0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » ZİKİR ALLAH IN EMRİDİR OLMAZSA OLMAZ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 7 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
Themenicon    ZİKİR ALLAH IN EMRİDİR OLMAZSA OLMAZ

163 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.11.2005
En Son On: 25.12.2005 - 19:44
Cinsiyeti: ----- 
ZİKİR VE DİĞER
İBADETLER
Rabbe dönüş (vuslât) hedefinin gerçekleşmesi ancak, Kurân, dua, tövbe, namaz, oruc, hac, birr, zekât, infâk, sadaka, cihad, tebliğ, zikir ve tesbih gibi başlıca vasıta emirlerin nefse kazandıracağı vasıflardan sonra vücut bulur.

KUR'ÂN-I KERîM VE ZİKİR
Allahû ZülceIâl Hz. Kurân hakkında birçok âyeti kerîme inzal etmiştir. Kurân-ı Kerîm hakkında bazen zikir kelimesini kullanmaktadır.

15/ HİCR-9: İnnâ nahnü nezzelnezzikre ve innâ lehü lehafizûn
Bu zikri Biz muhakkak ki Biz indirdik, onun muhafızı (koruyucusu da) muhakkak ki Biziz.
41/ FUSSİLLET-41: İnnelleziyne keferû bizzikri lemmâ câehüm, ve innehü lekitâbün aziyz.
Zikir kendilerine gelince onu inkâr edenler kâfirdir. Halbuki o azîz kitaptır.
41/ FUSSİLLET-42: Lâ yetiyhilbâtılu min beyni yedeyhi ve lâ min halfih, tenziylün min hakiymin hamiyd.
Ne önünden, ne arkasından asla bâtıl arız olamaz. Hikmet sahibi ve hamid olan (Allah)'tan inmiştir.

Rabbimiz vuslata ulaştığımız yolları peygamberlerin Allaha ulaştıran yolları olarak ifade etmektir ve Allaha ulaşmak için peygamberlerin ve daha sonra mürşidlerin önünde yapılan ve Furkan Sûresi'nin 70. ve 71. âyet-i kerîmelerinde açıklanan tövbeden bahsetmektedir.



NİSA-26: Yürîdüllâhü liyübeyyine leküm ve yehdiyeküm sünenellezine min kabliküm ve yetûbe aleyküm, vallâhü alîmün hakîm.
Allah size açıklamak ve sizden öncekilerin yollarına hidâyet etmek ve tövbenizi kabul etmek ister. Allah Alîm'dir, Hakîm 'dir.
YUSUF-111: Lekad kâne fîy kasasıhim ıbratün liülil-elbâb, mâ kâne hadîsen yüfterâ ve lâkin tasdikallezi beyne yedeyhi ve tafsîle külli şey-in ve hüden ve rahmeten likavmin yü'minûn.
And olsun ki, Peygamberlerin kıssalarında Ulûl-elbâb kullar için ibretler vardır. Kur'ân uydurulan bir söz değildir. Fakat kendinden önceki kitapları tasdik eden, inanan kavme herşeyin bütün detaylarını açıklayan bir hidâyet rehberi rahmettir.
Rabbimiz, Peygamber Efendimize (SAV) Kat'ından bir zikir verdiğini ve hiç kimsenin bu zikirden yüz çevirmemesi gerektiğini ifade etmektedir.

TAHA-99,1 00: Kezalike nakussu aleyke min enbâi mâ kad sebak, ve kad âteynâke min ledünnâ zikri Men a'rada anhü feinnehû yahmilü yevmel kıyameti vizrâ.
Böylece geçmiş olayları sana anlatırız, Kat'ımızdan sana bir zikir verdik, kim ondan yüz çevirirse bilsin ki, kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir.
HUD-120: Ve küllen nakussu aleyke min enbairrusüli mâ nüsebbitü bihî füadek, ve caeke fiy hazihilhakku ve mevizatün ve zikrâ lilmü'miniyn. Peygamberin başlarından geçenlerden, sana anlattığımız her şeyle senin kalbindeki hissiyatı (Füâd'leri) tesbit ederiz. Sana bu belgelerle inananlar için hak, deliller ve zikir gelmiştir.

