generique rhinocortivermektin lopinavir ritonavir stromectol ivermectin 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » *** NAMAZ PLATFORMU *** » İmamlık ve Cemaat

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
İmamlık ve Cemaat
Moderator


4254 Mesaj -
Ýmamlýk ve Cemaat

Aklý olan, bûluð çaðýna eren, hür olan ve zorluk çekmeksizin topluca namaz kýlmaya gücü yeten müslüman erkeklerin toplanýp cemaatle cuma namazýný kýlmalarý farz, bayram namazlarýný kýlmalarý vaciptir. Diðer farz namazlarý cemaatle kýlmalarý ise, müekked sünnettir.

(Cuma namazýndan baþka farz namazlarýn cemaatle kýlýnmasý, Malikîlere ve bir kýsým Þafiîlere göre de bir müekked sünnettir, Ýmam Ahmet ibni Hanbel ile Ebu Sevre ve Davudi Zahirî ile diðer bazý müctehidlere göre vacibdir. Bu halde bir þahsýn tek baþýna namaz kýlmasý haramdýr. Ýbni Rüþd, Ýbri Biþr ve bir kýsým þafiîlere göre ise, beldelerde bir farzý kifayedir, her mescidde cemaatle namaz kýlýnmasý sünnettir. Bir kimsenin özel olarak yalnýz baþýna cemaatle namaz kýlmasý da mendubdur. Hanbeli fýkýh alimlerinin açýklamalarýna göre, esasen cemaatle namaz, ikamet ve sefer halinde vacib, hem de sünnet yerine getirilmiþ olur. Cemaatin farzý ayn olduðunu söyleyenler de vardýr.)

Ýslam'da cemaatle namaz kýlmaya büyük önem verilmiþtir. Büyük sevaba ermek için ve ihtilaftan kurtulmak için cemaatle namaz kýlmaya devam etmelidir. Cemaat ne kadar çok olursa, fazilet de o derece çoðalmýþ olur. Cemaatle namaz kýlmanýn sevabý, yalnýz baþýna namaz kýlmanýn sevabýndan yirmi yedi kat fazladýr.
Cemaate devam, Ýslam niþanlarýndan ve iman alametlerindendir. Cemaatle kýlýnan namaz ile müslümanlarýn birliði ve birbirine baðlýlýðý gösterilmiþ olur. Müslümanlar arasýnda bir sevgi ve dayanýþma duygusu uyanýr, bilmeyenler bilenlerden faydalanýr, iyi kimselerin arkadaþlýðý ile yapýlan ibadetlerin ve dualarýn Allah yanýnda kabule yakýn olacaðý daha ziyade umulur.

Cemaatle kýlýnan namazda, kendisine uyulan zata "Ýmam" denir. Bu zatýn bu görevine de "Ýmamet" denir. Ýmama uymayan, bir kimsenin kendi namazýný imamýn namazýna baðlamasýna "Ýktida, ittiba" adý verilir. Bu uyan kimseye de "Muktedi, müttabi, memum" gibi adlar verilmiþtir. Kendi baþýna namaz kýlana da "Münferid" denir.

Ýmametin baþlýca þartlarý: Ýslam, buluð, akýl, erkek olmak, Kur'an okuyabilmek ve özürden beri olmaktýr. Bu þartlara sahip olmayanlar imam olamazlar. Bu konu aþaðýdaki meselelerden anlaþýlacaktýr.

Cemaat arasýnda imamete en yararlý olan, sünneti en iyi bilen (fýkýh bilgisi olan) kimsedir. Bunda eþit olsalar, okuyuþu daha güzel olandýr. Bunda da eþit olsalar takvasý daha çok olandýr (haramdan daha çok kaçýnandýr). Bu üç vasýfta eþit olsalar, yaþta büyük olandýr. Bunda da eþit olsalar, ahlaký daha güzel olandýr (yumuþak huylu ve daha çok haya sahibi olandýr). Bu hususta da eþit olsalar, yüzce, sonra soyca, sonra sesçe, sonra elbise bakýmýndan temizlikçe güzel olandýr. Bunlarýn hepsinde eþitlik kabul edilecek olursa, aralarýnda kur'a çekilir. Bütün bunlar imamlýk görevine verilen önemin büyüklüðünü gösterir. Bunun içindir ki bu görevi eskiden bulunduklarý yerlerde idareciler üzerlerine alýrdý.
Bununla beraber cemaat arasýnda ev sahibi veya o yerin görevli imamý bulunursa, bunlar tercih olunurlar, aranan vasýflarý toplamýþ olmasalar bile yine tercih edilirler.

