiçbir insanın ve cinin el sürmediği huriler var . . .
Hepsi de iri gözlü . . .
Sen ne güzel bir aysın ey Ramazan!
Seni bize ihsan eden Allah’a hamd ve şükürler olsun.
Payına düştüğümüz Resül-i Ekrem’e Salat ve Selam olsun . . .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 21.09.2007 - 04:41

Konu: Affet Allah'ım (cc)

	Lokman Hamitoglu

Affet Allah'ım (cc)

113 Mesaj -

AFFET ALLAH’IM (cc)

İtiraf ediyorum;
Ben çok kötü biriyim . .
İtiraf ediyorum;
Nankörün tekiyim . .
Gamsızım,
Vurdumduymazım,
Vefasızım!!!
Üzerimde ki nimetini hatırlamıyor,
Hatırlamaktan korkuyorum . .
-Korktukça da kaçıyorum-
Kendimi Senden uzaklaştırıyorum.
Bana verdiğin değerlerden,
Güzelliklerden,
Özelliklerden uzaklaşıyorum . . .
Beni affet Allah’ım (cc)
Ve benim gibi olanları da . . .
. . . . . . .
Oysa her an dilimi zikrinle ıslatmalıyım.
Bana bahşettiğin nimetlerin,
Emrime emade ettiklerinin farkına varmalıyım . .
Kalu Bela’da verdiğim sözü hatırlamalıyım.
Kalu Bela’dan beri Müslüman olduğumu ,
Kalu Bela’dan gelip ahirete gittiğimi hatırlamalıyım . .
Bana verdiğin İslam şerefini,
Habibi’nin (s.a.v.) ümmetinden olma izzetini anlamalıyım . .
Lütfettiğin ailemin,
El ve ayaklarımın,
Kol ve bacaklarımın,
İç organlarımın,
Yüz güzelliğimin,
Ruh ahengimin . . . farkında olmalıyım . . .
İnsanlığımın,
İslamlığımın,
Müslümanlığımın farkında olmalıyım . . .
. . . . . . . . . .
Kur’an-ı Kerim’i Senden gelen,
En sevgiliden mektup bilmeliyim . .
Kur’an-ı Kerim’i dağlara yüklediğinin,
Ama dağların korkusundan emaneti alamadığını bilmeliyim . . .
Ve öyle sarılmalıyım Kur’an’a . .
Sahabe gibi başımda taşımalıyım,
Gönlüme koyup, damarlarımda dolaştırmalıyım
Kur’an’la yaşamalıyım!
Kur’an’ı yaşamalıyım!
Her zaman büyük bir iştahla,
Muazzam bir onurla,
Bitmeyen bir gururla Kur’an’ın ellerinden tutmalıyım . .
Senin kokunu hissetmeliyim her harfinde,
Senin sesini duymalıyım hareketlerde,
Senin kokunu içime çekmeliyim ayetlerde,
Ve ibretler olmalıyım,
Her surede dalgalanmalıyım,
İhtiyarlamalıyım Hud Suresi’nde,
Kıyamet Suresi’nde dizlerimin bağı çözülmeli,
Tekvir Suresi’nde ödüm patlamalı,
İnfitar Suresi’nde yüreğim yarılmalı,
Sonra Kadir Suresi tutmalı ellerimden,
Gönlüme su serpmeli Kadir suresi . .
Ve, Aziz ve Celil olan Senin adınla
“Bismillahirrahmanirrahim” diyerek okumalıyım Kadir Suresi’ni;
“ Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin?!.
Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
O gece melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her iş için iner dururlar.
O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir esenliktir.”
Azamet sahibi olan Allah doğru söyledi.
Şüphesiz ki Sen ne söylersen tek doğru odur!!!
. . . . . . . . . . .
Sonra namaz kılarken huşuyu armalıyım,
Kaf dağının ötesinde olsa da huşuyu bulmalıyım,
Üşenmeden maveraya uzanmalıyım,
Ve ürpererek başlamalıyım namaza,
Dünyaya ait her şeyi unutmalıyım.
Ahireti hatırlamalıyım hesapsızca.
Sahabeyi düşünmeliyim;
Namazda iken vücuduna gelen okları hissetmeyen sahabeyi . . .
Hatem’i Esam’ın (r.a.)namazla ilgili soruya verdiği cevap
Kulaklarımda patlamalı!
Zira o: şöyle buyurmuştu;
“ Vakit yaklaşınca güzelce abdestimi alır,
Namaz kılacağım yere gider,
Orada oturur,
Aklımı başıma alır,
Sonra namaz için ayağa kalkarım,
Kabe’yi iki kaşım arasına,
Sıratı ayaklarımın altına,
Cenneti sağıma,
Cehennemi soluma alırım.
Azrail’i tepemde kabul eder
Ve bu namazı son namazım diye kabul eder
Korku ve ümit ile huzuru ilahide durur
Tahkik ile tekbir alır
Ağırca manasını düşünerek Kur’an okurum.
Tevazu ile ruku eder
Huşu ile secdeye varırım.
İhlasla namazımı kılar,
Sonrada kabul olup olmadığını bilemem,
Korkusunu saklarım.”
. . . . . . . .
Hatem’i Esam’ın (r.a.) sözleri beni irkmeli
Sonra aynı ürpertiye umut yoğurup;
“Lebbeyk Allahumme lebbeyk
Lebbeyk laa şerike leke lebbeyk
İnne hamde
Vel ni’mete
Vetevel mülk
