kamagra dexamethasone ivermectine generique stromectol ivermektine cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » BİLGİSAYAR / İNTERNET » ARADIKLARINIZ & DİĞERLERİ » Simyacı' nın Özeti

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asanyakan su an offline asanyakan  
Konu icon    Simyacı' nın Özeti
401 Mesaj -
Simyacý' nýn Özeti


Özet kitaplar serimize devam ediyoruz.

Bir best seller olan Simyacý'nýn özetini yayýnlýyoruz.

Göz atmaya deðer! Özet kitaplar serimiz devam edecek.

Paulo Coelho
SÝMYACI
ROMAN

Türkçesi,^
ÖZDEMÎR ÝNCE


özgün adý
Oalqumista


Felsefe Taþý'nýn gizlerini
bilen
ve bunu kullanan simyacý
J. 'ye


Yollarýna giderken Ýsa bir
köye
girdi. Marta adlý bir kadýn onu
evine
kabul etti.
Meryem adlý bir kýzkardeþi
var-
dý, o da Rabbin ayaklarý dibinde
otu-
rup onun sözünü dinlerdi.
Marta ise, iþin çokluðundan
þa-
Þirmýþtý; Ýsa'ya giderek dedi:
' - Ya Rab, kýzkardeþimin
hiz-
mette beni yalnu býrakmasý sence
bir
þey deðil midir? Ýmdi ona söyle
bwa
yardým etsin.
Fakat Rab cevap verip dedi:
- Marta, Marta, sen birçok
þey-
ler için üzülüp telaþ ediyorsun;
fakat
bir þeye ihtiyaç vardýr ve Meryem,
kendisinden alýnmayacak olan iyi
pa-
yý seçmiþtir.
ÝNCÝL, LUKA,
X, 38-42


Öndeyiþ


BÝR KERVANCININ GETÝRDÝÐÝ KÝTABI
ELÝNE
aldý Simyacý. Kapaðý yoktu kitabýn, ama gene de
yazarýnýn
kim olduðunu anladý: Oscar WÝlde'dý yazar. Kitabýn
sayfa-
larýný karýþtýrýrken, Narkissos'u anlatan bir öyküye rastla-
dý.
Narkissos'un, kendi güzelliðini her gün bir gölün
su-
larýnda seyretmeye giden bu yakýþýklý delikanlýnýn
efswesi-
ni biliyordu Simyacý. Bu delikanîý kendi görüntüsüne öy-
lesine vurgunmuþ ki günün birinde göle düþüp
boðulmuþ.
Onun göle düþüp boðulduðu yerde de bir çiçek açmýþ,
bu
çiçeðe nergis adý verilmiþ.
Ama kendi yazdýðý öyküyü böyle bitirmiyordu
Oscar
Wilde.
Tatlý su gölünün kýyýsýna gelen orman tanrýçalarý
Ore-
as'larýn onu bir acý gözyaþý kavanozuna dönüþmüþ olarak
bulduklarýný yazýyordu Oscar Wilde.
- Neden aðlýyorsun? diye sormuþ Oreas'lar.
- NarkÝssos için aðlýyorum, diye yanýtlamýþ göl.
- Ne vaT bunda þaþýlacak, demiþ bunun
üzerine or-
mw tanrýçalarý. Bizler ormanlarda boþu boþuna onun
pe-
þinde dolaþýr dururduk, ama onun güzelliðini yalnýzca sen
görebilirdin yakýndan.
- Narkissos yakýþýklý bir genç miydi? diye
sormuþ
göi.
- Bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye
karþýlýk
vermiþ iyice þaþýran Oreas'Ýar. Her gün senin kýyýlarýna
ge-
lip sularýna bakýyordu!
Göl bir süre sessiz kalmýþ. Sonra þöyle
konuþmuþ:
- Narkîssos için aðlýyorum, ama onun yakýþýklý
oldu-
ðunu hiç fark etmemiþtim ben. Narkissos için aðlýyorum,


1
1


çünkü sularýma eðildiði zaman, gözlerinin derinliklerinde
kendi güzelliðimin yansýmasýný görebiliyordum.

