lopinavir ritonavir kaletra generique luvox kaletra fluvoxamine epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » ATATÜRKÜ GERÇEK ANLAMDA TANIMAK VE SEVMEK.

önceki konu   diğer konu
35 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
kolye7 su an offline kolye7  
ATATÜRK'Ü GERÇEK ANLAMDA TANIMAK VE SEVMEK.
309 Mesaj -
Þüphesiz Allahýn yarattýðý tüm insanlarýn yüzlerinde, ayný azalar olmasýna raðmen özellikle tanýnmalarý ve hiç kimsenin ayný yapýda olamayacaðýnýnda iþareti olarak farklý ifadeler ve yansýmalar vardýr.

Ve Allah kullarý için kiþilik ve beceriyi kasýtla Kuran'da "Sizlerin arasýnda dereceler yarattým" buyuruyor.

Öncelikle þu noktayý belirtmek istiyorum. Allah katýnda vazifeli olma kavramýnýn detayýný bilmemek nedeniyle pek çok insanýmýz haksýz olarak, Atatürk'e bir "uluhiyet atfetme" yanlýþ zannýný ortaya koymaktadýrlar.
Atatürk'ü putlaþtýranlar elbette vardýr. Tüm büyük liderleri putlaþtýranlar olduðu gibi. Bu putlaþtýrmalar, bu liderlerin gerçek deðerlerini asla deðiþtirmez, deðiþtiremez.

Ben Atatürk'ü severim. Allah sevdiði için ve onun razý olacaðý þekilde severim. Onu putlaþtýranlarda benim için asla ölçü olmaz, olamaz. Atatürk gerçeðinide geçersiz kýlmaz, kýlamaz.

Aþýrý uçlarda kiþiliklerin bu dünyada ne cihette bir halde yaþam sürecekleri BEZMÝ-ELESTte belli kýlýnmýþtýr. Ýþte bu anlamda özellikle uçlarda yani çok iyi, yada iyi ve çok kötü yada kötü insanlarýn orada daha bu dünyaya gelmeden iyi yöndemi yoksa kötü yöndemi bir yaþamsal faaliyet gösterecekleri Allah katýnda belli ve kayýt altýndadýr.

Uçlarda olan büyük vazifelerin sahiplerinin özellikleri burada asla deðiþmez, deðiþtirilmez. Bu bir Ýlahi takdirdir.

Her insanýn bu dünyada vazifeleri vardýr. Benim burada bahsetmek istediðim rahatça anlayacaðýnýz gibi büyük vazifelerdir.

Diðer insanlarýn büyük çoðunluðu bu iki aþýrý uç arasýnda yer alan ve yine çoðunluðuna iyi olma fýrsatý tanýnan insanlardýr.

Nasýl ki peygamberlerin peygamber olacaðý, Velilerin veli olacaðý burada deðil, BEZMÝ-ELESTte belirlenmiþse çok uçlarda iyi ve kötülerin yapacaklarýda yada vazifeli olduklarýda (iyi yada kötügöz kırpmayine BEZMÝ-ELESTte bellidir.

Þimdi bu konuya daha bir açýklýk getirmek için vazifeli insanlarýn hangi hallerde vazifeli olacaðýný biraz daha detaylandýrýp, yerli yerine koyalým.

Bunun ilki ve en en muazzam ve eþsiz olaný þüphesiz DÝN'Ý TEBLÝÐ VE DÝNE HÝZMET için vazifeli olan PEYGAMBERLER ve onlardan sonra her biri Efendimizin nuru olan VELÝLER dir.
Ki bu zatlar kendilerine vazife verildiði andan itibaren Allah'la rabýta halinde ölünceye kadar bu amaçla hizmet verirler.

Ýkinci cihette olan, yani ikinci cihette vazifeli olanlar ise yine iki grupta yer alýr.

1-Ýyi iþlerle vazifeli olanlar
2-Kötü iþlerle vazifeli olanlar

**Bunlardan birincisi yani iyi iþlerle vazifeli olanlar, yerle bir olan ve toparlanýp tekrar ayaða kalkmasý Allah katýndan istenen, irade edilen milletler için vazifeli kýlýnan, Allahýn seçkin kullarýdýr. ATATÜRK gibi.
Bu büyük iþlerin liderleri kuruluþ yada kuruluþtan sonra baþa geçen ve atýlýmlar yapan liderler olarakda ortaya çýkmýþtýr. OSMAN GAZÝ, FATÝH SULTAN MEHMET, KANUNÝ SULTAN SÜLEYMAN gibi.

Bu insanlar direk olarak vazifeli olduklarýný önceden bilmezler. Fakat Allah onlarla bir amacý gerçekleþtirmek istediði için önlerindeki tüm zorluklarda ummadýklarý cihetlerden onlara yardýmcý olur.
Bu kiþiler ancak vazifelerini baþardýklarýnda Allahýn kendilerini vazifeli kýldýðýný anlarlar, yada anlayabilirler. Dahasý Allah bu insanlara mana yoluylada moral ve güç kazandýrabilir. Atatürk'ün yaþamýnda buna iþaret pek çok olay vardýr.

*Ýkincisi, yani kötü iþlerle vazifeli olanlara gelince.
Bunlarýn vazifesi FÝTNE,FESAT,VAHÞET ve YIKIMdýr.
Örnekleri, FÝRAVUN, NEMRUT, NERON, YEZÝD, MUAVÝYE, HÝTLER, MUSSOLÝNÝ, BUSH V.B

Ýyi yada kötü her çeþit vazifeli insanlarýn bu vazifelerini icra etmeden ölmelerine asla müsaade edilmez.

Burada mevzu olan vazifeden kasýt büyük vazifelerdir. Ýnsanlarýn Allah katýnda nasýl bir vazifeyle yüklendiðinin, ezelde belli olduðuna yaþamsal bir örnek vereceðim. Yine Atatürk üzerinden tabi.

Atatürk daha genç bir subayken o zamanlar elimizde bulunan Trablusgarp civarýnda bir yerde daha sonra Cumhuriyetten sonrada birlikte olacaðý bir subayla dolaþmaktadýr. Bir ara el falýna bakan bir arap kadýnýn yanýndan geçerlerken Atatürk'ün arkadaþý bu kadýna el falýna baktýrmak ister.
Atatürk ilkönce karþý çýkar fakat sonra sesini çýkarmaz. Arkadaþý el falýna baktýrdýktan sonra ayný þeyi Atatürk'ün de yapmasýný ister. Atatürk istemeyince üsteler. Sonuçta Atatürk el falýna baktýrmaya razý olur. Arap kadýn daha Atatürk'ün elininin içine ilk baktýðýnda hayretle ve heyecanla bir arapça nida haykýrýr. Atatürk ve arkadaþýda bu ani tepkiye þaþýrýrlar. Ve sorarlar ne gördünde bu kadar heyecanlandýn diye. Kadýn Atatürk'e SEN PADÝÞAH OLACAKSIN der. Tabi o zaman en büyük devlet adamý padiþah olduðu için söylenen budur.

Seneler geçip, Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk ve bu arkadaþý Dolmabahçe sarayýnýn balkonunda konuþurlarken, arkadaþý bu olayý Atatürk'e hatýrlatýr. Atatürk hatýrladýðýný söyleyerek gülümser.

Þunu hemen söyleyeyim. Ben Kuran'ýn karþý olduðu gibi fala karþýyým ve inanmam. Fakat bu el çizgisinden hayatýn ana hatlarýný anlayabilmek üstün bir meziyet olmadýðý halde bazý insanlarda Allah katýndan mevcut kýlýnmýþtýr. Rahmetli Cenk Koray da bu özelliði olan bir insanýmýzdý.

Atatürk'ün daha Manastýr askeri idadisindeyken yani daha onsekizinde bile olmayan bir delikanlýyken patlayan Yunan isyanýnda savaþmak için okuldan firar edip cepheye gitmek üzereyken okulda ders veren bir subayca tespit edilip belkide cephede þehit olmasýna engel olunmasý, Çanakkalede cephede göðsüne gelen þarapnel parçasýnýn göðsü üzerindeki saate rast gelmesi, yine gözüne rast gelen þarapnel parçasýnýn hayati tehlikeye sebep olmamasý, bir çok suikastten sað kurtulmasýda bu anlamda çok iyi düþünülmesi gereken muazzam olaylardýr.

Allah bir insanýn iyimi kötümü olduðunu halklar anlasýn diye gökten yaðdýrýlan A4 kaðýdýna yazýlmýþ yazýlarla bildirmez. Ortaya böyle bir çok veriler koyar. Siz ya burda doðruyu bulur inanýrsýnýz. Ya da bu verilere raðmen fitne ve fesattan baþka iþi olmayanlarýn hezeyanlarý peþinde sürüklenir, mahvolursunuz.

Kuran'da devletlerin yönetilmesi için bir devlet yönetimi kesinlikle belirlenip gösterilmemiþtir.
Yalnýzca iyi bir yönetim þeklinin ve özelliklerinin çok kýsaca ortaya konduðu bir taným vardýr. Ve pek çok ayette direk yada dolaylý olarak bu ayeti tahkim eder.

Bugün Cumhuriyet, Laiklik, Demokrasi kavramlarýna karþý koyan ve bu karþýtlýðý dinin gereði sayanlar ÞERÝAT diye bir kavramý ortaya atmaktadýrlar. Þeriat kavramýnýn ne olduðunu þöyle bir yaþamsal alanda inceleyip sözümüze devam edelim.

ÞERÝAT þartlar demektir. Kuran mümini ve islam olarak yaþama gereklerini anlatýrken ÞERÝAT gibi Efendimizden sonra EMEVÝLER ve ABBASÝLER zamanýnda her türlü pisliðin dahil edilip ÞERÝAT diye dayatýldýðý bir kavramý yada benzerlerini ön görmüyor.

Zaten bu kavram aslýnda Kuran'ýn insanýyým derken aslýnda Kuran'ý yapraklarý arasýna hapsedip kendi nefslerinin ve menfaatlerinin kabullerini bu ÞARTLAR SÝLSÝLESÝ içine katýp ÞERÝAT diye yutturanlarýn uydurduðu bir UYDURMA DÝN ANLAYIÞIDIR.Bunun böyle olduðunun ispatý ise tarihsel süreçte bugüne kadar islam coðrafyasýnýn yaþadýklarýdýr.

Onun içindir ki özellikle son ikiyüz yýl içinde Ýslam coðrafyasý Allahýn kelamýný yozlaþtýrmanýn ve onu hurafelere ve saptýrmalara teslim etmenin çok aðýr bedellerini ödüyor.

Bugün ÞERÝAT adý verilen idarenin en büyük uygulama alanlarýndan biri olan Suudi Arabistan'da sarayda hemde aile içinde akýl almaz sapýk olaylar yaþanýyor. Bu haberler Suudilerin kankasý ABD de dahi dergilerde çýktý.
Suudi kralýnýn sadece boþadýðý kadýn sayýsý otuz küsur.
Yine Arabistanda, kadýnlar uçak ehliyeti bile alýrken belki erkeklerle göz göze gelirler diye araba ehliyeti alamýyorlar.
Yine Arabistanda, bir kadýn televizyonda bir erkeðe alýcý gözle baktý diye kocasý tarafýndan rahatlýkla zina yaptý gerekçesiyle boþanabiliyor.

Bende diyorum ki nerede bu veya buna benzer þeriat rezaleti varsa yerin dibine batsýn.
Ki þeriatla yönetildiðini söyleyen tüm diðer islam ülkelerindede tam bir insanlýk dramý yaþanýyor.

Oysa yukardada belirttiðim gibi, Kuranda bir devlet yönetimi tavsiyesi (buna þeriatda dahil) kesinlikle olmamakla birlikte .
Þu ayet idare ne olursa olsun olmasý gereken özellikler çok kýsa ve öz olarak verilmiþtir.

"ONLARIN ÝÞÝ BÝR ÞURA ÝLEDÝR"

Yani alemlerin Rabbi devletin yönetimi dahil tüm kademe, kademe yönetim iþlerinde iþlerin o topluluðu oluþturan kesimlerin görüþlerini temsil eden ve bir araya gelip kararlar alan temsilciler tarafýndan adil bir þekilde yönetilmesini istiyor.

Bu yönden baktýðýmýzda pek çok Laik Demokratik Cumhuriyet karþýtýnýn iddiasý olan þeriat deðil ama Laik Demokratik Cumhuriyet ve Demokrasi Kuran'a büyük uygunluk saðladýðý için öncelik kazanýyor. Bunun tersini iddia etmek biçim ve þekilcilik ve haçlý nefretinin yansýmasýndan baþka hiç bir þey deðildir.

"ÝLÝM ÇÝN'DE DAHÝ OLSA ONU ALINIZ" diyor Peygamberimiz.

Devletlerin yönetimi dahi bir ilimdir. Tersi olsa Devlet yönetiminin adýnýda ayrýntýlarýnýda Kuranda bulurduk. Onu Allah zamana yayýyor ve insanlýðýn geliþimine göre yeniliyor.
Çünkü her þeyin ama her þeyin yaratýcýsý Allahtýr. Ezelde var olmayan asla ortaya çýkmaz, çýkamaz. Ýnsanlar ister müslüman ister hristiyan, ister putperest olsunlar, o ezelde belirlenmiþ olanlarý yalnýzca istidadlarýna göre Allah katýndan zamaný geldiðinde bir iradeyle bilmeden önlerinde bulup yaþama katýlmalarýna vesile olurlar.

Birde þöyle düþünmek gerekiyor. Madem çoðunluk, yani islamý þeriat olmazsa olmaz felsefesiyle anlayanlar, þeriat denilen anlayýþý dine en uygun yönetim olarak buluyorlar,

Peki o halde,

*Neden özellikle þeriatla yönetilen islam coðrafyasý, hatta tamamý haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?

*Neden yine özellikle yine þeriatýn hakim kýlndýðý, yada kýlýnmaya çalýþýldýðý coðrafyanýn üzerine aralýksýz haçlý pisliði yaðýyor ?

*Neden islam ülkelerinde mezhep ve kardeþ kavgalarý bitmek, durmak bilmiyor ve neden islam coðrafyasýnda huzurdan eser yok ?

*Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek islam ülkesi yok ?

Bu tablo Allahýn bu coðrafyaya Kuran'ýn gerçek hükümlerini yaþamýn dýþýna itmelerinin kahýrlý ve gazablý imtihanlarýndan ve bedel ödetilmesinden baþka nedir ?

OYSA ALLAH DOÐRU YOLDA OLAN FERT VE MÝLLETLERE HUZUR, BARIÞ, BAÞARI VE YÜKSELÝÞ VAADEDÝYOR.

YUNUS SURESÝ 100: ALLAH PÝSLÝÐÝ VE GAZABI AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE SALAR.

Ben þahsen LAÝKLÝK deyince þöyle anlýyorum. "Her insanýn inancýnda hür olduðu, ve inançlarýn halklar üzerinde ister ayný görüþte olsun, ister olmasýn baský aracý olarak kullanýlmadýðý, birilerinin nefslerinin kabullerini bu Allah'tandýr diye dayatýp halklarýn zulüm içinde yaþamalarýna ve her alanda geri kalmalarýna sebep olamadýðý bir idare þeklidir."
Ve benim inancým odur ki Atatürk'ün Laik Demokratik Cumhuriyeti kurmasýda, kurabilmeside Allah'ýn istediði ve razý olduðu bir haldir.

Çünkü Osmanlý'yý Duraklama ve gerileme devrine sokan Arap yarýmadasýndan gelen ve önce araplarý mahveden sonrada Osmanlýyý batýran DÝN ADINA YAÞAMA KATILAN ÇARPIK ZÝHNÝYETTÝR.

Atatürk'ünde devrimlerde özellikle yapmaya çalýþtýðý bu arap din anlayýþý zihniyetini ortalýktan kazýmaya çalýþmaktýr. Bazý ufak tefek hatalarý olmamýþmýdýr, elbette olmuþtur.Ne kadar iyi niyetli olursa olsun nihayetinde oda bir insandýr çünkü.

Fakat sonuçta Allah onun yaptýklarýndan razý olduðunu hem ona hemde geri kalanlara adeta mühür ve damgalayarak göstermiþtir.
Bugün devlet kayýtlarýnda dahi var olan Atatürk'ün son nefesinden önce kendisine ruhunu almak için selam vererek gelen meleklerin selamýna baþýný sað tarafa çevirerek karþýlýk verdikten sonra ruhunu teslim etmesi olayýdýr bu.

VAKIA SURESÝ, 90-91 : ÞAYET O KÝÞÝ ÝYÝLERDEN ÝSE, (ALLAH'IN RIZASINI KAZANMIÞ ÝSE) ARTIK ONUN RUHU ALLAH'IN MELEKLERÝNÝN SELAMI ÝLE TESLÝM ALINIR.




Ve gerçek iman sahibi ve ilim sahipleri bilir ki bu þekilde ruhu teslim etmek ancak çok seçkin insanlara nasip kýlýnacak bir haldir.
Bu anlamda yukarda vermiþ olduðum ayetler, Atatürk'ün, ruhunu teslim ettiði anda verdiði selamýn, çevresindekilerin duymadýðý, duyamayacaðý fakat ruhunu teslim almaya gelen meleklerin selamýna karþýlýk olduðu gerçeðinin en açýk ve ibret dolu ispatýdýr.

Þimdi soruyorum Allahýn razý olduðundan razý olmayan kime ne yapar, bu halin ona ne faydasý olur ?

Laik Demokratik Cumhuriyetin deðeri ve üstünlüðü tartýþýlamaz, fakat þunlar söylense seve seve paylaþabilir.

"Ýnsanlarýn, halklarýn gereði gibi özgürlüðü ve adil bir ekonomik ve siyasi ortamýn varlýðý maalesef henüz bu topraklarda tam olarak hayata geçebilmiþ deðildir."

Þunuda unutmadan hatýrlatmalýyým. Ýslam Efendimiz'in saðlýðýnda sahip olduðu özelliklerden Efendimizden sonra maalesef dönem dönem azmak suretiylede, olmasý gereken çizgiden hemen hemen çoðunlukla çýkarýlmýþtýr.

Fýrkalarla ilgili ayetlerlede çakýþan þu hadisi þerif ne kadar anlamlýdýr.
"ÜMMETÝM BENDEN SONRA YETMÝÞÜÇ FIRKAYA AYRILIR. BÝR TEKÝ HARÝÇ MÜTEBAKÝSÝ CEHENNEMLÝKTÝR."

Efendimizden sonra fitnenin çýkacaðýna iliþkin ayrýca iki ayette hatýrlýyorum. Bunlardan birinde
"BELKÝ SANA O FÝTNENÝN BÝR KISMINI GÖSTERÝRÝZ. BELKÝDE SENÝ BUNDAN ÖNCE KATIMIZA ALIRIZ" ifadesi mevcuttur.

Þüphesiz Ýslam zafer dönemine Türkiye'nin liderliðinde mutlaka ulaþacaktýr. Fakat þu an iktidarda olanlar gibi ILIMLI ÝSLAM diye haçlýlardan din ithal eden ve onlara hizmetkarlýk edip, tavizler veren, ülke deðerlerini babalar gibi satanlar ve halkýda bölük bölük ve periþan ettikten sonra üzerine HAMDOLSUN çekenlerle deðil.



Mesaj 10 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 14.04.2010 - 12:52 tarihinde.
Gönderen: 15.09.2009 - 23:04
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
eger
laiklik yerine iman'a
demokrasi yerine ihlas'a ile
cumhuriyet yerine de Kur'an'a sarilsaydik
bugün bunlari tartisiyor olmazdik..!

karar aldim.. herkes kendi yoluna..
bundan sonra bu tür konular ile muhatab olmayacagim..!
Gönderen: 19.09.2009 - 00:22
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ayseak su an offline ayseak  
70 Mesaj -
kolye7 abicim aslýnda ben pek böyle hem siyasi hem dini konulara girmeyi pek sevmiyorum,
ama emek emek buraya yazmýþsýn madem(eline saðlýk) ben de bir iki kelam edeyim..
dediklerine katýlýyorum,düþüncelerimi anlatmam gerekirse:
hem Atatürkü sevmek hem de mümin gibi yaþamak çok mu zor diye merak ediyorum? aslýnda bu soruyu sormama sebep þudur:
toplumda huzursuzluk yaratan her kesim Atatürk'ü kendi görmek istediði þekle soktu ve bugün sen de kolye7 abicim böyle bir yazý yazmak zorunda kaldýn bir yerde..
keþke herkes þuanda içince bulunduðu duruma,hayata biraz olsa þükretse,belki Atatürk olmasaydý baþkasý olacaktý Türkiye'nin ATAsý ama,
bugün biz biz olurmuyduk?
bugün biz Türkiye olabilirmiydik?
bugün biz kendi topraklarýmýzda kendi kimliðimizle,kendi marþýmýzla,kendi bayraðýmýzla ve kendi dinimzle BÝZ olabilimiydik? çok merak ediyorum..
Tabii bu önce Allah'ýn izniyle,ve sonra Allah'ýn Atatürk'e vermiþ olduðu bir güçle oldu...

bunlar sadece þahsi düþüncem,herkes bnmle ayný fikirde olmak istemeyebilir,ama þunu UNUTMAYALIM: islam hoþgörü dinidir...
Gönderen: 19.09.2009 - 02:25
Bu Mesaji Bildir   ayseak üyenin diger mesajlarini ara ayseak üyenin Profiline bak ayseak üyeye özel mesaj gönder ayseak üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
Gerçek anlamda İslam ve Cumhuriyet birbiriyle çelişmez.
309 Mesaj -
Ayþe kardeþim, üslubundaki samimiyet ve güzellik için ve benim kendimi daha iyi ifade etmeme de yarayacak sorularýn için öncelikle teþekkür ediyorum.

