stromectol generique stromectol budesonide fluvoxamine ivermectin imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KULLUK MU? RABBİMİZİN İSTEDİĞİ KULLUK!!!!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 7 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  
KULLUK MU? RABBİMİZİN İSTEDİĞİ KULLUK!!!!!

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Kul kelimesi, arapça „Abd“ kelimesinden tercüme edilmiş bir kelimedir. Abd kelimesi ise boyun eğmek, itaat etmek, kulluk etmek, birine bağlı kalmak, birinin hizmetçisi olmak, tebası olmak gibi anlamlara gelir. Ayrıca abd, Allah’ın yarattığı mahluk, insan, hür olmayan köle ve esir gibi anlamlara da gelir.

Kul kelimesinden türemiş olan kulluk ise; İnsanın, Allah’a karşı görevlerini yerine getirmesi, Allah’a ibadet etmesi ve O’na tapması anlamlarına gelir. Bu kavram açıldığında, daha bir çok ciddi şeyler ifade ettiğini görmek mümkündür.

Allah’u Teala; „Ben cinleri ve insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.“ (Zariyat 56) diye buyuruyor. Ayetten anlaşıldığı gibi, insanın yaratılış sebebi kulluktur. Başka bir deyişle, hayatın kendisi kulluktur. Eğer öyle olmasaydı insanın diğer bir adı da kul olmazdı.

Bundan dolayı yaratılırken kul olarak yaratılan insanın gerçek vazifesi Allah’a kul olmaktır. Bunun anlamı şudur; Yaratıcılık sıfatını elinde bulunduran, alemlerin Rabbi olan Allah, insanı yaratacak, ona kendi ruhundan üfleyecek, kainattaki herşeyi onun emrine verecek ve bütün bunlara karşılık insan da O’na kulluk edecek. Yani insan, helal ve haram sınırı içinde, dünyada dilediği herşeyi yapacak, ama Allah’ı bütün noksan sıfatlardan tenzih ederek O’na ibadet edecek. İşte kulluğun özü budur.
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:24
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Bir de şu unutulmamalıdır ki, aslında kulluk, Allah’u Teala ile insan arasında yapılan ahidleşmenin gereğidir. Hiç birşey olmasa dahi, insan Allah’u Tealaya verdiği sözden ve yaptığı anlaşmadan dolayı kulluk etmek zorundadır. Hani ruhlar aleminde Allah’u Teala insana sormuştu; „Ben sizin Rabbiniz değilmiyim? Yani ben Rab siz kul değilmisiniz?“ İnsanda; „Evet, ya Rabbi, Sen bizim Rabbimizsin, bizde senin kullunuz.“ diye cevap vermişti. Bu şekilde insan, Allah’u Teala ile ahidleşmişti. İşte insan, bunun için ahte vefa gösterip Allah’a O’nun istediği gibi kul olmak zorundadır.

Ancak birçok konuda vefasız olan insan, bu konuda da ahde vefa göstermeyip, Allah’u Tealaya verdiği sözü unutmuştur. Zaman ve mekandan münezzeh olan Alemlerin Rabbine kulluk edeceğine, zaman ve mekana bağlı olarak, farklı bir takım şeylere yada kimselere kulluk etmiştir,

İnsanlık tarihine baktığımız zaman, insanları bazen ateşe, güneşe ve aya, bazen şehvetlerine ve nefislerine, bazen kendi uydurdukları ilahlara (haşa), bazen de Nemrut yada Firaun gibi gücü elinde bulunduran kişilere kulluk etmişlerdir.
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:26
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Günümüzde ise insanların edindikleri ilahlar oldukça çok olduğu için kulluklarıda farklı bir boyut kazanmıştır. Kimin hangi ilaha iman edip, ne şekilde kulluk ettiği pek anlaşılmamaktadır. Çağımız insanı her konuda çoğulculuktan ve çok seslilikten yana olduğu için adeta ilah edinme ve kulluk etmede de çoğulculuğu tercih etmiştir.


Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki insanların ne ilahı net, ne dinleri net, ne imanları, nede kullukları net. İnsanlar o kadar netlikten uzak yaşıyorlar ki anlayabilmek mümkün değil. Adam Allah’a inanıyorum diyor, ama tağutlara itaat ediyor. Adam; „Elhamdulillah Müslümanım.“ diyor, hayatının hiçbir safhasına islamla ilgili birşey sokmuyor. Adam namaz kılıyor, ama Allah’ın haram kıldığı faizi kendisine helal kılıyor. Adam camii’de hüküm Allah’ındır diyor, büyük meclislere gittiğinde hükmü Allah’tan başka herkese veriyor. Bunun gibi yüzlerce örnek verilebilir. Kısaca kendine modern diyen, günümüz insanları kulluk konusunda, gelişmemiş, ilkel toplumlardan çok daha fazla sapmış yada saptırılmış durumdadır.