Kur'ân-ı Kerîm'in bir zikir olduğunu yukarıdaki âyet-i Kerîme'lerden bir kısmı teyid etmektedir. Fakat Kur'ân-ı Kerîm zikri ile Rabbimizin Müzemmil Sûresi 8. Âyet-i Kerîmesinde buyurdugu zikir birbirinden farklıdır.

73/ MÜZEMMİL-8: Vezkürisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylâ
Rabbinin (Allah'ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O'na (Allah'a) dön (ulaş, vasıl ol).

Görülüyor ki, zikir Allah'ın isminin tekrar edilmesidir. Allah'ın İsm-i Celâli devamlı tekrar edilecektir. Bu tekrar sırasında Allah düşünülecektir.
Allah'dan başka hiçbirşeyin düşünülmeyeceği bir zikir asıldır. Çünkü; Allah'dan başka herşeyden kesilmek, ancak böyle bir zikirle mümkün olur. Kalbimizde hatem adı verilen mührün Allah'a açılan kapıdan ayrılıp, iblise açılan kapıyı kapatması ancak Allah isminin tekrarıyla mümkündür. Yüce Rabbimiz zikir ibadetinin Kur'ân-ı Kerîm tilâvetinden de, namaz kılmaktan da daha büyük, yani en büyük ibadet olduğunu ifade etmektedir.

29/ ANKEBUT-45: Ütlü mâ ûhıye ileyke minelkitâbi ve ekımıssalât, innessalâte tenhâ anilfahşâi velmünker, ve lezikrullahi ekber, vallahü ya'lemü mâ tasne'ûn.
Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı kıl çünkü namaz kötülükten ve fuhşiyattan meneder ama Allah'ın zikri en büyüktür. Ve Allah yaptığınız şeyleri bilir.

Burada da Rabbimiz Kur'ân-ı Kerîm okumanın, namazın ve zikrin birbirinden ayrı vasıtalar olduğunu açıklıyor ve soruyor;

57/ HADİD-16 : Elem ye'ni lilleziyne âmenû en tahşe'a kulûbühüm lizikrillâhi ve mâ nezele minelhakkı ve lâ yekûnû kelleziyne ûtülkitâbe min kablü fetâle aleyhimül'emedü fekaset kulûbühüm, ve kesiyrün minhüm fâsikuûn.
Âmenû olanların kalplerinde Allah'ın zikri ile (ve bu zikirle) Hakk'tan inen şeyle (nurla) huşûya ulaşmak (huşû sahibi olmak) zamanı gelmedi mi? Kendilerine kitap verilen ve sonra aradan uzun zaman geçen (ve bu zaman zarfında Allah'ı zikretmedikleri için) kalpleri kasiyet bağlayan (kalpleri zikirsizlikten kararan ve sertleşen ve hastalanan) kimseler gibi olmasınlar. (zikretsinler ki kalpleri kararmasın) Onların çoğu fasıklardır (hidayete erdikten sonra yoldan çıkanlardır).

Zikirden vazgeçmenin neticesine de işaret buyuruluyor.

43/ZUHRUF-36: Ve men yağşü an zikrirrahmâni nükayyıd lehü şeytânen fehüve lehü kariyn.
Kim Rahman'ın zikrinden yüz çevirirse Biz ona şeytanı musallat ederiz. Ve onun için şeytan arkadaştır.
Ekleme Tarihi: 16.11.2005 - 21:10
Bu mesajı bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diğer mesajları tarıkyılmaz72`in Profili tarıkyılmaz72 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tarıkyılmaz72 su an offline tarıkyılmaz72  
..

