*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - APO İTİNİN AVUKATI HASİP KAPLAN: LAİKLİK ANLAYIŞIMIZ TSK İLE AYNI!

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » APO İTİNİN AVUKATI HASİP KAPLAN: LAİKLİK ANLAYIŞIMIZ TSK İLE AYNI!

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 14 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	Cihan-63

APO İTİNİN AVUKATI HASİP KAPLAN: LAİKLİK ANLAYIŞIMIZ TSK İLE AYNI!

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007

En Son On: 13.01.2011 - 16:59

Cinsiyeti: Erkek

APO'nun avukatı Hasip Kaplan'dan gündemi sarsacak şok açıklamalar: Bir dönem Apo’nun avukatlığını da üstlenen DTP milletvekili Hasip Kaplan’dan, TSK yönetiminin “laiklik ve irtica” politikalarına büyük övgü.

TSK yönetiminin laiklik anlayışı ile kendilerinin ve Öcalan’ın laiklik anlayışları arasında fark olmadığının altını çizen Kaplan, şunları söyledi: “Şunu herkes çok iyi bilmeli ki, biz olmasak Güneydoğu’da şeriat öne çıkar. Laikliğin gerçek kalesi bizleriz!.. TSK’nın laiklik söylemi ile bizim laiklik söylemimiz örtüşmektedir. Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde DTP laiklik konusunda bir sigorta görevi görmektedir. DTP kapatılırsa, etkisizleşirse bölgede dini radikalizm hakim olur. Bu da TSK’nın en fazla karşı olduğu şeydir.” Kaplan, TSK ile sadece Kürt sorunu konusunda anlaşamadıklarını, İslâm’a ve laikliğe bakış konusunda tam olarak örtüştüklerini tekrar tekrar ifade ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öcalan’ın da laiklik konusundaki görüşleri bellidir. Bu görüşler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesiyle ve cari uygulamalarla örtüşmektedir!.. Biz hem laikliğin hem de sosyal devletin teminatıyız!..”
ORTAK HEDEF
“Biz kültürlerin bir arada yaşatılması konusunda görüşlerimizi ortaya koyduğumuz zaman bizi kasıtlı olarak bölücülükle itham ettiler. Oysa, kesinlikle şunu ifade ediyorum ki, eğer bizler olmasak… Orada AKP dini eğilimleri ağır basan bir yönetim tarzını egemen kılmak ister. Biz olmasak, meydan dincilere kalır. Bu kesinlikle böyle.

Diyarbakır’da şeriatçılar nasıl miting yaptılar!.. Bu, yapılmak istenenin nüvesidir. Laikliği kim koruyacak?.. Bizden başka kim koruyacak?..

Çağdaşlığın, laikliğin bir nevi kalesi, savunucusu konumundayız.”
“AK Parti’nin aday profiline bakarsanız, Nakşibendi tarikatından tut, filan falan tarikatlardan oluşan bir koalisyonun yansıması olduğunu görürsünüz. Ben Öcalan’ın avukatlığını yaptım. Onun görüşleri kitaplarındadır. Onu bana sormayın. Güneydoğu, dini inançların güçlü olduğu bölge. Bunu bilmek lazım. Biz, daha laik, daha çağdaş unsurlarla hareket ederek, farklılığımızı ortaya koyuyoruz.”
“DİNİ ÖRGÜTLENMELERE ALAN AÇILMAMALI”
Başörtüsünün serbest bırakılmasına da karşı olduğunu söyleyen Kaplan, “AKP türban istismarı yapmaktadır. Dini radikal örgütlenmelere alan açılmamalıdır. 21. yüzyılda bunlarla mı uğraşacağız? Bunların dayanağı istismardır. Bakın Anayasa hazırlıyorlar, bunu da serbest bırakmak isteyecekler. Türban simge olarak kullanılmamalıdır. Başörtülü savcı, avukat olmaz!.. Başörtülü hakim olamaz!..” diye konuştu.
“TSK İLE LAİKLİK ANLAYIŞIMIZ AYNI”
TSK’nın mevcut yönetimiyle kendilerinin laiklik, türban gibi konulardaki görüşlerinin tamamen örtüştüğünü belirten Öcalan’ın avukatı DTP’li Kaplan, TSK ile aralarındaki “esas” problemi ise şu ilginç ifadeleriyle ortaya koydu: “Aramızdaki en ciddi problem bir araya gelememektir. Ortamdan dolayı bir araya gelip tam olarak diyalog kuramıyoruz. Bir araya gelirsek birbirimizi daha iyi anlama imkânı olur. Sanıyorum bu ortam olmasaydı, daha rahat konuşabilirdik, umarım bunlar yakında olacak!..” Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de bir irtica tehlikesi vardır. Ortadoğu’ya komşu olan bir ülke, yüzde 90’ın üzerinde de Müslüman. El Kaide saldırıları gösterdi ki, radikalizm Türkiye gündeminde olacaktır. Bunlar, bizi TSK ile karşı karşıya getiremezler, batağa çekemezler. Oturur, konuşur, aramızdaki sorunları gideririz. Çünkü biz laikliğin sigortası, teminatıyız!..”

DOĞRU SÖZE NE HACET!!! KÜFRÜN WAHİDUN MİLLETTUN!!!!

Ekleme Tarihi: 16.12.2007 - 11:34

	Cihan-63

DTP: İrtica Bİzim de Birinci Tehdit

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007

En Son On: 13.01.2011 - 16:59

Cinsiyeti: Erkek

“Laiklik anlayışımız askerle aynı" diyen Hasip Kaplan'ın ardından, DTP'li Pervin Buldan ve Özdal Üçer de "TSK-DTP paralelliği" konusunda ilginç sözler sarfettiler.

küfür tek millettir. onu temsil eden bayrağı buradan alınmıştır.. nuseybini

“Laiklik anlayışımız askerle aynı" diyen Hasip Kaplan'ın ardından, DTP'li Pervin Buldan ve Özdal Üçer de "TSK-DTP paralelliği" konusunda ilginç sözler sarfettiler.

“Şeriat”, “türban”, “laiklik”, “dindarlık”, “güneydoğu ve İslâm” gibi başlıklardaki görüşlerinin “Asker’in görüşleriyle örtüştüğünü belirten Kaplan, bunun iki taraf arasında ortak zemin olabileceğini belirtiyor ve “Bizim en büyük eksikliğimiz bir araya gelip konuşamamaktır” demişti.

DTP’li vekillerin üzerinde durduğu noktalardan biri de, “başı boş” olarak nitelendirdikleri Kur’an kurslarıydı.
Bu kurslarda, küçük çocukların eğitim gördüğünü öne süren DTP’liler, Genelkurmay bildirilerine dikkat çekerek, “Genelkurmay da veryansın ediyor. Bizim laiklikle ilgili düşüncelerimiz de bu doğrultuda” diyorlardı.