Laa şerike leh” demeliyim
Peşinden niyet ve Allahu Ekber!
Büyük bir iştahla Subhaneke’yi okumalıyım
Euzu besmeleden sonra Elham’ı
Peşindense Kur’an’dan başka ayetler . .
Sonra tevazu ile eğilmeliyim
En azından üç defa;
“Subhane Rabbiye’l – azim”
“Azamet sahibi olan Allah’ı tesbih ederiz” demeliyim
Ve “Semi Allahu limen hamideh”
“Kulun bu yaptıklarını ve niyazını Allah’da işitti” yle doğrulamalıyım
Sonra can-ı gönülden bir edayla secdeye varmalıyım
Yine en azından üç defa:
“Subhane Rabbiye’l-ala”
“ Yüce Rabbimizi tesbih ederiz” demeliyim
Ve secde de ağlamalıyım
Ağlamalıyım saatlerce . .
Kendimden geçene kadar,
Ölene kadar ağlamalıyım . . .
“ Buyur Allah’ım buyur
Buyur Senin ortağın yoktur
Bütün övgüler Sendedir, Sendedir
Mülkte Senindir
Senin ortağın yoktur.”
. . . . . . . . . . . .
Ellerimi arş-ı alaya açıp tüm samimiyetimle,
Tüm acziyetimle günahlarımın dağları aştığını itiraf etmeliyim.
Sevaplarımı: nefsime yenilerek yaktığımı,
Uhreviliği bırakıp dünyalığa aldandığımı,
Yanıldığımı,
İnsanları yanılttığımı,
Gerçeklerden kaçtığımı itiraf etmeliyim . .
Ve yeniden, son defa tövbe etmeliyim:
Senin sonsuz of ve merhametine güvenerek,
Pişmanlık çeşmesinden kana kana su içerek,
Dünyalıktan geçerek tövbe etmeliyim . .
Bulutlanmalı gözlerim,
Islanmalı yanaklarım,
Sinem ıslanmalı,
Boğazım düğümlenmeli,
Defalarca yutkunmalıyım . .
Öyle ki nefes almakta zorlanmalıyım!
Kavak ağacı gibi sallanmalıyım!
Uzaklardan duyulmalı titreyen sesim!
Maveradaki suda görülmeli bulanık aksim!
Pişmanlık kokmalı nefesim . . .!
Ve kendime gelmeliyim;
Yalnızlığımda çaresizliğimi tanımalıyım;
İnşirah’ı okumalıyım,
Ferahlamalıyım . . .
Dualarımın kabulüne şeksiz şüphesiz inanmalıyım;
Kendi kendime şunu demeliyim;
“Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ım affedendir,
Affetmeyi sevendir.
O’nun beni affedip cennetine alması cennetini daraltmaz,
Tüm günahkarları affetmesi de cennetini daraltmaz,
Ben O’ndan geldim ve yine O’na döneceğim.
Ben O’nun affına muhtacım.
Rızasına muhtacım.
İnşallah O (cc) beni de,
Benim gibi olanları da affeder
Ve bizleri affetmeyi sever . . .”
. . . . . . . .
Umutluyum,
Umudumu hiç kaybetmiyorum,
Çünkü O’nun kapısını çalıyorum.
O kapıdan hiç kimse eli boş dönmez . .
O kapı kimsenin yüzüne kapanmaz,
O kapı rahmet kapısıdır . .
Umut ediyorum ki dağlar büyüklüğünde ki hatalarımı,
Arş’a yetişen kusur, kabahat ve günahlarımı,
O Rabbul Alemin yüzüme çarpmaz,
O (cc), beni umutsuzlukta bırakmaz.
Tertemiz verdiği bedenimi, çirkinliklerimden arındırır İnşallah . .
İnşallah benden yüz çevirmez,
İnşallah beni kendi halime bırakmaz.
Ey ahiret saadetiyle rahmet edici: Er Rahim,
Ey kendine sığınanlara eman veren: El Mümin,
Ey az amale çok karşılık veren: Eş Şekur,
Ey tevbeleri kabul edici: Ey Tevvab,
Ey günahları affeden: El Afüvv . . .
Beni, anamı, babamı, kardeşlerimi . . .
Bizi sevenleri ve sevdiklerimizi . . .
Ve tüm mümin ve mümiratı affet . .
Ey Yüce Allah’ım! Ömürlerimizin hayırlısını, ömürlerimizin sonu,
Amellerimizin hayırlısını, sonraki amellerimizi
Ve günlerimizin hayırlısını Sana kavuşacağımız gün eyle . . .
Ey Yüce Allah’ım! Kaza ve kaderine razı olmayı,
Ölümden sonraki hayatın serinliğini,
Senin vechine bakmanın lezzetini,
Zarar vermeksizin,
Fitneye kapılmaksızın,
Sapıtmaksızın Seninle konuşmanın şevkini bize nasib et . . .
Ya Hayyu ya Kayyum rahmetinden bizi mahrum etme . .
Ya Rabbi! Helalinle bizi haramdan koru.
Fazlın ile zengin kıl ve kendinden başkasına muhtaç etme . . .
Ya Rabbi! Bizleri affet . .
Ya Rabbi! Bizleri affet . .
Ya Rabbi! Bizleri affet . . .
Şüphesiz ki Sen affedensin ve affetmeyi sevensin . . .
Amin . . . Amin . . . Amin . . .
Emhamdulillah
Emhamdulillah
Elhamdulillahirabbilalemin . .
Vessalatu vesselamu ala resulina muhammedin ve ala alihi
Ve sahbihi ecmein . . .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 17.09.2007 - 11:28