163 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.11.2005
En Son On: 25.12.2005 - 19:44
Cinsiyeti: ----- 
Allah razı olsun
Ekleme Tarihi: 25.11.2005 - 23:32
Bu mesajı bildir   tarıkyılmaz72 üyenin diğer mesajları tarıkyılmaz72`in Profili tarıkyılmaz72 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
pejocu su an offline pejocu  
..

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 16.04.2006 - 23:17
Cinsiyeti: ----- 
KALBİN ZİKİRLE NURLANMASI
Ancak zikirdir ki, manevi (nefsimize ait) kalbimizde Allah'a açılan kapının üzerindeki Hatem'in (mührün, perdenin) o kapıdan ayrılmasını ve şeytana açılan kapıyı kapatmasını sağlayabilir. Zikirden önce şeytanın kapısı açık, Allahû Tealâ Hz.nin kapısı kapalı olduğu için kalbimize sadece zulmet girerken ve kalbimizi daha karanlık yaparken zikirle birlikte Allah'ın kapısı (Takva kapısı) açılmakta, şeytanın kapısı (Füccur kapısı) kapanmaktadır.
Takva kapısı açık kaldıkça oradan sadece Allah'ın rahmet adını verdiği Nur'u, kalbimize girecek ve onu dolduracaktır. Kalbimize, zikir yaptığımız sürece devamlı rahmet (nur) ulaşır. Asağıdaki âyet-i kerîme bu gerçeği açıklamaktadır. Huşû müessesesi zikirle artar ve aynı oranda artar.
Bilindiği gibi zikirden vazgeçmek, şeytana ait kapıyı açacağından O'nun bize musallat olmasını mümkün kılar.

43/ ZUHRUF-36: Ve men yağşü an zikrirrahmâni nükayyıd lehü şeytânen fehüve lehü kariyn.
Kim Rahman'ın zikrinden yüz çevirirse Biz ona şeytanı musallat ederiz. Ve onun için şeytan arkadaştır.

Ve böylece şeytanın nüfuz sahası içinde oluruz. Şeytanın niyeti ise hiçbir zaman insanların hayrına değildir.

MAİDE-91: İnnema yüridüşşeytânü en yûki'a beynekümül-adâvete velbağdâe filhamri velmeysiri ve yesuddeküm an zikrillâhi ve anissalâh.
Şeytan süphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı zikretmekten ve namazdan alıkoymak ister.

Bu âyet-i kerîme çok açık bir şekilde Allah'ı zikretmekle (Allah'ın ismini tekrar etmekle) namaz'ın ayrı ayrı şeyler olduğunu ifade etmektedir.
Zikrin namazdan ve zekâttan ayrı bir ibadet olduğunu Nur Sûresi'nin 37. âyet-i kerîmesi de açıklıyor:

NUR-37: Ricalün lâ tülhîhim ticâratün ve lâ bey-un an zikrillâhi ve ikâ missalâti ve itâizzekâti yehâfûne yevmen tetekallebü fihilkulûbü vel-ebsâr.
Bunları ne ticaret ve ne de alışveriş Allah'ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyar. Bunlar kalplerinin ve gönül gözlerinin şeytana döneceğinden korkarlar.

Bu âyet-i kerîmede işaret edilen husus, zikrin, gönül gözünün açılmasına vesile olduğu ve zikir sırasında kalpte mevcut olan bir mührün (perdenin) şeytana dönük kapıyı kapatmak suretiyle, devamlı Allah'a dönük kapının açık olmasını sağladığı hususudur. Çünkü âyet-i kerîmenin devamında, zikrin yapılmaması halinde, şeytana açık olan kapıdan şeytanın zulmâni karanlığı girerek kalp aynasının üzerini perdeleyeceği anlatılmaktadır.
Kişi zikrettikçe İndi İlahi'den ikişer ikişer o kişinin kalbine gelir. Eğer o kişinin göğsü teslime açılmış ise;