Hem Atatürk'ü sevmek, hemde bir mümin olmak hiç zor olmadýðý gibi bu güzel vatanýn asýl ihtiyacý olan gerekliliktir diye düþünüyorum. Þüphesiz bir lideri ne kadar üstün olursa olsun her insan sevmez, sevemez. Fakat olumsuz görüþler belirtebilmek için çok iyi araþtýrmalarýn ve çok iyi düþünülerek bir yerlere varmanýn gereði hiç tartýþýlamaz.

Ýþte biz millet olarak ülke deðerleri üzerinde özellikle dýþ etkenlerin fitneleri nedeniyle zihinlerimiz karýþmadan bunu gerçekleþtirme ortamýný bir türlü bulamýyoruz. Yani böyle bir karýþýk, bulanýk ortam dýþ etkenler ve onlarýn yardýmcýsý iç etkenler tarafýndan özellikle oluþturuluyor.

Öncelikle bunlarý anlayabilsek ve tarihimizi gerçek yansýz kaynaklardan gereði gibi öðrenebilsek bu çatýþmalar ya hiç olmayacak, yada çok az olacak.

Bu anlamda bilinmesi gerekenleri yani aklýmýzý iþletmemiz gereken noktalarý ben kýsaca þu sorularla, ve tespitlerle cevaplamaya çalýþmalýyýz diyorum.

* Osmanlý hangi nedenlerle önce duraklama sonrada gerileme devrinin içine yuvarlandý ve daha sonra neden feci þekilde parçalanarak bitti ?

* Þayet Osmanl'nýn yükselme devri sonrasýnda izlediði yol Allah'ýn razý olduðu bir yol olsa, Allah koskoca altý asýrlýk bu imparatorluðu, bu islam dünyasýnýn öncüsü ve en büyük yapýlanmasýný bitirirmiydi, ya da bitmesine, hemde bu þekilde bir faciayla, müsaade edermiydi ?
Oysa bir toz zerresi, yerdeki bir kuru yaprak dahi Allah'ýn izni olmadan yerinden oynayamaz. Bunu her müslüman bilir, bilmeli diye düþünüyorum.

* Yukarda anlattýklarým noktasýnda devamla diyorum ki ne Osmanlý'nýn bitiþi bir tesadüf ve kendi haline býrakýlmýþ bir gidiþatýn sonucudur, nede Atatürk ve onun kurduðu Cumhuriyet bir tesadüfün eseridir.
Bunlar Allah katýnda ülkelerin gidiþatlarýna göre pay edilen biçilen iradelerin yansýmalarýndan baþka hiç bir þey deðildir.
Ne buyuruyor alemlerin Rab'bi "þayet halklar ve özellikle onlarý yönetenler yanlýþlarda ýsrar ederlerse, Allah onlarý giderip yerlerine yepyeni liderler ve anlayýþlar getirir"

* Benim hissiyatým ve vardýðým nokta odur ki, Allah Osmanlýnýn özellikle duraklama ve gerileme devrinde dinin gerilemenin bir numaralý sebebi olmasý faciasýna büyük bir celaliyetle Osmanl'yý vazgeçmediði bu aðýr hata nedeniyle bitirmiþ ve yerine yepyeni bir liderle dinin hiç bir þekliyle sömürülemeyeceði ve topluluklar üzerinde baský aracý olmasý söz konusu olmayacaðý bir idare þeklini murad etmiþ ve yaþama geçirtmiþtir.

* Aslýnda orta bir yerde buluþulmasý Atatürk'ü sevenlerce ve sevmeyenlerce gerçekleþtirilebilmesi öyle pek zor olacak bir iþ deðil. Tam tersine Atatürk'ün tesis ettiði hepsini zaten bu anlamda kucaklýyor. Fakat birileri din adýna sömürüyü ön plana çýkarýnca bu ifrata karþýt ifrat cevap veriyor.
ÝÞTE ÝÞLERDE BUNDAN SONRA KARIÞIYOR.

* Yani iyi düþünürsek burada ne Atatürk'te bir kusur var,nede onun kurduðu Laik Demokratik Cumhuriyette. Ýfratlar onun deðerlerini kendi safýna çekmeye çalýþtýðý için ortalýk toz duman oluyor.
Yinede fýrsatlarýmýz devam ediyor. Milletçe birbirimizin tüm dini ve yaþamsal deðerlerine saygý göstererek huzurlu bir þekilde yaþamamýz mümkün. Ýþte burada bu milletin çoðunluðunun akýl ve becerisi kesinlikle ön plana çýkmasý gerekiyor.

Ayþe kardeþimizin ifade ettiði, Atatürk'ü her isteyenin kendi safhasýna çekme olayýna ise Allah'ýn imtihaný diyorum kýsaca. Ve en büyük ibretle bunu ispatlamaya çalýþýyorum.
Allah'ýn Resul'ü, o en mükemmel insan üzerinde ve onun kiþiliði üzerinde oluþturulmaya çalýþýlan yüzlerce yanlýþ sýfatý ve deðerlendirmeyi düþünün. Bunlarýda insanlar yapýyor. Bu hal insanoðlunun mayasýnda daha doðrusu yaþamýn özünde var.
Çünkü Allah'ýn bir imtihanýda bu suretle gerçekleþiyor.

En aðýr noktada bir iki misalle anlatmaya çalýþayým bu hizipleþmeyi. YEZÝD denen peygamber soyunun katili dahi ben Halifeyim peygamberin vekiliyim diye iþlediði bu vahþete haþa peygamberi ortak etmeye çalýþmadýmý ? Yine EMEVÝ ve ABBASÝ zalimlerin çoðu ONBÝR KUÞAK PEYGAMBER EVLADINI biz peygamberin halifesiyiz diye kesip zehirlemedilermi ?
Ya yalan hadis fabrikalarý ???? Kafalarýndaki hangi aslý olmayan peygamberi ortaya koymaya çalýþtýlar ??

Bunlar gibi sözde Peygambere yakýnlýk ve peygamberi tanýtma diye yaþama katýlan pek çok facia ve yalanda haþa Efendimizin en ufak bir hatasý söz konusu olabilirmi ?

Misali Efendimiz üzerinden vermem yanlýþ anlaþýlmasýn. Özellikle bunu yaptým. Ki yeryüzünün yaþamýþ ve yaþayacak olan insanlarý içinde en mükemmel insanýný dahi zalimler yada hizipler nasýl kendi menfaatleri ve hýrslarý doðrultusunda o yana bu yana çekmiþler ve nefsleri doðrultusunda kullanmaya çalýþmýþlar görelim diye.
Bunlarý yapanlar ayyuka çýkmýþken, Atatürk gibi aðýr hatalarý olmasada, büyük bir deha olduðu kesin olan bir liderin çizdiði yolu kendisine göre saptýracak insanlar mutlaka ki daha çok ve daha fazla fýrsatlar ele geçirmiþ olarak ortaya çýkacaktýr ve sayýsýz halde çýkmýþtýr.

Ýþte burada Ýslamý ve Atatürk'ü en gerçekçi anlamda bilen ilim sahibi donanýmlý insanlarýmýza çok ama çok iþ düþüyor.

Bu arada bir kardeþimizin serzeniþlerinede cevap verelim.

* Laiklik imansýzlýk deðildir. Çünkü Laiklik bir din deðil bir devlet yönetimi þeklidir. O halde Laiklik ne dindir nede dinsizlik.
Önceki yazýmda sözde þeriatçýlarýn oluþturduðu islam coðrafyasýnýn halinide Allahýn ülke yönetimi olarak neyi tavsiye ettiðinide anlatmýþtým.

* Ýhlas öyle bir haldir ki Kuranýn bir müminde aradýðý SAMÝMÝYET denen kavram o kiþide yoksa o ÝHLAS denen kavramý mahvedecek iþleri Caminin minberinde, kýldýðý namazda, tuttuðu oruçta dahi ikiyüzlülüðe býrakýr Allah katýndada mahvolur. MAUN suresini bu anlamda çok iyi bilmek gerekiyor.
Ýslam coðrafyasýnýn kahrýný çektiði en önemli etkenlerden biride budur.

Bu hal ne sözde þeriat denen yönetimde deðiþir nede Cumhuriyet dediðimiz yönetimde.
Haa bir þey deðiþir. Türkiyede Cumaya ister gidersiniz ister gitmezsiniz. Kimse size neden gitmiyorsun diyemez.

Fakat bunu sözde þeriatýn uygulandýðý adýný etmeyeceðim bazý islam ülkelerinde yaparsanýz mesela dükkaný kapayýp Cuma namazýna gitmezseniz, ya dayak yersiniz yada o çevrede kafir ilan edilirsiniz. Sanki o insanlar Allah'ýn haþa avukatý imiþ gibi. Tabi böyle bir davranýþla karþý karþýya kalmamak içinde o ülkede Cuma namazý saatinde tüm dükkanlar kapalýdýr ve hepsi Cumadadýr. Yanibir kýsmý zorla riya namazý kýlmaktadýr. Mecburen.

Diyeceksiniz ki Allah Cuma namazý saatinde iþi býrakýp ibadete gidin buyuruyor. Elbette ne þüphe ? Ama þöyle demiyor dükkaný kapatýp Cumaya gitmeyenleri dövün, dýþlayýn, kafir ilan edin. Deðilmi????

Ýþte burada anlaþýlamayan bir noktada Allah'ýn her kulunu özgür imtihanýna karýþýlmasý, müdahale edilmesi yanlýþýdýr.
Ýslamýn en büyük özelliklerinden biri her türlü sevaba olduðu gibi günahada fýrsat vermesidir. Hüküm Allahýndýr. Yargýlayacak olan odur. Kimse bu vazifeyi üzerine almakla yükümlü deðildir.

Bu iki uçta fýrsatlardan yalnýz günah iþlemede bireysel hukuk devreye girer oda bu günaha bir baþka insanýn muhatap olup zarar görmüþ yada görecek olmasý halinin mevcudiyeti.
Bugün Allahýn hükmünüde yansýtan bireysel hukukta bu anlamda kýsaca þöyle der.
ÝNSANLAR YAPTIKLARI HER ÝÞTE ÖZGÜR VE HÜRDÜR. TA KÝ KARÞISINDAKÝ ÝNSANIN ÖZGÜRLÜÐÜNE DOKUNACAK SINIRA KADAR.

* Cumhuriyete sarýlmak Kuran'a sarýlmayý engellemez. Tam tersine Cumhuriyet Kuran'ýn içinde en temiz haliyle zaten emir olarak vardýr. Tabi onu Kuran'a ters hezeyanlarla tanýnmaz hale getirmemiþseniz.
Mesela ben Kuran'a sýmsýký sarýlý ve onun yolunda mücadele eden bir insan olarak Cumhuriyetede onun içinde onun onayladýðý bir deðer olarak sýmsýký sarýlý vaziyetteyim.
Ve dahasý Allah'ýnda bu halden razý olduðuna bütün kalbimle inanýyorum.


Kalýn saðlýcakla....

Gönderen: 19.09.2009 - 13:25
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ayseak su an offline ayseak  
70 Mesaj -
Elinize Saglik
Gönderen: 19.09.2009 - 14:07
Bu Mesaji Bildir   ayseak üyenin diger mesajlarini ara ayseak üyenin Profiline bak ayseak üyeye özel mesaj gönder ayseak üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
KEÞKE LAÝKLÝK ADI ALTINDA BAÞÖRTÜ YASAÐI GELMESEYMÝÞ.. ÝNSANLAR DIÞ KIYAFETLERÝNE GÖRE YARGILANMASAYMIÞ, ÞU AN HERÞEY DAHA DA GÜZEL OLABÝLÝRDÝ..

KEÞKE...

telaşlı
Gönderen: 19.09.2009 - 14:22
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ayseak su an offline ayseak  
70 Mesaj -
keþke rahil kardeþim..
ama bunlar baþýmýza hep cumhuriyet çok uç noktalarda yaþanmaktan,yaþatmaktan dolayý geliyor...
ama halimize gene de þükür,ya baþörtülülerin okuma hakký elnden alýnsaydý??
Gönderen: 19.09.2009 - 14:27
Bu Mesaji Bildir   ayseak üyenin diger mesajlarini ara ayseak üyenin Profiline bak ayseak üyeye özel mesaj gönder ayseak üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
OKUMA HAKKI ZATEN ALINMIÞ.. SEN BAÞÖRTÜNLE ÜNÝVERSÝTE BÝNASININ ÝÇÝNE GÝREBÝLÝYOR MUSUN???

DAHA NEYÝN HAKKINDAN SÖZ EDÝYORSUN ANLAYAMADIM..düsün

MÜSLÜMAN OLAN BÝ ÜLKEDE BANA GÖRE BÝ UTANÇ MESELESÝ..


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son rahil tarafından, 19.09.2009 - 14:42 tarihinde.
Gönderen: 19.09.2009 - 14:41
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
DİNSEL KAVRAMLARIN FİTNE İÇİN KULLANILIŞI..
309 Mesaj -
Üniversitelerde ve daha pek çok alanda baþörtüsü nedeniyle çýkan çatýþmalara bu ülkenin evladý olup iþin özünü bilerek üzülmeyecek bir tek iyiniyetli vatandaþ tahayyül edemiyorum.

Elbetteki bu hal yaþandýðý tablolarla bir utanç meselesidir.

Bu sorunun arkasýnda aslýnda son yazýmda da anlatmaya çalýþtýðým gittikçe sivrileþen ve birbirine karþý hoþgörüyü kaybeden yaþam anlayýþlarýnýn büyük etkisi var.

Ýþin en acý yanlarýndan biri bu hal dahi dýþ kaynaklý. Yani öncelikle bu ülkede huzur ve birliðin hiç bir zaman gerçekleþmemesi için devamlý fitne politikasý üreten haçlý ve siyonist zalimlerinin iþi bu iþler.

Ve iþin diðer acý yaný maalesef bu örtülerin sahibi insanlarýmýzýn çoðunluðunun dahi bilmediði ya da anlayamadýðý bu olayýn siyasete malzeme edilmesi nedeniyle bir çýkmaz içinde kalmýþ olduðu gerçeði.

Dinin ve dine ait deðerlerin siyasi partilerce sömürülmediði ve din eksenli partilerin olmadýðý bir süreçte ben BAÞÖRTÜSÜ SORUNU diye bir sorunun bu ülkede kesinlikle olmayacaðýna,kalmayacaðýna tüm yüreðimle inanýyorum.

O nedenle ýsrarla söylüyorum Cumhuriyet ancak masum ana çizgilerinde siyasilerle, siyasi partilerle yoluna devam edebilir. Bu iþin içine inanç farklýlýklarýný siyaset malzemesi yapanlar, rejimi tasfiye etmek isteyenler girdikçe bu çatýþmada doðal olarak hiç bir zaman sona ermeyecektir.

Ve aslýnda ANAYASA da da mevcut þekilde yasak olan bir siyasi oluþum þeklide din eksenli parti kurulmasýdýr. Ýþ aslýna uymayýp bazý siyasi oluþumlar siyasete atýlma fýrsatý bulup "demokrasi araçtýr" diye yola çýkarsa BAÞÖRTÜSÜ baþta olmak üzere pek çok çatýþma alanlarý çýkmasýda kaçýnýlmazdýr.

Bu yanlýþlýðýn doðasýnda bu var. Birileri dini deðerleri öne sürerek rejimi tasfiye için onlarý sömürecek, buna karþýn karþýt tarafsa onunla mücadele ediyorum derken kaçýnýlmaz olarak iþin dozunu ayarlayamayarak bilerek yada bilmeyerek bu deðerlerlede çatýþmaya girmiþ olacaktýr.

Son yýllarda yaþanan tabloda aynen budur........

Allah milletimize gereði gibi bir ve birlik olmayý nasip etsin diyorum. Tabi iþ yalnýzca duayla bitmiyor....Gayret gerek...

Gönderen: 19.09.2009 - 15:14
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
SAÇMA... HEMDE ÇOK SAÇMA...

HALKIN RIZASI ÝÇÝN HAKKIN RIZASINDAN MI GEÇECEZ...
Gönderen: 19.09.2009 - 16:28
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
HAK RIZASINI HALKIN VE ÖNDERLERİNİN GİDİŞATINA GÖRE İRADE KILAR.
309 Mesaj -
Bende Hak'kýn rýzasýndan bahsediyorum zaten kardeþim. Hemde tarihi olaylarý bir bir ibretle vererek, vardýklarý yerleri göstererek.

Yazýlarýmda halk böyle istiyordu böyle yapýldý diye bir tek satýr bulamazsýnýz.Ýlahi tecellinin halklarýn yaþamlarý üzerinde büyük yansýmalarý vardýr.Anlatmaya çalýþtýðýmda budur.

Fakat farklý pencerelerden bakýldýðýnda tespitler maalesef birbiriyle örtüþmeyebiliyor.
Yani önemli olan kiþinin nefsinin penceresinden deðil, Hak'kýn penceresinden olaylarý ve yaþamý izleyebilmesidir.Bu farký görebilmek içinde önce insanýn kendi nefsini tanýmasý gerekiyor.
Onun içindir ki Allah "HER KÝM NEFSÝNÝ BÝLDÝ, ÝÞTE O RAB'BÝNÝ BÝLDÝ" buyuruyor.

Sanýrým birde artýk bazý ezberlerden kendimizi kurtarýp Kuran'ýn asýl hükümleri ve aklýmýzla hareket etmemiz gerekiyor.Þu ana kadar takip edilen yollarla islam coðrafyasý hiç bir þey kazanamadý çünkü.

Kuran'dan bir örnek daha vererek bakýþ açýmý ve sahip olduðum anlayýþý kýsaca tekrar açýklamaya çalýþayým.

Þöyle buyuruyor bir ayette alemlerin Rab'bi anlam olarak aktarmaya çalýþayým.

"SÝZ ÜLKEYÝ YÖNETENLER VE HALKLAR, YANLIÞ YOLDA VE ÝFRATTA ISRAR EDERSENÝZ ALLAH SÝZÝ GÝDERÝP YERÝNÝZE YEPYENÝ ÝDARECÝLER VE ANLAYIÞLAR GETÝRMEYE MUKTEDÝRDÝR."

RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.......



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 19.09.2009 - 23:36 tarihinde.
Gönderen: 19.09.2009 - 23:26
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
sayin kolye7
osmanli imparatorlugunun cöküsünü sanki "dinden uzaklastilarda ondan cöktü" der gibisiniz!
o ki Asr-i Saadet dönemi bile cökertilmistir!
kaldi ki hic bir sey baki degildir bu dünyada!

"Türkiyede Cumaya ister gidersiniz ister gitmezsiniz. Kimse size neden gitmiyorsun diyemez."
demissiniz

zaten kimse kimseye demiyorki -zorla- gideceksin!
müslümanim diyen bir müslüman zaten cuma namazinin anlamini bilir ve gider! gitmelidirde

Konu Ýle Ýlgili bir Hadis-i Þerif nakledelim :

Cabir bin Abdullah (r.a) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin bir gün þöyle bir konuþma yaptýðýný naklediyor :

"Ey insanlar! Ölmeden önce tevbe edip Allah'a yönelin. Meþguliyetler bastýrmadan iyi iþler yapmak için elinizi çabuk tutun. Sýk sýk hatýrlayarak, gizli ve açýk, bol bol sadaka vererek Rabbýnýzla aranýzda bir bað kurun. Böyle yaparsanýz rýzkýnýz bol olur, yardým görürsünüz ve açýklarýnýz kapatýlýr.

Þunu iyi bilin ki, Allah Teâlâ þu bulunduðum yerde, bu günümde, bu ayýmda, bu yýlýmdan kýyamet gününe kadar devam edecek bir farz olarak size Cuma namazýný farz kýlmýþtýr. Ben hayatta iken ya da benden sonra her kim, âdil veya zâlim bir baþkaný varken, önemsemeyerek veya farzlýðýný kabul etmeyerek Cuma namazýný kýlmazsa, Allah onun iki yakasýný bir araya getirmesin. Allah onun iþini bereketlendirmesin.

Bakýn! Böyle bir kimsenin ne kýldýðý namaz, ne verdiði zekat, ne gittiði hac, ne tuttuðu oruç ne de yaptýðý iyilik kabul edilir. Tevbe ederse o baþka. Tevbe edenin tevbesini Allah kabul eder." (Sünen-i Ýbn Mâce, Ýkametü's-Salah 78.)

ve yine demissinizki
"...Diyeceksiniz ki Allah Cuma namazý saatinde iþi býrakýp ibadete gidin buyuruyor. Elbette ne þüphe ? Ama þöyle demiyor dükkaný kapatýp Cumaya gitmeyenleri dövün, dýþlayýn, kafir ilan edin. Deðilmi????"