Konu: Muhammed Mustafa (s.a.v)

	Lokman Hamitoglu

Muhammed Mustafa (s.a.v)

113 Mesaj -

MUHAMMED MUSTAFA ( S.A.V. )

İyilik anahtarı kötülükler kilidi
Fisku Fücura karşı mazlumların ümidi
Tarihler gıptasıyla Bağdat’ın Can mevlidi
Müslümanlar direği ya MUHAMMED MUSTAFA . . .

Aşık olmak isteyen hep ismini söylüyor
Huzurunu kaybeden yollarında buluyor
Senin için yürekler sağnak - sağnak ağlıyor
İçin - için yanıyor ya MUHAMMED MUSTAFA . . .

Kış akşamlarımızın batmayan güneşisin
Yaz ortası çöllerde on parmakla zemzemsin ( ! )
Bize şefaat eyle Sen şefaatçimizsin
Canımızın içisin ya MUHAMMED MUSTAFA . . .

Ağlayan gözlerimde ıslanan kirpiğimde
Titreyen dudağımda karıncalı elimde
Sen rehberim olmuşsun ben istikametinde
Gösterdiğin yoldayım ya MUHAMMED MUSTAFA . . .

Adını andığımda yaşam gücüm uyanır
Yoluna koştuğumda tayy-ı mekan yaşanır
Sende çare bulmuşum umutlarım katlanır
Huzurlarım şahlanır ya MUHAMMED MUSTAFA
Kurban olayım Sana ya MUHAMMED MUSTAFA . . .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 10.08.2007 - 21:40

Konu: Başörtüsüm Sen Varsın

	Lokman Hamitoglu

Başörtüsüm Sen Varsın

113 Mesaj -

BAŞÖRTÜSÜM SEN VARSIN

Evimde ki bereket.
Sokakta ki namusumsun.
Dinimdeki uhuvvet.
Ben sensizsem, mahpusum! . .

Em olmuşsun dizimde,
Yaş olmuşsun gözümde,
Barış dolu sözümde;
Başörtüsüm sen varsın! . .

Sütçü gibi kavgamda!
Mazlum düştüm davamda!
Bitmeyecek sevdamda;
Başörtüsüm sen varsın! . .

Kurşuni bulutlarda,
İncelen yağmurlarda,
Zümrütlü topraklarda;
Başörtüsüm sen varsın! . .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 12:00