6/ EN'AM-125: Femen yüridillâhü en yehdiyehü yeşrah sadrehü lil'islâm, ve men yürid en yudıllehü yec'al sadrehü dayyikan haracâ, ke'ennemâ yassa''adü fiyssemâ', kezâlike yec'alûllâhürricse alelleziyne lâ yü'minûn.
Allah kimi hidayete erdirmeyi (ruhunu Allah'a ulaştırmayı) dilerse onun göğsünü teslime (İslâm'a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse onun göğsünü göğe çıkıyormuş gibi sıkıntılı kılar. Allah mü'min olmayanların üstüne işte böyle azap bırakır.
39/ ZÜMER-22 : Efemen şerehallahü sadrehü lil'islâmi fehüve alâ nûrin min rabbihî, feveylün lilkaâsiyeti kulûbühüm min zikrillâh, ülâike fiy dalâlin mübiyn.
Allah'ın göğsünü İslâm'a açtığı ve Rabbinden (kalbine gelen ) bir nur üzere olan kişi kalbi kasiyet bağlamış (kararmış ve sertleşmiş) gibi midir. Vay onlara ki kalpleri kasiyet bağlamıştır, zikir sebebiyle, (zikir yapmadıkları için) onlar açık bir dalâlet içindedirler.

Yukarıdaki âyetler; Allah'ın nurlarının kalbe ulaşması için göğsümüzün şerh edilmesi gerektiğini, göğsümüzden kalbimize nur yolunun açılması gerektiğini izah etmektedir.
Eğer bir kişi âmenu olmuşsa (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dilemişse); Allah onun kalbindeki vakrayı, ekinneti ve hicab-ı mestureyi kaldırıp ihbat koyacak, o kişinin kalbini kendisine döndürecek, göğsünden kalbine ulaşan nur yolu açacak, kalbin içine ulaşan rahmetiyle huşu oluşturacak. Bu huşuyla o kişi mürşidinin önünde tövbe alacaktır. Bu tövbe ile Allah o kişinin kalbindeki mührü açacak, kalbin içindeki "küfür" yazısını alarak "imân" yazacaktır. Artık bu kişi için zikir yaptığı zaman kalbin nurlanmasını engelleyen hiçbir engel kalmamıştır. Zikir yaptıkları halde kalpleri kararanlardan değildir. Yedi kalp şartının sahibi olması sebebiyle ;
1. Allah kalpteki ekinneti alır,
2. Allah kalbin içine ihbatı koyar,
3. Allah kalbi kendisine döndürür,
4. Allah göğüsten kalbe bir nur yolu açar,
5. Allah kalpte bulunan mührü açar,
6. Allah kalbin içinde bulunan küfrü alır,
7. Allah kalbin içine imânı yazar.
Mürşidin önünde tövbe almış bu kişi zikir sebebiyle amilüssalihata başlamıştır.

25/ FURKAN-70: İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan feülâike yübeddilullahü seyyiâtihim hasenât, ve kânallahü gafûren rahıymâ.
Ama (mürşidin önünde) tövbe eden ve (mürşidin önünde tövbe etmek suretiyle kalbine îmân yazıldığı için) mü'min olan ve (aynı sebeple) nefsi ıslâh edici ameller işleyen kişinin Allah günahlarını sevaba çevirir. Ve Allah günahları sevaba çeviren ve rahmet gönderendir.