Ayetin aciklamasi söyledir :

"Müminler, Cuma günü namaz için çaðrý yapýldýðýnda, Allah'ý zikretmeye koþun ve alým satýmý býrakýn. Eðer bilirseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr." (Cuma 62/9)

demekki gitmezsek hayirsiz! hayirsizlikta bizleri dolayisiyle günaha götürebilir! günahlarda kafirlige kadar götürebilir! degilmi???
size söyle bir soru yöneltmek isterim:
Hz Ömere, Hz Ebubekre, Hz Osmana ve Hz Aliye karsi gelene ne nedir? -diyelimki "kötü adam"-
Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme karsý gelene ne denir? -diyelimki "kafir sayilir"-
ya Yüce Allah'a karþý gelene ne denir ?

en can alici olarakta demissiniz ki
"Cumhuriyete sarýlmak Kuran'a sarýlmayý engellemez. Tam tersine Cumhuriyet Kuran'ýn içinde en temiz haliyle zaten emir olarak vardýr."
bunun hangi Ayette yada Hadiste yazdigini belirtirseniz inceleme imkanimiz olur!
-yoksa sizin Kurani tahrib etme amacinda oldugunuz düsüncesi güclenir!-
Gönderen: 22.09.2009 - 03:27
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ayseak su an offline ayseak  
Konu icon    teşekkürler
70 Mesaj -
kardeþlerim bakýyorum þu yazýlanlara da içim gerçekten çok huzurlu..
artýk televizyonda izlediðim ya da gazete de okuduðum haberlerde insanlar özellikle bu konular hakkýnda konuþurken hep kýrýcý sözler falan söylüyorlar..bu da beni çok üzen bir konuydu çünkü ne cumhuriyetin demokrasisine ne de o güzel,eþsiz dinimizin hoþgörüsüne uyan þeyler yaþanýyor..
inþaAllah bu konu veya bu tarz konularda hep sizin gibi konuþmlarýnda hep bir ölçü ve saygýsý olan insanlar olur...
biliyorum belki de birçoðumuz þu yazdýklarýmý okuyunca 'Bana ne bee ayseak senin dþüncelerinden diyebilir.' ama olsun gene de yazmak istedim,belki bu hoþgörülü arkadaþlarým gibi bu konularda konuþmasýnýn ölçüsü olmayanlar(genel anlamda) vardýr...
(sözüm meclisten dýþarýgöz kırpma



Te$ekkürler
Gönderen: 22.09.2009 - 11:34
Bu Mesaji Bildir   ayseak üyenin diger mesajlarini ara ayseak üyenin Profiline bak ayseak üyeye özel mesaj gönder ayseak üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
sayin ayseak bacim
gönül güzelliginizi tebrik ederim. belkide konulara objektif bakan sayili kardeslerimizden birisin.
müsaade edersen bir konuya dikkatinizi celb etmek isterim.
bizler burada neyi nasil yazarsak yazalim kimse sabit fikrinden ayrilmaz kolay kolay. ne varki sizler gibi degerli kardeslerimizin bilmediklerini yanlis bildirmek ve bildiklerinide bulandirmamak icin bazi -yanlis bilinen!- konulari aydinlatmaya calisiyoruz.
eger bunu kirmadan yapabiliyorsak demekki baya bi yol alinmistir!
selametler dilerim
Gönderen: 22.09.2009 - 19:54
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
İSLAM AKIL VE GÖNÜL DİNİDİR (1)
309 Mesaj -
Merhabalar kardeþlerim,

AFAKÝ kardeþimize, yazdýklarýmý çoðunlukla olmadýðý gibi deðerlendirdiðini düþündüðüm halde, bana sahip olduðum düþünceyi yazdýðým fakat detaylandýrmadýðým alanlardada detaylandýrma fýrsatý verdiði için teþekkür ediyorum.

En baþta þunu tekrar belirtmeliyim. Bu satýrlarý yazan kardeþiniz öyle sýradan, þuradan, buradan bilgi diye, ilim diye boþ bir þeylerle, yada kýsmen boþ þeylerle ortaya çýkýp bir þeyler anlatmaya çalýþan bir insan kesinlikle deðildir.

Hem din adýna hem dünya adýna yazdýðým konularda yeterli yada söz sahibi olacak donanýma sahip olmasam ve buna LAÝLAHEÝLLALLAH kelamýna inandýðým kadar inanmasam deðil kendi isteðimle yazmak, hiç bir güç bana bu satýrlarý yazdýramaz.

Þüphesiz Allah yolunda öðrenmenin sonu kesinlikle yoktur ve her kim olursa olsun "ben oldum" dediðinde iþi bitmiþtir.
Ýþte bu anlayýþla sizlere naçizane bir þeyler anlatmaya çalýþýyorum bende.

AFAKÝ kardeþimizin yazýsýný tek tek cevaplamaya çalýþayým.

Ben Osmanlý ile ilgili son dönemde geldiði hali ve feci þekilde bitiþini aslýnda yazýlarýmda hiç bir döneminin hakkýný yemeden vermeye çalýþtým fakat demek ki yeteri derecede ya anlatamamýþým, ya da bunlar görülememiþ.

Osmanlý'nýn kuruluþunun muazzam bir olay olduðu ve yükselme dönemininin sonuna kadarda bu muazzamlýðýn hem din hem dünya adýna hiç bir yanlýþa sapmadan yaþandýðýný benim yazýlarýmda apaçýk görebilmeniz ve anlayabilmeniz mümkün.

Dinden uzaklaþmak (dini terketmek anlamýnda) baþka þeydir, dini hurafenin ve cehaletin eline teslim etmek ve bunuda din zannetmek ise daha baþka bir þeydir.
Fakat sonuçta her iki tespittede DÝNÝN ASLINDAN UZAKLAÞILMASI anlamýnda, DÝNDEN UZAKLAÞMAK tanýmý ayný sonuca sahiptir.

Aslýnda bu iki halde birbirinden feci sonuçlardýr.
Fakat ben dini terketmek anlamýnda dinden uzaklaþmaya deðilde bir diðer faciaya yani dine her türlü saçmalýðýn katýlmasýna iþaret etmek istedim.Çünkü Osmanlý dini terketmedi. Yalnýzca sahip olduðu muazzam yapýyý, din adýna arapçýlýkla deðiþme faciasýnýn içine düþtü.
Anadoluda hizmet görmüþ sayýsýz EVLÝYANIN tüm yaptýklarý demeyeyim ama büyük oranda yaptýklarý ortadan kaldýrýldý.

Selçuklular, Anadolu selçuklularý ve Osmanlýnýn Yavuz Sultan Selim'e kadar olan sürecinde Ýslam bu topraklarda çok muazzam bir geliþme gösterdi. Bunun hem dünya adýna, hem din adýna yansýmalarýda çok olumlu oldu tabi.

Fakat Araplarý mahveden EMEVÝ ve ABBASÝ zulmüyle ve bu zalim hükümdarlarýn kendi saltanatlarýný ayakta tutabilmek için yaptýklarý, onbir kuþak peygamber evladýný kesip zehirlemek ve ashabýn önde gelenlerinin katledilmesi olayý ve bunlara ilave olarak dine kattýrdýklarý sayýsýz hurafe ve saçmalýk nedeniyle Allah katýndan bir hükümle araplar çöküþ dönemine girdiler.

Zaten araplarda bu çöküþ sürecinin baþlamasýyla birlikte Allahýn takdiri ilahisi olarak Anadoluda Ýslamýn büyük muazzam geliþimi yaþanmaya baþlamýþtý. Yani Ýslamýn temsilciliðini Anadolu zaten Allahýn hükmüyle devralmýþtý.

Bu dönemde Yavuz Sultan Selim araplarýn bu zayýf durumunu çok iyi deðerlendirerek arap topraklarýnýn hemen hemen tamamýný Osmanlý topraklarýna gördüðü çok zayýf direnmelere raðmen kattý.

Büyük hatalarda bu yeni geliþmeden sonra baþladý. Anadoluda sahip olunan ANADOLU EVLÝYASININ temellerini kurup Anadolunun her köþesine nakþettiði islam anlayýþýnýn yerini, arap topraklarýndaki araplarýda mahveden EMEVÝ ve ABBASÝ yapýmý ve Kurandan tamamen kopmuþ zalim sapmýþ din anlayýþlarýnýn kurallarý, anlayýþlarý almaya baþladý.

Osmanlý'da arap dünyasýný mahveden bu akýmý bilmeden tümüyle kabullenme yoluna girdi. Vahamet sadece bununla kalsa belki Osmanlýnýn sonu bu kadar feci olmazdý.
Ayný süreçte Anadolu topraklarýnda araplarýn Allah katýndan itilen dinsel yaþamý devreye girerken, batý yani avrupa kilisenin sebep olduðu baðnazlýk ve cehaletten silkinip ilim, teknik ve fennin yolunu tutunca, Osmanlý hýzla haçlý dünyasýnýn gerisinde kalmaya baþladý.

Sözü burada daha fazla uzatmadan bu dönemi noktalayalým. Matbaanýn Osmanlýya dört asýr sonra geldiðini söylersek bu facianýn diðer boyutlarýný daha uzun uzun anlatmaya da sanýrým gerek kalmaz.

Gelelim "asrý saadet döneminin çökertilmesi" sözüne.

Ben bu konuyada açýk açýk deðinmiþtim.

Alıntı
Þunuda unutmadan hatýrlatmalýyým. Ýslam Efendimiz'in saðlýðýnda sahip olduðu özelliklerden Efendimizden sonra maalesef dönem dönem azmak suretiylede, olmasý gereken çizgiden hemen hemen çoðunlukla çýkarýlmýþtýr.

Fýrkalarla ilgili ayetlerlede çakýþan þu hadisi þerif ne kadar anlamlýdýr.
"ÜMMETÝM BENDEN SONRA YETMÝÞÜÇ FIRKAYA AYRILIR. BÝR TEKÝ HARÝÇ MÜTEBAKÝSÝ CEHENNEMLÝKTÝR."

Efendimizden sonra fitnenin çýkacaðýna iliþkin ayrýca iki ayette hatýrlýyorum. Bunlardan birinde
"BELKÝ SANA O FÝTNENÝN BÝR KISMINI GÖSTERÝRÝZ. BELKÝDE SENÝ BUNDAN ÖNCE KATIMIZA ALIRIZ" ifadesi mevcuttur.



Allah hiç bir kiþiye yada topluluða hak etmediði hükmü pay biçmez. Hiç bir topluluk hak etmediði lideri baþýnda bulmaz. "Siz nasýlsanýz sizi idare edenlerde öyle olur" buyuruyor Allah.

Cuma namazý konusunda söylemek istediðimi tekrarlýyorum. Önceki yazýmdada apaçýk yazmýþtým. Cuma namazýnýn Allah emri olduðunu ve özellikle üzerinde durulan bir ibadet olduðunu iman sahibi hiç kimse tartýþmaz, tartýþamaz.
Ve o yazýda ekledim. Allah riyakar deðil ÝHLASLA ve SAMÝMÝYET le yapýlan ibadetler istiyor. Herhangi bir þekilde zorlanarak deðil.
MAUN suresinin bu anlamda çok iyi düþünülmesinide bu nedenle istedim.

Yazýlarýmý þöyle tekrar bir gözden geçirdimde. Cumayý keyfinize göre kýlýn. Bundan size hiç bir zarar gelmez anlamýnda hiç bir ifademde kesinlikle yok.
Tam tersine yazýmda Cuma namazýný kýlýn bu bir emirdir ve bunu Allahýn istediði þekilde yapýn uyarýsý var.
Fakaaaat MAUN suresinin tokadýný yiyecek bir halde kýlmanýzdan, kýlmamanýzýn çok daha hayýrlý olduðunuda gösteriyorum. Çünkü bu söz bana ait deðil, MAUN suresinde Allah buyuruyor.

Allah'ýn hiç bir emri yoktur ki o emirde insanýn kendisine onu gereði gibi icra ettiðinde fayda ulaþmasýn.Yoksa Allah'ýn hiç bir kulun ne ibadetine ihtiyacý vardýr nede baþka tasarrufuna.

O nedenle diyorum ki benim Cuma ile ilgili verilen izahatýmda ayetin özüne ters düþecek en ufak bir serzeniþ yada ifade yoktur ve olamaz.

Sonrada ilave ettim Allah insanlarý özgür bir ortamda iyi ve kötü tüm iþleriyle imtihaný murat ediyor. Birilerinin kafasýna göre dizayne etttikleri yada etmeye çalýþtýklarý ortamlarda deðil.

Tevbe etmek elbetteki bir müslümana Allahýn verdiði en önemli fýrsatlardan biridir. Fakat unutmayalým onunda samimi olmasý gerekiyor. Ne buyuruyor Allah "ALLAH KALPLERDE OLANLARIN TÜMÜNÜ GÖRENDÝR"

Cumhuriyetle ilgili sözlerinize gelince. Allah Kuran için "O ÖYLE BÝR KÝTAPTIR KÝ, ONA AKIL VE GÖNÜL SAHÝPLERÝ VE ÖZÜ TEMÝZ OLANLAR ANCAK ULAÞIR" buyuruyor.

Yine Alemlerin Rab'bi aklýný kullanýp Kuran'ý iyice düþünerek doðru yolu bulamayanlara "ALLAH GAZABI, PÝSLÝÐÝ AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERÝNE YAÐDIRIR" buyuruyor.

Bir çok ayettede Kuran'ýn öyle geliþigüzel deðilde okunurken ayný zamanda çok iyi düþünülmesi gereði vurgulanýyor.

Yani söylemek istediðim þu. Kuran öyle yemek ve tatlý tarifelerindeki gibi yapacaðýnýz her iþi tamamen önününüze koymuyor, koymaz. O herþeyde doðruya ulaþmamýz için lütfedilen ilahi bir ýþýktýr.
Kuran verileriyle hepimizin aklýný, niyetlerini, icraatlarýný çok sýký bir imtihandan geçiriyor.
Kuran ayetlerinin MUHKEM ve MÜTEÞABÝH olarak ayrýlmasýnýn nedenide bu.
Tahkim edilmiþ olanlar belli. Asýl imtihan teþbihe açýk olanlarda ve her kiþinin meþrebinin, ahlakýnýn apaçýk sýgadan geçirildiði MÜTEÞABÝH ayetlerin hükmünde.

Peki Cumhuriyet bu anlamda hangi özellikleri ile Kuranda yer buluyor yada bulur ?
Öncelikle devlet yönetimi halklarla ilgili yönetimle öne çýkan ve buna dair tüm ayetlerin ancak bu ayeti desteklediði bir ayet var.
Ne diyor bir ayet "ONLARIN ÝÞÝ BÝR ÞURA ÝLEDÝR" yani halklarýn içinde her görüþün önde gelenlerinin temsil ettiði topluluklar bir araya gelecekler ve nasýl yönetileceklerini hiç bir zümrenin hakký yenmeden gerçekleþtirecekler. Yani halk demek olan CUMHUR un her kesiminin özgürlüðünü tesis edecekler. Bunu istiyor Allah.

Þayet devlet yönetimi ile ilgili kesin bir yapý gerekli görülseydi bunu Allah Kuranda apaçýk gösterirdi. Oysa Allah devlet yönetimlerini dahi bir bilim ve ilim baðlamýnda deðerlendirerek zamana ve insanýn ve halklarýn geliþmesine baðlý kýlýyor. Yoksa ÞURA ile ilgili ayet olmazdý.Devlet yönetimleri dahil insanlýðýn tüm geliþimleri LEVHÝ MAHFUZDA bellidir. Ancak tüm buluþlar, icatlar ve insani geliþimler, oluþumlar yeri ve zamaný geldiðince onu ortaya koymaya layýk insanlarýn eliyle ve tabiki herþeyden önce Allahýn iradesiyle ortaya çýkarýlýr.

Hangi yaradýlmýþ insanlar için gerekli ve hayýrlý olaný Allahtan daha iyi bilebilir ????

Birde hadisle örnek verelim. "ÝLÝM ÇÝN'DE DAHÝ OLSA ONU ALINIZ" buyuruyor Efendimiz.
Devlet yönetimleride bir ilim konusu olduðuna Allahýn Resulü her þeyin Kuranda insan eline verilmiþ olmadýðýný bunlarýn belli bir özellik taþýyanlarýnýn ise dünya üzerinde yayýlmýþ olacaðýný ve bunun alýnmasý için mutlaka çaba ve araþtýrma yapýlmasý gerekliliðini vurguluyor.

Yoksa Efendimiz þöyle söylemesi gerekirdi "HER ÞEYÝ KURANDA ARAYIN, MÜSLÜMAN ELÝYLE YAPILMAYANI ALMAYIN, ÝSLAM COÐRAFYASI DIÞINDA ARAÞTIRMA YAPMAYIN"

Cumhuriyetin batýdan geldiði için Kuran, yani din dýþý ilan edildiðini düþünüyorum. Oysa o bir ilim konusudur. Nasýl ki buzdolaplarý, televizyonlar, cep telefonlarý v.s, vs. batýdan geldi ve biz bunlarý bir sakýncasý olmadýðý için rahatlýkla kullanýyoruz. Ayný þekilde devlet yönetimleriyle ilgili deðiþikliklerde ayný þekilde dýþardan alýnabilir. Burada önemli olan dýþardan bu anlamda alýnanlarýn Kuran muhteviyatýna ters düþmemesi gerekliliði noktasýdýr. Yoksa kim yapmýþ olursa olsun her þey ilmiyle ve cismiyle sonuçta Allahýndýr. Onu ister haçlý yapmýþ olsun ister müslüman farketmez.

Yoksa Kuran'da padiþahlýk gibi babadan oðula geçen bir sistem v.s de yok. Oysa Osmanlý 600 yýl bu þekilde yaþadý ve bunun önemli bir kesiminde hem ÝSLAMIN BEKASINA hemde bulunduðu coðrafyada barýþ olmasýna hizmet etti.

AFAKÝ kardeþimize en son olarak þu güldür düþündür misali sözlerimle hitap etmek istiyorum. Dini tahrip edenler yada etmek iisteyenler benim gibi Kuraný her devirde gereði gibi anlayanlar ve anlamaya çalýþanlar deðilde,misal olarak veriyorum,
hala EFENDÝMÝZ DEVEYE BÝNÝYORDU DÝYE, MECAZÝ DEVELERÝN SIRTINDAN ÝNMEYEN, ÝNEMEYEN ve bu halinide Kuran'ýn istediðini, emrettiðini yapýyorum olarak yorumlayanlar olmasýn sakýn ???

Tahrip imkaný yada tahribine imkan tanýnanlar devamlý olarak sayýsal olarak çoðunluk olanlarýn eline verilir. Azýnlýklar ise devamlý þekilde doðru ve ezilenlerden oluþur. Ýstisnalar kaideyi bozmaz.
Bu sözlerimin ne anlama geldiðini anlamak için benim her fýrsatta verdiðim þu sözler ýþýðýnda bir daha düþünün derim.

Madem Ýslam coðrafyasýndaki çoðunluðun doðru yolda olduðu iddiasý var, bende bu noktada þunlarý sormak istiyorum.

*Neden islam coðrafyasýnýn üzerine aralýksýz haçlý pisliði yaðýyor ?
*Neden islam coðrafyasý haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?
*Neden islam coðrafyasýnda kan, þiddet, kardeþ kavgasý, mezhep kavgasý durmak dinmek bilmiyor ? Neden huzurun zerresi yok ?
*Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek islam ülkesi dahi yok ?

Bütün bu bozuk haller, Kuran'ý kitap arasýna hapsedip uydurulmuþ, kitabýn dýþýnda bambaþka din anlayýþlarýnýn yaþama sokulmuþ olmasýnýn aðýr kahýrlý faturalarý ve imtihaný deðilmidir ?

Oysa Allah doðru yolda olan fert ve milletlere huzur, barýþ, yükseliþ ve baþarý vaadediyor.

Ayþe kardeþimiz bilgi edinmede her görüþün, özgürce ortaya konmasý isteðiyle ve hoþ görülü ve barýþçý özelliðiyle burada aslýnda çok güzel bir vazife gerçekleþtirmiþ oluyor.
Kendisine bir kez daha yürekten teþekkür ediyorum.

AFAKÝ kardeþimizin onay verdiðim bir deðerlendirmesi var. Fakat ben bu sözleri kendi penceremden bakýp deðerlendireceðim.
Evet insanlar sahip olduklarý görüþleri kolay kolay deðiþtirmiyorlar. Çünkü çoðunlukla kabuller ya atalarýnýn anlattýklarý yada nefslerine hoþ gelen þeylerden oluþuyor.
Kabullerini deðiþtirmemekte haklýda olabiliyorlar, haksýzda.
Tüm bu kabuller Kuran'a ters düþmüyorsa ne ala. Fakat birde ters düþüyorsa iþte Kuran'ýn FIRKALAR diye nitelendirip uyardýðý ayetlerdeki haller ortaya çýkýveriyor.