Konu: Dost Arkadaş

	Lokman Hamitoglu

Dost Arkadaş

113 Mesaj -

DOST ARKADAŞ

“Su akar yatağını bulur” derler.
Yıllar var ki nice insan yatağını bulmak için gezinip durur.
Yollar yürümekle aşınmadığından yollara bir şey olmaz.
Geçen, aşınan yalnızca ömür olur.
18 inde olanlar hatta 16 sında olanlar kendilerini 3,5 yaş büyük göstermek isterler.
-Tabi yaşında göstermek isteyenlerde vardır-
Derken yıllar geçer, geçer…
Yaş otuza dayandı mı oyun tersine döner,
Bu defa 3,5 yaş ufak göstermenin hesabı yapılır.
Tüm bu hesaplaşmalar içinde her yaşın güzelliği de kaçınılmazdır.
40 yaş kemale erme yaşı olarak bilinir.
Yani yatağını arayanlar 40 ından sonra gerçek mecrayı bulurlar.
…
Kişi çoğu zaman kayıplardan sonra kaybettiklerinin farkına varır.
Ve çoğu zaman dostlarını sıkıntılı zamanlarda tanır.
Zaten sıkıntılı anında kişinin yanında olmayan dost değildir ki!
Bir hikaye vardı,
Hani delikanlının biri babasına bir gün dostlarını, arkadaşlarını anlatır.
Babasının tüm ikazlarına rağmen dost ve arkadaş grubunu savunur.
Baba oğluna ders vermek için koyunlarından birini kesip çuvala koyar ve oğlundan arkadaşlarına, dostlarına gidip bir insan öldürdüğünü, cesedin şu anda torbada olduğunu, yardıma ihtiyaç duyduğunu söylemesini ister.
Delikanlı dost ve arkadaş zannettiklerinin yüzüne kapattığı kapılarının ezikliği içinde babasına döner.
Baba oğluna dostluğun kavramını anlaması için, sırtında kanlı çuvalla bir dostuna gönderir.
Delikanlı babasının dostuna kimliğini açıkladıktan sonra bir insan öldürdüğünü ve cesedin sırtındaki torbada olduğunu söyler.
Baba dostu delikanlıyı içeri alıp torbayı evin bahçesine gömer.
Delikanlı eve dönüp babasına olanları anlatır.
Birkaç gün sonra tekrar baba delikanlıya o dostunun yanına gidip milletin içinde dostuna iki tokat atmasını söyler.
Delikanlı şaşkınlık içinde gider ve babasının dediğini yapar.
Delikanlıdan dayak yiyen adam şöyle der:
“Evlat git babana söyle biz iki tokat için dostumuzu satmayız.”
Bu zamanda dostluk imkansız gibi
Arkadaşlık ise zor.
Siz vefalı olursunuz karşınızdaki vefasız.
Söz dost ve arkadaşlarınız için iyi şeyler düşünürsünüz onlar ise …
Hani Hazreti Ali Keremallahu Vecheh’in bir sözü var;
“Nice kimseye vefa gösterdimse de onlardan karşılık görmedim.
Böyleyken vefa göstermekten asla vazgeçmedim.”
Yine de ne olursa olsun vefalı olmak vefasız olmaktan çok çok iyidir.
Arkadaşına arkadaş olmak,
Dostuna dost olmak çok iyidir.

Günün Sözü:
“İyilik yap denize at
balık bilmezse Halik (cc) bilir”

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 01.08.2007 - 10:16

Konu: Cenab-ı Allah' tan

	Lokman Hamitoglu

Cenab-ı Allah' tan

113 Mesaj -

CENAB-I ALLAH’ TAN

Ebu Zer el - Gırafi’ nin (r.a.) Hz Peygamber’ den (s.a.v.) naklettiğine göre Efendimiz (s.a.v.) Rabbi’ nin söyle dediğini nakletmiştir ...
“Ey kullarım ben kendime zulmü haram kıldım ve sizin aranızda da haram kıldım birbirinize zulm etmeyiniz.
Kullarım benim doğru yola ulaştırdıklarım dışında hepiniz yolunuzu sapıtmışsınız.
Benden hidayet isteyin, bende size hidayet edeyim.
Ey kullarım, Benim doyurduklarım dışında hepiniz açsınız.
Benden yiyecek isteyiniz sizi yedirip içireyim.
Ey kullarım, Benim giydirdiklerim dışında hepiniz çıplaksınız
Benden giyecek isteyiniz sizi giydireyim.
Ey kullarım, siz gece - gündüz hata işlersiniz
Bense günahları toptan bağışlarım
Benden bağışlanmayı isteyin, sizi bağışlayayım.
Ey kullarım, sizin Bana zarar vermeye gücünüz yetmez ki Bana zarar veresiniz.
Bana fayda sağlamaya gücünüz yetmez ki Bana fayda sağlayasınız.
Ey kullarım, sizin öncekileriniz, sonrakileriniz, insanlarınız, cinleriniz hepsi birden sizin en mutlaki olanınız gibi olsa yine bu Benim mülkümde hiç bir şey artırmaz.
Ey kullarım, sizin öncekileriniz, sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz hep beraber bir yerde toplansalar da benden istekte bulunsalar onların her birinin isteklerini yerine getiririm.
Bundan dolayı da Benim yanımdan, denize sokulup çıkarılan iğnenin denizden eksilttiği kadar bir şey eksilmez.
Ey kullarım, şu sizin yaptıklarınızı ben size sayarım.
Bunlara göre de karşılığını veririm.
Bundan sonra kim bir hayırla karşılaşırsa Allah’ a (cc) hamdetsin.
Kim de hayırdan başka bir şeyle karşılaşırsa sadece kendini kınasın.” -Müslim-
Selam ve Duâ ile ...

