stromectol chloroquine kaletra hydroxychloroquine ivermectine fludapamide fludex forzest fosamax frumil fulcin furacin furadantin furo basan furodrix gabantine gastroprazol geodon glaupax gli basan glibenese glibenorme glimerax glimeryle glucobay gluconormine glucophage xr glucophage glucotrol xl glucotrol glucovance gracial grifulvin gris peg grisol grisovin gyne lotrimin hard on oral jelly hard on helvecin helvevir hypnorex hytrin bph hytrin hyzaar ilosone
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » EBU HUREYRE: Güneşin Kulluğundan Rahmanın Kulluğuna

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
EBU HUREYRE: Güneşin Kulluğundan Rahmanın Kulluğuna
Moderator


4254 Mesaj -
EBU HUREYRE: Güneþin Kulluðundan Rahmanýn Kulluðuna....
Tarih künyeleriyle tanýyor onu. Ýsmi lakaplarýna yenilenlerden o.
Farklý zamanlarýn mühürlerini vuran iki adý var: “Güneþin Kulu” ve “Rahman’ýn Kulu”.
Cahiliye döneminde ismi “Güneþin Kulu-Abduþþems”, lakabý “Kediciðin Babasý-Ebu Hureyre”.
Hz. Peygamber ona lakabýyla hitap etmeye devam etmiþ, ancak Müslüman olduktan sonra ismini “Rahman’ýn Kulu-Abdurrahman” olarak deðiþtirmiþti. Bu geniþ omuzlu, kýzýl sakallý, siyah sarýklý esmer adama çocukluðunda çobanlýk yaparken küçük kedisiyle oynamayý sevdiði, onu kollarýnda gezdirdiði için verilmiþti lakabý. Merhamet ve sevgi, Nebî’nin dudaklarýnda yeni bir anlam libasýna dönüþmüþ, Abdurrahman b. Sahr’a giydirilen bu sevimli giysi ona çok yakýþmýþtý. Hayber’in fethi sýrasýnda Yemen’de Müslüman olup Medine’ye hicret eden Ebu Hureyre, Kâinat Güneþi’nin yörüngesine girerek ölene kadar O’nun çekim alanýnda kalmýþ, hafýzasýyla sýrladýðý aynasýyla o nuru gelecek zamanlara yansýtmýþtý. Üç yýl boyunca savaþta, barýþta, evde, çölde, yolculukta, ikamette ve hacda hep O’nun yanýndaydý. “Suffe Ehli” denen o 70 muhteþem yoksulun en bilgini, makamca en üstünüydü. Hz. Peygamber’i büyük bir sevgiyle seviyor, O’na olan yakýnlýðýnýn yeryüzünün bütün nimetlerinden daha hayýrlý olduðunu düþünüyordu. Bu yüzden sünnet-i seniyyeye sýký sýký sarýlýyor, takvanýn sýnýrlarýný bu muhabbet haritasýyla belirliyordu. Ýyiliði emredip kötülükten sakýndýrmanýn bu haritanýn hayat veren nehirlerinden biri olduðuna inanan Ebu Hureyre, bu coþkun nehre zenginlerin sed çekmesine izin vermiyor, hakký kaim kýlmak için zenginle fakir arasýnda bir ayrým gözetmiyordu.
Ýlme olan düþkünlüðü onu Hz. Peygamber’in katýnda ayrýcalýklý kýlýyor, iltifatýn en kýymetlisiyle taçlandýrýyordu. “Senden önce bana kimse bu soruyu sormamýþtý!” diyen Hz. Peygamber’in yüzü aydýnlanýyor, kýyamet günü þefaatine nail olacak en mutlu kiþileri açýklýyordu: “Bütün kalbiyle ve benliðiyle ‘Lâ ilâhe illallah’ diyenler”. Öte yandan Hz. Peygamber’e olan sevgisini, “Seni görünce mutlu oluyorum! Gözüm gönlüm aydýnlanýyor” sözleriyle ifade etmeye çalýþan Ebu Hureyre’ye Hz. Peygamber: “Ýlim Kabý” adýný veriyordu. Zira onun nebevî bir duayla sýrlanmýþ güçlü bir hafýzasý vardý.
Zeyd bin Sâbit’in anlattýðýna göre bir gün Hz. Peygamber mescidde bazý sahabilerinin yanýna gelmiþ, “Her biriniz Allah’tan bir dilekte bulunsun!” buyurmuþtu. Zeyd bin Sâbit ve bir baþka sahabî dua etmiþ, Hz. Peygamber de “Amin” demiþti. Sýra Ebu Hureyre’ye gelince “Allah’ým senden iki arkadaþýmýn istediklerini ayrýca unutulmayan bir ilim dilerim” demiþ, Hz. Peygamber de bu duaya “âmin” demiþti. Bunun üzerine Zeyd ve diðer arkadaþý, ”Ey Allah’ýn Resûlü! Biz de Allah’tan unutulmayan bir ilim isteriz” demiþler, Hz. Peygamber gülümseyerek þu cevabý vermiþti onlara: “Devsli genç sizden önce davrandý!”
