0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Nereye gidiyoruz.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 16 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
NEREYE GİDİYORUZ ????

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Aşağıda, internetten aldığım yazının konusu hakkında ilkönce ben bir şeyler yazmayı düşündüm. Fakat yazı benim düşüncelerimi öyle güzel ifade ediyorki onu aktarmayı daha uygun buldum.


Nereye Gidiyoruz?

Ahmet DEMİRCİ
ahmetdemirci@habera.com



Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı anlaşılmaz siyasal ve sosyal gelişimleri inceledikçe çoğumuzun aklına “Neden?”, “Nasıl oluyor da böyle oluyor?”, “Bu millete ne oluyor?” yada “Bu millet nasıl oldu da böyle oldu?” türünde onlarca soru takılmaktadır.



Özellikle seçim öncesi en üst ses tonunda bağırarak mağduriyetini ifade eden geniş “halk” grupları, seçimlerde büyük oranda bu davranışının tam tersine bir hareket ile AKP iktidarının icraatlarına tam destek verdi.



Seçim sonrası bugün dahi, çok fazla insanın hala oyunun rengini söylemekten çekindiği bir realite ile karşı karşıyayız.



Örneğin fındık üreticisinin yoğun olduğu Doğu Karadeniz Bölgesinde AKP’nin aldığı ortalama oy, kendilerinin dahi tahmin edemediği bir oranda; % 50’nin üzerinde gerçekleşmesine rağmen, oradaki bir üretici birliğinin, üyesi fındık üreticileri üzerinde yapmaya çalıştığı bir anketteki “Bu seçimde iktidar partisine oy verdiniz mi?” sorusuna verilen “evet” cevabı sadece % 7 dolayındadır.



Gerçi kime oy verdiğini açıklamaktan çekinmeyenlerin oy verme gerekçeleri de o derece ilginç. Kızılay’da taksi şoförlüğü yapan bir esnafın “bu seçimde kime oy verdin?” sorumuza çekinmeden verdiği cevap “AKP” olup, “neden?” sorumuza, kendi üslubu ile verdiği cevap ise “Döviz sabit abi” olmuştur. Yine aynı esnafa; “senin ne kadar dövizin var?” sorusu yönelttiğimizde verdiği cevap ise bizleri tam bir beyim karmaşıklığına sürükler nitelikte; “biz şoförüz, biz orta direğiz, bizde döviz ne gezer abi” olabilmektedir.



O halde tekrar sormak gerekir ise; ne oluyoruz?



Neden yaptıklarımızın arkasında duramıyoruz? Ya da durur gibi yaparken dahi neden ayazda kalıyoruz?



Sözümüzü tutamıyoruz, randevularımıza ya gitmiyoruz ya da geç gidiyoruz. Mutabakatlar yapıyoruz, uymuyoruz.



Çek ya da senet veriyoruz, zamanında ödemiyoruz.



Tamamen “davranış bozukluğu” diyebileceğimiz bir yapı.



Bir tarafta ortada bir gerçek var; “Kral çıplak”. Buna rağmen toplumda büyük oranda katılımla oluşmuş bir koro ve dillerde; “Padişahım sen çok yaşa” dalkavukluğu…



Davranışlar böyle gelişir iken davranışların getirdiği iş ve icraatlar da gerçeği yansıtmıyor.



Türk lirası gerçek değerinde değil, borsa hayali olarak uçuyor, enflasyon yalan söylüyor, milli gelir yükseldi deniyor ama vatandaşa hayrı yok, mutfak el yakıyor, kamuoyunu şişirme haberler, sahte gündemler, anlamsız gerginlikler meşgul ediyor.



Her şeye rağmen ortada bir gerçek var; günler hızlı geçiyor ve kaçınılmaz sona doğru hızla yaklaşıyoruz.



Bir taraftan riya ile yoğrulmuş bir hayat yaşıyoruz, bir taraftan da yaşlanıyoruz, ölüme ve büyük hesap gününe doğru seri adımlarla ilerliyoruz.



İnşallah Allah’a kavuşmadan önce bu kötü gidişimizi biraz olsun düzeltir ve en azından tövbe etmeye fırsat buluruz.



Allah’ım sonumuzu hayretsin…



Böyle kutsal bir ramazan gününde, oruçlu bir ruh hali ile bunları hissettim ve sizlere de hissettirmek istedim.



Sağlıcakla kalın…



Bu mesaj 1 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 21.09.2007 - 12:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.09.2007 - 12:13
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
DIŞ BORÇ VE İTHALAT PATLADI...

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Mütareke basınının ve iktidar yanlısı basının ihracat patlaması müjdeleri verdiğinde asıl patlayan daha şiddetli patlayan başka şeylerin üstü örtülüyor.

Halkımız uyanık davranıp herşeyi gerçekleri anlatan kanallardan öğrenmedikçe bu yalanlarla büyük kitlelerin avutulmasının devam etmesi kaçınılmazdır.


Dış borç ve ithalat patladı


Dış borç ve ithalat patladı
AKP iktidarında hızla artarak 138.5 milyar dolara ve toplam dış borç stoku içindeki payı yüzde 61.2’ye ulaşan özel sektör borçları, ekonominin yeni yumuşak karnı haline geldi. İthalat ise son yılların rekor seviyesine ulaştı.



Dış borç batağı
AKP’nin iktidarda olduğu son 4.5 yılda özel sektörün dış borcu iki kattan fazla artarak 139 milyar dolara yaklaştı.

Küresel finans krizi kaygıları devam ederken, son yıllarda hızla artarak 138.5 milyar dolara ve toplam dış borç stoku içindeki payı yüzde 61.2’ye ulaşan özel sektör borçları, ekonominin yeni yumuşak karnı haline geldi. “Düşük kur-yüksek faiz” uygulamakla eleştirilen AKP’nin iş başında olduğu son dört buçuk yılda Türkiye’nin toplam dış borcu 96.6 milyar dolar artarak 226.4 milyar dolara çıkarken, bu artışın tamamına yakını bankalar ve şirketlerin dış borç kullanımından kaynaklandı. Türkiye’nin 2002 sonu itibariyle 129.7 milyar dolar olan dış borç stokunun 64.5 milyar doları kamuya, 22 milyar doları Merkez Bankası’na 43.2 milyar doları ise özel sektöre ait bulunuyordu.

2001’den bile fazla
Türkiye’nin 2000 yılında 118.5 milyar dolar olan toplam dış borç stoku, ekonomik kriz yılı olan 2001 yılında bile artmak yerine 113.6 milyar dolara geriledi.




02/10/2007 01:45 YENİÇAĞ

Ekleme Tarihi: 03.10.2007 - 10:38
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
PKK'NIN DÖKTÜĞÜ KANLAR, MECLİSTEKİ SİYASİ TEMSİLCİLERİNİ HİÇ RAHATSIZ ETMİYOR...

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Ülkenin gidişatından yabancı olmadığınız bir kare vermeye çalıştım. Nereye gidiyoruz diye bir daha düşünmek için....


Bombalar patlıyor onlar gülüyor




Ankara’da gününü gün eden, resepsiyonlardan çıkmayan hain DTP’lilerin terörist kardeşleri dün de Buca’yı kan gölüne çevirdi

ANKARA’DA gününü gün eden, resepsiyonlardan çıkmayan hain DTP’lilerin terörist kardeşleri dün de İzmir Buca’yı kan gölüne çevirdi. TSK’YA dil uzatan, teröriste arka çıkan, PKK sözcülüğü yapan bölücü DTP’liler, önceki akşam da Meclis resepsiyonunda yedi, içti, eğlendi. Sabah ise ‘kardeşleri’ 3.5 saat arayla, Ege’yi kana buladı. İzmir’in Buca İlçesi’ndeki hain bombalar, öldürdü, kol, bacak kopardı, can yaktı.

Buca’da 4 saat arayla birbirlerine 100 metre mesafede patlayan bombalarda bir kişi öldü, 8 kişi yaralandı. bomba patladı.

Çöp diye almasaydı...

Buca Belediyesi’nin taşeron firması olan Yamanlar MNA temizlik şirketinde görevli, evli ve 2 çocuk babası Mustafa Özşevik (52) dün sabah saat 07.00’de işbaşı yaptı. Görey alanındaki parkta bulunan küçük çöp bidonundaki çöpü torbasıyla alarak büyük konteynera götürdüğü sırada patlama yaşandı.

Özşevik bombanın elinde patlaması sonucu kolundan ve vücudunun diğer bölgelerinde ağır şekilde yaralandı. Bomba iş saati kalabalık bir meydan olan Şirinyer’de büyük panik yaşanmasına neden oldu. Patlama sırasında Fidanlık’ta çalışan Metin Bayas da ayağından yaralandı. Olay yerine sevk edilen ambulansla Bayas, İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Özşevik’de Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ameliyata alınan Özşevik’in kolundan kopan parça olay yerinde yapılan aramalara rağmen bir türlü bulunamadı. Özşevik’in bombalı paketi çöp diye almamış olsaydı, günün ilerleyen saatlerinde patılması planlanan bombanın daha fazla can kaybının yaşanmasına neden olabileceği ileri sürüldü.

Gece yarısı bırakılmış

İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise bombaların bulundukları yere önceki gün gece yarısı bırakıldığını bazı kamera kayıtlarından tespit ettiklerini bildirdi.

Sabah saatlerinde yaşanan bombalı saldırının ardından hareketli dakikaların yaşandığı bölge, polis tarafından güvenlik çemberine alındı. Polis köpekleri çevrede arama yaptı. Ancak, aradan 4 saat geçmeden ilk olayın olduğu yerden 100 metre ileride yeni bir patlamanın meydana gelmesi, büyük bir şokun yaşanmasına neden oldu. Bir halı dükkanının önündeki motosikletin üzerinde olduğu tespit edilen bombalı paketin patlamasıyla, halıcıda çalışan bir işçi Atilla Eraslan (29) hayatını kaybetti. O sırada yoldan geçmekte olan 6 kişi de yaralandı. Bomba yüklü motorsikletin daha önce yan sokakta park edilmiş olarak bırakıldığı, eczacının arabasını parketmesi için geceden halı dükkanının önüne çekildiği ileri sürüldü.