Baþkasýnýn evinde imam olacak kimse, ev sahibinin izni ile imamlýk yapar. Baþkasýnýn evinde tek baþýna namaz kýlacak olan kimse de, ev sahibinden izin istemelidir, faziletli olan budur.

Fasýkýn (aþikare haram iþleyenin) ve bid'at sahibi olanýn (din iþlerine dinde olmayan þeyleri karýþtýranýn) imameti tahrimen mekruhtur. Çünkü fasýk din iþlerinde saygýlý bulunmaz, Ýmam Muhammed ile Ýmam Malike göre, bunlara uymak esasen caiz deðildir.

Bid'at sahibine "Mübtedi" denir ki, inancý sünnet ve cemaat ehlinin inancýna aykýrý olan kimse demektir. Bid'at sahibine uymanýn kerahetle caiz olmasý, inancý küfre varmadýðý takdirdedir. Eðer inancý küfrü gerektiriyorsa ona uymak bütün Hanefilerce de caiz olmaz. Þefaati, kabir azabýný ve hafaza meleklerini inkar etmek gibi...

Kölelerin ve babasý belli olmayanlarýn imamlýðý mekruhtur. Çünkü bunlarda cehalet daha fazla olur. Bilgili olduklarý takdirde imamlýk yapabilirler. Ýki gözü kör olan da imam olabilir. Fakat görür kimselerin imamlýðý daha faziletlidir. Bununla beraber iki gözü görmeyenin imamlýðýnda kerahet olduðunu söyleyenler de vardýr. Çünkü bu kimse özürlüdür, elbisesinin temizliðine fazla dikkat etmeyebilir.

Erkeklerin kadýnlara ve henüz bûluð çaðýna ermemiþ çocuklara uyup namaz kýlmasý caiz olmadýðý gibi, aklý yerinde olanýn bunaða, Kur'an okuyucusunun okuyamayan (ümmîgöz kırpma kimseye, kýraati olmayanýn dilsize, elbisesi temiz olanýn elbisesi pis olana, avret yerleri kapalý olanýn açýk bulunana, özrü olmayanýn özürlüye, bir özürlünün özrü deðiþik baþka bir özürlüye uymasý da caiz deðildir. Ancak özürleri bir olanlarýn birbirlerine uymalarý caizdir.

Kadýnýn kadýna imamlýðý kerahetle caizdir. Eðer kadýnlar kendi aralarýnda cemaatle namaz kýlacak olurlarsa, Ýmam olacak kadýn aralarýnda durur, onlarýn önüne geçmez. Bu öne geçme de mekruhtur.

Abdestte ayaklarýný yýkamýþ olan kimsenin ayaklarýna mesih yapmýþ olan kimseye, abdest alanýn teyemmüm etmiþ olana, ayakta namaz kýlanýn oturarak namaz kýlana, boyu dik ve doðru olanýn rukü derecesinde kanbur olana uymasý (iktidasýgöz kırpma caizdir. Son üç þekildeki uymanýn cevazýna Ýmam Muhammed muhaliftir.

Farz namaz kýlanýn nafile namaz kýlana veya baþka bir farz kýlana uymasý caiz deðildir. Fakat nafile namaz kýlanýn farz namaz kýlana uymasý caizdir. Örnek: Öðlenin farzýný kýlmýþ olan bir kimse, öðle namazýný kýldýrmakta olan imama uyacak olsa, bu ikinci defa kýlacaðý namaz bir nafile olarak caizdir.

Bir kimsenin, haklý olarak kendisinden hoþlanmayan bir cemaate namaz kýldýrmasý mekruhtur. Fakat hoþlanmayacak bir durum veya imamlýða daha ehliyetli bir kimse yoksa, cemaatin hoþlanmasýna bakýlmaz. Çünkü bu halde cemaatin hoþlanmamasý yersizdir.