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 31.07.2007 - 17:10

Konu: Adamlar ve Cüdamlar

	Lokman Hamitoglu

Adamlar ve Cüdamlar

113 Mesaj -

ADAMLAR VE CÜDAMLAR

Kimi yaşıyorum der hayvandan farksız !
Kiminin pis yüreği şeytandan çapsız !
Kimi ekmek derdinde kimi si yatak !
Kimi savurup durur hadsiz hesapsız ! . .

Analar evlat derken domuz doğurur !
Zorbalar barış diye savaş yoğurur !
Mazlum konmuş kafese dört yanı zincir !
Cudam adam olmuşta merdi vurdurur ! . .

Sevimli gecelerim ateşle doldu !
Bahar ki güllerim açmadan soldu !
Öylesine yaralı hercümercim ki;
IRAK’A GİDEN KURŞUN ALNIMDAN VURDU ! ? !

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 31.07.2007 - 17:02

Konu: Baba

	Lokman Hamitoglu

Baba

113 Mesaj -

BABA

Son günlerde uyuyamıyordu.
Bir anlığına gözlerini kapatsa bile korkuyla uyanıyordu.
Biliyordu bu kâbusların sonu hayır değil.
Komutanının huzuruna çıktı.
“Komutanım çok kötüyüm bana birkaç günlük izin” dedi.
Komutan gözlerinin içine baktı.
Evet, bu gözler yalan söylemiyordu, gerçekten kötüydü.
Üç günlük izni alıp Komutanının huzurundan çıktığında dünyalar onun olmuştu.
Doğruca garaja gitti.
İlk otobüsle yallah memlekete . . .
Memlekete vardığında hava iyice kararmıştı.
Koşar adım eve yürüdü.
Çalınan zille açılan kapı . . . sevinç, neşe . . .
Babası yatağında uzanıyordu.
Kırışmış bembeyaz eli öpüp, alnına koydu.
Diz çöktü babasının önünde . . .
İkisinin de gözleri nemliydi.
Daha öncede babası rahatsızlanmıştı ya, bu sefer başkaydı.
Sanki ötelere göç vardı.
Babası:”Sen gelmeseydin ben gelecektim.” Dedi
Ve düğümlendi tüm boğazlar
Herkes kendisini saklamaya çalışıyordu.
Çay içecekleri vakit birbirlerine bakmaktan korktular . . .
Bir hüzün vardı ki amanın!
Biri göz vanalarını açarsa herkes ağlayacaktı . . .
En iyisi yatmaktı, yatıverdiler erkenden
Sabahın seherinde annelerinin hıçkırıklarıyla uyandılar
Korktukları başlarına gelmişti
Evin reisi artık yoktu, göçmüştü ötelere...
Anne gözyaşları arasında eşine karşı son görevlerini yapıyordu.
Önce sağ yanı üzerine kıbleye doğru çevirdi kocasını,
Başını biraz kaldırdı,
Gözlerini kapattı,
Çenesini bağladı...
Duâlar etti gözyaşları içinde,
Elbiselerini çıkarıp üzerine örtü örttü...
Asker yavrusundan bıçak istedi.
O gözyaşları içinde annesine bıçağı getirdi
Bıçağı eşinin karnının üstüne koydu
Ellerini yana uzattı
Eksik birşeyler vardı
Komidinin çekmecesini çekti
İğde kokulu esansı alıp kapağını açtı...
Kocasının etrafına hızlıca sürmeye başladıkokuyu...
Yıkama, kefenleme ve defin...
Artık kabuslar uğramıyordu...
Bir dargın bir barışık olduğu babasını dünya gözüyle bir daha göremeyecekti.
Yüreğinde bir boşluk oluştu
Bu kadar zor muydu ?
Babasızlık böylesine can acıtırdı demek...
Günlerce bir şey yiyemedi.
Gözleri dalıp dalıp gidiyordu.
Nihayet ilk Perşembe gelip çatmıştı.
Akşama doğru mezarlığa gitti
Mezarlıkta bir sürü insan
Çoğunun elinde Mushaf’ lar, Yasin’ ler, İhlas’ lar...
Kendinden utandı !
Fatiha’ yı bile ezbere bilemiyordu.
Yan mezarda yaşlı bir adam seslice Yasin okuyup bitirdi.
Duâlar etti gözyaşları içinde.
Gözlerinden yaşlar akıyordu
Yaşlı adama yalvarır bir sesle;
“Amca babam içinde okur musun ?” diye sordu.
Yaşlı adam “Okurum” deyip kapattığı Yasin’ i açtı.
Yaşlı adam Yasin’ i okuduktan sonra ;
“Evlat sen de öğrenip okusan ne iyi olur,
Bir bilsen onların ne kadar ihtiyacı var.
Ve bizim...” deyince
Yüreği hercümerçlere teslim oldu.
“Haklısın amca” dedi.
Mezarlıktan çıkarken annesi ve kardeşleriyle karşılaştı.
Komutandan aldığı ikinci izin de bitiyordu
Yarın bölüğüne teslim olacaktı.
Teslim olacaktı babasını elleriyle toprağa verdikten sonra...
Selam ve Duâ ile...