Çağdaş EDİNSEL / Işıl ÖZTÜRK
Ekleme Tarihi: 03.10.2007 - 10:51
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
NEREYE GİDİYORUZ......

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Evet nereye gidiyoruz. Büyük halk kitlelerini perişan edip borç ve sıcak parayla sakladıkları facia tabloyu düzeltmeye çalışacaklarına (din adına) ne anlama geldiğini kendilerinin bile bilmediği hedefi rejimi yok etmekten geçen kanunlar ve uygulamalar peşinde olanlar ve bu ülke nereye gidiyor, iyi bakalım iyi anlayalım.


Rıza Zelyut
Askeri duymazdan gelmeyin
--------------------------------------------------------------------------------


Türkiye'de siyaset şu an asker ile AKP arasına sıkışmış gözüküyor.
Bir yanda Türkiye'yi kendi zihniyetine göre şekillendirmeye çalışan siyasi kadro AKP...
Öbür yanda bu şekillendirmenin ülkeyi çatışmaya, yıkıma götüreceğini gören Silahlı Kuvvetler...
Kim ne derse desin, TSK şu an bütün gücüyle siyasetin içindedir. Diğer partiler etkisiz kaldığı için, asker otomatik olarak ileri çıkmıştır.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın geçen gün Harp Akademileri'nde yaptığı konuşma; bu zorunluluğun eseri idi.
Görüntü gerçekten düşündürücü:
Ankara'da AKP'nin çoğunluğunun yer aldığı TBMM toplanıyor; aynı sıralarda İstanbul'da ordunun yönetim kademesi bir araya geliyor.
AKP; TBMM'de; TSK üst kademesi de Harp Akademilerinde...
Meclis'e olmasa bile Meclis çoğunluğunu oluşturan AKP'ye karşı kesin bir tavırdır Harp Akademileri toplantısı...
Bizim basın, hükümetin tepkisini çekmemek için bu sert çelişkiyi görmezden geldi. İşi getirip 'laiklik hassasiyeti'ne bağlayıp sulandırdı...

BÜYÜKANIT TEHDİT ETTİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Harp Akademileri'ndeki konuşmasında üç rakip kümeyi hedef aldı: Bunların başında; Türkiye'nin laik yapısını bozmaya, çürütmeye, değiştirmeye çabalayan gerici kesim geliyor. Kim uğraşıyor laiklikle: Başta AKP yöneticileri. Bülent Arınç'ın ve diğerlerinin laikliği kendi kafalarına göre tanımlama gayretleri bu yüzdendir. Başbakan ve diğer AKP'liler; 'Cumhur böyle istiyor!' diyerek; laik cumhuriyeti değiştirme havasına kapıldılar. Asker bunu gördüğü için işin boyutu uyarıyı aştı, tehdide döndü.
Aynı tehdit, içerideki ırkçı Kürtçü terör örgütü yandaşlarına da yöneliyor. Bunların da laiklik karşıtları gibi dışarıdan kuvvetle desteklendiğini asker iyi biliyor.
Üçüncü hedef ise, kendilerini 2. cumhuriyetçi ilan edip AKP'nin seçim zaferini naralar atarak kutlayan sözde aydınlar... Bu holding aydınları, işbirlikçi sermayenin çıkarına uygun olarak AKP'nin yağcılığını üstlenmiş bulunuyorlar. Bu yüzden de askeri karalamak için her yolu deniyorlar.
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt; 'Son defa söylüyorum!' dedi. Devletin tekliği, milli niteliği ve laik yapısını korumak askerin varlık sebebi idi. Büyükanıt, bunu anlamak istemeyenlerin ileride pişman olacaklarını açıkça vurguladı. Tehdit değildir de nedir bu?

BAŞBAKAN CEVAP VERDİ
Artık, 'Genelkurmay Başbakan'a bağlıdır!' havası kalmamış durumda...
Başbakan Tayyip Erdoğan; Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın konuşmasına yumuşacık cevaplar verdi. Yine de PKK terör örgütünün açık destekçilerinin TBMM çatısı altında küstahlıklarını sürdürmesi onun için olağan gibi gözüküyor. Başbakan; işi, yine adliyeye havale ederek PKK'ye karşı parmağını oynatmayacağını ortaya koydu. Gel gör ki, Anayasa değişikliği konusunda konuyu herkesle tartışacaklarını söyleyerek, bir adım geri çekildi. Asker; anayasa değişikliği yoluyla devletin ve askerin durumunun bozulmak istendiğini söylüyor ya... Güya bu konuda kamuoyuna kulak veriyormuş gibi bir görüntü çizdi.
Fakat; Başbakan Erdoğan'ın taktiği budur. İki adım ileri gider; kamuoyu tepki gösterince bir adım geri çekilir. Fakat ağır ağır hedefe yürür. Türkiye'nin laik yapısının, çağdaş görüntüsünün son 5 yılda nasıl bozulduğunu herkesten çok asker görüyor. Bu yüzden de Başbakan'ın bu diyolog, tartışma, sözlerinin siyase taktik olduğunu biliyor. Başbakan Erdoğan'ın 'Uzlaşma' diyerek kendi bildiğini okuduğunu artık çocuklar bile biliyor.
Umarım ki Sayın Erdoğan artık eski yolla askeri kandıracağını düşünmez. Böyle düşünürse Türkiye'de rejim sıkıntıya girecektir. Kimse kendisini aldatmasın. TSK; son sözü ile kendisini bağlamış ve son uyarısını yapmıştır.



Bu mesaj 1 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 03.10.2007 - 11:06 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.10.2007 - 11:03
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
DİN KONUSUNDA AYRIŞMA TEHLİKELİ BOYUTLARA TIRMANIYOR..

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Kendim bizzat şahit olmasam ve emin kişilercede bana aktarılmasa ayrışma ile ilgili bu köşe yazısını buraya aktarmazdım. Siyasi menfaatler uğruna bilinçsiz, bilgisiz, haksız ve kasıtlı yapılan müslüman kafir ayrımı toplumu bakın nerelere götürüyor.

Mesele, yobazlığa doğru gidiyor!

İlhan Selçuk “Yüzde 99’u Müslüman ülkede İslâmı ikiye ayırmakta başarı kazandılar:
1) Laik Müslümanlar..
2) Dinci Müslümanlar...” diyordu.
Durum, Müslümanlar arasında bir ayırım olarak ortaya çıksaydı mesele o kadar önemli bir boyut kazanmazdı. Bir üslûp farkı der geçerdik, o kadar önemsemezdik!
Fakat, meselenin boyutu bence böyle değil! Türkiye’de dini siyasete ve ticarete alet edenler, sadece kendilerinin Müslüman olduğunu propaganda ettiler ve oy oranlarını bakılırsa buna halkı da ikna etmiş gibi görünüyorlar. Tabii halkın oy kullanırken asıl kriteri ekonomidir ama din istismarının rolünü de kimse inkâr edemez.

* * *

Bakın din istismarcısı gazetelerin, İnternet sitelerinin, ve yazarlarının diline; kendilerinden bahsederken “Müslümanlar” derler. Abdullah Gül’ün halk arasında Cumhurbaşkanlığı konusunda destek bulmasının asıl sebebi budur. Çünkü o “Dindar bir Cumhurbaşkanı” dır; “iyi bir Müslüman” dır “Bizden biri” dir ve bugüne kadar gelen Cumhurbaşkanları “kafir” dir, “ateist” tir, “mason” dur, şudur, budur!
Demek ki bu insanlara göre Türkiye Cumhuriyeti’nin başına ilk defa dindar bir Cumhurbaşkanı, Müslüman bir Cumhurbaşkanı geliyor!
İşte bu mantık geniş halk kitleleri arasında yayılmıştır ve laikliğe sahip çıkanları, “masonların uşağı” , “İslâm düşmanı” , “kafir” gibi görmektedirler. AKP önderlerinin kuruluş anından itibaren dünyayı yönetmeye çalışan Yahudi kuruluşları ile tam bir işbirliği içinde olduklarını örnekleriyle, belgeleriyle sergileseniz de inanmazlar! Çünkü çoğuna göre milliyetçiler de kafirdir! Hele “Türk” , “Türk” dedin mi yandın! Hem ırkçısın, hem de faşist. Demek ki bu kadrolar içinde eski solcular ve etnik ırkçılar da var!

* * *


Geçen gün bir taksi sürücüsünün sorusu üzerine, gazeteci, köşe yazarı olduğumu söyleyince AKP’ye Tayyip Erdoğan’a, Abdullah Gül’e sert eleştiriler yöneltmiş çok ünlü bir köşe yazarından bahsetti ve elinden gelse o kişiyi kıtır kıtır keseceğini söyledi!
Bir defa kıtır kıtır kesmeyi düşünebiliyor. Yani yargılama yok, muhakeme yok! Yakaladı mı kesecek! Ve kendisine Müslüman diyor!
Neden bu kadar acımasız düşündüğünü sordum! “İslam’ı eleştiriyor, Müslümanlara hakaret ediyor” dedi! “Kimlere meselâ” diye sorunca Abdullah Gül’den, Tayyip Erdoğan’dan, Melih Gökçek’ten söz etti!
“İyi de Müslümanlık ile bu isimler sizin beyninizde özdeşleşmiş, halbuki bu isimler siyasetle uğraşmaktadır ve hiçbiri İslâmi bilimler konusunda uzman değildir. Peygamber de değillerdir ki, İslâmı temsil edebilsinler! Asıl sorun sizin beyninizde! Bahsettiğiniz yazar, bu kişileri eleştirmiş laikliğe da sahip çıkmaya çalışmıştır ama bunu İslâma, Müslümanlara karşı yapmamıştır. Çünkü o da bir Müslümandır. Bir Müslümanı tekfirle, suçlamak küfür değil midir?” dedim. Adam Nuh dedi, peygamber demedi. İllâ ki kesecek!