Mezheb deðiþikliði iktidaya (uymaya) engel deðildir. Yeter ki imam olan zat, namazýn þartlarýna ve rükünlerine riayet etsin. Þöyle ki: Müslümanlarýn fýkýh bakýmýndan mezhebleri deðiþik olsa da, esasta bir olduklarýndan birbirlerine uyabilirler. Bu hususta en faziletli olan, her müslümanýn kendi mezhebinde bulunan bir imama uymasýdýr. Bu olmayýnca, diðer bir mezhepte bulunup da namazýn farzlarýna riayet eden herhangi bir imama uyulmasý, yalnýz baþýna namaz kýlmaktan daha faziletlidir. Þu kadar var ki, bir müslim kendi mezhebine göre namazý bozacak bir þeyin böyle bir imamda bulunduðunu görüp bilirse, ona uymasý sahih olmaz; bir Hanefinin, burnundan kan aktýðý halde abdestini yenilemeden imamlýða geçen bir Þafiîye uymasý gibi...

(Malikî ve Hanbelî olanlara göre, namazýn sýhhati için þart olan þeylerde yalnýz imamýn mezhebine itibar olunur, uyanýn (muktedinin) mezhebine bakýlmaz. Onun için, bir Malikî veya bir Hanbelî, baþýnýn tamamýný mesh etmemiþ olan Þafiî veya Hanefî bir imama uysa namazý sahih ulur. Çünkü böyle bir mesih, her ne kadar Malikî ve Hanbelî mezheplerinde sahih deðilse de, Hanefî ve Þafiî mezheplerinde sahihtir.)

Ýmam olan zat, cemaate nefret verecek þeylerden sakýnmalýdýr. Bir imamýn kýraati veya tespihleri cemaati usandýracak derecede uzatmasý uygun deðildir. Burada sünnetin en az olan derecesi ile yetinmelidir. Çünkü bu uzatma cemaate usanç verir, bu ise mekruhtur. Cemaatle kýlýnacak bir namazýn sevabý ziyadedir. Bu sevaptan baþkalarýný mahrum býrakmaya sebebiyet vermek uygun olmaz. Cemaatin uzatmaya razý olmalarý halinde kerahet olmaz.

Bununla beraber cemaatin rüku ve secde tespihlerini ve teþehhüdü sünnet üzere tamamlamalarýna meydan vermeyecek bir þekilde imamýn acele etmesi de mekruhtur. Cemaatin yetiþmesi için, imamýn rüküu uzatmasý da mekruhtur.

Ýmamýn kendisine kolay gelen ayet ve süreleri okumasý vaciptir. Henüz kuvvetlice ezberlememiþ olduðu ayetleri okumamalý, cemaatin yardýmcý olmasýna meydan býrakmamalýdýr. Þöyle ki: imam bir ayette yanýlýr ve hatýrlayamazsa bakýlýr: Eðer sünnet miktarý veya namazýn caiz olacaðý kadar okumuþ ise, hemen rüküa gitmelidir, yanýldýðý yeri düzeltmeyi cemaatten beklememelidir. Bu miktar okumamýþ ise, baþka bir ayete geçmelidir.
160- Ýmamýn cemaatten en az bir arþýn yüksekte veya alçak bir yerde durup namaz kýldýrmasý mekruhtur. Kendisi ile beraber cemaattan bazý kimseler bulunursa mekruh olmaz.

Ýmam ile muktedinin (imama uyanýn) yerleri hükmen bir olmalýdýr. Aralarýnda yüksek boylu bir duvar olup imamýn görülmesini veya sesinin iþitilmesini engellese, o imama uymak sahih olmaz.

Yine, imam ile muktedi arasýnda veya bir muktedi ile öndeki saf arasýnda uzaklýk bulunsa bakýlýr: Eðer namaz mescid dýþýnda kýlýnýyorsa ve aradaki mesafe bir saf baðlanacak miktardan az ise, imama uymak sahih olur. Fakat mesafe bundan daha çok ise uymak sahih olmaz. Amma namaz mescid içinde kýlýnmakta ise, aradaki uzaklýk ne olursa olsun imama uymaya engel olmaz. Bununla beraber bazý alimlere göre, Beytül-makdis gibi pek geniþ olan mescidlerde, saflar arasýnda baðlantý olmaksýzýn mescidin en uzak bir yerinde durup imama uyulmasý caiz deðildir.