Kuran yine bu anlamda bir gerçeði daha ortaya koyuyor. En kötü iman hali yanlýþlarla kemikleþmiþ iman halidir ki bu haldeki bir insan gerçeði nerede görürse görsün asla silkinip üzerindeki yanlýþlardan kurtulup ona sarýlmak istemez. Hatta tam tersine o yanlýþlara daha sýmsýký sarýlýr.

Allah cümlemizi doðruyu gördüðü yerde ona sahip çýkýp kalbine yerleþtirenlerden eylesin.
PC de


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 26.09.2009 - 23:26 tarihinde.
Gönderen: 23.09.2009 - 13:31
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
İslamiyet Nakil Dinidir !
Moderator


4254 Mesaj -
Ýslamiyet Nakil Dinidir !
Dinde þahsi görüþlerin yeri yoktur. Dinde nakil esastýr. Akla göre din olmaz. Ýslamiyet,nakle dayanan, selim akýl dinidir. Selim akýl, yanýlmayan akýldýr. Birinin aklýna uygun gelmeyen bir þey, selim akýl sahibi için uygun gelebilir. Akla göre din olsa, insan sayýsý kadar din olur. Ýslamiyet’te aklýn ermediði þey çoktur. Fakat, selim akla uymayan bir þey yoktur.

Bazýlarý, (Ýslam artýk toplumun gereklerine göre deðiþmelidir. Mesela (Teknoloji ilerledi, Avrupa uygarlýðý benimsenmelidir, kadýnlar daha özgür olmalýdýr) diyorlar. Ýmam-ý Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

(Yapacaklarý deðiþiklikle, dini düzelteceðini sanýp dinin noksanlýðýný tamamladýðýný söyleyenler çýkýyor. Halbuki din noksan deðildir. Kur’an-ý kerimde, (Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim, üzerinize olan nimetimi tamamladým, size din olarak Ýslamiyet’i vermekle razý oldum) buyuruldu. Dini noksan sanýp, tamamlamaya [reform yapmaya] çalýþmak, bu âyeti inkâr olur.) [m.260]

Dini insanlar çýkarmadý ki insanlar deðiþtirsin. Kadýnýn nasýl giyineceðini insanlar tespit edemez ki. Allah’a inanan kimse, O ne demiþse ona inanmasý gerekir, uyarsa daha büyük nimettir. (Ben hepsini uygulayamýyorsam da hepsine inandým) demelidir. Yoksa, günaha alýþýp da bu günah mubah olmalýydý veya (bu asýrda bu da günah olur mu) demek Allah’a inanmamak olur.

Böyle söyleyenler Allah’a inanmýyorlar, inansalar böyle demezler. Allah her þeyi bilmez mi bugünkü toplumu bilmiyor muydu? Ýslam’da reform demek ben Allah’a inanmýyorum demektir, yahut Allah’ý basit bir varlýk gibi görüp bu iþi iyi yapmamýþ demektir.

Hâþâ Allah yirminci, otuzuncu asýrlarda toplumlarýn duyacaklarý ihtiyaçlarý bilememiþ mi? Toplumun ihtiyacý var diye dini deðiþtirmek dini yýkmak olur. Birinin çýkýp açýktan açýða, (ben Ýslam dinini yýkacaðým) dediðini gördünüz mü hiç. Elbette demez. Niye desin ki, o zaman onu herkes tanýyacak, gerçek suratýný herkes görecektir. Ama dini kurallarý bozarak bu çirkin emeline ulaþmaya çalýþýr.

Peygamber efendimiz, (Âlimler benim vârisimdir) buyuruyor. Mezhepsizler ise, düþünce özgürlüðü diyerek Ehl-i sünnet âlimlerine saldýrýp, (Âlimlere göre deðil, hakka göre ölç!) diyorlar. Hakký biz biliyoruz da, âlimler bilmiyor mu? Hakký, âlimler bilemezse biz nasýl bileceðiz? (Elimizde temel ölçü olarak Kur'an olduðuna göre hakký bâtýldan ayýrýrýz) diyorlar. Peki, âlimlerin ellerinde Kur'an-ý kerim yok muydu? Onlar yanýlabiliyor da mezhepsizler niye yanýlmýyor? Bütün maksatlarý âlimler köprüsünü yýkmaktýr. Bunlar, fikir anarþisi çýkartmak, hak ile bâtýlý karýþtýrmak ve hak yol üzerindeki köprüleri yýkmak istiyorlar. Ehl-i sünnet âlimlerinin kurduðu köprüleri yýkýp, bid'at denizinde insanlarý boðmak istiyorlar. Fakat, âlimlerimizin kurduðu bu köprüler, bid'at ehlinin üfürmesiyle yýkýlacak kadar zayýf deðildir. Ama, kime ve neye hizmet ettikleri malum olmayan bu mezhepsizlere inanan zavallýlara yazýk oluyor. Bunu bildiði halde susanlar da vebal altýndadýr. Çünkü bir hadis-i þerifte buyuruluyor ki:

(Bid'atler yayýlýp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lanet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur'an-ý kerimi gizlemiþ sayýlýr.) [Ý.Asakir]

DÝNÎ ÝLÝMLERDE AKLIN YERÝ

Mustafa Necm

“Sakýn sizden birisini koltuðuna yaslanmýþ bir halde kendisine benden bir emir veya nehiy bildiren hadis geldiðinde: ‘Bunu bilmiyoruz, (o bizi ilgilendirmez!). Biz, Allah’ýn kitâbýnda neyi bulmuþ isek ona uyarýz!’ derken bulmayayým.” (Hadis-i Þerif)

“Allah (C.C.), akýldan daha kýymetli bir þey yaratmamýþtýr.” (Tirmizîgöz kırpma
Aklýn deðerini en güzel bir þekilde ifade eden bu söz, Peygamber (A.S.) Efendimize aittir. Akýl sahibi olmayanlar sorumlu tutulmamýþ. Ceza ve mükafatla muhatap olmayacaklardýr.
Sorumluluk bakýmýndan Allah’ýn muhatabý olabilmenin temel þartý, akýl sahibi olmaktýr.
Muhasibî aklý þöyle tarif etmiþ: “Akýl, nazari ilimlerin kendisiyle elde edilebildiði bir özelliktir. Akýl, sanki kalbe atýlmýþ bir nurdur; eþyayý idrak edebilme imkaný onunla mümkün olur.” (Ýhya)
Akýl üzerine çok þeyler söylenmiþ, çok þeyler yazýlmýþ. Biz bu ayrýntýlara girmeyeceðiz. Fakat farz olan ilimleri veya genel olarak dini ilimleri öðrenmede aklýn yerinin ne olduðu üzerinde duracaðýz.
Meþhur bir söz vardýr: “Ýslam akýl dinidir. O halde akla uymayan bir þeyin de dinde yeri yoktur.”
Bu söz doðru mudur? Veya bu söz, doðru olarak nasýl anlaþýlmalýdýr?
Evet, bu söz birisi yanlýþ, diðeri de doðru olmak üzere iki þekilde anlaþýlmaktadýr.
Birinci anlayýþ, aklý hükümlerin kaynaðý görür. Aklýna uymayaný, dinden saymaz. Hatta aklýyla çözemediði veya anlayamadýðý hadisleri kabul etmez, ayetleri ise aklýna göre yorumlar, Ýctihatlar konusunda ise kendi ölçülerinden baþka ölçü tanýmaz. Böyle bir anlayýþ yanlýþtýr. Allah, insan aklýna böyle bir görev vermemiþtir. Böyle bir anlayýþa sahip olmak, akla taþýyamayacaðý yükü yüklemektir; insanýn kendisine ve aklýna yapabileceði en büyük zulümdür.
Ýkinci anlayýþ ise aklý vahyin hizmetinde görür. Vahyin belirlediði ölçüler içerisinde çalýþýr. Çünkü dinin ve hükümlerin kaynaðý vahiy, yani Kur’an ve Sünnettir. Akýl, Allah’ýn maksadýný anlamaya yarar. Anladýðý ile de amel eder. Akýl vahiyle bildirilenlerin hepsini de anlayamaz. Anlayamadý diye de inkar etmez. Allah’ýn maksadý ne ise ona iman eder. Bu anlayýþa göre yukarýdaki ifadeyi þöyle düzeltmek gerekir: “Ýslam, vahiy dinidir; aklý olmayanlarý sorumlu tutmaz. Akýl olmadan dini anlamak mümkün deðildir. Akýl, vahyin emrinde ve hizmetindedir.”
Doðru anlayýþ iþte bu ikinci anlayýþtýr. Bu anlayýþa göre dinî ilimleri öðrenmede aklýn önemi ve yeri ortaya çýkmýþtýr. Ýlimsiz din olmaz, akýlsýz da ilim olmaz. Aklý da dini hükümleri koyma makamýna çýkarmak ise hiç olmaz.
Ýmam Gazali (Rh.A.) akýl-vahiy dengesini anlatýrken þöyle bir örnek verir: Yaþlý bir padiþah büyük bir saray yaptýrmýþ. Sarayýn her tarafýný çiçeklerle bezemiþ. Kokusu pek güzel olmayan bir tür çiçeði ise her tarafa özellikle yerleþtirmiþ. Gün gelmiþ yaþlý padiþah hastalanmýþ. Ölüm döþeðinde kendisinden sonra padiþah olacak olan oðlunu yanýna çaðýrmýþ ve ona bir takým nasihatlarda bulunmuþ. Yapmýþ olduðu nasihatlardan birisi þöyleymiþ: “Oðlum! Bu sarayý yaptým ve gördüðün gibi her tarafýný çiçeklerle bezedim. Sen de benden sonra bu çiçeklere dikkat et. Filanca çiçeðin kokusu belki çok güzel deðildir ama, onu sakýn saraydan çýkarma.”
Yaþlý padiþah vefat eder, oðlu da yerine geçer. Babasýnýn vasiyetini harfiyyen yerine getirmek için daha bir çok çeþit çiçeklerle sarayýn her tarafýný güzelleþtirir. Düþünür ki: “Babam çiçekleri saraydan çýkarmamamý vasiyet etmiþti. Ben ise daha bir çok çeþit ile sarayýn her tarafýný doldurdum. Filanca çiçeði de saraydan çýkarma demiþti. Sebebi ise kanaatime göre sarayýn güzelliðine güzellik katmasýdýr. Benim getirdiðim yeni çiçekler ise o çiçekten daha güzel ve kokularý daha hoþ. O halde babamýn maksadý da yerine gelmiþ olur.” Bu düþünceyle babasýnýn özellikle bulundurmasýný vasiyet etmiþ olduðu çiçeði saraydan attýrýr. Genç padiþah böylece hem babasýnýn vasiyetini yerine getirdiðini düþünür, hem de kokusu biraz aðýr olan o çiçekten de kurtulduðunu.
Genç padiþah böyle düþüne dursun bir de ne görsün, sarayý yýlanlar istila etmeye baþlamýþ. Bir çok tedbirler almýþ ama nafile. Bir türlü yýlanlara engel olamýyor. Nihayet günün birinde bir yýlan genç padiþahý sokmuþ ve zehirlenen genç padiþah kýsa zamanda ölmüþ.
Evet deðerli okuyucular! Ýmam Gazali’nin (Rh.A.) örnek verdiði hikaye iþte bu. Gazali örnekten sonra þu açýklamayý yapar: Genç padiþah, babasýnýn vasiyetini anlamaya çalýþmýþ ve anladýðýný da uygulamýþ. Fakat yaþlý padiþahýn özellikle bulundurulmasýný istediði çiçek, ayrýcalýðý olan bir çiçekti. Genç padiþah aklýyla onu anlayamadý. Sarayýn yapýldýðý bölge yýlanlarýn bolca bulunduðu bir bölgedir. Yaþlý padiþah bu yýlanlarýn saraya girmesine engel olacak bir çare aramýþ ve bahsi geçen çiçeðin yýlanlarýn girmesine engel olduðunu tesbit etmiþ. Çünkü yýlanlar, bu çiçeðin kokusundan hoþlanmýyorlarmýþ. Bundan dolayý yaþlý padiþah çiçeði hem yýlanlara engel olduðu ve hem güzelliði sebebiyle sarayda bulundurmuþ. Genç padiþah ise babasýnýn vasiyetinden maksadýnýn bir kýsmýný anlamýþ ama, asýl önemli kýsmýný anlayamamýþ. Bu da onun hayatýna mal olmuþ.
Ýþte bu örnekten hareketle Gazali (Rh.A.), insanýn her þeyi anlayamayacaðýný ifade etmiþ, vahiy karþýsýnda insan aklýnýn konumunu ortaya koymuþtur. Herhangi bir ayet veya hadis ile hedeflenen manalarýn bir kýsmýný akýl kavrayabilir, bir kýsmýný ise hiç anlayamayabilir. Böyle bir durumda aklýn vazifesi vahye teslimiyettir. Bu teslimiyeti aklýn kabul etmesi, en güzel kulluk meziyetidir.
Sonuç olarak þunu söylemek mümkün: Akýl insanoðluna verilmiþ olan en kýymetli cevherdir. Onu vahyin hizmetinde kullanan, Allah’a yaklaþýr. O’nun sevgili kulu olur. Eðer akýl, vahye hükmeden hakim konumuna konulursa, insanýn dünya ve ahiretini yýkan en tehlikeli silaha dönüþür.
Rabbimiz, insanoðluna vermiþ olduðu en büyük nimetlerden olan akýlla dinini, dolayýsýyla dünya ve ahiretini periþan edenlerden bizi eylemesin. Böylelerinin zararlarýndan da bütün insanlýðý korusun.

Ýslam nasýl bir dindir?
Ýslamiyet, bütün mevcudatýn sahip ve yaratýcýsý olan Yüce Allah’ýn, alemlere rahmet olarak gönderdiði Hz. Muhammed (a.s.m.)’e vahiy ile bildirdiði ve kendisine kitap olarak Kur’an-ý Kerim’i indirdiði semavi ve en ekmel bir dindir. Çünkü, Kur’an-ý Kerim Allah’ýn en son kitabý, Hz. Muhammed (a.s.m.) de en son elçisidir.

Ýslam dini, cihanþümul bir dindir. Bütün beþeri Tek bir Allah’a imana çaðýrýr. O Allah ki, Birdir, doðurmamýþtýr, doðmamýþtýr. Eþi, benzeri ve dengi yoktur. Mülkün sahibi Odur, eksikliklerden münezzehtir, kullarýna selamet veren, onlarý emniyete kavuþturan, gözetip koruyandýr. Yaratan, var eden, þekil verendir. En güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde olanlar Onun mülkü, Onun mahlukudur.. O Azizdir, Hakimdir, Rahman ve Rahimdir. Her þey ve her mevcut her zaman Ona muhtaçtýr. Yer ve gökler ve kainatta görünen bütün intizamlý ve hikmetli mahlukat Onun halk ve iradesi ile varlýk alemine çýkmýþtýr. Yaratýlan bütün alemler Onun ilim, kudret ve iradesini göstermektedir.

Ýslamiyet, sulh ve selamet dinidir. Toplum hayatýnýn sükunetini esas alýr. Ýnsanlarý sevgi ve muhabbetle kucaklar, mazlumu gözetir, fakire, kimsesize, yoksula, yetime sahip çýkar, adaleti emreder. Ýnsanlara þefkat ve merhametle yaklaþýr. Ýnsan hayatýna azami itibar eder. Ýnsanlarýn hayatý, malý ve ýrzý hürmete deðer ve dokunulmazdýr. Ferdin hususi hayatýna iliþmez. Mesken, haberleþme ve konuþma hürriyetlerinin gizliliði ve dokunulmazlýðý esastýr. (Nur 24/ 27-28 ). Müslüman, elinden, dilinden ve sair azalarýndan zarar görülmeyen, emin insan demektir.

Ýslamiyet, Bütün insanlara bir nur, bir rahmettir. “Kafirler bile, onun rahmetinden istifade etmiþlerdir. Çünkü Ýslamiyetin telkinatýyla küfrü mutlak, inkar-ý mutlak; þek ve tereddüde inkýlap etmiþtir. O telkinatýn kafirlerde de yaptýðý inikas ve tesirat sayesinde kafirlerin hayatý ebediye hakkýnda ümitleri vardýr. Bu sayede dünya lezzetleri ve saadeti onlarca tamamiyle zehirlenmez, bütün bütün o lezzetler elemlere inkýlab etmez.” (Nursi,mesnevi,80)

Kur’an’ýn lisanýnda ve Müslüman’larýn geleneðinde “Ýslam” ve “Tevhid” sözcükleri ayný anlama gelmektedir. Bunun içindir ki Ýslam, yalnýz Muhammed ümmetinin dini deðil, bütün peygamberlerin davasý olan ilahi bir dindir. Nitekim, Kur’an-ý Kerimde : “Bunu Ýbrahim de kendi oðullarýna vasiyet etti, Ya’kub da : Oðullarým ! Allah sizin için bu dini(Ýslam’ýgöz kırpma seçti. O halde sadece müslümanlar olarak ölünüz(dedi)”(Bakara Sûresi, 2 / 132) ayeti bu hakikatý teyid etmektedir.

Kur’an-ý Kerim, ilim adamýna özel önem verir, “ De ki :Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?” (Zümer Sûresi, 9), “ Kullarý içinde ancak alimler, Allah’tan (gereðince) korkar” (Fatýr Sûresi, 35 / 28 ) ve daha bir çok ayette (Al-i Ýmran Sûresi, 7,18; Nisa Sûresi, 162; Ýsra Sûresi, 107 ; Hac Sûresi, 54; Þuara Sûresi, 197; Ankebut Sûresi, 43; Mücadele Sûresi, 11)

Kur’an-ý Kerim ilim ehline ve akýl ve marifet sahiplerine din namýna makam veriyor, ehemmiyet veriyor, bazý din ve mezhepler gibi aklý azletmiyor, tefekkür ehlini susturmuyor, körü körüne taklit istemiyor, insanlarý derin ve ince düþünmeye sevk ediyor.
Gönderen: 23.09.2009 - 23:25
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
İSLAM AKIL VE GÖNÜL DİNİDİR (2)
309 Mesaj -
"Ýslam akýl ve gönül dinidir" sözüme MUHTAZAF kardeþimiz "Ýslamiyet nakil dinidir" sözleriyle baþlayan bir cevapla bana yeni yeni izahlar getirmem için fýrsatlar veren bir yazý yazmýþ.

"Ýslam akýl ve gönül dinidir" sözü benim deðil, öncelikle Kuran'ýn ve sonrada hem Efendimizin hemde adýna VELÝ, HAKDOSTU ve YAÞAYAN KURAN da dediðimiz, Efendimizin nuru olan seçilmiþ insanlarýn sözüdür.

Bunda en ufak bir tartýþma olamayacaðýný sonraki satýrlarda ve özellikle Allah'ýn ayetleriyle izah edeceðim. Fakat MUHTAZAF kardeþimizin benim "ÝSLAM AKIL VE GÖNÜL DÝNÝDÝR" sözüme, "ÝSLAMÝYET NAKÝL DÝNÝDÝR" diye bir karþýlýk vermesini nasýl yorumladýðýmý ben þöyle latif benzetmeyle anlatmaya çalýþayým.

Atýyorum, ben bir arkadaþýma diyorum ki ÇORBA SUSUZ ve TUZSUZ OLMAZ. Bu arkadaþýmda bana þöyle bir cevap veriyor ÖYLE DÝYORSUN AMA ASIL ÇORBAYI ÇORBA YAPAN BAHARATTIR.

Verdiðim misaldende rahatlýkla anlayabileceðiniz gibi þunu anlatmaya çalýþýyorum. Benim yazdýðým ve aslýnda Hakdostlarýna ait sözün yeri Kuran'da dahi sapasaðlam ve tartýþmasýzdýr.
Siz bu temel hükümlerle oynamaya çalýþmadan, Ýslamýn tanýmýna ait bir baþka kavram ortaya atabilirsiniz ve bununda islam içinde önemini belirtebilirsiniz. Tabi bunu Kuran'dan dayanaklarda göstermek suretiyle ve ön planda olanlarý küçümsemeden ve yok saymadan.

Yoksa sizin ileri sürdüðünüz doðru bile olsa o ana hatlardaki kavramlarý inkar anlamýnda ifadelerde bulunuyorsanýz bu sözler sahibine ancak kayýp ve zarar getirir.

Þayet akýl Kuran'ýn onaylamadýðý iþler yapýyorsa o akýl olmaz, Kuran'ýn deyimiyle "akýlsýzlýk" olur. Çünkü akýl yanlýþ iþlere hizmet etmez, ederse akýl olmaz. O yanlýþ iþlere hizmet eden zekadýr. Fakat Kuran bunu akýl ve akýlsýzlýk baðlamýnda inceler. O halde yine insanda var olan ve kesinlikle doðrularada, yanlýþlarada hizmet edebilecek olan ZEKA kavramýnýn yerini çok iyi tespit etmek ve kavramak gerekiyor.