- Ýþte çok güzel bir hikâye, dedi Simyacý.

*
12


Birinci Bölüm


DELÝKANLININ ADI SANTÝAGO ÝDÝ. SÜRÜ-
süyle birlikte eski, terk edilmiþ kilisenin önüne geldiðinde
güneþ batmak üzereydi. Kilisenin çatýsý çoktwdýr çökmü§,
bir zamanlar ayin eþyalarýnýn konulduðu yerde kocaman
bir fÝravuninciri büyümüþtü.
Delikanlý geceyi burada geçirmeye karar verdi.
Bütün
koyunlarýný yýkýk kapýdan içeri soktu. Koyunlarýn, gecele-
yin kaçmalarýna engel olacak þekilde, kapýya birkaç tahta
koydu. Bu bölgede kurt falan yoktu, ama bir keresinde bir
kaçak koyunu bulmak için, ertesi gün bütün gün dolaþ-
mak zorunda kalmýþtý.
Yamçýsmý yere yayýp üzerine uzandý, okuyup
bitÝrdi-
ði kitabý da yastýk olarak baþýnýn altýna koydu. Uykuya
dalmadan önce, artýk daha kalýn kitaplar okumasý gerekti-
ðini düþündü: Okunmalarý daha uzun sürer, geceleyin de
daha rahat yastýk olurlardý.
Uyandýðýnda ortalýk hâlâ karanlýktý. Yukarýya
baktý,
yarý yarýya yýkýlmýþ çatýnýn arasýndan parýldayan yýldýzlarý
gördü.
"Biraz daha uyusaydým," diye düþündü Bir hafta
önce-
ki düþü tekrar görmüþ, gene sonunu getiremeden
uyanmýþ-
tý.
Kalktý, bir yudum þarap içti. Sonra deðneðini eline
aÝýp hâlâ uyumakta olan koyunlarý uyandýrmaya baþladý.
Hayvanlarýn çoðunun týpký kendisî gibi uykudan hemen
sýyrýlýp uyandýklarýný fark etti. Sanki gizemli bir güç, iki
yýldýr, yiyecek ve su peþinde kendisiyle birlikte bütün ül-
keyi dolaþýp duran koyunlarýn yaþamýna baðlamýþtý yaþa^
mini. 'Bana öylesine alýþtýlar ki, saat düzenimi biliyorlar,*
dedi kendi kendine alçak sesle.


1
5


^ daldlktafl sonra, tersi de olabilir,' diye
düþün-
dü: Hayvaaiarýn saat düzenine belki de kendisi alýþmýþtý.
Gene de, Uyanmasý geciken, koyunlar da vardý.
Adlarý-
ný söyleyer^ek^ sopasýyla birer birer hepsini uyandýrdý.
Söy-
lediklerini koyunlarýn anlayabildiðine her zaman inanmý$-
tý. Bundan^ dolayý, kendisini'etkileyen kitaplarýn bazý bö-
lümÝerini kimi zaman onlara okur; kimi zaman da kýrlarda
dola§an biç çobanýn yalnýzlýðýndan ya da yaþama
sevincin-
den söz ederdi onlara; kimi de uðTamayý alýþkanÝýk
haline
getirdiði kentlerde gördüðü son yenilikleri anlatýrdý.
Ama, önceki günden bu yana, dört gün sonra
varacaðý
kentte yaþayan genç kýzdan baþka bir konuþma konusu
aç-
mamýþtý. Bir tüccarýn kýzýydý söz konusu olan. Önceki yýl,
yalnýzca bir kez gelmiþti buraya. Tüccarýn bir kumaþ ma-
ðazasý vardý; alacaðý mal koçusunda aldatýlmamak için,
ko-
yunlarýn gözünün önünde kýrkýlmasýný istiyordu. Bu ma-
ðazayý ona bir arkadaþý anlatmýþ, çoban da sürüsünü
oraya
götürmüþtü. *
16