* * *

Aslında bu yobaz ve vahşi tutum, basında eline kalem verilen cahillerin ürünüdür. Yine kurdukları İnternet sitelerinde sağa sola küfretmekle tatmin olan psikopatlara yol veren gazeteciler de art niyetlidir ve gerginliğin tırmanmasına hizmet etmişlerdir.
Biz bu tür gerginliklerden şahsımız adına yılmayız, çekinmeyiz. Tecrübeliyiz, hakkından da geliriz. Fakat ülke adına üzülüyorum.
Basındaki birkaç psikopat, halkı fareli köyün kavalcısı gibi peşlerinden sürükledi ve sonunda kendilerine de ülkeye de yazık edecekler! Bu gidiş durdurulmazsa, sel gibi kan dökülür! Çünkü dini fanatizm, aklı ortadan kaldırır!
Ama yobazlık sadece kendini Müslüman saymak değil ki?
Sadece kendisini demokrat, sadece kendisini haklı zannetmek ve durup dururken “ülkücü” ye saldırmak da tam bir yobazlık değil mi?



Bu mesaj 1 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 04.10.2007 - 15:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 14:38
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
Evet kardesim haklisin ister istemez ayrilmak zorundalar. Ya Kur'an-i ve Resulullah'in sunnnetini tek yol ve anayasa olarak gorup dinci musluman olurlar, yada Kur'ani begenmeyip yaninda birde laiklik, demokrasi, ve daha nice tagutlarida kabul edip laik musluman olurlar. Artik kimin ne oldugu ortaya cikmalidir.

Peygamber efendimiz soyle buyuruyor. "Ahir Zamanda Benim Ummetim Yetmis uc firkaya ayrilacak, bunlardan sadece biri Cennete girecektir." sahabe," bunlar kimdir ya Resulullah? " diye sorunca Kainatin efendisi soyle buyurur." Kur'ana ve benim sunnetime simsiki sarilanlardir"dir. diye cevap verir.

Siz burda kimin propagandasini yapiyorsununuz mehmet karatas beyefendi. Gordugunuz gibi biz sizinle bile ayrismis durumdayiz. fikirlerimiz hic uyusmuyor. Yalniz benimle degil sitedeki hemen hemen butun diger kardeslerimlede uyusmuyor.

Hepimiz muslumaniz ancak Kur'anin yaninda baska kanun kabul etmek dine ne derece uyuyor. bu konuyu sizinle daha once cok tartistilar burdaki kardeslerim.


Islamda particilik yoktur. Ancak siyaset vardir.

Akp diye tutturmus gidiyorsunuz. Begenmiyor olabilirsiniz. ben sahsen hic bir partiyi benimsemiyorum. cunku dinimde olmayan bir sey benim ilgimi cekmez vede benimsemem.
Peki simdi size soruyorum; Siz Hangi partiyi tutuyorsunuz? Durun tahmin edeyim. oyle saniyorum ki kesin (chp) Cahil halk partisini tutuyorsunuzdur. Cunku kendilerini cumhuruiyetin sahibi olarak goruyorlar. ee sizde oyle oldugunuza gore.

Evet cumhuriyet tarihinde ilk kez dindar bir cumhur baskani gelmistir bu ulkeye. Oda Abdullah Gul beyefendidir. wesselam.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 15:03
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
BİLENLERLE BİLMEYENLER HİÇ BİR OLURMU ??

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Cihan kardeş sözlerime sakın alınma ama "Allah ile aldatılma" ile ilgili ayetlere örnek bir insan profili oluşturuyorsunuz benim gözümde.

Hangi İslamı temsil edecek bu çok takdir edip sevdiğiniz ayrışma organizatörleri ?

Kuran bu örnek ve halis müslümanların niteliğini ve özelliklerini şöylemi yapıyor ayetlerde...

*Ülkenizin değerli kurumlarını bir kaç yıllık karına haçlılara satın. Hatta söz sahibi dahi onlar olsun.
*Borcu borçla erteleyip ülke ekonomisini içinden çıkılmaz hale getirin. (Beş yılda 200 den 400 milyar dolara)
*Borsanızı haçlıların emrine verip (% 72) vergisiz yüksek kazanç ödeyip ülkenin kanını emdirin.
Bu sıcak paraylada sahte bir istikrar oluşturup milleti kandırın.
*Allah'ın ayetinde "onlar, siz dininizi onların dinine çevirmedikçe size dost olmazlar "ayetini hiç takmayın.
*Korktuğunuz kurumlardan emin olmak için haçlıların himmetine (ABD ve AB) sığının.
*Haçlı ağalarınızı memnun etmek için her türlü yalakalığı yapın (ABD de Zapsu'nun R.T.E için yaptığı "bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın" muhabbeti.
*Kendi şehitlerinize "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" derken, ABD askerlerine "Kahraman amerikan askerlerinin görevlerini başarıyla yapıp sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyorum" diyenler makbul müslümanlardır.
*Ülkeyi babalar gibi pazarlasanızda sizin partinize oy vermeyenler müslüman değildir.
*Size oy vermeyenlere karşı minareleri süngü yapıp kullanın.

İstersen daha pek çok madde ekleyebilirim. Sonuçta sen bu hale müslümanlık diyor Kuran'a uydurabiliyorsan, sana söylenebilecek pek fazla bir şey yok, Allah seni Kuran'la uyandırsın demekten başka.

Ayrıca senin bu yaklaşımın bana Kerbela olayında Hz. Hüseyin ve yanındaki mazlumları şehit ettikten sonra kendi gebermişleri için cenaze namazı kılan zalimleri hatırlatıyor.
Üzerine alınma, çünkü din adına öyle facialar yaşandıki Allah'ın Resulünden bu yana. Sen bu gaflet ve delalet tabloları noktasında ancak basit, küçük bir örneksin.

Hiç, güzel ahlaka, dürüstlüğe, mertliğe, adalete, vatan değerlerine sahip olmadan mümin olunurmu ?

Allah'ın yalancı peygamberlere ihtiyacı olduğunu size kim bildirdi ?

Allah tüm müslümanları doğruya ulaştırsın.
Şunu hiç unutmayalım şeytan öyle özelliklerle donatılmıştır ki çok güzel Kuran okur ibadet eder ama görünüşte ve saptırmak için. Ne mutlu onu görene ve anlayabilene.

Zümer suresi 9: Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olurmu.


Bu mesaj 7 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 06.10.2007 - 14:11 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 15:38
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
*Ülkenizin değerli kurumlarını bir kaç yıllık karına haçlılara satın. Hatta söz sahibi dahi onlar olsun.
*Borcu borçla erteleyip ülke ekonomisini içinden çıkılmaz hale getirin. (Beş yılda 200 den 400 milyar dolara)
*Borsanızı haçlıların emrine verip (% 72) vergisiz yüksek kazanç ödeyip ülkenin kanını emdirin.
Bu sıcak paraylada sahte bir istikrar oluşturup milleti kandırın.
*Allah'ın ayetinde "onlar, siz dininizi onların dinine çevirmedikçe size dost olmazlar "ayetini hiç takmayın.
*Korktuğunuz kurumlardan emin olmak için haçlıların himmetine (ABD ve AB) sığının.
*Haçlı ağalarınızı memnun etmek için her türlü yalakalığı yapın (ABD de Zapsu'nun R.T.E için yaptığı "bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın" muhabbeti)
*Kendi şehitlerinize "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" derken, ABD askerlerine "Onların görevlerini başarıyla yapıp sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyorum" diyenler makbul müslümanlardır.
*Sizin partinize ülkeyi babalar gibi pazarlasanızda oy vermeyenler müslüman değildir.
*Size oy vermeyenlere minareleri süngü yapıp kullanın.

İstersen daha pek çok madde ekleyebilirim. Sonuçta sen bu hale müslümanlık diyor Kuran'a uydurabiliyorsan, sana söylenebilecek pek bir şey yok, Allah seni Kuran'la uyandırsın demekten başka.



Sizin ekelemenizden alinti yaptigim yaziniza katiliyorum.


Bunlar dogruysa eger zaten islamda bunun yeri yok. Kufurle isbirligi yapan munafiktir. Ancak siz beni ya anlamiyorsunuz yada anlamak istemiyorsunuz. Ben diyorum ki. BEN PARTICILIGI, LAIKLIGI, DEMOKRASIYI VE GUNUMUZ SIYASETINI HIC KABUL ETMIYORUM. Cunku islamda particilik yoktur, yalancilik yoktur, haramzadelik yoktur, Vatana millete, Allah'in kanunlarina ihanet yoktur, Allah'in kanunlarinin yanin da baska kanun kabul etmek yoktur. Ben buna muslumanlik falan demedim ve dememde. Sadece bu sizin yanlis anlamanizdir herhalde.

Hiç, güzel ahlaka, dürüstlüğe, mertliğe, adalete, vatan değerlerine sahip olmadan mümin olunurmu ?


Bu yorumunuza gelince; Guzel ahlaka, durustluge, mertlige, adalete, vatan sevgisine sahip olmak oncelikle muslumanliktan gecer. Musluman olamayn yada islama dusman olan kisilerde bu degerler zaten olmaz kardesim. Biz herseyi ancak Allah icin sever, Allah icin nefret eder, Allah icin deger veririz. Ancak Allah' icin muslumanlari severiz ve kardesimizdir deriz. Islama dusman, analarimin, bacilarimin ortulerine dil uzatanlar, gerici diyenler, yobaz diyenler, kara fatma diyenler, irtica diyenleri de Allah icin sevmeyiz, ve bunlara din dusmanimiz deriz. Tabiki herseyi Allah rizasi icin sever Ve Allah rizasi icin nefret ederiz.



[red]Allah seni Kuran'la uyandırsın.
Bu duaniza Amin diyor ve Allah razi olsun diyorum.


Bu mesaj 1 kez ve en son Cihan-63 tarafından 04.10.2007 - 16:14 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 16:13
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
KURAN'ın hükümleri yaşamsal alanda dışlanıyor din adına başka hükümler devreye giriyorsa, fitneler devreye girmiş ve uygulanıyor demektir.

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Cihan kardeşim ayrışmayı onayladığını söylediğinde benim ve bu konuyu objektif olarak gözlemleyenlerin bu ülkede ne anlama geldiğini düşünmek cihetinde akıllarına gelecek olanlar bellidir. Benimde sana verdiğim yanıtda o nedenle ayrışmanın faillerini, taşeronlarını değerlendirmek cihetinde olmuştur.

Bu ayrışmanın organizatörleri ve maksatları bellidir. Ülkeyi bugünkü bu tehlikeli ortama taşıyanlarda onların oluşturduğu bu din adına fitnedir.