Bir misal verecek olursak FÝRAVUN, NEMRUT, HÝTLER son derece zeki insanlardý. Fakat ayný zamanda da son derece akýlsýz insanlardý.
Bu kavramlarýn en güzeli,en mükemmeli AKIL ve ZEKA nýn bir insanda makul derecelerde olmuþ olmasýdýr. AKIL üstün gelirse ve o kiþide ZEKA daha düþükse bir zarar söz konusu deðildir. Fakaaat ZEKA çoksa ve AKIL yoksa yada azsa bu kiþi zararsýz biri olacaðý gibi çok büyük zararlarýn kaynaðý olmasýda muhtemeldir. Yukarda örnek verdiðim ünlü kötülerde olduðu gibi.

Ben bu nedenle týpký Kuran ve yaþayan Kuranlarýn dediði gibi "ÝSLAM AKIL VE GÖNÜL DÝNÝDÝR" sözünü kullandým.

Bu sözün Kuranda pek çok ayetle dayanaðý var. Bu ayetlerden bir kaç örnekle açýklamama devam etmek istiyorum.

Önce AKIL ile ilgili ayetlerden bir kaç tanesini vermekle baþlayayým.

Bakara suresi, 269 : Allah hikmeti dilediðine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayýr verilmiþ demektir. Ancak akýl sahipleri düþünüp ibret alýrlar.

Maide suresi, 100 : De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir deðildir; pis ve kötünün çokluðu tuhafýna gitse (yahut hoþuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akýl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluþa eresiniz.

En'am suresi, 32 : Dünya hayatý bir oyun ve eðlenceden baþka bir þey deðildir. Müttaki olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayýrlýdýr. Hala akýl erdiremiyor musunuz?

Yunus suresi, 16 : De ki: Eðer Allah dileseydi onu size okumazdým, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuþtum. Hala akýl erdiremiyor musunuz?

Yunus suresi, 42 : Onlardan seni dinleyenler vardýr. Fakat saðýrlara -üstelik akýllarý da ermiyorsa- sen mi duyuracaksýn?

Yunus suresi, 100 : Allah'ýn izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akýllarýný kullanmayanlarýn üzerlerine pisliði/gazabý salar.

Hud suresi, 87 : Dediler ki: Ey Þuayb! Babalarýmýzýn taptýklarýný (putlarýgöz kırpma, yahut mallarýmýz hususunda dilediðimizi yapmayý terketmemizi sana namazýn mý emrediyor? Oysa sen yumuþak huylu ve çok akýllýsýn!

Yusuf suresi, 111 : Andolsun onlarýn (geçmiþ peygamberler ve ümmetlerinin) kýssalarýnda akýl sahipleri için pek çok ibretler vardýr.

Ra'd suresi, 19 : Rabbinden sana indirilenin hak olduðunu bilen kimse, (inkar eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akýl sahipleri anlar.

Ýbrahim suresi, 52 : Ýþte bu (Kur'an), kendisiyle uyarýlsýnlar, Allah'ýn ancak bir tek Tanrý olduðunu bilsinler ve akýl sahipleri iyice düþünüp öðüt alsýnlar diye insanlara (gönderilmiþgöz kırpma bir bildiridir.

Ýsra suresi, 41 : Biz, onlarýn akýllarýný baþlarýna toplamalarý için bu Kur'an'da (çeþitli ikaz ve ihtarlarýgöz kırpma türlü þekillerde tekrar ettik.

Ta-Ha suresi, 54 : Yeyiniz; hayvanlarýnýzý otlatýnýz. Þüphesiz bunda akýl sahipleri için (Allah'ýn kudretine) iþaretler vardýr.

Yasin suresi, 62 : Þeytan sizden pek çok milleti kandýrýp saptýrdý. Hala akýl erdiremiyor musunuz?

Zumer suresi, 18 : O kullarýmý ki, onlar sözü dinlerler,sonra da en güzeline uyarlar. Ýþte onlar, Allah'ýn doðru yola ilettiði kimselerdir. Gerçek akýl sahipleri de onlardýr.

Tur suresi, 32 : Onlara akýllarý mý bunu emreder, yoksa onlar, azgýn bir topluluk mudur?

Talak suresi, 10 : Allah onlara þiddetli bir azap hazýrlamýþtýr. Ey inanan akýl sahipleri! Allah'tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarýcý (kitap) indirmiþtir.

Bakara suresi, 13 : Onlara: Ýnsanlarýn iman ettiði gibi siz de iman edin, denildiði vakit "Biz hiç, sefihlerin (akýlsýz ve ahmak kiþilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler).

Bakara suresi, 52 : O davranýþlarýnýzdan sonra (akýllanýp) þükredersiniz diye sizi affettik.

Bakara suresi, 179 : Ey akýl sahipleri! Kýsasta sizin için hayat vardýr. Umulur ki suç iþlemekten sakýnýrsýnýz.

AKIL hakkýnda yukarda verdiðim ayetlerin dýþýnda daha pek çok ayet var fakat buraya aktardýklarým fazlasýyle yeterli..

Þimdide GÖNÜL kavramýyla ilgili ayetlerden bir kaç örnek verelim.

Nur suresi, 62 : Müminler, ancak Allah'a ve Resulüne gönülden inanmýþ kimselerdir.

Ankebut suresi, 11 : Allah, elbette (O'na gönülden) iman edenleri de bilir, iki yüzlüleri de bilir (ortaya çýkaracaktýr).

Zumer suresi, 23 : Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve býkýlmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanlarýn, bu Kitab'ýn etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ýn zikrine ýsýnýp yumuþar.

Muhammed suresi, 5 : Allah onlarý muratlarýna erdirecek, gönüllerini þadedecek .

Hucurat suresi, 7 : Hem bilin ki, içinizde Allah'ýn elçisi vardýr. Þayet o, birçok iþlerde size uysaydý, sýkýntýya düþerdiniz. Fakat Allah size imaný sevdirmiþ ve onu gönüllerinize sindirmiþtir.

Kaf suresi, 8 : Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunlarý yaptýk).

Haþr suresi, 9 : Daha önceden Medine'yi yurt edinmiþ ve gönüllerine imaný yerleþtirmiþ olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayý içlerinde bir rahatsýzlýk hissetmezler.

Tahrim suresi, 12 : Ýffetini korumuþ olan, Ýmran kýzý Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarýný tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.

Ýnsan suresi, 11 : Ýþte bu yüzden Allah onlarý o günün fenalýðýndan esirger; (yüzlerine) parlaklýk, (gönüllerine) sevinç verir.

Bakara suresi, 139 : De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduðu halde, O'nun hakkýnda bizimle tartýþmaya mý giriþiyorsunuz? Bizim yaptýklarýmýz bize, sizin yaptýklarýnýz da size aittir. Biz O'na gönülden baðlananlarýz.

Al-i Ýmran suresi, 103 : Hep birlikte Allah'ýn ipine (Ýslam'a) sýmsýký yapýþýn; parçalanmayýn. Allah'ýn size olan nimetini hatýrlayýn: Hani siz birbirinize düþman kiþileridiniz de O, gönüllerinizi birleþtirmiþti ve O'nun nimeti sayesinde kardeþ kimseler olmuþtunuz.

En'am suresi, 110 :Yine O'na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onlarýn gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onlarý þaþkýn olarak azgýnlýklarý içerisinde býrakýrýz.

Tevbe suresi, 60 : Sadakalar (zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düþkünlere, (zekat toplayan) memurlara, gönülleri (Ýslam'a) ýsýndýrýlacak olanlara, (hürriyetlerini satýn almaya çalýþan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalýþýp cihad edenlere, yolcuya mahsustur.

Yunus suresi, 57 : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öðüt, gönüllerdekine bir þifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiþtir.

Hud suresi, 23 : Ýnanýp da güzel iþler yapan ve Rablerine gönülden boyun eðenlere gelince, iþte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedi kalýrlar.

Ra'd suresi, 28 : Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ýn zikriyle sükunete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ý anmakla huzur bulur.

Hicr suresi, 47 : Biz, onlarýn gönüllerindeki kini söküp attýk; onlar artýk köþkler üzerinde karþý karþýya oturan kardeþler olacaklar.

Ýsra suresi, 36 : Hakkýnda bilgin bulunmayan þeyin ardýna düþme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunlarýn hepsi ondan sorumludur.

Þimdide özellikle latife olsun diye MUHTAZAF kardeþimin benim "ÝSLAM AKIL VE GÖNÜL DÝNÝDÝR" sözüme karþýlýk ileri sürdüðü "ÝSLAMÝYET NAKÝL DÝNÝDÝR" sözündeki NAKÝL sözcüðün Kuran'da geçtiði iki ayeti vereyim.

Nahl suresi, 8 : Atlarý, katýrlarý ve eþekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattýgöz kırpma. Allah þu anda bilemeyeceðiniz daha nice (nakil vasýtalarýgöz kırpma yaratýr.

Ýsra suresi, 70 : Biz, hakikaten insanoðlunu þan ve þeref sahibi kýldýk. Onlarý, (çeþitli nakil vasýtalarý ile) karada ve denizde taþýdýk; kendilerine güzel güzel rýzýklar verdik; yine onlarý, yarattýklarýmýzýn birçoðundan cidden üstün kýldýk.

Ben yazýlarýmýn hiç bir yerinde dinde reform diye bir saçmalýðýn ve din dýþýlýðýn adýný dahi etmedim etmem. Çünkü din olmasý gereken þekilde ve mükemmel olarak inmiþ ve tamamlanmýþtýr.

Dinde reform gibi bir saçmalýk yoktur. Fakat Kuran'ýn her asra hitabýný anlamak için akýllarýn bu anlamda çok iyi iþletilmesi vardýr. Allah NAKÝL ARAÇLARINI nasýlki dün DEVE ve AT v.s olarak belirlemiþse ve bugün nasýl çok çeþitli araçlara çevirmiþse, yine bugün bu anlamda hem fiziki, hemde mecaz anlamda deðiþen çok þey vardýr. Ve aklýn iþletilmemesi atalarýn yaptýklarýný taklitle, þekil ve biçimciliðinin içinde gömülü kalmaktan baþka hiç bir þey getirmez.

Tabi ki Kuran'ý zamana göre tevil edenlerin mutlakki ehil kiþiler olmasý gerekir. Yoksa þikayetlerde bulunduðunuz konular dahil sayýsýz yanlýþlarla kaþ yapayým denirken göz çýkartýlmasý iþten bile deðildir.

Benim bir önceki yazýmda islam coðrafyasýndaki facia tablo için sorduðum sorularýn kaynaðýda bu Kuran'ý belli bir döneme hapsetme faciasýnýn bir yansýmasýdýr aslýnda.

Alimler PEYGAMBER ve VELÝLER dir. Geçmiþten bugüne Ýslam dünyasýnda yapýlan çok büyük bir yanlýþ yani aslýnda birer ruhban olan ve din konusunda ehil olmadýðýný öncelikle Kuran'ýn belirttiði PAPAZ, RAHÝP, HAHAM, HOCA, MÜFTÜ, DÝNÝ LÝDER, ÝCAZETLÝ ÞEYH gibi kendi kendini yetiþtiren ve Allah'ýn kendileriyle rabýtasý olmayan kiþileri ALÝM kabul etmek yapýlan en büyük hatalardan biridir.

Hadid suresi, 27 : Uydurduklarý ruhbaniyeti onlara biz emretmedik.

Tevbe suresi, 34 : Ey iman sahipleri! Þu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden (Ruhbanlardan) birçoðu halkýn mallarýný uydurma yollarla týkabasa yerler ve Allah'ýn yolundan geri çevirirler.

Allah'ýn veli kulu Yunus Emre'dende bir iki örnek verelim RUHBAN konusuna

Yiðirmidokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Manasý ne demektir
***************
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkýn baþýna zahmetli oldu
Yunus gel aþýk isen tevbe eyle
Nasuh'a tevbe ucu kutlu oldu

Efendimiz "ALÝMLER BENÝM VARÝSÝMDÝR" diyor. Çok doðru. Fakat söylediðim gibi ALÝM sözlerinden çoðunluðun anladýðý zümreyi kastetmiyor. Peki neyi kastediyor onuda anlatmaya çalýþalým.
Özellikle iki ayetde uyulmasý gereken Allah yolunun alimleri þöyle tanýmlanýyor.

Yasin suresi, 21 : Sizden herhangi bir ücret/bedel istemeyenlere uyun. Ki Onlar doðruyu ve güzeli bulan insanlardýr.

Yasin suresinde "ücret istemeyenlerden" sözüyle kastedilen kiþiler, Efendimiz ve onun nuru olan HAKDOSTLARI/EVLÝYA dýr.

Fatiha suresi, 6,7 : Bizi doðru yola ilet. Nimet verdiklerinin yoluna azmýþ sapmýþlarýnkine deðil.

Fatiha suresinde "nimet verilenler" olarakta Efendimiz ve onun nuru olan HAkDOSTLARI/EVLÝYA ya iþaret ediliyor.

Þimdi haklý olarak diyenleriniz olacak ki "Hakdostunu nerede bulacaðýz" yada "Hak dostu olduðunu nasýl anlayacaðýz"

Hemen izah edelim. Hakdostu bulmak, yada onlara rastlamak çok ender kullarýn nasibi olan iþtir. O nedenle bunu kendimize takýntý yapmadýðýmýz gibi, ortalýkta dolaþan sayýsýz kendine hak dostu süsü veren sahtekardanda uzak durmamýz ve onlarýn karþýsýnda uyanýk olmamýz gerekiyor.

O zaman yapacaðýmýz þudur. Þüphesiz öncelikle hiç bir eþi olmayan Kuran'ý anlayabildiðimiz kadar okuyacaðýz. Sonra ise Efendimizin Kuran hükümleriyle örtüþen, yalan olmadýðýna kesin kanaat getirdiðimiz hadislerini okuyup inceleyeceðiz. Daha sonrada tabi ki her biri Efendimizin nuru olan EVLÝYA zümresinin bugün mevcut olan eserlerini okuyup onlardan yararlanmaya çaþýþacaðýz.

Mezheplerin ortaya çýkýþ nedeni her biri VELÝ olan onbir kuþak peygamber evladýnýn EMEVÝ ve ABBASÝ zalimlerince ilimlerini yaymalarýna ve müslüman kitlelerin ilim ve bilgi ihtiyacýný karþýlamasýna engel olmak için zehirlenerek ve kesilerek yaþamalarýna dahi müsaade edilmemiþ olmasýdýr.

Peygamber evladýnýn ve seçkin sahabelerin EMEVÝ zalimlerince katledilmesi, islamýn çýkýþ noktasý olan arap dünyasýnda büyük bir eksiklik ortaya çýkarmýþ ve Efendimizden yüz küsur yýl sonra bu ihtiyacýn karþýlanmasý için sayýsýz mezhep türemiþtir. Bunlardan parmaklarýn sayýsý kadarýnýn onaylanmasý ise ABBASÝ zalim hükümdarlarýnýn bir oyunudur.

Aslýnda dinde mezhep olayý yoktur. Meþrep vardýr. Ve bugün mezhep olayý aslýnda bu mezhep imamlarýnýn kendi meþreplerinin kitaplaþtýrýlmasýdýr.

Ben HANEFÝ MEZHEBÝNDEN bir ailenin cocuðuyum. Fakat Ehlibeyt ve mezhep olaylarýnýn ve de EMEVÝ ve ABBASÝ zalimlerinin gerçek tarihlerini öðrendiðimde mezhep olayýnýn dýþýnda tuttum kendimi. Ýnancým Efendimiz ne yaþamýþsa ve göstermiþse o zamanki gibidir.

Benim inancým odur ki týpký Ruhbaniyetin Allahýn emri olmadýðý halde yaþanmasý fakat Allahýn buna fýrsat vermesi olayýnda olduðu gibi Mezhep olayýda böyledir. sonuçta iþlerin sonunda varacaðý yer ve hüküm giyeceði yer Allah katýdýr. Ben daha fazlasý için hiç bir þey söylemek istemiyorum. Söylemekte gerekmiyor.

Benim buraya yansýttýklarým Kuran ve yaþayan Kuranlarýn benim aklýma ve gönlüme yansýyanlarýnýn bir suretidir. Benim yazdýklarýmda en ufak bir þüphem ve tereddütüm yoktur. Kesin bilgi sahibi olmadýðým konuda zaten tek kelime dahi konuþmam, yazmam.

Yazýma anlam kazandýrmak için örnek verdiðim ayetler benim anlattýðýmdan çok çok fazlasýný anlatýyor aslýnda.

Son olarak þunlarý söylemek istiyorum. Bu sözler kendi nefsim içinde geçerlidir. Kaynaklarýnýn yanlýþ, yada eksik yada yetersiz olduðunu anlamak ve kabul etmek de bir erdemdir.

Yoksa Allah huzurunda aþaðýda verdiðim ve iki cihette incelenebilecek bir ayetteki þirk ve küfrün içine yuvarlanmak iþten bile deðildir.

HUCURAT SURESÝ, 16 : De ki: Siz dininizi Allah'a mý öðretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanlarý da bilir, yerde olanlarý da. Allah her þeyi hakkýyla bilendir.

Ayetin anlaþýlmasý gereken iki cihetide vermeye çalýþayým. Bunlardan birincisi Ýslam dinini Allah'a öðretmeye kalkýþmak.
Ýkincisi ise FIRKALARLA ilgili ayetlerde geçen ve yoldan çýkanlarýn nefslerinin kabullerini din edinmesine iþaretle "uydurduðunuz dini Allah'a onaylatmayamý çalýþýyorsunuz" anlamýna gelmektedir.

Kalýn saðlýcakla..

PC de PC de PC de


Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 26.09.2009 - 23:23 tarihinde.
Gönderen: 24.09.2009 - 13:19
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
sayin kolye7
herseyden önce yazmak konusunda gösterdiginiz sabriniza hayran kaldigimi belirtmeliyim.. tebrik ederim.

sayet, yazma hususunda göstermis oldugunuz sabri Kur'ani okumakta ve uygulamakta göstermis olsaydiniz, atatürk ve cumhuriyet konusunda bu kadar sabit ve israrli olmazdiniz!
(isrardan maksat, illede ve sadece laik tc'de sabitlenmektir).

hepimiz bilirizki dünyadaki hicbirsey tesadüf degildir!..
rusya kominizminin cöküsü ama cindeki rejimin devam etmesi..
osmanlinin cöküp yerine cumhuriyetin gelisi..
mekansiz yahudilerin israili olusturup BOP projesiyle büyük israili olusturma hedefleri..
dünyadaki müslümanlarin hedef haline getirilip yok edilmek istenmeleri..
yani kisacasi, her milletin hak ettigi gibi yönetilmesi..!
ve yine bilirizki bütün bunlar "Takdir-i ilahi"dir.
ölenler ölmüs, kalanlar kalmistir..
memnunuz yada degiliz.. Türkiye cumhuriyetinin kurum ve kurallari belli..
bundan dolayi bizlerin münazara etmesi gereken konular yönetimler ve yönetenler degil, yönetilenlerin hak ve hukuklaridir..
umarim anlatabilmisizdir!

sayin kolye7
her mesajinizda yüksek tahsile sahip oldugunuzu ve Kur'ana sarildiginizi vurgulamaniz pek manidar!
önemli olan kisilerin cok bilmeleri degil, bildikleriyle yasamalaridir..!
Kur'ana sarilmak iki anlam tasir..
birincisi: bir bebege yada herhangi bir nesneye sarilmak gibi sarilmak ki, bu da güzeldir.. lakin, ahiret icin yetersizdir!
ikincisi ise Kur'anin muhteviyatina (icerigine) sarilmaktir ki, bu da icerigini yasamak ve hayata gecirmektir!
Kur'anda bulamadiklarimizida Hadisler ile tamamlamak müslümanligin geregidir.
yoksa Kur'ani kendi aklimiza göre yorumlarsak yandik demektir..!
Kur'ani ve Hadisleride ancak Alimlerle anlayabiliriz..

bu arada, Ehl-i Beyt, abbasi ve emevi kelimelerini her mesajinizde kaleme almaniz (ve muhtazaf kardesimize yönelik cevabinizda mezhepsiz oldugunuzu belirtmeniz) zihinlerde sia'ya mensup oldugunuz intibasi birakiyor!
eger bu düsüncemde hakli isem lütfen acik ve net beyan edinizki herkes bilsin kim ve kimler ile muhatab oldugunu!

Esselamualeyküm
Gönderen: 24.09.2009 - 22:36
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
ilginc !!!
922 Mesaj -
konu cumhuriyetten basladi mezheplere geldi !!!

aman dikkat !!!
Gönderen: 24.09.2009 - 23:05
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
İSLAM AKIL VE GÖNÜL DİNİDİR (3)
309 Mesaj -
Merhabalar kardeþlerim,

Söze AFAKÝ kardeþimizin benim dinle ilgili bir özelliðim hakkýndaki sorusuna cevapla baþlamak istiyorum.

Mezhep konusunda aslýnda çok açýk ve net bir þekilde kendi açýmdan hiç bir mezhebi kabul etmediðimi ifade etmiþtim.

Bu konuda inanç halimi belirtmek için, dinsel anlayýþýmýn ne merkezde olduðunu kesin bir hükümle belirtmek içinde DÝN KONUSUNDA ANLAYIÞIM, EFENDÝMÝZÝN ÝSLAMI SAÐLIÐINDA YAÞATTIÐI, YANÝ ASRI SAADETTE OLDUÐU GÝBÝDÝR demiþtim.
Sonuçta þunu tekrar söylemem gerekiyor. Efendimizin, Ehlibeytin, Dört halifenin, Sahabenin olmadýðý gibi hiç bir mezhebe mensup deðilim.