Bu zikir insanın kalbine nurların ikişer ikişer girmesini sağlar. Bütün insanların kalbi başlangışta kapkaranlıktır. Kasiyet bağlıdır. Ondokuz afetle kaplıdır. Ama zikrederek Allah'ın nurlarını davet eden kişinin kalbinde bakınız neler olmaya başlar;

39/ ZÜMER-23 : Allahü nezzele ahsenelhadîys, kitâben müteşâbihen mesâniy, takşa'ırru minhü cülûdülleziyne yahşevne rabbehüm, sümme teliynü cülûdühüm ve kulûbühüm ilâ zikrillâh, zâlike hüdallahi yehdiy bihi men yeşâ , ve men yudlilillâhü femâ lehü min hâd.
Allah ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını ikişer ikişer (rahmet-fazl ve rahmet-salâvât) kitaba müteşabih (benzer) olarak indirir. Bu (nurlar)dan insanların derileri (tüyleri) ürperir ve Rablerine karşı huşu sahibi olurlar, sonra Allah'ın zikri ile (bu nurlar) kişinin derilerini (vücudunu) ve (nefsinin) kalbini yumuşatır (titretir, aydınlatır, tezkiye eder ve böylece kişinin ruhunu Allah'a ulaştırır ve onu hidayete erdirir). İşte bu Allah'ın hidayetidir ki, Allah dilediği kişiyi (nefsini Allah'ın nurlarıyla tezkiye ederek ve böylece Zat'ına ulaştırarak) hidayete erdirir. Kimi de dalâlette bırakırsa onun için bir hidayetçi yoktur.

Bu sebeple nurlar Kur'an'ın ayetleri muhafaza etmesi gibi kitaba müteşabih olarak ikişer ikişer gelir. Ve kalbi huşuya ulaştırır, aydınlatır , titretir.
Taşıyıcı nur olan rahmet, fazl ve salâvatı kalbe ulaştırır. Fazllar ruhtaki hasletleri temsil etmektedir. İmân kelimesinin etrafına yerleşir. Çünkü imân kelimesinin bir çekim alanı mevcuttur, fazlların orada kalıcı olabilmeleri için. Zikir arttıkça nurlanma, aydınlık kalıcı olarak artar. Afetler azalır. Kişinin nefsini ıslah etmesi olayı budur.
Daimi zikre ulaşmış olan kişi kalbinde hiç karanlık kalmamış, bütün afetlerinden kurtulmuş olan kişidir.

3/ ÂL-İ İMRAN-191: Ellezine yezkürûnallahe kıyâmen ve ku'ûden ve alâ cünûbihim, ve yetefekkerûne fi halkıssemâvâti vel'ardı, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ, sübhâneke fekınâ azâbennâr.
O (ulûl'elbab) ki (lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri) onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki); " Ey Rabbimiz! Sen bunları batıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tespih (tenzih) ederiz. Bizi ateş azabından koru."

Zikir Müzemmil suresinin 8. ayeti ile üzerimize farz kılınıyor. Ahzab suresi 41. ayetinde daha çok zikir emri ile karşılaşıyoruz. Ve Ali İmran 191 ve Nisa 103'de görüldüğü gibi zikrin aralıksız yapılması üzerimize farz kılınmıştır.

33/ AHZAB-41: Yâ eyyühelleziyne âmenûzkürullahe zikren kesiyrâ.
Ey îmân edenler , Allah'ı çok zikredin.
3/ ÂL-İ İMRAN-191: Ellezine yezkürûnallahe kıyâmen ve ku'ûden ve alâ cünûbihim, ve yetefekkerûne fi halkıssemâvâti vel'ardı, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ, sübhâneke fekınâ azâbennâr.
O (ulûl'elbab) ki (lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri) onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki); " Ey Rabbimiz! Sen bunları batıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tespih (tenzih) ederiz. Bizi ateş azabından koru."
73/ MÜZEMMİL-8: Vezkürisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylâ
Rabbinin (Allah'ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O'na (Allah'a) dön (ulaş, vasıl ol).
Ekleme Tarihi: 26.03.2006 - 12:50
Bu mesajı bildir   pejocu üyenin diğer mesajları pejocu`in Profili zum Anfang der Seite
Ebu hasan su an offline Ebu hasan  

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 27.08.2006 - 23:03
Cinsiyeti: Erkek 
SAVRVB Sevgili kardeslerim

Hay Allah sizlerden razi olsun

Yani Zikir En büyük Ibadettir, Ankebut-45 "VE LE ZIKRULLAHI EKBER" ayeti geregince.