AK Parti'nin, 27 Temmuz seçim zaferinin perde arkasında büyük ölçüde bu dini faaliyetlerin bulunduğunu öne süren DTP’liler, “din istismarı” olarak nitelendirdikleri bu türden faaliyetlerin karşısındaki güç olarak da yine kendilerini işaret ediyorlardı.

İşte, bazı DTP’lilerin konuya ilişkin görüşleri:

PKK'nın finansörü olduğu öne sürülen ve 1993'te öldürülen Savaş Buldan'ın eşi DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “TSK ile bizi karşı karşıya getirmek istiyorlar. Büyükanıt partimizin adını bile anmak istemiyor ama ‘irtica’ ve ‘laiklikle’ ilgili konularda TSK ile fikirlerimiz tamamen örtüşüyor. Bunu gözden uzak tutmamak lazım” dedi.

DTP Van Milletvekili Özdal Üçer de “Laiklik için veryansın eden Genelkurmay değil miydi? Bizde bölgede aynı şeyleri savunuyoruz. Bizim de olmazsa olmazlarımızdan biri laikliktir. Bize cephe almasınlar zira biz de onlar gibi laikliğin savunucusuyuz” dedi.

Üçer şöyle devam etti:

“AKP bölgede gerici bir sistem kurmayı amaçlamaktadır. Bölgedeki cemaatleşmelere baktığınız zaman özellikle Gülen'in cemaatleşmesi ve diğerleri bu toplumun gençleri için büyük tehlike oluşturuyor. Laiklik sistemi için veryansın eden Genelkurmay’ın, bölgedeki çalışmalarımızın ‘laiklik açısından’ önemini kavraması lazım.”

DTP'li Üçer konuşmasını söyle sürdürdü: “Biz bölgelerimizin irticaya teslim olmaması için büyük çaba sarf ediyoruz. Biz bölgedeki cemaatlere karşı, cemaatlerin toplumsal zararlarına karşı açık bir şekilde mücadele ediyoruz. Bizim üzerinde en fazla hassasiyetle durduğumuz konulardan birisi laiklik. AKP, din istismarı üzerine bir siyaset yürütüyor. Biz bunun karşısında duran yegâne siyasi gücüz.”

"Laiklik, irtica, Kur’an kursları" gibi başlıklarda Genelkurmay söylemiyle kendi söylemleri arasında ne gibi farklar bulunduğuna ilişkin soruya cevap verirken sözü AK Parti’ye getiren Üçer, “Vakıf ve cemaat bazında yürütülen Kur'an kurslarına izin vermek şeriat devletine giden yolda en büyük adım olur. Van'da apartmanların bodrum katlarında ve sitelerin yönetim odalarında Kur'an kursu veriliyor, toplu namaz kılıyorlar bunlar buralarda din siyaseti yapıyorlar AKP bu şekilde buralardan oy aldı biz bunlara kesinlikle karşıyız. DTP Güneydoğu'da İslâmi cemaatleşmenin kadrolaşmanın karşısındaki tek partidir. Laik sisteme en fazla bağlı olan partidir. Bunu görmek lazım!..” dedi.

DTP’liler bu tür görüşlerle öne çıkarken, bölgenin kanaat önderleri, TSK mensuplarının İslâm’a bakışları ile DTP’lilerin bakışlarının aynı olmadığını belirterek şu mesajı veriyorlar:

“TSK yönetiminin bazı tavırlarından yola çıkan DTP’liler bu tür değerlendirmelerde bulunuyorlar. TSK’nın 27 Nisan bildirisinde, Kur’an eğitiminin, ilahilerin, başörtüsünün tehdit olarak değerlendirilmesi, DTP’lilere böyle bir manevra alanı bırakıyor. TSK’nın diğer mensupları ile bazı TSK yönetimlerinin farklı değerlendirmelere müsait tavırlarını aynı kefede değerlendirmemek lazım. Türk Ordusu, geleneği itibarı ile Müslümandır. PKK ise geleneği itibarı ile Marksisttir. TSK’yı, PKK’nın terör örgütü olmadığını savunan DTP ile aynı laiklik anlayışında buluşturan bir söylem varsa bu tamamen bir takım olumsuz tavır sahiplerinin yanlışıdır. Ve bu yanlış maalesef TSK’ya zarar vermektedir.”

Ekleme Tarihi: 16.12.2007 - 11:36

	Cihan-63

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007

En Son On: 13.01.2011 - 16:59

Cinsiyeti: Erkek

dili,milliyeti,kravatlısı,şalvarlısı,öniformalısı hiç farketmez,şu hakikat bir kez daha ortaya çıktıki...

KÜFÜR TEK MİLLETTİR

Ekleme Tarihi: 16.12.2007 - 11:37

	selman8

DTP VE PKK LAİKLİĞİ İSTİYOR DİYE TSK DÜŞMANIMI OLACAKSINIZ ??

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Böyle saçma bir anlayış olabilirmi ? PKK ve DTP elbette insan haklarının daha özgür olduğu bir ortamı isteyecektir. Bundan daha doğal ne olabilir.

AKP de ölümüne takiyyeyle bir yandan laik demokratik cumhuriyeti muhafaza edecekleri yalanını söylerlerken öbür yandan bu rejimin altını oymak için her yolu denemiyormu ? Her fırsatı değerlendirmiyorlarmı ?

R.T.E demokrasi bir araçtır demedimi ? Yine aynı zihniyetten bir başka AKPli demokrasinin işi bitti demedimi ? Maksatlarına ulaşmak için demokrasiyi kullanmıyorlarmı ? O hiç sevmedikleri demokrasi onları bulundukları yere getirmedimi ?

Bu uğurda ÜLKEYİ BABALAR GİBİ satmıyorlarmı ? Allahın onlardan size dost olmaz dediği haçlılara kafalarındaki çarpık anlayışı hayata geçirebilmek için her türlü tavizi vermiyorlarmı ?

AKP zihniyeti bu nedenle beş senede bu güzel ülkeyi hem içten hem dıştan tam bir kuşatma altına aldırmadımı ?

DTP ve PKK laiklik konusunda TSK ile aynı görüşteymiş. Ne olmuş TSK onun içinmi her fırsatta tepelerine binmek için ne gerekirse yapıyor.

Demekki her aykırı zihniyet Laik Demokratik Cumhuriyeti kendi emelleri için bir yem olarak görüyor yada görebiliyor. Sonrada şununla aynı düşüncedeyiz, bununla aynı düşüncedeyiz diye can düşmanının koruduğu değerlere dahi sözde sahip çıkabiliyor.

Her şeyi yerli yerine koyar akla karayı karıştırmazsanız, böyle çarpık anlamlı mesajlarda üretmemiş olursunuz.