Sunni mezhepte olanlara ne kadar yakýn isem ve hoþgörülüysem, kendini þia olarak gösterenlerede ayný yakýnlýkta ve hoþgörüdeyim.
Çünkü her ne olursa olsun bunu benden öncelikle Kuran istiyor, tabi ona baðlý olarak Efendimiz ve onun nurlarý....

Bu þia sorusunu sorduran Ehlibeyt'e iliþkin sözlerim ise, Ehlibeyt'i sevmek tüm müslümanlarýn vazifesidir. Yalnýzca onlarý ön plana çýkaran zümrelerin deðil.

Allah bunu özellikle Kuran'da bir ayetlede bildiriyor.

Þura suresi, 23 : Bu, Allah'ýn, inanan ve iyi iþlerde bulunan kullarýný müjdelemesidir iþte. De ki: Sizden, tebliðime karþýlýk bir ücret istemiyorum, istediðim, ancak yakýnlarýma (Ehlibeytime) sevgidir ve kim güzel ve iyi bir iþ yaparsa onun güzelim mükafatýný arttýrýrýz; þüphe yokki Allah, suçlarý örter, iyiliðe, mükafatla karþýlýk verir.

Efendimizinde pek çok hadisinde Ehlibeytin deðerine ve hukukuna iþaret edilir. Bir misal vereyim.

"Ehlibeyt'imin misali Nuh'un gemisi misalidir. Her kim ona biner kurtulur, her kim onu terkeder helak olur.

Mezhep imamlarýndan Ýmamý Azam Ebu Hanife'nin Emevi zalimlerince öldürülme nedeninin öncelikle Ehlibeytin haklarýný savunmasý olduðunu söylersem sanýrým konuya biraz daha açýklýk getirmiþ olurum.

Aslýnda mezhep konusunda hiç konuþmak istemediðimide belirttiðim halde hiç bir tartýþmaya girmeden bir iki noktaya daha açýklýk getirmek istiyorum ki benim anlayýþým daha net anlaþýlabilsin.

Yukarda Mezhep olayýnýn Efendimiz, Ehlibeyt, Dört halife ve Ashabýn tümünün yaþamda olduðu sürece söz konusu olmadýðýný belirtmiþtim. Bununlada bitmiyor. EMEVÝ ZALÝM HÜKÜMDARLARININ doksan küsur yýllýk saltanatlarý süresincede MEZHEP olayý ile ilgili hiç bir geliþme yok.

Mezheplerin öncüsüde sayýlan HANEFÝ mezhebinin imamý, Ýmamý Azam Ebu Hanife, ABBASÝ ZALÝM HÜKÜMDARI MANSUR tarafýndan halký uyandýrdýðý için susturulmak maksadý ile kadý olarak kendi zulmüne ortak edilmek istenince, Ýmamý Azam bu teklifi reddeder. MANSUR zalimide Ýmamý Azam'ýn hayatýna bir rivayete göre zehirleyerek, bir baþka rivayete görede zindanda dayakla son verir.

MEZHEPLER'in ortaya çýkýþý ise EMEVÝLERÝ ortadan kaldýran ve onlarýn kaldýklarý yerden zulme devam eden ABBASÝ ZALÝMLERÝ döneminde gerçekleþir. Burada dikkat edilecek bir nokta ilk ve en büyük mezhebin imamý, Ýmamý Azam mezhep olaylarý ortaya çýktýðýnda hayatta deðildir.

AFAKÝ kardeþim, benim Cumhuriyetle bu kadar ilgilenmem yerine Kuran'ý daha çok okumamý tavsiyene gelince. Ben Kuran'ý gereðince okurumda, okumak yeterli deðildir tefekkür ederimde, gereðince yaþamýma katarýmda, katmaya çalýþýrýmda orasý bana ait bir haldir.

Fakat benim bu anlamda eksiklikle buraya yanlýþ þeyler yazdýðýmý iddia ediyorsanýz, derim ki ben delillerimle ortaya çýkýyorum. Sizde bunlar size yanlýþ geliyorsa benim söylediklerimi Kurandan delillerle çürütmeye çalýþýrsýnýz. Yapýlmasý gereken budur.
Haþa benim sözüm, sözlerim Allahýn hükmüdür diye bir iddiamda asla olamaz.

Hiç bir iman sahibinin takdiri ilahiyi dýþlamasý mümkün deðildir. Bunu yapan zaten Allah huzurunda kendi iþini bitirmiþ olur.
Þüphesiz takdiri ilahi olaylar vardýr. Hatta bunlardan öyleleri vardýr ki akýllarý ve mantýklarý zorlar.

Senin misalinden daha geniþ anlamda bunlarý vermeye üzerindeki ibretleri ile birlikrte göstermeye çalýþacaðým.

Bugün dünyanýn baþýna bela olan ABD bugünki hale gelinceye kadar o kadar çok zulme soykýrýma (kýzýlderililerin yok edilmesi, barýþ, demokrasi getirmek maksadý yalanlarýyla kana buladýðý coðrafyalar v.s)imza atmýþtýr ki bu facialarýn çoðunun eþi ve benzerine tarihte zor rastlanýr.

Fakat hikmetinden sual olunmaz Allah onlara bu fýrsatý bu kadar uzun süre verdiði halde ABD hala ön planda hiç bir engel tanýmadan kafasýna estiði her iþi yapmaktadýr.
Peki ABD bu zulmü devam ettirebilecekmidir. Hayýr. Allah sabirdir fakat zulme bir yere kadar mühlet verir ve bir yerde artýk bu zulüm tezgahý çeþitli nedenler irade kýlýnarak kapatýlýr.

S.S.C.B den bahsetmiþtiniz. Peki ne kadar sürdü o zulüm ? Sonunda ne oldu ? Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceði bir þekilde koskoca S.S.C.B. bir tek kurþun bile atýlmadan darmadaðýn oldu. Peki onu bu hale hangi sebeplerle kim getirdi ?

ABD ninde sonu ayný olacaktýr. Eyaletlerden oluþan bu topluluk týpký S.S.C.B gibi zamaný geldiðinde darmadaðýn olacaktýr.

Bugün demokrasi havarisi geçinen Avrupanýn pek çok ülkesi yüzyýllarca geri kalmýþ ülkeleri inim inim inleterek sömürdüler. Bu sömürü düzeni halada tam olarak bitmiþ deðildir.

Tarihin derinliklerinde ROMALILAR çok uzun süre zamanlarýnýn en önde gelen devleti oldular. Fakat bunu yaparken o kadar çok zulme imza attýlar ki, bu zulüm HZ. ÝSA ya dahi elini uzattý. Ýlahi takdir yeter demedende son bulmadý. Bugün ise o büyük imparatorluktan geri kalanlar yalnýzca tarihi eserlerdir.

Sözü bu anlamda baðlamaya çalýþýrsak þu ibretler ortaya çýkýyor. Ne kadar mazlum olursa olsun ezilen halklarýn ortak özellikleri geliþmeye ve çaða ayak uyduramamýþ olmanýn kahýrlý cezasýný çekmiþ yada çekiyor olmalarýdýr. Bu iþ þüphesiz Allahýn iradesi çerçevesinde gerçekleþmektedir.

Geri kalmakta inat etmeyenlar bu zincirleri ancak kýrabilmektedir.

Misaller verecek olursak. Amerika'yý istila edenlerin elinde geliþmiþ teknolojiler varken, kýzýlderililer hala ilkel bir yaþam sürdürüyorlardý.

S.S.C.B nin zapttetiði bugün baðýmsýzlýðýný kazanmýþ olan tüm ülkeler geçmiþte hem geri kalmýþlýðýn, hemde birlik olamamanýn cezasýný çektiler.

Osmanlý'nýn sonunda kurtuluþ savaþý verildiði sýralarda, dünya üzerinde bir tek baðýmsýz Ýslam ülkesi dahi yoktu. Ve biz kurtuluþ savaþýný kazandýðýmýzda en çok sevinen bizi örnek alanlarda onlar oldu.
Peki neydi tüm Ýslam coðrafyasýný esaret altýna koyduracak cezayý hak ettiren yanlýþlar ? Hiç düþündükmü ?

AFAKÝ kardeþim Ýsrail ürünlerine boykot gibi çok anlamlý bir avatar seçmiþsin. Fakat bana göre eksik yapmýþsýn. Hani o bahsettiðin BOP var ya, iþte onun sahibi ve kurucusu, yapýcýsý, kabadayýsý her þeyi ABD dir.
Ýsrail ABD nin yavrusudur. ABD olmadan Ortadoðuda deðil etrafýna ölüm ve zulüm saçmak, nefes bile alamaz. Bence o avatarda asýl ABD'ye büyük bir yer ayýrýp, Ýsrail'i yanýnda biraz ufak göstermen çok daha akýlcý ve mantýklý olurdu.

Akýl var mantýk var baba ve küçük oðlu ayný eþkiya zihniyete sahip. Siz asýl büyük eþkiyanýn yaptýklarýný ona nasýlsa bir þey yapamayýz diye görmezden gelip, gidipte babasý olmadan yolda bile yürümekten bile aciz oðluna kafayý takarsanýz, babayý güldürür, sonuçta hiç bir þeyde elde edemezsiniz.

Ben ABD'ye büyük þeytan, Ýsrail'e ise küçük þeytan diyorum. Küçüðüyle fazla uðraþýrsanýz büyüðünün onu korumak için yeri geldiðinde neler yapabileceðini hayal bile edemezsiniz.

Bakmayýn bugün birileri Ýsrail'e esip gürlüyor seçmenini garantiye almak için. Fakat sonra gidip el altýndan özür diliyor. Biz iþbirliði içindeyiz mesajlarý veriyor.
Mecburen. Çünkü büyük þeytan hem her þeyi gözlüyor, hemde bazý þeylerin dozu artýnca hemen ikaz ediyor.

Bakýn sizler çoðunuz bilmezsiniz. 1967 ARAP-ÝSRAÝL SAVAÞI çýktýðýnda ben 11 yaþýndaydým. Savaþ arefesinde Ýsraili çevreleyen Mýsýr, Suriye, Ürdün v.s tüm arap devletleri birlik olup, Ýsraile haklý olarak Ýserail'e meydan okuyup savaþý baþlattýlar. Tüm dünya ve özellikle islam dünyasý artýk Ýsrailin iþi bitti diye düþünüyordu.
Hatta rahmetli Mýsýr devlet baþkaný NASIR Ýsrail devlet baþkanýna hitaben þu hiç unutmadýðým tarihi sözleri söylemiþti"TELAVÝV'DE BULUÞALIM"

Fakat iþin sonu NASIR'ýn ve diðer arap ülkelerinin istediði ve tahmin ettiði gibi olmadý. Ýsrail hem hava hem kara kuvvetleri ile tüm savaþa katýlan arap ülkelerini darmadaðýn etti. Çok büyük oranda arap topraklarýný iþgal etti. Ki bu savaþta Ýsrail'in iþgal ettiði topraklarýn büyük bir kýsmý hala iþgal altýnda.

Peki bu savaþý Ýsrail'mi kazandý. Hayýr ve asla. Bu savaþý ABD kazandý. Yada þöyle diyeceðiz ABD+ÝSRAÝL kazandý. Çünkü ön planda çarpýþan tüm Ýsrail güçlerinin içinde ya kýsmen, yada tamamen ABD kuvvetleri vardý. Ýsrail uçaðý diye kazýdýðýnýz boyanýn altýndan ABD yýldýzlarý çýkýyordu.

Bugünde BOP, ABD ve ÝSRAÝL'in ortak bir projesidir. Malum olduðu gibide Türkiye dahil yirmidört Ýslam ülkesinin sýnýrlarýnýn tekrar çizilmesi projesidir.
Bu projede ABD ve ÝSRAÝL'in Ortadoðuda ön planda ve tüm kaynaklar üzerinde birlikte hakimiyet planlarý ve amaçlarý söz konusudur.

Atatürk konusunu pek çok kereler anlatýyor olmam, bu konunun dünya üzerinde yukarda bahsettiðimiz ve hepsi bir takdiri ilahi olan geliþmelerden çok farklý bir yaný olduðu gerçeðini anlatmak ve ispatýný saðlamak içindir.
Yoksa bunca açýklamanýn ve bunca emeðin baþka ne maksadý olabilir ???

Atatürk ve Cumhuriyeti SSCB ve ABD misalleri ile ayný kefeye koymak, akla karayý birbirine karýþtýrma olayýnýn en ibret þekilde ortaya konmasýdýr diye düþünüyorum.

Bir kere ne liderler birbirine benzer, ne süreçler, ne içerikler, ne yapýlanlar, nede sonuçlar.

S.S.C.B de komünist devrim oluþurken kaç milyon kiþinin katledildiðini ve hem Rus kökenli hem farklý halklarýn sibirya'ya þuraya buraya nasýl sürülüp mahvedildiðini biliyormusunuz ???

Türkiye'de devrim namýna canlarýndan olan insanlarýmýz mutlakki olmuþtur. Fakat tüm dünya tarihçilerinin kabulüdür ki tarihin en kansýz devrimlerinden biri Atatürk'ün devrimler sürecidir. Devrim süreçlerinde hatalarýn olmasýda muhtemeldir. Bizdeki devrim sürecindede mutlaka hatalar olmuþtur.
Fransýz devriminde dahi demokrasiye geçerken milyonlarýn canlarýna kýyýlmýþtýr.

Akýl konusunu ayetlerle ve açýklamalarla vermem yeterli olmamýþ, öyle görünüyor. Oysa ben Kuran'ýn anlattýðý aklýn gönülle bir olup Kuran'dan beslendiðini ve dahasý bununlada yetinmeyip hem Efendimizden hemde onun nuru olan velilerden feyz aldýðýný anlatmaya çalýþtým.

Akýl denen olayýn kiþinin nefsinin kabullerini ön plana çýkardýðýnda artýk Kuranýn basettiði ve GERÇEK AKIL diye vurguladýðý çizgiden çýktýðýný ve aslýnda buna uymayan hali AKILSIZLIK olarak tanýmladýðýný hem ayetlerle hemde açýklamalarla vermeye çalýþtým.
Ve dedim ki Kuran aslýnda iyiyede, kötüyede hizmet edebilecek ZEKA denen olayýn tanýmýný aslýnda AKILSIZLIK olarak dolaylý bir þekilde yapýyor.

Bu söylediklerimin ispatýný istiyorsanýz. Ýnternette yada elinizdeki herhangi bir mealde ZEKA kelimesini tarayýp görebilirsiniz. Kuranda ZEKA kelimesinin olmadýðýný göreceksiniz ?
Herhalde tüm lisanlarý yaratan Allah, ZEKA kelimesi diye bir kelimenin ve tanýmýnýn varlýðýndan haþa habersiz deðildir ve olamaz, deðilmi ????

Ayrýca Kuran pek çok ayette akýl denen olayýn deðerini önemle ve apaçýk vurgularken, akýl kavramýna bu kadar olumsuz haller yüklemeye çalýþmanýn ne gereði olduðunuda anlayabilmiþ deðilim.

Bu anlamda bir þey daha ilave etmek istiyorum. Alemlerin Rab'bi "Koyun sürüleri gibi olmayýn" buyuruyor. Yani buradaki anlamda açýklayacak olursak. Allah, kendi aklýnýzý küçük görüp din konusunu birilerinin ipoteðine verme faciasýna düþmeyin diye uyarýyor.

Kuran' ýn onaylamadýðý akýl akýl deðildir. Kuran o kimselere GERÇEK AKIL SAHÝPLERÝ diyor. Ve bir ayetle onlarý þöyle tanýmlýyor.

Zümer suresi, 9 : De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akýl sahipleri öðüt alýrlar.

Efendimizde bu kiþileri þöyle tanýmlýyor bir hadisinde.

"Sakýnýn müminin ferasetinden. Çünkü o Hakkýn nuru ile bakar.

Her insan müslüman olabilir. Fakat mümin olmak çok daha fazla meziyet ve her þeyden öncenasip iþidir. O nedenle diyorum ki ben kendimi yüksek göstermek derdinde deðilim. Fakat yeri gelmiþken söyleyeyim, benim ilim derecem GÖZLE GÖRÜR DERECEDE BÝLMEK derecesindedir. Bunun tasavvufta adý AYNELYAKÝN dir.

Tekrar ediyorum Allah yolunda ALÝMLER, PEYGAMBER VE VELÝLERDÝR. Bunun dýþýnda Ruhban zümresine yani hoca, müftü, dini lider, icazetli þeyh v.b gibi din adamlarýna ALÝM demek son derece yanlýþtýr. Yine üniversitelerde veya basýnda din adýna yazý yazan insanlarada ÝSLAMÝ YAZAR, ÝSLAMÝ DÜÞÜNÜR gibi isimler vermekte bir beis yoktur ama ALÝM demek yine son derece yanlýþtýr.

Ýlim kesin sonuçtur. Ýçinde hata olsa ilim olmaz. Alimde o ilmin sahibidir ve o nedenle alim olduðu halin hatasýz sýfatýný taþýr.

Bu anlamda Peygamber ve velilerin dýþýnda din adýna alim sýfatýný baþkalarýna vermeye çalýþtýðýmýzda yanlýþa düþeriz. Þöyleki yukarda saydýðým ve hepsi Ruhban olan zümrelerin hepsi çeþit çeþit yerlerde akýl almaz hatalara düþmektedirler. Bu hal ALÝM yani hatasýz ilim sahibi olma sýfatýnýn bu zümrelere verilemeyeceðinin en açýk göstergesi ve delilidir.

Ve diyorum ki sözlerimin herhangi birinde ve kendimi tanýmlamamda bir yalan yada mübalaða varsa ben MÜBAHELE ayetine tabi bir müslüman olarak, Allah'ýn tüm laneti benim üzerime olsun.

Yazýlarýmý uzun uzun detaylandýrmama ve bunca zahmeti göze almama gelince. Allah indinde onun yolunda mücadele ve hizmet için verilen ve bu kadar deðerli olan hangi mücadele ve emek vardýr ????
Hangi uðraþ Allah yolunda verilenden daha fazla ciddiyet gerektirir ????

Kalýn saðlýcakla...


PC de PC de PC de


Mesaj 4 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 27.09.2009 - 11:49 tarihinde.
Gönderen: 25.09.2009 - 13:13
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
kardes yorumun kendini baglar biz müctehid imamlarin tarifi ile islami taklid ediyoruz herkes akliyla islami yasarsa o din herkesin anlayisi ile cok din olur aklini din ile terbiye edersen o zaman gercege ulasirsin kisacasi islam itaat ve uygulama dinidir. din sana degil sen dinin emirlerine uymak zorundasin vesselam.....................
Gönderen: 26.09.2009 - 00:42
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
Konu icon    Allah katından ancak hak edilen ve nasip olunan verilir..
309 Mesaj -
Merhabalar,

MUHTAZAF kardeþim son olarak yazdýðýn yazýdaki genel ve hakkýmdaki düþüncelerini ve daha fazlasýný özellikle ÝSLAM AKIL VE GÖNÜL DÝNÝDÝR (1),(2) VE (3) baþlýklý yazýlarýmda çok açýk ve uzun uzun anlatýmlarla aydýnlattýðýmý ve her anlamda açýklýk getirdiðimi düþünüyorum.

Þüphesiz her fert kendi inancýný ve yolunu kendi belirler.
Her insan Allah'ýn buyurduðu gibi ancak nasip kýlýnaný alýr.
Ben sadece ilim ve bilgi sahibi bir vatandaþ olarak bilgilerimi paylaþmak için bu emekleri sarf ettim.

Toz zerresi kadar katkým olduysa bundan mutluluk duyar ve ancak Allah'a þükrederim.

Kalýn saðlýcakla...

Gönderen: 26.09.2009 - 14:01
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
sayin kolye7
vermis oldugunuz sahsi bilgileriniz icin tesekkürlerimizi arz ederiz
en azindan sui-zan eylemekten kurtulmus olduk!

Kur'an ve Efendimiz(sav)'i kabul buyurupda digerlerini reddederim anlaminda yazmissiniz..
oysa Kur'anda ve Hadislerde buyrulurki ulemalara da itaat edilsin..

Bu mevzuda Nisa suresi 69. Ayetin meali söyle:
`iste onlar Allah`in kendilerine lütuflarda bulundugu
peygamberler,
siddikler,
sehidler
ve salih kisilerle beraberdir.
Bunlar ne güzel arkadastir!`

iste bu Ayet, sirat-i müstakim ehli ve hakiki ilahi nimetlere mazhar kimselerin enbiya, siddikler, sehidler ve salihler ve onlara tabi olanlar olduklarini ifade ediyor.

simdi bu hal üzere halifeleri ve ulemalari reddetmek ne kadar dogrudur sizce?
Gönderen: 28.09.2009 - 00:14
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ALLAH YOLUNDA ALİMLER, PEYGAMBERLER VE VELİLERDİR...
309 Mesaj -
Merhabalar,

AFAKÝ kardeþimiz sanýrým özellikle ÝSLAM AKIL VE GÖNÜL DÝNÝDÝR (3) baþlýklý yazýmda mevcut ve aþaðýda tekrar verdiðim bölümleri ya okuyamamýþ, ya da gereði gibi anlayamamýþ olmalý ki benim Kuran ve Efendimizden baþka rehber kabul etmem gibi bir ifadede bulunduðumu ifade ediyor.