Cok güzel harika
Ekleme Tarihi: 27.08.2006 - 22:25
Bu mesajı bildir   Ebu hasan üyenin diğer mesajları Ebu hasan`in Profili Ebu hasan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tarıkmaster su an offline tarıkmaster  
ZİKİR ALLAH IN EMRİDİR OLMAZSA OLMAZ

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 28.08.2006
En Son On: 29.08.2006 - 07:55
Cinsiyeti: ----- 
Allah razı olsun kardeşlerimiz ayetler ışığında ne güzel izah etmişler ama onu görecek göz lazım idrak edecek kalp lazım hasta beyinler maraz kalpler duyan ama işitmeyen kulaklar ahhhhh
Ekleme Tarihi: 29.08.2006 - 07:54
Bu mesajı bildir   tarıkmaster üyenin diğer mesajları tarıkmaster`in Profili zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 
Görülüyor ki, zikir Allah'ın isminin tekrar edilmesidir. Allah'ın İsm-i Celâli devamlı tekrar edilecektir. Bu tekrar sırasında Allah düşünülecektir.
Allah'dan başka hiçbirşeyin düşünülmeyeceği bir zikir asıldır. Çünkü; Allah'dan başka herşeyden kesilmek, ancak böyle bir zikirle mümkün olur. Kalbimizde hatem adı verilen mührün Allah'a açılan kapıdan ayrılıp, iblise açılan kapıyı kapatması ancak Allah isminin tekrarıyla mümkündür. Yüce Rabbimiz zikir ibadetinin Kur'ân-ı Kerîm tilâvetinden de, namaz kılmaktan da daha büyük, yani en büyük ibadet olduğunu ifade etmektedir.

gül Allah Razı Olsun gül


saygı,sevgi,selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 29.08.2006 - 09:23
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ayfehmi su an offline ayfehmi  
Themenicon    Ve kim Rahmân’ın zikrinden yüz çevirirse, şeytanı ona musallat ederiz. Böylece o (şeytan), onun yakın arkadaşı olur.

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.04.2007
En Son On: 23.07.2007 - 23:49
Cinsiyeti: ----- 
73/MUZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ
Rabbinin (Allah’ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O’na (Allah’a) dön (ulaş, vasıl ol).

29/ANKEBUT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker, ve le zikrullâhi ekber, vallâhu ya’lemu mâ tasneûn.
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salatı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salat (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

43/ZUHRUF-36: Ve men ya’şu an zikrir rahmâni nukayyıd lehu şeytânen fe huve lehu karîn.
Ve kim Rahmân’ın zikrinden yüz çevirirse, şeytanı ona musallat ederiz. Böylece o (şeytan), onun yakın arkadaşı olur.
Ekleme Tarihi: 09.04.2007 - 08:46
Bu mesajı bildir   ayfehmi üyenin diğer mesajları ayfehmi`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1730 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
keskinmetal (61), ErciYESli (60), necom (61), yüksel (54), mavi gözyasi (53), gültanem (51), princess_of_isl.. (32), emekli1 (65), nasi (56), cafer 74 (57), küçüksofi (39), nazim (), capon3 (60), mehmets424 (40), serhat69 (54), ahmetcik (), selina (36), ilkbahar40 (54), yalniz (47), abdurrahimf (56), gakkos23 (57), yaraligonul (41), çayhane (49), ebru58 (35), fugler (47), merve2004 (45), eros27 (38), KaR_BeYaZ (44), mcakr (49), medet (48), cancanem&yacute.. (43), muratkarahanli (54), yakomoz76 (48), Ibrahim AKBAS (50), imdat (55), Cennet_Sila_HH (43), i.vural (38), gece yolcusu (44), tuana652 (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71085 saniyede açıldı