Sevgiler saygılar....

Ekleme Tarihi: 17.12.2007 - 12:33

	selman8

Küfür tek millettir diyenler acaba bu haritayımı arzuluyorlar ??

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Böyle geçiyor ister istemez aklımdan. Çünkü ülkede sinsi ve açık türk, kürt ayrışması için her türlü yol deneniyor. Tek millet tek bayrak sloganı bunu içinden desteklemeyenlerin bile ağzında bu ortamda söylenirken ne demektir KÜFÜR TEK MİLLETTİR.

Bu sözün söylendiği ortam ve nedenle bugün söylenmesindeki kasıtla ne benzerlik vardır ?

TÜRK MİLLETİ olan bu ülkenin genel adından rahatsızlıkların gittikçe açığa çıktığı bu ortamda bu söz hangi amaca hizmet amacıyla kullanılmaktadır? Arkasında kimler vardır ?

Bugün bu güzel ülkede etnik ayrıştırma için her türlü dümeni çevirenler ve onları destekleyenler şunu çok iyi bilmelidirler. Bu ülkenin tüm vatandaşları TÜRK MİLLETİ olarak bir çatının altında kader birliği yapan ve ayrıcalığı olmadan aynı haklara sahip insanlardır. Bugün doğunun insanlarının çoğunluğu batıda ülkenin diğer kesimi ile kaynaşıp akraba olmuşlardır. Doğuda ve güneydoğuda buna rağmen hala etnik ayrıştırma yaygarası haçlıların taa Osmanlıdan bu yana bu ülkenin başına bela etiği bir fitnedir. Bunu ne Allah kabul eder nede bu ülkenin akıl sahibi vatandaşları. Bu etnik ayrışma mücadelesinin sonu gelmez çok kana sebep oldu çok daha fazlasınada sebep olur ama yine ayrışma olmaz. Allah bu ülkenin sınırları içinde tüm olarak kalmasını istiyor. Varsa gücü yeten ayırsın.

Ha sorunlar yokmu ? Elbette var. Fakat kolunuzda iyileşecek ve tedavi olursa hiç bir iz kalmayacak bir yara için kolunuzumu kesersiniz, yoksa tedavi yolunamı gidersiniz ?

Ekleme Tarihi: 17.12.2007 - 12:51

	RuZGaR

RE:

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004

En Son On: 19.03.2012 - 21:30

Cinsiyeti: Bayan

Küfür tek millettir demekle bu haritayı arzulamak arasında nasıl bir bağ kurdunuz hayret doğrusu.. Pkk'nın nasıl bir örgüt olduğu ortada ama onun dışında kimseye küfür yaftasını yapıştıramam, doğrusunu ancak Allah bilir..

Ancak, sizin dediklerinizden yola çıkarak Türk - Kürt ayrışmasına kimler hizmet etmiştir, bunlara da bir bakalım isterseniz..
Yönetimi zorla ele geçirdiklerinde ülkenin bir bölümünü yok sayan, karda yürürken çıkarılan sesten türediklerini ileri süren, her türlü işkence tekniğini üzerlerinde uygulamakta beis görmeyen bir zihniyet bu ayrışmaya hiç mi hizmet etmemiştir sizce?
Sizin mantığınızla düşünürsek, birileri de bu sorunu hiçe sayarak sadece kolda olan kangrenin bütün vücudu esir almasına neden olmamış mıdır?
Tabii ki burada bir çok suçlu vardır, sorun tek yönlü değil elbet..Ancak hiç bir şeyin üzerini de örtmeyelim lütfen...
Bu ülke insanları, ayrışma olmaması için çok uğraştı, çok fedakarlıklarda bulundu ama maalesef geçmişte çok hatalar yapıldı devlet politikaları açısından, ancak ne mutlu ki, halkın arasına nifak sokamadılar, özellikle son zamanlarda Dtp ve Pkk'ya verilen desteğin azalmasıyla başlayan süreç inş. bu sorunların yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla sonuçlanır. Kimse de bu haritanın gerçekleşmesinden yana olamaz kanımca..

Ekleme Tarihi: 17.12.2007 - 14:48

	selman8

Bu güzel ülkenin sorunu doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırd etme sorunudur ?

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Rüzgar kardeşim cevabi yazına rağmen KÜFÜR TEK MİLLETTİR sözünün bu yazının içeriği ve bugünki hassas ortamda kullanılmasının ve ne maksatla söylendiğinin izahını ne yazıyı yazan kardeşimiz nede siz cevaplamış değilsiniz. Öyle koca koca puntolarla yani bağıra bağıra bir şeyleri anlatmak derdindeyseniz ordaki maksadıda kamufle etmeden yani lastikli bir ifade ile kullanmamanız gerekir.

Bir söz ortaya atıp sonrada tepki alınca R.T.E nin yaptığı gibi sözcüleriyle aslında böyle demek istememişti gibi sözü sonradan çevirmekte marifet değil.

Ben buna benzer eynı konuda ve başka hassas konularda sayısız yazılar gördüm. Hele hele bugünki hassas ortamda içeriğinde hiçde hoş olmayan bir sürü mesajların saklı olduğu haberler yazılar havalarda uçuşuyor. İçeği ile sözün açık maksadı aynı olmayan. İçinde saklı bir fitneden medet umulan yazılar ifadeler gani.

O nedenle bir tahminde bulunmama rağmen yinede nedir anlatılmak istenen diyede sordum.

Sözü şöyle söylerseniz doğru ve hak olan tektir, bunun dışındakilerin ya hepsi yanlıştır yada yanlışla harmanlanmıştır ki sonuçta yine yanlıştır.Bu kabul edilir. Yoksa gözünüze kestirdiğiniz zümreleri sizden değil diye tukaka yapar küfür tek millettir dersiniz. Bunun dışındada kendi yanlış halinizi Allahtan doğru olduğu tasdik edilmiş gibi bu haktır der peygamberin KÜFÜR TEK MİLLETTİR sözüylede bir çarpıklığa meşruiyet kazandırmaya çalışırsınız.

Bana, Kuranda apaçık "onlar siz kendi dinlerinden oluncaya kadar sizi dost kabul etmezler" gibi apaçık ayetler mevcutken, üstelikte din kisvesiyle (din sömürüsü) TSK tepelerine binmesin diye, kafalarındaki çarpık siyasal din anlayışını oturtma yolunda kendilerini sağlama almak için hem ülkeyi BABALAR GİBİ haçlılara peşkeş çekmenin, hem haçlıların her isteğine boyun eğmenin, hem AB denen haçlı kulübüne bas bas bağıra bağıra almayacaklarını ilan etikleri halde illede sülük gibi yapışmanın bu KÜFÜR TEK MİLLETTİR sözü bağlamında izahını yapabilecek olanınız varmı ??