Bu partinin yaptığı iğrenç işi Kuran onaylamıyor ki bu iş normal ve İslama uygun bir iş olarak kabul edilebilsin.


Kim kimin müslümanlığını ne ile belirleyecek ? Kılık kıyafetlemi yoksa din polisi ile her insanı takip ettirerekmi ? Allah'ın buna ihtiyacı yada böyle bir emrimi var ?
Bu ayrıştırmanın en büyük fitne olduğunu Kuran söylüyor. Fırkalarla ilgili ayetleri okuyun göreceksiniz.

Müslümanları fırkalara ayırıp sen müslümansın sen değilsin diye gruplara ayırmak gibi bir yetki Allah'ın vazifeli kullarına bile verilmedi.
Allah'ın efendimize fırkalara ayrılanlarla senin bir işin yok. Onların hesabını biz göreceğiz uyarısı ne anlama geliyor ?

İslam coğrafyasında din adına yaşanan ayrışmaların şiddet ve kanla toplum yaşamını mahvettiğini, ülkeleri perişan ettiğini ibretle görmemiz gerekmiyormu ?


Bu mesaj 5 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 06.10.2007 - 14:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 17:01
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
Cihan-63 su an offline Cihan-63  

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 15:59
Cinsiyeti: Erkek 
İslam coğrafyasında din adına yaşanan ayrışmaların şiddet ve kanla toplum yaşamını mahvettiğini, ülkeleri perişan ettiğini ibretle görmemiz gerekmiyormu ?


Bu yorumuza cevabende sunu ancak soyleyebilirm. Tek kelimeyle cehalet oldugu icindir. Kisacasi

SERIAT'A, ALLAH'IN KANUNLARINA

uymadiklari icin boyle kanlar dokuluyor, musluman ulkeler mahfoluyor. Kuranin yaninda baska kanunlar aradiklari ve onlari tercih ettikleri icin butun bunlar oluyor. Bu tespitim 2 kere 2 = 4 misalidir. Bunun disinda bir yorum yapmak yanlistir. Allah'a emanet olun. Allah nuruyla kalbinizi aydinlatsin. saygilar.
Ekleme Tarihi: 04.10.2007 - 17:25
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
FIRKALARLA İLGİLİ AYETLER, ALLAH'IN EMİRLERİNİN SAPTIRILMASI YANLIŞLARINA UYARI İÇİNDİR .

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
İslam coğrafyasında yaşananları Kuran'ın dışında başka kanunlar arayıp uygulamak olarak algılamak bu konudaki mahvoluşların asıl nedenlerini gereği gibi anlayamamak
demektir diye düşünüyorum.

Kuran ahkamına hiç uymayan kanunlarda İslam coğrafyasına zararlar veriyor elbette.
Fakat asıl facia ve büyük tahribat bu Allah'tandır diye Kuran'ın çeşitli oyunlarla (ayetlerde saptırma, tahrif etme, eksiltme ve ilave etme) yanlış tevil edilmesi ile dine sokulan sayısız hezeyanların sebep olduğu mahvoluştur.
Bu saydıklarıma yalan hadisler ve ruhban taifesinin verdiği zararlarıda ilave ederseniz, İslam coğrafyasındaki kahır tablosunun resmi apaçık ortaya çıkar.

Kaldı ki Kuran içinde açıkça yer almayıp yaşam içinde uygulanan öyle kanunlar vardır ki insanlığa hizmet üretmeleri ve barışa hizmet etmeleri nedeniyle onları Allah'ın indirdiğiyle hükmetmek anlamında kabul etmek gerekir.

Bunu alemlerin Rab'bi hayır, barış, iyilik, güzellik üretin diye buyurduğunda bu bağlamda bu hükme uyan bütün işleri Kuran'ın hükmünü olarak uygulamaz, dışlarsanız Kuran'a ve Allah'ın hükümlerine haksızlık etmiş, yanlış yapmış olursunuz.

Fırkalarla ilgili ayetleri okuyup bu ayetlerde nelerin anlatılmaya çalışıldığını anlamaya çaışmayanlar ve anlamayanlar İslam coğrafyasındaki felaketlerin ana nedenlerini asla tespit edemezler.

Şeriat diyorsunuz güzelde ben bu konuda defalarca yazdım. Daha Kuran ayetlerini anlamayı dahi beceremeyen ehliyetsiz insanlar birde Allah'ın şartlarını ondan nasıl çıkaracaklar, kimler çıkaracak ve uygulayacak.

Yaşayan Kuranlar dahi Allah'ın emriyle sırlı vaziyette ancak nasip olanları uyandırmak yolunda hizmet verirken, birileri çıkıp bu zatların ayağının tozu hükmünde olma özellikleri bile yokken Allah'a rağmen din adına rejimmi ortaya koyacaklar. Yani Kafalarındaki din anlayışını Allah'amı öğretecekler.

İşte asıl faciada buradan kopuyor, Allah'a rağmen din yönetimi icat edip başınada nefsini din edinmiş ruhban veya sözüm ona dini liderleri geçirmek.
Kuran'ın hangi ayetinde böyle bir hüküm var ? Yaşayan Kuran'lar din devleti yönünde neden bir girişimde bulunmuyorlar ? Hiç bir zamanda bulunmadılar.

Onların işi bir şura iledir diye her kesimin adilce temsil edildiği toplulukların görüşüyle yönetimi alemlerin Rab'bi emrediyor.
Yoksa haşa, birileri biz Allah'ın temsilcisiyiz diye ortalığa çıkıp, kendileri gibi inananları ihya etsin, kendileri gibi inanmayanların üzerindede bu Allah'tandır deyip uydurdukları kanunlar ile tepinsinler demiyor.

İslam coğrafyası bu ağır yanlışlar nedeniyle Allah'ın kahır ve gazabları ile inim inim inliyor.
Yani özet olarak Allah'ın şartları uygulanmadığından değil, bu Allah'tandır diye yanlış ve feci işler uygulandığından, dayatıldığından bu tablo böyle.

Bakın İslam dünyasında akıl gözüyle bu olayı değerlendiren bir kaç düşünürün çok anlamlı değerlendirmelerini de vereyim. Bu şekilde bir daha düşünün.

Muhammed İkbal şöyle diyor "Bugün İslam dünyasının insanlarının dünyaya itiraf etmek zorunda olduğu bir gerçek var. O da bizler Kuran'ın İslamını temsil etmiyoruz demektir"

Mehmet Akif de şöyle diyor "Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun. Yıktın da dini mübini yeni bir din kurdun"

Adını hatırlayamadığım bir düşünürde şöyle diyor. "Bugün İslam coğrafyasındaki insanların asıl sorunu İslam'ı bilmemeleri ve işin bundan daha vahimide İslam'ı bilmediklerinide bilmemeleridir."

Allah cümlemizi Kuran'ı, Allah'ın istediği gibi kitaba özgü yaşayan müslümanlar eylesin.


Bu mesaj 4 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 06.10.2007 - 14:28 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 05.10.2007 - 11:18
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
ABD'NİN BOP HESAPLARI, TÜRKİYE, KUZEY IRAK VE PKK..

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Lütfen biraz vaktinizi ayırıp bu yazımı sonuna kadar okuyunuz.

Daha önceki yazılarımdada pek çok kez değinmiştim.

ABD ortadoğudaki emellerine kavuşabilmek için yani BOP adını verdiği bu bölgedeki Türkiye dahil yirmiüç ülkenin haritalarının yeniden çizilmesini içeren aşağılık projesi için her türlü aşağılık oyunu bugüne kadar oynadı, bugünden sonra da tüm hızıyla oynamaya devam edecektir.

Çünkü projenin ilk ayağı olan Irak'ta işler istediği gibi gitmediğinden işler sarpa sarmış ve Irak ABD için bir bataklığa dönüşmüştür. Gerçi bu haliyle bile istediği ayrıştırmayı önemli derecede başarmıştır. Ülke artık bir anlamda üçe ayrılmış görünümü vermektedir.

Peki bu haliyle Irak'ta üç ayrı devletin yaşaması mümkünmü. Hayır. Bugüne kadar akan kan ABD orayı üçe resmen ayırıp çıktığında daha büyük çatışmalara sebep olacak ve Irak'taki yangın artık çevresindeki ülkelerede sıçrayacaktır. Yani akan kan yayılarak bölgeyi tamamen saracaktır.

PKK nın son vahşetinden sonra akıl ve mantığı ile bu işi gerçekçi olarak değerlendirebilenler için artık şu anlama gelmektedir.
ABD bir piyon olarak kullandığı PKK ya şu mesajı vermiştir.

"Türkiyeyi her anlamda rahatsız edip bu ülkenin askerlerinin ve sivillerinin kanlarını dökmeye büyük bir hız vereceksin. Yoksa sana verdiğim milyarlarca lira değerindeki lojistik değeri keserim. Türkiyenin Kuzey Irak'a girmesini sağlayamazsan seni el altından korumayada son veririm, hatta seni Türkiyeye teslim ederim"

Ağa babasından, hamisinden bu emri alan PKK işte şimdi bu günlerde babası büyük şeytan ABD nin gönlünü yapabilmek için bütün gücüyle bütün vahşet senaryolarını devreye sokuyor.
Ki Türkiye haklı olarak peşine düşsün ve Kuzey Irak'a girsin.

Peki ABD ve tabi İSRAİL ve AB bunlarıda şeytanın büyüğünden ayırmayalım, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini neden bu kadar çok istiyorlar.

Hemen belirtelim ABD ve yandaşlarının istediği yalnızca Irak üzerinde yapılan çirkin hesaplar değil tabi. Belirttiğim gibi BOP projesi bölgededeki başka ( İslam ülkeleri) ülkelerin ve özellikle Türkiye ve İran'ın parçalanıp bölünmesinide gerektiriyor.
Bu değerlendirme ile baktığımızda çirkef senaryoları tahmin etmek artık güç olmayacaktır.

Türkiye artık mecburen gireceği ama çok geç kalmış olması nedeniyle artık neyle karşılaşacağı belli olmayan bu ortamda nelerle karşılaşabilir.
Birinci tahmin Kuzey Irak'a giren Türk ordusu buranın yerli yönetiminede müdahale etmesi durumuda hasıl olacağından ABD ile çarpışmak durumu bile hasıl olabilir.
Fakat ABD nin istediği en son şey budur.

