*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Sen kendin kaybolmuşsun, neyi arıyorsun?...(dücane cündioğlu)

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 885 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 4. Mayıs 2024 - 07:10

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sen kendin kaybolmuşsun, neyi arıyorsun?...(dücane cündioğlu)

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	seyyahekim

Sen kendin kaybolmuşsun, neyi arıyorsun?...(dücane cündioğlu)

211 Mesaj -

Ýslâmcý kýzlara Ýslâm sosyolojisi türünden lafazanlýklarla vakit kaybetmek yerine, önce doðrudürüst reçel yapmayý öðrenmelerini tavsiye etmiþtim de bir zamanlar kýyametler kopmuþtu.
Anadolu'da verdiðim bazý konferanslardan sonra —lâtife kabilinden— bendenize bir iki kavanoz reçel ikram eden kýzlarýmýz bile olmuþtu. (Ýkramlarýn hiçbirini geri çevirmedim.)
Muradým basitti oysa.
Din'in her yaþtan insaný beþikten mezara muhatab alan o dingin, o vakur sürekliliðine karþýn, Ýdeoloji'nin sadece 20-30 yaþlarý arasýndaki gençlerin dünyayý kavrayýþlarýna heyecan katan o geçici aculluðuna iþaret etmekten ibaretti.
* * *
Sürecin kaçýnýlmaz olduðunu bilmez deðildim. Kapitalizm baþka çare býrakmýyordu. Anadolu topraklarý da ister istemez dünyevileþecekti. Artýk suyu çeþmeden veya musluktan içme vakti geçmiþti. Plastik þiþeler ellere alýnmak zorundaydý. Direnilemez bir güçtü gerçek.
Ýyi güzel de bu gerçekle, böylesi gerçeklerle hiç mi pazarlýk yapýlamazdý? Biraz olsun direnemez miydik kýyýcýlýklarýna?
Ekonomi-politik aleyhimizde diye hayallerimize de mi sahip çýkamayacaktýk?
Türban türedi diye yazmalardan, yaþmaklardan vaz mý geçecektik? Reçellerden... bizi biz yapan tüm remizlerden... sembollerimizden... hurafelerimizden...
Kuvvet ve iktidar hasreti miydi bütün varlýk sebebimiz?
Maddî kuvvet ve maddî iktidar...
Bu kuvvet ve iktidarýn manevî olaný yok muydu?
Hep ölmeli miydik?
Biz ne zaman olacaktýk?
* * *
Üniversite kampüslerinde karþýt görüþlü (!) gençleri susturacak ideolojik jargonun o gürültülü çekiciliðine kapýlmak yerine, dinî terbiyenin sakin gücünü edinmeyi bilmek mümkün deðil miydi?
Aydýnlar yerine âlimler... âlimler yerine ârifler... gazeteler yerine dergiler... dergiler yerine kitaplar... kitaplar yerine yazmalar... miting alanlarý yerine konferans salonlarý... konferans salonlarý yerine sohbet meclisleri...
Acaba ikincileri birincilerin yerine koyamaz mýydýk?
Sloganla düþünmenin yerine derinlikli düþünmeyi... yani haykýrmanýn yerine konuþmayý...... konuþmanýn yerine öðretmeyi... öðretmenin yerine öðrenmeyi... bilgisizliðin yerine bilgiyi... bilginin yerine sezgiyi... malumatýn yerine ilmi... ilmin yerine irfaný...
Din'le ideoloji karþýtlýðý bazen "din'e karþý din" mahiyetine bürünür de kimse farketmez.
Yorumun, yorumsamanýn (anlamanýn ve açýklamanýn) hakkýný vermek yerine güncelin ve gündemin çekiciliðine kapýlmak... kitaplarýn arasýnda kararmayý göze almak yerine sözümona sokaklarý aydýnlatmak... tedris yerine teblið... talim yerine telkin... tekâmül yerine tekemmül...
Kýsaca din yerine ideoloji... Biz gibi yenilmek yerine, onlar gibi yenmek...
Mürekkebin þehadeti yerine kanýn þehadeti...
Cemâl yerine celâl...
Niçin?
Ýktidarýn gereði olduðu için!
Yani iktidarý elde etmenin, ve iktidarý elde tutmanýn...
* * *
Türkiye'de siyasetin hep acelesi vardýr.
Ýlim irfan lâflarý bütün aðýrlýðýný kaybeder iþin içine siyaset girince.
Türkiye'de siyasetin hep kana ihtiyacý vardýr. Yasa deðiþmez: Ýktidar meseleleri hep kan çuhalar üzerinde analiz edilir. Kanla yýkanan çuhalar üzerinde...
Gerçek bu.
"Mavi Marmara" sürecinden kalemimi niçin esirgediðimi merak edenler olduðu için söylüyorum: Talibin hayali, hakikatin vasýtalarýna deðil, kendisine dair olduðunda deðerlidir.
Kuvvet ve iktidarý deðil, bilâkis kuvvet ve iktidara raðmen hakikati taleb edebildiðinde...
Özgürlüðün unsurlarda deðil terkibde aranabileceðini bildiðinde...
Düþünmenin cevaplara deðil sorulara sahip çýkmakla baþladýðýný anladýðýnda...
El kaldýrýp 'dur' demenin hazzýyla büyüyen inançlar zamanla "tek enayi ben miyim?" kolaycýlýðýyla yitirildiðinden, sýrf bu soysuz döngüye akýl sýr erdirebilmek adýna, talib, yolda yorulmaya devam etmek zorundadýr.
Zorundadýr ve çaresizdir.
Ne mutlu ki çaresizdir!
* * *
Kuvvet ve iktidar ehlinin hakikatin sesini duymaya ihtiyacý yoktur. Zanlarýnca.
O sese muhtaç olanlar ise asýl yoksullar ve yoksunlardýr. Hakikatten yoksun ve yoksul olanlar.
* * *
Boþuna ne aranýyorsun ey talib, insanýn hakikatten baþka kaybedecek bir þeyi yoktur!
Sen kendin kaybolmuþsun, taþrada ne arýyorsun?
* * *
NOT : Bu yazý, Selim Ýleri'nin dünkü Zaman'da yayýmlanan yazýsýndan mülhemdir: "Temmuz þuruplarý temmuz þerbetleri..."

dücane cündioðlu \ yeni þafak \ 27 haziran 2010

Gönderen: 27.06.2010 - 12:35

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Gönderen: 27.06.2010 - 19:50

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 885 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.61905 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.