Borsasının % 70 ini sahte bir istikrar ortamını korumak için haçlı parasıyla dolduran ve dünyada % 7 den fazla faiz veren hiç bir ülke yokken, sırf bu parayı çekebilmek için % 17-18 faiz veren ve bundanda vergi almayan bir tek ülke daha gösterebilirmisiniz ?

Bu ülkenin derdi doğru ile yanlışı ayırd edebilme yada edememe sorunudur. Yoksa kime ne isabet ettiği ve yerinde kullanılmayan ifadelerle kalabalık bir topluluğa kurşun sıkmak anlamına gelebilecek çıkışlardan medet ummak değil. . Çünkü kalabalığa sıkılan bir kurşun sizin adını ettiklerinizden başkalarınada saplanır. Fitne böyle palazlanır. Ve aslında bu ifadeler sadece bulanık suda balık avlama ortamlarının sözleridir.

Bakın R.T.E nin geçmişte bir parti mitinginde yaptığı konuşmada okuduğu "Minareler süngümüz" şiiri gerçek hitap ettiği ve yazılmasına sebep olduğu ortamda ne kadar güzel ve anlamlıyken, o parti adına konuşmasında nasılda malum partiye oy vermeyenlere kin nefret ve din adına ayrım yapma anlamına geliyor. Sırf menfaatler için din ve dini söylemler nasıl acımasızca kullanılıyor.
Şimdi buradaki olayada KÜFÜR TEK MİLLETTİR diye şablonu oturtmaya kalktığınızda bu olayın izahını nasıl yaparsınız ?

En büyük küfür Allahın adı ile kullanılarak yapılan, sebep olunan küfür değilmidir ? Aldatan sizi Allahın adıyla aldatmasın ilahi kelamı Kuranda iki ayette geçiyor anlamı nedir ? Niye bu ayetlerin hükmüyle ortamda gerçekleri inceleme gereği görmüyorsunuz ? Ülkenin gidişatını bu bağlamda değerlendirmiyorsunuz ?

Her şey yerli yerince kullanıldığı zaman anlam kazanır ve değer ifade eder ve işe yarar yada yarayabilir.
Misal kovada ihtiyaç gören bir eşyadır sürahide. Her ikisinede su koyabilirsiniz fakat bir bahçe sulama işinde her ikisinide kullanamazsınız. Sürahiyi kullanırsanız size gülümserler. Aynı şekilde kovaylada limonata ikram edemezsiniz yine aynı gülümseme karşınıza çıkar.

Selamlar .....

Bu mesaj 2 kez ve en son selman8 tarafından 19.12.2007 - 11:00 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 18.12.2007 - 11:25

	Fazılmirza

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.12.2007

En Son On: 09.04.2008 - 17:24

Cinsiyeti: -----

Dağlarda İnsan Kurban Etmekte Bir sakınca Görmeyen DTP'ye göre Kurban Bayramında Kurban Kesmek Sakıncalı

21 Aralık 2007 22:40
Sahte rapordan içeri giren DTP Genel Başkanı Demiraş, bayram mesajında yandaşlarına, Bayramda hayvan haklarının gözetilerek kurban kesilmeksizin geçirmelerini söyledi.
Daha önce katıldıkları TÜSİAD resepsiyonunda İslam'la ilgili düşüncelerini açığa vuran DTP, Şimdi de müslümanların kurban kesmesini eleştirdi. TÜSİAD resepsiyonunda Ahmet Türk, “Bazıları hala 1400 küsür sene evvelki hükümlerle hareket ediyor” diyerek Hz. Muhammed dönemine atıfta bulunmuştu. DTP'li Sırrı Sakık da Türk'e destek vermişti.

Sahte çürük raporu aldığı iddiasıyla tutuklanan DTP Genel Başkanı Nurettin Demiraş'ın avukatı Faruk Duran, müvekkili Demirtaş'in cezaevine kitap ve yağlı boya resim malzemesi istediğini söyledi.
Avukat Faruk Duran, Sincan L Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan DTP Genel Başkanı Demirtaş'ın durumu ile ilgili ANKA'nın sorularını yanıtladı. Duran, Demirtaş için geniş kapsamlı bir itiraz dilekçesi hazırladıklarını söyledi. Duran, önümüzdeki hafta içinde adli makamlara itirazda bulunacaklarını anlattı.
Demirtaş'ın cezaevinde bulunan diğer tutuklular ile aynı koşullarda tutulduğunu ancak, konumu nedeniyle güvenlik açısından daha özen gösterildiğini belirten Duran, Demirtaş'ın cezaevinden partililere yönelik bir bayram mesajı yayınladığını söyledi. “Kurban Bayramı'nda hayvan haklarının gözetilerek kurban kesilmeksizin geçirilmesi gerektiğini” mesajında belirttiğini aktaran Duran, Demirtaş'ın “DTP'lilerin, Türkiye halklarının Kurban Bayramı'nı kutladığını” söyledi.
Avukat Duran, Demirtaş'ın içerde bulunduğu süre içerisinde çok sayıda kitap istediğini de belirtti. Duran, “Müvekkilim Demirtaş, resim sanatıyla da uğraştığı için cezaevine resim malzemeleri de istedi. İstediği yağlı boya malzemeleri ile kitap listesini ailesine verdik, onlar temin edip önümüzdeki hafta Demirtaş'a verecekler” dedi.

aktifhaber

Ekleme Tarihi: 22.12.2007 - 18:57

	selman8

Gerçek demokrasi tatlı misalidir, ondan nimetlenmek isteyen insanda olur, haşaratta...

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Gerçek demokrasi tatlı misalidir, ondan nimetlenmek isteyen insanda olur, haşaratta...

Bizim demokrasimiz henüz istenen seviyeden oldukça uzak. Fakat onu varmak istediği yere rahatlıkla ulaşması için ne Atatürk adını kullanan ikiyüzlüler rahat bırakıyor nede kendilerini peygamberin temsilcisi zanneden din bezirganları.

Daha öncede söylediğim gibi.

Demekki her aykırı zihniyet Laik Demokratik Cumhuriyeti kendi emelleri için bir yem olarak görüyor yada görebiliyor.
Sonrada şununla aynı düşüncedeyiz, bununla aynı düşüncedeyiz, şunlar aynı düşünüyorlar, bunlar aynı düşünüyorlar diye can düşmanının koruduğu değerlere dahi sözde sahip çıkabiliyor.
Yada birileri bu yolla akla karayı aynı kefeye koymaya kalkışabiliyor.
Tabiki çeşitli hesaplarla.

Kalın sağlıcakla.