Peki ABD nin istediği nedir ? Malum Irak'ta şu an İran'ın sahiplendiği ve el altından örgütlediği bir şii çoğunluk mevcuttur. Türk ordusunun herhangi bir mecburiyet yada mecburiyetler nedeniyle şiilerle istenmeyen temaslarda bulunması İran'ın Türkiye karşısına çıkması anlamına gelecektir. Ve bu böyle bir ortamda hiç kaçınılmazdır.

Bu karışık ortamda ülkemizdeki üslerden kalkan bir ABD uçağının v.s İran'da bir hedefe bomba atmasıda buna benzer başka tuzaklarıda ihtimal dahilinde tutmalıyız.

Sonuçta ABD bundan sonra nelerin olacağını kestirememesine rağmen bölgedeki son kozlarını hesapların ulaşmak için ortaya koymaktadır. Bunuda sonuna kadar gerçekleştirmek için her türlü oyuna başvurmaya devam edecektir. Yani şu an için devam eden oyun içinde oyunlar biz Kuzey Irak'a girdiğimizde daha büyük boyutlara ve hıza ulaşacaktır.

Peki bu durumda Allah bizim için ve bölgedeki ülkeler için ne irade eder.
Daha öncede bu konuda düşüncelerimi yazdım. Allah şayet Irak'ta olduğu gibi bizide yani Türkiye ve İran'ı da gazabla imtihan etmeyi irade etmişse mukadderatı yaşamak kaçınılmazdır. Bu illede Irak'ta yaşanan boyutlarda olması gerekmiyor.

Benim görüşüm, hissim, fikrim, bildiğim o dur ki Türkiye'yi çok ağır bedellerin ödeneceği bir süreç beklemektedir. Ben bunun kaçınılmaz olduğuna inandığım için (kurtuluş savaşı gibi) yaşadığımız süreçte hep şu duayı ediyorum.
"Ya Rabbi bize bu ağır ve kahırlı imtihandan lütfeyle en az kayıplarla kurtulmayı nasip eyle. Bizi ve tüm müslümanları doğruya ulaştır. Bizi düştüğümüz yerden yardımınla tekrar ayağa kaldır ve işlerimizi onarmamıza yardım eyle"

Belki biz ağır bedeller öderiz fakat ümidimizi yitirmeyelim. ABD buradan sonuçta maksadına ulaşarak değil bozguna uğrayarak defolup gidecektir.

Şimdi bu konuda yazdığım yazılardan sonra şunlarıda yazmadan sözlerimi bitirmek istemiyorum.

ABD nin Irak'a AKP ye güvenerek girdiğini ve Irak'a müdahalenin bu nedenle hemen AKP nin iktidara gelmesinden sonra gerçekleştirildiğini söylersem bir çoğunuz buna katılmayıp itiraz edeceksiniz biliyorum.
O halde ben bu konuda bir kaç bilgi vereyim ve kararı siz kendiniz verin.

AKP nin kuruluşu öncelikle AKP kurmayları tarafından ABD ye gidilip gerekli icazet alındıktan sonra hız kazandı.
Bu icazet esnasında ılımlı islam hikayeleriyle AKP den ABD nin yapacağı tüm operasyonlara destek sözüde alındı tabi.

Dikkat edin Irak harekatından önceki dönemde Türkiye'de ABD kaynaklı ve tezgahlı bir ekonomik kriz oluşturulup Türkiye bir ekonomik kaosun içine sokuldu. Sonrada erken seçim dayatmaları ile seçime gidildi. Bu erken seçim dayatmalarının merkezide tabi ABD idi. Çünkü Irak harekatına onay vermeyen ve Türk topraklarını kullandırmayacağını apaçık ifade eden Ecevit hükümetinin acilen tasfiye edilmesi gerekiyordu.
Sonuçta bu yapıldı.
Öncelikle ABD ve diğer haçlılarında desteğiyle AKP büyük reklam harcamalarıyla iktidara getirildi.

Dikkat edin hemen çok kısa süren bir zaman sonra Irak harekatı devreye girdi. Buradada AKP , ABD ye verdiği sözü içindeki bir kısım milletvekilinin sağ duyulu hareket etmesi nedeniyle tezkere olayı fiyasko ile sonuçlandı. Yani ABD nin Türkiye üzerinden Irak'a müdahalesi gerçekleşemedi.

Tayyip Erdoğan la Abdullah Gül'ün tezkere geçmediği gün yüzlerinin ifadesini sanırım hatırlıyorsunuzdur. Verdikleri sözü tutamayan insanların uğradıkları bozgunun yüzlerine yansıyan ifadelerdir bu ifadeler.
Zapsu'nun ABD ye R.T.E adına elçi olarak gidip "Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın" diye yalvarıp ülke onurunu iki paralık etmesinin arkasında yatanda AKP nin başından beri verdiği ve varoluşunun sebepleri olan anlattığım faktörler nedeniyledir.

Birde unutmadan Tayyip Erdoğan'ın ben BOP un eş başkanıyım diye övünüp bunu açık açık söylemeside, kendisin ABD ye tam olarak bağımlı olmasından kaynaklanan bir haldir.

Bu seçimde tezkere redçilerinin hepsi partiden tasfiye edildi. Sanırım bunuda biliyorsunuzdur.

Çuval olayını biliyorsunuz. Genelkurmayın o zaman başında bulunan komutan ve hükümetin ezilmişliği daha baştan kabul etmelerinin kaçınılmaz sonucudur bu onur kırıcı olay.
Hükümet ve sayın Özkök'ün bu pısmışlığı nedeniyle Kuzey Irak'ta bütün kırmızı çizgilerimiz bembeyaz oldu. Hükümete neden bu olay nedeniyle nota vermiyorsunuz diye sorulduğunda "Bu müzik notası vermeye benzemez" diye verdikleri cevap anlayanlar için çok manidardır.

Şu bir gerçek ki bizim işin ta başında haklarımıza sahip çıkmamız ve gerektiğinde Kuzey Irak'a girmemiz gerekiyordu. O zaman yapılabilecek müdahaleler bugün var olan ortamdan çok daha müsait ve az riskliydi.
Şimdi yine o topraklara girmeye mecburuz hemde şartlar çok daha zor ve bir çok ağır risk daha söz konusuyken.

Peki yapabilirmiyiz ? Bakın dün sayın başbakan bu konuda basına yaptığı ayak üstü yaptığı açıklamada neler diyor "Bir ay sonra sayın Bush ile görüşeceğim ve kendisine durumu çok açık anlatacağım" Sonra ne diyecek sayın R.T.E ?
Ne olur müsaade edin, PKK ya karşı mücadele için Kuzey Irak' a girelim diye sayın başkanına yalvaracak kendileri.

Ne güzel değilmi varlığımızı korumak için bile ABD nin onayını, icazetini almamız gerekiyor hemde bir ay sonra yani onlar ne zaman ayağına davet ederlerse o zaman.
Ha o zamanı bekledik farzedelim bir şey değişecekmi ? Hayır.
Çünkü Erdoğan ve Gül Kuzey Irak'a ABD nin izni olmadan tek asker bile sokmayacaklarına dair söz verdiler ve gizli anlaşma yaptılar.

Bundan sonra bakalım Mevla bizim için ve diğer bölge ülkeleri için ne irade eder, hep birlikte göreceğiz.

ANCAK DEVEKUŞLARI BAŞLARINI KUMA GÖMDÜKLERİNDE TEHLİKENİN YOK OLACAĞINI ZANNEDERLER.



Bu mesaj 7 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 09.10.2007 - 17:02 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.10.2007 - 11:48
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
farandag su an offline farandag  

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007
En Son On: 17.06.2008 - 14:57
Cinsiyeti: Erkek 
selamun aleykum kardesım...
mehmet kardes eger yazacaklarımla senı kırarsam kusurabakma hakkını helal et fıkırlerımı anlatırken yanlıs kelıme secımı olurda hakkın ustume gecerse dıye pesın pesın soyleyım