Ýmam hayvan üzerinde, imama uyan yaya bulunsa veya baþka baþka hayvanlara veya gemilere binmiþ olsalar, yer deðiþikliði olduðundan imama uymak sahih olmaz.

Yine, camide veya baþka bir yerde imam ile muktedi arasýnda kayýk geçecek büyüklükle bir ýrmak veya araba yürüyecek geniþlikle saflardan boþ bir yol bulunsa, imama uymaya engel olur.

Cemaate kavuþmak için koþa koþa yürümek mekruhtur, saygýya aykýrýdýr. Bu gibi davranýþlardan daima sakýnmalýdýr.

Cemaatin birçok kiþiden ibaret olmasý þart deðildir. Bir kiþi ile de cemaatin fazileti elde edilir. Ýmama uyan kiþinin bir kadýn veya mümeyyiz bir çocuk olmasý yeterlidir. Bunun için evde ailece cemaatle kýlýnan namaz da, yalnýz baþýna kýlýnan namazdan kat kat faziletlidir. Fakat bir özre dayanmaksýzýn evde cemaatle namaz kýlýp camiye gitmemek bid'at ve mekruh sayýlmaktadýr. Mescidlerde ve camilerde cemaatle kýlýnan namazlarýn fazileti daha çoktur. (146. maddeye bakýlsýn.)

Namazda imama uyan bir kiþi ise, imamýn saðýnda durur, iki ve daha çok kimseler olunca, imamýn arkasýnda dururlar. Keraheti olmayan duruþ bu þekildedir. Cemaatin imamdan ilerde durmasý ise caiz deðildir. Bu hususta secde yeri deðil, ayaklarýn yeri esas alýnýr. Cemaatin topuklarýnýn imamýn ayak topuklarýndan ilerde olmamasý yeterlidir.
(Ýmam Malik'e göre, cemaatin imamdan önde durmasý mekruh ise de, namazýn cevazýný engellemez.)

Muktedi (imama uyan kimse), imama uymayý niyet etmeli ve kýldýklarý farz namaz ayný olmalýdýr. Bunun için bir kimse imama uymayý niyet etmeksizin ona uysa veya kendisi öðle namazýný kýlmak istediði halde imam ikindi namazýný kýldýrmakta bulunsa, bu iktidasý (imama uymasýgöz kırpma caiz olmaz.

Ýmamýn sesi kafi gelmezse, cemaatten biri tarafýndan iftitah ve intikal tekbirleri yüksek sesle alýnýr ve rüküdan kalkarken de "Rabbena ve lekel-hamd" denilir, yüksek sesle yine selam verilir. Bu bir teblið, bir bildirimdir. Ancak tekbirler alýnýrken iftitah ve intikal tekbirleri olarak alýnmalýdýr, yalnýz bildirme için alýnmamalýdýr. Eðer ilk tekbir ile namaza baþlamaya niyet edilmez ise, bunu alan namaza baþlamýþ olmaz. Diðerleri de tesbih, tahmid ve intikal tekbirleri olarak alýnmazsa, sevabdan mahrum olmayý gerektirir, imamýn sesi yettiði takdirde bu tebliðe gerek kalmayacaðýndan, bu teblið iþi mekruh olur. Buna müezzin olanlar dikkat etmelidirler.

Ýmam birinci selamý ikinci selamdan daha yüksek sesle alýr ki, bu onun için bir sünnettir. Çünkü yüksek sesle alýnmasý cemaate bir bildiridir. Bu bildiriye ihtiyaç ise, daha çok birinci selamda görülür.

Ýmam selam verince, muktedi de teþehhüdü bitirmiþ ise selam verir. Salat-Selam ve duayý bitirmek için selam vermeyi geciktirmez. Teþehhüdü bitirmeden selam vermesi de caizdir.