"BÝRAZ YÜN SATMAK ÝSTÝYORUM,"
DEMÝÞTÝ
çoban, tüccara.
Dükkân kalabalýktý, iþ yoðundu; bu yüzden, tüccar
çobana ikindiye kadar beklemesini söyledi. Bunun
üzerine
Çoban gidip maðazanýn önündeki kaldýrýma oturdu,
heybe-
sinden bir kitap çýkardý.
- Çobanlarýn kitap okuyabildiklerini bilmiyordum,
dedi yanýbaþýnda bir kadýn sesi.
Uzun siyah saçlarý, eski Maðripli fatihleri belli-
belîrsiz
anýmsatan gözleriyle, tepeden týrnaða tam bir Endülüs ký-
zýydý konuþan.
- Koyunlar kitaplardan daha öðreticidir, diye
yanýtla-
dý genç çoban.
Ýki saatten fazla sohbet ettiler. Endülüs kýzý,
tüccarýn
kýzý olduðunu söyledi, her günü birbirine benzeyen köy
yaþamýný anlattý. Çoban, Endülüs kýrlarýndan, uðradýðý
kentlerde gördüðü son yeniliklerden söz etti. Koyunlanyla
konuþmak zorunda kalmadýðý için mutluydu çoban.
- Okumayý nasýl öðrendiniz? diye sordu genç
kýz.
- Herkes gibi, diye yanýtladý çoban. Okulda.
- Peki ama, okuma bildiðinize göre niçin
çobanlýk
yapýyorsunuz?
Delikanlý bu soruyu yanýtlamamak için
duymazlýktan
geldi. Vereceði yanýtý genç kýzýn anlamayacaðýndan
emin-
di. Bu yüzden, yolculuk öyküleri anlatmayý sürdürdü.
Genç kýzýn Maðripli küçük gözleri, merak ve þaþkýnlýktan
kocaman açýlýyor, kimi de iyice küçülüyordu. Zaman geç-
tikçe, zamanýn hiç geçmemesini, genç kýzýn babasýnýn
iþle-
rini bitirememesini ve kendisinden üç gün daha
beklemesi-
ni istemesini dilemeye baþladý delikanlý. Þimdiye kadar
hi^

Simyacý 1 7 ^


duymadýðý birþeyler hissettiðini fark etti: Sonsuza dek bir
yere yerleþmek istiyordu. Kara saçlý genç kýzýn yanýnda,
kuþkusuz, günler birbirine benzemezdi.
Ama sonunda tüccar gelip dört koyun kýrkmasýný
is-
tedÝ. Borcunu ödedikten sonra çobanýn ertesi yýl da uðra-
masýný söyledi.
18


ÞÝMDÝ BU KASABAYA ULAÞMAK ÝÇÝN
ÖNÜN-
de dört gün vardý çobanýn. Heyecandan içi içine sýðmýyor-
du, ama yüreðini koyu bir kaygý da sarmýþtý: Belki de
genç
kýz unutmuþtu onu. Yün satmak için oraya uðrayan bir yý-
ðýn çoban vardý.
- Pek önemli deðil, dedi koyunlarýyla
konuþurken.
Ben de baþka yerlerde baþka kýzlar tanýyorum.*
Ama, yüreðinin derinliklerinden biliyordu ki, öyle
*pek önemli deðil* diyecek durumda deðildi. Çobanlarýn
da, týpký denizciler ve gezgin satýcýlar gibi, kendilerini yer-
yüzünde baþýboþ dolaþmaktan vazgeçirtecek birinin
yaþadý-
ðý bir kente uðrayabileceklerini biliyordu.