Ekleme Tarihi: 24.12.2007 - 11:00

	farandag

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007

En Son On: 17.06.2008 - 15:57

Cinsiyeti: Erkek

........... ... ne dusunuyorum bılıyormusunuz

ozgurluk ve demokrası yok dıyorlarya hepsı palavra nedenmı cunku hala

bazıları bınlerce gencecık ınsanın uzerınden sıyaset yapıp onların canına kastedenlere konusma ozgurlugu
yasama ozgurlugu fıkrını soyle ozgurlugu verıyor onların partı kurmasına secılmıs ınsanlar arasına gırmesıne musade edıyor.
bazıları hala ezılmıs ıkıncı sınıf ınsanlar var ve bız onların haklarını savunuyoruz dıyerek kendı reklam larını yapıp rant elde edıyor ve demokrası oldugu ıcın sesı kesılemıyor
bazıları hala bınlerce gencın sehıt olmasına sebep olup hala nefes alıyor ve saga sola emırler verıyor ve engellenemıyor
bazıları varkı ne dınını ne ıslamıyetı bılıyor saga sola ahkam kesıp ınsanları yargılayıp ustelık kendınce dınden cıkarıyor ve ne elınden kalemı alınıyor ne sesı kesılıyor neden demokrası ve ozgurluk
bazıları varkı onlar buralarda ahkam kesıyorlar gazete koselerınde yazıyorlar hatta dergı cıkarıp satıyorlar bunlar bılerek veya bılmıyerek o..larının reklamını propagandasını yapıyorlar sureklı gundemde olsunlar dıye ugrasıyorlar ve ne yasak gelıyor onlara nede baska bır ceza
bazıları kendını bılmez bır kac yazarın yazdıgı kıtap ları rehber edınıp yazarın sapıkca fıkırlerını kendılerıne yol edınıp gercek kıtabı kur'anı kerım ı dusunmeden ınkar edıyor ve bunları bagıra bagıra soylemekten cekınmıyor ve bunlarda konusuyor neden demokrası ozgurluk
bazıları seref kelımesını tıcaret malzemesı yapmıs alınıp satılabılınecegını dusunerek fakır parasız ınsanlarında srefının olmadıgını seref ın parayla aynı oldugunu dusunuyor ve bunlarda sımdı kendılerını on plana cıkartıyor kımsde bısey dıyemıyor neden demokrası varya ozgurluk....
bazıları teknolojıyı kullanıp guzel seyler ıcın guzellıkler ıcın bır ıse baslıyor ınsanlar bulussun kaynassın fıkırlerını dınını ogrensın dıyor katılanlar arasındakı seref yoksunlarının yazdıklarını banlayıp sılemıyor neden ozgurluk demokrası var bız her dusunceye acıgız mantıgı varya

ben kadercı bır ınsanım ve bılıyorum kı Allah c.c. hakkımızda hayırlısı ne ıse onu mutlaka gerceklestırecektır benım bır zamanlar dunyanın en uzak kosesıne muslumanlıgı goturmus olan neslım bu gun bu hallelere dusmusse mutlaka ıman zayıflıgına ugramıslıgındandır ve ıcımızdekıler gıbı kendını alım zanneden ıslam ın ne oldugunu anlayamamıs ınsanların yuzunden dır kım ustune alınırsa aynı zamanda onadır

bu ulkede ozgurluk ve demokrası yok dıyenlere atıftır eger olmasaydı ve sız ozgurlugu ve demokrası sıyı bunlar ıcın dusunuyorsanız yanlıstasınızdır malısef

ozgurluk demokrası vardıye kımse dıneme kufur edemez
ozgurluk demokrası var dıye kımse peyganberımın karıkaturunu yapamaz
ozgurluk demokrası dıye kımse pkk nın dtp haklı oldugunu soyleyemez
ozgurluk demokrası dıye kımse cocuk katıllerıne alkıs tutamaz
ozgurluk demokrası dıye kımse benımmusluman kadınımın kızımın basındakıne hakaret edmez
ozgurluk demokrası dıye kımse burda orda surda nerde olursa olsun katıllerın hakkını savunamaz

ha bırde habıre hukumet ıcın yazanlara ıkı kelıme meyve veren agac taslanır

(fazılmırza ... kafır Allah c.c. ınanmayan ve kabul etmeyen yaratılıs gayesını bılmeyen zavallılardır şükür benim ınancımda vardır ve bunuda soylemekten cekınmeyen yuregımde ancak bazı musluman gorunuslu munafıklar vardır bunlar gozlerı baglanmıs bazı seylerı gormezler ıste bunlar kafırlerden daha tehlıkelıdır cunku kafırı bılırsın ınanmıyorumder ona karsı tetıkte olursun ama munafıklar bızım gıbı alnı secdeye bıle deger bazen ama aslında nıyetlerı baskadır ısallah sızler onlardan degıl sınızdır ha bu lafımda samımıyım ıstersenız ınanmaya bılırsınız bu ınanc meselesı)

Ekleme Tarihi: 24.12.2007 - 12:57

	selman8

Ülkenin gidişatındaki gerçekleri görebilmek, yada görememek...

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Farandag kardeşimin uzunca yazısına kısa kısa cevaplar vermeye çalışacağım.

**Şayet meyve vermek bir ülkenin toplam borcunu Cumhuriyet tarihinin getirdiği toplamın beş yılda iki katına çıkarmışsa yani 420 milyar doları bulmuşsa, o ülke borçlarının faizlerini ödemek için bile borç alıyorsa, değil anaparanın.

Ülkenin ekonomik gidişatının en önemli göstergelerinden biri olan cari açık cumhuriyet tarihi toplamının (7-8 milyar dolarlardan ) beş yılda 30 milyar küsur dolar gibi alarm veren sınırlara çıkmışsa,

İhracat patladı, patlıyor diye yaygara yapılırken ithalata dayalı bu ihracatın karşısındaki ithalat daha büyük patlamalar yaşıyorsa ve ihracatın ithalatı karşılama %62 oranı gittikçe aleyhimize bozuluyorsa,

Bu cari açık ve ithalat fazlası nedeniyle gerekli olan döviz yurtdışından dünyada verilen en büyük faiz % 7-8 leri geçmezken bizde % 17-18 lerle ve üstelik birde yabancı paradan vergi almadan borsaya çekiliyorsa. Bu şekilde ortalama yılda 50 milyar dolar civarında bir para yurt dışına çıkıyorsa. Yani ülkenin kanı adeta emdiriliyorsa,

Bu borsadaki paranın her hangi bir nedenle kısmen çekilmesinde dahi ekonomi feci şekilde duvara toslayacaksa,

Düşük kur, yüksek faiz değerli YTL gibi tehlikeli bir ekonomik anlayış nedeniyle ihracatçı mağdursa, yurt içinde üretim büyük darbe yemişse bu işsizlik ve ihracat dahil her türlü olumsuzluğu tetikliyorsa,

Ülkenin en değerli kurumları bir kaç yıllık geliri pahasına üstelik haçlılara satılmışsa ve bu satışlar mevcut sahte istikrarın foyasını saklamakta dahi artık yetersiz kalıyorsa. Artık satacak kurum kalmadığından ırmakların ve toplu toprak satışlarının bile vahim gidişatı ertelemek için peşkeş çekilmek için sırasını bekliyorsa,

Şayet bazı vatandaşlarımız için bu gelinen nokta kenarına geldiğimiz uçurum mevcut hükümet için meyve vermek anlamına geliyorsa . Ben bu meyveye dünyasal bir tanımla kansorejen özelliklerin tavana vurduğu aşırı hormonlu bir meyve diyebilirim. Zaten öyle değilmidir. Aşırı hormonlanmış kanserojen hücreler dolu bir meyvenin onu yiyenleri ne zaman nasıl tahrip edeceğini kim tahmin edebilir ?