Ýmam namazdan sonra iki tarafa selam verirken "Aleyküm" sözü ile Hafaza meleklerini ve bütün cemaati kasteder. Cemaatten her biri de sað tarafa selam verirken o taraftaki meleklerle cemaati ve imam eðer o tarafta veya kendi hizasýnda ise imamý da kasteder. Sol tarafa selam verirken de o taraftaki meleklerle cemaati ve imam o tarafta ise imamý kastederek onlara selam vermiþ olur. Yalnýz baþýna namaz kýlanlar da bu selam ile yalnýz Hafaza meleklerini kastederler.

Cemaat selamdan sonra: "Allahümme entesselâmü ve minkesselâm, tebarekte ya zelcelâli vel-ikram" (*) cümlesi okununcaya kadar yerlerinde dururlar. Sonra yerlerinden kalkýp sünneti veya duayý baþka uygun bir yerde tamamlarlar. Bundan ziyade yerlerinde durmalarý kerahete girer. Farzdan sonra saffý bozmalarý müstahabtýr. Bunu yapmakla sonradan gelenler namazýn tamamlanmýþ olduðunu anlarlar.

Ýmam selam verince bakýlýr: Eðer namaz tamamlanmýþsa, imam serbesttir. Dilerse sað tarafýna, dilerse sol tarafýna döner. Böylece kýbleyi sað veya sol tarafýna alýr ve öylece oturur. Dilerse çýkýp iþine gidebilir. Eðer karþýsýnda namaz kýlan yoksa, dilediði takdirde cemaate doðru döner. Namaz kýlanýn yüzüne karþý dönüp durmaz; çünkü namaz kýlanýn yüzüne karþý oturmak mekruhtur. Fakat namaz bitmiþ olmayýp, kýlýnacak sünnet bulunursa, imam "Allahümme entesselâmü ve minkesselâm" denilinceye kadar yerinde durur, sonra kalkar ve saða, sola, ileriye veya geriye çekilerek o sünnet namazý kýlar. Eðer kendisi baþka bir þeyle uðraþmayacaksa, bu sünneti gidip evinde kýlabilir. Çünkü sünnetlerin evde kýlýnmasý daha faziletlidir. Ancak cemaat imam hakkýnda kötü bir zan besleyecekleri düþüncesi varsa, sünnetleri eve gitmeden kýlmalýdýr.

Yalnýz baþýna namaz kýlanlara gelince, bunlar farz namazlarý kýldýklarý yerde durabilirler ve sünnetleri de orada kýlabilirler. Bununla beraber nafile namazlarý baþka bir tarafa çekilip kýlmalarý daha güzeldir.

Cemaat, kýyam rükü, secde gibi yapýlmasý gerekli rükünlerde, Sübhaneke ile Tesbihat ve Tahiyyat gibi dua ve zikirlerde imama uyarak bunlarý yaparlar. Fakat sözle yerine getirilmesi gereken kýraat rüknünde imama uymaz, imamýn aþikare okuduðu Kur'aný dinler ve susar.
Bu Ýmamý Azam ile Ýmam Ebû Yusuf'a göredir. Bu iki zata göre, aþikare okunan namazlarda cemaatin okumasý tahrimen (harama yakýn) mekruh olduðu gibi, gizli okunan namazlarda da cemaatin okumasý böylece mekruhtur. Ýmam cemaate öncülük etmektedir. Bunun için imamýn okumasý, cemaatin da okumasý demektir. Nitekim bir hadis-i þerifte buyurulmuþtur:

"Kimin imamý varsa, imamýn okuyuþu o kimse için de okuyuþtur" Fakat Ýmam Muhammed, gizlice kýraat yapýlan namazlarda cemaatin da kýraat yapmasýný caiz görmüþtür.

(Ýmam Malik'e göre, gizlice Kur'an okunan namazlarda muktedi (imama uyan) da gizlice okur; bu müstahsendir. Ýmam Ahmed'e göre, gizlice okunan namazlarda muktedi de gizlice okur. Bundan baþka imamýn namazlarda aþikare okuyuþunu cemaatten herhangi biri iþitmezse, o da kýraatta bulunur, bu vacibdir. Fakat iþitirse, okumasý caiz olmaz, imamý dinlemesi gerekir. Ýmam Þafîî'ye göre de, gizlice Kur'an okunan namazlarda muktedi, Fatiha'dan baþka ayetler de okur. Aþikare kýraat yapýlan namazlarda ise, eðer rek'atý kaçýrmayacaksa, yalnýz Fatihayý gizlice okur.)