İnsanların bütün bu sapıtmalarına rağmen, azabının önüne geçilemeyen, Rahman ve Rahim olan Allah, insanlara merhametli davranmış ve kendilerine kullukları konusunda yaptıkları anlaşmayı hatırlatmak için belli zamanlarda uyarıcılar göndermiştir.
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:28
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Mesela: Ad kavmine Hud (a.s) gönderilmiştir. O kavmine; „Onlar arasından kendilerine; Allah’a kulluk edin. Sizin Ondan başka ilahnız yoktur. Artık Allah’ın azabından korkmaz mısınız? (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik. “ (Müminun 32) demişti.

Medyen halkına gönderilen Şuayb (a.s)’da şöyle demişti; „Ey kavmim, Allah’a kulluk edin ve Ahiret gününe ümit besleyin. Yeryüzünde fesatçılar olarak isyan etmeyin.“ (Ankebut 36)


Ve yüce Rabbimiz Hz. Muhammed (s.a.v) aracılığıyla da bütün insanlara; “Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki takva sahibi olasınız.“ (Bakara 21) diye buyurmuştur.

Bu şekilde kullukla ilgili birçok ayet vardır (üçyüz kadar). Belki de Kur-an’da bu kadar üzerinde durulan başka bir konu yoktur. Çünkü hangi konu olursa olsun, dönüp dolaşıp kullukta düğümleniyor. Tüm ayetlerin amacı Allah’a kulluktur. Tevhidin amacı iyi bir kul olmaktır. Kur-an’da geçen kıssaların amacı, ders alınıp iyi kul olmaktır. Ahlaki değerlerin amacı, ilmin ve ibadetin tüm boyutları, hatta insanlar arasındaki ilişkiler ve Ahiret bilinciyle ilgili tüm ayetlerin amacı insanı iyi bir kul yapmaktır.
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:29
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Ama bu kadar açık uyarılara rağmen insanlar, Allah’a isyan ederek kulluk yapmayıp, şeytana itaat ederek Allah’ın azabını tatmak istiyormuşcasına hareket ediyorlar.
Bu konu da Hz. Ömer bin Abdulaziz; „Beni en çok şaşırtan şey, insanların Allah’ı bilip O’na isyan ederek kulluk etmemeleri, şeytanı bilip ona itaat etmeleridir.“ diyor.

Allah’u Teala Tin suresinde insaları en güzel yaradılışla yarattığını ifade ederken, yine aynı sure en güzel yaratılışın kıymetini bilmeyen insanların aşağılardan daha aşağısını tercih ettiklerini bildiriyor.


Peki insan en güzel yaratılışın kıymetini nasıl bilir? İşte bunun reçetesini de Allah’u Teala Ahzap suresinde veriyor. Hz. Muhammed (s.a.v) işaret ederek; „And olsun ki, Resulullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.“ (Ahzap 21) diyor. Bundan dolayı insan eğer güzel yaratılışın kıymetini bilmek istiyorsa, hatta Allah’a ibadet ve itaatinde meleklerden de önde olma arzusunda ise Hz. Muhammed (s.a.v) gibi kulluk etmek zorundadır. Hatırlayalım ki Mirac’ta Cebrail (a.s) bir noktaya gelindiğinde; „İşte burası Sidre-i Münteha’dır. Ben buradan bir parmak ucu ileri geçecek olsam yanarım.“ diyordu. İşte onun kulluğu öyle bir kulluktu ki onu meleklerden bile üstün hale getirmişti.


O; „De ki: Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiç bir ortağı yoktur....“ (En-am 162) ayetinin gereğini yerine getirerek, Rabbine kulluk ediyordu. Hz. Peygamber işe yani Allah’a O’nun istediği gibi kulluğa, „La“ diyerek, Allan’tan başka bütün uydurulmuş ilahları red ederek başlamıştı.
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:32
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
muhammed_usame su an offline muhammed_usame  

161 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2007
En Son On: 07.09.2007 - 11:54
Cinsiyeti: ----- 
Bundan dolayı Allah’a gerçek anlamda kulluk etmek istiyen insanların, Allah’tan başka bütün ilahları red etmesi gerekir. Çünkü, Allah’tan başka ilah edinmek, Allah’tan başkasının yoluna uymaktır. Allah’tan başka ilah edinmek, Allah’tan başkasının emirlerini ve hükümlerini yaşamaktır. Allah’tan başka ilah edinmek, Allah’a değil başkalarına ibadet etmektir. Ama sadece Allah’ı ilah kabul edenlerin tüm hayatı ve hatta ölümü bile Allah içindir. Allah’a, O’nun istediği gibi kulluk etmek isteyen insanların ilk ve son sözü; „Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah içindir.“ olmalıdır. İnsanların bu sözü bir and olarak kabul etmeleri gerekir.