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 18.06.2007 - 00:12

Konu: Ben Babamı Özledim

	Lokman Hamitoglu

Ben Babamı Özledim

113 Mesaj -

BEN BABAMI ÖZLEDİM

Babalar gününü önceleri hiç umursamazdım
Çünkü babama saygımı göstermem için böylesi bir güne asla ihtiyacım yoktu.
Şimdiyse durum farklı…
Babamı kısıtlamalar içinde ancak görebiliyorum.
Ve canım acıyor… Bu hal canımı çok acıtıyor…
Sol yanım buz gibi…
Yüreğimde ateşler…
Kaçmaya çalışıyorum televizyonunun her programından…
Her gazete makalesinden, haberinden, reklamından…
Radyo bültenlerinden uzaklaşıyorum…
Kendimi kitaplara veriyorum… dergilere… yazmaya…
Günlerini babalarıyla geçirenlere imrenmemek mümkün mü?
Babanın o sıcak şefkati…
O hami’liği…
Ara ara da olsa kızgınlığı, öfkesi, siniri…
Hele o bayram zamanları…
Arefe günü veya öncesi yapılan alışverişler,
Yeni elbiseler, ayakkabılar…
Bayramın ilk günü sabahtan uyanmalar…
Güzelce alınan abdestler…
Güzel kokular…
Bir iki lokma-özellikle tatlı- atıştırma ve Cami’ye gidiş…
Bayram namazında ki o büyük coşku, heyecan…
Evde ki o tatlı bekleyiş…
Mezarlığa gidiş;
Fatihalar, Yasinler, İhlaslar…
Ölümsüzlüğe giden yolun yolcularıyla bayramlaşıp, hediye vermeler…
Mezarlık dönüşü hazır kıta bekleyen ev ahalisiyle bayramlaşma…
El öpmeler, yanak öpmeler, alın öpmeler…
Sıcacık, gönülden kucaklaşmalar…
………….
Siz hiç babanızdan ayrı kaldınız mı?
Ben yıllardır ayrıyım!
Peki siz hiç babasızlığı düşündünüz mü?
Babası ölmüş biriyle sohbet ettiniz mi?
Babasızlık…
İnanın insan felç geçirir gibi olup…
Zor olsada bir an babanızı kaybettiğinizi düşünün…
Düşündünüz mü?
Dünya ne kadar anlamsızlaşıyor değil mi?
Dünyanız anlamsızlaşmadan
Dünyayı anlamlı kılan en temel güzelliklerden olan babanıza sarılın!
Onu sevdiğinizi söyleyin…
Ona hediyeler alın…
Hüzünlü gördüğünüz zaman hüznünü gidermeye çalışın.
Neşeli hallerinde sevinçlerini paylaşın…
Hüzün paylaşıldıkça azalır…
Sevinç ise çoğalır…
Babanız da bir sevgili değil mi?
O halde babanıza da kırmızı bir gül alın…
Babalar günü yalnızca bir sembol
Babanızla geçirdiğiniz her gün babalar günü kadar özel olmalı.
Çünkü babalar özeldir…
Canım babam; seni çok seviyorum ve çok özlüyorum!