*

1
9


GÜNÜN ÝLK IÞIKLARI TANYERÝNDEN
YÜK-
selmeye baþlarken, çoban koyunlarýný gündoðusu yönün-
de sürmeye baþladý. 'Hiçbir zaman bir karar vermek ge-
reksinimi duymuyorlar/ diye düþündü. 'Belki de bu yüz-
den hep benim yanýmda kalýyorlar.' Su ve yiyecekten
baþ-
ka bir þeye gereksinim duymuyordu koyunlar. Onlarýn
çobaný olarak Endülüs'ün en iyi otlaklarýný bildiði sürece,
kendisiyle her zaman dost kalacaklardý. Güneþin doðuþu
ile batýþý arasýnda eðleþen, uzun saatlerden oluþan
günlerin
biri ötekinden farklý olmasa da; kýsacýk yaþamlarý boyunca
tek bir kitap okumasalar, köylerde olup bitenleri anlatan
delikanlýnýn insan dilini anlamasalar da. Yiyecek ve suyla
yetiniyorlardý ve bu onlar için yeterliydi. Buna karþýlýk,
yünlerini, arkadaþlýklarýný ve kimi zaman da etlerini cö-
mertçe sunuyorlardý.
'Günün birinde bir canavara dönüþsem ve tek
tek
hepsini öldürsem, sürünün hepsini boðazladýktan sonra
ancak iþin farkýna varýrlardý,' diye düþündü delikanlý.
'Çünkü bana inanýyorlar ve artýk kendi içgüdülerine gü-
venmiyorlar. Bu böyle, çünkü onlarý otlaða ben götürüyo-
rum.'
Delikanlý kendi düþüncelerine þaþmaya, onlarý
tuhaf
bulmaya baþladý. Ýçinde firavuninciri bitmiþ kilise belki de
cinli-periliydi. Belki de ayný düþü bu nedenle yeniden gö-
rüyor ve her zaman sadýk dost saydýðý koyunlara kirþi öf-
ke duyuyordu. Önceki akþam yemeðinden kalma
þarabýn-
dan içti biraz ve yamçýsýna sarýndý. Birkaç saat sonra,
güne-
þin ükselrnesiyle artan bunaltýcý sýcaklar yüzünden sürü-
sünü kýrda dolduramayacaðýný biliyordu. Yazýn bu saatte
bütün ispanya uykuya dalardý Sýcak, gece ininceye kadar


sürerdi, ama bu arada yamçýsýný yýn.naa t^ýrr.A 20-ýn
daydý. Her þeye karþýn, bu yükten /ak.r.-r. < - k*, -'.p?
zaman, sabah ayazmý bu yük sayesinde _-
>ý..j;etme:.Igi'~
anýmsýyordu kuskusuz.
'Havanýn beklenmedik deðiÞiK.u.\lerý.-e ka.-þý
\cArr
ya her zaman hazýr olmalýyýz,' dht: uüþu'. ^ord- r zö-
man; yamçýnýn aðýrlýðýna katianmavý minnetle kabai edi-
yordu.
Yamçýnýn da bir varlýk nedeni vardý, týpký delikanlý-
nýn hikmeti vücudu gibi. Orasý senin, burasý benim Endü-
lüs ovalarýný iki yýl dolaþtýktan sonra, belgenin bütün
kentlerini ezbere öðrenmiþti; yaþamýna anlam veren |ey
gezip dolaþmaktý.
Basit bir çobanýn neden okuma biidiðin., bu ke/
genç
kýza açýklamak niyetindeydi: On aký yaþýna kadar papýz
okuluna gitmiþti. Anababasý, onun din adamý olrnisým is-
temiþlerdi; týpký koyunlarý gibi, yalnýzca su ve yiyecek için
çalýþan yoksul bir köylü ailesi için gurur kaynaðýy Jý böyle
bir þey. Latince, ispanyolca ve dinbilim okumuþt'-i. Ama,
daha küçüklüðünden itibaren dünyayý tanýmayý hayal e"
misti, Tanrýyý ya da insanýn günahlarýný öðrenmek:.: .;ok
daha Önemliydi böyle bir þey. Bir akþam, ailesini g-,n.ýe\t
giderken, bütün cesaretini toparlayýp t^hasma r vhip oi-
mak istemediðini söyledi. Yolculuk yapmak istiyordu.