İsteyen vatandaşlarımız diğer yazılarımda kaynaklarıyla ülkenin ekonomik veri detaylarını görebilir.

**Ülkede din adına ayrışmayı öne çıkaran ve buna kadının örtüsünü bayrak edip üzerinden acımasızca nemalananlar şu anda iktidarda bulunuyorlar. Din bezirganı partiler ortada yokken bu ülkenin ne kadın örtüleriyle nede dinsel ayrışma ile ilgili bir problemi yada problemleri yoktu. Üstelik bugün iş o hale geldiki bir yandan bu şiddetli ayrışma nedeniyle türban/sıkmabaş hem cumhuriyete karşı olanların hemde ona namusumuzdur, kimliğimizdir, duruşumuzdur sloganları nedeniyle dinde ayrışmanın sembolleri haline getirildi. Kaldıki bu örtüleri örtenlerin çoğunluğunun Cumhuriyetle bir problemleride yok.
Bu ayrışma din bezirganlarınca özellikle ve sinsice yapıldı. Şimdi sormazlarmı bunu söyleyenlere kardeşim ben başörtüsünün emir olduğuna inanmıyorum, sen hangi hakla ve hükümle benim namusuma, din anlayışıma, kimliğime v.s laf atıyorsun, eksik buluyorsun. Böyle bir ayrışmadan sonra o insanları nasıl bir arada huzur içinde tutabilirsiniz ? Allahtan halkın büyük kesimi bu gaza gelmiyor şu an için yoksa durumun çok daha vahim safhalara doğru gitmesi işten bile değil.

**Ülkenin hem bütünlüğüne hem dini değerlerine saygısı olmayanlar üstelik birde terörle bağlantısı olanların lafını bile etmek abes. Topunun canı cehenneme. Yalnız burada TSK ile DTP yi karşılaştırmak gibi bir feci hata yapılıyorsa ki yapılıyor. İşte buna hata demek dahi büyük iltifat olur. TSK nın derdinin türbanla olduğuna inanmıyorum. O kurumun derdi türban/sıkmabaş takanların geneli cumhuriyete karşı sorunlu olmasada onun arkasına saklanmış, onu laik devleti yıkmanın bayrağı edinmiş, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığıdır. Yoksa kim ne giymiş kime ne. Benim annemin, kızkardeşimin başı klasik başörtüsü ile örtülü. Eşimin açık. Ve ben TSK nın hassaslığını bazı hatalar yapılıyor olsada analayabiliyorum.TSK nın neden klasik başörtüsüne ses çıkarmadığını anlayabilirseniz, endişeninde fitneninde kaynağına ulaşabilirsiniz.

Aslında din bezirganlarınında istediği çözümsüzlüktür, çözüm değil. Çünkü çözüm olursa sömürülecek bir şey kalmaz ve gerçekte takip edilmesi gerek bütün hatalarıda su yüzüne çıkmış olur. Bunuda elbette istemezler.

Ülke bugün Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar ağır bir iç ve dış kuşatma altındadır. Sahte istikrarın bir müddet daha devam etmesini haçlılarda istemektedirler ki bu ülke Osmanlının son döneminde olduğu gibi iyice zayıflasın ve onu tamamen kendi istekleri doğrultusunda hem sömürsünler hemde parçalasınlar.

Benim genelde düşüncelerimi anlamak isteyen kardeşlerim tüm yazılarıma şöyle bir göz gezdirirlerse ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Bazı şeyleri tekrarlayıp bir yazı enflasyonu oluşturmayı istemiyorum.

Kalın sağlıcakla....

Bu mesaj 2 kez ve en son selman8 tarafından 28.12.2007 - 20:10 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 25.12.2007 - 11:19

	farandag

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007

En Son On: 17.06.2008 - 15:57

Cinsiyeti: Erkek

salman8 kardes bu senınle ne ılk nede son yazısmamız olur tabı ısallah....

senın ıyı nıyetle yazdıgından kuskum olmasada bakıs acını elestırıyorum sadece yazılarının cogunuda okudum ve genelde carı acıklar dıs borclar ıc borclar yazmıssında yazmıssın ebe guzel kardesım bunların nasıl olustuguna nerelere gıttıgıne hatırı sayılır zengınlerın nasıl vergı kacırdıklarına kayıt dısı ekonomıde nasıl paralar dondugunu ve bunların nasıl engellenecegını yazsana be kardes bız bıle bırey olarak devletten uc kurusumuzu nasıl saklarız hesabı gutmuyormuyuz ( genel olarak ıstısna harıc)

ben koru korune akp bagımlısı degılım kı onları savunup avukatlıgını yapayım , yanlısları oldugunu yapabıleceklerını ve yapamıyacaklarını yapmadıklarını bılebılecek kapasıtedeyım cok sukur sadece yanlıs buldugum sızınde dogru yapılanların arkasında olmayıp ınkar etmenız ve yanlıslar ıcınde elestırı boyutunu asmanız, evet su anda akp elınde buyuk bır guc var ama yahu kardes sen bılmezmısınkı abd yı bıle yoneten bes parmagın sayınsınca zengın turkıyedekı durumda farksız degıl huumet ne yapsın devlet ne yapsın yapabıldıklerının arkasında duruyormusunuzkı

