chloroquine lopinavir ritonavir ivermectin hydroxychloroquine ivermectin seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » İ S T İ D R A C

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
mira su an offline mira  
İ S T İ D R A C
33 Mesaj -
Ý S T Ý D R A C

Hakký ve hakiki deðeri olmadýðý halde kabiliyetsizliðine raðmen,bir kimsenin bir çok nimete mazhar olmasý ve bu sebeble küfür ve isyana devam ile azab ve gadabý ilâhiyyeye yaklaþmasýdýr.

Yani,derece derece düþüþü netice vermektedir.





Allah'a isyanda çok ileri giden insanlarýn, Allah'ýn kendilerine verdiði mal, baþarý ve sýhhat gibi nimetlerle isyanlarýn daha da artýrmalarý ve sonuçta helâk olmalarý.

Allah'a tam olarak itaat eden veya en azýndan iradelerini itaat yolunda azamî derecede kullanan kullar olduðu gibi; Allah'a isyanda, Ýslâm'a, dolayýsýyla hakka, adalete, insaniyete, kýsaca Allah'a kul olmaya karþý çýkýþta ölçü tanýmayan kiþiler de vardýr. Bu iki gruptan birinciler Allah'ýn velilerini oluþtururken, ikinci grubu ise, ins ve cin þeytanlarýnýn kendilerine sürekli olarak Ýslâm'a ve müslümanlara karþý çýkmayý 'vahyettiði', gizli gizli fýsýldadýðý Þeytan'ýn velileri oluþturmaktadýr. Allah, velîlerine zaman zaman ikramlarda bulunur; Kâinatýn iþleyiþinde kudretine perde yaptýðý sebepleri onlar için bir derece ortadan kaldýrýp, normal sýradan insanlara olaðanüstü gelen bazý fiilleri veli kullarýnýn elinde yaratýr; bu tür ikramlara Ýslâmî terminolojide 'kerâmet' denmektedir ki, en büyük kerâmet de Sýrat-ý Müstakim üzerinde sapmadan gidebilmektir.

Yukarda belirtildiði gibi, Allah'ýn velîlerinin karþýsýnda, Þeytan'ýn velileri de vardý. Bunlar, sürekli olarak Allah'ýn dinine ve bu din'in baðlýlarýna karþý çýkýp, savaþ açarlar. Bu yetmiyormuþ gibi, kendileri de bazen açýktan, bazen münafýkça bir tavýrla -"biz ýslahçýyýz" diyerek- yeryüzünde fesat ve fitne çýkarýrlar. Bunlar, her þeyden önce 'fasýk', yani her türlü günahý rahat rahat ve içlerinde en ufak bir burkuntu duymadan iþleyen kimselerdir. Eðer bir memlekette bu tür kiþilerin yaptýklarýna ses çýkarýlmaz, her türlü fýsklarý ve yaktýklarý fitne-fesat ateþi söndürülmeðe çalýþýlmaz, daha açýk deyiþle, 'ma'ruf' emredilip, 'münker' yasaklanmaz; tam tersine 'münker'ler emredilir, 'ma'ruf' yasaklanýrsa o memleket bir bakýma 'helâki hak etmiþ demektir. Bu þekilde helâki hak etmiþ olan memleketlerde Allah, fasýk, fitneci ve müfsit kiþilerin sayýlarýný daha da artýrýr; çünkü, toplum iradesiyle artýk bunu arzuluyor demektir ve bu yöne yönelmiþtir.



"Biz bir memleketi helâk etmek dilediðimizde, orada mütreflere (hayatý gaye edinenlere, bohem hayatý yaþayanlara, acýmasýz -sömürücü- mal düþkünü kapitalistlere) emrederiz (onlarýn sayýlarýný çoðaltýrýz) da, orada fýsk ederler "aglael-Ýsrâ, 16/ 17);



"Allah, zaten fasýklardan ve zalimlerden baþkasýný helâk etmez" (el-en'âm, 6/47; el-Ahkâf, 6/35).



Ama bu helâk etme iþi birden olmaz. Fitne ve fesadýn kol gezdiði. Ýslâm'ýn unutulup horlandýðý bir yere Allah önce uyarýcýlar gönderir (es-Þarâ, 26/208; el-Kasas, 28/59).