mehmet kardes yazdıklarının bakıs acına gore dogru oldugunun farkındayım ama sende netaraftan baktıgınada dıkkat et ve soyledıklerınle kul hakkı almamaya bak dıgerseylerın affı var ama bılıyorsun kul hakkının yok.hangısınden baslayım bılmıyorum ama askerle baslamak ıstıyorum ozellıkle bu gun lerde ardı ardına verdıgımız sehıtlerden dolayı elbettekı cok uzgun kızgın hatta ofkelıyız,Ancak ben bıraz kadercı dusunuyorum olaylar elbette uzucukahredıcı ama olumun hakkın emrı oldugunu ve ne guzelbır olumle mukafatlandırıldıklarına bır bakın belkıde hakkın sevgılı kulları arasına gırecekler bu mevzu baska ama sunu soylemek ıcın yazdın.musa hızır a.s ornegınde oldugu gıbı neyın bızım ıcın hayr oldugunu Allah bılır ancak ya sunu soyleyenı hıc gordunuzmu asker doguda ve batıda nasıl askerlık yapıyor neden savas halı olmadıgı bır donemde askerın harcamasını onumuzdekı senelerden yedıgını ve neden ohal denenseyın oldugunu ve neden doguda sıkıntı bıterse askerın cıft maas opr.tazmınatı ve bunun gıbı bırsuru odenegının kesılecegı askerın sıyasetle ugrasmak yerıne er ıne verdıgı elbısenın hangı buyuk ıs adamına peskes cekıldıgı dune kdar yargılanmasını dusunmak dahı yasak olan askerın bu gune kadar neyaptıgını soran yok....sonra bu konuya yıne donecem yazdıklarını hepsını okudum aslında senındegıl senın begendıgın yazıları eklemelerını okudum bırtane olsun olumlu bırcumle gormedımtaksıcıyle konusan yazardıyorsunya yazının devamını yazmamısssın yada san soylememıs neden dovızınız mı var dıyor o da abı hersey dolara baglı benzın fıyatları dolar uzerınden zaten zarzor gecınıyoruz dolar artarsa benzını durduramazlar dıyor ama bunu senın yazarın soylemıyor demı
evet ozellestırme yapılıyor bence yapılsın ama yapılıs seklındekı yanlıslar duzeltılsın
bunu ıste yoksa ozellestırme yapıyor vatanı satıyor ya akp savundugum ıcın degıl Allah rızası ıcın okuyan herkes bır cevap versın bellı bır sıkısıklıgınızvar ve elınızdekı mala(gayrı menkul-dukkan)bırırlerı talıp oluyor ahmet 50 murat 51 andre 105 verıyor ya aılesını dusunen cocugunun gelecegını dusunen nasıl 50 secer sen bırey olarak bunu dusunursen gerısını yazmaya gerekyok su anda calıstıgım kurumda 5000 kısı calısyor bunların %30 ellı yasın ustunde cogunun elıne yıllardır evrak degmıyor gerısınnden bahsetmıyorum bunlar nasıl hızmetı artırsın nasıl ılerı gotursun rekabet olmazsa
neden yapsım kı ıcınde ıslam ınancıyla aldıgının hakkını vermek ıstemezse oyle olur
ya kusurabakma uzun oluyor ben hepsıne bıseyler yazıyım tartısma gınbı olmasın
bılıyorumkı ne benım yazdıklarım helan boyleymıs boyle baklazımmıs dedırtecek nede senın ekledıklerın oyleyse bunları neden yazzıyoruz belkı aramızda kesın fıkrını verememıs ıkılem ıcındekı ınsanlar ıcın yazıyoruz
ben akp yanlısı olarak degıl hak yanlsı olarak yazıyorum bugun dunyanın superdevletlerınıın baskanları hakkında bıle yazılıyor bınlerce sey 6 mılyar ınsanın hepsının memnun olmasını bekleyemeyız bunun ıcın onemsemıyorum ama sadece ıstedıgım su bu ulke ıcın ıkıncı bır kurtulus savası olmadan bırlık olabılsek su ansecılmıskısı sevsende sevmesende destekleyıp kaos olusturmasan ulke duzını korumak onların eksıklerınde yardıma kossan ya Allah rızası ıcın kendı menfaatıı bırakıp bır olmak ıcın calıssan at gozluklerını cıkarıp ya bu konuda cok ıyı calıstılar bızbıle yapamazdık ama surda yanlısıvar duzelmek ıcın soyle yapmalısınız bızde su yardımı yapalım ulke ıcın bır olmak ıcın savaslar baslamadan eve baslayacagı kesın olan savaslar baslamadan
ya bıde bız ne kadar nankoruz su komsularda yasana fılıstının omrunun sonunakadar cektıgıne bakınordadogan ınsaın gunahı rabbım onları oyle sınıorneden halımızden sukredıcı olmuyoruzkı ıllakı ıllakı neyse cok malda haram coksozde yalan vardır vecızesını hatırlayıp yazdıgım her harf ıcın yanlısımvarsa Allah bagıslanmayı dılıyorum okuyandanda Allah razı olsun selametle
ALLAH YAR VE YARDIMCINI OLSUN
Ekleme Tarihi: 09.10.2007 - 12:54
Bu mesajı bildir   farandag üyenin diğer mesajları farandag`in Profili farandag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
ÜLKENİN GİDİŞATINI ANLAYABİLMEK.....

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Farandag kardeşim uzun uzun düşüncelerini yazmışsın.
Şöyle söyleyeyim senin ne demek istediğini ve benim yazılarımdan aklına takılıp kabul edemediklerini anlayabiliyorum. Kabul etmemekle birlikte.

Benim burada yazdıklarım senin bahsettiğin ve daha senin belkide bilmediğin ve benim burada bahsedemediğim bilgilerin bir potada birleştirilip son derece akıllıca analizi yapıldıktan sonra buraya uzun gibi görünüyor ama sadece özetidir aktardıklarım.

Askerin terör işindeki menfaatleri falan filan bunlar geçmiştede dile getirildi.
Ben her zaman söylerim askerde (TSK) bu vatanın evladı, fakat bu haliyle bile en ciddi ve en tecrübeli kurum ve kuruluşların en başında geliyor. Zaten böyle olmasaydı Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyenler maksatlarına çoktan ulaşmışlardı.

Bu dediğin olmamışmıdır yada ne kadar olmuştur. İspat edilmek ve bu şekilde kabul edilmek kaydıyla geçmişte bazı şeylerin olduğu söylenmiştir.İstisna durumların olması söz konusu olabilir. Fakat bu iddialar koskoca bir harekete mal edilemez, önüne geçirilemez.

Peki AKP iktidarından önce ve ABD nin Irak müdahalesinden önce terör neredeyse sıfırlanmıştı. Peki ne olduda birdenbire gitgide artarak yine ortalık yangın yerine döndü ?

Önceki yazımı iyi okuyun bu yeniden tırmanışın sebepleri nelerdir orda detaylı olarak var. Hiç terörün bitmemesini isteyen bir ordu onu bitme noktasına getirirmi ? Bu uğurda ne askerler ne komutanlar can verdi. Sayısız olayları operasyonları bizzat komutanları belgesel olarak verdiler. Oda sadece bir kısmını. Terörün ne pislik ve sinsi bir olay olduğunu biliyormusun ?

Körü körüne orduya pislik atmaya çalışan vatan sevgisinden mahrum yada gafil ordu düşmanlarının her söylediğini doğru olarak kabullenmek doğrumu sence ?
Dahada doğrusu malum nedenlerden dolayı TSK düşmanlığı yapanların durumu Allah katında nedir biliyormusun ?
Ordusuna düşmanlık eden, onu zayıf düşürmeye çalışan bir halk mahvolmaya mahkum değilmidir ?

Ben AKP yi falan kayırmıyorum diyorsun. Oysa yazın bağıra bağıra tam tersini söylüyor.
Benim yazımı ve sonra kendi yazını bir daha oku olaylara nasıl yanlış bir pencereden baktığını ve nasıl yanlış gördüğünü umarım anlayacaksın.
Tabi ufku geniş ve objektif bakmak şartıyla.

Ülke her anlamda uçuruma giderken sizler kusura bakmayın malum partinin cambaza bak oyunundan hala kendinizi kurtaramıyorsunuz.

Ekonomik durumda doların düşüp liranın değer kazanmasının bir yerden sonra felaketin ta kendisi olduğunu ve içerde üretim ve çalışmanın bir yerde bitmesine ve kilitlenmesine sebep olacağını tarafsız ekonomistler bangır bangır bağırarak söylüyorlar.

Liranın yükselmesinin tek sebebi ekonominin iyiye falan gittiği değil borsaya giren aşırı sıcak para nedeniyle liranın sahte bir değer yükselmesine sebep olmasıdır.
Ki o sıcak para ülkenin kanını % 72 lik bir borsa mevcudiyeti oranıyla ve % 20 ye varan vergisiz faizlerle emiyor, yurt dışına götürüyor. 120 milyar dolar yabancı para ülkeyi soyup soğana çeviriyor.

Ülkenin toplam borcu 5 yılda 200 milyar dolardan 400 milyar dolara çıktı. Sebep sahte istikrar tabloları dolayısıyla dış tüketimin ve borç ertelemelerinin de patlaması.
Dış ticaret açığı gittikçe büyüyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı % 62 lerden aşağı doğru iniyor.

Ülkenin çok değerli ve stratejik kurumları bir kaçyıllık geliri karşılığında hemde söz sahibi yabancılar olmak kaydıyla peşkeş çekildi. Peki değişen iyiye giden bir şey oldumu ? Asla, giden gitti daha da berbat duruma düştük. Artık ırmakları ve gölleri satmanın planları peşindeler. Yakında kendi ülkende bunlarada fırsat verilecek olursa kirada oturacağının farkındamısın ?

Bu işin sonu sadece işe ekonomi açısından bile baksanız bile hiç ummadığınız bir zamanda duvara gümmm diye gümleyerek toslamaktır.
Arjantinde bunlar aynen yaşandı ve feci kaoslar halk ayaklanmaları yaşandı bu ülkede. Türkiyenin ekonomik anlamda nereye gittiğine örnek arıyorsan imkanın varsa Arjantinin bu ekonomik felaket dönemini bir yerden al ve oku.

Kaldı ki bizim başımızda birde güzel ülkemizin parçalanma senaryoları var. Yani ulus devlet her anlamda haçlı emperyalistlerin kuşatması altında. Bilgilerini yalnızca belli çevrelerin gazete v.s lerinden alma. Benim gibi yap her kesim medyanın haber ve yazılarını tarafsız incele.

İşte bunu becerebilirsen sana kapkaranlık tabloların pembe gözlük taktırılarak nasıl farklı gösterildiğini ve nasıl kandırıldığını görme imkanın olacak.

Sağlıcakla kalın...



Bu mesaj 1 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 09.10.2007 - 17:08 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.10.2007 - 16:58
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
farandag su an offline farandag  