Ýmam namaza baþlamak için tekbir alýrken ellerini yukarý kaldýrmasa, Sübhaneke'yi okumasa, rükü ve secde tekbirlerini almasa ve bunlardaki tespihleri söylemese, "Semiallahu limen hamideh" demeyi, tahiyyatý ve selamý terk etse veya teþrik tekbirini getirmese, cemaat bunlarý yapar. Bu dokuz þeyde cemaat imama uymaz.
Ýmam Muhammed'e göre imam, "Sübhaneke'yi terk edip Fatiha'yý okuduktan sonra sûreye baþlamýþ olsa, artýk cemaat da "Sübhaneke"yi okumaz.

Ýmam kunut duasýný, bayram tekbirlerini, birinci oturuþu, tilavet secdesini, sehiv secdesini terk etmiþ olursa, cemaat da terk eder. Ýmam bir secde fazla yapsa veya bayram tekbirlerini ashabý kiramdan rivayet edilen mikdardan ziyade alsa veya cenaze namazýnda dörtten fazla tekbir getirse veya yanýlarak beþinci rekata kalksa, cemaat bu iþlerde imama uymaz. Ýmam beþinci rekata kalktýðý zaman bakýlýr: Eðer imam dördüncü rekattan sonra oturuþ (ka'de) yapmýþsa, cemaat oturarak bekler, imam hemen dönüp teþehhüdü iade etmeksizin selam verirse, cemaat da onunla beraber selam verir. Fakat imam kalktýðý beþinci rekat için secdeye varýrsa, cemaat kendi baþýna selam verip namazdan çýkar. Eðer imam dördüncü rekatýn arkasýndan oturuþ (ka'de) yapmamýþ ise, cemaat yine bekler. Eðer imam hemen kýyamdan ka'deye dönüp ondan sonra selam verirse, cemaat da onunla beraber selam verir. Fakat imam beþinci rekatý secde ile baðlarsa, hepsinin namazý bozulmuþ olur. Bu durumda cemaatin yalnýz baþýna teþehhüdü yapýp selam vermesi fayda vermez.

Vitir namazýnda, cemaat daha Kunut duasýný bitirmeden imam rüküa varsa, cemaat da varýr. Ancak Kunut duasýndan henüz hiç bir þey okumamýþ olsalar, imam ile rüküda bulunmayý kaçýrmayacak þekilde bir mikdar okurlar.

Ýmam (vitirde) kunut duasýný unutup rüküa gittiði halde, cemaat ona uymamakla imam baþýný kaldýrýp kunut duasýný okuduktan sonra tekrar rüküa gitmekle cemaat da ona uymuþ olsalar cemaatin namazý bozulur.

Cemaatla kýlýnan namazlarda saflarýn düzgün olmasýna, aralarýnda açýklýk bulunmamasýna dikkat edilir. Ýmam olan zat da buna dikkat edip cemaatý uyarýr. Saflarýn en faziletlisi birinci saftýr. Sonra sýrasý ile arkaya doðru fazilet azalarak gider. Ýmama yakýn bulunmanýn fazileti pek çoktur. 180- Cemaatten birinin saf arkasýnda yalnýz baþýna durup imama uymasý mekruhtur. Ancak saflar arasýnda duracak bir yer bulamazsa, o zaman kerahet olmaz.

Ýmamý rüku halinde bulan kimse, imama uymak için ilk saflara gittiði takdirde rekatý kaçýracaðýndan korkarsa, son safa geçerek imama uyar, saflardan birine katýlmaksýzýn tek baþýna yalnýzca bir yerde durup imama uymaz; rekat kaçýrýlacak olsa bile...