evet ben o ata sozunu kullanırken boyle anlayıp yorumlayacagınızı bılıyordum ancak uzun uzun yazmaktansa kısaca soylemek ıstemıstım su gercek kı en guzel meyve agaclarınada kuslar dadanır bazen kurtda duser ama saglam meyvelerı toplamak onlarla ıhtıyac gormek varken sen agac kurtlandı atalım gıtsın dıyorsun alternatıf var temızleme var ıhtıyaclar ıcın bıldıgın baska agac varsa onun meyvelelerını kullanalım ama bu bahcenın su an ıyı yada kotu en ıyı agacı bu sulamak lazım gunes gormesı lazım hatta belkı ılaclanıp arındırılması lazım ama agacı keselım dıye veryansın edersen bu seferde agacsız kalır ve herkesı bır bırıne dusururuz benzetme oldumu bılmıyorum ama bıraz sabır be kardes oyle ulkenın felan elden gıttıgı yok korkma sen o kadar bu mıllet ne lıderler gordu son kırk senede gelınen nokta o zamankı sartlar gıbı degıl artık dunya o eskı dunyada degıl kardes aıle yapısı bozulmus mılletın(bır kısım harıc) evlat anababayı tanımıyor arasına faız gırmemıs kazanc kalmamıs nerdeyse turkıyenın nufusu on sene oncekıyle sımdıkı arasında mılyonlar var sehırlerın gelısmek ıcın yaptıgı cabalara bak lambasız bır sokak kaldımıkı evet dıs borc ıc borc dıyoruz bugun amerıka dedıgımız buyuk devletın dıs borcuna baktın mı hıc ancak duzelır nasıl bılıyormusun halk gercekten bırlık ıcınde olmak ısterse boluculuk olmazsa teror olmazsa calıp cırpan olmazsa vergı kacıranlar olmazsa ya dusunsene bır ulkenın vergı rekortmenlerının genel ev patronları oldugu bır ulkedeyız sen neyın carı acıgından bahsedıyorsun be kardes
sen zaten bunları bılıyorsun uzun oldu kusura bakma ama ben en azından umut ısıgı goruyorum azda olsa hele yenı yasalar turban sorununuda bıtırecek ısallah bu yıllanmıs sorunu az daha bekleyelım haaaa
senın acıl bır kurtulus planın varsa yada bıldıgın bısey yaz kabullenırsek bızde katılalım ama unutma kotunun ıyısıyle bıraz daha ıdare etmek zorundayız o yuzden kafa karıstırıp sıkıntılara dalmaktansa tevekkul dua et duzelmesını rabbınden nıyazda bulun belkı dua kapının acık oldugu bır donemde kabul olurda rabbım senın duan sayesınde mılyonları da kurtarır

selam ve dua ıle Allah'a emanet ol

Ekleme Tarihi: 25.12.2007 - 14:35

	selman8

Olmayacak duaya amin demek yada dememek....

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007

En Son On: 29.01.2008 - 13:36

Cinsiyeti: -----

Farandag kardeşim düşüncelerini anlıyorum. Hatta iyi niyetli olduğunda kesin. Yalnız olmayacak duaya amin denmez. Sonu felakete giden bir kandırmacadan hayır beklenmez. Bunu çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Ekonomik ve siyasal açıdan gitgide daha kötü duruma giden bir ülkenin bu tablonun mimarlarıyla ülkeyi kurtarması mümkün değildir. Çünkü onlar ülkeyi düzlüğe çıkarmanın değil bir kaç günlük sahte istikrarla hem menfaatlerini korumanın hemde kafalarındaki çarpık siyasi tabloyu monte etmenin derdindeler.
Hemde daha önce defalarca yazdığım haçlılara bu ülkeyi peşkeş çekmek gibi, onlara her türlü tavizi vermek gibi, ülkenin sahte istikrar görünümüyle bu çilekeş halkı kandırarak sonunun bir felaketle biteceği bir tüketim ve borçlanmaya teşvik gibi feci hatalarla.

Şu anda hem ülke çok büyük bir borç batağına gittikçe batıyor, hemde millet. Bankalarının % 40 ı yabancıların eline geçmiş bu ülkede ehlileştirilmiş basında çıkmayan icraların v.s bu ülke halkının mülkünün bile yabancıların eline geçeceğinin alarmı devamlı veriliyor.
Hele hele bir Halk bankası ve Ziraat bankası gerçeği varki şayet bunlardan biri yada her ikisi satılırsa işte o zaman bu ülkenin egemenliğindende bahsetmek artık söz konusu olmayacağı bir facianın içinde olacağız. Çünkü o bankalarda teminat olarak bu ülke çiftçisinin, esnafının toprağı v.s mülkü var.

Bu ortamda ne yapmalıyız diyorsunuz. Cumhuriyeti kuranlar çok büyük fedakarlıklarla yönetimiyle ve halkıyla hem cumhuriyeti yoktan var ettiler hemde Osmanlının dahi borçlarını ödediler.
Yalnız bunları yapabilmek için ülkeyi yönetenlerin halkı kandıran değil, mutlaka kanının son damlasına kadar vatanı için hizmet veren ve başka çarpık emelleri olmayan kadrolar olması gerekiyor.

Burada en önemli bir etkende "Allahın adıyla aldatılmak" gibi bir tuzağada düşmemek gerekiyor. Çünkü bugünkü facianın ülkenin büyük bir kısmı tarafından algılanamamasının en büyük etkenlerinden biride dindar yaftasının arkasına saklanılması ve maalesef halkın önemli kesimincede bu yalanın kabullenilmesi, anlaşılamamasıdır.

Daha önce yazmış olduğum ve ne yapılabilir sorusuna özet olarak cevap verdiğim bir yazıyı tekrar veriyorum.

Hatırlatırım. Kurtuluş savaşında bu ülkenin bağımsızlığı için savaşanlara muhalefet eden, hatta kurşun sıkan yine bu vatanın sömürgecilere uymuş evlatları, daha sonra cumhuriyet kurulduğunda bunun ezikliğiyle yaşadılar. Kendilerine Allah katından ne pay biçildiğide din gününde önlerine konur tabi.
Bilmem anlatabildimmi ??

Osmanlının sonunda da durum aynıydı. Allah ülkeyi o duruma getirenleri giderip büyük bir kurtuluş savaşıyla birlikte yepyeni kadrolarla Cumhuriyeti irade etti.

Şayet tarihin bu son Osmanlı sayfasını bile bilseydiniz, bana çare nedir diye soru sormazdınız.

Allah teslimiyeti ve koyun sürüsü gibi olmayı asla kabul etmez. Bu gidişata bir yerde dur der.
Ülkenin bugün geldiği ve gittikçe daha kötüye giden hali Osmanlının son döneminin bir aynasıdır.

Bir ünlü işadamımızın dediği gibi bizim en büyük problemlerimizden biri kazandığımızdan fazla harcıyor olmamızdır. Bu özellik felaketi getiren nedenlerin en başında gelir. Yani tüketimde ipin ucunu kaçırmak hem fertleri mahveder hem milletleri.

Ben sadece işi tamamıyla rayından çıkaran bu hükümetide eleştirmiyorum.
Bundan önceki hükümetlerinde bunlar kadar olmasa bile hataları çok büyük.

Peki ne yapılmalıydı, yada ne yapmalı, neler yapılabilir.

