0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Ülke Gençliğinin Saptırılmasına Bir Örnek!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
TAHA_06 su an offline TAHA_06  
Ülke Gençliğinin Saptırılmasına Bir Örnek!

4 Mesaj

Kayıt Tarihi: 30.09.2007
En Son On: 02.12.2007 - 19:06
Cinsiyeti: Erkek 
Ülke genelinde artan popüler yaşam yaşama gerekliliği özellikle genç kesimde gittikçe artış göstermektedir. Artık bir New York, Londra yada Paris genç nüfusunun yaşam seviyesi ile eş değer seviyelere gelen bir yaşam standardı oluşuverdi. Oldu ki saydığım yabancı şehirler aslında manevi yönden bizden bir adım öndeler de diyebiliriz! Çünkü onların üniversitelerinde isteyen genç bir kız başını örtebiliyor ama Türkiye’de ise üniversiteyi bırakın hiçbir okul yada devlet kurumunda başını örtemiyor. Böyle bir mantıksızlığı anlamak için Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu hatırlayın! Bu ülke insanı geçmişten bir türlü ders almasını bilmedi! Avrupa ve Ortadoğu’ya eline geçiren bir Osmanlı İmparatorluğu’nun torunları olarak halen geçmişte savaştığımız haçlı seferlerinin farklı strateji ve taktikleri içinde barındıran yeni yüzyıldaki yeni nesil milletler tarafından başlatılan haçlı seferlerinin farkında değiliz. O yüzden Siyonizm’in baş aktörlerinden olan birisi “Yeni nesil haçlı seferlerini başlatıyoruz.” demiştir. İslamiyet düşmanı Siyonizm maşaları sayesinde hiç farkında olmadan dahi Siyonizm’e yardım edebiliyoruz. Nasıl mı? Ülkemizde olan Siyonist güçlerin ürün veya hizmetlerini kullanarak! Çünkü yüzyıllar öncede Siyonizm’in baş aktörü olan İsrail’in soyu olan İsrailoğulları’da Allah’a ve Hz.Musa’ya sırt dönmeleri ile de şeytanlıkları ve dinsizlikleri tescillenip Allah’ın lanetini alan tek kavim olmuşlardır. İslam tarihinden bir örnek ile devam edelim; Peygamber Efendimiz, Medine'nin "Aliye" denilen bölgesinde oturmakta olan Beni Kaynuka Yahudileri ile sözleşme yapmıştı. Sonra bir Müslüman’ı haksız yere öldürerek verdikleri sözü bozdular. İslâmiyet’in ilerlemesinden telâşa düşmüşlerdi. Müslümanlar arasında gizlice bozgunculuk yapıyorlardı.
Peygamber Efendimiz onların reislerini çağırarak ona şöyle dedi: "Ey Kaynuka Oğulları! Benim gerçek bir peygamber olduğumu biliyorsunuz. Bana iman ediniz ki, Kureyş'in (Bedir'de) uğradığı felâkete uğramıyasınız." Onlar da şu cevabı vermişlerdi: "Sen bizi Kureyş gibi savaş bilmez mi sanıyorsun? Biz savaşa hazırız."
Bunun üzerine İslâm ordusu, hicretin ikinci yılında onların çok sağlam olan kalelerini on beş gün kuşattı. Teslime mecbur oldular ve aldıkları izin üzerine yedi yüz kişi oldukları halde Şam tarafına çıkıp gittiler. Kendilerinden alınan ganimet mallarının beşte biri ilk olarak Devlet Hazinesine yatırıldı. Geri kalanı da gaziler arasında bölüşüldü.