- Dünyanýn bütün insanlarý sim üye kad"r t-j
köy-
den gelip geçtiler, oðlum. Buraca yeni peyler anmayý gel-
diler, ama hiç deðiþmediler. Þatoyu gezmek için tepeye
çý-
karlar ve geçmiþin günümüzden daha iyi olduðuna karar
verirler. Saçlarýnýn rengi ister açýk, ister koyu olsun, hepsi
de köyümüzün insanlarýna benzerler
- Ama ben, bu insanlarýn geMikbri ülkelerdeki
"to-
larý bilmiyorum, diye yanýtladý delikanlý.
- Bu insanlar, tarlalarýmýz!, kadýnianmýzý
görünce,
her zaman burada yaþamak istediklerini seklerle;. dýr-
sürdürdü baba.


- Onlarýn geldikleri yerlerin kadýnlarýný ve
toprakla-
rýný tanýmak istiyorum, dedi oðul bunun üzerine. Çünkü
hiçbiri bizimle kalmýyorlar burada.
- Ama bu insanlarýn cepleri para dolu, dedi baba.
Bi-
zim burada, yalnýzca çobanlar baþka yerleri görebilirler.
- Öyleyse, ben de çoban olacaðým.
' Bunun üzerine baba hiçbir þey söylemedi. Ertesi
gün,
içinde üç eski ispanyol altýn lirasý bulunan bir kese verdi
oðluna.
- Bunlarý bir gün tarlada bulmuþtum. Rahipliðe ka-
bul edilme töreninde kiliseye vermeyi düþünüyordum.
Git, kendine bir sürü al ve en iyisinin bizim þatomuz, en
güzel kadýnlarýn da bizim kadýnlarýmýz olduðunu öðrenin-
ceye kadar dünyayý dolaþ.
Ve baba oðlunu kutsadý. Delikanlý, babasýnýn
gözle-
rinde de dünyayý dolaþma isteðinin bulunduðunu gördü.
Her gece uyumak, yemek ve içmek için hep ayný yerde
ka-
larak yýllarca kurtulmaya çalýþmýþ olmasýna karþýn, hâlâ
canlý kalan bir istekti bu.
Gönderen: 06.12.2003 - 03:56
Bu Mesaji Bildir   asanyakan üyenin diger mesajlarini ara asanyakan üyenin Profiline bak asanyakan üyeye özel mesaj gönder asanyakan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 835 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hümeyra24 (43), güllüm (41), alitufan (48), semsuddin (39), f_erturk (39), zafercezlan (54), benbuamellerimi.. (53), seyma_05 (39), yenilmezburuk (46), mhmmdky (37), sivaslihakan (46), sunam6 (41), konya28 (37), mardinlimemo (44), @hasan@ (39), _huzurislamda_ (39), Seda_ (35), BOPPON (43), faziltopal (55), ahmetserkankaya (43), eLsina (38), AZRA66 (37), sulukapo (34), HAKANCETIN (46), mentese (48), palanxdöken (53), ADEM BAKIRHAN (60), ceyhan (71), ReSuLe_HaSrEtt (38), Forever_Love (40), mutlu69 (55), islam yusuf (54), sofi32 (49), yesil_bahar19 (37), makhorsa (48), erihna (41), veysi irdam (88), abdullah özkul (27), nur58 (60), fedayi (55), RAMAZAN69 (37), seyyidali47 (50), gocer (55), suleyman yildiz (57), vuslat_wien (41), KASIM EROL (50), isanurun (39), koeroglu (48), ardaci (49), ardaburda (50), gunesgunes (42), Burcu89 (35), BMW (43), ZLH (), hafiz_34 (68), bestebuse (51), Aysegül (36), seroar (55), hacirizeli (53), sonmezNL (53), zeko (), CILGIN KURT (51), BERGE00 (42), sevki (51), fth (41), muhammetmustafa (44), bsapmaz (59), siyah_gül (36), ekrem144 (), Cicekci (37), rooster79 (45), mehmetx (44), furkan42 (42), yunus ata (61), GangstAdem (39), orhan06 (44), kamuran (51), dinimiseviyorum (39), esm (40), buzmavisi61 (58)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61352 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.