Toplam borcun 400 milyar dolara dayandığı, ihracatın asla ithalatı karşılamadığı bir ekonomi ve ülke batmaya iflas etmeye mahkümdur.

O nedenle durumun aciliyetine göre ülkeler böyle durumlarda İMF ye rest çekip faizleri ödemeyi reddetmek ve ana paralarıda bir takvim dahilinde ödemeyi dayatabilirler. Bunu bizim durumumuza yakın bir çok ülke girdikleri bataklıktan kurtulmak için yaptılar ve başarılıda oldular. Fakat bu iş zordur ve yan tesirlerine ve bazı rahatsız edici durumlara katlanmak mecburiyeti vardır.

Tabi bu kadarı yeterli değil. Onsekiz ay sonrasının gıda ihtiyacını bile taksite bağlamış olan bir tüketim hastası toplumu bu feci alışkanlığından durumun vahametini çok iyi anlatarak kurtarmak lazımdır.
Özellikle dışarıya oluk gibi para akan kalemlerde (araba, akaryakıt, cep telf. v.s)bir millet şuuruyla yerli üretim ve tüketimi ön plana geçirmek şarttır.

400 milyon lira aylık alıp (18 ay taksitle) 1,5 milyarlık cep telefonu alan üç çocuklu bir aile reisi bile devlet tarafından bilinçlendirilmediği için ülkesinin felaketine kendi çapında katkıda bulunma durumunda kalmaktadır.

Eşya düşkünlüğünün benim tabirimle EŞYA PERESTLİĞİN tavana vurduğu bugünki ortamda bu dediklerimi yapmak zordur. Fakat başka hiç bir yolda yoktur.

Bugün malüm iktidarın bütün çarpık özelleştirme, babalar gibi satma furyasına rağmen, tablodaki facia gittikçe büyümekte, yerinde dahi durmamaktadır.Bunu çok iyi görmek ve değerlendirmek gerekmektedir.

Az kazanıp çok harcayarak yaşayabilmek ve bunu sonsuza kadar sürdürmek hem fertler hemde milletler için asla mümkün değildir.
Bu şekilde yaşamanın sonu fertler içinde milletler içinde sonu bataklık olan bir yoldur.

Alacaklılar daim tepenizde olur. Özgürlüğünüz kısıtlanır yada ortadan kalkar. Dahası insan gibi yaşama fırsatınıda kaybedersiniz. Bunun açıklamasıda bir kaç günlük saltanat için buna mahküm olmayı kabullenmek anlamına gelen bilinçsiz olarak yaşamak demektir.

Bunun dışında ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları üzerindeki EMPERYALİST zincirler kırılıp çok iyi değerlendirilmelidir.

Ümitsizliği en başta Allah kabul etmez. Oysa AKP ve ona destek veren insanlarımızdan ben kendi kulağımla işiterek şahit oldum. Resmen nerdeyse ülkeyi satmaktan başka çare yok anlamında hezeyanlar çok yaygın vaziyette.

Nerde kaldı Allah'ın hükmü. Nerde kaldı din iman. Allah sıkıya gelince en değerli varlığınız vatanınızı satınmı diyor ? Nerde kaldı akıl, fikir, vatan ve millet olma ve güçlü olma hür olma kavramları ?
Ekonomisi bağımsızlığını kaybetmiş ülkeler siyasetende bağımsızlıklarını kaybederler. Artık böyle bir ülke parçalanmayada mahkümdur.

Fakat birde şu gerçek var ki. Ancak yalnız vatanını düşünerek siyasete atılmış olanlar kendilerinin istikbalini düşünmeden bu zor yola baş koyabilirler. Atatürk ve mücadele arkadaşları gibi.
Ki ona, bugün hala, din adına cehaleti kullanan (cehaletleri nedeniyle) soytarılara uyup din düşmanı diyenler maalesef hiçde az değil.

Yoksa AKP gibi "ülkenin tamamını on yılda nasıl satarızda ülkenin feci halini saklarız ve bu şekilde kendi menfaatlerimizi, istikbalimizi de garantiye almış oluruz." zihniyetiyle hareket ederler.

Elbetteki kendi menfaatlerini ön planda tutan siyasi kadrolar, milletin acı gerçeği duyduklarında kendilerine sırt dönecekleri endişesini taşıdıkları için, cesaretleri olmadığı için, milletin kendilerini silip atması riskini asla göze almazlar, alamazlar.

Yalnız malüm taifenin çok yanlış hesaplar yaptığı nokta şudur. Bu ülkeyi babalar gibi pazarlama işine Allah'ın sonsuza kadar fırsat vereceğine inanmak çok ağır gaflet ve delalet içinde bulunmak demektir.

Bir yerde artık Allah katından yeter denip balyoz o zümrenin üzerine indirilir. Ülkenin tamamıda bundan zarar görür.Tabi bu sebeplerle olur. Allah gökyüzünden yumruk indirmez haşa.
Şüphesiz ağır bedellerin sonundada alemlerin Rab'bi düştüğü yerden bu ülkeyi kaldırıp tekrar doğru yolu bulması için fırsatlar verir.

ALLAH BİR ÜLKEYİ GAZAB VE BELALARLA İMTİHAN EDİP, AĞIR DERSLER VERMEYİ İRADE EDERSE, O ÜLKENİN BİR KESİMİ, BELANIN VE FELAKETİN TEMSİLCİLERİNİ, TAŞERONLARINI ÜLKENİN BAŞINA TAC EDERLER.
İŞTE BU İRADENİN NETİCESİ OLARAK BUNDAN SONRA BÜTÜN İŞLER BU HÜKMÜN SONUÇLARINA HİZMET ETMEYE MAHKÜMDUR.

Bu mesaj 2 kez ve en son selman8 tarafından 28.12.2007 - 10:38 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.12.2007 - 11:10

	farandag

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007

En Son On: 17.06.2008 - 15:57

Cinsiyeti: Erkek

selman8 abım yazının hepsını usenmeden okudum

aslında uzun bır yazı yasmıstım sıldım neden mı..........?
ne farkederdıkı dıye dusundum dusunduklerımın senı yada tesadufen burayı okuyacak arkadaslara ne faydası olacak kı nasılsa dusuncelerımızde bır degısıklık olmayacak
Allah c.c. eger ırade ederse akp bas asagı olur eger o ırade ederse de ne senıngıbı ve nede senın gıbı dusunenlerın kaygıları bosa cıkar harcanan zamanda bos olur

kal selametle rabbım bu mılletı gercek fesat ve fıtnecılerden korusun ve kotu emellerı olanların planlarını kendıne dodursun Allah a emanet

Ekleme Tarihi: 26.12.2007 - 12:11

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 972 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.60663 saniyede açıldı