Şimdi gençlikle İslam tarihinin ne önemi var diyeceksiniz? Şunu bilmeliyiz ki “Geçmişini bilmeyen bir millet, geleceğini bulamaz!” bir atasözünde ise “ağaç yaş iken eğilir.” denmekte! O yüzden gençler olarak dinimizi, tarihimizi iyi anlasaydık ve yaşananlardan dersler çıkarsa idik şu anki düştüğümüz duruma düşmezdik. Ortalıkta kol gezen dinsiz imansız görüntüler olmazdı! Yukarıdaki örneği vermemin sebeplerinden biride ülkemizde yayılan dinsizliğin en büyük destekçisinin İsrail olduğunu idrak etmenizdir! Günümüzde iman gücünü kaybetmiş bir genç nesil yeşermekte. Gençler arasında artıp giden bir televole kültürü almış başını gitmekte ve gençliği farkında olmadan manevi bir uçurumdan aşağı sürüklemekte.(Televole Kültürü başlıklı yazımı okuyabilirsiniz)




Yine ülkemizde İsrail sever ve en çok izlenen kanallardan birinde popüler bir diziye göz gezdireyim dedim. Dakika bir gol! Sahneyi anlatıyorum; Kızı sevgilisiyle anneannesi ve dedesi kendi evlerinde el ele yakalıyorlar. O esnada dedesi de fenalaşıyor. Ondan sonra kız odasına çıkıp ağlamaya başlıyor. Sonra içeriye yaşlı anneannesi giriyor. Kıza kızıyor, erkek arkadaşıyla evlerinde buluşması konusunda yaptığı hareketin yanlışlığını anlatıyor. Torunuyla bir tartışmaya giriyorlardı. Kız o sadece arkadaşımdı diyor anneanne ise her arkadaşınla el elemi tutuşuyorsun diyordu! Yeter artık bu sevgililerini arkadaş olarak bize yutturmaya çalışman diyor anneanne… (İçimden helal olsun, bu kanalda da ahlak adına da öğütler veriliyormuş! Diyordum ki kız yine konuşmaya başladı! Ya sevgililerim olamaz mı benim her genç gibi, siz yaşlılar biz gençlerin içinde kopan fırtınalardan anlamıyorsunuz, eski kafanız buna yetmiyor işte! Diye sitem ediyordu. (Yanıldığımı anlamam geç olmadı.) Onun üzerine dizi yaşlı kadını haksız çıkarıp yaşlı kadın kafasını eğip odadan çıkıyordu.

Sonuçlar;
Siyonist emeller altında yayın yapan bir kanaldan Siyonist emellere yakışan bir sahne! Light’laştırılmaya çalışılan ülke Müslümanlığı!
Din dışı bir ülke gençliği!
Altı çizili yazıya bakar mısınız? Bu cümleleri söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının DİNİ kısmında İSLAM yazan bir genç kız! İslam güzel ahlakın hüküm sürdüğü ve azgınlığı tamamen yasaklayan bir dindir. Şöyle bir acı gerçek vardır ki biz Türkiye Müslümanları olarak o kadar bencil bir Milletiz ki bize mükafat olarak doğuştan verilen İslamiyet’in dahi güzelliğini yaşayamayan bir milletiz. Tabi burada İslamiyet’i yaşayan insanlarımızı tenzih ederek yazıyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. Benim seslenişim altı yazılı cümleyi söyleyen zihniyetlere… Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de buyuruyor "Allah katında din İslâm'dır." (Al-i İmran: 19) biz sadece bu ayetin ne demek istediğini anlamış olsak ve bu yönde hareket etsek doğru yolu bulabileceğiz. Ama gelin görün ki bu ayeti kerime bir yana daha İslamiyet’le bağdaşmayan hareket ve yaşam tarzları ülke yaşam standartlarına normal günlük yaşam hareketleri olarak empoze olmuş durumda. Neymiş bu hareketler diye yazmak yerine sokağa çıkıp etrafınıza bakmanız yeterli olacak! Bende gencim ama benim o şekilde bir düşünce açım olamaz; Çünkü ben ülkemizde gün geçtikçe zorlaşsa da İslamiyet’i yaşamak; ben yine bağıra bağıra sesleniyorum; Ben İslamiyet’in güzellikleri altında yaşayan bir gencim.