İşte ancak bu şekilde and içip, gereğini yerine geriten insanlar Takvaya ulaşıp, Muttaki olabilirler. Yani yalnızca bu şekilde Allah’a O’nun istediği gibi kulluk yapmış olurlar. Ve bu şekilde Allah’ın rızasına ulaşarak, O’nun vaad ettiği cennetleri kazanabilirler.





Bunun aksine hareket ederek, başkasının adına and içenler, yani hayatını ve ölümünü başkasına yada başka şeye adayanlar ise Allah’a kulluktan uzak bir şekilde yaşamış ve ölmüş olurlar. İşte böyleleri için Allah’u Teala cehennem azabı hazırlamıştır. Böyle olması da normaldir.



Şimdi şöyle bir düşünelim, siz bir firmada çalışıyorsunuz. Firma sizi bazı çalışma ve araştırmalar için belli bir süre başka bir bölgeye gönderiyor. Ve size diyor ki; “Şu işleri yapacaksın, ama boş zamanlarında da istediğini yapabilirsin.” Ama siz, firmanızın size vermiş olduğu hiçbir görevi yapmayıp, bütün zamanınızı gezmeye ve eğlenceye ayırıyorsunuz. Geri döndüğünüzde firma sizden çalışma raporu istiyor. Ancak siz hiç birşey yapmamışsınız. Şimdi firma size herhangi bir ceza vermez mi? Ya aylığınızı keser, yada sizi işten çıkarır. Öyle değil mi?




İşte bunun gibi insan ceza görmek istemiyorsa, ne görev verilmiş ise onu hakkıyla yerine getirmesi gerekir. Hele bu görevi Allah’u Teala vermiş ve kulluk etmemizi istemişse, şek ve şüphe etmeden bu görevimizi yerine getirmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde Allah’ın azabı gerçekten çok çetindir.




Bunun için diyoruz ki; Ya Rabbi, namazımız, ibadetlerimiz, hayatımız ve ölümümüz senin içindir. Senin hiç bir ortağın yoktur. Bizi yolundan ayırma ve bize senin istediğin şekilde kulluk etmeyi nasip et. Amin...



wesselam
Ekleme Tarihi: 04.09.2007 - 15:35
Bu mesajı bildir   muhammed_usame üyenin diğer mesajları muhammed_usame`in Profili zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
RE:

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 16:59
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı muhammed_usame

Günümüzde ise insanların edindikleri ilahlar oldukça çok olduğu için kulluklarıda farklı bir boyut kazanmıştır. Kimin hangi ilaha iman edip, ne şekilde kulluk ettiği pek anlaşılmamaktadır. Çağımız insanı her konuda çoğulculuktan ve çok seslilikten yana olduğu için adeta ilah edinme ve kulluk etmede de çoğulculuğu tercih etmiştir.


Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki insanların ne ilahı net, ne dinleri net, ne imanları, nede kullukları net. İnsanlar o kadar netlikten uzak yaşıyorlar ki anlayabilmek mümkün değil. Adam Allah’a inanıyorum diyor, ama tağutlara itaat ediyor. Adam; „Elhamdulillah Müslümanım.“ diyor, hayatının hiçbir safhasına islamla ilgili birşey sokmuyor. Adam namaz kılıyor, ama Allah’ın haram kıldığı faizi kendisine helal kılıyor. Adam camii’de hüküm Allah’ındır diyor, büyük meclislere gittiğinde hükmü Allah’tan başka herkese veriyor. Bunun gibi yüzlerce örnek verilebilir. Kısaca kendine modern diyen, günümüz insanları kulluk konusunda, gelişmemiş, ilkel toplumlardan çok daha fazla sapmış yada saptırılmış durumdadır.



İnsanların bütün bu sapıtmalarına rağmen, azabının önüne geçilemeyen, Rahman ve Rahim olan Allah, insanlara merhametli davranmış ve kendilerine kullukları konusunda yaptıkları anlaşmayı hatırlatmak için belli zamanlarda uyarıcılar göndermiştir.







Allah Razı Olsun kardesim cok dogru guzel bir konuya deginmissin. Insallah biz hakkiyla rabbimize kulluk eder ve ona layik bir kul oluruz. Allah'a emanet olun.
Ekleme Tarihi: 07.09.2007 - 16:09
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 616 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54504 saniyede açıldı