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007
En Son On: 17.06.2008 - 14:57
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH RAZI OLSUN KARDESIM YAZILARINDA HAKARET ICEREN BIR SOZ OLMAMASI COK GUZEL BUNUN ICIN TŞK.
BAK SENIN BENIM DERKEN ASLINDA ISTEMEDEN DE OLSA BU SIZLERVE BIZLER OLUYOR OLAYLARA NERDEN BAKTIGIMIZ VE BARDAGIN YARI DOLU YARI BOL OLMA HESABINA DONUYOR
BEN ASLINDA SENIN SOYLEDIGIN SEYLERIN COGUNU KABUL EDIYORUM VE SUNU BILMENI ISTERIN AKP OY VEREN YUZDENIN ICINDE BENDE VARDIM AMA KORU KORUNE AKP SAVUNMASI YAPIYORUM ANLAMINDA ALGILAMAN BENI UZDU BAK SADECE ULKE ICIN SOYLEDIM BAZI SEYLERI BAK KARSIDA SESINI DUYAMADIGIN AMA KONUSMALARINDAN VE MIMIKLERINDE ONLARIN KONUSMALARINI NE KADAR DOGRU CEVIRIRSIN BIR SURU ISTER KOMEDI ISTER GERILIM ISTER KUFURLU HERSEKILDE CESITLI CESITLI ANLATIRSIN DEMEK ISTEDIGIM BAZI SEYLERIN KESINLIKLE NE SIZLERIN NEDE BIZLERIN CEVIRISI ILE DOGRU YORUMLANDIGIDIR
ONU YAZAN YONETENI TANIMAK NE ANLATMAK ISTEDIGINI BILMEK..ASKER KONUSUNDA SIKINTILARIMI ANLATIRKEN YANLIS ANLASILDIYSAM OZUR
AMA ASKER SIVIL ANAYASA BAS ORTUSU IRTICA SAFSATALARI ILE UGRASACAGINA HUKUMETTEN ASKERI ICIN SON TEKNOLOJIDE SILAH SAVUNMA SANAYINDE KULLANILAN OZEL CIHAZLARDAN ISTESE SIZCE BU KADAR ASKER SEHIT OLURMU DERSINI BIRDE SON ZAMANLARDAKI FAALIYETLERIN ARTMASINI AKPYE DAYANDIRMANIZ BENCE COK YANLIS PEKI AKPNIN ILK YILLARINDA KAPANAN BU OLAYLARDAN DOLAYI TSK MI ETTINIZ HAAYIR NE BITEREN AKP DIR NE DE BASLATAN BIRILERININ CIKARI ICIN BIR SURE BEKLENDI ISLERI DUSTU YINE BASLATTILAR BUNA SEN ABD DE ISRAIL DE KURTLAR VADISINDE IS ADAMI DESIN MEDYA PATRONU DESIN HIC FARK ETMEZ VE PKK DDIGINIZ OLAY NE KUCUK GORULECEK KADAR BASITTIR NE DE ABARTILACAK KADAR BUYUK AMA NASIL DAVRANMANIZ VE COZMEK ISTEMENIZ YETERLIDIR BENCE ASKERE VE ASKERIN CESARETINE SOZ SOYLEMEK HASA ANCAK SUNU UNUTMAYALIM EGER ISIN ICINDE GAFLET VE DELALET ICINDE KOMUTANLARVARSA O ZAMAN ISINIZ ZORLANIR
YAZDIKLARINIZI OKUDUM VE EKONOMI OLARAK AYNEN SIZE KATILIYORUM SICAK PARA OLAYI EVET BU GUN PIYASALARIN SAKIN VE HERSEYIN PEMBE TABLODA OLMASININ SEBEBI BUDUR
ANCAK ONUMUZ ACILANAKADAR BU GIREN SICAK PARADAN FAYDALANIP EN AZINDAN BEN BIREY VE BIZ TOPLUM OLARAK BU ZAMANKAZANMA OLAYINDA ILERIDEKI OLABILECEK TAHMIN ETTIGINIZ SIKI EKONOMIK DARBELERE KARSI MADDI MANEVI BIR BIRKIM YAPMAKLAZIM GELMEZMI SIZ TURKIYEDEMISINIZ BILMIYORUM AMA BEN TURKIYEDEYIM VE 5 NISANLARIN ALTINDA EZILEN ESNAFLARDAN BIRI OLARAK BAKTIGINIZDA SIMDIKI SICAK PARA O GUN PIYASADA OLSAYDI BENIM IBI BIR SURU ARKADAS VE CALISANLARI MADUR OLMAYACAKTI BELKI BENIM GIBI OLACAKLARIN ONUNE BEGENMEDIGIMIZ HUKUMET GECTI NASIL SIZCE ULKEDE KOSKOCA KAOSLARLA BIRLIKTE SECIM DONEMI YASAMISSIN HAVA SARTLARI IKLIM DEGISIKLERI TARIMINI TEKNOLOJINI VURMUS SEN HALA DIK DURMAK ESNAFINA GUVEN VERMEYE CALISIYORSUN YAPILANA BAKIS ACIMIZI DEGISTIRIP BAKALIM TAMAM ILLAKI VE MUTLAKI HATALARI VARDIR AMA IYISEYLERINI DILLENDIRIP KONUSURSAK GUVEN VERIRSEK SUREKLI SAYIN BAYKALGIBI HER IYININ ONUNE GECIP TASLARSAK NEREYE KADAR GIDER AKP BIRINCI CIKMASININ ASIL NEDENI BAYKALIN TUTUMUDUR BUNU BENIM 10 YASINDA OGLUM O BILE BILIYOR.UZATMA ISTEMEM KIMSENIN YAZILARINIDA BURAYA KOYUP POLOMIK YAPMAK SENIN YAZARIN BENIM YAZARIM MESELESINE GIRMEK ISTEMEM BEN BAZI INSANLARIN SOZLERINE DEGERVERIP CEVAPDA YAZMAM AMA SIZIN YAPMIS OLDUGUNUZ CALISMANIN BILE TAKTIRE SAYAN OLDUGUNU DUSUNEREK YAZDIM TARTISMA OLSUN DIYE DEGIL AMA
BIZLER SEN VE BEN SIZLER BIZLERI BIRAKMAZSAK O BENIM CIZDIGIM PEMBE TABLOLAR SADECE BENIM HAYALIMDE KALIR AMA SENDE BU HAYALI PAYLASMAK ISTERSEN SU ANDAN ITIBAREN HIZMETI ALLAH ICIN DUSUNUP CALISMAK LAZIM SANA SOZ SENIN DEDIGIN PARTI CIKSIN BENDE CALISIRIM EGER OYLE DUSUNURSEN SADECE HUZURU BOZMAMAK ICIN KONUSMAMAK BILE BUYUK CALISMA BIR HIZMETTIR SIZLERDEN BUYUK HIZMETLERINIZI BU ULKE ICIN ISTIYOR RICA EDIYORUM
HAKKINI HELAL ETKARDES ISALLAH YANLIS BISEY YAZMAMISIMDIR SENI VE OKUYANLARI KIRACAK RABBIM ISLAM ADINA BU SEKILDE CALISMAYI CIHAT ETMEYI NASIP ESIN ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
Ekleme Tarihi: 10.10.2007 - 09:01
Bu mesajı bildir   farandag üyenin diğer mesajları farandag`in Profili farandag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
TÜRKİYE'NİN GELDİĞİ NOKTAYI ANLAYABİLMEK....

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 16:56
Cinsiyeti: ----- 
Farandag kardeşim yazınızda çok olumlu olmakla birlikte herhalde benim gereği gibi anlatamadığım noktalar var diye onlarada açıklık getirmeye çalışayım.

Yazım uzun oldu fakat okumaya değer. Vakit ayırıp okuyabilirseniz faydalı olacaktır düşüncesindeyim.

Bu aynı zamanda yalnız size değil, sizin gibi düşünen kardeşlerimede hitap anlamına gelmektedir.
İslam tevhid dinidir. O nedenle ne yazıyorsam baktığım pencere tevhid pencerisidir.
Yoksa burada bunca emeğimin hiç bir anlamı kalmaz.

Öncelikle önceki yazımda sizin değindiğiniz şehitler mevzuu için bir kaç kelam edeyim.

Allah'ın müslüman insanlara bir lütfudur şehitlik. Ki dini ve vatanı uğruna can veren insanlarımıza kanlarının ve canlarını feda etmelerinin karşılığı olarak böyle muazzam bir mükafat irade kılınmıştır.

Fakat onun dahi gerçekleşme şartları vardır. Genelde gördüğümüz haliyle din ve vatan kavramları için bir milletin yapmaya mecbur kaldığı mücadele ve müdahalelerde verilen can kayıplarımızın Allah katında karşılığı bu insanlarımızın şehadet makamına kavuşması olarak bilinir ve öyledir.

Buradan anlayacağımız şehitlik şartlar oluştuğunda insanların mücadelelerinde canlarını kaybetmeleri ile oluşan bir kavramdır.
Ben şehit olacağım diye barış ortmanında şehitlik kavramını aramak bu anlamda abestir. Yine aynı durumda gerek yokken uydurma nedenlerle (vatan din bahanesi aranarak) insanların canını tehlikeye atması yada buna mecbur bırakılmasıda ancak Hak'kın gazabına mazhar olur.

O nedenle Kuran öncelikle barışın korunması ve bunun için gerekirse can verilmesi öngörüsünü irade eder.

Bir örnek verecek olursak Çanakkalede ikiyüzellibin şehit verdik. Pek çok insanımız buradaki kahramanlık mucizeler ve başarıyı övünerek anlatırlar. Haklıdırlar fakat eksiktirler. Şöyleki Osmanlının o hale gelmesi her alanda geri kalıp haçlılara para ve her bakımdan bağımlı duruma düşmeleri nedeniyle bir kahırla imtihana müstehak olmuşlardır.
Allah'ın hikmeti bu ki, bir yandan koskoca bir devleti böyle bir kahrı yüklerken öbür yandanda sonsuz lütfundan bu uğurda ölenlerine şehadet makamını veriyor. Neden ? Çünkü bu insanlar bir kahırla imtihanın sonucunda ağır bir mücadeleye mecbur kalsalarda Allah ve vatan için canlarını vermektedirler.

Bugün insanlarımız Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarının bu iki cihetini çoğunlukla değerlendirebilmiş olsalardı, tekrar bir istiklal savaşının kapısına gelmek gibi bir ağır imtihanla tekrar karşı karşıya kalma tehlikesi hasıl olmazdı.

Bugün hükümetin yapmaya çalıştığı gibi bulunduğu yerden onuda sorumluluğunu tamamen TSK üzerine yıkarak sivrisineklerin saldırısını bekleyerek mücadele ancak kendini kandırmaktır.
Bataklık kurutulmadan sivrisinekle mücadelenin asla sonunu getiremezsiniz. Bir opresyonlar silsilesi ile bunu bitirmeniz gerekiyorsa bunu mutlak yapmalısınız.
Bilmem anlatabildimmi ?

AKP ile ilgili söylediklerime biraz daha açıklık getireyim isterseniz.

AKP nin kuruluşunda ABD ve AB nin menfaatleri doğrultusunda bir icazet ve onay vardır.
İktidara gelişleri dahi ılımlı islam falan hikayeleri iledir.

AKP en başta icazet alırken ABD ye her konuda destek vaadiyle onay almıştır.

Şunu iyi bilinki bizim gibi gelişmekte olan ABD ile sıkı ilişkileri olan ülkelerde öncelikle ABD nin ve sonra AB nin ve İSRAİL'İN ülke yönetimi açısından çok çirkin hesap ve oyunları maalesef sık sık devreye girmektedir. Zapsu hikayesi ve tezkere mevzuu bunların apaçık ispatlarıdır. Korkularının endişelerinin sebepleri malumdur.
Önceki yazımdada bunları anlattım.