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 18.06.2007 - 00:09

Konu: Beddua'm

	Lokman Hamitoglu

Beddua'm

113 Mesaj -

BEDDUA’M

Dua ile ilgili bir çok Hadisin olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bir çok insan gibi ben de dua etmesini çok severim.
İstemesen de, gönül istemese de beddua da ederim.
Özellikle her sabah namazında dualarımın sonuna beddualarımı da eklerim.
Beddua ederken Cenab-ı Allah’ın kahreden mübarek isim ve sıfatlarını söylerim.
Kime beddua ediyorsun? Diye sorarsanız, derim ki;
Kardeşlerimizin kanları ve göz yaşlardı üzerinde saltanat kuranlara…
Derim ki, İslah olmayacak tüm zalimlere ve işbirlikçilerine…
Zalimlere uşaklık ve askerlik edenlere…
Yani bedduam ıslah olmayacak zalimler içindir.
…
Söz vermek dinimizde borçtur.
Hani bir gün birine söz verirsiniz.
Sözün borç olduğunu bilmeden veya umursamadan söz verirsiniz.
Zaman gelip çatar ve sözünüzü yerine getirmezsiniz.
Umursamazsınız!
Korkmazsınız!
Ve dahi unutursunuz!
Oysa düşünmek gerek ya sizden söz alan kişi pazartesi ve Perşembe günleri, amellerin Cenab-ı Allah’ın katına çıktığı vakitlerde oruçlu ellerini arş-ı alayı açıp;
“Ey dilediğini zorla yaptırabilen El Cabbar Celle Celalühü!
Ey her şeyde azametini gösteren El Mütekebbir Celle Celalühü!
Ey isyankarları kahreden El Kahhar Celle Celalühü!
Ey sıkan, daraltan, sınırlayıcı El Kabid Celle Celalühü!
Ey gurur ve kibiri kırarak boyun eğdiren El Hafid Celle Celalühü!
Ey dilediğini hor ve hakir eğleyici El Muzil Celle Celalühü!
Ey hükmü veren ve hükmeden El Hakem Celle Celalühü!
Ey adalet sahibi El Adil Celle Celalühü!
Ey her şey den haberdar olan El Habir Celle Celalühü!
Ey hesap gören ve hesaba çeken El Hasib Celle Celalühü!
Ey her şeye şahit olan Eş Şehid Celle Celalühü!
Ey kuvveti şiddetli olan El Metin Celle Celalühü!
Ey her güçlüye gücü yeten El Muktedir Celle Celalühü!
Ey intikamı şiddetli olan El Muntakim Celle Celalühü!
Ey dilediğini zarar eriştirici Ed Dar Celle Celalühü!
Ey dualara icabet eden El Mucib Celle Celalühü!
Ya Rabbi” filan kulunu sana şikayet ediyorum.
Her şeye şahid olan Sendin!
Benden ve herkesten, her şeyden güçlü olan ancak sensin!
Beni yolda bırakanı Sen de yolda bırak!
Bana zulmedeni Sana havale ediyorum, bildiğin gibi yap!
Ve zelil ve hakir eylediğin o zalimin akıbetini bana göster!
Ben Sana güvendim ve Seni şahid tuttum.
Şimdi de sana güveniyor ve işimi Sana havale ediyorum.
Şüphesiz ki Sen mazlumların yanında zalimlerin karşısındasın.
Şüphesiz ki sen dualara icabet edensin.
Dualarıma icabet et, ey El Mucib Celle Celalühü!
Duâlarıma icabet et ve ahımı yerde koma!
Ben Sana güvendim, Sana dayandım, Hasbunallu ve nimet vekil!
Elhamdulillah, elhamdulillah, elhamdulillahirrabbilalemin!
Vessalatu vesselamu ala rasuline ve ala alihi ve sahbihi ecmain.”
Ve Amin, amin, amin diyerek bitirirsiniz duanızı.
O an için göğün yedi kat perdesinin yırtıldığını hissedersiniz…
O an gönlünüzde med cezirler şahlanır.
O an darmadağın olmuşsunuzdur.
Ve sonra “La ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin” dersiniz.

Bir Hadis:
En çabuk kabul edilen dua, birinin diğeri hakkında gıyaben yaptığı duadır.

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 16.06.2007 - 00:11

Konu: Anne ve Babalar İçin

	Lokman Hamitoglu

Anne ve Babalar İçin

113 Mesaj -

ANNE VE BABALARIMIZ İÇİN

İnsanların üzerindeki en büyük haklardan biri anne ve baba hakkıdır.
Anne ve babanın hakkını ödeyebilmek neredeyse imkansızdır.
Hani gencin biri hasta annesini sırtında Beytullah’a (Kabe) götürür ya.
Beytullah’ın etrafında dönerken alimin biriyle karşılaşırlar.
Genç, alime annesinin hakkını ödemiş olabileceğini söyleyince alim, gence tüm yaptıklarının ancak annesinin karnındayken annesine attığı bir tekmenin bedeli olabileceğini söylemiş.
Görüyoruz ki anne hakkını ödeyebilmek mümkün değil.
O halde anne ve babamız için ne yapabiliriz, ne yapmalıyız?
Şöyle bir şey yapsak nasıl olur.
Namazlarımızın ardından ellerimizi açıp dua ettiğimizde desek ki;
“Ey affeden ve affetmeyi seven Yüce Allah’ım!
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Yüce Allah’ım!
Ey El Afuu Celle Celalühü!
Ey Er Rauf Celle Celalühü!
Bana çocukluğumda hep sevgi ve şefkatle davranan anne ve babama İnşallah Sen de her zaman ve her yerde engin ve sonsuz olan merhametinle davran.
Anne ve babamın en hayırlı emellerini sonrake amelleri
Ömürlerinin en hayırlısını ömürlerinin sonu
Ve günlerinin en hayırlısını Sana kavuşacakları gün eyle.
Ya Rabbi! Anamla babamın ömürlerini sağlık ve afiyet içinde eyle.
Canlarını aldığın zaman Sen onlardan razı ol, onlarda Senden razı olsun.
Kabirlerini cennetten birer bahçe eyle,
Her türlü tabir fitnesi ve azabından koru.
Sıdıklarla, Salihlerle, şehitlerle beraber dirilt.
Senin gölgenin dışında hiçbir gölgenin olmadığı bir günde anne ve babamı gölgenin altında gölgelendir.
Her türlü cehennem ateşi ve fitnesinden onları koru.
Sırat’tan şimşek gibi geçir, ayaklarını kayanlardan eyleme.
Sorgusuz sualsiz cennetlerine aldığın kullardan eyle,
Havz-u Kevser’in başında Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’le sohbet etmelerini ve su içmelerini nasip et.
Nihayetinde de Nur Cemalini bolca olanlara gösterim İzzet ve Serefinle onları şereflendir.
Ya Rabbi! Ben anne ve babamdan çek razıyım Sen de razı ol.
Anne ve babama merhamet et.
Zira merhametlilerin en merhametlisi Sensin! Sen!
…