Fakat toplumda fitne ve fesadý körükleyen fâsýklar, zâlimler, tâðutlar, mütrefler uyarýcýlara ve Allah'a dini'ne karþý cephe aldýklarý gibi; çoðunluðu oluþturan yýðýnlar da genellikle sessiz kalýrlar. Bu durum, sözgelimi, Hz. Nuh'un kavminde olduðu gibi, gerektiðinde 950 yýl, yani uzun bir süre devam eder. Bu süre içinde Allah tâðutlara, fâsýklara, zâlimlere, hak yola gelmeleri ve ayný zamanda da yaptýklarýnýn helâki hak edecek seviyeye gelmesi izin mühlet verir. Onlar ise bu mühlet veriþi anlamazlar, helâk olmayacaklarýný, yaptýklarýndan hesaba çekilmeyeceklerini sanýrlar.

Ayrýca, belki hayatlarýnda bir kez olsun baþlarý aðrýmadýðý gibi, dünya iþleri oldukça yolunda gider; en güzel evler onlarýndýr; en yüksek makamlarda onlar oturur; en iyi yiyip en iyi giyen ve en güzel eþlere sahip olanlar onlardýr:



"Eðer insanlar (hep küfre sapan) bir ümmet haline gelmeyecek olsalardý, biz o Rahman'ý inkâr eden (ler) in evlerine gümüþten tavanlar, üzerlerine çýkacaklarý merdivenler; ve evlerine (odalarýna) kapýlar ve üzerlerine yaslanacaklarý kolluklar ve altýn zinetler yapardýk" (ez-Zuhrûf, 43/33-35).



Allah'ýn kendilerine verdiði büyük nimetleri, sýhhat, kabiliyet, baþarý, makam ve mevkileri; dünya hayatýnda çýkardýklarý her türlü fýsk, fitne ve fesatlarýna, isyan ve fücurlarýna raðmen baþlarýna ilahî felâketlerin gelmemesini, daha doðru deyiþle gecikmesini haklarýnda hayýr sanan Þeytan'ýn velileri azgýnlýklarýnda daha da ileri giderler ve sonunda helâktan kurtulamazlar. Fakat, helâklerine kadar içinde bulunduklarý durum, Allah'ýn onlarý aslýnda derece derece helâke götürmesinden baþka bir þey deðildir; yani sadece 'istidrac'týr.



"Ayetlerimizi yalanlayanlar (a gelince); biz onlar bilmedikleri yönden istidraca tabi tutarýz (derece derece helâke götürürüz) (el-A'râf, 7/ 192).



Hz. Peygamber (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Allahu Teâlâ'nýn bir kula günah iþlemesine raðmen dünyada sevdiði þeyleri ihsanda bulunduðunu görürseniz bilin ki o istidracdýr."



Hz. Peygamber sonra þu ayet-i kerimeyi okudu: "Kendilerine hatýrlatýlanlarý unuttuklarýnda onlara her þeyin kapýsýný açtýk. Nihayet kendilerine verilen nimetlere sevinip zevke dalýnca onlarý azabýmýzla ansýzýn yakalayýverdik. Hemen ümitsizliðe kapýlýp þaþkýna döndüler. " (el-Enâm, 6/44) (Ahmed b. Hanbel, IV, 145).



Ayrýca mümin olmayanlarýn, kâinattaki kanunlara aykýrý olarak gösterdikleri hârikulâde hallere de istidrac denilmiþtir. Meselâ; Hind fakirlerinin uzun süre aç durmalarý, ateþte yürümeleri ve su içinde uzun süre havasýz durabilmeleri ve vücutlarýna þiþ batýrmalarý gibi.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son mira tarafından, 01.03.2009 - 09:44 tarihinde.
Gönderen: 01.03.2009 - 09:33
Bu Mesaji Bildir   mira üyenin diger mesajlarini ara mira üyenin Profiline bak mira üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 905 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mouharem68 (56), Mavi mutluluk (42), gardiyan (51), hüzünn (36), yanardag (49), kalebeyi (43), Trabzon61 (34), Kameraman_63 (61), Rabia1 (52), MaviguL (42), YSMNT (45), kardelen_06 (40), PembeGül (39), aliosmantr (37), safak13 (46), secere (47), yasargokmen (51), mehmet23 (53), HaBeSii (43), tkardelen (42), MUSTAFA ONUR (63), efendi54 (54), cemilakgun (48), þip&thorn.. (45), cemilakgün (48), Moehh80 (44), ismailbaturay (47), tümtürk (36), SaBoTaJ (124), resadiyeli84 (40), muhammedali_x (49), metinx (49), Fatih almanya (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57683 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.