Allah yolunda alimlerin kimler olduðu söylemime Kuran ayetleriyle ve Evliyadan bir zatýn nefesiyle açýklýk getirmeye çalýþtým önceki yazýlarýmda.

Senin, Nisa Suresi, 69. ayetle verdiðin örnek benim yolunda gidilmesi gereken seçkin insanlarýn Allah katýndan kesin çizgilerle belirlenerek en açýk þekilde verildiði ayetlerden ikisinin muhteviyatýna ve hükmüne girer. Onlar mevcutken önüne geçmez.

Alıntı
Yasin suresi, 21 : Sizden herhangi bir ücret/bedel istemeyenlere uyun. Ki Onlar doðruyu ve güzeli bulan insanlardýr.

Yasin suresinde "ücret istemeyenlerden" sözüyle kastedilen kiþiler, Efendimiz ve onun nuru olan HAKDOSTLARI/EVLÝYA dýr.

Fatiha suresi, 6,7 : Bizi doðru yola ilet. Nimet verdiklerinin yoluna azmýþ sapmýþlarýnkine deðil.

Fatiha suresinde "nimet verilenler" olarakta Efendimiz ve onun nuru olan HAkDOSTLARI/EVLÝYA ya iþaret ediliyor.



Nisa suresi, 69 da, týpký Fatiha suresinde olduðu gibi "kendilerine nimet verilenlerden" öncelikle bahsedilip, sonrada bu seçkin insanlarýn hem kendilerinin sýfatlarý olan ya da onlarýn yolunda çok büyük mücadeleler verenlerin birliðinden bahsedilir. Ve hüküm þöyle baðlanýr bir kaç mealle vermeye çalýþayým "Onlar ne güzel arkadaþtýr.", "iþte böylelerininki ne güzel birliktelik[ler]dir!", "Ne güzel dosttur bunlar!"

Nisa suresi, 69 un amacý, hem kendilerine nimet verilenlerin tekrar belirtilmesi ve bu anlamda hem nimet verilenlerin hemde üstün mücadeleler vererek yüksek derecelere varmýþ seçkin müminlerin methedilmesi ve tüm müslümanlarýn bu yolda mücadele için teþvikidir. Yani benim anlatmak istediðim hükmü deðiþtirecek hiç bir anlamý yoktur.

Nisa suresi, 69 : Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse iþte onlar, Allah'ýn kendilerine nimet verdiði peygamberlerle, sýddýklarla, þehidlerle, iyilerle birliktedir. Bunlar ne güzel arkadaþtýr!

Peygambere itaat edenler, hem kendilerine nimet verilenlerin en büyüðü peygambere, hemde yine kendilerine nimet verilmiþ olan peygamberin nuru olan velilere itaat eder. Yani NEBÝ ile VELÝ yi ayýrmazlar. Ayýrýrlarsa bu bir felaket olur. Böylecede hem nimet verilenlerle, hemde onlarla birlikte olmayý hak kazanmýþ salihler, sýddýklar ve þehidlerle ayný topluluk içinde kabul edilir müjdesi veriliyor ayetde.

Alıntı
Tabi ki Kuran'ý zamana göre tevil edenlerin mutlakki ehil kiþiler olmasý gerekir. Yoksa þikayetlerde bulunduðunuz konular dahil sayýsýz yanlýþlarla kaþ yapayým denirken göz çýkartýlmasý iþten bile deðildir.

Benim bir önceki yazýmda islam coðrafyasýndaki facia tablo için sorduðum sorularýn kaynaðýda bu Kuran'ý belli bir döneme hapsetme faciasýnýn bir yansýmasýdýr aslýnda.

Alimler PEYGAMBER ve VELÝLER dir. Geçmiþten bugüne Ýslam dünyasýnda yapýlan çok büyük bir yanlýþ yani aslýnda birer ruhban olan ve din konusunda ehil olmadýðýný öncelikle Kuran'ýn belirttiði PAPAZ, RAHÝP, HAHAM, HOCA, MÜFTÜ, DÝNÝ LÝDER, ÝCAZETLÝ ÞEYH gibi kendi kendini yetiþtiren ve Allah'ýn kendileriyle rabýtasý olmayan kiþileri ALÝM kabul etmek yapýlan en büyük hatalardan biridir.

Hadid suresi, 27 : Uydurduklarý ruhbaniyeti onlara biz emretmedik.

Tevbe suresi, 34 : Ey iman sahipleri! Þu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden (Ruhbanlardan) birçoðu halkýn mallarýný uydurma yollarla týkabasa yerler ve Allah'ýn yolundan geri çevirirler.


Efendimiz "ALÝMLER BENÝM VARÝSÝMDÝR" diyor. Çok doðru. Fakat söylediðim gibi ALÝM sözlerinden çoðunluðun anladýðý zümreyi kastetmiyor. Peki neyi kastediyor onuda anlatmaya çalýþalým.
Özellikle iki ayetde uyulmasý gereken Allah yolunun alimleri þöyle tanýmlanýyor.

Yasin suresi, 21 : Sizden herhangi bir ücret/bedel istemeyenlere uyun. Ki Onlar doðruyu ve güzeli bulan insanlardýr.

Yasin suresinde "ücret istemeyenlerden" sözüyle kastedilen kiþiler, Efendimiz ve onun nuru olan HAKDOSTLARI/EVLÝYA dýr.

Fatiha suresi, 6,7 : Bizi doðru yola ilet. Nimet verdiklerinin yoluna azmýþ sapmýþlarýnkine deðil.

Fatiha suresinde "nimet verilenler" olarakta Efendimiz ve onun nuru olan HAKDOSTLARI/EVLÝYA ya iþaret ediliyor.

Þimdi haklý olarak diyenleriniz olacak ki "Hakdostunu nerede bulacaðýz" yada "Hak dostu olduðunu nasýl anlayacaðýz"

Hemen izah edelim. Hakdostu bulmak, yada onlara rastlamak çok ender kullarýn nasibi olan iþtir. O nedenle bunu kendimize takýntý yapmadýðýmýz gibi, ortalýkta dolaþan sayýsýz kendine hak dostu süsü veren sahtekardanda uzak durmamýz ve onlarýn karþýsýnda uyanýk olmamýz gerekiyor.

O zaman yapacaðýmýz þudur. Þüphesiz öncelikle hiç bir eþi olmayan Kuran'ý anlayabildiðimiz kadar okuyacaðýz. Sonra ise Efendimizin Kuran hükümleriyle örtüþen, yalan olmadýðýna kesin kanaat getirdiðimiz hadislerini okuyup inceleyeceðiz. Daha sonrada tabi ki her biri Efendimizin nuru olan EVLÝYA zümresinin bugün mevcut olan eserlerini okuyup onlardan yararlanmaya çaþýþacaðýz.



ALÝM sözü ilimden gelir. ÝLÝM hem din hem dünya adýna hatasýz olarak bir sonuç halidir. Hata taþýmadýðý için adý ilim olarak konmuþtur.
Bu hatasýz sonuç halini ortaya koyanlarada ALÝM denir. Bir iþ içinde hata, yada hatalar olsa ÝLÝM olmaz. Buna baðlý olarak ortaya koyduklarýnda hatalar barýndýranlarda ALÝM olmaz, olamaz.

Allah bu hatasýzlýk, yani Allahýn istediði þekilde dine hatasýz sahip olma özelliðini yalnýzca PEYGAMBER ve VELÝLERE nasip kýlmýþtýr.Bunu çok iyi bilmek gerekiyor.

Ve bir yerdede hem Ruhban olayýna Allah'ýn emri olmamasýna raðmen fýrsat verildiðini ve hesabý görecek olanýn yalnýzca Allah olduðunu ifade ettim.

Tekrarlýyorum. Benim Ruhban olarak nitelediðim zümreleride dinleyebilir, hatta kitaplarýný okuyabilirsiniz. Fakat burada önemli olan bu kimselerin din adýna söylediklerinin içinde çokça taþ parçasý olan pirinç küpüne benzediðini ve bu taþlarý ayýklayacak özelliðe sahip deðilseniz diþlerinizin zarar göreceðini, yani din adýna ifadeyle söyleyecek olursak imanýnýzýn zarara uðramasý ihtimalinin çok muhtemel olduðunu bilmeniz þartýyla.

Ben ruhbanlarýn zararlarýnada Allahýn veli kulu Yunus Emre ile örnekler vermiþtim.

Alıntı
Allah'ýn veli kulu Yunus Emre'dende bir iki örnek verelim RUHBAN konusuna

Yiðirmidokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Manasý ne demektir
***************
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkýn baþýna zahmetli oldu
Yunus gel aþýk isen tevbe eyle
Nasuh'a tevbe ucu kutlu oldu



Yeri gelmiþken önemli bir uyarýda bulunayým.
Týpký burada olduðu gibi yani YOLUNDA GÝDÝLECEKLER hükmünün anasý olan NÝSA SURESÝ, 21 ve FATÝHA SURESÝ 6,7 deki gibi ana hükümdeki ayetleri bilerek veya bilmeyerek bir kenara koyup, aslýnda çoðunlukla ancak Peygamber ve Velilerin gösterdikleri kiþilere verilen salih, sýddýk ve þehid kavramlarýnýn her önüne gelene yada kendini dinin önderi belirleyen ruhbanlarca belirlemesine razý olmakta büyük bir hatadýr. Sonuçta yanlýþ insanlarýn peþinde olmak faciasý kaçýnýlmaz olabilir.

Bu hal, ayrýca ana hükümleri bilerek yada bilmeyerek kenara koyma icraatýna, Allahýn celaliyetinide davet eden tehlikeli bir durumdur . Buna bilerek yada bilmeyerek Kuran'ýn hükümlerini bölmek, eksiltmek ve böylece anlam kaymasýna sebep olmakda diyebiliriz. Ayetlerle buna örnek vermek istiyorum.

Al'i Ýmran suresi, 105 : Kendilerine açýk-seçik kanýtlar geldikten sonra, çekiþmeye girip fýrkalar halinde parçalananlar gibi olmayýn. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardýr.

En'am suresi, 159 : Dinlerini parça parça edip fýrkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir iliþiðin yoktur. Onlarýn iþi Allah'a kalmýþtýr. Allah onlara, yapýp ettiklerini haber verecektir.

R'ad suresi, 25 : Allah'a verdikleri sözü, onu antlaþma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah'ýn birleþtirilmesini emrettiði þeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çýkaranlara gelince, böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onlarýn olacak.

Mü'minun suresi, 53 : Fakat onlar iþlerini aralarýnda parçalayýp çeþitli zübürlere/kutsallaþtýrmýþ hizip kitaplarýna ayýrdýlar. Her hizip, yalnýz kendi yanýndakiyle sevinip övünmektedir.

Rum suresi, 32 : Onlardan ki, dinlerini parçalayýp hizipler/fýrkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.

Allah cümlemizi bu duruma düþmekten muhafaza eylesin.

Gelelim HALÝFE meselesine. Ben halife deyince dört tane halife tanýyorum. Tabi burada anlattýðýmýz anlamda bunlar.
Þayet sen bunlarýn haricinde EMEVÝ ve ABBASÝ zalimlerine de HALÝFE dememi beklemek gibi bir zaafiyet ve feci hata bekliyorsan, sana ancak þunlarý söyleyebilirim.

Acýrým o insanlarýn haline ki Peygamber evladýnýn katillerine peygamberin vekili anlamýnda HALÝFE derler ve onlara saygý, hürmet ve duada bulunurlar.
Umarým yanýlýyorumdur. Yani sadece DÖRT HALÝFE yi kastediyorsundur. O zaman hiç bir sorun yok demektir.
...

Ve senin anladýðýn, ya da genel anlayýþýn, islam coðrafyasýna kazandýrdýklarýnýn ne kadar olumsuz olduðunu tekrar hatýrlatmak gereðini duyuyorum.

Alıntı
Madem Ýslam coðrafyasýndaki çoðunluðun doðru yolda olduðu iddiasý var, bende bu noktada þunlarý sormak istiyorum.

*Neden islam coðrafyasýnýn üzerine aralýksýz haçlý pisliði yaðýyor ?
*Neden islam coðrafyasý haçlý kuþatmasý altýnda inim inim inliyor ?
*Neden islam coðrafyasýnda kan, þiddet, kardeþ kavgasý, mezhep kavgasý durmak dinmek bilmiyor ? Neden huzurun zerresi yok ?
*Neden geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek islam ülkesi dahi yok ?

Bütün bu bozuk haller, Kuran'ý kitap arasýna hapsedip uydurulmuþ, kitabýn dýþýnda bambaþka din anlayýþlarýnýn yaþama sokulmuþ olmasýnýn aðýr kahýrlý faturalarý ve imtihaný deðilmidir ?

Oysa Allah doðru yolda olan fert ve milletlere huzur, barýþ, yükseliþ ve baþarý vaadediyor.



Bu sorular anlamýndada ekliyorum. Ýslam coðrafyasý nerede hata yapýyoruz diye yüzyýllardýr sýmsýký sarýldýðý ezberlerini tekrar ve çok iyi bir þekilde gözden geçirip Kuranýn özüne dönmedikçede bu tablolar deðiþmeyecektir.

Ra'd suresi, 11 : Herkesin önünde, ardýnda, birbiri ardýnca gelip giden melekler var, onu, Allah'ýn emriyle koruyup gözetirler. Þüphe yok ki bir topluluk, ahlakýný deðiþtirmedikçe Allah o topluluðu deðiþtirmez. Allah, bir topluluðun kötülüðünü dilerse o kötülüðü geriye atmaya imkan yoktur ve onlara, ondan baþka bir yardýmcý da bulunamaz.

Kalýn saðlýcakla...

PC de PC de PC de


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 28.09.2009 - 13:38 tarihinde.
Gönderen: 28.09.2009 - 13:13
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
mesaj


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 29.09.2009 - 01:22 tarihinde.
Gönderen: 28.09.2009 - 18:36
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
neyi niye tartisiyoruz ?
224 Mesaj -
sayin kolye7
siddiklara, alimlere inandiginizi belirtiyorsunuz ama ayni zamanda mezhepsiz olugunuzu beyan ediyorsunuz!
her yazinizda -ateistler ve sia'cilar gibi- emevi ve abbasilerden dem vuruyorsunuz!
ayrica, seriat kelimesinin 2 anlama geldigini bilirsiniz! ki, hangi anlamda kullandiginizi bilmedigimden ayrintiya girmeyecegim!
(seriat: yol, izlek.. seriat: Kur'an, dolayisiyle sünnet ile yönetim tarzi!)
eger gercekten Kur'ana, Sünnete, halifelere ve -gercek- alimlere inaniyorsaniz neyi niye tartisiyoruz? ve bu konudan amaciniz ne?
...

bu ve benzeri konularin detaylarina inmeden evvel bir konuya aciklik getirelim lütfen..
bilirsinizki; karsinizdakine ne anlatirsaniz anlatin, anlattiklariniz karsinizdakinin anladigi kadardir!
her mesajinizda "okumadan yorumlamissin" yada "anlamamissin" gibi yorumlar belirtmeniz hic de hos degil!
ve inanin, buradaki hic kimse -tembel olabilir ama- sandiginiz kadar cahil degildir!
eger böylesi "kücük düsürücü" terimler kullanacaksaniz muhatabligimizi burada keselim!

tüm ravda ailesine Hayr'li geceler temennilerimle Afaki
Gönderen: 29.09.2009 - 01:16
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ALİMLER, PEYGAMBERLER VE VELİLERDİR (2)
309 Mesaj -
Merhabalar,

AFAKÝ kardeþimin yazýsýnýn son bölümünde yer alan "küçük düþürme" gibi bir tavýr ve hal benim meþrebime hiç uymaz. Karþýmdaki insan samimiyetle bir konuyu, atýyorum kýrk defa anlattýrsa anlamadýðý bir cihet önüme koysa üþenmeden ayný samimiyetle kýrk defa cevap veririm. Ve bu kardeþim kendisine karþý olan bu samimi tavrýda yanlýþ anlayýp genele yapýlan bir saygýsýzlýk olarakta yorumlamamalý diye düþünüyorum.

Buradada ayný samimiyetle ve kesinlikle hiç bir küçük görme yada baþka rahatsýz edici ifade kullandýðýmý düþünmüyorum.
Bu þekilde algýladýðýnýz bir yer özellikle varsa söyleyin, bende açýklamasýný yapayým.

Okumadan yorumlamýþsýn dediðim yer "Peygamberden baþka hiç kimseyi kabullenmiyorsun" anlamýnda bana ithaf ettiðiniz hal içindir. Ki bunun olmadýðýný yazdýðým yazýdan alýntýyla göstermeye mecbur kaldýðým için gösterdim. Yanlýþ hareket ettiðimide düþünmüyorum. Çünkü bir þeylerde emek sarfedip bir þeyler ortaya koymuþsanýz, ona eksiklik isnat edildiðinde ayný samimiyetle bunuda cevaplamak yani ya eksiði kabullenmek yada eksik olmadýðýný ispat etmek durumundasýnýz.

Yoksa burada bunca sarfedilen emeklerin ne anlamý kalýr ??

Mevlana'nýn "Sen ne kadar bilirsen bil, ne söylersen söyle, senin bildiðin karþýndakinin anladýðý kadardýr" sözü aslýnda yalnýz bilgili insanlarý her bildiklerini herkese kabul ettiremezsiniz, insan doðasýnýn gereði farklý anlayýþlar ve farklý kapasiteler buna engel olur uyarýsýyla birlikte, hem anlamsýz çekiþmelere girilmemesini, hemde insanlarýn bu anlamda birbirlerine saygý göstermelerinide ön görüyor.

Benim þahsen, sahip olduðum donanýmla buna son derece uygun tarzda iliþkiler kuran bir insan olarak bu konuda hiç bir endiþem ve çekincem yoktur.

Þeriat kelimesinin bire bir anlamý ÞARTLAR demektir. Fakat bu kelimeyi din baðlamýnda ele aldýðýmýzda bu þartlar kelimesi, islam dininin hukuksal þartlarý, ilahi emir ve yasaklar olarak karþýmýza çýkar.

Ýþte benim þeriat anlamýnda anlatmaya çalýþtýklarýmda Kuran'dan çýkarýldýðý iddia edilen sayýsýz hükümlerin bir bölümünün Kuran hükmünü taþýmasý söz konusu olmakla birlikte, Efendimizden sonra ve özellikle EMEVÝLER ve ABBASÝLER döneminde sayýsýz hezeyan bunlar Allah'tandýr denerek sözde ÞERÝAT devletinin hükümleri arasýna katýldýlar.

Benim bu konuda anlayýþýmda yazýlarýmda apaçýk bellidir. Yani alimlerin kimler olduðu deðerlendirmem göz önüne alýndýðýnda ehil olmayan ve bu haliyle dinde söz sahibi sayýlan pek çok din adamýnýn hezeyanlarýnýn oluþturduðu bir yasa oluþumunu ÞERÝAT yani KURANIN HÜKÜMLERÝ olarak kabullenmenin din adýna çok büyük bir hata olacaðý düþüncemdir.

Bugünden ve tarihten örneklerle ÞERÝAT adý altýnda yapýlan ve bu KURAN'dandýr diye halka dayatýlan birkaç ibret örnek vermek istiyorum. Aslýnda sayýsýz örnek var. Fakat vereceðim örnekler sanýrým yeterli olacaktýr.

Bugün ÞERÝAT la yönetildiðini bildiðimiz Suudi Arabistanda kadýnlar uçak ehliyeti alýp, araba ehliyeti alamamaktadýr.
Baþka bir örnekle evli bir kadýn televizyonda seyrettiði bir erkeðe kocasýnýn ifadesiyle þehvetle baktý diye rahatlýkla boþanabilmektedir.
Bu þeriat devletinin Kral'ý nefsine düþkünlüðünü gidermek için Kuran'ýn evlenibilecek kadýn sayýsýný tutturabilmek için bugüne kadar otuzun üzerinde kadýn boþamýþtýr.

Ben þimdi merak edip soruyorum. Suudi Arabistan'ýn yönetimi ÞERÝATLA YÖNETÝLEN KRALLIK olarak devletler içinde yer alýyor.
Peki o halde bu þeriat þartlarýný kimler, hangi ehliyet ve sýfatla belirleyip Suudi Arabistanýn ÞERÝAT yönetimi hukukunu belirliyor ?

Bu facia hal yalnýz Suudi Arabistanla kýsýtlýda deðil. Tüm ÞERÝAT ile yönetildiði iddia edilen islam ülkelerinde facialarýn bini bir para.