Namaz kýlanýn önünden geçmek mekruhtur. Ancak önünde bir perde, aðaç, direk benzeri bir engel bulunursa mekruh olmaz. Bu kerahiyet, kýrlarda, büyük mescidlerde namaz kýlanýn secde edeceði yerden geçmek halindedir. Çünkü böyle büyük ve açýk yerlerde namaz kýlanýn önünden hiç geçilmemesinde güçlük vardýr. Evlerde ve küçük mescidlerde ise, namaz kýlanýn mutlak surette önünden geçmekle kerahet meydana gelir.
Ýmamýn karþýsýnda bulunan sütre (duvar gibi bir engel), cemaat için de yeterlidir. Daha önce bu açýklanmýþtý.

Yüksek veya aþaðý bir yerde namaz kýlanýn önünden geçildiði takdirde bakýlýr: Eðer geçen kimse ile namaz kýlanýn bazý azalarý arasýnda bir hizaya gelme ve karþýlaþma olursa, geçen kimse günah iþlemiþ olur; deðilse olmaz. Bununla beraber hiç bir zaman namaz bozulmaz.
Bir görüþe göre, geçenin aþaðý yarýsý, namaz kýlanýn yukarý yarýsýna gelecek þekilde karþýlaþma olsa yine kerahet olur; yerde namaz kýlanýn önünden ata binmiþ bir kimsenin geçmiþ olmasý gibi...

Ýmam abdestsiz olarak namaz kýldýrdýðýný, cemaat daðýldýktan sonra anlamýþ olursa, mümkün olduðu kadar bunu cemaate duyurmasý gerekir. Bir diðer görüþe göre de, cemaata bildirmek gerekmez.

Bir imamýn taþradaki akrabasýný görmek için, bir zaruret veya dinlenmek için yýlda bir hafta kadar imamlýk hizmetini býrakmasý adete ve þeriata göre hakkýdýr.

Bir özür bulunmadýkça cemaata devam etmelidir. Devam edilmemesini mubah kýlacak özürler, teyemmümü mubah kýlacak derecede olan hastalýklardýr. Felce uðramak, yürüyemeyecek kadar yaþlý olmak, kör olmak, haksýz yere saldýrýya uðramaktan korkmak, þiddetli yaðmur ve çamur bulunmak, soðuk ve karanlýk hali olmak, hizmet etmeye mecbur olduðu ve ayrýldýðý zaman zarar göreceði bir hasta bulunmak, yolculuða çýkma hazýrlýðý ile uðraþmak gibi sebeblerdir. Din ilimleri ile uðraþýp kitab yazmak, fýkýh öðrenip öðretmek de, bu özürlerden sayýlýr. Bununla beraber devamlý olarak, bu meþguliyet yüzünden, cemaatý terk etmek doðru deðildir.

Yalnýz gevþeklik ve tenbellik yüzünden cemaatý terk edip duran kimse, cezaya hak kazanýr, þahidliði kabul edilmez. Ýmam bid'at ehlinden olduðu için cemaatý terk eden kimse ise, cezaya hak kazanmaz. Cemaata devam etmek istediði halde, haklý bir özürden dolayý muntazam bir þekilde devamdan mahrum kalan kimse de, niyetine göre cemaat sevabýna kavuþur.

(*) "Allah'ým! Sen selamsýn ve selam sendendir. (Bütün noksanlýklardan berisin. Dünya ve ahiret selameti de ancak senin yardýmýnla olur. Sen mukaddessin), ey celal ve ikram sahibi olan (Rabbim! )..."

Kaynak: Büyük Ýslam Ýlmihâli, Ömer Nasuhi Bilmen
Gönderen: 06.10.2009 - 01:26
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 678 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilkser (43), gorkem yildiz (37), akky (39), HAKAN KÜCÜK (51), feride orhan (56), ME10 (47), MDMETIN (39), deniz-19 (37), avni kamzeli (43), asteroit (49), erdem (), Webcam_M (54), sel14tr (44), icalim (53), ilyas.fr (46), maneviyat (46), Ý.TEKGÜL (55), vgozukara (42), EMRULLAH (39), artvinli (59), emineyzc (48), looder (56), Cheetah (34), Keje (43), sahmeran28 (50), meto54 (63), selmani fahrisi (40), alonewolf (47), ibocan2 (42), chocuq87_54 (37), KaRaGoZLuM (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57515 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.