Anne ve babalarımız,
Yemeyip bize yediren,
Giymeyip bize giydiren,
Uykularını böldüğümüz,
Ağlattığımız,
Üzdüğümüz,
Sevdirip güldürdüğümüz anne ve babalarımız,
Hayırlı evlat olduğunu söyleyenler, zannedenler…
Anne ve babalarınız için dua etmekten daha güzel hediye var mı?
O halde “Haya alel selah” dendiği zaman O Yüceler Yücesinin huzuruna gidip önce O’na kulluk edelim.
Sonra kendi afiyetimizi isteyelim tabi dünya ve ahiret için.
Sonrasındaysa anne ve babamıza,
Kardeşlerimize, tüm kardeşlerimize, din kardeşlerimize dua edelim.
Hamd: Aziz ve Celil olan Cenab-ı Allah’a…
Salat ve Selam: Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’a…

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 16.06.2007 - 00:05

Konu: Bunun Adı Ne Usta

	Lokman Hamitoglu

Bunun Adı Ne Usta

113 Mesaj -

BUNUN ADI NE USTA

Bu ne iştir ne zulüm ne figandır be usta
Bir kardeş yerde yatar öbür kardeş mahpusta
İşkenceler limitsiz dünya beter kaosta
Zalimi ne yapmalı ne yapmalı be usta ! . .

Yüzlerce insan ölür düşen namert bombayla
Bebeler yas tutuyor kurşun yemiş anayla
Nasıl temizlenir kan hangi zemzem suyuyla
Bu vahşete bir isim bir isim koy be usta ! . .

Namertçe temaşalar utanç dolu balolar
Haccac’lara ev olmuş ar’dan yoksun salonlar
Birde tepeden bakan çağ ! düşkünü kokotlar
Bu zulme gel de dayan gel de dayan be usta ! . .

Biri yatak beğenmez öbürü taşta uyur
Kimi ekmeği terden kimi hortumdan bulur
Biri tıka basa tok dokuzu hep aç durur
Kıyamet nasıl kopmaz nasıl kopmaz be usta ! . .

Ranttan gelen hisseyle katlar yatlar alınır
Garibanın binası bir gecede yıkılır
Bu yamyamlar bilmez ki cehennem satın alır
İnsanlık nerelerde - nerelerde be usta !. .

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 10.06.2007 - 00:00

Konu: Hakk'a Güzel Kullar

	Lokman Hamitoglu

Hakk'a Güzel Kullar

113 Mesaj -

HAKK’A GÜZEL KULLAR

Diller Hakk’ı söylerse lisan elbet güzeldir
Gönül Hakk’ı görürse bakan elbet güzeldir
Balıla yemek olan ölümü mü öldürmüş ? ! ?
Nefesini öldüren kul Hakk’a elbet güzeldir ! . .

Musibetler çattı mı şükür deyip sabreden
Hastalığa, hapise, fakirliğe hamdeden
Zorda kolaylık bilip şerde hayır var diyen
Ecrini Rabbim verir diyen kullar güzeldir . . .

. . . . . .

Dünya zineti için gece / gündüz çalışan (!)
Kabirden ahiretten hakikatten kaçışan
Namaz kılanla küsüp münafıkla barışan
Gözü. . . Gönlü. . . Mühürlü kula dünya güzeldir ! ? !

Lokman HAMİTOĞLU

Ekleme Tarihi: 01.06.2007 - 11:18

Sayfa (6): (1) 2 3 Devam >

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 603 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.53613 saniyede açıldı