Birde buna ilave olarak AB ye girme masalı ile yapılmaya çalışılanlar var. Nedir bunlar ? Sözüm ona AB nin şartları var ve biz bunları uygulayıp fi tarihinde AB ye üye olacağız.
AB birliği Türkiyeyi bölüp parçalamaktan başka hiç bir maksadı olmayan bir haçlı kulübüdür. Bizide asla aralarına almazlar. Bu konuda yazdıklarım hala duruyor. Okuyabilirsiniz.

Ayrıca ABD ve AB nin bu sözde AKP desteğinin arkasında AKP nin korkuları nedeniyle kendilerine yanaştıkları ve bırakamıyacakları bilinciyle daha büyük dayatmalar ve sömürmelerde söz konusu.
Fırsat bu fırsat kaçırılırmı ?

Şimdi apaçık bir şekilde Türkiye'yi bölüp parçalamaktan başka hesapları olmayan bu haçlı ve siyonist sömürgecilerin bizim için hiç bir hırlı rüya görmediklerini AKP bilmiyormu ?

Elbette biliyor hemde çok iyi biliyor. Özellikle partinin kurucuları bunu iliklerine kadar biliyorlar.
Peki Türkiyeyi hem ekonomik anlamda içerden ve dışardan gittikçe artan ve bizi uçurumun kenarına getiren bu tehlikeli tablo karşısında AKP neden hala bir teslimiyet ve her dayatılanı kabul siyasetini gütmeye devam ediyor ?

İşte asıl can alıcı noktayı ve gerçeği şimdi ifade edelim. Geçmişte Erbakan'ın muhatap olduğu durumların kendi başlarınada gelmemesi için çareler düşünen bu yeni oluşum partisi yani AKP Türkiyenin batıya bağlılığını daha ileri safhalara getirerek ve bunun için gerekirse her türlü tavizi vererek sırtını haçlılara dayayarak yurt içinde kendi meşruiyetini ortadan kaldırabilecek kurumlara karşı bir nevi tedbir üretmiş oldu.

Halk arasında bir söz vardır, yanlış hesap Bağdattan döner diye.
İşte AKP varlığını ve buna bağlı olarak kafasındaki çarpık ideoloji (sözüm ona islam) anlayışını engellere çarpmadan gerçekleştirebilmek için bu feci hataya dört elle sarılarak bir yerde hem kendinin geleceğini bir yerdede ülkenin başına gelecekleri su yüzüne çıkarmış oldu.
Ankaranın şartlarından, brükselin himmetine sığındık diyen AKP li yöneticilerin bu ve benzer sözlerini bilmem hatırlayabiliyormusunuz ?
Haçlıdan medet ummayın buyuran Allah'ın hükmüne uymayan ve kafalarındaki çarpık anlayışlara destek için bunun tam tersi işlere dört elle sarılanlara Allah'ın başarı vermesi mümkünmüdür ?

Allah hiç bir güruha milletlerin uğrayacakları gazablar için ona layık değilseler, böyle ağır ve sonu çok kötü işin liderliğini vermez. O nedenle bunlar bir sebeple hak edişlerin tecellisine doğru adım adım gidiştir. İşe Allah'ın iradesi nedir diye baktığımızda bu böyle.

Milletlerin komşularından gelen terörist saldırılara karşı müdahale hakkı varken, bizim hükümetimiz ABD ye körünü körüne itaat nedeniyle bunu Irak savaşından bu yana hiç yapamamıştır. Her müsaade istediğinde eli boş dönmüş ve oyalanmıştır. Kırmızı çizgilerimiz bu teslimiyetçi zihniyet yüzünden bembeyaz olmuştur.

Özgür ve bağımsız bir ülkenin bir başka ülkenin müsaaadesi yok diye bağımsızlığını ve can emniyetini sağlamak için icazet alması, birilerine yalvarması diye bir saçmalık söz konusu olabilirmi ?

TSK korkusuyla haçlıya sığınanlar şimdi haçlıların kazıkları gittikçe daha acı bir şekilde ortaya çıkarken bir şey yapmaları mümkünmü ?
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.
ABD ve AB ye sırtlarını dönseler, TSK ya karşı beş yıl içinde ülkede oluşturdukları haksız nefretler nedeniyle bu kurumla nasıl beraber yaşayacaklar ? İşte bu korku teslimiyetin tavizin devamını ve buna bağlı olarak ülkenin her anlamda uçuruma adım adım gitmesine sebep olmaktadır.

Korkunun ecele faydası yok. Deve kuşu gibi kafayı kuma gömmekle tehlikeler yok olmuyor. O nedenle Allah'ın bize ülke olarak yazdığı gazab, kahır ve azaplarla dolu bir imtihan dönemi gittikçe yaklaşıyor.

Şunu asla unutmayın. Bir ülkenin liderleri kendilerini başka ülkelerin hizmetçisi görmek gibi bir illeti kabullendiklerinde, o devletlerde onları ancak bir hizmetçi ve köle olarak görürler.
Yani sözün özü adam yerine koymazlar. Bugün gelinen nokta budur. O nedenle hiç bir dış yanlış ve kötü gelişmenin önüne ülke olarak geçemiyoruz. Adamlar hiç taa baştan teslim olmuş köleliği kabul etmiş bir zümreyi hiç dinlermi ?

Bir örnek vereyim. Açıkça söylemiyorlar ama R.T.E Amerikaya aslında Bush ile görüşebilmek için gitti ve bunu yapabilmek için çok yalvardılar. Ama Bush ona randevu vermedi. Erdoğanda çocuğunu ziyaret ve bazı ABD li yetkililerle görüşmekle yetinmek zorunda kaldı. Aynı günlerde Talabani ABD ye giti ve Bush la görüştü. Rezaleti anlayabiliyormusunuz ? Sayın Erdoğan ise ancak bir ay sonraya randevu alabildi.
Hayretler içindeyim. Türkiye gibi büyük bir ülkenin lideri olduğu yerden ABD ye mesaj vereceğine, ayağına gidip yalvarmak için randevu istiyor ve sonuçta malum.
Siz bu ülkenin bir evladı olarak bunları kabullenebiliyormusunuz ?

Akıl sahibi her insan bütün verileri önüne koyupda düşündüğünde artık dananın kuyruğunun kopmasının ve çok sancılı bir dönemin yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu görür. Gerçi Allah dersini verdikten sonra katında özel değeri olan anadolunun çocuklarını tekrar ayağa kaldırır bırakmaz.

TSK yı din düşmanı olarak gösterenler, cumhuriyete sahip çıkıp meydanlarda ABD ve AB ye hayır diyen insanlara dinsiz diyenler ve bu ülkede bu çirkin ayrışmayı ve fitneyi yayıp ondan menfaat sağlayanlar şu an iktidardalar.
Sanıyormusunuzki bu çirkin işlere Allah hoş bakmaktadır. Asla. Allah'ın bu zümreye ve onları din adına destekleyenlere nasıl celaliyetle baktığını aklıma getirdiğimde benim tüylerim diken diken oluyor.

TSK din düşmanı falan değil. Burada korkunç bir oyun var. Nedir o oyun ?
Kadınların özellilkle dışarıdan malum çevrelerce ithal edilen baş örtme şekillerini siyasal bir anlayışın simgesi haline getirilip rejime karşı kullanılması.
Aslında bu örtülerin sahiplerin çoğunun bu kendi iradeleri dışındaki maksatları desteklemesi dahi söz konusu değil.
Fakat din sömürücüleri bu işi öyle bir birbirine soktular ki sonuçlarından yine kendilerinin faydalandığı çirkin bir din adına ayrıştırma ortaya çıktı.
Allah'ın bu işe celaliyeti çok ağır hemen belirteyim. Nerdenmi biliyorum ? Biliyorum işte. Yaşıyorsak uzun sürmeyecek bir zamanda her akıl sahibide bunları görecek ve bilecek İNŞAALLAH.

Sonuç olarak şunları söyleyeyim. Kuran ayetlerinde dahi bölücüler yerin dibine sokulur. Bunu hem din hemde dünya adına anlamamız mümkün.

Bu hükme bağlı olarak ya milletiyle, ordusuyla tüm kurumlarıyla birlik ve beraberlik içinde (din anlamında ve etnik anlamda fitne çıkarmadan) olmayı becereceğiz yada kahır ve gazabla dolu imtihanlar kaçınılmaz olacak.


Not: TSK ya çamur atma kampanyaları tam gaz devreye girmiş vaziyette. Bu çok tehlikeli tabi. Akıl ve mantık dairesinde hareket etmek en güzeli ve doğrusu şüphesiz.
Ben ellibin askerle sekiz terörist avlamak falan hikayeleriyle bu çamur atma kampanyalarına katılan insanlarımıza bir teklifte bulunacağım.
Ben yöreyi çok iyi biliyorum. Teröristler kadar hatta onların yüz katı kadar asker ve teçhizatla o gabar dağlarının v.s. eteklerine bir gitsinler bakalım neyi görüp neyi kontrol edebilirler. El insaf. Yüzlerce metrelik çukurlar, vadiler, tepeler var o yörede sırf gabar dağlarına ait.
Bir tek TSK karşıtlarımı görüyor bunları yani bu ülkenin diğer insanları körmü ?

Dedim ya bir yerlere gidiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.



Bu mesaj 8 kez ve en son mehmetkaratas tarafından 10.10.2007 - 12:27 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.10.2007 - 11:50
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2143 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
alaatalay (64), oemer36 (54), Harun_Yahya (39), By_ExCalibuR (39), beyzanur68 (41), ekemen (55), emstuh (38), Belamir (27), bilgen (43), hasretpamuk (42), murat tilki (45), hatýce02 (33), phonexx1 (38), islamin Gulu (33), sepultura (45), _-cigdem-_ (36), _Dua_ (36), sairadnan (46), zz0102 (52), nur.nurani (41), x_ebr@r_x (37), mumino (37), meryemcevahir (40), güldali (64), happyman (48), gencmcucahid (38), ak0571 (47), efrail (43), emel_hanim (48), Gülkurusu (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.96644 saniyede açıldı