Geçmiþten bir örnek verelim. EMEVÝ hükümdarlarýna bir kýsým müslümanlar halife diye hitap ederler ve yönetimlerinin þeriat olduðunu kabul ederler.
Bir tek örnek vereceðim, sayýsýz acý örnek içinden ki bu zalimlerin ÞERÝAT anlayýþý nedir rahatlýkla anlaþýlsýn.

Hz.Hüseyin'in oðlu, Ýmam Zeyn-el Abidin, EMEVÝ hükümdarlarýndan ABDÜLMELÝK tarafýndan zehirletilerek yaþamýna son verilmiþtir. ABDÜLMELÝK zalimi yaptýðý buzulümle yetinmemiþ ve cansýz bedeni topraða verilen imamýn bedenini "ÞERÝATA UYGUN GÖMÜLMEDÝ" gerekçesi ile, þeriata uysun diye "ONU ASIN VE TEKRAR GÖMÜN " diye emir vermiþtir.

Dikkat ederseniz ben yorum yapmadan yalnýzca olaylarla ÞERÝAT kavramýna açýklýk getirmeye çalýþýyorum.

ÞERÝAT ile yönetim olmazmý, elbette olur. Fakat onun þartlarý vardýr. Savunduðum ALÝMLER PEYGAMBERLER VE VELÝLERDÝR hükmü baðlamýnda bu iþi deðerlendirdiðimizde, þayet devlet yönetiminin kurallarýný Allah nasip edipte bu zümre eliyle belirleyebilme imkanýnýz varsa olur hemde çok mükemmel olur.

Fakat RUHBAN diye adlandýrdýðým ve her biri ayrý telden çalan zümrelerin ÞERÝAT diye oluþturduðu hükümleri yaþama katmaya çalýþýrsanýz, iþte orada yalnýz din adýna bataða sürüklnmekle kalmaz, Allah'ýn da celaliyetini davet etmiþ olursunuz. Ýslam coðrafyasýnýn ýsrarla ve çok uzun zamandýr davet ettiði gibi.

Bu özlem yani ÞERÝAT ile yani tamamen Kuran hükümleri ile yönetilecek bir zaman þüphesiz kýyametden önce yaþanacaktýr. Fakat onu tesis edip islamý muzaffer kýlacaklar bugün ortalýkta þeriat yaygaralarý atan Yunus Emre'nin deyimiyle "ÜÇBUÇUK OKUMUÞLAR" deðil, zaman gelip zuhur ettiklerinde HZ.ÝSA ve MEHDÝ A.S.dýr.

AFAKÝ kardeþime bir þeyide hatýrlatmak istiyorum. Bu baþlýk altýnda yazýlan yazýlar 300 ün üzerinde týklanmýþ durumda. Oysa benim bu yazýma gelen eleþtiriler yani karþýt eleþtiriler yanýlmýyorsam dört kiþiden geliyor.
Diyorum ki isterseniz o geride kalan ve sesi çýkmayan, yada buna herhangi bir nedenle gerek görmeyen çok sayýda kardeþlerimizin adýna konuþmayalým.
Bu pek adil bir davranýþta olmaz zaten diye düþünüyorum.

Aþaðýda sorduðunuz soruyuda bu son yazdýklarýmdan sonra her okuyan kendince cevaplar diye düþünüyorum.
Çünkü soru iþaretleri olmayan yerde benim aðzýmý açýp tek kelime dahi etmem söz konusu olamaz.
Cevap benim yapýmda bir insan için, bu anlamda soru iþaretleri karþýsýnda ve yanlýþ anlamalar olduðunda devreye girer.

Alıntı
(seriat: yol, izlek.. seriat: Kur'an, dolayisiyle sünnet ile yönetim tarzi!)
eger gercekten Kur'ana, Sünnete, halifelere ve -gercek- alimlere inaniyorsaniz neyi niye tartisiyoruz? ve bu konudan amaciniz ne?




Kalýn saðlýcakla...


PC de PC de PC de
Gönderen: 29.09.2009 - 12:18
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ZeYNeP. su an offline ZeYNeP.  
114 Mesaj -
sahne ayný - kiþiler ayný - deðiþik versiyonlarda - ya kýlýk deðiþiyor - yada insanlar - yada hep ayný kiþi-ler
Gönderen: 29.09.2009 - 13:09
Bu Mesaji Bildir   ZeYNeP. üyenin diger mesajlarini ara ZeYNeP. üyenin Profiline bak ZeYNeP. üyeye özel mesaj gönder ZeYNeP. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
merhabalar sayin kolye7

"AFAKÝ kardeþim Ýsrail ürünlerine boykot gibi çok anlamlý bir avatar seçmiþsin. Fakat bana göre eksik yapmýþsýn. Hani o bahsettiðin BOP var ya, iþte onun sahibi ve kurucusu, yapýcýsý, kabadayýsý her þeyi ABD dir."
demissiniz
israil, her istedigini elde edebiliyorsa "yönetilmiyor" aksine "yönetiyor" demektir.
dünya düzenine baktigimizda bunu anlamak hicde zor degil!

ve demissinizki
"AFAKÝ kardeþime bir þeyide hatýrlatmak istiyorum. Bu baþlýk altýnda yazýlan yazýlar 300 ün üzerinde týklanmýþ durumda...
...çok sayýda kardeþlerimizin adýna konuþmayalým."
(en az 25-30 kez sadece ben tiklamisimdir)
kul hakkindan korkan biri olarak kimse adina konusmam ve yazmam.
sayet bilmeden öyle bir hata etmis isem helallik dilerim.

sanirim konu amacina ulasmis durumda!
her halukarda sürc-ü lisan eyledi isem hakkinizi helal ediniz (nam-i diger) kolye7 kardes
selametle kaliniz
Gönderen: 30.09.2009 - 00:50
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ABD VE İSRAİL ETLE TIRNAK GİBİDİR...
309 Mesaj -
Merhabalar,

AFAKÝ kardeþimizin son yazýsýndaki iki noktaya bir kaç cümle ile deðindikten sonra bir sorusu olan kardeþimiz çýkmazsa, bu baþlýk altýnda baþka bir þeyde yazmayacaðým.
Özellikle ABD ve Ýsrail hakkýndaki deðerlendirmeler çok önemli.

ABD ve ÝSRAÝL için söylediklerimin aynen arkasýndayým.
Senin bu konudaki fikirlerine karþý ne düþündüðümüde anlatabilmesi açýsýndan tespitlerimi söylüyorum.

* ABD ve ÝSRAÝL, Amerika'daki çok güçlü yahudi lobisi ve bunu oluþturan oldukça büyük kapsamda iþler yapan Yahudi kökenli iþ adamlarý nedeniyle mecburi Yahudilerle kader birliði halindedir.

* Ýsrail'in Ortadoðuda oluþu ve ABD'nin bu bölgede çok önemli ve hayati çýkarlarý olmasý bu iþbirliði, daha doðrusu baba evlat ilþkisinin bir baþka önemli noktasýdýr.

* Hristiyan ve yahudi topluluklarý geçmiþte birbirlerine düþman görünsede özellikle son yüzyýlda islam dünyasýna karþý kesin bir birliktelik içindedirlar.

* ABD ve Ýsrail arasýndaki bu baba oðul, ya da etle týrnak birlikteliðinde asýl söz sahibi ABD olmakla birlikte, baþtada belirttiðim gibi yahudi camiasýnýn ABD ekonomisindeki çok önemli yer tutmasý nedeniyle, dünya ve özellikle ortadoðuda tam bir menfaat ve kader birliði ve iþbirliði içindedirler.

* Ýsrail'in hýrçýnlýklarýna ABD'nin fazla ses çýkarmamasý, Ýsrail'in ABD için hem ABD içinde hemde ortadoðuda bir kale olarakta önem arzetmesi açýsýndan ve özellikle bitmemesi istenen kaoslar dahi bölgede ileri ölçüde hesaplar için özel tasarým ve iþbirliði noktasýnda düþünülmelidir.

* Bu tespitler ýþýðýnda keyfiyete bakacak olursak, ABD de Ýsrail'in hoþuna gitmeyecek fakat pek önemli olmayan kararlar alabilmekte, buna karþýn Ýsrailde ayný þekilde kendince ABD yi sözde zor durumda býrakacak kararlar verebilmektedir.

Ben bunlarý hiç önemsemiyorum. Çünkü halk arasýnda affedersiniz kaba bir terim vardýr, ben bu ikisinin birbirine karþý hallerini "KATIR CÝLVESÝ" olarak yorumluyorum.
Çünkü asla ve asla ne olursa olsun hiç bir þeyde birbirlerinden ayrýlmamaktadýrlar.

* Burada kesin söz sahibi olmaya gelince. Ýsrail kendi topraklarýndan petrol fýþkýrsa hem savaþlar için hem bölgede çevirdiði baþka filmler için bu harcamaya para yettiremez.
Gelirlerinin öbnemli bölümü özellikle ABD de bulunan yahudi kökenli iþ adamlarýndan ve ABD nin oldukça büyük rakamlar ihtiva eden maddi yardýmlarýndan ve sizlerinde ortaya koyduðunuz büyük iþyerlerinin fonlarýndan v.s kaynaklanmaktadýr.

* Þayet ABD, Ýsrail ile tüm birlikteliðin nimeti olan kavramlara sýrtýný dönecek olsa, belki ABD bunun önemli derecede eksikliðini duysada bunu baþarýr, mümkündür.
Fakat Ýsrail, ABD olmadan ortadoðuda nefes bile alamaz. Bunu hiç unutmamak gerekiyor.

* Ben bu büyük þeytan ve küçük þeytan olarakda tanýmladýðým ABD ve Ýsrail'in "baba ve oðul" tanýmýný özellikle savunuyorum. Çünkü baba oðul birbirinden vazgeçemiyorsa herþeyin sahibi olan baba olmakla birlikte evladýn hýrçýnlýklarýnada göz yumar. Sonuçta bir yerde hesaplar bunu gerektirir.
Fakat bir yerde ayrýlýk gerekiyorsa bunda asýl söz sahibi ve belirleyici babadýr. Baba oðulsuz olmaya katlanabilir. Fakat oðul katkýlarý ve varlýðý destek olsada babasýz bir hiçtir.

* Yani önceki yazýmda da özellikle belirttiðim gibi asýl zorlanmasý gereken ABD dir. Yoksa Ýsrail'in üzerine gitmek ancak koskoca bir hava aldýrýr. Hatta daha zorlarsanýz bu iki þeytan birlikte gizli yada açýk defterinizi dürerler.

Yada en geniþ açýdan deðerlendirirsek bunlardan birine karþý bir tavýr belirlemiþseniz diðerini yani asýl güç sahibini devre dýþý tutamazsýnýz, tutmamalýsýnýz.
Nereden bileceksiniz Ýsrail'e kýzdýðýnýz iþlerde ABD ile birlikte bu çirkeflikleri kararlaþtýrmadýklarýný ???

* Bu anlamda birde þunu söylemek istiyorum. Tamam hemfikiriz, Filistin'de yýllardýr süren bir zulüm var. Yüzlerce çoluk cocuk, kadýn, yaþlý Ýsrail zulmünden çok büyük zararlar gördü görmeyede devam ediyor.
Peki ya Irak, Irakta bir milyon insanýn ölümü bir o kadar insanýn sakat kalmasýnýn, ailelerin mahvoluþunun göç olaylarýnýn ve mecburiyetlerinin, Irak'ýn kanlý bir þekilde bölünme eþiðine gelmesinin önemi, Filistinde olanlardan dahamý az ??

* Daha dün Davos'ta Fistindeki zulme isyan edip Ýsarail devlet baþkanýna haklý olarak aðzýna gelenleri söyleyenlerin, Irak müdahalesi esnasýnda býrakýn onlarý desteklemeyi, dahada öteye giderek yalnýzca bir örnekle vereceðim “Irak’da savaþan kahraman Amerikan askerlerinin sað-salim ülkelerine dönmesi için dua ediyoruz” sözlerini kullanmasý acaba sizce ne kadar samimidir, gerçekçidir ve adaletlidir.

* BOP, Ortadoðuda ABD,ve Ýsrail kader birliðinin adýdýr. Ve bu sinsi proje adým adým hýzla hedefine yaklaþmaktadýr. Kuzey Iraktaki oluþumun içinde ne kadar ABD askeri varsa, o kadar olmasada Ýsrail ajaný ve yapýlanmasý vardýr. Çünkü maksat ülkemizin doðusunun büyük bir bölümününde içine katýlmasý hesaplanan ve adýna BÜYÜK KÜRDÝSTAN adý verilen ve aslýnda gerçek adý BÜYÜK ÝSRAÝL olan haçlý+yahudi ortak hayalidir.

Þimdilerde Irak'tan çekilme hesaplarýna dalan ABD bu hayali için ilerde ayýrmak üzere (Büyük Kürdistan devleti olarak] kerkük ve musulun Türkiyeye ilhaký olayýný bile büyük bir sinsilikle ihtimal dahilinde deðerlendirmektedir.

* Son olarak tekrarlýyorum. ABD ve ÝSRAÝL'i birbirinden ayrý düþünmek yapýlabilecek en büyük hatadýr. Hele hele burada ABD yi ikinci plana itip Ýsraille oynaþmayý yada ona baðýrýp çaðýrmayý marifet saymak ise boþ hayallerle avunmaktan baþka hiç bir þey deðildir.

Birde týklama meselesine gelelim. Kul hakký hassasiyetini takdirle ön planda tutmak kaydýyle..Hadi diyelimki biz buraya yazý yazanlar senin dediðin gibi 25-30 defa týkladýk.
Ki benim açýmdan bu rakamýn olmasý mantýk kaldýrýr, çünkü yazýlarým uzun kontrol ediyorum, imla hatasý falan düzeltiyorum v.b. Ben ve karþýt eleþtiri yapan bir kaç yazý yazan diðer kardeþlerimiz ettik beþ kiþi 20 defa týklamýþ olsak eder yüz. Peki geriye kaldý 200 küsur týklama onlarýn ne gibi ihtiyaçlarý olabilir ki ayný yazýlarý defalarca týklamýþ olsunlar.
Ben þahsen o üçyüz kusur kiþinin daðýlýmýnda en az yüz kiþinin farklý üyelerden olduðu kanaatindeyim. En doðrusunu Allah bilir...

Kalýn saðlýcakla...



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 30.09.2009 - 12:14 tarihinde.
Gönderen: 30.09.2009 - 11:39
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rahil su an offline rahil  
1191 Mesaj -
Kardeþ zaten amerika ve israili birbirinden ayýramayýz...

Ýkiside bebek katilleri!!! al birini vur ötekisine...

Allah o bebek katillerini KAHHAR ismi ile kahretsin...
Gönderen: 30.09.2009 - 13:19
Bu Mesaji Bildir   rahil üyenin diger mesajlarini ara rahil üyenin Profiline bak rahil üyeye özel mesaj gönder rahil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
dünyayi (kendilerine göre) yöneten aslinda yahudi kökenli,
ingiliz vatandasi ve (ismini unuttum) bir ada da yasayan 3 ailedir..
bunlardean biri olan (rotchill midir nedir) aile internetde dolasiyor..
(almanca bilenler google ye ZEITGEIST yazarlarsa inceleyebilirler youtubeden..)
sayin erbaken da aciklamisti yillar önce ama kimse itibar etmemisti..
ve bugün hersey gün yüzüne cikmis bulunuyor..

Yüce Mevla müslümanlarin yar ve yardimcisi olsun
Gönderen: 30.09.2009 - 19:52
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Afaki su an offline Afaki  
224 Mesaj -
özür dilerim.. bu yaziyi baska bir konuya cevap olarak yazmistim ama kazaen buraya eklemisim..
(gerci burada da israil konusu geciyor ama..!)

bu arada kolye7 kardesimizin israil-abd-yahudi lobisi yazilarina katildigimida belirtmis olayin.. biraz eksik olsada..!)
yinede haklarinizi helal ediniz
Gönderen: 30.09.2009 - 19:57
Bu Mesaji Bildir   Afaki üyenin diger mesajlarini ara Afaki üyenin Profiline bak Afaki üyeye özel mesaj gönder Afaki üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ALLAH, ZALİMİ, ZALİMLE ORTAK KILAR VE BİRLİKTE BATIRIR.
309 Mesaj -
RAHÝL ve AFAKÝ kardeþlerimizin görüþlerine tamamen katýlýyorum.
AFAKÝ kardeþimizin son sözlerinde deðinmek istediðim bir iki noktayýda aydýnlatmak kaydýyla....

Kendi söylemlerimde detaylandýrmadýðým bir tek þey var. AFAKÝ kardeþimiz sonuçta iþlerin yahudilere dayandýðýný ifade etmek ve vurgulamak maksadýyla bir yazýsýndan aktarma ile düþüncesine daha bir anlam vermeye çalýþmýþ.
Benim burada söz konusu olan YAHUDÝ LOBÝLERÝ konusu elbette önceden Ýngilteredede mevcuttu ve halen devam ediyor.Bu lobiler içinde bahsettiðiniz özellikte ailelerde var.

Burada gözden kaçýrýlmamasý gereken çok önemli bir nokta var. Yahudiler dediðiniz gibi ve büyük oranda doðru olan tespitlerdeki gibi dünya ekonomisini ve siyasetini belirlemede büyük bir paya sahipler.
Fakaaat ne Ýngiltere nede Amerika kendi devletlerine öncelikle katkýlarý olmasa bu yahudi kuruluþlarýnýz tozunu bile ortada býrakmazlar. Yahudi o þekilde bir sistem kurmuþtur ki bir yandan içindede lobisi olan ülkeye hem yurt içinde hem yurt dýþýnda büyük faydalar saðlarken diðer yandan kendi dümenlerinide istedikleri gibi çevirmektedirler.Üstelik bunlarýda yine mümkün olduðunca ortak yapmaya ve tepki almamaya dikkat ederek.
Tam þeytani bir sistem yani.

Sanýyormusunuz ki Ýngilterede ve Amerikada bu yahudi faaliyetleri en ufak noktasýna kadar bilinmiyor ? Herþeyi biliyorlar. Fakat bir yerlerde ya gönüllü olarak, yada zorunlu olarak karþýlýklý tahammül etme olayý söz konusu oluyor.

Yahudilerin ve kader ortaklarý haçlý zalim aðababalarýnýn çevirdikleri dalaverelerde, yaptýklarý zulümlerde Allahýn takdiri ilahisini yani bunlara bu fýrsatlarýn verilmesindeki hikmetide kesinlikle anlayabilmek ve göz önünden uzak tutmamak gerekiyor. Allah zalimi, zalimle ortak ve yoldaþ kýlar ve birlikte sýgaya çeker, belaya uðratýr.

Her þeyi yahudiler yapýyor. Haçlýlar ikinci plandadýr demek, böyle kabullenmek bence bu olayý gereði gibi anlayamamak olur.

Bu söylediklerinizin bilinmediði yerler daha doðrusu gereði gibi bilinmeyen ülkeler elbette var. Fakat onlar zannettiðiniz gibi Amerika, Ýngiltere yada herhangi bir haçlý ülkesi, yada ülkeleri deðil, çoðunluðunu islam ülkelerinin oluþturduðu ve Türkiyeninde en baþlarda yer aldýðý ülkelerdir.

Sonucu þöylece çok kýsa olarak özetlemek istiyorum.

Hesaplar örtüþmeden, yada örtüþmezse bu ortaklýklarýn hiç bir anlamý olmayacaktýr.
Bu hallerde ABD bir Ýsrail ve yahudiler olmadanda yoluna devam edebilir. Belki hesaplarýnda B veya C planlarý yapmak zorunda kalabilir.
Fakat Ýsrail özellikle ABD olmadan Ortadoðuda varlýðýný kesinlikle devam ettiremez.

Bir misal vereyim. ABD, AKP ye güvenerek Türkiye üzerinden Irak'a çok daha kolay bir müdahale düþünüyordu. Fakat istediði gibi olmayýnca bir B planý ile güneyden yapacaðýný yaptý. Sonuçta hem zayiat bakýmýndan, hem süre bakýmýndan, hem maliyet bakýmýndan biraz daha pahalýya mal oldu fakat ABD bunu ýsrarla yaptý ve iþgali gerçekleþtirdi.
Bu misal Ýsrail içinde geçerli. Þayet bu yahudi iþ çevreleri ve topluluklarý, Ýsrail v.s bir zaman gelir ABD ye astarý yüzünden pahalýya malolurlarzsa, ABD nin onlarý bir þekilde tamamen yada kýsmen devre dýþý býrakacaðý kesindir.

Ýþte yahudi bu noktayý çok iyi bildiðinden neyi, ne kadar isteyebileceðinin ve ne kadar zorlayabileceðinin hesabýnýda çok iyi yapýyor. O nedenle yahudi ve haçlý zalimlerinin dünya üzerindeki bu hegemonyasý halen devam etmektedir.
Tabi Allah zalimlerin hesaplarýný ne zaman tersine çevirir, o hiç belli olmaz.

Kalýn saðlýcakla.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 01.10.2009 - 11:17 tarihinde.
Gönderen: 01.10.2009 - 11:16
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
israili - abd yi ve yanlilarini boykot ediyorum

ve cümle müslümanlari boykota davet ediyorum
Gönderen: 02.10.2009 - 03:01
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 819 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71302 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.