“Şüphe yok ki, insanlar bu dünyaya bir imtihan için getirilmiştir. Bu alemde yapmış olduktan iyi ve kötü amellerinin sonuçlarına ve karşılıklarına başka bir alemde ebedî olarak kavuşmak için yaratılmışlardır. Bu dünyada herkes yaptığının karşılığını yeter derecede görmemektedir. Nice saygı değer iyi insanlar sefil bir halde yaşarlar. Nice sapık ve azgın kimseler de, rahatlık içinde yaşayarak kötü yürüyüşlerinin cezasını dünyada görmezler.
Bu bakımdan Yüce Allah'ın adaletinin tam manasıyla gerçekleşeceği bir alem lazımdır ki, herkes yaptığı işlerin karşılığını orada bulsun. Böylece Yüce Allah'ın yaratıcılık sıfatı kendisini daima göstersin.

Bu dünyada insanlar ve diğer sorumlu canlılar iki kısma ayrılmıştır: Bir kısmı üzerine düşen görevleri yerine getirmekte ve Allah'ın varlığına değişmez bir inançla sarılmış bulunmaktadır. Bu değişmez ve devamlı inanç sahiplerinin mükafatları da ahiret hayatında ebedî cennet olacaktır.
Diğer bir kısmı ise, görevlerini kötüye kullandıklarından Yaratıcısını unutmuşlar ve nefislerine uyarak gittikleri sapık yolun doğruluğuna devamlı bir inançla bağlanmışlardır. Milyarlarca sene yaşayacak olsalar dahi, kendi inanç ve inkarlarını terk etmemek kararında bulunurlar. Onun için bunların cezası da, kendi inançları gibi ebedî olacaktır. Ahirette sonu gelmeyen bir azaba düşeceklerdir.

Şunu da ilave edelim ki, Yüce Allah katında güzel iman o kadar makbul ve büyük bir şeydir ki, onun karşılığı, Allah'ın bir ihsanı olarak sonsuz bir mükafattır. Allah'ı inkar edip batıla tapınmak da, o kadar büyük bir cinayettir ki bunun karşılığı da, sonsuz bir azabdan başka bir şey değildir. "Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler, Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler." (İnfitar: 13-14)” (Büyük İslam İlmihalli – Ahirete İman)




“Sonuç olarak aile içinde çocukların yetişmesi ve eğitilmesi sırasında İslam'ın bu yüce değerlerinin onlara telkin edilmesi veya bu değerleri alabileceği kurs, okul, sohbet, seminer, kamp, konferans vb. yerleri tercihte aile reislerinin gerekli istişare ve feraseti göstermesi beklenir. Çünkü çeşitli eğitim kurumlarında yalnız pozitif ve tabiat bilimlerini okuyan gençlik, manevî ilim ve değerlerden habersiz yetişirse, belki diploma sahibi olmakta, fakat "emanete ehil" duruma gelememektedir. Allah korkusu ve ahiret inancı olmayan bir kimse, hayatta ele geçirdiği makamları ve maddi imkanları kendi kişisel çıkarları için kullanabilmekte ve toplum bundan ciddi yaralar almaktadır. Bu yüzden günün gerektirdiği bilgi ve tecrübeleri kazanan imanlı gençlik, aynı zamanda sabır, tevekkül, haya, tevazu, edep gibi güzel huyları alır ve kibir, ucub, hased, kin ve yalancılık gibi kötü huyları da bırakırsa İslam toplumunun özlediği ve ihtiyaç duyduğu emanet ehilleri yetişmiş olur. İşte mü'min bir ailenin, çocuklarını böyle bir eğitimden geçirmesi ve ömür boyu güzel ahlak üzere bulunmayı hedeflemesi gerekir. Bu yolda gösterilecek gayretin, sonuç versin veya vermesin, sahibine ecir kazandıracağında şüphe yoktur.” (Delilleriyle Aile İlmihali-Müslüman Bir Ailenin Nitelikleri)


Saygılarımla Rıfat ERDEMİR

www.rifat.tr.cx


Bu mesaj 2 kez ve en son TAHA_06 tarafından 02.12.2007 - 18:59 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 02.12.2007 - 18:49
Bu mesajı bildir   TAHA_06 üyenin diğer mesajları TAHA_06`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1462 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69485 saniyede açıldı