Bir baþka rivayete göre “Kediciðin Babasý”, Hz. Peygamber’in, “Kim cübbesini yere serer de ben sözümü bitirdikten sonra toplarsa benden duyduðunu bir daha unutmaz!” sözünü duyar duymaz cübbesini yere sermiþ, o günden sonra Hz. Peygamber’den duyduðu her þeyi aklýnda tutmuþ, unutmamýþtý. Ýlâhî bir sorumlulukla harfi harfine ezberlediði yüzlerce hadis-i þerîfe kendine ait bir sözün karýþmamasý için, “Bu benim kesemden” diye dikkat çekerdi Ebu Hureyre.
Kulluk bilinci, gündüzlerini oruca, gecelerini namaza ayýrmýþtý. Yoksulluðu ve Suffe Ehli’nden oluþu evliliðini Hz. Peygamber zamanýndan sonraya ertelemiþse de, bir aile oluþturduktan sonra dahi ayný hassasiyeti eþi ve kýzýnýn da dahil olduðu teheccüd þehrâyinleriyle devam ettirmiþti. Nöbetleþe uyanýyorlar, geceyi dilimlere ayýrýp namazla aydýnlatýyorlardý. Bir lokma ekmek bulamadýklarý günlerden sevgiyle söz ediyorlar, öðrendikleri bir âyetin açlýklarýný nasýl unutturduðunu anlatýyorlardý. Geceyi üçe ayýrýrdý Ebu Hureyre: Üçte birinde uyur, üçte birinde namaz kýlar, üçte birinde Hz. Peygamber’in hadisleri üzerinde düþünürdü. Evine geldiðinde, yiyecek bir þey olup olmadýðýný ailesine sorar, ”yok” cevabýný aldýðýnda, tebessümünü çürütmeden, “Olsun, ben oruçluyum” derdi. O kadar kanaatkârdý ki; bir avuç hurmayla bütün gününü geçirir, bu nimetin þükrünü eda edebilmek için her vesileyle Allah’ý anardý. Yokluða raðmen misafiri sever, azýðýný paylaþmakta tereddüt etmezdi. O günlerde üç cümlelik bir biyografisi vardý: “Yetim büyüdüm. Yoksul olarak hicret ettim. Karýn tokluðuna çalýþan bir iþçiydim.”
Ýlimde yükseldikten sonra Hz. Peygamber tarafýndan Ýslam’ý yaymasý için Bahreyn’e gönderildi. Daha sonra Hz.Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de ayný yerde imamlýk, müezzinlik ve valilik gibi görevlerde bulundu, müslümanlarýn meselelerini çözdü, tevazuyla çalýþtý. Hoþsohbet ve nüktedandý. Medine valisi Mervan’a vekalet ettiði bir gün, hurma lifinden bir baþlýðý kafasýna geçirip eþeðe binmiþ, çarþýda bineðini koþturuyor, karþýsýna çýkanlara “Yol açýn, emir geliyor!” diye baðýrýyordu. Çocuklarla oynamaktan, onlarý sevindirmekten büyük haz alýrdý. Geceleri oynadýklarý “Karga oyunu”na gizlice katýlýr, sonunda ayaklarýný yere vurarak onlarý þaþýrtýr ve güldürürdü. Ebu Rafi’yi davet ettiði akþam yemeðini “Buyurun emirin yemeðinden!” diyerek yaðlý suyun içinde kuru ekmek sunmuþtu.
Hz. Peygamber’in vefatýndan sonra Mescid-i Nebevî’de ne zaman hadis rivayet etse gözyaþlarýna boðulan Ebu Hureyre ilim ve fedakârlýk üzerine bina ettiði dünya hayatýný 78 yaþýnda tamamladý ve Medine’deki Cennetü’l-Bakî’a defnedildi. Bâki kalan onun rivayet ettiði bini aþkýn hadis-i þerif oldu. Yüzlerce yýldýr dünyanýn neresinde bir Müslüman Hz. Peygamber’den bir hadis rivayet etse onun adý da anýlýyor: “Ebu Hureyre (r.a)’nin rivayet ettiðine göre, Resûlullah (sav) þöyle buyurmuþtur:” sözü milyonlarca dudaðý süslüyor.
A.Ali Ural

Gönderen: 11.04.2010 - 00:53
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 801 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56859 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.